LEARN HOW TO TRAVEL THE WORLD WITH TRAVEL WRITER ROLF POTTS ✈ 📖 😍 | Go Natural English

Hey naturals Gabby Wallace here

Hey doğallar Gabby Wallace burada

And I am super excited to bring you a very special conversation

Ve size en

with one of my favorite travel writers in English Ralph Potts

sevdiğim seyahat yazarlarından biri olan İngilizce Ralph Potts ile çok özel

Ralph wrote a book that's been very influential in my life called

bir söyleşi sunacağım için çok heyecanlıyım.

Vagabonding, and he's just published a new book called

Souvenir so join us as we talk about our philosophy on travel

Hatıra, seyahat üzerine felsefemiz hakkında konuşurken bize katılın

Language learning and where you can really see the real America and much more you're gonna love our

Dil öğrenimi ve gerçek Amerika'yı gerçekten görebileceğiniz yerler ve çok daha fazlası Sohbetimize bayılacaksınız, bu

Conversation so if you are an english learner and you would like to learn more

nedenle İngilizce öğreniyorsanız ve çocuğunuz için daha fazla İngilizce öğrenmek istiyorsanız

english for your travels or your other english related goals in life make sure that you come visit gonaturalenglish.com

seyahatler veya hayattaki İngilizce ile ilgili diğer hedefleriniz mutlaka ziyaret edin gonaturalenglish.com adresini ziyaret edin

Where you can learn more with the go natural English method the link is in the description gonaturalenglish.com

go natural English yöntemiyle daha fazla bilgi edinebileceğiniz yer link açıklamada gonaturalenglish.com

I'll see you there now enjoy the conversation with travel author Ralph Potts

Orada görüşürüz şimdi travel ile sohbetin tadını çıkarın yazar Ralph Potts

Hey, Ralph, it's so good to have you here to have a conversation with you

Hey, Ralph, seninle sohbet etmek için burada olman çok güzel

I'm a huge fan of your work and reading your book

Çalışmalarının büyük bir hayranıyım ve

vagabonding years ago gave me the confidence to

yıllar önce serseri kitabını okumak bana

Travel and explore the world independently, and I just want to bring you

Seyahat etme ve dünyayı bağımsız olarak keşfetme konusunda güven verdi ve ben sadece seni

to have a conversation and

sohbete götürmek ve

talk a little bit about traveling and

biraz seyahat ve

Exploring and language learning and your new book as well

Keşfetme ve dil öğrenimi ve yeni kitabınız hakkında konuşmak istiyorum

I'm super excited to hear what you have been working on recently and what you're excited about so

Son zamanlarda üzerinde çalıştığınız ve sizi neyin heyecanlandırdığını duyduğum için çok heyecanlıyım, bu yüzden

Thank you so much for joining me here. You bet I'm always love to talk about travel, so

Teşekkürler burada bana katıldığın için çok teşekkür ederim. Bahse girerim seyahat hakkında konuşmayı her zaman severim, bu yüzden

Awesome very good, so yeah your your book vagabonding kind of opened the doors to travel

harika, çok iyi, bu yüzden evet, kitabınız aylaklık seyahatin kapılarını açtı.

Just changing my mindset

I think you know a lot of people as you know have this idea that travel is for

Rich people or travel is for like when you retire

Zenginler içindir ya da seyahat emekli olduğun zamanlar içindir

Or it's not for me. It's not for the common person

Ya da bana göre değil. Bu sıradan bir insan için değil

And after reading your book it really changed my mindset. I remember. I started traveling at that time I

Ve kitabınızı okuduktan sonra gerçekten zihniyetimi değiştirdi. Ben hatırlıyorum. Seyahat etmeye o dönemde başladım,

also teaching abroad in Japan and I know you you started out your international travels in that way as well, right I

Japonya'da yurt dışında da öğretmenlik yapıyorum ve uluslararası seyahatlerinize de bu şekilde başladığınızı biliyorum, değil

Did yeah?

mi?

Sort of with the idea to fund travel, but then of course as you know living overseas

Bir nevi seyahati finanse etme fikriyle, ama sonra tabii ki bildiğiniz gibi yurtdışında yaşarsınız

You know you learn so much

Socio-culturally you learn to sort of internalize what it's like to be in another culture, which is something you can't grasp

Sosyo-kültürel olarak o kadar çok şey öğrenirsiniz ki başka bir kültürde olmanın nasıl bir şey olduğunu içselleştirmeyi öğrenirsiniz ki bu kavrayamayacağınız bir şeydir.

Intellectually oh yeah, you can read all you want about another culture

Entelektüel olarak evet, başka bir kültür hakkında istediğin kadar okuyabilirsin

And you could like eat all the sushi you want

ve istediğin kadar suşi yiyebilirsin

But you'll never know what it's like to be in Japan or South Korea until you're actually there, right

ama gerçekten orada olana kadar Japonya'da veya Güney Kore'de olmanın nasıl bir şey olduğunu asla bilemeyeceksin, değil

Yeah, there an end to an extent making mistakes. You know and that's almost a word of encouragement

mi? hata yapmaya bir ölçüde son. Bilirsin ve bu neredeyse cesaretlendirici bir

English you might have who are worried about that that it's three mistakes that you learn

İngilizce sözdür, İngilizcede öğrendiğin üç hatadan endişe duyanlar olabilir,

you know you don't want to intentionally offend your your host culture but

ev sahibi kültürünü kasıtlı olarak gücendirmek istemediğini biliyorsun ama

yeah, there's there's some like you said you can read all you want about a place, but until you're there and and sort of

evet, senin söylediğin gibi bazı şeyler var, yapabilirsin bir yer hakkında istediğin kadar oku, ama oraya gelene kadar ve o yerle bir nevi

negotiating with the place

müzakere edene kadar Bu

It's a completely different experience

tamamen farklı bir deneyim, az önce

I absolutely love that you just said making mistakes can be a good thing because that's what I always say to

hata yapmanın iyi bir şey olabileceğini söylemeni kesinlikle seviyorum çünkü benim dilime her zaman söylediğim şey bu

My language learners is that we need to make more mistakes. You know don't be afraid of that

öğrenenler, daha fazla hata yapmamız gerektiğidir. Biliyorsun bundan korkma

Maybe don't make the same mistake over and over and over, but you know make it learn from it, and that's really where you grow

Belki aynı hatayı tekrar tekrar yapma ama ondan ders çıkarmasını sağla ve bu gerçekten büyüdüğün yer

for sure yeah, and I think

kesinlikle evet ve bence

Travel or being in other cultures forces you to depend on that language a

Seyahat ya da başka bir yerde olmak kültürler sizi o dile bağımlı olmaya zorluyor

Corollary for me as Spanish I go to Latin American countries my Spanish is not that great

benim için İspanyolca olarak bir sonuç olarak Latin Amerika ülkelerine gidiyorum İspanyolcam o kadar iyi değil

But I'm forced to communicate it enough that I can

ama anlatmak istediğimi anlatabilmem için yeterince iletişim kurmaya zorlanıyorum

Get my point across. You know that I speak very poor Spanish

. Çok kötü İspanyolca konuştuğumu biliyorsun

But I get there

Ama oraya varıyorum

and I think it's through it's like it's not that I'm that great at Spanish still but

ve sanırım bunun sayesinde İspanyolca'da hala o kadar iyi değilim ama

It's through speaking poorly that you that you learn to to keep improving that you

kötü konuşarak kendini geliştirmeye devam etmeyi öğreniyorsun Neyin

You learn what works, and what doesn't and you begin to have a better ear for how people speak so?

işe yaradığını öğreniyorsun ve insanların nasıl konuştuğunu daha iyi duymaya başlamayan şey nedir?

Yeah, I can't say enough good things about being

Evet, bu hataları yapacak kadar korkusuz olmakla ilgili yeterince iyi şeyler söyleyemem

fearless enough to make those mistakes

And there and and on and on the matter of fear

I think often times people there's a lot of fears at least in the United States. I know that not all of your

. Kitlenizin tamamının

Your audience is based in the United States, but there's a lot of fears attached to travel

Amerika Birleşik Devletleri'nde yerleşik olmadığını biliyorum, ancak seyahatle ilgili pek çok korku var.

