"I have to think and translate in my head before I speak English..."

hi there I'm Drew Badger the world's

merhaba ben Drew Badger dünyanın

first and number one English Fluency

ilk ve bir numaralı İngilizce Akıcılık

Guide and in today's video what I'd like

Rehberi ve bugünün videosunda yapmak istediğim şey

to do is answer a question from sheila

sheila'dan gelen bir soruyu cevaplamak

and this is how do I stop thinking

ve bu şekilde konuşmadan önce

hesitating and translating in my head

kafamda tereddüt etmeyi ve tercüme etmeyi düşünmeyi nasıl durdurabilirim

before I speak English now this is a

İngilizce şimdi bu

very very common problem so if you also

çok yaygın bir sorun, bu yüzden

have this one we are going to give you

buna sahipseniz

the solution right in this video but

bu videoda size çözümü vereceğiz ama

also remember that it takes time you

aynı zamanda bunun zaman aldığını unutmayın, nasıl yapılacağı hakkında

can't just learn a tip or some knowledge

sadece bir ipucu veya biraz bilgi öğrenemezsiniz. pratik yapmanız gereken

about how to do something you have to

bir şey

practice it practice practice practice

pratik pratik pratik

and the reason we practice is so we can

ve pratik yapmamızın nedeni,

develop habits hopefully you're learning

alışkanlıklar geliştirebilmemizdir umarım bunları öğreniyorsunuzdur

these things and remembering this with

ve bunları

me each time I'm teaching these things

her öğrettiğimde benimle birlikte hatırlıyorsunuz,

it's all about developing the habits of

bu tamamen anadili İngilizce olan birinin alışkanlıklarını geliştirmekle ilgili.

a native speaker so if you learn like a

yani bir öğrenci gibi öğrenirsen

like a student you're going to speak

like a student if you learn like a

bir öğrenci gibi konuşacaksın anadili gibi öğrenirsen

native speaker you're going to speak

like a native speaker it's very

anadili gibi konuşacaksın bu çok

obviously very simple anyway so first

bariz bir şekilde çok basit zaten o yüzden önce

let's talk about learning the wrong way

yanlış yoldan öğrenmekten bahsedelim

if you want to be a good speaker

Eğer iyi bir konuşmacı olmak istiyorsan

learning the wrong way if you want to be

yanlış yoldan öğren, eğer

a good speaker now there are two ways to

şimdi iyi bir konuşmacı olmak istiyorsan şimdi bir dili öğrenmenin iki yolu var.

learn a language the first way is the

classroom way where they give you lists

of information you do drills and

hopefully try to push and force

information like you're going to hammer

bilgileri zihninize çakacakmışsınız gibi itin ve zorlayın,

it into your mind so that when test day

böylece sınav günü

comes you can practice these things and

geldiğinde bunları uygulayabilir ve

be able to use them and pass the test

bunları kullanabilir ve testi geçebilirsiniz,

but the problem with taking a test is

ancak bir sınava girmenin sorunu,

that you have time to answer questions

cevap vermek için zamanınızın olmasıdır. sorular

so if i get a question it's like which

yani bir soru alırsam, hangisi

is bigger this or that and it's going to

daha büyük bu veya bu gibi ve

give me four different things so i have

bana dört farklı şey verecek, bu yüzden

to understand what the sentence is

cümlenin benden ne istediğini anlamalıyım

asking me and then choose the right

ve sonra doğru

answer then I've got time to do that

cevabı seçmeliyim, sonra bunu yapmak için zamanım var

while I'm taking a written test but in a

yazılı bir sınava girerken ama bir

conversation I don't have time to do

sohbette bunu yapacak zamanım

that I can't sit and think like way

yok bunu oturup bekleyeceğiz gibi düşünemem

we'll wait give me time to think and try

bana düşünmem için zaman verin ve

to say this thing in my head I'm going

bu şeyi kafamda söylemeye çalışın ben'

to translate it so all of that like all

Bunu, size

of the kind of tools that you use the

ways of learning to teach you through

the non-native way of learning a

bir dili yerel olmayan bir dil öğrenme yöntemiyle öğretmek için öğrenme yollarını kullandığınız tüm tür araçlar gibi çevireceğim

