Stumbling Towards English Fluency - How To Be Bold When You Speak

Hi there I am Drew Badger, the English Fluency Guide and in this video I'm going to talk

Merhaba ben Drew Badger, İngilizce Akıcılık Rehberi ve bu videoda

about stumbling towards fluency, stumbling towards fluency. Now this is an interesting

akıcılığa doğru tökezlemekten, akıcılığa doğru tökezlemekten bahsedeceğim. Şimdi bu ilginç bir

idea, something that I think a lot of students need to hear about and it's really important

fikir, bence birçok öğrencinin duyması gereken bir şey ve bu

not only for fluency, but also for everything else in life you'd like to do. So what do

sadece akıcılık için değil, aynı zamanda hayatta yapmak istediğiniz diğer her şey için de gerçekten önemli. Peki

I mean by stumbling towards fluency? Well, first of all, to stumble means you're tripping

akıcılığa doğru tökezlemekle ne demek istiyorum? Her şeyden önce, tökezlemek, biraz sendelediğin anlamına gelir

a little bit. So if you're walking and there's a rock or

. Yani yürüyorsanız ve yerde bir kaya veya başka bir

something on the ground and you walk and you trip over that thing, but you don't fall down,

şey varsa ve yürürseniz ve o şeye takılırsanız ama düşmezseniz,

you stumble forward a little bit and then you're safe. Now, the reason this is such

biraz öne doğru tökezlersiniz ve o zaman güvende olursunuz. Şimdi, bunun

an important idea, especially for fluency is because most people want to be safe. They're

özellikle akıcılık için bu kadar önemli bir fikir olmasının nedeni, çoğu insanın güvende olmak istemesidir.

looking for safety. Write this in big red letters. So they're learning a language and

Güvenlik arıyorlar. Bunu büyük kırmızı harflerle yaz. Yani bir dil öğreniyorlar ve

they want to be safe. They want to be certain they're not making mistakes, they want to

güvende olmak istiyorlar. Hata yapmadıklarından emin olmak,

be safe in the conversation. They don't want to be embarrassed. They don't

sohbette güvende olmak isterler. Utanmak istemiyorlar.

want to make mistakes in front of other people. They're looking for safety, safety, but nobody

Başkalarının önünde hata yapmak istemezler. Emniyet arıyorlar, emniyet ama kimse

does great things trying to be safe. So all of the amazing things that we've done as humans

emniyette olmaya çalışırken harika şeyler yapmıyor. Yani insanlar olarak

or people individually building businesses or flying an airplane across an ocean or all

ya da insanlar olarak bireysel olarak iş kurarak ya da bir uçağı okyanusta uçurarak ya da

kinds of things like that, these are done by being bold, being bold. So I don't want

buna benzer her türlü şey olarak yaptığımız tüm harika şeyler, bunlar cesur olmakla, cesur olmakla yapılıyor. Bu yüzden

you to be safe when you learn a language because you're not going to become a good speaker

bir dil öğrenirken güvende olmanı istemiyorum çünkü öyle olursan iyi bir konuşmacı olmayacaksın

if you are, you're going to learn a lot, but you're going to be too shy, too nervous, too

, çok şey öğreneceksin ama aynı zamanda çok utangaç olacaksın. gergin,

scared to do that. Also like I'm not immune to this. This is

bunu yapamayacak kadar korkmuş. Ayrıca buna bağışıklığım yokmuş gibi. Bu,

a great conversational phrase for you to say, "I'm not immune to something." Immune. Write

"Bir şeye karşı bağışık değilim" demeniz için harika bir konuşma cümlesidir. bağışık. Bir

this up here I-M-M-U-N-E to be immune from something. Immune means you have a protection

şeyden muaf olmak için bunu buraya I-M-M-U-N-E yazın . Bağışıklık, bir şeye karşı korumanız olduğu anlamına gelir

against something. So to be immune to something like a sickness. So usually if you get the

. Yani hastalık gibi bir şeye karşı bağışık olmak . Yani genellikle

flu and you recover from it, you are immune from getting it again. Also, this is immunity.

grip olursanız ve iyileşirseniz, tekrar grip olmaya karşı bağışıklığınız olur. Ayrıca bu bağışıklıktır.

