4 Steps to Easily Understand English | Improve English Listening Skills

(uplifting instrumental music)

(canlandırıcı enstrümantal müzik)

- Hello everyone and welcome back to English With Lucy.

- Herkese merhaba ve English With Lucy'ye tekrar hoş geldiniz.

Long time no see, right?

Uzun zamandır görüşemiyoruz, değil mi?

I know, I had a little break.

Biliyorum, biraz ara verdim.

I've moved house, I'm in a new house now.

Ev değiştirdim, şimdi yeni bir evdeyim.

And this room will soon be my new studio,

Ve bu oda yakında benim yeni stüdyom olacak,

it's got a lovely window over there

orada çok güzel bir penceresi var,

so there's lots of light, so I'm in the middle

bu yüzden çok fazla ışık var, bu yüzden

of setting that up for you guys.

onu sizin için ayarlamanın ortasındayım çocuklar.

Today I'm going to talk about improving your understanding,

Bugün,

so being able to understand what native speakers say

anadili İngilizce olan kişilerin

when they're talking and when they're talking quickly.

konuşurken ve hızlı konuşurken ne söylediklerini anlayabilmek için anlayışınızı geliştirmekten bahsedeceğim.

Now I have done a video that is quite similar to this,

Şimdi buna oldukça benzer bir video yaptım,

it's along the same lines, it talks about the same subject

aynı çizgide, aynı konudan bahsediyor,

about listening and improving your listening skills.

dinleme ve dinleme becerilerinizi geliştirme.

If I remember correctly I think there were 12 ways

Yanlış hatırlamıyorsam o son videoda dinleme becerilerini geliştirebileceğin 12 yol olduğunu düşünüyorum

that you could improve your listening skills

in that last video, if you wanna see that,

, onu görmek istersen

you can click right here, and I'll put a link

buraya tıkla, açıklamaya bir link koyacağım

in the description, but today we're only going to focus

ama bugün biz sadece

on four tips.

dört ipucuna odaklanacağım. Dinlemenin

I'm going to be focusing less on the academic side

akademik yönüne daha az,

of listening and more on the real life side of listening

dinlemenin gerçek hayat yönüne

and the listening skills and the listening comprehension

ve dinleme becerilerine ve dinlediğini anlama

skills because it's about understanding

becerilerine daha çok odaklanacağım çünkü bu,

that you will use on a daily basis.

günlük olarak kullanacağınız anlamakla ilgili.

So let's get started.

Öyleyse başlayalım.

So tip number one, order your resources.

Bir numaralı ipucu, kaynaklarınızı sipariş edin.

Now the biggest tip that any English teacher will give you

Şimdi, dinlemenizi geliştirmeye çalışıyorsanız, herhangi bir İngilizce öğretmeninin size vereceği en büyük ipucu,

if you're trying to improve your listening is

listen to movies, listen to audio books,

film dinlemek, sesli kitap dinlemek,

listen to more exams and things like that,

daha fazla sınav dinlemek ve bunun gibi şeyler,

listen to the news, listen to the radio.

haberleri dinlemek, radyo dinlemek olacaktır.

Excellent tip, it's a tip I give myself,

Harika bir ipucu, kendime verdiğim bir ipucu

but I want to make sure that my students

ama öğrencilerimin

listen to the right things in the right order.

doğru şeyleri doğru sırayla dinlediğinden emin olmak istiyorum. İngiliz İngilizcesinin karmaşıklıklarını sonuna kadar kullanan alaycı

I wouldn't recommend a sarcastic British comedy

bir İngiliz komedisini tavsiye etmem

that uses the complexities of British English

to the fullest extent, see they'd use things like that,

, böyle şeyler kullandıklarını gör

and I almost don't know what I'm saying,

ve ben neredeyse ne dediğimi bilmiyorum,

so you maybe won't either.

bu yüzden sen de bilmeyebilirsin. . Daha

You want to start with easier things

kolay şeylerle başlamak

and work your way up to more difficult things.

ve daha zor şeylere doğru ilerlemek istiyorsunuz.

There is no point starting at the top

unless you're a genius.

Bir dahi olmadığınız sürece zirveden başlamanın bir anlamı yok.

