GROUP JOB INTERVIEW: What to say and do to succeed

Hi everyone!

Herkese selam!

In today's lesson, we're going to talk about group job interviews, and I'm also going to

Bugünün dersinde, grup iş görüşmelerinden bahsedeceğiz ve ayrıca

teach you phrases you can use if you get in a group job interview situation.

size bir grup iş görüşmesi durumunda kullanabileceğiniz ifadeler öğreteceğim. Yeni

Group job interviews are common if you've just graduated and you're looking to get into

mezun olduysanız ve

certain kinds of work, you go and you're interviewed all together with lots of people at the same

belirli türde işlere girmek istiyorsanız, grup iş görüşmeleri yaygındır, gidersiniz ve aynı anda birçok insanla birlikte görüşme yaparsınız

time.

.

They're also common in trendy kind of work places or in particular areas of work.

Ayrıca modaya uygun iş yerlerinde veya belirli çalışma alanlarında da yaygındırlar.

Like, if you're going to work in a call center.

Mesela bir çağrı merkezinde çalışacaksanız.

So, let's have a look at an example exercise at the group job interview situation, because

Öyleyse, grup iş görüşmesi durumunda örnek bir alıştırmaya bakalım, çünkü

it's very different to go into your interview in your suit and answering questions - question,

görüşmenize takım elbisenizle gitmek ve soruları yanıtlamak çok farklı - soru,

answer, question, answer, all just for you.

cevap, soru, cevap, hepsi sadece sizin için.

In the group job interview situation, you have to do tasks and activities with other

Grup iş görüşmesi durumunda, bir gruptaki diğer insanlarla görevler ve aktiviteler yapmanız gerekir

people in a group.

.

And while that's happening, your interviewers watch you and they observe what you're doing.

Ve bu olurken, görüşmecileriniz sizi izliyor ve ne yaptığınızı gözlemliyorlar.

So, depends on what they're looking for.

Yani ne aradıklarına bağlı.

Sometimes, they'll be looking for people who are leaders, people who are assertive, people

Bazen lider, iddialı,

who can put themselves forward in a group.

bir grupta kendini öne çıkarabilen insanlar arıyor olacaklar.

And sometimes, they'll be looking for people who are good team players, people who work

Ve bazen, iyi takım oyuncuları olan,

well in a group with other people.

diğer insanlarla birlikte bir grupta iyi çalışan insanları arıyor olacaklar.

And they'll also be looking for people who are confident, people who have got good people

Ayrıca kendine güvenen,

skills in general.

genel olarak iyi insan becerilerine sahip insanlar arıyor olacaklar.

So, depending on the job and what they're looking for, they'll watch you interacting

Yani, işe ve aradıkları şeye bağlı olarak ,

with other people in the group.

gruptaki diğer insanlarla etkileşiminizi izleyecekler.

An example exercise - I had this exercise at a group job interview that I once did,

Örnek bir alıştırma - Bu alıştırmayı bir zamanlar yaptığım bir grup iş görüşmesinde yaptım

and although I can write all the things to say now and tell you about it, because I'm

ve şimdi söylenecek her şeyi yazıp size anlatabilmeme rağmen, çünkü ben

a good teacher, this kind of interview situation is not my forte.

iyi bir öğretmenim, bu tür bir görüşme durumu değil gücüm

It's not what I'm best at.

En iyi olduğum şey bu değil.

And anyway, so the task was a story, like, "You've been shipwrecked on a desert island,

Her neyse, görev bir hikayeydi, "İssız bir adaya düştün

and you're not going to be rescued for three days.

ve üç gün boyunca kurtarılmayacaksın .

Here is a list of survival equipment, or a list of equipment", but actually there's more

İşte hayatta kalma ekipmanlarının listesi veya ekipman listesi" , ama aslında listede daha çok

things on the list.

şey var.

"You can pick three items from the list.

"Listeden üç öğe seçebilirsiniz.

Which ones do you choose?"

