I need to address some things...LIFE UPDATE & Cambridge Vlog

(calming music)

(sakinleştirici müzik)

- Hello everyone, and welcome back

- Herkese merhaba ve

to English with Lucy.

Lucy ile İngilizceye tekrar hoş geldiniz.

I've got a very random video for you today.

Bugün sizin için çok rastgele bir videom var.

It's a bit of a mix of everything.

Her şeyin biraz karışımı.

I' decided it's important for me to give you

Sana

a little life update.

küçük bir yaşam güncellemesi vermenin benim için önemli olduğuna karar verdim.

I also filmed a little vlog

Ayrıca

which has Charlie and Harry

from Real English with Real Teachers in it,

Real English with Real Teachers'tan Charlie ve Harry'nin de yer aldığı küçük bir vlog da çektim,

but I didn't feel like it had enough content

ancak tek başına yayınlanacak kadar yeterli içeriğe sahip olduğunu düşünmedim

to put up on it's own, so I'm including that as well.

, bu yüzden onu da ekliyorum.

I wanted to have a general chat with you.

Seninle genel bir sohbet etmek istedim. Ele almam gereken

I feel like there are a couple of things

birkaç şey varmış gibi hissediyorum

that I need to address.

.

So if you're interested in finding out

Öyleyse,

what I've been up to, why I haven't been posting so much,

neler yaptığımı, neden bu kadar çok gönderi paylaşmadığımı,

what I got up to with Harry and Charlie,

Harry ve Charlie ile neler yaptığımı,

where I live now,

şimdi nerede yaşadığımı,

what I'm doing, what I'm going to do,

ne yaptığımı, ne yaptığımı öğrenmekle ilgileniyorsanız Ben

what I've been doing,

ne yapıyorsam onu ​​yapacağım,

then stay watching.

sonra izlemeye devam edeceğim. Açıklama kutusunda

I'll have a little summary down in the description box

küçük bir özetim olacak,

so you can click to the part that you're interested in.

böylece ilgilendiğiniz bölüme tıklayabilirsiniz .

If you just want to see the vlog,

Sadece vlog'u görmek istiyorsanız,

then you can just click down there.

oraya tıklayabilirsiniz.

I'm so kind.

çok nazikim

So the first thing I want to talk to you about

Sizinle ilk olarak geçen hafta hakkında konuşmak istiyorum

is last week, yeah let's talk about last week.

, evet geçen hafta hakkında konuşalım.

Last week was officially the craziest week of my life.

Geçen hafta resmen hayatımın en çılgın haftasıydı.

I got caught up in a media storm.

Bir medya fırtınasına kapıldım.

A media storm is when suddenly every newspaper

Bir medya fırtınası, birdenbire dünyadaki tüm gazetelerin

and TV outlet in the world wants to talk to you,

ve televizyonların sizinle konuşmak istemesi

and then the next week it's completely gone.

ve sonraki hafta bunların tamamen ortadan kalkmasıdır.

So this week is much more relaxed

Yani bu hafta çok daha rahat

and much more chilled.

ve çok daha soğuk.

Actually at the time of posting,

Aslında gönderim sırasında,

so right now, I am in Seville

yani şu anda Sevilla'dayım

(speaking in a foreign language).

(yabancı bir dilde konuşuyorum).

I considered doing a meetup in Seville,

Sevilla'da bir buluşma yapmayı düşündüm,

but I wasn't sure that there'd be enough people

ama gelmek isteyecek yeterince insan olacağından emin değildim, bu

who would want to come,

so I chickened out, I didn't do it in the end.

yüzden korktum, sonunda yapmadım.

So yeah, a couple of weeks ago,

Evet, birkaç hafta önce,

my old university, the University of Westminster,

eski üniversitem olan Westminster Üniversitesi,

ran an article about English with Lucy.

Lucy ile İngilizce hakkında bir makale yayınladı.

