There's No Such Thing As A Second Language - EnglishAnyone's Greatest Hits 1

To celebrate over 10 years on YouTube helping English students all over the world become

YouTube'da 10 yılı aşkın bir süredir dünyanın her yerindeki İngilizce öğrencilerinin

fluent speakers, and because there are now more than 500 videos on our channel, I thought

akıcı bir şekilde konuşmacılar haline gelmesine yardımcı olmayı kutlamak için ve şu anda kanalımızda 500'den fazla video olduğu için, incelemeyi basit hale getirmek için

it was time for a series of “Greatest Hits” lessons to make review simple for long-time

bir dizi "En İyi Hit" dersi vermenin zamanının geldiğini düşündüm. uzun süredir

fans, and help new students and teachers find my best ideas easily. This first video introduces

hayranım ve yeni öğrencilerin ve öğretmenlerin en iyi fikirlerimi kolayca bulmasına yardımcı olun. Bu ilk video

my most controversial lesson: There’s no such thing as a second language.

en tartışmalı dersimi tanıtıyor: İkinci dil diye bir şey yoktur.

The basic idea is that if you believe there are “second” languages, you will also

Temel fikir, "ikinci" diller olduğuna inanıyorsanız, ana dilinizle kullanmadığınız

believe there must be special “second” language learning methods that you didn’t

özel "ikinci" dil öğrenme yöntemleri olması gerektiğine de inanacaksınız

use with your native language. But, the truth is there’s ONLY ONE WAY you become fluent

. Ancak gerçek şu ki, HERHANGİ bir dilde akıcı hale gelmenin SADECE BİR YOLU vardır

in ANY language – whether it’s your native language or a new one you’re learning. So

- ana diliniz veya yeni öğrendiğiniz bir dil olsun. Yani

there’s no such thing as a “second” language requiring any special methods, and

herhangi bir özel yöntem gerektiren “ikinci” dil diye bir şey yoktur ve

you should learn EVERY language like it’s your first! Let’s look at this in detail.

HER dili ilk dilinizmiş gibi öğrenmelisiniz ! Buna ayrıntılı olarak bakalım. Dil öğrenmenin

All of the unnecessary mystery and pain of language learning comes from the belief in

tüm gereksiz gizemi ve acısı,

“second” languages. “It’s a different language,” most students think, “so I

“ikinci” dillere olan inançtan kaynaklanır. Çoğu öğrenci "Bu farklı bir dil," diye düşünür, "bu yüzden

must use translations, study vocabulary lists and memorize vocabulary rules.” But as anyone

çevirileri kullanmalı, kelime listelerini çalışmalı ve kelime kurallarını ezberlemeliyim." Ancak

who’s studied a new language knows, these things do help you LEARN a language, but they

yeni bir dil öğrenmiş herkesin bildiği gibi, bunlar bir dili ÖĞRENMENİZE yardımcı olur, ancak kendinizden

DON’T help you SPEAK confidently and fluently. In fact, they make you struggle to recall

emin ve akıcı bir şekilde KONUŞMANIZA YARDIMCI OLMAZ. Aslında, konuşmadan önce

words, use unnatural phrasing, and organize sentences in your head before you speak. Worst

kelimeleri hatırlamanız, doğal olmayan ifadeler kullanmanız ve cümleleri kafanızda organize etmeniz için mücadele etmenize neden olurlar.

of all, because of the “physical” problems that come with being unable to communicate,

Hepsinden kötüsü, iletişim kuramamanın getirdiği "fiziksel" sorunlar nedeniyle , konuşma konusunda giderek

you then FEEL increasingly unconfident and worried about speaking, often to the point

daha güvensiz ve endişeli HİSSEDERSİNİZ, hatta çoğu zaman

where you AVOID conversations.

konuşmalardan KAÇINIRSINIZ.

So what should you do instead? And how can you learn a new language like it’s your

Peki bunun yerine ne yapmalısınız? Ve yeni bir dili İLK dilinizmiş gibi nasıl öğrenebilirsiniz

FIRST language? Let me give you an example using Japanese, a language I’m also fluent

? Benim de akıcı konuştuğum bir dil olan Japonca ile ilgili bir örnek vereyim

in. You’re now going to learn some Japanese the same way you learned your native language.

. Şimdi ana dilinizi öğrendiğiniz gibi biraz Japonca öğreneceksiniz.

Here we go!

İşte başlıyoruz!

Akai kuruma Akai sakana

Akai kuruma Akai sakana

Akai tori

Akai tori

Now, can you tell me what the fourth object on the bottom row is in Japanese?

Şimdi bana alt sıradaki dördüncü nesnenin Japonca'da ne olduğunu söyleyebilir misiniz ?

