15 Funny English Idioms (make people laugh!) (+ Free PDF & Quiz)

772,521 views ・ 2020-10-07

English with Lucy


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız. Çevrilmiş altyazılar makine çevirisidir.

00:00
- Hello everyone,
0
150
890
- Herkese merhaba,
00:01
and welcome back to "English with Lucy."
1
1040
2900
"English with Lucy"ye tekrar hoş geldiniz.
00:03
Today, I have an idioms video for you.
2
3940
3530
Bugün size bir deyim videom var.
00:07
I'm sure that you will agree with me
3
7470
1910
00:09
that English is sometimes quite ridiculous.
4
9380
3900
İngilizcenin bazen oldukça gülünç olduğu konusunda benimle aynı fikirde olacağınıza eminim.
00:13
So today I have compiled 15 of the funniest idioms,
5
13280
5000
O yüzden bugün en komik 15 deyimi
00:19
along with examples, of course.
6
19610
2230
örnekleriyle birlikte derledim.
00:21
These are idioms that you can use in real-life situations,
7
21840
3960
Bunlar gerçek hayattaki durumlarda kullanabileceğiniz deyimler
00:25
but they are also idioms that have funny meanings,
8
25800
4280
ama aynı zamanda komik anlamları olan,
00:30
are just a bit strange, or tickle me in some way.
9
30080
3840
biraz garip gelen veya bir şekilde beni gıdıklayan deyimler.
00:33
If something tickles you, it makes you laugh.
10
33920
3250
Bir şey sizi gıdıklıyorsa, sizi güldürür.
00:37
You can download the free PDF worksheet for this class,
11
37170
3820
Bu ders için ücretsiz PDF çalışma sayfasını indirebilirsiniz,
00:40
it's got all of the idioms plus extra examples.
12
40990
3720
tüm deyimleri ve ekstra örnekleri içerir.
00:44
I always like my students to have nice worksheets
13
44710
3190
Öğrencilerimin yanlarında saklayacakları güzel çalışma sayfalarının olmasını her zaman sevmişimdir
00:47
to keep with them.
14
47900
1140
.
00:49
Just click on the link in the description box,
15
49040
2430
Açıklama kutusundaki bağlantıya tıklayın,
00:51
sign up to my mailing list,
16
51470
1670
e-posta listeme kaydolun,
00:53
and it will come directly to your inbox.
17
53140
2900
00:56
And I must say thank you to the sponsor of today's video,
18
56040
3430
İlk deyim çok güzel , hepsi gibi gerçekten.
00:59
it is Lingoda, with their Team Challenge.
19
59470
3380
01:02
You can join or create a team,
20
62850
2260
Çay fincanında fırtına, çay fincanında fırtına.
01:05
work together to win some amazing prizes,
21
65110
3250
01:08
and donate classes for a good cause.
22
68360
2920
Ve ilginç bir şekilde, Amerikan İngilizcesinde
bunu biraz farklı bir şekilde söylüyorlar,
01:11
You can learn English, French,
23
71280
2250
01:13
German, Spanish, and business English,
24
73530
3140
çaydanlıkta fırtına diyorlar, bu yüzden hala çayla ilgili.
01:16
in intimate, 60-minute classes with qualified teachers.
25
76670
4470
Şimdi bu, çok fazla gereksiz öfke ve endişe
01:21
You can choose from two options,
26
81140
2660
ya da önemli olmayan bir konu hakkında dram anlamına geliyor .
01:23
the Regular Challenge or the Super Challenge.
27
83800
3310
Gereksiz dram.
01:27
You can join as an individual,
28
87110
2140
Örneğin,
01:29
but I highly recommend that you join as a group
29
89250
3050
"Kantindeki peynirli sandviçlerdeki peynirin türü hakkında CEO'ya resmi bir şikayette bulundu
01:32
of two to 12 participants
30
92300
2390
01:34
because it's so motivating to work together.
31
94690
3280
."
