A Secret Way How to Understand and Speak English like an American

GNE 9: "A Secret Way How to Understand and Speak

GNE 9: "İngilizceyi Bir Amerikalı Gibi Anlamanın ve Konuşmanın Gizli Bir Yolu

English like an American" Gabby: Hey, guys!

" Gabby: Hey millet!

I'm Gabby Wallace and this is a Go Natural English lesson.

Ben Gabby Wallace ve bu bir Go Natural English dersi.

One of my viewers asked a question about American English pronunciation.

İzleyicilerimden biri Amerikan İngilizcesi telaffuzu hakkında bir soru sordu .

And I'm happy to answer.

Ve cevap vermekten mutluluk duyuyorum.

You know, English, and especially American English, is really interesting.

Biliyorsunuz, İngilizce ve özellikle Amerikan İngilizcesi gerçekten ilginç.

Because the way that we speak can be different than the way you might think we're going to

Çünkü,

speak, based off of how you read the words or how you learn how each sound sounds individually.

kelimeleri nasıl okuduğunuza veya her bir sesin nasıl ayrı ayrı çıktığını nasıl öğrendiğinize bağlı olarak, konuşma şeklimiz sizin konuşacağımızı düşündüğünüz şekilden farklı olabilir.

But then, when we put sounds together, in words, in phrases, they change a lot.

Ama sonra, sesleri bir araya getirdiğimizde, sözcüklerde, ifadelerde çok değişirler.

So, in this video, you're going to understand, finally, how to understand one specific sound

Bu videoda, son olarak, belirli bir sesi nasıl anlayacağınızı

and how to say or how to make one specific sound, which is the "T" sound in English.

ve belirli bir sesi nasıl söyleyeceğinizi veya nasıl yapacağınızı anlayacaksınız , bu da İngilizce'deki "T" sesidir.

Now, my viewer said, "I noticed that when you have words with "T" in the middle, they

Şimdi izleyicim, " Ortasında "T" olan kelimelerin

change to a "D" sound.

"D" sesine dönüştüğünü fark ettim.

And that makes it really difficult to understand."

Bu da anlamayı gerçekten zorlaştırıyor" dedi.

Movies, American movies or conversations with fluent English speakers or American English

Akıcı İngilizce konuşanlar veya Amerikan İngilizcesi

speakers, it's true.

konuşanlarla filmler, Amerikan filmleri veya sohbetler, bu doğru. İki isimle çevrili

Whenever you have a "T" in the middle of a word surrounded by two nouns, it changes to

bir kelimenin ortasında "T" bulunduğunda ,

a "D" sound.

"D" sesine dönüşür.

Here are some examples: "I'd like a cup of water.", "I'd like a glass of water."

İşte bazı örnekler: "Bir bardak su istiyorum.", "Bir bardak su istiyorum."

Do you notice that I don't say it "wa-ter"?

"Su" demediğimi fark ettin mi?

I say "wa-der".

Ben "wa-der" diyorum.

Okay?

Tamam aşkım?

If you're speaking with someone who is from the UK or perhaps another English speaking

Birleşik Krallık'tan veya belki başka bir İngilizce konuşulan

country, they may say "wa-ter".

ülkeden biriyle konuşuyorsanız, "su" diyebilirler.

But Americans or North Americans, will say "wa-der".

Ama Amerikalılar veya Kuzey Amerikalılar "wa-der" diyecekler.

"Wa-der".

"Wa-der".

Can you say it?

Söyleyebilir misin?

(pause).

(Duraklat).

Sounds good.

Kulağa iyi geliyor.

Alright.

Peki.

So, another example is "butter".

Yani, başka bir örnek "tereyağı" dır.

"I'd like some butter on my toast."

"Tostumun üzerine biraz tereyağ istiyorum."

So, butter has two "Ts" but it doesn't matter.

Yani tereyağının iki "T"si var ama önemli değil.

It's between two vowels.

İki sesli harf arasındadır.

So, those vowels soften that "T" sound so it becomes "D".

Böylece, bu ünlüler o "T" sesini yumuşatarak "D" olur.

So, again, "butter".

Yani, yine, "tereyağı".

(pause) Alright.

(duraklama) Pekala.

Nice.

Güzel.

Another word, another food word that you may hear at a restaurant or you may want to use

Bir restoranda duyabileceğiniz ya da

at a restaurant, it's a food I like very much is "tomato".

bir restoranda kullanmak isteyebileceğiniz bir diğer yemek kelimesi, çok sevdiğim bir yemek de "domates".

