20 Common English Phrases for Describing Things | Common English Similes

Person 1: Hey, what’s wrong? Person 2 : It’s as dead as a doornail.

Kişi 1: Hey, sorun ne? 2. Kişi: Bir kapı çivisi kadar ölü.

Person 1: What is? Person 2: My phone, I dropped it in the bath…

1. Kişi: Nedir? 2. Kişi: Telefonumu banyoda düşürdüm…

Person 1: Why did you have it in the bath? Person 2: I thought I would just give it a

1. Kişi: Neden banyoda buldun? 2. Kişi:

quick wipe while I was having a soak but it slipped through my fingers, and now, it’s

Islanırken hızlıca sileyim dedim ama parmaklarımın arasından kaydı ve şimdi

as clean as a whistle but I can turn the stupid thing on.

bir ıslık kadar temiz ama şu aptal şeyi açabiliyorum.

Person 1: Come on, I know a little trick. You pop it in a bag of rice and in about 12

1. Kişi: Hadi ama, küçük bir numara biliyorum. Bir torba pirincin içine atıyorsunuz ve yaklaşık 12

hours it will be as right as rain.

saat içinde yağmur gibi yağacak.

Hello everyone, Anna here from English Like A Native. Did that conversation make any sense

Herkese merhaba, English Like A Native'den Anna. Bu konuşma sana bir anlam ifade etti mi

to you? As you probably already know, the English language is made up of so many strange

? Muhtemelen zaten bildiğiniz gibi, İngilizce pek çok garip

phrases and idioms. In the scene you just saw, there were three similes. A ‘simile’

ifade ve deyimden oluşur. Az önce gördüğünüz sahnede üç benzetme vardı. Bir 'benzetme', belirli bir şeyi başka bir şeyle karşılaştırarak tanımlamak için

is a phrase which uses the word ‘like’ or ‘as’ to describe something specific

'gibi' veya 'gibi' kelimesini kullanan bir ifadedir

by comparing it to something else. Let’s have a look again.

. Tekrar bir göz atalım.

Before I continue there are notes available for you to download and keep for future reference.

Devam etmeden önce indirebileceğiniz ve ileride başvurmak üzere saklayabileceğiniz notlar var.

Simply click on the link below, fill in your details to sign up to my mailing list and

Aşağıdaki bağlantıya tıklayın, posta listeme kaydolmak için bilgilerinizi girin,

I will send them, and any future notes to you.

ben de onları ve gelecekteki notları size göndereyim .

Now smilies are often used to be humorous or to add more detail or emphasis. You can

Şimdi gülen yüzler genellikle esprili olmak veya daha fazla ayrıntı veya vurgu eklemek için kullanılıyor. Bir şeyi

easily create your own similes to describe something…

anlatmak için kolayca kendi benzetmelerinizi yapabilirsiniz ...

ANNA: Urghh this cheese is as smelly as old pair of socks. Careful with that Nick it’s

ANNA: Ah bu peynir eski çoraplar gibi kokuyor . Bu Nick'e dikkat et, bu

lethal. NICK: This? Nah, it’s about as lethal as

ölümcül. Bu mu ? Hayır,

a fart in a spacesuit. It hasn’t been sharpened in months.

uzay giysisi giymiş bir osuruk kadar ölümcül. Aylardır keskinleştirilmedi.

Making up your own similes is certainly fun…but we do have a lot of commonly used descriptive

Kendi benzetmelerinizi oluşturmak kesinlikle eğlenceli… ama yaygın olarak kullanılan birçok betimleyici

similes. These are basically set phrases used by natives regularly.

benzetmemiz var. Bunlar temel olarak yerliler tarafından düzenli olarak kullanılan kalıplaşmış ifadelerdir.

