Learn English Grammar Like A Child - So vs Because - The English Fluency Guide

Well, hello there. It is Drew Badger, the English Fluency Guide. And I'm here with my

Pekala, merhaba. Drew Badger, İngilizce Akıcılık Kılavuzu. Ve burada kızım Aria ile birlikteyim

daughter, Aria. Or you want to say hello? Hello.

. Ya da merhaba demek ister misin? Merhaba.

Hello. Yeah. All right. How old are you? I'm four.

Merhaba. Evet. Elbette. Kaç yaşındasın? Ben dördüm.

"I'm four." That's right. Yeah, she's four and ... You're like four and a half now I

"Ben dördüm." Bu doğru. Evet, o dört yaşında ve ... Sanırım şimdi dört buçuk yaşındasın

think. I think so. What do you want to talk about today?

. Bence de. Bugün ne hakkında konuşmak istiyorsun ?

I want to talk about Elsa. Talk about Elsa. Talk about Elsa. So she loves

Elsa'dan bahsetmek istiyorum. Elsa'dan bahset. Elsa'dan bahset. Bu yüzden

the movie, Frozen. Now we are just at a park up by our house, they are relaxing a little

Frozen filmini seviyor. Şimdi evimizin yanındaki bir parktayız,

bit the rules about going outside and being able to do things. They still want people

dışarı çıkıp bir şeyler yapabilmekle ilgili kuralları biraz gevşetiyorlar . Hala

to wear masks and all that here in Japan, but we are basically ... Well, we are the

burada, Japonya'da insanların maske takmasını istiyorlar, ama biz temelde ... Şey,

only people here. So anyway, did you want to talk about something? I thought actually

buradaki tek insan biziz. Her neyse, bir şey hakkında konuşmak ister miydin? Aslında

an interesting thing to talk about in this video is just remind you that even though

bu videoda bahsetmek için ilginç bir şey olduğunu düşündüm,

native speakers are learning the language as well, that they still have some things

anadili İngilizce olan kişiler de dili öğreniyor olsa da , hala mücadele ettikleri bazı şeyler olduğunu size hatırlatmak

that they struggle with. And one of the things that Aria has a little bit of trouble with

. Ve Aria'nın biraz sorun yaşadığı şeylerden biri de

is the difference between "so" and "because". So we've been practicing that a lot lately

"öyleyse" ve "çünkü" arasındaki farktır. Son zamanlarda bunu çokça uyguluyoruz

and giving lots of examples because it's one of those things that can be tricky. So if

ve pek çok örnek veriyoruz çünkü bu zor olabilecek şeylerden biri. Yani

you're saying, "I'm tired because I was out running." You're giving the reason for that.

, "Yorgunum çünkü koşarak dışarı çıktım " diyorsanız. Bunun sebebini söylüyorsun.

Or you can say, "I'm tired, so I'm going to take a nap."

Veya "Yorgunum, o yüzden biraz kestireceğim" diyebilirsiniz.

So we're just giving some examples of that, but she will occasionally make mistakes about

Biz sadece buna bazı örnekler veriyoruz, ancak ara sıra

whether she should be using "so" or not. So I just wanted to mention that as something

"so" kullanıp kullanmaması gerektiği konusunda hatalar yapacak. Bu yüzden,

that even native speakers will have things that they've made mistakes about, and so they

anadili İngilizce olanların bile hata yaptıkları şeylere sahip olacaklarını ve bu yüzden onların

have to learn it as well. All right. Did you want to say anything about "so" and "because"?

da öğrenmeleri gerektiğini belirtmek istedim. Elbette. "Yani" ve "çünkü" hakkında bir şey söylemek istedin mi?

Yeah. Yeah. Can you make a sentence about that using-

Evet. Evet. Bununla ilgili bir cümle kurabilir misin-

Yeah. ... "so" or "because"? What's something with

Evet. ... "yani" mi yoksa "çünkü" mü? "Yani" ile ilgili bir şey nedir

"so"? Can you make a sentence with that? So I'm tired, so I'm going to sleep.

? Bununla bir cümle kurabilir misin? Bu yüzden yorgunum, bu yüzden uyuyacağım.

