Idioms about Winning & Losing - 2020 U.S. Presidential Election

Hi everyone. I'm Jennifer from English with  Jennifer. If you've been following the U.S.  

Herkese selam. Ben English with Jennifer'dan Jennifer. ABD

presidential election, you know it's been  a tight race. But it's pretty much over,  

başkanlık seçimlerini takip ettiyseniz, bunun zorlu bir yarış olduğunu bilirsiniz. Ama hemen hemen bitti

and there's one winner: Joe Biden. About  half the country is happy with the outcome,  

ve bir kazanan var: Joe Biden. Ülkenin yaklaşık yarısı sonuçtan memnun

and the other half isn't. People react differently  to winning and losing. There's a lot you can learn  

ve diğer yarısı memnun değil. İnsanlar kazanmaya ve kaybetmeye farklı tepkiler verir. Birinin

about someone when you watch them compete and  then see how they handle victory or defeat.  

rekabet etmesini izlediğinizde ve ardından zafer veya yenilgiyle nasıl başa çıktıklarını gördüğünüzde, biri hakkında öğrenebileceğiniz çok şey vardır.

In this lesson, we'll study vocabulary  related to winning and losing.  

Bu derste, kazanmak ve kaybetmekle ilgili kelimeleri inceleyeceğiz.

Let's start with the basics. "Win" is  the verb. Who's the person who wins?  

Temel bilgilerle başlayalım. "Kazanmak" fiildir. Kazanan kişi kim?

The winner. The opposite of winning is losing.  Who's the person who loses? The loser. "Win"  

Kazanan. Kazanmanın tersi kaybetmektir. Kaybeden kişi kimdir? Kaybeden. "Kazanmak"

is also the achievement of winning. It's the  same thing as a victory. The opposite is a loss.  

aynı zamanda kazanmanın başarısıdır. Bu bir zaferle aynı şeydir. Aksi bir kayıptır.

If you look at any sports team, you'll see their  record, and you can count their wins and losses.

Herhangi bir spor takımına bakarsanız, rekorlarını görürsünüz ve galibiyetlerini ve kayıplarını sayabilirsiniz.

No one likes to lose, but there are different  ways to do it. If you lose gracefully,  

Kimse kaybetmekten hoşlanmaz ama bunu yapmanın farklı yolları vardır. Zarif bir şekilde kaybederseniz   kazananı tebrik edecek

then you stay in control of your emotions enough  to congratulate the winner. A sore loser is the  

kadar duygularınıza hakim olursunuz . Acı bir kaybeden tam

opposite. A sore loser is someone who gets angry  about losing and then blames others for the loss.

tersidir. Kaybeden, kaybettiği için sinirlenen ve ardından kayıp için başkalarını suçlayan kişidir.

Of course, just because you won, doesn't mean you  should go around gloating. To gloat means to be  

Tabii ki, kazanmış olmanız ortalıkta böbürlenmeniz gerektiği anlamına gelmez. Böbürlenmek, rakibinizin kaybettiği için mutlu olduğunuz

happy with your success in a selfish way to the  point where you're happy that your opponent lost.

noktaya kadar bencil bir şekilde başarınızdan memnun olmak demektir .

In fact, you enjoy rubbing it in. You want  to remind your opponent that they lost  

Aslında, onu ovmaktan hoşlanıyorsunuz. Rakibinize kaybettiklerini  hatırlatmak

and make them feel bad about it. The better  thing to do is to be a gracious winner.  

ve bu konuda kendilerini kötü hissetmelerini sağlamak istiyorsunuz. Yapılacak daha iyi şey, nazik bir kazanan olmaktır.

That's someone who wins, but still  treats their opponent with respect.  

Bu, kazanan ancak yine de rakibine saygılı davranan kişidir.

Gracious winners and losers shake hands  at the end and sincerely say, "Good game."

Zarif kazananlar ve kaybedenler sonunda el sıkışır ve içtenlikle "İyi oyun" der.

It's hard to accept defeat when  you were very close to winning.  

