36 Smart and Interesting Responses to 'HOW ARE YOU?'

(soft music)

(yumuşak müzik)

- Hello, everyone, and welcome back to English with Lucy.

- Herkese merhaba, Lucy ile İngilizceye tekrar hoş geldiniz.

Today I'm doing one of your requests.

Bugün isteklerinizden birini yapıyorum.

Somebody asked me how to respond to "how are you".

Birisi bana "nasılsın" sorusuna nasıl cevap vereceğimi sordu.

And they don't just want to say I'm fine or "I'm good",

Ve sadece iyiyim ya da "iyiyim" demek istemiyorlar, "nasılsın" sorusuna

some more advanced, interesting and creative ways

daha gelişmiş, ilginç ve yaratıcı cevaplar vermek istiyorlar

to answer "how are you".

.

Now I've mentioned before this question,

Şimdi bu sorudan daha önce de bahsetmiştim,

"how are you" does not always mean

"nasılsın" her zaman ne

what do you think it means.

demek değil sizce ne anlama geliyor?

It's not always necessary to reply to "how are you"

"Nasılsın" sorusuna "

with "how you are."

nasılsın" diye cevap vermek her zaman gerekli değildir.

In this lesson, I'm going to tell you all about

Bu derste, size

how to answer this very common and important question

bu çok yaygın ve önemli soruyu nasıl cevaplayacağınız hakkında her şeyi anlatacağım

and I'm going to help you sound more advanced

ve daha gelişmiş

and more like a native speaker.

ve anadili gibi konuşmanıza yardımcı olacağım.

For get started, I would just like to thank the sponsor

Başlangıç ​​için,

of today's lesson it is italki.

bugünkü dersin sponsoru italki'ye teşekkür etmek istiyorum.

If you haven't heard of it before

Daha önce duymadıysanız, haftanın yedi günü, günde 24 saat bire bir video dersleri veren

it's a huge online database of both native

hem yerli hem de yerli olmayan öğretmenlerin devasa bir çevrimiçi veritabanıdır

and non native teachers who give one

to one video lessons 24 hours a day, seven days a week.

. Sabit bir internet bağlantınız olduğu sürece dünyanın her yerinden

You can learn English and over 130 other languages

İngilizce ve 130'dan fazla başka dili öğrenebilirsiniz

from anywhere in the world as long as you have

a stable internet connection.

.

It's an incredibly affordable way of learning a language

Bir dili

much cheaper than an offline tutor

çevrimdışı bir öğretmenden

or a language Academy.

veya bir dil Akademisinden çok daha ucuza öğrenmenin inanılmaz derecede uygun fiyatlı bir yolu.

So many people messaged me and asked me

Pek çok insan bana mesaj attı ve

how they can meet and chat with native speakers.

anadili İngilizce olan kişilerle nasıl tanışıp sohbet edebileceklerini sordu.

I talkie is a really great option

I talkie gerçekten harika bir seçenek

because not only do they have their qualified teachers,

çünkü sadece nitelikli öğretmenleri değil,

they also have community teachers

aynı zamanda sizinle konuşma pratiği yapacak topluluk öğretmenleri de var

who will practise conversation with you.

.

They've given me an offer to pass on to you,

Bana size iletmem için bir teklif verdiler,

you can get $10 worth of it credits

in your student wallet 48 hours after making

your first purchase of any amount.

herhangi bir miktarda ilk alışverişinizi yaptıktan 48 saat sonra öğrenci cüzdanınızda 10$ değerinde kredi alabilirsiniz. Tek

All you've got to do is click on the Link

yapmanız gereken

in the description box and sign up.

açıklama kutusundaki Bağlantıya tıklayıp kaydolmak.

Right.

Let's get started with the lesson.

Sağ.

Derse başlayalım.

Firstly, I want to discuss some common mistakes

İlk olarak,

that non native speakers often make

anadili İngilizce olmayanların sık sık yaptığı bazı yaygın hataları

and some native speakers as well.

ve bazı anadili İngilizce olanları da tartışmak istiyorum. Bir

And there's also a perceived mistake,

de algılanan bir hata var,

natives will tell you that you're wrong

yerliler size yanıldığınızı söyleyecek

but you're actually right and we'll go through that.

ama aslında haklısınız ve biz bunun üzerinden geçeceğiz.

Many people will tell you that it's incorrect

Pek çok insan size

to respond to "how are you" with, "I'm good."

" nasılsın" sorusuna "iyiyim" şeklinde yanıt vermenin yanlış olduğunu söyleyecektir.