01:37
If you finish all of your classes,
32
97970
1890
Bu bana bir çay fincanındaki fırtına gibi görünüyor, o kadar da önemli olmayan bir şey hakkında
01:39
Lingoda will donate 20% of those classes to those in need,
33
99860
3950
bir sürü gereksiz endişe ve öfke
01:43
via the Lingoda Language Scholarship Programme.
34
103810
3060
.
01:46
So what are the prizes?
35
106870
2020
01:48
Well, the top 10 teams win prizes
36
108890
3180
İkincisi, bu daha önce,
yıllar önce bahsettiğim bir şey, ama o kadar önemli ve o kadar yaygın olarak kullanılıyor
01:52
and first prize is a weekend trip to London,
37
112070
3540
01:55
Paris, Vienna, or Madrid.
38
115610
2270
ki, tekrar söylemek beni rahatlatıyor.
01:57
For a team to qualify, there are some conditions.
39
117880
3060
Bob senin amcan, Bob senin amcan, çok önemli.
02:00
All teams meeting these three conditions
40
120940
2820
02:03
will be entered into a prize draw
41
123760
2120
Bu,
02:05
that will rank them from 1st to 10th place.
42
125880
2470
bir dizi talimatın sonuna geldiğimizde
02:08
If you sign up with me, using my name, Lucy,
43
128350
3120
veya bir sonuca ulaştığımızda söylediğimiz bir cümledir.
02:11
in the registration form,
44
131470
1510
"Ve işte burada " veya "İşte burada" olarak tercüme edilir.
02:12
you get 10 euros cash back for every friend you refer.
45
132980
3970
02:16
If you don't have your own team,
46
136950
1320
Bir örnek,
"Bir fincan nane çayı yapmak için,
02:18
you can find teammates in the comment section of this video,
47
138270
3520
bir çaydanlık kaynatın, bir çay poşeti ekleyin, iki dakika bekleyin
02:21
or you can look at the Lingoda Team Challenge Facebook page.
48
141790
3620
ve Bob sizin amcanız. İşte
burada."
02:25
All team members must sign up by the 1st of November
49
145410
3010
Şimdi, üç numara biraz hastalıklı.
02:28
and complete the seven-week challenge
50
148420
2130
Bir kapı çivisi kadar ölü.
02:30
within 63 days of purchase before the end of the year.
51
150550
3480
Bu da çok, çok ölü anlamına gelir. Bir kapı çivisinden
daha ölü olamazsın sanırım.
02:34
So are you up for the Lingoda Team Challenge?
52
154030
3220
02:37
Sign up using the link in the description box
53
157250
2690
Bir örnek,
"Kedimin getirdiği fareyi kurtarmaya çalıştım
02:39
and enter my name, Lucy,
54
159940
1870
02:41
in the registration form
55
161810
1560
ama bir kapı çivisi kadar ölüydü."
02:43
for your 10 euro friend-referral cash back.
56
163370
3590
Benzer şekilde, aynı hatlar boyunca,
02:46
Make sure to familiarise yourself
57
166960
2130
dört numaramız da var,
yani kovayı tekmelemek, kovayı tekmelemek.
02:49
with all of the terms and conditions
58
169090
1930
02:51
to ensure you have the best experience possible.
59
171020
3290
Şimdi bu bir fiil ve ölmek anlamına geliyor.
02:54
This is an amazing opportunity to join
60
174310
2360
02:56
with other like-minded learners
61
176670
2060
Ölmek, kovayı tekmelemek, ölmek.
02:58
and win some amazing prizes.
62
178730
2360
03:01
Right, let's get started with the first idiom.
63
181090
3080
Neden böyle bir öl diyorum bilmiyorum, öl,
elimde değil, öl. Hadi
03:04
The first idiom is a lovely one, as are all of them, really.
64
184170
4400
devam edelim.
Şimdi bu deyimin kökenleri oldukça ilginç.
03:08
It is, a storm in a teacup, a storm in a teacup.
