English Vocabulary - In the bedroom...

1,829,396 views ・ 2013-08-20

English with Ronnie


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:02
Hello. Welcome to my bedroom. It's not my bedroom. It's a whiteboard with words on it,
0
2788
9055
Merhaba, yatak odama hoşgeldiniz. Burası benim yatak odam değil. Bu üzerinde yazılar olan bir yatak başlığı
00:12
but I'm going to teach you about bedroom -- vocabulary that is. Stay tuned. Maybe I'll teach you
1
12226
9914
ve şimdi yatak odası hakkında size kelimeler öğreteceğim. Bir yere ayrılmayın belki size......
00:22
some other bedroom vocabulary if you know what I mean. We're going to go on the innocent
2
22200
7152
ne demek istediğimi anlıyorsanız, yatak odası deyince aklınıza gelecek diğer kelimeleri öğreteceğim. Bu günlük masum kelimeleri ve
00:29
side today, and I'm going to teach you about basic things in bedrooms. I know. I know.
3
29390
8088
ve yatak odasında bulunan temel şeyleri öğreteceğim sizlere. Biliyorum, biliyorum
00:37
Okay. This is a bed. Do you sleep on a bed, or do
4
37713
8434
Tamam, bu bir yatak, ya bir yatağın üzerinde uyursunuz ya da
00:46
you sleep on a futon? Did I speak Japanese? Hi, Japanese people in the house. Konnichiwa.
5
46180
6629
ya da bir futon'un üzerinde uyursunuz. Japonca mı konuştum ne? Merhaba evlerindeki Japonlar. Konnichiwa.
00:52
O-genki desu ka? When you sleep, you usually sleep on a "futon". We have stolen your word.
6
52809
7441
O genki desu ka? Uyuduğunuzda genellikle bir "futon"un üzerinde uyursunuz. Biz sizin kelimenizi çaldık.
01:00
We're so nice. And we use it for our own. "Futon" -- if you know or don't know -- is,
7
60310
6710
Çok kibarız ve biz onu kendimiz için kullanıyoruz. "Futon". Biliyorsanız yada bilmiyorsanız eğer,
01:07
basically, a mattress that you put on the floor. It sounds kind of uncomfortable, but
8
67020
5360
Futon genellikle zemine serdiğiniz bir mattressdir aslında. Biraz kulağa hoş gelmiyor ama...
01:12
it's really, really good if you're really drunk, and there's never a fear of falling
9
72380
5680
gerçekten, gerçekten iyidir eğer sarhoş olarak yatarsanız asla yataktan düşme korkunuzda ....
01:18
out of the bed. You just kind of roll over and, boom, you're awake. It has some advantages
10
78060
6080
olmaz. Sadece yuvarlanırsınız, boom ve uyanırsınız. Bazı avantajları ve....
01:24
and some disadvantages. So this is a picture of a bed. I am an artist. Remember this as
11
84140
6360
dezavantajları vardır. Bu da bir yatak resmi. Bir sanatçıyım ben..
01:30
we go through this. The first very common thing that you will
12
90500
4610
Bu konu üzerinden gideceğimizden bunu unutmayın. ....
01:35
find in a bedroom is a pillow. "Pillow". A lot of people -- I don't know why -- have
13
95110
4980
Bir yatak odasında bulacağınız en yaygın şey yastıkdır. Yastık. Bir çok insan.... Bilmiyorum nedendir...
01:40
never learned this word in English. I know it's not in a lot of textbooks. You don't
14
100090
6340
ingilizcedeki bu kelimeyi asla öğrenmezler. Biliyorum kitaplarda çok yer almıyor bu konu....
01:46
open your textbook and go, "Wow, this is a pillow." You're more like, "This is a pen."
15
106430
4460
Kitabınızı açmaz ve vaw bu bir yastık demezsiniz. Siz daha çok "Bu bir kalemdir"
01:50
Thanks. I know that. So the first one is a pillow. A "pillow" is a soft or hard, squishy
16
110890
6019
dersiniz. Teşekkürler. Bunu biliyorum. Öyleyse neymiş ilk öğreneceğimiz şey "yastık" mış. Bir yastık kafanızı....
