The Best Way To Learn English Vocabulary For Fluency

okay here we go all right as you can see  today we are talking about the best way to  

tamam işte başlıyoruz tamam gördüğünüz gibi bugün

learn English vocabulary for fluency all right I  think we are live I am Drew Badger the founder of  

akıcılık için İngilizce kelime öğrenmenin en iyi yolundan bahsediyoruz pekala canlı yayındayız ben englishanyone.com'un kurucusu Drew Badger

englishanyone.com, and I know a lot of people  want to learn a lot of vocabulary so I want to  

ve birçok insanın istediğini biliyorum çok fazla kelime öğrenmek için

talk about in this video how to do it the right  way well I know I I like to say the right way a  

bu videoda bunun nasıl doğru şekilde yapılacağı hakkında konuşmak istiyorum iyi biliyorum doğru şekilde söylemeyi seviyorum

lot of people might have different methods but  this is the thing that has worked best for me  

birçok insanın farklı yöntemleri olabilir ama bu benim için en çok işe yarayan şeydi ben

and many of my students so  hopefully you enjoy this

ve öğrencilerimin çoğu umarım bundan hoşlanırsınız

all right let me know in the chat if you are  here just type something so I can know that  

buradaysanız sohbette bana haber verin sohbetin işe yaradığını bilemem için bir şey yazın.

the chat is working we should be okay and we  should be ready to go uh this video actually  

should not take too long all right student Hello  nice to see you there okay Chad is working all  

çok uzun sürmemeli tamam öğrenci Merhaba seni orada görmek güzel tamam Chad çalışıyor  pekala

right uh so this video actually should not take  too long it's a pretty quick explanation I don't  

uh yani bu video aslında çok uzun sürmemeli  oldukça hızlı bir açıklama

want to make it complicated for people because  really fluency actually is very simple uh if you  

İnsanlar için karmaşık hale getirmek istemiyorum çünkü gerçekten akıcılık çok basit, eğer

learn things the right way so I want to talk about  actually the four different levels of vocabulary  

her şeyi doğru şekilde öğrenirseniz bu yüzden aslında bu videoda öğrenilen dört farklı kelime düzeyinden bahsetmek istiyorum

learning in this video what normally uh people  do in a traditional lesson and then how natives  

normalde insanların geleneksel bir derste yaptıklarından ve ardından yerlilerin

are doing this as well so hopefully this should  be exciting and interesting for people I want to  

bunu nasıl yaptıklarından   bu yüzden umarım bu yapmalıdır insanlar için heyecan verici ve ilgi çekici olmak istiyorum

get right into it and I will as always stay around  for a little bit to answer questions anybody has  

hemen içine girmek istiyorum ve her zaman olduğu gibi herkesin  sorularını yanıtlamak için biraz buralarda olacağım

but hopefully this should be entertaining so the  goal again is to develop a vocabulary for fluency  

ama umarım bu eğlenceli olmalıdır, bu nedenle amaç yine  akıcılık için bir kelime dağarcığı geliştirmek

that's really the important thing about this video  so this is not about studying for a test and you  

gerçekten önemli olan bu Bu videoyla ilgili bir şey yani bu bir sınava çalışmakla ilgili değil ve

need to learn a bunch of things as quickly as  possible and you can forget them after the test  

bir sürü şeyi olabildiğince çabuk öğrenmeniz gerekiyor ve testten sonra bunları unutabilirsiniz

so the point is how do we learn something and  then actually remember that information so we're  

yani mesele şu ki, bir şeyi nasıl öğrenip sonra bu bilgiyi gerçekten hatırlarız ki böylece bir

going to talk about techniques for doing things  and we're also going to talk about a little bit  

şeyleri yapmak için teknikler hakkında konuşacağız ve aynı zamanda biraz da psikoloji hakkında konuşacağız.

of psychology as well I love to talk about that  because how you think is very important to how  

Bunun hakkında konuşmayı seviyorum çünkü nasıl düşündüğünüz, nasıl akıcı konuştuğunuz için çok önemlidir, bu

you get fluent all right so I'm going to do these  in reverse order if we can imagine this uh like a  

yüzden ben' Bunları ters sırada yapacağım, eğer bunu bir merdiven gibi düşünebilirsek,

staircase almost uh so very simply we've got  about uh four levels and you might have some  

çok basit bir şekilde, yaklaşık dört seviyemiz var ve

kind of intermediate steps but these are the main  things here uh so if we begin uh we're gonna put  

bazı ara basamaklarınız olabilir, ancak buradaki ana şeyler bunlar, öyleyse eğer başla ah,

like one two three and four down here and we'll  cover all four starting with the lowest level the  

buraya bir iki üç ve dört gibi koyacağız ve en düşük seviyeden başlayarak dördünü de ele alacağız ki bu

thing that's really going to get you fluent uh uh  probably not ever but it could help you learn a  

sizi gerçekten akıcı hale getirecek şey uh uh muhtemelen hiç olmayacak ama bu çok şey öğrenmenize yardımcı olabilir

lot of the language and that's the first level  which is translations I'll put this down here

dil ve bu birinci seviye çeviriler Bunu buraya koyacağım

so the first level of vocabulary learning where  you're trying to get some information as quickly  

bu yüzden bazı bilgileri olabildiğince hızlı bir şekilde elde etmeye çalıştığınız ilk kelime öğrenimi seviyesi

as possible is just to get a translation of that  information so if I'm trying to learn Japanese  

sadece bu bilginin bir çevirisini elde etmektir, yani eğer ben' Japonca öğrenmeye çalışıyorum

I get I don't know what a word is I just go in  an English Japanese dictionary and look up the  

Anlıyorum, bir kelimenin ne olduğunu bilmiyorum bir    İngilizce Japonca sözlüğe girip   bunun   çevirisine bakıyorum,

translation of that that's going to be the fastest  way for me to get that information the problem  

bu bilgiyi almamın en hızlı yolu bu

is that I will likely forget that information  later so if you're learning a language through  

olacak   sorun şu ki,   muhtemelen bu bilgiyi daha sonra unutursunuz, bu nedenle çeviriler aracılığıyla bir dil öğreniyorsanız,

translations you will use those translations when  you speak you will be thinking okay do I have the  

bu çevirileri kullandığınızda tamam diye düşünürsünüz,

right translation for that word and often when  you're learning through translations in this  

o kelime için   doğru çeviriye sahip miyim ve genellikle bu  şekilde çeviriler yoluyla öğrenirken kendi

way you have a one-to-one connection between the  vocabulary in your language and the language like  

dilinizdeki kelime dağarcığı ile

English you're trying to learn so we don't want to  do that we're going to talk about creating a web  

öğrenmeye çalıştığınız İngilizce gibi dil arasında bire bir bağlantıya sahip olmak, bu yüzden bunu yapmak istemiyoruz, bunun yerine bir web oluşturmaktan bahsedeceğiz

rather than that but we'll just put these little  kind of glasses symbol down here to just talk  

ama biz' Çeviriler hakkında konuşmak için bu küçük türde gözlük sembollerini buraya koyacağım

about translations so I learned the word snow in  English and I or I know the word snow in English  

bu yüzden İngilizce kar kelimesini öğrendim ve ben veya ben İngilizce kar kelimesini biliyorum

I'm trying to learn Thai or Chinese or something  and I learn just the definition of that thing  

Tayca veya Çince veya başka bir şey öğrenmeye çalışıyorum ve sadece o şeyin tanımı

or the translation of that so again if you're  learning through translations this is a quick  

veya bunun çevirisi yani tekrar çeviriler yoluyla öğreniyorsanız bu,

way to learn a language especially for a test but  it's really going to make it much more difficult  

özellikle bir sınav için bir dili öğrenmenin hızlı bir yoludur, ancak  akıcı bir şekilde iletişim kurmaya çalışıyorsanız gerçekten çok daha zor hale getirecektir   bir

if you're trying to communicate fluently the next  level up here we're going to have definitions

sonraki seviyede burada tanımlarımız olacak

and so if I go into a dictionary I might even  do this in English so I'm getting an English  

ve bu yüzden bir sözlüğe girersem bunu İngilizce bile yapabilirim, bu nedenle

to English dictionary definition of some word  so if I'm an English learner it doesn't matter  

bazı kelimelerin İngilizce'den İngilizce'ye sözlük tanımını alıyorum bu nedenle İngilizce öğrenen biriysem öyle değil

what my native language is but my I'm trying  to just get a definition of something this  

anadilim ne olursa olsun ama benim bir şeyin tanımını bulmaya çalışıyorum bu bir kelimenin tanımını

is another quick way to learn the you know the  definition of a word you want to know what it  

bildiğinizi öğrenmenin başka bir hızlı yoludur bunun ne

means but it's not really sticking with you  often people you will see these in lessons  

anlama geldiğini bilmek istersiniz ama gerçekten size yapışmıyor insanlar genellikle bunları derslerde görürsünüz

where a typical language lesson you will get  maybe a definition of something maybe some  

tipik bir dil dersi alacağınız   belki bir şeyin tanımı belki bazı

examples and that's it but you're not really  learning a lot of the history or maybe the  

örnekler ve hepsi bu ama gerçekten çok  tarih veya belki

culture behind something or depending on the  vocabulary why we might use something so as  

bir şeyin arkasındaki kültür veya kelime dağarcığına bağlı olarak öğrenmiyorsunuz neden bir şeyi   örnek olarak kullanabiliriz,

an example like if I get the definition of a  word if I'm trying to tell my my children like  

örneğin bir kelimenin tanımını alırsam çocuklarıma

I'm teaching them just the the native English  language the way I would teach them normally  

Onlara normalde öğrettiğim şekilde onlara sadece anadili İngilizce  öğretiyorum   gibi anlatmaya çalışırsam

I could give them a definition if I asked them  to turn on the light so as an example I turn on

verebilirim onlara bir tanım verirsem onlardan ışığı açmalarını istersem, örneğin ben

the light so if I tell them turn on the light  and they say oh no what does turn on mean and  

ışığı açarım, yani onlara ışığı aç dersem ve oh hayır, açmak ne anlama gelir derler ve

I just say oh where you you know you move the  switch up like that to turn on the light but  

sadece oh, seni nereden tanıyorsun derim ışığı açmak için anahtarı bu şekilde yukarı hareket ettirin, ancak

the interesting thing about this word is we  have this vocabulary this is a phrasal verb  

bu kelimeyle ilgili ilginç olan şey, bu kelime dağarcığımız var, bu bir deyimsel fiildir

here to turn something on we have this because  years ago you would have machines with a switch  

burada bir şeyi açmak için buna sahibiz, çünkü yıllar önce bir düğme   bu

that was a dial like this so we would turn that  thing on like an old television set usually it  

bir kadran olan makineleriniz olurdu bu şekilde o şeyi eski bir televizyon gibi açardık, genellikle

had a dial like this and you would kind of turn  it to maybe like off and then turn it to on and  

bunun gibi bir kadranı vardı ve siz onu belki beğenip kapatırdınız ve sonra açardınız ve

then it would have a few different channels on it  today's televisions have I don't know thousands of  

sonra üzerinde bugünün birkaç farklı kanalı olurdu televizyonlarda binlerce

channels or digital whatever but years ago there  were only like three or four channels on the TV  

kanal veya dijital bilmiyorum ama yıllar önce TV'de yalnızca üç veya dört kanal vardı

it's pretty pretty funny to think about it now so  if you get a little bit more understanding about  

bunu şimdi düşünmek oldukça komik, bu yüzden  bu konuda biraz daha anlayış kazanırsanız

that ah now I realize why we use turn on even  though we might be pushing a button or sliding  

ah şimdi ben bir düğmeye basıyor veya

something on a phone something like that so when  you get a definition again that's better than a  

telefonda bir şeyi kaydırıyor olsak da neden turn on'u kullandığımızı anlayın, yani tekrar  bir çeviriden daha iyi bir tanım elde ettiğinizde,

translation especially if you're learning it  in English but it's still not as high as the  

özellikle İngilizce olarak öğreniyorsanız, ancak yine de o kadar yüksek değil

the other things we're going to talk about now all  right hopefully that makes sense let me just check  

şimdi konuşacağımız diğer şeyler gibi, pekala, umarım bu mantıklıdır, izin verin,

uh chat before I continue here make sure people  are listening that I'm coming in clearly over here  

burada devam etmeden önce sohbete bir göz atayım, insanların buraya açıkça geldiğimi dinlediğinden emin olun

all right well it's good to see everybody here  hello from uh Canada all right people from  

pekala, görmek güzel buradaki herkes Kanada'dan merhaba pekala

California Dubai listening to you keenly very  good uh Paulina from Poland uh Karachi Pakistan  

California Dubai'den insanlar sizi şiddetle dinliyor çok iyi uh Polonya'dan Paulina uh Karachi Pakistan

how are you I'm from Algeria look at that guys  it's like one person from every country amazing  

nasılsınız ben Cezayir'denim şuna bakın her ülkeden bir kişi harika gibi

Zeta says uh Drew I'm glad I can learn a lot from  you thanks so much I'm watching the old videos  

Zeta uh Drew diyor Sizden çok şey öğrenebildiğime sevindim, çok teşekkürler, eski videoları izliyorum

they're still so useful yes so I try to make  content that is Evergreen Evergreen it's another  

hala çok faydalılar evet, bu yüzden Evergreen  Evergreen içerik oluşturmaya çalışıyorum. Size

good vocabulary word for you all right so this  is if I give you a definition here's a perfect  

bir tanım veriyorum, işte bunun mükemmel   bir

example of this uh of this like of like what  I'm teaching you right now so the word Evergreen

örneği, örneğin, şu anda size öğrettiğim şey gibi, yani Evergreen kelimesi

what does that mean can anybody Post in the chat  I'll look down through a few more comments but  

bunun ne anlama geldiğini herkes sohbette yayınlayabilir Birkaç yoruma daha göz atacağım ama

this is a really good example of of a vocabulary  lesson right here uh that's something natives  

bu, kelime bilgisi dersine gerçekten iyi bir örnek, uh bu, yerlilerin

would use that a lot of non-natives do not so  if you know what this means let me know in the  

kullanacağı ve yerli olmayanların pek çoğunun kullanmadığı bir şey bunun ne anlama geldiğini biliyorsanız sohbette bana bildirin,

chat but I'll teach a quick lesson about that  just for this this example here um but yeah  

ancak hakkında hızlı bir ders vereceğim bu sadece bunun için buradaki örnek um ama evet

all the content is is designed to to be learned  it doesn't matter when you're learning it so I  

tüm içerik öğrenilmek üzere tasarlanmıştır  ne zaman öğrendiğinizin bir önemi yoktur, bu yüzden

might have a few things I don't know I made some  silly video about like the president election in  

bilmediğim birkaç şey olabilir hakkında bazı aptalca videolar yaptım gibi 2016'daki cumhurbaşkanlığı seçimleri

2016 I think but most of it is uh Evergreen all  right so if you have an idea about whatever green  

bence ama çoğu Evergreen tamam yani yeşil olan her ne ise hakkında bir fikriniz varsa

is post that in the chat all right hello from  Africa Tanzania nice to see you there Max is uh  

bunu sohbete gönderin pekala Afrika Tanzanya'dan merhaba sizi orada görmek güzel Max uh

Mr English Mr English I watched your videos uh  on and off since 2015 you're awesome well thank  

Mr English Mr English I 2015'ten beri videolarını aralıksız izledim harikasın

you very much Muhammad from Iraq nice to see you  Brett I've been watching your videos for weeks I  

çok teşekkür ederim Iraklı Muhammed seni görmek güzel Brett videolarını haftalardır izliyorum

can say that your way of teaching English is  just awesome glad to hear it hi let's see uh

İngilizce öğretme tarzının harika olduğunu söyleyebilirim duyduğuma sevindim

Hello nice to see you there uh yeah I'm from  India go Brazil greetings from Mexico Canada  

merhaba sizi orada görmek güzel uh evet ben Hindistan'danım Meksika'dan Brezilya'ya selamlar Kanada

over green trees greeting from Congo do you have  Japanese students who learn with you in Loco uh  

yeşil ağaçların üzerinden Kongo'dan selamlar Loco'da sizinle birlikte öğrenen Japon öğrencileriniz var mı uh   hayır bende yok

no I do not I do not have uh regular live class  in uh I'm saying I'm I combine a lot a lesson in  

uh normal canlı ders uh Diyorum ki sınıftaki birçok dersi

class at the same the same word so no live lessons  I don't have a classroom that I teach sometimes  

aynı kelimeyle birleştiriyorum yani canlı ders yok Bazen ders verdiğim bir sınıfım yok

I will help with friends of mine if they are  teaching something I might go to their class and  

eğer arkadaşlarımla yardım edeceğim bir şey öğretiyorlar onların sınıfına gidebilirim ve

I did that a friend of mine was sick and I taught  his class in his place that was a lot of fun we  

bir arkadaşımın hasta olduğunu yaptım ve onun sınıfına onun yerine ders verdim bu çok eğlenceliydi biz

just you know it's good to to meet and talk with  students that's another reason why I do these live  

öğrencilerle tanışıp konuşmanın iyi olduğunu bilirsiniz bu da başka bir neden bu canlı videoları neden yapıyorum

videos I really enjoy teaching and because I don't  have a class I can work with people like this  

öğretmekten gerçekten zevk alıyorum ve bir sınıfım olmadığı için böyle insanlarla çalışabilirim

so I can talk with you all here Evergreen  is something that lasts forever yes that's  

böylece sizinle burada konuşabilirim Evergreen sonsuza kadar süren bir şeydir evet

correct why all right so this is the difference  here all right so let's begin if we have the  

bu   doğru neden pekala öyleyse bu fark burada pekala öyleyse başlayalım

word Evergreen which is a really useful word I  recommend you or remember it and I'm going to  

Evergreen kelimemiz varsa, bu gerçekten yararlı bir kelimedir, size tavsiye ederim veya onu hatırlayın ve

help you remember it with this lesson right now  so Evergreen means if I'm just going to give you  

şimdi bu dersle   onu hatırlamanıza yardımcı olacağım yani Evergreen, eğer sadece yapacaksam demek oluyor size

a definition of it it means something that lasts  forever so if I give you the definition so ever

bunun bir tanımını verirsem, sonsuza dek süren bir şey anlamına gelir, bu yüzden size bu kadar eşittir tanımını verirsem, eğer

so equals if I'm just going to give a  definition like very simply it lasts  

çok basit bir şekilde sonsuza kadar sürer gibi bir tanım verirsem

forever or another way to  describe that might be timeless

veya bunu tanımlamanın başka bir yolu, zamansız olabilir

so something that's Timeless it's  it's great anytime so it doesn't  

yani bir şey bu Zamansız o her zaman harika yani

matter if it's old or new Evergreen Melodies yep  

eski veya yeni Evergreen Melodiler olması fark etmez

so if I give you a translation of that I might  just say Okay this means like Timeless and I'm  

giving you that in your native language that's  not really going to help you remember it it  

gerçekten hatırlamana yardımcı olmayacak

would it would kind of okay I understand  what that means but it would not make it  

biraz olur mu? Bunun ne anlama geldiğini anlıyorum  ama videonun amacı  olan

very memorable to help you develop fluency which  is the point of the video all right definitions  

akıcılığı geliştirmenize yardımcı olmak onu çok akılda kalıcı yapmaz  tamam tanımlar

again I'm just going to give that but if we go  to the next level up this is a native lesson

tekrar yapacağım ama bir sonraki seviyeye geçersek, bu anadili dersi

now a native Lesson by native lesson I mean  lessons that parents are trying to really  

artık anadili dersiyle yerel bir ders Yani, ebeveynlerin

help their children typically understand  something and it's not just to teach them  

çocuklarının genellikle bir şeyi anlamalarına gerçekten yardımcı olmaya çalıştıkları dersler ve bu sadece onlara bir tanım öğretmek için değil

a definition because parents will be lazy  you know so that kids often ask what does  

çünkü ebeveynler tembel ol, biliyorsun ki çocuklar sık ​​sık

this mean and a parent will just say oh that  means this they're just giving their kids a  

bunun ne anlama geldiğini soruyorlar ve bir ebeveyn sadece ah bu demek oluyor ki çocuklarına bir

definition so native speakers do this too all  right but you're doing a disservice to your  

tanım veriyorlar yani anadili İngilizce olan kişiler de bunu yapıyor tamam ama sen çocuklarına kötülük yapıyorsun

kids by just giving them a definition when it's  much better to give them a native lesson and by  

onlara sadece bir tanım vererek, onlara yerel bir ders vermenin çok daha iyi olduğu durumlarda ve

that I mean you're actually taking time to  explain why like I mentioned before about a  

demek istediğim, daha önce bahsettiğim gibi, bir

little bit of the history of something why we  actually do things so in the case of Evergreen  

şeyin geçmişi hakkında biraz bir şeyi neden yaptığımızı açıklamak için gerçekten zaman ayırıyorsunuz. Evergreen durumunda

we have evergreen trees evergreen trees so this  kind of tree is actually called an evergreen so  

yaprak dökmeyen ağaçlarımız var yaprak dökmeyen ağaçlarımız var, yani bu tür bir ağaca aslında yaprak dökmeyen denir, bu nedenle

ever like Always Forever it's always green so any  any season it could be spring summer winter fall  

Always Forever gibi her zaman yeşildir, bu nedenle herhangi herhangi bir  mevsim olabilir, ilkbahar yaz kış sonbahar

it's always got the green leaves on it so this is  like a pine tree and there are different kinds of  

üzerinde her zaman yeşil yapraklar vardır yani bu bir çam ağacı gibi ve

trees like this but they're always green all year  round all right so we have other kinds of trees  

bunun gibi farklı türde ağaçlar var ama onlar tüm yıl boyunca her zaman yeşildir, bu yüzden başka tür ağaçlarımız var

uh the technical term I think is deciduous  deciduous for this kind of tree and these are  

uh teknik terim sanırım bu tür ağaç için yaprak döken  yaprak döken ve bunlar

the trees that lose their leaves in the fall all  right so we have evergreen trees these are pine  

ağaçlar sonbaharda yapraklarını döken pekala, yaprak dökmeyen ağaçlarımız var, bunlar çam

trees that kind of thing but the point is we can  take this vocabulary and then apply it to other  

ağaçları bu tür şeyler ama asıl mesele şu ki, bu kelime dağarcığını alabilir ve sonra bunu

things like I might have Evergreen lessons or I  want to have Evergreen content meaning that it  