65
188570
4770
Çünkü insanlar asılarak öldüklerinde
03:13
And interestingly, in American English,
66
193340
2670
bir kovanın üzerine çıkıp kovayı tekmeliyorlardı
03:16
they say it in a slightly different way,
67
196010
2820
03:18
they say a tempest in a teapot, so it's still tea-related.
68
198830
5000
ve kovayı tekmelemek de buradan geliyor.
Bir örnek, "Maalesef en
03:24
Now this means lots of unnecessary anger and worry,
69
204250
3600
sevdiğimiz komşumuz üç yıl önce çöpü tekmeledi
03:27
or drama about a matter that is not important.
70
207850
4020
ama onun varlığını mahallede hala hissediyoruz ."
03:31
Unnecessary drama.
71
211870
1820
Ve bu doğru,
03:33
For example,
72
213690
1637
en sevdiğim komşum
03:35
"She's made an official complaint to the CEO
73
215327
3493
93 yaşında öldü sanırım.
03:38
about the type of cheese in the cheese sandwiches
74
218820
3370
Ama ne zaman ailemi ziyaret etmek için eve gitsem
03:42
at the canteen."
75
222190
1530
onu ​​görmeyi beklerim
03:43
This seems to me to be a storm in a teacup,
76
223720
4140
ve sonra onun orada olmadığını fark ederim.
Onu çok özlüyoruz ama harika bir hayatı vardı.
03:47
a lot of unnecessary worry and anger
77
227860
2690
Beş numara, mutfak lavabosu hariç her şey,
03:50
about something that just isn't that important.
78
230550
3690
mutfak lavabosu hariç her şey.
03:54
Number two, this is one that I have mentioned before,
79
234240
2710
Şimdi, bu deyimi daha önce hiç duymadıysanız, yorumlar bölümünde
03:56
many years ago, but it's so important, and so widely used,
80
236950
3850
bunun ne anlama geldiğini düşündüğünüzü bilmek isterim
04:00
that I feel comfortable saying it again.
81
240800
2010
ve sonra haklı olup olmadığınızı görelim.
04:02
It is, Bob's your uncle, Bob's your uncle, very important.
82
242810
5000
O yüzden şimdi dur ve bunu yaz.
Tamam, başlıyorum, akla gelebilecek her şey demek.
04:08
This is a phrase that we say
83
248580
2550
04:11
when we have reached the end of a set of instructions,
84
251130
4040
Bu cümle, 2. Dünya Savaşı'nda,
gazeteler
04:15
or when we've reached a result.
85
255170
1890
mutfak lavabosu dışında her şeyin, akla
04:17
It translates as, "And there it is," or "There you have it."
86
257060
4310
gelebilecek her şeyin düşmana atıldığını bildirdiğinde popüler oldu.
04:21
So an example would be,
87
261370
1487
04:22
"To make a cup of mint tea,
88
262857
1913
Bir örnek, " Seyahat için bavulumu hafifçe toplarım
04:24
boil a kettle, add a teabag, wait two minutes,
89
264770
3670
ama mutfak lavabosu hariç her şeyi bavuluma atarım
" -ses, çoğul.
04:28
and Bob's your uncle.
90
268440
1330
04:29
There you have it."
91
269770
1300
04:31
Now, number three is slightly morbid.
92
271070
3010
Ben onlardan biriyim.
Altı numara, oh, buna bayılıyorum.
04:34
It is, as dead as a doornail.
93
274080
2350
04:36
And this means very, very dead.
94
276430
2570
Çok anlamlı, çok komik.
Öyle, ışıklar açık ama evde kimse yok.
04:39
You couldn't be more dead than a doornail, I guess.
95
279000
3790
04:42
An example would be,
96
282790
1437
Sanırım bundan hayatım boyunca aptal olduğum yedi yoldan geçtiğim
04:44
"I tried to save the mouse that my cat brought in,
97
284227
3413
"Birine Aptal Demenin Yedi Kibar Yolu " videomda bahsetmiştim
04:47
but it was as dead as a doornail."
