3 Ways To Respond Fluently In English Conversations Like A Native Speaker

over here all right I think we're working  I am Drew Badger the English fluency guide  

burada pekala sanırım çalışıyoruz Ben Drew Badger İngilizce akıcılık rehberi

and it is a pleasure to welcome you to  another live video here on YouTube this  

ve sizi YouTube'da başka bir canlı videoya davet etmekten büyük mutluluk duyuyorum bu

should be a good one we're talking about  ways to respond fluently in conversations

iyi bir video olmalı, konuşmalarda akıcı bir şekilde yanıt vermenin yollarından bahsediyoruz

I know this is a really big common problem that  a lot of people have and so we want to talk about  

Bunun birçok insanın sahip olduğu gerçekten büyük bir yaygın sorun olduğunu biliyorum ve bu nedenle

specifically not just learning vocabulary but  how to actually communicate how to have better  

özellikle sadece kelime öğrenmek hakkında değil, aynı zamanda daha iyi

conversations and to not feel really nervous  when speaking or you know feel like you can't say  

konuşmalar yapmak ve konuşurken gerçekten gergin hissetmemek için nasıl gerçekten iletişim kuracağımız hakkında da konuşmak istiyoruz.

anything because ah your mind gets stuck and you  don't really know exactly how to express yourself

hiçbir şey söyleyemezsin çünkü ah, zihnin sıkışır ve kendini tam olarak nasıl ifade edeceğini bilemezsin, bu yüzden umarım sorun yok, bu yüzden

so hopefully looks like all right so we should  have some people in the chat right now but it  

şu anda sohbete birkaç kişi katmalıyız ama

looks like we're doing all right I want to get  right into it uh hopefully this video will not  

görünüşe göre   her şeyi yapıyoruz doğru hemen konuya girmek istiyorum uh umarım bu video yine

be very long again usually what I do is try to  have my lesson at the beginning and then I'll  

çok uzun olmaz   genellikle yaptığım başlangıçta  dersimi vermeye çalışmaktır ve ardından

stay around to answer questions if people have  them uh but it's nice to see you there everybody  

etrafta kalıp soruları yanıtlayanlar varsa onları yanıtlayacağım uh ama güzel orada görüşürüz

I'll come back and answer questions later if you  have questions as I go through these also I'll ask  

Daha sonra geri geleceğim ve soruları yanıtlayacağım  eğer sorularınız olursa

you to do some commenting uh because this will  help you communicate better we'll give you some  

sizden   biraz yorum yapmanızı isteyeceğim çünkü bu daha iyi iletişim kurmanıza yardımcı olacaktır, size bazı

good practice all right so the three basic things  I want to talk about in this video These are going  

iyi uygulamalar vereceğiz tamam mı? yani bu videoda bahsetmek istediğim üç temel şey Bunlar

to be three strategies very simple things that you  can do right now today in your conversations even  

üç strateji olacak çok basit şeyler bugün sohbetlerinizde hatta

right after you finish this video it will help  you feel more confident and also over time so  

bu videoyu bitirdikten hemen sonra bile daha özgüvenli hissetmenize yardımcı olacak zaman

we want to give you some things like some quick  wins this just means something that you can feel  

size bazı hızlı kazançlar gibi bazı şeyler vermek istiyoruz, bu sadece şu anda   harika hissedebileceğiniz bir şey anlamına gelir; bu, bugünkü konuşmalarınızda

great about right now that will help you again  in your conversations today but also help you  

size  tekrar  yardımcı olacaktır, ancak aynı zamanda

for your conversations in the future so really  show you how to learn the language well so you  

gelecekteki konuşmalarınız için de size yardımcı olacaktır, bu yüzden size gerçekten  nasıl yapacağınızı gösterir. dili iyi öğrenin, böylece

communicate in general more fluently so the first  thing you can do very simply is to mirror people  

genel olarak daha akıcı bir şekilde iletişim kurabilirsiniz, bu nedenle yapabileceğiniz ilk şey çok basit bir şekilde insanları aynalamak,

to mirror what people say to mirror so just put  number one up here make sure people can see that

insanların söylediklerini yansıtmak için, bu yüzden bir numarayı buraya koyun, insanların bunu görebildiğinden emin olun, pekala

all right to mirror what other people are saying  now this is a very simple thing you can do all  

diğerlerinin söylediklerini yansıtın insanlar diyor ki şimdi bu çok basit bir şey yapabilirsin

you can really do is uh or all you have to do I  should say is just repeat what the other person  

gerçekten yapabileceğin tek şey ya da tek yapman gereken diğer kişinin

says now there are a lot of good reasons to do  this but the most important number two and one  

söylediklerini tekrar etmek şimdi bunu yapmak için pek çok iyi neden var ama en önemlisi iki ve bir

uh are number one that you can really have  empathy with the other person it shows that  

birincisi diğer kişiyle gerçekten empati kurabiliyorsun bu

you're a good listener and really they want  to speak with you more if you are listening  

senin iyi bir dinleyici olduğunu ve gerçekten dinliyorsan seninle daha fazla konuşmak istediğini gösteriyor

more and then the second thing that's really  important about this is that it doesn't stop  

daha fazla ve sonra ikinci şey gerçekten Bununla ilgili önemli olan,

the flow of the conversation and it doesn't  matter you don't need to know any phrases or  

konuşmanın akışını durdurmamasıdır ve herhangi bir kelime öbeği bilmeniz veya

prepare anything beforehand so this should be  a really simple way for you to communicate and  

önceden herhangi bir şey hazırlamanız gerekmediği için bu iletişim kurmanız ve  sadece içinde olmanız  için gerçekten basit bir yol olmalıdır.

just being in the conversation with the other  person really you're focusing on listening uh  

diğer kişiyle görüşme gerçekten dinlemeye odaklanıyorsunuz uh

and again you're just repeating what people are  saying so I'll go back in just a second look at  

ve yine insanların  söylediklerini tekrarlıyorsunuz  bu nedenle yorumlara bir saniye sonra   bakacağım

comments but I want to give a very simple quick  example of this and then let you kind of have a  

ancak buna çok basit, hızlı bir  örnek vermek istiyorum ve sonra benimle bir tür konuşma yapmanıza izin verin, yani

conversation with me so as simple example  I might say let's say let's say tomorrow

basit bir örnek olarak şunu söyleyebilirim: diyelim ki yarın sahile

I am going

gidiyorum sahile bak

to the beach see to the beach  

so if I'm in a conversation with someone and I  tell them hey tomorrow I am going to the beach a  

yani biriyle sohbet ediyorsam ve onlara merhaba dersem yarın ben Sahile gidiyorum

very simple way they can respond to this is just  repeating back to me what I just said the beach

buna yanıt vermelerinin çok basit bir yolu  az önce söylediğimi bana tekrarlamak.

very easy now I know this is very simple  but a lot of students forget to do this  

because they they are uh the English  expression we use here is to be in

Burada kullandığımız İngilizce ifade,

your own head so to be in your own head means  you're spending a lot of time worrying you're  

kendi kafanın içinde olmak yani kendi kafanın içinde olmak, diğer kişinin ne dediğini dinlemeye çalışarak endişelenerek çok fazla zaman harcadığın

trying to listen to what the other person is  saying and you want to think about what you  

ve kendin hakkında düşünmek istediğin anlamına gelir. Bundan

want to say next so my advice really is to clear  your mind really try to pay attention to what the  

sonra söylemek istiyorum bu yüzden tavsiyem gerçekten zihninizi boşaltmanız gerçekten

other person is saying just relax don't worry  about having a perfect response to people just  

diğer                                                     . . . .

listen really to what they're saying and try  to get the other person to speak this advice  

diğer kişiye bu tavsiyeyi anlatın   kendini  çok  utangaç

is particularly important for people who feel  very shy but you're in the conversation someone  

hisseden kişiler için özellikle önemlidir, ancak siz sohbet ederken   birisi

is saying something to you and you have to  respond or maybe you will feel nervous about  

size bir şey söylüyor ve yanıt vermeniz gerekiyor yoksa belki  bu konuda gergin hissedeceksiniz  bu

that so the easiest simplest thing you can do is  simply to repeat back what the other person is  

nedenle yapabileceğiniz en basit şey yapmanız basitçe diğer kişinin söylediklerini tekrarlamak

saying and you can ask this like oh the beach  so you're asking a question without making a  

ve bunu aman kumsal  gibi sorabilirsiniz, böylece uzun bir soru sormadan bir soru soruyorsunuz, tek

long question all you're doing is having a rising  intonation like you're asking a question oh the  

yaptığınız soru soruyormuş gibi yükselen bir tonlama yapmak ah

beach and then you just pause and let the other  person explain more that's all you're doing so  

kumsal ve sonra durup diğer kişinin daha fazla açıklama yapmasına izin veriyorsunuz, tüm yaptığınız bu, yani   diğer kişiden

you're trying trying to get more information  from the other person and you're letting the  

daha fazla bilgi  almaya çalışıyorsunuz ve

other person speak because people love to talk  about themselves and explain what's happening  

diğer kişinin konuşmasına izin veriyorsunuz çünkü insanlar hakkında konuşmayı seviyor Kendilerini anlatın ve neler olduğunu açıklayın

and so you can do this and you will actually  be seen as a greater conversational list so  

ve böylece bunu yapabilirsiniz ve aslında daha büyük bir sohbet listesi olarak görüneceksiniz, bu nedenle

a conversationalist is someone who can have good  conversations and really this is just by listening  

bir muhatap iyi sohbetler yapabilen kişidir ve gerçekten bu sadece dinleyerek

even if you're not saying anything so really  pay attention for key words in what they are  

hiçbir şey söylemeseniz bile gerçekten ödeyin söylediklerindeki anahtar kelimelere dikkat edin

saying forget about your own thoughts or trying  to prepare responses or anything really focus on  

kendi düşüncelerinizi unutun veya yanıtlar hazırlamaya çalışın veya gerçekten

the other person it's much easier and you can  relax you can get out of your own head and not  

diğer kişiye odaklanın bu çok daha kolaydır ve rahatlayabilirsiniz kendi kafanızdan sıyrılabilir ve ne

worry about what you're trying to say all right so  tomorrow I'm going to the beach now I could also  

olduğunuz konusunda endişelenmenize gerek kalmaz pekala demeye çalışıyorum, yarın sahile gidiyorum şimdi şimdi de

change the focus of this I could instead of talk  about where they're going I could say oh tomorrow

bunun odağını değiştirebilirim nereye gittikleri hakkında konuşmak yerine ah yarın diyebilirim, bu

so I'm focusing on tomorrow so maybe I  thought like they're going on a different  

yüzden yarına odaklanıyorum bu yüzden belki düşündüm sanki farklı   bir

day or something it doesn't really matter  but I can change the focus of what I want  

günde veya başka bir şeyde gidiyorlarmış gibi, bu gerçekten önemli değil

them to speak about by what word I repeat but  notice I don't have to think of my own phrases  

ancak bildiriyorum &

I don't need to remember any vocabulary  the point is again number one to keep the  

" herhangi bir kelimeyi hatırlamanıza gerek yok en önemli nokta yine bir

conversation flowing and number two just to  get more Rapport in the conversation rapport

sohbeti akıcı tutmak ve iki numara  sadece konuşmada daha fazla Uyum sağlamak,

so Rapport is your connection with the other  person your Rapport is the connection you have  

yani Uyum diğer kişiyle olan bağlantınızdır; Uyumunuz diğeriyle olan bağlantınızdır   bu

with the other person so if you are thinking  about what you want to say next and you're not  

nedenle, bundan sonra ne söylemek istediğinizi düşünüyorsanız ve

really listening to the other person then of  course they won't feel listened to they won't  

diğer kişiyi gerçekten dinlemiyorsanız, o zaman elbette dinlendiğini hissetmeyecekler,

feel listened to and they won't really want  to talk with you more so you want to get more  

dinlendiklerini hissetmeyecekler ve gerçekten konuşmak istemeyecekler sizinle daha fazla  bu yüzden daha            daha fazla

people relaxing more people using their vocabulary  whether it's a native speaker or not but getting  

kişinin kelime dağarcığını kullanarak                        daha fazla kişinin//                                          ...

them to speak you see how easy this is though  you're really just repeating back what the other  

person said usually asking as a question now you  can also use this so the same thing you're just  

şimdi bir soru bunu da kullanabilirsiniz yani aynı şeyi sadece

taking these things let's say they ask you a  question so they're asking me a question in  

bunları alıyorsunuz diyelim ki size bir soru sordular yani bu durumda bana bir soru soruyorlar

this situation oh what are you doing tomorrow so  what are you doing tomorrow I can say same thing  

oh yarın ne yapıyorsun peki yarın ne yapıyorsun ben yarın aynı şeyi söyleyebilirim

tomorrow I'm just giving myself time to think  so even in the conversation like maybe I don't  

yarın kendime sadece düşünmek için zaman veriyorum  bu yüzden sohbette bile belki

remember because remember that native speakers  are having these same things in conversations  

hatırlamıyorum çünkü anadili İngilizce olanların konuşmalarda da aynı şeyleri yaşadıklarını bu

as well so they might not remember what they  want to say in a conversation okay so they're  

yüzden ne söylemek istediklerini hatırlamayabileceklerini unutmayın bir sohbette tamam öyleyse onlar

thinking okay someone asks me like hey what did  you have for dinner yesterday what did you have  

tamam düşünüyorlar birisi bana hey dün akşam yemeğinde ne yedin dün akşam yemeğinde ne yedin

what did you eat for dinner yesterday what did  you eat for dinner yesterday and I'm thinking  

dün akşam yemeğinde ne yedin diye soruyor ve ben düşünüyorum

yesterday yesterday so I'm kind of asking myself  as a question and usually people people feel the  

dün dün yani ben' Kendime bir soru olarak soruyorum ve genellikle insanlar

need to to say something to have some kind of  sound coming out uh because if they don't do that  

bir tür sesin çıkması için bir şeyler söyleme ihtiyacı hissederler çünkü bunu yapmazlarsa

then the other person will just start speaking  again this is why people usually say uh or  

diğer kişi tekrar konuşmaya başlar. uh veya

um and these using these filler words just to  have some Voice or some kind of sound coming  

um deyin ve bunlar bu dolgu sözcüklerini yalnızca biraz Ses veya bir tür sesin

out so that the other person doesn't just get  into the conversation and continue talking so  

çıkması   için kullanırlar, böylece diğer kişi sohbete öylece girip konuşmaya devam etmez, böylece

if a waiter comes up and asks oh what would  you like for lunch I might be thinking oh  

bir garson gelip sorarsa ah, ne yapardınız? öğle yemeği için şöyle düşünüyor olabilirim oh

what would I like for lunch if I don't know so  I'm I just I repeat the conversation or repeat  

bilmesem öğle yemeği için ne isterim öyleyse ben sadece konuşmayı tekrarlıyorum veya

the question back to myself so again this works  whether you're using it just as a way to to kind  

soruyu kendi kendime tekrarlıyorum, bu yüzden yine bu işe yarıyor ister onu sadece bir yemek olarak kullanın

of pause or slow down the conversation or as  a way to get more information from the other  

Sohbeti duraklatmanın veya yavaşlatmanın bir yolu olarak veya diğer kişiden daha fazla bilgi almanın bir yolu olarak,

person now this is great practice just listening  to what the other person says because remember  

bu sadece diğer kişinin söylediklerini dinlemek için harika bir uygulamadır çünkü akıcılığınızı

the real practice that you get that builds  your fluency is from what other people say  

oluşturan gerçek pratiğin nereden geldiğini unutmayın. diğer insanların size

to you especially native speakers so you really  want to get more details about the information oh  

özellikle anadili İngilizce olanlara ne söylediğini, bu yüzden gerçekten bilgi hakkında daha fazla ayrıntı almak istiyorsunuz oh

you're going to the beach now if you're feeling  a bit more confident you can ask oh which beach  

şimdi plaja gidiyorsanız  kendinize biraz daha güveniyorsanız sorabilirsiniz oh hangi plaj

which beach or you can ask a question about this  like are you going with anyone are you going with  

hangi plaj veya sorabilirsiniz bununla ilgili bir soru kimseyle gidiyor musun

anyone okay but again the point is that this  is the the really magical simple thing you can  

kimseyle gidiyorsun  gibi tamam ama yine de önemli olan nokta şu ki bu yapabileceğiniz gerçekten sihirli basit bir şey   hiçbir şeyi

do where you don't need to remember or prepare  anything there's nothing you need to think about  

hatırlamanıza veya hazırlamanıza  gerek yok hiçbir şey düşünmeniz gerekmiyor yaklaşık   tamam mı yapacağım? Siz konuşmaya başlamadan önce

like okay do I do I remember the right words or  phrase before you get into the conversation all  

doğru kelimeleri veya ifadeleri hatırlıyorum,

you're doing is listening and repeating back  to people what they say okay so right now I'd  

yaptığınız tek şey insanları dinlemek ve onların söylediklerini tekrarlamak tamam yani şu anda

like to do this with you I'm going to have  a conversation with you and I'd like you to  

bunu sizinle yapmak isterim ben sizinle  bir konuşma yapacağım ve sizden

just type in the chat just respond back to me  using this same simple idea just to make sure  

sadece  sohbete yazmanızı  sadece  bana yanıt vermenizi    herkesin ne yaptığımı anladığından emin olmak için aynı basit fikri kullanarak yanıt vermenizi istiyorum.

everybody understands what I'm doing I know this  is a very simple exercise but it's important and  

Bunun çok basit bir alıştırma olduğunu biliyorum ama bu önemli ve   bunu

it will hopefully get you doing it automatically  it will feel much more confident or you will feel  

otomatik olarak yapmanızı umarız  kendinizi çok daha güvende hissedecek veya kendinizi

much more confident you will feel more comfortable  in conversations if you can start doing this so  

çok daha güvende hissedeceksiniz  konuşmalarda daha rahat hissedeceksiniz eğer bunu yapmaya başlarsanız

tomorrow I'm going to the circus tomorrow I'm  going to the circus tomorrow I'm going to the  

yarın sirke gidiyorum yarın gidiyorum  yarın sirke gidiyorum

circus tomorrow I'm going to the circus so imagine  I've just said that to you just type a response  

yarın sirke gidiyorum yani hayal edin  az önce size bir yanıt yazın

using my words back to me in the conversation  all right so keep the conversation flowing by  

konuşmada benim sözlerimi kullanarak bana geri dönün tamam bu yüzden sohbetin akıp gitmesine devam edin

typing in the chat right now a response to me  so tomorrow I'm going to the circus the circus

şu anda sohbete yazarak bana bir yanıt veriyor yani yarın sirke gidiyorum

tomorrow I'm going to the circus tomorrow I'm  going to the circus just type in the chat right  

yarın sirke gidiyorum  yarın sirke gidiyorum sadece sohbete hemen yaz

now just make this very easy tomorrow I'm going  to the circus so I want you to respond to me  

şimdi bunu yarın çok kolaylaştır Sirke gidiyorum bu yüzden bana cevap vermeni istiyorum

very good so Christian right there the circus  look at that so basically the same exact thing  

çok iyi yani Christian tam orada sirk bak bu temelde aynı şey

as this uh this example over here so tomorrow  I'm going to the beach and Christian responds  

buradaki uh bu örnekle yani yarın plaja gideceğim ve Christian plajla   yanıt verir,

with the beach but in this one I'm talking about  going to the circus yes I'm going to the circus  

ancak bunda sirke gitmekten bahsediyorum evet sirke gideceğim

okay so you don't need to respond with exactly  the same thing you could do that so there are  

tamam yani tam olarak  aynı  şekilde yanıt vermenize gerek yok, bu yüzden

longer ways I could I could respond and  actually repeat actually the same thing  

yapabileceğim   daha uzun yollar var Yanıt verebilir ve aslında aynı şeyi tekrarlayabilirim

so tomorrow I'm going to the beach or in the  example I just gave tomorrow I'm going to the  

yani yarın sahile gideceğim veya az önce verdiğim örnekte yarın

circus I could repeat that whole thing back  to you oh tomorrow you're going to the beach  

sirke gideceğim tüm bunları sana tekrarlayabilirim oh yarın sen gideceksin kumsal

tomorrow you are going to the beach so I  changed the sentence slightly because I'm  

yarın sahile gideceksin, bu yüzden cümleyi biraz değiştirdim çünkü

talking about the other person but again I  can make that longer if I want to it's not  

diğer kişi hakkında konuşuyorum ama yine istersem bunu daha da uzatabilirim

necessary often native speakers are just looking  for key information and they're asking for more  

gerekli değil   genellikle anadili İngilizce olan kişiler yalnızca önemli bilgileri ararlar ve onlar' daha fazlasını istiyorum

okay so you're just repeating a little bit back so  tomorrow I am going to the circus so I want you to  

tamam yani sadece biraz tekrar ediyorsun bu yüzden yarın sirke gideceğim bu yüzden

respond to me so uh Christian already said the  circus so he responded back to the circus uh yes  

bana   yanıt vermeni istiyorum yani ah Christian zaten sirk dedi bu yüzden sirke karşılık verdi uh evet

uh I really like the circus my favorite animal  at the circus is the elephant I really like the  

uh ben gerçekten sirk gibi sirkte en sevdiğim hayvan fildir filleri gerçekten seviyorum

elephants I really like the elephants I really  like the elephants now you can pay attention to  

filleri gerçekten seviyorum filleri gerçekten seviyorum şimdi

what I'm doing here I'm giving you clues in the  conversation about what I'd like to talk about  

burada ne yaptığıma dikkat edebilirsiniz size sohbette ne hakkında ipuçları veriyorum Hakkında konuşmak isterdim

but I'm looking for you to ask me all right  Andreas again the elephants yes so when I was  

ama bana sormanı istiyorum  pekâlâ Andreas tekrar filler evet yani ben

young uh I I used to go to the circus with my dad  and we would love to feed peanuts to the elephants  

gençken uh babamla sirke giderdim ve fillere fıstık yedirmeyi çok isterdik

okay so you see how this works so you can get more  information from me you don't have to continue  

tamam, bunun nasıl çalıştığını görün böylece benden daha fazla bilgi alabilirsiniz   devam etmek zorunda değilsiniz

like continue repeating or everything like that  if you want more information that's that's fine  

tekrarlamaya devam etmek veya bunun gibi her şey daha fazla bilgi istiyorsanız sorun değil   yine

again this is just to keep the conversation  flowing and to let the other person speak  

bu sadece sohbetin akmasını sağlamak ve akışın devam etmesine izin vermek içindir diğer kişi konuşuyor

okay so a couple of you guys have got it there  pretty easy all right any questions about this  

tamam, bu yüzden birkaçınız bunu anladınız oldukça kolay, pekala bununla ilgili herhangi bir soru   pekala

all right uh do that type of questions break the  grammar rules no remember that grammar is less  

uh bu tür sorular dilbilgisi kurallarını ihlal eder hayır unutmayın dilbilgisinin

important in a spoken conversation uh especially  if we just want information but grammatically I  

sözlü bir sohbette daha az önemli olduğunu uh özellikle bilgi istiyorum ama dilbilgisi açısından

can say like the beach question mark I can say  that and even in like a novel or written form  

plaj soru işareti gibi diyebilirim bunu söyleyebilirim ve hatta bir roman veya yazılı biçimde bile isterdim bilirdim bilir miydim

like I would I would you know I I could I could do  that if you're writing maybe an essay or something  

yapabilirdim bunu yapabilirdim eğer profesyoneller için belki bir makale veya benzeri bir şey yazıyorsanız

for professional work uh maybe you might not want  to do that obviously you would have some kind of  

çalış ah belki bunu yapmak istemeyebilirsin belli ki bir tür

uh subject an object and you're talking about what  what the thing is the point is to be clear but in  

uh özne bir nesneye sahip olursun ve ne hakkında konuşuyorsun meselenin ne olduğu netleşmek ama

this case if if we know what we're talking about  that's the whole point of the conversation so just  

bu durumda  ne olduğumuzu bilirsek hakkında konuşmak, konuşmanın tüm amacı bu, bu yüzden sadece

to keep the conversation moving and just asking  for key information uh where you're getting that  

sohbeti devam ettirmek için ve sadece önemli bilgileri sormak, uh

response from the other person so I feel excited  because I said yeah I really like the elephants  

diğer kişiden bu yanıtı nereden alıyorsunuz, bu yüzden heyecanlıyım çünkü evet dedim, filleri gerçekten seviyorum

and most people will like to continue talking  about things if you let them but most people do  

ve çoğu insan izin verirseniz konular hakkında konuşmaya devam etmek isteyecektir, ancak çoğu kişi sevmezler, hoşlanmak istemezler,

not they are they want to like they want to say  something in the conversation so a conversation  

sohbette bir şeyler söylemek isterler, bu nedenle,

becomes much more enjoyable especially if you are  feeling shy if you just let the other person speak  

