Idioms and Expressions about LUCK - U.S. Culture - Happy St. Patrick's Day!

For this lesson, I decided to put on a necklace with a special charm.

Bu ders için özel bir tılsımla bir kolye takmaya karar verdim.

It was given to me by a friend.

Bana bir arkadaşım tarafından verildi.

Can you see it?

Bunu görebiliyor musun?

It's a horseshoe.

Bu bir at nalı.

Horseshoes are considered lucky.

At nalı uğurlu kabul edilir.

Why? There are different explanations.

Neden? Farklı açıklamalar var.

People also have different ideas about how you should use a horseshoe to bring you good luck.

İnsanların size iyi şans getirmesi için at nalını nasıl kullanmanız gerektiği konusunda da farklı fikirleri vardır.

If you hang a horseshoe in your home,

Evinize bir at nalı asarsanız, şans getirmesi için

should you put it with the ends pointing up,

uçları yukarı bakacak şekilde mi asmalısınız

so that it holds good luck?

?

Or should you put it with the ends pointing down,

Yoksa şans üzerinize dökülsün diye uçları aşağı bakacak şekilde mi koymalısınız

so that good luck spills out on you?

?

As long as you believe that the horseshoe is lucky,

At nalının uğur getirdiğine inandığınız sürece,

that's what's most important.

en önemli olan budur.

Here's another symbol of good luck.

İşte iyi şansın başka bir sembolü.

It's a shamrock.

Bu bir yonca.

It has three leaves of green.

Üç yeşil yaprağı vardır.

This is a symbol you're going to see a lot

Bu, etrafta ve 17 Mart'ta çokça göreceğiniz bir sembol

around and on March 17

because that's when we celebrate St. Patrick's Day.

çünkü o zaman Aziz Patrick Günü'nü kutluyoruz.

Of course, this holiday has religious origins,

Elbette bu tatilin dini kökenleri var

but today in the U.S. St. Patrick's Day is a celebration for everyone.

ama bugün ABD'de St. Patrick Günü herkes için bir kutlama.

If you have Irish roots,

İrlanda kökenliyseniz,

you can take pride in your heritage on March 17.

17 Mart'ta mirasınızla gurur duyabilirsiniz.

But even if you don't have Irish blood, like me,

Ama benim gibi İrlanda kanı taşımasanız bile

you can join in the fun.

eğlenceye katılabilirsiniz.

Americans watch parades, join in the parades...

Amerikalılar geçit törenlerini izliyor, geçit törenlerine katılıyor...

We put on green for good luck.

Uğur olsun diye yeşile büründük.

And we decorate our homes, our offices, our schools

Ve evlerimizi, ofislerimizi, okullarımızı yonca gibi

with symbols of St. Patrick's Day,

Aziz Patrick Günü sembolleriyle süslüyoruz

like the shamrock.

. Bunun bir varyasyonu olan

You might also see a four-leaf clover,

dört yapraklı bir yonca da görebilirsiniz

which is a variation of this.

.

It's hard to find a four-leaf clover,

Dört yapraklı yonca bulmak zordur,

so something so rare is lucky.

bu yüzden çok nadir bulunan bir şey şanstır.

In honor of St. Patrick's Day and the shamrock,

Aziz Patrick Günü ve yonca şerefine

I though we'd talk about the word "luck" and how it's used.

"şans" kelimesinden ve nasıl kullanıldığından bahsedelim dedim.

"Luck" is an uncountable noun.

"Şans" sayılamayan bir isimdir.

You can have good luck or bad luck.

İyi şanslar ya da kötü şanslar yaşayabilirsiniz.

You can have lots of luck or no luck.

Çok şansın olabilir ya da hiç şansın olmayabilir.

You can't have "a good luck" or "a bad luck."

"Şansın iyi" veya "kötü şansın" olamaz.

Don't try to use the article "a" with this word.

Bu kelime ile "a" makalesini kullanmaya çalışmayın.

And don't try to make it plural with the ending -s.

Ve -s ile biten çoğul yapmaya çalışmayın.

"Lucks" (noun) is not a word.

"Şans" (isim) bir kelime değildir.

So again, you can have lots of luck,

Yani yine, şansın çok olabilir,

(a) little luck, or no luck.

(a) az şansın olabilir veya hiç şansın olmayabilir.

"Luck" means by chance.

"Şans" şans eseri anlamına gelir.