98
287640
2530
04:50
Similarly, along the same lines,
99
290170
2150
.
04:52
we also have number four,
100
292320
1790
04:54
which is, to kick the bucket, to kick the bucket.
101
294110
3570
Ciddi,
ciddi bir kendini küçümseme görmek istiyorsan, o videoyu izle.
04:57
Now this is a verb and it means to die.
102
297680
4240
05:01
To die, to kick the bucket, to die.
103
301920
3353
Bu,
normal görünseler bile birinin aptal olduğunu söylemek için kullanılır,
05:06
I don't know why I'm saying die in such a, die,
104
306570
2720
ne güzel bir söz.
05:09
I just can't help it, die.
105
309290
1673
Bir örnek,
"Jennifer'ın iç mimarlık diploması var
05:11
Let's move on.
106
311930
960
05:12
Now the origins of this phrase are quite interesting.
107
312890
4470
ama ışıklar açık ve evde kimse yok."
Yedi numara, eşek yılları, eşek yılları.
05:17
It's because when people died by hanging,
108
317360
3900
Bu, çok uzun süredir devam eden bir eylemi anlatmak için kullanılır
05:21
they would stand on a bucket and then kick the bucket away,
109
321260
3970
.
05:25
and that's where to kick the bucket comes from.
110
325230
3210
Ve sözde bu kafiyeli bir argodan geliyor,
05:28
An example, "Unfortunately,
111
328440
2610
05:31
our favourite neighbour kicked the bucket three years ago
112
331050
3380
eşek kulakları eskiden yıllar demekti
05:34
but we still feel her presence in the neighbourhood."
113
334430
3360
ama şimdi bir araya gelerek
eşek yılı oldular.
05:37
And that's true,
114
337790
1070
05:38
my absolute favourite neighbour died
115
338860
2420
Bir örnek, "Will yıllarca kırsalda yaşadı
05:41
at the ripe age of 93, I think.
116
341280
4000
.
Şehirde hayatta kalamaz,
05:45
But every time I go home to visit my parents
117
345280
2180
yıllarca kırsalda yaşadı."
05:47
I always expect to see her,
118
347460
1860
Sekiz numara, bir koşucu yapmak, bir koşucu yapmaktır.
05:49
and then I realise she's not there.
119
349320
1340
05:50
We miss her a lot but she had a fantastic life.
120
350660
3910
Bu da
05:54
Number five is, everything but the kitchen sink,
121
354570
4170
tatsız bir durumla karşılaşmamak
05:58
everything but the kitchen sink.
122
358740
1700
veya ödememek için aceleyle, aceleyle bir yerden ayrılmak anlamına gelir.
06:00
Now if you've never heard this idiom before,
123
360440
3260
Bir örnek,
"Havyar ve ıstakoz sipariş ettiler
06:03
I would love to know what you think it might mean
124
363700
2550
ama hesap geldiğinde koşucu yaptılar.
06:06
in the comments section,
125
366250
1030
06:07
and then let's see if you're right.
126
367280
1910
Ödememek için aceleyle ayrıldılar."
06:09
So pause now and write that.
127
369190
1973
06:12
Okay, I'm starting, it means everything imaginable.
128
372640
4090
Dokuz numara, eve yazılacak bir şey yok,
eve yazılacak bir şey yok.
06:16
This phrase became popular in World War II
129
376730
3180
Bir şey ya da biri eve yazılacak bir şey değilse,
06:19
when newspapers would report
130
379910
2040
06:21
that everything but the kitchen sink
131
381950
2180
bu onların çok heyecan verici ya da çok özel olmadığı anlamına gelir.
06:24
was thrown at the enemy, everything imaginable.
132
384130
3280
Bir örnek,
"Buz pateni pistinde bir çocukla tanıştım
06:27
An example, "Will packs lightly for travel,
133
387410
2970
ama eve yazılacak bir şey değil.
06:30
but I throw everything but the kitchen sink
134
390380
2690
O o kadar da özel değil, onun için o kadar heyecanlanmadım."