I had just hit 300,000 subscribers,

300.000 aboneye yeni ulaşmıştım

and they did a lovely article

ve neler yaptığımla ilgili güzel bir makale yayınladılar

on what I've been up to.

.

I've put links to everything down below.

Aşağıya her şeyin linklerini koydum.

In some regions you might not be able to see everything,

Bazı bölgelerde her şeyi göremeyebilirsiniz,

but I'll just try my best to put everything

ancak bir şeyler okumak istiyorsanız, her şeyi tüm bilgileri aşağıya koymak için elimden gelenin en iyisini yapacağım

all the information down below

if you do want to read things.

.

The BBC then read up on the story

BBC daha sonra hikayeyi okudu

and wanted to interview me.

ve benimle röportaj yapmak istedi.

This is the local BBC.

Bu yerel BBC.

It's regional, it's called BBC Three Counties.

Bölgesel, adı BBC Three Counties.

And they came over to my family home,

Ailemin evine geldiler

and they just filmed me talking about English with Lucy.

ve beni Lucy ile İngilizce konuşurken filme aldılar.

And they posted a video to the BBC News website.

Ve BBC News web sitesinde bir video yayınladılar.

Again, the link is down below.

Yine link aşağıda.

Now, one of the biggest and most important newspapers

Şimdi, İngiltere'deki en büyük ve en önemli gazetelerden biri olan

in England, The Times, watched the video

The Times videoyu izledi

and then sent me an email and some Tweets

ve bana bir e-posta ve röportaj yapmak isteyip istemediğimi soran bazı Tweetler gönderdi

asking if I'd be interested in doing an interview.

.

And I was incredibly shocked

Ve inanılmaz derecede şok oldum

because I genuinely didn't believe that English with Lucy

çünkü Lucy ile İngilizcenin Birleşik

is interesting enough for people from the UK.

Krallık'tan insanlar için yeterince ilginç olduğuna gerçekten inanmadım.

I understand that it's interesting for people

you know that are trying to learn English

İngilizceyi

as a foreign language,

yabancı dil olarak öğrenmeye çalışan tanıdığınız insanlar için ilginç olduğunu anlıyorum,

but I think they were more interested in the story

ancak bence

behind it all, how a 22 year old from Bedfordshire

tüm bunların arkasındaki hikayeyle, Bedfordshire'dan 22 yaşındaki birinin nasıl milyonlar kazandıran

managed to start up a business

bir iş kurmayı başardığıyla daha çok ilgilendiler.

that gets millions of views each month

her ay

all from her bedroom,

tamamı onun yatak odasından görüntülendi,

because that's essentially what I did.

çünkü benim yaptığım esasen buydu.

Bedroom, living room, same thing.

Yatak odası, oturma odası, aynı şey.

So I did the interview with them.

Bu yüzden onlarla röportaj yaptım.

And I was mostly happy with the interview.

Ve çoğunlukla röportajdan memnun kaldım. Parayı seven

They did mention a couple of things

birkaç şeyden bahsettiler

that like money.

.

Anything that you read about money

Para ve güya kazandığımla ilgili okuduğunuz her şeye

and what I supposedly earn,

take it with a pinch of salt, don't believe it,

şüpheyle bakın , inanmayın

because I have never ever ever

çünkü hiçbir zaman hiçbir gazeteciye

explicitly said what I earn to any journalist.

ne kazandığımı açıkça söylemedim .

English with Lucy is my full-time job,

Lucy ile İngilizce benim tam zamanlı işim

but you know I'm not rich at all.

ama biliyorsun ben hiç zengin değilim.

(laughing)

(gülüyor)

But I do get to make a living from it,

Ama hayatımı buradan kazanıyorum

and it is my full-time job.

ve bu benim tam zamanlı işim.

Now The Times didn't really give me much warning.

Şimdi The Times beni pek uyarmadı. Pazar sabahı saat sekizde

We did a couple of Skype interviews

birkaç Skype görüşmesi yaptık

at eight o'clock on a Sunday morning.

