The Power Learning Podcast Reborn - 1 - Thor Heyerdahl & The Kon-Tiki Expedition

all right looks like we're going to give  this a try here hopefully it won't be too  

pekala, görünüşe göre bunu  burada deneyeceğiz, umarım

too bright out this window and  we'll see who can get all right

bu pencereden dışarısı çok   çok parlak olmaz ve kimin iyileşebileceğini göreceğiz.

well I wanted to do something different and I know  a lot of people enjoy the podcast that I used to  

Farklı bir şey yapmak istedim ve birçok  insan tanıyorum eskiden yaptığım podcast'in tadını çıkarın

make maybe it was I don't know almost 10 years  ago I think that I started making those uh and I  

belki de öyleydi bilmiyorum neredeyse 10 yıl önce sanırım bunları yapmaya başladım ve

like to get you know into different things and try  different things with the channel but I know many  

sizi farklı şeylerle tanıştırmayı ve kanalla farklı şeyler denemeyi seviyorum ama birçok

people do continue to enjoy those podcasts and  so I wanted to just try something different come  

kişi tanıyorum bu podcast'lerin keyfini çıkarmaya devam edin ve bu yüzden farklı bir şey denemek istedim

back to the podcast after it's been a long time  and I also wanted to make something I know a lot  

uzun bir aradan sonra podcast'e geri dönün ve ayrıca bir şey yapmak istedim birçok

of people just enjoy having something to listen to  while they're working and I thought this would be  

insan sadece dinlenirken bir şeyler dinlemekten keyif alır çalışıyordum ve bunun

a great opportunity to give something where like  in that previous podcast I was only just giving  

bir şey vermek için harika bir fırsat olacağını düşündüm, önceki podcast'te olduğu gibi sadece

audio but this one I thought you could watch me  if you actually want to watch me or you can not  

ses veriyordum ama bu sefer beni gerçekten izlemek istiyorsan izleyebileceğini düşündüm ya da

watch me and just listen to what's happening so  uh if you're joining me live I do not have the  

izleyemezsin ve sadece dinle ne olup bittiğine göre, eğer bana canlı olarak katılıyorsanız,

chat activated because I don't want to have people  worrying about typing anything in this is just for  

sohbeti etkinleştirmiyorum çünkü insanların herhangi bir şey yazma konusunda endişelenmesini istemiyorum, bu sadece arkanıza

you to sit back and relax and listen but you can  comment after the video when the video is released  

yaslanıp rahatlayıp dinlemeniz içindir, ancak sonrasında yorum yapabilirsiniz. Video

on YouTube so hopefully I've got this going right  I might have to move this around a little bit make  

YouTube'da yayınlandığında   bu yüzden umarım bu işi doğru şekilde halledebilirim  Bunu biraz daha ilginç hale getirmek için   bunu biraz hareket ettirmem gerekebilir,

this a little bit more interesting but in today's  episode so this is the power learning podcast  

ancak bugünün bölümünde bu, güç öğrenme podcast

reborn and I am Drew Batcher the founder of  English anyone.com and today I want to talk about  

yeniden doğuyor ve ben Drew Batcher, İngilizce anyones.com'un kurucusu ve bugün bu kitap hakkında konuşmak istiyorum

not necessarily this book uh but this is the  story of the kantiki and Thor hair doll and  

uh ama bu kantiki ve Thor saç bebeğinin hikayesi ve

I think it's an important Story and there's some  controversy about whether or not uh like the  

bence bu önemli bir Hikaye ve beğenip beğenmeme konusunda bazı tartışmalar var

implications of this or are accurate but anyway I  want to talk about the story why it's important to  

bunun   çıkarımları veya doğru ama yine de bunun benim için neden önemli   olduğu

me and why you should care about this as well so  the idea of the Khan Tiki this was a a mission by  

ve sizin de bunu neden önemsemeniz gerektiği hakkında konuşmak istiyorum, yani Khan Tiki'nin fikri, bu

Thor hair doll you can see his name right there  and he wanted to test the idea that instead of  

Thor saç bebeğinin bir göreviydi, onun adını görebilirsiniz tam orada ve

people coming down to the Polynesian Islands like  like Easter Island and the other Islands south of  

Paskalya Adası ve Asya'nın güneyindeki diğer adalar gibi Polinezya Adalarına gelen insanların yerine,

Asia that people were actually coming from South  America or maybe there was a combination at least  

insanların aslında Güney Amerika'dan geldiği veya belki de en azından

some people that had come from South America and  were settling there by traveling across the ocean  

bazı insanların bir kombinasyonu olduğu fikrini test etmek istedi. Güney Amerika'dan gelip okyanusu aşarak oraya yerleşiyorlardı

so going from South America to Polynesia rather  than going from like coming down from Asia into  

bu yüzden Asya'dan

like going down where Australia is and all of the  islands over there so he had this this idea and a  

Avustralya'nın olduğu yere ve oradaki tüm adalara gitmek yerine Güney Amerika'dan Polinezya'ya gitmek için bu fikre sahipti ve pek

lot of people thought it was very crazy and so the  theme of this video this podcast episode is really  

çok kişi bunun çok çılgınca olduğunu düşündü ve bu nedenle bu videonun bu podcast bölümünün teması gerçekten

talking about truth and when you have something  when you notice something that maybe other people  

gerçeklerden bahsetmek ve bir şeye sahip olduğunuzda başkalarının

don't notice or that other people don't believe  but you are maybe noticing clues or you're finding  

fark etmediği veya diğer insanların inanmadığı bir şey fark ettiğinizde belki ipuçlarını fark ediyorsunuz veya

clues about something uh that's your opportunity  you're kind of getting like knocked or tapped a  

bir şey hakkında  ipuçları buluyorsunuz, uh, bu sizin fırsatınız neden gidip bir şeyi araştırmıyorsunuz veya

little bit on the shoulders saying hey why don't  you go investigate something or even if something  

bir şey

seems like it's not true for most people if  you're really getting the sense that something  

öyle gibi görünse bile, omuzlarınıza hafifçe vurulmuş veya hafifçe vurulmuş gibi oluyorsunuz. çoğu insan için doğru değildir, eğer bir şeyin

is actually true or you know even if maybe it  seems odd or weird or contrary to what most  

gerçekten doğru olduğu hissine kapılıyorsanız veya garip veya tuhaf veya çoğu

people believe you should still be following that  thing and so that's the kind of interesting story  

insanın inandığına aykırı görünse bile, yine de o şeyi takip ediyor olmanız gerekir ve bu nedenle bu biraz ilginçtir

about the the idea of the contiki so what this  guy did is he wanted to find out if people using  

contiki fikriyle ilgili hikaye   yani bu adamın yaptığı şey, insanların

like very basic rafts so that kind of Technology  could actually get from South America all the way  

çok basit sallar gibi  kullanıp bu tür bir Teknoloji gerçekten Güney Amerika'dan

over to the Polynesian Islands so obviously we can  do that now we can fly airplanes or take powered  

Polinezya Adaları'na kadar gelip gelemeyeceğini öğrenmek istedi, bu yüzden açıkça yapabiliriz  artık uçakları uçurabiliyoruz veya motorlu

boats or whatever but this was just like a wooden  raft can you get people in a wooden raft and could  

tekneleri alabiliyoruz ya da her neyse ama bu tıpkı tahta bir sal gibiydi.

people actually get all the way across and so he  has this idea and he starts thinking well it seems  

like a logical thing there's a current so an ocean  current this means like the the the water or is  

mantıklı bir şey gibi bir akıntı var yani bir okyanus akıntısı bu su gibi anlamına geliyor veya

moving usually because the like the ocean kind of  Cycles around in different ways and so this is the  

genellikle hareket ediyor çünkü okyanus gibi farklı şekillerde dönüyor ve bu yüzden bu

Humboldt current that floats up or kind of goes  up along the coast of South America and then goes  

Humboldt akıntısı yukarı doğru yüzüyor veya bir şekilde yukarı çıkıyor Güney Amerika sahili ve ardından

out across West moving out to Polynesia so his  his idea was that people could just sit on that  

Batı boyunca Polinezya'ya taşınıyor, bu yüzden onun fikri, insanların sadece buna oturup

and ride that all the way and that they wouldn't  need anything special like special kind of powered  

tüm yolu sürebilmeleri ve özel motorlu tekneler gibi özel bir şeye ihtiyaç duymamalarıydı.

boats or anything uh fantastic to get from one  place to the other it's physically possible to  

uh, bir yerden diğerine gitmek harika,

do that and so whether there was actual kind of  populations moving down from south from from Asia  

bunu yapmak fiziksel olarak mümkün ve yani güneyden Asya'dan

into the Polynesian Islands or moving West his  main idea was just to prove that it's possible  