So I'm gonna give you this sort of order of resources

Bu yüzden size gitmeniz gereken bu tür bir kaynak sırası vereceğim

that you should go for and you can kind of see

ve

where you're at, see what you understand,

nerede olduğunuzu görebilir, ne anladığınızı görebilir

and then, you know, maybe move up to the next one.

ve sonra, bilirsiniz, belki bir sonrakine geçebilirsiniz.

So what kind of thing should you listen to

Peki

if you don't know any English,

hiç İngilizce bilmiyorsanız,

if you're a complete beginner.

tamamen başlangıç ​​seviyesindeyseniz ne tür şeyler dinlemelisiniz? Bay

Mr. Bean.

Fasulye.

Joke, that is a joke, in Mr. Bean he says

Şaka, bu bir şaka, Mr. Bean'de

very little in English, but it is a fantastic TV show

İngilizce çok az şey söylüyor ama harika bir TV programı, bu

so watch that for fun first and then you can start

yüzden önce eğlenmek için onu izleyin, sonra

your English listening practise.

İngilizce dinleme pratiğinize başlayabilirsiniz.

So beginners and even early intermediate

Bu nedenle yeni başlayanlar ve hatta erken orta seviye

because remember that listen is often found to be

çünkü unutmayın ki dinleme, genellikle

the hardest skill of all four skills

that they tend to test in exams,

sınavlarda test etme eğiliminde oldukları dört beceri olan dinleme,

listening, speaking, reading, and writing.

konuşma, okuma ve yazma arasında en zor beceri olarak bulunur.

I always see with my students they get the highest scores

Öğrencilerimle her zaman okuma ve yazmada en yüksek puanları aldıklarını görüyorum

in reading and writing and it's listening and speaking

ve

where they start to suffer and listening

acı çekmeye başladıkları yer dinleme ve konuşmadır ve dinleme

tends to be the worst.

en kötüsü olma eğilimindedir.

Oh my god.

Aman Tanrım.

- Hello and welcome to English With Lucy.

- Merhaba, English With Lucy'ye hoş geldiniz.

- Oh shut up.

- Kapa çeneni.

Oh my god.

Aman Tanrım.

Sorry about that, I got disturbed.

Kusura bakmayın rahatsız oldum.

Where was I?

Neredeydim?

- Hello, welcome to English With Lucy.

- Merhaba, English With Lucy'ye hoş geldiniz.

- Stop it.

- Yapma.

This is why I don't upload more regularly.

Bu yüzden daha düzenli paylaşım yapmıyorum.

Bye Will.

Güle güle Will.

So what I was trying to say was

Demek istediğim,

don't be afraid if you can actually understand

way less than you would expect a person of your level

senin seviyendeki birinin

to understand, so even if you're at like an intermediate

anlamasını beklediğinden çok daha azını gerçekten anlayabiliyorsan korkma, bu yüzden orta seviyede olsan bile

level you might need to listen

to lower levels to start with.

daha düşük seviyede dinlemen gerekebilir. başlamak için seviyeler.

So what I always recommend is test out

Bu nedenle, her zaman tavsiye ettiğim şey,

listening to children's TV programmes

çocuk TV programlarını dinlemeyi denemektir,

simply because children's TV programmes

çünkü çocuk TV programları

are normally designed to help a child learn more

normalde bir çocuğun daha fazla öğrenmesine

and understand more and also improve their vocabulary,

ve daha fazla anlamasına yardımcı olmak ve aynı zamanda sözcük dağarcığını geliştirmek için tasarlanır,

especially TV programmes for younger children.

özellikle küçük çocuklar için TV programları.

If you want I have a great recommendation

İsterseniz

for a British TV show that's designed for kids,

çocuklar için tasarlanmış,

it's very educational, it's packed full of vocabulary,

çok eğitici, kelime dağarcığıyla dolu bir İngiliz dizisi tavsiyem var

and it is Peppa Pig.

ve o da Peppa Pig. Ülkenizde de olacağını

Incredibly famous TV show that I imagine

hayal ettiğim inanılmaz ünlü bir TV programı

will be in your country as well.

.

