PHRASAL VERBS! 4 Helpful Hints & 10 Useful Phrasal Verbs

Hang on!

Hatta beklemek!

OK!

TAMAM!

Let's talk about phrasal verbs!

Phrasal fiiller hakkında konuşalım!

Hello and welcome to my introduction to phrasal verbs

Merhaba, deyimsel fiillere giriş bölümüme hoş geldiniz

So you've got a verb and a preposition

Yani bildiğiniz bir fiil ve edatınız var

that you recognise

but together they mean something different.

ama ikisi birlikte farklı bir anlam ifade ediyor.

I'm going to explain how phrasal verbs are formed

Phrasal verb'lerin

the different types of phrasal verbs

farklı türdeki phrasal verb'lerden nasıl oluştuğunu

and how they are used

ve nasıl kullanıldığını açıklayacağım

and then I'll give you explanations of ten of the most common ones.

ve ardından size en yaygın on tanesinin açıklamalarını vereceğim.

So, how do we form a phrasal verb?

Öyleyse, bir öbek fiili nasıl oluştururuz?

Well, as I said before,

Peki, daha önce de söylediğim gibi,

we add a preposition to a verb

bir fiile bir edat ekliyoruz,

for example: 'look', which is out verb

örneğin: 'bak', bu fiil dışıdır

and then a preposition could be 'out'

ve o zaman bir edat 'dışarı' olabilir

I look out of the window

Pencereden dışarı bakarım

However, if I were to say

Ancak, '

'look out, there's a car'

bak dışarı' dersem , bir araba var' ifadesinin

the meaning has changed, because we've changed

anlamı değişti çünkü

the situation and the context.

durumu ve bağlamı değiştirdik.

So in this case it would mean

Yani bu durumda

'Be careful, there's a car!'

'Dikkatli olun, araba var!' anlamına gelir.

So I'm going to guide you

Bu yüzden,

through four important hints

that will help you use phrasal verbs

deyimsel fiilleri

more efficiently and more effectively.

daha verimli ve daha etkili kullanmanıza yardımcı olacak dört önemli ipucu üzerinden size rehberlik edeceğim.

It could also help your reading and listening skills

Ayrıca okuma ve dinleme becerilerinize de yardımcı olabilir

The first hint is that you can't always

İlk ipucu,

understand phrasal verbs by looking at the individual words

tek tek sözcüklere bakarak deyimsel fiilleri her zaman anlayamayacağınızdır.

A good example of this is 'turn on'.

Bunun iyi bir örneği 'açmak'tır.

'Turn', on it's own, means to rotate

'Turn' kendi başına döndürmek anlamına gelir,

But together with 'on'

ancak 'on' ile birlikte

it means to activate function.

işlevi etkinleştirmek anlamına gelir.

I turn on the television.

Televizyonu açıyorum.

Something completely different.

Tamamen farklı bir şey.

That's why in your reading and listening exams

Bu yüzden okuma ve dinleme sınavlarında

You mustn't listen word by word

kelime kelime dinlememeli

You have to try and understand the phrase as a whole.

cümleyi bir bütün olarak anlamaya çalışmalısın.

So now on to hint two.

Şimdi ikinci ipucuna geçelim.

One phrasal verb can have multiple meanings.

Bir öbek fiilin birden fazla anlamı olabilir. Burada iki farklı durumda

We've got the same phrasal verb, 'take off'

'kalkış' aynı deyim fiiline sahibiz. '

here in two different situations

'Take off your jacket' means 'remove your jacket'

Ceketini çıkar', '

'The plane takes off soon' means 'the plane leaves soon'.

ceketini çıkar' anlamına gelir.

So, how can you know which of the meanings are being intended?

Peki, hangi anlamların kastedildiğini nasıl bilebilirsiniz?

Well, the main way to do this is to look at the conext

Bunu yapmanın ana yolu,

and the situation around the phrasal verb.

öbek fiilin etrafındaki bağlama ve duruma bakmaktır.

So, here we've got a jacket

Yani, burada bir ceketimiz var,

well I know jacket is clothing,

ceketin giysi olduğunu biliyorum,

so it's probable that it's going to mean remove

bu yüzden muhtemelen kaldır anlamına gelecek '

I can see 'plane' here

uçak'ı görebiliyorum burada

it's probably going to be about something

muhtemelen havaya giren bir şeyle ilgili olacak

going into the air.

.

So now for hint number three.

Şimdi üçüncü ipucu için.

Some phrasal verbs are separable

Bazı öbek fiiller ayrılabilir Bir

With the phrasal verb 'to put on'

which means to start wearing something

şeyi giymeye başlamak anlamına gelen 'giymek' öbek fiili ile

we can use it in two ways.

onu iki şekilde kullanabiliriz.

I can say 'I put on my dress'

'Elbisemi giydim' diyebilirim

and I can also say 'I put my dress on'

ve 'elbisemi giydim' de diyebilirim.

This object here can go between the verb and the preposition.

Bu nesne burada fiil ile edat arasında gidip gelebilir.

The meaning doesn't change.

Anlam değişmez.

You must learn which phrasal verbs are separable

Hangi deyimsel fiillerin ayrılabilir olduğunu

and which aren't

ve hangilerinin ayrılamayacağını öğrenmelisiniz.