Evergreen dersleri alabilirim veya Evergreen'e sahip olmak istiyorum gibi başka şeylere uygulayabiliriz. içerik,

doesn't matter when people go and watch that all  right so you'll notice obviously the difference  

insanların ne zaman gidip izlediğinin bir önemi olmadığı anlamına gelir, bu nedenle

here moving from definitions to the native lesson  is I'm spending more time so it takes more time  

burada tanımlardan yerel derse geçerken   farkı açıkça fark edeceksiniz , daha fazla zaman harcıyorum, bu yüzden daha fazla zaman

it takes more energy but the the reward for  that is that the student actually remembers  

alıyor   daha fazla enerji gerektiriyor ancak bunun ödülü, öğrencinin kelimeyi gerçekten hatırlaması

the word and then they can use it later and so  again if you're learning this way Evergreen now  

ve daha sonra onu daha sonra kullanabilmesidir ve böylece, şimdi bu şekilde öğreniyorsanız,

you can start using that in many different many  different situations so when you really understand  

bunu birçok farklı birçok farklı durumda kullanmaya başlayabilirsiniz, yani

vocabulary well this is how you become fluent in  that vocabulary so notice a few things again like  

kelime dağarcığını gerçekten iyi anladığınızda bu bu kelime dağarcığını nasıl akıcı hale getirdiğinizdir, bu yüzden birkaç şeye tekrar dikkat edin, örneğin

we're moving up here uh it's a little bit it gets  a little bit slower as we move up but it actually  

burada yukarı doğru ilerliyoruz uh biraz biz yukarı çıktıkça biraz  yavaşlıyor ama aslında

builds speed over time uh as you're learning and  building building fluency so the more words that  

siz öğrendikçe zamanla hız kazanıyor ve akıcılık oluşturmak yani daha fazla kelime öğrenerek daha fazla kelime

you learn higher up uh like these level three and  level four things these are the going to be the  

öğrenerek üçüncü seviye ve dördüncü seviye şeyler bunlar

things that get you fluent fastest okay so even  though it might be a definition is the fastest  

sizi en hızlı şekilde akıcı hale getirecek şeyler olacaktır tamam yani bir tanım olsa bile

thing you can get immediately if you're taking  time getting native lessons and the next thing  

elde edebileceğiniz en hızlı şeydir hemen anadili dersleri almak için zaman ayırıyorsanız ve bir sonraki şey

I'm going to teach the highest level uh really the  best thing you can do to get fluent these are the  

en üst düzeyde öğreteceğim uh gerçekten akıcı olmak için yapabileceğiniz en iyi şey bunlar

things that will get you fluent the fastest okay  so Evergreen very good uh usage very good word  

sizi   en hızlı şekilde akıcı hale getirecek şeyler tamam yani Evergreen çok iyi uh çok güzel bir kelime kullan

here so something can be Evergreen like a food  could be Evergreen a speech could be Evergreen if  

burada bir şey Evergreen olabilir, tıpkı bir yemek gibi Evergreen olabilir bir konuşma Evergreen olabilir, eğer

it doesn't matter when people use it okay it's  Timeless all right so the next level up again  

insanların ne zaman kullandığı önemli değilse tamam Zamansızdır, pekala, bir sonraki seviye yukarı tekrar

we're moving along here we've only been about  uh like wow like 13 minutes this is going to be  

burada ilerliyoruz biz Yaklaşık 13 dakika kadar vay canına, bu

really fast video I think so Evergreen uh Melodies  I'll answer a few more questions before uh so  

gerçekten hızlı bir video olacak, yani Evergreen uh Melodiler Daha önce birkaç soru daha cevaplayacağım, yani

Dr Fatima can you give us practical example of  definition translation applying on a word okay  

Dr Fatima bize tanım çevirisine ilişkin pratik bir örnek verebilir misiniz? kelime tamam

so this one is pretty easy and there's there's not  really a lot to explain about giving translations  

yani bu oldukça kolay ve çeviri verme

or giving a definition it's just really uh like  a one to one let me erase Evergreen up here

veya bir tanım verme konusunda  açıklanacak pek fazla bir şey yok   gerçekten bire bir gibi Evergreen'i buradan silmeme izin verin,

so if I give you a definition of something  it just means I'm going to take something in  

bu yüzden size bir şeyin tanımını verirsem sadece sizin dilinizde bir şey alacağım

your language and tell you that same word  in English all right so if I say like uh  

ve size aynı kelimeyi İngilizce olarak söyleyeceğim anlamına gelir, yani eğer şöyle dersem uh

I don't know like like rest or whatever it  is pick a word in your native language and  

bilmiyorum gibi dinlenme gibi veya her neyse anadilinizde bir kelime seçin ve

just say what is the English word for that you  can get a translation in your native language  

ne olduğunu söyleyin ana dilinizde çeviri alabileceğiniz İngilizce kelimedir

okay Evergreen appearance yeah so lots of things  and you could look for many different examples  

tamam Evergreen görünümü evet pek çok şey ve bunun birçok farklı örneğini arayabilirsiniz

of this but each one you would think oh wow  like that's Evergreen so it's an evergreen  

ancak her birinin vay canına bu Evergreen yani her zaman yeşil bir

usage of something Evergreen is actually Evergreen  vocabulary because you can use it really anytime  

kullanımı olduğunu düşünürsünüz bir şey Evergreen aslında Evergreen kelime dağarcığıdır çünkü onu gerçekten istediğiniz zaman kullanabilirsiniz   pekala

all right so when we have a translation it's  just going from your language to English it  

yani bir çevirimiz olduğunda sadece sizin dilinizden İngilizceye geçiyor

doesn't matter like you take one word and  translate it into another language so there's  

bir kelimeyi alıp başka bir dile çevirmeniz önemli değil, dolayısıyla

not really a lot to explain for this and this  is why translations uh are really the thing  

gerçekten bir kelime yok Bunu açıklayacak çok şey var ve bu yüzden çeviriler gerçekten

that people use in most classes and you'll see  a lot of people teaching online they will give  

insanların çoğu sınıfta kullandığı şeydir ve çevrimiçi öğreten birçok insan göreceksiniz

translations of words because it's fast okay  all right say car we translate sayara oh okay  

kelimelerin çevirilerini verecekler çünkü bu hızlı tamam tamam tamam araba söyleyin sayara oh

so like the word car is translated into sayara  if I'm pronouncing that correctly so I just the  

tamam   araba kelimesinin sayara'ya çevrilmesi gibi eğer bunu doğru telaffuz ediyorsam bu yüzden

Japanese example this so if I'm going to say like  you're a you're a Japanese person learning the  

Japonca örneğim bu yani şöyle diyeceğim  sen bir Japonsun araba  kelimesini öğrenen bir kişisin

word car this is the target word and I'm trying  to teach you that it's like okay this is cool

bu hedef kelime ve ben size bunun tamam gibi olduğunu öğretmeye çalışıyorum bu harika

so the Japanese word kuruma is car all right  but if I teach you this way you are probably  

yani Japonca kuruma kelimesi araba tamam ama size bu şekilde öğretirsem muhtemelen

going to forget really the way most people  remember this is because they've heard it  

çoğu insanın hatırlama şeklini  unutacaksınız çünkü onlar'

so many times from Yokohama is back nice to see  you there hello all right good to see some more  

Yokohama'dan birçok kez duydum geri döndü sizi orada görmek güzel merhaba pekala daha

uh more people joining us all right let's see  here from Somalia Sri Lanka could we use this  

fazla insanın aramıza katıldığını görmek güzel pekala bakalım burada Somali Sri Lanka'dan bu

word in a negative uh yep yep yep so spoken  English official says uh could we use this  

kelimeyi olumsuz anlamda kullanabilir miyiz uh evet evet evet yani konuşulan İngiliz yetkili, bu

word in a negative or with a negative connotation  that's true or in a negative situation so yes it  

kelimeyi olumsuz veya olumsuz bir çağrışımla kullanabilir miyiz bu doğru veya olumsuz bir durumda yani evet

could have a uh a a a an evergreen problem  typically it's more for positive things but  

uh a a a a her zaman devam eden bir soruna sahip olabilir tipik olarak daha çok olumlu şeyler içindir, ancak

you could say that you could talk about  a perennial problem uh so something uh or  

konuşabileceğinizi söyleyebilirsiniz kalıcı bir problem hakkında uh yani uh veya

like a constant problem if you if you just  need something more simple but yes so you  

sürekli bir problem gibi bir şey, eğer daha basit bir şeye ihtiyacınız varsa, ancak evet, bu nedenle

can't have Evergreen like an evergreen issue an  evergreen problem but typically we use it more for  

Evergreen'e her zaman var olan bir sorun gibi, her zaman devam eden bir soruna sahip olamazsınız, ancak genellikle bunu daha çok

um for positive things but very good question so  this as you see when we go kind of deeper when  

olumlu şeyler için kullanırız, ancak çok güzel bir soru yani bu gördüğünüz gibi biraz daha derine indiğimizde

you get a native lesson the point is to is to  answer questions that you have because it's the  

anadili dersi aldığınızda asıl mesele sahip olduğunuz soruları yanıtlamaktır çünkü bu

doubts you have that stop you from speaking all  right so if you learn a new word and you're like  

şüpheleriniz sizi konuşmaktan alıkoyar pekala yani yeni bir soru öğrenirseniz kelime ve sen şöylesin peki

well I don't know if I'm pronouncing that right  like kuduma could mean something else maybe I  

bunu doğru mu telaffuz ediyorum bilmiyorum kuduma başka bir anlama gelebilir belki

don't know exactly what I'm trying to say what  kind of car am I talking about we don't really  

tam olarak ne söylemeye çalıştığımı bilmiyorum ne tür bir arabadan bahsediyorum biz yapmıyoruz' Gerçekten

know so this is why translations are useful  again for learning something very quickly but  

bilmiyoruz, bu yüzden çeviriler bir şeyi çok hızlı bir şekilde öğrenmek için tekrar yararlıdır, ancak   iletişim

if we're thinking long term about you being able  to communicate we don't want to use them and so  

kurabilmeniz konusunda uzun vadeli düşünüyorsak, bunları kullanmak istemiyoruz ve bu nedenle

definitions are the same thing it's just usually  a definition in the language so you might like  

tanımlar aynı şeydir, bu genellikle bir tanımdır dilde, yani   iyi

think okay definition of uh like car I would I  would give you a like an explanation of that word  

düşünebilirsiniz, uh gibi arabanın tanımını size  o kelimenin benzer bir açıklamasını verirdim

but I might not share the history or why we use  that word or really try to help you understand it  

ancak geçmişi veya bu kelimeyi neden  kullandığımızı paylaşmayabilirim veya gerçekten onu anlamanıza yardımcı olmaya çalışmayabilirim

like a native okay so remember that even natives  will give definitions to kids as I explained a  

bir yerli tamam bu yüzden unutmayın ki yerliler bile çocuklara tanımları biraz önce açıkladığım gibi verecektir,

little bit ago so parents maybe they're they're  busy and their children like my kids they ask me  

bu yüzden ebeveynler belki meşguller ve çocukları benim çocuklarım gibi bana

words all the time hey what does this mean what  does that mean and so I'd rather not give them a  

sürekli kelimeler soruyorlar hey bu ne anlama geliyor ne anlama geliyor bu ne anlama geliyor yani onlara bir   tanım vermemeyi tercih ederim

definition I want to give them a native lesson and  really help them understand that thing okay so I  

onlara yerel bir ders vermek ve o şeyi anlamalarına gerçekten yardımcı olmak istiyorum, bu yüzden   bir

really want to make it clear what something  means all right nice to see everybody here  

şeyin ne anlama geldiğini  gerçekten açıklığa kavuşturmak istiyorum pekala  herkesi burada görmek

all right so we got more okay more it's a little  blurry though Avril and hello Drew from India  

güzel  pekala yani biz daha fazla var tamam daha biraz bulanık olsa da Avril ve Hindistan'dan merhaba Drew   merhaba güzelim pekala pekala

hello my nice all right well everybody get this so  far pretty easy all right so we had our our native  

herkes bunu  şimdiye kadar anladı oldukça kolay tamam bu yüzden

lesson with Evergreen I'll talk a little bit more  about uh we'll give some more examples uh but  

Evergreen ile yerel  dersimizi yaptık. daha fazla örnek vereceğim ama

let's move on to the highest level now for this  one I want to see if anybody knows what this is  

şimdi bunun için en üst düzeye geçelim bunun ne olduğunu bilen var mı görmek istiyorum   bu yüzden

so just put this in the chat this will be a little  quiz for people uh if you've been learning with me  

bunu sohbete ekleyin, bu insanlar için küçük bir sınav olacak uh, daha önce bulunduysanız benimle öğreniyor

for a while you might have heard me talking about  this already but this should be a very interesting  

bir süredir bundan  söz ettiğimi duymuş olabilirsiniz ama bu çok ilginç   bir

thing this is kind of the highest level of the  psychology uh and language learning and if you  

şey olmalı, bu psikolojinin ve dil öğreniminin en üst düzeyidir ve eğer

can use this if you can take advantage of this uh  then you can actually learn more words much faster  

bunu kullanabiliyorsanız, bundan faydalanabilirseniz uh o zaman aslında daha fazla kelimeyi çok daha hızlı öğrenebilirsiniz

you will make great connections in your mind uh  notice again as we're as we're working up here  

zihninizde harika bağlantılar kuracaksınız uh yine dikkat edin, burada çalıştığımız için

the the goal is to create more Connections in your  mind and the the learning the more connections you  

amaç zihninizde daha fazla Bağlantı  oluşturmaktır ve ne kadar çok öğrenirseniz o kadar fazla bağlantı

have the easier it is for you to learn things  so again we begin with translations I'll just  

bazı şeyleri öğrenmeniz sizin için o kadar kolay olur bu yüzden tekrar çevirilerle başlayacağız

put a t here and an e here for English and then  we have another again one to one thing but it's  

İngilizce için buraya   buraya t ve buraya e koyacağım ve sonra  yine bire bir şey daha var ama   İngilizce'den

English into English so typically we would have  a translation and then we have the like I'm just  

İngilizce'ye, bu yüzden tipik olarak kullanırdık bir çeviri ve sonra elimizde şu var,

going to give you a definition of a word and then  the native lesson really we're trying to give you  

size sadece   bir kelimenin tanımını vereceğim ve ardından size gerçekten vermeye çalıştığımız yerel dersi

trying to give you almost building building a  network here of a couple of different things  

size neredeyse inşa etmeye çalışıyoruz burada birkaç farklı şeyden bir  ağ oluşturmak

even a simple thing like I did with the example of  Evergreen okay so we begin with the word Evergreen  

basit bir şey bile  Evergreen örneğiyle yaptığım gibi tamam yani Evergreen kelimesiyle başlıyoruz

so we have the word Evergreen I won't write it  in here it won't fit but we're trying to help  

yani Evergreen kelimemiz var buraya yazmayacağım  buraya sığmayacak ama

you make a connection between different things and  show that oh look at that here's the origin of the  

bir bağlantı kurmanıza   yardımcı olmaya çalışıyoruz farklı şeyler arasında ve ah bak, işte   kelimenin kökeni yaprak

word it comes from evergreen trees and so we can  use that oh look at that the trees are green all  

dökmeyen ağaçlardan geliyor ve bu yüzden şu ah bak ağaçların tüm

year round that's why we talk about Evergreen it's  always green but we also have you know Evergreen  

yıl boyunca yeşil olduğunu bu yüzden Evergreen hakkında konuşuyoruz, her zaman yeşildir ama biz de Evergreen   hikayelerini biliyor muydunuz Evergreen

stories we could have Evergreen music Evergreen  lessons other things like that where we have  

müziği Evergreen  bunun gibi diğer şeyleri derslere alabiliriz

content that is timeless so the point is we can  take this and this is how people create language  

zamansız içeriğe sahibiz yani mesele şu ki  bunu alabiliriz ve insanlar dili bu şekilde oluşturuyor   yani

so they take words and they use those meanings to  describe something else say oh wow that's that's  

kelimeleri alıyorlar ve bu anlamları bir şeyi açıklamak için kullanıyorlar başka bir şey diyebilirsin bu   bir düğün

like a like you might have a beautiful dress for  a wedding or something that's that many people  

için güzel bir elbiseniz olabilir veya birçok kişinin

have used for years it's Evergreen everybody  likes to use that style it never goes out of  

yıllardır kullandığı bir şey gibi bir şey Evergreen herkes bu stili kullanmayı sever asla

style so clothing fashion you might have different  things that go out of style over time so they're  

modası geçmez bu nedenle giyim modası farklı şeylere sahip olabilirsiniz zamanla modası geçen kelimelerin

in style for a while and they go out of style so  notice I'm building more and more connections with  

bir süreliğine modası geçer ve modası geçer, bu nedenle kelimeyi diğer kelimelerle giderek daha fazla bağlantı kurarak

the word with other words to help you make it very  memorable and that's how you can use it fluently  

onu çok akılda kalıcı hale getirmenize yardımcı olduğumu fark edin ve bu şekilde yapabilirsiniz akıcı bir şekilde kullan

all right let's see if anybody got the answer for  number four so I'll go back and check the chat  

tamam bakalım kimse  dört numara için cevap bulabilecek mi, bu yüzden geri dönüp sohbete bakacağım   çok

right quick all right uh but anyway uh even even  if you only get native lessons these are fantastic  

çabuk tamam uh ama neyse uh sadece anadili dersleri alsan bile bunlar harika

you will naturally get the the highest one uh over  here but let's see if anybody got what that is  

doğal olarak en yüksek olanı burada ama bakalım bunun ne olduğunu anlayan var mı

imitation says magaly magli pronounce I can't read  that properly Maggie Loom if I'm pronouncing that  

taklit diyor magaly magli bunu düzgün okuyamıyorum Maggie Loom eğer bunu

correctly or incorrectly imitation no we are not  uh we are not just imitating people Elena again  

doğru veya yanlış telaffuz ediyorsam taklit hayır biz değiliz ah biz sadece insanları taklit etmiyoruz Elena tekrar

konichiwa I'm so happy to see you nice to see  you there uh here for the first time so always  

konichiwa sizi gördüğüme çok sevindim sizi orada  görmek güzel uh ilk kez burada  yani her zaman

green Evergreen great great sample yes fantastic  well the shark is back all right any idea any idea  

yeşil Dökmeyen harika harika bir örnek evet harika  pekala köpekbalığı geri döndü pekala herhangi bir fikir herhangi bir fikir

no one no idea you guys are probably doing this  already without without uh not thinking about it  

hiç kimse hiçbir fikri muhtemelen sizlerin ne yaptığınız hakkında bu zaten olmadan uh düşünmeden   pekala pekala

all right all right here we go I'm gonna  write the word here now you might be  

başlıyoruz şimdi  kelimeyi  buraya yazacağım

surprised when you see this but I'll explain  a little bit more about what this is [Music]  

bunu gördüğünüzde şaşırabilirsiniz ama bunun [Müzik]   keşfinin ne olduğu hakkında biraz daha açıklayacağım

discovery now here's why this is so important  when we discover something for ourselves this  

şimdi bu neden bu kadar önemli kendimiz için bir şey keşfettiğimizde bu  insanların nasıl öğrendiği

is like a very deep uh psychological idea about  how people learn you will see it everywhere  

hakkında çok derin uh psikolojik bir fikir gibi.

around the world this is not just about language  learning this is really about having beliefs uh  

and really how strongly we believe in something  is usually based on whether uh we discovered  

bir şeye ne kadar güçlü inandığımız genellikle

that thing for ourselves or somebody else  told us a particular belief okay so here's  

o şeyi kendimiz için mi yoksa bir başkası için mi keşfettiğimize bağlıdır.

how this works usually I'll just give you a  quick story to explain this uh but you should  

discover how it's working for yourself so if you  I don't remember maybe it was a few months ago  

sizin için nasıl çalışıyor, yani siz hatırlamıyorum belki birkaç ay önceydi

my two daughters so I have two daughters a  seven-year-old and a four-year-old and they  

iki kızım yani yedi yaşında ve biri dört yaşında iki kızım var ve onlar

were watching a TV show and they came into my  room and they said Dad what's space [Music]  

bir TV programı izliyorlardı ve onlar odama geldiler ve baba boşluk nedir [Müzik]

what's space so they're asking me for a word  what does that mean okay now I could give them  

boşluk nedir bu yüzden bana bir kelime soruyorlar bu ne anlama geliyor tamam şimdi onlara

like a translation in Japanese because they maybe  understand that they probably it's probably better  

Japonca bir çeviri gibi verebilirim çünkü belki anladıklarını muhtemelen  muhtemelen daha iyi

just to teach it in English because they're  my children and I'm teaching them English in  

İngilizce öğretmek çünkü onlar benim çocuklarım ve ben onlara İngilizce öğretiyorum

English but it's possible to do that so I could  give them if they already know you know whether  

ama bunu yapmak mümkün, böylece zaten biliyorlarsa onlara verebilirim siz de

they're children or not if they already know a  word in one language it's easy to just tell them  

çocuk olup olmadıklarını bilirsiniz, zaten bir kelime biliyorlarsa bir dilde onlara

the translation of a word or I could give them  a definition and say just like oh space is it's  

bir kelimenin çevirisini söylemek kolaydır veya onlara bir tanım verebilirim ve tıpkı ah boşluk bu

like look like here's some space right here  it's you know just like an area of something  

burada bir boşluk var gibi görünüyor bilirsiniz tıpkı bir şeyin alanı gibi

but I want to give them a native lesson and  really lead them to this higher level which  

ama ben onlara yerel bir ders verin ve onları gerçekten bu daha yüksek seviyeye yönlendirin, bu da

is Discovery all right so by beginning with  the native lesson this is where I'm starting  

Discovery'dir, bu yüzden yerel dersle başlayarak burası benim başladığım yer   yine

again I'll draw this again here I'm trying  to make different connections from things  

bunu buraya tekrar çizeceğim şeylerle farklı bağlantılar kurmaya çalışıyorum

so that they can begin discovering things for  themselves and this is how the learning really  

böylece kendileri için bir şeyler keşfetmeye başlayabilirler ve öğrenme bu şekilde gerçekten

accelerates so again translations are fastest  first but Discovery and Native lessons are the  

hızlanır, yani yine çeviriler en hızlıdır, ancak Keşif ve Ana Dil dersleri

things that will really get you to fluency much  faster okay so we begin making these I'm like oh  

sizi gerçekten çok  daha hızlı akıcı hale getirecek şeylerdir, tamam bu yüzden bunları yapmaya başlıyoruz oh

okay space and I say where did you hear that where  did you hear that and they tell me oh it's from a  

tamam uzay ve diyorum ki bunu nereden duydun nereden duydun ve bana diyorlar ki bu bir

TV show and they're they're talking about uh you  know they have a rocket here's my bad rocket and  