See if you can switch it into its native language

Anadili olan

which is British English and it's actually

İngiliz İngilizcesine çevirip çeviremeyeceğinize bir bakın ve aslında

really, really funny because it think it's designed

gerçekten çok eğlenceli çünkü

for parents to watch it with the child,

ebeveynlerin onu çocukla birlikte izlemesi için tasarlandığını düşünüyor, bu

so not only area you learning loads

nedenle yalnızca öğrenme alanınız değil,

it is just a really good programme.

gerçekten iyi bir program.

If you find yourself understanding 80% of Peppa Pig

Peppa Pig'in

or whatever you choose to watch that's designed for children

veya çocuklar için tasarlanmış ne izlemeyi seçerseniz seçin %80'ini anladığınızı fark ederseniz,

then you can move up to slapstick comedy,

o zaman şakşak komediye geçebilirsiniz,

comedy that is silly, it's not got in depth humour

aptalca, derinlemesine mizah içermez

and it doesn't play around with the language,

ve dille oynamaz ,

it's just basic comedy.

bu sadece basit bir komedi.

Normally and I really don't want to offend anyone here,

Normalde ve ben gerçekten burada kimseyi gücendirmek istemem

but normally American comedy shows are more on this level

ama normalde Amerikan komedi şovları bu seviyede İngilizlerden daha fazladır

than the English ones.

.

The British English sense of humour tends to be darker,

İngiliz İngiliz mizah anlayışı daha karanlık,

more subtle, we tend to say things with a straight face,

daha incelikli olma eğilimindedir, biz her şeyi asık suratla söyleme eğilimindeyiz,

but as a huge generalisation American comedy TV shows

ancak büyük bir genelleme olarak Amerikan komedi TV şovları

seem to be more in your face, the jokes are more obvious,

daha çok yüzünüzde görünüyor, şakalar daha bariz

and you can follow the plot more easily.

ve siz de bunu yapabilirsiniz. olay örgüsünü daha kolay takip edin.

A couple of recommendations for you are, of course, Friends,

Size birkaç önerimiz var, tabii ki Friends,

Friends can be enjoyed in any language

Friends her dilde oynanabilir

and chances are you've seen Friends in your language

ve muhtemelen Friends'i kendi dilinizde görmüşsünüzdür,

so you'll understand more or less what's going on

böylece

in English as well.

İngilizce'de de az çok neler olup bittiğini anlarsınız. Gerçekten sevdiğim

If you do want a British TV series

bir İngiliz dizisi istiyorsanız

one that I really like, it's an old one now,

, artık eski bir dizi,

is The Vicar of Dibley, again, I'll put this

The Vicar of Dibley, yine

in the description box.

açıklama kutusuna bunu koyacağım.

It's very, very British, I would say

Çok çok İngiliz,

it's slightly more difficult than friends

arkadaşlardan biraz daha zor olduğunu söyleyebilirim

because they do use the language and play with language

çünkü dili kullanıyorlar ve dille

a little bit, but it's a gorgeous British accent,

biraz oynuyorlar, ama bu muhteşem bir İngiliz aksanı,

they've got a wide variety of accents really.

gerçekten çok çeşitli aksanları var. En sevdiğim kadın komedyenlerden biri olan

It's about a female vicar, Dawn French,

Dawn French adlı bir kadın papaz hakkında,

one of my favourite female comedians,

who becomes the vicar for a very small village

çok küçük bir köyün papazı olan ve kendi

that's very set in their ways, they're not very modern,

tarzlarına çok bağlı, pek modern değiller,

they like to do things in a traditional way,

işleri geleneksel bir şekilde yapmayı seviyorlar

and it is hilarious.

ve çok komik.

There aren't that many episodes,

O kadar çok bölüm yok

but it's something I've always watched

ama

with my parents at Christmas.

Noel'de ailemle birlikte izlediğim bir şeydi.

Next, I would move up to films and TV shows

Ardından, daha az konuşma eğiliminde olan filmlere ve TV şovlarına geçerdim

that tend to have less talking, i.e. action films,

, yani aksiyon filmleri,

detective films, films and TV shows

dedektif filmleri, neler

where there's time for you to think about what's going on

olup bittiği hakkında düşünmeniz için zamanın olduğu

and it's very visual.

ve çok görsel olduğu filmler ve TV şovları.

