Advanced English: Formal vs. Informal Language 🛸 What you need to know!

Hello everybody. It's Jennifer here with an English lesson for all you advanced learners out there.

Herkese merhaba. Ben Jennifer, dışarıdaki tüm ileri seviyedeki öğrenciler için bir İngilizce dersi ile karşınızda.

I often like to start a lesson with a question. How I word that question and how I say it set the tone.

Genellikle bir soruyla derse başlamayı severim. Bu soruyu nasıl dile getirdiğim ve nasıl söylediğim tonu belirledi.

Hopefully, you agree that the first statement was more informal. It's something we might say in casual conversation.

Umarım, ilk ifadenin daha gayri resmi olduğunu kabul edersiniz. Sıradan bir sohbette söyleyebileceğimiz bir şey.

The second was more formal and polite.

İkincisi daha resmi ve kibardı.

But what exactly makes the two questions different? That's what we'll talk about in this lesson on formal and informal English.

Ancak iki soruyu tam olarak farklı kılan nedir? Resmi ve gayri resmi İngilizce ile ilgili bu derste bundan bahsedeceğiz.

I've created this lesson with two goals in mind. First, as an advanced speaker of English,

Bu dersi aklımda iki hedefle oluşturdum. İlk olarak, ileri düzeyde İngilizce konuşan biri olarak,

you need to be comfortable speaking on different topics.

farklı konularda rahatça konuşabilmeniz gerekir.

Conversations take many turns, and people have various interests. Can you express your opinion on different subjects?

Konuşmalar birçok sırayla yapılır ve insanların çeşitli ilgi alanları vardır. Farklı konularda görüşlerinizi ifade edebilir misiniz?

We'll see how you do later in this lesson when we start talking about aliens,

Bu derste uzaylılar, komplo teorileri ve teknoloji hakkında konuşmaya başladığımızda nasıl yaptığınızı göreceğiz

conspiracy theories, and technology.

.

Second, your language always needs to be appropriate for the context. What are you talking about? And who are your listeners?

İkinci olarak, kullandığınız dilin her zaman bağlama uygun olması gerekir. Neden bahsediyorsun? Ve dinleyicileriniz kimler?

There are times you can relax and use a more conversational tone, and there are times when you need to use more careful

Bazen rahatlayabilir ve daha sohbet havası kullanabilirsiniz, bazen de

speech to match the polite company that you're in.

bulunduğunuz kibar şirkete uyması için daha dikkatli konuşmanız gerekir.

How comfortably can you switch between registers? Can you easily increase and decrease the level of formality?

Kayıtlar arasında ne kadar rahat geçiş yapabilirsiniz? Formalite düzeyini kolayca artırıp azaltabiliyor musunuz?

So I'm going to test your ability to express ideas at different registers. And we'll have fun doing it.

Bu yüzden fikirleri farklı kayıtlarda ifade etme yeteneğinizi test edeceğim. Ve bunu yaparken eğleneceğiz.

Who doesn't like to consider the possibility of aliens and UFOs?

Kim uzaylıların ve UFO'ların olasılığını düşünmekten hoşlanmaz?

The first thing that made my two questions sound different was how I spoke.

İki sorumu farklı kılan ilk şey nasıl konuştuğumdu.

I used less careful pronunciation in the first question.

İlk soruda daha az dikkatli telaffuz kullandım.

In relaxed speech, we use short forms and reductions, for example, "wanna"

Rahat konuşmada kısa biçimler ve kısaltmalar kullanırız, örneğin "istiyorum"

instead of "want to." I want to hear what you think.

yerine "istiyorum". Ne düşündüğünü duymak istiyorum.

I also used intonation that was very typical of everyday conversation.

Ayrıca günlük konuşmalarda çok tipik olan bir tonlama kullandım.

So...

Yani... Ne

So I want to hear what you think. Or I could say, "So I want to hear what you think."

düşündüğünüzü duymak istiyorum. Ya da "Öyleyse ne düşündüğünü duymak istiyorum" diyebilirim.

