How fluent are you in English? - English Fluency Test

Today we are talking about fluency.

Bugün akıcılıktan bahsediyoruz.

To be fluent is the aim of many people who learn  another language but it is very difficult to  

Akıcı olmak, başka bir dil öğrenen birçok kişinin amacıdır ancak bunu başarmak çok zordur

achieve. You could have a university degree in  English, you could have been learning English  

. İngilizce'de bir üniversite derecesine sahip olabilirsiniz , yıllarca İngilizce öğreniyor olabilirsiniz

for years and years, you could be able to read  and write English perfectly, but none of these  

, İngilizce'yi mükemmel bir şekilde okuyup yazabilirsiniz, ancak bunların hiçbiri

things necessarily make you truly fluent. The dictionary definition of fluent is:  

sizi gerçekten akıcı yapmaz. Akıcının sözlükteki tanımı şudur:

To be able to express oneself easily and articulately. But fluency is a gradual process and there is  

Kendini kolayca ve açıkça ifade edebilmek. Ancak akıcılık kademeli bir süreçtir ve sizi akıcı hale getirmeyi

no set way to learn that is guaranteed to  make you fluent, but today we’re going to  

garanti eden belirli bir öğrenme yolu yoktur , ancak bugün

be discussing some checkpoints for English  proficiency so you can work out where you  

İngilizce yeterliliği için bazı kontrol noktalarını tartışacağız;

sit on the scale and work towards fluency. You do not have to know or understand every  

akıcılık Akıcı olmak için İngilizcedeki her kelimeyi bilmek veya anlamak zorunda değilsiniz

single word in the English language in order to be fluent.  Believe it or not, there are some English words  

. İster inanın ister inanmayın, anlamlarını bile bilmediğim bazı İngilizce kelimeler var

that I don’t even know the meanings of. Anything  that is particularly scientific for example,  

. Örneğin özellikle bilimsel olan herhangi bir şey,

because it is not vocabulary that I have ever  needed to use. So you don’t need to learn the  

çünkü bunlar benim kullanmaya ihtiyaç duymadığım kelime dağarcığı değil . Yani

entire dictionary to be fluent, but in this video  I am going to outline 10 ways that you can tell  

akıcı olmak için sözlüğün tamamını öğrenmenize gerek yok, ancak bu videoda

if you are fluent, or how close to fluency you  are. Make sure you watch all the way to the end  

akıcı olup olmadığınızı veya akıcılığa ne kadar yakın olduğunuzu anlamanın   10 yolunu ana hatlarıyla anlatacağım. Akıcı konuşma yolculuğunuzda size yardımcı olacak

of the video to hear about my new mini-series  which will help you on your journey to fluency.

yeni mini dizimi dinlemek için videoyu sonuna kadar izlemeyi unutmayın .

1. You no longer need to translate in your  head before speaking or understanding. Once  

1. Artık konuşmadan veya anlamadan önce kafanızda çeviri yapmanıza gerek yok.

you are fluent, these things come naturally  and you’ll even find that sometimes you can  even

Akıcı olduğunuzda, bu şeyler doğal olarak gelir ve hatta bazen başka bir dilde olduğunun farkına bile varmadan

speak or listen to something in English, without  even realising that it’s in another language. 
 

İngilizce konuşabildiğinizi veya bir şeyler dinleyebildiğinizi fark edeceksiniz .

2. You can understand and join in with  jokes and humour in English. In Britain,  

2. İngilizce şakaları ve mizahı anlayabilir ve bunlara katılabilirsiniz. Britanya'da

understanding sarcasm is key to this step  so if you’re not sure how to use sarcasm,  

alaycılığı anlamak bu adımın anahtarıdır dolayısıyla alaycılığı nasıl kullanacağınızdan emin değilseniz

then that might be a good starting point  to understanding lots of British humour. 
 

bu, birçok İngiliz mizahını anlamak için iyi bir başlangıç ​​noktası olabilir.

3. You can understand when somebody is not  saying exactly what they mean. This includes  

3. Bir kişinin tam olarak ne demek istediğini söylemediğini anlayabilirsiniz. Buna

things like sarcasm and idioms, although even  I come across some idioms I don’t understand  

alaycılık ve deyimler gibi şeyler de dahildir, ancak zaman zaman anlamadığım bazı deyimlerle karşılaşsam da

from time to time. Many idioms are regional  or used within a specific group of people.  

. Birçok deyim bölgeseldir veya belirli bir grup insan içinde kullanılır.