To emphasize this idea,

Bu fikri vurgulamak için

we often use adjectives:

sıklıkla sıfatlar kullanırız:

pure luck, sheer luck, dumb luck...

saf şans, saf şans, aptal şans...

They all mean the same thing.

Hepsi aynı anlama gelir.

For example, maybe you met someone special.

Örneğin, özel biriyle tanışmış olabilirsiniz.

How did you meet?

Nasıl tanıştın?

Pure luck.

Tamamen şans.

You were both in the same place at the same time.

İkiniz de aynı anda aynı yerdeydiniz.

Here's another word.

İşte başka bir kelime.

Beginner's luck.

Acemi şansı.

Let's say your learning something.

Diyelim ki bir şeyler öğreniyorsunuz.

You're trying something for the first time.

İlk kez bir şey deniyorsun.

Archery.

Okçuluk.

You pull back an arrow,

Bir oku geri çekersin,

you shoot the arrow, and it hits the target.

oku atarsın ve hedefi vurur.

Dead in the center.

Merkezde ölü.

Maybe it was beginner's luck.

Belki acemi şansıydı.

What's the adjective of this word?

Bu kelimenin sıfatı nedir?

Luck > lucky.

şans > şans.

You can be lucky. You can feel lucky,

şanslı olabilirsin Kendinizi şanslı hissedebilir

and say, "I'm feeling lucky today!"

ve "Bugün kendimi şanslı hissediyorum!" diyebilirsiniz.

It can be a lucky day.

Şanslı bir gün olabilir.

The adverb - "luckily."

Zarf - "neyse ki."

We use it like we do "fortunately."

"Neyse ki" yaptığımız gibi kullanıyoruz.

Luckily, the weather's wonderful today,

Neyse ki, bugün hava harika,

so we can play outside.

bu yüzden dışarıda oynayabiliriz.

If lots of lucky things are happening to you,

Başınıza pek çok şanslı şey oluyorsa,

you're having a lucky streak -

şanslı bir seri yaşıyorsunuz demektir -

a sequence of lucky happenings.

bir dizi şanslı olay.

But a lucky streak can end.

Ancak bir şans serisi sona erebilir.

If you want to talk about a single lucky event,

Tek bir şanslı olaydan bahsetmek isterseniz

we can use "in luck."

"in lucky" kullanabiliriz.

The opposite - "out of luck."

Tersi - "şanssız."

Let's say we're going to a meeting or a presentation together.

Diyelim ki birlikte bir toplantıya veya sunuma gidiyoruz.

You need to take notes, but you forgot your pen.

Not alman gerekiyor ama kalemini unuttun.

I could say,

"Oh, you're in luck! I always carry extra pens. Here's one."

"Ah, şanslısın! Her zaman fazladan kalem taşırım. İşte bir tane."

Or - "Ah, sorry. You're out of luck. I don't have an extra pen with me today."

Veya - "Ah, üzgünüm. Şanssızsın. Bugün yanımda fazladan kalem yok."

To comment on being lucky, we can say things like:

Şanslı olmakla ilgili yorum yapmak için şöyle şeyler söyleyebiliriz:

Oh, you're so lucky!

Oh, çok şanslısın!

Lucky you! ...Lucky me!

Seni şanslı! ...Şanslıyım!

What luck!

Ne şans!

And all of these expressions

Ve tüm bu ifadeler

can also be said in a negative way.

olumsuz anlamda da söylenebilir.

Like sarcastically.

Alaycı gibi.

Lucky me!

Şanslıyım!

Oh, what luck!

Ah, ne şans!

Do you know what I'm doing?

Ne yaptığımı biliyor musun?

I'm crossing my fingers.

Parmaklarımı geçiyorum.

I can cross both.

İkisini de geçebilirim.

I can try to cross all of them.

Hepsini geçmeye çalışabilirim.

We cross our fingers for good luck.

İyi şanslar için parmaklarımızı çaprazlıyoruz.

So if I want you to wish me good luck,

Bu yüzden bana iyi şanslar dilemeni istersem,

wish me well...

iyi dilekler... Senden

I can ask you to cross your fingers for me.

benim için iyi dileklerini sunmanı isteyebilirim.

Keep your fingers crossed.

Parmaklarını çapraz tut.

Or simply say, "Fingers crossed!"

Ya da sadece "Parmak çarpı işareti!" deyin.