01:56
thing that you put your head on -- not that head; this head. And to keep your pillow clean,
17
116909
8389
üzerine koyacağınız sert, yumuşak veya süngerden bir şeydir. o kafa değil, bu kafa. Ve bu da yastığınızı temiz tutmak için...
02:05
you're going to put a pillow case on it. A "pillow case" is like a cover for the pillow.
18
125869
6592
kullanılan yastık kılıfıdır. Yastık kılıfı yastık için kullanılan bir çeşit örtüdür.
02:12
You can take the pillow case off, and please wash it. You can have different kinds of pillows.
19
132993
6482
Yastık örtüsünü çıkarabilir ve yıkayabilirsiniz. Farklı türde yastıklarınız olabilir..
02:19
There're feather pillows. So what we do is we take a duck or a goose; we kill it; we
20
139482
7705
Kuş tüyü yastıklar vardır. Bunu yapmak için bir ördek veya kazı alır, öldürür....
02:27
take all its feathers off; and we stick them in a pillow. Yeah. I don't think that's really
21
147249
5499
bütün tüylerini yolar, ve tüyleri bir yastığın içine koyarız....Eveeet. Hiç de hoş bir şey olduğunu....
02:32
cool. Or you can just have a fluffy cotton pillow or another microfibre pillow. You have
22
152779
9185
düşünmüyorum. Ya da sadece pofuduk pamuk yastık veya başka mikrolifli yastığınız olabilir. ...
02:41
a pillow case. The next thing that is essential for a bed
23
161995
3124
Neticede bir yastık kılıfınız olacaktır. Bir yatak için gerekli olan bir diğer şey...
02:45
-- please -- are sheets. Now be careful with your pronunciation. You don't want to say
24
165119
6611
"lütfen rica ediyorum" çarşafdır. Lütfen kelimeyi söylerken dikkat edin. Sizden "shits" (b.k) demenizi istemiyorum.
02:51
"shits". That's the stuff that comes out of your bum. You want to say "sheets". When you
25
171730
9331
o şey sizin arkanızdan çıkan bir şeydir. Siz "sheets" demek istiyorsunuz. Bunu söylediğinizde...
03:01
say this, the "e's" are very long. So you're going to say "sheets". Usually, we have a
26
181082
9594
"e'ler" bayağı uzundur. Yani siz "sheets" diyeceksiniz. Genellikle bizim üst çarşaf veya ....
03:10
top sheet and a fitted sheet. The fitted sheet just means it's the bottom sheet. They like
27
190730
6659
lastikli çarşafımız olur. Lastikli çarşaf alt çarşaf demektir. Bunlar...
03:17
to use fancy words like fitted sheet, top sheet -- just two sheets. And you know what?
28
197389
4830
lastikli çarşaf gibi üst çarşaf gibi süslü laflardır... sadece iki çarşaf. Ve şunu biliyor musunuz?
03:22
You can use just two of these. Don't worry about it. The top sheet -- it goes on top.
29
202219
6281
Bunların sadece ikisini kullanabilirsiniz. Hiç endişe etmeyin. Üst çarşaf.... üst'ün yerine kullanılır
03:29
And the fitted sheet goes on the bottom. It covers -- the main part of your bed here is
30
209492
5827
ve lastikli alt çarşaf, alt için kullanılır. Örter. Yatağınızın diğer bir ana malzemesi ...
03:35
a mattress. The "mattress" is, like, a big fluffy thing that you get to relax on. And
31
215303
8930
"şilte" dir. Şilte sizin rahatlamanızı sağlayan pofuduk büyük bir şeydir. ve...
03:44
the black part of my picture would be a bed frame. Let's write that down. It's important.
32
224710
6559
çizdiğim resmin siyah parçası karyola kısmıdır. Bunu yazalım çünkü önemli..
03:52
So a "bed frame" is the support of the mattress. Pillow, pillow case, sheets, top and bottom
33
232540
13652
Yani yatak çerçevesi şilteyi destekleyen bir parçadır. Yastık, yastık örtüsü, çarşaflar, üst ve alt...
04:06
or fitted sheets. Next: In Canada, or maybe in your country,
34
246269
4840
veya lastikli alt çarşaflar. Bir sonraki konumuz: Kanada'da veya ülkenizde...
