Not in an English-Speaking Country? How to practice English! | Go Natural English

How's it going.

Hi.

Nasıl gidiyor.

MERHABA.

How are you?

Hey, Stephanie.

Nasılsın?

Selam, Stephanie.

OK.

Stephanie's here joining Go Natural English and me, Gabby,

TAMAM.

Stephanie,

as you know, for a special series of question and answers.

bildiğiniz gibi özel bir soru-cevap serisi için Go Natural English ve bana, Gabby'ye katılacak.

Stephanie's awesome.

Stephanie harika.

She has over 10 years of teaching experience.

10 yılı aşkın öğretmenlik tecrübesine sahiptir.

And so do you.

Ve sen de öyle.

I do too, this is true.

Ben de öyle, bu doğru.

So 20 years-- over 20 years of experience

Yani 20 yıl-- 20 yıldan fazla deneyim

right here in this room, in this episode, in this video.

burada, bu odada, bu bölümde, bu videoda.

It's amazing.

Bu harika.

Masters in TESOL, TESOL's teaching English

TESOL'de Masters, TESOL'un

to speakers of other languages, you.

diğer dilleri konuşanlara İngilizce öğretiyor, siz.

Right.

Sağ.

We both have one of those.

İkimiz de onlardan birine sahibiz.

And a master's in African Studies.

Ve Afrika Çalışmaları alanında yüksek lisans .

Yeah

Evet

Amazing.

Yeah.

Harika.

Evet.

Thank you.

Teşekkür ederim.

Yeah.

No, thank you for joining us.

Evet.

Hayır, bize katıldığınız için teşekkürler.

Yeah it's fun.

Evet, eğlenceli.

So I have a question from a Go Natural English audience

Bir Go Natural English

member.

dinleyicisinden bir sorum var.

How can I practice English if I don't live

in an English speaking country?

İngilizce konuşulan bir ülkede yaşamıyorsam nasıl İngilizce pratik yapabilirim?

I've gotten this question several times.

Bu soruyu birkaç kez aldım.

I it's a big concern.

Bu büyük bir endişe.

And maybe you've thought about this as well.

Ve belki bunu da düşündün.

How can I practice if there's nobody around me who

Çevremde

is speaking English?

İngilizce konuşan kimse yoksa nasıl pratik yapabilirim?

That is hard to do, it's true.

Bunu yapmak zor, bu doğru.

But it's possible.

Ama bu mümkün.

It's totally possible.

Bu tamamen mümkün.

One thing I want to let you know about,

just before we answer is, if you would like to learn about how

Cevaplamadan hemen önce size bildirmek istediğim bir şey var: İngilizce nasıl öğrenileceğini öğrenmek istiyorsanız, gonaturalenglish.com/7step adresinde

to learn English, I have a sample free course for you

sizin için örnek bir ücretsiz kursum var

at gonaturalenglish.com/7steps.

.

Number seven, S-T-E-P-S. After you watch this episode,

Yedi numara, S-T-E-P-S. Bu bölümü izledikten sonra

go check that out.

gidip şuna bakın.

Yes check it out.

Evet kontrol et.

It's really good.

Bu gerçekten iyi.

So OK.

How to practice English if you're not

Yani Tamam. Anadili İngilizce olanların yanında değilseniz İngilizce

nasıl pratik yapılır?

around the native English speakers.

One thing is to consider yourself a resource.

Bir şey, kendinizi bir kaynak olarak görmektir.

Right?

Sağ?

It sounds funny, but you can think in your native language

Kulağa komik geliyor ama ana dilinizde

or in English.

veya İngilizce düşünebilirsiniz.

So I'm sure throughout the day, you

Bu yüzden eminim ki gün boyunca

think thoughts in a language.

düşüncelerini bir dilde düşünüyorsun.

So I think about what am I going to eat for breakfast, what

Bu yüzden kahvaltıda ne yiyeceğim,

am I doing today, what do I think about this, that,

bugün ne yapacağım, bu, bu

and the other thing.

ve diğer şeyler hakkında ne düşüneceğimi düşünüyorum.

Why not think those thoughts in English?

Neden bu düşünceleri İngilizce düşünmüyorsunuz?

Why not push yourself to think about your day

Neden kendini günün

and what you're going to do or you're opinions,

ve ne yapacağın ya da kendi fikirlerin hakkında düşünmeye zorlamıyorsun,

why not do that in English?

neden bunu İngilizce yapmıyorsun?

Right.

What do you think?

Sağ.

Ne düşünüyorsun?

No.

Hayır.

I think that's really good advice.

Bence bu gerçekten iyi bir tavsiye.

I think that it's hard to do, but it

Bunu yapmanın zor olduğunu düşünüyorum ama

is possible to force yourself to think in English.

kendinizi İngilizce düşünmeye zorlamanız mümkün.

And some other really good advice

Ve diğer bazı gerçekten iyi tavsiyeler,

is to record yourself, listen to yourself speaking English.

kendinizi kaydetmeniz, İngilizce konuşurken kendinizi dinlemenizdir.