.

I wasn't even at home.

evde bile değildim

I didn't realise it was going to be a Skype interview,

Bunun bir Skype görüşmesi olacağını bilmiyordum,

so I wasn't dressed.

bu yüzden giyinmemiştim.

I was in my pyjamas.

Pijamalarımlaydım.

And then suddenly on Tuesday I woke up

Ve sonra Salı günü aniden uyandım

and found out that I was on page three of the newspaper.

ve gazetenin üçüncü sayfasında olduğumu öğrendim.

And from then on,

Ve o andan itibaren

everything went crazy.

her şey çılgına döndü.

I got called by BBC, ITV,

BBC, ITV tarafından arandım,

those are the Channel Five,

bunlar Beşinci Kanal, bir

loads and loads of news outlets.

sürü haber kaynağı.

They came to my family home to interview me and my family.

Benimle ve ailemle görüşmek için ailemin evine geldiler. İçeri

I went in and did a live national interview

girdim ve

on the lunchtime news.

öğle yemeği haberlerinde canlı bir ulusal röportaj yaptım. Yerel haberlerde de

I did a recorded interview on the local news as well.

kayıtlı bir röportaj yaptım .

I was on BBC Radio Four on their Saturday Live programme

BBC Radio Four'da, Cumartesi Canlı programında

with Leo Sayer, Charley Boorman, and Martin Bayfield

Leo Sayer, Charley Boorman ve Martin Bayfield ile birlikteydim ve kendimi

where I just felt like such,

I felt so unworthy of being there.

orada olmaya layık olmadığımı hissettim.

It's like oh my God I'm a YouTuber

Sanki aman Tanrım, ben bir YouTuber'ım

and these huge amazing people who've done incredible things

ve inanılmaz şeyler yapmış bu harika insanlar

are there chatting with me.

orada benimle sohbet ediyor.

But it was really good fun.

Ama gerçekten çok eğlenceliydi.

I did interview on BBC Radio Scotland.

BBC Radio İskoçya'da röportaj yaptım. BBC Radio

I'm going to do one on BBC Radio Cambridge.

Cambridge'de bir tane yapacağım .

Honestly, it has been amazing,

Dürüst olmak gerekirse, inanılmazdı,

the response has been absolutely incredible.

tepkiler kesinlikle inanılmazdı.

And the most beautiful thing has been the response

Ve en güzeli de herkesten gelen yanıt oldu

from everyone else.

.

People from my old school, family friends,

Eski okulumdan insanlar, aile dostları,

the response from you guys,

siz çocuklardan,

the other English teachers in the world,

dünyadaki diğer İngilizce öğretmenlerinden,

in the YouTube world.

YouTube dünyasından yanıtlar. Tebrikler gibi

I've received so many messages and emails

pek çok mesaj ve e-posta aldım

of like congratulations,

and I just felt so supported.

ve kendimi çok desteklenmiş hissettim.

It was honestly beautiful.

Dürüst olmak gerekirse güzeldi.

I did cry. (laughing)

ağladım (gülüyor) Çok

It was lovely.

güzeldi.

So yes, that and the buildup to that

Yani evet, bu ve bunun birikimi bu

is why I haven't been posting so much recently.

yüzden son zamanlarda bu kadar çok gönderi paylaşmıyorum. Katkıda bulunan

Another contributing factor is I have moved house.

bir diğer faktör de evi değiştirmiş olmam.

You might know this if you follow me on Instagram,

Beni Instagram'da takip ederseniz bunu biliyor olabilirsiniz,

but I have actually moved from London,

ama aslında Londra'dan taşındım,

I have moved from my parent's house in Bedfordshire

ailemin Bedfordshire'daki evinden

to Cambridge, which is so exciting.

Cambridge'e taşındım, bu çok heyecan verici.

I am adoring living in Cambridge.

Cambridge'de yaşamaya bayılıyorum.

