"I understand English lessons but NOT native English speakers..."

hi there I'm Drew Badger the world's

merhaba ben Drew Badger dünyanın

first and number one English Fluency

ilk ve bir numaralı İngilizce Akıcılık

Guide and in this video I'd like to

Rehberi ve bu videoda öğrencilerden

answer a question that I receive a very

çok çok sık aldığım bir soruyu yanıtlamak istiyorum

very commonly very frequently from

learners and hopefully I don't need a

ve umarım

really long lesson to explain this

çok uzun bir derse ihtiyacım olmaz bunu açıklamak için

because it's actually a very simple

aslında çok basit bir

thing but this is why can I understand

şey ama bu yüzden

you so people are asking me or they're

seni anlayabiliyorum yani insanlar bana soruyorlar ya da

talking to me about me or talking about

benimle konuşuyorlar ya da

language learning language teachers in

dil öğrenmekten bahsediyorlar genel olarak dil öğretmenleri neden

general they say why can I understand

this lesson why can I understand the way

bu dersi anlayabiliyorum neden diyorlar konuşma tarzını anlayabilir miyim

you speak but I can't understand native

ama

speakers in everyday conversations or

günlük konuşmalarda veya

music movies TV shows that kind of thing

müzik filmlerinde ana dilini konuşanları anlayamıyorum TV şovları bu tür şeyler bu yüzden

so let me make this really clear the way

I'm speaking right now is different from

şu anda konuşma şeklimin normal iletişim kurma şeklimden farklı olduğunu gerçekten açıklığa kavuşturmama izin ver

the way I communicate normally with

everyday native speakers and the reason

her gün ana dili İngilizce olan kişilerle ve

I'm communicating like this is because

bu şekilde iletişim kurmamın nedeni,

it's easier to understand and I'm also

anlaşılmasının daha kolay olması ve ben de bu

so I'm trying to speak clearly and might

yüzden net konuşmaya çalışıyorum ve

you can hear my diction this is the wham

diksiyonumu duyabilir misiniz, bu

enunciate in words and saying them

kelimelerle ifade etme ve onları

clearly instead of mumbling - mumble as

net bir şekilde söyleme mırıldanmak yerine - mırıldan, çünkü ne dediğimi

I'm like you can't really understand

gerçekten anlayamıyorsun, bu yüzden

what I'm saying so I'm expressing all of

tüm

my words clearly but I'm also using

kelimelerimi net bir şekilde ifade ediyorum ama aynı zamanda bir ders kitabında bulabileceğiniz

fairly kind of everyday language that

oldukça günlük bir dil kullanıyorum.

