LISTENING & UNDERSTANDING in 3 Easy Steps

Hello. My name is Emma, and in today's video, I am going to teach you how to be a better listener.

Merhaba. Benim adım Emma ve bugünkü videoda, sizlere nasıl daha iyi bir dinleyici olunacağını öğreteceğim.

I'm going to teach you three steps, which will really, really help you with your listening.

Bugün sizlere dinleme esnasında fazlasıyla yardımcı olacak 3 adım öğreteceğim.

So before I teach you how to be a better listener, I want you to think about: What kind of listener

Sizlere nasıl daha iyi bir dinleyici olacağınızı öğretmeden önce ne tarz bir dinleyici olduğunuz hakkında düşünmenizi istiyorum.

are you? Okay? So, I have, here, a question. I want you to imagine this. You're talking

Tamam? Burada bir sorum var. Bunu hayal etmenizi istiyorum. Birisiyle konuşuyorsunuz...

to somebody, an English speaker, and you don't understand what they're saying. Okay? You

bir İngiliz konuşmacı ile, ve onun ne söylediğini anlamıyorsunuz. Tamam?

have no idea. I don't understand what they're saying. What do you do?

Ne söylediği hakkında hiçbir fikriniz yok. Karşınızdakinin ne söylediğini anlamıyorsunuz. Ne yapardınız?

Okay? Here are your choices.

Tamamdır. Bunlar seçenekleriniz.

Do you: A) look scared? A lot of students do this.

A) Korkmuş bir şekilde mi bakarsını? Pek çok öğrenci bunu yapıyor.

Do you: B) Nod and pretend you understand? Nod and say: "I understand",

B) Başınızı sallar ve anlamış gibi mi yapardınız? Başını sallar ve: "Anladımm" mı dersiniz?

but you really don't understand; you have no idea?

ama gerçekten anlamamışsınız, ne konuştuğu hakkında hiçbir fikriniz yok.

C) Are you honest? Do you say: "I'm sorry. I don't understand"?

C) Dürüst müsünüz? "Üzgünüm. Anlayamadım?" mı dersiniz?

Or, D) Do you say: "I don't understand", and you ask the person to write down what they're saying?

Ya da, D) "Anlayamadım" der ve karşınızdaki kişiye ne söylediğini bir kağıda yazmasını mı söylersiniz?

Okay? So, which one do you do? Do you look scared, do you nod and pretend you understand when

Tamam? Siz hangisini yapardınız? Korkmuş gözlerle mi bakardınız, başınızı sallar ve anlamamanıza rağmen anlamış gibi mi yapardınız, ...

you don't? Do you say: "I don't understand" or do you say: "I don't understand" and ask

... anlayamadım mı derdiniz ya da anlayamadım der ve bir yere yazmasını mı rica ederdiniz?

them to write it down? Maybe you do multiple things. Okay? Which one do you think is the

Belki de birden fazlasını yapıyorsunuz. Tamamdır. Size göre hangisini yapmak en doğru?

best thing to do? If you said: D or C,

Eğer D veya C dediyseniz, ...

you are correct. Okay? Now, there is a little

... doğru cevapladınız. Şimdi, C ile D seçeneği arasında...

bit of a difference between C and D. It's mainly that D, we use some sort of listening

... çok küçük bir farklılık var. Genellikle D seçeneğini bazı dinleme stratejilerinde kullanıyoruz.

strategy. I'm going to teach you some very, very good strategies you can use, which will

Size daha iyi bir İngilizce dinleyicisi olabilmeniz için dinleme esnasında yardımcı olacak...

help you be a better listener.

...çok ama çok iyi birkaç taktik vereceğim.

Okay, so if you don't understand something, very first thing you should do is

Tamam, dinleme esnasında bir şey anlamadığınızda yapacağınız ilk şey :

show you don't understand. Okay? You should really let the person know you don't understand.

Anlamadığınızı karşı tarafa göstermek.Tamam? Anlamadığınızı gerçekten konuştuğunuz kişiye göstermelisiniz.

There's nothing to be embarrassed about. We all have times where we don't understand what

Burada utanılacak hiçbir şey yok. Her zaman karşımızdakini ne dediğini anlamadığımız,...

somebody is saying, but we really do want to know, so it's very important you let the

ama gerçekten anlamak istediğimiz zamanlar olur.

person know that you don't understand.

Bu yüzden karşımızdaki kişiye anlamadığımızı söylemek ÇOK ÖNEMLİ

So, here are a couple of different ways we can say that. The first one:

Burada anlayamadığımızı söyleyebilmemiz için birkaç değişik yol var.