04:11
in the winter, it's cold. You want something to cover you. Sheets are very thin. They're
35
251109
9941
kışın, hava soğuk. Örtünecek bir şey istiyorsunuz. Çarşaflar çok ince....
04:21
usually made of cotton. A "cover" or a "blanket", a "duvet" -- du-what? This word is a French
36
261090
13863
Bunlar genelde pamuktan yapılırlar. Bir örtü, bir yorgan... şey ne... Bu bir Fransız...
04:35
word. So the way that we say it looks very different from the spelling. It looks like
37
275000
6607
kelimesi. Yani göründüğü biçimden bayağı farklı kelimenin hecelenmesi. ....
04:41
"duvette". I think that maybe some people -- especially people in America -- would say,
38
281646
7743
"duvette" olarak görünüyor. Bazı insanlar bilhassa Amerika'da "Yeni bir yorgan örtüsü" aldım diyorlar diye...
04:49
"I got a new duvette cover. It's got some 'dubyas' on it." It's actually very important
39
289389
6861
düşünüyorum. Bu konuda biraz şüpheli. Aslında oldukça önemli....
04:56
that you say this properly and you say "duvet". So it's like "du-vay".
40
296250
7896
"duvet" kelimesini doğru telaffuz etmeniz. Yani "du- vay" gibi...
05:05
The next one is a comforter. "Comforter", "duvet", "blanket", "cover", and the last
41
305599
9350
Bir sonraki ise "comforter" yani yorgan. "Comforter, duvet, blanket, cover ve quilt,
05:15
one, a "quilt" -- they're all the same. Don't tell people who like to design beds and fabrics
42
315006
11130
bunların hepsi aynı. Yatak ve kumaş dizayn etmeyi seven insanlara bunların sadece insanları sıcak tutacak şeyler ...
05:26
that it's just something that keeps you warm. There are slight differences between a quilt,
43
326219
7000
olduğunu söylemeyin. Comforter, duvet, quilt arasında küçük de olsa farklar var v
05:33
a comforter, and a duvet, but you can discover that for yourself. You've got homework. Go
44
333470
5650
ancak bunları kendiniz keşfetmelisiniz. İşte size bir ev ödevi..Bir mağazaya gidin....
05:39
to a store. Ask the people that work there to show you a quilt, a comforter, a duvet,
45
339166
6652
Mağazada çalışan insanlara size bir şilte, bir yorgan, bir duvet....
05:45
a blanket, and a cover. You're practicing your English.
46
345876
3392
bir yorgan ve bir örtü göstermelerini isteyin. İngilizcenizi uyguluyorsunuz....
05:50
The next thing that you would have in your bedroom is furniture. "Furniture" is an uncountable
47
350518
10688
Yatak odanızda bulunacak şeylerden bir diğeri ise mobilyalar. "Furniture" sayılamayan bir isim türüdür....
06:01
noun. "Furniture" includes a bed, a nightstand -- "Ronnie, what's a 'nightstand'?" Oh, "standing
48
361259
10856
Mobilyalar bir yatağı, yatak yanında bulunan dolabı..."Ronnie, "nightstand" nedir. Ooo
06:12
up", "nighttime" -- what? No. A nightstand or -- maybe this makes more sense -- a bedside
49
372154
6866
geceleyin dikilip duran.....şey.. Hayır Bir komodin.... belkide daha çok anlamlı olur. yatağın kenarında bulunan bir yatak yanı
06:19
table. Look at my picture. This thing right here is a "bedside table". It's beside your
50
379020
10368
masası. Resime bakın. Tam buradaki şey bir yatak yanı masası. ...
06:29
bed, and it's a table. I know. Sometimes English makes sense. "Nightstand" or "bedside table"
51
389414
8003
yatağınızın yanında. ve bir masa. Biliyorum. Bazen ingilizce mantıklı oluyor. "Komodin ya da yatak yanı masası"...
06:37
-- these are the same. Some people say "nightstand"; some people say "bedside table". Some people
52
397488
5741
bunların ikisi de aynı. Bazıları "nightstand" diyor bazıları ise "bedside table" diyor.