I moved on the 19th of April,

19 Nisan'da taşındım

and everything has been absolutely crazy.

ve her şey kesinlikle çılgıncaydı.

The house isn't properly finished yet.

Ev henüz düzgün bir şekilde bitmedi.

It is a lovely flat.

Güzel bir daire. Şu

I'm furnishing it at the moment,

anda döşeyorum

and it's got lots of outside space.

ve çok fazla açık alan var.

And when I have it properly furnished,

Ve düzgün bir şekilde döşediğimde,

I will most definitely do a house tour

kesinlikle bir ev turu yapacağım

and show you around

ve size etrafı gezdireceğim

because I think you might find it quite interesting to see

çünkü

what I would put in a house and what's important for me.

bir eve ne koyacağımı ve benim için neyin önemli olduğunu görmek oldukça ilginç gelebilir diye düşünüyorum.

I'm not actually in the house at the moment.

Aslında şu anda evde değilim.

I'm in somebody else's house.

Başka birinin evindeyim.

I really needed to film today

Bugün gerçekten çekime ihtiyacım vardı

because I hadn't filmed in so long,

çünkü çok uzun süredir çekim yapmamıştım

and it was making me feel really nervous.

ve bu beni gerçekten gergin hissettiriyordu.

So that's why I'm filming in a different location.

Bu yüzden farklı bir yerde çekim yapıyorum.

Now a couple of weeks ago I went to Cambridge

Şimdi birkaç hafta önce Real English with Real Teachers'tan

with Harry and Charlie

Harry ve Charlie ile Cambridge'e gittim

from Real English with Real Teachers,

and we wanted to film a little vlog

ve

showing some sort of expressions

bazı ifadeleri gösteren

and showing what a real picnic is like

ve gerçek bir pikniğin nasıl olduğunu

and some British food.

ve bazı İngiliz yemeklerini gösteren küçük bir vlog çekmek istedik.

However, we ended up having so much fun together

Ancak birlikte o kadar çok eğlendik

that we forgot to film very much,

ki film çekmeyi çok unuttuk

and what we did film didn't actually turn out

ve filme çektiklerimiz aslında pek

to be that educational.

eğitici olmadı.

But there are some funny moments,

Ama bazı komik anlar var,

so I've made a little montage of everything

bu yüzden birlikte çektiğimiz her şeyin küçük bir montajını yaptım

we filmed together,

and I'll show you that at the end of the video.

ve bunu size videonun sonunda göstereceğim.

If you want to click on it,

Üzerine tıklamak isterseniz,

you can click on the right timing down below.

aşağıdan doğru zamanlamaya tıklayabilirsiniz.

Harry and Charlie also did a video

Harry ve Charlie de

which you can check out on their channel.

kendi kanallarında kontrol edebileceğiniz bir video yaptılar.

If you haven't seen Harry and Charlie before,

Harry ve Charlie'yi daha önce izlemediyseniz bir göz

check them out because they're a new channel.

atın çünkü onlar yeni bir kanal.

But I think they're gonna be huge.

Ama bence çok büyük olacaklar.

They are really really funny.

Gerçekten çok komikler.

They are great teachers.

Onlar harika öğretmenler.

They are, they know their stuff so well,

Onlar, işlerini çok iyi biliyorlar

and they are just two really nice people

ve

that I really enjoy spending time with.

birlikte vakit geçirmekten gerçekten keyif aldığım iki gerçekten iyi insan.

So I hope to see a lot more of them.

Bu yüzden onlardan daha fazlasını görmeyi umuyorum.

Now something else that I need to address

Şimdi değinmem gereken başka bir konu da, baban Lucy ile olan

is where is your 250,000 subscriber video

250.000 abone videon nerede

with your dad Lucy?

?

Well because I moved house, I left my dad,

Evimi taşıdığım için babamdan ayrıldım

and also he's been incredibly busy.

ve o da inanılmaz derecede meşguldü.