Hangilerini seçersiniz?"

So, in your group, you have to go into the roleplay and talk about the things from the

Bu nedenle, grubunuz içinde rol oyununa gitmeli ve

list that you need to survive until you're rescued.

listeden kurtarılana kadar hayatta kalmanız gereken şeyler hakkında konuşmalısınız .

So, there might be reasons that you say, "We need the matches, because we want to make

Öyleyse, " Kibrite ihtiyacımız var, çünkü

a fire.

ateş yakmak istiyoruz.

We need the lighter also, because we want to make a fire", but you might have a reason

Çakmağa da ihtiyacımız var, çünkü ateş yakmak istiyoruz" demeniz için nedenler olabilir, ancak

why matches are better than a lighter.

kibritlerin daha iyi olmasının bir nedeni olabilir. Çakmak.

Somebody else might say, "We need tinned meat, because we have to eat something here while

Bir başkası, "Bizim konserve ete ihtiyacımız var, çünkü kurtarılmayı beklerken burada bir şeyler yememiz gerekiyor

we're waiting to be rescued", and you could say, "Well, if we have the meat, we need to

" diyebilir ve siz de "Et bizdeyse,

open the meat with a tin opener."

eti bir bıçakla açmalıyız" diyebilirsiniz. konserve açacağı."

Or, you could say, "Well, we need a mobile phone so we can call our families or call

Ya da " Ailelerimizi arayabilmemiz veya kurtarma servislerini arayabilmemiz için bir cep telefonuna ihtiyacımız var

the rescue services."

" diyebilirsiniz.

So, there is - in these group job interview situations, there isn't always a right answer.

Yani, bu grup iş görüşmesi durumlarında her zaman doğru bir cevap yoktur.

It's more about how do you interact with the other people in that situation.

Daha çok, bu durumdaki diğer insanlarla nasıl etkileşim kurduğunuzla ilgilidir.

So, of course, you need something to say.

Yani, elbette, söyleyecek bir şeye ihtiyacın var.

You don't want to just be watching everyone talk and you're not saying anything.

Herkesin konuşmasını izlemek istemiyorsun ve hiçbir şey söylemiyorsun.

But also, we have to deal with other people and display our ability to interact in those

Ama aynı zamanda, diğer insanlarla ilgilenmeli ve bu tür grup durumlarında etkileşim kurma yeteneğimizi göstermeliyiz

kind of group situations.

.

So, let's look at the first phrases.

Öyleyse, ilk ifadelere bakalım.

These are indirect suggestions.

Bunlar dolaylı önerilerdir.

So, when you want to give an idea but you don't want to be like, "Hey", really forceful,

Yani, bir fikir vermek istediğinizde, ama "Hey", gerçekten güçlü, "İşte

"this is what we're going to go.

gideceğimiz şey bu.

I'm the leader, I'm the boss of the group, this is what we're going to do."

Ben liderim, ben patronum" gibi olmak istemezseniz. grup, yapacağımız şey bu."

You can phrase what you're saying more gently and with more tact.

Söylediklerinizi daha nazikçe ve daha incelikle ifade edebilirsiniz.

So, if you wanted to choose the matches, you could say, "Does anyone else think we should

Yani maçları seçmek isterseniz, "Kibritleri seçmemiz gerektiğini düşünen başka biri var mı

choose the matches?"

?" diyebilirsiniz.

It's like, I think we should choose the matches, does anyone else think we should?

Sanki maçları biz seçmeliyiz, başka kimse bizim seçmemiz gerektiğini düşünüyor mu?

If you agree, then it's a good idea.

Kabul ediyorsanız, o zaman bu iyi bir fikir.

How about we choose the matches?

Maçları biz seçelim mi?

What if we choose the matches?

Ya maçları seçersek?

Yeah, I think the matches are a good idea.

Evet, bence maçlar iyi bir fikir.

Let's choose the matches.

Maçları seçelim.