Kazanmaya çok yakınken yenilgiyi kabul etmek zordur. Amerika

The 2020 presidential election in the United  States was really tight in some states. It's  

Birleşik Devletleri'ndeki 2020 başkanlık seçimleri, bazı eyaletlerde gerçekten sıkı geçti.

somewhat easier for the loser to accept the  outcome when there's a decisive win. To win  

Belirleyici bir galibiyet olduğunda, kaybeden için sonucu kabul etmek biraz daha kolaydır.

decisively means to win clearly, with no  doubt. A decisive defeat can't be argued.

Kararlı bir şekilde kazanmak, hiç şüphesiz açık bir şekilde kazanmak anlamına gelir . Kesin bir yenilgi tartışılamaz.

You can win decisively. You can win easily.

Kararlı bir şekilde kazanabilirsiniz. Kolayca kazanabilirsiniz.

When we talk about how close a competition was, we  can talk about winning by a large or small margin.  

Bir rekabetin ne kadar yakın olduğu hakkında konuştuğumuzda, büyük veya küçük bir farkla kazanmaktan bahsedebiliriz.

In the case of the presidential elections,  Biden or Trump won by a large margin in  

Cumhurbaşkanlığı seçimleri söz konusu olduğunda, çoğu eyalette Biden veya Trump büyük bir farkla kazandı

most states. But in others, it took longer to  count the votes, and the win was by a narrow or  

. Ancak diğerlerinde oyları saymak daha uzun sürdü ve galibiyet dar veya daha

narrower margin. In other words, fewer  votes separated the winner from the loser.

dar bir farkla oldu. Başka bir deyişle, kazananı kaybedenden ayıran oy sayısı azaldı.

From horse racing, we have the expression "to  win by a nose," meaning not by much. The opposite  

At yarışından " bir burun farkıyla kazanmak" ifadesine sahibiz, yani çok fazla değil. Tersi

is to win by a mile. Another way we can  say that someone won by a large margin  

bir mil farkla kazanmaktır. Birinin büyük bir farkla kazandığını söylemenin başka bir yolu da

is to say they won by a landslide. Winning by  a landslide means that one person received an  

ezici bir farkla kazandığını söylemektir. Açık farkla kazanmak, bir kişinin

overwhelming number of votes. Which of  these expressions are easier to remember?

ezici sayıda oy alması anlamına gelir. Bu ifadelerden hangisinin hatırlanması daha kolaydır?

Sometimes we can't even talk about the  margin of victory because there's a tie.  

Bazen bir beraberlik olduğu için galibiyet marjı hakkında konuşamayız bile.

A tie is when both sides do equally well.  There's no clear winner. In elections,  

Beraberlik, her iki tarafın da eşit derecede iyi yaptığı zamandır. Net bir kazanan yok. Seçimlerde

there can be a runoff election. That's a second  election to determine the winning candidate.

ikinci tur seçim olabilir. Bu, kazanan adayı belirlemek için yapılan ikinci bir seçimdir.

In the sports world, there are different ways to  break a tie. In hockey, they go into overtime.  

Spor dünyasında beraberliği bozmanın farklı yolları vardır . Hokeyde fazla mesaiye giderler.

Sometimes there's a shootout. In golf, they  have a sudden death playoff. That's when  

Bazen bir çatışma oluyor. Golfte, ani bir ölüm play-off'ları var. İşte o zaman

they play hole by hole until one person beats  the other. Tiebreakers can be really intense.

bir kişi diğerini yenene kadar delik delik oynarlar . Tiebreak'ler gerçekten yoğun olabilir.

We talked about gracious  winners and losers in general.  

Genel olarak zarif kazananlar ve kaybedenler hakkında konuştuk.

In sports, we can talk about sportsmanlike  conduct. If you have this kind of behavior,  

Sporda sportmenlik davranışlarından bahsedebiliriz. Bu tür davranışlara sahipseniz

then you respect the other team, and you  treat them fairly both during the game and  

karşı takıma saygı duyuyorsunuz ve onlara hem oyun sırasında hem de sonunda adil davranıyorsunuz

at the end. It's good sportsmanship  to shake hands at the end of the game.