It’s okay if occasionally you come across one  or two you don’t understand but a firm grasp  

Ara sıra anlamadığınız bir veya iki deyimle karşılaşırsanız sorun olmaz, ancak

of common idioms is essential for fluency.
 4. You know the right thing to say because  

akıcılık için yaygın deyimleri sağlam bir şekilde kavramak önemlidir. 4. Söylenecek doğru şeyi biliyorsunuz çünkü

it just feels right. This could apply to grammar  tenses and the way that when you speak your native  

doğru hissettiriyor. Bu, dilbilgisi zamanları ve ana

language, you’re probably not thinking about  what tense you’re speaking in- you’re just saying  

dilinizi konuşurken muhtemelen hangi kipte konuştuğunuzu düşünmemeniz, sadece kulağa

what sounds right. This will be how you speak  English too if you are truly fluent. You might  

doğru gelen şeyi söylemeniz için geçerli olabilir. Gerçekten akıcıysanız, İngilizceyi de bu şekilde konuşabilirsiniz.

even forget the rules or names of certain tenses  but you know how to use them ‘just because’. 
 

Belirli zaman kiplerinin kurallarını veya adlarını bile unutabilirsiniz, ancak bunları "çünkü" nasıl kullanacağınızı bilirsiniz.

5. Your sentences flow very naturally. You  don’t find yourself pausing to think or  

5. Cümleleriniz çok doğal bir şekilde akıyor. Düşünmek için duraksadığınızı veya

reaching for vocabulary, you are just able to  speak freely. You will also find that you don’t  

kelime hazinesine ulaştığınızı fark etmezsiniz, sadece özgürce konuşabilirsiniz. Ayrıca

need to repeat words or phrases very often  because your vocabulary and understanding  

kelimeleri veya cümleleri çok sık tekrarlamanıza gerek olmadığını göreceksiniz çünkü kelime dağarcığınız ve anlayışınız neredeyse her durumda

is vast enough that you have multiple phrases  that you could use in almost any situation.
 

kullanabileceğiniz birden fazla kelime öbeğiniz olacak kadar geniştir .

6. This one is very important: you are able to  pick up on your own mistakes and correct them.  

6. Bu çok önemli: Kendi hatalarınızı fark edip düzeltebiliyorsunuz.

As a native English speaker, even I make small  mistakes or misspeak sometimes. The important  

Ana dili İngilizce olan biri olarak ben bile bazen küçük hatalar yapıyor veya yanlış konuşuyorum. Önemli

thing is that you can catch these mistakes  as they happen and correct them yourself.
 

şey, bu hataları gerçekleşirken yakalayıp kendi başınıza düzeltebilmenizdir.

7. You find that sometimes you are thinking in  English, and occasionally even dreaming. There  

7. Bazen İngilizce düşündüğünüzü ve hatta bazen rüya gördüğünüzü fark edersiniz. Bir dilden diğerine iyi

are some phrases that use don’t translate  well from one language to another and to be  

çevrilmeyen bazı ifadeler vardır ve

truly fluent is to be able to recognise when  some things just make better sense in one  

gerçekten akıcı olmak, bazı şeylerin bir dilde diğerinden daha anlamlı olduğunu fark edebilmektir

language than another. You might find yourself  thinking about English customs in English,  

. Kendinizi İngiliz geleneklerini İngilizce

or about something that was originally  told to you in English. You don’t feel  

veya size orijinal olarak İngilizce olarak söylenen bir şeyi düşünürken bulabilirsiniz.

the need to try to translate these things  because your understanding of the language  

Bunları tercüme etmeye çalışma gereği duymuyorsunuz çünkü dil anlayışınız

runs so deep that you can use keep hold of that  information in the language that you learned it.
 

o kadar derin ki, bu bilgileri öğrendiğiniz dilde tutabilirsiniz.

8. You can watch tv shows and films, read books,  magazines or newspapers and listen to music,  

8. Çeviriye ihtiyaç duymadan dizi ve film izleyebilir, kitap, dergi veya gazete okuyabilir ve müzik,

podcasts and radio without the need  for translations. No subtitles,  

podcast ve radyo dinleyebilirsiniz . Altyazı yok,

no pausing to look up definitions necessary. When  you are truly fluent, you will be able to keep up  

tanımlara bakmak için duraklama gerekmiyor. Gerçekten akıcı olduğunuzda,

with the speed of native speakers, so watching a  film will be just as easy in English as it would  

anadili İngilizce olanların hızına ayak uydurabileceksiniz, bu nedenle İngilizce'de bir film izlemek, ana dilinizde olduğu kadar kolay olacaktır

be in your native language. This is one you can  definitely practice! You could try watching an  

