How to Answer the Question 'How Have You Been?' in Fluent English | Go Natural English

Oh, my gosh.

Aman Tanrım.

Hi.

How have you been?

MERHABA. Görüşmeyeli

nasılsın? Seni görmeyeli

It's been awhile since I've seen you.

epey zaman oldu . Size Italki'de arkadaşlarımla

Have I told you about the special one-on-one online

özel bire bir online

lesson practice with my friends at Italki?

ders uygulamasından bahsetmiş miydim ? Aşağıdaki bağlantıdan bu

You can learn more about it at the link below,

konuda daha fazla bilgi edinebilir

or go to gonaturalenglish.com/italki,

veya gonaturalenglish.com/italki,

I-T-A-L-K-I.

I-T-A-L-K-I adresine gidebilirsiniz.

Now the question that I asked you

Şimdi size

in the beginning of this episode is one

bu bölümün başında sorduğum soru,

that my English language learners ask me

İngilizce öğrencilerimin bana

about all the time.

her zaman sordukları bir soru. Görüşmeyeli

How have you been?

nasılsın?

How do answer this question?

Bu soruya nasıl cevap verilir?

I don't know.

Bilmiyorum.

When I'm out, and my native English speaker friends

Dışarıdayken ve anadili İngilizce olan arkadaşlarım

come and ask me, how have you been,

gelip bana nasılsın diye sorduğunda,

I just stand there like, mm, I don't know what to say.

orada öylece duruyorum, mm, ne diyeceğimi bilmiyorum.

So I'm going to help you in this episode,

Bu bölümde size yardımcı olacağım

because it's a very common question that you're

çünkü bu, İngilizce konuşan diğer kişilerle ilişki kurarken alacağınız çok yaygın bir sorudur

going to get as you build relationships

with other English speakers.

.

This is a question that's similar to, how are you?

Bu benzer bir soru , nasılsın?

I think we all know this question, how are you,

Sanırım hepimiz bu soruyu, nasılsın

and how to respond.

ve nasıl cevap vereceğimizi biliyoruz. Emin değilseniz bu soruya

I have another video about how to respond to that question

nasıl cevap vereceğinize dair başka bir videom var

if you're not sure.

.

Now how have you been is a little bit different,

Şimdi nasılsın biraz farklı,

because we only use this question with people

çünkü bu soruyu sadece

who we met in the past already.

geçmişte tanıştığımız insanlara soruyoruz. Bu

So if it is your first time meeting someone, do not

nedenle, biriyle ilk kez tanışıyorsanız,

ask them, how have you been?

onlara sormayın, nasılsınız?

And if someone asks you, how have you been,

Ve biri size nasılsın diye sorarsa,

you can assume that you've met them before, even

onları hatırlamasanız bile, onlarla daha önce tanıştığınızı varsayabilirsiniz

if you don't remember them.

.

So this question is really common between people

Yani bu soru, daha

who have met before, but have not

önce tanışmış ama

seen each other for some time-- more than a week,

birbirlerini bir haftadan fazla,

more likely two weeks, maybe a month, maybe a few months.

muhtemelen iki hafta, belki bir ay, belki birkaç aydır görmemiş insanlar arasında çok yaygın.

So if you just saw the person yesterday, don't ask them,

Bu yüzden, kişiyi daha dün gördüyseniz, onlara nasılsınız diye sormayın,

how have you been, because it's too soon.

çünkü çok erken.

This tense, how have you been, is

Bu tense, nasılsın,

asking about how have you been.

nasılsın diye soruyor.

It's asking about your period of time between a point

in the past that's over and completed

Geçmişte bitmiş ve tamamlanmış bir nokta ile şimdiki

and continuing through the present.

zamana kadar devam eden zaman aralığınızı soruyor.

So since that last time I saw you in the past,

Yani geçmişte seni son gördüğümden beri, o

how have you been in that period of time up until now?

zaman diliminde şimdiye kadar nasıldın?

That's what we're asking.

Biz de bunu soruyoruz.

So how do we answer this question?

Peki bu soruyu nasıl cevaplayacağız?

Let's keep it really simple.

Gerçekten basit tutalım.

You could answer with a short answer or with a longer answer.

Kısa bir cevapla veya daha uzun bir cevapla cevap verebilirsiniz.

So some shorter answers that would be great would be,

Bu yüzden harika olacak bazı daha kısa cevaplar ,

how have you been?

nasılsın?

Good.

İyi. Görüşmeyeli

How have you been?

nasılsın?

Great.

Harika. Görüşmeyeli

How have you been?

nasılsın?

Not bad.

Fena değil.

So basically, you can fill in any expression that

Yani temelde,

shows that you're good, excellent, fantastic,

iyi, mükemmel, harika,

great, never been better.

harika, hiç bu kadar iyi olmadığınızı gösteren herhangi bir ifadeyi doldurabilirsiniz.

That's a pretty fun phrase to use.

Kullanması oldukça eğlenceli bir ifade.

Now what if you want to answer in a bit longer expression?