özellikle siz  utangaç hissediyorsanız, diğer kişiye izin verirseniz sohbet çok daha keyifli hale gelir konuşun

and let them continue to speak by you directing  them and if you listen for the key words they're  

ve onları yönlendirerek konuşmaya devam etmelerine izin verin ve eğer onların                          yapmak

intonation what they're interested in talking  about uh then they will obviously feel more  

istedikleri  türüşünü o zaman

confident about speaking all right so the mirror  technique very simple you're really just repeating  

bariz bir şekilde örünükünü gerçekten sadece

back to other people what they're saying all right  and then again you can you can if you're feeling  

diğer insanlara söylediklerini tekrarlıyorum tamam ve sonra tekrar yapabilirsin eğer kendine

more confident obviously you can bring up your own  stories or you can ask different questions I just  

daha fazla güveniyorsan yapabilirsin tabii ki kendi hikayelerini anlatabilirsin veya farklı sorular sorabilirsin ben sadece

wanted to start this lesson in this video with  something very very simple that anyone can do so  

bunu başlatmak istedim Bu videodaki ders herkesin yapabileceği çok çok basit bir şeyle   kendi cümlelerinizi

even if you don't feel confident about making your  own sentences or you're worried about how do I how  

kurma konusunda kendinize güvenmiyorsanız veya nasıl yapacağım konusunda endişelenseniz bile,

do I have maybe five or ten words I don't want to  give you a long list of phrases or something that  

istemediğim belki beş veya on kelimem var size uzun bir kelime öbeği listesi veya başka bir şey vermek için

you need to remember the point is the information  is right here in the conversation already  

hatırlamanız gereken nokta, bilginin zaten burada, konuşmanın içinde olduğudur   bu

so if you're just listening to people you will  become a better listener and you will improve  

nedenle, yalnızca insanları dinliyorsanız daha iyi bir dinleyici olursunuz ve

your fluency and have better Rapport at the same  time in a conversation so let me go back make sure  

akıcılığınızı   geliştirirsiniz ve bir sohbette aynı anda  daha iyi uyum sağlayın, bu yüzden geri dönmeme izin verin

I don't like the beach yes so I'm surprised a  shark would not like the beach but it happens  

sahili sevmiyorum evet bu yüzden bir köpekbalığının sahili sevmemesine şaşırdım ama oluyor

now maybe you like the beach sharks like the beach  so they can come up and you know get the get the  

şimdi belki sahili seviyorsunuz köpekbalıkları sahili seviyor yani gelip

swimmers who are by the beach but even if you  don't like the beach you can certainly use that  

sahil kenarındaki yüzücüleri yakaladığınızı bilirsiniz ama sahili sevmeseniz bile bunu

in a conversation so if I say oh I'm going to the  beach but then you say oh I don't like the beach  

bir konuşmada kesinlikle kullanabilirsiniz, bu yüzden ah, sahile gidiyorum dersem ama o zaman siz ah, kumsalı sevmiyorum deyin

you're kind of ending the conversation right  there so often in conversations you can talk  

sohbeti bir şekilde orada  bitiriyorsunuz sohbetlerde o kadar sık   bir

about things or get the other person to speak  more even if you don't care about that thing so  

şeyler hakkında   konuşabilir  veya o şeyi umursamasanız bile diğer kişinin daha fazla konuşmasını sağlayabilirsiniz, bu yüzden

an example I might be talking with my daughters  about something they are interested in but maybe  

bir örnek vereyim kızlarımla ilgilendikleri bir şey hakkında konuşuyor olabilirim ama belki

I don't really care about so they bring me look  daddy here's a here's a doll that I'm playing  

gerçekten umrumda değil, bu yüzden bana getiriyorlar bak baba işte burada bir oyuncak bebek oynuyorum

with and I say oh like tell me about the doll  and I'm asking them questions about that part  

ve diyorum ki ah, bana oyuncak bebekten bahset ve ben Onlara bunun bu kısmıyla ilgili sorular soruyorum böylece

of that is for me to get give them lots of input  so that I can help them improve their listening  

dinlemelerini   ve akıcılıklarını geliştirmelerine yardımcı olabilirim böylece onlara çok fazla girdi vermek için

and their their fluency as well but also I'm  just encouraging them to speak so encouraging  

ama aynı zamanda onları konuşmaya teşvik ediyorum, böylece

them to to feel confident about that so even if I  don't really care about a doll I don't have a doll  

onları ... bu konuda kendime güveniyorum bu yüzden bir oyuncak bebeği gerçekten umursamıyor olsam bile kendim bir oyuncak bebeğim yok

myself I don't do anything with that but it's  important to the other person and that's okay  

onunla hiçbir şey yapmıyorum ama bu diğer kişi için önemli ve sorun değil

all right so remember again there are lots of good  reasons to do this but this is very simple anybody  

tamam bu yüzden tekrar hatırlayın çok şey var bunu yapmak için iyi nedenler var ama bu çok basit herkes bunu

can do this in a conversation any questions about  this let me know I think people got it though all  

bir konuşmada yapabilir bununla ilgili herhangi bir soru olursa bana bildirin bence insanlar anladı ama pekala

right I haven't been to any one of the circus you  can also yeah so you can you can ask again like  

sirklerin hiçbirine gitmedim sen de gidebilirsin evet yani sen

same questions about that let's see why we don't  use the future tense well again this is there's  

bununla ilgili aynı soruları tekrar sorabilir misiniz bakalım neden gelecek zamanı tekrar iyi kullanmıyoruz bu

nothing about like uh tenses you don't have to  think about any of that in in this example all  

benzer zamanlar hakkında hiçbir şey yok bu örnekte bunların hiçbiri hakkında düşünmenize gerek yok tamam tamam

right so it's understood that they will be going  to the beach from this so tomorrow I am going to  

öyleyse bu bundan sahile gideceklerini anladılar bu yüzden yarın

the beach like I am going uh it's just another way  of saying you will be going to the beach because  

sahile gideceğim gibi gidiyorum uh bu sadece sahile gideceğini söylemenin başka bir yolu çünkü

you're not doing it right now you were talking  about when you will do it so tomorrow I will  

şu anda yapmıyorsun hakkında konuşuyordun ne zaman yapacaksın yani yarın ben

go to the beach you can use both of those all  right remember there are usually more than one way  

sahile gideceğim ikisini de kullanabilirsin tamam unutma genellikle birden fazla yol vardır

or there are often many ways to express yourself  in a conversation okay so when we're talking about  

veya bir konuşmada kendini ifade etmenin çoğu zaman birçok yolu vardır tamam bu yüzden biz konuşurken

the future tomorrow I will go to the beach or  tomorrow I am going to the beach you can use both  

gelecek yarın sahile gideceğim veya yarın sahile gidiyorum ikisini de kullanabilirsiniz pekala

of those all right this is why we put tomorrow in  there if you just say I am going to the beach it  

bu yüzden yarın oraya koyuyoruz sadece sahile gidiyorum dersen bu   bunu

means I am doing that right now but if we talk  about when we're doing it next week I will be  

şu anda yapıyorum anlamına gelir ama önümüzdeki hafta ne zaman yapacağımız hakkında konuşursak,

going to the beach or I will go to the beach or I  am going to the beach okay often we we use the the  

sahile gideceğim ya da sahile gideceğim ya da sahile gideceğim tamam sık sık şimdiki zamanı kullanırız.

kind of present continuous like that to just make  it sound more like it's it's happening and it's  

daha çok oluyormuş gibi geliyor ve bu

it's something we're doing right now even though  we're not physically going to the beach right now  

şu anda fiziksel olarak sahile gitmiyor olsak da   bu şu anda yaptığımız bir şey   tamam

okay I think we got any questions unconditional  uh what specifically so if again like it the the  

bence koşulsuz sorularımız var uh tam olarak ne yani tekrar beğenirseniz

point is to listen for the key words and what  people are saying because it doesn't matter  

amaç   anahtar sözcükleri ve insanların ne dediğini dinlemek için çünkü

what the tense is or whatever this could be about  the past yesterday I went to the beach Okay so  

kipin ne olduğu veya bunun ne hakkında olabileceği önemli değil dün plaja gittim Tamam yani

yesterday I went to the beach I can still respond  in the same way because this is about uh keywords  

dün plaja gittim Hala aynı şekilde yanıt verebilirim yol çünkü bu uh anahtar kelimelerle ilgili

oh the beach so yesterday I went to the beach oh  the beach tomorrow I will go to the beach oh the  

oh the beach yani dün plaja gittim oh the beach yarın plaja gideceğim oh the

beach the response is still the same it doesn't  matter what the tenses are uh or like if you want  

beach yanıt hala aynı kiplerin ne olduğu önemli değil uh veya benzeri eğer

to use a conditional we're talking about like  if I do something so if I go to the beach then  

hakkında konuştuğumuz bir koşullu kullanmak istiyorum mesela, eğer bir şey yaparsam bu yüzden sahile gidersem o zaman

I will do this so I could say oh like the beach or  or where I could be talking about what they what  

bunu yapacağım, böylece ah plaj gibi veya veya onların ne   onların ne istedikleri hakkında konuşabileceğim yer

their what they want to talk about so if I go to  the beach I will surf if I go to the beach I will  

hakkında konuşmak için eğer sahile gidersem sörf yapacağım   sahile gidersem

Surf and I could say oh you will you will surf  we're surfing all right so I'm just I'm asking  

Sörf yapacağım ve oh yapacaksın sörf yapacaksın tamam sörf yapıyoruz bu yüzden sadece soruyorum

without without making a longer question that  could be grammatically correct I don't have to  

yapmadan dilbilgisi açısından doğru olabilecek daha uzun bir soru,

worry about that again uh this this specific thing  this specific idea about mirroring is for people  

bunun için tekrar endişelenmeme gerek yok uh bu özel şey aynalama hakkındaki bu özel fikir,

who really don't have a lot of confidence about  making longer sentences or having more information  

daha uzun cümleler kurma veya daha fazla bilgiye sahip olma konusunda gerçekten fazla güveni olmayan insanlar içindir

in the conversation so you can respond simply  without having a whole bunch of things to say okay  

sohbet böylece söyleyecek bir sürü şey olmadan basit bir şekilde yanıt verebilirsiniz tamam bununla

so you see how easy this is so this is not about  like I could ask a longer thing oh tomorrow if you  

bunun ne kadar kolay olduğunu görürsünüz, bu yüzden daha uzun bir şey sorabilirmişim gibi oh yarın eğer

will go to the beach what will you do if if it's  raining so I could answer something and and go on  

sahile gidecekseniz ne yapacaksınız yağmur  yağıyorsa bir şeye cevap verebilir ve devam   ve

and talk about something else oh I remember when  I was young I used to go to the beach all the time  

başka bir şey hakkında konuşabilirim oh hatırlıyorum gençken hep sahile giderdim

okay isn't it dangerous to do surfing for children  I don't know that's a good question dangerous so  

tamam çocuklar için sörf yapmak tehlikeli değil mi  bilmiyorum bu iyi bir soru tehlikeli bu yüzden

look at let's say you just asked me that question  is it dangerous for children uh to do surfing or  

bakın diyelim ki az önce bana bu soruyu sordunuz çocuklar için sörf yapmak tehlikeli mi yoksa

is it dangerous for children to Surf a way I could  respond to that is just dangerous and then I just  

çocuklar için Sörf yapmak tehlikeli mi ben buna yanıt verebilirim bu sadece tehlikelidir ve sonra

wait and let you ask me more questions about  that so is it dangerous for children to serve  

bekleyip izin veririm bana bununla ilgili daha fazla soru sorarsanız, yani çocukların servis atması

dangerous so you might be thinking okay well  let me let me think about what I mean by that  

tehlikeli mi   bu yüzden iyi düşünebilirsiniz  bununla ne demek istediğimi bir düşüneyim   belki

maybe they get I don't know maybe they fall off  the surfboard or they do something I don't know  

anlarlar, bilmiyorum belki sörf tahtasından düşerler veya onlar bilmediğim bir şey yap

uh I took my my older daughter in Hawaii one  year we went uh did a little bit of just kind  

uh büyük kızımı Hawaii'ye götürdüm bir yıl gittik uh biraz bir tür

of standing on a board and obviously she was  too young to do it by herself but standing with  

bir tahta üzerinde durduk ve belli ki bunu  kendi başına yapmak için çok gençti ama benimle ayakta

me I could walk her through and she enjoyed  standing on the uh standing on the surfboard  

durabilirdim ona eşlik etti ve sörf tahtasının üzerinde durarak sörf tahtasının üzerinde durmaktan keyif aldı

so that was something we could do so again I  could take a story if I'm feeling confident  

bu yüzden yine yapabileceğimiz bir şeydi

about telling a story or explaining things in more  detail but I don't have to you can still keep the  

bir hikaye anlatmak veya bazı şeyleri daha ayrıntılı şekilde açıklamak konusunda kendime güveniyorsam   bir hikaye alabilirdim ama elimde yok

conversation flowing just by using the vocabulary  that the other person said okay so it doesn't  

diğer kişinin tamam dediği kelime dağarcığını kullanarak sohbeti devam ettirebilirsiniz, bu nedenle ne

matter what it is usually you could go back and  continue adding more and more things or getting  

olduğu önemli değildir, genellikle geri dönüp daha fazla şey eklemeye veya

into more detail or doing something else and then  as you feel more confident or you're using other  

daha fazla ayrıntıya girmeye veya başka bir şey yapmaya devam edebilirsiniz ve sonra kendinize daha fazla güvendiğiniz veya

things you want to tell your own stories you can  do that all right but this is great for people who  

kendi hikayelerinizi anlatmak istediğiniz başka şeyler kullandığınızda, bunu yapabilirsiniz tamam ancak bu,

lack confidence and really just want to have more  uh just better conversations and not feel nervous  

özgüveni olmayan ve gerçekten sadece daha fazla uh sadece daha iyi sohbetler yapmak ve gergin hissetmemek isteyen insanlar için harikadır

about about having to say something okay so really  just use the other person's words all right let me  

bir şey söylemek zorunda olmak hakkında tamam yani gerçekten sadece diğer kişinin sözlerini kullan tamam

go back before we go to number two uh let's see  if it's raining you better stay home yep do you  

iki numaraya geçmeden önce geri döneyim

know speak Spanish a little bit I can understand  some Spanish but I don't but I don't speak Spanish  

İspanyolca ama bilmiyorum ama İspanyolca bilmiyorum   kime

who are you going who are going with you do you  have any company yep you would say like who is  

gidiyorsun, kiminle gidiyorsun, herhangi bir arkadaşın var mı, evet,

going with you or is anyone going with you or are  you going alone are you going by yourself so there  

kim seninle geliyor veya seninle gelen biri var mı yoksa yalnız mı gidiyorsun? kendi başına gitmek yani

are lots of ways you can do this and as you listen  to more examples of native speakers you will feel  

bunu yapmanın pek çok yolu var ve anadili İngilizce olanlardan daha fazla örnek dinledikçe

more confident about that so I could say oh you  are going to the beach like the key word could be  

bu konuda kendinden daha emin hissedeceksin, bu yüzden ah sen sahile gidiyorsun anahtar kelime

like you know if someone says tomorrow I am going  to the beach oh I say you were going to the beach  

bildiğin gibi olabilir diyebilirim eğer birisi yarın sahile gideceğim derse oh ben senin plaja gideceğini söylüyorum

so in that case they might they might think oh  like I'm already asking the question like who  

bu durumda onlar ah soruyu zaten kimin

is going to the beach and I don't mean like are  they going or not I already know that but the  

sahile gideceğini soruyormuşum gibi düşünebilirler ve bunu kastetmiyorum gidiyorlar mı yoksa gitmiyorlar mı bunu zaten biliyorum ama

idea is oh like are they going by themselves  or are they not so I could say oh just you  

fikir şu: kendi kendilerine mi gidiyorlar yoksa değiller mi ki ah sadece sen diyebileyim yani

so here I'm adding a word but I'm just  if I want to do that I could just say oh  

burada bir kelime ekliyorum ama sadece yapmak istersem sadece oh

you're you are going to the beach so the the  emphasis is on you you are going to the beach  

sahile gidiyorsun yani vurgu  senin üzerinde plaja gidiyorsun   diyebilirdim

but again I'm just using their vocabulary  back to them okay I don't need to prepare  

ama yine de onların kelime dağarcığını  kullanıyorum onlara geri dön tamam

anything in advance I don't need to think  about anything I'm just listening the whole  

hiçbir şey hazırlamama                             / ilerlemek için herhangi bir şey düşünmeme gerek yok ben sadece dinliyorum bütün

point is just listening for keywords just  to get that conversation flowing that's it  

mesele sadece o sohbeti devam ettirmek için anahtar kelimeleri dinlemek

all right I think we're doing well all right  let's see uh what will bring when you go to  

the beach beer yeah so what will you bring or will  you bring anything what will you bring all right  

plaja git bira evet yani ne getireceksin veya herhangi bir şey getirecek misin ne getireceksin pekala ne

what will you bring all right as I like to learn  from lesson and watching but I have a problem  

getireceksin dersten ve izleyerek öğrenmeyi seviyorum ama

with writing also with grammar I understand  everything you're saying but at the same time  

yazma ve gramerle ilgili bir sorunum var her şeyi anlıyorum diyorsun ama aynı zamanda

my brain stopped yeah so we have lots of lessons  that cover like things about even writing like you  

beynim durdu evet, bu yüzden senin gibi yazmakla ilgili benzer şeyleri kapsayan pek çok dersimiz var

should be just actually writing more if you have  trouble writing so find writing that you like and  

aslında yazmakta sorun yaşıyorsanız daha fazla yazmak olmalıdır, bu yüzden beğendiğiniz bir yazı bulun ve

then copy that like actually write it by hand  but most of the time you can if you look on the  

bu beğeniyi kopyalayın aslında elle yazın ancak çoğu zaman yapabilirsiniz   en

the latest videos we have the latest live videos  specifically on the channel uh where we talk about  

son videolara bakarsanız   özellikle akıcılıktan bahsettiğimiz kanalda en son canlı videolara sahibiz   hemen

fluency pretty much every video is talking about  fluency this one is specifically about responding  

hemen her video akıcılıktan bahseder  bu video özellikle yanıt vermekle ilgilidir

in conversations so how to answer people how  to respond to people easily but you will find  

sohbetlerde insanlara nasıl cevap vereceğiniz insanlara nasıl kolayca cevap vereceğinizi ancak

things pretty much everybody has the same kinds of  problems and the most basic issue people have with  

hemen hemen herkesin aynı türden sorunları olduğunu ve insanların akıcılıkla ilgili en temel sorunu

fluency is they just don't know the language as  well as they think they do so they have usually  

dili düşündükleri kadar iyi bilmemeleridir. öyle yaparlar ki genellikle

a definition or a translation but they haven't  really gotten enough examples of the language and  

bir tanımları veya çevirileri vardır, ancak dilin yeterince örneğini almamışlardır ve   bu

that's why they don't speak as well as they like  to speak as well as they would like to all right  

yüzden istedikleri kadar iyi konuşamazlar ve konuşmak isterlerse

so I would love to zip a cup of cappuccino I  sip a cup of cappuccino while I'm at the beach  

pekala   bir fincan cappuccino içmeyi seviyorum Sahildeyken bir fincan cappuccino yudumluyorum

should we prepare food before we go to the beach  yeah so people you can again there are other  

sahile gitmeden önce yemek hazırlamalı mıyız  kendinden

things you can add you can ask your own questions  if you're feeling confident but if you are not  

emin hissediyorsun ama değilsen

don't put pressure on yourself that's the basic  idea here all right let me go back and make sure  

kendine baskı yapma buradaki temel fikir bu pekala geri döneyim ve

before we go on to the second example here uh that  I got everybody Elena says how can I pronounce  

buradaki ikinci örneğe geçmeden önce uh herkesi yakaladım Elena nasıl yapabilirim diyor

the word Beach properly without cursing Elena you  should have Frederick our app if you do not have  

Elena'ya sövmeden Beach kelimesini düzgün bir şekilde telaffuz edin Frederick uygulamamıza sahip olmalısınız, eğer bu videonun altındaki

that already click on the link in the description  below this video I believe Beach is in there if  

açıklamada bulunan bağlantıya zaten tıkladıysanız, Beach'in orada olduğuna inanıyorum, eğer

it's not I think it's in there but you will  learn other things even they are related uh to  

değilse, orada olduğunu düşünüyorum ama diğerlerini öğreneceksiniz e sesiyle ilgili olan şeyler bile

the e a sound and Beach like teach it's the same  sound all right let's see if anybody else here  

ve Beach bunun aynı ses olduğunu öğretiyormuş gibi tamam bakalım burada başka kimse var mı

all right so my favorite animal is the shark ah  okay I gotcha all right uh said uh it's like you  

tamam yani en sevdiğim hayvan köpekbalığı ah tamam anladım tamam uh dedi uh senin

do in your native language when you repeat some  parts of your opponent's speech yes so you can  

yaptığın gibi ana dilde rakibinizin konuşmasının bazı bölümlerini tekrarladığınızda evet böylece

call them your opponent I suppose or the just the  person you're speaking with tomorrow I'm going  

onlara rakibiniz diyebilirsiniz sanırım veya yarın tam konuştuğunuz kişi

to the circus yeah so it looks like you guys  you guys got it over here and if remember we  

sirke gidiyorum evet, bu yüzden siz çocuklar anlamışsınız gibi görünüyor burada ve hatırlarsanız

get lots of questions and comments so if I don't  get to yours uh repeat that again let's see what  

çok sayıda soru ve yorum alıyoruz, bu yüzden sizinkine ulaşamazsam bunu tekrar edin bakalım

naoko says good morning from Tokyo nice to see you  there from Toronto okay all right we're going back  

naoko Tokyo'dan günaydın ne diyor Toronto'dan sizi orada görmek güzel tamam tamam geri dönüyoruz en

to the bottom here all right what is the  difference between will be and going to be yes  

altta pekala olacak ve olacak arasındaki fark nedir evet

uh in this video I'm not going to cover specific  grammar points uh but again we've covered lots of  

uh bu videoda belirli gramer noktalarını ele almayacağım ama yine   kanaldaki birçok   konuyu zaten ele aldık

those on the channel already and this is also the  kind of thing we do in fluent for life it's much  

ve bu aynı zamanda hayat için akıcı bir şekilde yaptığımız türden bir şey, bunun gibi nüansları

better to get many examples of things to learn  nuances like this rather than try to get a quick  

öğrenmek için birçok örnek almak, hızlı bir açıklama almaya çalışmaktan çok daha iyidir,

explanation because you're just going to forget  it anyway all right so what we do we want to give  

çünkü zaten onu unutacaksınız, tamam, öyleyse ne yapalım istiyoruz

you many many examples of things and that's how  you understand them I've watched your video since  

size pek çok örnek verin ve onları bu şekilde anlarsınız Videonuzu

many years ago and I've learned a lot thank you  so much your videos are really helpful it's my  

uzun yıllar önce izledim ve çok şey öğrendim çok teşekkür ederim videolarınız gerçekten yardımcı oluyor bu benim için bir

pleasure Danielle thank you all right so moving on  to number two all right so this is you can think  

zevk Danielle teşekkür ederim pekala o yüzden devam edin iki numaraya kadar pekala yani bu,

about kind of the next step up if you're feeling  a bit more confident and this is to respond  

kendinizi biraz daha  daha  güvende hissediyorsanız  bir sonraki adımı düşünebilirsiniz ve bu yanıt vermek

and this could be respond or if you're  starting a conversation uh imperfectly

ve bu yanıt olabilir veya bir konuşma başlatıyorsanız uh kusurlu bir şekilde tamam

all right so the imperfect is  important here respond imperfectly  

öyleyse kusurlu burada önemlidir kusurlu şekilde yanıt verin

remember that when most people are learning a  language they usually get one example or one  