And then obviously for the most advanced

Ve sonra açıkçası en gelişmiş olanlar için

you would want to look at Sci-Fi

Bilim Kurgu'ya bakmak istersiniz

because they give in depth explanations,

çünkü derinlemesine açıklamalar,

dark comedies, drama, and also period drama,

kara komediler, drama ve ayrıca dönem draması verirler,

that's quite difficult 'cause they tend to use

bu oldukça zordur çünkü

old fashioned language, obviously.

eski moda bir dil kullanma eğilimindedirler.

The next tip is one that is so, so important,

Bir sonraki ipucu , çok ama çok önemli olan

it's practise, but it's not just practise,

uygulamadır, ancak bu sadece uygulama değil,

it's practise with consistency.

tutarlı uygulamadır. Bir yerliyle

An hour long conversation with a native, fantastic,

bir saatlik uzun sohbet , harika,

that is great practise.

bu harika bir pratik.

An hour long conversation with a native every single week

Her hafta yerli bir kişiyle

with feedback, now that is how you're going

geri bildirim içeren bir saatlik bir sohbet, şimdi anlayışınızı bu şekilde

to improve your understanding.

geliştireceksiniz.

And not only that, making sure that you work

Ve sadece bu da değil,

on every single other skill as well,

diğer tüm beceriler üzerinde de çalıştığınızdan emin olmak,

obviously we need more, obviously it's always good

açıkçası daha fazlasına ihtiyacımız var, açıkçası

to really focus on what you're lacking

eksik olduğunuz şeye, yani

which is your listening skill,

dinleme becerinize gerçekten odaklanmak her zaman iyidir,

but improve your pronunciation,

ancak telaffuzunuzu geliştirin,

improve your reading so that you understand more words,

okuma becerilerinizi geliştirin daha fazla kelime anlamanız için

writing is also incredibly important,

yazmak da inanılmaz derecede önemlidir,

speaking and listening goes hand in hand.

konuşmak ve dinlemek el ele gider.

This tips comes thanks to the sponsors of today's video,

Bu ipuçları, bugünkü videonun sponsorları sayesinde geliyor,

it is Lingoda, Lingoda is an online language learning

bu Lingoda, Lingoda kalbime çok yakın olan bir çevrimiçi dil öğrenme

platform that is very close to my heart,

platformu, Lingoda'da

I really like what they do there at Lingoda.

yaptıklarını gerçekten seviyorum . Hem grup hem de özel derslerde gerçek nitelikli yerli öğretmenlerle

You can learn English, French, Spanish, or German

İngilizce, Fransızca, İspanyolca veya Almanca öğrenebilirsiniz

with real qualified native teachers

in both group and private classes.

. Lingoda'da okuyan Lucy ile

I've had so many English With Lucy students

İngilizce okuyan çok fazla öğrencim oldu

study at Lingoda and I've got such great feedback

ve çok harika geri bildirimler aldım

because it's perfect for busy people.

çünkü burası meşgul insanlar için mükemmel.

You can schedule in classes 24/7,

7/24 derslerde programlayabilirsiniz,

there are teachers all over the world,

dünyanın her yerinde öğretmenler vardır,

there are always group and private classes available.

her zaman grup ve özel dersler mevcuttur.

I've tried out some of their classes myself

Bazı sınıflarını kendim denedim

and they are really high quality.

ve gerçekten çok kaliteliler.

You've got fantastically prepared activities

with the real native qualified teacher,

Gerçek yerli nitelikli öğretmenle fevkalade hazırlanmış aktiviteleriniz,

very small group sizes, private lessons as well.

çok küçük gruplar, özel dersler de var.

You pay on a monthly basis, there are various

Aylık olarak ödüyorsunuz , çeşitli

different tiers, different levels,

farklı katmanlar, farklı seviyeler var

and they have given me a special offer to give to you.

ve size vermem için bana özel bir teklif verdiler. Lingoda'da ilk ayınızda

You can get 50 dollars or 50 Euros off your first month

50 dolar veya 50 Euro indirim kazanabilirsiniz

at Lingoda, all you have to do is click on the link

, tek yapmanız gereken

in the description box and use the code that is right here.

açıklama kutusundaki linke tıklamak ve burada bulunan kodu kullanmak.