Or, we could say, "What are your thoughts if we choose the matches?"

Ya da " Maçları seçsek ne düşünürsünüz?" diyebilirdik.

What are your thoughts if we choose the matches?

Maçları seçsek ne düşünürsünüz?

Instead of saying directly, "I want to choose the matches", we can use all of these example

Doğrudan "Kibritleri seçmek istiyorum" demek yerine , seçmek istediğimiz şey

phrases to more gently give our opinion about the thing we want to choose.

hakkında fikrimizi daha nazik bir şekilde belirtmek için tüm bu örnek ifadeleri kullanabiliriz .

And when we say that, other people might start talking about it.

Ve bunu söylediğimizde, diğer insanlar bunun hakkında konuşmaya başlayabilir.

Let's look now, if we want to be more assertive.

Şimdi daha iddialı olmak istiyorsak bakalım.

This is going to be the language chosen by people who are more natural in leadership

Bu, liderlik türü rollerde daha doğal olan insanların seçtiği dil olacaktır

kind of roles.

.

People who want to be in charge of the project, perhaps we'd see this in graduate recruitment.

Projeden sorumlu olmak isteyen insanlar, belki bunu mezun işe alımında görebiliriz.

They'd be looking for, you know, people who can just go in the situation and take charge

Onlar, bilirsin, durumun içine girip grubun sorumluluğunu üstlenebilecek insanlar arıyor olurlardı

in the group.

.

"I'm absolutely convinced that we should select the tin opener.

"Konserve açacağını seçmemiz gerektiğine kesinlikle inanıyorum .

If we don't have the tin opener, we can't open the meat."

Konserve açacağımız yoksa eti açamayız."

Absolutely, I'm certain, I'm absolutely convinced.

Kesinlikle, eminim, kesinlikle ikna oldum.

Trust me, I know that we should choose the tin opener.

Güven bana, konserve açacağını seçmemiz gerektiğini biliyorum .

I go camping, and you can't open tins unless you've got a tin opener.

Ben kampa giderim ve konserve açacağın yoksa konserve açamazsın.

Clearly, we should choose the tin opener.

Açıkçası, konserve açacağını seçmeliyiz.

Otherwise, we won't have any supper.

Aksi takdirde akşam yemeği yemeyeceğiz.

There's no question, there's no question, there's no question.

Soru yok, soru yok, soru yok. Hiç

There's no question - you don't need that here.

şüphe yok - burada buna ihtiyacınız yok .

There's no question, there's no question we should choose - there's no question, we should

Soru yok, seçmemiz gereken soru yok - soru yok,

choose the tin opener, because we need it to open the meat.

konserve açacağını seçmeliyiz çünkü eti açmak için ona ihtiyacımız var.

There's no doubt in my mind, it has to be the tin opener.

Aklımda hiç şüphe yok, konserve açacağı olmalı.

So, these are ways that you can show that you know what you're talking about, be noticed

Yani bunlar, ne hakkında konuştuğunuzu bildiğinizi göstermenin, grupta fark edilmenin yollarıdır

in the group.

. Ya aynı fikirde

What if you disagree?

değilseniz?

What if you think the guy and his tin opener, he's on - you can't choose a tin opener, it's

Ya adam ve konserve açacağını düşünüyorsanız, o bir konserve açacağı seçemezsiniz,

not the most important thing.

en önemli şey bu değil.

How do you go about disagreeing with him?

Onunla aynı fikirde olmamaya nasıl karar verirsin?

And it is okay to disagree in the group job interview situation; you might have a better

Ve grup iş görüşmesi durumunda aynı fikirde olmamakta bir sakınca yoktur ; daha iyi bir

idea.

fikriniz olabilir.

So, what - let's use mobile phone.

Peki, ne - cep telefonunu kullanalım.

"I'm not sure about the tin opener.

"Açacağından pek emin değilim.

I think it would be better to choose the mobile phone.

Cep telefonunu tercih etsek daha iyi olur bence .