Also, you can simply say to someone, "Wish me luck!"

Ayrıca birine "Bana şans dile!" diyebilirsiniz.

When we're having bad luck, we like to complain about being so unlucky.

Şanssız olduğumuzda, çok şanssız olduğumuzdan şikayet etmeyi severiz.

We say things like:

Şunun gibi şeyler söylüyoruz:

Oh, that's just my luck.

Oh, bu sadece benim şansım.

I'm having the worst luck!

En kötü şansı yaşıyorum!

No such luck.

Böyle bir şans yok.

If you want to sympathize with someone who's not very lucky right now,

Şu anda pek şanslı olmayan birine sempati duymak istiyorsanız,

you might say,

"Tough luck. That's too bad."

"Şans zor. Bu çok kötü" diyebilirsiniz.

Be careful with "touch luck" because this expression could also be used in a mean way.

"Dokunma şansına" dikkat edin çünkü bu ifade kötü anlamda da kullanılabilir.

Let's say a brother and sister are fighting over the remote control.

Diyelim ki bir erkek ve kız kardeş uzaktan kumanda için kavga ediyor.

One gets it first and says,

Önce biri alır ve

"Tough luck. I got here first."

"Şanssızlık. Buraya ilk ben geldim" der.

So that person gets to choose which channel to watch.

Böylece o kişi hangi kanalı izleyeceğini seçiyor.

Here's a useful expression.

İşte kullanışlı bir ifade.

"As luck would have it..."

"Şans eseri..."

We use it to comment on good or bad events.

İyi ya da kötü olaylar hakkında yorum yapmak için kullanırız.

- Events that happened by chance.

- Tesadüfen meydana gelen olaylar.

We use it especially when we're telling a story.

Özellikle bir hikaye anlatırken kullanırız.

For example: Yesterday I was rushing to work,

Örneğin: Dün işe gitmek için acelem vardı

and I got to my bus stop.

ve otobüs durağıma vardım.

And I missed my bus by just a few seconds.

Ve otobüsümü sadece birkaç saniye ile kaçırdım.

And I couldn't believe it.

Ve buna inanamadım.

But as luck would have it,

Ama şans eseri,

a co-worker was driving by, so I waved.

bir iş arkadaşım arabayla geçiyordu, ben de el salladım.

My co-worker stopped, and I got a ride to work.

İş arkadaşım durdu ve ben işe gitmek için arabaya bindim.

"As luck would have it."

"Talihin sahip olacağı gibi."

How do we wish others good luck?

Başkalarına nasıl iyi şanslar diliyoruz? İlla

You don't necessarily have to use words.

kelime kullanmak zorunda değilsiniz.

If you're close, you could give a kiss for good luck.

Eğer yakınsan, iyi şanslar için bir öpücük verebilirsin.

You might give a little present for luck.

Şans için küçük bir hediye verebilirsiniz.

If we are going to use words, we usually say,

Kelimeleri kullanacaksak, genellikle "

Good luck!

İyi şanslar!" deriz.

Best of luck!

İyi şanslar!

If you're typing, you might choose to write a whole sentence and say:

Yazıyorsanız, bütün bir cümle yazmayı seçebilir ve şöyle diyebilirsiniz: Size

I wish you the best of luck.

iyi şanslar dilerim.

I wish you lots of luck.

Bol şanslar dilerim.

If someone is having a performance,

Birisi bir performans sergiliyorsa,

there's a special idiom we like to use.

kullanmayı sevdiğimiz özel bir deyim vardır.

It's very common, so maybe you know it already.

Çok yaygın, bu yüzden belki zaten biliyorsunuzdur.

Break a leg!

Bol şans!

Have you heard that one?

Bunu duydun mu?

Before someone goes on stage or has some kind of performance,

Birisi sahneye çıkmadan veya herhangi bir performans sergilemeden önce,

you can wish them good luck by saying, "Break a leg!"

"Bacağını kır!" diyerek ona iyi şanslar dileyebilirsin.

Read the statement to yourself, and then I'll tell you the answer.

Açıklamayı kendi kendinize okuyun, sonra size cevabı söyleyeceğim.

That's all for now.

Şimdilik bu kadar.

Thanks for watching. Happy studies!

İzlediğiniz için teşekkürler. Mutlu çalışmalar!

And I hope you have a lucky day today!

Ve umarım bugün şanslı bir gün geçirirsin!