Polinezya Adaları'na doğru hareket eden veya Batı'ya hareket eden gerçek bir popülasyon türü olup olmadığı onun ana fikri sadece bunun mümkün olduğunu kanıtlamaktı.

to do that and so the story you can actually watch  a documentary about this but he had this idea and  

bunu yapın ve böylece hikaye aslında bununla ilgili bir belgesel izleyebilirsiniz ama bir fikri vardı ve

he was just so focused on it that that it had  to be true it had to be possible and so that's  

buna o kadar odaklanmıştı ki bunun doğru olması gerekiyordu, mümkün olması gerekiyordu ve bu

why he wanted to go and and actually build a raft  himself and get a small crew of people to join him  

yüzden   gitmek istedi ve ve aslında kendisi bir sal inşa et ve küçük bir mürettebatı ona katılmaya ikna et

and see if he could do this so the only technology  that they put on the boat was a like I think they  

ve bunu yapıp yapamayacağını görmek için tekneye koydukları tek teknoloji "Sanırım

had a radio and a few other things but it was it  was basically all just like a very simple raft  

radyoları vardı ve birkaç başka şey daha vardı ama öyleydi" temelde hepsi çok basit bir sal gibi   Ne yaptıkları

I'll tell more about kind of what they did in the  story of how they did it uh but I just thought it  

hakkında daha fazlasını nasıl yaptıklarına dair hikayede anlatacağım uh ama bunun

was a really fantastic uh idea or an instance  or an example or a story of when somebody has  

gerçekten harika bir fikir olduğunu düşündüm veya bir örnek veya bir örnek veya ne zaman yapıldığına dair bir hikaye birinin

something that they notice it's like a truth that  they notice that nobody else sees and I think it's  

fark ettiği bir şey var, bu bir gerçek gibi, başka kimsenin görmediğini fark ettikleri bir gerçek gibi ve bence bu

important for me because like what I do personally  uh trying to help people understand English like  

benim için önemli çünkü kişisel olarak insanların İngilizceyi anadili gibi anlamalarına yardımcı olmaya çalışıyorum,

a native speaker it's something a lot of people  just believe is not possible or that they think  

bu birçok insanın inandığı bir şey mümkün değil ya da

they have to live in an English-speaking country  or something like that so there's a lot of people  

İngilizce konuşulan bir ülkede yaşamak zorunda olduklarını düşünüyorlar ya da bunun gibi bir şey yani çok fazla insan var   bildiğim ve kendim deneyimlediğim

it's the same kind of thing where there's a truth  that I know and I've experienced it for myself and  

bir gerçeğin olduğu yerde bu aynı tür bir şey ve

I've helped lots of other people become fluent but  still there's so many people around the world that  

ben' başka birçok insanın akıcı konuşmasına yardımcı oldum ama yine de dünyada

just believe it's not possible to do that and  so when I read stories like this it reminds me  

bunu yapmanın mümkün olmadığına inanan pek çok insan var ve bu yüzden bunun gibi hikayeleri okuduğumda bana   bir

when you when you have an idea about something  you should notice some kind of signs or clues  

şey hakkında bir fikriniz olduğunda bazılarını fark etmeniz gerektiğini hatırlatıyor bunun mümkün olduğuna dair bazı işaretler veya ipuçları   ve

that it's possible and throughout his journey  from having the idea and trying to get money so  

yolculuğu boyunca  bu şeyin parasını ödeyebilmek için bir fikre sahip olup para kazanmaya çalışmaktan ve

he could pay for this thing and then getting into  South South America and then actually making the  

ardından Güney Güney Amerika'ya gitmekten ve ardından

voyage in the boat across and it wasn't even a  boat it's just a rat like a basic a basic raft  

tekneyle karşıya geçme yolculuğunu fiilen yapmaktan ve olmadı bir tekne bile basit bir sal gibi faredir

and so when he was thinking about doing that uh  he kept on getting these little Clues and then  

ve bu yüzden bunu yapmayı düşünürken uh bu küçük İpuçlarını almaya devam etti ve sonra

he finally made it in the end and the whole crew  arrived safely so first he was thinking about how  

sonunda başardı ve tüm ekip güvenli bir şekilde geldi, bu yüzden önce o düşündü

am I going to get money for this because a lot  of people think this is a this is a crazy idea  

Bunun için nasıl para bulacağım hakkında, çünkü birçok insan bunun çılgın bir fikir olduğunu düşünüyor

and scientifically people were saying no it's not  possible really that people were coming from uh  

ve bilimsel olarak insanlar hayır, insanların

from South America at that time with the  technology that they had so everyone just  

o zamanlar Güney Amerika'dan gelmelerinin mümkün olmadığını söylüyorlardı. o yüzden herkes

assumed that the populations were coming  down from Asia and this video is not about  

nüfusun Asya'dan geldiğini varsaymıştı ve bu video

like proving that one way or the other like is it  correct or is it not correct the point is more if  

şu veya bu şekilde bunu kanıtlamakla ilgili değil doğru mu yanlış mı gibi   bir

you have an idea and you can see something and  it is possible again there is some controversy  

fikriniz varsa ve görebilirsiniz bir şey ve yine bazı tartışmalar olabilir

so controversy meaning uh like people disagree  or some people think yes some people think no  

yani tartışma, uh gibi insanlar aynı fikirde değil veya bazı insanlar evet düşünüyor, bazı insanlar hayır düşünüyor   bu

it's controversial so there's some controversy  over where people came from but later I think  

tartışmalı, bu nedenle insanların nereden geldiği konusunda bazı tartışmalar  var, ancak daha sonra sanırım

recently in the past couple of years there has  been like doing DNA studies and finding there  

son birkaç yılda DNA çalışmaları yapmak ve

is a connection between people from South America  and people in Polynesia so who knows what exactly  

Güney Amerika'daki insanlar ile Polinezya'daki insanlar arasında bir bağlantı olduğunu bulmak gibiydi, yani kim bilir karışım tam olarak nedir,

the the mix is if some people are coming across  or some or most people whatever again the point  

eğer bazı insanlar karşılaşıyorsa veya bazı veya çoğu kişi tekrar her neyse,

of the story is that you have an idea you notice  something and you think like yeah that's probably  

hikayenin amacı   bir fikriniz var  bir şey fark ediyorsunuz ve evet bu muhtemelen

true I bet that's me maybe what happened or I  bet that's possible and so really he just wanted  

doğru diye düşünüyorsunuz, bahse girerim başına gelen o benim veya bahse girerim bu mümkün ve bu yüzden gerçekten

to prove that you could do it without taking  any kind of uh you know additional equipment  

herhangi bir ek ekipman almadan yapabileceğinizi kanıtlamak istedi

or having a motor on the boat or anything  like that so how can we take something simple  

veya teknede motor veya buna benzer bir şeye sahip olmak, yani basit bir şeyi nasıl ele alabiliriz   ve

and again at each step he's got these clues that  he's noticing and so one of the first things he  

yine her adımda fark ettiği bu ipuçlarına sahiptir ve bu nedenle yaptığı ilk şeylerden biri,

does is when he's looking for funding and looking  for people who are interested in trying it out and  

fon ararken ve denemekle ve

talking with other members of a potential crew  he's meeting people I think he was in New York  

potansiyel bir ekibin diğer üyeleriyle konuşmakla ilgileniyor insanlarla tanışıyor sanırım o sırada New York

City at the time this was I think 1947 and he's  talking with people so this is a Norwegian guy and  

