Park Idiomas Students Interview EnglishAnyone.com's Drew Badger About Learning English

well hello there I'm drew badger

well hello there I'm drew badger the co-founder of English anyone

merhaba merhaba,

ben Drawr'ım, merhaba, ben Draw Porsuk, English'in kurucu ortağı, English'in

the co-founder of English anyone

the co-founder of English anyone . com and today I'm just going

kurucu ortağı,

English'in kurucu ortağı, herkes. com ve bugün sadece gidiyorum

. com and today I'm just going

. com and today I'm just going to answer a whole bunch of

.com vebugün sadece gidiyorum

. com ve bugün Brezilya'dan bir okuldaki öğrencilerden

to answer a whole bunch of

to answer a whole bunch of questions i received from

aldığım sorulardan aldığım bir sürü soruyu yanıtlamak için bir sürü soruya cevap vereceğim

questions i received from

questions i received from students at a school from Brazil

Brezilya'dan bir okuldaki öğrencilerden

students at a school from Brazil

students at a school from Brazil a few months ago i was contacted

Brezilya'dan bir okuldaki öğrenciler birkaç ay önce benimle

a few months ago i was contacted

birkaç

a few months ago i was contacted by Diego rouen and i hope i

ay önce temasa geçti Diego Rouen benimle birkaç ay önce iletişime geçti ve umarım ben Diego Rouen

by Diego rouen and i hope i

by Diego rouen and i hope i pronounced his name properly he

tarafındanveumarım ben

Diego Rouen tarafından ve umarım onun sesini telaffuz etmişimdir. adını doğru

pronounced his name properly he

pronounced his name properly he has a lot of energy and I was

söyledi adını doğru telaffuz etti

adını doğru telaffuz etti çok fazla enerjisi var ve benim çok fazla

has a lot of energy and I was

enerjim vardı ve

has a lot of energy and I was really excited to receive his

çok fazla enerjim vardı ve onu aldığım için gerçekten heyecanlandım onun onu

really excited to receive his

really excited to receive his mail but he invited me to speak

almak için

gerçekten heyecanlandım gerçekten heyecanlandı postasını aldı ama beni posta konuşmaya davet etti

mail but he invited me to speak

mail but he invited me to speak with some of the learners at

ama beni

posta konuşmaya davet etti ama beni bazı öğrencilerle konuşmaya davet etti ve

with some of the learners at

with some of the learners at park video masses the name of a

bazı öğrencilerle at park video kitlelerinde bir

park video masses the name of a

park video masses the name of a school in Brazil so they invited

parkın adı videosukitlelerbir

parkın adı videosu kitleler Brezilya'daki bir okulun adı ve Brezilya'daki okulu davet ettiler bu yüzden

school in Brazil so they invited

Brezilya'daki okuludavet ettiler ve

school in Brazil so they invited me to talk about education and

beni eğitim hakkında konuşmaya, beni

me to talk about education and

eğitim hakkında konuşmayave

me to talk about education and learning and lots of other

beni eğitim ve öğrenme hakkında konuşmaya davet ettiler ve bir sürü başka

learning and lots of other

learning and lots of other things like that but we only had

öğrenme ve bir sürü başka

öğrenme ve bunun gibi bir sürü başka şey ama sadece

things like that but we only had

things like that but we only had a little bit of time to discuss

bunun gibi şeylerimiz vardıamasadece

bunun gibi şeylerimiz vardı ama tartışmak için sadece biraz zamanımız vardı biraz

a little bit of time to discuss

tartışmak için biraz zamanımız

a little bit of time to discuss things so now even though it's

şimdi bazı şeyleri tartışmak için biraz zaman, her ne kadar

things so now even though it's

things so now even though it's been a few months since we had

şimdi bir şeyler olsa da,

şimdi öyle olsa da, birkaç ay geçmesine rağmen, biz

been a few months since we had

been a few months since we had that actual conversation I

birkaç ay olmuştuk, o gerçek konuşmayı yapalı birkaç ay olmuştu, ben

that actual conversation I

that actual conversation I wanted to talk kind of go into

o gerçek konuşmaBen

o gerçek sohbet, konuşmak istediğim bir şekilde girmek, konuşmak istediğim bir şekilde

wanted to talk kind of go into

wanted to talk kind of go into the other things that we didn't

konuşmak istediğim, yapmadığımız diğer şeylere girmek,

the other things that we didn't

yapmadığımız diğer şeyler,

the other things that we didn't get to so right now I'm going to

yapmadığımız diğer şeyler' t şu anda o kadara geleceğim o

get to so right now I'm going to

get to so right now I'm going to answer a whole bunch of these

kadara şuan o kadara

geleceğim o kadar şu anda bunların bir demetine cevap vereceğim

answer a whole bunch of these

answer a whole bunch of these questions and so they and

bunlardan bir demetine

cevap bu soruların bir demetine cevap vereceğim ve böylece onlar ve

questions and so they and

questions and so they and everyone else can learn the

sorular ve böylece onlarve

sorular ve böylece onlar ve diğer herkes öğrenebilsin diğer herkes

everyone else can learn the

everyone else can learn the answers learn a little bit more

öğrenebilsin

diğer herkes cevapları öğrenebilir biraz daha fazla cevap öğren

answers learn a little bit more

answers learn a little bit more about how I think about

biraz daha fazla cevap öğren

biraz daha fazla cevap öğren nasıl yaptığım hakkında biraz daha fazla öğren

about how I think about

about how I think about education and a few other things

eğitim ve birkaç başka şey hakkında ne düşündüğüm hakkında nasıl düşündüğümü bir düşünün ve birkaç şey daha

education and a few other things

education and a few other things and hopefully they enjoy enjoy

eğitim ve birkaç şey daha ve umarım eğlenirler

and hopefully they enjoy enjoy

ve umarım eğlenirler

and hopefully they enjoy enjoy basically what i do with English

ve umarım temelde benim yaptığım şeyden zevk alırlar. İngilizce

basically what i do with English

temel olarak İngilizce ile yaptığım şey

basically what i do with English anyone has helped students cross

İngilizce ile temelde yaptığım şey herhangi birinin öğrencilerin herhangi birini geçmesine yardımcı oldu öğrencilerin

anyone has helped students cross

anyone has helped students cross the fluency gap and this is

herhangi birini geçmesine yardımcı oldu öğrencilerin akıcılık uçurumunu aşmasına yardımcı oldu ve bu akıcılık boşluğu

the fluency gap and this is

the fluency gap and this is basically you have because of

vebu

akıcılık boşluğu ve bu temelde sizde var çünkü

basically you have because of

basically you have because of how a lot of students learned

temelde varçünkü

temelde var çünkü birçok öğrenci nasıl öğrendi

how a lot of students learned

how a lot of students learned they began you know learning in

nasıl birçok

öğrenci öğrendi nasıl öğrendiler öğrenmeye başladıklarını biliyorsunuz öğrenmeye

they began you know learning in

başladıklarını biliyorsunuz öğrenmeye

they began you know learning in regular kind of the traditional

başladıklarını biliyorsunuz normal türde öğrenmeye başladıklarını geleneksel

regular kind of the traditional

düzenli türü geleneksel

regular kind of the traditional way where you are basically kind

düzenli türü geleneksel yolu

way where you are basically kind

way where you are basically kind of four main problems with it

of four main problems with it

of four main problems with it the first one is that you're

birincisi, sen ilksin, sen

the first one is that you're

the first one is that you're learning to think about English

ilksin, İngilizce hakkında düşünmeyi öğreniyorsun, İngilizce

learning to think about English

hakkında düşünmeyi öğreniyorsun,

learning to think about English in your own language and then

İngilizce hakkında düşünmeyi kendi dilinde öğreniyorsun, sonra

in your own language and then

in your own language and then translate things and then the

kendi dilinde ve sonra

kendi dilin ve sonra bir şeyleri tercüme et ve sonra bir

translate things and then the

şeyleri tercüme et ve sonra bir şeyleri

translate things and then the kind of second thing is you are

tercüme et ve sonra bir tür ikinci şey, sen bir

kind of second thing is you are

kind of second thing is you are kind of making a lot of so

tür ikinci şeysin,

sen bir tür ikinci şeysin, bir çok

kind of making a lot of so

kind of making a lot of so basically what i do with English

şey yapıyorsun pek çok şey yapmak, pek çok şey

yapmak, temelde İngilizce ile yaptığım şey, temelde İngilizce

basically what i do with English

ile yaptığım şey,

basically what i do with English anyone . com I basically have

temelde İngilizce ile yaptığım şey. com Temelde

anyone . com I basically have

kimseye sahibim. comTemelde

anyone . com I basically have one I basically have one main

kimseye sahibim. com Temelde bir tane var Temelde bir tane var

one I basically have one main

Temelde bir tanevar Temelde bir tane var Temelde

one I basically have one main focus with English anyone . com

İngilizce ile bir ana odak noktam var . com İngilizce

focus with English anyone . com

focus with English anyone . com and that's helping students

ile herkes odaklanın.com

İngilizce ile herkes odaklanın. com ve bu öğrencilere yardım ediyor

and that's helping students

ve buöğrencilere yardım ediyor

and that's helping students across the fluency gap a lot of

ve bu da öğrencilere akıcılık boşluğunda yardım ediyor akıcılık boşluğunda çokça

across the fluency gap a lot of

across the fluency gap a lot of students there's basically kind

akıcılık boşluğunda birçok öğrenci var temelde nazik

students there's basically kind

students there's basically kind of two different ways of

öğrenciler var temeldenazik

öğrenciler var temelde iki farklı yol var

of two different ways of

of two different ways of learning a language there's the

bir dili öğrenmenin iki farklı yolundan iki farklı yoldan bir dil

learning a language there's the

öğrenmek var bir dil öğrenmek var

learning a language there's the natural way that most people use

bir dil öğrenmek var çoğu insanın kullandığı doğal

natural way that most people use

natural way that most people use when they're learning their

yol var çoğu insanın kullandığı

doğal yol çoğu insanın kendi dilini öğrenirken kullandığı doğal yol

when they're learning their

when they're learning their first language and the kind of

öğrendiklerinde kendi ana

dillerini öğrendiklerinde ve

first language and the kind of

first language and the kind of unnatural way where the way that

birinci dilin türünü ve

ilk dilin türünü ve doğal olmayan yol nerede yol o

unnatural way where the way that

unnatural way where the way that only gives you part of the

doğal olmayan yolneredeyol o

doğal olmayan yol nerede yol sadece verir sen

only gives you part of the

only gives you part of the fluency puzzle so a lot of

tekin bir parçası sana

tekin bir parçasını verir sana akıcılık bulmacasının bir parçasını verir yani çok fazla

fluency puzzle so a lot of

fluency puzzle so a lot of students maybe you watching this

akıcılık bulmacasıyaniçok fazla

akıcılık bulmacası bu yüzden pek çok öğrenci belki bunu izliyorsun bu

students maybe you watching this

students maybe you watching this right now when you begin

öğrencilerbelki sen bunuizliyorsun

öğrenciler belki bunu doğru izliyorsun şimdi başladığınızda hemen şimdi başladığınızda tam

right now when you begin

right now when you begin learning you started learning

şimdi öğrenmeye başladığınızda öğrenmeye başladınız öğrenmeye

learning you started learning

learning you started learning our own language so that taught

başladınız öğrenmeye başladınız öğrenmeye başladınız

kendi dilimizi öğrenmeye başladınız ki bu bizim dilimizi öğretti böylece

our own language so that taught

our own language so that taught you to think and translate when

kendi dilimizi öğretti böylece size düşünmeyi ve tercüme etmeyi öğretti ne zaman

you to think and translate when

you to think and translate when you speak you weren't able to

düşüneceksin ve tercüme edeceksin

konuştuğun zaman düşünecek ve tercüme edeceksin konuşamadın

you speak you weren't able to

you speak you weren't able to remember the words you might

konuşamadın

konuşamadın kelimeleri hatırlayamadın kelimeleri

remember the words you might

hatırlayabilirsin

remember the words you might know the names of lots of

kelimeleri hatırlayabilirsin pek çok şeyin adını biliyor olabilir pek çok şeyin adını

know the names of lots of

know the names of lots of grammar rules but you don't

biliyor

pek çok gramer kuralının adını biliyor olabilir ama sen

grammar rules but you don't

grammar rules but you don't actually know how to use them

gramer kurallarını bilmiyorsun ama

gramer kurallarını bilmiyorsun ama aslında onları nasıl kullanacağını bilmiyorsun

actually know how to use them

actually know how to use them confidently when you speak most

aslında nasıl kullanılacağını bilmiyorsun bunları kullanın onları

gerçekten güvenle nasıl kullanacağınızı bilin en güvenli şekilde konuştuğunuzda en

confidently when you speak most

confidently when you speak most of the listening practice

güvenli şekilde konuştuğunuzda en çok konuştuğunuzda

of the listening practice

of the listening practice exercises you had in school and

exercises you had in school and

exercises you had in school and even now they are the nice kind

okulda ve şimdi bile iyi türler şimdi bile

even now they are the nice kind

iyi türler

even now they are the nice kind of slow easy even the way I'm

şimdi bile güzel türler yavaş kolay ben yavaş olduğum gibi bile kolay

of slow easy even the way I'm

of slow easy even the way I'm speaking right now that kind of

ben yavaş olduğum gibi bile kolay şu anda konuşuyorum şu anda o tür

speaking right now that kind of

speaking right now that kind of slow easy english so you're good

konuşuyorum şu anda o tür

konuşuyorum o tür yavaş kolay ingilizce yani iyisin

slow easy english so you're good

yavaş kolayingilizceyani iyisin

slow easy english so you're good at listening too slow easy

yavaş kolay ingilizce yani dinlemede iyisin çok yavaş kolay dinlemede

at listening too slow easy

at listening too slow easy english but listening to native

çokyavaş

dinlemek kolay çok yavaş kolay ingilizce ama anadili ingilizce dinliyor

english but listening to native

ama anadili

english but listening to native speakers with fast speech and

ingilizce dinliyor ama anadili hızlı konuşanları ve

speakers with fast speech and

speakers with fast speech and idioms and phrases in quotes

hızlıkonuşanlarıve

hızlı konuşanları dinliyor ve deyimler ve tırnak içinde deyimler deyimler

idioms and phrases in quotes

idioms and phrases in quotes from movies things like that

ve tırnak içinde deyimler deyimler

ve filmlerden alıntılar halinde ifadeler

from movies things like that

filmlerden bunun gibi şeyler

from movies things like that that's really difficult to

that's really difficult to

filmlerden bunun gibi şeyler gerçekten zordan buna

gerçekten zordan bunu

that's really difficult to understand and because you had a

anlamak gerçekten zor ve çünkü bir anlayışınız vardı

understand and because you had a

ve çünkübir anlayışınız vardı

understand and because you had a little problem kind of little

ve çünkü küçük bir sorununuz vardı bu tür bir İngilizceye maruz kalmak

little problem kind of little

little problem kind of little exposure to that kind of English

bu tür bir İngilizceye

exposure to that kind of English

maruz kalmak bu

exposure to that kind of English it turned you into a person that

tür bir İngilizceye maruz kalmak sizi bir insana dönüştürdü bu

it turned you into a person that

it turned you into a person that could only understand that kind

sizi bir insana dönüştürdü sadece bu türden anlayabilecek biri,

could only understand that kind

yalnızcabu türden anlayabilirdi,

could only understand that kind of easy english and you weren't

yalnızca bu tür kolay İngilizce'yi anlayabilirdi ve siz

of easy english and you weren't

of easy english and you weren't able to learn pronunciation

kolayİngilizce'de değildinizve

kolay İngilizce'de değildiniz ve telaffuzu öğrenemediniz,

able to learn pronunciation

able to learn pronunciation because that kind of listening

telaffuzu öğrenemediniz.

telaffuz öğrenmek çünkü bu tür dinleme

because that kind of listening

çünkü bu tür

because that kind of listening training with real English you

dinleme çünkü bu tür dinleme gerçek İngilizce ile

training with real English you

eğitim gerçek İngilizce ile

training with real English you know the actual kind of native

eğitim gerçek İngilizce ile eğitim

know the actual kind of native

know the actual kind of native conversational English that

anadili konuşma İngilizcesi o

conversational English that

conversational English that native speakers use you didn't

konuşmaİngilizcesi o

konuşma İngilizcesi o anadili İngilizce olanların kullandığı o konuşma İngilizcesi ana dili İngilizce olan kişiler kullanmadınız anadili İngilizce olanlar

native speakers use you didn't

native speakers use you didn't have much exposure to that so

kullanmadı buna

fazla maruz kalmadınız bu yüzden buna

have much exposure to that so

fazla maruz kalın bu yüzden

have much exposure to that so basically what that did is kind

buna çok maruz kalın yani temel olarak yaptığı şey kibardı temelde yaptığı şey nazikti

basically what that did is kind

basically what that did is kind of put a lot of students and

temelde yaptığı şey şuydu: bir çok öğrenciyi koydu ve

of put a lot of students and

of put a lot of students and maybe yourself watching out

birçok öğrenciyi koydu ve pek

çok öğrenciyi koydu ve belki kendini izliyor

maybe yourself watching out

belki

maybe yourself watching out there into a bubble so you've

kendini izliyor belki kendini izliyordu orada bir balonun içinde, orada bir

there into a bubble so you've

there into a bubble so you've got kind of the the kind of like

balonun içindesiniz,

orada bir balonun içindesiniz, yani bir çeşit var, bir çeşit var, bir çeşit var, bir çeşit var, bir

got kind of the the kind of like

got kind of the the kind of like safe learning things for tests

çeşit var, güvenli öğrenme gibi testler için şeyler

safe learning things for tests

safe learning things for tests and grammar rules that kind of

güvenli öğrenme testler için

güvenli öğrenme testler için şeyler ve gramer kuralları o tür

and grammar rules that kind of

and grammar rules that kind of thing but you never learned how

ve dilbilgisi kuralları bu tür

şeyler ve dilbilgisi kuralları bu tür şeyler ama nasıl olduğunu asla öğrenmedin ama

thing but you never learned how

thing but you never learned how to cross over here to native

nasıl

olduğunu asla öğrenmedin ama nasıl yapılacağını asla öğrenmedin buradan yerliye geçmek için

to cross over here to native

to cross over here to native fluent English so this space

buradanyerliye geçmek için

buradan yerli akıcı İngilizceye geçmek için yani bu boşluk

fluent English so this space

akıcıİngilizce yanibu boşluk

fluent English so this space here this is what I call the

akıcı İngilizce yani bu boşluk buradaki dediğim şey burası burası

here this is what I call the

here this is what I call the fluency gap and basically what i

dediğim şey burası

Ben akıcılık açığını adlandırıyorum ve temelde buna akıcılık açığı diyorum ve

fluency gap and basically what i

fluency gap and basically what i do is help students cross the

temel olarak

akıcılık boşluğuna bakıyorum ve temelde yaptığım şey öğrencilerin yapmalarına yardımcı olmak, öğrencilerin

do is help students cross the

do is help students cross the fluency gap with videos and you

yapmalarına yardımcı

olmak, öğrencilerin akıcılık uçurumunu videolarla ve

fluency gap with videos and you

fluency gap with videos and you know about master English

akıcılık boşluğunu videolarla ve

videolar ile akıcılık açığınız var ve ana İngilizce hakkında bilgi sahibi olursunuz ve

know about master English

know about master English conversation as well this is a

anaİngilizce hakkında bilgi sahibi olursunuz

ana İngilizce hakkında bilgi sahibi olursunuz ayrıca bu bir

conversation as well this is a

conversation as well this is a very nice simple and easy way to

sohbettir bu da bir

sohbettir bu çok güzel bir basit ve kolay yoldan

very nice simple and easy way to

very nice simple and easy way to transition from the language

çok güzel basit ve kolay bir yol

dil geçişinden dil geçişine geçişin çok güzel basit ve kolay yoluna dilden geçiş

transition from the language

transition from the language that you know over here but in

burada bildiğiniz ama

that you know over here but in

that you know over here but in nice easy steps so that's

burada bildiğiniz dilden ama

burada bildiğiniz ama güzel kolay adımlarla yani bu

nice easy steps so that's

güzel kolay adımlar yanibu

nice easy steps so that's basically what i do with English

güzel kolay adımlar, bu yüzden temelde İngilizce ile yaptığım şey

basically what i do with English

basically what i do with English anyone . com initially English

temelde İngilizce ile yaptığım şey

temelde İngilizce ile yaptığım şey. com başlangıçta İngilizce

anyone . com initially English

anyone . com initially English anyone . com was just kind of an

herkes. com başlangıçtaİngilizce

herkes . com başlangıçta İngilizce herkes . com bir nevi herhangi birisiydi

anyone . com was just kind of an

anyone . com was just kind of an experimental thing you know

. com birnevi

herhangi birisiydi. com bir nevi deneysel bir şeydi, deneysel bir şey biliyorsunuz,

experimental thing you know

experimental thing you know working on producing different

deneysel bir şey biliyorsunuz, farklı üretmek için çalışmak,

working on producing different

working on producing different kinds of videos but a lot of it

farklı üretmek için çalışmak,

farklı türden videolar üretmek için çalışmak, ama çoğu bu

kinds of videos but a lot of it

kinds of videos but a lot of it the the kind of problem i had

türden videolar ama çoğu bu

türden videolar ama birçoğu, yaşadığım türden bir sorun,

the the kind of problem i had

yaşadığım

the the kind of problem i had really was more how can i take

türden bir sorun, gerçekten daha fazlaydı, gerçekten nasıl alabilirim, gerçekten nasıl alabilirim, gerçekten

really was more how can i take

daha fazlaydı, gerçekten

really was more how can i take the lessons that I produce for

daha fazlaydı, aldığım dersleri nasıl alabilirim Sınıfta kendi öğrencilerim için

the lessons that I produce for

ürettiğim dersler için ürettiğim dersler için üretiyorum

the lessons that I produce for my own students in the classroom

Sınıfta

my own students in the classroom

kendi öğrencilerim

my own students in the classroom and bring them out to a much

Sınıfta kendi öğrencilerim için üretiyorum ve onları çokça ortaya çıkarıyorum ve

and bring them out to a much

and bring them out to a much wider audience so that was

çokça ortaya çıkarıyorum

ve ortaya çıkarıyorum çok daha geniş bir kitleye yani bu daha

wider audience so that was

wider audience so that was really the focus for me the main

geniş bir izleyici kitlesine sahipti yani bu daha geniş bir izleyici kitlesine sahipti yani bu benim

really the focus for me the main

really the focus for me the main thing I wanted to do when I was

için gerçekten odak noktasıydı

thing I wanted to do when I was

thing I wanted to do when I was first starting

ilk başladığımda yapmak istediğim şeydi ilk

first starting

başladığımda

first starting the program i would definitely

programa ilk başladığımda kesinlikle programı yapardım kesinlikle

the program i would definitely

programıyapardım

the program i would definitely love to come out to brazil i

kesinlikle brezilya'ya gelmeyi çok isterdim

love to come out to brazil i

love to come out to brazil i think that would be fantastic

brezilya'ya gelmeyi çok

severim brezilya'ya gel bence bu harika olurdu bence

think that would be fantastic

think that would be fantastic got some friends out there that

harika olurdu bence harika olurdu

bazı arkadaşlar var orada

got some friends out there that

got some friends out there that teaches well other great

bazıarkadaşlar varorada

bazı arkadaşlar var iyi öğreten bazı arkadaşlar var diğer harika öğretir iyi

teaches well other great

teaches well other great teachers and it would be a lot

diğer harika

öğretir iyi diğer harika öğretmenler ve çok

teachers and it would be a lot

teachers and it would be a lot of fun to come to Brazil if you

öğretmen olurdu ve çok

öğretmen olurdu ve Brezilya'ya gelmek çok eğlenceli olurdu, eğer

of fun to come to Brazil if you

of fun to come to Brazil if you want to pay for my ticket I will

Brezilya'ya gelmek eğlenceliyse,

Brezilya'ya gelmek eğlenceliyse, benim için ödeme yapmak istersen bilet

want to pay for my ticket I will

want to pay for my ticket I will come out there tomorrow so just

Biletimin parasını ödemek isteyeceğim Biletimin parasını

ödemek isteyeceğim Yarın oraya geleceğim o yüzden

come out there tomorrow so just

come out there tomorrow so just let me know

let me know

yarın

oraya gel o yüzden sadece bana haber ver

let me know Japan is not that far from

Japonya'nın o olmadığını bilmeme izin ver Japonya'dan uzak Japonya'dan o

Japan is not that far from

Japan is not that far from Brazil hear great things about

kadar uzak değil

Brezilya'dan o kadar da uzak değil Brezilya hakkında harika şeyler duyun

Brazil hear great things about

Brazil hear great things about it and is the country i'd really

Brezilya hakkında harika şeyler duyun Bu ülke hakkında harika şeyler duyun ve gerçekten

it and is the country i'd really

it and is the country i'd really love to visit and help a lot of

istediğim

ve gerçekten istediğim ülke mi gerçekten ziyaret etmeyi çok istediğim ve ziyaret etmeyi çok sevdiğim bir ülke ve ziyaret etmeyi çok

love to visit and help a lot of

love to visit and help a lot of learners that as well

sevdiğim bir çok öğrenciye yardım etmek

learners that as well

learners that as well ah so what I've got planned for

için

ah so what I've got planned for

ah so what I've got planned for $MONTH 2014 at the moment what

ah,ne için planlarım var

ah, şu anda $MONTH 2014 için planladığım şey, şu anda

$MONTH 2014 at the moment what

$MONTH 2014 at the moment what I'm really doing is focusing on

$MONTH2014 için ne, şu

anda $MONTH 2014 için gerçekten yaptığım şey,

I'm really doing is focusing on

ben'gerçektenyapıyorum, odaklanıyorum, gerçekten yapıyorum,

I'm really doing is focusing on making master English

ana İngilizce

making master English

making master English conversation the best program i

yapmaya odaklanıyorum, ana İngilizce yapmaya odaklanıyorum, ana İngilizce yapmaya odaklanıyorum, ana İngilizce

sohbeti en iyi program i

conversation the best program i

conversation the best program i can make so I am working a lot

sohbeti en iyi program i

sohbeti yapabileceğim en iyi program, bu yüzden yapabileceğim çok şey var

can make so I am working a lot

can make so I am working a lot with students and improving the

çok çalışıyorum, bu

yüzden öğrencilerle çok çalışıyorum ve

with students and improving the

with students and improving the program each month we just begin

öğrencilerle birlikte geliştiriyorum ve

öğrencilerle birlikte geliştiriyorum ve programı her ay geliştiriyorum her

program each month we just begin

ay programa başlıyoruz

program each month we just begin our third year of the program's

her ay programa başlıyoruz üçüncü yılımıza başlıyoruz Programın

our third year of the program's

üçüncü yılı Programın

our third year of the program's we've got lots of members from

üçüncü yılı Programın birçok üyesi var Dünyanın her yerinden

we've got lots of members from

we've got lots of members from all over the world that are

birçok üyemiz var

all over the world that are

all over the world that are helping each month i'm now

Dünyanın her yerinden

hepsi bu dünyanın her yerinde her ay yardım ediyorum şimdi

helping each month i'm now

helping each month i'm now starting to connect other

her ay yardım ediyorum şimdi her

ay yardım ediyorum şimdi diğer öğrencilerle bağlantı kurmaya başlıyorum

starting to connect other

starting to connect other learners and kind of personally

diğer öğrencilerle bağlantı kurmaya başlıyorum ve bir nevi kişisel olarak

learners and kind of personally

öğrenenler ve bir nevi kişisel olarak

learners and kind of personally help students do that so that's

öğrenenler ve öğrencilerin bunu yapmasına kişisel olarak yardım edin, bu

help students do that so that's

help students do that so that's been a lot of fun and also in

öğrencilerin bunu yapmasına yardımcı olur, bu öğrencilerin bunu yapmasına yardımcı olur, bu

