MOTHERS' DAY - LIVE ENGLISH - 11th March 2018 - Poems for mum - Mother Idioms

So mr. Steve you are about to go off to your mother's any final words before you

Yani bay Steve ayrılmadan önce annenin son sözlerini söylemek üzeresin

leave yes wish me luck anyway mr. Duncan I'm only joking

evet yine de bana şans dile bay. Duncan sadece şaka yapıyorum

my mother might watch this later ha I'm off to see my mother yes have a

annem bunu daha sonra izleyebilir ha annemi görmeye gidiyorum evet

wonderful live show I won't be there of course I will be there in recorded mode

harika bir canlı şov var orada olmayacağım tabii ki kayıtlı modda orada olacağım kulağa

that sounds very good now can you say it's just after 2 o'clock here in the UK

çok iyi geliyor şimdi söyleyebilir misin Birleşik Krallık'ta saat 2'den hemen sonra

and this is live English you've just said it it's just after 2 o'clock here

ve bu canlı İngilizce az önce söylediniz burada Birleşik Krallık'ta saat 2'den hemen sonra

in the UK and it's live English with mr. Duncan

ve Mr. Duncan

doobie doobie doobie Doo oh my goodness well here I am eventually I've made it

doobie doobie doobie Doo aman tanrım, sonunda

here in one piece just about hi everybody its mr. Duncan in England how

buradayım, onu tek parça halinde yaptım hemen hemen herkese merhaba, bayım. Duncan İngiltere'de

are you today are you okay I hope so are you happy I really really hope so

bugün nasılsın iyi misin umarım mutlusundur gerçekten gerçekten umarım

here we go again oh my goodness I don't know where to

işte tekrar başlıyoruz aman tanrım nereden başlayacağımı bilmiyorum

begin I don't know where to start it has been

nereden başlayacağımı bilmiyorum

absolutely crazy here today this is what happens when mr. Steve disappears

burada kesinlikle çılgıncaydı bugün bu, bay olduğunda olan şeydir. Steve ortadan kayboluyor

everything falls to pieces it's almost as if we need mr. Steve here to keep

her şey paramparça oluyor adeta Bay'a ihtiyacımız varmış gibi. Steve

everything together but sadly sadly everything went wrong today most of the

her şeyi bir arada tutmak için burada ama ne yazık ki bugün her şey ters gitti,

things that went wrong weren't my fault thank goodness but I did have some

ters giden şeylerin çoğu benim hatam değildi çok şükür ama

problems with the technology but not here the electricity kept going off this

teknolojiyle ilgili bazı sorunlar yaşadım ama burada değil bu sabah elektrikler kesilip durdu, bu

morning so we had a couple of power cuts this morning the electricity kept going

yüzden bir bu sabah bir kaç elektrik kesintisi oldu elektrikler kesilmeye devam etti bu da

off which caused a few problems with the computer so because of the power cuts

bilgisayarda birkaç soruna neden oldu bu yüzden kontrol edemediğim elektrik kesintileri yüzünden

which I have no control over unfortunately everything went a little

ne yazık ki her şey

bit wrong that's all I'm saying for now because we are here and that's all that

biraz ters gitti şimdilik söyleyeceklerim bu kadar çünkü buradayız ve

matters so it's Mother's Day today hello to

önemli olan da bu yani bugün Anneler Günü

mothers everywhere around the world now I know what you're going to say before

dünyanın her yerindeki annelere merhaba şimdi ne söyleyeceğinizi biliyorum daha

you say it you are going to say mr. Duncan in my country we don't have

söylemeden siz diyeceksiniz bay. Duncan, benim ülkemde

Mother's Day today so it is Mother's Day it's Mothering Sunday here in the UK but

bugün Anneler Günü yok, yani bugün Anneler Günü, burada Birleşik Krallık'ta Anneler Pazarı ama bugün izleyen her anne için

I thought it would be nice today to do something for all mothers around the

dünyadaki tüm anneler için bir şeyler yapmanın güzel olacağını düşündüm,

world for every mother watching so I thought today we would do something

bu yüzden bugün biz özel bir şey yapardım

special I will give you a chance to say hello

sana YouTube'da canlı yayında annene merhaba demen için bir şans vereceğim bu kulağa

to your mother live on YouTube does that sound like a good idea so let's see if

iyi bir fikir gibi geliyor mu o yüzden

we can get the live chat working because not much else has been working today so

canlı sohbeti çalıştırabilir miyiz görelim çünkü bugün çalışan pek bir şey yok o yüzden

let's see if we can get the live chat working come on live chat where are you

bakalım başarabilecek miyiz canlı sohbeti çalıştırabilir hadi canlı sohbet neredesin

let's see if we can get it working well that that looks all right but I think it

bakalım onu ​​iyi çalıştırabilir miyiz bu iyi görünüyor ama bence

needs to be a bit larger that doesn't look very good does it let's let's try

biraz daha büyük olması gerekiyor bu pek iyi görünmüyor değil mi hadi deneyelim

and get that a little larger yes there we go

ve onu biraz daha büyüt evet işte başlıyoruz

oh yes that looks good I like that yes that's quite nice so yes we have the

oh evet bu iyi görünüyor hoşuma gitti evet bu oldukça güzel yani evet

live chat everyone thank goodness things have gone a little bit crazy here today

canlı sohbetimiz var herkes çok şükür işler biraz çılgına döndü bugün burada

we had a couple of power cuts earlier the electricity went off can you believe

birkaç elektrik kesintisi oldu daha önce elektrik gitti inanabiliyor musun,

it so there it is hooray yes we have the live chat everyone thank you for joining

yaşasın evet canlı sohbetimiz var herkes bugün bana katıldığınız için teşekkür ederim

me today lots of people already here hello to

birçok insan zaten burada Farda'ya merhaba

Farda also hello to Christina and TAS Mohammed is here as well

ayrıca Christina ve TAS'a merhaba Muhammed de burada

fard says mother's day is on a different day it is on the 8th of March but not

fard anneler gününün geldiğini söylüyor farklı bir gün 8 Mart ama bugün değil

today now I think you mean the 3rd of August

şimdi sanırım 3 Ağustos'u kastediyorsun

so do you mean the 3rd of August or do you mean the 8th of March because if you

yani 3 Ağustos'u mu kastediyorsun yoksa 8 Mart'ı mı kastediyorsun çünkü

get those numbers the wrong way round you end up with a completely different

bu sayıları yanlış alırsan sonunda tamamen farklı bir

date so lots of people here on the live chat oh my goodness what a crazy day it

tarihle canlı sohbette o kadar çok insan var ki aman tanrım ne kadar çılgın bir gündü şimdiye

has been so far so it wasn't my fault the reason why I'm late today is because

kadar benim suçum değildi bugün geç kalmamın nedeni

we had a power cut the the electricity kept going off this morning and

elektriğimizin kesilmesiydi. bu sabah elektrik kesilmeye devam etti ve

unfortunately it did affect the computer and that's the reason why I am here late

ne yazık ki bilgisayarı etkiledi ve bu yüzden şimdi buradayım geç kaldım

now but I hope you can hear me ok I hope you can see me ok I hope everything is

ama umarım beni duyabilirsin tamam umarım beni görebilirsin tamam umarım her şey

coming through of course when you lose the electricity it also affects the

yoluna girer tabii ki kaybettiğinde elektrik aynı zamanda internet bağlantısını da etkiler, bu

connection to the Internet as well so I really do

yüzden gerçekten

hope I'm keeping my fingers crossed that everything is alright with the

umuyorum ki bağlantıda da her şey yolundadır, bu yüzden

connection as well so let's get on because we've got lots of things to do

devam edelim çünkü yapacak çok şeyimiz var

it is a slightly shorter livestream today I will be here for just one and a

bu biraz bugün daha kısa canlı yayın sadece bir

half hours there is Matt no mr. Steve today sadly no mr. Steve but we will

buçuk saatliğine burada olacağım Matt no mr. Steve bugün ne yazık ki hayır bay. Steve ama

have him a little bit later on with some special things that he recorded for us

onu biraz sonra dün gece bizim için kaydettiği bazı özel şeylerle birlikte göreceğiz

last night but of course the first question must be what was the view like

ama tabii ki ilk soru

this morning so there it is a very murky a very misty and damp Sunday morning

bu sabah manzara nasıldı, bu yüzden çok kasvetli, çok puslu ve nemli bir Pazar var.