They say it's wrong.

Yanlış olduğunu söylüyorlar. Dinleyen ve düşünen

It's not wrong to any natives who are listening

hiçbir yerli için yanlış değil

and thinking, Oh, my word, my mother told me

, Ah, sözüm, annem bana

it was wrong my whole life.

hayatım boyunca bunun yanlış olduğunu söyledi.

Your mother was wrong, I'm sorry.

Annen yanılmış, üzgünüm.

Even my own parents told me that it was wrong to say

Kendi ailem bile bana

"I'm good", I should say, I'm well.

"iyiyim" demenin yanlış olduğunu söyledi, iyiyim demeliyim.

However, in this case, good can be used.

Ancak, bu durumda, iyi kullanılabilir.

I think my parents probably told me not to say it

Sanırım ailem muhtemelen bana bunu söylemememi söyledi

because it sounded too American

çünkü kulağa çok Amerikan geliyordu

and as a child, I had this terrible habit

ve çocukken

of picking up phrases that I'd seen on American TV shows

Amerikan TV programlarında gördüğüm cümleleri alıp

and using them in a tiny little British accent

küçük bir İngiliz aksanıyla kullanmak gibi korkunç bir alışkanlığım vardı

and they hated it.

ve onlar nefret ettim. Doğrudan sağlığınızdan bahsetmiyorsanız,

Saying "I'm good" is grammatically correct if you are

"Ben iyiyim" demek dilbilgisi açısından doğrudur

not directly referring to your health.

.

So if you're just saying in general, I am good, it's fine.

Yani sadece genel olarak diyorsanız , ben iyiyim, sorun değil.

Just as if you would say, in general, I am bad.

Sanki genel olarak ben kötüyüm der gibi.

"I'm well" is also fine and it normally means

"İyiyim" de iyidir ve normalde

that you're referring to your health for saying good

iyi

or satisfactory.

veya tatmin edici derken sağlığınızdan bahsettiğiniz anlamına gelir.

However, this is where people get confused.

Ancak burada insanların kafası karışıyor.

If you say "I'm doing well" that's fine,

"İyiyim" derseniz sorun değil,

but be careful when responding with "I'm doing good."

ancak "İyiyim" şeklinde yanıt verirken dikkatli olun.

Because if you say I am doing good,

Çünkü iyilik yapıyorum derseniz,

it means you are doing good things

like visiting homeless shelters

evsizler barınaklarını ziyaret etmek,

and donating toys to children's hospitals, good things.

çocuk hastanelerine oyuncak bağışlamak gibi güzel şeyler yapıyorsunuz demektir , güzel şeyler.

You aren't talking about how you are.

Nasıl olduğundan bahsetmiyorsun.

Now, let's take a look at some easy ways to say

Şimdi, iyiyim ya da iyiyim demenin bazı kolay yollarına bir göz atalım

I'm good or I'm fine.

.

I'm good, I'm fine, I'm well, I'm pretty overused

İyiyim, iyiyim, iyiyim, oldukça fazla kullanıldım,

they're very, very boring.

çok, çok sıkıcılar.

So if you want to impress an examiner

Dolayısıyla, bir sınav görevlisini etkilemek istiyorsanız,

will impress a native speaker or just your friends

anadili İngilizce olan birini veya yalnızca arkadaşlarınızı

and family, take a look at these.

ve ailenizi etkileyecektir, bunlara bir göz atın.

We can add pretty.

Güzel ekleyebiliriz.

So we'd say, I'm pretty good, I'm pretty well,

Yani, oldukça iyiyim , oldukça iyiyim,

you could say pretty fine.

oldukça iyi diyebilirsiniz.

Maybe not as much in the UK, but maybe more in America.

Belki Birleşik Krallık'ta o kadar değil, ama belki Amerika'da daha fazla.

Pretty in this case means fairly.

Oldukça bu durumda oldukça anlamına gelir.

I'm fairly good, I'm fairly well.

Oldukça iyiyim, oldukça iyiyim.

You can also say quite, I'm quite good, I'm quite well,

Oldukça iyiyim, oldukça iyiyim de diyebilirsiniz

but that sounds much more formal.

ama bu kulağa çok daha resmi geliyor.

"I'm quite well, thank you," very formal to me.

"Oldukça iyiyim, teşekkür ederim" benim için çok resmiydi.