. Bu, kesinlikle  uygulayabileceğiniz bir şey ! En

episode of your favourite tv show without  subtitles because your familiarity with the  

sevdiğiniz dizinin bir bölümünü altyazısız izlemeyi deneyebilirsiniz, çünkü diziye aşina olmanızın şimdilik sahip olduğunuz

show would hopefully help to fill in any gaps you  have for now. Then you can give yourself something  

boşlukları doldurmanıza yardımcı olacağını umarız . Ardından, tüm yeni bölümleri altyazısız

a little more advanced each week until you are  watching all new episodes without subtitles.
 

izleyene kadar kendinize her hafta biraz daha gelişmiş bir şey verebilirsiniz .

9. You’ll know you’re fluent because you feel  like yourself when you’re talking in English.  

9. İngilizce konuşurken kendiniz gibi hissettiğiniz için akıcı olduğunuzu bileceksiniz .

This comes with all of those things I’ve already  mentioned: understanding humour, not having to  

Bu, daha önce bahsettiğim tüm o şeylerle birlikte gelir : mizahı anlamak,

translate everything, etc. When learning a  language, it can be really difficult to make  

her şeyi tercüme etmek zorunda olmamak vb.

genuine connections with native speakers sometimes  because you feel as if you can’t really express  

yourself properly. Once you are fluent, that  feeling will go away and you will feel completely  

Kendinizi gerçekten düzgün bir şekilde ifade edemezsiniz. Akıcı olduğunuzda bu duygu kaybolacak ve

yourself while speaking another language.
 10. And finally, you stop worrying that  

başka bir dili konuşurken tamamen kendinizi hissedeceksiniz. 10. Ve son olarak,

people aren’t going to understand you. You can  walk into a shop, a bank, a dentist, and so on  

insanların sizi anlayamayacağı konusunda endişelenmeyi bırakırsınız. Bir dükkana, bankaya, dişçiye vb.

without worrying about a language barrier getting  in the way, and the same applies to business and  

bir dil engelinin sizi engellemesinden endişe duymadan girebilirsiniz ve aynı şey iş ve

social conversations. You won’t have to prepare  what to say in advance and you’ll find that people  

sosyal sohbetler için de geçerlidir. Ne söyleyeceğinizi önceden hazırlamak zorunda kalmazsınız ve insanların İngilizce yeterlilik düzeyinize uyum sağlamak için her zamanki

don’t have to adapt their usual way of speaking  to accommodate for your English proficiency  

konuşma tarzlarını uyarlamak zorunda kalmadıklarını görürsünüz

level. You will be able to have any conversation  as confidently as an English Native speaker.

. Anadili İngilizce olan biri kadar özgüvenle herhangi bir görüşme yapabileceksiniz.

So that’s 10 ways that you can tell  if you are fluent in English! Let me  

İşte akıcı bir İngilizceniz olup olmadığını anlamanın 10 yolu !

know in the comments how many  of these things apply to you.

Yorumlarda bunlardan kaç tanesinin sizin için geçerli olduğunu bana bildirin.

Now let’s talk about how you can improve your  fluency. Do you know about the 6 levels of  

Şimdi akıcılığınızı nasıl geliştirebileceğiniz hakkında konuşalım . İngilizce öğrenmenin 6 seviyesi hakkında bilginiz var mı

learning English? This is a specification  supplied by Cambridge English to determine  

? Bu,

how advanced your English is, and how close  to fluency you are. The levels run from A1,  

İngilizcenizin ne kadar ileri düzeyde olduğunu ve akıcılığa ne kadar yakın olduğunuzu belirlemek için Cambridge English tarafından sağlanan bir belirtimdir. Seviyeler

which is beginner, to C2 which is proficient.  Over the next few days, I’m going to be posting  

başlangıç ​​seviyesi olan A1'den yeterli seviye olan C2'ye kadar uzanır. Önümüzdeki birkaç gün içinde,

videos to help you test which level you’re  at and links to previous videos of mine that  

hangi seviyede olduğunuzu test etmenize yardımcı olacak videolar ve bir

will help you move up to the next level. Are you  ready for the challenge? Firstly make sure you’re  

sonraki seviyeye geçmenize yardımcı olacak önceki videolarımın bağlantılarını paylaşacağım. Meydan okumaya hazır mısınız? Öncelikle kanalıma abone olduğunuzdan emin olun

subscribed to my channel and then click here  to see if you can pass the A1 test. Good luck.

ve ardından A1 testini geçip geçemeyeceğinizi görmek için burayı tıklayın. İyi şanlar.