you might find in a textbook so you

notice I'm not using a lot of clever

Pek çok

idioms and slang and other expressions

zekice deyim, argo ve

like that because a lot of people don't

bunun gibi başka ifadeler kullanmadığımı fark etmişsinizdir çünkü pek çok insan

understand these and if you have all of

bunları anlamıyor ve

these things coming at the same time

bunların hepsine aynı anda sahipseniz,

that's what makes it really difficult

for most people to understand things

çoğu kişi için işleri gerçekten zorlaştıran da bu. insanların

like movies and native speakers in

filmler gibi şeyleri anlaması ve

everyday situations the metaphor I like

günlük durumlarda anadili İngilizce olan kişiler, kullanmayı sevdiğim metafor,

to use is trying to drink from a fire

bir yangın hortumundan içmeye çalışmaktır,

hose so if you go to a regular drinking

bu nedenle normal bir içme

fountain it's a thin stream of water and

çeşmesine giderseniz, bu ince bir su akışıdır ve

you can easily drink from that but if

bundan kolayca içebilirsiniz, ancak eğer

you try to open up a fire hose in front

Önünüze bir yangın hortumu açmaya çalışıyorsunuz,

of you the same hose that you would use

to put out a fire on a house if you open

bir evde yangını söndürmek için kullandığınız hortumun aynısı, eğer

up a fire hose and try to drink from

bir yangın hortumunu açıp o kuyudan içmeye çalışırsanız,

that well it's coming at you and there's

size doğru geliyor ve

way too much for you to understand it's

çok fazla su var. anlamanız için

too fast the vocabulary is too difficult

çok hızlı kelime dağarcığı çok zor

and the accents are just really

ve aksanlar gerçekten

difficult so you've got all these things

zor bu yüzden konuşma konuşmasının bir parçası olan tüm bu şeylere sahipsiniz

that are a part of conversational speech

and most people like maybe yourself are

ve belki de sizin gibi çoğu insan

learning languages not beginning in the

dilleri

same way that a native speaker would but

aynı şekilde başlamayan öğreniyor. anadili İngilizce olan biri ancak

on

completely different track of Education

tamamen farklı bir Eğitim yolunda olurdu

and this is really beginning with easy

ve bu gerçekten

things to understand maybe slow English

anlaşılması kolay şeylerle başlıyor, belki yavaş İngilizce

simple English and typically it's taught

basit İngilizce ve tipik olarak

by people that are not native English

anadili İngilizce olmayan kişiler tarafından öğretiliyor, bu

speakers so this happens all the time in

yüzden Japonya'ya giderseniz bu her zaman olur.

Japan if you go to a Japanese school you

bir Japon okulunda bir şeyler söyleyebilen

might have a foreigner there that's able

bir yabancı olabilir

to say things but typically it's a

ama tipik olarak zaten

Japanese teacher that really doesn't

have such great pronunciation anyway and

çok iyi bir telaffuza sahip olmayan bir Japon öğretmenidir ve bu

so they're trying to say things very

yüzden her şeyi çok

slowly and clearly but still they're

yavaş ve net bir şekilde söylemeye çalışıyorlar ama yine de

giving that bad pronunciation to the

bunu veriyorlar. öğrenciler için kötü telaffuz,

students so this is and here's a great

bu yüzden bu ve işte

expression for this this is called the

bunun için harika bir ifade, buna

blind leading the blind I know it's kind

körün köre yol göstermesi denir, biliyorum

of a harsh thing to say but it just

söylemesi biraz zor ama bu sadece

means people that can't see where

nereye gittiklerini göremeyen insanlar anlamına gelir nereye gittiklerini

they're going are also trying to direct

other people that also don't really know

tam olarak bilmeyen insanları yönlendirmeye çalışmak

where they're going

so people with bad pronunciation trying

yani telaffuzu kötü olan insanlar

to teach other people how to pronounce

diğer insanlara bir şeyleri nasıl telaffuz edeceklerini öğretmeye çalışmak zaten

things it's kind of a weird thing anyway

biraz garip bir şey

so you've got these two tracks if you

bu yüzden eğer düşünürseniz bu iki parçaya sahipsiniz

think about the way I'm helping my

daughter Aria learn she's getting access

Kızım Aria'nın

to actual conversational speech but

gerçek konuşma konuşmasına erişebildiğini öğrenmesine yardım etme şeklim ama

we're also teaching her very you know

aynı zamanda ona

specific things about the language and

dil hakkında çok bildiğiniz belirli şeyler öğretiyoruz ve

she's getting to see slowly but surely

yavaş yavaş ama emin adımlarla

over time we're making our speech faster

zaman içinde konuşmamızı daha hızlı yaptığımızı görmeye başlıyor

and faster for her so maybe a year ago

ve onun için daha hızlı, bu yüzden belki bir yıl önce

she's about two years old now but about

şimdi yaklaşık iki yaşında ama yaklaşık

a year ago you know she's understanding

bir yıl önce onun bir şeyleri anladığını biliyorsunuz

things and maybe she can like point at

ve balık gibi bildiğiniz nerede dersek belki bir şeye işaret etmeyi sevebilir

something or understand what we're

veya neden bahsettiğimizi anlayabilir.