çok eğlenceliydi ve aynı zamanda çok eğlenceliydi ve ayrıca

been a lot of fun and also in

been a lot of fun and also in addition to that I want to get

çok eğlenceliydi ve ayrıca buna ek olarak istiyorum buna

addition to that I want to get

addition to that I want to get more into software so i can

ek almak için buna ek almakistiyorum

yazılıma daha fazla girmek istiyorum böylece yazılıma daha fazla girebilmek için

more into software so i can

more into software so i can start helping even younger

yazılıma daha fazla girebilirim böylece daha gençlere bile yardım etmeye başlayabilirim daha

start helping even younger

gençlere bile yardım etmeye

start helping even younger students that can kind of not

başlayabilirim daha genç öğrencilere bile yardım etmeye başlayabilirim

students that can kind of not

öğrencilerin yapamayacakları öğrencilerin yapamayacakları

students that can kind of not necessarily only younger

öğrencilerin yapamayacakları bir tür ille de daha genç değil ille de daha

necessarily only younger

necessarily only younger students but you know especially

genç zorunlu olarak sadece daha

genç öğrenciler ama siz özellikle öğrencileri tanıyorsunuz ama

students but you know especially

özellikle öğrencileri biliyorsunuz ama

students but you know especially younger students but people that

özellikle daha genç öğrencileri biliyorsunuz ama daha

younger students but people that

younger students but people that are just beginning to learn the

genç öğrenciler olan insanlar ama

daha genç öğrenciler olan insanlar ama öğrenmeye yeni başlayan insanlar dili

are just beginning to learn the

öğrenmeye yeni başlıyorlar çünkü

are just beginning to learn the language because usually what i

genellikle ne

language because usually what i

language because usually what i teach and again if you're

dilçünkügenellikle ne

dil çünkü genellikle ne öğretiyorum ve

teach and again if you're

yine siz öğretiyorsanız ve tekrar

teach and again if you're watching this you already

watching this you already

öğret ve yine eğer bunu izliyorsan bunu zaten

izliyorsun

watching this you already understand a lot of English

bunu zaten izliyorsun zaten çok fazla İngilizce anlıyorsun çok fazla

understand a lot of English

understand a lot of English anyway but I want to really get

İngilizce anlıyorsun zaten

çok fazla İngilizce anlıyor ama yine de gerçekten anlamak istiyorum

anyway but I want to really get

anyway but I want to really get down to kind of the beginners

ama yine degerçekten almak istiyorum

ama Gerçekten yeni başlayanlara, yeni

down to kind of the beginners

başlayanlara, yeni

down to kind of the beginners and start helping them so they

başlayanlara inmek ve onlara yardım etmeye başlamak istiyorum, böylece onlar da onlara

and start helping them so they

and start helping them so they can get more students up to the

yardım etmeye başlarlar ve

onlara yardım etmeye başlarlar, böylece daha fazla öğrenci alabilirler.

can get more students up to the

can get more students up to the level at which I usually do my

daha fazla öğrenci

genellikle yaptığım seviyeye kadar daha fazla öğrenci alabilir benim seviyem genellikle

level at which I usually do my

level at which I usually do my lessons in teaching

yaptığım seviyem

lessons in teaching

lessons in teaching ah so traditional language

ah so traditional language

ah so traditional language teaching I want to be very clear

Ah, çok geleneksel dil öğretimi Çok net bir öğretim olmak istiyorum

teaching I want to be very clear

Çok net

teaching I want to be very clear about this i think again what I

bir öğretim olmak istiyorum Bu konuda çok net olmak istiyorum Bu konuda ne düşündüğümü tekrar düşünüyorum Bu konuda ne

about this i think again what I

about this i think again what I mentioned earlier in this

düşündüğümü tekrar

düşünüyorum Bu konuda daha önce bahsettiğim şeyi tekrar düşünüyorum

mentioned earlier in this

mentioned earlier in this interview the kind of

bu röportajda daha önce bahsedildi bu röportajda daha önce bahsedildi görüşme türü görüşme türü

interview the kind of

interview the kind of traditional methods that most

geleneksel yöntemlerin türü

traditional methods that most

traditional methods that most people use it's good for

çoğu insanın kullandığı geleneksel yöntemlerin çoğu insanların kullanması için iyidir

people use it's good for

people use it's good for learning part of the fluency

insanların kullanması için iyidir öğrenme için iyidir parçası akıcılık

learning part of the fluency

öğrenmenin bir parçası akıcılık

learning part of the fluency puzzle as i call it so it's not

öğrenmenin bir parçası akıcılık bulmacasının benim dediğim şekliyle bulmaca değil yani benim dediğim

puzzle as i call it so it's not

puzzle as i call it so it's not that you know like a textbook is

şekliyle bulmaca değil bu yüzden bir ders kitabı gibi bildiğinizden değil ders kitabı

that you know like a textbook is

that you know like a textbook is necessarily bad or a grammar

gibi bildiğinizden

bir ders kitabının mutlaka kötü olduğunu veya bir gramerin

necessarily bad or a grammar

necessarily bad or a grammar drill is bad something like that

mutlaka kötü olduğunu veya birgramerin

mutlaka kötü olduğunu veya bir dilbilgisi alıştırmasının kötü olduğunu bu alıştırmanın kötü olduğu gibi bir

drill is bad something like that

drill is bad something like that you know everybody needs to

alıştırmanın kötü olduğunu bildiğin gibi herkesin ihtiyacı olduğunu bildiğin gibi

you know everybody needs to

you know everybody needs to practice the difference is that

herkesin ihtiyacı olduğunu bildiğin gibi

herkesin pratik yapması gerektiğini biliyorsun fark şu ki

practice the difference is that

practice the difference is that it again it puts you in a bubble

pratikfark bu

pratik fark şu ki bu seni yine bir balonun içine sokuyor

it again it puts you in a bubble

it again it puts you in a bubble and if you don't also have this

seni tekrar bir balonun içine sokuyor

yine o seni bir balonun içine sokuyor ve eğer yapmazsan ayrıca buna sahip olun

and if you don't also have this

vebuna da sahip değilseniz

and if you don't also have this other training over here that

ve buradaki diğer eğitime de sahip değilseniz, buradaki diğer eğitime buradaki

other training over here that

other training over here that can help you get out of the

diğer eğitime sahipseniz,

buradaki diğer eğitim, bu durumdan

can help you get out of the

can help you get out of the bubble and come over to native

çıkmanıza yardımcı olabilir.

balondan çıkmanıza ve yerel

bubble and come over to native

bubble and come over to native fluent English then that's

balona gelmenize veyerel

balona gelip ana dili akıcı İngilizceye gelmenize yardımcı olabilir, o zaman bu

fluent English then that's

akıcıİngilizce o zamanbu

fluent English then that's really where the problem is

akıcı İngilizce o zaman gerçekten problemin olduğu yer

really where the problem is

really where the problem is so you know they're kind of many

problemin

gerçekten nerede olduğu sorun şu ki, onların bir çeşit çok olduğunu biliyorsunuz

so you know they're kind of many

so you know they're kind of many different problems with

yani bir çeşit çok olduklarını biliyorsunuz

yani bunların pek çok farklı problemler olduğunu biliyorsunuz,

different problems with

different problems with traditional education but i

farklı problemlerle

geleneksel eğitimde farklı problemlerle ama ben

traditional education but i

traditional education but i think the biggest one is that

geleneksel eğitim amaben

geleneksel eğitim ama ben bence en büyüğü şunu

think the biggest one is that

think the biggest one is that the the student is here and the

düşün en büyüğüşu

düşün en büyüğü öğrenci burada ve

the the student is here and the

the the student is here and the native language is here and then

öğrenci burada ve

öğrenci burada ve ana dili burada ve sonra

native language is here and then

ana dili burada ve o zaman

native language is here and then the

the

the again the bubble you have stops

ana dil burada ve sonra yine, sahip

olduğunuz balon

again the bubble you have stops

again the bubble you have stops them from reaching that so I

tekrar durur, sahip olduğunuz balon

tekrar durur, sahip olduğunuz balon onların buna ulaşmasını engeller, bu yüzden ben onların buna

them from reaching that so I

them from reaching that so I think you know a textbook is not

ulaşmasını engellerim,ben

onların buna ulaşmasını engellerim, bu yüzden sanırım bir ders kitabı

think you know a textbook is not

think you know a textbook is not necessarily a bad thing but the

bildiğinizi düşünmüyor ders kitabı bildiğinizi

düşünmüyorsunuz ders kitabı mutlaka kötü bir şey değil ama

necessarily a bad thing but the

necessarily a bad thing but the problem is how the information

mutlaka kötü bir şey ama sorun nasıl bilgi

problem is how the information

sorununasıl bilgi

problem is how the information is taught so the students are

sorunu nasıl bilgi sorunu öğretilir, böylece öğrencilere

is taught so the students are

is taught so the students are given a rule and then kind of

öğretilir,böylece öğrencilere

öğretilir, böylece öğrencilere bir kural verilir ve sonra bir tür

given a rule and then kind of

given a rule and then kind of okay maybe intellectually they

kural verilir ve sonra bir tür

kural verilir ve sonra bir tür tamam belki entelektüel olarak tamam belki

okay maybe intellectually they

okay maybe intellectually they can understand the rule but the

entelektüel olarak

tamam belki entelektüel olarak kuralı anlıyorlar ama

can understand the rule but the

can understand the rule but the problem is that they can't use

kuralı anlıyorlarama

kuralı anlıyorlar ama sorun şu ki kullanamıyorlar sorun şu ki

problem is that they can't use

kullanamıyorlar

problem is that they can't use it confidently or I give you

sorun şu ki güvenle kullanamıyorlar ya da ben sana veririm

it confidently or I give you

it confidently or I give you here's a list of 500 vocabulary

güvenleveya

güvenle veriyorum veya size veriyorum işte 500 kelimelik bir liste

here's a list of 500 vocabulary

here's a list of 500 vocabulary words please remember these and

işte 500 kelimelik bir liste

burada 500 kelimelik bir liste lütfen bunları ve kelimeleri hatırlayın lütfen

words please remember these and

words please remember these and then what students do is they

bunları ve

kelimeleri hatırlayın lütfen bunları hatırlayın ve sonra öğrencilerin yaptıkları o

then what students do is they

then what students do is they write them on flashcards and you

zaman öğrencilerin yaptığı şey,

öğrencilerin yaptığı şey, onları bilgi kartlarına yazmak ve siz

write them on flashcards and you

write them on flashcards and you know they're kind of learning

know they're kind of learning

onları bilgi kartlarına yazmakve onları bilgi kartlarına

yazmak ve onların bir şekilde öğrendiklerini biliyorsunuz,

onların bir çeşit öğrendiklerini biliyorsunuz,

know they're kind of learning them individually the way a

onların bir çeşit olduğunu biliyorsunuz. onları bireysel olarak öğrenmek onların

them individually the way a

them individually the way a computer might go over some

bireysel olarak onların

bireysel olarak bir bilgisayarın üzerinden geçebileceği şekilde bazı

computer might go over some

bilgisayarların üzerinden geçebilir bazı

computer might go over some information so it's not

bilgisayarların üzerinden geçebilir bu yüzden bu

information so it's not

information so it's not necessarily the the information

bilgideğildir yani

bilgi değildir yani bilgi olması zorunlu değildir

necessarily the the information

necessarily the the information that students are getting it's

bilgi

zorunlu olarak öğrencilerin aldığı bilgi öğrencilerin aldığıdır

that students are getting it's

that students are getting it's how they're getting that

how they're getting that

öğrencilerin aldığıdır nasıl alıyorlarsa nasıl

alıyorlarsa

how they're getting that information so that kind of

o bilgiyi nasıl alıyorlar yani bu tür

information so that kind of

bilgilerbu tür

information so that kind of thing that that part of the

bilgiler bu tür bir şey,

thing that that part of the

thing that that part of the traditional language learning is

işin o kısmı o şeyin o

kısmı geleneksel dil öğreniminin o kısmı

traditional language learning is

traditional language learning is something that I don't agree

geleneksel dil öğrenimidir, katılmadığım bir şeydir

something that I don't agree

something that I don't agree with and I think it's really bad

katılmadığım bir şey katılmıyorum ve bence bu gerçekten kötü

with and I think it's really bad

vebence bu gerçektenkötü ve

with and I think it's really bad for most learners and that's why

bence çoğu öğrenci için gerçekten kötü ve bu yüzden

for most learners and that's why

çoğu öğrenci için ve bu yüzden

for most learners and that's why so many people struggle to

çoğu öğrenci için ve bu yüzden birçok insan bu kadar çok kişi için mücadele ediyor

so many people struggle to

so many people struggle to actually get fluent again there

insanlar o

kadar çok insan mücadele ediyor ki tekrar akıcı olmak için mücadele ediyor orada tekrar akıcı hale

actually get fluent again there

geliyor orada tekrar

actually get fluent again there in this bubble and it's really

akıcı hale geliyor bu balonun içinde ve bu gerçekten

in this bubble and it's really

in this bubble and it's really hard for them to go to that next

bubalonun içindevegerçekten

bu balonun içinde ve onlar için bir sonraki zora gitmeleri gerçekten zor

hard for them to go to that next

hard for them to go to that next level because the way that

onlar için bir sonraki seviyeye gitmek onlar için

zor bir sonraki seviyeye geçmek çünkü o

level because the way that

seviye buşekilde çünkü o

level because the way that they're being taught

they're being taught

seviye çünkü onlara öğretilme şekli onlara

they're being taught it's basically impossible to go

öğretiliyor onlara gitmek temelde imkansız

it's basically impossible to go

gitmek temelde imkansız

it's basically impossible to go to that level from that level so

o seviyeden o seviyeye gitmek temelde imkansız yani o

to that level from that level so

to that level from that level so about grammar i really think

seviyeden o seviyeye yani o

seviyeden o seviyeye yani gramer hakkında gerçekten dilbilgisi hakkında düşünüyorum gerçekten dilbilgisi

about grammar i really think

about grammar i really think grammar is the foundation of

hakkında düşünüyorum gerçekten gramerin temel olduğunu düşünüyorum

grammar is the foundation of

grammar is the foundation of learning especially if your

dilbilgisi dilbilgisinin temelidir

öğrenmenin temelidir özellikle öğrenmeniz,

learning especially if your

learning especially if your English is you know you're just

özellikle

öğrenmeniz ise, özellikle İngilizceniz sadece İngilizce olduğunuzu biliyorsanız,

English is you know you're just

English is you know you're just starting from the very beginning

sadece

İngilizce olduğunuzu biliyorsanız, İngilizce'den yeni başladığınızı biliyorsanız en baştan

starting from the very beginning

başlayarak en baştan başlayarak en

starting from the very beginning the difference is that again you

baştan başlayarak fark şu ki yine siz

the difference is that again you

the difference is that again you shouldn't be learning grammar

fark şu ki yine siz

fark şu ki yine dilbilgisi öğrenmemelisiniz

shouldn't be learning grammar

shouldn't be learning grammar rules you should be

dilbilgisi öğrenmemelisiniz

dilbilgisi kurallarını öğrenmemelisiniz siz kurallar olmalı sen kurallar olmalısın

rules you should be

rules you should be understanding how grammar works

gramerin nasıl çalıştığını anlamalısın gramerin

understanding how grammar works

understanding how grammar works and so basically what i do when

nasılçalıştığını anla gramerin nasıl

çalıştığını anla ve yani temel olarak ne zaman yapıyorum ve temelde ne zaman

and so basically what i do when

and so basically what i do when i'm teaching you know in my

yapıyorum

ve yani temel olarak ben öğretirken ne yapıyorum biliyorsun

i'm teaching you know in my

i'm teaching you know in my private lessons or for my very

benim özel derslerimde veya çok

private lessons or for my very

özel derslerim için veya çok

private lessons or for my very very early beginners and I have

özel derslerim için veya çok çok erken başlayanlar için ve

very early beginners and I have

very early beginners and I have you know a video series for

çok erken başlayanlar içinve

çok erken başlayanlar için ve çok erken başlayanlar için öğretiyorum ve ben sizin için bir video serisi biliyorum,

you know a video series for

sizin içinbirvideo serisi biliyorsunuz,

you know a video series for beginning learners here on

yeni başlayan öğrenciler için bir video serisi biliyorsunuz, burada yeni

beginning learners here on

beginning learners here on YouTube basically what's

başlayan öğrenciler burada, burada, YouTube'da temelde

YouTube basically what's

YouTube basically what's happening is that instead of

YouTube nedir, temelde

YouTube nedir, temelde olan şu ki, bunun yerine

happening is that instead of

şu oluyor

happening is that instead of telling them what a rule is i

Onlara bir kuralın ne olduğunu söylemek yerine onlara bir kuralın ne olduğunu

telling them what a rule is i

telling them what a rule is i try to show how the rule works

söylüyorum

onlara kuralın nasıl çalıştığını göstermeye çalışıyorum

try to show how the rule works

try to show how the rule works and if you present information

kuralın nasıl çalıştığını göstermeye çalışıyorum

kuralın nasıl çalıştığını göstermeye çalışıyorum ve eğer bilgi sunarsanız

and if you present information

and if you present information in a simple enough way that's

ve eğerbilgiyi sunarsanız

ve eğer bilgiyi yeterince basit bir şekilde sunarsanız bu yeterince

in a simple enough way that's

in a simple enough way that's what's really going to help

basit birşekilde bu

yeterince basit bir şekilde bu gerçekten yardımcı olacak olan şey gerçekten

what's really going to help

what's really going to help students master things and

yardımcı olacak olan

şey öğrencilerin bir şeylerde ustalaşmasına gerçekten yardımcı olacak ve

students master things and

öğrenciler bir şeylerde ustalaşır ve

students master things and understand intuitively that way

öğrenciler bir şeylerde ustalaşır ve sezgisel olarak o şekilde anlarlar sezgisel olarak bu şekilde

understand intuitively that way

understand intuitively that way you don't have to tell them a

anlayın

sezgisel olarak bu şekilde anlayın onlara söylemek zorunda değilsiniz a

you don't have to tell them a

you don't have to tell them a rule and then you put the the

onlara söylemek zorunda değilsiniz a

onlara bir kural söylemek zorunda değilsiniz ve sonra kuralı koyarsın

rule and then you put the the

ve sonra

rule and then you put the the rule is kind of a step between

kuralı koyarsın ve sonra kuralı koyarsın, kural arasında bir tür adımdır,

rule is kind of a step between

rule is kind of a step between where they are and then they

kural arasında bir tür adımdır, onların olduğu yer ile onların

where they are and then they

where they are and then they have the rule and then they can

olduğu yer arasında bir tür adımdır ve sonra

oldukları yerdeler ve sonra kurala sahipler ve sonra kurala sahip olabilirler ve sonra

have the rule and then they can

have the rule and then they can kind of learn to speak after

kurala sahip olabilirler ve sonra bir tür konuşmayı öğrendikten sonra konuşmayı öğrenebilirler,

kind of learn to speak after

kind of learn to speak after that so if you can kind of

sonra

konuşmayı öğrenebilirler, bundan sonra konuşmayı öğrenirler böyle yapabilirsiniz yani

that so if you can kind of

that so if you can kind of forget the the explanation of

eğer yapabilirseniz

böyle yani eğer bir nevi unutabilirseniz açıklamayı

forget the the explanation of

forget the the explanation of the rule but just teach students

unutun açıklamayı

unutun kuralın açıklamasını unutun ama öğrencilere

the rule but just teach students

the rule but just teach students directly to where they want to

kuralı öğretin ama öğrencilere

kuralı öğretin ama sadece öğretin öğrenciler doğrudan istedikleri yere

directly to where they want to

directly to where they want to go i think that's ideal

doğrudan istedikleri yere

doğrudan gitmek istedikleri yere bence ideal

go i think that's ideal

go i think that's ideal so that's basically what i like

gitmek benceideal gitmek bence bu

ideal yani temelde sevdiğim şey bu

so that's basically what i like

so that's basically what i like to do so if you're a beginner

yani temeldesevdiğim şey bu yani

temelde bu bunu yapmayı seviyorum, eğer acemiysen bunu

to do so if you're a beginner

to do so if you're a beginner and obviously you wouldn't be

yapmak içinacemiysen bunu

yapmak için acemiysen ve belli ki olmayacaksın ve belli ki

and obviously you wouldn't be

olmayacaksın

and obviously you wouldn't be understanding this video if you

ve belli ki olmayacaksın bu videoyu anlıyorsanız bu videoyu anlıyorsanız

understanding this video if you

understanding this video if you were but

bu videoyu anlıyorsanız eğer ama

were but

were but for beginners I think grammar is

olsaydınız ama yeni başlayanlar için bence dilbilgisi yeni

for beginners I think grammar is

for beginners I think grammar is the most important thing you can

başlayanlar içindir Bence dilbilgisi yeni başlayanlar içindir

the most important thing you can

the most important thing you can work on because when you start

üzerinde çalışabileceğiniz en önemli şey olabilir çünkü

work on because when you start

work on because when you start building that grammar it's much

üzerinde çalışmaya başladığınızda çünkü

üzerinde çalışmaya başladığınızda çünkü o dilbilgisini oluşturmaya başladığınız zaman bu, o dilbilgisini oluşturmaya çok daha yakındır,

building that grammar it's much

building that grammar it's much better for students to actually

o dilbilgisini oluşturmak öğrenciler için çok daha iyidir

better for students to actually

aslında öğrenciler için daha iyi

better for students to actually you know practice speaking and

öğrenciler için aslında konuşma pratiği yapmanız daha iyi olur ve

you know practice speaking and

you know practice speaking and they build up the confidence

konuşma pratiği yapmanızı bilirsiniz ve konuşma pratiği yapmanızı

bilirsiniz ve özgüven

they build up the confidence

they build up the confidence that way and it's the exact same

oluştururlar özgüven

oluştururlar bu şekilde özgüven oluştururlar ve bu tamamen aynı şekildedir

that way and it's the exact same

that way and it's the exact same way that you would teach young

ve bu tamamen aynıdır bu

şekilde ve bu aynı şekilde genç bir

way that you would teach young

way that you would teach young children in your own language so

şekilde öğreteceksin genç bir

şekilde öğreteceksin küçük çocuklara kendi dilinizde öğreteceğiniz gibi yani

children in your own language so

children in your own language so for a young baby I don't really

çocuklar kendi dilinizde yani

çocuklar kendi dilinizde yani küçük bir bebek için yapmıyorum Gerçekten

for a young baby I don't really

for a young baby I don't really care how the baby pronounces

küçük bir bebek içinBengerçekten

küçük bir bebek için değil Bebeğin nasıl telaffuz ettiği umrumda değil Bebeğin

care how the baby pronounces

nasıltelaffuz ettiği umrumda

care how the baby pronounces anything the grammar is more

Bebeğin nasıl telaffuz ettiğine önem ver dilbilgisi her şeyden daha fazla

anything the grammar is more

anything the grammar is more important and the grammar the

dilbilgisi daha fazla

her şey dilbilgisi daha önemli ve dilbilgisi

important and the grammar the

important and the grammar the reason the grammar is important

önemli

reason the grammar is important

reason the grammar is important is because that's actually how

is because that's actually how

is because that's actually how we communicate and the again the

we communicate and the again the

we communicate and the again the grammar is the thing that kind

iletişim kurarız ve yine

iletişim kurarız ve yine dilbilgisi, tür

grammar is the thing that kind

dilbilgisi olan şeydir, tür

grammar is the thing that kind of connects everybody using the

dilbilgisi, of kullanan herkesi birbirine bağlayan şeydir, of kullanan herkesi birbirine

of connects everybody using the

of connects everybody using the language everyone might sound a

bağlar, herkesin kulağa a gelebileceği

dili kullanan herkesi birbirine bağlar.

language everyone might sound a

language everyone might sound a little bit different you know

dilherkesinsesi olabilir herkesin dili

biraz farklı gelebilir bilirsin

little bit different you know

little bit different you know maybe even in the same country

biraz farklı bilirsin

biraz farklı bilirsin belki aynı ülkede bile belki

maybe even in the same country

hatta aynı ülkede

maybe even in the same country i'm from chicago and i have a

belki hatta aynı ülkede ben chicago'luyum ve ben bir

i'm from chicago and i have a

i'm from chicago and i have a way of pronouncing words but you

benChicago'luyumvebir ben

Chicago'luyum ve kelimeleri telaffuz etme yolum var ama sen kelimeleri telaffuz etme tarzın var ama sen

way of pronouncing words but you

way of pronouncing words but you know somebody from Texas or

kelimeleri telaffuz etme tarzın var ama Texas'tan birini tanıyorsun veya

know somebody from Texas or

know somebody from Texas or Australia or the UK all of these

Texas'tan birini tanıyorsunveya

birini tanıyorsun Teksas'tan, Avustralya'dan ya da Birleşik Krallık'tan tüm bu Avustralya'dan

Australia or the UK all of these

Australia or the UK all of these people have different ways of

ya da Birleşik Krallık'tantümbu

Avustralya ya da Birleşik Krallık'tan tüm bu insanların farklı yolları var,

people have different ways of

insanların farklı yolları var, bir

people have different ways of pronouncing things and yet we

şeyleri telaffuz etmenin farklı yolları var ve yine de biz bir

pronouncing things and yet we

pronouncing things and yet we all use grammar and basically

şeyleri telaffuz ediyoruz ve yine de biz

telaffuz ediyoruz bir şeyler ve yine de hepimiz dilbilgisi kullanıyoruz ve temelde hepimiz

all use grammar and basically

dilbilgisi kullanıyoruzve temelde

all use grammar and basically the same way so grammar is the

hepimiz dilbilgisini kullanıyoruz ve temelde aynı şekilde yani dilbilgisi

the same way so grammar is the

the same way so grammar is the foundation of what you should be

aynı şekilde yanidilbilgisi

aynı şekilde yani dilbilgisi, olması gereken şeyin temelidir.