City'deydi, sanırım 1947'ydi ve insanlarla konuşuyor, yani bu Norveçli bir adam ve

he knows about you know a little bit about fishing  and other things I think he'd also done previous  

sizi biliyor biraz balık tutma hakkında ve diğer şeyler hakkında sanırım daha önceki

kind of voyages or other things as well but he  was he just really wanted to explore and see if  

türde yolculuklar veya başka şeyler de yapmıştı ama o gerçekten keşfetmek ve

it was possible to do he just had that idea and  so he was looking for other people and it was  

yapmanın mümkün olup olmadığını görmek istiyordu bu fikre sahipti ve bu yüzden diğer insanları arıyordu ve

actually interesting to see other people were just  like yeah that sounds like a cool idea let's do it  

diğer insanların tıpkı  evet bu harika bir fikir gibi görünüyor, hadi yapalım

so the people who were interested in getting on  the boat I mean he wanted a crew and he just said  

yani tekneye  binmek isteyen insanlar demek istiyorum ki bir mürettebat istedi ve sadece

okay we have maybe six people that we can get on  this boat myself included and then we can take a  

tamam anladık dedi belki altı kişiyi bu tekneye bindirebiliriz, buna ben de dahilim ve sonra bir

voyage and go out and and see what happens and  we'll and you know we might die who knows but  

yolculuğa çıkıp dışarı çıkıp ne olduğunu görebiliriz ve biz ve siz bilirsiniz ölebiliriz kim bilir ama   en

at least we'll have an interesting story if we  make it and so he was looking for funding as well  

azından eğer öyleyse ilginç bir hikayemiz olur biz yapıyoruz ve o da fon arıyordu

and one of the funding sources he found was the  United States military and the military was also  

ve bulduğu fon kaynaklarından biri ABD ordusuydu ve ordu da sahip oldukları

interested in testing different equipment that  they had so can we take something and really test  

farklı ekipmanları test etmekle ilgileniyordu bu yüzden bir şey alıp gerçekten test edebilir miyiz

it in you know like trying some food rations uh or  some special flotation things so flotation meaning  

bilirsiniz bazı yiyecek tayınlarını denemek veya bazı özel yüzdürme şeylerini yani yüzdürme yani

you can keep yourself floating in the water and  so they they were you know excited to give him  

kendinizi suda yüzer durumda tutabilirsiniz ve  bu nedenle, ona

things it took a little bit you know to get people  convinced about the idea but a key was just so  

insanları bu fikre ikna etmek için biraz bildiğiniz şeyleri vermekten heyecan duyduklarını bilirsiniz, ancak bir key

focused on that idea and so focused on uh really  convincing people that this was something that  

bu fikre o kadar odaklanmıştı ve insanları bunun

should be done it was something that could be done  and that they wanted to try it so as they got more  

yapılması gereken bir şey olduğuna ve yapılabilecek bir şey olduğuna gerçekten ikna etmeye o kadar odaklanmıştı ve daha fazla

people involved they said okay this is going to be  you know it's like it's like actually starting to  

insanı dahil ettikçe denemek istediklerine tamam dediler tamam dediler olacak biliyorsunuz bu sanki yeniden olmaya başlıyormuş gibi

happen again he's getting these Clues he's got  this idea and it's almost like the universe is  

bu ipuçlarını alıyor bu fikre sahip ve neredeyse evren bunu

just making it possible have you ever experienced  that so like you want to do something and maybe  

mümkün kılıyor bunu hiç deneyimlediniz mi siz bir şey yapmak istiyorsunuz ve belki

you don't know exactly how you're going to do it  but you just feel it's something you should do and  

istemiyorsunuz? tam olarak nasıl yapacağını bilmiyorum ama sadece yapman gereken bir şey olduğunu hissediyorsun ve

I think maybe I've told this I'll tell I'll kind  of tell a quick story from my own life about this  

sanırım bunu ben anlattım anlatacağım bu konuda kendi hayatımdan kısa bir hikaye anlatacağım

I've shared this before but this was a time when  uh I was after I had been living in Japan for a  

ben' Bunu daha önce paylaşmıştım ama bu, bir süre Japonya'da yaşadığım bir

while I went to Alaska with a friend of mine and  he was really excited and interested in uh working  

on a salmon fishing boat so he wanted to work  actually on a fishing boat and and kind of go  

aslında bir balıkçı teknesinde çalışmak ve bir şekilde

out and do that and I was not really interested in  that I just wanted to go and see Alaska and I said  

dışarı çıkıp bunu yapmak ve gerçekten ilgilenmiyordum  bu sadece gidip Alaska'yı görmek istedim ve dedim ki

you know I just really have like a strong sense of  wanting to go out there and that I should go out  

bilirsiniz, gerçekten güçlü bir dışarı çıkma isteğim var oraya gitmem gerektiğini

there but I don't know exactly how that will work  because I don't want to go on to a fishing boat  

ama bunun nasıl işe yarayacağını tam olarak bilmiyorum çünkü bir balıkçı teknesine gitmek istemiyorum

and I wasn't I didn't really care about working  and when I saw those fishing boats these Alaskan  

ve çalışmadım gerçekten umurumda değildi ve onları gördüğümde balıkçı tekneleri bu Alaska

salmon fishing boats are actually pretty small  and so the crew these are the the people who work  

somon balıkçı tekneleri aslında oldukça küçüktür ve bu nedenle mürettebat bunlar teknede çalışan insanlardır,

on the boat they're there for you know maybe a few  months or a few weeks or something just during the  

sizin için oradadırlar, bilirsiniz belki birkaç ay veya birkaç hafta veya sadece

summer time and sometimes they are out on the boat  for a while and again the boats are not very big I  

yaz aylarında ve bazen onlar bir süredir teknedeler ve yine tekneler çok büyük değil, yani

mean the room that I'm recording this in right now  it's maybe it's almost about the size of this room  

şu anda bunu kaydettiğim odayı kastediyorum, belki neredeyse bu odanın büyüklüğündedir

so it's maybe like like a school bus a little bit  longer than that so the boats are again not very  

yani biraz okul otobüsü gibi olabilir bundan daha uzun yani tekneler yine çok

big and then you've got a crew of a few people on  there and then they're just eating Ramen every day  

büyük değil ve sonra orada birkaç kişilik bir mürettebatınız var ve sonra onlar her gün sadece Ramen yiyorlar

or whatever you know something simple there's not  it's not like a kind of relaxing place to be you  

veya her ne biliyorsan basit bir şey yok  bu bir tür rahatlama gibi değil olman gereken yer   biliyorsun,

know they're out working all the time trying to  catch as much fish as they can because if they  

ellerinden geldiğince çok balık yakalamak için sürekli çalışıyorlar çünkü

don't catch fish they don't get paid and so I  was just not interested in that I said you know  

balık tutmazlarsa para alamıyorlar ve bu yüzden ilgilenmiyordum, biliyorsun dedim

I want to see Alaska and that was the vision I  had I said I want to see Alaska and I know it's  

ben Alaska'yı görmek istiyorum ve sahip olduğum vizyon buydu Alaska'yı görmek istediğimi söyledim ve

possible to do that and I had almost a like a bit  more of a specific idea of I want to kind of take  

bunun mümkün olduğunu biliyorum ve Alaska'da bir gemi yolculuğu yapmak istediğime dair neredeyse biraz daha spesifik bir fikrim vardı.

a cruise of Alaska like see the see the water see  the land you know and and there wasn't anything  

suyu görmek gibi karayı görmek bildiğiniz ve

like that possible and if I told people when I  was going there I you know I just said hey I want  

bunun gibi bir şey   mümkün değildi ve eğer insanlara oraya giderken söyleseydim, bilirsiniz, sadece hey     dedim

to go to Alaska and and see the different things  around in Alaska you know the just the interesting  

Alaska'ya gidip farklı şeyler görmek istiyorum Alaska'da suların ne kadar ilginç olduğunu bilirsiniz

water and I really like the the environment up  there so the trees and the water and all of that  

ve ben oradaki ortamı gerçekten seviyorum, yani ağaçlar, su ve tüm bunlar

and so I told people I'm going to Alaska and  I said I kind of want to get paid to take it  

ve ben de insanlara Alaska'ya gideceğimi söyledim ve para kazanmak istediğimi söyledim

like a cruise out there so how can I how can  I find some way to do that and you know people  

oraya bir deniz yolculuğu gibi binmek için nasıl yapabilirim bunu nasıl yapabilirim bunu yapmanın bir yolunu bulurum ve bilirsiniz insanlar

are just looking at me funny like that's  not possible it's not possible to do that  

bana bu mümkün değilmiş gibi komik bakıyorlar bunu yapmak mümkün değil

and so I get out there and I basically have no  money I bought a one-way ticket to go there and  

ve ben de oraya çıkıyorum ve temelde hiç param yok oraya gitmek için tek yön bilet aldım ve