TV şovundan ve hakkında konuşuyorlar ah bilirsiniz  bir roketleri var işte benim kötü roketim ve

the rocket is going up into space and I say oh  like outer space so we have like here's the Earth  

roket uzaya çıkıyorum ve oh uzay gibi diyorum, yani işte Dünya

or whatever and we got you know a rocket going  up like that into space in this space up here  

veya her neyse ve size bir roketin bu şekilde uzaya yukarı çıktığını biliyoruz   bu

space so we have uh in this example I'm trying to  talk about just not by giving them a definition of  

boşlukta   uzay yani elimizde uh bu örnekte deniyorum onlara kelimenin tanımını vererek değil,

it but again the native lesson where we're really  taking time uh to help them really understand the  

kelimeyi gerçekten anlamalarına yardımcı olmak için gerçekten zaman ayırdığımız yerel ders hakkında konuşmak

word because it doesn't matter if I give them a  translation or a definition if they forget that  

çünkü unuturlarsa onlara bir çeviri veya tanım vermemin bir önemi yok

that doesn't help them all right so again we're  giving them some different definitions I say  

bu onlara pek yardımcı olmuyor bu yüzden yine onlara bazı farklı tanımlar veriyoruz

look if I if I have my hands like this I close my  hands there's space in my hands now if I flatten  

diyorum ki eğer ellerim böyleyse ellerimi kapatırım ellerimde boşluk var şimdi

my hands there's no space actually I still have  a marker cap here but if I take this I close my  

ellerimi düzleştirirsem boşluk yok aslında Burada hala bir kalem başlığım var ama bunu alırsam ellerimi  kapatırım

hands together whoop there's no space in there but  now I've got some space okay so no space now some  

orada hiç boşluk yok ama şimdi biraz yerim var tamam o yüzden boşluk yok şimdi biraz

space there's even some space inside this marker  cap look at that just a little bit of space there  

boşluk bile bu işaret kapağının içinde biraz boşluk var bak şuna sadece orada biraz boşluk var

okay so yes visual aids this is an again one way  of helping them understand even something like  

tamam yani evet görsel yardımlar bu yine  bunun gibi bir şeyi  anlamalarına yardımcı olmanın bir yolu

this but space like I could be I could have some  space in my head you know maybe I'm not thinking  

ama boşluk olabilirim kafamda biraz  boşluk olabilir, bilirsiniz belki

very clearly I'm feeling Spacey like spaced out  it's another Advanced phrasal verb to be based

çok net düşünmüyorum  Spacey'i aralıklı gibi hissediyorum bu, temel alınması gereken başka bir Gelişmiş deyimsel fiildir,

so you can imagine like a rocket going out  into space I might oh I'm feeling a little  

yani uzaya giden bir roket gibi hayal edebilirsiniz.

bit Spacey I'm kind of spaced out right now  meaning I'm I'm not focusing on the here and  

Buraya odaklanmıyorum ve

now I'm thinking about something else all right  so someone who is easily thinking about other  

şimdi başka bir şey düşünüyorum, tamam yani kolayca başka

things or they get distracted easily they can  be a little bit Spacey or they get spaced up  

şeyler düşünen veya kolayca dikkati dağılan biri biraz  Spacey olabilir veya boşlukta kalabilir

okay so again the the point where we're moving  it's not just like getting examples we're trying  

tamam öyleyse tekrar hareket ettiğimiz nokta bu sadece örnek almak gibi değil

to help people build a network with various  ideas so I at least want to get like one two  

insanların çeşitli  fikirlerle bir ağ oluşturmasına    yardımcı olmaya çalışıyoruz, bu yüzden en azından orada bir iki

three things in there hopefully more depending  on how much time I have but this is the way I'm  

üç şey almak istiyorum, umarım ne kadar zamanım olduğuna bağlı olarak daha fazla olur ama bu

teaching my kids all right so how does Discovery  come into this all right so with enough native  

çocuklarıma   öğretme yöntemim pekala, Discovery bu işe nasıl giriyor? Pekala, bir

lessons that really help you understand something  we begin now oh there's a different thing that  

şeyi anlamanıza gerçekten yardımcı olacak yeterince yerel   dersle şimdi başlıyoruz oh   farklı bir şey var ki

you can make uh like the discovery yourself  about and you feel very excited about when  

uh kendi kendinize keşif gibi yapabilirsiniz ve Bunun ne zaman olacağı konusunda çok heyecanlanıyorsunuz bu yüzden

that happens so as I'm explaining this to my  daughters my younger daughter she says oh like  

bunu kızlarıma açıklarken küçük kızım diyor ki ah şey

uh actually or maybe that was Ari I forget which  one it was but she said oh that's like a space  

uh aslında ya da belki o Ari idi.

spaceship she said oh like a spaceship so  she had heard the word spaceship before  

uzay gemisi gibi yani  uzay gemisi kelimesini daha önce duymuştu   bu yüzden

so it was in her passive vocabulary she had heard  this word maybe just you know like she didn't  

pasif kelime dağarcığındaydı bu kelimeyi duymuştu  belki de bilirsiniz  sanki

really understand what it was some people were  talking about oh like a spaceship or something  

bazı insanların ne hakkında konuştuğunu gerçekten anlamamış gibi ah bir uzay gemisi gibi bir şey

I don't know where she heard the word but it's in  her vocabulary but suddenly after she understands  

bilmiyorum Kelimeyi nereden duyduğunu bilmiyorum ama kelime dağarcığında var ama o bunu anladıktan sonra

this the connection is made that's where the  discovery happens and that's where you're  

bağlantı kuruluyor, keşfin gerçekleştiği yer burası ve sen de buradasın gibi

like ah like I got it you made the discovery  yourself okay and she will never forget that  

ah anladığım kadarıyla keşfi sen kendin yaptın ve o asla yapmayacak bunu unutun,

so the things that you discover by yourself  become really the foundation of the things  

böylece kendi başınıza keşfettiğiniz şeyler, gerçekten şeylerin temeli haline gelir ve

that that make it very easy for you to  feel confident about things so notice  

bu, bazı şeyler hakkında kendinize güvenmenizi çok kolaylaştırır, bu nedenle,

again the the confidence increases  as we learn in these different ways  

biz bu farklı şekillerde

so if you can learn through Discovery and really  these top two things they work together and as  

öğrendikçe özgüvenin arttığına dikkat edin. Keşif ve gerçekten bu en iyi iki şey birlikte çalışır ve

you learn more things and you build your network  that's when you really develop something that you  

daha fazla şey öğrendikçe ve ağınızı oluşturdukça işte o zaman gerçekten akıcı bir şekilde kullanabileceğiniz bir şey geliştirirsiniz,

can use fluently without hesitating or feeling  uh like maybe you're worried about am I using  

tereddüt etmeden

the word the right way or something you won't be  because you've heard all these different examples  

doğru şekilde falan olmayacaksın çünkü tüm bu farklı örnekleri duydun   pekala bu

all right does this make sense so again the idea  is if you want speed immediately you need to learn  

mantıklı mı, bu yüzden yine fikir şu ki  hemen hız istiyorsan  hemen

something right now so if someone asks me hey Drew  how can I learn something for a test just get some  

şimdi bir şeyler öğrenmen gerekiyor  yani biri bana sorarsa hey Drew nasıl yapabilirim test için bir şey öğreniyorum sadece

translations of it if that's what you want to  do so again it's just for the test tomorrow  

çevirilerini al, eğer istediğin buysa, yarınki sınav için tekrar yap,

you don't care about using anything fluently just  get the translation or the definition okay so but  

hiçbir şeyi akıcı bir şekilde kullanmayı umursamıyorsun sadece çeviriyi veya tanımı al tamam öyleyse ama

the ideal thing this is the way I teach because I  want to have just like my children at home I want  

ideal olan bu Öğretme şeklim bu çünkü evde çocuklarım gibi olmasını istiyorum

to help you learn the same way because the goal  is not just to learn the vocabulary and forget  

sizin de aynı şekilde öğrenmenize yardımcı olmak istiyorum çünkü amaç sadece kelime öğrenip unutmak değil

it you want to learn the vocabulary and have this  network and the network becomes very very powerful  

kelime öğrenmek ve bu ağa sahip olmak istiyorsunuz ve ağ çok çok güçlü hale gelir

okay it's the same idea as a spider web is not  going to be the best picture of a spider web but

tamam, bir örümcek ağının bir örümcek ağının en iyi resmi olmayacağıyla aynı fikir, ancak bu

so the strength of the spider web comes from all  these different connections it's all of these  

nedenle örümcek ağının gücü tüm  bu farklı bağlantılardan gelir;

individual connections and each time you make  another connection it becomes stronger because  

başka bir bağlantı kur daha güçlü hale gelir çünkü

if you lose one let's say I forget that word it  doesn't matter I can easily switch to a different  

birini kaybedersen diyelim ki o kelimeyi unuttum önemli değil aklımda kolayca farklı bir kelimeye geçebilirim

one in my mind okay so I might know Evergreen I  might know Timeless I might know uh I don't know  

tamam bu yüzden bilebilirim Evergreen Bilebilirim Zamansız Bilebilirim uh bilmiyorum'

what's another good word for that like I could  I could think of maybe a few different ways to  

Bunun için başka bir iyi kelimenin ne olduğunu bilmiyorum, yapabileceğim gibi Pekala bunun Ebedi olduğunu ifade etmek için birkaç farklı yol düşünebilirim.

express that all right it's Everlasting another  word all right so when when we're trying to learn  

vocabulary if you get these it's useful in the  short term but it will hurt you long term all  

vadeli ama uzun vadede sana zarar verecek

right but the more of this you get the more native  lessons the more Discovery you get this is what  

tamam  ama bundan ne kadar çok alırsan, o kadar çok yerel ders alırsın, o kadar çok Discovery alırsın, bu

really leads you to being able to communicate all  right any questions about that hopefully there are  

seni bununla ilgili herhangi bir soru  iletebilmeye gerçekten götüren şeydir, umarım

not uh the whole idea of Discovery this is what  we do in Frederick this is why the app is designed  

tamamı yoktur Keşif fikri, Frederick'te yaptığımız şeydir, bu nedenle uygulama,

for you to play with the language and actually  discover how it works for yourself because when  

dille oynamanız ve aslında kendiniz için nasıl çalıştığını keşfetmeniz için tasarlanmıştır, çünkü bunu

you do that you actually remember how the word how  like the words work and the the words for sounds  

yaptığınızda kelimenin nasıl çalıştığını ve kelimelerin nasıl çalıştığını gerçekten hatırlarsınız. sesler için kelimeler

or the rules for sounds and you build fluency much  faster okay so let me go back uh let's see check  

veya sesler için kurallar ve akıcılığı çok daha hızlı geliştirirsiniz tamam o yüzden geri döneyim uh hadi bakalım

any uh questions over here but that's basically  the lesson look at that half hour amazing so I  

buradaki soruları kontrol edin ama temelde ders bu yarım saate bakın harika bu yüzden

will take the rest of the time to answer questions  but this is it Discovery is the number one best  

geri kalan zamanı ben kullanacağım soruları yanıtlamak için ama bu kadar Keşif, öğrenmenin bir numaralı en iyi

way to learn because just like in Persuasion or  you're trying to teach people or get people to  

yoludur çünkü tıpkı İkna'da olduğu gibi veya insanlara bir şeye   onları inandırmaya veya öğretmeye çalışıyorsunuz,

believe something if you can get people to believe  it themselves like they convince themselves it's  

eğer insanları bir şeye kendilerinin inandırabiliyorsanız, tıpkı kendilerinin bunun

their idea it's very difficult to unconvince  them of that all right if that makes any sense  

kendilerine ait olduğuna ikna etmeleri gibi. fikir onları ikna etmenin çok zor  pekala eğer bu bir anlam ifade ediyorsa

so this is the most powerful thing if that we  we most strongly believe the ideas we discover  

yani bu en güçlü şey, eğer biz   keşfettiğimiz fikirlere en çok

ourselves okay so this is true for sales it's true  for anything like that so like really strong uh  

kendimiz inanıyorsak   tamam bu satış için doğru  bunun gibi herhangi bir şey için doğru  çok benzeri gerçekten güçlü uh

people in sales or persuasion this is what they're  going for so companies or whatever they're trying  

satış veya ikna alanındaki insanlar bunun için  peşinden gidiyorlar yani şirketler veya her neyse

to get you to believe that something is is  so is so fantastic that it was your idea  

sizi bir şeyin olduğuna inandırmaya çalışıyorlar o kadar harika ki bu sizin fikrinizdi

okay that it came from you you discovered that  all right so when we try to tell other people  

tamam ki siz keşfettiniz bu pekala, diğer insanlara

like hey your belief in this religion or whatever  is wrong people they won't listen to that because  

hey, bu dine olan inancınız veya her neyse yanlış  gibi şeyler söylemeye çalıştığımızda, insanlar bunu dinlemeyecekler çünkü

they they discovered something for themselves and  that's what they want to believe the interesting  

kendileri için bir şey keşfettiler ve buna inanmak istiyorlar, ilginç

thing is it doesn't really matter if you're right  or wrong it's just this is a very powerful part of  

şey, bunun olmaması Haklı ya da haksız olman gerçekten önemli değil sadece bu psikolojinin çok güçlü bir parçası ve

psychology that will help you learn languages much  faster okay so you really drive this uh it's it's  

dilleri çok daha hızlı öğrenmene yardım edecek

difficult to kind of discover something I guess  you can Discover it like from very beginning if  

en başından itibaren, eğer

you have a way of learning like we do in Frederick  so Frederick we designed it so that even a an  

bizim Frederick'te yaptığımız gibi bir öğrenme yönteminiz varsa bu yüzden Frederick bunu,

absolute beginner can go through the language  and teach themselves like like very quickly  

mutlak bir başlangıç ​​seviyesindeki birinin bile dilden geçebileceği ve kendilerine çok hızlı bir şekilde öğrenebileceği şekilde tasarladık.

work up through the steps from the alphabet and  go up to like a difficult word like cataclysm  

tufan gibi zor bir kelimeye kadar tamam

cataclysm all right but you can teach that and  you discover how it works yourself and so this  

ama bunu öğretebilirsin ve nasıl çalıştığını kendin keşfedersin ve bu yüzden bu

is like I remember uh recently so I get articles  my mom sends me articles about you know the new  

son zamanlarda hatırlıyorum bu yüzden makaleler alıyorum annem bana seninle ilgili makaleler gönderiyor,

from The New York Times or whatever about people  teaching reading so in the United States there's a  

New York'tan yeni haberler biliyorsun Times veya her neyse insanlar okumayı öğretiyor, bu yüzden Amerika Birleşik Devletleri'nde

big problem with illiteracy so this means people  are unable to read like a very large portion of  

cehaletle ilgili büyük bir sorun var, bu da insanların okuyamadığı anlamına geliyor nüfusun çok büyük bir bölümü

the population is unable to read and people argue  about should we do teaching with phonics which is  

okuyamıyor ve insanlar öğretimi fonetik ile yapmamız gerekip gerekmediği konusunda tartışıyor.

teaching the sound rules of the language or  should we do it with whole word which is like  

dilin ses kurallarını öğretmek mi yoksa bunu tüm kelimeyle mi yapmalıyız

like trying to remember or memorize words by  their shape or maybe something else so there  

kelimeleri şekillerine göre hatırlamaya veya ezberlemeye çalışmak gibi veya belki başka bir şey, böylece

could be people arguing over different approaches  when the truth is you actually need a mix of  

farklı yaklaşımlar üzerinde tartışan insanlar olabilir aslında aslında bir karışıma ihtiyacınız varken

different things but the discovery is the key so  what stops people from becoming good readers is  

farklı şeyler ancak keşif anahtardır, yani insanları iyi okuyucular olmaktan alıkoyan şey

actually when we're we're trying to take them  and force them to memorize rules that's what  

aslında onları alıp kuralları ezberlemeye zorlamamızdır.

we're doing down excuse me down here at the lowest  level of teaching so when we have translations or  

öğretim düzeyi yani çeviriler veya

definitions this is what we're trying to do when  we teach people grammar rules all right so this  

tanımlar olduğunda  insanlara dilbilgisi kurallarını öğretirken yapmaya çalıştığımız şey budur, bu nedenle   bu

works not just for vocabulary learning but for  grammar pronunciation everything else the point  

yalnızca kelime öğrenimi için değil, dilbilgisi telaffuzu için de işe yarar, diğer her şey için amaç

is to lead the student like if I'm speaking as  a teacher to other teachers watching the point  

öğrenciyi "eğer" gibi yönlendirmektir Diğer öğretmenlere bir öğretmen olarak konuşuyorum, asıl noktayı izliyorum

is to lead the student to the point of discovery  okay so this is how you do it again for grammar  

öğrenciyi keşif noktasına götürmek tamam yani dilbilgisi   telaffuz her şey için bunu tekrar böyle yapıyorsunuz

pronunciation everything but the point is to get  the student to think like ah they have their aha  

ama asıl önemli olan öğrencinin  ah sahip oldukları gibi düşünmesini sağlamak aha

moment when they really discover something  okay I can give another example of this uh in  

gerçekten bir şey keşfettikleri an tamam buna başka bir  örnek verebilirim

a moment if people like but hopefully everyone  uh understands what I'm talking about here and  

eğer insanlar beğenirse ama umarım herkes burada neden bahsettiğimi anlar ve

this makes sense all right let me go back and  uh answer some more questions here Suresh how  

bu mantıklı olur pekala geri döneyim ve biraz daha cevaplayayım Buradaki sorular Elbette

can I clear the IELTS exam on my own sir uh I  don't focus on particular tests I would look for  

IELTS sınavını kendi başıma nasıl geçebilirim efendim uh belirli testlere odaklanmıyorum   yapan

people who do I focus on conversational fluency  which obviously will help you on any test but  

kişiler ararım  akıcı konuşmaya odaklanır  ki bu kesinlikle size herhangi bir testte yardımcı olacaktır, ancak

if you're looking for specific tips for specific  tests I would look for people who focus on that  

belirli testler için özel ipuçları Buna odaklanan insanları arardım

uh let's see so Claudia I thought Evergreen were  used only for tree purpose thanks you thanks for  

uh, bir bakalım Claudia Evergreen'in yalnızca ağaç amacıyla kullanıldığını düşündüm teşekkürler bunun için   evet yani

that yes so again this is the interesting thing  about you like when you understand the language  

yine bu sizinle ilgili ilginç bir şey gibi dili anladığınızda   gibi

like this you understand the language at a native  level that's why I call it a native lesson so it  

dili ana dili düzeyinde anlıyorsunuz bu yüzden buna anadili dersi diyorum bu yüzden bu

doesn't mean a native person is teaching it means  it helps you understand like a native all right  

ana dili İngilizce olan birinin öğrettiği anlamına gelmez  bu bir anadil gibi anlamanıza yardımcı olduğu anlamına gelir

that's really the goal so when you learn something  like that like I might learn something I'm trying  

gerçekten amaç bu yani böyle bir şey öğrendiğinizde bir şey öğrenmiş olabilirim denediğim

trying to think uh when I like let's there was  a time I maybe last year I think or two years  

düşünmeye çalışıyorum uh sevdiğim zaman hadi bir zaman  vardı  belki geçen yıl sanırım veya iki yıl

ago I made a joke in Japanese uh where I was I  was kind of using a word for a different like a  

önce Japonca bir şaka yaptım uh bulunduğum yerde  bir tür kelime yerine bir kelime kullanıyordum farklı,

different purpose so in the same way that you can  use Evergreen for talking about something else so  

farklı bir amaç gibi, yani aynı şekilde Evergreen'i başka bir şeyden bahsetmek için kullanabilirsiniz yani

this was uh this was a friend of mine he was uh I  think he was he was smoking so there's a Japanese  

bu benim bir arkadaşımdı o uh sanırım sigara içiyordu bu yüzden bir Japon

guy he was smoking some cigarettes uh and I said  oh like you you shouldn't you shouldn't smoke and  

biraz sigara içiyordu uh ve dedim ki ah, senin gibi sigara içmemelisin ve   ben

he was like oh while I'm paying taxes and I said  Ah that's true it's like and the Japanese word  

vergileri öderken ah dedi ve ben de Ah bu doğru bu gibi ve Japonca bir kelime

for kind of improving the community as much as a  goody so like when he's saying like much he like  

toplumu iyileştirmek için bir iyilik kadar yani,

the town or the area to to make the town better  machizukuri so I made that joke and I'm using it  

kasabayı veya bölgeyi daha iyi yapmak için kasabayı veya bölgeyi çok sevdiğini söylediğinde, bu yüzden bu şakayı yaptım ve ben bunu kullanıyorum   ve buna

and he laughed about that because he's like I  I took a word like Evergreen and used it in a  

güldü çünkü ben Evergreen gibi bir kelimeyi aldım ve kullandım

different way but it's similar so what happens  when you have a native level understanding of  

farklı bir şekilde ama benzerdir yani yerel düzeyde bir kelime dağarcığı anlayışına sahip olduğunuzda,

vocabulary is you can take words and use them  in a new way like that and people will still  

kelimeleri alıp bunları yeni bir şekilde kullanabilirsiniz ve insanlar yine de ne demek

think like oh like I understand what you mean  okay even if it's not like even if no one had  

istediğinizi anladım gibi düşüneceklerdir tamam öyle olsa bile hiç kimse

ever used Evergreen in that way I could take the  word and create it in that way and use it that  

Evergreen'i bu şekilde kullanmamış olsa bile, kelimeyi alıp bu şekilde yaratabilir ve bu

way and people would understand me all right  so this is again another great thing this is  

