5 Things Native English Speakers Never Say (Original) | Go Natural English

Hey, what's up, Go Natural English?

Hey, naber, Go Natural English?

Welcome.

Hoş geldin.

In this episode, we're going to talk about five things

Bu bölümde,

that native English speakers never say.

anadili İngilizce olanların asla söylemediği beş şey hakkında konuşacağız.

So if you want to sound more like a native English speaker,

Yani daha çok anadili İngilizce olan biri gibi konuşmak istiyorsanız, o

then this episode is going to change your life.

zaman bu bölüm hayatınızı değiştirecek. Şaka

No kidding.

yapmıyorum.

Some of these are phrases that don't sound natural.

Bunlardan bazıları kulağa doğal gelmeyen ifadelerdir.

And some of these are more culturally related phrases

Ve bunlardan bazıları,

or questions that we don't typically ask in North America,

Kuzey Amerika'da, Amerika

in the United States.

Birleşik Devletleri'nde tipik olarak sormadığımız, kültürel olarak daha ilgili ifadeler veya sorular.

A great way for you to understand what natives usually

Yerlilerin genellikle ne

say and what we don't usually say, is to take lessons.

söylediğini ve bizim genellikle ne söylemediğimizi anlamanın harika bir yolu ders almaktır.

So you've been asking a lot about online lessons,

Yani, çevrimiçi dersler

and where I'd recommend to take them.

ve onları nereye götürmeyi önereceğim hakkında çok şey soruyorsunuz.

This episode is brought to you by my friends at italki.

Bu bölüm size italki'deki arkadaşlarım tarafından getirildi.

And they're offering a special deal, two lessons

Ve sizin için

for the price of one, just for the Go Natural English

sadece Go Natural English

audience, for you.

izleyicileri için bir ders fiyatına iki ders olmak üzere özel bir fırsat sunuyorlar.

So you can find out how to sign up and get a free lesson

by clicking on the link in the description below this video,

Bu videonun altındaki açıklamadaki bağlantıya tıklayarak

or by visiting gonaturalenglish.com/italki.

veya gonaturalenglish.com/italki adresini ziyaret ederek nasıl kaydolacağınızı ve ücretsiz bir ders alacağınızı öğrenebilirsiniz .

That's I-T-A-L-K-I. So after you watch this episode,

Bu I-T-A-L-K-I. Yani bu bölümü izledikten sonra

go there and sign up for a lesson.

oraya gidin ve bir ders için kaydolun.

It's a great way to improve your English fast.

İngilizcenizi hızlı bir şekilde geliştirmek için harika bir yoldur.

OK.

Let's talk about the five things that natives just don't usually

TAMAM. Yerlilerin genellikle söylemediği

beş şey hakkında konuşalım

say.

.

We're going to count down this time, for fun.

Bu sefer eğlenmek için geri sayacağız.

Number five is, can I practice my English with you.

Beş numara, seninle İngilizce pratik yapabilir miyim?

So this question is grammatically correct.

Yani bu soru gramer olarak doğrudur. Bunda bir

There's no problem with it, but obviously

sorun yok , ama belli ki

native English speakers are not going

anadili İngilizce olan kişiler

to ask, can I practice my English,

, ana dili İngilizce

because we're native speakers.

olduğumuz için İngilizce pratiği yapabilir miyim diye sormayacaklar.

So if you want to sound more like a native English speaker,

Bu nedenle, anadili İngilizce olan biri gibi konuşmak istiyorsanız,

don't ask people if you can practice your English.

insanlara İngilizce pratik yapıp yapamayacağınızı sormayın.

You could simply ask, can I speak English with you.

Basitçe sorabilirsin, seninle İngilizce konuşabilir miyim?

Is that OK, or can I talk to you, or anything else.

Tamam mı, yoksa seninle konuşabilir miyim veya başka bir şey.

Maybe you want to talk to the person about a common interest,

Belki o kişiyle ortak bir ilgi alanınız

or something that you have in common with that person.

veya o kişiyle ortak bir noktanız hakkında konuşmak istersiniz.