Okay.

Tamam aşkım.

If you're speaking with someone from the UK, they may say "to-mah-to", but Americans will

Birleşik Krallık'tan biriyle konuşuyorsanız, "to-mah-to" diyebilirler, ancak Amerikalılar

say "to-may-doh".

"to-may-doh" diyecektir.

Not only is the "A" sound different, but that "T" sound in the middle is different, "to-may-doh",

Sadece "A" sesi farklı değil, ortadaki "T" sesi de farklı, "to-may-doh",

"to-may-doh".

"to-may-doh".

Do you hear how soft that sound is?

Sesin ne kadar yumuşak olduğunu duyuyor musun?

It's not "to-may-to", it's "to-may-doh".

Bu "olabilir" değil, "olabilir".

Okay, so if you want to understand Americans, you have to understand that these sounds change.

Tamam, eğer Amerikalıları anlamak istiyorsanız, bu seslerin değiştiğini anlamalısınız.

Finally, another word that is not food related, but you'll hear quite often is "matter", or

Son olarak, yemekle ilgili olmayan ama oldukça sık duyacağınız başka bir kelime "madde" veya

"mat-ter".

"madde"dir.

But that's not how we say it in North America.

Ama Kuzey Amerika'da böyle söylemiyoruz.

We say it "ma-der".

Biz ona "ma-der" deriz.

"What's the matter?" is "What's wrong?"

"Sorun ne?" "Sorun ne?"

So let me hear you say it, "What's the matter?"

Öyleyse "Sorun nedir?" dediğinizi duyayım.

(pause).

(Duraklat).

Okay.

Tamam aşkım.

Or "It doesn't matter", "It doesn't matter to me" means "I don't care", "It's not important".

Veya "Fark etmez", " Benim için fark etmez", "Umurumda değil", "Önemli değil" anlamına gelir.

So let me hear you say it, "It doesn't matter".

Öyleyse "Önemli değil" dediğinizi duyayım.

(pause).

(Duraklat).

All right, very nice.

Tamam, çok güzel.

So, these are just four examples of words with "T" in the middle of two vowels.

Bunlar, iki sesli harfin ortasında "T" olan kelimelerin sadece dört örneğidir.

And the "T" changes into a "D" sound.

Ve "T", "D" sesine dönüşür.

So, again, and you can repeat after me if you like: "water" (pause), "butter" (pause),

Yani, tekrar ve isterseniz benden sonra tekrar edebilirsiniz : "su" (duraklat), "tereyağı" (duraklat),

"tomato" (pause), "matter" (pause).

"domates" (duraklat), "madde" (duraklat).

All right, very nice.

Tamam, çok güzel.

So, I hope that this helps your understanding of American movies, American people, American

Umarım bu, Amerikan filmlerini, Amerikan insanlarını, Amerikan

conversations or North American, I should say.

sohbetlerini veya Kuzey Amerika'yı anlamanıza yardımcı olur, demeliyim.

I have to include Canadian friends.

Kanadalı arkadaşlarımı da dahil etmeliyim. Bu

So, please remember this as you're listening and you'll be able to understand a lot better

yüzden, lütfen dinlerken bunu hatırlayın ve anadili akıcı İngilizce olanlara karşı

with more confidence and understanding of native fluent English speakers.

daha fazla güven ve anlayışla çok daha iyi anlayabileceksiniz .

Thanks so much for watching.

İzlediğiniz için çok teşekkürler.

If you come visit me at gonaturalenglish.com, you can come get a free e-book that will help

Gonaturalenglish.com'da beni ziyarete gelirseniz, daha fazla İngilizce öğrenmenize yardımcı olacak ücretsiz bir e-kitap alabilirsiniz

you to learn more English.

.

So, I hope to see you there.

O yüzden seni orada görmeyi umuyorum.

Bye for now.

Şimdilik hoşça kal.

************************************************************************ Thank you for being a wonderful part of the

*********************************************** ********************** Go Natural English topluluğunun harika bir parçası olduğunuz için teşekkür ederiz

Go Natural English community.

. http:

Come back to http://gonaturalenglish.com, share your comments, and find more English

//gonaturalenglish.com'a geri dönün, yorumlarınızı paylaşın ve daha fazla İngilizce

learning resources!

öğrenme kaynağı bulun!

Go Natural English Your Notes: Gabby Wallace, M.Ed TESOL

Go Natural English Notlarınız: Gabby Wallace, M.Ed TESOL

Page 1

Sayfa 1