çoğu kişinin bir dili öğrenirken genellikle bir kelimenin bir örneğini veya bir

definition or one translation of a word and then  they feel that they really need to remember that  

tanımını veya bir çevirisini aldıklarını ve ardından o belirli şeyi gerçekten hatırlamaları gerektiğini hissettiklerini

specific thing but natives don't learn a language  that way natives learn situations they see what  

ancak yerlilerin bir kelime öğrenmediğini unutmayın. dili bu şekilde yerliler durumları öğrenirler ne

happens a situation like a parent is yelling at  a child or a person is ordering some food or I'm  

olur bir ebeveynin bir çocuğa bağırması veya bir kişinin yemek sipariş etmesi veya ben

talking with my friend and laughing and smiling  and answering questions all of those things begin  

arkadaşımla konuşuyorum ve gülüyorum ve gülümsüyorum ve soruları yanıtlıyorum, tüm bunlar

with the situation and then the vocabulary we  use is kind of learned from seeing those many  

durumla başlar   ve sonra kullandığımız kelime dağarcığı, bu birçok   örneği görerek bir şekilde öğrenilir,

examples okay so here's what I mean by responding  imperfectly or just imperfect communication anyway  

tamam, yani kusurlu veya sadece kusurlu iletişime yanıt vermekle kastettiğim şey bu

so by Perfect communication this might be you  have an exact word that you want to use and you  

yüzden Mükemmel iletişim ile bu, tam olarak  kullanmak istediğiniz  bir kelimeniz olabilir ve

can use that word perfectly and automatically  you can recall exactly what you want to say at  

kullanabilirsiniz o kelimeyi mükemmel ve otomatik olarak tam olarak ne söylemek istediğinizi

the right time in conversations this is pretty  rare even for native speakers and so what we do  

doğru zamanda   hatırlayabilirsiniz   bu, anadili İngilizce olanlar için bile oldukça nadirdir ve bu nedenle   bunun

instead is we usually like a native speaker  will have a few different ways of explaining  

yerine, genellikle anadili İngilizce olan kişiler gibi bir şeyi açıklamanın birkaç farklı yoluna sahip oluruz

something and if they can't remember a specific  word they might get stuck for a moment but usually  

ve belirli bir kelimeyi hatırlayamazlarsa bir an için takılıp kalabilirler, ancak genellikle

they switch to something else and so they will  respond imperfectly native speakers will still  

başka bir şeye geçerler ve bu nedenle anadili İngilizce olmayan kişiler   iletişim kurmaya çalıştıkları yerde

have those same issues that English Learners  have where they're trying to communicate but  

İngilizce Öğrenenlerin  yaşadıkları sorunları yaşamaya devam edeceklerdir ancak

they actually it's like right now I don't have a  specific lesson plan or an exact thing I want to  

aslında şu anda belirli bir ders planım veya tam olarak söylemek istediğim bir şey yok

say I'm letting my language just flow naturally so  if I can't think of a specific thing I just switch  

dilimimi doğal akışına bırakıyorum, bu nedenle belirli bir şey düşünemezsem

to something else I can switch to a different way  because again how I've learned I'm thinking about  

başka bir şeye geçerim ... farklı bir yola geçebilir çünkü yine nasıl öğrendiğim

situations specific ideas I want to express but  I know there are different ways of doing that so  

durumlar    ifade etmek istediğim belirli fikirler hakkında düşünüyorum ama bunu yapmanın farklı yolları olduğunu biliyorum

I could use this phrase or that phrase or that  phrase so this is a story from yesterday I was  

bu ifadeyi veya şu deyimi veya şu deyimi kullanabilirim yani bu dünden bir hikaye

going out with my family we were going to this  blueberry picking place it's a little bit early in  

ailemle dışarı çıkıyorduk bu yaban mersini toplama yerine gidiyorduk biraz erken

the season here in Japan for picking blueberries  but we just went to this restaurant and my older  

burada Japonya'da yaban mersini toplamak için mevsim biraz erken ama az önce bu restorana gittik ve büyük

daughter Arya was saying oh I want to go to that  American Store I want to go to that American Store

kızım Arya ah istiyorum diyordu o American Store'a gitmek için O American Store'a

[Music]  

[Müzik]   gitmek istiyorum

so I want to go

bu yüzden

to that

o

American Store

American Store'a gitmek istiyorum

are you going to yell at me for my writing or did  

yazdıklarım için bana bağıracak mısın yoksa

I do I need to make that clear for  people s-t-o-r-e or is that worse

bağıracak mıydım   Bunu s-o-r-e veya o

s-t-o-r-8 store and American

s-t-o-r-8 mağazası ve Amerikan

store okay so I was standing there my wife and I  uh we are talking and Arya says I want to go to  

mağazası daha mı kötü?

that American Store and at first we didn't know  what she was talking about all right so she was  

yani o   kendinden

she was confident like she had a specific image oh  she knows like she's thinking of a specific store  

emindi, sanki belirli bir imajı varmış gibi oh belirli bir mağazayı düşünüyormuş gibi

uh space specific store uh so she's thinking  about that I want to go to that American store  

uzaya özgü mağazayı uh yani benim o Amerikan mağazasına gitmek istediğimi düşünüyor

but we don't know what you're talking about or  we don't know what she's talking about so we  

ama sizin ne olduğunuzu bilmiyoruz hakkında konuşuyor veya ne hakkında konuştuğunu bilmiyoruz bu yüzden

start asking her some questions what do you mean  American Store what's an American Store and again  

ona bazı sorular sormaya başlıyoruz ne demek istiyorsunuz Amerikan Mağazası Amerikan Mağazası nedir ve yine

we're not we're not being like Oh no like that's  like that's a stupid thing there's no such thing  

biz öyle değiliz Oh hayır sanki bu aptalca bir şey gibi

as American Store what are you talking about we're  not getting angry at her we're just asking oh what  

Amerikan Mağazası diye bir şey yoktur, neden bahsediyorsunuz ona kızmıyoruz sadece soruyoruz oh ne

do you mean American store because she has in her  mind a specific thing she wants to say all right  

demek Amerikan mağazası çünkü onun aklında belirli bir şey var ve söylemek istiyor pekala

but she just doesn't know the name of the store  all right it's not like the airport or a specific  

ama o sadece mağazanın adını bilmiyor tamam mı havaalanı veya belirli bir

park or something it's just a place she's been to  before but she calls it or she thinks of it as the  

park veya benzeri bir şey değil sadece daha önce gittiği bir yer ama orayı Amerikan Mağazası olarak adlandırıyor veya

American Store and so we begin talking with her  and we go back and forth what do you mean American  

Amerikan Mağazası olarak düşünüyor ve biz de onunla konuşmaya başlıyoruz ve ileri geri gidiyoruz, ne demek istiyorsun Amerikan

Store uh and she was like you know that the place  where I got that doll and we thought for a minute  

Mağazası uh ve o bebeği aldığım yer olduğunu biliyor gibiydi ve bir dakika düşündük

and oh okay yes I understand now so that the doll  you got uh that was at the it was a mini Costco

ve oh tamam evet şimdi anladım, böylece sahip olduğun oyuncak bebek uh orasıydı o mini bir Costco

Costco so if you don't know what Costco is I think  they're in various countries but definitely in the  

Costco'ydu, bu yüzden Costco'nun ne olduğunu bilmiyorsanız, bence çeşitli ülkelerde bulunuyorlar ama kesinlikle   Amerika

United States Costco is a place where you can go  buy a really big uh like bulk bulk bulk bulk items  

Birleşik Devletleri'nde Costco, gerçekten büyük, uh gibi toplu toplu toplu ürünler satın alabileceğiniz bir yerdir.

so a huge container of peanuts or a huge ketchup  or something like that but so she called that the  

yani kocaman bir fıstık kabı veya kocaman bir ketçap veya onun gibi bir şey ama buna

American Store I thought that was very funny when  I realized what she was talking about so in Japan  

Amerikan Mağazası adını verdi. Onun neden bahsettiğini anladığımda bunun çok komik olduğunu düşündüm, bu yüzden Japonya'da

we do have Costco as well and it's interesting  uh that so let's say Costco I'll just draw this  

Costco'muz da var ve ilginç uh bu Diyelim ki Costco, bunu sadece çizeceğim

imagine this is a map so we have a Costco up here  but we are maybe two or three hours away from  

bunun bir harita olduğunu hayal edin, yani burada bir Costco var ancak Costco'dan belki iki veya üç saat uzaktayız, bu

Costco so now recently some some businesses  are opening up where they have they sell  

nedenle son zamanlarda bazı işletmeler satış yaptıkları yerde açılıyor

they basically buy stuff from Costco bring it to  another store and then sell it for a slightly high  

temelde satın alıyorlar Costco'nun ürünleri başka bir mağazaya getirir ve sonra biraz daha

higher like higher price all right so like there's  these mini things so it's like they I think  

yüksek   daha yüksek bir fiyat gibi daha yüksek bir fiyata satar, pekala bu mini şeyler var yani onlar gibi sanıyorum

this the name of the store is like mini cost or  something like that but it's a miniature a smaller  

bu mağazanın adı mini maliyet gibi veya  onun gibi bir şey ama bu bir minyatür   Costco'nun daha küçük bir

version of Costco they go buy some popular things  bring them back here and then sell them for a  

versiyonu gidip bazı popüler şeyler satın alıyorlar onları buraya geri getiriyorlar ve sonra

slightly higher price all right so of course Arya  doesn't know the name of that but she's thinking  

biraz daha yüksek bir fiyata satıyorlar, pekala, yani Arya bunun adını bilmiyor ama

American Store American Store all right so she's  speaking imperfectly obviously the perfect answer  

Amerikan Mağazası Amerikan Mağazası olduğunu düşünüyor. kusurlu bir şekilde konuşuyor belli ki mükemmel cevap şu

would be oh can we go to the mini cause and  then uh yes okay we understand exactly what  

olacaktır: ah miniye gidebilir miyiz ve o zaman uh evet tamam tam olarak ne

you're saying okay yeah so there's uh yeah I think  there are Costco's in uh in different countries  

dediğinizi anlıyoruz tamam evet yani var uh evet bence farklı ülkelerde Costco var   tamam ama

all right but the interesting thing here is that  the only difference between Arya and a non-native  

burada ilginç olan şey, Arya ile anadili olmayan biri arasındaki tek fark,

speaker is the confidence that's it all right  so Arya is not communicating perfectly because  

her şeyin yolunda olduğuna olan güvendir bu nedenle Arya mükemmel bir şekilde iletişim kurmuyor çünkü

she's not using the exact word that we might be  expecting but she has the confidence to continue  

tam olarak beklediğimiz kelimeyi kullanmıyor, ancak

explaining something all right now what most what  what happens often uh very often in conversations  

bir şeyi açıklamaya devam edecek  güvene sahip pekala şimdi en çok ne sık sık konuşmalarda çok sık olur

is a native speaker might be speaking with a  non-native so I'm speaking with a learner and they  

anadili İngilizce olmayan biriyle konuşuyor olabilir, bu yüzden bir öğrenciyle konuşuyorum ve onlar

say like oh I want to go to that American Store so  an adult learner says the exact same thing I want  

ah şu Amerikan Mağazasına gitmek istiyorum yani bir yetişkin gibi diyorlar öğrenci aynı şeyi söylüyor ben

to go to that American Store and I say oh what  what do you what is an American Store what what  

o Amerikan Mağazasına gitmek istiyorum ve diyorum ki ah ne siz Amerikan Mağazası nedir ne

do you mean and then the person freezes up like  oh no I said the wrong thing ah what happened okay  

demek istiyorsunuz ve sonra kişi donup kalıyor ah hayır yanlış bir şey söyledim ah ne oldu tamam

but Arya didn't do that she just said oh maybe  I should try explaining it in a different way  

ama Arya bunu yapmadı sadece dedi ki ah belki bunu farklı bir şekilde açıklamaya çalışmalıyım

all right so this is the courage to respond  imperfectly remember that there are many  

tamam bu yüzden kusurlu yanıt verme cesaretidir  bazı

ways to explain things and sometimes if I can't  remember the exact word it's not important it's  

şeyleri açıklamanın birçok   yolu olduğunu unutmayın ve bazen tam olarak hatırlayamazsam kelime önemli değil bunu

not necessary to do that I just need to explain  something and ah okay now I get it all right so  

yapmak gerekli değil sadece bir şeyi açıklamam gerekiyor ve ah tamam şimdi anladım

if you if you try to explain something like if  I'm trying to explain I forget what a word is in  

yani   gibi bir şeyi açıklamaya çalışırsanız eğer açıklamaya çalışırsam Japonca'da bir kelimenin ne olduğunu unuturum

Japanese or whatever I can I can go around that by  trying to explain it in a different way and it's  

ya da elimden geldiğince farklı bir şekilde açıklamaya çalışarak bunun etrafından dolaşabilirim ve bu   açıklamaya

just the courage you have to continue going on  with the explanation so the other person usually  

devam etme cesaretiniz böylece diğer kişi genellikle   ne

wants to understand what you're saying that's the  point of a conversation you're trying to connect  

söylediğinizi anlamak ister. konuşma

with the other person you're saying something  they're saying something you're having a back  

diğer kişiyle bağlantı kurmaya çalışıyorsun bir şey söylüyorsun onlar bir şey söylüyorlar karşılıklı konuşuyorsun

and forth you want to understand each other and  so I want to understand my daughter and now I  

birbirinizi anlamak istiyorsunuz ve bu yüzden ben kızımı anlamak istiyorum ve şimdi ben bu

so she calls that the American Store all right is  this sentence this whole story here does this make  

yüzden o bunu söylüyor American Store pekala bu cümle bu hikayenin tamamı bu

sense so remember that the only difference is that  a non-native speaker might say the same thing but  

mantıklı geliyor bu yüzden tek farkın anadili olmayan birinin aynı şeyi söyleyebilmesi ama telaşa

they would get flustered it's like oh no they're  going to start panicking because the other person  

kapılabilmeleri oh hayır paniğe kapılacaklar gibi olması çünkü diğer kişi

doesn't know what I'm talking about oh no I use  the wrong word oh no all right you don't need to  

neden bahsettiğimi bilmiyor oh hayır yanlış kelimeyi kullanıyorum oh hayır pekala yapmana gerek yok

do that you are creating that by getting in your  own mind when you start doing that so it's okay  

bunu yapmaya başladığında kendi zihnine girerek yaratıyorsun yani öyle tamam

to just try to explain something and do the best  you can with the other person and it's really just  

bir şeyi açıklamaya çalışmak ve diğer kişiyle elinizden gelenin en iyisini  yapmak ve gerçekten sadece

your confidence where I'm saying like yeah I know  like what's the name of that thing and I'm working  

güveniniz, evet biliyorum o şeyin adı ne gibi ve

with the other person can you what's the name  of that do you know that store we went to you  

diğer kişiyle çalışıyorum   gibi söylüyorum bunun adı ne size gittiğimiz mağazayı biliyor musunuz

remember I got that doll and Noel got a doll  too and we ah okay now we remember ah you're  

hatırlayın ben o bebeği aldım ve Noel de bir oyuncak bebek aldı ve biz ah tamam şimdi hatırlıyoruz ah

talking about the mini costs okay so remember  the confidence is really the thing that that  

mini ​​maliyetlerden bahsediyorsunuz tamam o yüzden unutmayın güven gerçekten önemli bu

makes it different native speakers are still  in these same situations so native speakers are  

onu farklı kılar anadili İngilizce olan kişiler hala aynı durumlardadır, bu nedenle anadili İngilizce olanlar

also communicating imperfectly most of the time  they might have a specific thing they want to  

da çoğu zaman kusurlu iletişim kurarlar söylemek istedikleri belirli bir şey olabilir

say but it could probably be spoken better or they  could use fewer words or something there are lots  

ancak muhtemelen daha iyi konuşulabilir veya orada daha az kelime veya başka bir şey kullanabilirler

of ways that you could make communication more  perfect or more efficient but most people don't  

iletişimi daha mükemmel veya daha verimli hale getirmenin birçok yolu vardır, ancak çoğu insan

communicate that way okay so don't put pressure on  yourself remember first thing is just responding  

bu şekilde iletişim kurmaz, tamam, bu yüzden kendinize baskı uygulamayın, unutmayın ilk şey,

to other people by repeating what you have or  what you hear from that person second thing  

diğer insanlara sahip olduklarınızı veya duyduklarınızı tekrarlayarak yanıt vermektir. o kişiden gelen ikinci şey   kendinize

if you're feeling more confident is just trying  to express something without doing it perfectly  

daha fazla güveniyorsanız, bir şeyi mükemmel bir şekilde yapmadan sadece  ifade etmeye çalışmaktır

all right it's not about making mistakes it's  just about a different way of getting to the  

tamam bu hata yapmakla ilgili değildir sadece  aynı sonuca  varmanın farklı bir yoludur

same conclusion all right so ideally like let's  say you were right here and you want to get to  

pekala yani ideal olarak diyelim ki öyleydiniz tam burada ve

this point if you can go straight to that with  the perfect language that would be great but it  

bu noktaya   gelmek istiyorsunuz    mükemmel bir dille  doğrudan oraya gidebilirseniz bu harika olur, ancak

doesn't matter if you need to go around here  and come back you still get to the same place  

buralarda dolaşıp geri dönmeniz önemli değil  yine de aynı yere gelirsiniz

and often you have a good connection with the  other person as you try to figure that out but  

ve sık sık bunu çözmeye çalışırken diğer kişiyle iyi bir bağınız var ama

don't feel bad about that any questions about this  all right let me go back before we go into number  

bu konuda kötü hissetmeyin bununla ilgili herhangi bir soru tamam üç numaraya girmeden önce geri döneyim ki

three which is a little bit uh even higher level  for even stronger students but that's really what  

bu biraz uh daha da yüksek seviye hatta daha güçlü öğrenciler ama gerçekten

you should be doing or this is what you should  be doing what I'll explain in a moment to become  

yapmanız gereken şey bu veya bu birazdan açıklayacağım şeyi yapıyor olmanız

much more fluent and really be talking about  anything you like in these conversations all right  

çok daha akıcı hale gelmek ve bu konuşmalarda gerçekten hoşunuza giden herhangi bir şey hakkında konuşuyor olmak tamam

the chat got a little bit quiet over here but  hopefully everyone is still paying attention  

sohbet biraz hızlandı buralar biraz sessiz ama umarım herkes hala dikkatini veriyordur

is everyone asleep or people there is this  making sense are people feeling a little  

herkes uyuyor mu veya oradaki insanlar bu anlamlı mı?

bit better about conversations now or am I  wasting my time let me know because these  

are the exact same strategies that I use in my  own conversations in Japanese and and the same  

kendi Japonca konuşmalarımda ve aynı

things I'm doing teaching my children as well  all right so I encourage them to find different  

şeyleri çocuklarıma da öğretiyorum pekala  bu yüzden onları kendilerini ifade etmenin farklı   yollarını bulmaları için teşvik ediyorum.

ways of expressing themselves there isn't just  one way to say things all right hopefully this  

makes sense if we got no more questions  let's see all right to go back through  

başka sorumuz yok bakalım tamam geri dönelim

let's see to the Julian the whale beached on  the Cornish Shore due to dehydration oh that's  

balina susuzluktan dolayı Cornish Shore'da karaya vuran Julian'a bir bakalım oh bu

interesting uh Tristan says you're my savior been  sick to uh stick to your lesson for almost four  

ilginç uh Tristan benim kurtarıcım olduğunu söylüyor hastayım dersine neredeyse dört yıldır bağlı kalıyorum

years now and I can say I totally communicate like  uh with a native English people glad to hear Bravo  

Yıllar geçti ve anadili İngilizce olan bir insanla tamamen iletişim kurduğumu söyleyebilirim. Bravo'yu duyduğuma sevindim

that is good to hear Tristan keep up the good work  Bruno hey Drew what's up glad to be in your lab  

Tristan'ın iyi çalışmaya devam etmesini duymak güzel Bruno hey Drew naber laboratuvarınızda olduğum için

lesson glad to hear you uh nice to see you there  Bruno I arrived I like your channel glad to hear  

mutluyum   sizi duyduğuma sevindim uh ne güzel orada görüşürüz Bruno geldim kanalını beğendim bunu duyduğuma sevindim

it all right hey we have a hundred people in the  live yeah call your friends they get more people  

hey canlı yayında yüz kişi var evet arkadaşlarını ara burada daha çok insan var

in here where my Peruvian students also I think  I had some Peruvian students in class uh one time  

burada benim Perulu öğrencilerim de sanırım sınıfımda bazı Perulu öğrencilerim vardı uh bir kere

over there Isaac says pretty easy Japanese I just  got here too uh do you say this video yes I will  

orada Isaac oldukça kolay Japonca diyor ben de buraya yeni geldim uh bu videoya evet mi diyorsun

save these perhaps yes I got the point what's up  what was that all right moving on so the final  

bunları kurtaracağım belki evet anladım ne var ne yok o neydi peki devam ediyor yani son

level uh again I don't want to cover everything  you can do and teach you a whole bunch of phrases  

seviyeye uh yine yapmıyorum yapabileceğiniz her şeyi ele almak ve size bir sürü ifade öğretmek istiyorum

these are usually just principles because a lot of  people they they want specific phrases you can use  

bunlar genellikle yalnızca ilkelerdir çünkü birçok kişi bir sohbette kullanabileceğiniz belirli ifadeler   ister

in a conversation but then they just forget those  okay so in order to actually become a confident  

ancak sonra bunları unutur tamam, bu yüzden gerçekten bir kendine güvenen

speaker start with these things that will  help you improve in your regular conversations

konuşmacı, normal sohbetlerinizde gelişmenize yardımcı olacak bu şeylerle başlayın,

thank you and you will feel much more confident

teşekkür ederim ve kendinizi çok daha güvende hissedeceksiniz, bu

all right so the third and final thing we'll talk  about here this is something uh if you've been  

nedenle burada konuşacağımız üçüncü ve son konu, bu uh, eğer kanalımda bulunduysanız bir şeydir

on my channel a while you should be familiar  with this and this is naturally very reviewed

bir süre buna aşina olmalısınız ve bu doğal olarak çok gözden geçirildi

okay so naturally varied review what we've talked  about for number one especially and number two uh  

tamam yani doğal olarak çeşitli inceleme özellikle bir numara için ve iki numara uh   hakkında konuştuğumuz şey

is that when you're repeating things you're  listening to other people especially native  

şu ki, bir şeyleri tekrar ettiğinizde özellikle yerel olan diğer insanları dinliyorsunuz

speakers in conversations that's the real practice  you're getting with the language so especially if  

konuşmalarda konuşmacılar, dille ilgili elde ettiğiniz gerçek uygulamadır, bu nedenle özellikle

you talk with 10 people about doing a particular  thing this is getting naturally varied review  

