5 useful email expressions

Hi. My name is Emma, and today we are going to look at some very useful email expressions.

Merhaba, ben Emma. Bugün bazı çok kullanışlı mail ifadelerine göz atacağız.

So we're going to look at five in total, and these email expressions can be used in formal

Toplamda beş tanesini inceliyor olacağız ve bu mail ifadeleri resmi mail yazışmalarında kullanılabilir.

email writing. So I've had a lot of students in the past tell me that they spend hours

Eskiden, çok basit ve kısa mailler için saatler harcağını söyleyen

writing very simple, short emails. These expressions will help you to improve your email writing,

çok sayıda öğrencim vardı. Bu ifadeler mail yazımınızı geliştirmenize

and to write emails a lot quicker. So let's get started.

ve çok daha hızlı mail yazmanıza yardım edecek. Haydi başlayalım.

Okay, so our first expression, very common: "Please find attached _________."

Pekala, ilk ifademiz oldukça yaygın: "_________ ekte bulabilirsiniz."

Okay? "Please find attached _________." So, what do I mean by "attached"? So, in this

Peki, "_________ ekte bulabilirsiniz." "Ekte(ekli)" derken neyi kastediyorum?

case, "attached" is a verb, but "an attachment", which is the same thing but in the noun form,

Şöyle ki, bu durumda "ekli" bir fiildir, fakat aynı şey olan ama isim formunda olan "ek(attachment)"

is an added computer file. So it's a computer file we add to an email. So, what are some

eklenmiş olan bir bilgisayar dosyasıdır. Öyle ki, maile eklediğimiz bir bilgisayar dosyasıdır. Ek örneklerinden

examples of attachments? Well: "Please find attached my resume." This may be an added

bazıları nelerdir? Örneğin: "Özgeçmişim ektedir." Bu eklenmiş bir

computer file. "Please find attached photos from the conference." So it's a very simple

bilgisayar dosyası olabilir. "Konferans fotoğrafları ektedir." Bu çok basit

phrase. It's very polite. Notice we have "please". "Please find attached _________." And then

bir tabir. Çok kibardır. Dikkatinizi çektiyse "please(lütfen)" ifadesi var. "_________ ekte bulabilirsiniz",

you just fill in the blank with the computer file you're adding to the email. Okay? So

boşluğu maile eklediğin dosya ile doldur. Tamam mı?

that's our first expression.

Böylece bu bizim ilk ifademizdi.

Now let's look at our second expression. "I've forwarded _________ to you." Or alternatively,

Şimdi, gelin ikinci ifademize bir bakalım. "_________'yı size yönlendirdim." veya alternatif olarak

we can also say: "I'm forwarding _________ to you."

"_________'yı size yönlendiriyorum" da diyebiliriz.

So, first of all, what do I mean by "forward"? Okay? Well, a forward... "Forwarding" is a

İlk olarak, "yönlendirme(forward)" ile ne demek istiyorum. Yani, bir yönlendirme.. "yönlendirmek"

verb, but it can also be a noun, as in "forward". So a "forward" is when you get an email and

bir fiildir fakat bir isim de olabilir, "yönlendirme(forward)"de gibi. Yönlendirme, bir mail aldığında ve

you decide you want to resend the email to someone else, so you forward it to them. So,

bu maili başkalarına iletmek istediğine karar verdiğinde, onu yönlendirirsin.

again, it's when you want to resend an email and you send it to a different email address.

Yine, bir maili yeniden göndermek istediğin zamandır ve farklı bir mail adresine gönderirsin.

So that's a forward. So what can I forward? Well, we've used resume already; we can use

Bu bir yönlendirmedir. Peki neyi yönlendirebilirim? Özgeçmişi daha önce kullandık; tekrar onu

it again. "I've forwarded..." Maybe you're forwarding someone else's resume, so: "Bill's

kullanabiliriz. "....Yönlendirdim." Başka birinin özgeçmişini yönlendiriyor olabilirsin:

resume to you.", "I'm forwarding John's email." Maybe there was a good email he sent, so you

"..Bill'in özgeçmişini sana (yönlendirdim)." , "John'un mailini sana yönlendiriyorum". Belki de onun gönderdiği iyi bir mail var ve

want to forward it to someone else to you. So that covers forwarding.

sen de başka birilerine yönlendirmek istiyorsun. Bunların hepsi yönlendirmeyi kapsar.