And not just in English, descriptive similes can be found in lots of languages, for example,

Ve sadece İngilizce'de değil, birçok dilde tanımlayıcı benzetmeler bulunabilir, örneğin

in Spanish you might hear como pan comido which means as easy as pie, or comer como

İspanyolca'da turta kadar kolay anlamına gelen como pan comido veya bir

una lima which means to eat like a horse. And in French, Belle comme le jour means as

at gibi yemek anlamına gelen comer como una lima duyabilirsiniz. Ve Fransızca'da Belle comme le jour,

pretty as the day or sourd comme un pot means as deaf as a pot.

gün kadar güzel veya ekşi comme un pot, tencere kadar sağır anlamına gelir. Hedef dilinizde ana dil seviyesinde akıcılık elde etmeyi umuyorsanız,

Knowing these commonly used phrases is important if you hope to achieve a native level of fluency

yaygın olarak kullanılan bu ifadeleri bilmek önemlidir

in your target language. That’s why you should try to have at least one native model

. Bu nedenle, dil araç kutunuzda en az bir yerel model bulundurmaya çalışmalısınız

in your language toolbox. At Lingoda, all of their 1400 teachers are

. Lingoda'daki 1400 öğretmeninin tamamı,

native level, qualified teachers from different countries, who can teach you local expressions,

size yerel ifadeleri,

slang and culture.

argoyu ve kültürü öğretebilecek, farklı ülkelerden gelen, yerel düzeyde nitelikli öğretmenlerdir.

If you are unfamiliar with this fabulous online language school then let me give you a little

Bu harika çevrimiçi dil okuluna aşina değilseniz, size biraz

insight. I have been studying on and off with Lingoda for many years.

fikir vermeme izin verin. Uzun yıllardır Lingoda ile ara sıra çalışıyorum .

They offer live immersive classes in English, Business English, Spanish, French, and German.

İngilizce, İş İngilizcesi, İspanyolca, Fransızca ve Almanca dillerinde canlı sürükleyici dersler sunarlar.

Their flexible online learning platform allows you to mould your learning around your needs.

Esnek çevrimiçi öğrenme platformları, öğrenmenizi ihtiyaçlarınıza göre şekillendirmenize olanak tanır.

Take me for example, I am a long term, ad-hoc student of Spanish and German. My hectic,

Örneğin beni ele alalım, ben uzun süreli, geçici bir İspanyolca ve Almanca öğrencisiyim. Telaşlı,

unpredictable lifestyle means that I cannot commit to a regular schedule. So whenever

öngörülemeyen yaşam tarzım, düzenli bir programa bağlı kalamayacağım anlamına geliyor. Bu yüzden, programımda ne zaman

I find a spare 60 minutes in my schedule I try to slot in a class, and as Lingoda’s

boş bir 60 dakika bulsam, bir sınıfa girmeye çalışıyorum ve Lingoda'nın

classes are online and offered 24/7 it’s really easy for me. Personally, I prefer group

dersleri çevrimiçi olduğundan ve 7/24 verildiğinden, bu benim için gerçekten kolay. Şahsen ben grup derslerini tercih ederim

classes and as the groups have a maximum of 5 students it means they are never overcrowded.

ve gruplar en fazla 5 öğrenciden oluştuğu için asla kalabalık olmazlar.

I hope I am able to commit more time to studying in the new year, and move up to the next level,

Umarım yeni yılda okumaya daha fazla zaman ayırabilirim ve bir sonraki seviyeye geçebilir,

claim my certificate to put in my record of achievement. If you are keen to do the same

sertifikamı başarı rekoruma eklemek için talep edebilirim . Aynı şeyi yapmaya istekliyseniz, size çok fazla esneklik sağlayan

you can choose from a monthly subscription that gives you lots of flexibility or you

aylık bir abonelik arasından seçim yapabilir veya

can challenge yourself to a Marathon and potentially earn up to 400 euros cashback.

kendinizi bir Maratonda zorlayabilir ve potansiyel olarak 400 Euro'ya kadar para iadesi kazanabilirsiniz.