10 kişiyle belirli bir  şeyi yapmak hakkında konuşursanız, bu doğal olarak çeşitli bir inceleme olur

where you're hearing one person say something  so let's say I'd speak with one person about I  

bir kişinin bir şey söylediğini duyduğunuzda  yani diyelim ki ben sizinle konuşurum bir kişi hakkında

don't know raising pet rabbits or something or  pet frogs or whatever I'm just I'm I'm talking  

evcil tavşan veya başka bir şey veya evcil kurbağa veya her neyse yetiştirmeyi bilmiyorum sadece

with one person so this is one person is maybe  teaching me about something where I'm talking  

bir kişiyle konuşuyorum yani bu kişi belki  onlarla konuştuğum bir konuda bana bir şey öğretiyor

with them about that thing even if I don't know  much about it then I talk with a second person  

o şey hakkında fazla bir şey bilmesem bile o zaman

who's going to give me more information about that  same thing but they're going to use that in maybe  

bana aynı şey hakkında daha fazla bilgi verecek olan ikinci bir kişiyle konuşurum ama onlar bunu belki

slightly different ways they may give me some  phrases that are both talking okay you need to  

biraz farklı şekillerde kullanacaklar, bana bazı ifadeler verebilirler ikisi de konuşuyor tamam,

raise a frog from a tadpole so a tadpole like this  is a baby a little that's a bad picture every time  

iribaştan bir kurbağa yetiştirmeniz gerekiyor, yani bunun gibi bir iribaş biraz bebektir, her seferinde kötü bir resim olur

so we got the little head here and a little  little tail like that here's a a tadpole a  

yani burada küçük kafamız ve bunun gibi küçük bir kuyruğumuz var işte bir iribaş bir

tadpole so we have okay we're learning like this  person says tadpole that person says tadpole as  

iribaş yani tamam anladık bu kişi iribaş diyor bu kişi iribaş diyor

well and that helps me remember the word tadpole  so rather than just trying to repeat it put it on  

ve bu benim iribaş kelimesini hatırlamama yardımcı oluyor bu yüzden tekrarlamak yerine onu

a flash card and review it again and again I want  to listen to lots of people talking about that  

bir bilgi kartına   koyun ve tekrar tekrar gözden geçirin dinlemek istiyorum  pek çok insan bunun hakkında konuşuyor   bu

so I get a third person that also is explaining  to me about how to raise frogs or something  

yüzden bana kurbağaları nasıl yetiştireceğimi veya başka bir şeyi açıklayan üçüncü bir kişi buluyorum

okay so notice how like the more overlap  there is the better my fluency becomes  

tamam, dikkat edin  ne kadar çok örtüşürse akıcılığım o kadar iyi oluyor   ne

the more overlap there is the better my  fluency becomes about this particular stuff  

kadar çok örtüşürse akıcılığım o kadar iyi oluyor bu belirli şeyler hakkında olur

so if I continue to have more and more  conversations maybe I talk with this person and  

bu nedenle, daha fazla  konuşma yapmaya devam edersem belki bu kişiyle ve

this person over here so each of them like there's  some phrases that only this person will use  

buradaki kişiyle konuşurum, yani her biri yalnızca bu kişinin kullanacağı bazı ifadeler var

there are some phrases that only this person will  use but there are some phrases that everybody uses  

yalnızca bu kişinin kullanacağı bazı ifadeler var  gibi ama herkesin kullandığı bazı ifadeler var

okay so a tadpole is a is a young frog so  frog we got an egg like this goes into the  

tamam yani bir iribaş a genç bir kurbağadır yani kurbağa bunun gibi bir yumurtamız var

tadpole form it grows up into oh man this  is going to be a bad picture of a frog

iribaş formuna giriyor, büyüyerek ah adamım bu kötü bir kurbağa resmi olacak bu

that's a frog all right and then the frog  makes eggs and the cycle goes around like that  

bir kurbağa kurbağa tamam ve sonra kurbağa yumurta yapar ve döngü bu şekilde devam eder  tamam,

okay so as I'm getting naturally varied review  and this is specifically for building vocabulary  

doğal olarak çeşitli eleştiriler alıyorum ve bu özellikle kelime dağarcığı oluşturmak için

all right where I'm listening to different people  it's improving my vocabulary it's developing my  

pekala farklı insanları dinlediğimde  kelime dağarcığımı geliştiriyor

memory it's improving my listening as well which  also improves my pronunciation it's teaching me  

hafıza dinlememi de geliştiriyor bu da telaffuzumu geliştiriyor bana

grammar all of these things it's doing naturally  without me having to study a bunch of rules it's  

gramer öğretiyor tüm bunları doğal olarak yapıyor bir sürü kuralı çalışmama gerek kalmadan

by understanding the context of the situation and  it's through this process that I build fluency for  

durumun bağlamını anlayarak ve bu süreç sayesinde akıcılık geliştiriyorum

conversations so the first thing here we talked  about mirroring people means I'm just repeating  

konuşmalar yani burada insanları yansıtma hakkında konuştuğumuz ilk şey, diğer insanların söylediklerini tekrarladığım anlamına gelir.

back what other people are saying I could be  in a conversation in a language I don't even  

Konuşmadığım bir dilde bir konuşmada olabilirim

speak and if I know what the words are you know  if someone could like tell me okay this word  

ve eğer kelimelerin ne olduğunu bilirsem, birisinin söylediğini bilirsiniz. bana şunu söyleyebilirdi tamam bu kelime   bunun

means this like I understand like this is a word  this is a word I could repeat back to that person  

anlamı anladığım gibi bu bir kelime bu o kişiye tekrarlayabileceğim bir kelime

and they would it would feel to them like it's a  conversation all right so that's what we're doing  

ve onlara bunun bir  sohbetmiş gibi hissettirmesini isterler yani biz de   bununla yapıyoruz

with mirroring the other person so even if I have  a limited uh conversation so maybe I know a lot  

diğer kişiyi yansıtmak yani sınırlı bir konuşmam olsa bile, bu yüzden belki çok

of vocabulary which is the case for many Learners  so they have a limited uh active vocabulary they  

kelime biliyorum  ki bu birçok Öğrenci için geçerlidir dolayısıyla sınırlı bir aktif kelime dağarcığına sahipler

have a large passive vocabulary but they don't  really feel confident using the vocabulary they  

geniş bir pasif kelime dağarcığına sahipler ancak gerçekten kendilerine güvenmiyorlar sahip oldukları kelime dağarcığını kullanmak

have so mirroring is great for that and then if  you're feeling a little bit more confident you  

bu yüzden yansıtmak bunun için harikadır ve sonra kendinizden biraz daha emin hissederseniz

can respond imperfectly so you don't have to put  pressure on yourself to say this exact one thing  

kusurlu bir şekilde yanıt verebilirsiniz, böylece tam olarak bunu söylemek için kendinize baskı yapmak zorunda kalmazsınız   bazı

try to explain things try to communicate in a way  that's understandable even if it's imperfect and  

şeyleri açıklamaya çalışın kusurlu olsa bile anlaşılır bir şekilde iletişim kurun ve

it's your confidence about wanting to explain  something that that will help the other person  

diğer kişinin de rahatlamasına yardımcı olacak  bir şeyi açıklamayı isteme konusundaki güveniniz   bu

relax as well so if you start to panic oh no I  forgot the specific word I need to say for this  

nedenle paniğe kapılırsanız oh hayır  bunun için söylemem gereken belirli kelimeyi unuttum   bu

it's it's okay you don't need to worry about  that just like a young child like I told with  

tamam bu konuda endişelenmene gerek yok tıpkı küçük bir çocuğun

that story with my daughter you're just expressing  yourself in a different way it's not about being  

kızıma o hikayeyi anlattığım gibi sadece kendini farklı bir şekilde ifade ediyorsun bu yanlış olmakla ilgili değil

incorrect you're just expressing yourself in  a different way all right and then naturally  

sadece kendini farklı bir şekilde ifade ediyorsun hepsi bu doğru ve sonra doğal olarak

varied review this is where we're getting lots  of different input so all of these are really  

çeşitli inceleme burası birçok  farklı girdi aldığımız yerdir, bu yüzden bunların hepsi gerçekten

about improving through input anyway even in  conversations you were really just improving  

girdi yoluyla gelişmekle ilgilidir  konuşmalarda bile gerçekten    kendinize olan

your kind of your confidence that you have uh by  feeling more confident about like using specific  

güven türünüzü  uh  kendinizden daha fazla  emin hissederek geliştiriyorsunuz.

words in a conversation but that usually comes  from you actually understanding that vocabulary  

bir sohbette belirli   kelimeler kullanmak gibi ama bu genellikle o kelime

really well and you can do that by yourself so you  don't have to be in a conversation to do this just  

gerçekten iyi anlamanızdan kaynaklanır ve bunu kendi başınıza yapabilirsiniz, böylece bunu yapmak için

like right now I'm teaching you things and I'm  reviewing things again and again in different  

şu   şu anda size bir şeyler öğretiyorum gibi  bir konuşmada olmanıza gerek kalmaz ve

ways to help you remember them so that when  you are in when you are in a conversation you  

bunları hatırlamanıza yardımcı olmak için farklı şekillerde tekrar tekrar gözden geçiriyorum, böylece siz  bir sohbetteyken

will feel more confident about using these things  all right so naturally varied review this is the  

bu şeyleri kullanma konusunda kendinize daha fazla güveneceksiniz tamam o kadar doğal olarak çeşitli inceleme bu

highest level and this is really for the for the  long term fluency development it's something you  

en en seviyedir ve bu gerçekten uzun vadeli akıcılık gelişimi içindir, zaten

can begin doing immediately if you're not doing  it already but this is really how we help people  

yapmıyorsanız hemen yapmaya başlayabileceğiniz bir şeydir, ancak bu gerçekten

in fluent for life so you begin in the program  and you start going through things again and  

akıcı akıcı olan insanlara yaşam için yardımcı olma şeklimizdir, bu nedenle programa başlarsınız ve bazı şeyleri yaşamaya başlarsınız tekrar ve

again in slightly different ways so you might  hear the same vocabulary from different people  

biraz farklı şekillerde  böylece farklı kişilerden aynı kelime dağarcığını duyabilirsiniz

you might hear it in different tenses you might  see it like maybe used by a person like me if  

farklı zamanlarda duyabilirsiniz benim gibi bir kişi tarafından kullanılıyormuş gibi görebilirsiniz, eğer

I'm teaching something and then hear it in an  actual conversation so all of these things are  

bir şey öğretiyorsam ve sonra bunu gerçek bir konuşmada duyarsanız yani tüm bunlar

giving you lots and lots of review without you  needing to respond or actually say anything all  

yanıt vermenize veya gerçekten herhangi bir şey söylemenize  gerek kalmadan  size çok sayıda inceleme sunuyor.

right the the actual communication part it's a  very small part of the learning process and just  

like me out here even living in Japan I don't  spend most of my day speaking Japanese I spend  

Günümün çoğunu Japonca konuşarak geçirmiyorum

a very little amount of time speaking Japanese  I would say maybe all together maybe like it  

Çok az zamanımı Japonca konuşarak geçiriyorum Belki hep birlikte belki hoşlanırım

depends on the day I might have a day if I go out  with a friend or something maybe I would speak to  

günüme göre değişir Bir arkadaşımla falan dışarı çıkarsam belki konuşurdum

them for an hour or something in Japanese but  most days I'm not doing that and if I'm getting  

onlara bir saat kadar Japonca ama çoğu gün bunu yapmıyorum ve eğer

any Japanese at all it's like reading something or  watching something or listening to it rather than  

herhangi bir şekilde Japonca öğreniyorsam, bu benim iyi konuşmam yerine bir şey okumak veya bir şey izlemek veya onu dinlemek gibi bir şey, bu yüzden bunun

me speaking all right so it's because I'm able  to understand I feel very confident because I'm  

nedeni ben' Anlayabiliyorum Kendime çok güveniyorum çünkü

getting all this naturally varied review all right  let me go back and check questions but that's the  

tüm bu  doğal olarak çeşitli incelemeler alıyorum, tamam geriye dönüp soruları kontrol edeyim, ancak

basic lesson look at that 45 minutes very good  all right so mirroring responding imperfectly  

temel ders bu, o 45 dakikaya bakın çok iyi  pekala, yansıtma kusurlu yanıt veriyor

and then getting naturally varied revealed these  are all things that you can do without having  

ve sonra doğal olarak değişiyor bunların hepsinin

to put a lot of pressure on yourself and again  these uh these very simple three simple things  

kendinize çok fazla baskı uygulamadan yapabileceğiniz şeyler olduğunu ve yine bunlar uh bu çok basit üç basit şeyi

you can do in conversations or even if you're  learning by yourself you will still get lots  

konuşmalarda veya kendi başınıza öğreniyor olsanız bile yine de birçok harika şey elde edeceğinizi ortaya çıkardı

of great input and you will still improve your  fluency and all these things can work together  

girdi ve yine  akıcılığınızı geliştireceksiniz ve tüm bunlar birlikte çalışabilir

all right uh is it not persons it is people it is  not persons it is people huh I think I don't know  

pekala uh bu kişiler değil mi insanlar kişiler değil insanlar ha sanırım

if that's for me or not uh Athena says thank you  teacher it is bedtime getting myself ready for  

bu benim için mi yoksa değil mi bilmiyorum Athena teşekkür ediyor sen öğretmen yatma vakti kendimi

another work day uh uh it nearly it is nearly 22  hours in Montreal all right uh is the mirror same  

başka bir iş günü için hazırlıyorum uh uh neredeyse Montreal'de 22  saat tamam uh ayna gölgeleme

thing as shadowing well shadowing is your your  repeating after people like if like you're not  

ile aynı şeydir peki gölgeleme senin insanlardan sonra tekrar etmendir sanki sen

doing anything even in a conversation uh that's  where you're just like you could be listening to  

hiçbir şey yapmıyormuşsun gibi bir sohbette bile

me right now and trying to repeat after what I say  but this is it's less important uh to do that this  

şu anda tam olarak beni dinliyor ve söylediklerimden sonra tekrar etmeye çalışıyor gibisin ama bunu yapmak daha az önemli çünkü bu

is specifically about being in conversations and  this is advice that I would even give to native  

özellikle konuşmalarda olmakla ilgili ve bu bir tavsiye Hatta anadili

English speakers just to have better conversations  with people so just having Rapport feeling uh  

İngilizce olanlara sırf insanlarla daha iyi sohbetler yapmaları için verirdim, bu yüzden sadece Uyum duygusuna sahip olmak, uh

confident making the other people the other  people or person feel listened to so if they feel  

diğer insanları diğer insanların veya kişinin dinlendiğini hissettirmek, yani eğer dinlendiklerini hissederlerse

listened to they will they will enjoy speaking  with me more even if I'm not speaking very much  

benimle konuşmaktan daha fazla zevk alacaklardır eğer çok fazla konuşmuyorsam

so a lot of this is just it's just general  advice about communication and conversation  

yani bunların çoğu sadece iletişim ve konuşma hakkında genel tavsiyelerden oluşuyor

specifically so like you can just by shadowing  someone like repeating back after what they said  

özellikle birisini gölgeleyerek  söylediklerini tekrarlamak gibi   um

um but you can do that by yourself I'm talking  about in conversations when you want to respond  

ama bunu kendi başına yapabilirsin ben konuşmalarda  hakkında konuşurken  yanıt vermek  istediğinizde

on automatically okay do you have an accent well  I suppose everybody has an accent but I try to  

otomatik olarak tamam, aksanınız iyi mi Sanırım herkesin bir aksanı var ama ben

try to communicate very very cleanly uh to make  sure all my words are easy to understand even  

çok çok temiz bir şekilde iletişim kurmaya çalışıyorum uh, öyle olmama rağmen tüm sözlerimin kolay anlaşılır olduğundan emin olmak için

though I'm blending my speech like a native  speaker are you American yes I am uh uh okay  

konuşmamı anadili gibi harmanlıyorum amerikalı mısın evet ben uh uh tamam

got it all right can I you okay thanks Dad  Lewis says I do not have the opportunity to  

anladım tamam mı sen iyi misin teşekkürler baba lewis

talk with other persons ah okay maybe that's  what that's about yes talk with other people  

diğer kişilerle konuşma fırsatım olmadığını söylüyor ah tamam belki  bununla ilgili evet başkalarıyla konuş insanlar

yes again you don't need to have other people  in order to improve your fluency this video is  

evet yine başka insanlara ihtiyacınız yok akıcılığınızı geliştirmek için  bu video

specifically about people who want to communicate  and who are in like who do have that opportunity  

özellikle iletişim kurmak isteyen ve benzer durumda olan ve bu fırsata sahip kişiler hakkındadır

but Again Naturally varied review will get you  fluent even if you don't speak with anybody else  

ancak Yine Doğal olarak çeşitli incelemeler, akıcı konuşsanız bile akıcı konuşmanızı sağlayacaktır. başka kimseyle konuşma

because the whole point of fluency is that you  develop an understanding of the language like  

çünkü akıcılığın tüm amacı, dili  anadili gibi  anlatan  bir anlayış geliştirmenizdir

a native speaker that's the whole point so when  you understand a language like a native speaker  

bütün mesele bu yani  bir dili anadili gibi anladığınızda

you can use the language like a native speaker  okay so if you're just learning uh by yourself  

dili anadili gibi kullanabilirsiniz tamam yani sadece kendi başınıza öğreniyorsanız

you don't have anyone to practice with then  you're just using like translations or trying  

pratik yapacak kimseniz yoksa, o zaman sadece benzer çeviriler kullanırsınız veya dilbilgisi kurallarını

to learn the the traditional way by studying  grammar rules you are going to think about  

çalışarak geleneksel şekilde   öğrenmeye çalışırsınız

those things when you communicate but if you're  actually learning and trying to understand like  

iletişim kurduğunuzda bunları   düşünürsünüz  ama gerçekten öğreniyor ve anadili İngilizce olan biri gibi anlamaya çalışıyorsanız, ki

a native English speaker which is what we do with  naturally varied review that's how you can become  

biz de bunu doğal olarak çeşitli incelemelerle yapıyoruz, bu şekilde

a fluent speaker by yourself all right then when  you are in a conversation you will feel much more  

kendi başınıza akıcı bir konuşmacı olabilirsiniz, o zaman bir konuşma içindeyken kendinizi çok daha

confident about speaking and you can follow these  simple things in order to do that all right so  

güvenli hissedeceksiniz konuşmak hakkında ve bunu yapmak için bu basit şeyleri takip edebilirsiniz, pekala

let's say you you're you're getting naturally  varied review like you start doing that and in  

diyelim ki doğal olarak çeşitli incelemeler alıyorsunuz, örneğin bunu yapmaya başlıyorsunuz ve

the next you know 30 days you're feeling much  more confident about using specific vocabulary  

sonraki  30 gün içinde kendinizi çok daha  güvenli hissediyorsunuz belirli bir kelime dağarcığı kullanmak hakkında

when you get in a conversation you can use that or  if you're still feeling shy you don't want to say  

bir sohbete girdiğinizde bunu kullanabilirsiniz veya hala utangaç hissediyorsanız

something whatever the reason is you can just  mirror the other person or respond imperfectly  

bir şey söylemek istemiyorsanız   nedeni ne olursa olsun diğer kişiyi aynen yansıtabilir veya kusurlu bir şekilde yanıt verebilirsiniz   pekala

all right yes the psychotic teacher is back what's  up all right Shivan says how to be fluent in a  

evet psikotik öğretmen geri geldi n'aber tamam Shivan uzun bir sohbette nasıl akıcı olunacağını söylüyor

long conversation yes this is it so remember  a long conversation is a series of shorter  

evet bu yüzden uzun bir sohbetin bir dizi kısa olduğunu   bunun

like shorter back and forth things like this  so there there's nothing special about like  

gibi daha kısa ileri geri şeyler yani

being in a longer conversation rather than  a short one but usually the complaint that  

daha uzun bir sohbette olmanın özel bir tarafı yok kısa birinden ziyade, ancak genellikle

Learners will have is that the conversation  uh like becomes boring usually because the  

Öğrencilerin sahip olacağı şikayet, konuşmanın genellikle sıkıcı hale gelmesidir, çünkü

learner doesn't have anything to say so they  think well I'm like a learner says or a native  

öğrencinin söyleyecek bir şeyi yoktur, bu nedenle iyi düşünürler, yarın bir öğrenci gibiyim veya anadili İngilizce olan

speaker says yes tomorrow I'm going to the beach  and the the natives and the learner says oh okay  

biri evet diyor gibiyim Sahile gidiyorum ve yerliler ve öğrenci ah tamam diyor

and so that's the end of the conversation so I  mean you got to think about it like like a game  

ve bu yüzden konuşmanın sonu bu yüzden yani bunu bir oyun  gibi düşünmelisiniz

of uh I don't know volleyball or something so you  have one person over here and another person over  

uh voleybol falan bilmiyorum yani siz bir kişi burada ve başka bir kişi

here first person hits the ball to the other  side now you can respond excuse me you can  

burada   burada birinci kişi topa diğer tarafa vurur, şimdi yanıt verebilirsiniz, kusura bakmayın,

respond by hitting the ball back to the other  person that's what mirroring does or you can  

topu diğer kişiye geri vurarak yanıt verebilirsiniz, aynalama bunu yapar veya

just let the ball fall down over here and then  that's the end of it so I say hey tomorrow I'm  

topun düşmesine izin verebilirsiniz burada ve sonra bunun sonu bu yüzden hey yarın

going to the beach so I've hit that over to you  tomorrow I'm going to the beach and you say great

sahile gideceğim yani bunu sana havale ettim yarın sahile gideceğim ve sen harika diyorsun bu

that's the end of the conversation  okay or you can respond back the beach  

konuşmanın sonu tamam veya plaja cevap verebilirsin

well yes I like going to the beach  I have been going to the beach since  

evet, plaja gitmeyi seviyorum    Küçüklüğümden beri plaja gidiyorum

I was a little kid and so you hit that back  maybe I'm feeling a little bit more confident  

ve bu yüzden karşılık verdin belki biraz daha özgüvenliyim   Yanıt vermek

I want to respond maybe imperfectly  oh what do you like about the beach  

istiyorum belki kusurlu olabilir oh kumsalla ilgili neleri seversin

okay I'm answering them I'm responding  back again the the length of a conversation  

tamam onlara cevap veriyorum tekrar cevap veriyorum   konuşmanın uzunluğu

increases by going more usually usually you  go either deeper into something or you're  

daha sık giderek uzar genellikle  bir konuda daha derine inersiniz veya

jumping from one topic to the next that's  how you would have a longer conversation  

bir konudan diğerine atlarsınız daha uzun bir sohbet edersin

okay but it's it's still using these basic ideas I  don't need to have like Advanced uh vocabulary in  

tamam ama yine de bu temel fikirleri kullanıyor   bunu yapmak için   Gelişmiş uh kelime dağarcığına sahip olmam gerekmiyor

order to do that I'm really just using their  vocabulary I could I could probably be in a  

gerçekten sadece  onların kelime dağarcığını kullanıyorum. Yapabilirdim muhtemelen

conversation with people uh and in uh in master  English conversations so these are the specific  

insanlarla sohbet ediyor olabilirdim uh ve uh usta İngilizce konuşmalarda yani bunlar, Hayat

conversation videos that we have in fluent for  Life uh when I'm going in those I mean I've spent  

boyunca akıcı olarak kullandığımız belirli   konuşma videoları.

a long time just having like basically not really  interviewing people but just getting to know them  

onları tanımak

and so I let them speak I ask them questions and  I often just repeat back what they said to me  

ve bu yüzden konuşmalarına izin veririm onlara sorular sorarım ve bana söylediklerini sık sık tekrarlarım

so I have been in the Army for a long time oh  a long time so I'm looking for more specific  

bu nedenle uzun süredir ordudayım oh uzun süredir bu yüzden daha spesifik

information one person says I have been in the  Army for a long time now I could respond back to  

bilgi arıyorum bir kişi uzun süredir ordudayım diyor, artık

different things about that sentence I could say  oh the army so like rather than the Navy or rather  

o cümleyle ilgili farklı şeylere yanıt verebilirim, diyebilirdim ki, ah, donanma yerine ordu ya da daha

than you know like the Navy SEALS or whatever or  you know something else so I'm talking about you  

doğrusu, bildiğiniz gibi Navy SEALS ya da her neyse ya da başka bir şey bilirsiniz yani senden bahsediyorum

or I'm talking about the army or I'm talking  about how long they've been doing that thing  

veya ordudan bahsediyorum veya o şeyi ne kadar süredir yaptıklarından bahsediyorum bu

so I'm listening to what to what the other person  is saying I forget myself I don't worry about  

yüzden diğer kişinin ne dediğini dinliyorum kendimi unutuyorum yapmıyorum' ne

what I'm trying to say I just listen to the  other person and continue trying to hit back  

söylemeye çalıştığım konusunda endişelenme sadece diğer kişiyi dinliyorum ve

the thing back to the other person just by using  their words so we can have a long I could have  

sadece kelimelerini kullanarak diğer kişiye konuyu geri göndermeye devam ediyorum, böylece uzun bir süre geçirebiliriz.