K, now let's look at some more expressions.

Öyleyse şimdi daha fazla ifadeye göz atalım.

Okay, so expression number three: "I've cc'd/cc'ed/copied _________"-and then

Üçüncü ifademiz: " Bu maili _______ , ve sonra

you write the name of the person-"on this email."

kişi adı yazılır -"bilgisine sundum".

So, what does this mean? Well, sometimes maybe you've written an email to someone, but you

Peki, bu ne anlama gelir? Bazen birine bir mail yazmışsındır fakat yazdıklarını

want someone else to see what you've written. So the email isn't directed to this person;

başka birilerinin de görmesini istersin. Dolayısıyla mail doğrudan bu kişiye değildir;

you just want them to know what's going on, so you might cc them or copy them. Okay? So

sadece neler olup bittiğini bilmelerini istersin, onlara cc'leyebilirsin yada kopyalayabilirsin. Tamam mı?

there are three different ways to write this. Remember, in business writing and in formal

Bunu yazmanın üç farklı yolu var. Unutmayın, iş yazışmalarında ve resmi yazışmalarda,

writing for emails, we really want emails to be short and to the point. We want them

maillerin gerçekten kısa ve isabetli olmasını isteriz. Kısa ve öz

to be concise, so that's why you may see "cc'd", not as a word but just with an apostrophe

olmalarını istiyoruz, bu yüzden "cc'd"i bir kelime olarak görmüyoruz, kesme imi ile ayrılan

"d", meaning the past participle. "Cc'ed" or "copied". All of these are correct to use.

"d"nin buradaki anlamı geçmiş zaman ortacıdır. "cc'ed" veya "copied". Bu kullanımların hepsi doğrudur.

So I could say: "I've cc'd Umar on this email." Meaning the email goes to someone, but Umar

Yani şunu diyebilirim: "Bu maili Umar'a cc'ledim". Anlamı, mail birine gidiyor ama Umar da

can also see the email too. So the email isn't directed to Umar; he can just see it too.

maili görebilir. Böylece mail doğrudan Umar'a değil; sadece o da görebilir.

So why might we cc someone? Well, to keep a person, so someone, in the loop.

Peki neden birini cc'ye ekleriz? Birini haberdar etmek için.

So this is another common expression you may hear. When you keep someone in the loop, it means

Duymuş olabileceğin diğer bir yaygın ifade. Birilerini haberdar etmek istedeğinde, yani

you want them to know what is going on, so you keep them in the loop. Meaning now they

neler olup bittiğini bilmelerini istediğinde, onları haberdar(keep them in the loop) edersin. Bunun anlamı

know what is happening. Okay?

şimdi onlar neler olduğunu biliyor demektir. Tamam mı?

Expression number four:

Dördüncü ifade:

"If you have any questions, please don't hesitate to contact me."

"Eğer herhangi bir sorunuz varsa, lütfen benimle iletişime geçmekten çekinmeyin(tereddüt etmeyin)".

So, first of all, what does "hesitate" mean?

İlk olarak, "hesitate" ne anlama gelir?

This might be a word you don't know. It means to wait. So, this can also sound like: "If

Bu bilmediğiniz bir kelime olabilir. Beklemek(duraksamak) anlamına gelir. Şöyle gibi gelebilir:

you have any questions, please don't wait to contact me." "Hesitate" is, of course,

"Eğer herhangi bir sorunuz varsa, lütfen benimle iletişime geçmek için beklemeyin". "Hesitate" tabi ki,

more formal and it's the one that is commonly used. So this is a great way to actually end

daha resmi ve yaygın olarak kullanılanı. Bu gerçekten bir maili sonlandırmak için muhteşem bir yol.

an email. Towards the end, before you say: "Sincerely", or: "Kind regards, Vanessa",

Sona doğru: "saygılar", veya "içten dileklerimle, Vanessa",

or: "Emma", or: "Umar", or: "John", this is a good thing to write before the very end

veya "Emma", veya "Umar", veya "John, demeden önce, maili sonlandırmadan önce bunu yazmak iyidir.

of the email.