He's been travelling and he's been working,

O seyahat ediyor ve çalışıyor,

but I'm hoping to have him over in my flat soon

ama onu yakında daireme getirmeyi umuyorum

because he's not actually seen it since I moved in.

çünkü ben taşındığımdan beri onu gerçekten görmedi.

And we would definitely film that video for you.

Ve o videoyu kesinlikle senin için çekerdik.

I want to make it really special

Bunu gerçekten özel yapmak istiyorum

because my dad is incredibly special to me.

çünkü babam benim için inanılmaz derecede özel.

So that's why I don't want to rush it

Bu yüzden acele edip

and just bring my camera and say, right dad,

kameramı getirip, tamam baba,

Q & A because I don't think that would be

Soru-Cevap demek istemiyorum çünkü bunun

giving him the time and respect that he deserves.

ona hak ettiği zamanı ve saygıyı vermeyeceğini düşünüyorum.

So yeah that's everything I wanted to talk about today.

Evet, bugün hakkında konuşmak istediğim her şey buydu.

This is just a chatty video,

Bu sadece konuşkan bir video

and I just thought I owed you all a little explanation.

ve hepinize küçük bir açıklama borçlu olduğumu düşündüm.

Today I filmed lots and lots of videos.

Bugün bol bol video çektim.

I did some grammar videos, vocabulary videos,

Bazı gramer videoları, kelime videoları,

pronunciation videos,

telaffuz videoları yaptım,

so we'll be back on our normal schedule.

bu yüzden normal programımıza geri döneceğiz.

And I'm sure at the moment I will have

Ve eminim şu anda elimde

a (speaking in a foreign language) in my hand.

bir (yabancı dilde konuşma) olacak.

(laughing)

(gülüyor)

Yes.

Evet.

Okay, let's do an introduction.

Tamam, bir giriş yapalım.

- [Harry] What do we want to?

- [Harry] Ne yapmak istiyoruz?

- Hello everyone, welcome back to English with Lucy.

- Herkese merhaba, Lucy ile İngilizceye tekrar hoş geldiniz.

Today I've got two very special guests.

Bugün çok özel iki konuğum var.

This, I mean introduce yourselves.

Bu, yani kendinizi tanıtın.

- We are, - Hello guys.

- Biz, - Merhaba arkadaşlar.

- Real English, Real Teachers.

- Gerçek İngilizce, Gerçek Öğretmenler.

- [Lucy] Yeah.

- [Lucy] Evet.

- With Harry and

- Harry ve

- Charlie.

- Charlie ile.

- Oh my God what was that? (laughing)

- Aman Tanrım, o da neydi? (gülüyor)

So today we are in Cambridge.

Demek bugün Cambridge'deyiz.

We are sitting in a beautiful park.

Güzel bir parkta oturuyoruz.

- It's pretty.

- Bu güzel.

- It's lovely isn't it?

- Ne güzel değil mi?

We are going to have a picnic,

Pikniğe gidiyoruz

and I've brought some really British food,

ve gerçekten İngiliz yemeği getirdim

and we're gonna try it and we're gonna give our verdict.

ve deneyeceğiz ve kararımızı vereceğiz.

- What this baby?

- Ne bu bebek?

- Oh this, look what Charlie's brought.

- Ah bu, bak Charlie ne getirmiş.

- This is called a hamper.

- Buna sepet denir.

Oh, one second.

Bir saniye.

- [Lucy] Essential part of a British picnic.

- [Lucy] Bir İngiliz pikniğinin vazgeçilmez parçası.

Look at that.

Şuna bak.

- Cutlery plate, even got a corkscrew,

- Çatal bıçak tabağı, tirbuşon bile var,

bottle opener.

şişe açacağı.

- So wonderful.

- Çok güzel.

And Harry, how are you feeling today?

Ve Harry, bugün nasıl hissediyorsun?

- I'm feeling a little bit worse for wear.

- Giydiğim için biraz daha kötü hissediyorum.

- [Lucy] Worse for wear.

- [Lucy] Giymek daha kötü.