Interested? Why not take it for a test-drive first. Click on the link below and sign up

İlgili? Neden önce bir test sürüşü için almıyorsunuz? Aşağıdaki bağlantıya tıklayın ve

for a 7-day free trial. Use my link to get up to 40% off your marathon course or first

7 günlük ücretsiz deneme için kaydolun. Devam etmeye karar verirseniz, maraton kursunuzda veya aylık aboneliğinizin ilk ayında %40'a varan indirim almak için bağlantımı kullanın

month of monthly subscription if you decide to continue. (The link automatically applies

. (Bağlantı, ücretsiz denemeye kaydolduğunuzda indirim kodunuzu otomatik olarak uygular

your discount code when signing up for the free trial and will be saved for when you

ve

decide to continue with Lingoda)

Lingoda ile devam etmeye karar verdiğinizde için kaydedilir)

Now let’s have a look at 20 commonly used descriptive smilies in English.

Şimdi İngilizce'de yaygın olarak kullanılan 20 açıklayıcı ifadeye bir göz atalım.

1. As blind as a bat
We have an adjective sandwich here. The bread is the word ‘as’,

1. Yarasa kadar kör Burada bir sıfat sandviçimiz var . Ekmek 'as' kelimesidir,

so we have ‘as’ either side of the adjective. Here, the adjective is ‘blind’, meaning

bu nedenle sıfatın her iki tarafında da 'as' vardır. Buradaki sıfat 'kör',

to be visually impaired or unable to see. We would usually put the name of a person

görme engelli veya göremeyen anlamına geliyor. Genellikle

or thing at the beginning of this sentence, followed by our adjective sandwich, followed

bu cümlenin başına bir kişinin veya bir şeyin adını, ardından sıfat sandviçimizin ve

by the thing it is being compared to. 
Confusingly, bats are not actually blind: they have very

ardından karşılaştırılan şeyin adını koyardık. Kafa karıştırıcı bir şekilde, yarasalar aslında kör değildir:

small eyes which allow them to see in the dark, but this is an idiom that has been around

karanlıkta görmelerine izin veren çok küçük gözleri vardır , ancak bu

for hundreds of years in British English, so even though it doesn’t really make sense,

İngiliz İngilizcesinde yüzlerce yıldır kullanılan bir deyimdir, bu yüzden pek mantıklı gelmese de,

we understand it to mean ‘very blind’. 
“Help, I’m as blind as a bat without

'çok kör' anlamına geldiğini anlıyoruz. "Yardım edin, gözlüğüm olmadan bir yarasa kadar körüm

my glasses.” 2. As busy as a bee
Bees are renowned for

." 2. Arı kadar meşgul Arılar

being hard-working animals so to say you are ‘as busy as a bee’ means that you are

çalışkan hayvanlar olarak tanınırlar, bu nedenle ' bir arı kadar meşgul' demek, bir

working very hard at something or doing many things at once. When listening to similes,

şey için çok çalıştığınız veya aynı anda birçok şey yaptığınız anlamına gelir. Benzetme dinlerken

the most important word to note is the adjective. As long as you catch and understand the adjective,

dikkat edilmesi gereken en önemli kelime sıfattır. Sıfatı yakalayıp anladığınız sürece, pek bir anlam ifade etmese de

it will be much easier to understand the phrase even if it doesn’t make much sense. 
“My

cümleyi anlamak çok daha kolay olacaktır . “

little girl Alison has been as busy as a bee with school, homework, football practice and

Küçük kızım Alison okul, ev ödevi, futbol antrenmanı ve

learning her lines for the school play. I can barely keep up.”

okul oyunu için repliklerini öğrenmekle arı gibi meşgul. Zar zor yetişebiliyorum.”

3. As cold as a fish
This is a funny one which means to be unemotional. 
“I really

3. Balık kadar soğuk Bu, duygusuz olmak anlamına gelen komik bir sorudur. "

thought he cared about me, but when I told him I was moving away, he was as cold as a

Beni gerçekten önemsediğini düşünmüştüm ama ona taşınacağımı söylediğimde balık kadar soğuktu

fish.” 4. As clean as a whistle
To be ‘as clean

." 4. Bir ıslık kadar temiz"

as a whistle’ means to be very clean. It can be used literally to mean something isn’t

Bir düdük kadar temiz" olmak, çok temiz olmak demektir. Kelimenin tam anlamıyla, bir şeyin

dirty or to describe someone or something that is free of incriminating evidence.
“We

kirli olmadığını veya suçlayıcı kanıtlardan arınmış birini veya bir şeyi tanımlamak için kullanılabilir . "

had to let him go, we searched him and his bags but he was as clean as a whistle.”