here in the UK so there it is a very misty day we had snow last week and now

burada Birleşik Krallık'ta sabah bu yüzden orada çok puslu bir gün var geçen hafta kar yağdı ve şimdi

the snow has gone the snow has disappeared and just to show that the

kar gitti kar kayboldu ve sadece karın gittiğini göstermek için

snow has gone there is the last snow of spring there it is the last snow of this

baharın son karı var işte son kar bu

spring and that is all that is left of all of the snow that fell last week just

bahardan ve geçen hafta yağan tüm kardan geriye kalan tek şey bu, sadece

just that little patch of snow that is all that's left the last snow of spring

o küçük kar parçası, geriye kalan tek şey baharın son karından, bu

so spring is definitely on the way and as if we needed reminding oh yes

yüzden bahar kesinlikle yolda ve sanki hatırlatmaya ihtiyacımız varmış gibi oh evet

yesterday I noticed when I went for my meal in Much Wenlock there was myself

dün, Much Wenlock'ta yemeğime gittiğimde kendim

and also mr. Steve I noticed on the table where I was sitting there were

ve ayrıca Mr. Steve Oturduğum masada

some lovely daffodils yes so there is a sign that spring is definitely on the

bazı sevimli nergisler olduğunu fark ettim, evet, bu yüzden baharın kesinlikle yolda olduğuna dair bir işaret var,

way you can see that springtime is approaching and there it is a hint of

baharın yaklaştığını görebilirsiniz ve orada,

spring hint when we say hint we mean a slight said

ipucu derken kastettiğimiz baharın bir ipucu var. hafif bir şey söyledi, bu

something that is a beautiful subtle sign of something happening so there it

bir şeylerin olduğunun güzel ve ince bir işaretidir, bu yüzden

is a hint of spring with some lovely daffodils and we will be looking at some

bazı güzel nergislerle baharın bir ipucu var ve

more flowers later on because of course it is Mother's Day today if you want to

daha sonra biraz daha çiçeğe bakacağız çünkü elbette bugün Anneler Günü

say hello to your mother today you will have a super chance to say so later on

merhaba demek istiyorsanız bugün annenize bunu daha sonra söylemek için süper bir şansınız olacak

because the live chat is up and running here it is again for those who want to

çünkü canlı sohbet burada çalışıyor ve yine

say hello Pedro is here in Brazil we celebrate Mother's Day

merhaba demek isteyenler için burada Pedro burada Brezilya'da her

which is always the second Sunday of May so Pedro will be celebrating Mother's

zaman ikinci Pazar günü olan Anneler Günü'nü kutluyoruz May so Pedro

Day in May hello mr. Duncan happy to see you

Mayıs ayında Anneler Günü'nü kutlayacak merhaba bayım. Duncan sizi gördüğüme sevindim

Thank You Joseph --ax nice to see you again Prasad is here hello to you as

Teşekkürler Joseph --ax sizi tekrar görmek güzel Prasad burada size de merhaba

well Agnes and also Ladell mr. Duncan in in Italy Mother's Day is in May so it

Agnes ve ayrıca Ladell mr. Duncan, İtalya'da Anneler Günü Mayıs ayında, bu nedenle

would appear that a lot of people are celebrating Mother's Day later in the

birçok insanın Anneler Günü'nü yılın ilerleyen zamanlarında kutladığı anlaşılıyor,

year but today here in the UK it is Mothering Sunday yes spring is just

ancak bugün burada Birleşik Krallık'ta Anneler Günü Anneler Pazarı evet bahar hemen

around the corner oh I don't know about you but springtime seems to have taken

köşede oh bilmiyorum sen ama

forever to arrive this year I don't know why it feels as if we've had a very long

bu yıl baharın gelmesi çok uzun sürmüş gibi görünüyor neden bu yıl çok uzun bir kış geçirmişiz gibi hissettirdiğini bilmiyorum

winter this year I don't know where you are but where I am it's been a very long

neredesin bilmiyorum ama benim bulunduğum yerde çok uzun bir

winter what is the photo behind you I think it is you with your mother yes

kış oldu arkandaki fotoğraf ne sanırım annenle sensin evet

Leonard you are right if you look closely you can see that there is a

leonard haklısın yakından bakarsan benim annemle bir fotoğrafım olduğunu görebilirsin işte

photograph of me with my mum so there she is there's my mother as a way of

o orada

celebrating Mother's Day today so can you see that I've given up my

anneler gününü kutlamanın bir yolu olarak annem var bugün anlıyor musun

Mother's Day today I could have been going to see my mother today but instead

bugün anneler günümden vazgeçtim bugün annemi görmeye gidebilirdim ama onun yerine bu pazar öğleden sonra

I stayed here to broadcast live to you on this Sunday afternoon so can I say

size canlı yayın yapmak için burada kaldım

hello to my mum I will see you very soon don't worry I haven't forgotten about

anneme merhaba diyebilir miyim bakarım merak etme

you and of course I did send a lovely Mother's Day card to my mother as well

seni unutmadım ve tabi ki anneme de çok güzel bir anneler günü kartı yolladım

and inside the card I put this photograph so this photograph is

ve kartın içine bu fotoğrafı koydum ki bu fotoğraf

actually inside the card that I sent to my mother so there it is a lovely

aslında anneme gönderdiğim kartın içinde olsun. annem işte çok güzel bir

photograph this picture was taken many years ago way back in 1991 it's true and

fotoğraf bu fotoğraf yıllar önce 1991'de çekildi bu doğru ve

there is my mother and myself having a lovely day out so thanks for joining me

annemle ben dışarıda güzel bir gün geçiriyoruz bu yüzden bana katıldığınız için

I'm sorry that I'm a little late today it's unfortunate that hours late but I

teşekkürler biraz geç kaldığım için kusura bakmayın bugün saatlerin geç gelmesi talihsizlik ama

can't help it really so let's get straight into the business which is

gerçekten elimde değil o yüzden hadi doğrudan

talking in English I hope you have had a good week and I hope you have had a good

İngilizce konuşma işine geçelim umarım iyi bir hafta geçirmişsindir ve umarım iyi bir

weekend I hope it's all gone well mystery idioms would you like to have a

hafta sonu geçirmişsindir umarım her şey yolunda gitmiştir gizem deyimler

look at today's mystery idioms because last week we ran out of time so this

bugünün gizemli deyimlerine bir göz atmak ister misiniz çünkü geçen hafta zamanımız tükendi bu yüzden bu

week I'm going to make sure that we don't run out of time here are today's

hafta zamanımızın tükenmeyeceğinden emin olacağım işte bugünün

mystery idioms here comes the first one right now today's first mystery idiom

gizemli deyimleri işte ilki geliyor doğru şimdi bugünün ilk gizemli deyimi

can you see it so there it is it is a well-known phrase and a well-known

onu görebiliyor musunuz, işte burada, iyi bilinen bir cümle ve iyi bilinen bir

expression it is something that we use in English

ifade, İngilizce'de kullandığımız bir şey,

so the clue is in the picture and also the text underneath so there it is and

yani ipucu resimde ve aynı zamanda altındaki metin, yani işte burada ve

the second mystery idiom there it is so these are well-known expressions in

ikinci gizemli deyim işte bu yüzden bunlar İngilizce'de iyi bilinen ifadeler,

English the answers coming later on and there is the first one again but what is

cevaplar daha sonra geliyor ve yine birincisi var ama nedir bu

it what are today's mystery idioms if you

günümüzün gizemli deyimleri nelerdir,

think you know the answers let me know and of course I will reveal the answers

cevapları bildiğinizi düşünüyorsanız bana bildirin ve tabi cevapları

later on sadly there is no mr. Steve but there will be some videos featuring mr.

daha sonra açıklayacağım maalesef bay yok. Steve, ancak Bay'ın yer aldığı bazı videolar olacak.

Steve he will be with me later talking about idioms and expressions connected

Steve daha sonra benimle olacak annenin deyimleri ve ifadeleri hakkında konuşurken

to mother's I think that's quite suitable and also mr. Steve will be here

bunun oldukça uygun olduğunu düşünüyorum ve ayrıca mr. Steve burada

reading some lovely poetry would you like to have a poem right now from mr.