şekilde kullanabilirdim ve insanlar beni pekala anlarlardı, yani bu yine başka bir harika şey, bu

what separates the the people who are stuck down  here still translating and looking at definitions  

insanları ayıran şeydir burada sıkışıp kalmış olanlar hala çeviri yapıyor ve tanımlara bakıyor

and the people who are really commanding  the language all right so you want to have  

ve gerçekten dile hakim olan kişiler, bu nedenle

ownership that's why I call it ownership of the  language because you can actually control it you  

sahip olmak istiyorsunuz, bu yüzden ona dilin sahipliği diyorum çünkü onu gerçekten kontrol edebilirsiniz

can decide what you want to do or how you use the  language and you still use it correctly all right

ne istediğinize karar verebilirsiniz dili nasıl kullanıyorsunuz ve hala onu doğru kullanıyorsunuz tamam mı

he laughed pretty hard about that uh let's see  so interesting last tool yes if you're talking  

buna çok güldü uh hadi bakalım çok ilginç son araç evet

about discovery of fear yes this is really the the  fastest way and the most powerful thing you can do  

korkunun keşfinden bahsediyorsanız evet bu gerçekten  en hızlı  ve en güçlü yol yapabileceğin bir şey

all right let's see book reviewer can you  explain the thought process behind making  

bakalım kitap eleştirmeni cümle kurmanın ardındaki düşünce sürecini açıklayabilir misin bunu yaparken

sentences what should we be thinking while  making it how important tenses are while  

ne düşünmeliyiz cümle kurarken zamanların ne kadar önemli olduğu

making a sentence and how to memorize tenses  all right so I I do not recommend you try  

ve zamanların nasıl ezberleneceği tamam, bu yüzden denemenizi önermiyorum

to memorize anything really like memorizing  is again it's it's this kind of lower level  

herhangi bir şeyi ezberlemek gerçekten ezberlemeye benzer yine bu, bu tür bir alt seviyedir

um for for learning anything it's useful if you  need to pass a test I just need to memorize this  

um, herhangi bir şeyi öğrenmek için, bir testi geçmeniz gerekiyorsa yararlıdır, sadece bu

information in my short term very quick memory  so I can recall it for a test but I will probably  

bilgiyi kısa vadeli çok hızlı hafızamda ezberlemem gerekiyor böylece bir test için hatırlayabilirim ama muhtemelen

forget it later and so if you're talking about  making sentences the sentences come like you can  

daha sonra unutacağım ve bu yüzden cümleler kurmaktan bahsediyorsanız, cümlelerin oluşturduğunuz gibi gelmesi

you can see me I'm using sentences and phrases  when I'm teaching right now so I'm doing the  

beni görebilirsiniz  şu anda ders verirken  cümleler ve deyimler  kullanıyorum, bu yüzden

same thing and as you listen to more of those  examples you can start building these sentences  

aynı şeyi yapıyorum ve bu örnekleri daha fazla dinledikçe, bu cümleleri

yourself and this is how children are learning  the language so children typically they begin uh  

kendi başınıza oluşturmaya başlayabilirsiniz ve çocuklar dili bu şekilde öğrenirler, yani çocuklar tipik olarak

like parents are just teaching them very simple  words and phrases and this is another reason why  

ebeveynlerin onlara çok basit kelimeleri ve deyimleri öğretmeye başlarlar ve bu,

phrasal verbs are a good thing to learn because  they're giving you not just a single word but it's  

öbek fiillerin öğrenmek için iyi bir şey çünkü size tek bir kelime değil,

the beginning like almost the first phrases  that a child would learn so I tell my child  

başlangıç bir çocuğun öğreneceği neredeyse ilk ifadeler gibi  bu yüzden çocuğuma

uh sit up so that my my daughter is you know  she's sitting in her chair we're having dinner  

oturun ki kızım siz bilirsiniz  onun içinde oturuyor sandalye yemek yiyoruz

uh but she's kind of like leaning over the  table or what if she's got her arms up on the  

uh ama masanın üzerine eğiliyormuş gibi ya da kollarını masanın üzerine kaldırmışsa

table and and she's lean she's kind of leaning  like that on the table and I say hey sit up  

ve zayıfsa masaya bu şekilde  eğiliyor ve hey otur diyorum

and I show her an example like instead of  me leaning on the table I sit up like this  

ve ona gösteriyorum mesela masaya yaslanmam yerine bu şekilde dik oturuyorum

so you can see my back is straight I have good  posture I'm sitting up all right so sit up on  

böylece sırtım düz duruyor duruşum iyi oturuyorum yani

the table okay now she can sit there and  it's much different than leaning forward  

masaya otur tamam şimdi o oraya oturabilir ve bu çok farklı masaya bu şekilde öne eğilmektense pekala

on the table like that all right so here I'm  even using this is like a very simple kind of  

yani burada bunu kullanıyorum bile çok basit bir

first sentence so sit up is a sentence even by  itself sit up sit up stand up uh move whatever  

ilk cümle gibi yani otur tek başına bir cümledir otur kalk otur kalk ayağa kalk uh hareket her neyse

and so as as children are learning these examples  they start learning to attach more things to them  

ve çocuklar gibi bu örnekleri öğreniyorlar onlara daha fazla şey eklemeyi öğrenmeye başlıyorlar

and this is how we get sentences so I can  say sit up or I can say sit up please or I  

ve bu şekilde cümleleri elde ediyoruz, böylece otur  veya otur lütfen diyebilirim veya

can say like using another phrasal verb  I could say clean up so clean up your

başka bir deyimsel fiil kullanmak gibi diyebilirim temizleyebilirim çok temiz diyebilirim

clean up your toys clean up your toys clean  up your toys if I make this a full sentence  

oyuncaklarını temizle oyuncaklarını temizle oyuncaklarını temizle bunu tam bir cümle yaparsam

I could just say clean up or I could be more  specific clean up your toys or I could say  

sadece temizle diyebilirim veya daha spesifik olabilirim oyuncaklarını temizle

clean up the toys you played with and as they  get these examples again this is the the native  

ya da oynadığın oyuncakları temizle diyebilirim bu örnekleri tekrar alın, bu,

lesson with the discovery this is the natural way  that kids are learning to understand the language  

çocukların dili anlamayı öğrenmelerinin doğal bir yoludur

all right and so when you're starting first you  kind of understand something like I am wearing  

ve bu nedenle, ilk başladığınızda, benim siyah bir gömlek giydiğim gibi bir şey anlarsınız,

a black shirt so my children know that oh I am  wearing a black shirt right now I'm wearing a  

bu yüzden benim çocuklar biliyor ki oh şu anda siyah gömlek giyiyorum

black shirt what color shirt are you wearing what  are you wearing right now so I'm wearing a black  

siyah gömlek giyiyorum siz ne giyiyorsunuz şu anda ne giyiyorsunuz bu yüzden ben siyah

shirt but yesterday I wore so let's let's  just make this very simple so I am wearing  

gömlek giyiyorum ama dün giydim, o yüzden hadi bunu çok güzel yapalım basit yani giyiyorum

so I am wearing a black shirt and so they  learned the past tense not by memorizing that  

yani siyah bir gömlek giyiyorum ve bu yüzden geçmiş zamanı ezberleyerek değil  durumu anlayarak öğrendiler  yani

but by understanding the situation all right  so the situation is not today but yesterday  

durum bugün değil dün

and like they're thinking to themselves oh that's  interesting we don't say I am wearing a shirt like  

ve kendi kendilerine şöyle düşünüyorlar ah bu ilginç biz

I am doing something that's only for right now  so they they recognize that naturally they won't  

sadece şu an için olan bir şey yapıyorum gibi bir gömlek giydiğimi söylemeyin, böylece doğal olarak

tell you like oh that's present continuous so the  past perfect or whatever they won't be talking  

size "oh bu şimdiki zaman süreklidir, yani geçmiş mükemmel veya her neyse" gibi

about specific grammar rules all right they're  thinking about situations and connecting that  

özel bir şey söylemeyeceklerini anlarlar. dilbilgisi kuralları pekala durumlar hakkında düşünüyorlar ve bunu

with vocabulary so they hear in the past like oh  so I was wearing something and so oh look at that  

kelime dağarcığıyla ilişkilendiriyorlar, böylece geçmişte oh  yani bir şey giyiyordum ve ah şuna bakın   şu anda

so I am wearing it right now I was wearing it  yesterday and as they get more examples of it  

giyiyorum dün giyiyordum ve alıştıkları gibi daha fazla örnek

again the the point here is building this network  the network in the mind the spider web in the mind  

yine buradaki amaç bu ağı oluşturmak zihindeki ağ zihindeki örümcek ağı

and that's what helps you speak okay so it's  not trying to memorize rules it's not trying  

ve bu sizin konuşmanıza yardımcı olur tamam yani kuralları ezberlemeye çalışmıyor

to practice sentences like that you really  want to get lots of different examples and  

gerçekten istediğiniz gibi cümleler uygulamaya çalışmıyor birçok farklı örnek alın ve belirli bir şeye

you can do this very efficiently by focusing on  a particular thing but it should be getting lots  

odaklanarak bunu çok verimli bir şekilde yapabilirsiniz, ancak bu,

of different examples from different speakers  so you don't only hear me like my children here  

farklı konuşmacılardan çok   farklı örnek almak olmalıdır böylece beni sadece buradaki çocuklarım gibi,

me and my wife and people on TV and someone in  a game or on the radio or something like that  

ben, eşim ve televizyondaki insanlar gibi duymazsınız. ve biri bir oyunda veya radyoda veya buna benzer bir şeyde   yani onda

so she has or both of my daughters have lots  of different examples of that all right so  

veya her iki kızımda buna birçok örnek var peki

it's not it's not one thing like a translation  or definition one time it's a continuous process  

bu bir çeviri veya bir defalık tanım gibi tek bir şey değil, daha fazlasının sürekli bir süreci

of more native lessons so lessons that help you  understand like a native leading to Discovery so  

yerel dersler yani bir yerli gibi anlamanıza yardımcı olan dersler Discovery'ye gidiyor yani   bir

as you begin discovering things by yourself you're  like oh wow look at that like now I'm able to to  

şeyleri kendi başınıza keşfetmeye başladığınızda  vay canına şuna bakın, şimdi

do all kinds of things and so for me now when I  was first learning Japanese I was doing this I was  

her türlü şeyi   yapabiliyorum ve şimdi benim için İlk önce Japonca öğreniyordum bunu yapıyordum

translating and trying to get definitions of words  and then I would forget them but once I started  

çeviri yapıyordum ve kelimelerin tanımlarını almaya çalışıyordum ve sonra onları unutuyordum ama bunu

doing this that's when I became fluent all right  and fluency it wasn't a process that took a long  

yapmaya başladığımda akıcı oldum tamam ve akıcılık uzun süren bir süreç değildi Evergreen kelimesinin

time like you can see even learning a new usage of  the word Evergreen you become fluent in that word  

yeni bir kullanımını öğrenirken bile görebileceğiniz gibi, o kelimede akıcı hale gelirsiniz

so each time you learn a new word or phrase and  you understand it like a native that means you've  

yani her yeni kelime veya kelime öbeği öğrendiğinizde ve onu bir yerli gibi anladığınızda, bu

become fluent in that word all right so the whole  point of this video is how do we what's the best  

o kelimede akıcı hale geldiğiniz anlamına gelir. bu videonun asıl amacı,

way to learn vocabulary for fluency so how do we  learn words quickly how do we learn them easily  

akıcılık için kelime dağarcığını öğrenmenin en iyi yolunun ne olduğu, yani kelimeleri nasıl hızlı bir şekilde nasıl öğreneceğimiz, onları nasıl kolayca öğreneceğimiz

and actually remember them and understand them  like a native so that way we can speak all right  

ve onları gerçekten hatırlayacağımız ve anadilimiz gibi anlayacağımız, böylece iyi konuşabileceğiz

all right looks like uh let's see if I  can if I go back some of these are in here  

pekala öyle görünüyor bakalım yapabilir miyim geri gidersem bunlardan bazıları burada

but hopefully that makes sense all right  uh dribble says how's it going it's going  

ama umarım bu mantıklıdır tamam uh salya nasıl gidiyor diyor

well my teacher if I could know the root of  the word yes so sometimes like uh spaced out  

iyi gidiyor öğretmenim kelimenin kökünü bilseydim evet yani bazen boşluklu

like Dazed or disoriented yes you also  there's also that meaning that's right  

gibi   sersemlemiş veya kafası karışmış gibi evet siz de o anlamı da var bu doğru

uh shark says I am now work teacher another day I  will comment here or comment more by a good night  

uh köpekbalığı diyor ki şimdi çalışıyorum öğretmenim başka bir gün burada yorum yapacağım veya daha fazla yorum yapacağım iyi geceler

so learn the concept through examples yes okay  I think we got all that now so it would help to  

bu nedenle kavramı örneklerle öğrenin evet tamam  sanırım anladık tüm bunlar şimdi

remember words yes so you notice how Native  lesson like the the lesson that helps you  

kelimeleri hatırlamanıza yardımcı olur evet, yani Anadil dersinin nasıl

understand like a native and Discovery those are  really the fastest way to remember words because  

bir yerli gibi anlamanıza yardımcı olan ders gibi olduğunu fark edersiniz ve Discovery bunlar kelimeleri hatırlamanın gerçekten en hızlı yoludur çünkü

they become Unforgettable in that moment so when  a child is like ah foreign or anybody an adult  

o anda Unutulmaz hale gelirler, yani bir çocuk olduğunda ah yabancı veya yetişkin herhangi biri   Evergreen'in ağaç anlamına geldiğini

does the same thing like when when you learn  like Evergreen means a tree but we can take  

öğrendiğinizde aynı şeyi yapar, ancak   bir

that idea of something being green all the time  and apply that to something else like ah I got  

şeyin her zaman yeşil olduğu fikrini  alıp başka bir şeye uygulayabiliriz: ah

it okay so the point is to is to help you with  a native lesson so that you discover something  

anladım   tamam yani mesele bu amacı  size yerel bir derste yardımcı olmaktır, böylece bir şey keşfedersiniz

because when you discover that thing you really  remember it all right this is why it's the highest  

çünkü o şeyi keşfettiğinizde onu gerçekten  hatırlarsınız, bu nedenle bu

level of vocabulary learning now I think maybe  the only thing faster than that would be the  

şu anda kelime öğreniminin en yüksek   seviyesidir bence bundan daha hızlı olan tek şey, Beyninizin

Matrix where they plug a wire into the back of  your brain or something like that I don't know  

arkasına bir tel taktıkları Matrix veya onun gibi bir şey Bilmiyorum

we're not at that level yet but Discovery is  going to get you the fastest way there so far  

henüz o seviyede değiliz ama Discovery sizi oraya şimdiye kadarki en hızlı şekilde ulaştıracak

uh all right so Evergreen Timeless Everlasting  Drew is the best yes I wish I was Evergreen  

uh pekala yani Evergreen Zamansız Sonsuz Drew en iyisi evet keşke Evergreen olsaydım

I will I will not be Evergreen at some point  I'm thinking all right Dr Fatima amazing lesson  

Bir noktada Evergreen olmayacağım  Pekala düşünüyorum Dr Fatima harika ders

I really love it may God bless you okay glad  to hear it all right so people are people are  

Bunu gerçekten seviyorum Tanrı sizi korusun tamam bunu duyduğuma sevindim bu yüzden insanlar

understanding I wanted to make this pretty easy  really it's just the things that most people do  

anlayışlı Bunu oldukça kolaylaştırmak istedim gerçekten bu çoğu insanın yaptığı şeyler

if you focus on these top two you're going  to get fluent much faster all right so this  

bu ilk ikisine odaklanırsanız çok daha hızlı akıcı konuşacaksınız, bu yüzden

is what we do in Frederick it's also what  we do uh in fluent for life if you'd like  

Frederick'te yaptığımız şey bu aynı zamanda akıcı olarak yaptığımız şey ömür boyu

to learn more about those you can click on  the link in the description below this video  

onlar hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız bu videonun altındaki açıklamada bulunan bağlantıya tıklayabilirsiniz

all right Lewis is uh we are here with you here  in Chicago oh that's right yes in Chicago yeah  

pekala Lewis, uh, burada sizinle birlikteyiz Chicago'da oh bu doğru evet Chicago'da evet   ben uzun

it's been a while since I've been back in Chicago  Johann I speak in an American accent and people  

zaman oldu Chicago'ya döndüm Johann Amerikan aksanıyla konuşuyorum ve

around me doesn't understand so another basic  example here people don't understand people  

çevremdeki insanlar   anlamıyor, bu nedenle buradaki başka bir temel örnek, insanlar anlamıyor   insanlar

don't understand and I'm kind of feeling like  my speaking skills are slowly going down so  

anlamıyor ve konuşma becerilerimin yavaş yavaş ilerlediğini hissediyorum aşağı

what should I do to get my speaking skills  back up I would hear Johann lots of examples  

konuşma becerilerimi  geri kazanmak için ne yapmalıyım Johann'ın anadili İngilizce olan birçok örnek   duyardım, bu yüzden

of native speakers so if you're you say you speak  in an American accent but I does that mean like  

Amerikan aksanıyla konuştuğunu söylüyorsan ama bu şu anlama geliyor

are you in America right now are you are you  speaking to other people who don't understand  

şu anda Amerika'da mısın? Amerikan aksanını anlamayan başka insanlarla mı konuşuyorsunuz?

an American accent I don't know what the specific  issue is but the the really the solution to any  

Spesifik sorunun ne olduğunu bilmiyorum ama bunun gibi herhangi bir sorunun gerçekten çözümü

problem like this is more native lessons and so  you would get more I didn't even write it on the  

daha fazla ana dili dersidir ve bu nedenle benim almadığım daha fazlasını alırsınız

board today I'm so used to talking about this but  this is naturally varied so naturally very review  

bugün tahtaya yaz bundan bahsetmeye çok alışkınım ama bu doğal olarak değişken, bu yüzden doğal olarak çok yorum

let me write this more clearly or I will get  people in the comments yelling at me I'm sure  

bunu daha net yazayım yoksa yorumlarda  insanların  bana bağırdığını görürüm  eminim

naturally varied

review on ew so this means you're hearing lots  of different examples of whatever the vocabulary  

ew hakkında doğal olarak çeşitli incelemeler yani bu, kelime dağarcığı ne olursa olsun birçok farklı örnek duyduğunuz

is or you're hearing different speakers so you're  hearing lots of different Native examples if it's  

veya farklı konuşmacılar duyduğunuz anlamına gelir, bu nedenle birçok farklı Yerli örneği duyuyorsunuz, eğer bu

from America then listen to American speakers  and even in America there are different accents  

Amerika'dan geliyorsa, o zaman Amerikalı konuşmacıları dinleyin ve Amerika'da bile farklı aksanlar vardır Florida veya Vermont'a

so we might have a Texas person versus a  Florida or Vermont or you know California  

karşı Teksaslı bir insan olabilir veya Kaliforniyalı

people speak a little bit differently and  the vocabulary can be different as well

insanları bilirsiniz   biraz farklı konuşurlar ve kelime dağarcığı da farklı olabilir uh bir

uh let's see our next question uh hello how can  I know how to pronounce long words where should  

sonraki sorumuza bakalım uh merhaba uzun kelimeleri nasıl telaffuz edeceğimi nasıl bilebilirim nerede

I stress the word always get it wrong uh what's  it what's an example of a long word typically  

ben kelimeyi vurgula her zaman yanlış anla ne bu ne  uzun bir kelime örneği tipik olarak

if you if you learn the same way natives learn  pronunciation this is what we do in Frederick

eğer siz de yerlilerin telaffuzu öğrendiği yöntemle öğrenirseniz, Frederick'te yaptığımız şey bu,

does anyone have the app already let me know  if you do and if you like it uh so Frederick  

uygulamaya sahip olan var mı, zaten bana bildirin yaparsanız ve hoşunuza gitti, yani Frederick

teaches you step by step how to make all of  these sounds and how to go from the alphabet  

size tüm bu  sesleri nasıl yapacağınızı ve alfabeden

to pronouncing a long word like apocalypse  okay so words like what's a what's a longer  

kıyamet gibi uzun bir kelimeyi telaffuz etmeye nasıl geçeceğinizi öğretiyor  tamam öyleyse nedir gibi kelimeler daha uzun olan nedir

word we have there like education uh it's a word  in the app I think uh but lots of uh or decision  

orada eğitim gibi bir kelimemiz var uh bu bir kelime uygulamada bence uh ama pek çok uh veya karar

other things again longer words but I don't  know how long of a word you're talking about  

başka şeyler yine daha uzun kelimeler ama bir kelimeden ne kadar uzun bahsettiğinizi bilmiyorum   bundan

complication like even longer than that there  are specific rules for how you pronounce these  

daha uzun gibi karmaşık bunları nasıl telaffuz edeceğinize ilişkin belirli kurallar vardır

and so we teach them step by step in the app so if  you'd like to learn that rather than trying to to  

ve bu yüzden onlara uygulamada adım adım öğretiyoruz. Bu nedenle

study random words and remember that way again  the goal is to build a network in your mind  

rastgele kelimeleri   çalışmak ve bu şekilde tekrar hatırlamak yerine bunu öğrenmek isterseniz amaç zihninizde bir ağ oluşturmaktır

so you build a like pronunciation  Network in the same way all right

böylece benzer bir telaffuz ağı oluşturabilirsiniz  aynı şekilde tamam ah

uh okay I got that one okay Maya says how about  I learn vocabulary or we put on a flash card come  

tamam onu ​​anladım tamam Maya diyor ya kelime öğrenirim ya da bir flash kart koyarız gel

can be helpful for the to remember or not well  flash cards are going to be down here so a flash  

hatırlamaya yardımcı olabilir veya iyi olmayabilir flash kartlar burada olacak bu yüzden bir flash

card is going to give you a definition it's  like a one-to-one correspondence of something  

kart size bir tanım vereceğim  bu  bunun gibi  bir şeyin birebir yazışması gibi   bu nedenle

like that so a flash card is helpful as part  of a network but you really need the whole the  

bir bilgi kartı bir ağın parçası olarak yararlıdır, ancak gerçekten tüm

whole thing so you should be hearing the word  in different ways seeing it in different places  

her şeye ihtiyacınız vardır, bu nedenle kelimeyi farklı şekillerde duyuyor olmalısınız farklı yerlerde

uh that's that's how you're going to help um or  go and teach yourself or get yourself to remember  

uh işte bu şekilde yardım edeceksin veya gidip kendine öğreteceksin veya

the word much faster so again flash cards are  useful but one example is less powerful than  

kelimeyi çok daha hızlı hatırlamanı sağlayacaksın   bu yüzden yine flash kartlar kullanışlıdır ancak bir örnek

many examples basically all right and Sada says  I can understand everything you say but I can't  

birçok örnekten daha az güçlüdür   temelde tamam ve Sada diyor ki Söylediğin her şeyi anlayabiliyorum ama

speak English I hope your video lessons help me  to do that thanks for sharing your knowledge with  