Please let me know how you get on

Lütfen bana nasıl gittiğini söyle

'cause I love to hear about your success stories.

çünkü başarı hikayelerini duymayı seviyorum.

Moving on to my next point which is more focused

Daha çok

on real life conversations and how to understand

gerçek hayattaki konuşmalara ve

native speakers when they're talking to you

anadili İngilizce olanların sizinle konuşurken

and when they're talking quickly.

ve hızlı konuşurken nasıl anlaşılacağına odaklanan bir sonraki noktaya geçiyorum. Size tavsiyem,

My tip for you is dominate the conversation

which I know can be quite hard

especially if you're naturally quite an introvert.

özellikle doğal olarak oldukça içe dönük biriyseniz, oldukça zor olabileceğini bildiğim sohbete hakim olun.

I have my days, some days I'm an introvert

Günlerim var, bazı günler içe dönük,

and some days I'm an extrovert,

bazı günler dışa dönük,

but I'm not talking about going into a conversation

ama bir sohbete girmekten

and taking over and dominating everything,

ve her şeyi ele geçirmekten ve her şeye hükmetmekten bahsetmiyorum, sohbette

I'm saying take the lead with the conversation

başı çek diyorum

and direct it because if you're speaking

ve yönlendirin çünkü

with a native speaker or somebody who has a much higher

anadili İngilizce olan veya sizden çok daha yüksek düzeyde olan biriyle konuşuyorsanız

level than you, you are the one who is doing

,

most of the work and they can kind of relax.

işin çoğunu yapan sizsiniz ve onlar biraz rahatlayabilirler.

It's very easy for them to not understand

if they're just native or to forget if they did learn once,

Yerli olup olmadıklarını anlamamaları veya bir kez öğrenip öğrenmediklerini unutmaları çok kolay,

but now they're at a kind of level

ama artık

where they don't have to think about anything,

hiçbir şey düşünmek zorunda olmadıkları bir düzeydeler,

it's all natural, it's very easy for them

bu çok doğal, çok Ana dili İngilizce

to not understand how tough it is for a non-native speaker,

olmayan biri için,

for a learner of English.

İngilizce öğrenen biri için ne kadar zor olduğunu anlamamaları onlar için kolay.

So I want to make it very clear to you,

Bu yüzden size açıkça belirtmek isterim ki,

I as a teacher and I as a friend and as a native speaker

ben bir öğretmen olarak, bir arkadaş olarak ve anadili İngilizce olan biri olarak,

of English have never once felt annoyed or frustrated

with somebody asking me to repeat something.

birinin benden bir şeyi tekrarlamamı istemesine bir kez olsun sinirlenmedim veya hüsrana uğramadım.

if I know that they have been listening

and trying to understand me.

beni dinlediklerini ve anlamaya çalıştıklarını bilsem.

If you know, it's my boyfriend who obviously

Biliyorsan, söylediklerimi dinlemeyenleri belli ki ayırmış olan erkek arkadaşım

has zoned out who wasn't listening to what I was saying

and then says what, sorry, can you say that again?

ve sonra ne diyor, pardon, tekrar söyleyebilir misin?

Yes, that is annoying.

Evet, bu can sıkıcı.

But if someone's obviously not understood me

Ama birileri beni açıkça anlamadıysa

I don't mind, in fact I'm glad that they want to understand

umurumda değil, aslında ne dediğimi anlamak istedikleri

what I'm saying and that they care enough

ve söylediklerimi yeterince önemsedikleri için

about what I'm saying that they're asking me to repeat it.

tekrar etmemi istedikleri için memnunum.

So there are two things that I want you to start

Bu yüzden, kendinize güvenmeye başlamanızı istediğim iki şey var

getting confident at saying.

.

The first one is asking for repetition,

İlki tekrar istemek,

and the second one is asking for somebody to slow down.

ikincisi ise birinin yavaşlamasını istemek.

So asking for repetition, oh sorry, I didn't catch that.

Yani tekrar soruyorum, pardon, anlayamadım.

I didn't quite understand it, I got the majority,

Tam anlayamadım , çoğunluğunu aldım

but not all of it, I didn't quite catch that.

ama tamamını değil, tam anlayamadım.