Okay. So like, "I'm tired, so I'm going to sleep." Yeah. So if I'm tired, so I'm going

Tamam aşkım. Yani, "Yorgunum, bu yüzden uyuyacağım." Evet. Yani yorgunsam

to sleep. Or like, "I'm going to sleep because ..." You're going to sleep because what?

uyuyacağım. Ya da "Uyuyacağım çünkü ..." gibi. Ne için uyuyacaksın?

Because I'm tired. Okay. You're going to sleep because you're

Çünkü yorgunum. Tamam aşkım. Uyuyacaksın çünkü

tired. So part of that is just getting to practice it because there are times when we

yorgunsun. Bunun bir kısmı pratik yapmaktır çünkü

use "so" like, "I'm hungry, so- I'm hungry.

"çok" kullandığımız zamanlar vardır, "Açım, yani- açım.

Yeah. "I'm hungry, so I should get something to eat or I should go eat something." But

Evet. "Açım, bu yüzden yiyecek bir şeyler bulmalıyım. ya da gidip bir şeyler yemeliyim." Ama

again, I just wanted to remind you that even though-

yine de, sana hatırlatmak istedim -

Daddy, I want to make two videos. You want to make two videos?

Baba, iki video çekmek istiyorum. İki video yapmak ister misin?

Yeah. Well, you want to make another video about

Evet. Peki, ne hakkında başka bir video çekmek ister misin

what? About-

? Hakkında-

Well, you got to come to [inaudible 00:02:41]. ... hello guys.

Pekala, [duyulmuyor 00:02:41]'e gelmelisiniz ... merhaba arkadaşlar.

About what? Hello guys.

Ne hakkında? Merhaba arkadaşlar.

What do you mean, "Hello guys"? Because I want to tell about-

"Merhaba arkadaşlar" ne demek istiyorsunuz? Çünkü anlatmak istiyorum-

You want to tell about what? Well, look at the camera if you're going to talk to people.

Siz ne hakkında konuşmak? Peki, insanlarla konuşacaksan kameraya bak.

You want to tell about what? I want to tell about-

Ne hakkında konuşmak istiyorsun? Ben-

About what? About English and Japanese.

Ne hakkında? İngilizce ve Japonca hakkında konuşmak istiyorum.

Ah, you want to talk about English and Japanese? Yeah.

Ah, İngilizce hakkında konuşmak istiyorsun ve Japonca? Evet.

Like what? What about English and Japanese? [foreign language 00:03:05].

Ne gibi? Peki ya İngilizce ve Japonca? [yabancı dil 00:03:05].

Ah, so because you're hungry [foreign language 00:03:12]. You want to eat something.

Ah, yani aç olduğun için [yabancı dil 00:03:12]. Bir şeyler yemek istiyorsun.

Yeah. So she could give actually an English and

Evet. Yani Aslında burada İngilizce ve

Japanese lesson over here. So [foreign language 00:03:18] is you're hungry, so you want to

Japonca dersi verebilirdi. Yani [yabancı dil 00:03:18] açsın, yani

eat something to eat. So [foreign language 00:03:24]. So you want to eat something. She

yiyecek bir şeyler yemek istiyorsun. Yani [yabancı dil 00:03:24]. Demek bir şeyler yemek istiyorsun.

is learning both English and- [inaudible 00:03:28].

Hem İngilizce öğreniyor hem- [duyulmuyor 00:03:28].

... Japanese. What? Daddy, we have to make a video again.

... Japonca. Ne? Baba, tekrar video çekmeliyiz.

What do you mean make a ... We're making a video right now. It's this video. So we'll

Yapmak ne demek... Şu anda bir video çekiyoruz. Bu video. Bakalım

see if ... If You'd like to see more videos where I'm just talking with my daughter, I

... Kızımla konuştuğum daha fazla video görmek isterseniz ,

actually thought about making some videos like this because part of how I'm teaching

aslında bunun gibi videolar çekmeyi düşündüm çünkü ona nasıl öğrettiğimin bir parçası

her, it's really how I teach you. But you actually get to see it while we're having

, gerçekten nasıl Sana öğretirim. Ama biz gerçek bir sohbet ederken onu gerçekten göreceksin

a real conversation. So I don't have like structured lessons with her or anything like

. Bu yüzden onunla yapılandırılmış derslerim yok ya da buna benzer bir şey yok

that, but usually while we get to do something. So if we go to the park and she's swinging

, ama genellikle biz bir şeyler yaparken. Yani parka gidersek ve

on the monkey bars or something like that, we can practice. So if we're hot, what do

kız parmaklıklarda sallanıyorsa veya buna benzer bir şey yaparsa, pratik yapabiliriz. Ateşliysek, ne

we do? Or I mean, we're hot so we do what? We do-

yaparız? Ya da yani, biz seksiyiz, ne yapalım? Biz-

What do you say? You got to say it to the camera.