çok güzel şiirler okuyor olacak, şu anda Bay James'ten bir şiir almak ister misiniz?

Steve okay here it comes especially for all you mothers another Mother's Day is

Steve tamam işte özellikle siz anneler için geliyor bir Anneler Günü daha

here bringing joy and pleasures new on this special day mother dear I want to

burada bu özel günde yeni neşe ve zevkler getiriyor anne canım seni

remember you I cannot give you costly gifts and as I've told you this before

hatırlamak istiyorum sana pahalı hediyeler veremem ve bunu sana daha önce de söylediğim gibi ne yaparsam yapayım

no matter what I give to you you give back much much more I'm giving you a

sana veriyorum, çok daha fazlasını geri veriyorsun, sana sabahın

pure sweet rose gathered in the early morn this rose you planted in my heart

erken saatlerinde toplanmış saf tatlı bir gül veriyorum, doğduğum gün kalbime ektiğin bu gül, sana dair

the day that I was born in kindly loving thoughts of you and with the faith you

nazik sevgi dolu düşüncelerle ve

still impart the Rose I give to you today is the love

hala verdiğin inançla. Bugün sana verdiğim gül

that's in my heart Oh wasn't that lovely a lovely Mother's Day poem from mr.

kalbimdeki aşk Ah ne güzel değil miydi bu Anneler Günü şiiri Mr.

Steve he will be back later on video sadly mr. Steve is not here live today

Steve ne yazık ki daha sonra videoda geri dönecek bay. Steve bugün canlı yayında değil

because he has gone to see his mother so that is where he is at the moment

çünkü annesini görmeye gitti, yani şu anda orada,

sitting with his mum and the rest of his family probably eating something very

annesi ve ailesinin geri kalanıyla oturuyor, muhtemelen çok güzel bir şeyler yiyor

nice and making me very jealous at the same time because I'm quite hungry to be

ve aynı zamanda beni çok kıskandırıyor çünkü ben' Dürüst olmak gerekirse çok açım,

honest so we have lots of mr. Steve coming I know that there are many mr.

bu yüzden çok sayıda bayımız var. Steve geliyor, birçok bay olduğunu biliyorum.

Steve fans watching out there now the name of the game as far as I'm concerned

Steve hayranları şu anda orada izliyor, bana göre oyunun adı

is to teach English and of course I do receive lots and lots of questions from

İngilizce öğretmek ve tabii ki insanlardan İngilizce hakkında pek çok soru alıyorum

people about the English language and here is an excerpt from one of my

ve işte özel sorularımdan birinden bir alıntı

special ask mr. duncan lessons what are the differences between less and lesser

Bay. duncan dersleri less ve lesser arasındaki farklar nelerdir

this question comes from Eugene who lives in South Korea the word les is

bu soru Güney Kore'de yaşayan Eugene'den geliyor.

used to show that the amount level or quantity of something is not as much as

something else it can show a desire for a certain quantity compared with before

miktar eskisiyle karşılaştırıldığında

could I have less sugar in my tea today a higher amount is more a lower amount

çayımda daha az şeker olabilir mi bugün daha yüksek bir miktar daha fazla daha düşük bir miktar daha

is less we say more or less to show that something is about right is this an

azdır az ya da çok söylüyoruz bir şeyin doğru olduğunu göstermek için bu

accurate description more or less lesser is used when we are making a direct

doğru bir tanımlama az ya da çok yaparken kullanılır

comparison between two things we compare them we highlight the lesser of the two

iki şey arasında doğrudan bir karşılaştırma karşılaştırırız, ikisinden daha azını vurgularız,

so lesser refers to the lower item or the smaller thing the effect of

bu nedenle daha az, daha düşük öğeyi veya daha küçük şeyi ifade eder,

one thing may not be as bad as the other the lesser of the two is much safer the

bir şeyin etkisi diğeri kadar kötü olmayabilir, ikisinden daha azı çok daha güvenlidir ifade

phrase the lesser of the two evils means that one thing is not as bad as

iki kötülükten daha azı, bir şeyin diğeri kadar kötü olmadığı anlamına gelir,

the other even though both the scene is wrong the opposite of lesser is greater

her iki sahne de yanlış olsa da, daha azın

the opposite of less is more a nice email I have received a nice email from

tersi daha büyüktür güzel bir e-posta Sibirya'daki Irina'dan güzel bir e-posta aldım. Santa Gorsky kasabasındaki yarının

Irina in Siberia who would like me to say a big hello to her students at the

okulundaki öğrencilerine büyük bir merhaba dememi istiyor, bu

school of tomorrow in the town of Santa Gorsky the school of tomorrow I think

that is a wonderful name for a school and I would like to wish all of the

bir okul için harika bir isim ve

students there a great new school term and good luck with your English Studies

oradaki tüm öğrencilere harika bir yeni yıl diliyorum okul dönemi ve İngilizce Çalışmalarınızda iyi şanslar

what does the phrase swear by mean does it mean that you will say something bad

küfür etmek ifadesi ne anlama geliyor kötü bir şey söyleyeceğiniz anlamına mı geliyor

this question was sent in by Rachel who lives on the beautiful island of

bu soru güzel Sardunya adasında yaşayan Rachel tarafından gönderildi

Sardinia the phrase swear by means that you are trusting something for its

yemin etmek ifadesi bir şeye güvendiğiniz anlamına gelir

effect or its ability you always use that particular thing you swear by it it

etkisi veya yeteneği için her zaman o şeyi kullanırsın yemin edersin bu

is a kind of recommendation I always use this particular shampoo I swear by it

bir tür tavsiyedir ben her zaman bu şampuanı kullanırım

swear by is not the same as swear on swear on relates to giving a promise or

oath I swear on my mother's life that it is true having said that we can say

Annemin hayatı üzerine yemin ederim ki, örneğin burada İngiltere'de

swear by when giving an oath in a law court for example here in England we are

bir mahkemede yemin ederken yemin edebileceğimizi söylediğimiz doğrudur.

made to swear on a sacred book such as the Bible or Koran before giving

evidence during a trial we will say I swear by Almighty God it serves as both

bir duruşma diyeceğiz Yüce Allah'a yemin ederim ki bu hem

a symbolic gesture and a legally binding oath to show that you are going to be

sembolik bir jest hem de dürüst olacağınızı göstermek için yasal olarak bağlayıcı bir yemin görevi görüyor

honest I will tell the truth the whole truth and nothing but

Doğruyu tüm gerçeği söyleyeceğim ve hiçbir şey ama

why do you teach English this question comes from Alexandra's eonni

neden İngilizce öğretiyorsunuz bu soru geliyor

who lives in Brazil and is himself an English teacher first of all it is worth

Brezilya'da yaşayan ve kendisi de bir İngilizce öğretmeni olan Alexandra'nın eonni'sinden, her şeyden önce,

mentioning that I have always been fascinated by communication of all types

be it among humans or other forms of Wildlife the word spoken verbally and

insanlar arasında veya diğer Vahşi Yaşam biçimleri arasında olsun, sözlü olarak konuşulan kelimeler ve

the unspoken language we all use with our bodies really do fascinate me as a

hepimizin konuşulmayan dilleri olsun, her türden iletişimden her zaman büyülendiğimi belirtmeye değer. Vücudumuzla kullanmak beni çocukken gerçekten büyülüyor

child I loved writing stories they served as an escape from my otherwise

Hikayeler yazmayı severdim aksi halde sıkıcı olan çocukluğumdan kaçış olarak hizmet ettiler

dull childhood fantasy and imagination were mayor outlets and knowledge became

fantezi ve hayal gücüm belediye başkanlarının çıkış noktalarıydı ve bilgi

my constant pursuit what seemed strange then has enabled me to pass on all the

benim sürekli arayışım haline geldi o zaman garip görünen şey o zaman her şeyi aktarmamı sağladı.