I'm with my friend and we're walking around the  docks so the docks this is where the boats are  

arkadaşımla birlikte  rıhtımda  dolaşıyoruz yani rıhtımlar teknelerin olduğu yerdir

so you would go at basically the beginning of the  summer season you would talk to fishermen and you  

yani temelde yaz sezonunun başında gidersiniz balıkçılarla konuşurdu ve siz

would ask if they have any space on their boat for  another crew member and some people can get on a  

teknelerinde başka bir mürettebat üyesi için yer olup olmadığını sorardınız ve bazı insanlar

new boat that way and maybe some people don't and  they just go back home so my friend was walking  

bu şekilde yeni bir tekneye binebilir ve belki bazı insanlar binmez ve eve geri dönerler, böylece arkadaşım

around doing that but I was actually feeling very  nervous because I wasn't interested in doing that  

etrafta dolaşırdı bunu yapıyordum ama aslında çok gergin hissediyordum çünkü bunu yapmakla ilgilenmiyordum

and I was just like all right well I'm in Alaska  now what am I going to do how am I I had no plan  

ve pekala pekâlâ Alaska'dayım şimdi ne yapacağım nasıl yapacağım hiç planım yoktu

again I bought a one-way ticket I didn't have much  money anyway but I knew I was there and there was  

yine bir plan aldım- yol bileti zaten fazla param yoktu ama orada olduğumu biliyordum ve orada olduğumu

just something I could feel it was something I  wanted to do and when I'm going around and you  

hissedebiliyordum, bu yapmak istediğim bir şeydi ve etrafta dolaşırken ve

know I'm just on the the island so I was on a  small island called Kodiak if you look at a map  

bilirsiniz, sadece adadayım yani Kodiak adında küçük bir adadaydım, Alaska haritasına bakarsanız

of Alaska it's the biggest island I think it's the  biggest island in the United States Kodiak Island  

bu en büyük adadır, bence ABD'deki en büyük adadır Kodiak Adası

or it's maybe the biggest island it's certainly  the biggest island in Alaska but it's it's if you  

veya belki de en büyük adadır, kesinlikle Alaska'daki en büyük adadır, ancak siz

look at Alaska has it looks like a big kind of  fist like this oh no there's a fire truck or an  

Alaska'ya bakın, bunun gibi büyük bir yumruk gibi görünüyor oh hayır, bir itfaiye aracı veya bir

ambulance something like usual always around this  time there's an ambulance so I apologize this is  

ambulans var her zamanki gibi bu zamanlarda her zaman bir ambulans var, bu yüzden özür dilerim bu   en

not going to be the cleanest podcast episode  hopefully I'm not too bright let me see if I  

temiz podcast bölümü olmayacak umarım çok parlak değil bakayım

can like turn this around here if that's a little  bit better yeah like like the video if the sound  

bunu buradan çevirebilir miyim, eğer bu biraz daha iyiyse evet videoyu beğen, ses

is coming through I'm trying to get a little bit  better with the uh the microphone a little bit  

geliyorsa, mikrofonu biraz   yaklaştırarak biraz daha iyi olmaya çalışıyorum

closer and if you enjoy this next time I should  have an even better microphone to record this with  

ve bir dahaki sefere bundan hoşlanırsan bunu kaydetmek için daha iyi bir mikrofona sahip olmalıyım

so anyway I'm there my friend is going around  and talking to fisherman and he's actually got a  

yani her neyse ben oradayım arkadaşım etrafta balıkçıyla konuşuyor ve aslında

few leads so when we say someone has a few leads  just like you know you're looking for customers  

birkaç ipucu var, bu yüzden birisinin birkaç ipucu olduğunu söylediğimizde sadece Müşteriler

or clients or something like that so potential  someone who could maybe uh like be the captain  

veya müşteriler veya bunun gibi bir şey aradığınızı bildiğiniz gibi,

for the boat he might work on and I was again not  interested in that at all but we were spending  

üzerinde çalışabileceği teknenin kaptanı olabilecek potansiyel biri ve ben yine bununla hiç ilgilenmedim ama

some time on this island and I was thinking about  what I want to do and and my friend and I were  

biraz zaman harcıyorduk bu ada ve ben ne yapmak istediğimi düşünüyorduk ve arkadaşım ve ben

also because we didn't have a car we're just you  know we took a boat to this island we traveled  

de arabamız olmadığı için biz sadece siziz bu adaya tekneyle gittik seyahat ettik                       tan sonra

from we took a plane up to Anchorage and then  took a a bus and then a boat to get to this island  

uçakla yukarıya gittik Demirleme ve ardından bu adaya gitmek için bir otobüse ve ardından bir tekneye bindik

and when we were there we were getting  around by hitchhiking on this island  

ve biz oradayken bu adada otostopla dolaşıyorduk

and so we would in hitchhiking is where you  stand on the side of the road and you put your  

ve böylece otostopta yolun kenarında durup başparmağınızı koyduğunuz yerdir.

thumb out like this and you just like yeah  I'm going this way and people will stop and  

bu şekilde ve sen de aynen evet diyorsun Bu tarafa gidiyorum ve insanlar durup

give you a ride and it depends if you're in a  kind of nicer place or maybe a friendlier place  

seni bırakacak ve bu senin daha güzel bir yerde veya belki daha dostça bir yerde olup olmamana bağlı

and this is a small island with a small town  on it so people are a little bit nicer about  

ve burası küçük bir ada olan küçük bir ada kasaba bu yüzden insanlar

you know picking up strangers and so we did  this a couple of times we got a few rides with  

bildiğiniz yabancıları almak konusunda biraz daha naziktirler ve bu yüzden bunu birkaç kez yaptık    farklı insanlarla birkaç gezinti yaptık

different people and one time we were coming  out of a a Walmart there's actually a Walmart  

ve bir keresinde bir Walmart'tan çıkıyorduk, aslında bir Walmart

I couldn't believe it there's a Walmart on  this island uh and so we come out of this  

Yapamadım' Bu adada bir Walmart olduğuna inanmıyorum uh ve bu yüzden bu Walmart'tan çıktık

Walmart and we're walking down the street and  we were hitchhiking and a guy picked us up and  

ve caddede yürüyorduk ve otostop yapıyorduk ve bir adam bizi aldı ve   sonunda çalışmaya

this was the guy who had a boat that we ended up  working on and I just thought it was amazing that  

başladığımız bir teknesi olan adamdı devam etti ve

the Universe just kind of like opened up and and  provided that opportunity because it was exactly  

Evrenin bir nevi açılmasının ve bu fırsatı sağlamasının harika olduğunu düşündüm çünkü tam olarak

what I was looking for but I had no idea that  something like this was possible so just to end  

aradığım şeydi ama böyle bir şeyin mümkün olabileceği hakkında hiçbir fikrim yoktu, bu yüzden

this very quick story about that I was in uh it  was a the the kind of boat that this guy had it  

bu çok hızlı hikayeyi bitirmek için yaklaşık olarak içindeydim bu adamın sahip olduğu türden bir tekneydi bu

was an Alaskan crabbing boat so in the winter time  these are the larger boats that go out and and get  

bir Alaska yengeç teknesiydi bu yüzden kış aylarında bunlar daha büyük teknelerdir ve

the big crab pots so the Crab Pot is just named  for these cages of crab that are you drop them  

büyük yengeç kaplarını alır   bu nedenle Yengeç Çömleği sadece adını okyanusun dibine bırakan bu yengeç kafeslerinden alır

in the bottom of the ocean collect the crabs  and pull them back up and it's one of the most  

yengeçleri topla ve onları yukarı çek ve bu

dangerous jobs in the world and we were not doing  that though this was in the summertime and so when  

dünyadaki en tehlikeli işlerden biri ve biz bunu yapmıyorduk gerçi bu yaz mevsimindeydi ve bu yüzden ne zaman

the this is the off season so when something is  off season it means it's just not at the time that  

bu kapalı sezondur, yani  bir şey se sezon olmadığında, bunun olduğu zaman olmadığı anlamına gelir, bu nedenle

it's happening so summer is off season because  winter is when you do the crabbing and when we  

yaz sezon dışıdır çünkü kış, yengeç yaptığınız zamandır ve biz

were there uh during the the summer we had no  idea that there was this kind of thing called  

oradayken, yazın hiçbir şeyimiz yoktu fikir, uh ihale denen bu tür bir şey vardı

uh tendering and so tendering is where you can you  can get on a boat and just help kind of bring the  

ve bu yüzden ihale, bir tekneye binebileceğiniz ve

fish back that the actual fishermen catch and so  we were doing that and and that was like the the  

gerçek balıkçıların yakaladığı balığı geri getirmeye yardımcı olabileceğiniz yerdir ve bu yüzden biz bunu yapıyorduk ve bu şuna benziyordu

story of how I got kind of a tour of Alaska and we  stayed on this boat and we didn't really work very  

