U.S. Presidential Elections - American Culture & English Vocabulary

Politics and politicians are always in the news,

Siyaset ve politikacılar her zaman haberlerde yer alır,

but during an election year people pay more attention to the political scene.

ancak seçim yılında insanlar siyaset sahnesine daha fazla dikkat eder.

If you're like to follow the U.S. presidential elections,

ABD başkanlık seçimlerini takip etmeyi seviyorsanız,

you'll need some basic facts and relevant vocabulary.

bazı temel gerçeklere ve ilgili kelimelere ihtiyacınız olacak. Sana

Let me help you.

yardım edeyim.

In the U.S. we hold presidential elections every four years.

ABD'de her dört yılda bir başkanlık seçimleri yapılır.

So either we elect a new president, or re re-elect the current president.

Yani ya yeni bir başkan seçeriz ya da mevcut başkanı yeniden seçeriz.

A president can serve two terms.

Bir başkan iki dönem görev yapabilir.

4 and 4. That's a total of 8 possible years in office.

4 ve 4. Bu, görevde toplam 8 olası yıl anlamına gelir.

The presidential elections (Election Day) are always in November

Cumhurbaşkanlığı seçimleri (Seçim Günü) her zaman Kasım ayında

and always on a Tuesday.

ve her zaman Salı günü yapılır.

I believe it's the Tuesday after the first Monday of November.

Sanırım Kasım ayının ilk Pazartesi gününden sonraki Salı.

But the election process begins long before November.

Ancak seçim süreci Kasım ayından çok önce başlıyor.

First, we have the primary elections, or the primaries.

İlk olarak, ön seçimlerimiz veya ön seçimlerimiz var.

It's the more common process at the state level.

Eyalet düzeyinde daha yaygın olan süreçtir.

There's also something called a caucus, which several states have.

Ayrıca, birkaç eyaletin sahip olduğu, parti toplantısı denen bir şey var.

It's like a large meeting.

Büyük bir toplantı gibi.

But the primary elections are what I'm familiar with as a voter.

Ama bir seçmen olarak aşina olduğum ön seçimlerdir.

The primary elections are generally held in the spring of the election year.

Ön seçimler genellikle seçim yılının ilkbaharında yapılır.

How you vote in the primaries can depend on what political party you're affiliated with.

Ön seçimlerde nasıl oy kullanacağınız, hangi siyasi partiye bağlı olduğunuza bağlı olabilir.

In the U.S. we have two major political parties.

ABD'de iki büyük siyasi partimiz var.

The Republican Party and the Democratic Party.

Cumhuriyetçi Parti ve Demokrat Parti.

But there are other smaller parties.

Ancak başka küçük partiler de var.

The rules in the primaries can vary from state to state,

Ön seçimlerdeki kurallar eyaletten eyalete değişebilir,

but usually you vote for a candidate within your political party.

ancak genellikle siyasi partiniz içindeki bir adaya oy verirsiniz.

The primary election and the general election use a secret ballot,

Ön seçim ve genel seçim gizli oy kullanır,

meaning no one gets to see which candidate you choose.

yani hangi adayı seçtiğinizi kimse göremez.

Here's a bonus fact.

İşte bir bonus gerçek.

Basically, there are two types of primary elections.

Temel olarak, iki tür ön seçim vardır.

In a closed primary, you have to vote for a candidate within your party.

Kapalı bir ön seçimde, partiniz içindeki bir adaya oy vermelisiniz.

So if you're registered as a Republican, you have to choose from among the Republican candidates.

Yani bir Cumhuriyetçi olarak kayıtlıysanız, Cumhuriyetçi adaylar arasından seçim yapmalısınız.

In an open primary, you can vote in the primary of your choice.

Açık ön seçimde, istediğiniz ön seçimde oy kullanabilirsiniz.

So even if you're registered as a Republican, you can vote for a candidate of any party.

Yani bir Cumhuriyetçi olarak kayıtlı olsanız bile herhangi bir partinin adayına oy verebilirsiniz.

So states hold the primary elections to help determine a party's candidate

Yani eyaletler, bir partinin adayını belirlemeye yardımcı olmak için ön seçim yapıyor.