If you want to emphasise how good you are,

Ne kadar iyi olduğunuzu vurgulamak istiyorsanız

you can say really, I'm really good, really well.

gerçekten, ben gerçekten iyiyim, gerçekten iyi diyebilirsiniz.

Now those are still pretty basic.

Şimdi bunlar hala oldukça basit.

So what about some more interesting ways to respond

Peki, "nasılsın" sorusuna yanıt vermenin daha ilginç yollarına ne dersiniz?

to "how are you."

Well, one I really like is I've never been better,

Pekala, gerçekten sevdiğim bir şey, hiç bu kadar iyi olmamıştım,

shorten to never been better.

hiç daha iyi olmamıştım.

This means that you are feeling truly great.

Bu, kendinizi gerçekten harika hissettiğiniz anlamına gelir.

You could also say, so far so good.

Şimdiye kadar çok iyi de diyebilirsiniz.

This is also commonly used if you're doing a task

Bu aynı zamanda, bir görevi yapıyorsanız,

you're talking about the progress until now

şimdiye kadarki ilerlemeden bahsediyorsanız, o iş

it's been going well, your life has been going well.

iyi gidiyorsa, hayatınız iyi gidiyorsa yaygın olarak kullanılır. Bugünlerde çokça

Another one one that I'm seeing a lot nowadays

gördüğüm bir diğeri de

is can't complain.

şikayet edememek.

And this can be said in more than one way,

Ve bu birden fazla şekilde söylenebilir,

it depends on the tone of voice.

ses tonuna bağlıdır.

If I say can't complain, it means my life's amazing

Şikayet edemem dersem, hayatım harika demektir

but I don't want to brag about it,

ama bununla övünmek istemiyorum, bu

so I'm just gonna say can't complain.

yüzden sadece şikayet edemem diyeceğim.

If I said, "can't complain, I guess I can't complain,"

"Şikayet edemem, sanırım şikayet edemem" dersem, daha

it means could be worse.

kötüsü olabilirdi demektir.

The more common use is the sort of self deprecating,

Daha yaygın kullanım, kendini küçümseyen,

not wanting to show off kind of use.

gösteriş yapmak istemeyen türden bir kullanımdır. Bir

And another one is, "Better than I deserve."

diğeri de "Hak ettiğimden daha iyi."

I like this one, it's quite funny.

Bunu beğendim, oldukça komik.

This is quite a tongue in cheek one.

Bu oldukça yanak bir dil.

Okay, I'm going to give you a couple of silly ones

Tamam,

as well if you want to make people laugh or cringe.

eğer insanları güldürmek ya da utandırmak istiyorsan sana birkaç tane de saçma sapan vereceğim.

If you're a dog lover,

Eğer bir köpek aşığıysanız

and someone asks you how you are, you could say,

ve birisi size nasıl olduğunuzu sorarsa,

"if I had a tail, I would wag it."

"kuyruğum olsaydı sallardım" diyebilirsiniz.

(laughing)

(gülüyor)

And you can also have a couple of flirty ones.

Ayrıca birkaç cilveli de olabilir .

If someone says "how are you,"

Birisi "nasılsın" derse,

you could reply with Word on the street is

Word'ün sokakta

"I'm pretty good."

"Ben oldukça iyiyim" şeklinde yanıt verebilirsiniz.

(chuckling)

(kıkırdar)

Or I'm great, but I'm totally biassed.

Veya ben harikayım ama tamamen önyargılıyım.

I love those ones, I'm standing on my own

Bunları seviyorum, stüdyomda tek başıma duruyorum,

in my studio dancing alone

tek başıma dans ediyorum,

how much I like these ones.

bunları ne kadar çok seviyorum.

Now, what do you say if you're neither good, nor bad?

Şimdi, ne iyi ne de kötüyseniz ne dersiniz?

If you are, okay, I'm okay is really, really boring, though.

Eğer öyleysen, tamam, ben iyiyim ama gerçekten çok sıkıcı.

Let's look at some other more exciting ones like,

Diğer daha heyecan verici olanlara bakalım,

I'm all right.

Ben iyiyim.

(laughing)

(gülüyor)

Now I wanted to mention I'm all right,

Şimdi iyi olduğumu belirtmek istedim,

because it's a unique one in the sense that it can be both

çünkü hem

a question and an answer.

soru hem de cevap olabilmesi anlamında benzersiz.

I might say to someone, all right,

Birine pekala diyebilirim

and they'll say, All right.

ve o da, Pekala diyecektir.

So it's like, "how are you"?

Yani "nasılsın" gibi?

