How To Learn English Grammar The NATIVE Way - Just VS Only

Hi there!

Merhaba!

I’m Drew Badger, the world’s #1 English Fluency Guide!

Ben Drew Badger, dünyanın 1 numaralı İngilizce Akıcılık Rehberi!

In this video, I’ll share a lesson my personal students really enjoyed that will help you

Bu videoda,

better understand JUST and ONLY.

SADECE ve SADECE'yi daha iyi anlamanıza yardımcı olacak kişisel öğrencilerimin gerçekten keyif aldığı bir dersi paylaşacağım.

But please know that this video will focus on a SPECIFIC situation, because this is how

Ama lütfen bu videonun ÖZEL bir duruma odaklanacağını bilin, çünkü

NATIVES learn English.

YERLİLER İngilizceyi bu şekilde öğrenir.

Try to learn ALL of the uses of any vocabulary word in one video and you’ll only forget

Herhangi bir kelimenin TÜM kullanımlarını tek bir videoda öğrenmeye çalışın ve sadece

them…

onları unutacaksınız...

But if you focus on a SPECIFIC SITUATION, you’ll remember what you learn so you always

Ama BELİRLİ BİR DURUMA odaklanırsanız, öğrendiklerinizi hatırlarsınız, böylece her zaman

say the right thing at the right time.

doğru zamanda doğru şeyi söylersiniz.

Does that make sense?

bu mantıklı mı?

Well, my wife and I have always had lots of conversations about language learning.

Şey, karım ve ben her zaman dil öğrenimi hakkında pek çok konuşma yaptık.

I’m from the US, and she’s from Japan.

Ben ABD'denim ve o Japonya'dan.

But we have even more discussions about words now that Aria, our three-year-old daughter,

Ama artık üç yaşındaki kızımız Aria

is really speaking a lot.

gerçekten çok konuştuğu için kelimeler hakkında daha fazla tartışmamız var.

Recently, when my wife, Aria, my wife's parents and I were having dinner, Aria asked me what

Geçenlerde eşim Aria, eşimin ailesi ve ben yemek yerken, Aria bana ne

I was drinking.

içtiğimi sordu.

When I told her, "Just water," a discussion began about translating that sentence into

Ona "Sadece su" dediğimde, bu cümlenin Japoncaya çevrilmesi hakkında bir tartışma başladı

Japanese.

.

My wife's mother - who also knows quite a bit of English - asked if "only" could replace

Karımın annesi -aynı zamanda epeyce İngilizce bilen- bu durumda "sadece"nin "sadece" yerine geçip geçemeyeceğini sordu

"just" in this case.

.

I explained that she could, but that the meaning COULD be slightly different.

Yapabileceğini, ancak anlamın biraz farklı OLABİLECEĞİNİ açıkladım.

"Just" and "only" CAN sometimes have the same meaning, which is why she asked.

"Sadece" ve "yalnızca" bazen aynı anlama gelebilir, bu yüzden sordu.

An example of when they mean the same thing is when you want so say you have a small or

Aynı şeyi kastettiklerine bir örnek, küçük veya sınırlı miktarda bir şeye sahip olduğunuzu söylemek istediğiniz zamandır

limited amount of something:

:

"I JUST have 10 minutes to do my work."

"İşimi yapmak için SADECE 10 dakikam var."

"I ONLY have 10 minutes to do my work."

"İşimi yapmak için SADECE 10 dakikam var."

But when I told Aria I was "just" having water, this meant that the drink was NOTHING SPECIAL.

Ama Aria'ya "sadece" su içtiğimi söylediğimde, bu, içeceğin ÖZEL HİÇBİR ŞEY olmadığı anlamına geliyordu. Meyve

I wasn't drinking something more interesting like juice, wine or whatever.

suyu, şarap ya da her neyse, daha ilginç bir şey içmiyordum.

I was "just" having water.

"Sadece" su içiyordum.

Now, you CAN use "only" in this situation, but "just" is much more common because the

Şimdi, bu durumda "sadece" kullanabilirsiniz, ancak "sadece" çok daha yaygındır çünkü

meaning is MORE CLEAR.

anlamı DAHA AÇIKTIR.

Imagine if you go to a friend's house and they ask you if you'd like something to drink.

Bir arkadaşınızın evine gittiğinizi ve size içecek bir şey isteyip istemediğinizi sorduğunu hayal edin.

You could reply by saying "(Just) water is fine."