If we've got the phone, we can call our relatives at home."

Telefon bizde olsa evdeki akrabalarımızı arayabiliriz ."

Now, this - this example can be disingenuous, as in you say it but you don't mean it.

Şimdi, bu - bu örnek samimiyetsiz olabilir, çünkü siz bunu söylüyorsunuz ama ciddi değilsiniz.

"That's a good idea", you don't really mean it.

"Bu iyi bir fikir", bunu gerçekten kastetmiyorsun .

"That's a good idea, but how about we choose a mobile phone?

"Bu iyi bir fikir, ama bir cep telefonu seçsek nasıl olur? Bir

Once we've got a phone, we can tell the emergency services where exactly we are."

kez telefonumuz olduğunda, acil durum servislerine tam olarak nerede olduğumuzu söyleyebiliriz."

You could also say, "Yes", about the tin opener, "but have you considered the mobile phone?

Konserve açacağı için "Evet" de diyebilirsiniz, "ama cep telefonunu düşündünüz mü?

It's really important.

Bu gerçekten önemli.

Otherwise, we won't be rescued.

Aksi takdirde kurtarılmayacağız.

We'll be here forever and we'll starve."

Sonsuza kadar burada kalacağız ve aç kalacağız."

You could also say, "Hm, I see where you're coming from about that tin opener, but I'm

Ayrıca, "Hm, konserve açacağı konusunda nereden geldiğini anlıyorum, ama ben

a vegetarian, so I'm not going to eat the meat.

bir vejeteryanım, bu yüzden eti yemeyeceğim.

That's why we can't choose that."

Bu yüzden onu seçemiyoruz" diyebilirsiniz.

And the last example here - he's already been talking about the tin opener - "But what if

Ve buradaki son örnek - zaten konserve açacağından bahsediyor - "Peki ya

we choose the mobile phone?

cep telefonunu seçsek?

Wouldn't that be a good idea?"

Bu iyi bir fikir olmaz mıydı?"

Next, we've got more things to say in your group job interview.

Sırada, grup iş görüşmenizde söyleyecek daha çok şeyimiz var .

Now, let's look at responding to a bad idea.

Şimdi, kötü bir fikre yanıt vermeye bakalım.

Have you been in that situation, working in a group where someone just starts talking

Bir grupta

for ages with a really stupid idea, or they're not making sense?

gerçekten aptalca bir fikirle yıllarca konuşmaya başlayan veya mantıklı gelmeyen bir grupta çalışırken hiç böyle bir durumda bulundunuz mu?

How do you respond to that in the group job interview situation?

Grup iş görüşmesi durumunda buna nasıl yanıt verirsiniz ?

Well, there's the silence.

İşte sessizlik.

Sometimes, they stop talking.

Bazen konuşmayı keserler.

Sometimes, they don't.

Bazen yapmazlar.

You could say, "Hmm.

"Hmm.

I'm not so sure - not so sure about that.

Pek emin değilim - bundan pek emin değilim.

I don't know", and then say what you're going to talk about.

Bilmiyorum" diyebilir ve sonra ne hakkında konuşacağınızı söyleyebilirsiniz.

Of course, you could be more direct as well and say, "No, that's not really going to work."

Tabii ki, daha doğrudan da olabilir ve "Hayır, bu gerçekten işe yaramayacak" diyebilirsiniz.

Just depends how you want to appear in that job interview situation.

Bu iş görüşmesi durumunda nasıl görünmek istediğinize bağlıdır .

Next is showing agreement.

Sonraki, anlaşmayı gösteriyor.

When someone has an idea, you really like it, here's what you can say.

Birinin bir fikri olduğunda, gerçekten hoşunuza gider , işte söyleyebileceğiniz şey.

So, let's say somebody said the matches - we should take the matches and not the lighter,

Diyelim ki biri kibritleri söyledi - çakmağı değil kibritleri almalıyız,

because when the lighter breaks, if the lighter breaks, that's it, it's finished.