foundation of what you should be

foundation of what you should be learning but how you learn that

neyi öğrenmeniz gerektiğinin temeli olmalı ama bu öğrenmeyi nasıl öğreneceğiniz

learning but how you learn that

learning but how you learn that grammar is really what's most

ama bu öğrenmeyinasılöğreneceğiniz

ama dilbilgisini nasıl öğreneceğiniz gerçekten en çok

grammar is really what's most

grammar is really what's most important

dilbilgisinin ne olduğu gerçekten en çok

dilbilgisinin ne olduğu gerçekten en önemli olanın ne olduğu

important

important again this idea of how grammar

önemli tekrar bu dilbilgisinin nasıl olduğu fikri

again this idea of how grammar

yine bu nasıl dilbilgisi fikri yine bu fikir dilbilgisinin nasıl

again this idea of how grammar gets affected it's not like

etkilendiğine dair bir fikir böyle değil

gets affected it's not like

gets affected it's not like grammar is not the problem its

etkilenmezetkilenmez

etkilenmez gibi değil gramer sorun değil gramer sorun değil

grammar is not the problem its

grammar is not the problem its how grammar is taught that's the

gramer sorun değil gramer nasıl öğretiliyor bu dilbilgisi

how grammar is taught that's the

how grammar is taught that's the problem and you know we can get

nasılöğretilir dilbilgisi böyle

öğretilir sorun bu ve bilirsiniz biz problem yaşayabiliriz

problem and you know we can get

problem and you know we can get students to the point even

ve bilirsiniz

problem yaşayabiliriz ve öğrencileri bir noktaya getirebiliriz hatta

students to the point even

students to the point even higher level students and this

öğrencileri birnoktaya getirebilirizhatta

öğrencileri daha da yükseğe taşıyabiliriz seviyedeki öğrenciler ve bu

higher level students and this

higher level students and this is how i teach grammar in master

daha yüksek seviyedeki öğrenciler ve bu daha

yüksek seviyedeki öğrenciler ve bu, yüksek lisansta dilbilgisini bu şekilde öğretirim, bu, yüksek lisansta

is how i teach grammar in master

is how i teach grammar in master English conversation I may

dilbilgisini nasıl öğrettiğimdir, bu, yüksek

lisansta dilbilgisini nasıl öğrettiğimdir İngilizce konuşma olabilir

English conversation I may

English conversation I may introduce a rule or how

İngilizcekonuşmaolabilir

İngilizce konuşma olabilir Bir kural getirebilirim veya

introduce a rule or how

bir kuralı nasıl tanıtırım veya nasıl

introduce a rule or how something works but i do that by

bir kural koyarım veya bir şeyin nasıl çalıştığını ama bunu bir şeyin işe yaramasıyla yaparım ama bunu bir şeyin

something works but i do that by

something works but i do that by showing how the grammar works

işe yaramasıyla yaparım ama bunu dilbilgisinin nasıl çalıştığını göstererek

showing how the grammar works

showing how the grammar works and i think that's much more

dilbilgisinin nasıl çalıştığını göstererek

dilbilgisinin nasıl çalıştığını göstererek yaparım ve ben bunun çok daha fazla olduğunu düşünüyorum

and i think that's much more

vebununçok daha fazla olduğunu düşünüyorum

and i think that's much more important so when you stop

ve bunun çok daha önemli olduğunu düşünüyorum bu yüzden önemli olmayı bıraktığınızda, yani bir

important so when you stop

important so when you stop thinking about how something

şeyin nasıl olduğunu düşünmeyi bıraktığınızda, bir

thinking about how something

thinking about how something works and you start using it

şeyin nasıl çalıştığını düşünmeyi bıraktığınızda ve onu kullanmaya başladığınızda

works and you start using it

works and you start using it actually and using it

ve

işe yaradığını kullanmaya başlarsınız ve onu fiilen kullanmaya başlarsınız ve gerçekten kullanmaya başlarsınız ve

actually and using it

actually and using it confidently that's where you

onu gerçekten ve

güvenle kullanırsınız, işte burada kendinizden emin bir şekilde orası, gerçekten motivasyonu gerçekten

confidently that's where you

confidently that's where you really get the motivation to

really get the motivation to

really get the motivation to start learning so again grammar

elde etmek için motivasyonu gerçekten elde ettiğiniz yerdir. tekrar öğrenmeye başla dilbilgisi

start learning so again grammar

öğrenmeye başla yani tekrar dilbilgisi

start learning so again grammar is not the problem its how

öğrenmeye başla yani tekrar dilbilgisi sorun değil nasıl

is not the problem its how

is not the problem its how grammar works so if you can

sorun değilnasıl

sorun değil dilbilgisi nasıl çalışıyor yani eğer yapabilirsen

grammar works so if you can

grammar works so if you can focus more on using the grammar

dilbilgisiçalışır yaniyapabilirsen

dilbilgisi çalışır yani eğer sen dil bilgisini kullanmaya daha fazla odaklanabilir

focus more on using the grammar

dil bilgisini kullanmaya daha fazla odaklanabilir

focus more on using the grammar and as a teacher using examples

ve bir öğretmen olarak örnekleri kullanarak

and as a teacher using examples

ve bir öğretmen olarak örneklerikullanarak

and as a teacher using examples that kind of use a maybe were

ve bir öğretmen olarak örnekleri kullanarak bu tür bir kullanım a belki idi

that kind of use a maybe were

that kind of use a maybe were contrasting to ideas or and i'm

bu tür birkullanımdıabelki

bu tür bir kullanım mıydı a belki fikirlere zıttı veya ve ben fikirlere

contrasting to ideas or and i'm

zıttımveyave ben

contrasting to ideas or and i'm using the context of one thing

fikirlere zıttım veya ve bir şeyin bağlamını bir

using the context of one thing

using the context of one thing to teach another all of these

şeyin bağlamını kullanarak bir

şeyin bağlamını kullanarak kullanıyorum bunların hepsini bir başkasına öğretmek bunların hepsini bir

to teach another all of these

to teach another all of these simple things and I keep the

başkasına öğretmek tüm

bu basit şeyleri bir başkasına öğretmek ve

simple things and I keep the

simple things and I keep the explanations really really

basit şeyleri saklıyorum ve

basit şeyleri saklıyorum ve açıklamaları gerçekten gerçekten gerçekten

explanations really really

explanations really really simple so that students can

açıklamaları gerçekten gerçekten

açıklamaları gerçekten çok basit tutuyorum böylece öğrenciler

simple so that students can

basit böylece öğrenciler

simple so that students can actually manipulate that example

basit yapabilir böylece öğrenciler bu örneği gerçekten manipüle edebilirler

actually manipulate that example

actually manipulate that example themselves so if i have a like a

aslında bu örneği manipüle edebilirler

aslında bu örneği kendileri manipüle edebilirler yani eğer benim bir benzerim varsa

themselves so if i have a like a

themselves so if i have a like a black shirt here and then I hold

kendilerinin bir benzeri varsa yani burada siyah bir tişörtüm varsa ve sonra

black shirt here and then I hold

black shirt here and then I hold up like a black glove now if I'm

siyah tişörtü burada tutuyorum ve sonra

siyah tişörtü burada tutuyorum ve sonra siyah eldiven gibi tutuyorum şimdi eğer

up like a black glove now if I'm

up like a black glove now if I'm just teaching the basic grammar

siyah eldiven gibi yukarıdaysam şimdi

siyah eldiven gibi yukarıdaysam şimdi sadece öğretiyorsam temel gramer

just teaching the basic grammar

just teaching the basic grammar hear the word black is the same

sadece temel dilbilgisini öğretiyor sadece

temel dilbilgisini öğretiyor

hear the word black is the same

siyah kelimesini duy

hear the word black is the same for both of them so

aynı siyah kelimesini duy

for both of them so

for both of them so if i have a black glove and a

siyah bir eldivenim var ve a

if i have a black glove and a

if i have a black glove and a black shirt now the students you

eğersiyah bir eldivenim varsa ve a

eğer siyah bir eldivenim ve siyah bir gömleğim varsa şimdi öğrenciler siz

black shirt now the students you

siyah tişörtünüz şimdiöğrenciler siz

black shirt now the students you know if I'm again teaching it

siyah tişörtünüz şimdi öğrenciler tekrar öğretiyorsam

know if I'm again teaching it

know if I'm again teaching it simply enough then students are

bilirsinizTekraröğretiyorum,

eğer tekrar yeterince basit bir şekilde öğretiyorsam, o zaman öğrenciler yeterince basit, o

simply enough then students are

simply enough then students are really going to understand what

zaman öğrenciler gerçekten neyi gerçekten anlayacaklar,

really going to understand what

really going to understand what I'm talking about without me

neyi gerçekten

anlayacaklar, neden bahsettiğimi gerçekten anlayacaklar. benden

I'm talking about without me

bahsediyorum bensiz bahsediyorum

I'm talking about without me having to mention or translate

benden bahsetmeden veya tercüme etmeden bahsediyorum bahsetmeden veya

having to mention or translate

having to mention or translate anything especially or you know

tercüme etmeden

özellikle herhangi bir şeyden bahsetmeden veya tercüme etmeden bahsediyorum veya özellikle herhangi bir şey biliyorsunuz

anything especially or you know

anything especially or you know explain some rules in that way

veya

özellikle bir şey biliyorsunuz veya bu konudaki bazı kuralları açıklıyorsunuz yol

explain some rules in that way

bazı kuralları bu şekilde açıkla

explain some rules in that way so grammar is not the problem

bazı kuralları bu şekilde açıkla böylece dilbilgisi sorun değil yani dilbilgisi

so grammar is not the problem

so grammar is not the problem its how grammar is taught

sorun değil yani dilbilgisi

sorun değil dilbilgisi nasıl öğretilir

its how grammar is taught

its how grammar is taught I don't really have a problem

dilbilgisi nasılöğretilir

dilbilgisi nasıl öğretilir bilmiyorum gerçekten bir sorunum var

I don't really have a problem

benim gerçekten

I don't really have a problem with correcting mistakes it's

bir sorunum yok hataları düzeltmekle ilgili bir sorunum yok

with correcting mistakes it's

with correcting mistakes it's just kind of more how you do it

hataları

düzeltmekle ilgili bu sadece biraz daha fazla nasıl yaptığınızla ilgili

just kind of more how you do it

just kind of more how you do it and usually what I do is let's

sadecebiraz dahafazla nasıl yaptığınızla ilgili

nasıl yaptığınız ve genellikle yaptığım şey hadi

and usually what I do is let's

vegenellikleyaptığım şey hadi

and usually what I do is let's say I'm having a conversation

say I'm having a conversation

say I'm having a conversation with someone i will repeat back

ve genellikle yaptığım şey diyelim ki sohbet ediyorum söyle

sohbet ediyorum

diyelim biriyle sohbet ediyorum

with someone i will repeat back

birisiyle tekrar edeceğim birisiyle tekrar edeceğim

with someone i will repeat back the same thing if they say

aynı şeyi tekrarlayacağım onlar

the same thing if they say

the same thing if they say yesterday I go to the park then

aynı şeyisöylerlerse

aynı şeyi söylerler eğer dün derseler parka giderim sonra

yesterday I go to the park then

yesterday I go to the park then i would say Oh yesterday you

dün parkagiderimsonra

dün ben parka git o zaman derdim Ah dün sen

i would say Oh yesterday you

i would say Oh yesterday you went to the park and i would try

derdimAhdünsen

derdim Ah dün parka gittin ve ben de

went to the park and i would try

went to the park and i would try to be obvious about how i'm

parka gitmeyi denerdim ve

parka gitmeyi denerdim ve bariz olmaya çalışırdım nasıl açık olacağım konusunda

to be obvious about how i'm

to be obvious about how i'm doing that because people want

nasıl açık olacağım hakkında nasıl açık olacağım hakkında

doing that because people want

doing that because people want to be corrected and it's

to be corrected and it's

to be corrected and it's interesting because most of the

ilginç çünkü çoğu

interesting because most of the

ilginç çünkü çoğu

interesting because most of the students that I speak with and I

ilginç çünkü konuştuğum öğrencilerin çoğu ve ben

students that I speak with and I

students that I speak with and I speak with thousands of them

konuştuğum öğrenciler ve konuştuğum öğrenciler binlercesi binlercesi konuşuyor

speak with thousands of them

speak with thousands of them they're all asking for help

binlercesi konuşuyor hepsi yardım istiyor hepsi

they're all asking for help

they're all asking for help it just kind of depends on how

yardım istiyor

hepsi yardım istiyor bu nasıl olduğuna bağlı nasıl olduğuna bağlı

it just kind of depends on how

it just kind of depends on how the help is and who the help is

yardım yardımdır

the help is and who the help is

the help is and who the help is coming from i think those those

ve yardım kimdir

yardım kimden gelir yardım kimden

coming from i think those those

coming from i think those those kind of two things are the most

gelir bence şundan

gelenler bence bu tür iki şey en çok tür

kind of two things are the most

iki şey en çok

kind of two things are the most important a lot of students have

iki tür şey en önemli olan birçok öğrencinin önemli

important a lot of students have

important a lot of students have a problem being corrected by

olduğubirçok öğrencinin

önemli olduğu birçok öğrencinin bir sorunu var

a problem being corrected by

a problem being corrected by other students that are not

bir problemle düzeltiliyor

bir problem başka öğrenciler olmayan diğer öğrenciler tarafından düzeltiliyor

other students that are not

other students that are not native so if I'm let's say a

anadili olmayan diğer öğrenciler yani eğer ben yerliysem o zaman eğer

native so if I'm let's say a

native so if I'm let's say a Korean speaker trying to learn

ben

yerliysem diyelim ki eğer Korece öğrenmeye çalışan Korece konuşmacı öğrenmeye çalışıyor Korece öğrenmeye çalışıyor

Korean speaker trying to learn

Korean speaker trying to learn English

Korece konuşmacı İngilizceöğrenmeye çalışıyor diyelim İngilizce

English

English it's a little bit embarrassing

İngilizce biraz utanç verici biraz utanç verici

it's a little bit embarrassing

it's a little bit embarrassing and not very fun if other korean

diğer korece ise biraz utanç verici ve çok eğlenceli değil ve

and not very fun if other korean

and not very fun if other korean speakers are trying to correct

diğer korece konuşmacılar düzeltmeye çalışıyorsa çok eğlenceli değil konuşmacılar

speakers are trying to correct

speakers are trying to correct my english again that's kind of

düzeltmeye çalışıyor

konuşmacılar düzeltmeye çalışıyor ingilizcemi tekrar düzelt bu

my english again that's kind of

my english again that's kind of a separate issue but the point

benim ingilizcemin bir nevi yine bu benim ingilizcemin bir

nevi bu ayrı bir konu ama mesele

a separate issue but the point

a separate issue but the point is that people i think

ayrı bir konu ama mesele şu ki insanlar bence bu

is that people i think

is that people i think especially if you want to

insanlarbence

o insanlar bence özellikle istiyorsan özellikle istiyorsan

especially if you want to

especially if you want to improve you want to make

özellikle geliştirmek istiyorsan geliştirmek istiyorsun

improve you want to make

improve you want to make mistakes and you want to have

geliştirmek istiyorsun

geliştirmek istiyorsun hata yapmak istiyorsun ve

mistakes and you want to have

mistakes and you want to have those mistakes corrected so I

hatalar yapmak istiyorsun ve hatalaryapmak istiyorsun

ve sahip olmak istiyorsun bu hatalar düzeltildi, bu yüzden ben

those mistakes corrected so I

those mistakes corrected so I think there's a trend in kind of

bu hatalar düzeltildi, bu

hatalar düzeltildi, bu yüzden bence bir tür düşünme eğilimi var,

think there's a trend in kind of

think there's a trend in kind of trying to help people feel

bir tür

düşünme eğilimi var, insanlara yardım etmeye çalışırken bir tür eğilim var,

trying to help people feel

trying to help people feel better in the short term instead

insanlara yardım etmeye çalışıyormuş gibi hissetmelerine yardımcı olmaya çalışıyorlar. kısa vadede daha iyi hissetmek yerine

better in the short term instead

kısa vadede daha iyi olmakyerine

better in the short term instead of really thinking about their

kısa vadede daha iyi olmak yerine gerçekten düşünmek yerine

of really thinking about their

of really thinking about their education in the long term and

uzun vadede eğitimlerini ve

education in the long term and

uzun vadede eğitimlerinive uzun vadede

education in the long term and so what that means is that in

eğitimlerini gerçekten düşünmek terim ve bunun anlamı, içinde yani bunun

so what that means is that in

so what that means is that in the short term I might you know

ne anlama geldiği,

kısa vadede kısa vadede biliyor olabilir miyim

the short term I might you know

the short term I might you know maybe I don't correct your

Kısa vadede biliyor olabilir miyim biliyor olabilirim belki doğru yapmıyorum

maybe I don't correct your

maybe I don't correct your mistake and you feel better now

belkisenin

hatanı düzeltmiyorum ve şimdi daha iyi hissediyorsun

mistake and you feel better now

mistake and you feel better now but you'll feel worse later

hata ve şimdi daha iyi hissediyorsun ve

şimdi daha iyi hissediyorsun ama daha sonra daha kötü hissedeceksin

but you'll feel worse later

but you'll feel worse later because you didn't you know have

amadaha sonra daha kötü hissedeceksin

ama sen' daha sonra daha kötü hissedeceksin çünkü bilmiyordunuz aldınız

because you didn't you know have

because you didn't you know have that training that they actually

çünkü bilmiyordunuz aldı çünkü

bilmiyordunuz o eğitimi aldınız ki aslında o

that training that they actually

that training that they actually gave you the confidence to speak

eğitimi onlar aslında o eğitimi size konuşmanız için güven verdiler

gave you the confidence to speak

gave you the confidence to speak so you have to go through

konuşma özgüveni

sana konuşma özgüvenini verdi bu yüzden üstesinden gelmek zorundasın bu yüzden

so you have to go through

so you have to go through mistakes and you have to have

hatalardan geçmek zorundasın ve

mistakes and you have to have

mistakes and you have to have those mistakes corrected

hataların olmalı ve

hataların olmalı ve bu hataları düzeltmelisin

those mistakes corrected

o hatalar düzeltildi o

those mistakes corrected it's just how those are

it's just how those are

hatalar düzeltildi işte bunlar böyle işte bunlar böyle işte bunlar nasıl düzeltiliyor daha

it's just how those are corrected that makes the bigger

büyük yapan düzeltilmiş bu daha

corrected that makes the bigger

corrected that makes the bigger difference between whether

büyük yapan

düzeltilmiş bu daha büyük fark var mı arasındaki fark mı arasındaki fark

difference between whether

difference between whether you're encouraging someone or

mı

arasındaki fark mı birisini cesaretlendiriyor musunuz ya da

you're encouraging someone or

birini cesaretlendiriyorsun ya da

you're encouraging someone or your kind of pushing them down

birini cesaretlendiriyorsun ya da senin

your kind of pushing them down

tarzınonları aşağı itiyorsun

your kind of pushing them down I don't really have a you know a

I don't really have a you know a

I don't really have a you know a particular idea about learning

a

Gerçekten öğrenme hakkında belirli bir fikrin yok,

particular idea about learning

öğrenme hakkında belirli bir fikir ve

particular idea about learning times and the the problem with

zamanla ilgili belirli bir fikir ve zamanla ilgili problem

times and the the problem with

times and the the problem with learning time is it depends on

ve

zamanla ilgili problem ve öğrenme süresiyle ilgili problem, öğrenme süresine bağlı olmasıdır.

learning time is it depends on

learning time is it depends on how you're actually learning

öğrenme süresine bağlıdır aslında nasıl öğrendiğine bağlıdır aslında nasıl

how you're actually learning

how you're actually learning with what i teach you know if

öğrendiğine bağlı

with what i teach you know if

with what i teach you know if students are kind of at a

bir nevi

students are kind of at a

students are kind of at a particular level usually the

öğrenciler bir nevi

öğrenciler bir nevi belirli bir düzeydedirler genellikle

particular level usually the

belirli bir düzeyde genellikle

particular level usually the the kind of students that I

belirli bir düzeyde genellikle benim

the kind of students that I

the kind of students that I focus on now they're already

şu anda odaklandığım türden öğrenciler şimdiden

focus on now they're already

focus on now they're already good at reading and writing they

odaklanıyorlar şimdiye odaklanıyorlar zaten okuma ve yazmada iyiler

good at reading and writing they

okuma ve yazmada iyiler okuma

good at reading and writing they just have lots of problems

yazmada iyiler sadece bir sürü sorunları var sadece bir sürü

just have lots of problems

just have lots of problems speaking and again i explained

sorunları var

sadece bir sürü sorunları var konuşma ve tekrar konuşmayı açıkladım ve tekrar

speaking and again i explained

speaking and again i explained kind of the reasons for that is

konuşmayı açıkladım ve tekrar bunun nedenlerini açıkladım bunun bir

kind of the reasons for that is

kind of the reasons for that is basically how students learn and

nevi nedenleri bunun bir

nevi nedenleri temelde öğrencilerin nasıl öğrendiği ve temel olarak

basically how students learn and

öğrencilerin nasılöğrendiği ve

basically how students learn and because they're in this bubble

temel olarak öğrencilerin nasıl öğrendiğidir. ve çünkü onlar bu balonun içindeler

because they're in this bubble

because they're in this bubble it's pretty easy to lead them

çünküonlarbu balonun içindeler

çünkü onlar bu balonun içindeler onlara liderlik etmek oldukça

it's pretty easy to lead them

it's pretty easy to lead them out of that if you do that in

kolay onlara liderlik etmek oldukça kolay

onları bundan çıkarmak oldukça kolay eğer bunu dışarıda yaparsanız bunun

out of that if you do that in

dışında bunu yaparsanız, bunu

out of that if you do that in the right way so i don't really

doğru şekilde yaparsanız, yani ben gerçekten

the right way so i don't really

the right way so i don't really believe there's a certain number

doğruyolda değilim, bu yüzdengerçekten

doğru yolda değilim, bu yüzden gerçekten belirli bir sayı olduğuna inanmıyorum,

believe there's a certain number

believe there's a certain number of years that it takes I mean

belirli bir sayı olduğuna inanmıyorum sayı

inanıyorum ki belli bir sayıda yıl var ki bunun gerektirdiği

of years that it takes I mean

yıllar demek istediğim

of years that it takes I mean you can look at a native speaker

yıllar demek istediğim anadili İngilizce olan birine bakabilirsin anadili İngilizce olan birine

you can look at a native speaker

you can look at a native speaker in you know your own language or

bakabilirsin

içinde anadili olan birine bakabilirsin kendi dilini bil

in you know your own language or

in you know your own language or even like students that i had so

even like students that i had so

even like students that i had so i have videos on my other

i have videos on my other

i have videos on my other channel this is shotty sensei

diğer benim

diğer kanalımda videolarım var bu shotty sensei

channel this is shotty sensei

kanalı bushottysensei

channel this is shotty sensei and you can look that up if you

kanalı bu shotty sensei ve buna bakabilirsin eğer sen

and you can look that up if you

and you can look that up if you like but basically in those

ve buna bakabilirsin eğer istersen buna bakabilirsin ama temelde beğenenlerde

like but basically in those

ama temelde beğenenlerde

like but basically in those videos i actually have younger

ama temelde o videolarda aslında daha genç videolarım var

videos i actually have younger

aslında dahagenç

videos i actually have younger students and I'm I'm taking them

videolarım var aslında daha küçük öğrencilerim var ve onları öğrenci alıyorum

students and I'm I'm taking them

students and I'm I'm taking them to the zoo one day and a few of

veonları

öğrenci alıyorum ve ben 'Onları bir gün hayvanat bahçesine götürüyorum ve birkaçını

to the zoo one day and a few of

to the zoo one day and a few of them these are students that

bir gün hayvanat bahçesineve

birkaçını da bir gün hayvanat bahçesine götürüyorum ve birkaçı bunlar öğrenci onlar bunlar

them these are students that

them these are students that I've had since they were babies

öğrenci onlar onlar

öğrenciler ben Bebekliklerinden beri sahip oldum Bebekliklerinden beri sahip oldum Bebekliklerinden

I've had since they were babies

I've had since they were babies and i only see them maybe like

beri sahip oldum ve onları sadece belki gibi görüyorum

and i only see them maybe like

and i only see them maybe like you know for an hour a week and

ve onları sadecebelki gibi görüyorum

ve onları sadece belki bildiğiniz gibi görüyorum bir saatliğine hafta ve

you know for an hour a week and

you know for an hour a week and then as they got a little bit

haftada bir saat bilirsinve

haftada bir saat bilirsin ve sonra

then as they got a little bit

then as they got a little bit older I saw them a few times a

biraz büyüdüklerinde

biraz büyüdüklerinde onları birkaç kez daha yaşlı gördüm

older I saw them a few times a

older I saw them a few times a week but basically they're their

onları birkaç kez daha

yaşlı, onları haftada birkaç kez gördüm ama temelde onların

week but basically they're their

week but basically they're their native languages Japanese and

haftasıamatemelde onların

haftası ama temelde onların ana dilleri Japonca ve

native languages Japanese and

native languages Japanese and not English but because again it

anadilleriJaponcave

ana dilleri Japonca ve İngilizce değil ama çünkü yine İngilizce

not English but because again it

değilamaçünkü yine

not English but because again it wasn't necessarily the amount of

İngilizce değil ama yine çünkü miktarı ille de

wasn't necessarily the amount of

wasn't necessarily the amount of time it took it was more how I

değildi miktarı ille de

değildi ne kadar zaman aldı ne kadar fazlaydı ne kadar

time it took it was more how I

time it took it was more how I was able to teach them but now

sürdüyse o kadar fazlaydı

Onlara nasıl öğretebildiğim daha fazla zaman aldı ama şimdi onlara

was able to teach them but now

was able to teach them but now you know two years later again

öğretebildimamaşimdi

onlara öğretebildim ama şimdi biliyorsunuz iki yıl sonra tekrar

you know two years later again

biliyorsunuzikiyılsonratekrar

you know two years later again this is only two years and these

biliyorsunuz iki yıl sonra tekrar bu sadece iki yıl ve

this is only two years and these

this is only two years and these are just young kids you know

bunlar sadeceikiyıl ve bunlar

sadece iki yıl ve bunlar sadece küçük çocuklar biliyorsun sadece

are just young kids you know

are just young kids you know they're able to understand what

küçük çocuklar biliyorsun

sadece küçük çocuklar anlayabileceklerini anlayabileceklerini biliyorsun ne dediğimi

they're able to understand what

they're able to understand what I'm saying and actually speak

anlayabildikleri ve gerçekten konuşabildikleri şey söylüyorum ve

I'm saying and actually speak

gerçekten konuşuyorum

I'm saying and actually speak quite confidently so again I

söylüyorum ve gerçekten kendinden emin konuşuyorum bu yüzden yine kendime

quite confidently so again I

quite confidently so again I wouldn't really worry about how

güveniyorum bu yüzden yine kendime

güveniyorum bu yüzden tekrar gerçekten endişelenmem Bir

wouldn't really worry about how

wouldn't really worry about how long something takes and I think

şeyin ne kadar sürdüğü hakkında gerçekten endişelenmeyin ve bence bir

long something takes and I think

long something takes and I think as a as a teacher I really want

şey uzun sürüyorvebence bir

şey uzun sürüyor ve bence bir öğretmen olarak gerçekten istiyorum

as a as a teacher I really want

as a as a teacher I really want to help students you know

bir öğretmen olarakgerçekten istiyorum

a bir öğretmen olarak, tanıdığınız öğrencilere gerçekten yardımcı olmak istiyorum tanıdığınız

to help students you know

to help students you know improve their English as fast as

öğrencilere yardımcı olmak için

tanıdığınız öğrencilerin İngilizcelerini olabildiğince hızlı geliştirmelerine yardımcı olmak

improve their English as fast as

improve their English as fast as possible

possible

İngilizcelerini mümkün olduğukadar hızlı geliştirmek mümkün olan

possible the only kind of difficult thing

en zor şey

the only kind of difficult thing

the only kind of difficult thing and this is why master English

tek zor şey zor olan tek tür

ve bu yüzden ana İngilizce

and this is why master English

and this is why master English conversation is a monthly

ve bu yüzden anaİngilizce

ve bu yüzden ana İngilizce konuşması aylık bir

conversation is a monthly

conversation is a monthly program is because there's

konuşmadıraylık bir

konuşmadır aylık bir programdır çünkü

program is because there's

program is because there's always new English to learn and

program vardır çünkü

program vardır çünkü her zaman öğrenilecek yeni İngilizce ve

always new English to learn and

her zaman öğrenilecek yeniİngilizceve

always new English to learn and so if if you are the kind of

her zaman öğrenilecek yeni İngilizce vardır ve bu nedenle, eğer böyleysen öyleyse eğer