Alaska'da nasıl bir tur attığımın ve bu teknede kaldığımızın ve aslında çok

much but we got paid every day we ate very well  we just we pulled fish right from the sea and ate  

fazla çalışmadığımızın ama her gün para kazandığımızın hikayesi çok iyi yedik sadece denizden balık çekip

those it was amazing we even had uh yeah I think  we had some like some crab pots as well that had  

balıkları yedik. sahip olmamız bile harikaydı evet, sanırım  içinde yengeç olan bazı yengeç kaplarımız da vardı

crab in them uh but it was just an amazing time  and it was one of those things where I just had  

uh ama bu harika bir zamandı ve

an idea like Thor in this uh in in The Voyage of  the kantiki about having like a truth or something  

bu, Thor gibi bir fikre sahip olduğum şeylerden biriydi uh içinde The Voyage of the kantiki'de, yapmanız gerektiğini hissettiğiniz bir gerçeğe veya başka bir şeye sahip olmakla ilgili ve

that you just feel you should do and even if  other people think it's not possible or other  

diğer insanlar bunun mümkün olmadığını düşünse veya diğer

people are just saying no I don't believe it or  whatever if you feel that and you will get Clues  

insanlar sadece hayır dese bile, buna inanmıyorum veya her neyse, bunu hissediyorsanız ve siz

along the way something will happen to make that  possible I don't know how that works but I think  

yol boyunca İpuçları alacak   bunu mümkün kılacak bir şey olacak Bunun nasıl çalıştığını bilmiyorum ama bence

it's an amazing thing that happened to me and  that's not the only time this happened in my life  

başıma gelen harika bir şey ve bu hayatımda bir tek bu olmadı

uh but anyway about getting back to this story so  they get funding and Thor uh is able to get a kind  

uh ama yine de geri dönmekle ilgili bu hikaye, finansman bulmaları ve Thor'un

of a connection to the government of Peru I think  that like the government of Norway helped like the  

Peru hükümetiyle bir tür bağlantı kurabilmesi için bence Norveç hükümetinin yardım etmesi gibi

Ambassador or something like that I forget the  exact details of that but he was able to go and  

Büyükelçi veya onun gibi bir şey, bunun tam ayrıntılarını unuttum ama başardı

uh and get into Peru and while he was there he was  like the first kind of disappointing thing happens  

Peru'ya gidip   uh ve oraya girmek ve o oradayken ilk tür hayal kırıklığı yaratan şey oldu

and this is another thing that happens when you  were when something something like this just like  

ve bu, siz  böyle bir şey olduğunda olan başka bir şey, tıpkı

the the uh the trip to Alaska where it's like my  my emotions were kind of up and down like very  

Alaska'ya yolculuk gibi duygularım bir tür inişli çıkışlıydı, çok

wide widely you know just like wow I was really  excited to be in Alaska and then oh no what am I  

geniş bir yelpazede bilirsiniz, tıpkı vay canına, Alaska'da olduğum için gerçekten heyecanlıydım ve sonra oh hayır, ne

going to do I've got no money like I have no plan  and so you panic and you freak out a little bit  

yapacağım   param yok, planım yok gibi ve siz de panik ve sen biraz çıldırırsın

and so he was in the same kind of position he came  to Peru and he really wanted to make a raft out of  

ve bu yüzden o Peru'ya geldiğiyle aynı durumdaydı ve bunlardan gerçekten bir sal yapmak istedi

these it's basically just nine logs or I think it  was nine but just like nine large uh balsa wood  

temelde sadece dokuz kütük veya bence dokuzdu ama dokuz büyük gibi uh balsa ağacı

logs and when he got in uh to Peru he was talking  to people about can I get the trees for this and  

kütükler ve Peru'ya geldiğinde insanlarla bunun için ağaçları alabilir miyim hakkında konuşuyordu ve

and they were like no all the trees are gone over  here you have to go to a completely different area  

ve sanki tüm ağaçlar yokmuş gibi burada tamamen farklı bir bölgeye gitmeniz gerekiyor

so again he's got something he gets like to the  next step and then there's another challenge and  

yani yine var bir sonraki adımda beğendiği bir şey ve sonra başka bir zorluk daha var ve

then he has to overcome that challenge and  again this happens over and over but always  

sonra bu zorluğun üstesinden gelmesi gerekiyor ve bu tekrar tekrar oluyor ama her zaman   bunu

there's something that like makes that possible  so the the whole plan about making it across in  

mümkün kılan bir şey var yani bir salla karşıdan karşıya geçmekle ilgili tüm plan şu

a raft is that's kind of the end goal but as at  little moments in between while he's trying to  

şekildedir: bu bir nevi nihai hedeftir, ancak arada

go from one place to the other uh he has these  different experiences these and difficulties or  

bir           daha  kısa sürede                                                          ya                                 laştırılmasınlarılarılarıları}} çıkıp çıkıp çıkıp çıkdıkları}} yapması yapabilecekleri yapmasına çıkacağına yapmasına Yapılacakları yapacakları yapabilecekleri yapacak yapacak görülecek çıkacak olan çıkacak olan çıkacak olan çıkacak olan olan olan olan olan olan olan olan olan olduğu olan olan olduğu olan olduğu olan olduğu olduğu o nerene gitmeye çalışırken

challenges and then he has to overcome those but  usually it's in ways that he hasn't anticipated  

zorlukların olduğu aradaki küçük anlarda olduğu gibi bunlann üstesinden gelmek zorundadır, ancak genellikle bu, sahip olmadığı şekillerde olur. Beklenmedik

and so he has to go to a different area of Peru  and get the logs he needs and he goes out into  

ve bu yüzden Peru'nun farklı bir bölgesine  gitmesi ve ihtiyacı olan kütükleri alması gerekiyor ve   ormana   çıkıyor

the jungle and cuts him down with some people over  there and they float these logs down a river so  

ve oradaki bazı insanlarla birlikte onu kesiyor ve bu kütükleri alabilmeleri için bir nehirde yüzdürüyorlar.

they can get them back to the coast and get them  actually where they want to build this in it's  

kıyıya geri dön ve onları aslında bunu yapmak istedikleri yere götür, bu

a naval a Naval Shipyard so where the Peruvian  Navy is they actually have a space available or  

bir donanma tersanesi yani Peru Donanması'nın olduğu yerde gerçekten boş bir alanları var veya

they had one where Thor and his team could build  their raft and so people are looking at them as  

Thor ve ekibinin sallarını inşa edebileceği bir yerleri vardı ve böylece insanlar Onlara,

they're trying to build this thing and they're  building the raft based on plans or descriptions  

bu şeyi inşa etmeye çalışıyorlar ve salı benzer İspanyol fatihlerin çizdiği planlara veya açıklamalara göre inşa ediyorlar, bu

that the like Spanish conquistadors had drawn so  I don't remember if they had actual images or they  

yüzden gerçek görüntüleri olup olmadığını hatırlamıyorum veya

probably had some kind of pictures or something  they drew but what was really interesting uh is  

muhtemelen bir tür resimleri vardı veya  çizdikleri bir şey ama asıl ilginç olan şey   bir şey inşa etmeye çalışırken tanıdığınız

they're getting help from all these people you  know as they're trying to build something it's  

tüm bu insanlardan yardım alıyorlar   bu

it's almost magnetic so magnetic meaning it just  attracts different people and the right resources  

neredeyse manyetiktir yani manyetiktir, yani sadece farklı insanları çeker ve doğru kaynaklar

come to you when you need them even if you don't  know exactly how that will happen so you could  

size geldiğinde tam olarak nasıl olacağını bilmesen bile onlara ihtiyacın var yani

never really plan something like this I mean you  would you would try to plan it but then the plans  

asla böyle bir şeyi gerçekten planlayamazsın yani planlamayı dener miydin ama o zaman planlar

would go wrong you know they would something would  happen and it would not work out for whatever  

ters giderdi bir şeylerin olacağını bilirsin ve bu her ne

reason and so he would go you know talking to  different people and getting advice and working  

sebeple olursa olsun yürümezdi ve bu yüzden o giderdi bilirsiniz farklı insanlarla konuşup tavsiye alır ve

with different people in the community and he got  lots of people from Peru I think they had even a  

toplumdaki farklı insanlarla çalışırdı ve Peru'dan bir sürü insan aldı. Sanırım

big party when they were going to finally set sail  so to set sail meaning they're going to to go out  

gidecekleri zaman büyük bir partileri bile vardı. sonunda yelken açtı  yani yelken açmak için, yani dışarı çıkacaklar

and so they were actually carried out uh into the  ocean uh by the Peruvian Navy so they were pulled  

ve bu yüzden aslında Peru Donanması tarafından okyanusa götürüldüler, bu yüzden

out just they wanted to get the boat past uh like  the local sea Lanes to make sure people aren't  

çekildiler   sadece tekneyi yerel deniz gibi geçmek istediler İnsanların

going to hit that little boat because it's kind  of hard to see it's a tiny raft in the middle of  

o küçük tekneye çarpmayacağından emin olmak için şeritler çünkü okyanusun ortasında küçük bir sal olduğunu görmek biraz zor ve

the ocean with I think six people in total on  it uh they also had a parrot on board I think  

sanırım içinde toplam altı kişi var.

that was interesting uh but just thinking about  the things that they designed and at every step  

bu ilginçti ama sadece tasarladıkları şeyleri düşünmek ve  her adımda

people continue this is another thing people  continue to tell them it wouldn't be possible  

insanlar bu başka bir şey onlara bunun mümkün olmayacağını söylemeye devam ediyor

so some people are trying to help them and  they think well maybe we can do our part so  

bu nedenle bazı insanlar onlara yardım etmeye çalışıyor ve belki yapabileceğimizi düşünüyorlar bize düşen yani

to do your part meaning just like help out in  your way to contribute or to help in some way  