Akai sakana Aoi sakana

Akai sakana Aoi sakana

Akai kuruma

Akai kuruma

If you said aoi kuruma, you’re right! This means blue car! Your brain – which naturally

aoi kuruma dediyseniz, haklısınız! Bu mavi araba demektir! Doğal olarak

recognizes patterns and solves puzzles – just helped you learn Japanese, WITHOUT using any

kalıpları tanıyan ve bulmacaları çözen beyniniz, herhangi bir

translations or studying any rules! Just look at everything you learned! You looked at the

çeviri kullanmadan veya herhangi bir kural çalışmadan Japonca öğrenmenize yardımcı oldu! Sadece öğrendiğin her şeye bak! Resimlere baktınız

pictures and naturally wondered “What’s the same, and what’s different?” If I

ve doğal olarak "Ne aynı, ne farklı?" Size

ask you what “aka” means, you’d probably guess “red.” You also learned that kuruma

"aka"nın ne anlama geldiğini sorsam muhtemelen "kırmızı"yı tahmin edersiniz. Kuruma'nın

means car, that sakana means fish and that tori means bird. You’ve even begun to understand

araba, sakana'nın balık ve tori'nin kuş anlamına geldiğini de öğrendiniz. Hatta

some GRAMMAR, and I didn’t tell you a single rule! You naturally discovered that adjectives

biraz GRAMMAR anlamaya başladınız ve ben size tek bir kural bile söylemedim! Doğal olarak

come before nouns in Japanese – in this case the color words aka (for red) and ao

Japonca'da sıfatların isimlerden önce geldiğini keşfettiniz - bu durumda renkli kelimeler aka (kırmızı için) ve ao

(for blue). And because you understood the vocabulary and rules by yourself, you learned

(mavi için). Ve kelime dağarcığını ve kuralları kendi başınıza anladığınız için

much faster, you weren’t confused, you feel more confident, and you are now MUCH more

çok daha hızlı öğrendiniz, kafanız karışmadı, kendinizi daha güvende hissediyorsunuz ve artık

likely to remember these words when you speak! Isn’t that great!

konuşurken bu kelimeleri hatırlama olasılığınız ÇOK daha fazla! Bu harika değil mi?

At more advanced levels, this process works in exactly the same way. You continue to understand

Daha ileri seviyelerde bu süreç tamamen aynı şekilde işler. Tamamen öğrenmekte olduğunuz

new vocabulary and grammar all in the language you’re learning. This is why I teach all

dildeki yeni kelimeleri ve dil bilgisini anlamaya devam edersiniz . Bu nedenle - Japon öğrenciler de

of my adult English students – including the Japanese ones – completely in English.

dahil olmak üzere - tüm yetişkin İngilizce öğrencilerime tamamen İngilizce öğretiyorum.

It’s also the same way I teach my own children. They learn basic things in English, then use

Kendi çocuklarıma da aynı şekilde öğretiyorum. İngilizce temel şeyleri öğrenirler, ardından

the vocabulary they’ve learned to understand more difficult words and phrases.

öğrendikleri kelimeleri daha zor kelimeleri ve deyimleri anlamak için kullanırlar.

In the same way, your parents told you the names of things in your language because there

Aynı şekilde, anne babanız da tercüme etmenin bir yolu olmadığı için size kendi dilinizdeki şeylerin isimlerini söylediler

was no way to translate. You also learned to put the rules together by yourself, just

. Aynı zamanda tıpkı bir yapbozun parçaları gibi kuralları kendi kendinize bir araya getirmeyi de öğrendiniz

like pieces of a puzzle. It’s because you learned your native language this way, and

. Ana dilinizi bu şekilde öğrendiğiniz için,

NOT because your parents were native, or because of where you grew up, that you speak your

anne babanızın yerli olması ya da büyüdüğünüz yer nedeniyle DEĞİL,

native language fluently today. And you just proved that you can do this ANYWHERE, and

bugün ana dilinizi akıcı bir şekilde konuşuyorsunuz. Ve bunu HER YERDE ve

with ANY language, because there’s no such thing as a second language! There are only

HERHANGİ bir dille yapabileceğinizi kanıtladınız, çünkü ikinci dil diye bir şey yok! Sadece

WAYS OF LEARNING languages that make communication automatic and smooth, and ways of learning

iletişimi otomatik ve pürüzsüz hale getiren dilleri ÖĞRENME YOLLARI ve

that cause frustration. See why it’s so easy for me to guarantee my methods and lessons?

hüsrana neden olan öğrenme yolları vardır. Yöntemlerimi ve derslerimi garanti altına almanın benim için neden bu kadar kolay olduğunu anladınız mı?

Now, imagine if you learned 20 native phrases like this, or understood just one new grammar

Şimdi, her gün bunun gibi 20 yerel ifade öğrendiğinizi veya bunun gibi sadece bir yeni gramer

point like this, each day! You’d easily correct the bad habits you developed with

noktası anladığınızı hayal edin! Geleneksel derslerle edindiğiniz kötü alışkanlıkları kolayca düzeltir

traditional lessons, and you’d become a fluent English speaker very quickly, wouldn’t

ve çok kısa sürede akıcı bir İngilizce konuşur olursunuz, değil mi

you? It’s not your fault if you learned English – or any other language – the

? İngilizceyi - veya başka bir dili -

traditional way because this is how almost everyone teaches. The good news is now you

geleneksel yolla öğrendiyseniz bu sizin suçunuz değil çünkü neredeyse herkes bu şekilde öğretiyor. İyi haber şu ki,

can learn English like it’s your first language so you express yourself smoothly, correctly

İngilizce'yi ana dilinizmiş gibi öğrenerek kendinizi sorunsuz, doğru

and without fear. To become a confident, fluent English speaker the easy way, click on the

ve korkusuzca ifade edebilirsiniz. Kendine güvenen, akıcı bir şekilde İngilizce konuşan biri olmanın kolay yolu,

link in this video, or on the link in the description below this video, NOW! Bye-bye!

bu videodaki bağlantıya veya bu videonun altındaki açıklamadaki bağlantıya ŞİMDİ tıklayın! Güle güle!