06:43
just say "that thing beside the bed". But it is definitely a bedside table or nightstand.
53
403229
7257
Bazı insanlar sadece şu yatağın yanındaki şey diyorlar. Ancak bu kesinlikle bir komodin veya yatak yanı masası.
06:50
Also, we have "dresser" or -- long way to say it -- "dresser drawers", or you can just
54
410963
11166
Biz aynı zamanda uzun uzun söylemek istersek "dresser drawers" kısacası dresser olan şifoniyer, ya da sadece...
07:02
say "drawers". It's your choice. I naturally would say "dresser". I would say, "I'm going
55
422180
9513
şifoniyer deriz. Siz karan verir. Ben doğal olarak "dresser2 demeyi tercih ederim. Kıyafetlerimi şifonlere koyacağım demeyi
07:11
to put my clothes into the dresser." A "dresser" is a piece of furniture that you put your
56
431749
9258
tercih ederim. Bir dresser temiz kıyafetlerinizi koyabileceğiniz
07:21
clothes into -- clean clothes, people. Don't put your dirty socks in my dresser. So you're
57
441039
5810
küçük bir mobilya. Kirli çoraplarınızı benim şifonlere koymayın. Yani güzelce katladığınız
07:26
going to put your beautifully folded up underwear and socks into a dresser. Maybe above your
58
446849
8132
iç giyiminizi ve çoraplarınızı koyacaksınız. Belki de yukarıdaki
07:35
dresser you have a mirror. A "mirror" is something that you look at and you can see yourself
59
455009
9125
şifonyerin bir aynası olacak. Bir ayna kendinize, yansımanıza" bakabileceğiniz ve görebileceğiniz bir şey....
07:44
-- your reflection. You see yourself in the mirror. It's most common to have a mirror
60
464423
5746
kendinizi aynada görürsünüz.
07:50
in a bath -- bathroom. What? In the bedroom and the bathroom as well. People like to look
61
470169
6550
Banyoda veya tuvalette bir ayna olması oldukça yaygın olan bir şeydir. Yatak odasında ve banyo da olduğu gibi. İnsanlar
07:56
at themselves, make sure everything is in the right places.
62
476719
3780
kendilerini aynada görmeye bayılırlar ve herşeyin yerli yerinde olduğundan emin olurlar.
08:03
This -- this contraption made by Satan is called an "alarm clock". You might just know
63
483918
7778
Bu... şeytan tarafından yapılmış şeye "alarm clock" diyorlar. Muhtemelen siz bunu sadece "alarm" olarak biliyorsunuz.
08:11
the word "alarm". That's okay. You can just say "alarm", but please, please, please, when
64
491719
6521
Tamam sorun yok. sadece aram deyin ama lütfen lütfen....
08:18
you say this word, do not say this word by mistake. "Alarm clock". You have to -- right
65
498240
11091
bu kelimeyi yanlış söylemeyin. "Alarm clock". işte tam buradasınız.
08:29
there. If you say "alarm cock" -- "cock" means penis. Don't say "alarm cock". You want to
66
509379
7261
eğer "alarm clock" yerine "cock" derseniz, o kelimenin anlamı "penis"dir. "alarm cok" demeyin.
08:36
say "alarm clock". Alarm clock goes off when it's time for you to get out of bed, go to
67
516694
7196
"alarm clock" demek istiyorsunuz. Çalar saat zamanı geldiğinde sizi yataktan kaldırmak için kullanılır.
08:43
work, go to school. We have a magic button on the alarm clock. And this is call a "snooze button"
68
523920
11212
Çalar saatin üzerinde sihirli bir düğme vardır. Biz buna "erteleme düğmesi"
08:55
or "snooze bar". A "snooze button" is magic. It gives you ten long, luscious
69
535168
7697
veya erteleme çubuğu" diyoruz. Bu size 10 uzun, çok lezzetli
09:02
minutes of extra sleeping time. So if your alarm clock is set for 7:02, you hit the snooze,
70
542899
8746
ekstra uyuma zamanı verir. Yani çalar saatiniz 7.02'ye ayarlandıysa, erteleme düğmesine
09:12
and it will give you ten minutes more sleep. You might hear people saying to their boss
71
552864
9031
basar ve çalar saat size daha fazla uyumanız için 10 dakika verir. Muhtemelen insanların patronlarının....