talking about if we say where is the you

know like fish on the book and she can

Kitapta ve o kitabı

point to it but now we can say where's

işaret edebilir ama şimdi balığın nerede olduğunu söyleyebiliriz

the fish and she understands what we're

ve ne dediğimizi anlar

saying because we've developed in her

çünkü onda

that ability to understand that over

bunu anlama yeteneğini geliştirdik,

time so basically you have like a baby

yani temelde kızım gibi bir bebeğiniz var

like my daughter and you have a

ve

non-native speaker they're both starting

anadili olmayan bir konuşmacınız var, ikisi de

at the same place neither one of them

aynı yerden başlıyor, hiçbiri

knowing any English but they're learning

İngilizce bilmiyor ama bunun

in two different tracks like that so

gibi iki farklı yolda öğreniyorlar, bu yüzden

this track is the traditional way of

bu yol geleneksel

learning and this track is the native

öğrenme yolu ve bu yol yerel

way of learning the language and it's

yol dili öğrenmek ve bu

really two different things now the

gerçekten iki farklı şey şimdi

major problem here besides learning in

burada farklı şekillerde öğrenmenin yanı sıra buradaki en büyük sorun,

different ways is that you actually have

aslında

well it's just you're learning maybe the

iyi öğrenmiş olmanızdır, sadece öğreniyorsunuz belki de

best way to explain it is the way that

bunu açıklamanın en iyi yolu

you speak or the way that you learn to

konuşma şekliniz veya

speak especially if you want to

konuşmayı öğrenmek, özellikle

communicate with people is

insanlarla iletişim kurmak istiyorsanız,

different than the way you learn to read

okumayı

and write and it's the same thing

ve yazmayı öğrenme şeklinizden farklıdır ve

with the way you're listening so again

dinleme şeklinizle aynıdır, bu yüzden yine

if you're listening to people and you're

insanları dinliyorsanız ve

only listening to that slow easy

sadece dinliyorsanız Bir derste bulacağın o yavaş ve kolay

textbook English that you would find in

İngilizce ders kitabı

a lesson or even the things that you're

ya da

seeing in a video like this I can help

bunun gibi bir videoda gördüğün şeyler bile

you learn lots of vocabulary but really

birçok kelime öğrenmene yardımcı olabilirim ama

it's hard for people to to go from this

insanların bundan bir sohbete geçmesi gerçekten zor.

to a conversation when people are

speaking in a different way so as an

farklı bir şekilde konuşuyorlar, bu yüzden

example here's how I would speak maybe

örnek olarak işte böyle konuşurum belki

normally when I'm talking with someone I

normal bir şekilde San Francisco'daki

was just out visiting my younger sister

küçük kız kardeşimi ziyarete gittiğim biriyle konuşurken

in San Francisco and they're kind of

ve bunlar

different levels or different speeds

farklı seviyeler veya hızlandırabileceğiniz farklı hızlardır.

that you can speed grap when you're a

Grap,

native speaker and people can still

ana dilini konuşan biriyseniz ve insanlar

understand you because they understand

sizi hala anlayabilirler çünkü

the pieces of the words and the context

kelimelerin parçalarını ve

of the situation so as an example I

durumun bağlamını anlarlar, bu nedenle örnek olarak,

might say I'm going to go to the store

so my sister has a little store that's

kız kardeşimin biraz bilgi sahibi olması için mağazaya gideceğimi söyleyebilirim.

maybe two blocks from her house and I

Evinden belki iki blok ötedeki mağaza ve

say hey I'm going to go to the store now

hey, şimdi dükkana gideceğim diyorum ve

I could say that and she would maybe

bunu söyleyebilirim ve belki

look at me funny like why are you

bana neden böyle

speaking like that why are you sounding

konuşuyorsun neden

kind of slow and like a robot and in

biraz yavaş konuşuyorsun gibi komik bir şekilde bakabilir. bir robot ve

that case again I'm trying to make it

bu durumda, ne dediğimi anlamanız için yine açıklığa kavuşturmaya çalışıyorum

clear so you understand what I'm saying

but my sister doesn't need that because

ama kız kardeşimin buna ihtiyacı yok çünkü

she's already developed the ability to

zaten normal şekilde

develop the habit of understanding how I

nasıl konuştuğumu anlama alışkanlığını geliştirme yeteneğini geliştirdi

speak normally and it's the same thing

ve bu

for all native speakers now if I again

şimdi tüm ana dili İngilizce olanlar için aynı şey, eğer tekrar

if I say I'm going to go to the store I

mağazaya gideceğimi söylersem,

could say it a little bit faster and you

bunu biraz daha hızlı söyleyebilirim ve

probably know the expression I'm gonna

muhtemelen mağazaya gideceğim, gideceğim ifadesini biliyorsunuzdur.