The example before with 'takes off'

Daha önce 'alır' ile ilgili örnek,

this cannot be separated.

bu ayrılamaz.

And finally, number four.

Ve son olarak, dört numara.

Sometimes you can make a normal verb

Bazen bir edat ekleyerek normal bir fiilin

Sound more conversational or even childish

kulağa daha konuşkan ve hatta çocukça gelmesini sağlayabilirsiniz

if you add a preposition.

.

For example: 'eat your dinner'

Örneğin: 'akşam yemeğini ye'

'eat up your dinner'

'akşam yemeğini ye' Bir çocuğa

I would be more inclined to say 'eat up your dinner'

'akşam yemeğini ye' deme eğilimindeyim

to a child.

.

The same goes for 'sit at the table'

Aynı şey "masaya otur"

and 'sit down at the table!'

ve "masaya otur!" için de geçerlidir.

The meaning doesn't change, it's just more conversational or childish.

Anlam değişmez, sadece daha konuşkan veya çocukçadır.

OK, now we've explained how they're used

Tamam, şimdi nasıl kullanıldıklarını açıkladık Size 'ayrılmak' ile başlayan

I'm going to give you ten really common and useful phrasal verbs

gerçekten yaygın ve faydalı on deyimsel fiil vereceğim

starting with 'to break up'

we have two meanings here

burada iki anlamımız var

Tom and Jo have broken up

Tom ve Jo ayrıldılar

This means that they have stopped their relationship

Bu onların durduğu anlamına geliyor ilişkileri

(so sad!)

(çok üzücü!)

And then we also have 'school breaks up next week'

Ve sonra bir de 'gelecek hafta okul tatili' var

This means that school finishes for the holidays

Bu, okulun tatil için bittiği anlamına geliyor

Next we have 'carry on'

Sırada 'devam et' var Daha

If you want to speak better English

iyi İngilizce konuşmak istiyorsanız

you should carry on watching

izlemeye devam etmelisiniz

Carry on means to continue

Devam etmek demek devam

Then we have come on

O zaman biz geldik

Come on! If you don't hurry we'll miss the train.

hadi hadi! Acele etmezsen treni kaçıracağız.

In this case, come on means hurry.

Bu durumda hadi, acele et demektir.

The next one is 'find out'

Bir sonraki 'öğrenmek'

I need to find out when the train leaves

Trenin ne zaman kalktığını öğrenmem gerek Trenin ne zaman kalktığını

I need to discover or become aware of when the train leaves

keşfetmem ya da farkına varmam gerekiyor

Then we have 'get on' or 'get along'

O zaman 'binmek' ya da 'anlaşmak' var

These mean the same

Bunlar aynı anlama geliyor

I get on very well with my flatmates.

Çok iyi anlaşıyorum ev arkadaşlarımla

I have a good relationship with my flatmates.

Ev arkadaşlarımla iyi bir ilişkim var. İyiden kötüye

If I change well to badly, it means the opposite

değişirsem, bunun tam tersi demektir

Next we have 'grow up'

Sonra 'büyüdük'

I grew up in a village near to London

Londra yakınlarındaki bir köyde büyüdüm

This means that I spent my childhood or became an adult

Bu, çocukluğumu Londra yakınlarındaki bir köyde geçirdiğim veya yetişkin olduğum anlamına gelir.

in a village near to London

If you're behaving immaturely

Someone might say 'grow up'

Birisi 'büyü' diyebilir

This could mean you need to behave like an adult.

Bu, bir yetişkin gibi davranmanız gerektiği anlamına gelebilir.

Next we have 'look after'

Sırada 'bakma' var.

Can you look after my dog this week?

Bu hafta köpeğime bakabilir misin?

Can you care for my dog this week?

Bu hafta köpeğime bakabilir misin? O

So, the next one is 'pick up'

halde sıradaki 'aç'

Your phone is ringing, pick it up!

Telefonunuz çalıyor, açın!

This means to answer it.

Bu cevap vermek demektir.

The next one, can you pick me up from work?

Sıradaki, beni işten alabilir misin?

Can you collect me from work?

Beni işten alabilir misin?

The we have 'to run out'

Biz 'tükenmek zorunda'

Oh no! All my phone battery has run out

Ah hayır! Tüm telefonumun pili bitti

It has become empty or finished.

Boşaldı veya bitti.

And the final one, 'throw away'

Ve sonuncusu, 'at'

This milk is too old, I need to throw it away.

Bu süt çok eski, onu atmalıyım.

I need to put it in the bin.

Onu çöp kutusuna koymam gerekiyor.

`That was just an introduction so there is a lot more to learn and many more phrasal verbs!

`Bu sadece bir girişti, bu yüzden öğrenecek daha çok şey ve daha birçok deyimsel fiil var!

But I hope to do further explanations and other videos on phrasal verbs very very soon.

Ama çok yakında deyimsel fiiller hakkında daha fazla açıklama ve başka videolar yapmayı umuyorum.

So if you liked the video and you want to see more

Bu yüzden videoyu beğendiyseniz ve daha fazlasını görmek istiyorsanız

subscribe to my channel and also complete the quiz that I'm showing next.

kanalıma abone olun ve bir sonraki göstereceğim testi tamamlayın.

many mo....mnfgdmngmngmngpfss

birçok mo....mnfgdmngmngmngpfss