Sorry, could you repeat that?

Üzgünüm, bunu tekrar edebilir misin?

Note that I'm often starting with sorry

Dikkat edin, sık sık üzgünüm diyerek başlıyorum

because it's a good interjection

çünkü bu,

to get somebody to stop talking.

birinin konuşmayı kesmesini sağlamak için iyi bir ünlemdir. O

What was that, could you say that again?

neydi, bir daha söyler misin?

Notice that I'm showing you my ear

Dikkat edin, size kulağımı gösteriyorum

and I'm kind of doing a circle motion,

ve bir çeşit daire hareketi yapıyorum,

could you repeat that?

bunu tekrarlayabilir misiniz? Anlamakta güçlük

I'm making it very clear that I'm having

çektiğimi açıkça belirtiyorum

trouble understanding.

.

About slowing down, you're either asking for them

Yavaşlama konusunda, ya

to speak a little bit more slowly or to speak more clearly,

biraz daha yavaş konuşmalarını ya da daha net konuşmalarını istiyorsunuz,

maybe they're joining their words too much,

belki de sözlerini çok fazla birleştiriyor,

they're using too much connected speech.

çok fazla bağlantılı konuşma kullanıyorlar.

You could say sorry, I'm having a little bit of trouble

Özür dilerim, ne dediğini anlamakta biraz güçlük çekiyorum

understanding what you're saying,

,

would you mind speaking a little bit more slowly?

biraz daha yavaş konuşur musun?

A little bit more slowly, and I think these hands here

Biraz daha yavaş ve bence buradaki eller

mean separate your words, don't join them all together.

kelimelerinizi ayırın anlamına geliyor, hepsini birleştirmeyin.

I remember living in Spain, I could see English people

İspanya'da yaşadığımı hatırlıyorum, İngilizlerin

coming over to Spain and speaking slowly,

İspanya'ya gelip yavaş konuştuklarını görebiliyordum,

but still using words like wanna and gonna and don't ya,

ama yine de,

like connecting all these words together

tüm bu kelimeleri birbirine bağlamak

and not understanding why people weren't getting

ve insanların neden istediklerini anlamadıklarını anlamamak gibi, istemek, yapmak ve yapmamak gibi kelimeler kullanıyorlardı.

what they were saying.

diyorduk.

They had no idea, they were trying to be clear.

Hiçbir fikirleri yoktu, açık olmaya çalışıyorlardı.

So people just need that reminder

Yani insanların sadece bu hatırlatıcıya ihtiyacı var

and you have every right to ask someone that

ve

so dominate the conversation.

sohbete bu kadar hakim olan birine sorma hakkınız var.

Another part of this tip is you ask the questions.

Bu ipucunun bir diğer kısmı da soruları sormanızdır. Soruları sorarsanız

You can make sure that the conversation stays on track,

sohbetin yolunda gitmesini, rahatça konuşabileceğiniz

it stays on the topic that you are comfortable talking about

konuda kalmasını sağlayabilirsiniz

if you ask the questions.

.

And instead of asking for repetition again and again

Ve tekrar tekrar tekrar istemek yerine

and again, you can kind of confirm that what you've heard

, olumlu

is correct by saying an affirmative statement,

bir ifade söyleyerek duyduklarınızın doğru olduğunu onaylayabilirsiniz , bu

so you missed the bus.

yüzden otobüsü kaçırdınız.

Or by using a tag at the end of the sentence,

Ya da cümlenin sonunda bir etiket kullanarak

so you missed the bus, didn't you?

otobüsü kaçırdın, değil mi?

And then they will confirm that that's

Ve sonra

yes what they said.

söylediklerinin evet olduğunu onaylayacaklar.

Or if you've misunderstood they might say,

Ya da yanlış anladıysanız,

no, no, no, I got the bus, but I almost missed the bus.

hayır, hayır, hayır, otobüse bindim ama az kalsın otobüsü kaçırıyordum diyebilirler.

And there we are, it clears it up a bit.

Ve işte buradayız, biraz temizliyor.

I think that tip is more of a collection of pieces of advice

Bence bu ipucu daha çok İngilizce sınıflarında genellikle göz ardı edilen bir tavsiyeler derlemesi

that are often overlooked in the English classroom.