go to the store I'm going to go to the

store but listen carefully as I get even

ama dikkatli dinle daha da

faster with it even shorter and smaller

hızlandıkça dilimle daha da kısalıyor

with my language I'm gonna go to the

store I'm gonna go to the store I'm

mağazaya gideceğim mağazaya

gonna go I'm gonna go I'm gonna go I'm

gideceğim gideceğim gideceğim gideceğim git gerçekten ne dediğimi

not like you can't even understand what

anlayamazsın bile değilim

I'm saying really unless you really know

gerçekten bilmiyorsan

unless you practice unless you've been

pratik yapmazsan

prepared for that kind of listening I'm

bu tür bir dinlemeye hazır değilsen

gonna go to the store I'm gonna go to

mağazaya gideceğim gideceğim

the store like I'm i'ma go to the store

mağaza benim mağazaya gideceğim gibi

this is like really I mean it's bad

bu gerçekten demek istiyorum ki kötü

English I mean it's something you

İngilizce yani

wouldn't write if you're writing a test

bir test

or an essay or something but casually

veya makale veya başka bir şey yazıyorsanız yazmayacağınız bir şey ama gelişigüzel

this is how we speak yeah I'm going to

böyle konuşuyoruz evet

go to the store I'm going to go to the

markete gideceğim markete gideceğim

store I'm going to go to the store I'm

markete gideceğim

going to go to the store even like I bet

markete gideceğim bahse girerim ki alt yazılar

the like the subtitles the captioning

gibi altyazı

will be really messed up for this so

gerçekten olacak bunun için berbat o yüzden

don't try to read it it won't help you

okumaya kalkmayın işinize yaramaz ben

I'll put it up on the

screen anyway for you but i'ma go to the

sizin için nasıl olsa ekrana koyarım ama

store i'ma go to the store I'm gonna go

markete gideceğim markete gideceğim markete gideceğim

to the store it's like I'm gonna go I'm

mağazaya gideceğim gibi

gonna go to the store so even trying to

mağazaya gideceğim bu yüzden yavaş söylemeye çalışsam bile

say it slowly it makes it a little bit

easier to hear but it's very different

duymayı biraz kolaylaştırıyor ama bu

from I'm going to go to the store so

mağazaya gideceğimden çok farklı yani

when you're listening to things like

ne zaman bunun gibi şeyler dinliyorsun,

this you have to practice listening to

more conversational speech but really

daha fazla konuşma konuşması dinleme pratiği yapmalısın ama gerçekten

the only thing you can do is transition

yapabileceğin tek şey,

slowly and over time from this way of

yavaş yavaş ve zamanla bu anlama biçiminden,

understanding from the way of listening

to someone like this an English lesson

böyle birini dinleme şeklinden İngilizce dersini

to listening to something that's an

dinlemeye geçmek. gerçek bir konuşma olan bir şeye,

actual conversation so being able to

yani

understand all of these things and this

tüm bunları anlayabilmek için ve

is exactly why in master English

tam da bu nedenle, ana İngilizce konuşmasında,

conversation we have a series of steps

called the fluency bridge that takes you

sizi

from this level from this level of

bu seviyeden bu

understanding to okay first we're going

anlayış seviyesinden önce tamama götüren akıcılık köprüsü adı verilen bir dizi adımımız var.