Gitmesine izin vermek zorunda kaldık, üstünü ve çantalarını aradık ama tertemizdi."

5. As clear as mud
This one is a classic example of sarcasm, which is a key element

5. Çamur kadar net Bu, İngiliz mizahının temel unsurlarından biri olan alaycılığın klasik bir örneğidir

in British humour. If something is ‘clear’ then it is transparent, like a window, or

. Bir şey 'açık' ise, o zaman bir pencere gibi şeffaftır veya

easy to read, like the text on the screen. Mud is thick and dark and not clear at all.

ekrandaki metin gibi okunması kolaydır. Çamur kalın ve karanlık ve hiç net değil.

If something is ‘as clear as mud’, that means it is very confusing or difficult to

Bir şey 'çamur kadar net' ise, bu onun çok kafa karıştırıcı veya anlaşılması zor olduğu anlamına gelir

understand.
“I’ve been studying algebra for two months already but these equations

. " Zaten iki aydır cebir çalışıyorum ama bu denklemler

are as clear as mud.” 6. As cool as a cucumber
To be ‘cool’

çamur kadar açık." 6. Bir salatalık kadar havalı Bu bağlamda 'havalı' olmak,

in this context means to be calm and relaxed. Cucumbers are typically kept in the fridge

sakin ve rahat olmak anlamına gelir. Salatalık tipik olarak buzdolabında tutulur

and they are known to be cooling and soothing ingredients. Therefore, to be ‘as cool as

ve serinletici ve yatıştırıcı maddeler olarak bilinir . Bu nedenle, '

a cucumber’ means to be very calm or relaxed, particularly when this is surprising. 
“Some

bir salatalık kadar havalı' olmak, özellikle şaşırtıcı olduğunda çok sakin veya rahat olmak anlamına gelir . "

idiot has just ran into the back of our car, made a right mess, I am absolutely fuming

Aptalın biri arabamızın arkasına çarptı, ortalığı karıştırdı, çok öfkeliyim

but Gareth, well, he’s as cool as a cucumber.” 7. As dead as a doornail
A doornail is completely

ama Gareth, şey, o bir salatalık kadar havalı." 7. Bir kapı çivisi kadar ölü Bir kapı çivisi tamamen

lifeless. To be ‘as dead as a doornail’ means to be dead, totally dead. This could

cansızdır. 'Bir kapı çivisi kadar ölü' olmak, ölü olmak, tamamen ölü olmak demektir. Bu kelimenin

be used literally or in the context of an idea. 
“The flat-earth movement appears

tam anlamıyla veya bir fikir bağlamında kullanılabilir . "Düz dünya hareketi

to be as dead as a doornail.” 8. As fit as a fiddle
To say someone or

bir kapı çivisi kadar ölü görünüyor." 8. Bir keman kadar zinde Birinin veya bir

something is ‘as fit as a fiddle’ means that they are in good condition or health.

şeyin 'keman kadar zinde' olduğunu söylemek, onların iyi durumda veya sağlıklı oldukları anlamına gelir.


“The doctor says I’m as fit as a fiddle and allowed to go back on the pitch.”

"Doktor bir keman kadar formda olduğumu ve sahaya geri dönmeme izin verildiğini söylüyor."

9. As fresh as a daisy
This can either mean to be fresh and clean or to be full of energy

9. Papatya kadar taze Bu, taze ve temiz olmak veya enerji ve coşku dolu olmak anlamına gelebilir

and enthusiasm. “Little Leo has been off school with the chicken pox but today he’s