It works the same thing, but when you are safe, you're not making any effort to take

Aynı şekilde çalışır, ancak güvende olduğunuzda,

chances and to try using new vocabulary, you will just use the same simple sentences that

riske girmek ve yeni kelimeler kullanmayı denemek için herhangi bir çaba sarf etmezsiniz, sadece her zaman yaptığınız aynı basit cümleleri kullanırsınız

you always do. You're not going to try to say something new and interesting that you

. Öğrendiğin yeni ve ilginç bir şeyi söylemeye çalışmayacaksın

learned because you're afraid you might stumble over your words and you might say something

çünkü sözlerinde takılıp kalmaktan ve

that makes people laugh at you, something like that.

insanları sana güldürecek bir şey söylemekten korkuyorsun, bunun gibi bir şey.

So the people who are safe, and I'm not immune from this. When I was first learning Japanese,

Yani güvende olan insanlar ve ben bundan muaf değilim . Japoncayı ilk öğrendiğimde,

it was the fact that I had struggled for 20 plus years to learn different languages. So

20 yılı aşkın bir süredir farklı dilleri öğrenmek için mücadele etmiş olmam gerçeğiydi. Bu yüzden

I failed to learn Latin, failed to learn French, failed to learn Spanish, and I even failed

Latince öğrenemedim, Fransızca öğrenemedim, İspanyolca öğrenemedim ve hatta

to learn Japanese when I first started learning it. When I was really depressed, because here

ilk öğrenmeye başladığımda Japonca öğrenemedim . Gerçekten moralim bozukken, çünkü burada

I am in Japan and I should be speaking because you learn to speak in the language or in the

Japonya'dayım ve konuşmam gerekiyor çünkü o dilde konuşmayı ya da

country surrounded by people who speak the language, don't you? Isn't that the secret?

o dili konuşan insanlarla çevrili bir ülkede konuşmayı öğreniyorsunuz , değil mi? Sır bu değil mi?

So it is not the secret. It certainly was not for me. But to be immune to something

Yani sır değil. Kesinlikle benim için değildi. Ama böyle bir şeye karşı bağışık olmak, aynı şeyle

like that means like I struggled with the same thing. So I'm not immune from searching

mücadele etmişim gibi demek . Bu yüzden aramaktan

or seeking safety. So when I was making lots of mistakes, I would try learning some new

veya güvenlik aramaktan muaf değilim. Bu yüzden birçok hata yaptığımda, yeni Japonca öğrenmeye çalışırdım

Japanese and I would be nervous about saying things because I thought people would laugh

ve insanların

at me or I would say something wrong. And if you're like a guy and you say something

bana güleceğini veya yanlış bir şey söyleyeceğimi düşündüğüm için bir şeyler söylemek konusunda gergindim. Ve bir erkek gibiyseniz ve bir kıza bir şey söylerseniz

to a girl, like some Japanese girl just as an example. And she's like, "Ah, that's kind

, örneğin bir Japon kızı gibi . Ve o, "Ah,

of funny you said that wrong." Like you feel kind of, yeah, you know you're not how you

bunu yanlış söylemen biraz komik." Bir tür hissettiğin gibi , evet, bunun hakkında hissettiğin gibi olmadığını biliyorsun

feel about that. But anyway, what I realized is that you have to be bold and you can't...

. Ama her neyse, fark ettim ki, cesur olmalısın ve yapamazsın...

What you can't do, you can't move from safety to being bold. So you can't move from safe

Yapamayacağın şey, emniyetten cesurluğa geçemezsin . Yani güvenliden

to bold in a certain way. So you can't do it... You can't keep safety as you move to

kalına belirli bir şekilde geçemezsiniz. Yani yapamazsınız... Cesur olmaya doğru ilerlerken güvenliği sağlayamazsınız

being bold. So there's a point where you have to, it's like if we're going to draw like

. Yani yapman gereken bir nokta var , sanki

a cliff right here and then a cliff over here to be bold, like we call this a leap of faith.

tam buraya bir uçurum çizecek ve sonra buraya bir uçurum çizecekmişiz gibi , buna inanç sıçraması diyoruz.

Now what usually happens, and we'll just use a very specific example of some kind of vocabulary.

Şimdi genellikle olan şey ve biz sadece bir tür kelime dağarcığının çok özel bir örneğini kullanacağız.