an hour-long conversation with someone just  repeating back what they're saying I usually  

birisi sadece söylediklerini tekrarlıyor Ben genellikle

would not do that I would like add something or  maybe we talk about something else whatever but  

bir şey eklemek isterim veya belki başka bir şey hakkında konuşuruz, ancak

if you're not feeling so confident about that  it's easy just to repeat back what they say  

bu konuda kendinize o kadar güvenmiyorsanız onların söylediklerini tekrarlamak kolaydır

and it's still a great conversation because  really the a great conversation comes from  

ve bu yine de harika bir sohbet çünkü gerçekten harika bir sohbet

the other person feeling listened to from them  feeling like they got to talk about something  

diğer kişinin kendisini dinlediğini hissederek bir şey hakkında konuşması gerektiğini hissederek   gelir

so most people they will begin a  conversation like hey like what's up

bu nedenle çoğu insan hey naber gibi bir  sohbete başlar

because in a conversation we expect  the other person not to care or to  

çünkü bir sohbette diğer kişiyi bekleriz  umursamamak veya

not really be listening or whatever  it's just hey what's up I have nothing

gerçekten dinlemiyor olmak veya her neyse hey naber benim hiçbir şeyim yok

so what's up and the other person says nothing

yani naber ve diğer kişi hiçbir şey söylemiyor

okay I guess that's the end of the conversation  then okay and like so I might respond back like  

tamam sanırım bu konuşmanın sonu o zaman tamam ve beğenirim yani

hey what's up nothing oh really nothing so I could  just I could repeat this back to them and I'm  

hey naber gibi yanıt verebilirim hiçbir şey oh gerçekten hiçbir şey bu yüzden yapabildim sadece bunu onlara tekrarlayabilirim ve

really getting like oh this like really nothing  like there's nothing happening in your life  

gerçekten ah bu gerçekten hiçbir şey gibi hiçbir şey yokmuş gibi hissediyorum

so the the the the goal here is to to make  that person feel confident that they can speak  

yani buradaki amaç o kişinin kendinden emin hissetmesini sağlamaktır konuşabilirler

okay so they they're looking for permission to to  actually talk about something because most people  

tamam bu yüzden bir şey hakkında konuşmak için izin arıyorlar çünkü çoğu

don't feel listened to okay so if tomorrow  hey I'm going to the circus wow the circus  

dinlendiklerini hissetmiyorlar tamam öyleyse, eğer yarın  hey ben sirke gidiyorum vay sirk

I get excited and just repeat back what they said  

heyecanlanıyorum ve sadece ne olduğunu tekrarlıyorum

wow the circus I added the wow part but I even  if I forget the word wildest Circus the circus  

vay sirk dediler vay kısmını ekledim ama hatta  en çılgın Sirk kelimesini unutsam bile

it's the same thing all right so hey what's up  so what's happening what's going on oh nothing  

bu aynı şey tamam peki hey naber  peki neler oluyor neler oluyor oh

nothing now this is this is like speaking to to  teenagers or to like kind of older children where  

hiçbir şey   şimdi hiçbir şey bu onunla konuşmak gibi gençler veya daha büyük çocuklar gibi nerede   ah

I say oh what did you do at school today nothing  really nothing you did nothing at school you did  

diyorum bugün okulda ne yaptın hiçbir şey gerçekten hiçbir şey yapmadın okulda hiçbir şey yapmadın   hiçbir şey

nothing you know what what are we what are we  why are we sending you to school if you don't  

biliyorsun neyiz biz neyiz yoksa neden seni okula gönderiyoruz yoksa' t   herhangi

learn anything okay so we we have to kind of go  deeper and we encourage the other person to speak  

bir şey öğrenelim tamam, bu yüzden biraz daha derine inmeliyiz ve diğer kişiyi konuşmaya teşvik ediyoruz   bunu

when we do that that's how we get more information  so when kids feel that they are listened to they  

yaptığımızda bu şekilde daha fazla bilgi alıyoruz bu nedenle çocuklar dinlendiklerini hissettiklerinde

will speak more but most times parents are like  be quiet you know we don't want to have you know  

daha fazla konuşacaklardır ancak çoğu zaman ebeveynler benzer sessiz ol, biliyorsun, bilmeni istemiyoruz, bir

don't want to hear you hear you say anything  all right so people are looking for permission  

şey söylediğini duymak istemiyoruz, pekâlâ, bu yüzden insanlar konuşmak için izin arıyorlar,

to speak let them speak so a lot of Learners think  it's a bad thing that they feel shy or they're not  

bırakın konuşsunlar, böylece pek çok Öğrenci hissettikleri şeyin kötü bir şey olduğunu düşünür utangaç ya da kendilerine

feeling confident it's actually a good thing okay  so you can feel wow I don't have to worry about  

güvenmiyorlar bu aslında iyi bir şey tamam bu yüzden vay canına hissedebiliyorsun Kendim için endişelenmeme gerek yok İyi

myself I can be a good listener and still respond  back to the other person to keep the conversation  

bir dinleyici olabilirim ve yine de diğer kişiye yanıt vererek sohbetin

flowing all right and again we do this we  want to have Rapport and we want to develop  

sorunsuz bir şekilde devam etmesini sağlayabilirim ve yine bunu yapıyoruz Uyum sağlamak istiyoruz ve

fluency because fluency comes from us paying  attention to what the other people are saying  

akıcılık geliştirmek istiyoruz çünkü akıcılık diğer insanların ne söylediğine dikkat ederek bizden gelir

okay that's how we're building fluency all  right a couple of responses here let's see  

Tamam işte bu şekilde akıcılık oluşturuyoruz burada birkaç yanıt bakalım

all right Julian again I prefer not to practice  English with another learner because I believe  

Tamam mı Julian tekrar Başka bir öğrenciyle İngilizce pratik yapmamayı tercih ederim çünkü

that one bird cannot uh guide another yeah so  if you I also would recommend you you actually  

bir kuşun diğerine rehberlik edemeyeceğine inanıyorum evet bu yüzden eğer ben de size tavsiye ederim

practice with native speakers if you have someone  to speak with if you can your accent is very clear  

anadili İngilizce olan kişilerle pratik yapın eğer konuşacak biri varsa eğer yapabilirseniz aksanınız çok nettir

and not like all Americans I hear on YouTube  what is the secret well I'm speaking clearly I'm  

ve YouTube'da duyduğum tüm Amerikalılar gibi değil sır nedir Açıkça konuşuyorum

intentionally being clear so people can understand  what I'm saying so what we do in fluent for life  

kasıtlı olarak açık konuşuyorum ki insanlar ne dediğimi anlasın, bu yüzden hayat boyunca akıcı bir şekilde yaptığımız şey

is we take you from understanding my voice to  understanding more difficult native speakers  

sizi benim sesimi anlamaktan alıp ana dili daha zor olan konuşmacıları anlamak

all right so it's much more difficult to just to  watch me if I'm giving a like a long explanation  

pekala, yani uzun bir açıklama yapıyorsam

or a difficult thing if I'm using idioms slang  faster speech if I'm not communicating accurately  

veya zor bir şey yapıyorsam, argo  deyimleri daha hızlı konuşuyorsam, doğru şekilde iletişim kurmuyorsam   beni izlemek çok daha zordur   o

then of course it's going to be more difficult  so a lot of people enjoy watching my videos  

zaman elbette daha zor olacak  bu yüzden birçok kişi videolarımı izlemekten keyif alıyor

because they can understand what I'm saying  it's pretty easy okay but if I want to take  

çünkü ne dediğimi anlıyorlar bu oldukça kolay tamam ama beni

you from this level to understand me I want  to get you out of the the learning English  

bu seviyeden  alıp beni anlamak için sizi  bu seviyeden çıkarmak istiyorum  İngilizce öğrenme

phase and into the native speaking phase and  so that's where you start understanding more  

aşaması ve anadili konuşma aşamasına geçiş ve böylece daha   anadili  olan kişileri anlamaya başladığınız yer

native speakers and you have to learn a lot of  the vocabulary and things in steps if you try  

ve pek çok kelimeyi  ve adım adım öğrenmeniz gerekir

to jump directly to that it's much more difficult  that's why we do it in steps in fluent for life  

doğrudan buna   atlamaya çalışırsanız çok daha zordur  bu yüzden yapıyoruz  adımlarla ömür boyu akıcı

all right I think natives speak too fast yes it  just sounds too fast because you're not used to  

tamam bence yerliler çok hızlı konuşuyor evet  kulağa çok hızlı geliyor çünkü

it yet but when you are used to it it's actually  not very fast at all all right but what if I don't  

henüz   buna alışkın değilsiniz ama alıştığınızda aslında çok hızlı değil hiç tamam ama ya konuşmazsam

have a partner to speak with what can I do again  Isaac you don't need a person to speak with this  

Konuşacak bir partnerim yok, yine ne yapabilirim Isaac, konuşacak bir kişiye ihtiyacın yok, bunun

is for if you do have that situation or that  opportunity great if not you really get fluent  

için, eğer böyle bir durumun veya fırsatın varsa, harika değilsen, gerçekten akıcı konuşabilirsin.

by getting the uh the net the naturally varied  review the comp the comprehensible input so it's  

doğal olarak çeşitlidir metni gözden geçirin anlaşılır girdiyi yani anadili İngilizce olanlardan

just understandable messages that you get from  native speakers but the point is to focus on that  

aldığınız mesajların yalnızca anlaşılabilir olmasını sağlayın, ancak önemli olan buna

for a long time so I don't like this example  here I don't watch just one video about how  

uzun süre odaklanmaktır, bu nedenle buradaki bu örneği sevmiyorum nasıl yapılacağıyla ilgili tek bir video izlemiyorum bir

to do something I watch a whole bunch of videos  about how to do something I listen to many people  

şeyi yapmak için bir şeyin nasıl yapılacağıyla ilgili bir sürü video izliyorum birçok kişinin

speaking about how to do that thing so if you have  not watched it already I have an example about  

o şeyin nasıl yapılacağı hakkında konuşmasını dinliyorum, bu yüzden henüz izlemediyseniz

this specific kind of learning on the channel it's  about how to make espresso so if you've not seen  

kanalda bu tür özel öğrenme hakkında bir örneğim var. Espresso nasıl yapılır yani izlemediyseniz

that video already go to the channel and watch  that because it will show you and make you feel  

o videoyu kanala gidin ve izleyin çünkü size gösterecek ve

more confident about making espresso even if you  don't care about making espresso so I don't care  

espresso yapma konusunda kendinize daha fazla güvenmenizi sağlayacaktır Espresso yapmayı umursamıyor olsanız da ben umursamıyorum

about making espresso but now I understand and  I could have a conversation with someone about  

espresso yapmayı   önemsiyorum ama şimdi anlıyorum ve biriyle

making espresso okay but the point is it's because  I watched a couple of different people doing it  

espresso yapma konusunda   konuşabilirim, ancak mesele şu ki birkaç farklı kişinin bunu yapmasını izledim

all right It's always important to get lots of  real examples and varied examples that's why  

pek çok gerçek örnek ve çeşitli örnekler elde etmek her zaman önemlidir. neden

this is called naturally varied review because  we want to hear lots of examples the same way  

buna doğal olarak çeşitli inceleme deniyor çünkü  yerlilerin öğrendiği şekilde birçok örnek duymak istiyoruz

natives learn if you only listen to me or any  other teacher then you will only really you will  

yalnızca beni veya başka bir  öğretmeni dinlerseniz, o zaman yalnızca gerçekten

really try to focus on sounding exactly like I do  and your voice is going to be different from mine  

tam olarak benim yaptığım gibi ses çıkarmaya ve sesinize odaklanmaya çalışacaksınız benimkinden farklı olacak

maybe you have a higher Voice or a lower Voice  or maybe you don't have the kind of nasally sound  

belki daha yüksek veya daha alçak bir Sesiniz vardır veya belki

that I have in my voice so my voice sounds a  little bit different and you will feel much  

benim sesimde sahip olduğum türden bir genizden   yoktur, bu nedenle sesim biraz  farklı çıkar ve kendinizi çok

more confident if you listen to a varied group  of people the same way you got fluent in your  

daha güvenli hissedersiniz ana dilinizde akıcı bir şekilde öğrendiğiniz gibi farklı bir grup insanı dinlerseniz,

native language so the way you speak is actually  a different it's kind of a combination of all the  

yani konuşma şekliniz aslında farklıysa,

people especially when you were young so your  mother and father and any friends or teachers  

özellikle siz gençken, yani anneniz, babanız ve herhangi bir arkadaşınız tüm insanların bir tür birleşimidir. veya öğretmenler

those are the people that really helped you  develop your accent and your pronunciation  

bunlar aksanınızı ve telaffuzunuzu geliştirmenize gerçekten yardımcı olan kişilerdir

but you still have a unique voice so you should be  doing the same thing in English all right hablamos  

ancak yine de benzersiz bir sesiniz var, bu nedenle aynı şeyi  İngilizce olarak yapmalısınız pekala hablamos

hablamos Como hablamos thanks coach I agree and  then it says I suggest that you should make a full  

hablamos Como hablamos teşekkürler koç katılıyorum ve sonra şunu öneriyorum diyor

video speaking the way you normally do so people  can see the difference so if you go to our Channel  

normalde yaptığınız gibi konuşarak tam bir video çekmelisiniz ki insanlar farkı görebilsin, böylece Kanalımıza giderseniz

you can find conversation videos of me of me just  speaking I'm like a little bit a little bit uh  

sadece konuştuğum konuşma videolarımı bulabilirsiniz Ben biraz biraz uh

I'm not I'm not as fast as I could be because I  really could speak much faster and depending on on  

Ben Olabileceğim kadar hızlı değilim çünkü gerçekten çok daha hızlı konuşabiliyorum ve

how I'm speaking with people or who I'm speaking  with uh like if it's a bit more of a professional  

insanlarla nasıl konuştuğuma veya kiminle konuştuğuma bağlı olarak biraz daha profesyonel bir

situation I would speak a little bit more like  this but if I'm just talking casually with my  

durumsa konuşurdum biraz daha bunun gibi ama arkadaşlarımla gelişigüzel konuşuyorsam,

friends it's not even just the speed it's also  the vocabulary that I'm using so I intentionally  

bu yalnızca hız değil, aynı zamanda kullandığım kelime dağarcığıdır, bu nedenle kasıtlı olarak

am not putting a lot of phrasal verbs or idioms  or other things like that in my speech I'd really  

çok fazla deyimsel fiil veya deyim veya bunun gibi başka şeyler kullanmıyorum konuşmamda gerçekten

just want to make it understandable okay so  it's not just the speed of the speech or the  

sadece anlaşılır kılmak isterdim tamam yani sadece konuşmanın hızı veya

accent the vocabulary is really the most important  part of that or it can be the biggest thing that  

aksan değil kelime dağarcığı bunun gerçekten en önemli parçasıdır veya insanların anlamasını engelleyen en büyük şey olabilir

stops people from understanding okay so you'll see  that in those conversation videos so rather than  

tamam öyleyse bunu o konuşma videolarında göreceksiniz yani

doing it in this kind of thing that will help  you understand yeah uh Nadia says always with  

bunu bu tür şeylerde yapmak yerine anlamanıza yardımcı olacak evet uh Nadia hep

the same response our child in all language uh  nothing I don't know what that means let's see uh

aynı yanıtla çocuğumuz tüm dillerde uh hiçbir şey diyor bunun ne anlama geldiğini bilmiyorum bakalım uh uh

uh the more I listen the more I feel confident  in speaking but I'm still very afraid of making  

ne kadar çok dinlersem, konuşurken kendime o kadar güveniyorum ama yine de hata yapmaktan    çok korkuyorum,

mistakes as Gilson yep that's common again if you  just respond and repeat what the other person says  

çünkü Gilson evet, bu yine yaygın bir durum sadece yanıt verir ve diğer kişinin söylediklerini tekrarlarsanız

you can't really fail you're just repeating  what they said so that's the easiest way to  

gerçekten başarısız olamazsınız, sadece söylediklerini tekrarlamak, böylece bunu yapmanın en kolay yolu,

do that just to get confident about repeating  things and then the next level up is trying  

sadece bir şeyleri tekrar etme konusunda kendinize güvenmek ve ardından bir sonraki seviye,

to respond imperfectly so you don't have to  put pressure on yourself to communicate just  

kusurlu bir şekilde yanıt vermeye çalışmaktır, böylece tıpkı bir çocuğun yaptığı gibi iletişim kurmak için kendinize baskı yapmanıza gerek kalmaz.

like a child would where they're trying to say  something and maybe they don't know exactly how  

bir şey söylemeye çalışıyorsunuz ve belki bunu tam olarak nasıl söyleyeceklerini bilmiyorlar

to say that okay so there are many ways to say  something there's not only one correct way to  

tamam yani bir şeyi söylemenin birçok yolu vardır bir şeyi söylemenin tek bir doğru yolu yoktur

say something so don't put pressure on yourself  to do that it's typical lessons that tell you  

bu yüzden kendinize baskı yapmayın bu tipik derslerdir size   bir

this is how you say something or this is how you  pronounce something so a perfect example is like  

şeyi böyle söylersiniz veya bir şeyi bu şekilde telaffuz edersiniz yani mükemmel bir örnek şöyledir:

if I'm learning uh like Japanese characters  like how to write something so if I'm trying  

Japonca karakterler gibi bir şeyler yazmayı öğreniyorsam yani

to teach my teach my daughter the alphabet yeah  and if I'm if I'm being like very precise about  

kızıma alfabeyi öğretmeye çalışıyorsam evet ve eğer ben, eğer ben, eğer, eğer, eğer, eğer, eğer,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,, --, -- --- --- --- -- ---- ---------------------------’’’------------------------------------------’lara göre----------------------------------''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''... ...ve eğer... ...dil hakkında çok kesin konuşuyorsam... ...şu şekilde İngilizce

the the language like if I'm teaching or  English like that if I do this if I do this  

öğretiyorsam... ...şunu yaparsam... ...şunu yaparsam...

I say look there's like a certain amount of space  between this part of the A and that part of the a  

A ve a'nın o kısmı

so you you have to write it perfectly every  time you have to write it like this like there  

yani onu her  bu  şekilde yazmak zorunda olduğunuzda   bu

there's a certain distance between this line  and this line now this is the kind of thing  

satır  ile bu satır arasında belirli bir mesafe var şimdi bu Japonca'da göreceğiniz türde bir şey   olduğu gibi mükemmel şekilde yazmalısınız

in Japanese that you will see but often like  in real life there are different fonts so font  

ancak genellikle gerçek hayatta olduğu gibi farklı yazı tipleri vardır, bu nedenle yazı tipi

like a different way a character might be written  so the letter A might be like this might be a  

bir karakterin farklı bir şekilde yazılabileceği gibi  yani A harfi şöyle olabilir

little bit closer together so I'm I don't put  a lot of pressure on my my girls to teach them  

birbirine biraz   daha yakın olabilir, bu yüzden üzerinde çok fazla baskı uygulamıyorum kızlarım onlara öğretmek için

like you have to write it perfectly like this  what I do is try to give them many examples and  

bu şekilde mükemmel bir şekilde yazmak zorundaymışsınız gibi  benim yaptığım şey onlara birçok örnek vermeye çalışmak ve

say look like these are the kinds of things you  will see okay so like some people will have the  

bunlar, göreceğiniz türden şeylermiş gibi görün, tamam, yani bazı insanlar

letter A like that some people have the letter A  like that some people have the letter A like that  

A harfini bunun gibi alacaklar bazı insanlar A harfine sahiptir  böyle bazı insanlar A harfine sahiptir

they're all correct okay so this is why we get  naturally varied review the point is to make you  

hepsi doğru tamam bu yüzden doğal olarak çeşitli incelemeler alıyoruz. Buradaki amaç  size

feel confident that oh yeah look the real world  is varied like this okay so we're not worried  

oh evet bakın gerçek dünyanın bu şekilde değişken olduğundan  emin olmanızı sağlamaktır tamam yani

about trying to be perfect like all this and  you see this in in learning Japanese but when  

tüm bunlar gibi mükemmel olmaya çalışmaktan endişe duymuyoruz ve bunu Japonca öğrenirken görüyorsunuz ama

people write normally like their writing looks it  looks horrible okay so somebody else asking about  

insanlar yazılarının göründüğü gibi normal yazdıklarında bu korkunç görünüyor tamam yani başka biri

writing the same thing advice I gave before  is actually write stuff just fine writing and  

daha önce verdiğim tavsiyenin aynısını yazmak hakkında soru soruyor aslında güzel yazılar yazın ve   yapmak

copy it by hand the same kind of writing you would  like to do so read more and and uh and write more  

istediğiniz türden  el ile kopyalayın, bu yüzden daha fazla okuyun ve uh ve daha fazla yazın

uh uh let's see okay so if you'd like to like  to hear more me speaking more normally with more  

uh uh haydi bakalım tamam, benim daha fazla  daha normal konuşmamı duymak istiyorsanız daha fazla

idioms and phrases and things like that uh it's  in the conversations so this is again what we do  

deyimler, deyimler ve bunun gibi şeylerle uh konuşmalarda yer alıyor, bu yüzden

in steps in fluent for life uh let's see who John  says I heard someone said don't keep asking kids  

hayat için akıcı adımlarla yaptığımız şey yine bu uh hadi John kim diyor görelim birisinin çocuklara

what they did at school unless they want to share  um yeah well it's it's more like letting them know  

okulda ne yaptıklarını sormayın dediğini duydum. paylaşmak istiyorum um evet pekala bu daha çok onlara haber vermek gibi

hey like we we are interested in what you're doing  I don't force my kids to speak so if they if if  

hey, ne yaptığınızla ilgileniyoruz gibi Çocuklarımı konuşmaya zorlamıyorum bu yüzden eğer

I say hey what did you do in school today uh and  they say nothing I say really you did nothing and  

hey bugün okulda ne yaptın diyorum uh ve hiçbir şey söylemiyorlar, gerçekten hiçbir şey yapmadığını söylüyorum ve

and again part of my communication with my kids is  so that I'm giving them English input even if they  

ve yine çocuklarımla olan iletişimimin bir kısmı onlara İngilizce girdi veriyorum   konuşmasalar bile

don't speak they're still learning the language  from me all right so part of that is just me me  

hala dili benden öğreniyorlar  pekâlâ o yüzden bunlardan sadece ben

giving them input they can listen to me talking  about things and I will say oh really like maybe  

onlara fikir veriyorum bir şeyler hakkında konuşurken beni dinleyebiliyorlar ve diyeceğim ki gerçekten

you like did you did you go to the park today  did you play with your friends so even if they  

beğendin mi bugün parka gittin mi arkadaşlarınla ​​oynadın mı yani onlar

don't speak even if they didn't do that thing I'm  giving them examples of how that would sound so  

konuşmasalar bile o şeyi yapmamış olsalar bile onlara bunun kulağa nasıl geleceğine dair örnekler veriyorum yani

sometimes kids don't speak because they don't feel  confident about language sometimes they're just  

bazen çocuklar dil konusunda kendilerine güvenmedikleri için konuşmuyorlar bazen sadece

lazy or they're they're busy doing something else  so like they're playing with something and I say  

tembeller veya meşguller başka bir şey yapıyor yani bir şeyle oynuyorlarmış gibi ve ben

hey what what did you do today and they said I'm  busy I'm playing with this thing over here okay  

hey bugün ne yaptın ve meşgulüm dediler, buradaki bu şeyle oynuyorum tamam   Onlara yaptığım

I'm not going to give them like I'm not going to  force them to speak all right but I can especially  

gibi vermeyeceğim onları  konuşmaya zorlamayacağım ama özellikle

if they if they're if they're listening to me  at all I can give them lots of input all right

eğer beni dinliyorlarsa  eğer  beni dinliyorlarsa onlara çok fazla girdi verebilirim pekala bakalım sıradaki

let's see uh next one uh I move in USA four  months ago with intermediate knowledge of  

uh ABD'ye taşındım dört ay önce orta düzeyde İngilizce bilgisine sahip olarak

English I participate ESL classes and training  myself but sometimes I think that I with that  

ESL derslerine ve eğitimlerine  katılıyorum ama bazen

progress from that time can you give me advice  yes uh so I I without knowing more about your  

o zamandan bu   ilerlemeyle bana tavsiyede bulunabileceğinizi düşünüyorum evet uh yani ben durumunuz hakkında daha fazla bilgi sahibi olmadan

situation I'm sorry I don't know your name  I can't read the Cyrillic there but if you  

üzgünüm adınızı bilmiyorum Orada Kiril alfabesini okuyamıyorum ama Amerika

you can live in the United States but still learn  the traditional way so there's nothing magical  

Birleşik Devletleri'nde yaşayıp yine de geleneksel yöntemlerle öğrenebilirseniz, yani Amerika

about being in the United States except you have  more opportunity to listen to English input but  