"I didn't catch that.", "I'm sorry, I didn't catch that."

Birincisi: "Dediğinizi yakalayamadım." , "Üzgünüm, söylediklerinizi yakalayamadım."

This means the exact same thing as: "I don't understand."

Bu cümle: " Anlayamıyorum." ile aynı anlamda kullanılıyor.

So you can say: "I don't understand." or "I didn't catch that." You can also say:

"Anlamıyorum." veya "Söylediğinizi yakalayamadım" diyebilirsiniz. Ayrıca:

"I'm sorry I don't understand." One thing a lot of students say,

"Üzgünüm. Dediğinizi anlamıyorum." diyebilirsiniz. Öğrencilerin sıklıkla söylediği...

but it's not a good thing to say: "I no understand."

ama söylenmesi pek de iyi olmayan bir şey ise. "I no understand."

Okay? This: "I no understand", I hear many students say it. This, wrong.

Tamam? Bunu bir çok öğrenciden duydum. Bu yanlış bir kullanım.

Okay? So you can either say: "I didn't catch that.", "I'm sorry I don't understand.",

"Söylediğinizi yakalayamadım" ve "Üzgünüm. Anlayamıyorum." kalıplarından ikisini de kullanabilirsiniz...

but you cannot say: "I no understand." That one is bad English.

ama "I no understand" diyemezsiniz. Bu kötü bir İngilizce kullanımı.

Okay, so that's the first step.

Tamamdır, bu ilk adım.

The second step is using a strategy. Okay? So what do I mean by this? When you use a

İkinci adım bir strateji kullanmak. Tamam? Bununla ne anlatmak istedim?

strategy, you're pretty much asking somebody to help you out in a different way. You're

Bir strateji kullanırken, karşınızdaki kişinin size farklı bir yolda yardım etmesini istemeni birçok yolu var.

asking somebody to do something to help you understand. So, this is an excellent expression,

Birisine sizin anlamadığınız noktayı anlamanız için yardım etmesini istiyorsunuz. Bütün başlangıçların: "Could you please (Lütfen ,kibar şekilde,)" ...

very polite. All of these start with: "Could you please". You can ask the person:

ile olması çok kibar mükemmel bir ifade biçimidir.

"Could you please write it down?" Okay? So: "I'm sorry I didn't catch that. Could you please

"Lütfen bir yere yazar mısınız?" Tamam? "Üzgünüm. Dediğinizi yakalayamadım. Lütfen bir yere yazar mısınız?"

write it down?" Some... For some people, when they read it, it's easier than listening to it.

Bazı... Bazı insanlar için, okumak dinlemekten daha kolaydır.

You can also ask somebody to repeat what they're saying. "Could you please repeat that?" Okay?

Ayrıca karşınızdakinden söylediğini tekrar etmesini isteyebilirsiniz. "Could you please repeat that?"

That means: "Could you please say it again?" A lot of English speakers and also me, myself

" Lütfen söylediğinizi tekrar eder misiniz?" anlamına geliyor. Birçok İngilizce konuşmacı ve ayrıca ben

included, sometimes we speak too fast. So, it's perfectly okay if you say politely:

,kendim de dahil, bazen çok hızlı konuşuyoruz. Bu yüzden eğer kibarca söylüyorsanız...

"Could you please speak more slowly?" Maybe the problem is the person who's speaking is talking way

..."Could you please speak more slowly?" demek oldukça normal. Belki de asıl problem çok hızlı bir yoldan konuşan kişidir.

too fast. So just a nice, friendly reminder: "Could you please speak more slowly?"

Sadece dostça bir hatırlatma: "Could you speak more slowly?"

And finally, the fourth strategy: "Could you please say it in a different way?"

Ve son olarak 4. strateji: "Lütfen söylediğiniz şeyi farklı bir yoldan söyler misiniz?"

This one is very useful because sometimes when you say to an English speaker: "I don't understand",

Bu çok yararlı çünkü bazen bir İngiliz konuşmacıya "Anlamıyorum" dediğinde...

they keep saying the same thing the exact same way, and that's not helpful. Sometimes

... aynı şeyleri tamamen aynı şekilde söyleyebiliyorlar ve bu pek faydalı değil.

you really need to hear it in different words, so it's also a great idea to ask the person:

Bazen onu gerçekten farklı kelimelerle duymak ihtiyacı hissediyorsun. Bu yüzden karşınızdaki kişiye ayrıca:

"Could you please say it in a different way?" Okay? So these are the first two steps. First,

"Lütfen söylediğiniz şeyi farklı bir yoldan söyler misiniz?" diye sormak harika bir fikir. Yani, bunlar ilk iki adımdır.

show you don't understand; second, use a strategy. Now let's look at the third step.