So instead of focusing on practicing English,

Bu yüzden İngilizce pratik yapmaya odaklanmak yerine, ortak noktalarınızın

find people that you have something in common with.

olduğu insanları bulun .

And then talk to them about it in English.

Ve sonra onlarla bunun hakkında İngilizce konuşun.

How about that?

Peki ya bu?

OK, number four.

Tamam, dört numara. İngilizce

Now, if you watched my video about natural greetings

doğal selamlaşma ile ilgili videomu izlediyseniz

in English, you'll know this one.

, bunu bileceksiniz.

Native speakers do not say, I am fine, thank you, and you.

Ana dili İngilizce olan kişiler, iyiyim, teşekkür ederim ve siz demezler.

If an English speaker says, I'm fine,

İngilizce konuşan biri iyiyim derse,

it normally means that they're upset.

bu normalde üzgün olduğu anlamına gelir.

They're not fine at all.

Hiç iyi değiller.

So you might hear people fighting, like a couple,

Yani insanların bir çift gibi kavga ettiğini duyabilirsiniz

and one says, oh, what's wrong.

ve biri "ah, sorun ne?" der.

And the other says, I'm fine.

Diğeri de iyiyim diyor.

They're not fine.

İyi değiller.

I'm fine, or I am fine, there's a couple things wrong

İyiyim ya da iyiyim, bunda yanlış olan birkaç şey var

with that.

.

Typically we will not say I am.

Genelde öyleyim demeyeceğiz.

We'd say, I'm.

Ben, derdik.

And we don't say, I'm fine to respond to the question,

Ve "nasılsın?" sorusuna cevap vermekte iyiyim demeyiz

how are you.

.

We would say, good, thanks, how are you.

İyi, teşekkürler, nasılsın derdik.

Or, I'm great.

Ya ben harikayım

It's just not very common to hear people say, I'm fine.

İnsanların "Ben iyiyim" dediğini duymak çok yaygın değil.

OK?

TAMAM?

So this is a little change that you can

Yani bu,

make to sound more native-like.

kulağa daha yerel gibi gelmek için yapabileceğiniz küçük bir değişiklik.

OK, number three.

Tamam, üç numara.

Looking at my notes here.

Buradaki notlarıma bakıyorum.

Oh, this is a good one.

Bu iyi bir şey.

So we don't tend to point out obvious, but negative, things

Bu nedenle, bir kişi hakkında bariz , ancak olumsuz şeylere işaret etme eğiliminde değiliz

about a person.

.

So, for example, wow, you look really tired, or wow,

Örneğin, vay, gerçekten yorgun görünüyorsun veya vay,

you are getting really fat, or, wow, you look really awful.

gerçekten şişmanlıyorsun veya vay, gerçekten berbat görünüyorsun.

Are you hung over?

Akşamdan kalma mısın?

OK.

So any of these observations that

TAMAM.

Dolayısıyla, bu olumsuz gözlemlerden herhangi birini,

are negative we do not bring them up

with people unless we're really, really close with them.

onlara gerçekten çok yakın olmadığımız sürece, onları insanlarla gündeme getirmiyoruz.

And even then, even for my best friends in the world,

Ve o zaman bile, dünyadaki en iyi arkadaşlarım için bile

I probably wouldn't say it like that.

muhtemelen böyle söylemezdim.

I would probably say something like.

gibi bir şey söylerdim muhtemelen.

How are you doing.

Nasılsın.

Are you are you taking care of yourself?

Kendine bakıyor musun?

I'm just, you know, I'm noticing some changes.

Ben sadece, bilirsin, bazı değişiklikler fark ediyorum.

And we'd be indirect about it.

Ve bu konuda dolaylı olurduk.

So don't obviously state something

Bu nedenle,

negative, especially to someone you don't know well.

özellikle iyi tanımadığınız birine açıkça olumsuz bir şey söylemeyin.

OK.

Next, are you married.

TAMAM.

Sonra, evli misin?