Birleşik Devletleri'nde olmanın sihirli hiçbir tarafı yoktur, ancak İngilizce girdileri dinlemek için daha fazla fırsatınız olur ama

now you can do that on the internet anywhere so  it doesn't like there's there's no like additional  

şimdi bunu yapabilirsiniz internette herhangi bir yerde yani  Amerika

benefit of being in the United States other than  maybe having some opportunity to to communicate  

Birleşik Devletleri'nde olmanın belki insanlarla iletişim kurma   fırsatı dışında hiçbir ek   yararı yok gibi değil ama yine de

with people all right but you can still get  fluent anywhere in the world by yourself if you  

dünyanın herhangi bir yerinde  kendi başınıza akıcı konuşabilirsiniz.

get naturally varied review so if you're getting  lots of examples from people you're hearing how  

inceleme doğal olarak çeşitlidir, bu nedenle insanlardan çok sayıda örnek alıyorsanız,

natives are communicating and that's what's making  you feel much more confident about the language  

yerlilerin nasıl iletişim kurduklarını duyuyorsunuzdur ve bu, dil konusunda kendinize çok daha fazla güvenmenizi sağlayan şeydir

so if you're in the United States you should be  doing these things up here if you're in a position  

bu nedenle, Amerika Birleşik Devletleri'ndeyseniz bunları  uydurmalısınız burada insanlarla konuşabileceğiniz bir konumdaysanız

where you can talk with people if you have that  opportunity then you can either repeat after them  

fırsatınız olursa o zaman ya onlardan sonra tekrar edebilirsiniz

or you can respond imperfectly to that person or  after getting naturally varied review and you feel  

ya da o kişiye kusurlu bir şekilde yanıt verebilirsiniz ya da doğal olarak çeşitli incelemeler aldıktan sonra  ve

confident about using something making your own  complete sentences all right so these are are the  

kendinizinkini yapan bir şeyi kullanmak konusunda kendinize güvenirsiniz cümleleri tamamlayın, tamam yani bunlar

things you can do but they're not necessary if  you just want to learn by yourself just getting  

yapabileceğiniz şeylerdir ancak yalnızca kendi başınıza öğrenmek istiyorsanız gerekli değildir

more naturally varied review is perfectly fine but  it doesn't matter where you live if you're still  

daha doğal olarak çeşitli incelemeler almak gayet iyidir, ancak hala yaşıyorsanız nerede yaşadığınızın bir önemi yoktur

learning like a student you want to be learning  like a native English speaker so that's the most  

bir öğrenci gibi öğrenmek, anadili İngilizce olan biri gibi öğrenmek, yani bu en   Dilbilgisi telaffuz dinleme kelime dağarcığını

General basic advice for people for improving  grammar pronunciation listening vocabulary  

geliştirmek için insanlara genel temel tavsiyeler

everything do what native speakers are doing  copy native speakers if you want to sound like  

native speakers if you want to speak like native  speakers if you want to speak like a student  

anadili gibi konuşmak, eğer bir öğrenci gibi konuşmak istiyorsanız   o zaman

then do what students do all right it's really  that simple so how you learn is how you speak  

öğrencilerin yaptığı şeyi yapın, gerçekten bu kadar basit yani nasıl öğrenirsiniz, nasıl konuşursanız

uh let's see I have arrived late well I have  arrived right now it's okay Lewis no worries  

uh hadi bakalım geç geldim pekala hemen geldim sorun değil Lewis merak etmeyin

you can you can watch that uh everybody loves the  Cha Cha Cha let's see all right Tim that's your  

herkesin Cha Cha Cha'yı sevdiğini izleyebilirsiniz, bakalım pekala Tim bu sizin

name okay well it really is your name your name is  Tim or if you're not speaking to somebody else or  

adınız tamam pekala gerçekten sizin adınız Tim veya başka biriyle konuşmuyorsanız veya

maybe that's like Timothy or something like that  something longer I'm guessing so little children  

belki bu Timothy gibi veya onun gibi bir şey o daha uzun bir şey sanırım o kadar küçük çocuklar

love the Cha-Cha okay how many words do we need  to be able to speak fluently in English has anyone  

Cha-Cha'yı seviyor tamam akıcı bir şekilde İngilizce konuşabilmek için kaç kelimeye ihtiyacımız var?

heard my response to that already because I've  given it many times I bet someone else in the chat  

sohbette   kimse

can answer that if nobody does everyone should  know the answer to that question but I can answer  

bilmiyorsa herkesin bu sorunun cevabını bilmesi gerektiğini yanıtlayabilirim, ancak

that if so if nobody does I want to see if anybody  knows my answer to that how many words do you need  

eğer öyleyse  kimse bilmiyorsa buna  cevabımı bilen birinin bildiğini görmek istiyorum

to speak fluently how many words uh solicit trunks  I just finished 50 lessons of uh uh Japanese  

akıcı bir şekilde konuşmak için kaç kelimeye ihtiyacınız   var diye cevap verebilirim. uh solicit trunk Uh uh Japonca

teaching Center what do I do next to improve my  Japanese well how is your how is your Japanese  

Japoncamı geliştirmek için bundan sonra ne yapmalıyım  50 dersi yeni bitirdim iyi  nasılsınız nasılsınız Japoncanız

not like can you can you can you understand  everyday conversations so I I think I I think  

sevmiyor musunuz yapabilir misiniz  anlayabilir misiniz günlük konuşmaları bu yüzden sanırım düşünüyorum düşünüyorum   şöyle

I remember like Mina no nihongo uh like if that  was a textbook many years ago uh that I looked  

hatırlıyorum Mina no nihongo uh sanki bu uzun yıllar önce baktığım bir ders kitabıysa

at I think I stopped using that uh but you should  be getting more uh input from people from native  

sanırım onu ​​kullanmayı bıraktım uh ama anadili Japonca olan kişilerden daha fazla girdi alıyor olmanız gerekir,

Japanese speakers if you're in if you're in Japan  I don't know if you're in Japan or not uh oh it is  

eğer buradaysanız, Japonya'daysanız Japonya'da olup olmadığını bilmiyorum uh oh öyle

Timothy okay um but yeah so if you um yeah if  you even say it so Japanese teaching Center I  

Timothy tamam um ama evet yani eğer um evet eğer  öyle söylersen Japonca Eğitim Merkezi

don't know if that if you're in Japan doing that  or not but you should be getting more naturally  

Japonya'da olup olmadığını bilmiyorum öyle olsun ya da olmasın, ancak Japonca'da daha doğal

varied review in Japanese so find things you're  interested in at your level and get lots of that  

çeşitli incelemeler alıyor olmalısınız, bu nedenle kendi seviyenizde  ilgilendiğiniz  şeyler bulun ve bu     çok şey elde edin,

input so like reading uh Doraemon is something I'm  doing so as an example let's see if I have that

yani uh Doraemon okumak benim yaptığım bir şeydir, bu nedenle örnek olarak bakalım yapabilir miyim o

so just reading uh reading is an excellent  way to do that in bam look at that  

yüzden sadece okumak ah okumak bunu yapmanın mükemmel bir yoludur bam bak şuna

it's a bunch of stories that have a similar  like similar vocabulary level because this is  

benzer benzer kelime dağarcığı düzeyine sahip bir grup hikaye çünkü bu

written for young kids and so like some of the  vocabulary I don't know but most of it I do so  

küçük çocuklar için yazılmış ve benim bilmediğim bazı kelimeler gibi biliyorum ama çoğunu biliyorum

I can learn new things like oh yeah look at  that like I just learned some new vocabulary  

yeni şeyler öğrenebilirim, oh evet bak şuna yeni bir kelime öğrendim gibi   bu yüzden

so Discovery I talk about that in my recent video  about the four different levels of learning and  

Discovery son videomda dört farklı öğrenme seviyesinden bahsediyorum ve

Discovery is really the highest level for  being able to when you discover something  

Discovery gerçekten en yüksek seviye kendin gibi bir şey keşfettiğinde

yourself like ah like I actually figured that out  for myself so you should be getting at your level  

bunu gerçekten kendim için anladım yani senin seviyene gelmen gerekiyor

so something you can understand maybe 80 to 90  percent of and that will help you feel much more  

yani belki yüzde 80 ila 90'ını anlayabileceğin bir şey ve bu senin bu konuda kendine çok daha fazla güven duymana yardımcı olacak

confident about that so learn with that whatever  whatever the thing is you're interested in

bununla öğrenin, ilgilendiğiniz şey ne olursa olsun,

um okay how can we make the letter T sound  like the D like a native speaker you should  

um tamam, T harfini ana dili İngilizce olan biri gibi D gibi seslendirebiliriz,

get Frederick so we cover that in Frederick  and you listen to the different examples of  

Frederick'i almalısınız, böylece bunu Frederick'te ele alırız ve siz de bunun farklı örneklerini dinlersiniz.

that you can compare those but this is listening  to words you learn the individual sounds of words  

bunları karşılaştırabilirsiniz, ancak bu  kelimeleri dinlemektir kelimelerin tek tek seslerini öğrenirsiniz

and then also hear how words blend together so  you should be doing that in Frederick you can  

ve ardından kelimelerin nasıl birbirine karıştığını da duyarsınız, bu nedenle  bunu Frederick'te yapmanız gerekir

click on the link in the description below to  do that uh did you ever listen to James Taylor  

aşağıdaki açıklamada bulunan bağlantıya tıklayarak bunu  yapabilirsiniz uh hiç dinlediniz mi James Taylor'a

songs I don't know if that's for me or not  but uh probably thank you for feedback says  

bunun benim için olup olmadığını bilmiyorum ama muhtemelen geri bildiriminiz için teşekkür ederim

Timothy my pleasure all right Shibu says that she  being says 2 500 Words 2500 words you just need  

Timothy benim için zevktir, tamamdır Shibu, 2 500 Kelime 2500 kelime söylendiğini söylüyor, sadece ihtiyacınız olan

the words you have as long as you practice you  can speak should be fluently yes that's correct  

kelimeler   elinizde olduğu sürece sahip olduğunuz kelimeler akıcı konuşabilmen için pratik yapmalısın evet bu doğru

uh you speak very clearly I didn't understand  when Canadians spoke because it's so fast could  

çok net konuşuyorsun Kanadalılar konuştuğunda anlamadım çünkü çok hızlıdır

you please give me advice for understanding  when people speak thank you remember there  

lütfen bana anlamam için tavsiyede bulunur musun insanlar konuştuğunda teşekkür ederim hatırla

are many there are many pieces of this all  right let me answer both of these questions

çok var bunun birçok parçası var pekala, bu iki soruyu da yanıtlayayım,

all right so the first question was how many  words do you need to speak fluently uh and the  

o halde ilk soru, akıcı bir şekilde konuşmak için kaç kelimeye ihtiyacınız olduğuydu ve

answer my answer specifically is that there it's  the wrong question to ask the question is how well  

benim cevabım, özellikle, soruyu sormak için yanlış soru olduğu, yani ne kadar iyi

do you know the individual vocabulary because  you get fluent word by word as you understand  

bildiğiniz  şeklindedir. bireysel kelime dağarcığı çünkü  o kelime dağarcığını anladıkça kelime kelime akıcı hale gelirsiniz   bu yüzden

that vocabulary so if I teach you some words so  if I just give you a translation or a definition  

size bazı kelimeler öğretirsem yani  size bir çeviri veya tanım verirsem

translation or definition translation or a  definition of these but this one wow I'm actually  

çeviri veya tanım çevirisi veya bunların tanımını verirsem ama bu vay gerçekten

going into a lot of detail and I cover this word a  lot you will be fluent in this word you will feel  

gidiyorum pek çok ayrıntıya giriyorum ve bu kelimeyi  çok ele alıyorum bu kelimede akıcı olacaksın

confident using this you will not become fluent in  these you will not feel confident using them all  

bunu kullanarak kendine güveneceksin bunları  akıcı olamayacaksın  hepsini kullanmaktan emin olamayacaksın

right so people think that fluency is something  that happens after you learn enough vocabulary  

bu nedenle insanlar akıcılığın meydana gelen bir şey olduğunu düşünürler yeterince kelime öğrendikten sonra

they think that you like okay I learned one word  and I can't speak because I only have one word  

sevdiğinizi düşünüyorlar tamam bir kelime öğrendim ve konuşamıyorum çünkü sadece bir kelimem var

now I know two words ten words 20 words I keep  learning more and more but they still can't speak  

şimdi iki kelime biliyorum on kelime 20 kelime  gittikçe daha fazla öğreniyorum ama yine de konuşamıyorlar

they think okay maybe if I get oh okay I got 2500  words now like Bing now magically I can speak but  

onlar düşün tamam belki alırsam ah tamam 2500 kelimem var şimdi Bing gibi şimdi sihirli bir şekilde konuşabiliyorum ama   bu hiç

that's never happened to anyone ever okay like  maybe someone could find an example of someone I  

kimsenin başına gelmedi tamam gibi belki birisi   konuşamayan

would love to meet that person who couldn't speak  and then so they were at word like 24.99 and they  

o kişiyle tanışmayı çok isteyeceğim  birinin örneğini bulabilir ve sonra 24.99 gibi kelime başındaydılar ve

couldn't speak but then they get to word like 2500  and then they could speak as I don't think that's  

konuşamadılar ama sonra 2500 gibi kelimeye ulaştılar ve sonra konuşabildiler çünkü bunun

ever happened ever okay so the goal here is to  become fluent in individual words and phrases you  

hiç gerçekleşmediğini düşünüyorum tamam, yani buradaki amaç tek tek kelimelerde akıcı hale gelmek ve cümleleri

become fluent in individual words and phrases  as you understand them very well so you feel  

tek tek kelime ve deyimlerde akıcı hale gelirsiniz onları çok iyi anladıkça

confident about using them you erase the doubts in  your mind about is this the right tense am I using  

bu doğru zaman mı kullanıyorum hakkındaki şüpheleri silersiniz

this the right way is the pronunciation correct  all right so if you just get a quick definition  

bu doğru yol telaffuz doğru mu  pekala öyleyse sadece bunun gibi bir şeyin hızlı bir tanımını elde edersiniz

of something like this okay I'm going to try to  learn 10 new words every day I have my flash cards  

tamam her gün 10 yeni kelime öğrenmeye çalışacağım bilgi kartlarım var

and that's it you're going to waste your time  trying to learn more and more and more and you  

ve işte bu kadar  daha fazla ve daha fazla öğrenmeye çalışarak zamanınızı boşa harcayacaksınız ve siz

will probably go past 2500 words all right but no  one maybe someone could prove me wrong that would  

muhtemelen 2500 kelimeyi geçecek tamam ama kimse belki birisi beni yanlış ispatlayabilir

be amazing if I met someone like that but I have  never met anyone who could not speak for the first  

böyle biriyle tanışsaydım harika olurdu ama ilk

24 99 words so the first 2499 words but finally  when they learned that next word bam magically  

24 99 kelime ve dolayısıyla ilk 2499 kelime için konuşamayan hiç kimseyle tanışmadım ama sonunda sihirli bir şekilde bir sonraki kelime olan bam'ı öğrendiklerinde

they became able to speak I don't think that's  ever happened to anyone okay what actually does  

konuşabilir hale geldiler.

happen is you get fluent in individual words and  phrases and then because you can use these words  

individually you can connect them together to make  longer sentences it's that simple so most people  

birlikte daha uzun cümleler oluşturmak için bu kadar basit, bu nedenle çoğu insan

they don't spend enough time actually getting  like they're going deeper into the language to  

really learn more about those specific words and  phrases and that's why they can't speak okay so  

bu belirli kelimeler ve deyimler hakkında gerçekten daha fazla şey öğrenmek için dilde daha derine iniyormuş gibi hissetmek için yeterince zaman harcamıyor ve bu yüzden düzgün konuşamıyorlar, yani

it's not how many words you know it's how well you  know the vocabulary all right so these ones again  

bu ne kadar kelime bildiğin değil kelime dağarcığını ne kadar iyi bildiğin önemli yani bunlar tekrar

not all words are created equal in your mind some  of them maybe you've heard them once or twice you  

tüm kelimeler zihninde eşit yaratılmamıştır bazılarını belki bir veya iki kez duymuşsundur

don't really feel very confident about using them  but other words maybe you've heard them many times  

kullanma konusunda kendine pek güvenmiyorsun onları ama diğer kelimeleri belki de birçok kez duymuşsunuzdur

lots of people have said that word to you  it's like a young child hears the word stop  

birçok kişi size bu kelimeyi söyledi küçük bir çocuğun dur kelimesini duyması gibi

or don't do that you know like 20 times a  day at least so of course they know don't  

veya yapma bildiğiniz şeyi günde en az 20 kez, yani tabii ki bilsinler

do that you know their parents are like  no don't don't do that don't touch that  

yapma   bildiğin gibi ebeveynleri hayır yapma bunu yapma dokunma

kids hear the word don't it's like the first  word they learn don't okay so the point is that  

çocuklar kelimeyi duyar yapma öğrendikleri ilk kelime gibi olmaz tamam yapma yani mesele şu ki

they hear so they are fluent in the word don't but  maybe they are not fluent in the word electricity  

duyuyorlar yani yapma kelimesini akıcı kullanıyorlar ama belki elektrik kelimesini akıcı konuşmuyorlar

all right so if we have like a I don't  know a higher level word uh like status

tamam yani eğer bir ben bilmiyorum daha yüksek seviyeli bir kelime uh like statüsüne sahipsek

as an exam so my my children maybe they have heard  that word before but I they would not be able to  

sınav olarak yani çocuklarım belki yapmışlardır bu kelimeyi daha önce duymuştum ama

use that in a sense so they are fluent in the  word don't they are not fluent in the word status  

bunu bir anlamda kullanamayacaklardı, bu yüzden kelimede akıcılar, durum kelimesinde akıcı değiller mi   tamam

okay all right so Sarah says I know five  thousand words but I can't speak English  

tamam yani Sarah beş bin kelime biliyorum ama yapabilirim' diyor t İngilizce

fluently yes another perfect example of people  continuing to do this and if you have done this  

akıcı bir şekilde konuşun evet, bunu yapmaya devam eden insanların başka bir mükemmel örneği ve eğer bunu yaptıysanız, kendinizi

don't feel bad this is the way everybody  really like almost everybody I don't do  

kötü hissetmeyin, herkes bu şekilde gerçekten hemen hemen herkes gibi ben

this but this is the way almost everybody  teaches any language the point is to get  

bunu yapmam   ama neredeyse herkes herhangi bir dili bu şekilde öğretir amaç   sahip olduğunuz  kelime dağarcığını çok iyi

more and more vocabulary instead of knowing the  vocabulary you have very well so this is why I  

bilmek yerine   giderek daha fazla kelime bilgisi elde etmektir, bu nedenle

tell students hey I can actually help you become a  more confident speaker without learning more words  

öğrencilere hey, aslında daha fazla kelime öğrenmeden daha güvenli bir konuşmacı olmanıza yardımcı olabilirim

it's true people think well that's impossible  you can't help me become more fluent without  

insanların bunun imkansız olduğunu düşündüğü doğru   yapabilirsiniz ' daha fazla kelime öğrenmeden daha akıcı olmama yardımcı olmuyor

learning more vocabulary how can you do that and  the interesting thing is look it's because I can  

bunu nasıl yapabilirsin ve ilginç olan şu ki bak çünkü

take the vocabulary you already know and help  you use it better help you know it better help  

zaten bildiğin kelime dağarcığını alıp daha iyi kullanmana yardım edebiliyorum daha iyi bilmene yardımcı oluyor

you understand the pronunciation and the uses of  the things you already know is everybody getting  

telaffuzu ve kullanımlarını anlamana yardım ediyor zaten bildiğiniz şeylerden herkesin anlıyor olması

this does this make sense so when people ask  how many words do you need to speak fluently  

mantıklı geliyor bu yüzden insanlar akıcı bir şekilde konuşmak için kaç kelimeye ihtiyacınız olduğunu sorduğunda

one word really either you can use the word  fluently or you cannot all right and then over  

bir kelimeyi gerçekten ya kelimeyi akıcı bir şekilde kullanabilirsiniz ya da tamam kullanamazsınız ve

time if you have a bunch of words that you can  use fluently you begin to weave them together  

zamanla zamanla bir akıcı bir şekilde kullanabileceğiniz bir grup kelimeyi akıcı konuşmalar için bir araya getirmeye başlarsınız,

into fluent conversations but if you don't first  get the individual words fluent if you don't get  

ancak önce tek tek kelimeleri akıcı hale getirmezseniz,

fluent in that vocabulary then of course you can't  have longer conversations and that's why we have  

bu kelime dağarcığını akıcı bir şekilde öğrenmezseniz, o zaman elbette daha uzun konuşmalar yapamazsınız ve bu nedenle

naturally varied review up here as the main driver  the main thing the main Foundation of fluent  

burada ana etken olarak doğal olarak çeşitli incelemelere sahibiz ana şey akıcı   iletişimin ana temelidir,

communication so if you're in a conversation and  you don't feel confident about anything because  

yani bir konuşma içindeyseniz ve hiçbir şey hakkında kendinize güvenmiyorsanız, çünkü

you really don't know anything you're saying  you've studied a whole bunch of words but you  

gerçekten hiçbir şey bilmiyorsunuzdur. bir sürü kelime çalıştığınızı ancak

still can't speak just mirror people if you feel  a little bit more confident you can respond and  

hala konuşamadığınızı söyleyerek insanları aynalayın, kendinize biraz daha güvenirseniz yanıt verebilirsiniz ve   kusurlu olsa

try to express what you want to say even if it's  imperfect but if you're getting naturally varied  

bile söylemek istediğinizi ifade etmeye çalışın, ancak anlıyorsanız doğal olarak çeşitli

review you will communicate fluently that's all  I'm doing right now all right I did not become  

inceleme akıcı bir şekilde iletişim kuracaksınız  hepsi bu  şu anda yapıyorum   akıcı olamadım

fluent in English because I lived in the United  States I became fluent because of how I learned  

çünkü Amerika Birleşik Devletleri'nde yaşadım. Amerika

so there are I can imagine there are non-native  speakers living in the United States maybe some  

Birleşik Devletleri'nde yaşayan konuşmacılar belki bazı

people have been living in the United  States for 20 years 30 years 40 years  

kişiler 20 yıl 30 yıl 40 yıldır Amerika Birleşik Devletleri'nde yaşıyorlar

and they still can't speak think about that  they probably know a lot of words but they  

ve hala konuşamıyorlar, bir düşünün, muhtemelen çok fazla kelime biliyorlar ama

still can't speak all right so notice how these  things are connected together if you want to  

yine de konuşamıyorlar yani pekala bunların birbiriyle nasıl bağlantılı olduğuna dikkat edin,

become a fluent speaker you have to become  fluent in the individual words and phrases  

akıcı bir konuşmacı olmak istiyorsanız, tek tek kelime ve ifadelerde akıcı olmalısınız   bu

it's pretty it makes it makes sense doesn't  it okay so either you do this or you do this  

güzel, mantıklı geliyor, değil mi, sorun olmaz, yani ya bunu yaparsınız ya da bunu yaparsınız

and I like to I like to do this up here and  it's more interesting too you get lots of the  

ve hoşuma gidiyor Bunu burada yapmayı seviyorum ve bu sizin de çok daha ilginç

whole point of getting naturally varied review  is that it's interesting each time you hear a  

doğal olarak çeşitli incelemeler almanın tüm amacı ,

different person talking about something or you  hear it in a different tense or in a different  

farklı bir kişinin bir şey hakkında konuştuğunu her duyduğunuzda veya bunu  farklı bir zamanda veya farklı bir şekilde duyduğunuzda ilginç olmasıdır. farklı

setting like I just showed you the example of uh  Doraemon here for learning Japanese so I might  

ayar gibi, size az önce burada Japonca öğrenmek için uh  Doraemon örneğini gösterdim, yani

like read something here and then I hear it in a  different place all right now I want to be clear  

burada bir şeyler okumak isteyebilirim ve sonra bunu farklı bir  yerde duyuyorum, tamam şimdi açık olmak istiyorum

so she is saying uh repetition is the key I'm not  saying that straight repetition is the key this  

yani o, uh tekrarlamanın anahtar olduğunu söylüyor ben Düz tekrarın anahtar olduğunu söylemiyorum, bu

is the like the core difference for what I'm  talking about this is the difference between  

bahsettiğim şey için temel fark gibidir

naturally varied review and repetition repetition  means I take a flash card and I repeat the exact  

doğal olarak değişen inceleme ve tekrarlama arasındaki farktır bir bilgi kartı alıp tamamen aynı şeyi tekrarladığım anlamına gelir

same thing over and over and over again where  I only listen to one speaker over and over  

ve tekrar tekrar sadece bir konuşmacıyı tekrar tekrar tekrar tekrar

and over again what I really want to do is get  lots of different speakers or I want to focus  

tekrar tekrar gerçekten yapmak istediğim şey birçok farklı konuşmacı elde etmek veya

on different things like even listening to me  in this conversation right now maybe the first  

farklı şeylere odaklanmak istiyorum hatta şu anda bu konuşmada belki de ilk defa beni dinlemek gibi

time you watch this video it's just listening okay  how is Drew speaking about this how is he asking  

bu videoyu izlediğinizde sadece dinliyorsunuz tamam Drew bunun hakkında nasıl konuşuyor nasıl

questions what's his intonation like I'm focusing  on a particular thing okay and the next time I  

belirli bir şeye odaklanıyorum gibi tonlaması ne sorular soruyor tamam ve

watch the video I focus on something else so it's  not just repeating the same thing it's not like  

videoyu bir sonraki izleyişimde başka bir şeye odaklanıyorum yani bu sadece değil aynı şeyi tekrarlamak aynı

shadowing the same thing either the point is I'm  getting naturally varied review I don't have to  