language and this is typically I would

ve bu tipik olarak, ben

give you like if I'm a Spanish speaker

bir olsaydım size verirdim. İspanyolca konuşanlar

learning English I would learn like red

İngilizce öğreniyor Kırmızı gibi öğrenirdim

and then I would

earn you know like the English word for

ve sonra kırmızı

için İngilizce kelime gibi bilmeni sağlardım

red but I'm learning it through Spanish

ama ben onu İspanyolca aracılığıyla öğreniyorum

and again learning a language through

ve yine başka bir dil aracılığıyla bir dil öğreniyorum, orada

another language you're trying to make a

bir bağlantı kurmaya çalışıyorsun,

connection there that does help you for

bu yardımcı olur test için geliyorsun

test but it does not help you when

ama konuşurken sana yardımcı olmuyor

you're speaking it actually just makes

aslında sadece

you more and more frustrated so every

seni daha da çok hüsrana uğratıyor bu yüzden her

day that you're continuing to learn more

gün daha fazlasını öğrenmeye devam ediyorsun

you're watching YouTube videos online

like if I'm from the Ukraine and I'm

sanki ben ukraynalıyım ve sanki ben ukraynalıyım ve Çevrimiçi İngilizce videolar

trying to like watch and learn with

ile izlemeyi ve öğrenmeyi sevmeye çalışıyorum

English videos online I should not be

listening to like you know a Ukrainian

Ukraynalı

person is trying to teach me English

birinin bana İngilizce öğretmeye çalıştığını bildiğin gibi dinlememeliyim, sanki

like you can learn a little bit from

bundan biraz öğrenebilirsin

that but really you're just going to

ama gerçekten

hurt yourself and I hate to say it but

kendine zarar vereceksin ve bunu söylemekten nefret ediyorum ama

really is true like if I'm trying to

gerçekten doğru, sanki

learn Japanese from an American English

bir Amerikan İngilizcesi konuşmacısından Japonca öğrenmeye çalışıyorsam,

speaker like yeah they might know a lot

evet, bunun hakkında çok şey biliyor olabilirler

about that but if they're telling me

ama bana

things in English that I'm making that

İngilizce şeyler söylüyorlarsa, o bilinçaltımı yapıyorum

subconscious connection in my mind

between the thing that they're saying in

English and then Japanese and then when

İngilizce ve sonra Japonca söyledikleri şey arasında zihnimde bir bağlantı var ve sonra

I have to go into a conversation I also

bir sohbete girmem gerektiğinde

have to make that same step in my mind

aynı adımı zihnimde de yapmalıyım, bu

so I have to listen to something and

yüzden bir şeyler dinlemeli ve

then try to translate it in my head and

sonra tercüme etmeye çalışmalıyım. kafamda ve

then maybe it's correct and then maybe I

sonra belki doğru ve sonra belki

try to speak and this is what people get

konuşmaya çalışıyorum ve insanların endişelendiği şey bu

worried about because they don't even

çünkü

know if they're using this thing

bu şeyi doğru kullanıp kullanmadıklarını bile bilmiyorlar

correctly or not and this is because

ve bunun nedeni bir şeyler

they're learning a language for tests

öğreniyorlar. Bu yüzden hedefiniz kendinden

and not to become a confident speaker so

emin bir konuşmacı olmaksa,

if your goal is to become a confident

speaker you have to stop learning like a

bir öğrenci gibi öğrenmeyi bırakıp

student and start learning like a native

anadili gibi öğrenmeye başlamalısınız

speaker and now this is a perfect way to

ve şimdi bu, bunu yapmanın mükemmel bir yolu,

do it see right now the way I'm speaking

şimdi yolu görün Diyorum ki

this is the same thing that a native

bu, ana dili İngilizce olan bir

speaker would be learning if they're

kişinin

trying to learn like gardening for

örneğin bahçecilik gibi öğrenmeye çalıştığında

instance or they're trying to learn

ya da

science or technology or anything else

bilim, teknoloji ya da başka herhangi bir şey öğrenmeye çalıştığında öğreneceği şeyin aynısıdır.

whatever they're studying their

listening to a native speaker tell them

konuşmacı onlara bir

things and explain things in a simple

şeyler anlatın ve şeyleri basit ve

easy way that hopefully helps them

kolay bir şekilde açıklayın, bu da umarım

connect information so getting back to

bilgileri bağlamalarına yardımcı olur, bu yüzden buna geri dönmek, konuşmadan önce