üzerinize düşeni yapmak yani katkıda bulunmak veya bir şekilde yardım etmek gibi

and a lot of people were still telling them  hey like this is not going to work and one  

ve pek çok insan onlara hala hey, bu işe yaramayacak ve

of the things they said is you're using these  these big uh so tree logs and they're tying  

söyledikleri şeylerden biri de sensin' bu büyük ağaç kütüklerini kullanıyoruz ve

them together in a traditional way with this  just fabric from from Vines from the jungle  

onları ormandaki Vines'tan gelen bu kumaşla geleneksel bir şekilde birbirine bağlıyorlar

and people said uh well what happens when you get  out there is the the the logs are going to move  

ve insanlar, dışarı çıktığınızda ne olacağını, kütüklerin

against each other and it's going to cut the rope  and the whole thing will will fall apart in the in  

birbirinize karşı hareket edin ve ipi kesecek ve okyanusun ortasında her şey parçalanacak

the middle of the ocean and you will die and and  he was just like well this seems like what they  

ve siz öleceksiniz ve o çok iyi durumdaydı, bu onların

used to do and and they didn't know exactly how it  would work so they again they did they have a plan  

eskiden yaptıkları gibi görünüyordu ve ve yapmadılar tam olarak nasıl çalışacağını bilmiyorlar, bu yüzden yine yaptılar bir planları var

and they think like okay this is how it should  work it seems like that's that's what's going  

ve tamam bu şekilde çalışması gerektiğini düşünüyorlar, görünüşe göre olan bu

on but most people a lot of people didn't think  they would make it they think okay we're gonna  

ama çoğu insan pek çok insan yapacaklarını düşünmedi Tamam,

make this raft and it's fun to make that but as  soon as you get out into the ocean and the waves  

bu salı yapacağımızı düşünüyorlar ve bunu yapmak eğlenceli ama okyanusa çıkar çıkmaz dalgalar inip çıkıyor

are going up and down and you know some Giant Wave  crashes and breaks the boat because it's not very  

ve bazı Dev Dalgaların çarptığını ve tekneyi kırdığını biliyorsunuz çünkü çok sağlam değil

strong you're going to have all these problems and  and so they just they went out and did it anyway  

güçlü, tüm bu sorunları yaşayacaksınız ve bu yüzden dışarı çıktılar ve yine de yaptılar

and what happened especially with these ropes this  is basically the opposite of what happened uh the  

ve özellikle bu iplerle olan şey bu  temelde olanın tam tersi uh

opposite of what people expected is what happened  and the again the people assumed that you have  

insanların beklediğinin tersi olan şey ve tekrar insanlar bu kütükleri birbirine

these kind of like little ropes that are attaching  these logs together and that the logs are going  

bağlayan bu tür küçük iplere sahip olduğunuzu ve kütüklerin ileri

to move back and forth and then Cut the Rope but  what happened was actually the the wood itself was  

geri hareket edeceğini ve ardından İpi Keseceğini varsaydılar ama aslında tahtanın kendisi

really soft and it it's it kind of absorbed a lot  of the water and it didn't sink you know it was  

gerçekten yumuşaktı ve bu oydu. çok fazla su emdi ve batmadı

floating perfectly this is balsa wood that's the  name of that kind of tree and and what happened  

mükemmel bir şekilde yüzdüğünü biliyorsunuz bu balsa ağacıdır bu tür bir ağacın adıdır ve olan

was that the Rope itself actually bit into the  wood and this is a great phrasal verb to bite into  

şuydu ki İpin kendisi aslında ahşabı ısırdı ve bu bir bir şeyi ısırmak için harika öbek fiil,

something so I can think about like me physically  biting into an apple but I can also think about  

böylece kendimi fiziksel olarak bir elmayı ısırıyormuşum gibi düşünebilirim, ancak aynı zamanda

like if I have some string or something and I  I pull it really tight onto my skin the string  

bir ipim veya başka bir şeyim varsa ve onu cildime gerçekten sıkı bir şekilde çekiyorum, ip   tenimi

is biting into my skin so these the Rope was  going around these these wood logs and then the  

ısırıyor gibi düşünebilirim yani bunlar, İp bu ahşap kütüklerin etrafından dolanıyordu ve sonra

Rope actually bit into it so it held everything  together very well there wasn't movement really  

İp aslında onu ısırdı ve böylece her şeyi çok iyi bir şekilde bir arada tuttu, gerçekten  bu

coming like that and the Rope stayed there uh all  the way until they reached the end and another  

şekilde gelen bir hareket yoktu ve İp, sonuna ulaşana kadar tüm yol boyunca orada kaldı ve

thing that they thought about because they're  using some some they did get some food rations  

düşündükleri başka bir şey çünkü bazılarını kullanıyorlar bazılarını yiyecek tayınları aldılar

and other things like that and thinking about  how do you carry water with you because obviously  

ve bunun gibi başka şeyler ve suyu yanınızda nasıl taşıyacağınızı düşünüyorlar çünkü belli ki

you're around all this water there's all this salt  water but you can't drink it so you have to bring  

tüm bu suyun etrafındasınız, tüm bu tuzlu su var ama siz içemezsin, bu yüzden

fresh water somehow and collect that either maybe  from rain or something but they noticed that like  

bir şekilde tatlı su getirmelisin ve bunu yağmurdan veya başka bir şeyden toplamalısın, ancak

one of the things they could do is actually just  take bamboo and Hollow it out and then that would  

yapabileceklerinden birinin aslında sadece bambu alıp içini oymak olduğunu fark ettiler ve bu

just carry water and you can carry that underneath  the raft itself and you can carry as much water as  

sadece su taşırdı ve bunu salın altında taşıyabilirsiniz ve

you need actually more water than you need really  and another interesting thing is as they're going  

aslında ihtiyacınız olan                                     ..

so I mentioned before about the Humboldt current  so they're on this current and it's taking them uh  

akıntı ve onları

like from kind of from South America from Peru  up a little bit and then they're going west to  

Güney Amerika'dan Peru'dan biraz yukarıya götürüyor ve sonra batıya Polinezya'ya gidiyorlar

Polynesia and along that same current they've got  all these animals so fish and wildlife uh whales  

ve aynı akıntı boyunca tüm bu hayvanlar var yani balıklar ve yaban hayatı uh balinalar

and things like that are also kind of traveling  along with them and so every day there would be  

ve bunun gibi şeyler Onlarla birlikte bir nevi seyahat ediyorlar ve bu yüzden her gün

these flying fish and flying squids and things  like that that would just like fly up and they  

bu uçan balıklar ve uçan kalamarlar ve bunun gibi şeyler olurdu ve bunlar uçmak isterdi ve

would land on the raft and then they would just  cook them and eat them and that's they they had  

sala inerlerdi ve sonra onları pişirip yerlerdi ve bu

you know their their food rations as well so a  ration this is a small portion of something like  

onların yiyecek tayınlarını da bilirsiniz, bu yüzden bu pay, orduda veya orduda olduğu gibi bir şeyin küçük bir kısmıdır,

in in the military or in the Army they'll give  you a little bit of food that's your ration uh  

size biraz yiyecek verecekler, bu sizin tayınınız uh

for that meal and so they had uh these rations and  they were getting food from uh just the ocean and  

o yemek için ve bu yüzden onlar bu tayınları vardı ve yiyecekleri sadece okyanustan alıyorlardı ve

so also they you know they had a little bit of bad  weather but really they had basically 100 days it  

yani onlar da bilirsiniz, havaları biraz kötüydü ama aslında temelde 100 günleri vardı

took them about 100 days I think I don't remember  exactly but it was about 100 days to cross the  

yaklaşık 100 gün sürdü sanırım tam olarak hatırlamıyorum ama suyu geçmek yaklaşık 100 gündü

water and so they they had like a great time they  caught some sharks and other things like that but  

ve bu yüzden harika vakit geçirdiler köpek balıkları ve bunun gibi başka şeyler yakaladılar ama

I thought it was just a really good example  you can read the whole story or just watch  