so if if you are the kind of

so if if you are the kind of person that likes lifelong

öyleysen eğer ömür boyu seven türden biriysen

person that likes lifelong

person that likes lifelong learning and you're always

hayat boyu

öğrenmeyi seven hayat boyu öğrenmeyi seven ve her zaman öğreniyorsun ve her

learning and you're always

learning and you're always wanting to know new things and

zaman

öğreniyorsun ve her zaman yeni şeyler bilmek istiyorsun ve

wanting to know new things and

wanting to know new things and what are the new expressions

yeni şeyler bilmek istiyorsun ve yeni şeyler bilmek istiyorsun ve yeni ifadeler

what are the new expressions

neler yeni ifadeler

what are the new expressions that are people that people are

nelerdir yeni ifadeler nelerdir o insanlar o insanlar o insanlar o insanlar o insanlar o insanlar insanlar kullanıyor o

that are people that people are

that are people that people are using then you know that's

zaman bunun

using then you know that's

using then you know that's something that you basically

kullanıldığını biliyorsun o zaman bunun

kullanıldığını biliyorsun o zaman bunun temelde senin bir şey olduğunu biliyorsun

something that you basically

something that you basically need to continue doing but as

temelde senin bir

şey temelde yapmaya devam etmen gerektiğini ama yapmaya

need to continue doing but as

need to continue doing but as far as the basics go I think

devam etmen gerektiği için ama yapmaya

devam etmen gerektiği için ama temeller söz konusu olduğunda bence temeller söz konusu olduğunda bence

far as the basics go I think

far as the basics go I think it's really easy to master you

temeller söz konusu olduğunda bence sana hakim olmak gerçekten çok kolay size hakim olmak

it's really easy to master you

it's really easy to master you know the kind of basic things

know the kind of basic things

gerçekten kolay ustalaşmak gerçekten çok kolay ne tür temel şeyleri biliyorsunuz ne

tür temel şeyleri

know the kind of basic things that you need and the grammar it

biliyorsunuz ihtiyacınız olan temel şeyleri ve

that you need and the grammar it

that you need and the grammar it just depends on how you teach

ihtiyacınız olan grameri ve ihtiyacınız olan grameri ve sadece dilbilgisini biliyorsunuz nasıl öğrettiğine

just depends on how you teach

bağlı nasıl öğrettiğine bağlı nasıl öğrettiğine bağlı

just depends on how you teach that that's actually one of the

that that's actually one of the

that that's actually one of the things i'll be focusing on

things i'll be focusing on

things i'll be focusing on probably this year maybe leading

Muhtemelen bu yıla odaklanacağım, belki muhtemelen

probably this year maybe leading

probably this year maybe leading into 2015 with kind of software

buyıla liderlik edeceğim,belki muhtemelen

bu yıla liderlik edeceğim, belki bir tür yazılımla 2015'e, bir

into 2015 with kind of software

tür yazılımla

into 2015 with kind of software and other things where I really

2015'e, bir tür yazılımla ve gerçekten benim olduğum

and other things where I really

and other things where I really start growing English anyone

ve başka şeylerle 2015'e gireceğim.gerçekten

ve gerçekten İngilizce geliştirmeye başladığım diğer şeyler, herhangi birinin İngilizce

start growing English anyone

geliştirmeye başladığı, herhangi birinin İngilizce

start growing English anyone into a much bigger project

geliştirmeye başladığı, herhangi birinin çok daha büyük bir projeye,

into a much bigger project

into a much bigger project and i'll be doing that with

çok daha büyük bir projeye,

çok daha büyük bir projeye ve bunu birlikte yapacağım

and i'll be doing that with

and i'll be doing that with software now this is one of

vebunu birlikte yapacağım

ve bunu yazılımla yapacağım şimdi bu yazılımlardan biri

software now this is one of

software now this is one of those i call this a false

şimdi bu

yazılımlardan biri şimdi bu bunlardan biri buna yanlış diyorum

those i call this a false

onlarbuna yanlış diyorum

those i call this a false argument basically to say well

onlar buna yanlış argüman diyorum temelde iyi

argument basically to say well

argüman demek için temelde iyi söylemek argüman temelde iyi

argument basically to say well should you focus on listening or

söylemek dinlemeye mi odaklanmalı yoksa dinlemeye mi odaklanmalı yoksa dinlemeye mi odaklanmalı yoksa yazmaya mı odaklanmalı yoksa

should you focus on listening or

should you focus on listening or should you focus on writing or

should you focus on writing or

should you focus on writing or should you focus on reading that

yazmaya mı odaklanmalı yoksa yazmaya mı odaklanmalı yoksa okumaya mı odaklanmalı

should you focus on reading that

should you focus on reading that kind of thing I think all of

okumaya odaklanmalı mısın

o tür şeyleri okumaya odaklanmalımı bence her

kind of thing I think all of

kind of thing I think all of these are necessary and when

tür şeybenceher

tür şey bence bunların hepsi gerekli ve

these are necessary and when

bunlar ne zaman gerekli ve ne zaman

these are necessary and when you're learning the more input

gerekli ve ne zaman gerekli öğreniyorsun ne kadar çok girdi

you're learning the more input

you're learning the more input you get in different ways the

öğreniyorsan o kadar çok girdi öğreniyorsun

farklı yollardan o kadar çok girdi alıyorsun

you get in different ways the

you get in different ways the faster that information goes

farklı yollardan

alıyorsun farklı yollardan bilgi ne kadar hızlı gidiyorsa

faster that information goes

faster that information goes into your brain

bilgi o kadar hızlı gidiyor

bilgi daha hızlı gidiyor beynine beynine beynine beynine bu

into your brain

into your brain so when i'm teaching students i

yüzden ben öğrencilere öğretirken i yani

so when i'm teaching students i

so when i'm teaching students i have them write down things i

benöğrencilere öğretirken i bu

yüzden öğrencilere öğretirken onlara bir şeyler yazdırırım onlara bir şeyler

have them write down things i

have them write down things i have them read them and i have

yazdırırım onlara bir şeyler yazdırırımben onlara

bir şeyler yazdırırım onlara okuttum ve onlara

have them read them and i have

okuttum ve onlara

have them read them and i have them speak but i don't i don't

okuttum ve konuşturdum ama konuşmuyorum onlar

them speak but i don't i don't

them speak but i don't i don't wait until you know maybe three

konuşmuyorama ben

onlar konuşmuyor ama ben konuşmuyorum Belki üç öğrenene kadar bekle, belki

wait until you know maybe three

üç öğrenene kadar bekle, belki

wait until you know maybe three months later for them to start

üç ay sonra öğrenene kadar bekle, aylar sonra başlayacaklar,

months later for them to start

months later for them to start speaking what you really should

aylar sonra başlayacaklar, gerçekte ne yapman gerektiğini konuşmaya başlayacaklarsa,

speaking what you really should

speaking what you really should be doing is make things that are

konuşmalı, gerçekten yapmanız gereken şey, yapılmakta olan şeyleri yapmaktır, yapılmakta olan

be doing is make things that are

be doing is make things that are so simple that students want to

şeyleri yapmaktır, öğrencilerin yapmak

isteyeceği kadar basit şeyler yapmaktır, öğrenciler o kadar basit isterler

so simple that students want to

so simple that students want to begin expressing themselves and

ki öğrenciler kendilerini ifade etmeye başlamak isterler ve

begin expressing themselves and

begin expressing themselves and it's really easy to do that it

başlarlar. kendilerini ifade etme ve

kendilerini ifade etmeye başlama ve bunu yapmak gerçekten çok kolay bunu yapmak gerçekten çok

it's really easy to do that it

it's really easy to do that it just depends on how you teach

kolay bunu yapmak gerçekten çok kolay nasıl öğrettiğine bağlı

just depends on how you teach

just depends on how you teach again I think podcasts are a

nasıl öğrettiğine

bağlı tekrar nasıl öğrettiğine bağlı Bence podcast'ler

again I think podcasts are a

again I think podcasts are a really good way to learn English

podcast'lerin yine a olduğunu düşünüyorum

podcast'lerin İngilizce öğrenmenin gerçekten iyi bir yolu olduğunu düşünüyorum İngilizce

really good way to learn English

öğrenmenin gerçekten iyi bir yolu

really good way to learn English the problem and this is the same

İngilizce öğrenmenin gerçekten iyi bir yolu problem ve bu aynı problem

the problem and this is the same

the problem and this is the same thing you can say about TV shows

vebuaynı

problem ve bu TV şovları hakkında söyleyebileceğiniz şeylerle aynı şeydir

thing you can say about TV shows

thing you can say about TV shows and movies you're like native

TV şovları hakkında söyleyebileceğiniz şeyler

Yerli gibi olduğunuz TV şovları ve filmler ve yerli

and movies you're like native

and movies you're like native English like even just watching

gibi olduğunuz filmler ve sadece

izlemek gibi ana dili İngilizce olduğunuz filmler hakkında söyleyebileceğiniz şeyler

English like even just watching

English like even just watching the news again if you are that

İngilizce sadece izlemek gibi

İngilizce sadece haberleri tekrar izlemek gibi, eğer yine o

the news again if you are that

the news again if you are that student that is in this bubble

habersen, eğer

yine o habersen, bu balonun içindeki

student that is in this bubble

öğrenciysen, bu balonun içindeki öğrenciysen,

student that is in this bubble and this is again the kind of

bu balonun içindeki öğrenciysen ve bu yine bir tür

and this is again the kind of

and this is again the kind of teacher or the kind of student

ve bu yine bir tür

ve bu yine bir tür öğretmen veya bir tür öğrenci

teacher or the kind of student

öğretmenveyabir türöğrenci

teacher or the kind of student that I teach if you are in this

öğretmen veya benim öğrettiğim türden bir öğrenci, eğer siz

that I teach if you are in this

öğrettiğim bu işteyseniz, öğrettiğimbu şeyin içindesin,

that I teach if you are in this bubble and again being in this

eğer bu balonun içindeysen ve tekrar bu balonun içinde olmak

bubble and again being in this

bubble and again being in this bubble means that you're good at

ve tekrar bu balonun içinde olmak

ve tekrar bu balonun içinde olmak, balonda iyi

bubble means that you're good at

bubble means that you're good at reading and writing but you

olduğun anlamına gelir, balonda iyi olduğun

anlamına gelir. okuma yazmada iyisin ama okuyup

reading and writing but you

yazıyorsun ama

reading and writing but you can't speak well the reason for

okuyup yazıyorsun ama iyi konuşamıyorsun iyi

can't speak well the reason for

can't speak well the reason for this is that you haven't been

konuşamamanın sebebi iyi konuşamamanın sebebi iyi konuşamaman

this is that you haven't been

this is that you haven't been exposed to native English now if

bu,sen bu değildin,

şu anda anadilin İngilizcesine maruz kalmadın, eğer şimdi

exposed to native English now if

exposed to native English now if you're in this bubble and you

anadilinİngilizcesine maruz kaldıysan, eğer şimdi

anadilin İngilizcesine maruz kaldıysan, eğer bu balonun içindeysen ve sen

you're in this bubble and you

you're in this bubble and you try to go directly to podcast

bu balonun içindesin ve sen

bu balonun içindesin ve doğrudan podcast'e gitmeye çalışıyorsun doğrudan podcast'e gitmeye çalışıyorsun doğrudan podcast'e gitmeye

try to go directly to podcast

try to go directly to podcast like native English podcast not

çalışıyorsun anadili İngilizce podcast gibi değil

like native English podcast not

like native English podcast not kind of like the stuff I do when

anadili İngilizce podcast gibi değil

anadili İngilizce podcast gibi değil benim ne zaman yaptığım gibi değil daha

kind of like the stuff I do when

kind of like the stuff I do when I'm speaking more slowly

yavaş konuşurken yaptığım şeyleri seviyorum daha yavaş

I'm speaking more slowly

konuşuyorum

I'm speaking more slowly so a learning English podcast is

daha yavaş konuşuyorum yani İngilizce öğrenme podcast'i İngilizce

so a learning English podcast is

öğrenme podcast'i

so a learning English podcast is still more kind of in this

İngilizce öğrenme podcast'i podcast hala daha fazla bunda

still more kind of in this

still more kind of in this bubble in this thing that's a

hala daha fazla bunda

daha fazla bu balonun içinde bu şeyde bir

bubble in this thing that's a

bubble in this thing that's a little bit easier to understand

balon bu şeyde bir

balon bu şeyde bir balon bu şeyde biraz daha kolay anlamak

little bit easier to understand

biraz daha kolay anlamak biraz daha kolay

little bit easier to understand but again you've got the fluency

anlaşılması daha kolay ama yine akıcılığa sahipsin

but again you've got the fluency

ama yine akıcılığa sahipsin

but again you've got the fluency gap here in the middle so you've

ama yine akıcılık boşluğu burada ortada var yani burada ortada boşluk var

gap here in the middle so you've

gap here in the middle so you've got the student in the bubble

yani

burada ortada boşluk var yani öğrenciyi balonun içine aldınız

got the student in the bubble

öğrenciyi balonun içine aldınız

got the student in the bubble and then you've got this native

öğrenciyi balonun içine aldınız ve sonra bu ana diliniz var

and then you've got this native

and then you've got this native English over here

ve sonra buana diliniz var

ve sonra bu ana dili İngilizceniz var burada

English over here

İngilizceburada

English over here what a lot of students do is

İngilizce burada birçok öğrencinin yaptığı şey,

what a lot of students do is

what a lot of students do is they try to you know they have

pek çoköğrencinin yaptığı şey,

birçok öğrencinin yaptığı şey, size

they try to you know they have

they try to you know they have the right idea okay i want to

doğru fikre sahip olduklarını bilmeye çalışmaktır. tamam

the right idea okay i want to

doğru fikri istiyorum tamam

the right idea okay i want to understand native English they

doğru fikri istiyorum tamam anadili İngilizce'yi anlamak istiyorum

understand native English they

understand native English they know that's what they should be

anadili İngilizce'yi anlıyorlar

anadili İngilizce'yi anlıyorlar bilmeleri gereken bu,

know that's what they should be

know that's what they should be studying the problem is that

bilmeleri gereken bu, öğrenmeleri gereken şey bu sorun şu ki, problemi

studying the problem is that

studying the problem is that they're studying it in the wrong

incelemek,

problemi incelemek, yanlış şekilde çalışıyorlar,

they're studying it in the wrong

they're studying it in the wrong way so if you go directly from

yanlış şekilde çalışıyorlar,

yanlış şekilde çalışıyorlar, bu yüzden doğrudan yoldan giderseniz,

way so if you go directly from

way so if you go directly from here over to here that's where

yani doğrudangiderseniz

yoldan, doğrudan buradan buraya giderseniz, orası

here over to here that's where

here over to here that's where the problem happens because it's

buradan buraya, orası

buradan buraya, sorun burada olur çünkü

the problem happens because it's

the problem happens because it's too fast you're getting too many

sorun burada olur çünkü sorun çok hızlı olduğu için olur, siz de çok fazla alırsınız. çok

too fast you're getting too many

too fast you're getting too many idioms and phrases and cultural

hızlı çok

hızlı çok fazla alıyorsunuz çok fazla deyim ve deyim ve kültürel

idioms and phrases and cultural

deyim ve deyim ve kültürel deyim ve

idioms and phrases and cultural things that it's just it's

deyim ve kültürel şeyler ki sadece bu sadece bu sadece

things that it's just it's

things that it's just it's overwhelming for students and

bu sadece öğrenciler için bunaltıcı ve

overwhelming for students and

bunaltıcı öğrenciler için ve öğrenciler için

overwhelming for students and one you when you try to do that

bunaltıcı ve bir sen onu yapmaya çalıştığında bir sen

one you when you try to do that

one you when you try to do that again to go directly here it's

onu yapmaya çalıştığında bir sen bunu tekrar denediğinde doğrudan buraya gitmek tekrar

again to go directly here it's

again to go directly here it's it's just really a recipe for

doğrudan buraya gitmek

tekrar doğrudan buraya gitmek bu sadece gerçekten bir tarif için

it's just really a recipe for

it's just really a recipe for disaster

busadece gerçekten bir tarif için

busadece gerçekten bir felaket için bir reçete felaket

disaster

disaster it can be really frustrating for

felaket gerçekten sinir bozucu olabilir çünkü gerçekten

it can be really frustrating for

it can be really frustrating for students because they know

sinir bozucu olabilir çünkü

öğrenciler için gerçekten sinir bozucu olabilir çünkü onlar

students because they know

students because they know they're studying the right thing

öğrencileri tanıyorlar çünkü öğrencileri biliyorlar çünkü biliyorlar doğru şey üzerinde çalışıyorlar

they're studying the right thing

they're studying the right thing but they're studying it

doğru şey üzerinde çalışıyorlar

doğru şey üzerinde çalışıyorlar ama üzerinde çalışıyorlar ama üzerinde çalışıyorlar

but they're studying it

but they're studying it in the wrong way and so podcasts

ama yanlış şekilde çalışıyorlar ve podcast'ler de

in the wrong way and so podcasts

yanlış şekilde ve böylece podcast'ler

in the wrong way and so podcasts are great if you already

yanlış şekilde ve bu yüzden podcast'ler harika, eğer zaten harikaysanız, zaten harikaysanız, bunu zaten kendi içinizde anlıyorsanız ve bunu kendi

are great if you already

are great if you already understand this in you and you

understand this in you and you

understand this in you and you have like a good understanding

içinizde anlıyorsanız ve bunu kendi

içinizde anlıyorsanız ve iyi bir anlayışa sahipseniz,

have like a good understanding

have like a good understanding of idioms and phrases and other

beğenin iyi bir anlayış

gibi deyimleri ve deyimleri ve diğer deyimleri ve

of idioms and phrases and other

of idioms and phrases and other things like that then podcasts

deyimleri ve diğer deyimleri

ve deyimleri ve bunun gibi diğer şeyleri iyi anla o zaman podcast'ler bunun gibi şeyleri sonra podcast'ler bunun

things like that then podcasts

things like that then podcasts are great movies TV shows but if

gibi şeyleri o zaman podcast'ler harika filmler TV şovları ama eğer

are great movies TV shows but if

are great movies TV shows but if you're not understanding those

harikaysa filmler TV şovları ama eğer

harika filmler TV şovları ama eğer bunları

you're not understanding those

you're not understanding those things if you don't understand

anlamıyorsan onları anlamıyorsan onları da

anlamıyorsun eğer bir şeyleri

things if you don't understand

things if you don't understand already at least like eighty to

anlamıyorsan bazı

şeyleri anlamıyorsan zaten en az seksen gibi zaten en az seksen gibi

already at least like eighty to

already at least like eighty to ninety percent of what you're

zaten en az yüzde seksen doksan kadar anladıklarının yüzde

ninety percent of what you're

ninety percent of what you're listening to

listening to

doksanı dinlediklerinin yüzde doksanını

listening to so that way the new things that

dinliyorsun yani bu şekilde yeni şeyler şu şekilde

so that way the new things that

so that way the new things that come into your brain or

yeni şeyler bu şekilde yeni

şeyler şu şekilde beyninize giren veya

come into your brain or

come into your brain or easy-to-understand from the

beyninize girenveya

beyninize giren yeni şeyler veya anlaşılması kolaydan anlaşılması

easy-to-understand from the

easy-to-understand from the context if you don't have that

kolaydan kolay anlaşılmasına

bağlamdan anla eğer o içeriğe sahip değilsen o

context if you don't have that

context if you don't have that than I do not recommend students

içeriğe sahip değilsen o içeriğe sahip değilsen öğrencilere tavsiye etmem

than I do not recommend students

than I do not recommend students do that now what I do with

öğrencilere tavsiye

etmem öğrencilere tavsiye etmiyorum şimdi ne dersem onu ​​yap ile yap

do that now what I do with

do that now what I do with master English conversation is I

bunu yapşimdine ileyapsam

şimdi bunu yap ana İngilizce sohbetiyle yaptığım şey şu: İngilizce

master English conversation is I

master English conversation is I kind of take students from here

konuşmada

ustayım İngilizce konuşmada

kind of take students from here

kind of take students from here over to here and it's through

ustayım buraya ve

over to here and it's through

oradan buraya ve

over to here and it's through what i call the fluency bridge

buradan buraya ve akıcılık köprüsü dediğim şeyden geçiyor,

what i call the fluency bridge

what i call the fluency bridge so instead of going directly

akıcılık köprüsü dediğim şeyden yani doğrudan gitmek

so instead of going directly

so instead of going directly here where you teach kind of

yerine doğrudan gitmek yerine

doğrudan gitmek yerine bu şekilde burada bir nevi öğretiyorsun burada bir

here where you teach kind of

here where you teach kind of have exposure immediately too

çeşit

burada öğretiyorsun bir çeşit burada öğretiyorsun bir çeşit

have exposure immediately too

have exposure immediately too fast english and idioms and

hemen maruz kal

fast english and idioms and

fast english and idioms and phrases and all of these things

şeyler

phrases and all of these things

deyimlervetüm buşeyler

phrases and all of these things at the same time I take all of

deyimler ve bunların hepsini aynı anda alıyorum hepsini

at the same time I take all of

at the same time I take all of those and i teach them in a

aynı andaalıyorum

hepsini aynı anda alıyorum hepsini alıyorum ve onlara bir

those and i teach them in a

those and i teach them in a sequence and this is really the

bunlarda öğretiyorum ve onlarıöğretiyoruma

bunlar ve ben onlara bir sırayla öğretiyoruz ve bu gerçekten bir

sequence and this is really the

sequence and this is really the best way to learn so when you're

sıravebu gerçekten bir

sıra ve bu gerçekten öğrenmenin en iyi yolu bu yüzden öğrenmenin

best way to learn so when you're

best way to learn so when you're learning something new or you're

en iyi yolu olduğunuzda yani

öğrenmenin en iyi yolu olduğunuzda yani ne zaman yeni bir şey öğreniyorsunuz ya da

learning something new or you're

learning something new or you're trying to move to a new level

yeni bir şey öğreniyorsunuzya da

yeni bir şey öğreniyorsunuz ya da yeni bir seviyeye geçmeye çalışıyorsunuz

trying to move to a new level

yeni bir seviyeye

trying to move to a new level you don't want to get everything

you don't want to get everything

geçmeye çalışıyorsunuz istemediğiniz yeni bir seviyeye geçmeye çalışıyorsunuz istemediğin her şeyi elde etmek istemediğin her şeyi almak her

you don't want to get everything at one time its kind of learning

şeyi bir kerede almak bu tür bir seferde öğrenme türü

at one time its kind of learning

at one time its kind of learning like learning to cook there's

bir seferde öğrenme türü yemek yapmayı öğrenmek gibi

like learning to cook there's

like learning to cook there's actually a lot of you know

orada yemek yapmayı öğrenmek gibi var

yemek yapmayı öğrenmek gibi aslında çoğunuz biliyorsunuz

actually a lot of you know

actually a lot of you know complicated things that maybe

aslında çoğunuz biliyorsunuz

aslında çoğunuz karmaşık şeyler biliyorsunuz belki

complicated things that maybe

karmaşık şeyler belki

complicated things that maybe people don't realize when

karmaşık şeyler belki insanlar anlamadıklarında fark etmedikleri

people don't realize when

people don't realize when they're teaching something like

zaman anlamadıkları karmaşık şeyler

' Bir şey öğretiyormuş gibi bir şey öğretirken, bunun

they're teaching something like

they're teaching something like that so you have to take this

gibi bir şey öğretiyormuş gibi bir şey öğrettiklerini fark etmeyin, bu yüzden bunu almalısınız, bunu bunu almalısınız,

that so you have to take this

that so you have to take this native English and break it into

böylece bu anadili İngilizce'yi alıp

native English and break it into

native English and break it into pieces and then start teaching

anadiliİngilizce'ye çevirmelisiniz.ve onu

anadili İngilizce'ye böl ve parçalara ayır ve sonra

pieces and then start teaching

pieces and then start teaching it that way and this allows

parçaları öğretmeye başla ve sonra parçaları öğretmeye başla

ve sonra bu şekilde öğretmeye başla ve bu, bu şekilde olmasını sağlar ve bu,

it that way and this allows

it that way and this allows students to have a comfortable

bu şekilde olmasını sağlar ve bu, öğrencilerin rahat bir öğrenciye sahip olmalarını sağlar.