this stopping translating things in your

kafanızda bir şeyleri çevirmeyi bırakmak, bir

head before you speak you have to

instead of learning things through your

şeyleri ana dilinizde öğrenmek yerine yapmanız gerekir,

native language which is again what's

bu da yine

causing you to translate you have to

size neden olan şeydir. Çeviri yapmak için

learn things all in English and even if

her şeyi İngilizce öğrenmelisiniz ve

maybe your understanding level is up

anlama seviyeniz

here if you're speaking level is down

burada yukarıda olsa bile, konuşma seviyeniz burada aşağıdaysa,

here you have to bring your level of

understanding back down here and start

anlama seviyenizi buraya geri getirmeli ve bir

learning things and practicing with

şeyler öğrenmeye ve

things that you can maybe more easily

öğrenebileceğiniz şeylerle pratik yapmaya başlamalısınız. belki daha kolay

understand so as an example like my kind

anlaşılır, yani bir örnek olarak

of conversation ability in Japanese is

Japonca konuşma yeteneğim

just fine but years ago when I was

gayet iyi ama yıllar önce küçük çocuklar

trying to

think I had to like read books for

için kitap okumayı

little kids or watch TV shows for little

veya küçük çocuklar için TV şovları izlemeyi sevmem gerektiğini düşünmeye çalışırken

kids even I still go back and learn

hala geri dönüyorum ve Şimdi neredeyse iki yaşında olan kızımla

things when I'm watching TV shows with

TV şovları izlerken bir şeyler öğreniyorum

my daughter who's about she's almost two

years old now but we still will watch

ama sabah yine de

some TV shows in the morning and I'm

bazı TV şovları izleyeceğiz ve bundan öğrendiğim

always surprised at some new things that

bazı yeni şeylere her zaman şaşırıyorum

I learned from that but I can learn all

ama öğrenebilirim

of it in context because i'm learning it

hepsini bağlam içinde çünkü

all in japanese and so if there's maybe

hepsini japonca öğreniyorum ve bu yüzden

one or two words that i don't understand

anlamadığım bir veya iki kelime varsa öğrendiklerimin

i understand at least eighty to ninety

en az yüzde seksen ila doksanını anlıyorum

percent of what i'm learning but because

ama çünkü

it's all in japanese and i can maybe ask

hepsi japonca ve belki

a question or something like my daughter

bir soru sorabilirim ya da kızımın geri döneceği gibi bir şey

will back oh you know I'm like hearing a

oh bilirsiniz,

word from her like oh wow where did she

ondan oh vay gibi bir kelime duymak gibiyim.

learn that from like I'm even learning

new words from her already which is

amazing but all of these things happen

Bunların çoğu,

because I'm number one learning it in

onu önce Japonca öğrendiğim için oluyor

Japanese and number two it's because I

ve ikincisi, öğrendiklerimin

already understand maybe eighty to

belki yüzde seksen ila doksanını zaten anladığım için,

ninety percent of what I'm learning so

yani

all of the things when you're first like

ilk önce düzgün konuşmayı sevdiğinizde her şeyi anlamış

to first speak properly you have to

oluyorsunuz. bir

understand things and be able to

şeyleri anlamak ve

understand like you know what it is

people are talking about now from that

insanların ne hakkında konuştuğunu biliyormuş gibi anlayabilmek için burada

you can start copying the things that

söylediklerinizi kopyalamaya başlayabilirsiniz, bu yüzden ben

you here so instead of saying things

like I'm going to translate it in my

kafamda tercüme edeceğim gibi şeyler söylemek yerine

head just try to speak quickly let's say

sadece konuşmayı deneyin hızlı bir şekilde

something very basic that you can say so

söyleyebileceğiniz çok basit bir şey söyleyelim,

if I if I don't know how to say some

eğer daha zor bir şeyi nasıl söyleyeceğimi bilmiyorsam,

more difficult thing again you bring

your level of understanding in your

anlayış seviyenizi

ability level back down to where you are

yetenek seviyenize geri getirirsiniz,

so you can build it up again and so this

böylece onu tekrar inşa edebilirsiniz. ve bu,

means like I can just say a basic

sentence like my name is Drew but I can

benim adım Drew gibi basit bir cümle söyleyebileceğim anlamına geliyor ama

maybe improve that to say like her name

belki bunu onun adı

is Drew or her name is Sally or you know

Drew veya onun adı Sally veya siz bilirsiniz

whatever so I'm just taking that and I'm

her neyse diyerek geliştirebilirim, bu yüzden onu alıyorum ve ben

slowly changing one or two things and

bir veya iki şeyi yavaşça değiştiriyorum ve

i'm adding maybe a little bit more and

belki biraz daha ekliyorum ve

this is the second part of that which is

bu,

like you expand on the things that you

söylediğin şeyleri

say over time so you're practicing the

zamanla genişlettiğin, böylece

same thing but you build a kind of

aynı şeyi uyguladığın ama bir tür oluşturduğun gibi olan ikinci kısmı.