things I have learned knowledge is there to be shared and what better way is

Bilginin paylaşılmak için var olduğunu ve bunu yapmanın daha iyi bir yolu olduğunu öğrendim,

there of doing this then through teaching for me it has always been a

o zaman öğretmek benim için her zaman

natural transition the fondest memories of my childhood come from those who

doğal bir geçiş olmuştur, çocukluğumun en güzel anıları,

offered words of encouragement and support through my English teacher and

İngilizce öğretmenim aracılığıyla cesaret ve destek sözleri sunanlardan gelir. ve

my art teacher I was able to hold on to something which has stayed with me to

resim öğretmenim, bugüne kadar benimle kalan bir şeye tutunmayı başardım,

this very day the feeling of self-worth and purpose so why do I teach English

öz-değer ve amaç duygusu, öyleyse neden İngilizce öğretiyorum,

why do I teach it all over the years I have come to fully realize the true

neden yıllarca öğretiyorum?

value of education it is not only there to instruct it also allows those you

eğitimin gerçek değeri sadece öğretmek değil, aynı zamanda

teach to realize their own potential it encourages them to always aim high and

öğrettiklerinizin kendi potansiyellerini fark etmelerini sağlar, onları her zaman yüksekleri hedeflemeye ve

never give up a good teacher will always encourage this it's that time again

asla pes etmemeye teşvik eder, iyi bir öğretmen bunu her zaman teşvik eder, bir kez daha,

here it is once again the feature to end all features the bit to end all bits the

işte bir kez daha tüm özellikleri bitirme özelliği bit tüm bitleri bitirme

part to end all parts the segment to end oh well you get the idea

bölüm tüm bölümleri bitirme bölüm bitirme oh pekala fikri anladınız bu

it's clean this week's word is short and sweet the word is Li this is a noun

temiz bu haftaki kelime kısa ve tatlı kelime Li bu

which expresses delight joy and happiness to be lively and joyous in

zevk neşeyi ifade eden bir isim ve canlı ve neşeli olmanın mutluluğu

American English the word is used in glee club which means a group of people

Amerikan İngilizcesinde bir

who get together to sing a choral group a group of performers who sing short

koro grubu şarkı söylemek için bir araya gelen bir grup insan birlikte kısa şarkılar söyleyen bir grup sanatçı anlamına gelen glee club kelimesinde kullanılır

songs together the word Glee has now become popular thanks to the US TV show

Glee kelimesi artık ABD sayesinde popüler hale geldi.

of the same name some more nice emails I have received a nice email from Vicky in

Aynı adlı TV programı biraz daha güzel e-postalar Meksika'daki Vicky'den

Mexico who describes my video lessons as awesome and asks if I will be making

video derslerimin harika olduğunu anlatan ve

some more idiom and slang lessons yes Vicky I'm planning to produce some more

daha fazla deyim ve argo dersi yapıp yapmayacağımı soran güzel bir e-posta aldım evet Vicky Biraz daha üretmeyi planlıyorum Bu yılın ilerleyen zamanlarında

lessons featuring both idioms and slang terms later this year so keep a lookout

hem deyimleri hem de argo terimlerini içeren dersler, bu yüzden onları takip etmeye devam edin Hindistan'daki

for them a big thank you also to Ravine de in India who wrote to tell me how

Ravine de'ye de çok teşekkür ederim. bu

helpful my lessons have been especially from the point of view of providing

something new each time to help build those all-important communication skills

çok önemli iletişim becerilerini geliştirmeme yardım et

I'm glad to hear that my lessons have proved so beneficial to you both another

Derslerimin ikinize de çok faydalı olduğunu duyduğuma sevindim başka bir

fascinating idiom this is red tape it is a very useful material it also happens

büyüleyici deyim bu bürokrasi çok yararlı bir materyal İngilizcede de oluyor deyim bürokrasi kurallara

to be in English idiom red tape refers to rules and regulations or procedures

atıfta bulunuyor ve bunlarla bağlantılı düzenlemeler veya prosedürler,

connected with them this phrase is often used in a negative way to express an

bu ifade genellikle aşırı karmaşık bir prosedürü ifade etmek için olumsuz bir şekilde kullanılır,

over complicated procedure governments often use red tape to slow down the

hükümetler genellikle

speed of a decision or change law when we want to speed up the procedure then

bir kararın hızını yavaşlatmak veya kanunu değiştirmek için bürokrasi kullanırlar.

we will try and cut through all the red tape its origin

ve tüm bürokrasiyi ortadan kaldır, kökeni

comes from the fact that most official British government documents were

çoğu resmi İngiliz hükümeti belgesinin

usually tied with red tape why won't you read my email out I've sent it many

genellikle bürokrasi ile bağlı olduğu gerçeğinden geliyor neden e-postamı okumuyorsun

times recently I have received some angry emails from students who feel

Son zamanlarda birçok kez gönderdim öğrencilerden bazı kızgın e-postalar aldım e-

annoyed that I have not read their emails out first of all I can promise

postalarını okumadığım için rahatsız olanlar her şeyden önce

that I read every email which is sent to me sadly I cannot reply in person due to

bana gönderilen her e-postayı ne yazık ki okuyacağıma söz verebilirim.

the amount of questions I receive each week I choose three or four questions to

answer and I try to give everyone a chance to be mentioned this has always

cevaplayın ve herkese bahsedilmesi için bir şans vermeye çalışıyorum, bu her zaman

been my aim so if your email question is not answered this week there is still a

amacım olmuştur, bu nedenle e-posta sorunuz bu hafta cevaplanmazsa,

chance that it could be read out at a later date another thing to mention is

daha sonraki bir tarihte okunabilme şansı hala vardır.

that if you repeatedly send the same question in to me from the same address

Aynı soruyu bana aynı adresten tekrar tekrar gönderirseniz,

then your emails will most likely be sent to the junk mailbox as spam which

e-postalarınız büyük olasılıkla istenmeyen posta kutusuna spam olarak gönderilir, bu da

means I will never get to see any of them at all please send your questions

hiçbirini görmeyeceğim anlamına gelir, lütfen sorularınızı

and comments just once if you have a question mark it as English question if

ve yorumlarınızı yalnızca bir kez gönderin. bir sorunuz varsa bunu ingilizce soru olarak işaretleyin eğer

you just want a special hello please mark the message as special hello I love

sadece özel bir merhaba istiyorsanız lütfen mesajı özel olarak işaretleyin

hearing from you all as it makes my work so much more of a joy to do

do-do-do-do-do do-do-do-do-do yes it is Mother's Day today a big hello to all

yap-do-do-do-do evet bugün Anneler Günü

the mothers watching in the UK and of course all those watching around the

Birleşik Krallık'ta izleyen tüm annelere ve tabii ki dünyanın dört bir yanından izleyen tüm annelere büyük bir merhaba, bugün

world if you want to say hello to your mum today feel free it's no problem hi

annenize merhaba demek istiyorsanız çekinmeyin, sorun değil

from Lithuania Mother's Day is on the first Sunday of May it would appear that

Litvanya'dan merhaba Anneler Günü Mayıs ayının ilk Pazar günü

Mother's Day is celebrated later in the year whereas here in the UK it is

Anneler Günü yılın ilerleyen zamanlarında kutlanırken burada Birleşik Krallık'ta

celebrated well today so today the 11th of March 2018 it is Mother's Day mother

bugün iyi bir şekilde kutlanıyor bu nedenle bugün 11 Mart 2018 Anneler Günü Anneler Günü

rings Sunday here in the UK hello from Algeria thank you very much hello from

burada Pazar günü anneler çalıyor İngiltere'den merhaba Cezayir'den çok teşekkür ederim

Pakistan hello from Afghanistan lots of people around the world watching today I

Pakistan'dan merhaba Afganistan'dan merhaba bugün dünyanın her yerinden birçok insan izliyor

noticed you have changed a lot in your appearance I think that video was made

Görünüşünüzde çok değişmiş olduğunuzu fark ettim sanırım bu video

in 2010 yes time is running out very quickly I am very aware all the time

2010'da yapılmış evet zaman çok çabuk tükeniyor ben

that time goes very quickly especially as you get older the one thing you

zamanın çok hızlı geçtiğinin her zaman çok farkında özellikle yaşlandıkça fark ettiğiniz tek şey

realize as you get older is that time goes very very quickly mr. Duncan how

zamanın çok çok hızlı geçtiğidir bayım. Duncan,

did you invent the characters I mean mr. Lomax how did I invent them I'm not sure

demek istediğim karakterleri nasıl icat ettiniz bayım? Lomax onları nasıl icat ettim emin değilim bir gün