06:33
into my suitcase" -ses, plural.
135
393070
2643
Veya, "Yemek güzeldi
ama eve yazılacak bir şey değildi,
06:37
I'm one of those.
136
397540
1520
olağanüstü bir şey değildi."
06:39
Number six, oh, I love this one.
137
399060
2650
10 numara, bu annemin en sevdiği sözlerden biri,
06:41
It's so expressive, it's hilarious.
138
401710
2550
06:44
It is, the lights are on, but no one's home.
139
404260
3410
çok var.
Gözlerini dört aç, gözlerini dört aç.
06:47
I think I mentioned this one in my,
140
407670
2947
06:50
"Seven Polite Ways to Call Someone Stupid" video,
141
410617
3713
Bu da gözlerinizi açık tutun veya tetikte olun, tetikte olun anlamına gelir
06:54
where I went through the seven ways
142
414330
1820
.
Güvenliğimden endişe ettiği için değil,
06:56
in which I had been an idiot throughout my life.
143
416150
3210
aslında
06:59
If you would like to see some serious,
144
419360
2730
bir şey satın almak istiyorsa ve biz bir dükkandaysak bu cümleyi kullanıyor.
07:02
serious self-deprecation, then do watch that video.
145
422090
4880
" Yeşil eşarplar için gözlerini dört aç"
07:06
This is used to say that somebody is stupid,
146
426970
3150
veya "Üzerinde tavuk olan takvimler için gözlerini dört aç
" diyor.
07:10
even though they may appear normal,
147
430120
2830
Çok güzel bir söz, kullanmanızı tavsiye ederim.
07:12
what a lovely phrase.
148
432950
1570
Gözünü dört aç.
07:14
An example,
149
434520
1127
11 numara, birinin beynini seçmek,
07:15
"Jennifer has a degree in interior design,
150
435647
3453
birinin beynini seçmek
07:19
but the lights are on and no one's home."
151
439100
2310
ve bu çok garip geliyor, değil mi?
07:21
Number seven is, donkey's years, donkey's years.
152
441410
4770
Birinin beynini kazmak, bilgi aramak,
ama bir bakıma temelde anlamı budur.
07:26
This is used to describe an action
153
446180
2580
07:28
that has continued on for a very long time.
154
448760
4270
Bir konuda bilgi sahibi olan bir kimseye soru sorarak bilgi edinmek demektir.
07:33
And supposedly this originates from rhyming slang,
155
453030
4670
Yani bu iş hayatında çok duyduğunuz bir şey
07:37
donkey's ears used to mean years
156
457700
2270
ve gerçekten can sıkıcı bir soru.
07:39
but now they've just joined together
157
459970
1560
"Bir dakika beynini alabilir miyim?"
07:41
to become donkey's years.
158
461530
2040
Temel olarak, hakkında çok şey bildiğiniz bir şey hakkında
size bir sürü soru sorabilir miyim
07:43
An example, "Will has lived in the countryside
159
463570
2890
07:46
for donkey's years.
160
466460
1640
ve karşılığında size hiçbir şey teklif edebilir miyim?
07:48
He just wouldn't survive in the city,
161
468100
2400
Bir örnek,
07:50
he's lived in the countryside for years."
162
470500
3040
"Colin, şu yeni proje hakkında fikrini alabilir miyim?"
07:53
Number eight is, to do a runner, to do a runner.
163
473540
3720
Ve şüphesiz, Colin gözlerini içeriden yuvarlayacaktı.
07:57
And this means to leave a place hastily, quickly,
164
477260
4390
"Evet, beynimi seçebilirsin."
08:01
in order to avoid an unpleasant situation
165
481650
3230
12 numara, duyargaları söndürmektir,
08:04
or to avoid paying.
166
484880
2190
ya da bazen duyargaları söndür deriz.
08:07
An example,
167
487070
1057
Ve bu,
08:08
"They ordered the caviar and the lobster,
168
488127
2783
08:10
but when the bill arrived, they did a runner.