çünkü çakmak kırıldığında, çakmak kırılırsa, o kadar, iş biter.

But matches, you've got plenty - plenty more matches to use.

Ama kibrit, kullanacağın daha çok kibrit var.

So, it's more likely to mean we can have fire for longer.

Yani, daha uzun süre ateş edebileceğimiz anlamına gelme olasılığı daha yüksektir .

If you agree with that, you can say, "That's a good idea."

Buna katılıyorsanız, "Bu iyi bir fikir" diyebilirsiniz.

You can say, "I wholeheartedly agree."

"Tüm kalbimle katılıyorum" diyebilirsiniz.

Now, that is a bit formal there.

Şimdi, bu biraz resmi.

I don't - depends on the situation, depends on what kind of person you are.

Ben - duruma göre değişir, nasıl bir insan olduğunuza göre değişir.

But it is a bit formal, and you probably wouldn't say that at a graduate recruitment situation.

Ama biraz resmi ve muhtemelen bir mezun işe alma durumunda bunu söylemezsiniz.

Or, you could say, "I think you're right about that."

Ya da "Sanırım bu konuda haklısın " diyebilirsiniz.

Now, let's look at including others.

Şimdi diğerlerini dahil etmeye bakalım. Bir grup içinde

We've got to be very kind when we're working in a group, and we can't dominate and talk

çalışırken çok nazik olmalıyız ve

too much.

çok fazla hükmedip konuşamayız.

Well, maybe we can, maybe we can't.

Belki yapabiliriz, belki yapamayız.

Depends on what they're looking for, so to show that you're a good team player, include

Ne aradıklarına bağlı, bu yüzden iyi bir takım oyuncusu olduğunuzu göstermek için

others.

başkalarını da dahil edin.

So, you've said something about the - what is it - tin opener, or the tin, the can of

Yani, konserve açacağı veya konserve

meat.

et konservesi hakkında bir şeyler söylediniz.

You've said something - you want to choose the can of meat.

Bir şey söyledin - et konservesini seçmek istiyorsun.

You've said the reason why and at the end, you look around and you say, "What does everyone

Sebebini söyledin ve sonunda etrafına bakıyorsun ve "Diğer herkes ne

else think?"

düşünüyor?" diyorsun.

And you let them speak.

Ve konuşmalarına izin verdin.

Or, if you're really good, if you're really, really, really, really good now, you'll have

Ya da gerçekten iyiyseniz, şimdi gerçekten, gerçekten, gerçekten, gerçekten iyiyseniz,

already remembered the random people's names in your group that you met two minutes ago.

grubunuzdaki iki dakika önce tanıştığınız rastgele insanların adlarını çoktan hatırlamış olacaksınız.

And you'll start to use their names, because your people skills are so good.

Ve onların isimlerini kullanmaya başlayacaksın çünkü insan ilişkilerinde çok iyisin.

So then, you can say, "Tom, what's your opinion?

O zaman, "Tom, senin fikrin nedir?

What would you do?"

Ne yapardın?" diyebilirsin.

Or perhaps you want to be including everyone and to make the decision based on everybody's

Ya da belki herkesi dahil etmek ve gruptaki herkesin katkılarına göre karar vermek istersiniz

input in the group, you could say, "Let's take a vote."

, "Hadi oylayalım" diyebilirsiniz.

Or you say, "Let's take a show of hands".

Ya da "el kaldıralım" dersiniz.

People will put their hands up if they agree with an idea or not.

İnsanlar bir fikre katılsalar da katılmasalar da ellerini kaldıracaklar.

And again, a similar one, "Sarah, what would you suggest?"

Ve yine benzer bir soru, "Sarah, ne önerirsin?"

Perhaps Sarah's been quiet, not saying anything.

Belki de Sarah sessiz kaldı, hiçbir şey söylemedi.

Because your people skills are so good, you include her.

İnsan becerilerin çok iyi olduğu için onu da dahil ettin.