So here's the fifth expression: "I look forward to..." and then we have different

Şimdi de beşinci ifade: "...... dört gözle bekliyorum." ve sonra farklı seçeneklere

options. So before I get to those options, "I look forward to",

sahibiz. Bu seçeneklere ulaşmadan önce, "Dört gözle bekliyorum",

what does that mean exactly? Well, it means this is what you want the other

Tam olarak ne anlama gelir? Şöyle, diğer bir kişinin bir şeyler yapmasını istemen

person to do and you're saying it in a polite way. So: "I look forward to hearing from you."

ve bunu kibar bir şekilde söylemendir. Şöyle ki: "Senden duymayı iple çekiyorum".

You want the other person to contact you. "I look forward to hearing from you." And

Diğer kişinin seninle iletişim kurmasını istiyorsun."Senden duymayı sabırsızlıkla bekliyorum." Ve

notice we use verb in the "ing" form. Another thing we could say: "I look forward to meeting you."

fiilin "ing" halini kullandığımıza dikkat edin. Söyleyebileceğimiz bir diğer şey: "Sizinle görüşmeyi dört gözle bekliyorum."

Okay? So this is the action that's going to happen next, and I'm excited about it;

Tamam mı? Bu sonrasında olacak olan eylemdir, ve bu konuda heyecanlıyım;

I'm looking forward to it. I could also, instead of using a verb "ing", there are so many different

Onu dört gözle bekliyorum. Fiilin "ing halini kullanmak yerine kullanabileceğim bir çok

variations of this, I could say: "I look forward to your reply." Meaning I'm waiting for your

varyasyonu vardır, "Cevabınızı sabırsızlıkla bekliyorum." diyebilirim. Anlamı, cevabınızı bekliyorum

reply. I'm excited to get your reply, although it's not that strong. Okay? So this, again,

demektir. İnandırıcı olmasa da, cevabınızı almak için heyecanlıyım. Tamam mı? Yine,

usually comes towards the end of the email and it's just telling the person what action

genellikle mailin sonuna doğru gelir ve kişiden neyi beklediğin

you're waiting for.

söylenir.

Okay, and now how do we sign off on the email after that? Well there are many ways to sign

Peki, şimdi maile nasıl son vereceğiz? Maili sonlandırmanın bir çok

off on an email. A common way is: "Kind Regards," or just: "Regards,". So I could say:

yolu vardır. Yaygın olanı: "Saygılarımla," veya sadece: "Saygılar," demektir. Yani şöyle diyebilirim:

"Kind Regards," and then underneath that, write: "Emma.", "Regards," underneath: "Emma.",

"Saygılarımla," ve sonra bunun altına, "Emma" veya, "Saygılar," altına: "Emma.",

"Warm Wishes,", "Yours Truly,". Again, these are just some suggestions. There are many different

"İçten dileklerimle," , "Saygılarımla,". Yine, bunlar sadece bazı önerilerdi. Bir maili sonlandırmanın ve altına ismini yazmanın

ways you can end an email and write your name underneath. Okay?

daha bir çok yolu var. Tamam?

So, I look forward to reading your comments and hearing about your opinions. And so, until

Yorumlarınızı okumak ve fikirlerinizi duymak için sabırsızlanıyorum. Ve bir

next time... Well, before until next time actually, you can also practice these expressions

sonraki sefere kadar... Aslında bir sonraki seferden evvel, bu ifadeler için sitemizde pratik yapabilirsiniz:

on our website: www.engvid.com. We have a quiz there where you can practice this vocabulary

sitemizde pratik yapabilirsiniz: www.engvid.com. Orada bu kelimeleri tekrar edebileceğiniz ve

and make sure that you understand it to the fullest.

tam anlamıyla anladığınızdan emin olabileceğiniz bir quiz(test)'imiz var.

So, until next time, take care.

tekrar görüşünceye dek hoşçakalın, sevgiyle kalın. (İlk çevirimdi, hatalar olduysa affola)