.

Asking somebody to speak more clearly is absolutely fine.

Birinden daha net konuşmasını istemek kesinlikle iyidir.

One last thing I'd like to add to that

Buna eklemek istediğim son bir şey de,

is asking somebody if they've used a specific saying

birine belirli bir söz kullanıp kullanmadıklarını

or if it's a slang word.

veya bunun argo bir kelime olup olmadığını sormak.

If you have no idea what someone has just said

Birinin az önce ne söylediği hakkında hiçbir fikriniz yoksa,

you could say is that a saying,

bunun bir söz olduğunu söyleyebilirsiniz

and then they will hopefully explain it to you.

ve o zaman umarım size bunu açıklarlar.

Or is that regional slang or do you say it

Yoksa bu bölgesel bir argo mu yoksa

all over the country?

ülkenin her yerinde mi söylüyorsunuz?

And then they will hopefully go on to explain

Ve sonra umutla

what they're talking about and it might also serve

ne hakkında konuştuklarını açıklamaya devam edecekler ve bu aynı zamanda İngilizce öğrenen biriyle konuşurken bir

as a reminder that they can't use

loads of different slang words

sürü farklı argo sözcük

and loads of different sayings

ve bir sürü farklı deyim kullanamayacaklarını da hatırlatabilir

when they're talking with an English learner.

.

Obviously if you're at a very high level

Açıkçası, çok yüksek bir seviyedeyseniz,

you of course want somebody to speak

elbette birisinin

as naturally as possible, but there is nothing wrong

olabildiğince doğal konuşmasını istersiniz, ancak gerçekten anlamakta zorlanıyorsanız,

with asking somebody to slightly adapt to you

birinden size biraz uyum sağlamasını istemekte yanlış bir şey yoktur

if you're really struggling to understand.

.

Now my last tip, tip number four,

Şimdi son ipucum, dördüncü ipucu,

this one is incredibly important because it's very easy

bu inanılmaz derecede önemli çünkü anlamanız

to lose enthusiasm and to feel disappointed

because you're not understanding as much as

you think you should be able to.

gerektiğini düşündüğünüz kadar anlamadığınız için coşkunuzu kaybetmek ve hayal kırıklığına uğramak çok kolay.

I get this comment all the time, okay?

Bu yorumu her zaman alıyorum, tamam mı?

It is Lucy are you speaking really clearly

Lucy, gerçekten net konuşuyorsun

because I can understand everything you're saying,

çünkü söylediğin her şeyi anlayabiliyorum,

but when I try to listen to other native speakers

ama anadili İngilizce olan diğer kişileri dinlemeye çalıştığımda

I can't understand anything.

hiçbir şey anlayamıyorum.

My tip is manage your expectations.

Benim tavsiyem beklentilerinizi yönetmek.

You need to understand that what you study in private

Özelde okuduklarınızın

and what you practise in private is always going to be

ve özelde pratik yaptıklarınızın her zaman

at a higher level than what you experience in real life.

gerçek hayatta yaşadıklarınızdan daha yüksek bir seviyede olacağını anlamalısınız.

What I mean to say is I'm in a teaching environment

Demek istediğim, şu anda bir öğretim ortamındayım

right now, I am making sure that I'm clear.

, net olduğumdan emin oluyorum.

I'm not slowing down a hell of a lot,

Çok fazla yavaşlamıyorum,

I still use slang phrases, but I will try

hala argo ifadeler kullanıyorum ama

and explain them.

onları açıklamaya çalışacağım.

A hell of a lot means a lot.

Çok şey çok şey ifade ediyor.

But you need to understand and expect

Ama anlamalısınız ve

you're not going to be able to comprehend

as much outside of the classroom

sınıfın dışında

and outside of your private personal practise

ve özel kişisel uygulamalarınızın dışında

as you do in those times.

o zamanlar anladığınız kadarını kavrayamayacağınızı beklemeniz gerekiyor.

And it's very important to have this understood

Ve bunun

from the very beginning because it's so easy

en başından anlaşılması çok önemlidir çünkü

to lose motivation.

motivasyonu kaybetmek çok kolaydır.