This is a question that always catches me off

Bu, seyahat ederken beni her zaman hazırlıksız yakalayan bir soru

guard when I'm traveling, and people ask me like right away,

ve insanlar bana hemen,

are you married.

evli misin diye soruyor.

And we don't ask questions like this in the United States

Ve

like right away unless it's a specific situation,

özel bir durum olmadıkça,

like I'm filling out a government document.

örneğin bir hükümet belgesini dolduruyorsam, Amerika Birleşik Devletleri'nde buna benzer soruları hemen sormuyoruz.

Don't ask someone right away, are you married.

Hemen kimseye evli misin diye sorma.

It's just too personal.

Bu çok kişisel. Buraya kocanla mı geldin gibi

You might ask more indirect questions,

daha dolaylı sorular sorabilirsin

like did you come here with your husband.

.

There you go.

İşte gidiyorsun. Evli olup olmadığımı

That's a good way to find out if I'm married, but don't

öğrenmenin iyi bir yolu ama

ask directly.

doğrudan sorma.

And number one.

Ve bir numara.

How much rent do you pay, how much is your apartment,

Ne kadar kira ödüyorsunuz, daireniz ne kadar, aylık

how much do you pay in rent every month.

ne kadar kira ödüyorsunuz.

OK.

TAMAM.

Native English speakers, from the United States at least,

Anadili İngilizce olan, en azından Amerika Birleşik Devletleri'nden,

we don't ask about money, about how much

para hakkında, özellikle yaşadığınız yerde bir

should you pay for something, especially where you live.

şey için ne kadar ödemeniz gerektiği hakkında soru sormuyoruz .

This is way too personal.

Bu çok kişisel.

And I've been asked this many times by non-native speakers.

Ve bunu anadili olmayanlar tarafından birçok kez sordum.

How much do you pay in rent?

Kira olarak ne kadar ödüyorsunuz?

Now, it's different if you know someone.

Şimdi, birini tanıyorsan durum farklıdır.

If you're becoming friends with them,

Onlarla arkadaş oluyorsan,

it's totally OK to talk about this.

bunun hakkında konuşmak tamamen sorun değil.

But the first time you meet someone,

Ama biriyle ilk tanıştığınızda,

this is not a good question.

bu iyi bir soru değil. Havadan

It's not good small talk.

sudan konuşmak iyi değil.

OK, great.

Tamam harika.

So let's recap the five things that native speakers don't

Öyleyse, anadili İngilizce olanların

usually say.

genellikle söylemediği beş şeyi özetleyelim.

And I don't recommend that you say them either.

Bunları söylemenizi de tavsiye etmiyorum.

OK.

TAMAM.

First, can I practice English with you.

İlk olarak, seninle İngilizce pratik yapabilir miyim?

Second, I am fine, thank you, and you.

İkincisi, ben iyiyim, teşekkür ederim ve sen.

Wow, you look tired, fat, hung over.

Vay canına, yorgun, şişman ve akşamdan kalma görünüyorsun.

And are you married.

Ve evli misin.

And how much do you pay for rent.

Ve kira için ne kadar ödüyorsunuz?

OK.

TAMAM.

So remember not to use these phrases,

Bu yüzden bu cümleleri kullanmamayı unutmayın

and you're going to sound much more native-like.

ve çok daha yerli gibi konuşacaksınız.

Now it's time for you to go to gonaturalenglish.com/italki

Şimdi gonaturalenglish.com/italki adresine gidip ilk dersinin ücretini

and get your free online English lesson after you pay

ödedikten sonra ücretsiz online İngilizce dersini almanın zamanı geldi

for your first one.

.

Two for one.

Bire iki.

Woot.

Vay canına.

Woot.

All right.

Vay canına.

Elbette.

Thank you so much for watching.

İzlediğiniz için çok teşekkürler.

It's been awesome to share these tips with you.

Bu ipuçlarını sizinle paylaşmak harikaydı.

I hope you enjoyed it.

Umarım eğlenmişsindir.

I'll talk to again soon.

Yakında tekrar konuşacağım.

Bye for now.

Şimdilik hoşça kal.