Bunun gerçekten iyi bir örnek olduğunu düşündüm tüm hikayeyi okuyabilir  veya sadece

the documentary you could probably find right here  on YouTube uh the documentary about it I'll hold  

belgeseli izleyebilirsiniz. muhtemelen burada YouTube'da bununla ilgili belgeseli bulabilirim

up the book if you want to look at that more so  it's like it's called the the contiki so this is  

buna daha fazla bakmak isterseniz  kitabı kaldıracağım  yani  buna contiki deniyor, yani bu

the story of the contigi that's the name of the  boat and I think actually in Norway at a there's  

teknenin adı olan contigi'nin hikayesi ve ben aslında Norveç'te bir

a museum I don't know if it's specifically about  this but they have the actual boat there I think  

bir müze var bununla ilgili olup olmadığını bilmiyorum ama asıl tekne orada var bence

if it's not the same boat uh it's a replica I  think so replica meaning like a copy of it to  

aynı tekne değilse uh bu bir kopyadır Bence yani kopya demek, kopyalanacak bir kopyası gibidir

replicate something so you can go there and  actually see this boat and it's not that big  

oraya gidip bu tekneyi gerçekten görebilmeniz için bir şey ve o kadar büyük değil

and so people again you were you know on a boat  and trying to trying to get from one place to the  

ve ​​böylece yine tanıdığınız insanlar bir teknedeydiniz ve bir yerden başka bir yere gitmeye

other and do something that most people thought  was impossible and they did it so all six men that  

ve çoğu insanın imkansız olduğunu düşündüğü bir şeyi yapmaya çalışıyorlardı ve onlar

went across the water they arrived safely uh on  the other side and they got I think they just hit  

Suyun karşısına geçen altı adamın hepsi güvenli bir şekilde diğer tarafa ulaştılar ve sanırım

like a coral reef or something like that but they  found people over there and they you know they  

bir mercan resifi gibi çarptılar ama orada insanlar buldular ve

had a nice voyage and I think they also did some  other things as well so it doesn't really matter  

iyi bir yolculuk geçirdiklerini biliyorsunuz. ve bence başka şeyler de yaptılar, bu yüzden yine

the again the idea of where people really came  from if anybody really came from South America  

insanların gerçekten nereden geldiği fikri gerçekten Güney Amerika'dan

on some primitive raft technology some basic raft  technology so primitive mean meaning like basic or  

bazı ilkel sal teknolojisiyle bazı temel sal teknolojisiyle geldiyse gerçekten önemli değil çok ilkel anlam temel gibi veya

very simple very old like primitive primitive  equipment primitive technology so primitive  

çok basit çok eski gibi ilkel ilkel ekipman ilkel teknoloji çok ilkel

technology you can actually go on YouTube right  here you can find if you look up primitive  

teknoloji aslında YouTube'a girebilirsiniz burada ilkel

technology primitive technology and you can  see people building things with very simple two  

teknoloji ilkel teknolojiye bakarsanız bulabilirsiniz ve insanların bir şeyleri çok basit iki

like making a little knife or something out of  a piece of uh Stone so they have to chip that  

küçük bir bıçak yapmak gibi kullanarak yaptığını görebilirsiniz  veya bir taş parçasından bir şey, bu yüzden onu yontmak zorundalar

and then make little axes or stones that kind  of thing so this was a very basic boat design  

ve sonra küçük baltalar veya bu tür şeyler yapmak zorundalar, yani bu çok basit bir tekne tasarımıydı

and they couldn't really steer it so it had some  sails on it but they're really just going with the  

ve onu gerçekten yönlendiremediler, bu yüzden üzerinde bazı yelkenler vardı ama onlar Gerçekten sadece

current to see if that would actually take them  all the way there and it did but the important  

bu onları gerçekten oraya götürür mü diye görmek için akıntıyla gidiyoruz ve öyle de oldu ama

thing about the story again it doesn't matter  if it if it proves you know people were actually  

yine hikayeyle ilgili önemli olan şey, insanların aslında

traveling from Peru or if they came from uh Asia  or like southeast Asia and going going down into  

Peru'dan seyahat ettiğini bildiğinizi kanıtlaması önemli değil. Asya'dan veya güneydoğu Asya'dan gelip

the islands down there the point is that this guy  had an idea he just had like he just he just knew  

oradaki adalara gidiyorlarsa, mesele şu ki, bu adamın bir fikri varmış, sanki az önce biliyormuş gibi   ve

and that's an important thing and maybe you have  something like that in your life and and you know  

bu önemli bir şey ve belki de sizde buna benzer bir şey var ve biliyorsun

I'd certainly have something like that in mind  that's really why I do what I do for education  

Kesinlikle aklımda buna benzer bir şey olurdu   bu yüzden yaptığım şeyi eğitim için yapıyorum

so I really feel that there's a much better way  of doing things and you can feel the truth of  

bu yüzden gerçekten bir şeyler yapmanın çok daha iyi bir yolu olduğunu hissediyorum ve siz  bunun   gerçeğini   hissedebiliyorsunuz

that and I get lots of clues about that all  the time about like understanding English  

ve ben anlıyorum bununla ilgili her zaman pek çok ipucu insanların yaptığı geleneksel tipik yöntem yerine

like a native or me you know trying to understand  Japanese or whatever people are learning languages  

bir yerli gibi   İngilizce'yi anlamak veya benim bildiğiniz Japonca'yı veya insanlar her ne dil öğreniyorsa onu anlamaya çalışmak  hakkındadır,

rather than the the traditional typical way  people do it so I'll share one more quick story  

bu yüzden bir kısa hikaye daha paylaşacağım

I told this to my wife the other day she thought  it was pretty funny uh so I was uh and I think I  

anlattım Bunu geçen gün karıma çok komik olduğunu düşündü ve ben de sanırım

probably told this story maybe maybe on one of  these podcasts I don't remember but so I was in  

bu hikayeyi muhtemelen bu podcast'lerden birinde anlattım, hatırlamıyorum ama bu yüzden

a a Korean barbecue restaurant here in Japan and I  was waiting for a friend of mine I was supposed to  

burada, Japonya'da bir Kore barbekü restoranındaydım. ve bir arkadaşımı bekliyordum

meet my friend there and he was a little bit late  and I looked on the wall and next to my table was  

arkadaşımla orada buluşacaktım ve biraz geç kaldı ve duvara baktım ve masamın yanında

a poster for the movie After Earth and so this is  a Will Smith movie with his son Jaden Smith but  

After Earth filminin bir posteri vardı ve bu bir Will Smith oğlu Jaden Smith ile bir film ama

the curry the the poster was all in Korean and so  I'm looking at this poster and I said oh I wonder  

afişin tamamı Koreceydi ve bu yüzden bu postere bakıyorum ve ah, merak ediyorum

if I can find out if I can figure some of this  Korean language out and looking at the names I  

bu Kore dilinden biraz çözüp çözemeyeceğimi öğrenebilir miyim? Görebildiğim   isimler

can see all like the same characters are repeated  twice up at the top of the the movie poster so in  

aynı karakterler gibi film afişinin üst kısmında iki kez tekrarlanıyor, bu nedenle

English usually in a like an American movie poster  you will have the names of the actors up at the  

İngilizce'de genellikle Amerikan film afişi gibi oyuncuların adları

top of the movie or the top of the poster and like  you will have have Will Smith and I knew his son  

filmin   üst kısmında veya üst kısmında yer alır posterin ve benzeri Will Smith'e sahip olacaksınız ve ben onun oğlunun

was in the movie too and his son was Jaden  Smith so the name Smith is probably up there  

filmde olduğunu ve oğlunun Jaden Smith olduğunu biliyordum, bu yüzden Smith adı muhtemelen oradadır

and so there was something oh like the character  looked the same so I'm guessing the pronunciation  

ve bu yüzden oh gibi bir şey vardı, karakter aynı görünüyordu, bu yüzden ben' Telaffuzun

is similar to Japanese where you have a sumi  suit for the word Smith because that th sound  

Japonca'ya benzer olduğunu tahmin ediyorum, burada Smith kelimesi için bir sumi takımınız var çünkü bu ses

is not in Japanese and I'm guessing it's not in  Korean either but that same character was also  

Japonca değil ve tahmin ediyorum Korece de değil ama aynı karakter

in the movie name after Earth so that same Smith  the th sound was in the name Will Smith and also  

film adında Dünya'dan sonra da yer alıyordu. aynı Smith th sesi Will Smith adındaydı ve ayrıca

after Earth but it was that same character uh in  Korean so I couldn't read it but I could guess oh  

Earth'ten sonra geliyordu ama Korece'de aynı karakterdi, bu yüzden okuyamadım ama tahmin edebildim oh

I bet that's what that is and that's kind of like  the first step for language learning where if you  

Bahse girerim bu ne ve bu bir nevi ilk adım gibi dil öğrenimi için, eğer bir

can connect with something yourself or if you can  discover something yourself you feel much more uh  

şeyle kendiniz bağlantı kurabilirseniz veya bir şeyi kendiniz keşfedebilirseniz, bir

excited about something it's not like a teacher  just told you the definition or gave you the  

