Chicken Idioms & Proverbs - English Vocabulary

In my new home, I live right next to a farm.

Yeni evimde bir çiftliğin hemen yanında yaşıyorum.

I think that explains why recently

Sanırım bu, son zamanlarda neden

I've been seeing a chicken in our yard.

bahçemizde bir tavuk gördüğümü açıklıyor.

In any case, these frequent visits from the chicken

Her halükarda, tavukların bu sık ziyaretleri

have reminded me that we have a lot of expressions

bana İngilizcede tavuklarla ilgili pek çok ifademiz olduğunu hatırlattı

in English related to chickens.

.

Would you like to learn some?

Biraz öğrenmek ister misin?

Then let's get started.

O zaman başlayalım.

In our first set of expressions related to chickens

Tavuklarla ilgili ilk ifade grubumuzda

we have two nouns.

iki isim var.

The first: chicken.

İlk: tavuk.

A chicken is a coward.

Tavuk korkaktır.

If someone says, "Don't be a chicken!"

Birisi "Tavuk olma!"

they're saying, "Don't be a coward."

"Korkak olma" diyorlar.

"Don't be scared."

"Korkma."

We can say this in a teasing way,

Bunu alaycı bir şekilde,

as a joke.

şaka olarak söyleyebiliriz.

But because chicken means coward,

Ama tavuk korkak anlamına geldiği için

it's an insult.

bu bir hakarettir.

It can be offensive,

Saldırgan olabilir,

so be careful.

bu yüzden dikkatli olun.

The second is a noun phrase:

İkincisi bir isim tamlamasıdır:

pecking order.

hiyerarşi.

"To peck" is an action chickens do

Gagalamak, tavukların

with their beak, their mouth part.

gagaları, ağızları ile yaptıkları bir eylemdir.

They can peck at the ground.

Yeri gagalayabilirler.

Peck. Peck. Peck.

Pek. Pek. Pek.

"Pecking order" refers to behavior within a group.

"Aşamalama düzeni", bir grup içindeki davranışı ifade eder.

Not a group of chickens, but a group of people.

Bir grup tavuk değil, bir grup insan.

Pecking order is hierarchy.

Hiyerarşi hiyerarşidir.

It's everyone's status within a group.

Bir grup içindeki herkesin statüsüdür.

If we ask, "What's the pecking order?"

"Hiyerarşik sıralama nedir?" diye sorarsak.

We're asking, "What's the ranking

"

within a particular social group?"

Belirli bir sosyal grup içindeki sıralama nedir?" diye soruyoruz.

In our second set of expressions related to chickens

Tavuklarla ilgili ikinci ifade grubumuzda

we have four verbs.

dört fiil var.

The first: chicken out.

İlk: tavuk dışarı.

I already explained that a chicken is a coward.

Bir tavuğun korkak olduğunu zaten açıklamıştım.

So "to chicken out" is to decide

Yani "korkmak"

not to do something because you're a coward.

korkak olduğun için bir şeyi yapmamaya karar vermektir.

So if you chickened out,

Yani korktuysanız,

you didn't do something because you were too afraid.

çok korktuğunuz için bir şey yapmadınız.

Next, flew the coop.

Sonra kümes uçtu.

Usually said in the past tense: flew the coop.

Genellikle geçmiş zamanda söylenir: kümesten uçtu.

A coop is a structure where we keep chickens.

Kümes, tavukları beslediğimiz bir yapıdır.

It's where they live.

Yaşadıkları yer orası.

If the chickens flew the coop,

Tavuklar kümesten uçtuysa,

they got out.

dışarı çıktılar.

If someone flew the coop,

Birisi kümesi uçurduysa,

They left. They're gone for good.

gittiler. Sonsuza dek gittiler.

And it usually implies some kind of escape to freedom.

Ve genellikle bir tür özgürlüğe kaçış anlamına gelir.

Next, run around like a chicken with its head cut off.

Ardından, kafası kesilmiş bir tavuk gibi etrafta koşuşturun.

It's a very colorful and maybe not so pleasant image,

Çok renkli ve belki de pek hoş olmayan bir görüntü

but to run around like a chicken with its head cut off

ama kafası kesik bir tavuk gibi ortalıkta koşturmak,

means that someone is going around in a crazy rush,

birinin çılgın bir telaş içinde,

with little direction and no clear thinking.

az yön ve net düşünmeden ortalıkta dolaştığı anlamına gelir.