And try to find a native speaker maybe

Ve belki de

to give you some feedback, which through Go Natural English,

size geri bildirim vermesi için anadili İngilizce olan birini bulmaya çalışın, Go Natural English sayesinde

you actually can do that.

bunu gerçekten yapabilirsiniz.

You can actually record yourself,

Aslında kendinizi kaydedebilirsiniz

and you will have a teacher who responds to your recording

ve kaydınıza yanıt veren

and tells you what you need to work on.

ve size ne üzerinde çalışmanız gerektiğini söyleyen bir öğretmeniniz olur.

And it's awesome.

Ve bu harika.

Thanks for mentioning that, because that's

Bahsettiğiniz için teşekkürler , çünkü bu,

a feature through the fluent communication course, where you

akıcı iletişim kursunun bir özelliğidir,

can record your speaking, and, as you said,

konuşmanızı kaydedebilirsiniz ve sizin de söylediğiniz gibi,

a teacher gives you feedback about your pronunciation,

bir öğretmen size telaffuzunuz, kelime

your vocabulary, your grammar, everything.

dağarcığınız, grameriniz, her şey hakkında geri bildirim verir.

And I interviewed the current students,

Ve şu anki öğrencilerle röportaj yaptım

and they all are telling me that you love this feature.

ve hepsi bana bu özelliği sevdiğinizi söylüyor.

It's awesome.

They love, love, love it, because if you're

Bu harika.

Seviyorlar, seviyorlar, çünkü

a busy professional, you can do it any time.

meşgul bir profesyonelseniz, bunu her zaman yapabilirsiniz.

And you don't have to worry about making

sure you have hours of free time where

you can sit down and focus and do a meeting time.

Oturup odaklanabileceğiniz ve bir toplantı zamanı yapabileceğiniz saatlerce boş zamanınız olduğundan emin olmak konusunda endişelenmenize gerek yok.

It's on your time.

Zamanında. Evet bu

Yeah that's awesome.

It's a really cool feature.

harika.

Bu gerçekten harika bir özellik.

And also the private Facebook group

Ayrıca kursa kaydolduğunuzda sahip olduğunuz özel Facebook grubu

that you get when you sign up for the course

is really awesome, because you connect

gerçekten harika çünkü

with other international students

from around the world who are learning English.

dünyanın dört bir yanından İngilizce öğrenen diğer uluslararası öğrencilerle bağlantı kuruyorsunuz.

You practice your English there.

Orada İngilizce pratik yaparsın.

You interact with the teachers.

Öğretmenlerle etkileşim halindesiniz.

It's really great.

Gerçekten harika.

I think it helps you learn how to think in English,

Bence bu, İngilizce düşünmeyi öğrenmenize yardımcı oluyor,

because when you are chatting in English, when you're thinking

çünkü İngilizce sohbet ederken,

about expressing your opinions, or just talking about your day,

fikirlerinizi ifade etmeyi düşünürken veya sadece gününüz hakkında konuşurken

that will help you see how other people are doing it

bu, diğer insanların bunu nasıl yaptığını

and how you can start thinking more in English too.

ve nasıl yaptığını görmenize yardımcı olacaktır. siz de daha çok İngilizce düşünmeye başlayabilirsiniz.

So I'm glad you mentioned that.

Bundan bahsettiğine sevindim.

Sometimes I forget to mention about how awesome the Go

Bazen Go

Natural English premium courses are.

Natural English premium kurslarının ne kadar harika olduğundan bahsetmeyi unutuyorum.

Yeah.

No.

Evet.

Hayır.

It's really great.

Gerçekten harika.

And I think it's like you said.

Ve dediğin gibi olduğunu düşünüyorum.

The students love it.

Öğrenciler onu seviyor. Deneyimleri hakkında

They have a lot of great testimonials

birçok harika referansları var

about their experience.

.

And it's awesome.

Ve bu harika.

I'm very happy to hear that.

Bunu duyduğuma çok sevindim.

And I hear from the students to that they love it.

Ve öğrencilerden onu sevdiklerini duyuyorum.

So I'm just thinking what else?

Yani sadece düşünüyorum başka ne var?

Think in English.

İngilizce düşün. Kendinizle İngilizce

Try to talk to yourself in English

konuşmaya çalışın,

record yourself in English.

kendinizi İngilizce kaydedin.

You said that already.

Bunu daha önceden de söylemiştin.

But really, just don't forget that you yourself

Ama gerçekten, kendinizin İngilizceniz için

are a great resource for your English.

harika bir kaynak olduğunuzu unutmayın .

And also there's so many videos out there.

Ayrıca bir sürü video var.

Obviously you're watching this one.

Belli ki bunu izliyorsun.

Congratulations.

But turn on the subtitles so you can watch the words on a screen

Tebrikler.

Ancak altyazıları açın, böylece

as you listen to native speakers speak.

anadili İngilizce olan kişiler konuşurken ekranda kelimeleri izleyebilirsiniz.

And then take notes.

Ve sonra not alın.

Have your notebook out, be an active listener

Defterinizi çıkarın, aktif bir dinleyici olun,

don't just listen and let it passively fly over you.

sadece dinlemeyin ve pasif bir şekilde üzerinizden uçup gitmesine izin vermeyin.