Birincisi, anlamadığını göstermek; ikincisi, bir strateji kullanmak. Şimdi de 3. adıma gözatalım.

Okay, so our third step is: Double check what the person is telling you. Check meaning.

Tamamdır, 3. adımımız karşımızdakinin söylediğini tekrar etmek. Anlamı kontrol et.

So, this pretty much means that after you've told them you don't understand and you've

Bu 3. Adım , anlamadığını karşındakine anlattıktan ve değişik stratejiler kullanarak sorular sorduktan sonra,

asked them to use some sort of strategy, the third thing is you're going to make sure you

anladığından tamamen emin olman için yapılır.

really understood. So, how are you going to do this? Well, one thing you can do is you

Bunu nasıl yapacaksın? Karşındaki kişi bir şey söyledikten sonra dediğini tekrar etmek...

can repeat back what the person said to you. Okay? So, for example, if somebody says something

... yapabileceğiniz ilk şey. Örneğin, birisi bir şey dediğinde

and you think you understand what they said, instead of just saying: "Yes, I understand",

ve anladığınızı düşündüğünüzde sadece "Evet, anladım" demek yerine...

you can check by saying: "So what you're saying is..." and repeat what they said.

"Sen diyorsun ki..." diyebilir ve ardından söylediğini tekrar edebilirsin.

"So what you're saying is", you know, "dogs are better than cats.",

"Yani diyorsun ki..." , bilirsin, "Köpekler kedilerden daha iyidir"

"Okay, what you're saying is the colour blue is fantastic." Okay? Just some examples.

"Tamam, diyorsun ki mavi renk fantastiktir." Tamam? Sadece birkaç örnek..

Another way to do this: "So what you mean is..." Okay? So, these two things mean the

Bunu yapmanın farklı bir yolu da: "Yani anlatmak istediğin..." Tamam? Bu iki şey aynı anlama geliyor.

same thing. "So what you're saying is...", "So what you mean is..." And finally:

"Yani diyorsun ki...", "Yani anlatmak istediğin..." Ve son olarak:

"I think I get what you're saying...". "Get" in English can also mean understand.

"I think I get what you're saying..." "Get" İngilizce'de anlamak anlamına da geliyor.

So this sentence means: "I think I understand what you're saying...",

Yani bu cümlenin anlamı: "Sanırım demek istediğini anlıyorum..."

"I think I get what you're saying...", "What you're saying is..." Okay?

"Sanırım demek istediğini anlıyorum..." "Yani diyorsun ki..." Tamam mıdır?

So, again, there are three steps to being a very good listener. The first one is saying

Yeniden, çok iyi bir dinleyici olmak için 3 adımımız var. Birincisi adım anlamadığın zaman dürüstçe söylemek ve...

and being honest that you don't understand; the second step is using a strategy, for example:

dürüst olmak; ikinci adım ise strateji kullanmak, örneğin:

"Could you write it down please?", "Could you please repeat it?" Okay? And the final

"Lütfen bir yere yazar mısınız?" "Lütfen dediğini tekrar eder misin?" Tamam mıdır? Ve son adım...

step is checking to make sure you really understood. "So what you're saying is..."

... tamamen anladığını kontrol etmek. "Yani diyorsun ki..."

If you use these three strategies, they will really help improve your conversation,

Eğer bu 3 stratejiyi kullanırsanız, iletişim becerilerinizi geliştirmenize gerçekten yardımcı olacak..

because instead of not

Ne olduğuna dair hiçbir ipucuna sahip olmamak ve

having any clue what is happening and being very confused all the time, at least you're

her zaman kafa karışıklı içinde olmak yerine, en azından...

going to be more confident, and you will understand more. You're not going to understand everything,

kendine daha çok güvenecek ve daha çok anlayacaksın. Her şeyi anlamayacaksın,

that's okay. But these strategies will help you understand a lot more than if you just

sorun değil. Ama bu taktikler sadece korkuyla bakarak ve başını sallayarak: "Anlıyorum."

look scared, and nod and say: "I understand" when you don't. Okay?

demekten çok daha fazla anlamana yardım edecek.

So, I invite you to check out our website at www.engvid.com. There, you can find a quiz

Böylece, web sitemizi kontrol etmeye davet ediyorum. www.engvid.com. Orada, bir test bulabilirsiniz

on this material, and you can practice some of these phrases that I've taught today.

ve bugün öğrettiğim bazı ifadeleri praktik edebilirsiniz.

Until next time, take care.

Bir sonraki sefere kadar, kendinize iyi bakın.