İngilizce konuşamıyorum umarım video derslerin bunu yapmama yardımcı olur bilgini bizimle paylaştığın için teşekkürler,

us yeah so uh the the problem people have often  is that they uh they do understand a lot they  

evet, yani insanların çoğu zaman sorun uyguladıkları sorun,

have a passive vocabulary but they they don't  they don't have the ownership level so this is  

sahip oldukları çoğu şeyi anlamalarıdır   edilgen bir kelime dağarcığı ama onlar sahiplik düzeyine sahip değiller bu yüzden bu

really the same kind of idea about developing  owner developing ownership of the language and  

gerçekten sahibi geliştirmeyle ilgili aynı türde bir dilin sahipliğini geliştirme fikri ve

so what people are often doing is they're either  learning through translations or definitions uh  

dolayısıyla insanların sıklıkla yaptığı şey ya çeviriler yoluyla öğreniyorlar ya da tanımları uh

and even if they learn in English they're  not really learning it to understand like a  

ve İngilizce öğrenseler bile ana dili İngilizce olan biri gibi anlamayı gerçekten öğrenmiyorlar

native and they don't really discover a lot they  they're often surprised by usages and they're not  

ve gerçekten pek bir şey keşfetmiyorlar genellikle kullanımlara şaşırıyorlar ve  öyle değiller ki

like oh like I see how that could work also  which is what natives are thinking when they  

ah, anlıyorum nasıl olduğunu işe yarayabilir  ki bu da yerlilerin

learn new vocabulary and so if you understand  the language but you don't speak it's because  

yeni kelimeler öğrendiklerinde düşündükleri şeydir ve bu nedenle dili anlıyorsanız ancak konuşamıyorsanız bunun nedeni dille

you haven't been spending enough time with the  language you're not getting enough naturally  

yeterince zaman geçirmemiş olmanızdır ve doğal olarak yeterince

varied review and you don't understand it like  a native and so there could be different reasons  

çeşitli incelemeler almıyorsunuzdur ve ana diliniz gibi anlamıyorsunuz ve bu nedenle farklı nedenler olabilir

why why like why you stop yourself from speaking  like you forget words or you don't feel very  

neden gibi neden kendinizi konuşmaktan alıkoyuyorsunuz kelimeleri unutuyormuşsunuz gibi veya kelime dağarcığı

confident about the vocabulary you worry about  pronunciation or making a mistake something like  

konusunda kendinize pek güvenmiyorsunuz telaffuz hakkında endişeleniyor veya hata yapıyor gibi bir şey

that again it means that you didn't really  understand the vocabulary so the easy way to  

bu yine kelime dağarcığını gerçekten anlamadığınız anlamına gelir, bu yüzden bunu çözmenin kolay yolu

solve that is get more naturally varied review  more native lessons all right so this is what  

daha doğal bir şekilde çeşitlendirmektir daha fazla yerel dersi gözden geçirmektir bu yüzden

we do in fluent for life and Frederick for for  simply learning vocabulary and grammar all right

hayat için akıcı bir şekilde ve Frederick için sadece kelime bilgisi ve gramer öğrenmek için yaptığımız şey budur pekala

and next one let's say Raphael says Hi  teacher for the first time I can watch  

ve sıradaki diyelim ki Raphael merhaba öğretmen ilk kez

you during a live I only want to thank  you for your despots despun despunability

seni bir canlı yayında izleyebiliyorum despotların için sadece teşekkür etmek istiyorum despun umutsuzluk

never heard that word I don't know I don't know if  that's a word or not but yes I'm guessing that's  

o kelimeyi hiç duymadım bilmiyorum bilmiyorum kelime ya da değil ama evet sanırım bu

maybe maybe saying thank you okay but I got you  all right Ramesh uh it's talking to somebody else  

belki teşekkür ederim tamam ama anladım seni  tamam Ramesh uh başka biriyle konuşuyor

here Ramesh okay we're talking we got a whole  separate conversation about Ramesh all right  

burada Ramesh tamam konuşuyoruz Ramesh hakkında tamamen  ayrı bir konuşmamız var tamam

hello sis hello teacher mag and I understand  English very well okay I answered that already  

merhaba abla merhaba öğretmen mag ve ben İngilizceyi çok iyi anlıyorum tamam bunu yanıtladım zaten

do you recommend using Anki app and do sentence  mining I don't know what sentence mining is uh  

Anki uygulamasını kullanmayı ve cümle madenciliği yapmayı öneriyor musunuz Cümle madenciliğinin ne olduğunu bilmiyorum uh   uh

uh but Anki again it's going to be that  people talk about spaced repetition so you  

ama Anki yine insanlar boşluklu tekrar hakkında konuşacak, böylece siz

would use a a flash card system like this  but it's much faster to build a network  

kullanırsınız bunun gibi bir flash kart sistemi ancak bir şeyler ağı   oluşturmak çok daha hızlıdır

of things because the network each time  you add uh let me erase some of this here

çünkü ağ her eklediğinizde buradan bazılarını silmeme izin verin

and this is another bit of psychology powerful  psychology for you so in addition to Discovery  

ve bu sizin için başka bir psikoloji güçlü psikolojidir, bu nedenle Discovery    ek olarak

the mind gets very difficult or it gets very bored  by remembering vocabulary which is why seeing a  

zihin çok zor ya da çok sıkılıyor kelimeyi hatırlayarak bu yüzden bir

flash card uh over and over again it doesn't  work so it doesn't work for like a number of  

bilgi kartını tekrar tekrar görmek işe yaramıyor, yani pek çok  nedenden dolayı işe yaramıyor

reasons and you have to put a lot of pressure  on yourself to do that so if you're a really  

ve kendinize çok fazla baskı yapmanız gerekiyor bunu yapmak için gerçekten

good student okay today I will look at this flash  card 10 times and then tomorrow I will look at it  

iyi bir öğrenciysen tamam bugün bu bilgi kartına 10 kez bakacağım ve sonra yarın ona

10 more times and each day you're looking at the  same thing it's possible but it's much faster and  

10 kez daha bakacağım ve her gün aynı şeye bakıyorsun bu mümkün ama çok fazla daha hızlı ve

easier to look at 10 different flash cards where  we got all different uh like examples of something  

10 farklı bilgi kartına bakmak bir şeyin farklı örneklerini aldığımız

so depending on how how you're using Anki  uh like I don't I don't use that to learn  

yani Anki'yi nasıl kullandığınıza bağlı uh sanki ben kullanmıyorum

anything I know some people do if that's  helpful for them that's good but I would  

bazılarının öğrendiğini bildiğim hiçbir şey öğrenmek için kullanmıyorum eğer bu onlar için yararlıysa bu iyi ama bence bunun

imagine that's because they don't know about  this but in learning your native language this  

nedeni onların bunu bilmemeleridir ama ana dilinizi öğrenirken

is what you're doing so you're not using  flash cards to learn your native language  

yaptığınız şey bu yani ana dilinizi öğrenmek için bilgi kartları kullanmıyorsunuz   bu

so it doesn't make much sense to learn them  or use them for learning English all right  

yüzden olmuyor' bunları öğrenmek veya İngilizce öğrenmek için kullanmak pek mantıklı değil

so that's my my basic thinking about that so if  I'm not using flashcards to learn English words  

yani benim bu konudaki temel düşüncem bu yani İngilizce kelimeleri öğrenmek için bilgi kartları kullanmıyorsam

uh I mean I could it's possible but if I can  actually spend more time building my network  

uh yani, yapabilirdim ama gerçekten  daha fazla zaman harcayabilirsem kafamda   ağımı oluşturmak

in my mind that's the thing that's going to help  me remember and use that vocabulary much faster

hatırlamama  ve bu kelime dağarcığını çok daha hızlı kullanmama yardımcı olacak şey bu

all right

uh okay I think I got that one all right so El  Dorado says what's the difference between dangle  

and hang hmm I think it's basically the same  thing I mean dangle is almost if you think about  

aynı şey demek istediğim, neredeyse şunu düşünürseniz   sallanan bir

I I can imagine more movement in something that's  dangling so as an example this is uh you could you  

şeyde daha fazla hareket hayal edebiliyorum, yani örnek olarak bu, uh,

could talk about and this is another way to  teach yourself vocabulary so when you learn  

hakkında konuşabilir misiniz  ve bu, kendinize kelime bilgisi öğretmenin başka bir yoludur, yani

new things like this if I can give you more  of a native lesson about hang versus dangle  

bunun gibi yeni şeyler öğrendiğinizde   eğer size sarkmaya karşı sarkıtmaya ilişkin daha fazla yerel bir ders verebilirsem

so let's just say uh if we talk about  something like if I'm going to hang  

şöyle diyelim ki eğer  eğer asacaksam

I'm going to hang a picture so that picture  the picture is hanging on the wall like this  

bir resim asacağım, böylece o resim resim duvarda asılı olacak bunun gibi

or I could be hanging like if I'm you know got  like doing a pull-up or something like that so  

veya ben asılı duruyor olabilirim, bildiğiniz gibi bir barfiks çekmek veya bunun gibi bir şey var yani

I'm hanging on the wall dangling is almost like  you've got something much much smaller maybe you  

duvarda asılı duruyorum sarkmak neredeyse çok daha küçük bir şeye sahipsin belki sende   daha

got something heavier at the bottom of it and it's  swinging a little bit so you might see a woman uh  

ağır bir şeye sahipsin alt kısmında ve biraz sallanıyor, böylece bir kadın

or somebody you know it has like some big uh hoop  earrings so we draw draw the face over here here's  

veya tanıdığınız birini görebilirsiniz, büyük halka küpeleri var, bu yüzden yüzü buraya çizelim, işte

the ear and a big hoop earring that's dangling  from her ear all right so when natives are  

kulak ve ondan sarkan büyük bir halka küpe Pekala, yerliler

thinking about what's the difference between this  and this word this is how they're thinking they're  

bu  ve bu kelime arasındaki farkın ne olduğunu düşündüklerinde,

trying to imagine situations where we might have  something so dangling usually like it's it seems  

genellikle

almost like it could fall easily uh but it's it's  like a lighter thing or maybe we've got something  

kolayca düşebilecek gibi yönü ama bu daha hafif bir şey gibi veya belki

that it moves around a lot more so hanging seems  a little bit stronger so if I'm if I'm dangling  

elimizde  çok daha fazla hareket eden bir şey var bu yüzden asılı biraz daha güçlü görünüyor, bu yüzden eğer

by by uh by like one hand or one finger from  a tree that might be dangling all right but if  

bir el veya bir parmakla  sallanıyorsam bir bir  ağaç pekala sarkıyor olabilir ama eğer

I'm hanging it's a little bit stronger so you  can imagine like in in in in like dangle is a  

ben asıyorsam biraz daha güçlüdür, bu nedenle hayal edebilirsiniz in in in like sarkıt a

is like a sub word within hanging words like  that does that make sense so you like a thing  

sarkan kelimelerin içindeki bir alt kelime gibidir, bunun bir anlamı olur, yani bir şeyi seversiniz

that is dangling is also hanging it's like within  that same group of vocabulary so this earring is  

bu aynı zamanda sarkıyor aynı kelime grubu içindeymiş gibi yani bu küpe

hanging from the ear but we talk about it dangling  because it's it's kind of liked and it might move  

kulaktan sarkıyor ama biz onun sallanmasından bahsediyoruz çünkü bu biraz beğeniliyor ve etrafta dolaşabilir   bu mantıklı mı pekala

around does that make sense all right so look  for examples that's the that's the best way to  

bu yüzden örneklere bakın Bir

to to to try to find out what exactly something  means and to contrast it with other things but you  

şeyin tam olarak ne anlama geldiğini bulmaya çalışmanın ve onu diğer şeylerle karşılaştırmanın en iyi yolu bu ama

again you notice what I'm doing here I'm looking  at different examples like does an earring dangle  

yine de burada ne yaptığımı fark ediyorsunuz, farklı örneklere bakıyorum, örneğin bir küpe sallanıyor   diyebilir miyiz?

would we say like a wrecking ball you know  hanging hanging from a crane like yeah  

bir yıkım güllesi gibi bir vinçte asılı asılı evet gibi

maybe you could call that you could call that  hanging or you could say it's kind of dangling  

belki buna asılı diyebilirsin veya biraz sallanıyor diyebilirsin

it probably isn't going to blow in the breeze  because it's so heavy but it's a similar idea  

muhtemelen rüzgarda uçmayacak çünkü çok ağır ama buna benzer fikir

all right so look for examples of words and when  they're used to help you remember them all right

pekala kelime örneklerine bakın ve onları hatırlamanıza yardımcı olmak için kullanıldıklarında tamam bu yüzden

so thank you for answering my questions  his book review at my pleasure  

sorularımı yanıtladığınız için teşekkür ederim onun kitap incelemesi   pekala

all right what do you think about shadowing uh  I think uh it's I don't know it's it's useful  

gölgeleme hakkında ne düşünüyorsunuz uh sanırım uh, bilmiyorum Bunu yapmanın yararlı   olduğunu biliyoruz,

to do but it's not as useful as learning a lot  more vocabulary and building your network so  

ancak daha fazla kelime  öğrenmek ve ağınızı oluşturmak kadar yararlı değildir, bu nedenle

shadowing is typically you're getting one example  of something and focusing on that one example so  

gölgelendirme, tipik olarak bir şeyin bir örneğini almanız ve bu tek örneğe odaklanmanızdır, böylece

anytime you spend a lot of time focusing on one  example your time is better spent getting many  

odaklanmak için çok zaman harcarsanız bir örnekte, zamanınızı daha fazla   örnek almak için harcamak daha iyidir,

more examples so it's the it's the individual  single connection versus many so me personally  

bu nedenle bu, bireysel tek bağlantı yerine birçok bu yüzden kişisel olarak

I would rather hear 10 different speakers  say something than try to Shadow one speaker  

Bir konuşmacıyı Gölgelendirmeye çalışmaktansa 10 farklı konuşmacı bir şey söylemeyi tercih ederim

and the reason is because if I'm just listening  to One teacher like if I'm learning Japanese and  

ve bunun nedeni, eğer ben sadece Bir öğretmeni sanki Japonca öğreniyormuşum gibi dinliyorum ve

I hear one teacher's example I'm going to really  uh like over correct so meaning I'm going to think  

bir öğretmenin örneğini duyuyorum, gerçekten fazla doğru yapacağım yani

about it too much and and really try to focus on  sounding exactly like that person but if I hear a  

bunun hakkında çok fazla düşüneceğim ve gerçekten tam olarak böyle konuşmaya odaklanmaya çalışacağım kişi ama bir

bunch of native examples and each one is different  then it will it will relax me because I know  

yerel örnek duyarsam ve her biri farklı o zaman bu beni rahatlatır çünkü biliyorum

okay my pronunciation is going to be a little bit  different from everyone else's I don't have to try  

tamam benim telaffuzum herkesinkinden biraz  farklı olacak.

to sound like one person so the the point here is  the the listening is connected with the speaking  

yani buradaki mesele dinlemenin konuşmayla bağlantılı olmasıdır

and so if I hear lots of different examples that  will naturally make me more confident it will  

ve bu nedenle doğal olarak kendime daha fazla güvenmemi sağlayacak birçok farklı örnek duyarsam bu

improve my pronunciation as well so you can Shadow  but most people aren't really thinking about this  

telaffuzumu da geliştirecektir, böylece Gölge yapabilirsiniz ancak çoğu insan gerçekten düşünmez bu konuda

uh from the naturally review perspective but this  is exactly how they learn their native language  

doğal olarak gözden geçirme perspektifinden, ancak bu ana dillerini tam olarak bu şekilde öğreniyorlar   pekala

all right so all of the things that I teach like  all of this stuff here it's not really a new idea  

yani buradaki tüm bu şeyler gibi öğrettiğim tüm şeyler gerçekten yeni bir fikir değil

you're doing it already you know I'm just making  it clear what it is you're doing in your native  

zaten yapıyorsunuz bunu zaten biliyorsunuz ben' sadece kendi ana dilinizde ne yaptığınızı açıklığa kavuşturuyorum

language and saying you should do that in English  also all right all right let's keep going I think  

ve bunu İngilizce yapmanız gerektiğini söylüyorum ayrıca tamam pekala devam edelim bence

we're getting to the end over here could be  the end did you recommend you oh okay all right  

sona yaklaşıyoruz burada son olabilir önerdiniz mi sen oh tamam pekala

uh answer that one by teacher it was a pleasure  listening to you once in a lifetime well I'm not  

buna öğretmen tarafından cevap ver seni hayatta bir kez dinlemek bir zevkti pekala ben

dying or are you dying hopefully hopefully you're  not that you're not dying over there come back  

ölmüyorum yoksa ölüyor musun umarım ölmüyorsundur orada ölmüyorsun geri gel   geri dön

come back sometime I really want to learn a new  language English but sometime I feel shy uh why  

bazen gerçekten yeni bir dil İngilizce öğrenmek istiyorum ama bazen utanıyorum uh neden

I need to learn how ever sometime I ask myself you  should learn I know that weird I want advice okay  

öğrenmem gerekiyor ne zaman kendime  öğrenmen gerektiğini soruyorum bunu garip biliyorum tavsiye istiyorum tamam

let me clear that up a little bit it sounds like  you want to learn English but you feel shy about  

bunu biraz açıklığa kavuşturmama izin ver İngilizce öğrenmek istiyorum ama İngilizce öğrenmek konusunda   utangaç hissediyorsun

learning English or you feel shy about speaking  the language I think that's what you're saying  

veya dili konuşmak konusunda  çekingen hissediyorsun sanırım demek istediğin bu

um and asked my ask myself if you're asking  like learn how how I should how I should learn  

um ve kendime sor nasıl öğrenmem gerektiğini nasıl öğrenmem gerektiğini soruyorsan   ben

I'm guessing you mean how you should learn but  that's what this is now the great thing about this  

' Sanırım nasıl öğrenmen gerektiğini kastediyorsun ama bunun en güzel yanı da bu  bu konuda

is you don't need to feel shy about it because  you don't have to speak all of the things that  

utanmana gerek yok çünkü  sana öğrettiğim   hatta sevdiğim tüm şeyleri konuşmak zorunda değilsin Evergreen you sen

I've taught you like even just one example with  Evergreen you you if you understand that you're  

ile ilgili tek bir örnek,

thinking oh like this this music I'm listening  to is Evergreen I can listen to it anytime or  

oh, dinlediğim bu müzik Evergreen, onu her zaman dinleyebilirim veya

even 20 years from now it will still be popular  it's Evergreen and so when you hear something  

bundan 20 yıl sonra bile hala popüler olacak, Evergreen ve bu yüzden siz böyle bir şey duyarsanız, o kelimeyi söyleyerek

like that it doesn't you don't need to practice  saying the word you just understand it all right  

pratik yapmanıza gerek yoktur, sadece anlıyorsunuz, bu

that's the power of Discovery so when you learn  something and you really understand it it's like  

Discovery'nin gücüdür, yani bir şey öğrendiğinizde ve onu gerçekten anladığınızda, sanki

ah okay I don't need to like practice speaking  that word I just know the word and I can use  

ah tamam, beğenmeme gerek yok o kelimeyi konuşarak pratik yap kelimeyi sadece biliyorum ve

it in a conversation all right so the more you  can learn like this so getting lessons that help  

onu bir konuşmada kullanabilirim tamam bu şekilde daha fazla öğrenebilirsin böylece

you understand like a native and then helping  you discover more so the like good teaching is  

bir yerli gibi anlamana yardımcı olacak dersler almak ve ardından daha fazlasını keşfetmene yardımcı olmak yani iyi öğretim vermektir

giving you a lot of native lessons which leads to  a lot more discovery yeah all right and soon you  

çok fazla yerel ders, bu da çok daha fazla keşfe yol açar, evet, pekala ve yakında   artık

don't even need like lessons anymore because  you just understand everything by yourself

benzer derslere ihtiyacınız bile kalmaz çünkü her şeyi kendi başınıza anlarsınız

um

um,

all right geribo says how can we use word  of account in a sentence different ways  

pekala Geribo, hesap kelimesini bir cümlede nasıl kullanabiliriz, der.

well that depends on what like account could  mean different things I could have a savings  

pekala bu, benzer bir hesabın farklı anlamlara gelebileceğine bağlıdır. Bir tasarruf

account uh or I could have like an advertising  like account executive it just depends on what  

hesabım olabilir veya bir reklamcı gibi bir hesap yöneticisi olabilirim, bu sadece ne

you're learning and so you have to remember  uh rather than learning a word like that you  

öğrendiğinize bağlıdır ve bu nedenle, bir kelime öğrenmek yerine hatırlamanız gerekir. bunun gibi

have to learn the word for a particular  situation that's how natives do it and  

belirli bir  durum için kelimeyi öğrenmeniz gerekir, yerliler bunu böyle yapar ve

that's the point of having the network so  if I learn a word like account I could hear  

ağa sahip olmanın amacı budur, bu nedenle  hesap gibi bir kelime öğrenirsem duyabilirdim

maybe how there's like different different  uses of that particular word but some words  

o belirli kelimenin farklı farklı kullanımları olabilir, ancak bazı kelimeler

they might have it could be a homonym  where it's the same sound like Knight

Knight

k-n-i-g-h-t-k-n-i-g-h-t and Knight and so again  you want to compare different situations but if  

k-n-i-g-h-t-k-n-i-g-h-t ve Knight gibi aynı sesin olduğu bir eşsesliliğe sahip olabilirler ve bu nedenle yine farklı durumları karşılaştırmak istersiniz, ancak

it's the same meaning uh hopefully that that  should make it a little bit easier so you want  

aynı anlamsa uh umarım bu  bunu biraz daha kolaylaştırır, bu yüzden

to take one thing and focus on it to really  understand that and once you understand that  

bir tane almak istersiniz  bir şeyi gerçekten anlamak için ona odaklanın ve o kelimeyi bir kez anladığınızda, onun

word then you can notice how it makes connections  with other words or different meanings of that  

diğer kelimelerle veya

same word but focus on one thing at a time all  right areas I installed Frederick but couldn't  

aynı kelimenin farklı anlamlarıyla nasıl bağlantı kurduğunu fark edebilirsiniz, ancak her seferinde bir şeye odaklanın, pekala Frederick'i kurdum ama yapamadım' t

pass level one I figure out lately how do you  I'll figure out later how to use it properly  

birinci seviyeyi geçtim, son zamanlarda nasıl yapacağınızı anladım  Daha sonra nasıl düzgün kullanılacağını çözeceğim

it's pretty easy you just scroll the wheel all  right if you look on uh look on our channel for  

oldukça kolay, sadece tekerleği kaydırın, tamam  eğer bakarsanız    Frederick için kanalımıza

Frederick uh just search like I have a video  about learning pronunciation like a native I  

bakın, sadece benim bir anadili gibi telaffuz öğrenmeyle ilgili video

forget the name of it but if you just click on  the link in the description uh below this and  

adını unuttum ama bunun altındaki açıklamada bulunan bağlantıya tıklarsanız

it will explain a little bit more all right uh  all right I think I answer that wait a minute  

biraz daha açıklayacaktır tamam ah tamam sanırım buna cevap veriyorum bir dakika bekleyin

all right so I've seen how high there did I skip  something interesting I love your classes thank  

tamam ne kadar yüksek olduğunu gördüm ilginç bir şeyi atladım derslerinizi

you so much hopefully I can get your fluency yep  so I I had to get fluency myself I'm a native  