That's the person who will represent the party in the general election held in November.

Kasım ayında yapılacak genel seçimlerde partiyi temsil edecek kişi bu.

Basically, there are two people who run for president.

Temel olarak, cumhurbaşkanlığına aday olan iki kişi var.

Two people from the two major political parties.

İki büyük siyasi partiden iki kişi.

Of course, there can be other official candidates coming from the smaller parties.

Elbette daha küçük partilerden gelen başka resmi adaylar da olabilir.

All the presidential candidates campaign.

Tüm başkan adaylarının kampanyası.

They work to gain people's votes.

Halkın oyu için çalışıyorlar.

They visit states, they give interviews, they create campaign ads for TV and radio.

Eyaletleri ziyaret ediyorlar, röportajlar veriyorlar, televizyon ve radyo için kampanya reklamları hazırlıyorlar.

Here's another bonus fact.

İşte başka bir bonus gerçek.

The Republican Party is also sometimes known as the GOP.

Cumhuriyetçi Parti bazen GOP olarak da bilinir.

That stands for the Grand Old Party.

Bu Büyük Eski Parti anlamına gelir.

After the primaries, after the caucuses, there's a national convention.

Ön seçimlerden sonra, parti toplantılarından sonra ulusal bir kongre var.

Each party has one.

Her partinin bir tane vardır.

This is a large gathering that has become a combination of a rally, a party, a show, a collection of speeches.

Bu, bir miting, bir parti, bir gösteri, bir dizi konuşmanın birleşimine dönüşmüş büyük bir toplantı.

If the primaries gave very clear results, then the national convention

Ön seçimler çok net sonuçlar verdiyse, o zaman ulusal kongre

is really just an opportunity to confirm the party's candidate.

gerçekten partinin adayını onaylamak için bir fırsattır.

but by the end of the national convention, one candidate has won the party's nomination.

ancak ulusal kongre sonunda bir aday partinin adaylığını kazandı.

That person is the presidential nominee.

O kişi cumhurbaşkanı adayıdır.

Each party has one.

Her partinin bir tane vardır.

Once we know who the candidates are,

Adayların kimler olduğunu öğrendikten sonra aday

they choose their running mates.

arkadaşlarını seçiyorlar.

These are their choices for vice president.

Bunlar başkan yardımcılığı seçimleri.

They start campaigning together in order to win the general election in November.

Kasım ayındaki genel seçimleri kazanmak için birlikte kampanya yürütmeye başlarlar.

When we say a candidate is on the campaign trail,

Bir adayın kampanya yolunda olduğunu söylediğimizde,

it means they're busy traveling to key states in order to speak to crowds of voters.

bu, seçmen kalabalığına seslenmek için önemli eyaletlere seyahat etmekle meşgul oldukları anlamına gelir.

As you know, there are 50 U.S. states.

Bildiğiniz gibi 50 ABD eyaleti var.

In elections, we talk about red states, blue states, and swing states.

Seçimlerde kırmızı eyaletler, mavi eyaletler ve sallantılı eyaletler hakkında konuşuruz.

A red state usually votes for a Republican.

Kırmızı bir eyalet genellikle bir Cumhuriyetçiye oy verir.

A blue state usually votes for a Democrat.

Mavi bir devlet genellikle bir Demokrat'a oy verir.

Swing states can go either way,

Değişken eyaletler her iki şekilde de gidebilir,

so presidential nominees usually spend more time and money campaigning in swing states.

bu nedenle başkan adayları genellikle değişken eyaletlerde kampanya yürütmek için daha fazla zaman ve para harcarlar.

Here's another bonus fact.

İşte başka bir bonus gerçek.

The interesting and maybe confusing thing about U.S. presidential elections

ABD başkanlık seçimleriyle ilgili ilginç ve belki de kafa karıştırıcı olan şey,

is that we balance a popular vote by the people

halkın popüler oyu

with a vote by representatives within a body of government.

ile hükümet içindeki temsilcilerin oyları arasında denge kurmamızdır.

In the primaries, candidates try to win delegates.

Ön seçimlerde adaylar delege kazanmaya çalışır.

Those are people who represent voters in a state.