- Yeah.

- [Lucy] What does that mean?

- Evet.

- [Lucy] Bu ne anlama geliyor?

- Worse for wear.

- Giymek için en kötüsü.

I'm not on my best form (laughing)

En iyi halimde değilim (gülüyor)

because well because of last night.

çünkü dün gece yüzünden.

I had a drink.

Bir içki içtim.

So I'm not at my best. - Just one?

Yani en iyi halimde değilim. - Sadece bir tane mi?

- [Lucy] You had one drink.

- [Lucy] Bir içki içtin.

- I had one drink, it was a very big drink.

- Bir içki içtim, çok büyük bir içkiydi.

(laughing)

(gülüyor)

And now I'm suffering for it,

Ve şimdi bunun için acı çekiyorum

but I'm fine, I'm here for the picnic.

ama iyiyim, piknik için buradayım.

- If it was one drink,

- Bir içki olsaydı,

then we could call him a one beer wonder.

ona bir bira harikası diyebilirdik.

- Exactly.

- Kesinlikle.

But because I'm English I have a very high tolerance

Ama İngiliz olduğum için alkole karşı çok yüksek bir toleransım var

for alcohol.

.

- You like?

- Beğendin mi?

- I'm a geezer - What you like.

- Ben bir moruğum - Ne seversin.

- It's what we call it, right, I'm a geezer.

- Biz öyle diyoruz, değil mi, ben bir moruğum.

- Yeah, especially with your collar up.

- Evet, özellikle de yakan yukarıdayken.

- What a beautiful day.

- Ne kadar güzel bir gün.

- God it's a really beautiful day today isn't it?

-Tanrım bugün gerçekten çok güzel bir gün değil mi?

- It is.

- Bu.

- [Charlie] It's actually quite nice.

- [Charlie] Aslında oldukça hoş.

(laughing)

(gülüyor)

Oh it's a nice camera.

Oh, bu güzel bir kamera.

- Thank you.

- Teşekkür ederim. Gerektiği kadar

I feel so bad for not using it

kullanmadığım için kendimi çok kötü hissediyorum

as much as I should.

.

- [Charlie] So how do you feel about those pork scratchings,

- [Charlie] Peki şu domuz tırmalamaları hakkında ne düşünüyorsun,

or are they pork cracklings?

yoksa domuz çıtırtıları mı?

- Cracklings, but I think that's just Sainsbury's

- Cracklings, ama bence Sainsbury

trying to be posh isn't it?

havalı olmaya çalışıyor, değil mi?

- [Charlie] Okay.

- [Charlie] Tamam.

- They're gluten-free.

- Glutensizdirler.

I think they are the best thing since sliced bread.

Bence dilimlenmiş ekmekten sonraki en iyi şey onlar.

- [Charlie] Oh.

- [Charlie] Ah.

- Oh.

- Ah.

- [Charlie] Harry?

- [Charlie] Harry mi?

- That's a lovely idiom there.

- Çok hoş bir deyim var.

- [Charlie] Can you explain that one Harry?

- [Charlie] Bunu açıklayabilir misin Harry?

- Is there much explaining to be done there?

- Orada yapılacak çok açıklama var mı ?

- [Charlie] I think so.

- [Charlie] Sanırım öyle.

- Yeah I mean.

- Evet, yani.

- Best thing since sliced bread.

- Dilimlenmiş ekmekten beri en iyi şey.

- Sliced bread was a real innovation.

- Dilimlenmiş ekmek gerçek bir yenilikti.

- [Charlie] Yeah.

- [Charlie] Evet.

- And so people would just like

- Ve insanlar

why have we never had sliced bread before.

neden daha önce hiç ekmek dilimlemedik diye soruyorlar.

So now anything that's really good,

Şimdi gerçekten iyi olan herhangi bir şeyin,

say it's the best thing since sliced bread

dilimlenmiş ekmekten sonraki en iyi şey olduğunu söyleyin

because that was a game changer.