Dangers expenses

But that I think that ties into this idea that travel is something that you buy you that you buy this

Smooth-edged travel experience, and then you approach it as a consumer

Kenarlı seyahat deneyimi ve sonra buna bir tüketici olarak yaklaşırsınız ve

Where as I say in vagabond and you really it's something you give to yourself. It's something. You'll allow yourself to have

dediğim gibi serseri ve gerçekten kendinize verdiğiniz bir şeydir. Bu bir şey. Kendinize sahip olmanıza izin vereceksiniz

and if you can get past those initially

ve başlangıçtaki bu

expenses if you can

masrafları aşabilirseniz,

Sidestep those fears and just realize that the fears are not as realistic as you might think they are then

bu korkuları bir kenara atabilirseniz ve korkuların düşündüğünüz kadar gerçekçi olmadığını fark ederseniz, o zaman

You could you can be in the world and and be growing and living an exciting life. Yeah, absolutely

dünyada olabilir ve olabilirsiniz. büyümek ve heyecan verici bir hayat yaşamak. Evet, kesinlikle

Absolutely let me ask you a little bit about the difference between

Kesinlikle size biraz seyahat ve Vagabonding arasındaki farkı sormama izin verin

traveling and

Vagabonding I know you've probably explained this thousands of times, but for someone who may not be familiar with your work

Bunu muhtemelen binlerce kez açıkladığınızı biliyorum, ama işinize aşina olmayan biri için

I mean, what's the difference between the two?

demek istediğim, ikisi arasındaki fark nedir? ?

Well vagabond is a subset of travel

Aylaklık, seyahatin bir alt kümesidir

Like philosophically, I think travel is something that can happen when you walk to the corner store. You know or talk to your neighbors

Felsefi olarak, seyahatin köşedeki dükkana gittiğinizde olabilecek bir şey olduğunu düşünüyorum. Komşularınızı bilirsiniz ya da onlarla konuşursunuz

But vagabonding is is long-term travel. It's about taking time off

Ama aylaklık uzun süreli bir yolculuktur. Bu,

you're away from your normal life to travel for an extended period of time so it's not just

normal hayatınızdan uzaktayken uzun bir süre seyahat etmek için izin almakla ilgilidir, yani sadece

Taking vacation time or yeah holiday time from work to travel. It's it's actually taking time off and

işten seyahate tatil zamanı ya da evet tatil zamanı almak değildir. Bu aslında izin almak ve bir

Sort of dedicating a portion of your life to traveling long term in a slow and meaningful way

nevi hayatınızın bir bölümünü uzun vadeli yavaş ve anlamlı bir şekilde seyahat etmeye adamak

and I don't think that there's a hard and fast rule for how long that is a

ve bunun ne kadar süreceği konusunda kesin ve hızlı bir kural olduğunu düşünmüyorum.

Lot of people will set a year aside. That's a great

yıl bir kenara. Bu harika bir

Increment of time, but I think you can go vagabonding in six weeks

zaman artışı, ama bence altı hafta içinde serseriliğe başlayabilirsiniz.

You can go back about in for six years, so it's long-term travel in whatever

Altı yıl içinde geri dönebilirsiniz, yani bu, İlgi alanlarınıza ve yeteneklerinize uyan her şeyde uzun vadeli bir seyahattir

fits your

Interests and capabilities, and it's it's not really a contest

ve bu gerçekten bir yarışma değildir.

It doesn't matter how long you travel or how many countries you visit, but it's just about how?

Ne kadar uzun süre seyahat ettiğiniz veya kaç ülkeyi ziyaret ettiğiniz önemli değil, ama önemli olan nasıl?

how engaged you are and how open you are to the world and and

ne kadar ilgilisin ve dünyaya ne kadar açıksın ve

And really just being in a different mindset than you are at home

ve gerçekten sadece evinde olduğundan farklı bir zihniyette olmak

Allowing yourself to be a full-time traveler for a while

kendine bir süreliğine tam zamanlı bir gezgin olma izni vermek

I love that a lot of people assume that this is for gap year like when you graduate college

birçok insanın bunun böyle olduğunu varsaymasına bayılıyorum üniversiteden mezun olduğunuzda olduğu gibi

You take a year to travel the world, and then you need to get to work

bir yıl boyunca dünyayı dolaşmak için bir yıl ayırırsınız ve sonra işe gitmeniz gerekir

That's just what you do, but it's not just for what 22 year olds right? I mean obviously

Bu sadece yaptığınız şey, ama bu sadece 22 yaşındakiler için değil, değil mi? Yani belli ki

I'm not 22 you're not

ben 22 değilim sen değilsin

You still travel right?

Hala seyahat ediyorsun değil mi?

Yeah, and that's something that I have

Evet, ve bu kitap çıktığından beri sahip olduğum bir şey var

Since the book has come out that the culture has shifted a bit so that it's less weird for non 22 year olds to travel

ki kültür biraz değişti, böylece 22 yaşındaki olmayanların bu şekilde seyahat etmesi daha az tuhaf hale geldi.

sort of in that in a I

Did another interview recently about digital nomadism which was a term that didn't exist when I first wrote vagabonding?

Yakın zamanda dijital göçebelik hakkında başka bir röportaj yaptım. serseriliği ilk yazdığımda var olmayan terim?

I think it's come since you know that like the social media world has grown

Sanırım bu, sosyal medya dünyasının denizaşırı ülkelerden çalışabilmeye uyum sağlamak için büyüdüğünü bildiğinizden beri geldi,

to accommodate

being able to work from overseas so

bu yüzden

You know obviously there's people in their 20s 30s 40s 50s who take career breaks who take sabbaticals, but also people who?

biliyorsunuz ki 20'li, 30'lu, 40'lı ve 50'li yaşlarında kariyer araları veren, izinli izin alan insanlar var, ama aynı zamanda kimler?

Just sort of make their work portable mm-hm

Bir nevi işlerini taşınabilir hale getiriyorlar mm-hm

they

onlar

In the winter they go to Rio or Cape Town or Hawaii, and they they work through their computer

Kışın Rio'ya, Cape Town'a ya da Hawaii'ye gidiyorlar ve bilgisayarları aracılığıyla çalışıyorlar

And they find ways to make it work and a core philosophy of Agra

ve onu çalıştırmanın yollarını buluyorlar ve Agra'nın temel felsefesi

By name is the idea that your time is your truest form of wealth you know that

İsimle bu fikirdir. zamanınızın en gerçek zenginlik biçiminiz olduğunu bilirsiniz ki,

if you shift things in life and just don't

hayatta bir şeyleri değiştirirseniz ve

prioritize

material wealth and

maddi zenginliğe ve

Status then you can find all kinds of time to travel and live in

Statüye öncelik vermezseniz, o zaman seyahat etmek ve

Live a more interesting life and billionaires, who are you know burdened down by mansions and jet planes all right?

daha ilginç bir hayat yaşamak ve milyarderler yaşamak için her türlü zamanı bulabilirsiniz. Malikanelerin ve jet uçaklarının yükünü çektiğini biliyor musun?

I think it really is about prioritizing as far as you know affording to travel

Bence bu gerçekten bildiğiniz kadarıyla seyahat etmeyi karşılayabileceğinize öncelik vermekle ilgili.

It's about prioritizing

putting some savings toward travel as opposed to

whatever

Other things you could spend money on so I know a lot of people would say well sure you can afford to travel

But what about the rest of us?

Peki ya geri kalanımız? Demek istediğim

I mean, maybe they think that someone who travels is rich

, belki seyahat eden birinin zengin olduğunu düşünüyorlardır.

But maybe we've just prioritized it so do you have maybe some quick tips for people to afford travel?

Ama belki de buna öncelik verdik, bu yüzden insanların seyahat etmeyi karşılayabilmeleri için bazı hızlı ipuçlarınız var mı?

I know there's a lot of different ways, but maybe for someone who is just wondering how can I afford that?

Pek çok farklı yol olduğunu biliyorum, ama belki de bunu nasıl karşılayabileceğimi merak eden biri için?