çok seviyorum çok teşekkür ederim umarım akıcılığınızı elde edebilirim evet bu yüzden ben de akıcılık kazanmam gerekiyordu ana dili İngilizce olan biriyim

speaker but native just means I learned in the  native way that's it so it doesn't matter it's  

ama anadili sadece ana dili öğrendiğim anlamına gelir işte bu kadar önemli değil nereli olduğum

not where I'm from it's just how I learned and  so other people can do the same thing it doesn't  

değil sadece nasıl öğrendiğim ve diğer insanlar da aynı şeyi yapabilsin diye

matter where you live you can become fluent in  anything just like you've got fluent in even  

nerede yaşarsan yaşa farketmez her şeyde akıcı olabilirsin tıpkı sahip olduğun gibi

one usage of something like how to use Evergreen  like a native all right I think I answered that  

Evergreen'in bir yerli gibi nasıl kullanılacağı gibi bir şeyin tek bir kullanımında bile akıcı, pekala sanırım

question about shadowing already Steven says  so I need uh to focus only on one word for a  

gölgelendirmeyle ilgili soruyu zaten yanıtladım Steven diyor ki bu yüzden bir   hafta boyunca yalnızca tek bir kelimeye odaklanmam gerekiyor ve

week getting naturally varied review right well  I mean the the point is to learn something until  

doğal olarak çeşitli incelemeler alıyorum  demek istediğim mesele bir şeyi anlayana kadar öğrenmektir,

you understand it so you don't have to just like  review it infinitely you would focus on one thing  

böylece onu sonsuza kadar gözden geçirmek zorunda kalmazsınız tek bir şeye odaklanırsınız

and and even if you don't understand something  immediately you will you will kind of keep that  

ve bir şeyi hemen anlamasanız bile bir şekilde bunu

in your mind and maybe come back to it later  all right so you don't focus on a word for a  

aklınızda tutarsınız ve belki daha sonra geri dönebilirsiniz  pekala böylece bir   hafta boyunca bir kelimeye odaklanmazsınız yani

week I mean you again you could learn something  very quickly just like I gave the example of of  

yine  bir şeyi çok hızlı bir şekilde öğrenebilirsiniz   Evergreen örneğini verdiğim gibi

Evergreen you wouldn't really need many more  examples you you could get more examples but  

gerçekten daha fazla örneğe ihtiyacınız olmaz daha fazla örnek alabilirsin ama

you wouldn't really need them the point is is to  get to like the fluent understanding of it where  

onlara gerçekten ihtiyacın olmaz. Asıl mesele akıcı bir şekilde anlaşılmasını sağlamak ve

you feel confident using it that's the goal and  then if you can get more examples that's great  

onu kullanırken kendine   güven duyduğunda amaç bu ve daha fazla örnek alabilirsen bu harika

but that probably won't improve your fluency much  it will help you a little bit but just for using  

ama muhtemelen kazanamayacaksın' akıcılığınızı fazla geliştirmeyin size biraz yardımcı olacaktır ama sadece kelimeyi kullandığınız için

the word so you don't need to spend that much  time on it but I would spend more time like in  

yani üzerinde çok fazla zaman harcamanıza gerek yok ama ben hayat için akıcı gibi daha fazla zaman ayırırdım bir bütüne

fluent for life we spend a month focusing on  a whole like a whole collection of vocabulary  

odaklanarak bir ay geçiriyoruz bütün bir kelime dağarcığı

and grammar because it's about one conversation so  even one conversation there's a lot of information  

ve dilbilgisi koleksiyonu gibi çünkü bu tek bir konuşma hakkında yani tek bir konuşmada bile çok fazla bilgi var

in there and taking we could even spend a whole  year on one conversation because there's a lot  

ve tek bir konuşma üzerinde koca bir yıl bile harcayabiliriz çünkü çok   çok

of information but we want to take really the most  important things the most common things and really  

bilgi var ama gerçekten en çoğunu almak istiyoruz önemli şeyler en yaygın şeyler ve gerçekten

focus on those because some of the information you  will hear it again and again anyway but we spend  

bunlara odaklanın çünkü bazı bilgiler nasılsa tekrar tekrar duyacaksınız ama

that much time because there's a lot to learn  and we break it into different pieces so we're  

o kadar zaman harcıyoruz çünkü öğrenecek çok şey var ve bunları farklı parçalara ayırıyoruz, bu yüzden

going to talk about vocabulary or pronunciation  or grammar or other things and then you see how  

konuşacağız kelime dağarcığı veya telaffuz veya dil bilgisi veya diğer şeyler hakkında ve ardından

all of that works together in the conversation so  the goal don't think about like a specific amount  

bunların hepsinin konuşmada birlikte nasıl çalıştığını görürsünüz, böylece amaç belirli bir süre   gibi düşünmeyin,

of time it's just more like how how many examples  of something do you need to to really understand  

daha çok bir şeyin kaç örneğine ihtiyacınız olduğu gibi olur gerçekten anlamak için   o kadar

it so typically we get a few different examples  just to understand the vocabulary and what it  

tipik olarak yalnızca kelime dağarcığını ve bunun ne

means like I'm doing in the with a native lesson  but we want to have also hearing it from different  

anlama geldiğini anlamak için birkaç farklı örnek alıyoruz, sanki anadili dersiyle yaptığım gibi ama aynı zamanda farklı     konuşmacılardan da duymak istiyoruz, bu

speakers so we want to hear different speakers  saying that vocabulary like I might say something  

nedenle farklı konuşmacılar duymak istiyoruz o kelime dağarcığını söyleyerek, ben bir şey söyleyebilirim

and then my sister might say something also so  you're getting to hear more than one person use it  

ve sonra kız kardeşim de bir şey söyleyebilir, bu nedenle birden fazla kişinin kullandığını duyarsınız   bu nedenle

so don't try not to think about it as like as as  how much time it's just how well do you understand  

ne kadar  zaman ne kadar iyiymiş gibi düşünmemeye çalışın

that information and it could be it could be a  minute it could be a day it could take longer  

bu bilgiyi anlıyor musunuz ve bu bir dakika olabilir bir gün olabilir

than that good question though uh right uh so  so alio thank you for answering my question yeah  

bu güzel sorudan daha uzun sürebilir yine de uh doğru uh yani diğer sorumu yanıtladığınız için teşekkür ederim evet   benim için bir

it's my pleasure do you teach 101 no I do not  uh and as I just explained the reason I do not  

zevk öğretir misiniz 101 hayır ben yapma ve az önce açıkladığım gibi,

teach one-on-one lessons is because you really  should be learning with many different people  

bire bir ders vermememin nedeni, gerçekten birçok farklı insanla öğrenmeniz gerektiğidir, bu nedenle,

so you the reason we designed uh Master English  conversation or what became fluent for life the  

uh Ana İngilizce konuşmayı veya bu şekilde yaşam için akıcı hale gelen şeyi tasarlamamızın nedeni sizsiniz.

way it is is because we really want to have  people getting lots of different examples so  

Bunun nedeni insanların pek çok farklı örnek almalarını gerçekten istememizdir, bu nedenle

you shouldn't only have one teacher you should  have many different teachers one like a teacher  

yalnızca bir öğretmeniniz olmamalı birçok farklı öğretmeniniz olmalıdır  bir öğretmen gibi bir kişi   bazı

is nice for being able to explain things but  it's often difficult yet to if you have a good  

şeyleri açıklayabilmek için iyidir, ancak bu genellikle  henüz zordur. size

teacher who can give you native lessons and help  you discover things that's great but really you  

yerel dersler verebilecek ve harika şeyleri keşfetmenize yardımcı olabilecek iyi bir öğretmen, ancak gerçekten   yerel anlayış düzeyine

need to go even higher than that to get to the  native level of understanding which means getting  

ulaşmak için bundan daha da yükseğe çıkmanız gerekir, bu da

lots of different examples so you need to have  more than one teacher so I don't it's all it'd  

birçok farklı örnek elde etmek anlamına gelir, bu nedenle birden fazla öğretmeniniz olması gerekir Yani hepsi bu kadar değil mi   çocukken bire bir ders vermeye

also be like incredibly expensive if I tried to  offer one-on-one lessons as a child Julian says  

çalışsaydım inanılmaz derecede pahalı olurdu.

I struggled to understand English in school due  to an english-only teacher but later learned from  

a Spanish English grammar textbook improving my  comprehension and ability to communicate why I'm  

İspanyolca İngilizce dilbilgisi ders kitabı anlamamı ve iletişim kurma becerimi geliştiriyor neden

able to understand you now yeah so you I mean it's  possible like you can learn that way it just takes  

seni şimdi anlayabildiğimi  evet yani demek istediğim bu şekilde öğrenmen mümkün sadece

it just takes a lot longer and I would bet that  there's a lot of information that you retain from  

çok daha uzun sürüyor ve bahse girerim çok  var

your teacher that later you you got some kind  of lessons about that and it made more sense to  

Öğretmeninizden daha sonra bununla ilgili bazı dersler alacağınıza dair edindiğiniz bilgiler ve bu size daha mantıklı geldi,

you so that can happen as well so I might watch a  Japanese TV show and hear some vocabulary and not  

böylece bu da olabilir, böylece bir Japon TV şovu izleyebilir ve bazı kelimeleri duyabilir ve

understand it like oh I don't I just don't know  the words but then I hear it in another example  

ah gibi anlamayabilirim. Bilmiyorum sadece kelimeleri bilmiyorum ama sonra bunu başka bir örnekte

later and it makes sense so again this is the the  idea of the network and so it's it's not like you  

daha sonra duyuyorum ve mantıklı geliyor yani yine bu ağ fikri ve bu yüzden

textbooks aren't aren't evil like you could use  a textbook and even I will refer to a textbook  

ders kitapları sizin gibi değil   kötü değil mesela bir ders kitabı kullanabilirsiniz ve ben bile bir ders kitabına atıfta bulunacağım

sometimes just like you know for thinking about  oh like how did how do these people teach this  

bazen tıpkı düşündüğünüz için bildiğiniz gibi oh mesela bu insanlar bunu nasıl öğretti

or whatever but if if if it's just another point  in this network that you're building that's okay  

veya her neyse ama eğer bu inşa ettiğiniz bu ağda  başka bir noktaysa sorun değil

it shouldn't be only the textbook because that's  really going to make it more difficult for you so  

sadece ders kitabı olmamalı çünkü bu  işinizi gerçekten  sizin için daha zorlaştıracak    mantıklı bir şekilde

you can think about it logically but being able  to communicate you really need to be able to uh  

düşünebilirsiniz ancak iletişim kurabilmek için

to do that without spending a lot of time thinking  and hesitating or translating in your head so if  

bunu çok fazla zaman harcamadan gerçekten yapabilmeniz gerekir kafanızda düşünmek ve tereddüt etmek veya tercüme etmek bu yüzden

it works for you that's great but it doesn't work  for a lot of people foreign let's see Dean says uh  

işinize yarıyorsa bu harika ama yabancı birçok insan için işe yaramıyorsa bakalım Dean

the way I learn English that I will summarize  all the things I heard or watch and when I do  

İngilizce öğrenme şeklim hakkında duyduğum veya izlediğim her şeyi özetleyeceğimi söylüyor ve

something like cook or makeup I will talk to  myself step by step what I need to do yeah you  

yemek yapmak ya da makyaj yapmak gibi bir şey yaptığımda kendimle adım adım ne yapmam gerektiğini konuşacağım evet sen

don't you don't need to even sit and talk to  yourself just listen to other people talking  

oturup kendi kendine konuşmana gerek yok sadece diğer insanların

about a particular thing whatever that is so like  you can watch them or read them doing that this is  

belirli bir şey hakkında konuşmasını dinle   ne olursa olsun onları izleyebilirsin veya okurken okuyabilirsin, bu

what we do in fluent for life so you're getting  reading and writing you're getting listening and  

bizim   hayat için akıcı bir şekilde yaptığımız şeydir, böylece okuyup yazarsın, dinlersin ve

you can even try speaking if you want but that's  less important than people think it is really you  

istersen konuşmayı bile deneyebilirsin ama bu insanların düşündüğünden daha az önemli gerçekten

need to again get a lot of a lot more examples  of things that's the thing that that stops a lot  

çok  çok  çok daha fazla  örnek  elde etmeniz gerekiyor bu, pek çok

of people from speaking so they might they might  think like oh I know that vocabulary already but  

insanı konuşmaktan alıkoyan şeydir, böylece ah, bu kelime dağarcığını zaten biliyorum ama   o zaman

then they can't use it in a conversation so it  means they don't really know the vocabulary as  

kullanamazlar  şeklinde düşünebilirler. yani bir konuşmada kelime dağarcığını gerçekten bilmedikleri ve bildiklerini

well as they think they do so trying to repeat  words again and again is not going to improve  

düşündükleri anlamına gelir kelimeleri tekrar tekrar tekrar etmeye çalışmak

your fluency if you're not already fluent but  getting more examples of something will improve  

akıcılığınızı geliştirmez, ancak zaten akıcı değilseniz akıcılığınızı geliştirmez, ancak bir konuda daha fazla örnek almak daha iyi hale getirir

your fluency because it's the it's the network  that delivers the fluency all right so if I take  

akıcılığınızı geliştirin, çünkü akıcılığı sağlayan şey ağdır, bu yüzden

a word like if I if I have two different lessons  here and I'm going to learn the word Evergreen

bir kelimeyi alırsam, mesela burada iki farklı dersim varsa ve Evergreen yabancı kelimesini tekrar tekrar öğreneceğim

foreign

again and again and again because I'm building  that what network in your mind so even if you  

çünkü ben' Aklınızda o hangi ağı kuruyorum yani siz

don't speak I'm building that Network for you so  if I hear the word Evergreen I have two options  

konuşmasanız bile o Ağı sizin için kuruyorum yani Evergreen kelimesini duyarsam iki seçeneğim var

I have I guess many options but the two main  options are number one I try to repeat that  

Sanırım birçok seçeneğim var ama iki ana seçenek bir numara ben bu

word again and again Evergreen Evergreen  Evergreen Evergreen Evergreen I look at  

kelimeyi tekrar tekrar deneyin Evergreen Evergreen Evergreen Evergreen Evergreen

a flash card it says Evergreen Evergreen  Evergreen okay so that's one thing I could  

Bir flash karta bakıyorum, Evergreen Evergreen Evergreen yazıyor, tamam yani burada yapabileceğim diğer bir şey de bu,

do the other thing I could do over here option  two is to hear different people talking about  

ikinci seçenek, farklı insanların bu konu hakkında konuştuğunu duymaktır.

it to read it in in like a comic book see it  on a TV show so you're getting lots of those  

onu bir çizgi roman gibi okumak, bir TV şovunda görmek, böylece

different examples of whatever green means  is much faster that's what's really going  

yeşilin ne anlama geldiğine dair birçok   farklı örnek alıyorsunuz çok daha hızlıdır bu gerçekten

to build my fluency all right so I might have  a like maybe a trouble pronouncing the word  

akıcılığımı geliştirmek için   pekala böylece bir beğenebilirim belki bir kelimeyi telaffuz etmede sorun

or something that might be an issue but if I  hear it again and again with all these examples  

veya sorun olabilecek başka bir şey ama tüm bu örneklerle   tekrar tekrar duyarsam   bu

that's going to be much faster all right so you  don't you don't have to spend time repeating stuff  

çok daha hızlı olacaktır, bu nedenle gölgeleme gibi şeyleri   tekrarlamak için zaman harcamanıza gerek kalmaz mı?

like shadowing in that way it like it again  there are lots of things that can be helpful  

tekrar beğenin yardımcı olabilecek birçok şey var

but if you're trying to get fluent as quickly  as possible you want to be efficient with your  

ancak mümkün olduğunca çabuk  akıcı konuşmaya çalışıyorsanız öğreniminizde verimli olmak istiyorsanız

learning you want to be systematic so we want to  take something like okay let's learn Evergreen  

sistematik olmak istiyorsunuz, bu nedenle tamam öğrenelim gibi bir şey almak istiyoruz Evergreen

like a native so we want to have a native lesson  of that so we can discover more examples of that  

bir yerli gibi, bu yüzden bunun yerel bir dersini almak istiyoruz böylece konuşmalarda bunları duyduğumuzda bunun   daha fazla örneğini keşfedebiliriz,

when we hear them in conversations okay so  don't put pressure on yourself uh to do a  

tamam bu yüzden kendinize çok fazla şey yapmak için baskı yapmayın,

lot it's really just getting the various  information the naturally varied review

gerçekten sadece çeşitli bilgileri alıyoruz doğal olarak çeşitli inceleme

uh all right I answered that one too all right  mom says unfortunately I was late would you please  

uh tamam onu ​​da cevapladım tamam annem ne yazık ki geç kaldım diyor lütfen ne

summarize what you said it's right here these  are the four different levels for understanding  

dediğinizi özetler misiniz tam burada bunlar kelime dağarcığını anlamak için dört farklı seviye hızlı

vocabulary you can get a translation which  is quick but it's not going to help you very  

bir çeviri elde edebilirsiniz ama gitmiyor size çok

much you can get a definition which is also quick  but it's not going to help you very much because  

çok yardımcı olacak bir tanım elde edebilirsiniz, bu da hızlıdır ancak bu size pek yardımcı olmayacaktır çünkü   büyük

you will likely forget it the best things you  can do are native lessons and by this I mean  

olasılıkla bunu unutacaksınız. Yapabileceğiniz en iyi şey anadili dersleridir ve bununla demek istediğim

understanding something like a native where  you're getting naturally varied review you're  

bir şeyi anadil gibi anlıyorsanız doğal olarak çeşitli incelemeler alıyorsunuz,

learning lots of new examples understanding new  things just by getting lots of different examples  

pek çok yeni örnek öğreniyorsunuz, yeni şeyleri sadece birçok farklı örnek alarak anlıyorsunuz,

of that all right and you're able to discover  new things in context so as an example let's  

tamam mı ve bağlam içinde yeni şeyler keşfedebiliyorsunuz, yani örnek olarak

say I was I was talking with my mom yesterday  so I was driving her car and I crashed her car  

diyelim ki ben konuşuyordum dün annemle  onun arabasını kullanıyordum ve arabasına çarptım   Onun arabasını

I was driving her car and I crashed my I  crashed her car this is not a real story  

kullanıyordum ve arabasına çarptım  onun arabasına çarptım bu gerçek bir hikaye değil

I'm just making an example so I was driving her  car I crashed the car and I was going to tell her  

Sadece bir örnek yapıyorum bu yüzden onun arabasını kullanıyordum ve arabasına çarptım araba ve ona söyleyecektim

and I thought she would be mad about that so  I thought she would be like a little bit mad  

ve bunun için kızacağını düşündüm, bu yüzden biraz kızacağını düşündüm

but she was actually like much much  angrier than I thought she was going  

ama aslında olacağını düşündüğümden çok  çok daha sinirliydi

to be she was practically frothing at  the mouth she was practically frothing

neredeyse köpürüyordu ağzından köpürtüyordu

the

frothing at the mouth now this is a native  expression that you might hear maybe you've  

ağzındaki köpüğü şimdi bu yerli bir ifade, belki

heard this before maybe you have not but the idea  you can imagine I'm telling a story so I I think  

bunu daha önce duymuşsundur belki duymamışsındır ama fikir  hayal edebilirsin ben bir hikaye anlatıyorum bu yüzden sanırım

my mother is going to be angry  

annem gidiyor kızgın olmak

so if I can imagine like her anger her anger  level from one all the way up here to to  

yani onun öfkesi gibi hayal edebiliyorsam, öfke seviyesi birden buraya kadar

maximum like level 10 angry so I'm expecting  her to be a little bit angry you know it's  

maksimum 10. seviyeye kadar kızgın, bu yüzden onun biraz kızmasını bekliyorum  sorun değil, onun

okay I I crashed her car you know she should  be angry about that but she was much angrier  

arabasını çarptım biliyorsun buna kızması gerekirdi ama beklediğimden çok daha sinirliydi

than I expected she was practically frothing  at the mouth all right she was that angry  

ağzı köpürüyordu tamam mı o

now when you hear a word like that frothing  at the mouth or you hear a phrase you might  

be thinking like okay I'm trying to understand  like frothing at the mouth what does that mean  

kadar kızgındı Anlamaya çalışıyorum ağzı köpürmek gibi bunun ne anlama geldiğini   bu

does anybody understand what that phrase means  so in this example you're hearing uh probably  

ifadenin ne anlama geldiğini anlayan var mı yani bu örnekte muhtemelen

some new vocabulary to be frothing at the mouth  and in the situation the first thing is okay I'm  

ağzının köpürdüğü yeni bir kelime işitiyorsunuz ve bu durumda ilk şey tamam

connecting this vocabulary with the situation so  frothing at the mouth must mean somebody is really  