. "Küçük Leo, suçiçeği nedeniyle okulu bırakmış ama bugün

turned up as fresh as a daisy…Leila don’t hit Henrietta with the fire engine…sorry

bir papatya kadar taze çıktı... Leila, Henrietta'ya itfaiye aracıyla vurma... Üzgünüm,

got to go!” 10. As tough as nails
A nail is a metal

gitmeliyim!" 10. Çivi kadar sağlam Çivi,

fixture used in building and attaching things to walls. They’re very strong. If something

bir şeyler inşa etmek ve duvarlara tutturmak için kullanılan metal bir gereçtir . Çok güçlüler. Bir şey

or someone is ‘as tough as nails’, then they are very strong and determined. Sometimes

veya biri "çivi kadar sert" ise, o zaman çok güçlü ve kararlıdırlar. Bazen aynı anlama gelen

you might also hear the phrase ‘as hard as nails’, which means the same thing. 
“Justine

'çivi kadar sert' ifadesini de duyabilirsiniz . Justine

has been through so much this year. She lost her cat, she lost her job, she lost her knock-off

bu yıl çok şey yaşadı. Kedisini kaybetti, işini kaybetti, taklit

Versace handbag, but she still keeps going with a smile on her face. She’s is as tough

Versace çantasını kaybetti ama yine de yüzünde bir gülümsemeyle yoluna devam ediyor.

as nails that girl.” 11. As good as gold
This phrase is often

O kız çivi kadar sert. 11. Altın kadar iyi Bu söz genellikle

used to describe children who are very well-behaved.
“We had a lovely day on Saturday hanging out with

çok iyi huylu çocukları tanımlamak için kullanılır. " Cumartesi günü ailemle takılarak güzel bir gün geçirdik

my parents and Oliver was as good as gold, he loves his grandma.”

ve Oliver altın kadar iyiydi, büyükannesini çok seviyor."

12. As mad as a box of frogs
This is a silly one. If someone is ‘as mad as a box of frogs’,

12. Bir kutu kurbağa kadar çılgın Bu aptalca . Birisi "bir kutu kurbağa kadar deli"yse,

then they are crazy. It can be used as a term of endearment or sometimes as a bit of an

o zaman delirmiştir. Bir sevgi ifadesi olarak veya bazen biraz

insult. This is another one which doesn’t really make sense but it does paint a clear

hakaret olarak kullanılabilir. Bu gerçekten mantıklı olmayan ama

picture in your imagination. 
“I love our neighbour - she’s as mad as a box of

hayal gücünüzde net bir resim çizen başka bir şey. " Komşumuzu seviyorum - bir kutu kurbağa kadar kızgın

frogs and she’s so kind.” 13. As plain as day
If something is ‘as

ve çok nazik." 13. Gün gibi apaçık Bir şey '

plain as day’ then it is very clear and easy to see or understand. You might also

gün gibi apaçık' ise, o zaman çok nettir ve görmesi veya anlaması kolaydır. Aynı anlama gelen

hear the phrase ‘as clear as day’, which means the same. 
“She stood there smoking

'gün gibi açık' ifadesini de duyabilirsiniz . “Tam önünde sigara içilmez levhası olmasına

right outside the hospital door, even though there was a no smoking sign right in front

rağmen, hastane kapısının hemen dışında sigara içiyordu

of her, as plain as day. It’s so disrespectful!” 14. As pleased as Punch
To be ‘as pleased

. Bu çok saygısızca!” 14. Punch Kadar Memnun Olmak

as Punch’ means to be very pleased or happy. ‘Punch’ is a character in a famous puppet

Punch Kadar Memnun Olmak Çok Memnun Olmak veya Mutlu Olmak Anlamına Gelir. 'Punch',

show called ‘Punch and Judy’. Punch is always seen to be very happy when his evil

'Punch and Judy' adlı ünlü bir kukla gösterisindeki bir karakterdir. Punch, kötü planları başarılı olduğunda her zaman çok mutlu görünür

plans succeed. 
“If I get the promotion I want then I’ll be as pleased as Punch.”

. "İstediğim terfiyi alırsam Punch kadar memnun olurum."