Well one that is it one thing that isn't even financial is just decide that you're gonna

Pekala, finansal bile olmayan bir şey, sadece

Do it right you can keep relegating your travels to the future, but if you say I'm gonna do it

bunu doğru yapacağına karar vermek, seyahatlerini geleceğe havale etmeye devam edebilirsin, ama yapacağım dersen

And I want to you know depends on your situation, but even if you don't have a lot of money

ve bilmeni isterim durumunuza göre değişir ama çok paranız olmasa bile

You can say in two years

iki yıl sonra

I'm gonna be on the road and then suddenly it becomes real

yollarda olacağım diyebilirsiniz ve sonra aniden gerçek olur

And then and then maybe if you if you tell some people who can keep you honest that way and then suddenly

seni bu şekilde dürüst tutabilir ve sonra birdenbire

You can find all this wealth in

tüm bu serveti

in your day, you know I

gün içinde bulabilirsin, biliyorsun

I'm in New York right now for the next six weeks and sometimes I go down to get a cup of coffee

şu anda önümüzdeki altı hafta boyunca New York'tayım ve bazen bir fincan kahve içmeye giderim.

You know by the time I tip the barista. It's like $4 as well. You know

baristaya bahşiş verdiğim zaman. O da 4 dolar gibi. Biliyorsun

or $6 I can get ahold Cardinale coffee and drink them out of my heart bingo mug and

ya da 6 dolar Cardinale kahvesi alıp kalp bingo kupamdan içebilirim ve

Then week by week. I've saved a lot of money, so I think that there's ways I

sonra hafta hafta. Çok para biriktirdim, bu yüzden

My sister cuts my hair when I'm back home in Kansas for free right so I think your daily routine

Kansas'ta eve döndüğümde kız kardeşimin saçımı ücretsiz olarak kestirmesinin yolları olduğunu düşünüyorum, bu yüzden bence günlük rutininiz

You mates you may end up finding ways to save $10 a day, but what happens by the end of the month

Siz arkadaşlar, sonunda yılda 10 dolar tasarruf etmenin yollarını bulabilirsiniz. gün, ama ay sonunda ne olur

Well you saved a fair amount of money. You know

Eh, adil bir miktar para biriktirdiniz. Biliyorsunuz

and

ve

So really I think that that

gerçekten,

Once-once travel in your future becomes real you just you start making decisions that prioritize

geleceğinizde bir kerelik seyahatin gerçek olduğunu düşünüyorum, sadece o gelecekteki deneyime öncelik veren kararlar vermeye başlıyorsunuz

that future experience and you realize that you're often throwing money at

ve genellikle

Situations at home that you don't need to and I'm consumed just by scaling back your routine you

evde ihtiyaç duymadığınız durumlara para saçtığınızı fark ediyorsunuz. ve ben sadece rutininizi küçülterek tüketiyorum,

Have a lot more money to save

biriktirecek çok daha fazla paranız var

Or there may be opportunities to go work abroad you know like we mentioned going to teach English abroad or maybe

Ya da yurtdışında çalışmak için fırsatlar olabilir, bildiğiniz gibi yurtdışında İngilizce öğretmek ya da belki

Teaching your native language. Whatever it may be or something completely different

ana dilinizi öğretmek gibi. Her ne olursa olsun ya da tamamen farklı bir şey

There's a lot of jobs that you can do abroad or volunteering and really cutting costs

Yurtdışında yapabileceğiniz ya da gönüllü olarak yapabileceğiniz ve gerçekten maliyetleri düşüren birçok iş var.

You're in New York City, and I know you were just in Hawaii, and I know you've traveled a lot of the u.s.

New York'tasınız ve Hawaii'de olduğunuzu biliyorum ve çok seyahat ettiğinizi biliyorum. ABD'nin

For a foreigner who wants to travel in the u.s.. And see the real America

ABD'de seyahat etmek isteyen bir yabancı için.. Ve gerçek Amerika'yı görmek

This is kind of a fluted question

Bu biraz yivli bir soru

but right

ama doğru

Would you tell them is New York the place to go because that's kind of where everyone thinks that they should go you know so

Onlara gidilecek yerin New York olduğunu söyler misiniz çünkü orası herkesin gitmesi gerektiğini düşündüğü yer.

Let's say someone from Brazil or someone from Japan and they want to see

Diyelim ki Brezilya'dan ya da Japonya'dan biri Amerika'yı görmek istiyor.

America I mean

Yani

What would you tell them?

onlara ne söylerdiniz?

Well, I'm not gonna not New York is it's a great world city you know

Pekala, New York'un harika bir dünya şehri olduğunu söylemeyeceğim, biliyorsun,

I it's one of my favorite cities in the world actually, but really people who come to the United States

aslında dünyadaki en sevdiğim şehirlerden biri, ama gerçekten Amerika Birleşik Devletleri'ne gelen insanlar

They go to New York

New York'a giderler

and maybe do a side trip to DC or

ve belki bir gezi yaparlar. DC'ye,

Philadelphia or something they often go to Florida a lot of Europeans go to Florida for the sunshine

Philadelphia'ya falan, sık sık Florida'ya giderler, pek çok Avrupalı ​​güneş ışığı için Florida'ya gider

People go do a West Coast trips will they'll do la Vegas, San Francisco

İnsanlar Batı Kıyısı gezileri yaparlar, la Vegas, San Francisco yaparlar

But

mı?

You really sell yourself short if you're hopping from city to city, right?

şehir şehir değil mi?

You're only going to two places that you've heard about already. I'm a huge fan in the United States

Zaten adını duyduğun sadece iki yere gidiyorsun. Amerika Birleşik Devletleri'nin büyük bir hayranıyım.

You have to do a road trip. It's worth. Whatever it costs to rent or buy a car and drive around and

Bir yolculuğa çıkmalısınız. Buna değer. Bir araba kiralamanın veya satın almanın maliyeti ne olursa olsun ve

America has these great

Amerika'da bu harika

Interstate highways but get off the interstate highways drive on little roads go to small towns, and I'm from Kansas, which it's it's funny

Eyaletler arası otoyollar var ama eyaletler arası otoyollardan inin küçük yollarda sürün küçük kasabalara gidin ve ben Kansas'lıyım, ki bu komik

You're you're near, Kansas. Yeah

Sen sensin' yakın, Kansas. Evet,

I

bence

Think in places where

This holds true everywhere actually if you go to places that other tourists

bunun her yerde geçerli olduğu yerlerde aslında diğer turistlerin gittiği yerlere giderseniz

Don't go local people just have more time for you and more interest in you

yerel halkın size daha fazla zaman ayırması ve sizinle daha fazla ilgilenmesi

and so you go to the little cafe in a town of 500 people and you're Japanese or

için 500 kişilik bir kasabadaki küçük kafeye gidersiniz. ve sen Japonsun,

German or Australian and suddenly you're the most interesting person in the city right yeah, and

Almansın ya da Avustralyalısın ve birdenbire şehirdeki en ilginç insan oldun, doğru, evet, ve

So I think that that's that's a way to get out of what I call in vagabonding the tourist matrix

bence bu, turist matrisinde başıboş dolaşmak dediğim şeyden çıkmanın bir yolu

And there's nothing wrong with that, but a lot of your experiences are kind of prepared for you

ve yanlış bir şey yok bu, ancak

if you're seeing the sights air-quote the sights in countries whereas if you're just

ülkelerdeki manzaraları havadan alıntılayarak görüyorsanız, deneyimlerinizin çoğu sizin için hazırlanmıştır, oysa sadece

Driving around and it's just like here's a town on the map

araba kullanıyorsanız ve burası haritada bir kasaba gibiyse,

I'm gonna go to boring, Oregon because that's a funny sounding name, and you just go and see what's in boring, Oregon

yapacağım sıkıcı Oregon'a git çünkü bu kulağa komik gelen bir isim ve sen gidip sıkıcı Oregon'da ne olduğunu görüyorsun

Taking small highways, and it's just amazing how I mean using my home state as an example

Küçük otobanları kullanmak ve kendi eyaletimi örnek olarak kullanmaktan ne kastettiğim inanılmaz

Kansas is seen as a boring place because people take interstate 78 to get to Colorado and it gets very flat and and people get

Kansas sıkıcı bir yer olarak görülüyor çünkü insanlar Colorado'ya gitmek için eyaletler arası 78'i kullanın ve çok düzleşir ve insanlar

Tired of driving in Kansas, it's actually. There's some. There's some beautiful parts of Kansas

Kansas'ta araba kullanmaktan yorulur, aslında öyle. Biraz var. Kansas'ın bazı güzel yerleri var

Who if you get off i-70?

i-70'ten inersen kim?