So I want to hear what you think about aliens and UFOs. You got any thoughts on that?

Bu yüzden uzaylılar ve UFO'lar hakkında ne düşündüğünüzü duymak istiyorum. Bu konuda herhangi bir düşüncen var mı?

The second difference had to do with my structure.

İkinci fark benim yapımla ilgiliydi. Gayri

In informal English, we sometimes omit words because we know they'll be understood.

resmi İngilizcede, anlaşılacaklarını bildiğimiz için bazen kelimeleri atlarız.

This happens in particular with yes-no questions when we drop the helping verb.

Bu, özellikle yardımcı fiili bıraktığımızda evet-hayır sorularında olur.

You got any thoughts on that?

Bu konuda herhangi bir düşüncen var mı?

There's no helping verb "do" or "have" although I'm asking this question in the simple present.

Bu soruyu basit şimdiki zamanda sormama rağmen "yap" veya "sahip ol" yardımcı fiili yok.

This is a fairly common pattern with the verb got in American English.

Bu, Amerikan İngilizcesinde get fiilinde oldukça yaygın bir kalıptır.

We can start a yes-no question immediately with the subject pronoun "you." You got any thoughts on that?

Konu zamiri "sen" ile hemen bir evet-hayır sorusuna başlayabiliriz. Bu konuda herhangi bir düşüncen var mı?

You got any change?

Bozuk paran var mı?

You got anything smaller?

Daha küçük bir şeyin var mı?

We do this with other helping verbs, for example, "You coming?"

Bunu diğer yardımcı fiillerle yaparız, örneğin, "Geliyor musun?"

instead of "Are you coming?"

"Geliyor musun?" yerine

You ever seen anything like that?

Hiç böyle bir şey gördün mü?

Instead of "Have you ever seen anything like that?"

"Hiç böyle bir şey gördünüz mü?" Buna

In contrast, I used polite structures in my second question. I would like to... Would you care to...?

karşılık ikinci sorumda kibar yapılar kullandım. Ben... İstiyor musun...?

Also used the intensifier "very much" instead of the more conversational adverb "really."

Ayrıca "gerçekten" daha konuşma zarfı yerine "çok fazla" yoğunlaştırıcısını kullandı.

I would very much like to...

Çok isterdim...

Then I used the preposition "regarding" instead of the more common

Sonra daha yaygın olan "hakkında" edatı yerine "ilgili

preposition "about." I would very much like to hear your thoughts regarding aliens and UFOs.

" edatını kullandım. Uzaylılar ve UFO'lar hakkındaki düşüncelerinizi duymayı çok isterim.

So my word choice, my grammar, my intonation, and my careful diction help create a more formal tone.

Bu yüzden kelime seçimim, gramerim, tonlamam ve dikkatli diksiyonum daha resmi bir ton yaratmaya yardımcı oluyor.

If you'd like to work more on intonation, you can watch my series on intonation in American English.

Tonlama üzerinde daha fazla çalışmak isterseniz, tonlama dizimi Amerikan İngilizcesinde izleyebilirsiniz.

And if you'd like to learn more about the changes American English speakers make in fast speech, particularly informal fast

Ve Amerikan İngilizcesi konuşanların hızlı konuşmada, özellikle resmi olmayan hızlı konuşmada yaptığı değişiklikler hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz,

speech, you can watch my 20-day Fast Speech Challenge. I'll put these links in the video description.

20 günlük Hızlı Konuşma Yarışmamı izleyebilirsiniz. Bu linkleri video açıklamasına koyacağım.

Okay. Let's get into the topic of aliens and UFOs.

Tamam aşkım. Gelelim uzaylılar ve UFO'lar konusuna.

I'll say something with an informal tone. You make it sound more formal. If you need more time, hit the pause button.

Resmi olmayan bir tonda bir şeyler söyleyeceğim. Daha resmi konuşuyorsun. Daha fazla zamana ihtiyacınız varsa, duraklat düğmesine basın.