Ne diyorsun? Bunu kameraya söylemelisin .

[crosstalk 00:04:17]. Like, "I'm hot. I'm hot, so ..."

[karışma 00:04:17]. "Ateşliyim. Ateşliyim, yani..."

I'm hot so I'm going to drink a water. Okay. So if you're hot, so you're going to

Ateşliyim, bu yüzden su içeceğim. Tamam aşkım. Yani eğer ateşin varsa,

drink some water. Or you're going to drink some water because?

biraz su içeceksin. Yoksa biraz su içecek misin çünkü?

I'm going to drink some water because I'm thirsty.

Susadığım için biraz su içeceğim .

Ah, because you're thirsty. That's right. And there you go. So you have to just ... A

Ah, çünkü susadın. Bu doğru. Ve işte gidiyorsun. Yani sadece yapmalısın ...

lot of that just comes with the practice and the point is really to develop the sense of

Bunların çoğu pratikle birlikte gelir ve asıl mesele, onu düşünmeden yapabilme hissini gerçekten geliştirmektir

being able to do it without thinking about it. And so right now we practice things or

. Ve şu anda bir şeyler uyguluyoruz ya da

we go over many sentences again and again, different examples and we do that just wherever

birçok cümlenin üzerinden tekrar tekrar geçiyoruz, farklı örnekler ve bunu nerede olursak

we happen to be. And you can do the same thing while you're practicing your English as well.

olalım yapıyoruz. Aynı şeyi İngilizce pratiği yaparken de yapabilirsin. İnsanlara

Is there anything else you wanted to tell people about?

anlatmak istediğin başka bir şey var mı ?

Yeah. I just wanted to make this quick video, maybe

Evet. Sadece bu hızlı videoyu yapmak istedim, belki

we'll make some more. But if you'd like to see some more or maybe even-

biraz daha yaparız. Ama biraz daha görmek istersen, hatta belki

I'd like to see some more. ... specific things ... Hey, you want to see

biraz daha görmek isterim. ... belirli şeyler ... Hey, biraz daha görmek ister misin

some more? Yeah.

? Evet.

Well, you can tell them that. I want to see some more.

Onlara bunu söyleyebilirsin. Biraz daha görmek istiyorum.

You want to see some more videos of yourself? Yeah.

Biraz daha video görmek ister misin? Evet.

Ah, I see. That's also another thing. She does a practice by herself, so she watches

Ah, anlıyorum. Bu da başka bir şey. Kendi başına pratik yapıyor, bu yüzden

home movies, just videos that we shoot on the phone. And so she can watch herself talking

ev filmleri izliyor, sadece telefonda çektiğimiz videolar . Ve böylece kendini

or us talking with her. That's another interesting thing she can do just to practice. But if

veya bizi onunla konuşurken izleyebilir. Bu, sadece pratik yapmak için yapabileceği başka bir ilginç şey. Ama

there's nothing else, we just wanted to make this quick video so people can enjoy seeing

başka bir şey yoksa, insanların yerlilerin kendi çocuklarına nasıl öğrettiklerini görmekten biraz keyif almaları için bu hızlı videoyu yapmak istedik

a little bit of how natives are teaching their own kids. Because a lot of the same things

. Öğrencilerin yapması gereken pek çok şey olduğu için

that learners should be doing, they think a lot more about maybe learning from a textbook

, temel bilgiler çok daha önemliyken, belki bir ders kitabından öğrenmek

or trying to do something a little bit more difficult, when really the basics are much

veya biraz daha zor bir şeyi yapmaya çalışmak hakkında çok daha fazla düşünürler

more important. So mastering the things that you should be using over and over again, and

. Bu yüzden tekrar tekrar kullanmanız gereken şeylerde ustalaşmak ve çok sık kullanmayacağınız

spending less time trying to learn some things that you're not going to use very frequently.

bazı şeyleri öğrenmek için daha az zaman harcamak .