Or just interesting parts of Kansas that are that are rural and not places that you would ever see in a guidebook

Ya da sadece Kansas'ın kırsal olan ve bir rehber kitapta göremeyeceğiniz yerler olmayan ilginç bölgeleri

And it is one thing to go. There's some great museums in in New York like the Museum of Natural History the Met

Ve gidilecek bir şey var. New York'ta Museum of Natural History the Met gibi harika müzeler var,

I mean there's dozens of good museums

yani düzinelerce iyi müze var

But if you go to the little County Museum in a rural part of America you can bet that curator is gonna

Ama Amerika'nın kırsal bir bölgesindeki küçük County Museum'a giderseniz, o küratörün yapacağına bahse girebilirsiniz.

You know talk your ear off. You know because the little Curie I create curator in Minneapolis, Kansas doesn't usually get

kapalı. Biliyorsun, çünkü Minneapolis, Kansas'ta küratör olarak yarattığım küçük Curie, genellikle

travelers from

Korea or China or Brazil or wherever

Kore'den, Çin'den, Brezilya'dan ya da herhangi bir yerden yolcu almaz

And they can take an interest in you in a way that

ve seninle

the curator at a big

büyük bir

Metropolitan Museum can't talk yeah, and so I could preach about this forever, but

Metropolitan Müzesi'ndeki küratörün konuşamayacağı şekilde ilgilenebilir evet, ve bu yüzden sonsuza kadar bu konuda vaaz verebilirdim, ama şunu

I was just gonna add you know if you go

ekleyeceğim, eğer gidersen

Sue let's say I'm Brazilian and I go to New York

Sue, diyelim ki ben Brezilyalıyım ve New York'a gidiyorum

It's very easy to find other Brazilians, and you kind of naturally gravitate toward people from your country

Diğer Brezilyalıları bulmak çok kolay ve sen doğal olarak kendine doğru çekim yapıyorsun senin ülkenden insanlar

I mean it happens to Americans it happens to everyone and so it's too easy

demek istiyorum ki bu Amerikalıların başına geliyor herkesin başına geliyor ve bu yüzden

To just fall in with that crowd and speak your native language and not really have

o kalabalığa karışmak ve kendi ana dilinizi konuşmak ve gerçekten

An American experience whatever that may be so I'm a fan of telling people yeah, go to, Kansas

bir Amerikan deneyimi yaşamamak çok kolay her ne olursa olsun bu yüzden anlatmanın hayranıyım insanlar evet, Kansas'a gidin

It's boring and that's what you want like that's exactly what you want to experience

Sıkıcı ve istediğiniz de bu tam olarak yaşamak istediğiniz şey gibi Evet

Yeah, there's an old onion headline that says semester abroad spent

, yurtdışında sömestr başka Amerikalılarla Barselona'da takılarak geçirildiğini söyleyen eski bir soğan manşeti var.

Hanging out with other Americans in Barcelona right you know

You might think of those as training wheels experience

eğitim tekerlekleri deneyimi

And I'm by training wheels I mean when you're a child you have training wheels on your bicycle

Ve ben eğitim tekerleklerinden yanayım, demek istediğim, çocukken bisikletinizde eğitim tekerlekleri vardır

And then once you learn to ride the bicycle you don't have to have the training wheels anymore

ve sonra bisiklete binmeyi öğrendikten sonra artık eğitim tekerleklerine sahip olmanız gerekmez

and

ve

Sure start in New York hang out with some Brazilians

elbette Yeni'de başlayın York, bazı Brezilyalılarla takılır

but then

ama

Then you have to sort of jump into that

sonra o

Vulnerability into that fear zone where you're not gonna fall back you. There's no Portuguese to speak

Kırılganlığa, size geri dönmeyeceğiniz o korku bölgesine atlamanız gerekir.

Outside of these big cities with with immigrant populations, and so you just go and and you start engaging with people and you

Göçmen nüfusa sahip bu büyük şehirlerin dışında konuşacak Portekizce yok ve bu yüzden gidip insanlarla ilişki kurmaya başlıyorsunuz ve siz

Americans love a smile. It's funny. We smile a lot. It's kind of

Amerikalılar gülümsemeye bayılıyorsunuz. Komik. çok gülüyoruz Bu bir nevi

Yeah, and and we sort of we recognize

Evet ve biz bir bakıma,

You know even the air quotes weirdest foreigner if they have a big smile

havadan alıntıların bile en tuhaf yabancı olduğunu biliyoruz, eğer kocaman bir gülümsemeleri varsa Ve cana yakınlar ve

And they're friendly and they're trying to speak people will will be charmed, and they'll they'll help you out

konuşmaya çalışıyorlar, insanlar büyülenecek ve yapacaklar.

Even if your English is it perfect. Yeah absolutely so that kind of leads me to another question

İngilizcen mükemmel olsa bile sana yardım edeceğim. Evet, kesinlikle bu beni başka bir soruya yönlendiriyor,

I wanted to ask you about how to connect with local peep because I think especially in the last few years

size yerel gözetleme ile nasıl bağlantı kuracağım hakkında sormak istedim çünkü bence özellikle son birkaç yılda

Everyone is you know looking down at their phone

Herkes, telefonlarına baktığını biliyorsunuz

And it I feel like it's a little harder to talk to strangers because a lot of people on the train or in the coffee

ve bu biraz daha zor gibi geliyor çünkü trende veya kafede çok fazla insan var

Shop, or. You know public places where you might meet people are?

, ya da yabancılarla konuşmak. İnsanlarla tanışabileceğiniz halka açık yerler olduğunu biliyor musunuz?

Looking at social media, and I love social media

Sosyal medyaya bakıyorum ve sosyal medyayı seviyorum

There's a lot of a lot of benefits to using it also to connect to people but I mean how do you?

İnsanlarla bağlantı kurmak için de kullanmanın pek çok faydası var ama nasıl yani?

Connect with people in real life these days

Bu günlerde gerçek hayatta insanlarla bağlantı kurun

That's a good question

Bu iyi bir soru

And that's that's something else that has really shifted since I started traveling and I give some advice in vagabonding like

Ve bu, seyahat etmeye başladığımdan beri gerçekten değişen başka bir şey ve bir spor oyunu bulun gibi serserilik konusunda bazı tavsiyeler veriyorum

Find a sports game. You know

.

Talk and I I'm talking to American travelers usually so I say find some kids who are staying English?

Talk and I'i biliyorsun, genellikle Amerikalı gezginlerle konuşuyorum, bu yüzden İngilizce kalan birkaç çocuk bul derim.

And and you know throw out some phrases at them

Ve onlara bazı ifadeler attığını biliyorsun

Just actually ask a dumb question

Sadece gerçekten aptalca bir soru sor

You know oftentimes if you're an outsider you have an advantage over a local person because you can just say hey

Bilirsin, çoğu zaman bir yabancıysan yerel bir insana göre bir avantajın olur çünkü sadece hey

I'm from Argentina, and I'm hungry and it was a place to eat

Arjantinliyim ve açım diyebilirsin ve yemek yenecek bir yerdi,

you know and

bilirsiniz ve

People people love to share that information that not everybody some people especially in big cities like New York are gonna be in a hurry

İnsanlar, herkesin özellikle New York gibi büyük şehirlerdeki bazı insanların acele etmeyeceği bilgisini paylaşmayı sever.