. Maçın sonunda el sıkışmak sportmenliktir.

Acknowledging the winner means  recognizing one's own defeat.  

Kazananı kabul etmek, kişinin kendi yenilgisini kabul etmesi anlamına gelir. Bunu

It's not always easy to do, but at  some point, the loser must concede.

yapmak her zaman kolay değildir, ancak bir noktada kaybeden kabul etmelidir.

In 2020, this may take longer than usual.  

2020'de bu normalden daha uzun sürebilir.

Usually the losing candidate makes a  phone call and concedes to the winner.

Genellikle kaybeden aday bir telefon görüşmesi yapar ve kazananı kabul eder.

Eventually Trump must concede defeat. He  must concede the election. He must concede  

Sonunda Trump yenilgiyi kabul etmelidir. Seçimi kabul etmelidir.

power to Biden, the President-elect. Will  there be a concession speech? We'll see.

Gücü gelecekteki Başkan olan Biden'a teslim etmelidir. Bir taviz konuşması olacak mı? Göreceğiz.

Some people spend their whole life competing.  They're very competitive. Through competition,  

Bazı insanlar tüm hayatlarını yarışarak geçirirler. Çok rekabetçiler.

though, they've probably learned  that you can't win 'em all.  

Yine de, rekabet yoluyla, muhtemelen hepsini kazanamayacağınızı öğrenmişlerdir.

You simply can't be the winner every time. Right?

Her seferinde kazanan olamazsın. Sağ?

You may enjoy a winning streak where you  have a long series of wins and no losses,  

Uzun bir galibiyet serisine sahip olduğunuz ve hiç mağlubiyet almadığınız bir galibiyet serisinin tadını çıkarabilirsiniz,

but every professional athlete will tell you that  all good things come to an end. That's just life.  

ancak her profesyonel sporcu size tüm güzel şeylerin bir sonu olduğunu söyleyecektir. Bu sadece hayat.

You win some, you lose some. So the saying goes.

Bazen yenersin bazen kaybedersin. Yani söz gider.

There's a lot to be learned from competition.  First place is nice, but there are worse things  

Rekabetten öğrenilecek çok şey var. Birincilik güzel ama

to lose, like losing face. "To lose face"  means to lose respect and status. You're  

itibarını kaybetmek gibi kaybedecek daha kötü şeyler de var. "İtibarını kaybetmek", saygıyı ve statüyü kaybetmek anlamına gelir.

publicly humiliated. If you're caught lying  and cheating, for example, you'd lose face.

Herkesin içinde   küçük düşürüldünüz. Örneğin, yalan söylerken ve kopya çekerken yakalanırsanız itibarınızı kaybedersiniz.

In games, we play to win, of course, but we also  play to have fun. Agreed? Sometimes, though,  

Oyunlarda elbette kazanmak için oynarız ama aynı zamanda eğlenmek için de oynarız. Kabul? Ancak bazen

winning isn't the most important thing.  It's more about what we're fighting for.  

kazanmak en önemli şey değildir. Daha çok ne için savaştığımızla ilgili.

When celebrities go on game shows, for instance,  they play to win money for a charity. Even if  

Örneğin, ünlüler yarışma programlarına gittiğinde, bir hayır kurumu için para kazanmak için oynarlar.

they lose, they receive a small sum of money  to donate to the charity of their choice.  

Kaybetseler bile, seçtikleri hayır kurumuna bağışlamak için küçük bir miktar para alırlar .

They also play to raise awareness for their cause.

Ayrıca amaçları için farkındalık yaratmak için oynuyorlar.