And really these tips, they all link together.

Ve gerçekten bu ipuçları, hepsi birbirine bağlı.

You need to practise, in order to practise

Pratik yapmalısın, pratik yapmak için

you need to use different resources,

farklı kaynaklar kullanmalısın

but make sure you choose the right one,

ama doğru olanı seçtiğinden emin ol,

make sure you put them in order,

sıraya koyduğundan emin ol,

understand that you might be feeling really confident

after an English lesson, but when you go out

İngilizce dersinden sonra gerçekten kendinden emin hissedebileceğini anla, ama gittiğinde Dışarı çıkarsanız

and you speak to a native you might not be able

ve yerli biriyle konuşursanız,

to communicate as much as you thought before,

daha önce düşündüğünüz kadar iletişim kuramayabilirsiniz,

manage that expectation.

bu beklentiyi yönetin.

But something that you can do to understand more

Ancak gerçek hayatta daha fazlasını anlamak için yapabileceğiniz bir şey,

in real life is lead that conversation.

bu sohbete liderlik etmektir.

You ask the questions, ask them to slow down,

Soruları soruyorsunuz, yavaşlamalarını,

ask them to speak more clearly,

daha net konuşmalarını

and ask them to repeat things.

ve bir şeyleri tekrar etmelerini istiyorsunuz.

That's one thing that you can do.

Bu yapabileceğiniz şeylerden biri.

But in order to understand 70% of a real life conversation

Ancak gerçek hayattaki bir konuşmanın %70'ini anlamak için

you need to make sure that you're understanding

80% in the classroom.

sınıfta %80'ini anladığınızdan emin olmanız gerekir.

All right guys, that's it for today's video.

Evet arkadaşlar bugünün videosu bu kadar. Burada, yeni evimde bana

Thank you so much for joining me here in my new house,

katıldığınız için çok teşekkür ederim ,

very exciting, it's in a lovely tiny village

çok heyecan verici, Cambridgeshire yakınlarındaki sevimli, küçük bir köyde

near Cambridgeshire.

.

But it's a very old property and I can hear

Ama burası çok eski bir mülk ve

everything my neighbour is saying,

komşumun söylediği her şeyi duyabiliyorum, aşağıdaki telefonda erkek arkadaşımın söylediği

I can hear everything my boyfriend is saying

her şeyi duyabiliyorum

on the phone downstairs, and I can see,

ve görebiliyorum

and I can, well I can see neighbours walking past.

ve görebiliyorum, pekala yanımdan geçen komşuları görebiliyorum.

But I'm very happy here, very excited.

Ama burada çok mutluyum, çok heyecanlıyım.

Don't forget to check out Lingoda,

Lingoda'ya göz atmayı unutmayın,

all of the information is in the description box,

tüm bilgiler açıklama kutusundadır

and you can use the code that is here.

ve burada bulunan kodu kullanabilirsiniz.

And don't forget to connect with me

Ve

on all of my social media.

tüm sosyal medya hesaplarımdan benimle bağlantı kurmayı unutmayın.

I've got my Facebook, my Instagram, and my Twitter,

Facebook'um, Instagram'ım ve Twitter'ım var

but I definitely want to point out Instagram

ama kesinlikle Instagram'ı belirtmek istiyorum

because I've been doing loads of giveaways

çünkü bir sürü eşantiyon yapıyorum

and I did one with Cambridge University Press the other day,

ve geçen gün Cambridge University Press ile bir tane yaptım ,

we gave away some Grammar in Use books.

Kullanımda olan Gramer'in bir kısmını dağıttık. kitabın. Hazırlanmakta olan

We've got some very exciting giveaways in the pipeline.

bazı çok heyecan verici hediyelerimiz var.

In the pipeline means they're being planned,

Boru hattında, planlandıkları anlamına gelir ,

they're coming up soon.

yakında gelecekler.

I hope you enjoyed the lesson today.

Umarım bugünkü dersten keyif almışsındır.

Let me know any video requests in the comment section

Herhangi bir video isteğinizi yorum kısmından bana bildirin,

and I will see you soon for another lesson.

yakında başka bir derste görüşürüz.

(uplifting instrumental music)

(canlandırıcı enstrümantal müzik)