Oftentimes you can sort of use your foreignness as a pretext to talk to people and

Çoğu zaman yabancılığınızı insanlarla konuşmak için bir bahane olarak kullanabilirsiniz. ve

No, there's not never a bad dumb question. You know dumb questions are always good because

Hayır, asla kötü bir aptalca soru yoktur. Aptalca soruların her zaman iyi olduğunu biliyorsun çünkü

Yeah, I think most people like to help other people who are new to a place for the first time now there are

Evet, bence çoğu insan bir yerde ilk kez yeni olan diğer insanlara yardım etmeyi sever, artık

Social media options for meeting people - there's like um there's meetup groups. There's a

insanlarla tanışmak için Sosyal medya seçenekleri var - mesela buluşma grupları var. Bir couchsurfing var,

couchsurfing

there's

You know social apps you know you can you can get on. I mean there's dating apps

girebileceğinizi bildiğiniz sosyal uygulamalar var. Demek istediğim flört uygulamaları var

Sometimes this may be the wrong impression if you're just gonna randomly want to randomly meet people

Bazen rastgele insanlarla tanışmak isteyeceksen bu yanlış bir izlenim olabilir

But there's there's equivalents of that

Ama bunun eşdeğerleri var yani

I mean you can even get on

Your facebook or twitter feed and say hey does anybody have any friends in Boston. You know ray I?

facebook veya twitter akışına girip hey kimsenin arkadaşı yok mu diyebilirsin Boston'da. Ray I'i biliyor musun?

would I

Would encourage everybody not to be too dependent on that you know cuz you can meet a lot of people just by reaching out through

Herkesi, sadece Sosyal medya aracılığıyla ulaşarak ve çeşitli uygulamaları kullanarak birçok insanla tanışabileceğinizi bildiğiniz için çok fazla bağımlı olmamaya teşvik eder miydim

Social media and using various apps, but just there's something about the I'm hungry

, ama sadece

Where as a place to eat or that looks like a fun soccer game? Do you need a goalkeeper you know?

Açım yemek yenecek bir yer olarak bir şey var. yoksa eğlenceli bir futbol maçına mı benziyor? Tanıdığınız bir kaleciye ihtiyacınız var mı?

those simple person-to-person

bu basit kişiden kişiye

Interactions are special. Yeah, so don't be afraid to ask a silly question

Etkileşimler özeldir. Evet, aptalca bir soru sormaktan korkmayın,

I also found that nowadays a lot of people

ayrıca bugünlerde pek çok insanın

go through social media to meet people in person for example I

insanlarla yüz yüze tanışmak için sosyal medyayı kullandığını fark ettim, örneğin

joined a rock climbing gym in Kansas City to make some new friends because I'm kind of new here and

yeni arkadaşlar edinmek için Kansas City'de bir kaya tırmanışı spor salonuna katıldım çünkü ben ' Burada biraz yeniyim ve

there's a Facebook group associated with rock climbing in Kansas City and

Kansas City'de kaya tırmanışıyla ilgili bir Facebook grubu var ve

People post there if they want climbing partners

İnsanlar tırmanma ortakları isterlerse oraya gönderiyorlar.

But you could just walk up to someone in the gym and say hey do you want to be my climbing partner?

But people don't do that as much it's like you're supposed to ask

Ama insanlar bunu o kadar da yapmıyor, sanki

Through the social media first and then meet in real life

önce sosyal medya aracılığıyla sorup sonra gerçek hayatta buluşacaksınız.

So I feel like some social dynamics are changing not that you can't just walk up to people and ask

But I think it's worth a look you know search for if there's groups of interest or locations

Ama bence bir göz atmaya değer

You know that you can kind of link up with people first, and you know you'll hit the ground running

Yeah, well again. It's there's no dumb questions. You know the worst thing a person could say is no or I already have one

. Aptalca soru yok. Bir insanın söyleyebileceği en kötü şey, hayır ya da benim zaten bir tane var.

Right and and even sometimes people are sort of attracted

I think people use the social media route because they think that's what the rules are right

I think once you have somebody with a big smile who's asking dumb questions

Aptalca sorular soran

And inviting people to be their climbing partner or whatever the equivalent of that is in a different situation

ve insanları tırmanma partneri olmaya davet eden kocaman bir gülümseme ya da farklı bir durumdaki her neyse,

Then they relax a little bit

Sonra biraz rahatlarlar

And they're open to it and again some people might not be interested in that but some people will

Ve buna açıklar ve yine bazı insanlar bununla ilgilenmeyebilir ama bazı insanlar alacak

And even if you don't get a climbing partner then you'll you'll sort of have

Ve bir tırmanış partneri bulamasanız bile,

Somebody that you recognize and somebody who will look at you and think oh

bir nevi tanıdığınız ve size bakıp "oh" diye düşünen birine sahip olacaksınız.

There's that friendly person who smiles a lot and asks me that dumb question. I'm gonna go talk to them so

aptalca soru. Gidip onlarla konuşacağım, böylece

It's just like building those social networks in real life. Which is an under

gerçek hayatta o sosyal ağları kurmak gibi olacak. Bu,

Practiced thing these days well. It's the most meaningful part of travel

bugünlerde iyi uygulanmayan bir şey. Seyahatin en anlamlı kısmı

I think I mean I I love going to see museums and monuments and all that and taking pretty pictures

sanırım yani Müzeleri, anıtları falan görmeyi ve güzel fotoğraflar çekmeyi seviyorum

But what I really remember is the people that I get to talk to in the conversations?

Ama asıl hatırladığım şey, sohbetlerde konuştuğum insanlar mı?

And I think you're missing a lot, I mean I'm preaching to the choir here, but

Ve bence çok şey kaçırıyorsun, yani burada koroya vaaz veriyorum ama

You're missing a lot of you

çok şey kaçırıyorsun

Don't go out of your way and ask some silly questions and start some conversations, right

Yolundan çıkıp aptalca sorular sorma ve sohbet başlatma, değil mi

Yeah, for sure for sure and it's a good like I'm an introvert by nature, and so travel forces me to talk to people

Evet , kesinlikle kesin ve bu iyi bir şey, doğam gereği içe dönük biriyim ve bu yüzden seyahat beni

sometimes just because I'm

bazen sırf

lost or bored or lonely you know but

kaybolduğum, sıkıldığım veya yalnız olduğum için insanlarla konuşmaya zorluyor, bilirsiniz

But yeah, I know he gets me out of my shell and forces me to be social in a way

ama evet, biliyorum beni dışarı çıkarıyor kabuğumdan ve beni bir şekilde sosyal olmaya zorluyor

That's really good for me. I think so you travel to

Bu benim için gerçekten iyi.

Non-english speaking places how important is it to learn the language before you go?

İngilizce konuşulmayan yerlere seyahat ettiğiniz için gitmeden önce dili öğrenmenin ne kadar önemli olduğunu düşünüyorum.

as

a courtesy learning phrases of the language is useful

Nezaket olarak dilin deyimlerini öğrenmek faydalıdır Kelimenin

You can literally go to places and know nothing of language and do fine

tam anlamıyla yerlere gidebilirsin ve dil hakkında hiçbir şey bilmezsin ve iyi yaparsın

Is that because people speak English generally or mm-hmm okay?

Bunun nedeni insanların genel olarak İngilizce konuşması mı yoksa mm-hmm tamam mı?

Yeah

Evet, yani

I mean we're privileged as Americans or those of us in the Anglosphere

Amerikalılar olarak veya Anglosferdeki bizler olarak ayrıcalıklıyız.

Having it as a first language is really useful because it's the world's second language right now

Birinci dil olarak bu dili kullanmak gerçekten yararlı çünkü şu anda dünyanın ikinci dili

and so

ve bu yüzden

But you know almost anywhere you go. There's so many people traveling with no phrases beyond hello, and thank you

Ama nereye giderseniz gidin bilirsiniz. Merhabadan başka cümle olmadan seyahat eden o kadar çok insan var ki teşekkür ederim.

That if you commit yourself to learning

Kendinizi

50 words of Thai you know more

50 kelime Tayca öğrenmeye adarsanız,

10 phrases in Portuguese or whatever then suddenly people are gonna. Help you with English

Portekizce'de 10 kelime öbeği veya her neyse, o zaman insanlar aniden öğrenecek. Ne olursa olsun İngilizce konusunda size yardımcı olur

Regardless, but if you sort of demonstrate that you can say you know. Where is the bathroom in a really horrible?