slight variation on to that thing and

o şeyde hafif bir değişiklik var ve

again my way of learning the language is

yine benim dili öğrenme yöntemim

really simple you're basically just

gerçekten basit, temelde

doing it the same way a native speaker

bunu anadili İngilizce olan birinin yaptığı gibi yapıyorsun

does a native speaker learned something

and then they think okay how can i

ve sonra onlar tamam diye düşünüyorlar,

change that so i could use it in a

bunu nasıl değiştirebilirim böylece yapabilirim

different context so i say wow it's hot

farklı bir bağlamda kullan, bu yüzden vay canına burası sıcak diyorum

in here but maybe I walk outside i don't

ama belki dışarıda yürüyorum hoşuma gitmiyor

like oh it's hot out here oh wow look at

oh burası sıcak oh vay bak

that i can i can take that and like

buna dayanabilir miyim ve

that's how a native speaker begins to

ana dili İngilizce olan biri böyle oynamaya başlar

play

the language and start starting to use

dili

the language in English like that

İngilizce olarak kullanmaya başlayın ve dili bu şekilde

without thinking about it so you're

düşünmeden kullanmaya başlayın, böylece

taking something and because you

bir şey alıyorsunuz ve

practiced it then you can apply that in

pratik yaptığınız için bunu

a different situation and as you start

farklı bir durumda uygulayabilirsiniz ve

doing that more and more you translate

bunu daha çok yapmaya başladıkça daha az çeviri yaparsınız

less and less what's really happening

ve daha az burada gerçekte olan şey

here is you have bad habits that cause

şu ki, çeviri yapmanıza neden olan kötü alışkanlıklarınız var,

you to translate so now you need to

bu yüzden şimdi

remove those bad habits and replace them

bu kötü alışkanlıkları ortadan kaldırmanız ve onları,

with good habits that actually get you

speaking fluently and confidently

without having to think and hesitate now

düşünmenize ve tereddüt etmenize gerek kalmadan gerçekten akıcı ve kendinden emin bir şekilde konuşmanızı sağlayan iyi alışkanlıklarla değiştirmeniz gerekiyor, şimdi

it really does feel amazing right now I

gerçekten harika hissettiriyor şu anda

can speak in Japanese like I even just

Japonca konuşabiliyorum, hatta

think in Japanese if I'm trying to think

about what I want to say and that's fine

ne söylemek istediğimi düşünmeye çalışıyorsam Japonca düşünebiliyorum ve sorun değil,

maybe I don't know some words or I'm

belki bazı kelimeleri bilmiyorum veya

trying to think about it different or

bunun hakkında farklı veya

better way to explain something it's

daha iyi düşünmeye çalışıyorum. Bir şeyi açıklamanın bir yolu,

okay to think about things before you

konuşmadan önce bir şeyler hakkında düşünmek sorun değil,

speak but what you don't want to do is

ama yapmak istemediğiniz

think about things in a different

şeyler hakkında farklı bir

language and then try to translate that

dilde düşünmek ve sonra bunu kafanızda tercüme etmeye çalışmaktır,

in your head so go back to the level

böylece anlayabileceğiniz seviyeye geri dönün.

where you can understand at least eighty

en az

to ninety percent and you can actually

yüzde seksen ila yüzde doksan ve

speak that so even if it's a simple

bunu gerçekten konuşabilirsiniz, bu yüzden basit bir şey olsa bile,

thing practice saying that introduce

some variations into that thing like

o cümleye bazı varyasyonlar getiren söyleme alıştırması yapın, bu yüzden

that sentence so instead of I go to the

ben parka gitmek yerine

park my friend goes to the park

arkadaşım parka gider buna

something like that but this is what's

benzer bir şey ama bu

going to help you develop the habit and

Alışkanlığı geliştirmenize ne yardımcı olacak ve

it's not about information you learn

bu, öğrendiğiniz bilgilerle ilgili değil,

like more war words more phrases the

daha fazla savaş kelimesi, daha fazla kelime öbeği gibi, dili

same way that you've been learning the

öğrendiğiniz şekilde aynı şekilde,

language before you need to learn it all

hepsini

in English and then practice it's the

İngilizce olarak öğrenmeniz ve ardından pratik yapmanız gerekir.