Şimdi biraz daha uzun bir ifadeyle cevap vermek isterseniz ne dersiniz? Cevap için sadece bir kelime değil,

You want to express more of your ideas

fikirlerinizi daha fazla ifade etmek

and tell the person more about how you have been,

ve kişiye nasıl olduğunuz hakkında daha fazla bilgi vermek istiyorsunuz

not just one word for an answer.

.

So here's the structure we're going to use.

İşte kullanacağımız yapı.

I have been verb-ing.

Fiil konuşuyordum.

So you might start with a short answer like, good.

Yani, güzel gibi kısa bir cevapla başlayabilirsiniz.

I have been working a lot.

Çok çalışıyorum.

Now I'm saying it kind of slow, because I want

Şimdi biraz yavaş söylüyorum çünkü

it to be really super clear.

gerçekten çok net olmasını istiyorum.

Let me give you another example.

başka bir örnek vereyim.

Great.

Harika.

I have been studying English a lot.

Çok fazla İngilizce çalışıyorum. Daha

Never been better.

iyi olmamıştı.

I have been traveling all over the world.

Tüm dünyayı dolaştım.

So those are just some examples.

Yani bunlar sadece bazı örnekler.

You could really use any verb like I have been working,

Çalıştığım,

I've been studying, I've been traveling,

çalıştığım, seyahat ettiğim,

maybe some other interest that you have that you

belki de insanlara anlatmak istediğiniz başka bir ilgi alanınız gibi herhangi bir fiili kullanabilirsiniz

want to tell people about.

.

I've been cooking a lot.

Çok yemek pişiriyorum.

Maybe you met this friend at a cooking class,

Belki bu arkadaşınızla bir yemek kursunda tanıştınız,

so that would be an appropriate thing to tell them.

bu yüzden onlara bunu söylemek uygun olur.

So if you want to sound more native-like,

Yani daha yerli gibi konuşmak istiyorsanız,

let's speed it up a little bit.

biraz hızlandıralım.

So instead of, I have been work-ing a lot,

Yani, çok çalışıyorum yerine,

we're going to say, I've been working a lot.

çok çalışıyorum diyeceğiz.

So say it with me.

Öyleyse benimle söyle.

I've been working a lot.

Çok çalışıyorum.

One more time.

Bir kez daha.

I've been working a lot.

Çok çalışıyorum.

And I need you to dance.

Ve dans etmene ihtiyacım var.

I need you to say this with some enthusiasm, please.

Bunu biraz şevkle söylemeni istiyorum, lütfen.

I've been working a lot.

Çok çalışıyorum.

OK, another example-- I've been studying a lot.

Tamam, başka bir örnek-- Çok çalışıyorum.

Oh, another example, I've been speaking a lot of English.

Oh, başka bir örnek, çok fazla İngilizce konuşuyorum.

OK.

TAMAM.

So you can tell I'm excited about this.

Yani bu konuda heyecanlı olduğumu söyleyebilirsin.

I want you to improve your English.

İngilizceni geliştirmeni istiyorum.

I want you to speak more English,

Daha fazla İngilizce konuşmanızı, konuşma becerinize

become more confident in your conversational ability,

daha fazla güvenmenizi istiyorum ,

so I want to tell you that my friends that at Italki have

bu yüzden size Italki'deki arkadaşlarımın anadili İngilizce olan harika bir öğretmenden bire bir ders almanız

a special offer for you to take one-on-one lessons

için özel bir teklifleri olduğunu söylemek istiyorum

with an awesome native English speaker teacher.

. Bununla ilgili

So you can find out more about that at the link below,

daha fazla bilgiyi aşağıdaki bağlantıdan

or gonaturalenglish.com/italki, I-T-A-L-K-I.

veya gonaturalenglish.com/italki, I-T-A-L-K-I adresinden öğrenebilirsiniz.

And basically what it is is you take your first lesson,

Ve temel olarak, ilk dersinizi alırsınız

and then you get $10, which is also 100 points.

ve ardından 10 $ alırsınız, bu da 100 puandır.

It's basically $10 back so that your second lesson

Temelde 10 $ geri, böylece ikinci dersiniz

would be free, because lessons are about $10 per lesson,

ücretsiz olur çünkü dersler, öğretmene bağlı olarak ders başına yaklaşık 10 $'dır

depending on the teacher.

.

So I hope that's not too confusing,

Umarım bu çok kafa karıştırıcı değildir,

but basically, it's two lessons for the price of one,

ama temelde, bir ders fiyatına iki ders ki

which is totally awesome.

bu tamamen harika.

So I recommend that you try that out

Bu yüzden,

if you want to practice this phrase and a lot

bu cümleyi ve

of other phrases in English.

diğer birçok cümleyi İngilizce pratik yapmak istiyorsanız bunu denemenizi tavsiye ederim.

So I hope you enjoyed this episode.

Bu yüzden umarım bu bölümü beğenmişsinizdir.

Remember to subscribe to Go Natural English here

YouTube'da Go Natural English'e abone olmayı unutmayın

on YouTube, and I'll see you again soon.

, yakında tekrar görüşürüz.

All right.

Elbette.

Bye for now.

Şimdilik hoşça kal.