"Sarah, what would you suggest?"

"Sarah, ne önerirsin?"

Okay, speeding things up.

Tamam, işleri hızlandırıyorum.

Sometimes, in a group, you're talking, you're talking, you're talking, it's going nowhere.

Bazen bir grupta konuşursun, konuşursun, konuşursun, hiçbir yere varmaz.

Nothing's happening.

Hiçbir şey olmuyor.

Come on, we've only got four more minutes and we haven't finished talking about the

Hadi, sadece dört dakikamız daha var ve maçlar hakkında konuşmayı

matches yet.

henüz bitirmedik.

We've got ten more things on this list.

Bu listede on şey daha var.

How are we ever going to make a decision?

Nasıl bir karar alacağız?

So, you want to speed things up.

Demek işleri hızlandırmak istiyorsun.

You could say, "We don't have long left, are we all agreed on the matches?"

"Fazla zaman kalmadı, maçlarda anlaştık mı?" diyebilirsiniz.

The matches are the only thing we've spoken about.

Bahsettiğimiz tek şey maçlar .

You could say, "Guys, we really need to make a decision on this."

"Arkadaşlar, bu konuda gerçekten bir karar vermemiz gerekiyor" diyebilirsiniz.

Or, you can say, if things - if you've been taking about that tin opener for too long,

Ya da şöyle diyebilirsiniz, eğer işler - o konserve açacağıyla çok uzun süredir uğraşıyorsanız,

you have to move on and say, "Let's leave this for now.

devam etmeli ve " Şimdilik bunu bırakalım.

We'll come back to it later."

Daha sonra geri döneceğiz" diyebilirsiniz.

Sometimes, you have to move away from where you're stuck to speed things up.

Bazen, işleri hızlandırmak için sıkışıp kaldığınız yerden uzaklaşmanız gerekir.

And finally, confirmation.

Ve son olarak, onay.

When you want - when you get to the end part and you want to finalize what you've decided

İstediğiniz zaman - son kısma geldiğinizde ve grup içinde verdiğiniz kararı kesinleştirmek istediğinizde

in the group, you can say, "Does everyone else agree?

, " Herkes aynı fikirde mi?

We're going to choose the matches, the tin opener and the tin of meat?

Kibritleri, konserve açacağını ve konserve kutusunu seçeceğiz" diyebilirsiniz. et mi?

Does everyone agree?"

Herkes aynı fikirde mi?"

We could also say right at the end, "Is it all settled, then?

Ayrıca en sonunda, " Öyleyse her şey halloldu mu?

It's all settled?"

Her şey halloldu mu?"

Settled means decided in this - in the context of this sentence.

Yerleşik, bu cümle bağlamında - kararlaştırılan anlamına gelir .

Is it all settled, then?

O zaman her şey halledildi mi?

Yes.

Evet.

Or you could also say, "Just to confirm, we're going to choose the lighter, the tin opener,

Ya da "Sadece onaylamak için çakmağı, konserve açacağını

and the mobile phone?

ve cep telefonunu seçeceğiz?

Just to confirm."

Sadece onaylamak için" diyebilirsiniz.

So, that's when you finish your group job interview task.

İşte o zaman grup iş görüşmesi görevinizi bitirirsiniz.

You've been observed and if you are the winner, you'll find out a few days later after your

Gözlemlendiniz ve kazanan sizseniz, grup iş görüşmenizden birkaç gün sonra öğreneceksiniz

group job interview.

.

What I'd like to do now is suggest to you to watch my other video on going to job interviews

Şimdi yapmak istediğim, bir iş görüşmesi durumunda kullanabileceğiniz daha fazla cümle almak için iş görüşmelerine gitme hakkındaki diğer videomu izlemenizi önermek

to get more sentences that you can use in a job interview situation.

.

Thanks for watching, and I'll see you again soon.

İzlediğiniz için teşekkürler, yakında tekrar görüşürüz .

Bye!

Hoşçakal!