To be more formal, I could say:

Daha resmi olmak gerekirse şunu söyleyebilirim:

Saying someone is nuts is an idiomatic expression. You're saying they're crazy.

Birine deli demek deyimsel bir ifadedir. Onların deli olduğunu söylüyorsun.

Idioms are more typical of informal speech.

Deyimler daha çok resmi olmayan konuşmalara özgüdür.

To be more formal, I could say:

Daha resmi olmak için şunu söyleyebilirim:

Formal speech doesn't usually include interjections like "oh" and filler words.

Resmi konuşma genellikle "oh" gibi ünlemler ve dolgu sözcükleri içermez.

Often there's a shorter more formal equivalent for a longer conversational phrase.

Genellikle daha uzun bir konuşma cümlesi için daha kısa, daha resmi bir eşdeğer vardır.

"People who saw aliens" changing to

"Uzaylıları gören insanların"

"eyewitnesses" is a good example.

"görgü tanıklarına" dönüşmesi buna iyi bir örnektir.

Using "supposedly" instead of "people say that" is another.

"İnsanlar öyle diyor" yerine "sözde" kullanmak başka bir şey.

To be more formal, I could say:

Daha resmi olmak için şunu söyleyebilirim:

Or to be more concise:

Ya da daha özlü olmak gerekirse:

Again we have an idiomatic expression:

Yine deyimsel bir ifademiz var:

Get out. It's actually a phrasal verb. If the truth gets out, it becomes known. It becomes exposed or revealed.

Defol. Aslında bir öbek fiildir. Gerçek ortaya çıkarsa, bilinir hale gelir. Açığa çıkar veya açığa çıkar.

Idiomatic expressions, including phrasal verbs are more typical of informal speech.

Phrasal fiiller de dahil olmak üzere deyimsel ifadeler, resmi olmayan konuşma için daha tipiktir.

We sometimes start sentences or ideas with the conjunctions AND, BUT, SO.

Bazen cümlelere veya fikirlere AND, BUT, SO bağlaçlarıyla başlarız.

This tends to be more typical of informal English.

Bu, resmi olmayan İngilizce için daha tipik olma eğilimindedir.

Informal English also makes more use of the first-person

Gayri resmi İngilizce ayrıca birinci şahıs

subject (pronoun), so we'll start sentences with: I think, I know, I heard, I feel...

özneyi (zamir) daha fazla kullanır, bu nedenle cümlelere şununla başlayacağız: Sanırım, biliyorum, duydum, hissediyorum...

All right. Let's switch it around.

Pekala. Hadi değiştirelim.

I'll make a more formal statement, and you change it so it sounds more relaxed and appropriate for informal conversation.

Ben daha resmi bir açıklama yapacağım ve sen bunu daha rahat ve resmi olmayan konuşmalar için uygun olacak şekilde değiştir.

In informal English, I might say something like this:

Gayri resmi İngilizcede şöyle bir şey söyleyebilirim:

Sometimes you'll see that one word is more frequently used than another word in the same word family.

Bazen aynı kelime ailesinde bir kelimenin başka bir kelimeden daha sık kullanıldığını görürsünüz.

"Tend" and "tendency" are examples. We use the verb "tend" more than we use the noun "tendency."

"Eğilim" ve "eğilim" örneklerdir. "Tend" fiilini "eğilim" isminden daha çok kullanırız.

In everyday conversation,

Günlük konuşmada,

it's more common to say that someone tends to do something rather than someone has the tendency to do something.

birinin bir şey yapma eğiliminde olduğunu söylemektense, birinin bir şey yapma eğiliminde olduğunu söylemek daha yaygındır.

When you learn a new word, note the part of speech and the context you heard it in.

Yeni bir kelime öğrendiğinde, konuşmanın bölümünü ve onu duyduğun bağlamı not et.