169
490910
2840
herhangi bir nihai karar verilmeden önce bir kavramı test etmek için resmi olmayan önerilerde bulunmak anlamına gelir.
08:13
They left hastily to avoid paying."
170
493750
3590
Yani temel olarak, bir fikri,
08:17
Number nine, nothing to write home about,
171
497340
3750
bir şeyi taahhüt etmeden önce insanların fikirlerini sorarak test etmektir.
08:21
nothing to write home about.
172
501090
2180
Bir örnek,
08:23
If something or someone is nothing to write home about,
173
503270
3790
"
Çalışanların
08:27
it means they are not very exciting or not very special.
174
507060
3630
bu yıl gerçekten bir Zoom Noel partisi isteyip istemediklerini görmek için sensörleri çıkarmamızı önerebilir miyim?"
08:30
An example,
175
510690
1197
08:31
"I met a boy at the ice rink,
176
511887
2733
Dürüst olmak gerekirse,
08:34
but he's nothing to write home about.
177
514620
2010
Zoom'da bir Noel partisinden daha kötü bir şey düşünemiyorum.
08:36
He's not that special, I'm not that excited about him."
178
516630
2940
Bir tane organize ettiysen üzgünüm
08:39
Or, "The meal was nice,
179
519570
2240
ama kulağa cehennem gibi geliyor.
08:41
but it was nothing to write home about,
180
521810
1690
Oh, 13 numara, bu harika
08:43
it was nothing extraordinary."
181
523500
2380
ama hepsi harika çünkü onları ben seçtim.
08:45
Number 10, this is one of my mother's favourite phrases,
182
525880
4700
Dilimlenmiş ekmekten beri en iyi şey.
Bu, bir şeyin son zamanların en iyi
08:50
she has a lot.
183
530580
1050
08:51
It is, keep your eyes peeled, keep your eyes peeled.
184
531630
4630
ve en yararlı yeniliği veya icadı olduğu anlamına gelir.
08:56
And this means keep your eyes open, or be vigilant,
185
536260
3420
Bu, bir şeyin iyi bir icat olduğu anlamına gelir.
08:59
keep on the watch.
186
539680
1250
Şimdi "Neden dilimlenmiş ekmek?" diye soruyor olabilirsiniz.
09:00
And it's not because she's worried about my security,
187
540930
2880
Ben de kendime bu soruyu sordum
09:03
she actually uses this phrase if she's looking
188
543810
2650
ve araştırma yaptım. 1928'de
dilimlenmiş ekmek ilk kez pazara sunulduğunda,
09:06
to buy something and we're in a shop.
189
546460
2210
09:08
She says, "Keep your eyes peeled for green scarves,"
190
548670
3180
09:11
or, "Keep your eyes peeled for any calendars
191
551850
2040
bu büyük bir anlaşmaydı.
09:13
with chickens on them."
192
553890
1590
Dilimlenmiş ekmekle ilgili büyük pazarlama kampanyaları vardı.
09:15
It's a very good phrase, I recommend you use it.
193
555480
3080
09:18
Keep your eyes peeled.
194
558560
1540
09:20
Number 11 is, to pick someone's brain,
195
560100
3220
Ekmeğin sarılmasından bu yana, pişirme inovasyonunda ileriye doğru atılan en büyük adım olarak pazarlandı.
09:23
to pick someone's brain,
196
563320
2280
09:25
and this is very weird sounding, isn't it?
197
565600
2160
Bir örnek, "Flip telefonlar çıktığında,
09:27
To pick at somebody's brain, to look for information,
198
567760
2790
dilimlenmiş ekmekten sonraki en iyi şey olduklarını düşünmüştüm. Telefonu
09:30
but that basically is what it means, in a way.
199
570550
3010
şımarık bir şekilde kapatmayı özledim."
09:33
It means to obtain information by questioning somebody
200
573560
4220
14 numara, bir sakinleştirici al , bir sakinleştirici hap al.