Let's say you learn this vocabulary from me. Say I'm not immune to whatever, so I'm not

Diyelim ki bu kelime dağarcığını benden öğrendiniz. Herhangi bir şeye karşı bağışıklığım olmadığını, yani

immune to criticism, so it means that people say bad things about me then I will feel bad

eleştiriye karşı bağışıklığım olmadığını söyleyin, yani bu, insanların benim hakkımda kötü şeyler söylediği anlamına gelir, o zaman

about that, so I'm not immune to that. If you are immune to criticism, then people can

bu konuda kendimi kötü hissedeceğim, dolayısıyla buna karşı bağışıklığım yok. Eleştiriye karşı bağışıklığınız varsa, o zaman insanlar

say whatever they want and you don't care. You just feel great about that. But you can't

ne isterlerse söyleyebilirler ve umurunuzda olmaz. Sadece bu konuda harika hissediyorsun. Ama

move from safe to here. You can't use that expression. You might by yourself practice

kasadan buraya taşınamazsın. Bu ifadeyi kullanamazsınız.

I'm not immune to criticism. I'm not immune to criticism. So that's being safe practicing

Eleştiriye karşı bağışık olmadığımı kendi kendinize uygulayabilirsiniz. Eleştiriye karşı bağışıklığım yok. Yani

that vocabulary by yourself, but in order to be able to use it in an actual conversation,

bu kelime dağarcığını kendi başınıza pratik yapmak güvenlidir, ancak onu gerçek bir konuşmada kullanabilmek için

you have to jump. You have to make a leap of faith, and this means you're doing something

atlamanız gerekir. Bir inanç sıçraması yapmalısınız ve bu, hata yapabileceğiniz bir şey yaptığınız anlamına gelir

where you might make a mistake. I might say I'm immune from criticism or you

. Eleştiriye karşı bağışıklığım olduğunu söyleyebilirim ya da siz

want to say I'm not immune to criticism or whatever. But you make a mistake in the conversation

eleştiriye karşı bağışıklığım olmadığını söylemek isteyebilirsiniz ya da her neyse. Ama onu kullandığınızda konuşmada hata yaparsınız

when you use it. Well what happens is you are bold. You use that sentence or that phrase

. Ne olur cesursun. Bir konuşmada o cümleyi veya o cümleyi

or whatever in a conversation. And you were bold about that. And when you do that, even

veya her neyse onu kullanırsınız. Ve bu konuda cesurdun. Ve bunu yaptığınızda,

if you make a mistake, the... If we're going to make a simple graph here, this is a kind

bir hata yapsanız bile,... Burada basit bir grafik yapacaksak, bu,

of an easy way to do it. I remember teaching a Japanese guy this, he was a friend of mine,

bunu yapmanın bir nevi kolay yolu. Japon bir adama bunu öğrettiğimi hatırlıyorum, o benim bir arkadaşımdı,

kind of a practice partner many years ago with me. But I explained to him that when

yıllar önce benimle bir tür uygulama partneriydi . Ama ona,

your confidence is higher than how you feel about making a mistake, then you are more

kendine olan güvenin bir hata yapma konusunda hissettiklerinden daha yüksek olduğunda,

motivated to improve. So at some point you might feel if we want to give this a number,

gelişmek için daha fazla motive olduğunu açıkladım. Yani bir noktada, buna bir sayı vermek istersek,

like you feel five... You feel kind of like, I have like a negative feeling of five from

beş gibi hissedebilirsiniz...

making a mistake and people laughing at you. But because you said something, you have a

Bir hata yapmaktan ve insanların size gülmesinden dolayı bende beş gibi olumsuz bir his var gibi hissediyorsunuz. Ama bir şey söylediğin için kendine olan

confidence boost of 10. And so should you be bold in this case? Absolutely. So it's

güvenin 10 kat arttı. Peki bu durumda cesur olmalı mısın? Kesinlikle. Yani

maybe you lose a little bit, but you gain a lot more. So in this conversation, most

belki biraz kaybedersin, ama çok daha fazlasını kazanırsın. Yani bu konuşmada, çoğu

people, they only think about the mistake that they made, but they don't remember the

insan sadece yaptıkları hatayı düşünürler ama yaptıkları

boldness, the action that they took. And when they remember that, they feel good about that

cesareti, yaptıkları hareketi hatırlamazlar. Ve bunu hatırladıkları zaman, bu konuda kendilerini iyi hissederler

and that helps them move to fluency. So what does this mean coming back to the idea of

ve bu onların akıcılığa doğru ilerlemelerine yardımcı olur. Peki bu, akıcılığa doğru tökezleme fikrine geri dönmek ne anlama geliyor

a stumbling towards fluency? It means that you're constantly all the time trying to jump