şeyi gölgelemek gibi değil ya mesele şu ki doğal olarak çeşitli eleştiriler alıyorum konuşmak zorunda değilim

speak I'm just listening to other people and it's  not even just listening I'm like watching people  

sadece diğer insanları dinliyorum ve bu sadece dinlemek bile değil insanları izliyor gibiyim

or reading something or writing something  or listening to people on the radio or TV  

veya bir şeyler okurken veya bir şeyler yazarken veya radyo veya televizyonda insanları dinlerken

I'm getting lots of different input and the  whole point of that is to get me fluent in  

Pek çok farklı girdi alıyorum ve bunun tüm amacı  beni

that particular vocabulary because when I  feel confident about that then I can speak  

söz konusu  kelime dağarcığında akıcı hale getirmek çünkü bu  konuda kendime güvendiğimde o zaman konuşabilirim

all right it's the doubts you have about  vocabulary or pronunciation or whatever  

pekala kelime dağarcığı veya telaffuz veya herhangi bir şey hakkında sahip olduğunuz şüpheler sizi

that stop you from speaking it means you don't  know the vocabulary as well as you think you do  

konuşmaktan alıkoyuyorsa, kelime dağarcığını sandığınız kadar iyi bilmediğiniz anlamına gelir

and so you overcome this by getting naturally  varied review reviewing that uh reviewing that  

ve böylece doğal çeşitli incelemeler alarak bunun üstesinden gelirsiniz.

thing again and again all right hopefully that  makes sense uh uh let's see all right so answer  

tekrar tamam umarım bu anlamlıdır uh uh hadi bakalım tamam öyleyse cevapla   evet cevaplamak için geri

yes I'll go back to answer uh that's our our let  okay I can't see that l or if it's an L or an  

döneceğim uh bu bizim iznimiz  tamam L'yi veya L mi yoksa L mi olduğunu göremiyorum

I so Arlette is asking how to understand uh like  Canadian speakers or American speakers or whatever

Arlette nasıl yapacağımı soruyor anlayın örneğin Kanadalı veya Amerikalı konuşmacılar veya her neyse, konuşmanın

so remember that there are different parts  of speech now we can just break this down  

farklı bölümleri olduğunu unutmayın şimdi bunu

very simply so we've got the accent  and again you can you can even maybe  

çok basit bir şekilde parçalara ayırabiliriz, böylece aksanı elde ederiz ve yine yapabilirsiniz, hatta belki

put it into more pieces than this but the  basic idea is the accent and pronunciation

bundan daha fazla parçaya ayırabilirsiniz ancak temel fikir aksan ve telaffuzdur,

so pronunciation we'll just call this the sound  of the language and we've got the speed and then  

yani telaffuz buna sadece dilin sesi  diyeceğiz ve hıza sahibiz ve sonra   kelime

we've got the vocabulary and vocabulary means the  grammar and the words so we just call this vocab  

dağarcığımız var ve kelime bilgisi, gramer ve kelimeler anlamına geliyor, bu yüzden buna sadece diyoruz sözcük

all right if I put you in a conversation so  imagine like there are two two speakers over here  

pekala, eğer sizi bir sohbete sokarsam, yani burada iki konuşmacı olduğunu hayal edin

so these are both native English speakers if  I put you in a conversation with them it would  

yani bunların her ikisi de anadili İngilizce olan kişiler sizi  onlarla bir sohbete sokarsam

probably pretty be pretty difficult for many for  many Learners maybe the people watching this video  

muhtemelen birçok  Öğrenci için oldukça zor olacaktır; belki de bu videoyu izleyen insanlar

also might be difficult for them all right and  the reason it's difficult is because we've got  

onlar için de zor olabilir ve bunun zor olmasının nedeni

maybe some difficult accents maybe people aren't  communicating clearly they're mumbling their words  

belki bazı zor aksanlarımız olduğu için belki insanlar net bir şekilde iletişim kurmuyorlar, sözlerini mırıldanıyorlar

it's going to be fast so that's a lot  of information to process at the same  

hızlı olacak, yani bu çok  bilginiz yoksa aynı

time if you're not familiar with it  and of course they're going to have  

anda işlenecek bilgiler ve tabii ki

slang idioms and other things like  that that make it more difficult  

argo deyimleri ve bunun gibi başka şeyleri olacak, bu da işi daha da zorlaştıracak   tamam peki

okay so how do we complicate this like or how  do we how do we take this complication simplify  

bunu nasıl karmaşıklaştıracağız veya nasıl  nasıl yapacağız bu karmaşıklığı basitleştiriyoruz

it we want to split these up into different  pieces so you learn each of them individually  

bunları farklı  parçalara ayırmak istiyoruz, böylece her birini ayrı ayrı    tamam,

all right we want to take the conversation and  break it down into different pieces all right so  

sohbeti ele almak ve farklı parçalara ayırmak istiyoruz, bu yüzden

we want to help you understand the vocabulary so  here's some of the key vocabulary that you will  

kelime dağarcığını anlamanıza yardımcı olmak istiyoruz, işte burada Buradaki konuşmada duyacağınız bazı anahtar kelimeler

hear in the conversation here is the that same  vocabulary at different speeds so you can get used  

aynı kelime dağarcığının farklı hızlarda kullanılmasıdır, böylece

to hearing it hearing it at different accents so  hearing different speakers again we're trying to  

farklı aksanlarda duymaya alışabilirsiniz, bu nedenle farklı konuşmacıları tekrar duyarak

control how we learn that and then we also want  to hear of course like the slang we're trying  

bunu nasıl öğreneceğimizi kontrol etmeye çalışıyoruz ve o zaman tabii ki öğrenmeye çalıştığımız argo gibi

to learn uh like maybe some of the grammar and  understand how that works and if you take these  

dil bilgisinin bir kısmını da duymak ve bunun nasıl çalıştığını anlamak istiyoruz ve bu

different pieces and you learn them when you get  back to the conversation again it becomes a lot  

farklı parçaları alırsanız ve tekrar sohbete geri döndüğünüzde bunları öğrenirseniz, bu şu hale gelir:

easier to understand all right this is what we do  in fluent for life so we're taking a conversation  

anlaşılması çok   daha kolay tamam, bu bizim yaşam için akıcı bir şekilde yaptığımız şeydir, bu nedenle bir sohbeti ele alıyoruz

and we're separating it into different pieces so  you can go through these and again the naturally  

ve bunları gözden geçirebilmeniz için onu farklı parçalara ayırıyoruz ve yine

varied review that comes is by getting all these  in different ways so we're going to read listen  

gelen doğal   çeşitli inceleme, hepsini almaktır. bunları farklı şekillerde okuyacağız dinle  bundan

write some of that read listen write some of  that too and each time we go through these we  

feel a bit more confident we learn a little bit  more [Music] and that's how we understand that  

biraz oku oku dinle biraz da bundan yaz o

okay so it's very difficult to start over here and  jump right to the conversation that's what people  

tamam, yani buradan başlayıp doğrudan sohbete atlamak çok zor, insanların

are complaining about they're saying I can't  understand Canadians or Americans or whatever  

Kanadalıları veya Amerikalıları veya her neyse onu anlayamadığımı söyleyerek şikayet ettikleri şey bu

okay so if you go from here to hear it's going to  be frustrating most likely but if you go from here  

tamam öyleyse buradan giderseniz sinir bozucu olacağını duymak büyük ihtimalle ama buradan   buraya giderseniz

to here ah okay I understand this and then here  to here okay I understand a little bit more now  

ah tamam bunu anlıyorum ve sonra buradan buraya tamam şimdi biraz daha anlıyorum

here to here I understand more and then finally  you get back to this and now you understand a lot  

buradan buraya daha fazla anlıyorum ve sonra sonunda  buna geri dönüyorsunuz ve şimdi çok

more and you feel much more confident about that  okay so it's the review and then we this is just  

daha fazla anlıyorsunuz ve bu konuda kendinize çok daha fazla güvenirsiniz tamam öyleyse bu inceleme ve sonra biz bu sadece

one conversation we go do that with another one  and another one and another one and another one  

bir konuşma, bunu bir başkasıyla, bir başkasıyla, bir başkasıyla ve başka biriyle yaparız

and over time you get fluent just like natives  do but it's just a much more systematic approach  

ve zamanla tıpkı yerliler gibi akıcı konuşursunuz ama bu sadece bir çok daha sistematik bir yaklaşım

than how native speakers learn the language so  it's really even better than learning the same  

anadili İngilizce olanların dili nasıl öğrendiğinden  bu yüzden  bir yerlinin yapacağı şekilde öğrenmekten gerçekten çok daha iyidir ah

way a native would oh yeah so that's how you  do it it's really it's really impossible or not  

evet yani bu  şekilde yaparsınız gerçekten imkansız veya

impossible but very difficult to try to go from  uh by yourself to try to understand conversations  

imkansız değil ama ondan gitmeye çalışmak çok zor uh konuşmaları kendi kendinize anlamaya çalışın

it's much easier and you will feel much better  if you do it in Little Steps in the same way you  

bu çok daha kolay ve kendinizi çok daha iyi hissedeceksiniz tıpkı sizin

like try to walk across a room I can try to jump  across the room that's going to be difficult or  

bir odada yürümeye çalıştığınız gibi Küçük Adımlar'da yaparsanız ben odanın diğer tarafına atlamayı deneyebilirim, bu zor olacak veya

I can just take some simple steps and I'll get  across the room quite quickly all right remember  

yapabilirim sadece birkaç basit adım atın ve ben odanın diğer tarafına oldukça hızlı bir şekilde geçeceğim, tamam, unutmayın,

that naturally varied review is what we use to  build the habit of communication we're not trying  

doğal olarak çeşitli incelemeler, iletişim alışkanlığı oluşturmak için kullandığımız şeydir,

to memorize a bunch of vocabulary words and then  forget them in conversations we want the habit of  

bir grup kelimeyi ezberlemeye ve ardından onları konuşmalarda unutmaya çalışmıyoruz

using these things fluently and automatically all  right do I understand or speak German no I do not  

bunları   akıcı ve otomatik olarak kullanma alışkanlığı istiyoruz tamam almanca anlıyor veya konuşuyor muyum hayır

all right so I could stop learning from live  internet face-to-face teaching it cost me a lot  

pek iyi değilim bu yüzden canlı internet yüz yüze öğretimden öğrenmeyi bırakabilirim, bana çok

of money actually yes absolutely I don't I don't  learn Japanese from live face-to-face lessons and  

paraya mal oldu aslında evet kesinlikle ben Japoncayı yüz yüze canlı derslerden öğrenmiyor muyum ve

again the reason I don't do that is because most  of the time it's going to be more of the same  

yine bunu yapmamamın nedeni çoğu zaman daha çok              daha fazla aynı

like it's going to be more of the same lessons  that don't actually help me speak all right even  

olacakmış gibi olacak olmasıdır. aslında benim bile düzgün konuşmama yardımcı olmayan dersler

me I don't recommend you only watch videos of me  like I know I think I'm amazing but I don't want  

Sadece benim videolarımı izlemenizi önermiyorum harika olduğumu düşündüğümü biliyorum ama

you to do that if you only watch videos of me  it's not going to get you to the highest level  

sadece benim videolarımı izlerseniz bunu yapmanızı istemiyorum seni en üst seviyeye çıkarmayacak

okay you really need to listen to me and other  speakers or maybe you don't like listening to  

tamam gerçekten beni ve diğer  konuşmacıları dinlemen gerekiyor veya belki beni dinlemekten   hoşlanmıyorsun

me and you listen to somebody else that's fine  whatever you want to do it needs to be a mix  

ve başka birini dinliyorsun bunda sorun yok ne yapmak istersen onun bir karışım olması gerekiyor

of naturally varied review okay that's the  whole reason we do this the whole point is to  

doğal olarak çeşitli gözden geçirme tamam, bunu  yapmamızın tüm nedeni bu, tüm mesele

simulate the native environment and so if you're  it doesn't matter if you're in a live class like  

yerel ortamı simüle etmektir ve bu nedenle,  benim öğrettiğim gibi bir sınıfta oturmak gibi  canlı bir sınıfta olmanız farketmez

sitting in a classroom like I used to teach in  the classroom or you are learning through online  

sınıfta veya çevrimiçi   öğretmenler aracılığıyla öğreniyorsunuz,

teachers if they're teaching you like a student  then you're going to be stuck at the student level  

eğer size bir öğrenci gibi öğretiyorlarsa, o zaman öğrenci düzeyinde takılıp kalırsınız   tamam

okay all right Neil says I make a great job glad  to hear it I'm glad to hear I'm being helpful  

pekala Neil harika bir iş çıkardığımı söylüyor, bunu duyduğuma sevindim burada yardımcı olduğumu duyun, pekala,

over here all right so let's go back and answer  some more questions I really want to spend time  

geri dönelim ve bazı soruları daha yanıtlayalım. Bu tür şeylere gerçekten zaman harcamak istiyorum,

on these things so people understand the answers  to them it's also good to have that review so I'm  

böylece insanlar kendilerine verilen yanıtları  anlayabilir , bu incelemenin olması da iyi, bu yüzden

I'm not trying to repeat I want to give you maybe  different stories each time explain with different  

ben   değilim tekrar etmeye çalışıyorum sana belki farklı hikayeler vermek istiyorum her seferinde farklı    örneklerle açıkla

examples and that's going to help you become a  much more confident speaker all right so Mom says  

ve bu senin çok daha kendine güvenen bir konuşmacı olmana yardımcı olacak, bu yüzden annem

I can understand English but I can't speak yes so  again like we will hear we will still see people  

İngilizce anlayabiliyorum ama konuşamıyorum evet yani yine bizim yapacağımız gibi

in this video and every other video I do and every  other video that you find about learning English  

bu videoda ve yaptığım diğer tüm videolarda ve İngilizce öğrenmekle ilgili bulduğunuz diğer tüm videolarda

with people talking about this same problem I  understand but I can't speak I understand but  

insanların aynı sorundan bahsettiğini görmeye devam edeceğiz anlıyorum ama konuşamıyorum anlıyorum ama

I can't speak okay and the reason is they don't  know the vocabulary as well as they think they do  

konuşamıyorum tamam ve Bunun nedeni, kelime dağarcığını bildiklerini düşündükleri kadar iyi bilmemeleridir. Bir şeyin

having a definition or a translation or a passive  understanding of something is not the same thing  

tanımına veya çevirisine sahip olmak veya pasif bir anlayışa sahip olmak, onu

as knowing it and using it fluently all right if  you want to be able to communicate you have to  

bilmek ve akıcı bir şekilde kullanmakla aynı şey değildir, tamam, eğer yapabilmek istiyorsanız. iletişim kur

know it fluently all right really just think more  about fluent understanding of the language rather  

akıcı bir şekilde bilmelisin tamam gerçekten sadece  daha   daha   daha   daha çok dili akıcı bir şekilde anlamak için düşün

than uh like trying to speak so you want to have  fluent understanding all right uh uh let's see

konuşmaya çalışmak gibi yani akıcı bir anlayışa sahip olmak istiyorsun pekala uh uh haydi bakalım pekala o halde

all right so there's illnesses when you in Rome  do that the Romans do yes when in Rome do as the  

Roma'dayken hastalıklar oluyor  bunu yap Romalılar evet Roma'dayken

Romans do yeah yeah so learn like a native if you  want to speak like a native those again thanks  

Romalıların yaptığı gibi yapın   bir yerli gibi öğrenin, eğer bir yerli gibi konuşmak istiyorsanız onlar tekrar teşekkürler   dersiniz

teacher for your class I will continue tomorrow  because it is a little late where I live okay  

için öğretmenim yarın devam edeceğim çünkü yaşadığım yerde biraz geç tamam tamam

Demi says doesn't that depend on how much words  you know it is important is understanding yes  

Demi diyor bu ne kadar kelime bildiğinize bağlı değil mi önemli olan anlamaktır evet

correct Julian says when it comes to speaking  I believe the key is to focus on the situation  

doğru Julian iş konuşmaya geldiğinde diyor anahtarın

rather than specific words you want to use yes  so this is what I recommend so you you begin  

kullanmak istediğiniz belirli kelimeler yerine duruma odaklanmak olduğuna inanıyorum   evet  bu yüzden tavsiyem bu yani

with a situation because that's how natives are  learning the language so a a child in one family  

bir durumla başlıyorsunuz çünkü yerliler dili bu şekilde öğreniyor yani bir ailedeki bir çocuk   aynı durum için başka bir ailedeki

might hear different vocabulary than a child in  another for the same situation so Mom says clean  

bir çocuktan farklı kelimeler duyabilir, bu nedenle Anne

up your room another mom says clean your room  another mom says tidy up your room another mom  

odanı topla diyor başka bir anne odanı temizle diyor başka bir anne diyor odanı topla başka bir anne

says what are you doing put your toys away you  hear lots of different people explaining things  

ne yapıyorsun diyor oyuncaklarını kaldır birçok farklı insanın bir şeyleri

in different ways so if you dwell too much on the  words themselves you might find yourself mentally  

farklı şekillerde açıkladığını duyarsın bu yüzden kelimelerin kendileri üzerinde çok fazla durursan kendini zihinsel olarak

translating them yes however if you concentrate  on the situation uh the appropriate words will  

onları çevirirken bulabilirsin evet ancak konsantre olursan durum uh uygun kelimeler

naturally come to your mind yeah so this is what I  teach again this is the same way you get fluent in  

doğal olarak aklınıza gelecektir evet bu yüzden tekrar öğrettiğim şey bu sizin ana dilinizde akıcı olmanızla aynı yoldur bu yüzden

your native language that's why I worked all right  uh let's see and if you okay answer that question  

çalıştım pekala bir görelim ve tamamsa bu soruyu cevaplayın

but yeah very good you got it so I said uh I know  if I okay answer that one already uh it's about  

ama evet çok iyi anladın, ben de biliyorum tamam buna cevap verirsem zaten uh bu  kendine

being a confident a he he Olga says I guess our  fluent depends on the environment we're in for  

güvenmekle ilgili bir he he Olga diyor ki akıcılığımız  içinde bulunduğumuz ortama bağlı   örneğin

example our job uh no it's helpful but again you  are watching me right now and you are improving  

örneğin işimiz uh hayır yardımcı oluyor ama yine şu anda beni izliyorsunuz ve

your fluency just listening to this video or  watching this video uh wherever you are in the  

akıcılığınızı geliştiriyorsunuz sadece bu videoyu dinleyerek veya bu videoyu izleyerek

world so you create that environment yourself this  is what we do in fluent for life you don't need  

dünyanın neresinde olursanız olun o ortamı kendiniz yaratın bu bizim yaptığımız şey akıcı hayat için akıcı olmanıza gerek yok

to be in a particular place I can get fluent  in Japanese anywhere and actually I improved  

belirli bir yerde akıcı bir şekilde Japoncayı her yerde öğrenebilirim ve aslında

a lot of my Japanese in the United States just  learning by myself and trying to get input from  

ABD'de Japoncamın çoğunu geliştirdim, sadece kendi kendime öğrenerek ve   Japonlardan girdi almaya çalışarak   Birleşik

Japanese people I actually worked at a I worked  at a Japanese restaurant in the United States  

Devletler'de bir Japon restoranında çalıştım. Eyaletler

and in there most of that was me not speaking  Japanese it was just listening to people speak  

ve orada çoğu zaman ben Japonca konuşmuyordum, sadece insanların konuşmasını dinliyordum   pekala

all right repetition okay answer that one already  so between pronunciation and fluency which one  

tekrarlama tamam cevap bunu zaten  yani telaffuz ve akıcılık arasında

should be improved first uh uh it depends on  how bad your pronunciation is most people their  

önce hangisi   geliştirilmelidir uh uh çoğu insan için telaffuzunuzun ne kadar kötü olduğuna bağlıdır

pronunciation is okay uh or at least like you can  you can kind of understand what they are saying it  

telaffuzları iyi ya da en azından sizin gibi  ne söylediklerini anlayabilirsiniz

might not be perfect but like grammar is the most  important thing because that's you know trying to  

mükemmel olmayabilir, ancak dilbilgisi en önemli şeydir çünkü bilirsiniz

actually communicate correctly is more important  than than like sounding perfect so if I'm saying  

gerçekten doğru şekilde iletişim kurmaya çalışmak, kulağa mükemmel gelmekten daha önemlidir  yani eğer

the wrong thing or explaining something  incorrectly then that's going to be worse  

yanlış bir şey söylüyorsam veya bir şeyi yanlış açıklıyorsam, o zaman bu daha kötü olacak

so what if native speakers don't get me when I  speak because I have an accent even though it is  

yani anadili İngilizce olan kişiler konuştuğumda beni anlamazsa çünkü aksanım

not a thick accent yeah then uh I would just  try to ask them like oh if you're if they're  

kalın bir aksan olmasa bile evet o zaman yaparım sadece ah, eğer

having a problem understanding you it's usually  because they're not prepared for that accent so  

sizi anlamakta sorun yaşıyorlarsa, bunun nedeni genellikle o aksana hazırlıklı olmamalarıdır, böylece   farklı ana dili konuşanları dinleyerek

you could again get more try to improve your own  accent by listening to different native speakers  

kendi  aksanınızı geliştirmeye daha fazla çalışabilirsiniz

and so if you listen to lots of people like what  I'm talking about with naturally varied review or  

ve bu nedenle, doğal olarak çeşitli incelemelerle bahsettiğim gibi birçok insanı dinlerseniz veya

you could just ask them like how can you like make  a game out of it ask them how to how to pronounce  

onlara bundan nasıl bir oyun yapabileceğinizi sorabilirsiniz.

something a lot of people are actually kind of  happy to help out with that uh if you can if you  

bu konuda yardımcı olmaktan mutluluk duyarım uh eğer yapabilirsen eğer

can make it make it more of a game so like oh like  can you can you say this word for Me Maybe I have  

bunu daha çok bir oyun haline getirebilirsen yani oh gibi bu kelimeyi Benim için söyleyebilir misin Belki

like two or three different Japanese speakers so  they can do the same thing with English speakers  

iki veya üç farklı Japonca konuşmacım var yani yapabilirler İngilizce konuşanlar için de aynı şey   bu

so you see these videos on YouTube sometimes  it's like an American and an Australian speaking  

yüzden YouTube'da bazen bu videoları görürsünüz  İngilizce konuşan bir Amerikalı ve Avustralyalı gibi