You're not going to retain or keep

a lot of the words, unless you write them down,

Onları yazmadıkça ve

and maybe stop it, go back, listen again, write down again

belki de durdurup geri dönmedikçe, tekrar dinlemedikçe,

what they said.

söylediklerini tekrar yazmadıkça, pek çok kelimeyi aklınızda tutamayacak veya tutamayacaksınız.

Repeats what they said.

Söylediklerini tekrarlar.

Yeah, be active.

Evet, aktif ol.

We were talking about this, and I had this image in my mind

Bunun hakkında konuşuyorduk ve aklımda şu görüntü vardı,

that when you listen without being an active listener,

aktif bir dinleyici olmadan dinlediğinizde,

it's like looking at food when you're hungry

acıktığınızda yemeğe bakıp

but not eating it.

da yememek gibidir.

You don't get full.

Doymuyorsun.

Yeah you look at the food to expect to get full, but--

Evet, doymasını beklemek için yemeğe bakıyorsunuz, ama--

Why is this food not going into my stomach?

Bu yemek neden mideme gitmiyor?

I'm looking at it really hard.

Gerçekten zor bakıyorum.

But you have to take action.

Ama harekete geçmelisin.

Right?

Sağ?

You have to take it and you have to--

Onu almalısın ve almalısın--

And this is both for listening and reading.

Ve bu hem dinlemek hem de okumak için.

Yes

So both of those.

Evet Yani

ikisi de.

You have to be actively listening and actively reading.

Aktif olarak dinlemeli ve aktif olarak okumalısınız. Bir şeyi

You can't just read something and expect

öylece okuyup

that all that new vocabulary's just

tüm bu yeni sözcüklerin

going to soak into your brain.

beyninize işlemesini bekleyemezsiniz.

It doesn't work like that.

Böyle çalışmıyor.

You have to really take the time.

Gerçekten zaman ayırmalısın.

When you're reading, don't look up

Okurken

every new word, because you'll go crazy,

her yeni kelimeye bakma çünkü çıldırırsın

and it'll take you like 10 years to read a book.

ve bir kitabı okuman 10 yıl falan sürer.

But maybe every couple pages, you learn a new word.

Ama belki her iki sayfada bir yeni bir kelime öğrenirsin. Etrafındaki kelimelerden

You guess the context from the words around it.

bağlamı tahmin edersiniz .

Same with listening.

You can try to guess.

Dinlemekle aynı.

Tahmin etmeye çalışabilirsiniz.

But you take notes.

Ama not alıyorsun.

You write down questions about the reading.

Okumayla ilgili soruları yazıyorsunuz.

You reflect on it.

Üzerine düşünürsünüz.

Like, Oh, I remember a situation when I had the same experience

Oh, aynı deneyimi yaşadığım bir durumu hatırlıyorum

or something relating to the reading or the listening

ya da okuma ya da dinleme ile ilgili bir şey

is really important too.

de gerçekten önemli.

You mentioned about listening or watching with the text.

Metinle birlikte dinlemekten veya izlemekten bahsetmişsiniz.

So you're watching this episode.

Demek bu bölümü izliyorsun.

You can turn on the subtitles.

Altyazıları açabilirsiniz.

You can click on CC for closed captioned or subtitles.

Kapalı açıklamalı veya alt yazılar için CC'ye tıklayabilirsiniz.

Also in the Go Natural English courses,

Ayrıca Go Natural English kurslarında

we have texts of conversations.

konuşma metinlerimiz var.

So as you hear a native speaker conversation,

Böylece anadili İngilizce olan bir sohbeti duyduğunuzda onunla

you can read along with it.

birlikte okuyabilirsiniz.

And I make sure that they're correct.

Ve doğru olduklarından emin oluyorum.

So it's not some text or transcripts

Yani tam olarak doğru olmayabilecek bazı metinler veya transkriptler değil

that might not be quite right.

. Altyazılara tıklarsanız

Some YouTube videos are weird if you click on the subtitles.

bazı YouTube videoları garip .

Because it's automatic.

Otomatik olduğu için.

But the Go Natural English ones are done professionally.

Ancak Go Natural English olanlar profesyonelce yapılır.

Yeah.

Well, that's really good advice.

Evet.

Bu gerçekten iyi bir tavsiye.

Thinking, recording, listening, reading.

Düşünmek, kaydetmek, dinlemek, okumak.

We have so much advice.

Çok fazla tavsiyemiz var.

My head is swimming with everything.

Kafam her şeyle yüzüyor.

But I hope that this was helpful.

Ama umarım bu yardımcı olmuştur. gonaturalenglish.com/7steps adresinden

Remember that you can try a free sample course

ücretsiz bir örnek kurs deneyebileceğinizi unutmayın

at gonaturalenglish.com/7steps.

.

That's the best place to start.

Başlamak için en iyi yer orası.

I hope to see you there.

Seni orada görmeyi umuyorum.

Thanks for watching.

İzlediğiniz için teşekkürler.

Bye.

Hoşçakal.