to learn some of the expressions we're

bazı ifadeleri öğreneceğiz

going to learn how you pronounce them

onları nasıl telaffuz ettiğinizi öğreneceğiz

we're going to learn why people use them

insanların bunları neden kullandığını öğreneceğiz

and then finally you learn okay like

ve sonunda tamam öğrenirsiniz

this is how they happen in real

gerçek

conversations so in master English

konuşmalarda böyle oluyor yani ana İngilizce

conversation that's where I speak

konuşmasında bu Ben

normally I speak a little bit faster and

normal konuşuyorum biraz daha hızlı konuşuyorum ve

I'm using much more you know interesting

çok daha fazla bildiğiniz ilginç

expressions and things like that but I

ifadeler ve bunun gibi şeyler kullanıyorum ama

take people from this kind of textbook

insanları bu tür ders kitabı

level this english lesson level up to

seviyesinden bu ingilizce dersi seviyesinden

that level but again the tricky thing is

o seviyeye kadar alıyorum ama yine zor olan şey

you can't just jump up to that level you

siz 'sadece o seviyeye zıpla,

have to go up in easy steps that's

kolay adımlarla yukarı çıkmalısın,

really the only way I can think of it to

gerçekten

retrain your mind so that you can

actually speak fluently and confidently

akıcı ve kendinden emin bir şekilde konuşabilmen

and understand what people are saying so

ve insanların

for you now whether you join the program

senin için ne dediğini anlayabilmen için zihnini yeniden eğitmenin gerçekten tek yolu bu. programa katılsanız

or not whether you're actually learning

da katılmasanız da benimle gerçekten öğreniyor olun

with me and something like mastering

ve

this conversation or the fluency course

bu konuşmada veya akıcılık kursunda uzmanlaşmak gibi bir şey

really what you should be doing is

gerçekten yapmanız gereken şey,

taking small pieces of language that you

anlayabileceğiniz küçük dil parçaları almak,

can understand

so going from maybe an English lesson to

böylece belki bir İngilizce dersinden

a more native environment like even

daha fazlasına geçmektir. çocukların bile şovları gibi yerel ortam ve

children shows and watching those kinds

bu tür

of things and then listening to that

şeyleri izlemek ve sonra önce onu dinlemek,

first so you have to go back to what

böylece anlayışınızı geliştirmek için

native speakers are actually listening

anadili İngilizce olanların gerçekten dinledikleri şeye geri dönmelisiniz,

to to develop your understanding this

bu akıcılık köprüsünü kullanmak gibi

takes a lot longer than doing something

bir şey yapmaktan çok daha uzun sürer

like using the fluency bridge but if

ama Eğer

you're just learning by yourself and

sadece kendi başınıza öğreniyorsanız ve

it's something you want to do for free

bu ücretsiz olarak yapmak istediğiniz bir şeyse,

then it's easily something you could do

o zaman kolayca geliştirmek için yapabileceğiniz bir şeydir, bu yüzden

to improve so think about that again if

bunu tekrar düşünün,

you want to improve if you want to go

eğer gelişmek istiyorsanız,

from this level over here to this level

bu seviyeden bu seviyeye

really to get higher you have to cross

gerçekten geçmek istiyorsanız daha yükseğe çıkmak için

what I

all the fluency gap and really the only

tüm akıcılık boşluğunu geçmelisiniz ve gerçekten bunu

way to do that at a quick fast way or in

hızlı hızlı bir şekilde veya hızlı bir şekilde yapmanın tek yolu

a quick fast way is to use something

like the fluency bridge or you're

akıcılık köprüsü gibi bir şey kullanmaktır veya

learning all these different pieces and

tüm bu farklı parçaları öğreniyorsunuz ve

then preparing to see them and hear them

sonra onları görmeye ve

when they're used in a real conversation

gerçek bir sohbette kullanıldıklarında onları duymaya hazırlanın,

if you can't do that then again go back

eğer bunu yapamazsanız, o zaman tekrar

to something like watching children

çocuk şovları izlemek gibi bir şeye geri dönün,

shows reading books that are going to

give you more something that a younger

size daha küçük bir

child or even a teenager might use and

çocuktan veya hatta daha fazlasını verecek kitaplar okumak gibi. bir genç bunu kullanabilir ve