Bunlar bir eyalette seçmenleri temsil eden kişilerdir.

In the general election, we have the Electoral College.

Genel seçimde Seçim Kurulu var.

This is also a group of representatives called electors.

Bu aynı zamanda seçmen adı verilen bir temsilciler grubudur.

And they also represent state populations.

Ayrıca eyalet nüfusunu da temsil ediyorlar. Daha

States with bigger populations have more representatives

büyük nüfusa sahip eyaletlerin daha fazla temsilcisi vardır

So California has a larger population, therefore, more electors compared to a smaller state, like Rhodes Island.

Yani California daha büyük bir nüfusa sahiptir, bu nedenle Rodos Adası gibi daha küçük bir eyalete kıyasla daha fazla seçmen vardır.

Each voter casts a vote.

Her seçmen bir oy kullanır.

And that vote does count in the general election.

Ve bu oy genel seçimlerde sayılır.

But in the end, it's an indirect vote because because the president is elected by the Electoral College.

Ama sonuçta dolaylı bir oy çünkü başkan Seçici Kurul tarafından seçiliyor.

The strange thing is that a presidential candidate could lose the popular vote,

Tuhaf olan şu ki, bir başkan adayı halk oylamasını kaybedebilir,

but be elected by the Electoral College.

ancak Seçim Kurulu tarafından seçilebilir.

That's because in almost all of the 50 states it's a winner-take-all system.

Bunun nedeni, 50 eyaletin neredeyse tamamında kazananın her şeyi alması sistemidir.

Whoever wins the majority of votes, wins all the votes of those electors in a state.

Oyların çoğunluğunu kazanan, bir eyaletteki seçmenlerin tüm oylarını kazanmış olur.

So the results of the Electoral College can be more decisive.

Dolayısıyla Seçim Kurulu'nun sonuçları daha belirleyici olabilir.

A presidential candidate has to win the majority of votes (in the Electoral College) in order to get elected.

Bir başkan adayının seçilebilmesi için oyların çoğunluğunu (Seçim Kurulunda) kazanması gerekir.

Currently, that number is 270.

Şu anda bu sayı 270.

Every city has a number of polling locations or voting locations.

Her şehrin bir dizi oy kullanma yeri veya oy kullanma yeri vardır.

These are places where people cast their votes.

Buralar insanların oy kullandığı yerlerdir.

Often a polling location is a public school.

Genellikle bir oy kullanma yeri bir devlet okuludur.

Public schools are closed on Election Day for this reason.

Devlet okulları bu nedenle Seçim Günü tatil edilir.

So in November we hold the general election.

Yani Kasım ayında genel seçimleri yapıyoruz.

We vote for president and we choose our electors.

Başkan için oy kullanırız ve seçmenlerimizi seçeriz.

Then in December the electors meet.

Ardından Aralık ayında seçmenler toplanır.

There's the vote by the Electoral College.

Seçim Kurulu'nun oylaması var.

But that's not quite the end.

Ama bu tam olarak bir son değil.

Finally, a winner is announced.

Sonunda bir kazanan duyurulur.

But we still have to wait till January of the following year

Ama yine de açılış töreni için bir sonraki yılın Ocak ayına kadar beklememiz gerekiyor

for the inauguration ceremony.

.

That's when the new president is sworn into office.

İşte o zaman yeni başkan yemin ederek göreve başlar.

He or she takes the Oath of Office for four years.

Dört yıl süreyle Görev Yemini yapar.

Final bonus fact:

Son bonus gerçek:

But the President can exit the White House early in one of three ways:

Ancak Başkan, Beyaz Saray'dan üç yoldan biriyle erken çıkabilir:

by death, by impeachment (which is like the country saying, "You're fired."),

ölümle, görevden almayla (ülkenin "kovuldun" demesine benzer)

or resignation (which is when the President says, "I quit.")

veya istifayla (Başkan , "Bıraktım.")

I hope this review of the U.S. presidential election process was useful.

Umarım ABD başkanlık seçim sürecine ilişkin bu inceleme faydalı olmuştur.

Thanks for watching and happy studies!

İzlediğiniz için teşekkürler ve mutlu çalışmalar!