15. As quiet as a mouse
This one simple means to be very very quiet. 
“I was supposed

15. Bir fare kadar sessiz Bu, çok çok sessiz olmak anlamına gelir. "

to be home over an hour ago. My mother should be asleep by now, so I just need to be as

Bir saat önce evde olmam gerekiyordu. Annem şimdiye kadar uyumuş olmalı, bu yüzden

quiet as a mouse.” 16. As right as rain
We’re very used to

bir fare kadar sessiz olmam gerekiyor. 16. Yağmur gibi

rain in the United Kingdom. If it’s raining, it’s normal. To be ‘as right as rain’

Birleşik Krallık'ta yağmura çok alışkınız. Yağmur yağıyorsa normaldir. 'Yağmur kadar haklı' olmak,

means to feel healthy or well again after being unwell, sad or under pressure. 
“Sorry

hasta, üzgün veya baskı altındayken tekrar sağlıklı veya iyi hissetmek demektir. "

I snapped at you earlier, I’m just tired. As soon as I have a good night’s sleep I’ll

Az önce seni terslediğim için üzgünüm, sadece yorgunum. İyi bir gece uykusu çeker çekmez

be as right as rain.” 17. As sick as a dog
This is another one

yağmur gibi olacağım.” 17. Köpek kadar hasta Bu,

of those phrases that doesn’t make much sense but most English speakers will instinctively

pek bir anlam ifade etmeyen ifadelerden bir diğeridir, ancak İngilizce konuşanların çoğu içgüdüsel olarak

understand the meaning. To be ‘as sick as a dog’ means to be very unwell, sick and

anlamı anlayacaktır. 'Köpek kadar hasta ' olmak, çok hasta olmak, hasta olmak ve

vomiting. “Poor Angela. She’s not at work today because she’s ill. She’s as sick

kusmak demektir. Zavallı Angela. Bugün hasta olduğu için işte değil.

as a dog I was told, though I also heard that it was self-inflicted, out late drinking with

Bana köpek kadar hasta olduğu söylendi, ancak bunun kendi kendine yapıldığını, görünüşe göre meslektaşlarıyla geç saatlerde içki içtiğini ve

colleagues apparently, knocking back tequila until 3 in the morning. But you didn’t hear

sabahın 3'üne kadar tekila içtiğini duydum. Ama

that from me, ok? Yeah there’s a nasty flu going around at the moment.”

bunu benden duymadın, tamam mı? Evet, şu anda ortalıkta kötü bir grip var .”

18. As easy as ABC 
This phrase is used to emphasise an easy learning process. ‘ABC’

18. ABC Kadar Kolay Bu cümle, kolay bir öğrenme sürecini vurgulamak için kullanılır. 'ABC'

refers to the alphabet. 
“Is this your first time making cupcakes? Oh wonderful,

alfabeyi ifade eder. " İlk kez mi kek yapıyorsun? Oh harika,

well don’t be nervous baking is as easy as ABC.”

gergin olma, yemek pişirmek ABC kadar kolay.

19. As flat as a pancake
If something is as ‘flat as a pancake’, then it is very

19. Krep kadar düz Bir şey "pankek kadar düz" ise, o zaman çok

flat and level.
“Compared to other countries with huge mountains and volcanoes, most of

düz ve düzdür. " Devasa dağları ve volkanları olan diğer ülkelerle karşılaştırıldığında, İngiltere'nin çoğu

England is as flat as a pancake.” 20. As quick as a wink/flash
This phrase

gözleme kadar düz." 20. Bir göz kırpma/flaş kadar hızlıBu ifade,

can be used to describe something which happens very quickly, just like a wink or a flash.
“She

tıpkı bir göz kırpma veya bir flaş gibi çok hızlı gerçekleşen bir şeyi anlatmak için kullanılabilir. "

replied to my email as quick as a wink.” And our time together has passed as quick

E-postama göz açıp kapayıncaya kadar yanıt verdi." Ve birlikte geçirdiğimiz zaman

as a flash. Remember achieving fluency is easier which the motivation and the right

bir şimşek hızıyla geçti. Motivasyon ve doğru kaynaklarla akıcılığa ulaşmanın daha kolay olduğunu unutmayın

resources. Don’t forget to download your lesson notes and take that free trial with

. Ders notlarınızı indirmeyi ve Lingoda ile bu ücretsiz denemeyi almayı unutmayın

Lingoda, details in the description.

, ayrıntılar açıklamada.