But if that's that, we will say goodbye and get back to just talking to the park. But

Ama bu kadarsa vedalaşacağız ve parkla konuşmaya geri döneceğiz. Ancak,

let us know in the comments below, if there's anything you'd like to see more of. And if

daha fazlasını görmek istediğiniz bir şey varsa, aşağıdaki yorumlarda bize bildirin. Ve

you have any questions about this. Again, try to take something like one thing

bununla ilgili herhangi bir sorunuz varsa. Tekrar, tekrar ve tekrar uyguladığınız bir şey gibi bir şeyi almaya çalışın

you're practicing it again, and again, just like I practiced "so" and "because". Or "for"

, tıpkı benim "öyleyse" ve "çünkü" uyguladığım gibi. Veya "için"

and "to", or other things like that. Usually I'm trying to contrast two different things,

ve "için" veya bunun gibi başka şeyler. Genellikle iki farklı şeyi karşılaştırmaya çalışıyorum,

so showing her which one we should be using and which one we should not. But a lot of

bu yüzden ona hangisini kullanıp hangisini kullanmamamız gerektiğini gösteriyorum. Ama çoğu,

that is just the repetition rather than me trying to explain a rule to her. So we just

ona bir kuralı açıklamaya çalışmamdan çok, sadece tekrardan ibaret. Bu yüzden sadece

go through different examples and over time she gets it. All right. Well Aria, you want

farklı örnekler üzerinden geçiyoruz ve zamanla anlıyor. Elbette. Aria, güle güle demek ister misin

to say bye-bye? Yeah. Bye-bye.

? Evet. Güle güle.

All right. Aria is busy over here swinging on the monkey bars, but that will be that.

Elbette. Aria burada maymun parmaklıklarında sallanmakla meşgul, ama o kadar.

But if you'd like to learn more about how I teach my daughter and also the same way

Ancak, kızıma nasıl öğrettiğim ve ayrıca

I teach adult learners, you can click on the link in the upper right of this video or on

yetişkin öğrencilere nasıl öğrettiğim hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz, bu videonun sağ üst kısmındaki bağlantıya veya

the link in the description below this video- [crosstalk 00:07:00] I want to make another

bu videonun altındaki açıklamadaki bağlantıya tıklayabilirsiniz- [ karışma 00:07:00] Başka bir video yapmak istiyorum

video. Well, we'll make another video later. We'll

. Neyse daha sonra başka bir video çekeriz.

see what people think of this one. And if they'd like to learn more, like the video

İnsanların bu konuda ne düşündüğünü göreceğiz. Ve daha fazlasını öğrenmek istiyorlarsa videoyu beğenmeyi

and subscribe to the channel. Click on that little bell icon, and then let us know in

ve kanala abone olmayı unutmayın. O küçük zil simgesine tıklayın ve

the comments if you'd like to see more and if you have specific questions. I will show

daha fazlasını görmek istiyorsanız ve belirli sorularınız varsa yorumlarda bize bildirin.

Aria the comments, she's getting better at reading as well. So if you leave a comment

Aria'ya yorumları göstereceğim, o da okumada gelişiyor. Yani onun için bir yorum bırakırsanız

for her, she can read that and maybe even respond to you. All right, well, have a fantastic

, bunu okuyabilir ve hatta belki size yanıt verebilir. Pekala, harika bir

day and I will see you in the next video. If you'd like to keep learning with the English

gün geçirin, bir sonraki videoda görüşmek üzere. İngilizce

Fluency Guide and possibly even my daughter, just do these three simple things right now.

Akıcılık Kılavuzu ve muhtemelen kızımla öğrenmeye devam etmek istiyorsanız, şu üç basit şeyi şimdi yapın.

One, click on this link to subscribe to my YouTube channel for over 500 free videos.

Birincisi, 500'den fazla ücretsiz video için YouTube kanalıma abone olmak için bu bağlantıya tıklayın.

Two, click on this link to download my number one ebook guide to fast fluency free. And

İki, ücretsiz hızlı akıcılık için bir numaralı e-kitap kılavuzumu indirmek için bu bağlantıya tıklayın. Ve

three, click here to watch the most popular video on English fluency here on YouTube.

üçüncüsü, İngilizce akıcılığıyla ilgili en popüler videoyu YouTube'da burada izlemek için buraya tıklayın.