, ancak bir nevi kanıtlayabilirseniz, bildiğinizi söyleyebilirsiniz. Gerçekten korkunç bir banyo nerede?

accent then you'll say it in this sort of adorably five-year-old way and

aksan o zaman bunu bu tapılası beş yaşındaki bir şekilde söyleyeceksin

And it'll charm people

ve insanları cezbedecek yani

I mean this place is like France for example where I teach a class a writing class every summer

burası Fransa gibi, örneğin her yaz bir sınıfa yazı dersi verdiğim

And I always tell my students to learn the pleasantries because France is a more formal culture. There's this

ve öğrencilerime her zaman söylediğim şakaları öğrenmek çünkü Fransa daha resmi bir kültür.

Reputation that French people have for being rude, but it's actually the opposite the Americans are the rude ones. They're too informal

Fransızların kaba oldukları için sahip oldukları bir İtibar var, ama aslında bunun tam tersi, Amerikalılar kaba olanlardır. Fazla gayrı resmiler

They're not saying hello to the proprietors. They're not

Mal sahiplerine merhaba demiyorlar.

Giving the proper greetings, and so you you master those

Düzgün selam vermiyorlar ve bu yüzden

10 to 20 phrases of French that can establish you as a polite

sizi kibar yapan 10 ila 20 Fransızca cümlede ustalaşıyorsunuz.

You know you just say really horrible bones, ooh

Masu and they will one know that you're trying to be polite and know to know that you're horrible at French

Kibar ol ve Fransızcada berbat olduğunu bil

And and they'll help you out you know that you basically

ve sana yardım edecekler, temelde

Established your goodwill and so language works at several levels, and one is direct communication

iyi niyetini oluşturduğunu biliyorsun ve bu yüzden dil birkaç seviyede çalışıyor ve biri doğrudan iletişim

But also is just an expression that you're not a privileged

Ama aynı zamanda sadece senin de bildiğin bir ifade.

American who is just swaggering through on the fact that people should speak English, but that you're making an effort

İnsanların İngilizce konuşması gerektiği gerçeğini kasıp kavuran ayrıcalıklı bir Amerikalı değiliz, ama çaba gösteriyoruz Daha

Yeah, I find that a lot of my English learners really want to have perfect English they want to have excellent

Fluency before they ever travel outside their countries and that's admirable

ülkelerinin dışına çıkmadan önce akıcı konuşuyorlar ve bu takdire şayan

But then like you're waiting for this moment that never comes because first of all what is perfect fluency

Ama sonra asla gelmeyen bu anı bekliyormuşsunuz gibi çünkü her şeyden önce mükemmel akıcılık nedir,

I mean native English speakers don't have perfect fluency

yani anadili İngilizce olanların mükemmel akıcılığı yok

so I guess I'm just kind of making an observation that I

bu yüzden sanırım ben sadece

Try to encourage people to just take what you have and go with it, and you know you'll learn as you go, right

İnsanları sadece sahip olduklarınızı alıp onunla devam etmeye teşvik etmeye çalıştığım bir tür gözlem yapıyorum ve ilerledikçe öğreneceğinizi biliyorsunuz, doğru

Yeah for sure and and again be fearless be willing to make mistakes

Evet, kesinlikle ve yine korkusuz olun hata yapmaya istekli olun

And even you get a lot of interesting perspective on your own language as you make mistakes another one right?

Ve hatta siz kendi dilinizde bir çok ilginç bakış açısı elde ederken başka bir hata yaparsınız değil mi?

And I don't think anybody should wait until they get perfect right you know I taught English

Ve kimsenin mükemmel olana kadar beklemesi gerektiğini düşünmüyorum, biliyorsun,

conversation English in in Korea for a while and

bir süre Kore'de İngilizce konuşmayı öğrettim ve

One thing I learned is that?

öğrendiğim bir şey var mı?

You know the the Yuliya in Korean the the letter is that contains L. And R, and and we just use our mouth differently

Korece'de Yuliya'yı bilirsiniz, harf L ve R'yi içerir ve biz sadece ağzımızı farklı kullanırız

When we say an L our tongue goes up and when we say an R

L dediğimizde dilimiz yukarı kalkar ve R dediğimizde Bir

It sort of curls back

nevi geriye kıvrılır

And so just knowing and I'm just using it like

Ve böylece sadece bilmek ve ben bunu şöyle kullanıyorum:

This is a Korean traveler knowing that sometimes you're messing up your ELLs

Bu, bazen ELL'lerinizi bozduğunuzu bilen Koreli bir gezgin

And your R's you just sort of knowing that that's you're getting your tongue in shape. You know you're doing your exercises

. Bunu düşünerek egzersizlerini yaptığını biliyorsun

Thinking about that. You know how did your students say your name?

. Öğrencileriniz isminizi nasıl söyledi biliyor musunuz? Demek

I mean your name is like ours and ELLs and you know it must have been difficult anyway

istediğim, senin adın bizimki ve ELL'ler gibi ve zaten zor olduğunu biliyorsun.

Yeah in Korean literally if you use the Hangul letters it slow to cool

What that's a great? That's a great example? You know I could start the lesson with my name

Bu harika bir örnek mi? Biliyorsun derse kendi adımla başlayabilirim

And and and again, I don't think there's a need to be self-conscious

Ve ve yine, örneğin Koreliysen çekingen olmaya gerek olduğunu düşünmüyorum

for example if you're Korean because that's just something your your your your mouth is used to forming Korean word but

çünkü bu sadece senin ağzının Korece kelime oluşturmaya alışık olduğu bir şey ama

So what I'm saying basically whatever language you speak

Yani temelde söylediğim şey, hangi dili konuşursanız konuşun

You know French people drop the H on all their words whereas we pronounce the H

Biliyorsunuz, Fransızlar tüm kelimelerinde H'yi düşürürken biz H'yi telaffuz ediyoruz

Just just be aware as you're making mistakes

Sadece hata yaptığınızın farkında olun

Be aware that that's happening

Bunun olduğunun farkında olun

And then you can sort of exercise your mouth muscles and and sort of have an intelligent approach to your mistakes as you

Ve sonra bir çeşit egzersiz yapabilirsiniz Başka bir dilde şanlı ve coşkulu bir şekilde hatalar yaparken, ağzınızın kasları ve hatalarınıza bir nevi akıllı bir yaklaşıma sahip olursunuz

as you gloriously and enthusiastically

Make mistakes in another language. I love that. I love that. Yeah mistakes are the starting point of learning

. Bunu sevdim. Bunu sevdim. Evet hatalar öğrenmenin başlangıç ​​noktasıdır

So I want to ask you. What are you doing in New York and what's going on with your new book with souvenir?

O yüzden size sormak istiyorum. New York'ta ne yapıyorsun ve hediyelik eşyalı yeni kitabına ne oluyor?

Tell us a little bit about that and when is it coming out exactly and yeah tell us

Bize bundan biraz bahsedin ve tam olarak ne zaman çıkacak ve evet bize söyleyin

Well, I'm in New York because I New York is one of my favorite cities um

Pekala, New York'tayım çünkü ben New York en sevdiğim şehirlerden biri um

I have a lot of colleagues and a lot of friends here

burada bir sürü meslektaşım ve bir sürü arkadaşım var

and

ve

So I try to spend as much time in New York as I can I have a friend who's out of the country

Bu yüzden New York'ta olabildiğince fazla zaman geçirmeye çalışıyorum Ülke dışından bir arkadaşım var

So I'm staying in his apartment for a while

Bu yüzden bir süre onun evinde kalıyorum

and it just gives me a chance to see old friends to meet to meet editors and

ve bu bana editörlerle tanışmak için eski arkadaşlarımı görme şansı veriyor.

and colleagues

ve meslektaşlarım

and just enjoy the metropolis for a while because

ve bir süreliğine metropolün tadını çıkarın çünkü

In Kansas where I'm often based. I think the closest town has like 300 people or something so

genellikle Kansas'ta yaşıyorum. Sanırım en yakın kasabada 300 falan insan var yani

When you have 3 million people in a single borough?

Tek bir ilçede 3 milyon insan varken?

It's just nice to be in a dynamic dynamic city and I do this a lot you know um

Dinamik ve dinamik bir şehirde olmak güzel ve bunu çok yapıyorum, bilirsiniz,

I'll have a little sojourn in New York, or I'll spend a few months in the winter in

New York'ta biraz kalacağım veya kışın birkaç ayını

southern Africa or Argentina or something again

Güney Afrika'da veya Arjantin'de falan geçireceğim.