09:37
who is well-informed on a subject.
201
577780
2440
09:40
So it's something you hear in business a lot,
202
580220
2690
Ve bu,
09:42
and it's a really annoying question.
203
582910
1647
09:44
"Can I pick your brain for a minute?"
204
584557
1953
birine sakinleşmesini veya rahatlamasını söylemenin biraz patronluk taslayan bir yolu.
09:46
It basically means,
205
586510
1680
Birisi bana
09:48
can I ask you loads and loads of questions
206
588190
2050
09:50
about something that you know lots about
207
590240
1680
soğuk algınlığı hapı almamı söylediğinde beni asla öfkelendirmez.
09:51
and offer you nothing in return.
208
591920
2220
Dürüst olmak gerekirse, birinin bana sakin olmamı söylemesi beni öfkelendiriyor
09:54
An example,
209
594140
1277
09:55
"Colin, can I pick your brain about that new project?"
210
595417
3833
.
Birisi kızgınsa,
ona sakinleşmesini söylemek genellikle durumu daha da kötüleştirir.
09:59
And undoubtedly, Colin would be rolling his eyes inside.
211
599250
4653
Bir örnek, "Piknikte
Mary'ye bir
10:05
"Yes, you can pick my brain."
212
605017
1913
10:06
Number 12 is, to put feelers out,
213
606930
3160
yaban arısı yüzünden çıldırdığı için soğuk algınlığı hapı almasını söyledim."
Ve 15 numara, kendimi göstereceğim,
10:10
or sometimes we say put the feelers out.
214
610090
3100
10:13
And this means to make informal suggestions,
215
613190
3700
kendimi göstereceğim.
Ve bu, kendinizi rezil ettiğinizde kullanılır.
10:16
so as to test a concept before any final decisions are made.
216
616890
5000
"Gideceğim, bana kapıyı göstermene gerek yok, kendi
10:21
So it's basically to test an idea
217
621910
1980
seçimimle gideceğim" anlamına geliyor.
10:23
by asking people's opinions before they commit to something.
218
623890
4110
Günümüzde, neredeyse her zaman kötü bir fıkra anlattıktan sonra kullanılmaktadır.
10:28
An example,
219
628000
1527
10:29
"Can I suggest that we put the feelers out
220
629527
2213
Fıkrayı anlatırsın, tepki korkunçtur
10:31
to see if the employees actually want
221
631740
1978
ve "Kendimi göstereceğim.
10:33
a Zoom Christmas party this year?"
222
633718
3142
Güle güle, herkese teşekkürler" dersiniz.
10:36
I honestly cannot imagine anything worse than
223
636860
3150
Bir şakam var, hadi deneyelim.
Kardan adam ve kardan kadın arasındaki fark nedir?
10:40
a Christmas party on Zoom.
224
640010
2010
10:42
I'm sorry if you've just organised one,
225
642020
3150
10:45
but that sounds like hell.
226
645170
1680
10:46
Oh, number 13, this is a great one,
227
646850
2190
Kartopu, kartopu.
10:49
but they're all great 'cause I chose them.
228
649040
2180
Kendimi göstereceğim.
10:51
It is, the best thing since sliced bread.
229
651220
3860
Evet, bugünkü dersimiz bu kadar,
10:55
This means that something is the best
230
655080
2020
15 komik deyimimiz bunlardı.
10:57
and most useful innovation or invention of recent times.
231
657100
5000
Ekstra ödev,
11:02
It means that something is a good invention.
232
662150
2190
kendi dilinizde olan ve
11:04
Now you might be asking, "Why sliced bread?"
233
664340
2870
11:07
Well, I asked myself that question
234
667210
2370
İngilizceye iyi çevrilmeyen saçma, komik deyimleri bana bildirmektir.
11:09
and I did the research.
235
669580
1480
Dilinizin rastgele tuhaflıklarını bilmek isterim.
11:11
When sliced bread was first brought to market in 1928,
236
671060
5000
11:17
it was a massive deal.