şey hakkında çok daha fazla heyecanlanırsınız, bu bir öğretmenin size sadece tanımı söylemesi veya size

answer you figured something out by yourself and  so if you you can discover something that's why I  

cevabı vermesi gibi değildir, siz bir şeyi kendi başınıza çözdünüz ve öyleyse bir şeyler keşfedebilirsin, bu yüzden

made the first English language Discovery system  so that's Frederick the app but the reason I made  

ilk İngilizce Keşif sistemini yaptım bu yüzden bu uygulama Frederick'tir, ancak yapmamın nedeni  bir şeyleri öğrenmekle ilgili

that is because I kept having these experiences  about learning things kind of the first step is  

bu deneyimleri yaşamaya devam etmemdir bir tür ilk adım   sadece

just understanding like a native so rather than  someone telling you what the answer is it's the  

bir yerli gibi anlamaktır birinin size cevabın ne olduğunu söylemesi,

same idea as when you're watching a scary movie or  something or a thriller or a crime drama and you  

bir korku filmi ya da başka bir şey ya da bir gerilim ya da suç draması izlerken

want to figure out you know who who did the murder  or you want to solve the mystery and when you  

cinayeti kimin işlediğini öğrenmek istediğinizde ya da gizemi çözmek istediğinizde olduğu gibi aynı fikirdir ve

understand something when you solve a puzzle or  you accomplish something rather than someone doing  

bir bulmacayı çözdüğünüzde bir şeyi anladığınızda veya birisinin sizin yerinize yapması yerine bir şeyi başardığınızda

it for you you feel very excited about that and  so the same thing applies in language learning so  

bu konuda çok heyecanlanırsınız ve bu nedenle aynı şey dil öğreniminde de geçerlidir yani

rather than uh you know you going out and trying  to find like a just like a book or a definition  

siz dışarı çıkıp bir şeyler bulmaya çalışırsınız. tıpkı bir kitap veya bir tanım

or a translation or something like that if you  can figure something out by yourself then you  

veya bir çeviri veya bunun gibi bir şey bir şeyi kendi başınıza çözebilirseniz, o zaman

learn much faster and you feel more excited about  learning because it's not it's not just a boring  

çok daha hızlı öğrenirsiniz ve öğrenme konusunda daha heyecanlı olursunuz çünkü bu sadece sıkıcı bir

translation exercise and so like the the things  that I do now for Education it's really this same  

çeviri alıştırması değildir ve diğer şeyler gibi Şu anda Eğitim için yaptığım şey,

idea of the stuff that Thor was doing and if  you have that I'd love to hear about that in  

Thor'un yaptığı şeylerle ilgili gerçekten aynı fikir ve eğer buna sahipseniz,

the comments about the kinds of things you like to  do because really like the the language learning  

dil öğrenmeyi gerçekten sevdiğim için yapmayı sevdiğiniz şeylerle ilgili yorumlarda bunu duymayı çok isterim.

part uh is easy when you start doing it you start  understanding things like a native and the more  

Kısmen kolay, bunu yapmaya başladığınızda bir şeyi ana diliniz gibi anlamaya başlarsınız ve bunu ne kadar

you do that the easier it is for you to to believe  that it's possible to get fluent even if you don't  

çok yaparsanız, İngilizce konuşulan bir ülkede yaşamasanız bile akıcı konuşmanın mümkün olduğuna inanmanız o kadar kolay olur

live in an English-speaking country or even if  you don't live in you know like you don't have  

ya da içinde yaşamıyor olsanız bile, bunun gibi

a native English speaker to practice with anything  like that if you can understand the language like  

herhangi bir şeyle pratik yapmak için anadili İngilizce olan bir kişi yokmuş gibi bilirsiniz, eğer dili

a native then you will become a fluent speaker  much faster uh but that was it for my story I  

bir ana diliniz gibi anlayabilirseniz, o zaman çok daha hızlı akıcı bir konuşmacı olursunuz uh ama bu kadar hikayem için

just wanted to do this again the the podcast uh  who knows if I will continue doing this if if  

bunu tekrar yapmak istedim podcast uh bunu yapmaya devam edip etmeyeceğimi kim bilebilir                                                                                                            ...

these are helpful for people or if people enjoy  listening to these again I wanted to do something  

different than the previous kind of podcast I  was doing where I'm still just speaking into the  

daha önce    bu tür podcast'lerden farklı bir şey yapmak istedim</b> hala mikrofona konuştuğum bir yerde yapıyordum

microphone but I really wanted to have something  where you could watch me if you want to so some  

ama gerçekten istersen beni izleyebileceğin bir şeye sahip olmak istedim, böylece bazı

people want to you know watch my mouth as I'm  moving or the the way I'm moving while I speak but  

insanlar ben hareket ederken veya bu şekildeyken ağzıma dikkat etmeni istiyor ben konuşurken hareket ediyorum ama

also again you can just relax and and just listen  uh and so anyway I think that will be it for this  

ayrıca yine rahatlayabilir ve sadece dinleyebilirsiniz uh ve her neyse bence bu

podcast I would like to take questions maybe I'll  do another live just like to to have uh people  

podcast için bu kadar olacak Soruları almak isterim belki başka bir canlı yayın yaparım sadece insanların

enjoy uh asking some questions about things but  I wanted to do this without having comments let  

keyfini çıkarmasını isterim uh bazı şeyler hakkında sorular soruyorum ama bunu yorum yapmadan yapmak istedim, izin verin   acaba

me I wonder if I could turn comments on I don't  know actually I don't think I can do that now  

yorumları açabilir miyim bilmiyorum aslında bunu şimdi yapabileceğimi sanmıyorum

um but it would be nice to get more uh people to  join me on these but I'm hopefully uh hopefully  

um ama daha fazlasını almak güzel olurdu uh insanlar bu konuda bana katılacak ama umarım uh umarım

you have enjoyed this and if you have do like the  video do comment down below let me know if there's  

bundan keyif almışsınızdır ve videoyu beğendiyseniz aşağıya yorum yapın

something in your own life where you think where  you think something maybe you have uh it's like a  

kendi hayatınızda düşündüğünüz bir şey varsa bana bildirin diğer insanların bilmediğini bildiğin

truth that you discovered a secret that you know  that other people do not uh and I'm sure a lot of  

bir sırrı keşfettiğin bir gerçek gibi ve eminim pek çok

people have that same kind of thing many people  maybe they just kind of go along with what other  

insanda aynı türden şeyler vardır birçok insan belki onlar da diğer

people are doing but I think many of the people  I help they have goals there are specific things  

insanların yaptıklarına uyuyorlar ama ben çoğu insanın hedefleri olduğuna yardım ettiğimi düşünüyorum

they want to do with their life and a lot of times  you know we might hear that it's impossible to do  

hayatlarında yapmak istedikleri belirli şeyler var ve çoğu zaman bilirsiniz  bir şeyi yapmanın imkansız

something or that you can't do it and a story  like Thor's is something that it can Inspire us  

veya yapamayacağınızı ve Thor'unki gibi bir hikaye duyabiliriz bize ilham verebilecek bir şeydir

and say wow I mean I'm not sure I'm not trying  to go across the ocean in a in a raft I'm just  

ve vay canına, yani emin değilim okyanusu salla geçmeye çalışmıyorum sadece

trying to help people help people communicate  that's all I'm doing but in the same way we all  

insanların iletişim kurmasına yardımcı olmaya çalışıyorum tüm yaptığım bu ama aynı şekilde hepimizin

have these various goals and especially if it's  something that you have in your life where a  

bu çeşitli hedefleri vardır ve özellikle bu sizin hayatınızda sahip olduğunuz bir şeyse ve

other people are maybe saying that's not possible  or you don't you don't know exactly how to do it  

diğer insanlar bunun mümkün olmadığını söylüyorsa veya bilmiyorsanız bunu nasıl yapacağınızı tam olarak bilmiyorsunuz

but you still feel like it's something you should  be doing let me know in the comments down below  

ama yine de hissediyorsunuz sanki yapmanız gereken bir şeymiş gibi aşağıdaki yorumlarda bana bildirin

anyway I think I will close it out here  I still have more time so I think maybe  

yine de sanırım burada kapatacağım hâlâ daha fazla zamanım var, bu yüzden belki   yine de

I will do another live anyway just to  talk with people and see if they have  

insanlarla konuşmak ve herhangi bir  herhangi bir şey olup olmadığını görmek için başka bir canlı yayın yapacağım

any questions but again thank you for joining  me and hopefully we'll see if this uh if this  

sorular ama yine de bana katıldığınız için teşekkür ederim ve umarım bunun bir işe yarayıp yaramadığını göreceğiz,

goes anywhere if people have enjoyed this  and we'll see you in the next video bye-bye

insanlar bundan hoşlandıysa ve bir sonraki videoda görüşürüz hoşçakalın