Bu kelime dağarcığını durumla ilişkilendiriyorum, bu yüzden ağzından köpürmek birisinin gerçekten

really angry okay now again I'm this is if you're  just like listening to something you just hear  

gerçekten kızgın olduğu anlamına gelmelidir, tamam şimdi tekrar söylüyorum, eğer bir şey dinliyorsanız sadece duyarsınız

some new vocabulary by yourself the point you're  you're getting not really like a native lesson  

kendi kendinize yeni bir kelime dağarcığı' anadili dersinden pek hoşlanmıyorsun   bir şey

you're kind of discovering a little bit about  something you're learning something in context  

hakkında biraz keşfediyorsun bağlam içinde bir şeyler öğreniyorsun   bu

so you hear the situation is describing someone  who's very angry they're practically frothing at  

nedenle durumun çok kızgın birini tanımladığını duyuyorsun, neredeyse köpürtüyorlar

the mouth frothing at the mouth but then later  maybe another day you're kind of thinking about  

ağzını köpürtüyorlar ağız ama sonra belki başka bir gün kelime dağarcığı hakkında düşünürsün

the vocabulary you remember it a little bit  and then you see a dog you see a dog outside  

biraz hatırlarsın ve sonra bir köpek görürsün, dışarıda bir köpek görürsün

and it's there's like a it's in a fight or you  know there's like two people walking their dogs

ve orada sanki bir kavgadaymış veya bilirsin iki kişi varmış gibi köpeklerini gezdiriyorlar,

so one person has their their dog over here  pardon my dog pictures another person has  

bu yüzden bir kişinin köpeği burada var pardon köpeğim resimleri burada başka birinin

their dog over here and the dogs don't like each  other very much and so they're kind of like and  

köpeği var ve köpekler birbirlerinden pek hoşlanmıyorlar ve bu yüzden bir nevi benziyorlar ve

you know when dogs they get really really angry  they like you see the the spit the saliva is  

bilirsiniz köpekler ne zaman gerçekten gerçekten kızgın  tükürüğün tükürüğünü görmenizi seviyorlar

like it's a little bit a little bit bad to kind  of do this on camera but he's like yeah you can  

bunu kamerada yapmak biraz kötü  gibi ama o evet,

see stuff little Bubbles and things coming out  of their mouth they're frothing at the mouth  

küçük Baloncuklar ve ağızlarından köpürdükleri şeyleri görebiliyorsunuz ağız

so the froth so if I have a a cold a glass of  beer or something like that with some bubbles  

yani köpük yani eğer soğuk bir bardak bira veya benzeri bir şey içersem üzerinde bazı kabarcıklar olan bu

on the top that's the froth up there so froth  so they're frothing at the mouth so you might  

köpük o kadar köpürür yani ağızda köpürüyorlar, böylece

the first time you hear it you don't really  understand what's happening you can get it  

ilk duyduğunuzda siz de ne olduğunu gerçekten anlamıyorsunuz, anlayabilirsiniz,

a sense for it probably means to be very angry  but as you see another example or here you get  

bunun anlamı muhtemelen çok kızmak anlamına gelir, ancak başka bir örnekte veya burada gördüğünüz gibi,

a native lesson so this was a native lesson  trying to help you understand the vocabulary  

yerel bir ders alırsınız, yani bu, kelime dağarcığını anlamanıza yardımcı olmaya çalışan yerel bir dersti

all right so when you talk about someone frothing  at the mouth it's like a dog that's really angry  

pekala ağzından köpüren birinden söz ettiğinizde, bu gerçekten kızgın bir köpek gibidir

you know and they like is there and now you  will not forget the word for the expression in  

bilirsiniz ve onlar oradadır ve şimdi  bu durumda ifadenin kelimesini unutmazsınız

this case all right so when you're learning new  vocabulary I'm trying to answer a few different  

pekala bu yüzden yeni kelime dağarcığı öğrenirken ben aynı anda birkaç farklı soruyu yanıtlamaya çalışmak,

questions at the same time but the basic idea uh  is that even if you you're learning something by  

ancak temel fikir şu ki, bir şeyi kendi başınıza öğreniyor olsanız bile ilk

yourself you might not understand it perfectly at  first but when you continue to get more examples  

başta tam olarak anlamayabilirsiniz, ancak daha fazla örnek almaya devam ettiğinizde o zaman

of it then it would make sense and that's where  you're trying to get to the Discovery level  

anlam ve işte burada Keşif düzeyine ulaşmaya çalışıyorsunuz

like ah now I really understand the vocabulary  okay all right let's see here I think time for  

mesela ah şimdi kelime dağarcığını gerçekten anlıyorum  tamam tamam hadi buraya bakalım bence

a few more questions all right uh oh I think we  got the last one here so Julian says chat GPT gave  

birkaç soru daha zamanı tamam uh oh sanırım sonuncusu burada, bu yüzden Julian sohbet GPT'nin

this example after the controversial decision was  announced the coach was seen frothing at the mouth  

bu örneği  tartışmalı karar duyurulduktan sonra  koçun ağzından köpürdüğü görüldü

screaming at the referee and accusing him of bias  yeah so again if you put like you can use chat GPT  

hakeme bağırdığı ve onu önyargılı olmakla suçladığı görüldü evet, yine öyle koyarsanız sohbet GPT'yi kullanabilirsiniz

or just Google I mean even if you don't have chat  GPT it's like frothing at the mouth now if you do  

veya sadece Google'ı kastediyorum, kullanmasanız bile Sohbet etmeyin GPT artık ağızdan köpürmek gibi

a Google image search for frothing at the mouth  I bet you will see some pictures of dogs like you  

Google'da ağızda köpürme için görsel araması yaparsanız  bahse girerim sizin gibi köpeklerin bazı resimlerini görürsünüz   bilirsiniz

know like the little bubbles are coming out you  know the the spit the saliva that's the name of  

küçük baloncuklar çıkıyor bilirsiniz  tükürüğü tükürür bu

that um coming out of their mouth but again that's  how you would get more examples of that thing and  

onların ağzından çıkan um'un adıdır ama yine  bu şekilde o şeyle ilgili daha fazla örnek elde edersiniz ve   bu

it's it's more examples not not just like reading  the word again and again or reading the phrase  

sadece kelimeyi tekrar tekrar okumak veya cümleyi tekrar tekrar okumak gibi değil daha fazla örnek tamam öyleyse

again and again all right so if I have a flash  card and I write frothing add the mouth and I  

eğer bir bilgi kartım var ve ağzı köpürterek yazıyorum ve

repeat that again and again so which is going to  be more helpful repeating the same exact thing or  

bunu tekrar tekrar tekrarlıyorum, böylece tam olarak aynı şeyi tekrarlamak veya

getting more examples of related things that help  me like actually use it fluently and understand  

ilgili şeylerden daha fazla örnek almak daha yararlı olacak, bu da onu gerçekten akıcı bir şekilde kullanmak ve o şeyi anlamak gibi bana yardımcı oluyor

that thing all right the point is to improve my  understanding with every example and when you just  

pekala, mesele her örnekle anlamamı geliştirmek ve

repeat something you're not doing that so this  is why I don't recommend just using flash cards  

yapmadığınız bir şeyi tekrar ettiğinizde bu nedenle, yalnızca bilgi kartları kullanmanızı önermiyorum

if you're using flash cards with something else  maybe there's a picture on that and you're also  

başka bir şeyle birlikte bilgi kartları kullanıyorsanız belki bir bununla ilgili bir resim ve ayrıca

getting lots of other examples that's great all  right but just using flashcards by itself is going  

birçok başka örnek de alıyorsunuz, bu harika, pekala, ancak bilgi kartlarını kullanmak tek başına

to be less helpful most likely all right look  at that we got through all of the questions and  

daha az yardımcı olacaktır, muhtemelen pekala, şuna bakın, tüm soruları geçtik ve

that's good because I'm you can hear me losing my  voice over here pardon me for a quick sip of water

bu iyi, çünkü ben buradan sesimi kaybettiğimi duyabilirsiniz, bir yudum su için kusura bakmayın

oh I'm trying to froth at the mouth a little  bit all right but you get it hopefully you  

oh, biraz  ağzımı köpürtmeye çalışıyorum ama umarım anlarsınız   köpürtmeyi

should not forget that word if you think  about frothing of the mouth you talk about  

düşünürseniz bu kelimeyi unutmamalısınız hakkında konuştuğunuz ağız

froth in a beer glass like that it becomes  more memorable each time you're getting a  

bira bardağındaki köpük bu şekilde  ilgili bir   örnek aldığınız her seferinde daha akılda kalıcı hale gelir,

related example so not the exact same thing  but a related one all right Google that do a  

yani tam olarak aynı şey değil ama ilgili bir örnek, pekala Google,

Google image search for frothing at the mouth  I'm gonna do that right now see what I get  

ağız köpürmesi için   Google görsel araması yapan ben' bunu şimdi yapacağım bakalım ne elde edeceğim

should be pretty simple go to Google and  just type in we'll go to do an image search

oldukça basit olmalı Google'a gidin ve  şunu yazın, görsel arama yapmaya gideceğiz, bu

so if I just type in frothing at it comes  up as an autocomplete I go to images

yüzden köpürterek yazarsam otomatik tamamlama olarak gelir  resimlere giderim

and there we go yep so we get some people  brushing their teeth and they're like  

ve orada evet diyoruz, bu yüzden bazı insanların dişlerini fırçalamasını sağlıyoruz ve onlar biliyorsunuz dişlerinizi fırçalarken

you know you see the froth coming out from from  brushing your teeth same thing another example  

çıkan köpüğü görüyorsunuz aynı şey başka bir örnek

so now we've got the froth and the beer glass we  got the froth from brushing your teeth the froth  

yani şimdi köpüğü ve köpüğü aldığımız bira bardağını aldık dişlerini fırçala köpüğü

from you being angry like that okay so you can do  these things yourself it's much better obviously  

böyle sinirlisin tamam yani bunları kendin yapabilirsin çok daha iyi açıkçası   kendi başına

it takes more time if you're trying to do  it by yourself to get varied examples this  

yapmaya çalışırsan  çeşitli örnekler elde etmek daha fazla zaman alır bu   bu

is why we take care of all this hard work for  you in uh fluent for life so all this is done  

yüzden tüm bunlarla ilgileniyoruz sizin için çok çalışmak, uh ömür boyu akıcı olmak için tüm bunlar sizin

for you you just get to enjoy native lessons  and discover more for yourself and that's how  

için yapıldı   sadece anadili derslerinin tadını çıkarın ve kendiniz için daha fazlasını keşfedin ve bu şekilde   daha

you feel more fluent all right well it looks  like we got no more questions which is great  

akıcı hissediyorsunuz pekala, görünüşe göre başka sorumuz yok ki bu harika

everybody understood and I can end the lesson  all right well hopefully remember we're trying  

millet anladım ve dersi bitirebilirim tamam pekala umarım unutmayın

to get naturally varied review the point is to  go from translating and getting definitions for  

doğal olarak çeşitli incelemeler elde etmeye çalışıyoruz; mesele çeviri yapmak ve bazı şeylerin tanımlarını almaktan bir

things to actually understanding things like a  native so you discover more of the language all  

şeyleri gerçekten bir ana dili gibi anlamaya geçmektir, böylece kendi başınıza dilin daha fazlasını keşfedebilirsiniz

by yourself when you do that each time you do  that you will feel the learning happening and  

bunu her yaptığınızda, öğrenmenin gerçekleştiğini hissedeceksiniz ve

you will feel much more excited about speaking  all right of course we get one more question  

konuşmak için çok daha heyecanlı hissedeceksiniz tamam tabii ki bir soru daha alıyoruz   pekala

all right Maggie says uh by different examples  do you mean highlighting new words in different  

Maggie farklı örneklerle diyor farklı   bağlamlardaki yeni kelimeleri vurgulamayı mı kastediyorsunuz?

contexts I mean the same word or the same phrase  you want to attack something from as many angles  

Aynı kelimeyi veya aynı cümleyi kastediyorum bir şeye mümkün olduğu kadar çok açıdan saldırmak istiyorsunuz   ta ki

as possible until you understand it it could  be one example maybe you really understand  

anlayana kadar bu bir örnek olabilir  belki

something from a very good example and you just  understand it like if I hold up the color blue  

çok iyi bir örnekten bir şeyi gerçekten anlarsınız ve siz onu sadece  ben kaldırıyormuşum gibi anlarsınız mavi renk

and the color black and the color red like  here you don't need a thousand examples of  

ve siyah renk ve kırmızı renk burada olduğu gibi  binlerce renk örneğine   ihtiyacınız yoktur

colors because you just understand what I'm  talking about you might need to hear it a few  

çünkü sadece neden bahsettiğimi anlarsınız bunu birkaç   kez duymanız gerekebilir,

times like oh it's a red marker or a red truck  or something in order to remember the vocabulary  

ah bu kırmızı bir işaretleyici veya kırmızı kelimeyi hatırlamak için kamyon veya başka bir şey

but that's how you're going to become much more  fluent where you're learning related examples  

ancak bu şekilde,

about a particular thing all right so we want  to hear the same word or the same phrase but  

belirli bir şey hakkında ilgili örnekleri   öğrenirken çok daha  akıcı hale geleceksiniz, bu nedenle aynı kelimeyi  veya aynı ifadeyi  duymak istiyoruz ancak

we might hear it in different ways different  contexts different examples different speakers  

duyabiliriz farklı şekillerde farklı bağlamlar farklı örnekler farklı konuşmacılar   haydi

uh let's see so yuvan says I can understand  while watching your videos and many other  

bakalım yuvan diyor ki videolarınızı izlerken anlıyorum   ve diğer birçok

YouTubers but sometimes I can't even  catch a word when I watch a movie yep  

YouTuber'ı ancak bazen film izlerken tek kelimeyi bile yakalayamıyorum evet   ve

and again like this is what we do in uh in  fluent for life because we want to take you  

yine böyle yapıyoruz yaşam için akıcı bir şekilde yapın çünkü sizi

from understanding as uh as a learner and I'm  speaking intentionally more clearly uh and I'm  

bir öğrenci olarak anlamaktan uzaklaştırmak istiyoruz ve kasıtlı olarak daha net konuşuyorum ve ben

not you notice I don't use any like extra phrasal  verbs or idioms or slang or any of that in the  

farketmiyorsunuz Ekstra öbek fiilleri veya deyimler veya argo kullanmıyorum veya bunlardan herhangi biri

same way that I would speak with someone so I  might use like a cultural reference or a movie  

aynı şekilde biriyle konuşurum böylece diğer insanlarla konuşurken kültürel bir referans veya bir film

quote or something like that when I'm speaking  with other people so people who understand that  

alıntısı veya buna benzer bir şey kullanabilirim, böylece  bunu anlayan insanlar   böylece

so you want to match the the level of English for  the people you're speaking with all right so if  

İngilizce seviyeniz konuştuğunuz kişiler için pekala tamam

you're trying to understand movies and things  like that you need just more naturally buried  

filmleri ve bunun gibi  şeyleri  anlamaya çalışıyorsanız, daha doğal

review and more examples like we do in fluent  for life where we're leading you from this kind  

ve sizi yönlendirdiğimiz hayat için akıcı  olarak yaptığımız gibi daha fazla örneğe ihtiyacınız var bu tür

of slower easier English to understanding Natives  and then you can enjoy movies and things like that

İngilizceyi Yerlileri anlamak için daha yavaş  daha kolay ve sonra filmlerin ve bunun gibi şeylerin tadını çıkarabilirsiniz

uh let's see I do not have discipline although  I know very well that I will benefit me in  

uh hadi bakalım disiplinim yok, ancak gelecekte bana fayda sağlayacağımı  çok iyi biliyorum

the future do you have any advice yeah that's a  good question so for people who lack discipline  

herhangi bir tavsiyeniz var mı evet bu iyi bir soru yani disiplinden yoksun insanlar için

so discipline meaning like the the ability to  continue doing something uh even if you don't  

yani disiplin  bir şeyi yapmak  istemeseniz bile yapmaya devam edebilmek anlamına gelir uh

want to do it uh what I would recommend is  that language learning should actually be fun  

benim tavsiyem dil öğrenmenin gerçekten eğlenceli olması gerektiğidir

if you're learning it like you're learning your  native language and rather than having discipline  

eğer kendi gibi öğreniyorsanız ' ana dilinizi öğreniyorsunuz ve disipline girmek yerine

to try to sit and memorize vocabulary or  read grammar books that aren't actually  

oturup kelime ezberlemeye çalışıyorsunuz veya size aslında yardımcı olmayan dilbilgisi kitapları okuyorsunuz.

helping you uh think about the things that you  actually enjoy doing so usually what happens is  

a person will have an interest in something  so who just made that comment let's see uh

bir şey o yorumu kim yaptı bakalım, uh

if I'm pronouncing that it's like a like  an interesting script you got there so if  

bunun ilginç bir senaryo gibi olduğunu telaffuz edip etmediğimi görelim, yani eğer

you if you have an interest so let's  say you enjoy like me I enjoy I don't  

ilginiz varsa yani benim gibi eğleniyorsunuz diyelim ben eğleniyorum

know fishing or gardening or whatever you will  naturally want to learn more about that thing  

balık tutmayı bilmiyorum veya bahçıvanlık veya her neyse doğal olarak bu şey hakkında daha fazla şey öğrenmek isteyeceksiniz

uh I remember kind of a funny joke a comedian  was talking uh about how he had it like he's I  

uh bir komedyenin buna nasıl sahip olduğu hakkında bahsettiği komik bir şakayı hatırlıyorum ,

know this comedian who was maybe 20 years old and  a younger cousin of his was coming to visit his  

belki 20 yaşında olan bu komedyeni tanıyorum ve onun daha genç bir kuzeniydi evini ziyarete geliyor

house and this little kid brought his uh Pokemon  cards so the little you know cards with characters  

ve bu küçük çocuk uh Pokemon kartlarını getirdi, yani üzerlerinde karakterler olan küçük bildiğiniz kartlar

on them uh and the kid was like look at this like  this Pokemon does this and it's like all this you  

uh ve çocuk şuna şöyle dedi: Bu Pokemon bunu yapıyor ve bildiğiniz tüm bunlar

know it's got like lightning and this level  of health and he's explaining all this stuff  

şimşek gibi ve bu sağlık düzeyinde ve tüm bunları açıklıyor

and the the older guy is just he's sitting there  he doesn't care really what like what he's just  

ve daha yaşlı olan adam orada oturuyor gerçekten ne gibi olduğu umrunda değil sadece

listening to the kid right and so after the kid  was finished then he said oh come here like the  

çocuğu dinliyor ve bu nedenle çocuk bitirdikten sonra "oh buraya gel" dedi

adult says this to the kid he says come here I  want you to I want you to like check this out  

yetişkin bunu çocuğa söylüyor buraya gel seni istiyorum diyor benimle buna bir göz atmanı istiyorum

with me and he brings him into the bathroom and  he shows them a bunch of like hair care products  

ve onu banyoya getiriyor ve onlara bir sürü saç bakım ürünü gösteriyor

and so he's having a little bit of fun with the  kid but he's like look at this like this hair care  

ve bu yüzden biraz eğleniyor çocukla eğlenceli ama o şuna bak bu saç bakım

product this one like you wash your hair two times  with this and it makes your hair stronger and you  

ürünü gibi bu, saçını bununla iki kez yıkadığın gibi ve bu saçını daha güçlü yapıyor ve

know he's basically comparing these uh these like  hair care things to to Pokemon or whatever and  

biliyorsun temelde bu saç bakımı gibi şeyleri Pokemon'la karşılaştırıyor veya her neyse ve

the truth is like both of them are meaningless but  both of them are also interesting it just depends  

gerçek şu ki, ikisi de anlamsız ama ikisi de ilginç, bu yalnızca

on on who the person is so you you likely have  things that you enjoy doing and you don't require  

kişinin kim olduğuna bağlıdır, bu nedenle muhtemelen yapmaktan keyif aldığınız  şeyler vardır ve

any discipline to do that so what I'm saying is  that you should do the same thing for learning  

bunu yapmak için  herhangi bir disipline ihtiyaç duymazsınız, öyleyse ne Diyorum ki, aynı şeyi İngilizce öğrenmek için de yapmalısın,

English so what we do in fluent for life is you  pick a particular thing you're interested in and  

bu yüzden hayat boyu akıcı bir şekilde yaptığımız şey, ilgilendiğin belirli bir şeyi seçmen ve

learn about that so if you like learning about  I don't know the military or you like learning  

bu konuda öğrenmendir. askerlik ya da

about family life or you like learning about I  don't know makeup or you know whatever anything  

aile hayatı hakkında bilgi edinmekten hoşlanıyorsunuz ya da makyaj hakkında bilgi edinmekten hoşlanıyorsunuz ya da herhangi bir şey hakkında bilgi edinmekten hoşlanıyorsunuz   bunun

like that that's the thing that you would focus on  so you you become fluent in that vocabulary which  

gibi odaklanacağınız şey bu, böylece o kelime dağarcığında akıcı hale gelir ve daha

you can then use to talk about other things  so if you if you feel like you're putting  

sonra hakkında konuşmak için kullanabilirsiniz diğer şeyler yani eğer bir şeyi yapmak için

pressure on yourself like you require discipline  to do something you're probably not doing it the  

disipline ihtiyaç duyuyormuşsunuz gibi kendinize baskı yapıyormuş gibi hissediyorsanız muhtemelen

right way it should be fun it should be easy and  interesting for you the same way it is for you  

doğru şekilde yapmıyorsunuzdur bu eğlenceli olmalı sizin için kolay ve ilginç olmalıdır aynı şekilde sizin için

learning things in your native language so that's  a good question honest question but remember if  

ana dilinizde bir şeyler öğreniyorsunuz, yani bu iyi bir soru dürüst bir soru ama unutmayın

you're feeling like you're putting pressure on  yourself you should be relaxing and actually  

kendinize baskı yapıyormuş gibi hissediyorsanız gevşemeniz ve aslında

enjoying the process all right so hopefully people  are watching like when when people watch my videos  

süreçten keyif almanız gerekir, bu yüzden umarım insanlar  izledikleri zamanki gibi videolarımı izle

does it take discipline to sit and watch my video  are you like man I don't want to watch this video  

oturup videomu izlemek disiplin ister mi adam gibi misin bu videoyu izlemek istemiyorum

why am I watching this you know it should be fun  because I'm helping you learn things and and you  

bunu neden izliyorum bunun eğlenceli olduğunu biliyorsun çünkü bir şeyler öğrenmene yardım ediyorum ve sen

actually understand the information if it's not  fun you should not be watching the video nobody  

gerçekten anlıyorsun bilgi eğlenceli değilse videoyu izlememelisiniz kimse

is forcing you to do this but that's how you  should be thinking about language learning so  

sizi bunu yapmaya zorlamıyor ama dil öğrenimi hakkında böyle düşünmeniz gerekiyor bu yüzden ilginizi

find things you're interested in and learn about  those uh all right let's see and all right so  

çeken şeyleri bulun ve bunlar hakkında bilgi edinin pekala hadi bakalım ve tamam yani

Muhammad says how should the sound after T sound  in this that sentence at the mouth at the mouth  

Muhammed, T'den sonraki sesin nasıl olması gerektiğini söylüyor bu cümlede ağızdan ağıza   ağızdan

the mouth the mouth the mouth if you'd like to  hear me pronouncing over 2 000 words and sentences  

ağıza 2 000'den fazla kelime ve cümleyi telaffuz ettiğimi duymak istiyorsanız

get Frederick you can listen to me and learn  the same pronunciation the same way my kids do  

Frederick'i edinin beni dinleyebilir ve öğrenebilirsiniz aynı telaffuz, çocuklarımın yaptığı gibi

Julian says I appreciate your guidance Professor  just let you know I am not a professor I know  