practice that develops the habit of

fluency and if you're not willing to do

akıcılık alışkanlığı ve bunu yapmaya istekli değilseniz,

that really there's no help there's

gerçekten yardım yok,

really nothing you can do there's no

gerçekten yapabileceğiniz hiçbir şey yok, size

lesson no program that's going to help

yardımcı olacak hiçbir ders, hiçbir program yok,

you if you're not willing to actually

eğer gerçekten istekli değilseniz,

just get out in practice but the way you

sadece pratik yapın, ancak yolunuz

make practice fun is by changing things

Pratik yapmayı eğlenceli hale getirmek,

around practicing things like I go out

dışarı çıkıp

and say like hey how's it going to

hey,

somebody in English that's like a very

İngilizce'de birine nasıl gidiyor gibi,

common greeting hey how's it going how's

hey nasıl gidiyor, nasıl

it going or I could say hey how are you

gidiyor ya da hey nasılsın

or how are things how's life how's

ya da işler nasıl diyebilirdim gibi şeyleri pratik yaparak değiştirmektir. hayat nasıl

everything what's up these are all

her şey naber bunların hepsi

different ways of saying hello how are

merhaba demenin farklı yolları nasılsın

you but when you go out and practice

ama dışarı çıkıp

these things again you're learning

bunları tekrar uyguladığında

greetings and you're learning to say

selamlaşmayı öğreniyorsun ve bir

things in different ways so it's taking

şeyleri farklı şekillerde söylemeyi öğreniyorsun, bu yüzden

one idea in introducing some variation

tanıtımda bir fikir alıyor

to keep it interesting for you but as

sizin için ilginç kılmak için bazı varyasyonlar, ancak

you go through the different variations

farklı varyasyonlardan geçerken,

you develop the habits could help you

alışkanlıklar geliştirdikçe

use them automatically well I hope that

bunları otomatik olarak iyi bir şekilde kullanmanıza yardımcı olabilir umarım bu

explains for you how you should be doing

sizin için bunu nasıl yapmanız gerektiğini açıklar,

it so if you're using diff

bu nedenle

language to learn English right now stop

İngilizce öğrenmek için farklı bir dil kullanıyorsanız şimdi dur

do not do that just learn everything in

bunu yapma sadece

English but if you have to take it down

to a more simple level that you

understand at least eighty to ninety

percent of whether that's reading or TV

shows or music or anything so that you

her şeyi ingilizce öğren kendine güvenerek iyi konuşmana

can build up the habits that help you

yardımcı olacak alışkanlıklar edin

speak confidently well I'm getting hot

over them and speaking speaking too much

bunlara kızıyorum ve çok konuşup konuşup

always trying to give too much

her zaman çok fazla bilgi vermeye çalışıyorum

information but that's how you do it if

ama işte böyle yapıyorsun

you have enjoyed this video do click

bu videoyu beğendiyseniz

that like button become a subscriber to

beğen butonuna tıklayın abone olun

the YouTube channel and tell tell like

YouTube kanalı açın ve

30 people about this if you've got a

bunu 30 kişiye anlatın, diğer insanlarla

classroom where you're learning with

birlikte öğrendiğiniz bir sınıfınız varsa,

other people that are also like trying

aynı zamanda

to learn it through your native language

ana dilinizde öğrenmeye çalışmaktan hoşlanırsınız,

say say hey don't do that anymore go

hey, artık bunu yapma, git

watch this guy drew it'll explain you

bu adamı izle deyin. Draw, size

exactly what you need to do and that's

tam olarak ne yapmanız gerektiğini açıklayacak ve ben de öyle

what I will do so I'm happy to do that

yapacağım, bu yüzden bunu yapmaktan mutluyum

but anyway have a fantastic day and

ama yine de harika bir gün geçirin ve

finally the most important part of this

son olarak bunun en önemli kısmı,

is if you really want to improve not

yalnızca kendinizi geliştirmekle kalmayıp,

only the way you sound the way you speak

konuşma şeklin

and you know go into other things that

ve bildiğin gibi konuşmana yardımcı olacak diğer şeylere git bu videodaki bağlantıya

help you speak automatically take our

free English fluency quiz by clicking on

tıklayarak ücretsiz İngilizce akıcılık testimizi otomatik olarak çöz kendine

the link in this video it will share

exactly what you need to do in order to

become a confident fluent English

güvenen bir akıcı İngilizce olmak için yapman gerekenleri tam olarak paylaşacak

speaker specifically for the problems

özellikle

that your most frustrated with and we're

en çok sinirlendiğiniz problemler için konuşmacı ve bunu

happy to help you do that right now at

şu anda İngilizce olarak yapmanıza yardımcı olmaktan mutluluk duyuyoruz,

English anyone calm absolutely free so

herkes tamamen ücretsiz sakin, bu yüzden bunu yapmaya

click on the link in this video to begin

başlamak için bu videodaki bağlantıya tıklayın

doing that and I will see you in the

ve bir

next video bye bye

sonraki videoda görüşürüz hoşçakalın Hoşçakal