students to have a comfortable

students to have a comfortable easy way to get to native

rahat bir

öğrencilere sahip olmak için rahat ve kolay bir yoldan anadiline ulaşmanın

easy way to get to native

easy way to get to native English and then once they start

kolay bir yolundan ana dili

İngilizceye geçmek için kolay bir yoldan ve sonra İngilizceye başladıklarında

English and then once they start

English and then once they start understanding these things then

ve sonra

İngilizceye başladıklarında ve sonra bunları anlamaya başladıklarında sonra bunları anlayın

understanding these things then

understanding these things then it's ok to start using podcast

bazı şeyleri anladıktan sonra podcast'i kullanmaya başlamakta sorun yok podcast'i

it's ok to start using podcast

kullanmaya başlamakta sorun yok podcast'i kullanmaya başlamakta sorun yok

it's ok to start using podcast and movies and TV shows like

and movies and TV shows like

and movies and TV shows like that

that

that now that's actually an

now that's actually an

now that's actually an interesting question i know some

bu aslında bir

şimdi bu aslında ilginç bir soru ilginç bir soru biliyorum bazı

interesting question i know some

interesting question i know some friends of mine in college they

ilginç sorular biliyorum üniversitedeki bazı arkadaşlarımı tanıyorum onlar

friends of mine in college they

friends of mine in college they were trying to use like sleep

benim üniversitedeki arkadaşlarım onlar

üniversitedeki arkadaşlarım uyku gibi kullanmaya

were trying to use like sleep

çalışıyorlardı uyku gibi bir

were trying to use like sleep hypnosis to learn things or to

şeyler öğrenmek için uyku hipnozu gibi kullanmaya çalışıyorduk ya da bir şeyler öğrenmek için

hypnosis to learn things or to

hypnosis to learn things or to lose weight or to quit smoking

hipnoz yapmak ya da bir

şeyler öğrenmek için ya da kilo vermek ya da sigarayı

lose weight or to quit smoking

lose weight or to quit smoking things like that i'm not an

bırakmak için hipnoz yapmak kilo vermek ya da sigarayı

bırakmak için kilo vermek ya da sigarayı bırakmak gibi şeyler ben öyle bir şey değil

things like that i'm not an

things like that i'm not an expert on this so i can't really

ben böyle bir

şey değilim bu konuda uzman değilim bu yüzden bu konuda gerçekten uzman olamam bu

expert on this so i can't really

expert on this so i can't really speak about it but I think if

yüzden

bu konuda gerçekten uzman olamam bu yüzden bunun hakkında gerçekten konuşamam ama ben

speak about it but I think if

speak about it but I think if the goal is to actually speak

bunun hakkında konuşursam düşünürümama bunun hakkında

konuşursam düşünüyorum ama bence amaç gerçekten konuşmaksa

the goal is to actually speak

the goal is to actually speak confidently you should be

amaç gerçekten konuşmaksa

amaç gerçekten kendinden emin bir şekilde konuşmaksa kendinden emin olmalısın kendinden

confidently you should be

confidently you should be practicing speaking or if the

emin olmalısın konuşma pratiği yapıyor olmalısın veya eğer

practicing speaking or if the

practicing speaking or if the goal is to be a better writer

konuşma pratiği yapmak ya da konuşma pratiği yapmak

ya da amaç daha iyi bir yazar olmaksa

goal is to be a better writer

goal is to be a better writer than you should practice writing

hedef daha iyi

bir yazar olmaksa hedef senden daha iyi bir yazar olmak

than you should practice writing

than you should practice writing you know maybe you can sleep or

uyuyabilirsin ya da

you know maybe you can sleep or

you know maybe you can sleep or kind of unconsciously or

bilirsin belki uyuyabilirsin ya da

bilirsin belki uyuyabilirsin ya da bir şekilde bilinçsizce ya da

kind of unconsciously or

kind of unconsciously or subconsciously learn things and

bir şekilde bilinçsizce ya da bir şekilde

bilinçsizce ya da bilinçaltı olarak bir şeyler öğrenirsin ve

subconsciously learn things and

subconsciously learn things and I again I just don't have the

bilinçaltında bir şeyler öğrenirsin ve

bilinçaltında bir şeyler öğrenirsin ve ben yine sahip değilim yine

I again I just don't have the

bensadece yineben'e sahip değilim,

I again I just don't have the information about that it would

sadece bunun hakkında bilgim yok, bunun hakkında bilgi olurdu, bununla ilgili

information about that it would

information about that it would be interesting though if I could

bilgi ilginç olurdu, ancak eğer

be interesting though if I could

be interesting though if I could just sit back and do nothing and

ilginç olabilseydim, yine de

ilginç olabilseydim, yine de eğer Arkama yaslanıp hiçbir şey yapmadan ve

just sit back and do nothing and

just sit back and do nothing and learn i think that would be

sadece arkama yaslanıp hiçbir şey yapmadan ve

sadece arkama yaslanıp hiçbir şey yapmayarak öğrenebilirim bence bu öğrenmek olur bence bu öğrenmek olur

learn i think that would be

learn i think that would be fantastic but i'm not aware of

bunun harika olacağını düşünüyorum ama fantastikin farkında değilim

fantastic but i'm not aware of

ama

fantastic but i'm not aware of anybody that really became a

fantastik olduğunun farkında değilim ama gerçekten herhangi biri haline gelen kimsenin farkında değilim

anybody that really became a

anybody that really became a great speaker that learned in

great speaker that learned in

great speaker that learned in that

that

that ok so i basically talked about

temelde tamam hakkında konuştum,

ok so i basically talked about

ok so i basically talked about this style of learning in pretty

bu yüzdentemelde

tamam hakkında konuştum, bu yüzden temelde bu öğrenme tarzından oldukça

this style of learning in pretty

this style of learning in pretty much anything and the reason I

fazla bu öğrenme tarzından ve hemen hemen her şeyde bu öğrenme tarzından ve her şeyi

much anything and the reason I

much anything and the reason I do that is because traditional

çokça yapmamın nedenlerinden ve her şeyi

çok yapmamın nedenlerinden bahsettim. bunu yapmamın nedeni geleneksel olarak bunu

do that is because traditional

yapma çünkü geleneksel olarak

do that is because traditional learning again i keep saying

bunu yapma çünkü geleneksel öğrenme yine öğreniyorum tekrar tekrar öğreniyorum tekrar tekrar

learning again i keep saying

learning again i keep saying this over and over again but

öğren diyorum bunu tekrar tekrar söylüyorum ama bu

this over and over again but

this over and over again but traditional learning it's

tekrar tekrarama

bu tekrar tekrar ama geleneksel öğrenme geleneksel öğrenme bu

traditional learning it's

traditional learning it's basically giving you too much at

geleneksel öğrenme temelde size çok şey veriyor temelde

basically giving you too much at

basically giving you too much at the same time so even if you

size çok fazla veriyor temelde aynı

anda çok fazla veriyor yani

the same time so even if you

the same time so even if you think something is simple like a

aynı anda olsanız bile yani

aynı anda olsanız bile yani bir şey düşünseniz bile düşünmek gibi basit

think something is simple like a

think something is simple like a teacher like my name is I mean

bir şey düşünmek gibi basit bir şey

basit bir öğretmen gibi benim adım gibi yani demek istediğim

teacher like my name is I mean

teacher like my name is I mean really there's a lot more to

öğretmen benimadım gibi demek istediğim

öğretmen yani benim adım gibi gerçekten

really there's a lot more to

really there's a lot more to that sentence than just you know

daha yapılacak çok şey var

o cümlede çok daha fazlası var sadece o cümleyi

that sentence than just you know

bildiğinden daha fazlası var

that sentence than just you know three words or whatever so

three words or whatever so

three words or whatever so basically instead of trying to

basically instead of trying to

basically instead of trying to get to this other thing directly

bu diğer şeye doğrudan ulaşmaya çalışmak, bu

get to this other thing directly

get to this other thing directly where you know it would be like

diğer şeye doğrudan ulaşmak,

doğrudan diğer şeye ulaşmak, bildiğiniz yerde, bildiğiniz yerde olur, bildiğiniz yerde

where you know it would be like

where you know it would be like kind of a complicated thing it's

olur,

bildiğiniz yerde, karmaşık bir şey gibi olur, bu

kind of a complicated thing it's

tür karmaşık bir şeybu biraz

kind of a complicated thing it's kind of like learning how to

karmaşık bir şey nasıl yapılacağını öğrenmek gibi bir şey

kind of like learning how to

kind of like learning how to drive a car and you know right

drive a car and you know right

drive a car and you know right when you know adults are driving

yetişkinlerin araba kullandığını

when you know adults are driving

when you know adults are driving a car now they do it you know

bildiğinizde

yetişkinlerin araba kullandığını bildiğinizde yetişkinlerin araba kullandığını bildiğinizde şimdi onlar bunu yapıyorlar

a car now they do it you know

a car now they do it you know without thinking about it but

without thinking about it but

without thinking about it but really there are a lot of small

ama

bunu düşünmeden ama gerçekten çok fazla küçük var

really there are a lot of small

really there are a lot of small pieces that are involved in that

gerçekten çok fazla küçük var gerçekten o parçalara

dahil olan birçok küçük parça var içinde

pieces that are involved in that

pieces that are involved in that you have to be able to watch in

izlemek için içinde izleyebilmek

you have to be able to watch in

zorundasın

you have to be able to watch in the mirror to see what's

içinde izlemek zorundasın aynaya bakabilmek zorundasın aynanın ne olduğunu görmek için

the mirror to see what's

the mirror to see what's happening you know you have to

aynanın ne olduğunu görmek için neler olduğunu görmek için biliyorsun olmak zorundasın biliyorsun

happening you know you have to

happening you know you have to know what all of the instruments

know what all of the instruments

olmak zorundasın biliyorsun sen tüm enstrümanların ne

bildiğini tüm enstrümanların bildiğini tüm enstrümanların bildiğini bilmek zorundasın

know what all of the instruments and you know the time and how

and you know the time and how

and you know the time and how fast you're going

fast you're going

fast you're going you know how the brake works and

hızlı gidiyorsun gidiyorsun frenin nasıl çalıştığını biliyorsun ve

you know how the brake works and

you know how the brake works and if you have like a transmission

frenin nasıl çalıştığını biliyorsun ve frenin nasıl çalıştığını biliyorsun

if you have like a transmission

if you have like a transmission and other things like that so

yani

and other things like that so

and other things like that so there's actually a lot of

ve bunun gibi başka şeyler falan ve bunun gibi

başka şeyler yani aslında pek çok şey var

there's actually a lot of

there's actually a lot of different pieces that most

aslındapek çok şey var

aslında pek çok farklı parça var ki çoğu

different pieces that most

different pieces that most people don't think about so the

farklı parça çoğu

farklı parça çoğu insanın düşünmediği bu yüzden

people don't think about so the

people don't think about so the teacher has kind of become used

insanlar düşünmez 'düşün ki

insanlar düşünmesin bu yüzden öğretmen bir nevi alıştı

teacher has kind of become used

teacher has kind of become used to those things and in just like

öğretmen birnevialıştı

öğretmen bir nevi alıştı bu şeylere ve tıpkı o şeylere olduğu gibi ve

to those things and in just like

to those things and in just like the driving example they think

aynen

bu şeylere ve tıpkı sürüş örneğinde olduğu gibi sürüş örneğini düşünüyorlar

the driving example they think

the driving example they think that teaching basic english the

sürüş örneğinidüşünüyorlar

temel ingilizce öğretmenin şu temel ingilizce

that teaching basic english the

öğretiminin şu

that teaching basic english the actual thing that they think is

temel ingilizce öğretiminin düşündükleri gerçek şey olduğunu düşündükleri gerçek

actual thing that they think is

actual thing that they think is basic is really not so what you

şey

düşündükleri gerçek şey olduğunu düşünüyorlar temel gerçekten öyle değil temel olan şey

basic is really not so what you

gerçekten değilyani

basic is really not so what you need to do is take things and

temel olan şey gerçekten değil yani yapmanız gereken şeyleri almak ve yapmanız gereken

need to do is take things and

need to do is take things and put them into smaller steps and

şeyleri almak

ve yapmanız gereken şeyleri alıp daha küçük adımlara koymak ve

put them into smaller steps and

koymak onları daha küçük adımlara ayırın ve

put them into smaller steps and then when you can focus on

onları daha küçük adımlara koyun ve sonra odaklanabildiğiniz zaman odaklanabildiğiniz zaman

then when you can focus on

then when you can focus on achieving each of these in turn

bunların her birine sırayla ulaşmaya odaklanabildiğiniz zaman

achieving each of these in turn

sırasıyla

achieving each of these in turn then that's going to pull you to

bunların her birine ulaşmaya çalıştığınızda işte o zaman oluyor seni çekecek o

then that's going to pull you to

then that's going to pull you to the thing that you want faster

zamanbu seni çekecek o

zaman bu seni daha hızlı istediğin şeye çekecek istediğin

the thing that you want faster

the thing that you want faster so i call this also a really

şeye daha hızlı istediğin

şeye daha hızlı istediğin şeye çekecek bu yüzden buna da gerçekten

so i call this also a really

so i call this also a really great way to get small victories

diyorum bu yüzden buna da gerçekten diyorum

bu yüzden buna küçük zaferler elde etmenin gerçekten harika bir yolu, küçük

great way to get small victories

zaferler elde etmenin harika bir yolu,

great way to get small victories or small wins and that's when I

küçük zaferler veya küçük kazançlar elde etmenin harika bir yolu ve işte o zaman ben

or small wins and that's when I

or small wins and that's when I teach my kind of basic students

veya küçükkazanırımveişte o zamanben

veya küçük kazanırım ve işte o zaman benim türümü öğretirim.

teach my kind of basic students

teach my kind of basic students I don't teach them rules or

onlara kuralları öğretmiyorum veya

I don't teach them rules or

I don't teach them rules or anything and I don't teach them

onlara kuralları öğretmiyorum veya

onlara kural falan öğretmiyorum ve onlara

anything and I don't teach them

anything and I don't teach them even how to introduce themselves

hiçbir şey öğretmiyorum veöğretmiyorumOnlara

hiçbir şey öğretmiyorum ve onlara kendilerini nasıl tanıtacaklarını bile öğretmiyorum,

even how to introduce themselves

hatta kendilerini nasıl tanıtacaklarını

even how to introduce themselves before I've given them some

bile onlara biraz vermeden önce kendilerini nasıl tanıtacaklarını onlara

before I've given them some

before I've given them some really basic ways to understand

biraz vermeden

önce onlara gerçekten temel bazılarını vermeden önce anlamanın yolları

really basic ways to understand

gerçekten temel anlamanın yolları

really basic ways to understand some grammar and once they do

bazı dilbilgisini anlamanın gerçekten temel yolları ve bir kez

some grammar and once they do

some grammar and once they do that they're they're really kind

biraz dil bilgisi çalıştıklarında ve bir kez

biraz dilbilgisi çalıştıklarında ve bunu yaptıklarında gerçekten nazikler ki

that they're they're really kind

gerçekten nazikler gerçekten nazikler

that they're they're really kind of changing the way that they

onlar gerçekten bir nevi yollarını değiştiriyorlar ki onların şeklini değiştiriyorlar onların

of changing the way that they

of changing the way that they think about language learning

dil öğrenme hakkındaki düşüncelerini değiştiriyorlar dil öğrenme hakkında düşünüyorlar

think about language learning

think about language learning and it becomes fun and easy and

dil öğrenme hakkında düşünüyorlar ve bu eğlenceli ve kolay hale geliyor ve

and it becomes fun and easy and

and it becomes fun and easy and exciting for them so that's when

ve bu eğlenceli hale geliyor ve kolay ve

ve onlar için eğlenceli, kolay ve heyecan verici hale geliyor yani işte o zaman onlar

exciting for them so that's when

exciting for them so that's when you can start you know teaching

için heyecan verici oluyor yani işte ozaman onlar

için heyecan verici yani işte o zaman öğretmeye başlayabilirsiniz bilirsiniz öğretmeye

you can start you know teaching

you can start you know teaching and more difficult things but

başlayabilirsiniz bilirsiniz öğretmeye

başlayabilirsiniz öğretmeye ve daha zor şeylere başlayabilirsiniz ama

and more difficult things but

and more difficult things but breaking something down and then

ve daha zor şeylerama

ve daha zor şeyler ama bir şeyi yıkmak ve sonra bir

breaking something down and then

breaking something down and then focusing on the most important

şeyi parçalamak ve sonra

bir şeyi yıkmak ve sonra en önemli olana

focusing on the most important

odaklanmak en önemli olana odaklanmak

focusing on the most important pieces of that in the right

onun en önemli parçalarına

pieces of that in the right

pieces of that in the right order

onun doğru parçalarında odaklanmak

bunun doğru parçaları doğru sırada sıra sıra

order

order that's really what you need to

gerçekten ihtiyacın olan şey bu

that's really what you need to

that's really what you need to do in order to start you know

gerçekten ihtiyacın olan şey

bu gerçekten ihtiyacın olan şey başlamak için biliyorsun

do in order to start you know

do in order to start you know not only teaching but anytime

başlamak için yap biliyorsun

başlamak için yap biliyorsun sadece öğretmek değil, her zaman

not only teaching but anytime

not only teaching but anytime you want to learn

sadece öğretmek değil,her zaman

sadece öğretmek değil, ne zaman öğrenmek istersen öğrenmek

you want to learn

you want to learn and something so whether it's

istiyorsun ve bir

şey olsun ya da bir şey olsun ya da bir şey

and something so whether it's

and something so whether it's cooking or like martial arts I

olsun ya da bir

şey yani yemek pişirme ya da dövüş sanatları gibi yemek

cooking or like martial arts I

cooking or like martial arts I want to learn like you know

pişiriyorum ya da dövüş sanatları gibi

yemek pişiriyorum ya da dövüş sanatları gibi senin bildiğin gibi öğrenmek

want to learn like you know

want to learn like you know taekwondo or something like that

istiyorumbildiğin gibi

öğrenmek istiyorum tekvando ya da o tekvando gibi bir şey ya da

taekwondo or something like that

taekwondo or something like that you know i wouldn't just jump

o tekvando gibi bir şey

ya da onun gibi bir şey biliyorsun atla,

you know i wouldn't just jump

you know i wouldn't just jump into a fight with a whole bunch

biliyorsunöylece zıplamam,

bilirsin, bir sürü adamla bir kavgaya,

into a fight with a whole bunch

bir sürü adamla bir kavgaya,

into a fight with a whole bunch of guys I would learn a few

bir sürü adamla bir kavgaya atlamazdım, birkaç adam öğrenirdim,

of guys I would learn a few

of guys I would learn a few steps and try and move and

öğrenirdimbirkaç

adam birkaç adım öğrenir, dener, hareket eder ve

steps and try and move and

adım atar ve dener, hareket eder ve

steps and try and move and practice it a lot that kind of

adım atar ve dener, hareket eder ve çokça pratik yapar, bu tür

practice it a lot that kind of

practice it a lot that kind of thing and then you start putting

pratik yapar, bu tür bir çok şey yapar ve sonra bir şeyler koymaya başlarsın

thing and then you start putting

thing and then you start putting those together so how did I get

vesonra bir şeyler koymaya başlarsın

ve sonra bunları bir araya getirmeye başlarsın, peki ben bunları nasıl bir araya getirdim peki

those together so how did I get

those together so how did I get fluent in japanese and what

bunları nasıl bir araya getirdim peki japoncayı nasıl akıcı hale getirdim ve japoncayı ne kadar

fluent in japanese and what

fluent in japanese and what advice would I give to other

akıcıve japoncayı ne kadar

akıcı hale getirdim ve diğer tavsiyelere ne tavsiye verirdim

advice would I give to other

advice would I give to other learners basically i started

başka

tavsiyeler verirdim diğer öğrencilere verir miydim temel olarak öğrenicilere başladım temel olarak

learners basically i started

learners basically i started using the traditional method and

öğrenicilere başladım temel olarak geleneksel yöntemi kullanmaya başladım ve

using the traditional method and

using the traditional method and none of it worked and that's why

geleneksel yöntemi kullanmaya başladım ve

geleneksel yöntemi kullanmaya başladım ve hiçbiri işe yaradı ve bu yüzden

none of it worked and that's why

none of it worked and that's why again like I'm i feel so

hiçbiri işe yaramadı ve bu yüzden

hiçbiri işe yaramadı ve bu yüzden yine öyleymişim gibi hissediyorum ki yine öyleymişim gibi hissediyorum

again like I'm i feel so

again like I'm i feel so passionate about teaching now

öğretme konusunda çok tutkulu hissediyorum

passionate about teaching now

passionate about teaching now because being able to speak you

şimdi öğretme konusunda tutkulu hissediyorum

şimdi öğretmek konusunda tutkulu çünkü seninle konuşabilmek

because being able to speak you

because being able to speak you know even going in like like

çünkü seninle konuşabilmek

çünkü konuşabilmek biliyorsun hatta giriyorum gibi biliyorum hatta

know even going in like like

know even going in like like this haircut

giriyor gibi biliyorum hatta

giriyor gibi bu saç kesimi bu saç kesimi

this haircut

this haircut you know I walk into like a

bu saç kesimi biliyorsun ben yürüyorum bir

you know I walk into like a

you know I walk into like a Japanese barber and I'm able to

bildiğin gibi giriyorum bir bildiğin gibi giriyorum

bir Japon berberi gibi giriyorum ve

Japanese barber and I'm able to

Japanese barber and I'm able to tell them exactly what I want to

Japon berberliği yapabiliyorumve

Japon berberliği yapabiliyorum ve onlara tam olarak ne söylemek istediğimi söyleyebiliyorum

tell them exactly what I want to

tam olarak

tell them exactly what I want to remember the first time many

onlara söylemek istediğim şeyi tam olarak ne istediğimi hatırlamak ilk kez birçok kişi

remember the first time many

remember the first time many years ago when i first came to

ilk kez hatırlıyorbirçok kişi

ilk kez yıllar önce ilk geldiğimde

years ago when i first came to

years ago when i first came to Japan I tried to go into a

yıllar önce ilk geldiğimde yıllar önce Japonya'ya ilk geldiğimde ben Japonya'ya girmeye çalıştım

Japan I tried to go into a

Japan I tried to go into a barber and I had to like hold up

Japonya'ya girmeye çalıştım Bir berbere gitmeye çalıştım ve berberi tutmayı sevmem gerekiyordu ve

barber and I had to like hold up

barber and I had to like hold up a picture of something and I

tutmalı

berberi sevmem gerekiyordu ve bir şeyin resmini tutmayı sevmem gerekiyordu ve ben bir bir

a picture of something and I

a picture of something and I still couldn't even explain what

şeyin resmi veben bir

şeyin resmi ve ben hala açıklayamadım

still couldn't even explain what

still couldn't even explain what it was you know you know they

bile ne olduğunu hala açıklayamadım ne olduğunu

bile açıklayamadım biliyorsun biliyorsun onlar

it was you know you know they

it was you know you know they didn't like shave all my hair

öyleydi biliyorsunbiliyorsunonlar

oydu biliyorsun hani bütün saçımı traş etmeyi sevmediler

didn't like shave all my hair

didn't like shave all my hair off but it took a lot of like

tüm saçımı traş etmeyi sevmediler

tüm saçımı traş etmeyi sevmediler ama çok like aldı

off but it took a lot of like

off but it took a lot of like you know just like cut it a

ama çok like aldı

ama çok aldı bildiğin gibi kes şunu bir

you know just like cut it a

you know just like cut it a little and you know talking like

biliyorsun sadece kes şunu bir

biliyorsun sadece biraz kes gibi ve az gibi konuşmayı biliyorsun

little and you know talking like

little and you know talking like that so you know the benefits of

ve az gibi konuşmayı biliyorsun ve böyle

konuşmayı biliyorsun yani bunun faydalarını biliyorsun

that so you know the benefits of

that so you know the benefits of fluency are fantastic but the

yanisen

bunun faydalarını bilin, böylece akıcılığın faydalarının harika olduğunu bilirsiniz ama

fluency are fantastic but the

fluency are fantastic but the way that I learned again it was

akıcılık harika ama

akıcılık harika ama yeniden öğrendiğim yol,

way that I learned again it was

way that I learned again it was more in this same kind of way

yeniden öğrendiğim yoldu,

yeniden öğrendiğim yoldu, daha çok bundaydı aynı tür bir şekilde

more in this same kind of way

more in this same kind of way where I took instead of using

daha fazlabu aynı şekilde

daha fazla bu aynı şekilde bir kitapta aldığım şeyi kullanmak yerine nereye

where I took instead of using

where I took instead of using what i was getting in a book i

götürdüğümükullanmak yerine nereye

götürdüğümü kullanmak yerine aldığım yer

what i was getting in a book i

what i was getting in a book i took the actual native English

kitap i

bir kitapta ne alıyorsam, gerçek anadili İngilizceyi aldım,

took the actual native English

gerçek anadiliİngilizceyi aldım,

took the actual native English or guessing the Japanese example

gerçek anadili İngilizceyi aldım veya Japonca örneğini tahmin etmek veya Japonca örneğini

or guessing the Japanese example

or guessing the Japanese example the native Japanese that i was

tahmin etmek

veya Japonca örneğini tahmin etmek, anadili Japonca, benim anadili

the native Japanese that i was

the native Japanese that i was learning and I broke it down

Japoncam

öğrendiğim yerli Japoncaydım ve öğrenmeyi parçaladım ve öğrenmeyi parçaladım ve

learning and I broke it down

learning and I broke it down into pieces and this is exactly

onu

parçalara ayırdım ve bu tam olarak

into pieces and this is exactly

into pieces and this is exactly the same way that I teach

parçalara ayrıldı ve bu tam olarak

parçalara ayrıldı ve bu tam olarak benim öğrettiğim yolun aynısı

the same way that I teach

Aynı şekildeben de

the same way that I teach English now the only problem is

İngilizce öğrettiğim gibi öğretiyorum şimdi tek sorun

English now the only problem is

İngilizce şimdi teksorun

English now the only problem is that when you're the teacher for

İngilizce şimdi tek sorun şu ki sen öğretmen olduğun zaman bunun

that when you're the teacher for

that when you're the teacher for yourself because i couldn't find

öğretmeni olduğun

zaman sen ' kendin için öğretmensin çünkü

yourself because i couldn't find

yourself because i couldn't find any system that was actually

kendini bulamadım çünkü

kendimi bulamadım çünkü aslında herhangi bir sistem bulamadım aslında herhangi bir

any system that was actually

any system that was actually teaching Japanese like that it's

sistem olan herhangi bir

sistem aslında japoncayı böyle öğretiyordu bu

teaching Japanese like that it's

japoncayı böyle öğretiyor

teaching Japanese like that it's just really it takes a really

Japoncayı bu şekilde öğretmek gerçekten çok uzun zaman alıyor bu yüzden gerçekten

just really it takes a really

just really it takes a really really long time so now i'm

really long time so now i'm

really long time so now i'm really happy to be able to

çok uzun zaman alıyor bu yüzden şimdi gerçekten çok mutluyum

really happy to be able to

really happy to be able to provide that for students they

gerçekten mutlu edebilmek gerçekten mutlu olabilmek için bunu

öğrencilere sağlıyorlar öğrenciler

provide that for students they

provide that for students they don't have to think about what

için

sağlıyorlar öğrenciler için neleri düşünmek zorunda olmadıklarını düşünmek zorunda değiller

don't have to think about what

neleri düşünmek zorunda

don't have to think about what english to learn how to break it

değiller hangi ingilizceyi düşünmek ingilizceyi nasıl parçalayacağımı öğrenmek

english to learn how to break it

english to learn how to break it down themselves so I break it

ingilizceyi nasıl parçalayacağımı öğrenmek ingilizceyi nasıl çözeceğimi öğrenmek için kendim yıkıyorum bu yüzden

down themselves so I break it

down themselves so I break it down for students and teach them

kendim yıkıyorum bu yüzden öğrenciler için parçalıyorum ve onlara öğretiyorum

down for students and teach them

down for students and teach them in simple easy steps already

öğrenciler için ve onları

öğrenciler için öğretin ve onlara basit kolay adımlarla öğretin zaten

in simple easy steps already

in simple easy steps already which is a is a it's a great

basit kolay adımlarda zaten

basit kolay adımlarda zaten ki bu bir

which is a is a it's a great

which is a is a it's a great service that I'm happy to

harika Hizmet vermekten mutluluk duyduğum hizmet

service that I'm happy to

service that I'm happy to provide for learners now the

Hizmet vermektenmutlu olduğum

öğrenciler için sunmaktan mutluluk duyduğum hizmet Şimdi

provide for learners now the

provide for learners now the thing about learning japanese is

öğrenciler için sağlanan hizmet Şimdi

öğrenenler için sağlanan hizmet Japonca öğrenmeyle ilgili bir şey Japonca

thing about learning japanese is

thing about learning japanese is that number one I had to break

öğrenmekle ilgili bir şey

Japonca öğrenmekle ilgili bir şey o bir numara

that number one I had to break

o birnumarayı kırmak zorunda kaldım o

that number one I had to break it down but number two I

it down but number two I

bir numarayı kırmak zorunda kaldım bir numarayı kırmak zorunda kaldım ama iki numara onu

yıktım ama iki numara ben

it down but number two I actually actually kind of had to

onu kırdım ama iki numara aslında aslında bir nevi aslında yapmam gerekti

actually actually kind of had to

actually actually kind of had to practice these things and so

aslında bu şeyleri pratik yapmak zorundaydım ve

practice these things and so

practice these things and so what I did like I give this

bu şeyleri pratik yapmak zorundaydımve bu

şeyleri pratik yapmak zorundaydım ve bu yüzden sevdiğim şeyi buna

what I did like I give this

what I did like I give this example a lot when i speak to

yaptığımı verdim sevdiğimi buna verdim

sevdiğimi yaptığımda bu örneği çokça veririm konuşurken

example a lot when i speak to

example a lot when i speak to people but I talked about just

insanlarla konuştuğumda çok örnek vermek ama sadece

people but I talked about just

insanlardan bahsettim amasadece

people but I talked about just one example here is me going to

insanlardan bahsettim ama sadece bir örnekten bahsettim işte ben

one example here is me going to

one example here is me going to a grocery store and practicing

bir örneğe mi gidiyorum

buraya bir örneğe mi gidiyorum bir bakkala gidip bir bakkal pratiği yapmak ve

a grocery store and practicing

a grocery store and practicing my speaking with the kind of

bir bakkal pratiği yapmak ve

my speaking with the kind of

my speaking with the kind of fluency mission and I wouldn't

akıcılık misyonumla konuşma tarzımla konuşma tarzımla konuşmamı uygulamak ve

fluency mission and I wouldn't

akıcılık görevi yapmazdımveyapmazdım' t

fluency mission and I wouldn't be trying to have a whole

akıcılık misyonu ve ben bir bütüne sahip olmaya çalışmıyordum

be trying to have a whole

be trying to have a whole conversation with people i would

bir bütüne sahip olmaya çalışmıyordum

insanlarla bütün bir sohbet etmeye çalışıyordum insanlarla

conversation with people i would

sohbetederdim insanlarla

conversation with people i would just have one phrase

sohbet ederdim sadece bir cümleye sahip olurdum sadece

just have one phrase

just have one phrase where is the milk and I can

bir cümleye sahip olurdum

bir cümleniz var nerede süt ve ben yapabilirim

where is the milk and I can

where is the milk and I can practice that same thing and you

nerede süt ve ben

nerede süt nerede ve ben aynı şeyi uygulayabilirim ve siz

practice that same thing and you

practice that same thing and you have a pattern there of where is

aynı şeyi uygularsınız ve

siz aynı şeyi uygularsınız ve orada nerede olduğuna dair bir kalıbınız olur

have a pattern there of where is

have a pattern there of where is so I walk into a store and I say

nerede olduğuna dair

bir kalıp var orda nerede olduğuna dair bir kalıp var bu yüzden bir dükkana giriyorum ve öyle diyorum

so I walk into a store and I say

so I walk into a store and I say like where is the milk or like

Bir dükkana giriyorum ve öyle diyorum

Bir dükkana giriyorum ve süt nerede gibi diyorum veya

like where is the milk or like

like where is the milk or like where is the sugar and I can use

nerede gibi the milk or

like where is milk or like where şeker ve nerede şeker kullanabilirim ve

where is the sugar and I can use

where is the sugar and I can use that same phrase over and over

nerede şeker kullanabilirim ve aynı cümleyi tekrar tekrar kullanabilirim aynı cümleyi tekrar tekrar

that same phrase over and over

that same phrase over and over again and if i were to use it

aynı cümleyi kullanabilirim tekrar tekrar ve tekrar kullansaydım ve eğer tekrar kullansaydım ve

again and if i were to use it

again and if i were to use it now like you know crisco or like

şimdi kullansaydım, bildiğin gibi crisco veya

now like you know crisco or like

now like you know crisco or like santouka Scott like if i use it

şimdibeğendiğin gibi crisco'yu bildiğin gibi veya

şimdi sevdiğin gibi crisco'yu bildiğin gibi veya santouka Scott gibi sanki ben kullansam

santouka Scott like if i use it

santouka scottgibi ben

santouka Scott like if i use it over and over again you would

kullanırsam santouka scott gibi tekrar tekrar kullanırsam siz tekrar tekrar siz tekrar

over and over again you would

over and over again you would understand the pattern even if I

tekrar siz örüntüyü

understand the pattern even if I

understand the pattern even if I don't you know kind of teach you

anlasambile örüntüyü anlayacaksınız.