"(Sadece) su iyidir" diyerek cevap verebilirsiniz .

And you'd mean that YOU DON’T NEED ANYTHING SPECIAL OR FANCY because you don't want them

Ve onların

to go through any trouble for you.

senin için herhangi bir sorun yaşamalarını istemediğin için ÖZEL VEYA SÜSLÜ HİÇBİR ŞEYE İHTİYACIN OLMADIĞINI kastediyorsun.

You're answering their polite offering with a polite response.

Kibar tekliflerine kibar bir cevapla cevap veriyorsunuz.

"Only water..." in this situation COULD have the same meaning, but it could ALSO mean that

"Yalnızca su..." bu durumda aynı anlama sahip OLABİLİR, ancak aynı zamanda sudan

you can't or won't drink anything other than water.

başka bir şey içemeyeceğiniz veya içmeyeceğiniz anlamına da gelebilir .

See way natives prefer "just" in this situation?

Yerlilerin bu durumda "sadece"yi nasıl tercih ettiğini görüyor musunuz?

So, if you're at a restaurant and your server asks you if you'd like anything to drink with

Yani, bir restorandaysanız ve sunucunuz siparişinizle birlikte bir şey içmek isteyip istemediğinizi sorarsa

your order, but you don't want anything special or interesting, you'd say:

, ancak özel veya ilginç bir şey istemiyorsanız ,

"Just water, please."

"Sadece su, lütfen" dersiniz.

Now, you try it!

Şimdi, sen dene! Size

May I bring you any beer or wine?

bira veya şarap getirebilir miyim?

Just water, thanks!

Sadece su, teşekkürler! Akşam

Would you like some juice or a cocktail with dinner?

yemeğinde biraz meyve suyu veya kokteyl ister misiniz ?

Just water, please!

Sadece su lütfen!

You’re now a bit more fluent because you learned some spoken English the same way natives

Artık biraz daha akıcısın çünkü İngilizce konuşmayı yerlilerin yaptığı gibi öğrendin

do.

.

Feels pretty good, right?

Oldukça iyi hissettiriyor, değil mi?

To finally reach fluency, all you have to do is REPEAT this process with more situations

Sonunda akıcılığa ulaşmak için yapmanız gereken tek şey,

until you “FEEL” what’s correct automatically.

neyin doğru olduğunu otomatik olarak "HİSSEDEYENE" kadar bu işlemi daha fazla durumla TEKRARLAMAK.

And this can happen much faster than most learners believe, even if you’ve struggled

Ve bu, yıllarca akıcı konuşma çabası göstermiş olsanız bile çoğu öğrencinin düşündüğünden çok daha hızlı gerçekleşebilir

to get fluent for years!

!

If you’d like to learn more about how to think like a native so you speak like one,

Bir yerli gibi düşünüp yerli gibi konuşmak hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız,

click on the link in this video, or on the link in the description below this video,

bu videodaki bağlantıya veya bu videonun altındaki açıklamadaki bağlantıya tıklayarak

to tell me what your biggest communication problem is.

en büyük iletişim sorununuzun ne olduğunu bana söyleyin .

Answer 5 quick questions and I’ll send you a free, PERSONALIZED guide that will help

5 kısa soruyu yanıtlayın ve size BUGÜN daha özgüvenli ve bir yerli gibi konuşmaya başlamanıza yardımcı olacak ücretsiz, KİŞİYE ÖZEL bir kılavuz göndereyim

you start speaking more confidently, and like a native, TODAY!

! Bu basit videoyla

You’re already feeling a bit more fluent with this simple video, and you’ll learn

zaten biraz daha akıcı hissediyorsunuz ve ücretsiz, kişiselleştirilmiş kılavuzunuzda

a LOT more about how to improve your fluency in your free, personalized guide.

akıcılığınızı nasıl geliştireceğiniz konusunda ÇOK daha fazlasını öğreneceksiniz . Bana kendinizden bahsetmek için

So click on the link in this video, or on the link in the description below this video,

bu videodaki bağlantıya veya bu videonun altındaki açıklamadaki bağlantıya tıklayın

to tell me about yourself.

.

It takes less than a minute, and you can download your free guide instantly!

Bir dakikadan az sürer ve ücretsiz rehberinizi anında indirebilirsiniz!

Thanks for watching, and see you next time!

İzlediğiniz için teşekkürler, bir dahaki sefere görüşürüz!