They're very stressed and worried.

Çok stresli ve endişeliler.

They're running around like a chicken with its head cut off.

Kafası kesilmiş tavuk gibi ortalıkta koşuşturuyorlar.

And last, we have "walk on eggshells."

Ve son olarak, "yumurta kabukları üzerinde yürümek" var.

Often used in the progressive: (be) walking on eggshells.

Genellikle ilerici olarak kullanılır: (be) yumurta kabukları üzerinde yürümek.

Eggshells break. They crack easily.

Yumurta kabukları kırılır. Kolayca çatlarlar.

If you're trying not to crack these eggshells,

Bu yumurta kabuklarını kırmamaya çalışıyorsanız,

you're walking carefully.

dikkatli yürüyorsunuz.

If you're walking on eggshells,

Yumurta kabukları üzerinde yürüyorsanız,

you're trying to be very careful.

çok dikkatli olmaya çalışıyorsunuz demektir.

You're afraid that maybe something you say

Söyleyeceğin

or something that you do

ya da yapacağın bir şeyin

could offend or upset someone.

birisini gücendirebileceğinden ya da üzebileceğinden korkuyorsun.

So if you're walking on eggshells,

Yani yumurta kabukları üzerinde yürüyorsanız,

you're being very careful not to upset anyone.

kimseyi üzmemek için çok dikkatli davranıyorsunuz.

In our last set of expressions related to chickens,

Tavuklarla ilgili son ifade setimizde

we have two proverbs,

iki atasözü

or wise sayings.

veya hikmetli söz var.

The first:

Don't count your chickens until (before) they hatch.

Birincisi:

Tavuklarınızı yumurtadan çıkmadan (önceden) saymayın.

When chickens hatch, they come out of their eggs.

Tavuklar yumurtadan çıktıklarında yumurtalarından çıkarlar.

If you have eggs and you want to know

Yumurtanız varsa ve

"How many chickens will you have?"

"Kaç tavuğunuz olacak?"

Well, you won't know until each chicken hatches.

Her tavuk yumurtadan çıkana kadar bilemezsin.

This proverb means that you can't plan

Bu atasözü,

on a successful outcome too soon.

başarılı bir sonucu çok erken planlayamayacağınız anlamına gelir. Henüz elde etmediğiniz

You can't start planning to use resources

kaynakları kullanmayı planlamaya başlayamazsınız

you have yet to obtain.

.

So don't count your chickens until (before) they hatch.

O halde civcivlerinizi yumurtadan çıkmadan (önceden) saymayın.

They second proverb:

İkinci atasözü:

Don't put all your eggs in one basket.

Tüm yumurtaları aynı sepete koyma.

Why?

Neden?

Because if you have all your eggs in one basket

Çünkü tüm yumurtalarınızı bir sepete koyarsanız

and something happens to the basket,

ve sepete bir şey olursa

you lose all your eggs.

tüm yumurtalarınızı kaybedersiniz.

So wisely you should put your eggs in different baskets.

Akıllıca yumurtalarınızı farklı sepetlere koymalısınız.

This proverb means that you shouldn't invest

Bu atasözü,

all that you have into one thing.

sahip olduğunuz her şeyi tek bir şeye yatırmamanız gerektiği anlamına gelir.

You shouldn't invest everything in one project.

Her şeyi tek bir projeye yatırmamalısınız. Tavuklarla ilgili

Do you think you remember all eight expressions

sekiz ifadeyi de hatırladığınızı düşünüyor musunuz

related to chickens?

? Hadi

Let's review.

gözden geçirelim.

I'll show you a definition,

Size bir tanım göstereceğim

and you try to recall the word or expression.

ve siz kelimeyi veya ifadeyi hatırlamaya çalışacaksınız.

[Use your "pause" button for more time to think.]

[Düşünmek için daha fazla zaman için "duraklat" düğmesini kullanın.]

Let's start with the nouns.

İsimlerle başlayalım.

Now the verbs.

Şimdi fiiller.

And now the two proverbs.

Ve şimdi iki atasözü.

I think you're ready for an exercise.

Bence bir egzersiz için hazırsın.

I'd like you try using the eight expressions in context.

Sekiz ifadeyi bağlam içinde kullanmayı denemenizi istiyorum.

That's all for now.

Şimdilik bu kadar.

Thanks for watching. Happy studies!

İzlediğiniz için teşekkürler. Mutlu çalışmalar!