It's that sort of that digital nomad

Principle that I'm not spending anymore that much more money than I would be spending in the United States

Amerika Birleşik Devletleri'nde harcayacağımdan çok daha fazla para harcamayacağımı söyleyen bu tür bir dijital göçebe İlkesi

But I'm spending it in a unique place, so that's what that explains my time in New York

Ama bunu benzersiz bir yerde harcıyorum, bu yüzden New York'ta geçirdiğim zamanı açıklayan şey bu.

I just haven't a nice opportunity to house it for a friend and

Bir arkadaşım için ev sahipliği yapmak için güzel bir fırsatım olmadı ve

I'm enjoying this this wonderful city

bu harika şehrin tadını çıkarıyorum

As for the book it comes out. I'm not sure when this interview will air, but it comes out the second week of March

Kitap gelince çıkıyor. Bu röportajın ne zaman yayınlanacağından emin değilim ama Mart ayının ikinci haftasında yayınlanacak

The same time yeah, okay, yeah, this is my book debut interview so alright. It's called souvenir, and it's it's um

Aynı zamanda evet, tamam, evet, bu benim kitabımın ilk röportajı, pekala. Buna hatıra denir ve bu um

You know vagabonding is a very broad travel philosophy with a lot of advice whereas souvenir is

Biliyorsunuz serserilik pek çok tavsiye içeren çok geniş bir seyahat felsefesidir, oysa hatıra Kelimenin tam anlamıyla

Literally about souvenirs. It's sort of a deep dive into ooh this phenomenon sort of the

hediyelik eşyalarla ilgilidir.

Historical and psychological phenomenon of why we collect these things as we travel and as I wrote the book

Seyahat ederken ve ben kitabı yazarken bu şeyleri neden topladığımızın Tarihsel ve psikolojik fenomeni gibi bu fenomene bir nevi derin bir dalış.

It was really interesting because I think there's something very

Gerçekten ilginçti çünkü bence

Connected to our core sense of self about connected collecting souvenirs because we're traveling through countries where we can't stay very long

temel benlik duygumuzla çok bağlantılı bir şey var bağlı hediyelik eşya topluyoruz çünkü çok uzun süre kalamayacağımız ülkelerden geçiyoruz.

We don't belong to these countries, so we take a little piece. You know we take a little either

Bu ülkelere ait değiliz, bu yüzden küçük bir parça alıyoruz. Hani biraz alırız ya

we pick up a rock or off the ground or we save the bottle of soju that we drank at that wonderful party or

bir kaya alırız ya yerden ya da o harika partide içtiğimiz bir şişe sojuyu biriktiririz ya da

we go to a gift shop, and we buy a little Eiffel Tower keychain or a

bir hediyelik eşya dükkanına gideriz ve küçük bir Eyfel Kulesi anahtarlık alırız ya da

t-shirt that says Rio de Janeiro and

t- Rio de Janeiro yazan gömlek ve

These become parts of our lives

Bunlar hayatımızın parçaları haline geliyorlar

And they become little symbols of our memories and our ways of being in the world and so by the time

Ve anılarımızın ve dünyadaki var olma yollarımızın küçük sembolleri haline geliyorlar ve böylece

I was done writing the book. I realized that souvenirs are end up whether we intend to are not becoming deeply meaningful

kitabı yazmayı bitirdiğimde. Anladım ki,

Symbols and metaphors for how we interact with the world

dünyayla nasıl etkileşim kurduğumuza ve onları nasıl topladığımıza dair derinden anlamlı Semboller ve metaforlar haline gelmeyi amaçlamıyorsak, hediyelik eşyaların sona erdiğini fark ettim

And how we collect them changes over time and so it's really interesting so again. It's it's not like a sequel to vagabonding

ve onları nasıl topladığımız zamanla değişiyor ve bu yüzden yine çok ilginç. Bu, serseriliğin devamı gibi değil.

It's not a direct

Doğrudan bir

Book of travel advice, but it's a deep meditation and I think

seyahat tavsiyesi kitabı değil, ama derin bir meditasyon ve

One that is a lot of fun and worth considering how?

bence çok eğlenceli ve nasıl düşünmeye değer?

Some of the most interesting stories we tell about our lives. We don't tell with our mouths

Hayatlarımız hakkında anlattığımız en ilginç hikayelerden bazıları.

Objects that we surround ourselves when me when we come home

Eve geldiğimizde etrafımızı saran nesnelere ağzımızla söylemiyoruz

Yeah, so I have a launch party here on March 26th at quinny's in New York. Yeah, and

Evet, bu yüzden 26 Mart'ta burada, New York'ta Quinny's'de bir lansman partim var. Evet ve

Don't have a big book to her plan, but I'm really proud of the book and happy to have it out in the world

planında büyük bir kitap yok ama kitapla gerçekten gurur duyuyorum ve dünyaya yayıldığı için mutluyum

That's exciting. Do you personally buy a lot of souvenirs?

Bu heyecan verici. Şahsen çok fazla hediyelik eşya alıyor musunuz?

Well, that's something I had to consider when I was writing the book because I felt like I didn't and there's a lot of

Pekala, bu, kitabı yazarken dikkate almam gereken bir şeydi çünkü düşünmemiş gibi hissettim ve pek çok

You know different iterations of souvenirs because there's like heirlooms and mementos and

farklı hediyelik eşya yinelemesi var çünkü aile yadigârları, hatıralar ve

keepsakes and

hatıralar gibi ve

Other things that are like souvenirs without quite being souvenirs

tamamen hediyelik eşya gibi olan diğer şeyler var. Hatıra Eşyası

You know like I have I have Mardi Gras beads from from 2005 which was like the last Mardi Gras before Hurricane Katrina

Bildiğiniz gibi bende 2005'ten kalma Mardi Gras boncuklarım var, Katrina Kasırgası'ndan önceki son Mardi Gras gibiydi

And I didn't really think of it as a souvenir, but now it's this little symbol of this interesting time in my life

Ve bunu gerçekten bir hatıra olarak düşünmemiştim, ama şimdi bu benim hayatımdaki bu ilginç zamanın bu küçük sembolü. hayatım

and I have a my

ve bende

Grandfather's Zippo lighter, and I never knew him he died long before I was born and so this is this little symbol of

büyükbabamın Zippo çakmağına sahibim ve onu ben doğmadan çok önce öldüğünü hiç bilmiyordum ve bu yüzden bu küçük sembol Aile geçmişimi biliyorsun

You know my family history

And that that's mixed in with like these

Masks I read about this in the book that these masks that I bought as I was traveling through Asia

Asya'da seyahat ederken aldığım bu maskeleri

And the more I bought the masks the more I realized that I wasn't really sure why I was buying the masks

ve maskeleri ne kadar çok satın aldıysam, neden maskeleri aldığımdan gerçekten emin olmadığımı fark ettim

and so I talk about that in the book about how our taste in souvenirs change, and I think

ve bu yüzden kitapta zevkimizin nasıl olduğundan bahsediyorum. Hatıra eşyalarında değişiklik var ve bence

And this is actually borne out by researchers is that new travelers buy more souvenirs than experienced travelers

Ve araştırmacılar tarafından aslında doğrulanan bu, yeni gezginlerin deneyimli gezginlere göre daha fazla hediyelik eşya satın alması.

Whereas

Oysa Deneyimli

Experienced travelers are more likely

Statistically to take those pieces of the rock souvenirs that to pick up to keep a ticket stub

gezginlerin, bir bilet koçanı

or take a seashell or or to keep that t-shirt they wore when they were you know in the Samba parade or whatever and

ya da Bir deniz kabuğu alın ya da Samba geçit törenindeyken giydikleri tişörtü saklayın ya da her neyse ve

So I have this mix I have in my house gift shop souvenirs. I have little soaps from hotels

bu karışımı evimde hediyelik eşya dükkanımda var.