desen ben bilmesem bile bir nevi öğreteceksin,

don't you know kind of teach you

bilmiyorsun, bir neviöğreteceksin,

don't you know kind of teach you what each of the things are but

bilmiyor musun, sana her bir şeyin ne olduğunu ama

what each of the things are but

what each of the things are but like doko deska is where is it

her bir şeyin ne olduğunu ama her birinin

ne olduğunu öğreteceğim. şeyler ama doko deska gibi nerede gibi,

like doko deska is where is it

like doko deska is where is it and then i'm just using

doko deska nerede gibi,

doko deska nerede ve sonra sadece kullanıyorum

and then i'm just using

ve sonrasadecekullanıyorum

and then i'm just using basically the vocabulary and

ve sonra sadece temelde kelime dağarcığını kullanıyorum ve

basically the vocabulary and

basically the vocabulary and then I'm walking around the

temelde kelime dağarcığı ve

temel olarak kelime dağarcığı ve sonra etrafta dolaşıyorum sonra etrafta

then I'm walking around the

then I'm walking around the store and it becomes it kind of

dolaşıyorum

sonra mağazada dolaşıyorum ve bu bir çeşit mağaza haline geliyor ve bu bir çeşit

store and it becomes it kind of

store and it becomes it kind of gets embedded in my mind that

mağaza haline geliyor ve bu bir çeşit oluyor zihnime gömülüyor zihnime gömülüyor

gets embedded in my mind that

gets embedded in my mind that way and that's why as part of

zihnime bu şekilde yerleşiyor ve bu yüzden

way and that's why as part of

way and that's why as part of master English conversation now

yolun bir parçası olarak ve bu yüzden

yolun bir parçası olarak ve bu yüzden ana İngilizce konuşmanın bir parçası olarak şimdi

master English conversation now

master English conversation now when i teach each month students

usta İngilizcesohbetişimdi

usta İngilizce konuşması şimdi her ay ders verdiğimde öğrencilere her

when i teach each month students

when i teach each month students get the mission like that where

ay ders verdiğimde öğrenciler

her ay öğrettiğimde öğrenciler şöyle bir misyon alırlar,

get the mission like that where

get the mission like that where they have to read a writer

misyonböyle olurnerede

misyon böyle olur, bir yazarı okumak zorunda oldukları yerde

they have to read a writer

bir yazar okumak zorundadırlar.

they have to read a writer practice or go out and speak

bir yazar alıştırması okumak ya da dışarı çıkıp

practice or go out and speak

practice or go out and speak that kind of thing because

pratik yapmak ya da dışarı çıkıp pratik yapmak

ya da dışarı çıkıp bu tür şeyler konuşmak çünkü

that kind of thing because

that kind of thing because that's what really get students

bu tür şeyler çünkü

bu tür şeyler çünkü öğrencileri

that's what really get students

that's what really get students more motivated and helps the

gerçektençeken şey buduröğrencileri

gerçekten çeken şey budur öğrencilerin daha fazla motive olmasını sağlar ve

more motivated and helps the

more motivated and helps the language go deeper into their

daha fazla motive olmalarına yardımcı olur ve

daha fazla motive olmalarına yardımcı olur ve dilin onların dillerinde daha derine inmesine yardımcı olur onların dillerinde daha

language go deeper into their

language go deeper into their brain so basically those two

derinlere iner beyinlerinin daha

derinlerine iner yani temelde bu iki

brain so basically those two

brain so basically those two things are what helped me you

beyin yanitemelde bu iki

beyin yani temelde bu iki şey ne bana yardım ettin

things are what helped me you

things are what helped me you know kind of get out of this

şeyler bana yardım ettin

şeyler sen bana yardım ettin şeyler biliyorsun bir nevi bundan kurtul

know kind of get out of this

know kind of get out of this bubble that people are stuck in

bubble that people are stuck in

bubble that people are stuck in that stops them from improving

insanlar kendilerini geliştirmekten alıkoyan bir şeye takılıp kalıyorlar, gelişmelerini engelleyen şey,

that stops them from improving

onları

that stops them from improving the problem was that I just kind

iyileştirmekten alıkoyan, sorun şuydu ki, sorun şuydu ki,

the problem was that I just kind

the problem was that I just kind of had to do it myself so i

sorun şuydu ki, bunu bir nevi kendim yapmak zorundaydım, bu yüzden ben de

of had to do it myself so i

of had to do it myself so i don't recommend doing that it's

sahiptim.bunu kendim yapmak için kendim yapmak

zorunda kaldım bu yüzden bunu yapmanı tavsiye etmiyorum bunu

don't recommend doing that it's

yapmanı tavsiye etmem bunu

don't recommend doing that it's nice if you have a teacher that

yapmanı tavsiye etmem o kadar güzel bir öğretmenin varsa o kadar

nice if you have a teacher that

nice if you have a teacher that can help you but in this case

güzel o kadar güzel bir öğretmenin varsa o kadar

güzel eğer size yardım edebilecek bir öğretmeniniz varsa ama bu durumda

can help you but in this case

can help you but in this case it's basically those two things

size yardımcı olabilirama bu

durumda size yardımcı olabilir ama bu durumda temelde bu iki şey

it's basically those two things

temelde

it's basically those two things so how you learn and then how

bu iki şey yani nasıl öğrenirsiniz ve sonra nasıl yani

so how you learn and then how

so how you learn and then how you practice i think one of the

nasıl öğrenirsin ve sonra nasıl

yani nasıl öğrenirsin ve sonra nasıl uygularsın bence biriniz

you practice i think one of the

you practice i think one of the biggest difficulties i had when

pratik yapın bencebiriniz

pratik yapın bence en büyük zorluklardan biri yaşadığım en büyük

biggest difficulties i had when

biggest difficulties i had when i was learning japanese is kind

zorluklaryaşadığım zamanlar

en büyük zorluklar yaşadığım zamanlar japonca öğreniyordum japonca

i was learning japanese is kind

i was learning japanese is kind of living in a more rural area

öğreniyordum japonca

öğreniyordum daha kırsal bir bölgede

of living in a more rural area

of living in a more rural area of Japan and so it's extra

yaşamakdaha kırsal bir bölgede yaşamak

Japonya'nın daha kırsal bir bölgesinde yaşamak ve bu yüzden

of Japan and so it's extra

Japonya'nın bir parçası ve buyüzden ekstra

of Japan and so it's extra difficult to understand a lot of

Japonya'nın ve bu yüzden anlamak ekstra zor bir çok anlamak

difficult to understand a lot of

zor bir çok anlamak

difficult to understand a lot of the people you know like my my

zor bir çok tanıdığınız insan benim gibi benim tanıdığın

the people you know like my my

the people you know like my my friends grandmother grandfather

insanlar benim gibi benim

tanıdığın insanlar benim gibi arkadaşlarım büyükanne büyükbaba

friends grandmother grandfather

friends grandmother grandfather and I'm trying to talk with them

arkadaşlar büyükannebüyükbaba

arkadaşlar büyükanne büyükbaba ve ben onlarla konuşmaya çalışıyorum

and I'm trying to talk with them

ve onlarla konuşmaya çalışıyorum

and I'm trying to talk with them or even in the case of my

ve onlarla konuşmaya çalışıyorum hatta benim durumumda

or even in the case of my

or even in the case of my gardening teacher so that's why

veya hatta benim durumumda

veya hatta durumumda bahçıvanlık öğretmenimin bu yüzden

gardening teacher so that's why

gardening teacher so that's why i came to japan and when i began

bahçıvanlık öğretmeni bu yüzden

bahçıvanlık öğretmeni bu yüzden bu yüzden japonya'ya geldim ve başladığımda

i came to japan and when i began

japonya'ya geldim vebaşladığımda

i came to japan and when i began learning gardening out here in

japonya'ya geldim ve burada bahçıvanlığı öğrenmeye başladığımda burada

learning gardening out here in

bahçıvanlığı burada öğrenmeye başladım

learning gardening out here in Japan I couldn't speak really

burada Japonya'da bahçıvanlığı öğrenirken gerçekten Japonya konuşamıyordum Gerçekten Japonya

Japan I couldn't speak really

Japan I couldn't speak really any Japanese at all in my

konuşamıyordum Gerçekten hiç

Japonca konuşamıyordum Japoncamla Japoncamla

any Japanese at all in my

any Japanese at all in my japanese garden teacher didn't

Japoncamla Japoncamla bahçe öğretmenim hiç konuşmadı'

japanese garden teacher didn't

Japonbahçe öğretmeni hiç

japanese garden teacher didn't know any English and so he tried

İngilizce bilmiyordu ve bu yüzden

know any English and so he tried

know any English and so he tried to be a bit more clear but you

herhangi bir İngilizce bilmeye çalıştıve buyüzden

herhangi bir İngilizce bilmeye çalıştı ve bu yüzden biraz daha net olmaya çalıştı ama sen

to be a bit more clear but you

to be a bit more clear but you know working with other people

biraz daha net olmaya çalıştınamasen

biraz daha açık olmak gerekirse ama diğer insanlarla çalışmayı bilirsiniz,

know working with other people

diğer insanlarla çalışmayı bilirsiniz,

know working with other people on the gardening crew you know

bahçıvanlık ekibinde diğer insanlarla çalışmayı bilirsiniz,

on the gardening crew you know

on the gardening crew you know they would be speaking fast

bahçıvanlık ekibini bilirsiniz,

bahçıvanlık ekibini bilirsiniz, hızlı konuşacaklarını bilirsiniz,

they would be speaking fast

konuşurlardı

they would be speaking fast Japanese and it would be a

hızlı Japonca konuşacaklardı ve bu bir Japon olacaktı ve

Japanese and it would be a

Japanese and it would be a difficult to understand dialect

bu bir

Japon olacaktı ve anlaşılması zor bir lehçe olacaktı

difficult to understand dialect

difficult to understand dialect so I really had to focus on that

anlaşılması zor bir lehçe

anlaşılması zor bir lehçe olacaktı bu yüzden gerçekten buna odaklanmam gerekiyordu bu

so I really had to focus on that

so I really had to focus on that it was more kind of like the

yüzdengerçekten odaklanmamgerekiyordubunun üzerine

gerçekten odaklanmam gerekiyordu, daha çok gibiydi,

it was more kind of like the

daha çok gibiydi,

it was more kind of like the listening there and again the

daha çok orada dinlemek gibiydi ve tekrar

listening there and again the

listening there and again the that's the that's the really big

orada dinlemekvetekrar orada

dinlemek ve tekrar, işte bu gerçekten büyük bu

that's the that's the really big

that's the that's the really big shift where you try to try to

gerçekten büyük bu

gerçekten büyük değişim bu,

shift where you try to try to

shift where you try to try to get out of this bubble and try

değişmeye çalıştığınız yer

bu balondan çıkmaya çalıştığınız ve bu balondan çıkmaya çalıştığınız

get out of this bubble and try

get out of this bubble and try to get into the native language

ve bu balondan çıkmaya çalıştığınız yer

bu baloncuğun dışına çıkın ve ana dile girmeye çalışın

to get into the native language

to get into the native language that you're learning and you

ana dile girmeye çalışın ana

dile girmeye çalışın ve

that you're learning and you

that you're learning and you really need to do that in steps

öğrendiğiniz ana dile ve

öğrenmekte olduğunuz siz ve gerçekten bunu yapmaya ihtiyacınız var bunu adım adım

really need to do that in steps

really need to do that in steps that's really the best way to do

gerçektenyapmanız gerekiyor adım adım bunu

gerçekten yapmanız gerekiyor adım adım bunu gerçekten yapmanın en iyi yolu bu gerçekten

that's really the best way to do

that's really the best way to do that and unfortunately I did

yapmanın en iyi yolu bunu

yapmanın gerçekten en iyi yolu ve ne yazık ki bunu yaptım

that and unfortunately I did

ve ne yazık ki

that and unfortunately I did have any program like that when

bunu yaptım ve ne yazık ki Böyle bir programım vardı,

have any program like that when

have any program like that when I was just learning but now

böyle bir programım varken, böyle

bir programım varken, yeni öğrenirken böyle bir programım vardı ama şimdi

I was just learning but now

I was just learning but now English learners do and that's

sadece öğreniyordumama şimdi

sadece öğreniyordum ama şimdi İngilizce öğrenenler yapıyor ve bu

English learners do and that's

English learners do and that's why you know I created master

İngilizceöğrenenler yapıyor ve bu

İngilizce öğrenenler yap ve bu yüzden biliyorsun ustayı yarattım

why you know I created master

why you know I created master English conversation but so that

nedenbiliyorsun ustayıyarattım usta

neden biliyorsun usta ingilizce sohbeti yarattım ama o yüzden o

English conversation but so that

English conversation but so that kind of thing they're like the

ingilizce konuşma ama o kadar o

ingilizce konuşma ama o

kind of thing they're like the

tür şeyleronlar gibileröyle bir

kind of thing they're like the the moving from from here to

şey ki, buradan taşınmak, buradan

the moving from from here to

the moving from from here to here that's really the most

taşınmak, buradan

taşınmak, buradan buraya taşınmak, bu gerçekten en çok burası, bu gerçekten

here that's really the most

here that's really the most difficult problem that I had and

en çok

burada, bu gerçekten yaşadığım en zor problem ve

difficult problem that I had and

difficult problem that I had and that's what a lot of other

that's what a lot of other

zor sahip olduğum problem ve sahip olduğum

zor problem ve bu diğer pek çok şey bu

that's what a lot of other learners experience now do I

diğer birçok öğrencinin yaşadığı şey bu şimdi öğrenenler yaşıyor mu

learners experience now do I

learners experience now do I think traveling to another

öğrenenler şimdi deneyimliyor mu düşünüyorum başka bir yere seyahat etmeyi düşünüyor mu

think traveling to another

think traveling to another country is necessary

seyahat etmeyi düşünüyorum başka bir

ülkeye seyahat etmenin gerekli olduğunu düşünmek

country is necessary

country is necessary absolutely not I know students

ülke gerekli

ülke gerekli kesinlikle değil öğrencileri kesinlikle tanımıyorum

absolutely not I know students

öğrencileri

absolutely not I know students that you know they're Japanese

kesinlikle bilmiyorum öğrencileri biliyorum ki onların

that you know they're Japanese

that you know they're Japanese students they come to America

Japon olduğunu biliyorsunuz Japon olduklarını

biliyorsunuz Japon öğrenciler Amerika'ya geliyorlar Amerika'ya geliyorlar

students they come to America

students they come to America and they all just sit and talk

Öğrenciler Amerika'ya geliyorlar ve hepsi oturup konuşuyorlar

and they all just sit and talk

and they all just sit and talk to each other and none of them

ve hepsi sadece oturup konuşuyorlar

ve hepsi oturup birbirleriyle konuşuyorlar ve hiçbiri birbiriyle ve

to each other and none of them

to each other and none of them can speak very well but I no

hiçbiri

birbirleriyle ve hiçbiri çok iyi konuşamıyor ama ben çok

can speak very well but I no

can speak very well but I no other Japanese people that are

iyi konuşamıyorum ama

çok iyi konuşamıyorum ama başka Japon yok, başka Japonlar,

other Japanese people that are

other Japanese people that are in japan and I meet them and

Japonya'daki diğer Japonlar ve onlarla tanışıyorum ve

in japan and I meet them and

in japan and I meet them and they've never been to America

Japonya'daonlarla tanışıyorum ve

Japonya'da onlarla tanışıyorum ve onlar Amerika'ya hiç gitmediler

they've never been to America

they've never been to America they've never even been out of

Amerika'ya hiç gitmediler

Amerika'ya hiç gitmediler hiç dışarı çıkmadılar hatta

they've never even been out of

they've never even been out of Japan and they're able to speak

hiçgitmediler

Japonya'nın dışına hiç çıkmamışlar ve Japonca konuşabiliyorlar

Japan and they're able to speak

ve

Japan and they're able to speak just fine

just fine

Japonca konuşabiliyorlar ve gayet iyi gayet iyi gayet güzel konuşabiliyorlar

just fine what's the difference now the

şimdi ne fark var şimdi

what's the difference now the

what's the difference now the main thing here is again it's

nefark var

şimdi fark nedir, buradaki asıl mesele yine buradaki

main thing here is again it's

asıl mesele yine

main thing here is again it's how they learn and what they

buradaki asıl mesele yine nasıl öğrendikleri ve neyi

how they learn and what they

how they learn and what they study so you can get you've got

nasılöğrendikleri veneyi

nasıl öğrendikleri ve ne çalıştıkları, böylece elde edebilirsiniz.

study so you can get you've got

çalış ki

study so you can get you've got these kind of two things you

alabilesin ders çalış ki alabilesin bu tür iki şeye sahipsin

these kind of two things you

these kind of two things you know they're learning that

know they're learning that

butüriki şeye sahipsin bu tür iki şeye sahipsin o

know they're learning that conversational English but

konuşma İngilizcesini ama

conversational English but

conversational English but they're learning at in the kind

konuşmaİngilizcesini ama

konuşma İngilizcesini öğreniyorlar ama öğrendikleri türden

they're learning at in the kind

they're learning at in the kind of right way where they're able

öğreniyorlar, öğrendikleri

türden doğru şekilde yapabildikleri yerde doğru şekilde öğreniyorlar

of right way where they're able

of right way where they're able to transition from that school

o okuldan o

to transition from that school

okuldan

to transition from that school learning to the real school of

gerçek

learning to the real school of

learning to the real school of you know kind of native English

öğrenme okuluna geçiş için o okuldan gerçek

öğrenme okuluna geçiş için doğru yolu yapabiliyorlar bir

you know kind of native English

you know kind of native English or native Japanese in that way

tür anadili İngilizce bilirsiniz, bir

tür anadili İngilizce veya anadili Japoncayı bu şekilde bilirsiniz

or native Japanese in that way

or native Japanese in that way so you don't have to move to a

veya anadili Japoncayıbu şekilde

veya anadili Japoncayı bu şekilde bilirsiniz, böylece a'ya geçmek zorunda kalmazsınız,

so you don't have to move to a

so you don't have to move to a different country and especially

böylece bir a'ya geçmekzorunda kalmazsınız.

böylece farklı bir ülkeye ve özellikle

different country and especially

different country and especially with the internet now it's easy

farklı bir ülkeye ve özellikle

farklı bir ülkeye taşınmak zorunda değilsiniz ve özellikle internetle artık internetle çok kolay artık

with the internet now it's easy

with the internet now it's easy to connect with other people and

internetle çok kolay artık başka insanlarla bağlantı kurmak ve

to connect with other people and

to connect with other people and I can sit you know just like I'm

başkalarıyla bağlantı kurmak çok kolay insanlarla ve

diğer insanlarla bağlantı kurmak için ve ben olduğum gibi oturabilirim şu

I can sit you know just like I'm

I can sit you know just like I'm talking to you right now

talking to you right now

talking to you right now you know I could have a skype

anda biliyorsun skype'ım olabilir biliyorsun

you know I could have a skype

you know I could have a skype conversation with someone or i

skype'ım olabilir biliyorsun

biriyle skype sohbeti yapabilirim veya biriyle sohbet edebilirim veya

conversation with someone or i

conversation with someone or i could meet you know other people

birisiyle sohbet edebilirim veya seninle tanışabilirim diğer insanların

could meet you know other people

could meet you know other people that are in my area now the

buluşabileceğini biliyorsuninsanlar

sizinle tanışabilir, şu anda benim bölgemde olan diğer insanlarla tanışabilir

that are in my area now the

that are in my area now the really cool thing about English

really cool thing about English

really cool thing about English is that right now there are more

is that right now there are more

is that right now there are more non-native speakers of English

şu anda gezegende

anadili İngilizce olmayanlar anadili

non-native speakers of English

non-native speakers of English on the planet than there are

İngilizce

olmayanlar anadili İngilizce

on the planet than there are

on the planet than there are native speakers so wherever you

olmayanlar

gezegende olduğundan daha fazla insan var. anadili İngilizce olan kişiler yani anadili İngilizce olan her neredeyseniz yani ana dili

native speakers so wherever you

native speakers so wherever you are in the world

konuşanlar nerede olursanız olun yani dünyanın neresinde olursanız olun dünyadasınız dünyadasınız

are in the world

are in the world the chances are better of you

the chances are better of you

the chances are better of you meeting some non-native speaker

şansınız sizin için daha yüksek konuşmacı anadili olmayan

meeting some non-native speaker

biriyle buluşuyor anadili

meeting some non-native speaker so the again that's why you know

olmayan biriyle buluşuyor yani yine bu yüzden biliyorsun yani yine bu

so the again that's why you know

so the again that's why you know kind of the pronunciation is not

yüzdenbiliyorsun bu yüzden yine bu yüzden

biliyorsun ki bir tür telaffuz bir

kind of the pronunciation is not

kind of the pronunciation is not so important but the grammar is

türtelaffuz değil bir

tür telaffuz değil o kadar önemli değil ama dilbilgisi

so important but the grammar is

so important but the grammar is because you'll be connecting

çok önemli ama dilbilgisi

çok önemli ama dilbilgisi çünkü bağlanacaksın çünkü

because you'll be connecting

because you'll be connecting with all these different people

bağlanacaksın

çünkü tüm bu farklı insanlarla tüm bu farklı insanlarla

with all these different people

with all these different people but you can find lots of people

tüm bu farklı insanlarla bağlantı kuracaksın

bu farklı insanlar ama birçok insan bulabilirsin

but you can find lots of people

but you can find lots of people to practice with and the way of

amabirçok insan bulabilirsin

ama birlikte pratik yapacak birçok insan bulabilirsin ve birlikte pratik yapma şekli ve

to practice with and the way of

to practice with and the way of learning again we've got kind of

birlikte pratik yapma yolu ve tekrar öğrenme yolu

learning again we've got kind of

learning again we've got kind of video learning just the way I

yine bir nevi öğreniyoruz yine bir çeşit

öğreniyoruz bir çeşit video öğrenimimiz var tıpkı benim videolu öğrenmem gibi videolu

video learning just the way I

video learning just the way I teacher you know there's plenty

öğrenmem tam da benim

gibi videolu öğrenme öğretmenim biliyorsunuz çok fazla

teacher you know there's plenty

teacher you know there's plenty of videos on youtube that you

öğretmen varbiliyorsunuz çokfazla

öğretmen var youtube'da bir sürü video var ki

of videos on youtube that you

of videos on youtube that you can watch as well so there are

youtube'daki videolardan

youtube'daki videolardan da izleyebiliyorsunuz yani

can watch as well so there are

can watch as well so there are lots of different ways to

izlenebilir de varyani

izlenebilir de var yani pek çok farklı yol için birçok farklı yol var

lots of different ways to

lots of different ways to practice and you certainly don't

pratik yapmanın birçok farklı yoluna ve kesinlikle

practice and you certainly don't

practice and you certainly don't need to move to a different

pratik yapmıyorsunuz ve kesinlikle

pratik yapmıyorsunuz ve kesinlikle farklı bir ihtiyaca geçmeniz gerekmiyor

need to move to a different

need to move to a different country

farklı bir ülkeye taşınmak için farklı bir ihtiyaca geçmeniz gerekiyor ülke

country

country I remember a lot of the

ülke hatırlıyorum çoğunu

I remember a lot of the

I remember a lot of the improvement that I saw in my

hatırlıyorum çoğunu hatırlıyorum

gelişimimde gördüğüm ilerlemelerin çoğunu hatırlıyorum gelişimimde gördüm

improvement that I saw in my

improvement that I saw in my Japanese it was when I went back

japoncamda gördüğüm gelişme japoncaya geri döndüğümde

Japanese it was when I went back

Japanese it was when I went back to America for a little while

japoncaya geri döndüğümdeydi kısa bir süreliğine Amerika'ya geri döndüğümde,

to America for a little while

to America for a little while and I was kind of like trying

kısa bir süreliğine Amerika'ya,

kısa bir süreliğine Amerika'ya gittiğimde ve denemek gibiydim ve

and I was kind of like trying

and I was kind of like trying things and you know I found

denemek gibiydim ve bir

şeyler denemek gibiydim ve bilirsiniz, buldum

things and you know I found

şeyler ve biliyorsunben bir

things and you know I found other Japanese speakers to

şeyler buldum ve biliyorsun pratik yapmak için başka Japonca konuşanlar,

other Japanese speakers to

diğer Japonca konuşanlar ve

other Japanese speakers to practice with but also some

diğer Japonca konuşanlar buldum ama aynı zamanda biraz

practice with but also some

practice with but also some people that were foreigners that

pratik yaptım ama aynı zamanda biraz

pratik yaptım ama aynı zamanda bazı insanlar yabancı olan insanlar o

people that were foreigners that

people that were foreigners that I knew

I knew

insanlar o insanlar o insanlar

bildiğimi bildiğim yabancılardı

I knew advantage of pan and they were

pan'ın avantajını bildiğimi ve

advantage of pan and they were

advantage of pan and they were at a level higher than me and

pan'ın avantajınıve

pan'ın avantajını ve benden daha yüksek bir seviyede ve

at a level higher than me and

at a level higher than me and they could help me and teach me

benden daha yüksek bir seviyede ve

benden daha yüksek bir seviyede ve onlar bana yardım edebilirler ve bana öğretebilirler bana