English or whatever so you can get a couple of  different people to give you live naturally varied  

veya her neyse, böylece birkaç farklı kişinin canlı olarak size doğal olarak çeşitli

review and just say hey I'd really like to improve  my pronunciation so I'm understood can you help me  

incelemeler sunmasını sağlayabilirsiniz ve sadece merhaba deyin, gerçekten çok isterim telaffuzumu geliştirmek için böylece anlaşılırım

do that and you know if it's for work or something  then often people would be willing to do that they  

bunu yapmama   yardımcı olabilir misiniz ve bunun iş için falan olup olmadığını bilirsiniz o zaman insanlar

might not be able to teach you the language but  certainly everybody understands pronunciation and  

size dili öğretememek için bunu yapmaya istekli olur ancak kesinlikle herkes telaffuzu anlar ve

so they can you don't have to have them like  coach you about that but just to hear them  

bu yüzden Bu konuda size  koçluk yapmaları gerekmez, ancak sadece onların

speaking and then watch how they move and you'll  you'll get very good at pronunciation that way  

konuştuğunu duymak ve ardından nasıl hareket ettiklerini izlemek için bu şekilde telaffuzda çok iyi olursunuz

Otto says my click to be confident uh speaking  was taking uh talking to an officer in my first  

Otto, kendime güvenmek için tıklamamı söylüyor uh konuşurken ABD'ye ilk   ziyaretimde bir memurla konuşurken

visit to the U.S he tried to speak Spanish once  I'm from Brazil and I asked him just to speak  

İspanyolca konuşmaya çalışıyordu Brezilya'lıyım ve ondan sadece daha yavaş konuşmasını istedim

uh slower I could understand his words yep you can  just ask people to speak more slowly that's it too  

uh, sözlerini anlayabiliyorum evet insanlardan daha yavaş konuşmalarını isteyebilirsiniz, bu o da   bu yüzden

so it's good to sing to practice speaking Yeah  you can you can sing yeah it's another another  

konuşma pratiği yapmak için şarkı söylemek güzel Evet şarkı söyleyebilirsin evet başka   bir

way as well Ellen says it finally uh understand  your way of teaching I was at my at a restaurant  

şekilde de Ellen sonunda uh öğretme tarzını anladığını söylüyor Geçen gün bir restoranımdaydım

the other day and my husband asked the waitress  for a doggy bag and she didn't understand so I  

ve kocam garsondan sordu bir köpek çantası ve o anlamadı, ben de

told her it was a to-go box yep boom there you  go and so in even like as a as a non-native  

ona bunun bir to-go kutusu olduğunu söyledim evet bum işte bu kadar ve hatta anadili olmayan biri gibi gibi

speaker if you ask for something like oh can  I have a like a doggy bag or whatever like not  

bir şey sorarsanız, ah, beğenebilir miyim? bir köpek çantası ya da benzeri bir şey

everybody knows the same vocabulary and that's  why native speakers are prepared for lots of  

herkes aynı kelime dağarcığını bilir ve bu nedenle anadili İngilizce olan kişiler, bildikleri

different people like using the vocabulary that  they know or or learning the different vocabulary  

kelime dağarcığını kullanmak veya veya farklı kelime dağarcığını öğrenmek

or even just understanding what you mean by  something like oh we need a box to go okay  

veya hatta sadece ah ihtiyacımız var gibi bir şeyle ne demek istediğinizi anlamak gibi birçok  farklı kişi için hazırlanır. tamam   bu

so I think it's yeah excellent uh very  good that you that you're figuring that  

yüzden bence evet mükemmel uh çok iyi  bunu anlıyor olmanız

out sometimes you know we need lots of examples  to to really make that point clear but remember  

bazen bu noktayı gerçekten açıklığa kavuşturmak için birçok örneğe ihtiyacımız olduğunu biliyorsunuz  ancak

that these are the the same things that  you will experience in your native language  

bunların   yapacaklarınızla aynı şeyler olduğunu unutmayın ana dilinizde deneyim

all right let's see I want to read  more yes you can definitely do that uh  

tamam bakalım daha fazla okumak  istiyorum evet bunu kesinlikle yapabilirsiniz uh

uh let's see so my strategy is to listen to anyone  speaking English such as news broadcast from BBC  

uh bakalım stratejim İngilizce konuşan herkesi dinlemek, örneğin BBC

and Fox as well as different accents yep all right  I speak three languages a day a lot of times my  

ve Fox'tan gelen haber yayınlarını ve farklı aksanları dinlemek evet pekala Günde üç dil konuşuyorum çoğu kez

brain freezes when I talk as a paralegal I don't  feel confident enough pursuing my career what to  

avukat yardımcısı olarak konuştuğumda beynim donuyor Kariyerimi sürdürürken yeterince kendime güvenmiyorum ne

do oh my goodness well you'd have to think about  what what the I don't know maybe either either  

yapacağım ne yapacağım aman Tanrım neleri düşünmeyeceğimi düşünmelisin belki ya

you're trying to like your your frustration is  about the career itself or just the language use  

sevmeye çalışıyorsun hayal kırıklığın kariyerin kendisiyle ilgili veya sadece dil kullanımıyla ilgili

maybe you can focus on a particular language and  just use that one or get a different career you  

belki belirli bir dile odaklanabilir ve sadece onu kullanabilirsin veya farklı bir kariyer elde edebilirsin

know it depends on what what the specific issue  is all right I recorded myself then I listened  

biliyorsun bu belirli olanın ne olduğuna bağlıdır sorun tamam kendimi kaydettim sonra

to me trying to improve my accent maybe reading a  book yep you can do that but again if you just get  

aksanımı geliştirmeye çalışırken beni dinledim belki bir kitap okuyarak evet bunu yapabilirsiniz ama yine

naturally varied review it will improve you a lot  more than taking time to record yourself you can  

doğal olarak çeşitli incelemeler alırsanız bu sizi kendi başınıza kaydetmek için zaman ayırmaktan çok  daha fazla geliştirecektir

do that but uh if you the more review you get from  other people that's going to get you flowing much  

bunu yap ama diğer insanlardan ne kadar çok eleştiri alırsan bu senin daha

faster because the goal is not not only to just  hear your own voice which is often like kind of  

hızlı akışa geçmeni sağlar çünkü amaç sadece kendi sesini duymak değildir ki bu genellikle

weird for people they're like oh I don't like the  sound of my voice you know uh but if you get lots  

ah ben diyen insanlar için biraz tuhaftır sesimin tınısını beğenmezsin ama

of input from other people that would make you  feel much more confident so it's about reducing  

diğer insanlardan çok fazla girdi alırsan kendini çok daha güvende hissetmeni sağlar yani bu

the doubt that you have in your mind uh let's  see 100 gratitude says Omar it's my pleasure  

senin kafandaki şüpheyi azaltmakla ilgilidir uh hadi 100 şükran görelim diyor Omar Zevkim

all right uh and shipment how to get rid of the  Native accent influence you get naturally varied  

pekala uh ve sevkiyat Yerli aksan etkisinden nasıl kurtulursunuz  doğal olarak çeşitli

review so you listen to lots of different people  talking about something so you listen to the same  

incelemeler alırsınız, böylece birçok farklı kişinin bir şey hakkında konuşmasını dinlersiniz, böylece

song sung by different people or you listen to  like the same speech or even just just hearing  

farklı kişiler tarafından söylenen aynı   şarkıyı dinlersiniz veya aynı şekilde  dinlersiniz konuşma veya sadece

a different different group of people speak and  you will hear them say the same words in different  

farklı bir grup insanın konuştuğunu duyarsanız aynı kelimeleri farklı şekillerde söylediklerini duyacaksınız

ways and so that will help you improve your own  accent as well because you don't want to try to  

ve böylece kendi aksanınızı da geliştirmenize yardımcı olacaktır çünkü

have one one I mean you could have one person  maybe you want to sound like a particular actor  

bir tanesine sahip olmaya çalışmak istemezsiniz ben bir kişiye sahip olabileceğiniz anlamına gelir belki belirli bir aktör gibi ses çıkarmak istersiniz

or something but your voice will always sound  a little bit different even if you're even if  

ancak   onları mükemmel bir şekilde taklit edebilseniz bile sesiniz her zaman  biraz farklı olacaktır

you can mimic them perfectly if you can copy them  perfectly so just find a kind of range of people  

onları mükemmel şekilde kopyalayabilirseniz bu yüzden sadece bir tür bulun Bir dizi insan

and then listen to them and then you can find  a good a good spot for your voice in there I've  

ve sonra onları dinleyin ve ardından orada sesiniz için iyi bir yer bulabilirsiniz.

been pushing myself to read says Otto some English  books through Kindle it is a great tool to learn  

Okumak için kendimi zorluyorum Otto, Kindle aracılığıyla bazı İngilizce kitaplar, bazı kelimelerde öğrenmek için harika bir araçtır,

in some vocabulary but I have to practice right  away at my job to fix it in my mind yeah so again  

ancak Zihnimde düzeltmek için hemen işimde pratik yapmalıyım, evet, yani tekrar

using uh the vocabulary is is one way to to make  it more memorable like if you can kind of stress  

kelime dağarcığını kullanmak, onu daha akılda kalıcı hale getirmenin bir yoludur, örneğin

yourself out a little bit uh it might not be the  best way to learn but you can learn that way so if  

kendinizi biraz strese sokabilirseniz, uh olmayabilir öğrenmenin en iyi yolu, ancak bu şekilde öğrenebilirsiniz, yani eğer   belirli

I'm if I really need to know some vocabulary for a  particular speaking session or whatever uh then I  

bir  konuşma oturumu için bazı kelimeleri gerçekten bilmem gerekiyorsa veya her neyse, o zaman   bunu

can I can do that and I can have I might remember  the vocabulary but it's much easier if I just hear  

yapabilirim ve yapabilirsem kelime dağarcığını hatırlayabilirim ama bu çok şey

that same vocabulary from a bunch of different  people or review it in different ways so if I  

aynı kelime dağarcığını bir grup farklı insandan duysam veya farklı şekillerde gözden geçirsem daha kolay yani eğer

see it in a movie or hear it on the radio or TV  read it in a book or whatever that will actually  

onu bir filmde görürsem veya radyoda veya televizyonda duyarsam bir kitapta okurum veya bu aslında hatırlamama yardımcı olacak her neyse.

help me remember the vocabulary and feel much  more confident about that way all right Amanda  

kelime dağarcığım ve bu şekilde çok  daha fazla güvende hissediyorum, tamam Amanda  ,

says dang it means my English is so bad I don't  even have those mix of environments yeah again  

lanet olsun, bu benim İngilizcemin çok kötü olduğu anlamına geliyor bu tür ortamların karışımına bile sahip değilim evet yine

you don't need to be in a different environment  you can do that right on YouTube it's pretty easy  

farklı bir ortamda olmanıza gerek yok bunu hemen yapabilirsiniz YouTube oldukça kolay

so right now you can bring the English speaking  world to you so when you're out on the bus or the  

yani şu anda İngilizce konuşulan dünyayı size getirebilirsiniz, böylece otobüste veya

train or at work or whatever you can get that  information uh anywhere okay so that you don't  

trende veya işteyken veya her ne ne olursa olsun bu bilgiyi uh herhangi bir yerden alabilirsiniz, böylece

need to go anywhere or do anything it's all right  here if you're watching this video right now this  

gitmenize   gerek kalmaz herhangi bir yerde veya herhangi bir şey yapın sorun değil burada şu anda bu videoyu izliyorsanız bu   bunun

is one example of this is is a person speaking  pretty clear English and helping you get some  

bir örneği oldukça net İngilizce konuşan ve

some tips about learning the language obviously  you can learn how I'm communicating and if you  

dili öğrenmekle ilgili bazı   bazı ipuçları almanıza yardımcı olan bir kişidir  açıkça nasıl olduğumu öğrenebilirsiniz  iletişim kurarsanız ve

focus on like how is Drew saying this and how is  he moving from one thing to the next if you really  

Drew'un bunu nasıl söylediğine ve bir şeyden diğerine nasıl geçtiğine odaklanırsanız, gerçekten   dikkat ederseniz,

pay attention you will learn a lot about that  without even me giving you a lesson about it this  

ben size bu konuda bir ders vermeden bile bu konuda çok şey öğreneceksiniz

is how kids are learning they're paying attention  to what their kids are doing or what their parents  

çocuklar bu şekilde öğreniyor çocuklarının ne yaptığına veya ebeveynlerinin ne

are doing or even what other kids are doing and so  if you're listening to people you don't need to go  

yaptığına ve hatta diğer çocukların ne yaptığına dikkat ediyorlar ve bu nedenle, insanları dinliyorsanız herhangi bir yere gitmenize gerek yok, istediğiniz

anywhere you can just get that information right  here like I do in that espresso video again this  

bilgiyi hemen buradan alabilirsiniz. O espresso videosunda yine yapıyorum bu

is what we do in fluent for life so we've got all  these conversations all of the learning thousands  

hayat için akıcı bir şekilde yaptığımız şey bu yüzden tüm konuşmalarımız var  tümü öğrenilen binlerce

of vocabulary words grammar pronunciation all  that taught just step by step in the program  

kelime kelime dilbilgisi telaffuz tüm programda adım adım öğretilen

it's already ready and waiting for people so  you don't have to go anywhere or do anything  

zaten hazır ve bekliyor insanlar bu yüzden hiçbir yere gitmenize veya herhangi bir şey yapmanıza gerek yok   pekala

all right let's see here all right food chain  says so the point is speaking how do I improve  

burada görelim tamam besin zinciri diyor yani asıl mesele şu ki yazımı nasıl geliştirebilirim

my writing I'm stuck uh try typing sometimes even  though going to help uh uh Google help to write  

takıldım uh bazen  yazmayı dene yardımcı olacak olsa bile uh uh Google kelimenizi   yazmanıza yardımcı olur

your word ah so again if you're if you're if you  mean like how to write better again looking at  

ah yani tekrar, eğer iseniz nasıl daha iyi yazılacağını kastediyorsanız

more examples of how people do it the same way  you would learn to speak is really the same way  

insanların bunu nasıl yaptığına dair daha fazla örneğe bakarak konuşmayı öğrenirsiniz  gerçekten aynı şekilde

you would learn to write so you're getting lots  of examples of how other people do it is accent  

öğrenirsiniz diğer insanların bunu nasıl yaptığına dair birçok örnek elde edecek şekilde yazmak, aksan   diyalogdan

different than dialogue well dialogue means like  you're having some kind of communication between  

farklıdır.

uh two people an accent is just the the sound of  your voice like the if you have a particular egg  

belirli bir yumurtan var

I can tell you're from a particular place by how  you sound the difference is in your in your voice  

Belirli bir yerden olduğunu, sesinden sesini seçtiğinden anlayabilirim, fark senin sesindedir

uh how can I improve my listening skills same  thing listen to lots of different people naturally  

uh, dinleme becerilerimi nasıl geliştirebilirim aynı birçok farklı insanı dinle doğal olarak

varied review naturally varied review solves  all look at that it's amazing remember how do  

çeşitli inceleme doğal olarak çeşitli inceleme çözer hepsi bak bu harika hatırla

you improve your listening in your native language  same answer all right uh so I should focus on the  

ana dilinizde dinlemenizi nasıl geliştirirsiniz aynı cevap pekala uh bu yüzden evet

situation and not the words yes so mcales is uh  focus on the situation again if you you begin with  

sözcüklerine değil duruma odaklanmalıyım yani ölçekler uh tekrar duruma odaklanın eğer

a situation like a focus of some kind so you want  to learn a particular word or you want to learn  

bir durumla başlarsanız bir tür odaklanma gibi yani belirli bir kelimeyi öğrenmek istiyorsunuz veya

how to talk about something just like I do in that  espresso video so in that video the situation is  

bir şey hakkında nasıl konuşacağınızı öğrenmek istiyorsunuz tıpkı benim o espresso videosunda yaptığım gibi yani o videoda durum

how to make an espresso and so I watch a couple  of different people do that and I hear how some of  

espresso nasıl yapılır ve ben de birkaç tane izliyorum farklı insanların yüzdesi bunu yapıyor ve bazılarının nasıl

them use the same vocabulary maybe some people use  different vocabulary but I become more confident  

aynı kelime dağarcığını kullandığını duyuyorum, belki bazı insanlar farklı kelime dağarcığını kullanıyor ama

as I get these different examples all right  so remember like the the way to learn it as a  

bu farklı örnekleri aldıkça kendime daha çok güveniyorum   pekala bu nedenle, bir   öğrenci olarak bunu öğrenmenin yolu gibi,

student is you begin with a word in your native  language and then try to translate that so it  

başlayın ana dilinizde bir kelimeyle ve ardından onu tercüme etmeye çalışın, böylece dili

really stops you from having a much wider use of  the language because either you know that one word  

çok daha geniş bir şekilde kullanmanıza gerçekten engel olur, çünkü ya o kelimeyi bilirsiniz

or you forget it in conversations but a native  speaker doesn't learn the vocabulary that way they  

veya konuşmalarda unutursunuz, ancak ana dili İngilizce olan biri kelime dağarcığını öğrenmez bu şekilde

learn it by beginning with the situation so they  see what do native speakers say in this situation  

durumdan başlayarak öğrenirler, böylece anadili İngilizce olanların bu durumda ne dediğini görürler

so what do I say when I'm teaching what do  I say when I'm uh I don't know ordering some  

yani öğretirken ne diyeceğim  ne  diyeceğim  uh, bilmiyorum

food on the phone hello yes I'd like to  place an order for something now I might  

yemek siparişi verirken telefon merhaba evet şimdi  bir şey için  sipariş vermek istiyorum

say it that way but someone else might  say it differently and that's why we get  

bu şekilde   söyleyebilirim  ancak başka bir  kişi farklı şekilde  söyleyebilir ve bu nedenle

naturally varied review the point is not to  have a single point of failure all right so  

doğal olarak çeşitli incelemeler alıyoruz.

you don't want to have like one one point of  failure like a spider web example I often give

Sık sık verdiğim bir örümcek ağı örneği gibi tek bir başarısızlık noktasına sahip olmak istemem,

so if you've ever touched a spider web before you  know it's a little bit a little bit sticky and  

bu nedenle daha önce bir örümcek ağına dokunduysanız, bunun biraz yapışkan olduğunu ve

you can rip a hole in a spider web but it's it's  it's quite difficult to rip the whole thing down  

örümceğin içinde bir delik açabileceğinizi bilirsiniz ağ ama bu her şeyi parçalamak oldukça zor   Yani,

I mean you could I guess if you took a big  stick or something and just that's the end  

büyük bir sopa falan alırsan yapabilirsin ve

of it but in general the spider web is really is  really strong and it's strong because all of the  

bu işin sonu   ama genel olarak örümcek ağı gerçekten gerçekten güçlü ve güçlü çünkü hepsi

different connections there and so that's how  native speakers are learning the language and  

oradaki farklı bağlantılardan   ve bu nedenle anadili İngilizce olan kişiler dili bu şekilde öğreniyor ve   bu videoda  kusurlu bir şekilde yanıt vermekten

so if they forget a word that's what we're talking  about about responding imperfectly in this video  

bahsettiğimiz bir kelimeyi unuturlarsa

if they forget one word it doesn't matter because  they just switch to another one so it's the same  

bir kelimeyi unuturlarsa önemli değil çünkü bir başkası yani aynı

situation but maybe they express it in a different  way so different vocabulary or maybe they I don't  

durum ama belki bunu farklı  bir şekilde çok farklı bir kelime dağarcığıyla ifade ediyorlar veya belki de bilmiyorum

know they think about something completely  different like completely different topic or go  

tamamen  farklı bir konu hakkında düşünüyorlar veya

on to something else I've given the example many  times of native speakers and again this is native  

başka bir şeye geçiyorlar örneğini birçok kez verdim anadili İngilizce olanların zamanları ve yine bu, anadili

English speakers not knowing how to spell a word  so they might be writing something like writing it  

İngilizce olan kişiler bir kelimenin nasıl heceleneceğini bilmiyorlar bu nedenle, elle yazmak gibi bir şey yazıyor olabilirler, bilgisayarınız

by hand it's easy if you have a computer because  the computer will spell check you but if you're  

varsa bu kolaydır çünkü bilgisayar size yazım denetimi yapacaktır, ancak siz

writing something by hand they might think how  do I spell that word I don't know how to spell  

bir şey yazıyorsanız elleriyle bu kelimeyi nasıl heceleyeceğimi düşünebilirler,

restaurant or whatever so they can't remember how  to spell it so they switch to a different word  

restoran veya başka bir şeyin nasıl heceleneceğini bilmiyorum, bu yüzden nasıl heceleneceklerini hatırlayamazlar, bu yüzden farklı bir kelimeye geçerler,

okay and so they write that one because they  can spell it same idea so you begin okay I can't  

tamam ve heceleyebildikleri için bunu yazarlar aynı fikir bu yüzden başla tamam

remember that word let me switch to something else  that's because we're learning from situations not  

o kelimeyi hatırlayamıyorum başka bir şeye geçmeme izin ver çünkü

trying to have that there isn't there is no  one single point of failure in this all right

sahip olmaya çalışmadığımız durumlardan öğreniyoruz ki bunda tek bir başarısızlık noktası yok pekala tamam mı

all right let's see how much time we have left  oh my goodness we gotta shut this down we're at  

tamam bakalım ne kadar zamanımız kaldı  aman tanrım bunu kapatmalıyız

100 minutes you guys keeping me keeping me way  too long over here all right uh I think part  

100 dakikadayız çocuklar beni burada çok  uzun süre tutuyorsunuz tamam uh bence

of being fluent is also going to pause and when  talking don't you think so yes so obviously there  

akıcı olmanın bir kısmı da duraklayacak ve ne zaman konuşuyorum sence de öyle değil mi evet o kadar açık ki

will be some some pausing in conversations all  right contest is Hooper important we need real  

konuşmalarda biraz duraklama olacak tamam yarışma Hooper önemli gerçek

situations yes sis how can I learn phrasal verbs  uh we have that in fluent for life so the visual  

durumlara ihtiyacımız var evet abla fiil öbeklerini nasıl öğrenebilirim uh bizde ömür boyu akıcı bu yüzden görsel

guide to phrasal verbs is in there you should be  learning them visually just like native speakers  

deyim kılavuzu fiiller orada, onları anadili İngilizce olan kişiler gibi görsel olarak öğrenmeli

do and then understanding the more figurative  uses of those as well all right uh and let's  

ve ardından bunların daha mecazi kullanımlarını da anlamalısınız, pekala ve

last questions here from Trin how can I learn  the intonation and accent again you want to  

Trin'den gelen son soruları tekrar tonlama ve aksanı nasıl öğrenebilirim

hear a lot of different people and that will  that will help you understand the accent the  

duymak istiyorsunuz   pek çok farklı insan ve bu, aksanı   tonlamayı anlamanıza yardımcı olacaktır

intonation and this is what we do in Frederick  as well so you're listening to my voice but  

ve Frederick'te de yaptığımız şey bu yüzden benim sesimi dinliyorsunuz ama

you're hearing it kind of in different ways you're  learning the vocabulary hearing it in sentences as  

onu bir şekilde farklı şekillerde duyuyorsunuz öğreniyorsunuz kelime dağarcığı da onu cümleler halinde duyabilir,

well but then you should also hear it from many  different people so all these things whether it's  

ancak daha sonra birçok farklı kişiden de duymalısınız, bu nedenle

pronunciation accent vocabulary grammar all those  things this is everything we cover in fluent for  

telaffuz aksan kelime bilgisi dilbilgisi olsun tüm bu şeyler bunlar akıcı yaşam için ele aldığımız her şeydir ve üzerine

life which you can learn more about by clicking  on the link in the description below this video  

tıklayarak hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz. bağlantı bu videonun altındaki açıklamada

all right Neil says good night and thanks a lot  so you would say either thanks Lots or thanks a  

pekala Neil iyi geceler diyor ve çok teşekkürler yani ya çok teşekkürler ya da çok teşekkürler   diyebilirsiniz

lot both of those are fine but that's a good note  to end on 101 minutes oh my goodness I need to  

ikisi de iyi ama bu 101. dakikada bitirmek için iyi bir not aman tanrım

rest my voice but if again if you'd like to learn  more about how we get you fluent automatically by  

dinlenmem gerekiyor   benim sesim ama yine  aynı ilkeleri izleyerek sizi otomatik olarak nasıl akıcı hale getirdiğimiz hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz

following these same principles you can click on  the links in the description below this video get  

bu videonun altındaki açıklamadaki bağlantılara tıklayabilirsiniz

Frederick get fluent for life and get fluent have  a fantastic day and I'll see you next time bye-bye

Frederick ömür boyu akıcı ve akıcı olsun harika bir gün geçirin ve bir dahaki sefere görüşürüz bye-bye