I'm not sure they just popped in my head one day I don't know how or why but well

aklıma geldiler emin değilim nasıl ve neden bilmiyorum ama

they just they just appeared as if by magic Sergio I want to send a huge hug

sanki sihirle ortaya çıktılar Sergio'ya kocaman bir mesaj göndermek istiyorum

and kiss to my mother who lives in another city far away from where I'm

çalıştığım yerden uzakta başka bir şehirde yaşayan anneme sarılın ve öpün

working Thank You Sergio and a big hug and kiss for Sergio's mum Leonard is

Teşekkürler Sergio ve Sergio'nun annesine kocaman sarılın ve öpün Leonard

here you are popular mr. Duncan and you are still young thank you very much for

burada popülersiniz bayım. Duncan ve sen hala gençsin destek oyunu için çok teşekkür ederim annene

your vote of support there greetings to your mother

selamlar annen

greetings to Ann your mother thank you very much Belarusian thank you for

Ann'e selamlar çok teşekkür ederim Belarusça

giving us such a good teacher yes my mum is very proud of me I must

bize böylesine iyi bir öğretmen verdiğiniz için teşekkür ederim evet annem benimle çok gurur duyuyor

say hi from Dijon oh hello hello to you and also hello to Tila Khan hello and

söylemeliyim Dijon'dan merhaba oh merhaba sana ve ayrıca Tila Khan'a merhaba ve

also to Julia could you say hello to my mother Alexandra please hello to Julia's

ayrıca Julia'ya merhaba annem Alexandra'ya merhaba diyebilir misin lütfen Julia'nın

mother Alexandra a happy mother's day from England just for you so would you

annesi Alexandra'ya merhaba İngiltere'den anneler günün kutlu olsun sadece senin için bu yüzden

like another poem from mr. Steve okay here is another Mother's Day poem

baydan bir şiir daha ister misin . Steve tamam işte başka bir Anneler Günü şiiri,

courtesy of the man who sadly isn't here today

ne yazık ki bugün burada olmayan adamın izniyle,

he is actually visiting his own mother at this very moment so this is a

aslında tam şu anda kendi annesini ziyaret ediyor, bu yüzden bu, ben çocukken bir oğlanın bakış

Mother's Day poem from the point of view of a boy when I was a boy when I was a

açısından bir Anneler Günü şiiri.

boy younger than I am today I never really understood all the things that

Bugün olduğumdan daha genç bir çocukken, söyleyeceğin her şeyi asla gerçekten anlamadım

you would say and I didn't quite realize how much you sacrificed for me you

ve benim için ne kadar fedakarlık yaptığını tam olarak anlamadım,

taught me so much and made me the man you now see but I was always aware from

bana çok şey öğrettin ve beni şu an gördüğün adam yaptın ama ben öyleydim.

the very start that you loved me so much and with all of your heart so on this

en başından beri beni çok sevdiğinin her zaman farkındayım ve tüm kalbinle bu

special day I wanted to make sure you knew that I appreciate all you've done

özel günde yaptıkların için minnettar olduğumu bildiğinden emin olmak

and say that I love you happy Mother's Day

ve seni sevdiğimi söylemek istedim Anneler Günü kutlu olsun

isn't that lovely thank you very much mr. Steve oh look look at the view

değil bu güzel çok teşekkür ederim bay. Steve oh bak

outside at the moment it is a beautiful scene with birds feeding live this is

şu andaki manzaraya bak kuşların canlı yemlendiği güzel bir sahne bu

actually a live view at the moment outside the Sun has gone in the Sun was

aslında canlı bir görüntü şu anda dışarıdaki Güneş gitti Güneş

out a few moments ago but it's gone in now isn't that a shame so there it is a

birkaç dakika önce çıktı ama şimdi içeri girdi değil' t ne yazık, bu yüzden

lovely view outside and you can hear the birds singing and the sound of nature so

dışarıda çok güzel bir manzara var ve kuşların cıvıltısını ve doğanın sesini duyabiliyorsunuz, bu yüzden

there it is live outside at the moment lots of birds feeding from the bird

dışarıda şu anda canlı bir sürü kuş Anneler Günü'nde kuş yemliklerinden besleniyor

feeders on Mother's Day oh yes it is Mother's Day here in

oh evet bugün Anneler Günü burada İngiltere'de

England would you like to find out if there are any idioms or any phrases to

do with mothers or your mother or my mother or anyone's mother okay let's do

anneler veya sizin anneniz veya benim annem veya herhangi birinin annesi ile ilgili herhangi bir deyim veya deyim olup olmadığını öğrenmek ister misiniz?

that right now shall we let's have a look here I think we have something here

for Mother's Day oh yes and guess who is starring guess

Anneler Günü oh evet ve tahmin edin başrolde kim var tahmin edin

who stars in this bit you've guessed right it's mr. Steve so it's a Sunday

bu kısımda kim rol alıyor tahmin ettiğiniz doğru bu Mr. Steve, bugün

afternoon where you are and I know that many people will be missing mr. Steve

senin olduğun yerde bir Pazar öğleden sonra ve biliyorum ki birçok insan Mr. Steve

sadly mr. Steve is not with us live today but we are here now on Saturday

ne yazık ki Mr. Steve bugün canlı yayında bizimle değil ama biz burada Cumartesi

evening doing something very special because mr. Steve is going to join us

akşamı çok özel bir şey yapıyoruz çünkü Mr. Steve şu anda bize katılacak

right now and he's going to tell us all about what he is doing today what

ve bize bugün ne yaptığını anlatacak,

exactly is mr. Steve doing for this Mother's Day here he comes now

tam olarak Mr. Steve bu Anneler Günü için yapıyor işte şimdi geliyor

oh hello hello everybody what would I make sure I'm standing in the middle

oh merhaba herkese merhaba ortada durduğumdan ne emin olabilirim

because mr. Duncan will be annoyed yes lovely to see you all

çünkü bay. Duncan sinirlenecek evet hepinizi görmek güzel Canlı

I'm not live because I'm going to visit my mother tomorrow because it's Mother's

yayında değilim çünkü yarın annemi ziyaret edeceğim çünkü bugün Anneler

Day or Mothering Sunday as we can also call it so what do we tend to do on

Günü ya da Anneler Pazarı yani biz buna Anneler Günü de diyebiliriz peki Anneler Günü'nde ne yapma eğilimindeyiz

Mother's Day well Mother's Day is really a celebration of your mother and to show

peki Anneler Gün gerçekten annenin bir kutlaması ve

love for your mother and what I'm doing tomorrow is I'm going to travel to where

annene sevgini göstermek için ve yarın yapacağım şey, buradan

my mother lives which is about 60 miles from here and my sister's going to be

yaklaşık 60 mil uzakta olan annemin yaşadığı yere seyahat edeceğim ve kız kardeşim

there and my sister's children so that'll be quite exciting we're going

orada olacak ve benim kız kardeşimin çocukları yani bu oldukça heyecan verici olacak

out for a meal am i going to some mother our mother in love and say thank you mum

yemek için dışarı çıkıyoruz âşık annemizin birine gidip bunca yıldan sonra harika bir

for being such a wonderful mum or mother after all these years and I'm going to

anne ya da anne olduğun için teşekkür ederim anne diyeceğim ve gideceğim

give of course a gift because traditionally we always give gifts to

tabii ki bir hediye verin çünkü geleneksel olarak anneler gününde annelere hep hediye veririz,

mothers on Mother's Day now the common things of course are chocolates and

artık ortak şeyler tabii ki çikolatalar,

flowers and also a card you've got to send a card and I've got one here that

çiçekler ve ayrıca bir kart, bir kart göndermeniz gerekiyor ve bende bir tane var,