? Bu, sürekli olarak

across this. And after a while you're learning a new phrase and you use it, you learn another

bunun üzerinden atlamaya çalıştığınız anlamına gelir. Ve bir süre sonra yeni bir cümle öğreniyorsun ve onu kullanıyorsun,

new phrase and you use it. You're trying something new and you're going to make mistakes part

yeni bir cümle daha öğreniyorsun ve onu kullanıyorsun. Yeni bir şey deniyorsunuz ve bunun bir parçası olarak hatalar yapacaksınız

of this. But if you remember, "Hey, I was bold. I tried using that phrase, even though

. Ama hatırlarsanız, "Hey, cesurdum.

I knew it might not be perfect for me." And because you did that, you feel a lot more

Benim için mükemmel olmayabileceğini bilmeme rağmen bu ifadeyi kullanmayı denedim." Ve bunu yaptığın için kendini çok daha

confident and the next time you use it, now you're going to feel really strong about using

güvende hissediyorsun ve bir dahaki sefere kullandığında, şimdi o şeyi kullanma konusunda gerçekten güçlü hissedeceksin

that thing. And you're going to have... Most of the problem problems that people get in

. Ve sahip olacaksınız... İnsanların sohbetlerde karşılaştıkları sorunların çoğu,

conversations is because they're worried too much and the worry affects how they speak.

çok fazla endişelenmeleri ve endişenin konuşma biçimlerini etkilemesidir.

But if you're bold, if you're moving forward with kind of stumbling forward, so you're

Ama cesursanız, tökezleyerek ilerliyorsanız, yani

not doing it perfectly, but you're making progress. And that's the key. So if you're

mükemmel yapmıyorsunuz ama ilerliyorsunuz . Ve bu anahtar. Yani eğer

perfect, you stop here, you make no progress. But if you stumble, you're like, "Ah, I didn't

mükemmelsen, burada durursan ilerleme kaydedemezsin. Ama tökezlerseniz, "Ah,

quite do that perfectly, but look, look, I made it over here." So it's not perfect, but

bunu pek mükemmel yapamadım ama bakın, bakın, buraya kadar geldim" dersiniz. Yani mükemmel değil ama

this is how you make progress. So the only way to do that is to be bold.

bu şekilde ilerleme kaydediyorsun. Yani bunu yapmanın tek yolu cesur olmaktır.

So be bold when you speak. When you try something, force yourself to make some phrase or say

O yüzden konuşurken cesur ol. Bir şeyi denediğinizde, kötü bir şey söyleyecek olsanız bile kendinizi bir cümle kurmaya veya bir

something even if you're going to say it badly, you could even try to intentionally say something

şey söylemeye zorlayın, hatta

badly just to see how it is. It's like if you're a guy at a bar and you're nervous about

nasıl olduğunu görmek için kasıtlı olarak kötü bir şey söylemeyi deneyebilirsiniz. Bu, barda bir erkekseniz ve

asking a woman out, just walk up to some random woman and say, "Would you like to go out with

bir kadına çıkma teklif etme konusunda gerginseniz, rastgele bir kadının yanına gidip "Benimle çıkmak ister misin

me?" And even if you expect her to say no and she says no, you're fine about that like,

?" Ve hayır demesini bekleseniz ve o hayır derse bile,

"Oh, that wasn't so bad." So I took a step. I learned how to do something. I was bold

"Oh, bu o kadar da kötü değildi" diyeceğiniz konusunda sorun yok. Ben de bir adım attım. Bir şeyi nasıl yapacağımı öğrendim. Cesurdum

and I think less about the mistake and I think more about how awesome I feel because I took

ve hata hakkında daha az düşünürüm ve bir şansı denediğim için ne kadar harika hissettiğimi daha çok düşünürüm

a chance. And that's how you develop the ability to take risks and to be bold and to become

. Risk alma, cesur olma ve

fluid. You got it? Does that make sense? All right.

akıcı olma yeteneğini bu şekilde geliştirirsiniz. Anladın mı? bu mantıklı mı? Elbette.