That were part of a meaningful trip. I have my Kansas City Royals baseball

Anlamlı bir yolculuğun parçası olan otellerden küçük sabunlarım var. Kansas City Royals beyzbol

Souvenirs. They're more like keepsakes

Hatıralarım var. Daha çok hatıra gibiler

But again they have a also this story, yeah

Ama yine onların da bu hikayesi var, evet

It's sentimental stuff. It's absolutely not necessarily expensive like the things you just listed are pretty much free

Bu duygusal şeyler. Az önce listelediğiniz şeyler oldukça bedava olduğu için kesinlikle pahalı olması gerekmez

But it has some sentiments, but I'm just imagining your house is covered in

Ama bazı duyguları var, ama ben sadece evinizin

Souvenirs and sentimental items and do you feel like when you go home?

Hatıra Eşyası ve duygusal öğelerle kaplı olduğunu hayal ediyorum ve eve gittiğinizde böyle hissediyor musunuz?

Do you I mean you have your home as kind of a place where you?

Evinizin bir tür yer olduğunu mu kastediyorsunuz?

Obviously where you rest and you?

Belli ki nerede dinleniyorsun ve sen?

you can just yeah do laundry repack, but like is that also where you kind of collect all these things as a

evet, çamaşırları yeniden paketleyebilirsiniz, ama aynı zamanda seyahatlerinizin bir anısı olarak tüm bunları topladığınız yer de burasıdır

memory of your travels

Yeah, and I don't want to overemphasize

Evet ve Hatıra Eşyaları gibi aşırı vurgulamak istemiyorum

like

Souvenirs themselves because my souvenirs are mixed in with books and and and furniture

çünkü benim hatıra eşyalarım kitaplarla ve ve ve mobilya ve

and I'm like I said keepsakes and kitchen utensils and stuff and

dediğim gibi hatıralar ve mutfak eşyaları falan ve

So it's not like you walk into my house, and you see 500 souvenirs dominating the landscape

yani evime giriyorsunuz ve manzaraya hakim 500 hediyelik eşya görmüyorsunuz

But I mean you use souvenirs to remember your travels in the same way you use keepsakes to remember family members or friends or something?

Ama demek istediğim, seyahatlerinizi hatırlamak için hediyelik eşyaları kullandığınız gibi kullanıyorsunuz. aile üyelerini veya arkadaşları veya başka bir şeyi hatırlamak için hatıralar?

and so

ve bu yüzden

Absolutely actually I have a big bookcase my office has is just a whole wall as books because I when I got my house

Kesinlikle aslında büyük bir kitaplığım var, ofisimin sahip olduğu kitap gibi bir duvar çünkü

In Kansas after years of travel, I wanted to have a wall of books and so

Kansas'ta yıllarca seyahat ettikten sonra evimi aldığımda, kitaplardan oluşan bir duvara sahip olmak istedim ve bu yüzden

Those are interesting evidence relationship with them because some of them I read and some of them

Bunlar onlarla ilginç kanıtlar. çünkü bazılarını okudum ve bazılarını

I haven't and now I have too many books

okumadım ve şimdi çok fazla kitabım var Artık

They don't even fit on the Shelf anymore

rafa bile sığmıyorlar

And so it's like these objects are sort of in

Ve bu nesneler sanki

conversation with each other

birbirleriyle sohbet ediyor gibi ve

With each other and it's sort of this shorthand that only I can understand like a guest can come in and say well this is

bu sadece benim anlayabileceğim bir tür steno, bir misafirin gelip iyi ki bu

An interesting mask where is it from or why is there a boat propeller hanging on your wall?

ilginç bir maske, nereden ya da neden duvarınızda asılı bir tekne pervanesi var diyebileceği gibi.

Or what's this picture right?

Ya da bu resim ne?

and so I intuitively

ve bu yüzden

know all these things though that boat propeller is when I went down the mekong in Laos, and and this mask is is a

tüm bunları sezgisel olarak biliyorum, ancak o tekne pervanesi Laos'ta mekong'a gittiğimde ve ve bu maske

You know a dance mask from Korea

Kore'den bir dans maskesi biliyorsunuz.

And I got it at the market at this specific market and and so it's interesting

ilginç bence

I think one take home if you read my book is that suddenly you'll realize how?

biri benim kitabımı okursanız eve götürürseniz birdenbire nasıl olduğunu anlayacaksınız? Farkına

Without even realizing it your youth most of us surround ourselves with these objects that remind us of the mean of life

bile varmadan gençliğiniz çoğumuzun etrafını bize hayatın anlamını hatırlatan bu nesnelerle çevreliyoruz

And I think a lot of people like I didn't really consider myself a big souvenir collector before I wrote the book

But as I wrote the book. I realized that in a very subtle way

kitap. Çok ince bir şekilde,

I have always used souvenirs and objects to sort of ground myself in in a kind of sense of self so

kendimi bir tür benlik duygusuna dayandırmak için her zaman hediyelik eşyalar ve nesneler kullandığımı fark ettim, bu yüzden

It was it was a fun book to write. Yeah. I can't wait to read it

yazması eğlenceli bir kitaptı. Evet. Okumak için sabırsızlanıyorum,

I am super excited for that book to come out

o kitabın çıkması için çok heyecanlıyım

And it sounds like there's a lot of yeah a lot of deepness in there. I'm excited

ve kulağa, orada pek çok evet, pek çok derinlik varmış gibi geliyor. Heyecanlıyım

March 8th

8 Mart

Awesome well where can people find it in bookstores on Amazon or on your website or?

Müthiş peki insanlar onu Amazon'daki kitapçılarda veya web sitenizde nerede bulabilir veya?

They can find it on my website which is Rolf Potts calm

Rolf Potts sakin Or web sitemde bulabilirler

Or. Just you know Rolf Potts souvenir you can go to Amazon or other online retailers

. Rolf Potts hediyelik eşyasını Amazon'a veya diğer çevrimiçi satıcılara gidebilirsiniz.

Big book stores will probably have it it's part of the object lesson series not all bookstores carry the object lesson series

You can order it through any bookstore, but probably the most dependable

You know not to shill Amazon too much, but I live in the middle of nowhere

Amazon'u çok fazla sallamaman gerektiğini biliyorsun, ama ben hiçliğin ortasında yaşıyorum

and there's no bookstores, so I end up getting a lot of books and

ve hiç kitapçı yok, bu yüzden çok fazla kitap alıyorum ve

So that's a that's a dependable way to get the book. It's just to order it online

bu, kitabı almanın güvenilir bir yolu. Sadece mükemmel çevrimiçi sipariş vermek

Perfect and if people want to find out more about you. Where should they go

ve insanlar sizin hakkınızda daha fazla bilgi edinmek istiyorsa. Nereye gitmeliler

They can start at Rolf Potts calm. That's a collection

Rolf Potts sakinliğinde başlayabilirler. Bu,

they can read a ton of my travel writing for free before they ever decide if they want to buy a

bir Vagabonding almak isteyip istemediklerine veya Marco Polo'nun diğer kitaplarımdan birine gitmediğine karar vermeden önce seyahat yazılarımın bir tonunu ücretsiz olarak okuyabilecekleri bir koleksiyon

Vagabonding or Marco Polo didn't go there one of my other books. Yeah, so links to my social media

. Evet, yani sosyal medyama bağlantılar

You know at Rolf COTS at instagram at Rolf Potts at Twitter. I'm not really super prolific on either

Biliyorsunuz Rolf COTS'ta instagram'da Rolf Potts'ta Twitter'da. İkisinde de gerçekten çok üretken değilim

There's a lot of Hawaii pictures up on Instagram right now

Şu anda Instagram'da bir sürü Hawaii fotoğrafı var

Yeah, and then then there's a contact form there

Evet ve sonra orada bir iletişim formu var

And I always try my best to answer emails of you know for people who send me earnest

Ve bana ciddi sorular gönderen insanlar için bildiğiniz e-postaları yanıtlamak için her zaman elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum.

enquiries and and greetings

ve selamlar

So that's the starting point Rolf pass calm perfect well

Demek başlangıç ​​noktası bu Rolf geçti sakin mükemmel iyi

I'm so glad you responded to my message and that we could have this conversation. Thank you so much off you bet happy travels

Mesajımı yanıtlamana ve bu konuşmayı yapabildiğimize çok sevindim. çok teşekkür ederim iyi yolculuklar dilerim