I'm going to be sending to my mother well I'm going to be taking it with me

gidiyorum. anneme göndereceğim peki yarın yanıma alacağım gönderiyi

tomorrow I'm not posting it because I'm going so I hope there aren't any adverse

göndermiyorum çünkü gidiyorum umarım

weather conditions otherwise my mother won't receive her Mother's Day card so

hava şartları olumsuz olmaz yoksa annem anneler gününü alamaz kart

there we go this says to a wonderful mum happy Mother's Day and as you can see

işte başlıyoruz bu harika anneye Anneler Günü kutlu olsun diyor ve gördüğünüz gibi

it's covered in flowers because mothers tend to like flowers you can't get

çiçeklerle kaplı çünkü anneler çiçekleri sever,

humorous cards mr. Duncan yesterday was going to get one for his mother which

mizahi kartlar alamazsınız bay. Duncan dün

had a monkey on the front knitting so but he decided not to get that in the

ön tarafında bir maymun olan annesi için bir tane alacaktı, bu yüzden sonunda onu almamaya karar verdi

end because he thought that she might be offended but so yes to play safe and go

çünkü annesinin gücenebileceğini düşündü ama bu yüzden güvenli oynamak ve

for something like this with flowers on you can't really go wrong and of talking

onunla böyle bir şey yapmak için evet üzerinizdeki çiçekler gerçekten yanlış gidemez ve

of flowers this is what I've bought from my mother

çiçeklerden bahsetmişken annemden aldığım şey buydu

some wonderful flowers all sorts of scents and colors these were quite

bazı harika çiçekler her türlü koku ve renk bunlar oldukça

expensive so I hope she appreciates the money that I've spent but it's not about

pahalıydı, umarım harcadığım parayı takdir eder ama mesele

the money it's about saying to your mum here you go love you mummy you've been

para değil annene işte seni seviyorum anneciğim demek bu yüzden

so these out for you mr. Duncan they're for my mother tomorrow they smell lovely

bunlar senin için çıktı bay. Duncan onlar yarın annem için çok güzel kokuyorlar ona

if I would buy him flowers they smell they smell gorgeous they're very nice

çiçek alırsam çok güzel kokuyorlar çok güzel kokuyorlar

your mother is very lucky that she is that's all I can say don't ask me what

annen çok şanslı olduğu için tek söyleyebileceğim bu çiçeklerin aslında ne olduğunu bana sorma

the flowers are actually I've just noticed there's a lily in there and my

Az önce orada bir zambak olduğunu fark ettim ve

mother doesn't like lilies we will have to pluck the lily out because Steve's

annem zambakları sevmiyor zambakları koparmak zorunda kalacağız çünkü Steve'in

mom doesn't like lilies the lily because it reminds her of death because you tend

annesi zambakları sevmiyor çünkü bu ona ölümü hatırlatıyor çünkü

to have lilies at funerals it's true there's little roses in there and

cenazelerde zambaklar takılır. orada küçük güller ve

carnations I can see a carnation there I'm not sure what these other ones are

karanfiller olduğu doğru orada bir karanfil görebiliyorum diğerlerinin ne olduğundan emin değilim

but it's beautiful I think it's very nice we got it from Much Wenlock

ama çok güzel bence çok güzel onu dün Much Wenlock'tan aldık

yesterday we're gonna carry what we walked in didn't we for our usual

üzerine yürüdüğümüzü taşıyacağız değil mi Her zamanki

Saturday meal and I thought I'd get my mum some flowers didn't realise that we

Cumartesi yemeğimizdeyiz ve anneme biraz çiçek alırım diye düşünmüştüm, içeri girdiğimizi fark etmemiştim,

walked in takes her 20 minutes to walk in over over hills and slippery muddy

tepelerin ve kaygan çamurlu

ground and I suddenly realized we had to carry these back so somebody very kindly

zeminin üzerinden yürüyerek 20 dakika sürdüğünü fark etmemiştim ve birdenbire bunları taşımamız gerektiğini fark ettim. geri bu yüzden dükkandan biri çok nazik bir şekilde

from the shop delivered it here for us now that's what you call service that's

onu bizim için buraya getirdi şimdi hizmet dediğin şey bu

definitely good service although having said that Steve why why are flowers so

kesinlikle iyi hizmet

expensive this is one thing I've noticed whenever you buy flowers for people as a

gift they are always so bloody expensive well I think a lot of them are imported

hediye onlar her zaman çok pahalı, pek çoğunun ithal edildiğini düşünüyorum

because it's probably difficult in winter particularly for us to grow

çünkü özellikle kışın burada çiçek yetiştirmek bizim için muhtemelen zor, bu yüzden

flowers here so I would imagine a lot of those are imported that's the problem of

birçoğunun ithal edildiğini hayal ediyorum, bu elbette sorun

course and of it needless to say at this time of the year

ve söylemeye gerek yok yılın bu zamanında

there aren't many flowers growing so yes it's unfortunate that Mother's Day here

çok fazla çiçek yetişmiyor bu yüzden evet İngiltere'de Anneler Günü'nün

in the UK Falls at this time of year because there aren't any flowers

yılın bu zamanında düşmesi talihsizlik çünkü hiçbir yerde çiçek yok

anywhere so yes that makes sense I guess they

bu yüzden evet bu mantıklı sanırım

have to be imported and of course importing something like flowers must be

ithal edilmeleri gerekiyor ve tabii ki çiçek gibi bir şeyi ithal etmek

very expensive because you've got to get the flowers from one place to another

çok pahalı olmalı çünkü çiçekleri bir yerden başka bir yere

very quickly or else they'll just wither away and die I don't know with those of

çok çabuk götürmeniz gerekiyor yoksa kuruyup ölecekler.

course Mother's Day of course is a very family event a traditional family event

çok ailevi bir olay geleneksel bir aile olayı

yes so it's a it's a time for the family to get together so the mother likes to

evet bu yüzden ailenin bir araya gelme zamanı bu yüzden anne

be surrounded by her children her grandchildren and that will happen

çocukları, torunları tarafından çevrelenmeyi seviyor ve bu

tomorrow because my sister will be there and of course my sister is also a mother

yarın olacak çünkü kız kardeşim orada olacak ve tabii ki kız kardeşim aynı zamanda bir anne, bu

so it's Mother's Day for her because she's got children and the grandchildren

yüzden onun için Anneler Günü çünkü çocukları var ve torunları

be there it'll be a happy wonderful event we're going for a pizza

orada olacak mutlu harika bir olay olacak pizza yemeye gidiyoruz

oh that sounds very that sounds very much like the thing you would do on

Mother's Day no it doesn't sound very Mother's Day ish I can't think of

Gün hayır, kulağa pek Anneler Günü gibi gelmiyor,

anything nice of taking your mom out on a Sunday afternoon for a delicious meal

bir Pazar öğleden sonra anneni lezzetli bir yemek için dışarı çıkarmak

and having pizza sister's got some vouchers always have to pay for it don't

ve ablanın bazı kuponları var pizza yemek için güzel bir şey düşünemiyorum.

tell me this is our secret between between mr. Steve and myself and also

Bu baylar arasındaki sırrımızdır. Steve, ben ve

you watching out there I have noticed I haven't shaved but I shall because I was

sen de orada izliyorsun, tıraş olmadığımı fark ettim ama yapacağım çünkü

saving that for tomorrow at the weekends I don't tend to bother to shave you know

bunu hafta sonları yarına saklıyordum, tıraş olmaya pek tenezzül etmiyorum, biliyor musun

what I do the same thing if I'm going to do my livestream I always like to let my

ben de aynı şeyi yaparsam. Canlı yayınımı yapacağım her zaman

beard grow a little bit because then when you have a shave you have a much

sakalımın biraz uzamasına izin vermeyi severim çünkü o zaman tıraş olduğunuzda çok

better shave this is something that men will understand so if you're if you're

daha iyi bir tıraş olursunuz, bu erkeklerin anlayacağı bir şeydir, yani eğer

planning to do something nice maybe you have a date with a beautiful girl or

bir şeyler yapmayı planlıyorsanız güzel, belki güzel bir kızla ya da

maybe a handsome man and well you want to look good so quite often men will let

yakışıklı bir erkekle randevun var ve iyi görünmek istiyorsun, bu yüzden erkekler

their beard grow slightly so they will then have a very good shave if you let

sakallarını biraz uzatırlar, böylece

your beard grow for a couple of days and then you have a little bit of stubble on

sakallarını bir çift uzatırsan çok iyi bir tıraş olurlar. günler sonra yüzünüzde biraz kirli sakal kalır