As a less formal variation, I'd suggest something like this:

Daha az resmi bir varyasyon olarak, şöyle bir şey önerebilirim:

The passive voice is more common in formal English, especially written English.

Edilgen ses, resmi İngilizcede, özellikle de yazılı İngilizcede daha yaygındır.

"Have been known" and "deemed to be" are examples of passive verbs.

"Bilinen" ve "olduğu kabul edilen" pasif fiillere örnektir.

Again you see that academic words like "disseminate" are more typical of formal English.

Yine "yaymak" gibi akademik kelimelerin resmi İngilizce için daha tipik olduğunu görüyorsunuz.

Okay, last one.

Tamam, sonuncusu.

There were some fancy words in that statement. To make it more appropriate for informal conversation, I'd suggest something like this:

Bu ifadede bazı süslü sözler vardı. Gayri resmi sohbet için daha uygun hale getirmek için, şöyle bir şey önerebilirim: Sahip

One suggestion I have is to go back through my six statements and listen to the formal and informal

olduğum bir öneri, altı ifademe geri dönüp resmi ve gayri resmi

versions. You can listen and repeat. Try to imitate my speech, particularly the stress and intonation.

versiyonları dinlemek. Dinleyebilir ve tekrarlayabilirsiniz. Konuşmamı taklit etmeye çalışın, özellikle vurgu ve tonlama.

As your final task, I'd like you to consider the idea of free energy, meaning energy that is freely available.

Son göreviniz olarak, bedava enerji fikrini düşünmenizi istiyorum, yani serbestçe elde edilebilen enerji.

If alien technology allowed us to make use of free energy within the near future, it would change our world in many ways.

Uzaylı teknolojisi yakın gelecekte bedava enerjiden yararlanmamıza izin verseydi, dünyamızı birçok yönden değiştirirdi.

We'd have no dependency on oil or other fossil fuels.

Petrole veya diğer fosil yakıtlara bağımlılığımız olmazdı.

Think about the geopolitical implications and tell me your opinion.

Jeopolitik sonuçları bir düşünün ve bana fikrinizi söyleyin.

If the technology for free energy is known, should we make use of it?

Bedava enerji teknolojisi biliniyorsa, onu kullanmalı mıyız?

You're free to use formal or informal English, but I'll be looking for consistency and tone.

Resmi veya gayri resmi İngilizce kullanmakta özgürsünüz ama ben tutarlılık ve üslup arayacağım.

I hope my advanced learners were challenged by this lesson.

Umarım ileri düzeydeki öğrencilerim bu derse meydan okumuştur.

If you enjoyed the practice with formal and informal English,

Resmi ve gayri resmi İngilizce ile pratik yapmaktan keyif aldıysanız,

please like this video and follow me on social media for more language practice.

lütfen bu videoyu beğenin ve daha fazla dil pratiği için beni sosyal medyada takip edin.

That's all for now. Thanks for watching and happy studies!

Şimdilik bu kadar. İzlediğiniz için teşekkürler ve mutlu çalışmalar!

Become a sponsor of English with Jennifer.

Jennifer ile İngilizce'ye sponsor olun.

You'll get a special badge, bonus posts, on screen credit, and a monthly live stream.

Özel bir rozet, bonus gönderiler, ekran kredisi ve aylık canlı yayın alacaksınız.

Click on the link or look in the video description for more information.

Daha fazla bilgi için bağlantıya tıklayın veya video açıklamasına bakın.

Note that sponsorships are not available in every country at this time.

Sponsorlukların şu anda her ülkede mevcut olmadığını unutmayın.

Join me on my YouTube community tab for special posts each week.

Her hafta özel gönderiler için YouTube topluluk sekmemde bana katılın.

If you haven't already, please subscribe to my channel. That way you'll get notification of every new video I upload to YouTube.

Henüz yapmadıysanız, lütfen kanalıma abone olun. Bu şekilde, YouTube'a yüklediğim her yeni video hakkında bildirim alacaksınız.