Yeah, I'm okay.

Evet, iyiyim.

It's very, very frequently used

Çok, çok sık kullanılır

and just be careful on the pronunciation

ve telaffuz konusunda dikkatli olun,

we don't always pronounce the "L".

her zaman "L"yi telaffuz etmeyiz.

We say all right.

Tamam diyoruz. Bir

Another one is, so so, so so, could be better.

diğeri, çok, çok, çok, daha iyi olabilirdi. Bir

The next one, not too bad, is again,

sonraki, çok da kötü olmayan, yine

one that depends on tone of voice.

ses tonuna göre değişir.

If I say, not too bad, it means good,

Çok kötü değil dersem, bu iyi demektir,

but in this case, not too bad,

ama bu durumda, çok kötü değil,

it means, I'm not great.

harika değilim demektir. Bir

Another one, could be better, could be better,

diğeri, daha iyi olabilir, daha iyi olabilir

but I could also be worse that something

ama ben daha kötü de olabilirim ki,

you can add on to the end.

sonuna ekleyebileceğiniz bir şey.

If everything's just really boring and average,

Her şey gerçekten sıkıcı ve ortalamaysa,

you can say, same old, same old really.

gerçekten aynı eski, aynı eski diyebilirsiniz. Kötü olmaya

Another couple which mean you just this close

bu kadar yakın olduğun anlamına gelen başka bir çift, ben

to being bad is I'm alive, or I'm surviving.

yaşıyorum ya da hayatta kalıyorum.

(laughing)

(gülüyor)

And the last, good enough, good enough.

Ve sonuncusu, yeterince iyi, yeterince iyi. Eskiden okulumda

There used to be a teacher at my school Mr. Good Enough

bir öğretmen vardı Bay İyi Yeter

and I thought, what a I don't wanna say his name,

ve ben onun adını söylemek istemiyorum

but just who named him in the past.

ama geçmişte ona kimin adını verdiğini düşündüm.

He's not great, but he's good enough,

O harika değil ama yeterince iyi, hadi

let's call him Mr. Good enough.

ona Bay yeterince iyi diyelim.

A couple of funny ones, especially sarcastic ones,

Birkaç komik, özellikle alaycı olanlar,

they're quite useful.

oldukça faydalıdırlar.

You could say I'm all right now,

Şu an iyiyim diyebilirsin

but there's still time for everything to go horribly wrong.

ama her şeyin korkunç bir şekilde ters gitmesi için hala zaman var.

Or a flat one, better now, that I'm talking to you.

Ya da düz bir tane, şimdi seninle konuşurken daha iyi.

That's quite a charming one.

Bu oldukça çekici bir şey.

Now what should you say if you are bad,

Şimdi kötüyseniz,

if you feel terrible, just you're not having a good day

kendinizi kötü hissediyorsanız, herhangi bir nedenle iyi bir gün geçirmiyorsanız ne söylemelisiniz?

for whatever reason.

Well, quite a good way to start off a complaint

Pekala, bir şikayete

or a negative phrase is to start with,

veya olumsuz bir cümleye başlamanın oldukça iyi bir yolu, yalan

I'm not going to lie...

söylemeyeceğim ile başlamaktır...

That is a nice way to prepare someone

Bu, birini ağzınızdan çıkmak üzere olan olumsuzluğa hazırlamanın güzel bir yolu

for the negativity that is about to escape your mouth.

.

I'm not gonna lie, I feel terrible.

Yalan söylemeyeceğim, kendimi çok kötü hissediyorum.

You could also say, I'm not doing so well

Ayrıca, pek iyi gitmiyorum

or I'm struggling a bit,

veya biraz mücadele ediyorum diyebilirsiniz,

these to imply that you're struggling,

bunlar sizin mücadele ettiğinizi ima etmek için,

maybe a little bit mentally or emotionally as well.

belki biraz da zihinsel veya duygusal olarak.

So it's important to watch out for somebody

Bu yüzden size

who says these to you, because they might need

bunları söyleyen birine dikkat etmeniz önemlidir, çünkü

a bit of support.

biraz desteğe ihtiyaçları olabilir.

The same way with "I'm snowed under"

Aynı şekilde "Altına kar yağdım" sözünün

to be snowed under means you've just got too much work,

altına kar yağmak, çok fazla işin olduğu,

you're completely under pressure.

tamamen baskı altında olduğun anlamına gelir.

Or it's been a tough day, week or year.

Veya zor bir gün, hafta veya yıl oldu.