your face and then you can shave the stubble away and quite often your face

ve sonra sakalları tıraş edebilirsiniz ve çoğu zaman yüzünüz

will be lovely and smooth so that's the reason why mr. Steve's face and also my

güzel ve pürüzsüz olur, bu yüzden Bay Steve'in yüzü ve benim

face feels why sandpaper that's the reason why

yüzüm de zımpara kağıdının neden olduğunu hissediyor

and of course that'll also mean that when mum gives me a peck on the cheek a

ve tabii ki bu aynı zamanda annem yanağıma

little motherly kiss it'll be all nice and smooth that's it she will say Oh son

küçük bir anne öpücüğü verdiğinde her şey güzel ve pürüzsüz olacak, o kadar diyecek Ah oğlum

your face is like a baby's bottom it's so smooth cause we're really just lazy

yüzün bebek poposu gibi o kadar pürüzsüz ki gerçekten tembeliz çünkü

we couldn't be bothered to shave today I would imagine that they came for two

bugün tıraş olmaya tenezzül edemeyiz iki günlüğüne geldiklerini düşünürdüm sen

days I would imagine that when you were a baby Steve you up your mum must to

bebekken steve annenin seni büyütmek zorunda olduğunu hayal ederdim

kiss your bottom a lot cuz that's what they do have you noticed that some

poposunu çok öpmek çünkü onların yaptığı bu, bazı

parents or though they were they will make a fuss of their baby and they will

ebeveynlerin ya da öyle olsalar bile bebeklerini yaygara koparacaklarını ve

kiss it on its bottom have you seen what comes out of there

poposunu öpeceklerini fark ettiniz mi, oradan ne çıktığını gördünüz mü

it's disgusting no doubt also mum will recall past events when we were when my

iğrenç ayrıca şüphesiz Annem, ablam ve ben bebekken geçmiş olayları hatırlayacak

sister and I were babies and the same stories that I've heard for many many

ve uzun yıllardır duyduğum aynı hikayeler

years will be repeated again yesterday is it true that you were you were

dün tekrarlanacak, sen olduğun doğru mu sen

difficult birth no I wasn't but actually I think I caused a bit of damage on the

zor doğumdun hayır ben değildim ama aslında Çıkışta biraz zarar verdiğimi düşünüyorum

way out and but I'm no I'm talking about events such as the fact that apparently

ve ama hayır, görünüşe göre

I was a very sleepy contented baby mom used to tell me that she could could

çok uykulu, memnun bir bebek olmam gibi olaylardan bahsediyorum, annem

never get me to wake up that's correct ladies and only crying and screaming

beni asla alamayacağını söylerdi. uyanın bu doğru bayanlar ve sadece ağlayarak ve çığlık atarak

she'd put me to bed I'd have to wake me up for a feed apparently and I just say

beni yatağa yatırırdı, görünüşe göre beni beslemek için uyandırmak zorunda kalırdım ve

that Alan can I just say that nothing has changed there even now even now

sadece Alan'a şimdi bile orada hiçbir şeyin değişmediğini söyleyebilir miyim

nearly 60 years later is still 60 well nearly 60 years nearly 60 years

neredeyse 60 yıllar sonra hala 60 eh yaklaşık 60 yıl yaklaşık 60 yıl

well almost only the other day more mature today with your stubble but

eh neredeyse geçen gün sakalınla daha olgunlaştın ama her

whatever what I was trying to say if I can is that I can't actually remember

neyse söylemeye çalıştığım şey orada ne söylediğimi gerçekten hatırlayamamam harika

what I was saying there that's great isn't it no you were always like this

değil mi hayır sen hep böyleydin sen

you were always a sleepy baby I can sleep anywhere yes even now he falls

hep uykulu bir bebektin her yerde uyuyabilirim evet şimdi bile o

asleep we can sleep anywhere on a bus on a train anywhere I can sleep anywhere I

uyuyor otobüste trende her yerde uyuyabiliriz ben her yerde uyuyabilirim

think you might be asleep now I don't know have it a pinch myself so it is

sanırım şimdi uyuyor olabilirsin ben ' Biliyorum, kendime bir tutam olsun, bu yüzden

Mother's Day and it's very interesting to note that Mother's Day is celebrated

Anneler Günü ve Anneler Günü'nün

at different times of the year so for example Mother's Day is celebrated in

yılın farklı zamanlarında kutlanması çok ilginç, örneğin Anneler Günü Amerika

the United States and also in South Africa on the second Sunday in May so

Birleşik Devletleri'nde ve ayrıca Güney Afrika'da ikinci Pazar günü kutlanıyor mayıs ayında yani

the second Sunday in May is when Mother's Day is celebrated in the United

mayıs ayının ikinci pazar günü amerika birleşik devletleri'nde anneler gününün kutlandığı zamandır bu yüzden

States so today it isn't Mother's Day in the USA they will not

bugün abd'de anneler günü değildir

celebrate it until May so normally it is the second Sunday in May of course it is

mayıs ayına kadar kutlamayacaklar bu yüzden normalde mayıs ayının ikinci pazar günüdür.

called Mother's Day and we call it Mother's Day here in the UK but in fact

Anneler Günü ve biz buna Birleşik Krallık'ta Anneler Günü diyoruz ama aslında

the original title was actually Mothering Sunday it was called Mothering

orijinal adı Anneler Pazarı idi, buna Anneler Pazarı

Sunday but nowadays we also call it Mother's Day but its traditional name is

deniyordu ama günümüzde biz buna Anneler Günü de diyoruz ama geleneksel adı

actually Mothering Sunday and this in fact not not many people know this it is

aslında Anneler Pazarı ve bu aslında çok değil insanlar bunun

in fact a religious festival it is something that is tied in with religion

aslında dini bir bayram olduğunu bilirler, bu dinle bağlantılı bir şeydir

and it comes on the fourth Sunday of Lent and that's traditionally when

ve Büyük Perhiz'in dördüncü Pazar günü gelir ve bu geleneksel olarak

people would go and visit their mother they would give them gifts and tell them

insanlar annelerini ziyarete gittiklerinde onlara hediyeler verir ve

how much they are loved so on the fourth Sunday of Lent it is Mother's Day so it

ne kadar aldıklarını söylerlerdi. Lent'in dördüncü Pazar günü Anneler Günüdür, bu nedenle

is always on a Sunday so traditionally it was called mother rings Sunday but

her zaman Pazar günüdür, bu nedenle geleneksel olarak Pazar günü annenin halkaları olarak adlandırılır, ancak

nowadays many people tend to adopt the American title which is Mother's Day so

günümüzde birçok insan Amerikan unvanı olan Anneler Günü'nü benimseme eğilimindedir, bu yüzden

there it is I hope that helped you there are a lot of phrases in English Steve

orada olduğunu umuyorum İngilizcede pek çok deyim var Steve, İngilizcede annelerle ilgili

it's amazing how many phrases there are in English that have something to do

ne kadar çok deyim olduğu şaşırtıcı,

with mothers for example here's the first one here's a good one

örneğin işte ilki işte iyi bir

mother loam hello mother lode that's a pretty good one now this in English

anne loam merhaba anne lode bu oldukça iyi bir tane şimdi bu İngilizce

means

rich source of something so something that can be found in a large quantity in

bir şeyin zengin kaynağı anlamına gelir yani belli bir yerde çok miktarda bulunabilen bir şey

a certain place we describe as the mother lode and as you can see the

ana damar olarak tanımlıyoruz ve gördüğünüz gibi

spelling is a little different there so I haven't made a spelling mistake

yazım biraz farklı bu yüzden yazım hatası yapmadım

I'm sure mr. Duncan I'm definitely sure that is not a spelling mistake Loa d so

eminim Bay. Duncan bunun bir yazım hatası olmadığından kesinlikle eminim Yükle d yani

the mother lode can be something that's available in one place in a large

ana damar tek bir yerde büyük

quantity it can be real or it can be imagined as well is it mining it is

miktarda bulunan bir şey olabilir gerçek olabilir veya hayal de edilebilir madencilikle bağlantılı mı madencilikle

connected to mining yes if there are large reserves of minerals gold for

bağlantılı mı evet örneğin altın minerallerinin büyük rezervleri varsa,

example you might say that that area is the mother lode that means a mother lode

o bölgenin ana damar olduğunu söyleyebilirsiniz, bu bir ana damar anlamına gelir, bu

that's it a rich source of some maybe precious element yes so minerals

bazı belki değerli elementler için zengin bir kaynaktır evet, yani mineraller

anything really certain types of metal and many other things as well we

herhangi bir şey gerçekten belirli metal türleri ve diğer birçok şey de

describe it as the mother lode another one would you like another one here we

onu ana damarı olarak tarif ediyoruz bir tane daha ister misin bir tane daha buraya

go would oh he's one mother bore

gidelim mi oh o bir anne doğurdu

oh we know why you said that mr. Duncan motherboard is connected to of course

oh neden öyle dediğini biliyoruz bayım. Duncan anakartı elbette

computers for all those who are big fans of computers you will know straight away

bilgisayarlara bağlıdır, bilgisayarların büyük hayranları olan herkes için

what this means so a motherboard in computing is a circuit board where all

bunun ne anlama geldiğini hemen anlayacaksınız, bu nedenle bilgi işlemde bir anakart,

the main components of a computer are fixed with extra slots for other

bir bilgisayarın tüm ana bileşenlerinin diğer bileşenler için ekstra yuvalarla sabitlendiği bir devre kartıdır.