then work up from that so you have to go

sonra buna göre çalışabilir, bu yüzden

back to where native speakers are and

anadili İngilizce olanların olduğu yere geri dönmelisiniz ve

try to improve the same way native

anadili İngilizce olanların iyi geliştiği şekilde gelişmeye çalışmalısınız

speakers are improving well that's it

for this lesson

I hope I've made it clear really it's

bu ders bu kadar

Umarım gerçekten iki farklı olduğunu açıklığa kavuşturmuşumdur dili

two different ways of learning the

öğrenmenin yolları

language and the more you can learn like

ve ana dilini konuşanlar gibi ne kadar çok şey öğrenirsen, o

native speakers the more you become able

kadar çok

to speak and understand what they're

konuşabilir ve ne

saying so really it's the the best thing

dediklerini anlayabilirsin, bu yüzden gerçekten

you can do to improve and hope you

geliştirmek için yapabileceğin en iyi şey bu ve umarım

understand that I'm sure we'll get more

anlarsın ki biz eminim

questions after this about how people

Bundan sonra insanların

are understanding like natives but

yerliler gibi nasıl anladıklarına dair daha fazla soru gelecek ama

really this is the most important one so

gerçekten en önemlisi bu yani

the reason that you can understand this

bunu anlayabilmenizin

but not understand things like a TV show

ama bir TV şovu

or a movie or whatever is because of how

, film ya da her neyse onu anlamanızın nedeni

you learn you trained yourself to

sizi nasıl öğrendiğinizden kaynaklanıyor. Kendinizi

understand slow basic things like this

bunun gibi yavaş temel şeyleri anlamak için eğitin

and now it's really difficult if you try

ve şimdi

to make that jump to movies TV shows and

filmlere, TV şovlarına ve sohbetlere bu sıçramayı yapmaya çalışırsanız gerçekten zor,

conversations so you have to go back to

bu yüzden

something more basic and work up it

daha temel bir şeye geri dönmeniz ve üzerinde çalışmanız

takes a little bit longer but that's a

biraz daha uzun sürüyor ama bu bir

way to do it or you can use something

yol bunu yapmak için ya da

like the fluency bridge like we use in

master English conversation and the

ana İngilizce sohbetinde ve

fluency course well I hope you have

akıcılık kursunda kullandığımız gibi akıcılık köprüsü gibi bir şey kullanabilirsiniz.

enjoyed this video and then it gives you

some food for thought so something to

think about and then it explains why and

ve

kind of why you struggle to understand

neden anlamakta güçlük çektiğinizi

but also what you can do about it so I

ama aynı zamanda bu konuda neler yapabileceğinizi de umuyorum,

hope you have enjoyed the video do click

umarım videoyu beğenmişsinizdir,

that like button if you have and I look

beğendiyseniz beğen düğmesine tıklayın ve bir

forward to seeing you in the next video

sonraki videoda

become the subscriber and also really if

abone olmanızı dört gözle bekliyorum ve ayrıca gerçekten genel olarak dinlemenizi

you'd like to just learn more about how

nasıl geliştireceğiniz hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız,

to improve your listening in general

click on the button right here or

tam buradaki düğmeye veya

actually the link in this video and it

aslında bu videodaki bağlantıya tıklayın ve

will take you to our English fluency

sizi İngilizce akıcılık

quiz and you can tell us that listening

testimize götürecek ve bize dinlemenin

is the thing you struggle most with and

sizin için önemli olduğunu söyleyebilirsiniz. en çok uğraştığınız şey

will tell you exactly how to improve

size bunu nasıl geliştireceğinizi tam olarak

that all for free so click on the link

ücretsiz olarak anlatacağım, bu nedenle

in this video and I look forward to

bu videodaki bağlantıya tıklayın ve

seeing you in the quiz bye bye

sizi sınavda görmeyi dört gözle bekliyorum bye bye