It's been a bit of a tough week.

Biraz zor bir hafta oldu. Bir

Another one, I'm not having an easy time at the moment.

diğeri, şu anda kolay bir zaman geçirmiyorum.

Watch out for people who say those phrases

Bu cümleleri söyleyen insanlara dikkat edin

because sometimes they're reaching out a little bit

çünkü bazen biraz uzanıyorlar

and might need support.

ve desteğe ihtiyaç duyabilirler.

Now what happens if you feel bad,

Şimdi, kendinizi kötü hissederseniz,

but you don't necessarily want to talk about it?

ancak bunun hakkında konuşmak istemezseniz ne olur?

Well, I have some phrases you can use to avoid the question.

Pekala, sorudan kaçınmak için kullanabileceğiniz bazı ifadeler var.

If someone asks, "how are you",

Birisi "nasılsın" diye sorarsa,

you could say you don't want to know.

bilmek istemediğini söyleyebilirsin.

Or don't ask, honestly, just don't ask me.

Ya da sorma, dürüst olmak gerekirse, sadece bana sorma. Bir

Another one, "Do I have to answer that?"

diğeri, "Buna cevap vermek zorunda mıyım?"

Maybe if they know that you're not having a good time,

Belki iyi vakit geçirmediğinizi bilseler

and they've asked, "how are you" anyway,

ve yine de "nasılsın" diye sorsalar ki

which is a bit annoying, you could say,

bu biraz can sıkıcıdır,

"Do I really have to answer that,"

"Buna gerçekten cevap vermem gerekiyor mu" diyebilirsiniz.

I think you already know.

zaten biliyorum.

Or what happens if somebody asks "how are you" really early

Ya da sabahın erken saatlerinde birisi "nasılsın" diye sorarsa

in the morning, you could say,

,

"it's too early to tell."

"söylemek için çok erken" diyebilirsin.

And if you are feeling ill a nice idiom we can use is,

Ve kendinizi hasta hissediyorsanız, kullanabileceğimiz güzel bir deyim,

I'm a bit under the weather.

I'm biraz under air. Kendimi

I'm feeling a bit under the weather,

biraz kötü hissediyorum, kendimi

I'm not feeling very well.

pek iyi hissetmiyorum.

And finally, a couple of funny ones,

Ve son olarak, birkaç komik olan,

you could say, "overworked and underpaid!"

"fazla çalışan ve düşük ücretli!" diyebilirsiniz.

I remember there was a teacher who would always say that

when I asked him how he was, "how are you,"

Ona nasıl olduğunu sorduğumda her zaman "nasılsın" diyen bir öğretmen olduğunu hatırlıyorum,

overworked and underpaid, but I'm doing Okay, thank you.

fazla çalışıp az maaş alıyor ama ben iyiyim, teşekkür ederim.

You could also say, slowly but surely dying actually.

Yavaş ama emin adımlarla aslında ölmek de diyebilirsiniz.

Aren't we all?

Hepimiz değil miyiz?

If you want to be really sarcastic,

Gerçekten alaycı olmak istiyorsan,

you could say, somewhere between blah and meh

blah ve meh arasında bir yerde diyebilirsin

or if you just need a hug, you could say,

ya da sadece sarılmaya ihtiyacın varsa,

just hug me and leave it at that.

sadece sarıl bana diyebilir ve bu işi burada bırakabilirsin.

Right, that's it for today's lesson,

Evet, bugünkü dersimiz bu kadar,

I hope you enjoyed it and I hope you learned something.

umarım beğenmişsinizdir ve umarım bir şeyler öğrenmişsinizdir.

Don't forget to check out italki you can get your $10 worth

italki'ye göz atmayı unutmayın, herhangi bir miktardaki ilk alışverişinizi yaptıktan 48 saat sonra öğrenci cüzdanınızda 10$ değerinde

of italki credits for free in your student wallet 48 hours

italki kredinizi ücretsiz olarak alabilirsiniz

after making your first purchase of any amount.

.

And don't forget to connect with me

Ve

on all of my social media, I've got my Facebook,

tüm sosyal medya hesaplarımda benimle bağlantı kurmayı unutma, Facebook'um,

my Instagram, my Twitter and my personal channel,

Instagram'ım, Twitter'ım ve kişisel kanalım

Lucy Bella Earl.

Lucy Bella Earl var.

I will see you soon for another lesson.

Yakında başka bir ders için görüşürüz.

(kisses)

(öpücükler)

(soft music)

(hafif müzik)