they could help me and teach me

they could help me and teach me a little bit as well

yardım edebilirler ve bana öğretebilirler bana

yardım edebilirler ve bana biraz iyi öğretebilirler tamam

a little bit as well

a little bit as well okay i want to be really clear

biraz iyi tamam gerçekten açık olmak istiyorum

okay i want to be really clear

okay i want to be really clear about this accent issue number

tamamgerçekten açık olmak istiyorum

tamam bu aksan sorunu hakkında gerçekten net olmak istiyorum

about this accent issue number

bu aksan sorunu hakkında

about this accent issue number one your grammar is more

bu aksan sorunu hakkında bir numara grameriniz birden

one your grammar is more

one your grammar is more important than your

fazla

important than your

important than your pronunciation but ok now that we

pronunciation but ok now that we

pronunciation but ok now that we understand that i've said it

telaffuz ediyoruz amatamamşimdi

telaffuz ettiğimize göre ama tamam şimdi anladığımıza göre bunu söylediğimi anlayın bunu

understand that i've said it

understand that i've said it over and over again try not to

söylediğimi anlayın tekrar tekrar söylediğimi anlayın tekrar tekrar yapmamaya

over and over again try not to

over and over again try not to think about accent reduction or

çalışın tekrar tekrar yapmamaya çalışın

tekrar tekrar aksan azaltmayı düşünmemeye çalış veya

think about accent reduction or

think about accent reduction or getting rid of your accent what

aksanazaltmayı

düşünme veya aksan azaltmayı veya aksanından kurtulmayı düşünme

getting rid of your accent what

getting rid of your accent what you want to do is adopt a new

you want to do is adopt a new

you want to do is adopt a new one so it's really difficult to

yenisini benimsemek,

yapmak istediğin yenisini benimsemektir, bu yüzden bir tanesini benimsemek gerçekten zor, bu yüzden

one so it's really difficult to

one so it's really difficult to tell your brain to stop doing

beyninize yapmayı bırakmasını söylemek gerçekten zor

tell your brain to stop doing

Beyninize yapmayı bırakmasını söyleyin

tell your brain to stop doing something because your brain

Beyninize bir şeyi yapmayı bırakmasını söyleyin çünkü beyniniz bir

something because your brain

something because your brain doesn't understand the

şey çünkü beyniniz

bir şey çünkü beyniniz anlamıyor,

doesn't understand the

doesn't understand the difference between stop doing

anlamıyor, anlamıyor, yapmayı bırakmak arasındaki

farkı anlamıyor, yapmayı bırakmak arasındaki fark, bir şeyi yapmayı bırakmak ile bir şey yapmak arasındaki

difference between stop doing

difference between stop doing something and do something

fark ve bir şey

something and do something

something and do something because the focus is still on

yapmak

ve bir şey yapmak arasındaki fark çünkü odak hala açık

because the focus is still on

because the focus is still on that thing

çünküodak hala açık

çünkü odak hala o şey üzerinde o şey o şey

that thing

that thing so instead of worrying about how

nasıl yani nasıl böyle diye endişelenmek yerine telaffuzun ne kadar

so instead of worrying about how

so instead of worrying about how your pronunciation is bad or

kötü veya

your pronunciation is bad or

your pronunciation is bad or what you don't like what you

telaffuzun ne kadar kötü diye endişelenmek yerine ya da

telaffuzun kötü ya da neyi sevmiyorsun neyi sevmiyorsun neyi sevmiyorsun neyi sevmiyorsun neye odaklanman gerektiğine odaklanman gerektiğine

what you don't like what you

what you don't like what you should be focusing on what you

should be focusing on what you

should be focusing on what you do like

do like

odaklanman gerekene neye odaklanman gerektiğine beğen

do like and so the best way to do that

yap beğen ve öyleyse bunu yapmanın en iyi yolu

and so the best way to do that

and so the best way to do that is to listen to lots of

ve bunu yapmanın en iyi yolu

ve bunu yapmanın en iyi yolu çok fazla dinlemek,

is to listen to lots of

is to listen to lots of different people and then to

çok fazla dinlemek,

birçok farklı insanı dinlemek ve sonra

different people and then to

different people and then to find a voice that works best for

farklı insanlaravesonra

farklı insanlara ve sonra en çok işe yarayan sesi bulmak için en çok işe

find a voice that works best for

find a voice that works best for you

you

you so this is what I call your

yarayan sesi bulmak sizin

için en iyi işe yarayan sesi bulmak siz bu

yüzden ben buna sizin derim

so this is what I call your

yaniben buna sizin derim

so this is what I call your English voice now each person

ben senin İngilizce sesine böyle diyorum şimdi her insan

English voice now each person

English voice now each person you know just like myself I have

İngilizce sesşimdi her insan

İngilizce ses şimdi tanıdığın her insan tıpkı benim

you know just like myself I have

you know just like myself I have my own Japanese voices well I

gibi tıpkı

my own Japanese voices well I

my own Japanese voices well I like to mimic lots of different

benim gibi biliyorsunJaponcasesleri iyiben de

kendi Japonca seslerim Pek çok farklı sesi taklit etmek için birçok farklı beğeniyi taklit etmeyi severim ama

like to mimic lots of different

like to mimic lots of different sounds but my regular speaking

normal konuşma

sounds but my regular speaking

seslerim ama normal konuşma

sounds but my regular speaking voice you know it's just you

seslerim ama normal konuşma sesim biliyorsunuz bu sadece sizsiniz

voice you know it's just you

voice you know it's just you know it sounds a little bit

biliyorsun bu sadece senin sesin

know it sounds a little bit

know it sounds a little bit American and sometimes I turn on

American and sometimes I turn on

American and sometimes I turn on that extra Japanese miss if I

Özledim eğer ben

that extra Japanese miss if I

that extra Japanese miss if I want to sound more like that in

o ekstraJaponcaözlüyorum eğer o

ekstra Japonca özlüyorum eğer daha çok böyle ses çıkarmak

want to sound more like that in

want to sound more like that in Japanese but basically i have my

istersem daha çok böyle ses çıkarmak istiyorum

içinde Japoncada daha çok böyle ses çıkarmak istiyorum ama temelde

Japanese but basically i have my

Japanese but basically i have my my own kind of way of speaking

Japoncam var ama temelde

Japoncam var ama temelde kendi konuşma tarzım var,

my own kind of way of speaking

kendi konuşma tarzım,

my own kind of way of speaking and I'm happy with that so I'm

kendi konuşma tarzım ve bundan memnunum, bu yüzden mutluyum

and I'm happy with that so I'm

and I'm happy with that so I'm not really trying to stop

ve bundanmutluyum, bu yüzdenben

ve ben' bundan memnunum bu yüzden gerçekten durdurmaya çalışmıyorum

not really trying to stop

gerçekten durdurmaya çalışmıyorum gerçekten yabancı gibi görünmeyi

not really trying to stop sounding foreign I'm or who is a

bırakmaya çalışmıyorum ya da kim

sounding foreign I'm or who is a

sounding foreign I'm or who is a good person that i can copy and

kulağayabancı geliyorum ya da kim

kulağa yabancı geliyorum ya da kim a kopyalayabileceğim iyi insan ve

good person that i can copy and

good person that i can copy and then what I do from there is

kopyalayabileceğim iyi

insan ve kopyalayabileceğim iyi insan ve sonra oradan yaptığım şey, o zaman

then what I do from there is

then what I do from there is instead of just listening and

oradan yaptığım şey o

zaman oradan yaptığım şey sadece dinlemek yerine ve

instead of just listening and

instead of just listening and repeating I really focus on

sadece dinliyorum ve

sadece dinlemek ve tekrarlamak yerine gerçekten tekrar etmeye odaklanıyorum

repeating I really focus on

repeating I really focus on mastering that person's accent

Gerçekten

tekrar etmeye odaklanıyorum gerçekten o kişinin aksanına hakim olmaya odaklanıyorum o kişinin aksanına hakim olmaya o kişinin

mastering that person's accent

mastering that person's accent or the way they speak or the way

aksanına hakim olmaya veya konuşma şekline

or the way they speak or the way

or the way they speak or the way they move in my mind first so I

veya konuşma tarzına veya tarzına hakim olmaya

ya da konuşma biçimleri ya da önce zihnimde hareket etme biçimleri, bu yüzden önce

they move in my mind first so I

they move in my mind first so I listened and then I focus on how

zihnimde hareket ediyorlar, bu yüzden

önce zihnimde hareket ediyorlar, bu yüzden dinledim ve sonra nasıl dinlediğime odaklanıyorum

listened and then I focus on how

listened and then I focus on how that sounds and this is

vesonranasıl

dinlediğime odaklanıyorum ve sonra ben bunun kulağa nasıl geldiğine odaklanın ve bu

that sounds and this is

that sounds and this is something actually i'm teaching

kulağa geliyor ve bu

şu geliyor ve bu aslında bir

something actually i'm teaching

şey öğretiyorum aslında

something actually i'm teaching in the upcoming lesson for

bir şey öğretiyorum aslında bir sonraki ders için bir

in the upcoming lesson for

in the upcoming lesson for master English conversation for

sonraki ders için bir

sonraki ders için öğretiyorum ana İngilizce konuşması için ana

master English conversation for

master English conversation for februari but I teach you know

İngilizcekonuşması için

ana İngilizce konuşması için februari için ama sana

februari but I teach you know

februari but I teach you know this kind of method of instead

februari'yi öğretiyorum ama sana

februari'yi öğretiyorum ama sana bu tür bir yöntemi biliyorum bunun yerine

this kind of method of instead

bu tür bir yöntem yerine bu

this kind of method of instead of just listen and repeat you

tür bir yöntem yerine bu tür bir yöntem biliyorum sadece dinle ve tekrar et

of just listen and repeat you

of just listen and repeat you listen and you stop and you try

sadece dinle ve tekrar et

sadece dinle ve tekrar et dinle ve

listen and you stop and you try

listen and you stop and you try to you know master that

dur ve dene dinle ve

dur ve dene dinle ve dur ve bilmeye çalış usta bunu senin için

to you know master that

to you know master that pronunciation in your head and

biliyorsunusta bunu

senin için bu telaffuzu kafanızda ustalaştırın ve

pronunciation in your head and

pronunciation in your head and then you know master it you know

telaffuzu kafanızda ve

telaffuzu kafanızda öğrenin ve sonra bilirsiniz ustalaşın bilirsiniz o zaman

then you know master it you know

ustalaşırsınız bilirsiniz o zaman

then you know master it you know not only the other person saying

ustalaşırsınız sadece diğer kişiyi değil,

not only the other person saying

not only the other person saying that thing but then you saying

sadecediğer kişiyi değil

sadece diğer kişinin o şeyi söylemesini değil, sonra

that thing but then you saying

that thing but then you saying your head as well and then you

o şeyi söylüyorsun ama sonra

o şeyi söylüyorsun ama sonra kendi kafanı da söylüyorsun ve sonra sen de kafanı da söylüyorsun ve sonra

your head as well and then you

your head as well and then you go out and practice that thing

sen de

kafanı ve sonra dışarı çıkıp pratik yapıyorsun o şey

go out and practice that thing

go out and practice that thing so that's something I go into

dışarı çık ve o şeyi uygula dışarı

çık ve o şeyi uygula, bu yüzden bu benim girdiğim bir şey, bu benim

so that's something I go into

girdiğim bir şey, yani

so that's something I go into detail more about in master

bu, ana ayrıntıda daha fazla ayrıntıya girdiğim bir şey hakkında daha

detail more about in master

detail more about in master English conversation but

fazlaana ayrıntıda daha

fazla ana ayrıntıda daha fazla ana İngilizce konuşmasında ama

English conversation but

İngilizcekonuşmaama

English conversation but basically that's the best thing

İngilizce konuşma ama temelde en iyi şey bu

basically that's the best thing

basically that's the best thing I would recommend for students

temelde eniyi şey

temelde bu en iyi şey temelde bu öğrenciler için önereceğim en iyi şey

I would recommend for students

I would recommend for students so figure out kind of voice that

Öğrenciler için tavsiye ederim Öğrenciler için tavsiye ederim bu yüzden

so figure out kind of voice that

so figure out kind of voice that you like listen to lots of

ses türünü anlayın

bu yüzden hoşunuza giden bir ses bulun bir çoğunuz dinlemeyi sever bir

you like listen to lots of

you like listen to lots of different people

different people

different people wouldn't find someone that would

çoğunuz dinlemeyi sever

pek çok farklı insanı dinlemeyi sever farklı

insanlar farklı insanlar birini

wouldn't find someone that would

wouldn't find someone that would be a good voice for you and then

bulamayacak birini bulamayacak birini bulamayacak

birini bulamayacak bu senin için iyi bir ses olur ve sonra

be a good voice for you and then

be a good voice for you and then practice that with visualization

senin için iyi bir ses olurvesonra

senin için iyi bir ses olur ve sonra bunu görselleştirme

practice that with visualization

pratiği ile bunu görselleştirme

practice that with visualization so I don't really think Japanese

pratiği ile bunu görselleştirme ile yani gerçekten Japonca düşünmüyorum bu

so I don't really think Japanese

so I don't really think Japanese people are and it's any more

yüzdenyapmıyorum' Japonlarıgerçekten düşünmüyorum,

bu yüzden Japonların öyle olduğunu düşünmüyorum ve artık daha fazla

people are and it's any more

people are and it's any more difficult for them learning

insanve dahafazla

insan ve onlar için zor öğrenmek onlar için

difficult for them learning

difficult for them learning English then for you know

zor öğrenmek onlar

için zor İngilizce öğrenmek o zaman sizin için İngilizce biliyorsunuz o zaman için

English then for you know

English then for you know anybody else in another country

İngilizce biliyorsun o zaman çünkü başka bir ülkede başka birini tanıyorsun başka bir ülkede başka

anybody else in another country

anybody else in another country learning maybe some languages

herhangi biri başka bir ülkede başka biri

başka bir ülkede öğreniyor belki bazı diller

learning maybe some languages

öğreniyor belkibazı diller

learning maybe some languages are a little bit closer to

öğreniyor belki bazı diller biraz daha yakın biraz daha

are a little bit closer to

are a little bit closer to english so certainly Spanish you

yakın biraz daha yakın

ingilizceye daha yakın yani kesinlikle ispanyolca sen

english so certainly Spanish you

english so certainly Spanish you know you've already got the

ingilizce kesinlikle ispanyolca sen ingilizce

kesinlikle ispanyolca biliyorsun zaten biliyorsun zaten

know you've already got the

know you've already got the alphabet there you know and

biliyorsun zaten biliyorsun orada alfabe zaten var biliyorsun ve alfabe

alphabet there you know and

orada biliyorsunve

alphabet there you know and other sounds and words that are

alfabe orada bilirsiniz ve diğer sesler ve kelimeler diğer sesler ve

other sounds and words that are

other sounds and words that are quite similar or even the same

kelimeler olan

diğer sesler ve kelimeler oldukça benzer veya hatta aynı

quite similar or even the same

oldukça benzer veya hatta aynı

quite similar or even the same and then Japanese you've got

oldukça benzer veya hatta aynı ve sonra Japoncanız var ve

and then Japanese you've got

and then Japanese you've got different writing there's

sonraJaponcasiz ' var ve

sonra Japonca farklı yazı var farklı yazı var

different writing there's

different writing there's actually three different writing

farklı yazı var farklı

yazı var aslında üç farklı yazı var

actually three different writing

aslında üç farklı yazı var

actually three different writing systems or three different

aslında üç farklı yazı sistemi veya üç farklı

systems or three different

systems or three different written languages in Japanese

sistem veya üç farklı

sistem veya Japonca yazı dillerinde üç farklı yazı dili var

written languages in Japanese

written languages in Japanese all kind of character sets that

Japonca

yazı dilleri Japonca her türden karakter kümeleri,

all kind of character sets that

all kind of character sets that work together which is a real

her tür karakter kümeleri,

her tür karakter kümeleri birlikte çalışır ki bu birlikte gerçek bir

work together which is a real

work together which is a real pain in the ass you got like

çalışmadır ki

birlikte gerçek bir çalışmadır ki bu gerçekten bir

pain in the ass you got like

pain in the ass you got like many thousands of characters

baş belasıdır. kıçın kıçın belası gibisin

binlerce karakter

many thousands of characters

many thousands of characters actually you have to learn if

binlerce karakter

binlerce karakter aslında öğrenmek zorundasın eğer

actually you have to learn if

actually you have to learn if you want to write and i'm not

gerçektenöğrenmek zorundaysaneğer

gerçekten öğrenmek zorundaysan eğer yazmak istiyorsan ve ben

you want to write and i'm not

you want to write and i'm not even a very good writer

sen yazmak istemiyorsunveben de

sen yazmak istemiyorsun ve ben çok iyi bir yazar bile değilim

even a very good writer

hattaçok iyi bir yazar

even a very good writer I just don't care about that

bile çok iyi bir yazar bile umurumda değil

I just don't care about that

I just don't care about that actually at the moment but the

umrumda değil

Aslında şu anda bunu umursamıyorum ama

actually at the moment but the

actually at the moment but the interesting thing about learning

aslında şu andaama

aslında şu anda ama öğrenmeyle ilgili ilginç bir şey öğrenmeyle ilgili ilginç bir şey

interesting thing about learning

interesting thing about learning for Japan is that there's a kind

Japonya için öğrenmeyle ilgili ilginç şey, Japonya için bir tür

for Japan is that there's a kind

olması.

for Japan is that there's a kind of typical way of learning and

Japonya için bir tür, bir tür tipik öğrenme yolu ve

of typical way of learning and

of typical way of learning and that's the kind of text book

tipik öğrenme yolu ve

tipik öğrenme yolu olması ve bu tür bir ders kitabı bu

that's the kind of text book

that's the kind of text book learning this thing that are

tür bir ders kitabı bu şeyi öğrenen bir tür ders kitabı

learning this thing that are

learning this thing that are basically preparing students for

bu şeyi öğreniyorlar bu şeyi öğreniyorlar

temelde öğrencileri hazırlıyorlar öğrencileri

basically preparing students for

basically preparing students for tests and again if you're in

temel olarak

öğrencileri sınavlara hazırlıyorlar ve tekrar

tests and again if you're in

tests and again if you're in that if you're a parent watching

testlerdeyseniz vetekrar

testlerdeyseniz ve yine eğer içindeyseniz eğer bunu izleyen bir ebeveynseniz bunu

that if you're a parent watching

izleyen bir ebeveynseniz veya bunu

that if you're a parent watching this or a teacher you just have

izleyen bir öğretmenseniz sadece

this or a teacher you just have

buna sahipseniz veya bir öğretmene sahipseniz sadece

this or a teacher you just have to understand well if this is

buna sahipsiniz veya bir öğretmene sahipseniz bunu

to understand well if this is

iyi anlamak için iyi anlamanız gerekireğer bu

to understand well if this is the goal

the goal

the goal you know you have to practice

iyi anlamaksa amaç buysa amaç hedef biliyorsun

hedef pratik yapmalısın biliyorsun

you know you have to practice

you know you have to practice for the test so you can get into

pratik yapmalısın

biliyorsun sınav için pratik yapmalısın

for the test so you can get into

for the test so you can get into school or the business or you

böylece sınava girebilesin diye

okula veya işe girebilmeniz için sınava girin veya

school or the business or you

school or the business or you know whatever job you want you

okula veya işe girin

know whatever job you want you

know whatever job you want you have to have this other

have to have this other

bu diğerinin

have to have this other education over here which is

buradaki diğer eğitime sahip olması gerekiyor ki bu

education over here which is

education over here which is actually teaching you how to

buradaki

eğitim bu eğitim aslında size nasıl öğretileceğini öğretiyor

actually teaching you how to

aslında

actually teaching you how to speak so I think this kind of

size nasıl konuşulacağını öğretiyor bu yüzden bence bu tür bir

speak so I think this kind of

speak so I think this kind of traditional way of learning is

konuşma buyüzdenbence bu bu tür bir

konuşma yani bence bu tür geleneksel öğrenme yolu

traditional way of learning is

traditional way of learning is pretty much everywhere

geleneksel öğrenme yolu

geleneksel öğrenme yolu hemen hemen her yerde hemen hemen her yerde hemen hemen her yerde ve bu dünyanın

pretty much everywhere

pretty much everywhere throughout the world and that's

throughout the world and that's

throughout the world and that's why I'm really trying to work to

her yerinde ve bu

tüm dünyada ve bu yüzden ben İnsanların yardımdan öğrenmeye başlamasına yardımcı olmak için

why I'm really trying to work to

why I'm really trying to work to create a much better system to

çok daha iyi bir sistem oluşturmak için çok daha

create a much better system to

iyi bir sistem oluşturmak için gerçekten neden çok daha

create a much better system to help people start learning from

iyi bir sistem oluşturmak için gerçekten çalışmaya çalıştığımı anlamak için gerçekten çalışmaya çalışıyorum.

help people start learning from

help people start learning from the very beginning so that that

yardımdan öğrenmeye başlayın

insanlar en baştan öğrenmeye başlasın ki

the very beginning so that that

the very beginning so that that way you don't have to learn

en başından ki

en başından ki böylece bu şekilde öğrenmek zorunda kalmazsınız bir şekilde

way you don't have to learn

way you don't have to learn English through your language

öğrenmek zorunda kalmazsınız Sizin diliniz aracılığıyla

English through your language

English through your language which is really the biggest

İngilizce Sizin

diliniz aracılığıyla İngilizce gerçekten en büyük,

which is really the biggest

which is really the biggest problem that stops people from

gerçekten en büyük,

gerçekten en büyük sorun, insanları problemlerden uzaklaştıran,

problem that stops people from

insanları

problem that stops people from being able to express themselves

problemlerden uzaklaştıran, insanların kendilerini ifade edebilmelerini engelleyen problemlerden

being able to express themselves

being able to express themselves confidently and then mutant you

kendini ifade edebilmek kendini

güvenle ifade edebilmek ve sonra kendinden emin bir şekilde seni değiştirip sonra kendinden

confidently and then mutant you

confidently and then mutant you again being able to remember

emin bir şekilde seni değiştirip sonra tekrar mutant seni yeniden hatırlayabilmek yeniden

again being able to remember

again being able to remember things or to use grammar without

hatırlayabilmek

şeyleri hatırlayabilmek veya dilbilgisini şeyler olmadan kullanabilmek

things or to use grammar without

things or to use grammar without thinking about it

veya dilbilgisini şeyler olmadan kullanabilmek

ya da dilbilgisini düşünmeden kullanmak, onun hakkında

thinking about it

thinking about it so again I don't really think

düşünmek, bu

yüzden tekrar düşünmek, gerçekten

so again I don't really think

so again I don't really think there's anything particularly

tekrar düşünmüyorum, gerçekten bir

şey olduğunu düşünmüyorum, özellikle bir şey var, özellikle bir

there's anything particularly

there's anything particularly different about Japan rather

şey var, özellikle

Japonya hakkında özellikle farklı bir şey var Japonya

different about Japan rather

different about Japan rather than other countries you know

hakkında oldukça farklı

Japonya hakkında oldukça farklı diğer ülkelerden ziyade bildiğiniz

than other countries you know

gibi bildiğiniz diğer ülkelerden bildiğiniz

than other countries you know each country has its own you

diğer ülkelerden bildiğiniz gibi her ülkenin kendine ait bir siz varsınız

each country has its own you

each country has its own you know kind of problems are unique

her ülkenin kendine ait

siz her ülkenin kendine ait olduğunu biliyorsunuz tür problemler benzersiz biliyor

know kind of problems are unique

know kind of problems are unique things like you know in in

türproblemlerin sayısıbenzersizdir, sorun türleri benzersizdir,

bildiğiniz gibi

things like you know in in

things like you know in in Japanese they'll kind of use the

şeylerde bildiğiniz gibi şeylerde bildiğiniz gibi şeylerde

Japonca'da bildiğiniz gibi Japoncayı bir nevi kullanacaklar

Japanese they'll kind of use the

Japanese they'll kind of use the japanese sounds instead of

Japoncayı bir nevi kullanacaklar İngilizce öğrenmek yerine japonca sesler yerine

japanese sounds instead of

japanese sounds instead of learning English because every

japonca

sesler yerine japonca sesleri kullanın çünkü her İngilizce

learning English because every

öğrenme çünkü her İngilizce

learning English because every word in a Japanese textbook for

öğrenme çünkü Japonca ders kitabındaki her kelime Japonca ders

word in a Japanese textbook for

word in a Japanese textbook for for English learners it has the

kitabındaki

kelime için Japonca ders kitabındaki kelime için İngilizce öğrenenler için

for English learners it has the

for English learners it has the English and then it has the

İngilizceöğrenenler için İngilizce

öğrenenler için vardır İngilizce vardır ve sonra İngilizce vardır

English and then it has the

English and then it has the Japanese

vesonra İngilizcevardır

vesonra Japonca

Japanese

Japanese kind of romanization of what

Japonca

Japonca ne tür romanlaştırma ne tür romanlaştırma

kind of romanization of what

kind of romanization of what that is so they will take a word

bunun ne tür romanlaştırması vardır yani bir kelime alacaklar

that is so they will take a word

that is so they will take a word trying to think of like like

yanibir kelime alacaklar yani

bir kelime alacaklar düşünmeye çalışmak gibi düşünmeye çalışmak gibi düşünmeye çalışmak gibi gibi

trying to think of like like

trying to think of like like Chicago is like a pretty easy

düşünmeye çalışmak gibi gibi Chicago oldukça kolay bir

Chicago is like a pretty easy

Chicago gibioldukça kolay

Chicago is like a pretty easy words so you've got like you

Şikago oldukça kolay bir kelime gibidir, bu yüzden senin gibi kelimelerin var

words so you've got like you

words so you've got like you know like she cago in you know

yani seningibi

kelimelerin var yani senin gibilerin var, bildiğin gibi, bildiğin gibi, bildiğin gibi, bildiğin gibi,

know like she cago in you know

know like she cago in you know Japanese you've got all those

bildiğin gibi, bildiğin gibi Japonca bildiğinde tüm o Japoncalara sahipsin Tüm o

Japanese you've got all those

Japanese you've got all those sounds but like baseball and be

Japoncalara sahipsin Tüm o seslere sahipsin ama beyzbol gibi ve

sounds but like baseball and be

sounds but like baseball and be like baseball you know something

sesler ol amabeyzbol gibive

sesler ol ama beyzbol gibi ve beyzbol gibi ol

like baseball you know something

Beyzbol gibi bir şey biliyorsun sen beysbol gibi bir şey bilirsin

like baseball you know something like that in my pronunciation of

böyle bir şey bilirsin benim telaffuzumda böyle

like that in my pronunciation of

like that in my pronunciation of katakana this is the way of

telaffuzumda

böyle benim telaffuzumda katakana bu katakana'nın yolu bu katakana'nın

katakana this is the way of

katakana this is the way of taking english sounds and

yolu

bu ingilizce sesleri almanın ve

taking english sounds and

ingilizcesesleri almanın yoluve

taking english sounds and changing them into japanese my

ingilizce sesleri alıp japoncaya çeviriyorum onları japoncaya

changing them into japanese my

changing them into japanese my katakana pronunciation is

çeviriyorum onları japoncaya

çeviriyorum benim katakana telaffuzum

katakana pronunciation is

katakana pronunciation is probably the worst of all

katakana telaffuz katakana

telaffuz muhtemelen en kötüsü muhtemelen en

probably the worst of all

probably the worst of all because i don't understand what

kötüsü

muhtemelen en kötüsü çünkü anlamıyorum ne

because i don't understand what

because i don't understand what were they are trying to change

çünkü ne olduğunuanlamıyorum çünkü

neyi değiştirmeye çalışıyorlardı,

were they are trying to change

were they are trying to change into something else

değiştirmeye mi çalışıyorlardı,

başka bir şeye dönüşmeye mi çalışıyorlardı,

into something else

into something else so what word like a condo ok you

başka bir şeye,

başka bir şeye dönüşmeye mi çalışıyorlardı, yani apartman dairesi gibi ne kelime tamam sen

so what word like a condo ok you

pekine kelimelikeacondooksen

so what word like a condo ok you know that's like okay is like

yani ne kelime like a condo ok biliyorsun bu tamam gibi, bilmek gibi

know that's like okay is like

know that's like okay is like from orchestra in english and

tamam gibi, bilmek gibi tamam gibi

ingilizcede orkestradan ve

from orchestra in english and

from orchestra in english and then you've got cut out which

ingilizcede orkestradanve

ingilizcede orkestradan ve sonra kesip çıkardın ki

then you've got cut out which

then you've got cut out which isn't open and you

sonrakesipçıkardın ki

sonra kesip çıkardın ki bu açık değil ve sen açık

isn't open and you

isn't open and you it's just a weird kind of mix of

değilsinve sen

açık değilsin ve sen bu sadece bunun garip bir karışımı

it's just a weird kind of mix of

it's just a weird kind of mix of things like that but again i

sadecegarip bir karışımı

bunun gibi şeylerin garip bir karışımı ama yine böyle

things like that but again i

things like that but again i don't think there's anything

şeyleramayine böyle

şeyler ama yine bir şey olduğunu düşünmüyorum bir şey olduğunu

don't think there's anything

don't think there's anything particularly wrong

sanmıyorum bir şey olduğunu

düşünme özellikle yanlış olan her şey

particularly wrong

particularly wrong each country has their own kind

özellikle yanlış özellikle

yanlış her ülkenin kendi türü vardır

each country has their own kind

her ülkenin kendi türü vardır

each country has their own kind of challenges but if you learn

her ülkenin kendine özgü zorlukları vardır ama zorlukları öğrenirseniz ama

of challenges but if you learn

of challenges but if you learn the right way I have students

zorlukları öğrenirseniz ama doğru şekilde öğrenirseniz öğrencilerim var

the right way I have students

the right way I have students all over the world that i teach

doğruşekilde öğrencilerimvar

doğru şekilde dünyanın her yerinde öğrencilerim var dünyanın her yerinde öğrettiklerim dünyanın

all over the world that i teach

all over the world that i teach and they're all improving their

her yerinde öğrettiklerim ve hepsi kendilerini geliştiriyor

and they're all improving their

and they're all improving their English so it doesn't really

ve hepsi kendilerini geliştiriyor

ve onlar hepsi İngilizcelerini geliştiriyor, bu yüzden gerçekten İngilizce değil yani gerçekten