They say that our attitude influences our chances  of success, and I agree with that. We need to be  

Tavrımızın başarı şansımızı etkilediğini söylüyorlar ve ben de buna katılıyorum. Pozitif olmamız gerekiyor

positive. Sometimes, however, I think we secretly  know we're fighting a losing battle. This means  

. Ancak bazen, kaybettiğimiz bir savaşta olduğumuzu gizlice bildiğimizi düşünüyorum. Bu,

that we understand no matter how hard we try, we  won't likely succeed, but we keep trying anyway.

ne kadar uğraşırsak uğraşalım, muhtemelen başaramayacağımızı anladığımız, ancak yine de denemeye devam ettiğimiz anlamına gelir.

This can be in a competition with others or in our  individual lives, where we set goals and work hard  

Bu, başkalarıyla bir rekabet halinde veya hedefler belirlediğimiz ve onlara ulaşmak için çok çalıştığımız bireysel hayatlarımızda olabilir

to achieve them. One setback after the other can  make us feel like we're fighting a losing battle.

. Birbiri ardına gelen aksilikler, kendimizi kaybedilmiş bir savaştaymışız gibi hissettirebilir.

Quiz time! Let's see how well you remember  the words and expressions from this lesson.

Sınav zamanı! Bu dersteki kelimeleri ve ifadeleri ne kadar iyi hatırladığınızı görelim.

One. What do we call someone who gets angry  about losing? A sore loser. Two. What's the  

Bir. Kaybettiği için sinirlenen birine ne denir ? Acı bir kaybeden. İki.

action about being selfishly happy about your  victory and someone else's defeat? Gloating.

Kendi zaferiniz ve bir başkasının yenilgisi hakkında bencilce mutlu olmakla ilgili eylem nedir ? Böbürlenmek.

Three. Instead of rubbing it in, you can be a  nice winner. What kind of winner can you be?  

Üç. Onu ovmak yerine güzel bir kazanan olabilirsiniz. Ne tür bir kazanan olabilirsin?

A gracious winner.

Zarif bir kazanan.

Four. What are two other ways to say  that someone won by a large margin?

Dört. Birinin büyük bir farkla kazandığını söylemenin diğer iki yolu nedir?

Win by a landslide and win by a mile.

Bir heyelanla kazanın ve bir mil farkla kazanın.

Five. What's another way to say  that someone won by a narrow margin?

Beş. Birinin az farkla kazandığını söylemenin başka bir yolu nedir?

Win by a nose.

Bir burun farkla kazanın.

Six. When there's a tie, what must we have?

Altı. Beraberlik olduğunda elimizde ne olmalı?

A tie breaker.

Bir kravat kırıcı.

Seven. If you have sportsmanlike  conduct, what do you show?

Yedi. Sportmen davranışınız varsa ne gösteriyorsunuz?

Good sportsmanship.

İyi sportmenlik.

Eight. Who makes a concession speech?

Sekiz. Kim taviz konuşması yapar?

The loser. The loser must concede.

Kaybeden. Kaybeden kabul etmelidir.

Nine. When you lose respectability,  what else do you lose?

Dokuz. Saygınlığınızı kaybettiğinizde başka ne kaybedersiniz?

You lose face.

Yüzünü kaybedersin.

Ten. When you try without much success or  without hope of success, what are you fighting?

On. Pek başarılı olamadığınızda veya başarı ümidi olmadan denediğinizde, neyle savaşıyorsunuz?

A losing battle.

Kaybedilen bir savaş.

And here's one bonus question. What  does every sports team want to enjoy?  

Ve işte bir bonus soru. Her spor takımı neyin keyfini çıkarmak ister?

That long series of wins?

O uzun galibiyet serisi?

A winning streak.

Galibiyet serisi.

We'll end here. Please like and share the  video if you found it useful and interesting.  

Burada bitireceğiz. Yararlı ve ilginç bulduysanız lütfen videoyu beğenin ve paylaşın.

As always, thanks for watching and happy studies!

Her zaman olduğu gibi, izlediğiniz için teşekkürler ve mutlu çalışmalar!

Follow me on Facebook, Twitter, and  Instagram. And don't forget to subscribe!  

Beni Facebook, Twitter ve Instagram'da takip edin . Ve abone olmayı unutmayın!

Turn on those notifications.

Bu bildirimleri açın.