çünkü bu bir oyun değiştiriciydi.

- [Charlie] Exactly.

- [Charlie] Kesinlikle.

- I couldn't have explained it better myself.

- Ben kendim daha iyi açıklayamazdım.

- Right, guys.

- Pekala çocuklar.

- Well that is worth stopping for.

- Bunun için durmaya değer.

- I'm going to introduce this.

- Bunu tanıtacağım.

- That is like a cannonball.

- Gülle gibi.

- Do you know what this is?

- Bunun ne olduğunu biliyor musun?

- I do.

- Is that a Scotch egg?

- Evet.

- Bu bir İskoç yumurtası mı?

- Okay.

- Tamam aşkım.

(laughing)

(gülüyor)

- Well you ruined it.

- İyi ki mahvettin.

- Just guessing, I don't know.

- Sadece tahmin, bilmiyorum. Bu mu

Is it?

?

- Yes it is a Scotch egg, well done Harry.

- Evet, İskoç yumurtası, aferin Harry.

(hand clapping)

(el çırparak)

No excitement needed there.

Orada heyecana gerek yok.

This is a Scotch egg as Harry has told you.

Harry'nin sana söylediği gibi bu bir İskoç yumurtası.

- Scotch egg, that that is.

- İskoç yumurtası, yani.

- Do you know what's inside a Scotch egg?

- Skoç yumurtasının içinde ne olduğunu biliyor musun?

- An egg.

- Bir yumurta.

- Oh my God, you guys are just on one.

- Aman Tanrım, siz sadece bir tanesindesiniz.

Actually you can hear a rattle.

Aslında bir çıngırak duyabilirsiniz.

- Something Scottish.

- İskoç bir şey.

- It must be Scottish, mustn't it?

- İskoç olmalı, değil mi?

They've got a lot, they've got whiskey,

Çok şeyleri var, viskileri,

Scotch eggs, own brew.

İskoç yumurtaları, kendi içkileri var.

- And they're getting into your picnic basket.

- Ve piknik sepetinize giriyorlar.

- It's all healthy, healthy stuff.

- Hepsi sağlıklı, sağlıklı şeyler.

- Are they?

- No.

- Onlar mı?

- Hayır.

(laughing)

(gülüyor)

- [Lucy] Okay let's try this.

- [Lucy] Tamam, bunu deneyelim.

I think people are gonna lose their damn minds

Bence insanlar

when they see this.

bunu görünce akıllarını kaçıracaklar.

Oh.

Ah.

- [Charlie] Top of the morning to you.

- Oh my God look at that.

- [Charlie] Size iyi günler.

- Aman Tanrım, şuna bak.

So it is an egg inside sausage meat

Yani galeta unu ile sucuk etinin içindeki yumurtadır

with bread crumbs.

.

Is it fried?

Kızarmış mı?

So yeah that's it with my vlog with Harry and Charlie.

Evet, Harry ve Charlie ile vlog'um bu kadar. İnternete koyduğum

Wasn't the most educational piece of content

en eğitici içerik parçası değildi

I've ever put out on the internet,

,

but I hope you enjoyed it,

ama umarım beğenmişsinizdir

and it's nice to see you know what we get up to

ve ne yaptığımızı ve içinde

and what we're like when we're not

olmadığımızda nasıl olduğumuzu bildiğinizi görmek güzel

in front of a camera teaching.

kamera önü öğretimi.

Because we're nice normal people.

Çünkü biz iyi, normal insanlarız.

So yeah.

Yani evet.

Don't forget to connect with me on all of my social media.

Tüm sosyal medya hesaplarımdan benimle bağlantı kurmayı unutmayın.

I've got my Instagram and my Facebook and my Twitter,

Instagram'ım, Facebook'um ve Twitter'ım var

and I will see you all very soon for another lesson.

ve başka bir ders için çok yakında görüşürüz.

Mwah.

Mwah.

(calming music)

(sakinleştirici müzik)