That's enough for explaining about this. But this is what I mean by stumbling towards fluency

Bu konuyu açıklamak için bu kadar yeter. Ama akıcılığa doğru tökezlemekten kastım bu ve

and it works in all areas of life. So it's better to try something, even if it's imperfect

hayatın her alanında işe yarıyor. Bu nedenle, kusurlu bir eylem olsa bile bir şeyi denemek,

action than to wait and do nothing and wait for everything to be perfect. So this is not

hiçbir şey yapmamak ve her şeyin mükemmel olmasını beklemekten daha iyidir. Yani bu

to just about fluency. I can make the same video about business or playing the guitar

sadece akıcılıkla ilgili değil. Aynı videoyu iş, gitar çalmak

or singing in front of other people. It doesn't really matter. We all struggle with these

veya başkalarının önünde şarkı söylemek hakkında da yapabilirim. Gerçekten önemli değil. Hepimiz aynı şeylerle mücadele ediyoruz

same things. But if you remember this, the thing that gets you to take action is this

. Ama bunu hatırlarsanız, sizi harekete geçiren şey

idea down here. So you get like a 10X boost even if you made a 5X mistake or something

buradaki fikirdir. Yani 5X'lik bir hata veya buna benzer bir şey yapsanız bile 10X'lik bir artış elde edersiniz

like that. Does that make sense? All right, well that's it. If you'd like to learn more

. bu mantıklı mı? Tamam, işte bu kadar. Bu konuda daha fazla bilgi edinmek isterseniz

about this, how to put this into practice, you can click on the link in the upper right

, bunun nasıl pratiğe döküleceğini öğrenmek istiyorsanız,

of this video or on the link in the description below this video to learn more about the fluency

bu videonun sağ üst kısmındaki bağlantıya veya bu videonun altındaki açıklamadaki bağlantıya tıklayarak akıcılık kursu hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz

course. I give lots of great secrets like this and

. Bunun gibi pek çok harika sır veriyorum ve

talk not only about the vocabulary but how to think the same way a native speaker or

sadece kelime dağarcığı hakkında değil, aynı zamanda anadili veya

a fluent speaker is speaking so that you can become a confident fluent speaker. So do that

akıcı bir konuşmacı gibi nasıl düşüneceğinizden de bahsediyorum, böylece kendinize güvenen bir akıcı konuşmacı olabilirsiniz. Öyleyse bunu yapın

and also click on the link at the end of this video if you'd like to subscribe to the channel

ve

for more of this kind of content. If you're still watching more videos here on YouTube

daha fazla bu tür içerik için kanala abone olmak istiyorsanız bu videonun sonundaki bağlantıya tıklayın. Hâlâ burada, YouTube'da veya başka bir yerde daha fazla video izliyorsanız

or anywhere else, it's just teaching you more vocabulary and it's not really doing much

, bu size yalnızca daha fazla kelime öğretiyor ve

to improve the way you speak, then start thinking about bigger ideas like this, because the

konuşma tarzınızı geliştirmek için pek bir işe yaramıyorsa, bunun gibi daha büyük fikirler düşünmeye başlayın, çünkü

outside kind of the breakthrough that you get from moving to where you are to where

atılımın dışsal türü Bulunduğunuz yerden olmak

you want to be is usually not going to come from what everyone else is doing. So if that

istediğiniz yere taşınmanız, genellikle diğer herkesin yaptıklarından gelmeyecektir. Bu

makes sense, click on the link in the upper right of this video or on the link in the

mantıklıysa, bu videonun sağ üst kısmındaki bağlantıya veya açıklamadaki bağlantıya tıklayın

description, and if you'd like to continue learning with the English Fluency Guide right

ve YouTube'da İngilizce Akıcılık Kılavuzu ile öğrenmeye devam etmek istiyorsanız

here on YouTube, just do these three simple things right now.

, bu üç basit şeyi yapmanız yeterli Şu anda.

1. Click on this link to subscribe to my YouTube channel for over 500 free videos.

1. 500'den fazla ücretsiz video için YouTube kanalıma abone olmak için bu bağlantıya tıklayın.

2. Click on this link to download my #1 eBook guide to fast fluency, FREE! And…

2. Hızlı akıcılık için 1 numaralı e-Kitap rehberimi ÜCRETSİZ indirmek için bu bağlantıya tıklayın ! Ve…

3. Click here to watch the most popular video on English fluency here on YouTube!

3. YouTube'da İngilizce akıcılığıyla ilgili en popüler videoyu buradan izlemek için buraya tıklayın !