Julian, rehberliğinize minnettar olduğumu söylüyor Profesör sadece bilmenizi isterim ki ben bir profesör değilim

people people use that term I think it means  like teacher in other languages like Spanish  

insanlar bu terimi kullanıyorlar bence İspanyolca gibi diğer dillerde öğretmen anlamına gelir

but yes just to let you know like I didn't like  I I I interesting uh uh yeah like think when  

ama evet sadece bilmeniz için beğenmedim gibi  ben ben ben ilginç uh uh evet gibi düşün

when people people call me that like I'm like  no no I'm not a perfect I I don't want you to  

insanlar bana şöyle dediğinde hayır hayır mükemmel değilim ben senin benim

think about me like I'm like I'm a professor  think about me more as like like a parent  

hakkımda benim gibi düşünmeni istemiyorum ben gibiyim' Bir profesör olarak beni daha çok bir ebeveyn gibi görüyorum

trying to help help people help kids and our  interactions have helped me gain confidence in  

insanların çocuklara yardım etmesine yardım etmeye çalışıyorum ve etkileşimlerimiz konuşma konusunda kendime güvenmeme yardımcı oldu,

speaking but I'm glad to hear it uh Dancy says I  like UFC so I did what you teach us and took some  

ancak bunu duyduğuma sevindim uh Dancy UFC'yi sevdiğimi söylüyor, bu yüzden bize öğrettiklerinizi yaptım ve

words and phrases that they repeat and learn those  expressions there you go perfect and then you can  

tekrar ettikleri bazı   kelime ve deyimler aldınız ve bu ifadeleri mükemmel hale getirdiniz ve sonra

use that information likely to talk about other  things see how easy that is all right Nelson's  

bu bilgileri muhtemelen başka  şeyler hakkında konuşmak için kullanabilirsiniz, bunun ne kadar kolay olduğunu görün Nelson'ın

the best way to learn vocabulary to be fluent is  to read definition in English and then in context  

akıcı olmak için kelime dağarcığını öğrenmenin en iyi yolu okumaktır İngilizce tanım ve sonra bağlam içinde

phrases now I like ignore ignore I mean you  can get the definition if you want to but the  

ifadeler şimdi göz ardı etmeyi seviyorum, yani, isterseniz  tanımı elde edebilirsiniz, ancak

definition comes as as part of the discovery as  you get more examples of that thing that's how  

tanım, o şeye ilişkin daha fazla örnek aldıkça keşfin bir parçası olarak gelir, işte

you should be learning it so it's not trying to  stay and like focus on the definition of something  

bu şekilde öğrenmeniz gerekir. kalmaya çalışmıyorum ve bir şeyin tanımına odaklanmak gibi   kişisel alanımda İngilizce çalışma

can I say something about the discipline to  study English in my personal I'm lazy and I  

disiplini hakkında bir şeyler söyleyebilir miyim Tembelim ve

don't have the discipline as well I try to change  my environment uh around me in English and it's  

disiplinim de yok Çevremi değiştirmeye çalışıyorum uh çevremde İngilizce ve

helped a lot yeah so some people do that too but  you shouldn't need to trick yourself think about  

çok yardımcı oldu evet, bu yüzden bazı insanlar bunu da yapıyor, ancak   çoğu kişi hakkında şöyle düşünürlerse kendinizi kandırmanıza gerek yok:

most people if they say like oh that person  lacks discipline they probably have discipline  

ah o kişi disiplinden yoksundur, muhtemelen disipline sahiptir

for something they enjoy doing so if you look at  children like some children don't want to sit and  

yapmaktan keyif aldıkları bir şey için  bu nedenle çocuklara bakarsanız  bazı çocuklar oturup

do this thing but they will sit and do this other  thing over here so it's not a discipline problem  

bu şeyi yapmak istemiyorlar ama burada oturup diğer şeyi yapacaklar, yani bu bir disiplin sorunu değil   bu

it's more like an alignment problem about people  doing something that either in in a way that they  

daha çok insanların bir şeyi yapmadıkları bir şekilde yapmasıyla ilgili bir uyum sorunu gibi.

don't like doing it or they're they're doing it  with a subject they don't like but it's possible  

yapmaktan hoşlanmıyorlar ya da sevmedikleri bir konuyla yapıyorlar ama

to make a connection between language and what  you do like because that's how you do it in your  

dil ile sevdiğiniz şey arasında bir bağlantı kurmak mümkün çünkü bunu kendi dilinizde bu şekilde yapıyorsunuz

native language so like the UFC example if you you  probably watch UFC maybe you listen to announcers  

yani UFC örneğinde olduğu gibi muhtemelen UFC izliyorsanız, belki de spikerleri

in a different language you can listen to them in  English and again UFC is great because it's going  

farklı bir dilde dinliyorsanız, onları İngilizce olarak da dinleyebilirsiniz ve yine UFC harikadır çünkü

to give you naturally varied review you're going  to get example after example of different fights  

size doğal olarak çeşitli incelemeler sunacaktır, farklı dövüşlerden örnek üstüne örnek alacaksınız

oh he really punched that guy or he kicked that  guy or did something like that you'll hear these  

oh he o adama gerçekten yumruk attı veya o adama tekme attı veya buna benzer bir şey yaptı bu

different announcers and you will hear lots of  different examples so it's a great way to get  

farklı spikerleri duyacaksınız ve birçok farklı örnek duyacaksınız bu yüzden

that get that review aclius says why don't  you focus on few words in one video and try  

bu incelemeyi elde etmenin harika bir yolu aclius neden birkaç tanesine odaklanmıyorsunuz diyor kelimeleri tek bir videoda toplayın ve

to utilize them for several contexts so we can  wrap our head around them well that's what I do  

bunları birkaç bağlam için kullanmaya çalışın, böylece kafamızı onlara iyi bir şekilde sarabiliriz, ben de öyle yapıyorum, bu yüzden aman tanrım,

so you noticed uh I spent like my goodness over an  hour and just focusing on a few things so we have  

bir saatten fazla zaman harcadığımı ve sadece birkaç şeye odaklanarak

the word Evergreen and the point is to build a uh  build a network in your head of different examples  

Evergreen kelimesini elde ettiğimizi fark ettiniz. ve önemli olan nokta, kafanızda farklı örneklerden oluşan bir ağ oluşturmak

but this I mean these kinds of videos that I do  on YouTube also there are ways for me to answer  

ancak bu, YouTube'da yaptığım bu tür videolarda da soruları yanıtlamanın yolları var

questions so I'm not like I was just talking  about different ways of learning vocabulary at the  

bu yüzden az önce bahsettiğim gibi değilim  videonun başında kelime öğrenmenin farklı yolları

beginning of the video and then people had a bunch  of questions for me so that's why I'm staying to  

ve ardından insanların bana bir sürü sorusu vardı, bu yüzden

answer those but typically like in an actual  lesson like I do in fluent for life or whatever  

bunları yanıtlamak için kalıyorum, ancak genellikle gerçek bir derste olduğu gibi, ömür boyu akıcı veya her neyse

or the visual guide to phrasal verbs that's what  that's what we're doing so it's it's focusing on a  

veya görsel olarak yaptığım gibi öbek fiiller için rehber bizim yaptığımız bu bu yüzden

particular thing and getting a lot of naturally  varied review without me spending time like  

belirli bir şeye odaklanmak ve ben bir şeyler hakkında konuşmak gibi zaman harcamadan çok sayıda doğal çeşitli inceleme almak

talking about stuff but yes it's part of it so if  you're not a teacher or a professor how would you  

ama evet bu da bunun bir parçası, yani bir öğretmen değilseniz ya da bir profesör

call what you do for all of us I'm the English  fluency guide I created my own term because I  

yaptığınız şeyi hepimiz için nasıl adlandırırsınız ben İngilizce akıcılık rehberiyim kendi terimimi oluşturdum çünkü

didn't really like what other people were using  and I thought this was the best way to describe it  

diğer insanların kullandığı şeyi gerçekten beğenmedim ve onu tanımlamanın en iyi yolunun bu olduğunu düşündüm

uh so you're a great teacher and father I believe  remind me of Henry Higgins from Pygmalion such  

uh yani sen harika bir öğretmen ve babasın bence bana Pygmalion'dan Henry Higgins'i hatırlat  böyle   sahip olduğunuz

an Innovative way of learning a language you  have yes remember though it's not innovative  

bir dili öğrenmenin yenilikçi bir yolu  evet yenilikçi olmasa da hatırlayın

I'm not being Innovative at all the thing I'm  doing is reminding people that this is how they  

Yaptığım hiçbir şekilde Yenilikçi değilim  hatırlatıyor insanlar bu şekilde

got fluent in their native language and they  should probably apply that to learning English  

kendi ana dillerinde akıcı hale geldiler ve muhtemelen bunu İngilizce öğrenmeye uygulamalılar

that's it because the most of the the education  instruction you know whatever you want to call  

çünkü eğitim öğretiminin çoğunda ne demek istediğinizi bilirsiniz   bunu

it is in the traditional way where we're doing  this stuff down here translations and definitions  

geleneksel şekilde yapıyoruz çevirileri ve tanımları burada bulabilirsiniz

but in your native language you learn a lot  and you're learning more every day by getting  

ancak ana dilinizde çok şey öğreniyorsunuz ve her gün

lessons that help you understand like a native  and you discover a lot more by yourself all right  

bir anadil gibi anlamanıza yardımcı olacak dersler alarak daha fazla öğreniyorsunuz ve daha pek çok şeyi kendi başınıza keşfediyorsunuz, tamam   bu nedenle teşekkür ederim

so thank you I appreciate the compliments uh  but really I haven't haven't done anything  

iltifatlarınız için teşekkür ederim uh ama gerçekten başka   uh  farklı bir şey yapmadım

uh different that other people hadn't  already found out and that everybody  

diğer insanların henüz öğrenmediği ve herkesin

isn't doing already it's just that most  people don't think to do it for English

zaten yapmadığı sadece çoğu kişi bunu İngilizce için yapmayı düşünmüyor tamam mı

all right does that apply uh on the language  chunks or only applies in words it applies to  

bu geçerli mi uh dil öbeklerinde veya yalnızca sözcüklerde geçerlidir

everything so just like the UFC example that's  like Ultimate Fighting Championship I think  

her şey için geçerlidir   yani UFC örneği gibi  Ultimate Fighting Championship gibi bence   um

um so you can learn about a topic so if you go to  our YouTube channel go to the go to the espresso  

böylece bir konu hakkında bilgi edinebilirsiniz, yani YouTube kanalımıza giderseniz gidin espressoya gidin

video and that's one example of naturally varied  review where we're focusing on a topic rather than  

video ve bu,

a particular word or phrase so when you focus on  a topic you will hear phrases used again and again  

belirli bir kelime veya kelime öbeği yerine bir konuya odaklandığımız doğal olarak çeşitli incelemelere bir örnektir; böylece bir konuya odaklandığınızda, espresso yaparken olduğu gibi tekrar tekrar kullanılan cümleleri duyacaksınız.

like in making espresso if I show four different  people making espresso they will use a lot of the  

espresso

same vocabulary and as you hear these different  things you will feel more confident about using  

aynı kelime dağarcığının çoğunu kullanacaklar ve bu farklı şeyleri duydukça kelime dağarcığını kullanma konusunda kendinize daha fazla güveneceksiniz.

the vocabulary too uh I find it easy to understand  concrete nouns because I can associate them with  

an image or object however I struggle when it  comes to intangible nouns such as uh solidarity  

dayanışma gibi soyut isimler söz konusu olduğunda,

sure yeah Julian we had a we had an interesting  time with this when building Frederick so there  

evet, Julian, Frederick'i inşa ederken bununla ilginç bir zaman geçirdik, bu nedenle

are a lot of things that are figurative or like  how do we how do we do like captive how do we do  

mecazi olan pek çok şey var veya benzeri  nasıl yaparız, nasıl yaparız, tutsak gibiyiz, nasıl yaparız? orada sahip olduğumuz

that so like one of the the icons that we have  in there we have icons for every word in the app  

simgelerden biri gibi, uygulamadaki her kelime için simgelere sahibiz

and so it took a while to think about someone I  think we did like I think we did like a 95 job on  

ve bu nedenle birisini düşünmek biraz zaman aldı

that there are probably some things we could  do better but like one example uh like let's  

bazı şeyleri daha iyi yapabiliriz, ancak bir örnek gibi, örneğin

say we have the word Freedom you know so you  could have and and we and another thing that's  

diyelim ki Özgürlük kelimemiz var, yani siz sahip olabilirsiniz ve biz ve

important for Frederick and for learning again is  we want to give you different multiple examples  

Frederick için ve yeniden öğrenme için önemli olan başka bir şey de size  birden çok farklı örnek vermek istiyoruz

so we don't just give you one icon we give you  four icons for each word so we went back and did  

bu yüzden biz size sadece bir simge vermeyin, size her kelime için dört simge veriyoruz, bu yüzden geri gittik ve sırf

like thousands of extra icons just to help people  understand the vocabulary uh so if you have like  

insanların  kelime dağarcığını anlamalarına yardımcı olmak için   binlerce ekstra simgeyi beğendik, uh, yani eğer varsa

you know imagine like you know something  we have a like a fish bowl over here  

bilirsiniz, bir şey biliyormuş gibi hayal edin bizde bir buradaki bir akvaryum gibi   bunun

so imagine that's a fish  but we removed the Fishbowl

bir balık olduğunu hayal edin ancak Akvaryumu kaldırdık

and we just have the fish by itself and we're like  okay it's this example so this is like this one is  

ve balık kendi başına kaldı ve tamam bu örnek yani bu şu    bu

this fish is free this fish is captive or whatever  and so we can we can do that and it's like you you  

balık özgür bu balık tutsak falan ve böylece bunu yapabiliriz ve sizin gibi

could maybe think of other examples for what that  might mean but that's why we want to give you more  

bunun ne anlama gelebileceğine dair başka örnekler de düşünebilirsiniz, ancak bu nedenle size

examples of other like Freedom or other things  like that what what that what might uh that mean  

Freedom veya bunun gibi diğer  başka  örnekler  vermek istiyoruz  bunun ne bu ne olabilir uh bu yani   yani

so yeah it's a common problem but uh as you as  you get to the higher level for Native lessons  

evet bu yaygın bir sorun ama uh  siz Native dersleri   ve Discovery için daha yüksek seviyeye çıktıkça,

and Discovery that's where you really feel much  more confident uh and you get more more examples  

bu gerçekten çok daha güvenli hissettiğiniz yerdir ve

in real life about things like that uh and it  will help you understand that so getting just one  

gerçek hayatta bu gibi şeyler hakkında daha fazla örnek   alırsınız uh ve bu yardımcı olacaktır tek bir

example would be difficult but you can get a lot  more it's useful to read a book in my language and  

örnek almanın zor olacağını anlıyorsunuz, ancak daha fazlasını elde edebilirsiniz, benim dilimde bir kitap okumanız ve

read it in English yes you could do that that's  the kind of form of translating but again if you  

İngilizce okumanız yararlı olur evet bunu  yapabilirsiniz  bu bir tür çeviri biçimidir ancak yine

get lessons that you understand you can learn  everything all in English the same way kids do  

ders alırsanız İngilizce olarak her şeyi çocukların öğrendiği gibi öğrenebileceğinizi anladığınızı

all right so Ed you were still learning new  things in your native language all the time  

yani Ed,

without needing to translate anything all right  do you think a person uh Nancy says who English  

hiçbir şeyi çevirmenize gerek kalmadan ana dilinizde hâlâ yeni şeyler öğreniyordunuz   pekala Nancy'nin İngilizce'nin kim olduğunu söylediğini düşünüyor musunuz?

isn't his native language can teach students  in this particular way yeah I don't see why now  

Anadili öğrencilere bu özel şekilde öğretemez, evet, neden şimdi anlamıyorum

I can teach you Japanese and and not be a native  Japanese speaker and I still teach you the same  

Size Japonca öğretebilirim ve anadili Japonca olmayabilir ve size hala aynı

way so I've done this before I haven't done this  lesson in a while but Maca Maca maca mock is

şekilde   öğretiyorum, bu yüzden bunu daha önce yaptım Bu dersi bir süredir yapmadım ama Maca Maca maca takma adı

foreign

yabancı

foreign

yabancı

pretty easy so even if my maybe my I know  someone could say well I just pronunciation  

oldukça kolay bu yüzden benim belki benim biliyorum birisi iyi diyebilir ben sadece telaffuz

is right it's like even native Japanese speakers  like some people speak more clearly some people  

doğru olsa da anadili Japonca olanların bile bazılarının daha net konuşması gibi  bazılarının   yaptığı gibi

do not speak as clearly you know but this is  again how you can teach someone the language  

bildiğin kadar net konuşmuyorsun ama yine  birine dili bu şekilde öğretebilirsin

and it's much better for you than trying to do it  the traditional way but I'm not a native Japanese  

ve bu senin için bunu geleneksel yolla yapmaya çalışmaktan çok daha iyi ama ben anadili Japonca değilim

speaker I can still give you a native Japanese  lesson all right but that's a good note to end  

size yine de anadili Japonca dersi verebilirim doğru ama bu bitirmek için iyi bir not

on I think we've got all the questions there  before I lose my voice completely but thank  

sanırım sesimi tamamen kaybetmeden önce oradaki tüm soruları aldık ama

you for joining me it's been a pleasure hoping  uh hopefully you have improved a little bit I'm  

bana katıldığınız için teşekkür ederim ummak bir zevkti uh umarım biraz gelişme göstermişsinizdir

trying to give you more examples each time and  the more lessons you watch the more you will  

vermeye çalışıyorum her seferinde daha fazla örnek verirsiniz ve ne kadar çok ders izlerseniz, o kadar çok

get more naturally varied review and feel a lot  more confident about I love watching video games  

doğal olarak çeşitli incelemeler alırsınız ve video oyunları izlemeyi seviyorum   konusunda kendinize çok  daha fazla güvenirsiniz

but how can I learn from it watch people talking  about video games so watch watch like let's play  

ancak bundan insanların video oyunları hakkında konuşmasını  izleyerek nasıl öğrenebilirim bu yüzden izle izle hadi izleyelim

videos about people playing video games all  right pretty easy but you can figure it out  

video oyunları oynayan kişilerle ilgili videoları oynatın tamam oldukça kolay ama anlayabilirsiniz

there's lots of things you can read information  about what's it says I love your Japanese

birçok şey var okuyabileceğiniz bilgiler ne söylediği hakkında bilgi

foreign

do you think pronunciation is also related  to confidence yeah all these things nice to  

see you there Charles so of course if you if  you don't feel confident about something uh  

sen oradasın Charles yani tabii ki eğer bir konuda kendinize güvenmiyorsanız uh

if you will of course feel you know whether  that's your pronunciation or your grammar or  

bunun telaffuzunuz mu yoksa dilbilginiz mi olduğunu bildiğinizi hissedecekseniz veya

whatever of course you will you'll feel a  little bit nervous about speaking so me if  

tabii ki ne yapacaksanız yapın konuşurken biraz gergin hissedeceksiniz yani ben

I'm like if I'm trying to speak Japanese  if I have a lot of confidence maybe it  

Japonca konuşmaya çalışıyorsam kendime çok güveniyorsam belki

doesn't matter if my pronunciation is so good I  could say uh konichiwa akonichiwa watashiwa uh

telaffuzumun çok iyi olup olmamasının bir önemi yoktur uh konichiwa akonichiwa watashiwa uh

Desu so if I'm speaking badly speaking  bad Japanese like maybe I have a lot  

Desu diyebilirim yani kötü konuşuyorsam kötü Japonca, belki kendime çok

of confidence and the nice thing about  Japan is people won't say anything to me  

güveniyorum ve  Japonya hakkında  güzel olan şey, insanların bana hiçbir şey söylememesi

they will say something later about me  they will see man his Japanese like he's  

daha sonra benim hakkımda bir şeyler söyleyecekler adamın Japoncasını görecekler, sanki o

he spoke correctly but his pronunciation was  pretty bad all right but most Japanese people  

doğru konuşmuş ama telaffuzu oldukça kötüymüş gibi doğru ama çoğu Japon

would not say anything like in person to me  like that but in English like people might

bana yüz yüze böyle bir şey söylemez ama İngilizce gibi insanlar bunun

I apologize for that but yes English speakers  like if you're in America and people like you're  

için özür dileyebilir ama evet İngilizce konuşanlar gibi Amerika'daysanız ve sizin gibi insanlar

you're saying something and and you don't  pronounce it correctly it's like what did  

bir şey söylüyorsunuz ve ve doğru telaffuz etmiyorsun sanki ne

you say can you say that again and people get a  little not angry but they might be a little bit  

dedin   bunu tekrar söyleyebilir misin ve insanlar biraz kızmazlar ama

annoyed by that but many people will still be  nice though but again yes uh pronunciation if  

bundan biraz  sıkılabilirler ama yine de birçok kişi iyi olacaktır, ancak yine de evet uh telaffuz

you have poor pronunciation or poor grammar or  whatever uh that's going to hurt your confidence  

eğer   kötü telaffuza veya zayıf dilbilgisine sahip olmak veya her neyse, bu kendinize olan güveninizi

and your ability to speak but you don't have to  feel nervous if you just get more examples all  

ve konuşma yeteneğinizi zedeleyecek, ancak daha fazla örnek alırsanız  gergin olmanıza gerek yok,

right Audrey you're doing a great job thanks for  all hello my best teacher how are you doing today  

tamam   Audrey, harika bir iş çıkarıyorsunuz  için teşekkürler hepinize merhaba benim en iyi öğretmen bugün nasılsın

I'm Yousef from Morocco nice to meet you nice to  see you there all right now it's really time to  

ben Fas'tan Yousef, tanıştığıma memnun oldum sizi  orada görmek güzel, şimdi gerçekten

end this time is it yes I gotta get going anyway  you guys is stealing all my time like a like time  

bitirmenin zamanı geldi, evet, yine de gitmeliyim  beğeni gibi tüm zamanımı çalıyorsunuz zaman

vampires time vampires I'd say that's another good  phrase you can you can remember a time Vampire  

vampirler zaman vampirler Bunun başka bir iyi ifade olduğunu söyleyebilirim, bir zamanı hatırlayabilirsin Vampir   Kötü hissetmiyorum

I don't feel bad I really enjoy teaching  but it does it does a job on my voice I'll  

öğretmekten gerçekten zevk alıyorum ama sesimde bir iş yapıyor

have to get some I don't know some honey or  something after this all right so euglish will  

biraz almam gerekecek ben değil' bundan sonra biraz tatlım filan bilmek pekala bu yüzden euglish

be so helpful and in line of what you say yes  English is a good thing you can use to listen  

çok yardımcı olacaktır ve evet dedikleriniz doğrultusunda İngilizce, pek çok farklı örnek dinlemek için kullanabileceğiniz iyi bir şeydir,

to lots of different examples of things but  remember uh to read them write them listen to  

ancak onları okumayı unutmayın, yazın dinleyin

them just find them in different ways and  and the more examples you get the better  

onları farklı şekillerde bulmak için ve  ve ne kadar çok örnek alırsanız o kadar iyi   yani

so again this is the kind of thing we have both in  Frederick and in fluent for life and we have links  

bu, hem Frederick'te hem de yaşam için akıcı olarak sahip olduğumuz türden bir şey ve

to both of those below this video have a fantastic  day and I'll see you in the next video bye-bye

bu videonun altındaki her ikisine de bağlantılarımız  var harika bir gün geçirin ve bir sonraki videoda görüşmek üzere bye bye