237
677390
2030
Senin için sevgiyle yarattığım.
11:19
There were huge marketing campaigns about sliced bread.
238
679420
3910
Bunun için bağlantı da açıklama kutusundadır.
11:23
It was marketed as the greatest step forward
239
683330
3850
Tüm sosyal medya hesaplarımdan benimle bağlantı kurmayı unutmayın.
11:27
in baking innovation since bread was wrapped.
240
687180
3930
Facebook'um, Instagram'ım ve posta listem var.
11:31
An example, "When flip phones came out,
241
691110
3590
Ayrıca
bir İngiliz çiftliğindeki hayatımızı gösterdiğim kişisel kanalım da var
11:34
I thought that they were the best thing since sliced bread.
242
694700
3550
ve tüm videolar altyazılı,
11:38
I miss hanging up so sassily."
243
698250
3510
böylece onları dinleme pratiği için kullanabilirsiniz.
11:41
Number 14 is, take a chill pill, take a chill pill.
244
701760
5000
Yakında başka bir ders için görüşürüz.
Mwah.
(iyimser müzik)
11:46
And this is a slightly patronising way
245
706790
2870
11:49
to tell somebody to calm down or to relax.
246
709660
3610
11:53
It never fails to enrage me when someone tells me
247
713270
2880
11:56
to take a chill pill.
248
716150
1850
11:58
To be honest, it enrages me when someone tells me
249
718000
2900
12:00
to calm down.
250
720900
970
12:01
If someone is angry,
251
721870
1820
12:03
telling them to calm down often makes it worse.
252
723690
3830
12:07
An example, "At the picnic,
253
727520
2140
12:09
I told Mary to take a chill pill
254
729660
2460
12:12
'cause she was freaking out about a wasp."
255
732120
2970
12:15
And number 15 is, I'll show myself out,
256
735090
3960
12:19
I'll show myself out.
257
739050
1790
12:20
And this is used when you have disgraced yourself.
258
740840
3780
12:24
It means, "I'll leave, you don't have to show me the door,
259
744620
2850
12:27
I will leave by choice."
260
747470
1710
12:29
Nowadays, it is almost always used after telling a bad joke.
261
749180
5000
12:34
You tell the joke, the reaction is awful,
262
754670
3552
12:38
and you just say, "I'll show myself out.
263
758222
2418
12:40
Bye-bye, thank you, everyone."
264
760640
1600
12:42
I've got a joke, let's try it.
265
762240
2520
12:44
What's the difference between snowmen and snow women?
266
764760
4863
12:52
Snowballs, snowballs.
267
772320
1293
12:55
I'll show myself out.
268
775970
1153
12:58
Right, that is it for today's lesson,
269
778880
2210
13:01
those were our 15 funny idioms.
270
781090
3570
13:04
Extra homework is to let me know of any ridiculous,
271
784660
4480
13:09
hilarious idioms that you have in your language
272
789140
3260
13:12
that don't translate well to English.
273
792400
2870
13:15
I would love to know the random quirks of your language.
274
795270
3310
13:18
Please put them in the comments section down below.
275
798580
2860
13:21
Don't forget to check out the Lingoda Team Challenge,
276
801440
3290
13:24
the link to sign up is in the description box.
277
804730
2470
13:27
You can also get the free PDF worksheet
278
807200
2940
13:30
that I have lovingly created for you.
279
810140
2240
13:32
The link for that is also in the description box.
280
812380
3640
13:36
Don't forget to connect with me on all of my social media.
281
816020
2610
13:38
I've got my Facebook, my Instagram, and my mailing list.
282
818630
4170
13:42
I've also got my personal channel
283
822800
2560
13:45
where I show our life on an English farm
284
825360
2730
13:48
and all of the videos are subtitled
285
828090
2180
13:50
so you can use them for listening practise.
286
830270
2500
13:52
I will see you soon for another lesson.
287
832770
2330
13:55
Mwah.
288
835100
833
13:56
(upbeat music)
289
836958
2667
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7