09:22
-- the boss might say, "Why are you late?" "I hit the snooze. I -- I -- I -- I just hit
72
562716
6183
"Neden geç kaldın" sorusuna... erteleme düğmesine bastım. ben... ben.... ben sadece
09:28
the snooze five times. That's an hour, so I'm late." Good excuse. If you're late, just
73
568930
5080
5 defa erteleme düğmesine bastım dediklerini duyarsınız. Bu bir saat demektir. Yani ben geç kaldım. Güzel mazeret. eğer geç kaldıysanız,
09:34
say, "I hit the snooze." And they're, like, "Oh, yeah!" Okay? Danger button. Ten minutes
74
574010
6090
sadece "erteleme düğmesine" bastım deyin. Ve onlar " evet, tamam, tehlike düğmesi. 10 dakika...
09:40
of lovely sleep. If you watch a very popular TV show called
75
580100
6419
keyifli bir uyku. Eğer populer bir TV programı olan
09:46
"Sex in the City" or any, I guess, TV show, women -- mostly, ladies in the house -- are
76
586503
11184
Sex ve Şehir'i veya herhangi bir TV programını izlediyseniz, kadınlar, genellikle evdeki hanımlar....
09:57
going to go on about a "walk-in closet". Normally, in houses, you're going to have a closet.
77
597750
8738
gömme dolaptan bahsedeceklerdir. Genellikle evlerde gizli bir oda-dolap bulunur.
10:06
A "closet" -- it's like a little room. There's a door. You open it, and inside is where we
78
606738
8851
Bir "closet" küçük bir oda gibidir. Bir kapısı vardır. Açarsınız içerisine elbiselerimizi asarız.
10:15
hang our clothes. These are clothes. If you're lucky enough to have a walk-in closet, it's
79
615630
7635
Bunlar elbiseler, eğer şanslıysanız gömme bir dolabınız vardır.....
10:23
like a whole other entity or a whole other room. A "walk-in closet" is, basically, a
80
623320
6802
ya bir oda gibi ya da ayrı bir eşya gibi. Bir gömme dolap genellikle bir
10:30
room. And it is really, really big, and there're lots of places to hang all of your clothes
81
630177
8398
odadır. Ve oldukça büyüktür. elbiselerinizi asacağınız bir çok yeri vardır....
10:38
that you never wear. So a "walk-in closet" just means a "very big closet". In my house,
82
638649
10111
asla giymeyeceğiniz eşyalar dahil. Yani bir " walk-in closet" sadece büyük bir dolap anlamına gelir. Benim evimde.....
10:49
I have a closet. Don't open it, though. You never know what's going to come flying out.
83
649033
6368
bir dolabım var. Sakın açmayın. Asla bilemezsiniz içinden neyin uçup çıkacağını....
10:56
Another word for "closet" is "cupboard", which is very strange. The pronunciation of this
84
656377
5549
"Closet için bir başka kelime ise "cupboard" yani oldukça tuhaf olan "yüklük" tür. Bu kelimenin telaffuzu
11:02
word is very strange. We say "kub burd", "cupboard". It looks like "cup board". A long, long time
85
662001
11354
oldukça tuhaftır. "kub burd" deriz, "cupboard" deriz. "cup board" gibi görünüyor. Çok uzun zaman önce
11:13
ago, we would definitely have a cupboard in our kitchen. Now we have a cupboard in our
86
673399
7279
mutfaklarımızda büfelerimiz vardı. Şimdi de
11:20
bedroom. So a "closet" and a "cupboard" are the same. It's a place to put your clothes.
87
680730
5226
yatak odalarımızda büfe-yüklük var. Kısaca "closet" ve "cupboard" birbirinin aynı. Elbiselerinizi koyacağınız bir yer.
11:26
I hope you enjoyed the lesson. If you have questions about your bedroom, ask me. Bye.
88
686933
6196
Ümit ederim bu dersten keyif aldınız. Yatak odanız hakkında sorularınız varsa , bana sorabilirsiniz. Hoşçakalın.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7