English so it doesn't really

English so it doesn't really matter what language they're

İngilizce değil yani hangi dil oldukları önemli değil

matter what language they're

matter what language they're coming from

hangi dilden

geldikleri önemli değil hangi dilden geldikleri tamam mı?

coming from

coming from okay i think i gave the answer

sanırım cevabı verdim

okay i think i gave the answer

okay i think i gave the answer to this one already but

tamam sanırımcevabı verdim tamam sanırım buna

cevabı verdim zaten ama buna zaten ama temelde temelde

to this one already but

to this one already but basically if you haven't guessed

tahmin etmediyseniz temelde

basically if you haven't guessed

basically if you haven't guessed it already

tahmin etmediyseniz

temelde eğer tahmin etmemişsin zaten zaten zaten

it already

it already I'd much rather if I'm a speaker

konuşmacı olsam çok isterdim

I'd much rather if I'm a speaker

I'd much rather if I'm a speaker of a different language I much

konuşmacı olsam

çok isterdim farklı bir dil konuşsam çok isterdim

of a different language I much

of a different language I much rather have excellent

farklı bir dildenBençok

farklı bir dilden Daha çok sahip olmayı tercih ederim mükemmel olmayı tercih ederim mükemmel olmayı tercih ederim

rather have excellent

rather have excellent communication excellent grammar

iletişim mükemmel gramer

communication excellent grammar

communication excellent grammar with the not-so-great

iletişimi mükemmelgramer

iletişimi mükemmel olmayanla çok iyi olmayanla çok iyi

with the not-so-great

olmayanla çok iyi

with the not-so-great pronunciation you know if I had

olmayanla mükemmel dilbilgisi harika telaffuz biliyorsun telaffuzum olsaydı bilirsin

pronunciation you know if I had

pronunciation you know if I had to choose between the two the

telaffuzum olsaydı bilirdin ikisi arasında seçim yapmak zorunda kalırsam bilirsin

to choose between the two the

to choose between the two the accent is not so important as

ikisi arasında seçim yapmak için aksan aksan kadar önemli değil

accent is not so important as

accent is not so important as long as people can understand

aksankadar önemli değil o kadar

önemli değil yeter ki insanlar anlasın yeter ki insanlar

long as people can understand

anlayabilsin

long as people can understand what you're saying

yeter ki insanlar ne dediğinizi anlayabilsinler

what you're saying

what you're saying so if people if your accent is

ne söylediğinizi anlasınlar yani eğer insanlar aksanınız

so if people if your accent is

böyleyse insanlar aksanınız

so if people if your accent is really really bad you know you

böyleyse eğer insanlar aksanınız gerçekten çok kötüyse bilirsiniz

really really bad you know you

really really bad you know you could have excellent grammar but

gerçekten gerçekten kötüdür bilirsiniz

gerçekten gerçekten kötüdür bilirsiniz mükemmel dilbilgisine sahip olabilirsiniz ama

could have excellent grammar but

mükemmel dilbilgisine sahip olabilirsiniz ama

could have excellent grammar but the blue little bit but if

mükemmel dilbilgisine sahip olabilirsiniz ama mavi biraz ama eğer

the blue little bit but if

the blue little bit but if people don't understand what

mavibiraz ama

mavi biraz ama eğer insanlar neyi anlamıyorsa insanlar neyi

people don't understand what

people don't understand what you're saying that's going to be

anlamıyor insanlar ne

dediğinizi anlamıyorsa bu olacak diyorsunuz bu olacak diyorsunuz

you're saying that's going to be

you're saying that's going to be a really big problem

bu olacak gerçekten büyük bir problem

a really big problem

a really big problem so other than that I don't think

gerçekten büyük bir problem

gerçekten büyük bir problem o yüzden bunun dışında öyle düşünmüyorum bunun

so other than that I don't think

so other than that I don't think you know it would be that big of

dışında pek öyle düşünmüyorum bunun o kadar büyük

you know it would be that big of

you know it would be that big of a deal to have an accent you

olacağını bildiğinizi sanmıyorum o kadar büyük ol

aksanlı olmak o kadar büyük bir anlaşma olurdu

a deal to have an accent you

a deal to have an accent you know I have a bit of an accent

aksanlı olmak için anlaşma aksanlı olmak için anlaşma

know I have a bit of an accent

know I have a bit of an accent or you know other people do but

Biraz aksanım var ya da diğer insanların yaptığını biliyorsun ama ya da

or you know other people do but

or you know other people do but that's ok you know you've got

diğer insanların yaptığını biliyorsun ama ya da

diğer insanların yaptığını biliyorsun ama sorun değil biliyorsun sende sorun yok biliyorsun sende var

that's ok you know you've got

that's ok you know you've got lots of different Japanese

sorun yok biliyorsun sen' birçok farklı Japoncamız var birçok farklı Japonca

lots of different Japanese

lots of different Japanese speakers even native speakers

birçok farklı Japonca konuşmacı bile ana dili İngilizce olan kişiler bile ana dili İngilizce olan kişiler bile

speakers even native speakers

speakers even native speakers that sound you know one way in

anadili İngilizce olan kişiler bile sesin bir yolunu biliyorsun o sesin

that sound you know one way in

that sound you know one way in one area they use different

bir yolunu biliyorsun o sesin

bir yolunu biliyorsun bir alanda tek yolu onlar farklı

one area they use different

one area they use different languages or kind of different

bir alan kullanıyorlar farklı

bir alanı kullanıyorlar farklı diller kullanıyorlar veya farklı türde diller veya farklı türde

languages or kind of different

languages or kind of different words or intonation and another

diller veya türde farklı kelimeler veya tonlama ve başka

words or intonation and another

kelimelerveyatonlamavebaşka

words or intonation and another so it's just not that big of a

kelimeler veya tonlama ve başka bir şey yani o kadar da büyük değil

so it's just not that big of a

yanibu o kadar da büyük bir şey değil

so it's just not that big of a deal

deal

deal focus on mastering the basics so

yani o kadar da büyükbir anlaşma değil

temel konularda uzmanlaşmaya odaklanın bu yüzden

focus on mastering the basics so

temel konularda uzmanlaşmaya odaklanın böylece iletişim kurabilmeniz için iletişim kurabilmeniz ve

focus on mastering the basics so that you can communicate

that you can communicate

that you can communicate confidently and then once you

güvenle iletişim kurabilmeniz için temel konularda uzmanlaşmaya odaklanın ve sonra bir kez kendinize

confidently and then once you

confidently and then once you have that confidence that will

güvenerekvesonra bir kezkendinize

güvenerek ve sonra

have that confidence that will

o güvene sahip olduğunuzda

have that confidence that will take you to the next level where

o güvene sahip olacaksınız ki bu güven sizi bir sonraki seviyeye taşıyacak ve

take you to the next level where

take you to the next level where you can really start improving

sizi bir sonraki seviyeye taşıyacak gerçekten gelişmeye başlayabilirsin gerçekten

you can really start improving

you can really start improving your pronunciation so don't

gelişmeye başlayabilirsin gerçekten

telaffuzunu geliştirmeye başlayabilirsin o yüzden telaffuzunu yapma

your pronunciation so don't

your pronunciation so don't worry about the pronunciation

worry about the pronunciation

öyleyse

telaffuzunu yapma o yüzden telaffuz için endişelenme telaffuz için endişelen

telaffuz

worry about the pronunciation first the only thing you should

için endişelen ilk önce telaffuz için endişelen

first the only thing you should

first the only thing you should be really worrying about as far

ilk önce yapman gerekentek şey,

gerçekten endişelenmen gereken tek şey, şu ana kadar gerçekten endişelenmen gereken, telaffuz söz konusu olduğunda,

be really worrying about as far

gerçektenendişelenmen gereken şey,

be really worrying about as far as pronunciation goes is

as pronunciation goes is

telaffuz söz konusu olduğunda,

as pronunciation goes is learning how

learning how

learning how the kind of master a few of the

telaffuz söz konusu olduğunda, nasıl öğrenmek nasıl öğrenmek

nasıl öğrenmektir bir nevi usta bir kaç

the kind of master a few of the

the kind of master a few of the individual native english sounds

usta türünden birkaç

usta türünden birkaç anadili İngilizce olan seslerden birkaçı ayrı

individual native english sounds

individual native english sounds and learning to blend them

anadiliİngilizcesesleri

ayrı ayrı anadili İngilizce sesleri ve bunları karıştırmayı öğrenme ve bunları karıştırmayı öğrenme

and learning to blend them

and learning to blend them together so other than that

ve bunları karıştırmayı öğrenme birlikte bunun dışında birlikte bunun dışında birlikte bunun dışında

together so other than that

together so other than that basically focus on communication

temelde iletişime odaklanmak

basically focus on communication

basically focus on communication before you worry about your

temelde iletişime odaklanmak

temelde iletişime odaklanmak önce sizin için endişelenmeden önce sizin için

before you worry about your

endişelenmeden

before you worry about your accent ah words of wisdom well

önce sizin için endişelenmeden önce ah akıllıca sözler pekala

accent ah words of wisdom well

accent ah words of wisdom well this is kind of tricky the best

aksan ahbilgelik sözleri pekala

aksan ah bilgelik sözleri pekala bu biraz aldatıcı en iyisi

this is kind of tricky the best

this is kind of tricky the best thing i can say to students is

bu biraz aldatıcı en iyisi

bu biraz aldatıcı öğrencilere söyleyebileceğim en iyi şey

thing i can say to students is

thing i can say to students is take action you have to go out

öğrencilere

söyleyebileceğim şey öğrenciler harekete geçmelisin dışarı çıkmalısın harekete geçmelisin dışarı çıkmalısın harekete geçmelisin dışarı çıkmalısın

take action you have to go out

take action you have to go out but you also have to take action

ama aynı zamanda harekete geçmelisin ama aynı zamanda harekete geçmelisin ama aynı zamanda

but you also have to take action

but you also have to take action the right way so if you are

doğru şekilde harekete geçmelisin

the right way so if you are

doğruyol bu yüzdeneğer

the right way so if you are stuck here and you know you are

doğru yolsan yani eğer burada sıkışıp kaldıysan ve biliyorsun

stuck here and you know you are

stuck here and you know you are trying to to get to this level

burada sıkışıp kaldın ve biliyorsun ki bu seviyeye gelmeye çalışıyorsun

trying to to get to this level

trying to to get to this level over here and it's just too

bu seviyeye gelmeye çalışıyorsun

burada bu seviyeye ulaşmaya çalışıyorum ve bu çok burada ve

over here and it's just too

bu sadece çok

over here and it's just too difficult than stop you're

burada ve bu durmaktan çok zor, durmaktan daha

difficult than stop you're

difficult than stop you're trying to do something that's

zorsun, durmaktan

daha zorsun, yapmaya

trying to do something that's

trying to do something that's just not possible for your level

çalışan bir şey yapmaya çalışıyorsun yapmaya çalışanbir şey yap

senin seviyen için mümkün olmayan birşey bir

just not possible for your level

just not possible for your level you need to take things in steps

you need to take things in steps

you need to take things in steps you need to learn things and

şeyler öğrenmeniz ve bir

you need to learn things and

you need to learn things and steps to so if you have a

şeyler öğrenmeniz gerekirve bir şeyler

öğrenmeniz gerekir ve adımlar atmanız gereken adımlar varsa, öyleyse atmanız gereken

steps to so if you have a

steps to so if you have a particular TV show that you

belirli bir TV şovunuz varsa,

particular TV show that you

belirli bir TV şovunuz varsa,

particular TV show that you really like take that one TV

belirli bir TV şovunuz varsa o televizyonu almayı gerçekten seviyorsunuz onu gerçekten seviyorsunuz o televizyonu almayı

really like take that one TV

really like take that one TV show and really focus on it it

gerçekten seviyorsunuz o tek tv şovunu alıp gerçekten ona odaklanıyorsunuz

show and really focus on it it

show and really focus on it it will be difficult for you but if

ve gerçekten ona odaklanıyorsunuz o

gösteriyor ve gerçekten ona odaklanıyorsunuz bu sizin için zor olacak ama eğer zor

will be difficult for you but if

olacaksasenin için ama senin

will be difficult for you but if that's what you'd like to do

that's what you'd like to do

için zor olacak ama eğer yapmak istediğin buysa

yapmak istediğin bu

that's what you'd like to do that's what you want to learn

yapmak istediğin bu öğrenmek

that's what you want to learn

that's what you want to learn and master then focus on that

istediğin bu öğrenmek istediğin bu

öğrenmek ve ustalaşmak, sonra buna odaklanmak ve

and master then focus on that

and master then focus on that thing

ustalaşmak,sonra bunaodaklanmak ve ustalaşmak, sonra

o şeye odaklanmak istiyorum,

thing

thing so what I do again with master

yani usta ile tekrar yaptığım şey,

so what I do again with master

usta ile tekrar yaptığım şey,

so what I do again with master English conversations I help

yani usta İngilizce konuşmalarıyla tekrar yaptığım şey,

English conversations I help

English conversations I help students move from here over to

İngilizceye yardım ediyorum konuşmalar

İngilizce konuşmalara yardım ediyorum Öğrencilerin buradan buraya taşınmasına ve

students move from here over to

students move from here over to here in simple easy steps so you

öğrencilerin buradan buraya taşınmasına basit kolay adımlarla yardımcı oluyorum, böylece basit kolay adımlarda buradasınız,

here in simple easy steps so you

here in simple easy steps so you learn the real conversational

basit kolay adımlarda buradasınız böylece gerçek konuşma dilini öğreniyorsunuz

learn the real conversational

gerçek konuşmayı öğren

learn the real conversational English you start developing an

gerçek konuşma İngilizcesini öğren İngilizce geliştirmeye

English you start developing an

English you start developing an ear for how native speakers

başlarsın İngilizce geliştirmeye

başlarsın

ear for how native speakers

ear for how native speakers really sound learning how to

really sound learning how to

really sound learning how to think and use grammar

dilbilgisini nasıl düşüneceğinizi ve kullanacağınızı öğrenmek dilbilgisini

think and use grammar

think and use grammar automatically and actually

düşünün ve kullanın

dilbilgisini otomatik olarak ve gerçekten

automatically and actually

automatically and actually remember what you speak so you

otomatik olarak ve gerçekten

otomatik olarak kullanın ve gerçekten ne konuştuğunuzu hatırlayın, böylece ne konuştuğunuzu

remember what you speak so you

remember what you speak so you stop translating and you can

hatırlarsınız, böylece

ne konuştuğunuzu hatırlarsınız, böylece çeviriyi durdurursunuz ve

stop translating and you can

stop translating and you can really just enjoy your

çeviriyi durdurabilirsiniz ve

çeviriyi durdurabilirsin ve gerçekten sadece tadını çıkarabilirsin gerçekten sadece tadını çıkar gerçekten sadece

really just enjoy your

really just enjoy your conversations more so you don't

sohbetlerinden daha çok zevk al, böylece

conversations more so you don't

conversations more so you don't have to join the program if you

daha fazla konuşmazsın, böylece

daha fazla konuşmazsın, böylece katılmak zorundaysan programa katılmak zorunda kalmazsın

have to join the program if you

programa

have to join the program if you don't want to it's certainly you

katılmak zorundaysanız programa katılmak istemiyorsanız kesinlikle istemezsiniz

don't want to it's certainly you

don't want to it's certainly you know what option for anybody but

kesinlikle

istemezsiniz kesinlikle herkes için hangi seçeneği bilirsiniz ama herkes için

know what option for anybody but

hangi seçeneği bilirsinizama

know what option for anybody but it's that method of learning

hangi seçeneği bilirsiniz herkes için ama bu öğrenme yöntemi

it's that method of learning

it's that method of learning where you take what you want to

bu öğrenme yöntemi bu

öğrenme yöntemi bu öğrenme yöntemi istediğini nereye götürdüğünü nereye

where you take what you want to

where you take what you want to get to this level over here but

istediğini nereye

götürdüğünü bu seviyeye ulaşmak için buraya ama

get to this level over here but

get to this level over here but you have to break it down into

bu seviyeye gel burada ama

buradaki seviyeye gel ama onu parçalara ayırmalısın, onu

you have to break it down into

you have to break it down into pieces and learn those first so

parçalara ayırmalısın, onu parçalara ayırmalı ve önce bu kadar parçaları öğren ve

pieces and learn those first so

pieces and learn those first so that it's nice and easy and

o ilk bu kadar

parçaları öğren ve önce bunları öğren ki böylece güzel ve kolay ve

that it's nice and easy and

güzel ve kolay ve

that it's nice and easy and automatic for your brain to

güzel ve kolay ve otomatik olması beyniniz için otomatik hale geliyor

automatic for your brain to

automatic for your brain to understand

understand

beyniniz için

otomatikleşiyor beyniniz için anlıyor

anlıyor bundan başka

understand so other than that take action

harekete geçin bundan başka

so other than that take action

harekete geçin çok

so other than that take action go out practice your speaking

başka harekete geç dışarı konuşma pratiği yap

go out practice your speaking

go out practice your speaking you know practice reading

dışarıkonuşma pratiği yap

dışarı konuşma pratiği yap dışarı konuşma pratiği biliyorsun okuma pratiği biliyorsun okuma pratiği

you know practice reading

you know practice reading writing listening and speaking

biliyorsun pratik okuma yazma dinleme ve konuşma yazma

writing listening and speaking

writing listening and speaking all of these things together

dinleme ve konuşma

yazma dinleme ve konuşma bunların hepsi bir arada bunların hepsi

all of these things together

all of these things together will help you improve don't you

her şey bir arada bunların hepsi

birlikte gelişmenize yardımcı olacak değil mi gelişmenize yardımcı olmayacaksınız

will help you improve don't you

will help you improve don't you know like I i would even just

gelişmenize yardımcı olmayacaksınız bilmiyor musunuz sanki ben

know like I i would even just

know like I i would even just you know for yourself use

bilecekmişim gibihatta

bilecekmişim gibi bile bileceğim gibi hatta sadece kendin için biliyorsun kullan kendin için

you know for yourself use

biliyorsun kullan kendin için biliyorsun kendini

you know for yourself use yourself as a kind of language

bir tür dil olarak kullan kendin

yourself as a kind of language

bir tür dil olarak

yourself as a kind of language learning laboratory you can you

kendin bir tür dil öğrenme laboratuvarı olarak yapabilir misin

learning laboratory you can you

öğrenme laboratuvarıyapabilir misin

learning laboratory you can you know read blogs and listen to

öğrenme laboratuvarı yapabilir misin bil blog oku ve dinle bilmek

know read blogs and listen to

know read blogs and listen to teachers like me tell you what

blog oku ve dinle bilmek

blog oku ve dinle benim gibi öğretmenler sana ne söyle

teachers like me tell you what

teachers like me tell you what to do but you know just do your

benim

gibi öğretmenler sana ne yapman gerektiğini söyle ama sen biliyorsun sadece

to do but you know just do your

yapman gerekeni yap ama sen sadece yapman gerekeni yap

to do but you know just do your own thing

own thing

own thing find out what works for you and

ama biliyorsun sadece kendi işini yap

kendi işini yap senin için neyin işe yaradığını bul ve

find out what works for you and

find out what works for you and do that maybe writing is really

senin için neyin işe yaradığını bul ve

senin için neyin işe yaradığını bul ve bunu yap

do that maybe writing is really

do that maybe writing is really the best thing for you maybe

belkiyazmak gerçekten yapmaktır belki yazmak gerçekten yapmaktır

belki yazmak senin için gerçekten en iyi şey belki senin için en

the best thing for you maybe

the best thing for you maybe it's speaking or listening you

iyi şey belki senin için en

iyi şey belki konuşmak ya da seni dinlemektir

it's speaking or listening you

konuşmak ya da seni dinlemektir

it's speaking or listening you know don't listen to me

konuşmak ya da dinlemektir biliyorsun beni dinleme

know don't listen to me

know don't listen to me sometimes it's not a big deal

biliyorumdinleme bana göre

biliyorum beni dinleme bazen önemli değil

sometimes it's not a big deal

sometimes it's not a big deal find your own path and find your

bazen önemli değil kendi yolunu bul ve

find your own path and find your

find your own path and find your own voice as well

kendi yolunu bul ve

kendi yolunu bul ve kendi sesini bul

own voice as well

own voice as well well I hope I've been able to

kendi sesiniz de

kendi sesiniz de umarım

well I hope I've been able to

well I hope I've been able to help with this interview of you

iyi yapabilmişimdir umarım

iyi yapabilmişimdir umarım bu röportajda yardımcı olabilmişimdir

help with this interview of you

bu röportajda yardım etmişimdir

help with this interview of you have any questions and want to

yardım Bu röportaj ile herhangi bir sorunuz var ve

have any questions and want to

have any questions and want to add anything else please post

herhangi bir sorunuz var ve

herhangi bir sorunuz varsa ve başka bir şey eklemek istiyorsanız lütfen gönderin başka

add anything else please post

add anything else please post them

them

bir şey ekleyin lütfen gönderin

başka bir şey ekleyin lütfen onları

them the comments down below this

aşağıdaki yorumlara bu

the comments down below this

the comments down below this video and be sure to give this a

aşağıdaki yorumlara gönderin

Bu videonun altındaki yorumlar ve buna bir video verdiğinizden emin olun

video and be sure to give this a

video and be sure to give this a big like thanks again to Diego

ve buna bir video verdiğinizden emin olun

ve buna bir kez daha büyük bir beğeni verdiğinizden emin olun Diego'ya tekrar teşekkürler büyük beğeni

big like thanks again to Diego

big like thanks again to Diego from park video mess i really

Diego'ya tekrar

teşekkürler büyük beğeni parktan Diego'ya tekrar teşekkürler video karmaşası i gerçekten

from park video mess i really

parktanvideokarmaşası bengerçekten

from park video mess i really like to say that I don't know if

parktan video karmaşası bilmiyorum demekten hoşlanıyorum bilmiyorum demekten hoşlanıyorsam

like to say that I don't know if

like to say that I don't know if i'm pronouncing it i don't know

bilmiyorum demekten hoşlanıyorsam telaffuz edip etmediğimi bilmiyorum bilmiyorum telaffuz ediyorum bilmiyorum

i'm pronouncing it i don't know

i'm pronouncing it i don't know Portuguese very well but i'm

telaffuz ediyorum

portekizceyi çok iyi bilmiyorum ama

Portuguese very well but i'm

Portuguese very well but i'm guessing that's probably you

çokiyi portekizceyim ama

çok iyi portekizceyim ama sanırım bu muhtemelen

guessing that's probably you

tahmin ediyorsun muhtemelen sen tahmin ediyorsun muhtemelen biliyorsun

guessing that's probably you know maybe how they would

know maybe how they would

know maybe how they would pronounce it

belki nasıl

bilecekler belki nasıl

bilecekler belki nasıl telaffuz edecekler telaffuz onu

pronounce it

pronounce it maybe they can teach me when I

telaffuz belki bana öğretebilirler ben ne zaman belki onlar bana

maybe they can teach me when I

öğretebilirler ben ne zaman

maybe they can teach me when I come to Brazil anyway have a

belki onlar bana öğretebilirler Brezilya'ya geldim yine de

come to Brazil anyway have a

come to Brazil anyway have a fantastic day

Brezilya'ya geldim yine de

Brezilya'ya geldim yine de harika bir gün geçirin harika bir gün harika bir

fantastic day

fantastic day get out in practice and if you

gün antrenmana çıkın ve eğer antrenmana çıkarsanız ve eğer

get out in practice and if you

get out in practice and if you have a question or comment

antrenmana çıkarsanız ve bir sorunuz varsa veya yorum

have a question or comment

have a question or comment posted below be sure to LIKE

bir sorum veya yorumum var

bir sorum veya yorumum var aşağıda yayınlanmış bir sorum veya yorumum var aşağıda yayınlananları beğendiğinizden emin olun

posted below be sure to LIKE

posted below be sure to LIKE this video a look at that little

aşağıda yayınlananları beğendiğinizden emin olun bu videoyu beğendiğinizden emin olun şu küçük

this video a look at that little

this video a look at that little button down there all right

bu videoya birbakınoküçük

bu videoya bir bakın o küçük oradaki düğme tamam oradaki

button down there all right

button down there all right bye-bye

düğme oradaki

düğme tamam oradaki düğme tamam güle güle