components to be added I think comes from mother doesn't it you know a

eklenecek bence anneden geliyor değil mi bir

computer yes all the important things are connected everything comes from

bilgisayarı biliyorsunuz evet tüm önemli şeyler birbirine bağlıdır her şey anneden gelir

mother in fact the motherboard the motherboard

aslında anakart anakart

is the most important part of a computer because all of the important components

bir bilgisayarın en önemli parçasıdır çünkü tüm önemli bileşenler

connect to that so it is a very important part and everything in the

ona bağlanır yani bu çok önemli bir parçadır ve bilgisayardaki her şey

computer is linked to that so it's looking after all the other components

bununla bağlantılıdır yani bilgisayarın diğer tüm bileşenlerine

of the computer in a way like a mother would look after her children yes or the

bir annenin çocuklarına baktığı gibi bakıyor evet ya da

way in which the components are connected like like a baby growing

bileşenlerin bağlanma şekli şöyle annenin rahminde büyüyen bir bebek

inside the womb of the parent of the mother so yes going

yani evet annenin

on in your computer mr. doing it multiplying itself something is alive

rahminde oluyor mr. bunu yapmak kendini çoğaltmak bir şey canlı bir şey bilgisayarımın içinde

something is something is being created inside my computer it does make a very

bir şey yaratılıyor çok

strange red glow sometimes it's not the same as a bored mother then not a bored

garip bir kırmızı parıltı yapıyor bazen sıkılmış bir anne ile aynı şey değil o zaman annem sıkılmıyor

my mother gets bored sometimes when she's talking to me

bazen benimle konuşurken sıkılıyor

so another one oh I like this one this is good I like this one very much

yani başka bir tane ah bunu beğendim bu iyi bunu çok beğendim

mother's ruin mothers ruin a very interesting one this is something that

anne harabesi anneler mahveti çok ilginç bir şey bu

I've heard of and you've heard of but you might not have heard about it out

benim duyduğum ve sizin de duymuş olduğunuz ama duymamış olabilirsiniz

there mother's ruin is what is it Steve it's a kind of what alcohol yes it's a

oralarda anne harabesi bu ne Steve bu bir çeşit ne alkol evet bu bir

kind of alcohol it's a drink more precisely it is a type of gin gin and

çeşit alkol bir içki daha doğrusu bir tür cin ve

many many years ago this was actually classed as medicine can you believe it

uzun yıllar önce bu aslında ilaç olarak sınıflandırılıyordu, inanabiliyor musunuz

people used to use this to treat many ailments chest infections or any sort of

insanlar bunu tedavi etmek için kullanıyorlardı pek çok hastalık göğüs enfeksiyonları veya herhangi bir

virus so if you were feeling a little rundown or unwell you would take some

virüs türü yani eğer kendinizi biraz bitkin veya rahatsız hissediyorsanız, bir

mother's ruin well they used to think all sorts of things in the past a good

annenin harabiyetini kabullenirsiniz, eskiden her türlü şeyi düşünürlerdi, iyi bir

three I'm sure they used to think that uranium is good for you at one time all

üç eminim uranyum olduğunu düşünürlerdi sana iyi gelir bir zamanlar her

things lead they used to give medicine made of lead to people it didn't they

şey kurşun insanlara kurşundan yapılmış ilaçlar verirlerdi değil mi

with all these things have been and are very poisonous not good for you

tüm bu şeylerle çok zehirliydi ve senin için iyi değil onlar

they're the most the one I'm always familiar with is something that was used

en çok onlar ben her zaman aşina olunan,

for disinfecting areas and that was called DDT yes one of the worst things

alanları dezenfekte etmek için kullanılan ve buna DDT adı verilen bir şey evet vücudunuza gerçekten emebileceğiniz en kötü şeylerden biri

you can actually absorb into your body and it was sprayed normally in a place

ve normal olarak hastalığın olduğu bir yere püskürtüldü

where there was disease or if some virus was spreading it was for like if you got

veya bazı virüslerin yayılıyor olması gibi bir şeydi.

fleas or ticks or things yes of course yes it was it was just to keep a place

pire veya kene falan kaparsan evet tabii ki evet sadece bir yeri temiz tutmak içindi

sort of clean and certainly in places like hospitals or houses they would come

ve kesinlikle hastane veya ev gibi yerlerde gelip

around and spray this stuff and they thought it would help but in fact

bu şeyleri püskürtürlerdi ve bunun yardımcı olacağını düşündüler ama aslında

DDT is highly toxic it builds up in the ecosystem we know that earth do we get

DDT çok zehirlidir ekosistemde birikiyor bunu biliyoruz ki yeryüzüne mi çıkıyoruz buna mı gidiyoruz

on to that no because we're talking about mother's ruin medicine yes we are

hayır çünkü anne harabe ilacından bahsediyoruz evet biz

so people used to drink drink gin because what's gin is it juniper gin is

o kadar insanlar cin içerdik çünkü cin nedir ardıç cininden

made from a particular part of a tree I think so they're probably thought that

yapılır bir ağacın belirli bir bölümünü düşünüyorum, bu yüzden muhtemelen bunun

was medicinal and it would be good but of course it's they say mothers ruin

tıbbi olduğunu ve iyi olacağını düşündüler ama tabii ki anneler mahveder derler

because of course if you have too much of it you ruined yes well you wrecked it

çünkü tabii ki çok fazla varsa mahvettin evet peki sen mahvettin onu

was also it was also called a bathtub Jinna because some people tried making

da öyleydi Küvet Jinna olarak da adlandırılır çünkü bazı insanlar onu yapmaya çalıştı,

it they tried to make it in their bathtubs so it was also called bathtub

kendi küvetlerinde yapmaya çalıştılar, bu yüzden küvet Gina olarak da adlandırıldı,

Gina maybe someone can tell us where gin comes from sure I'm sure it's there a

belki birisi bize cinin nereden geldiğini söyleyebilir, eminim orada

berry off a tree or a bush or something it's interesting also to note that while

bir ağaçtan veya çalıdan bir meyve vardır. ya da ilginç bir şey,

we're talking about people making their own alcohol in Russia in Russia many

Rusya'da kendi alkollerini yapan insanlardan bahsederken Rusya'da birçok

people make their own vodka or their own spirits and sometimes if they make it

insanın kendi votkasını ya da kendi alkollü içkilerini yaptığını ve bazen

too too strong sometimes it's about 80 or 90 percent alcohol so really you are

çok sert yaparlarsa bazen yüzde 80 ya da 90 civarında alkol olduğunu not etmek ilginçtir. yani gerçekten

just drinking pure alcohol and of course that's not really very good for you and

sadece saf alkol içiyorsunuz ve tabii ki bu sizin için pek iyi değil ve

every year in Russia there are people who die from drinking homemade vodka

her yıl Rusya'da ev yapımı votka içmekten ölen insanlar var

people are rich drinking of alcohol but yes it puts hairs on your chest that's

insanlar alkol içerek zenginler ama evet göğsünüzde tüyler ürpertiyor öyle

what they say that's tough for the Russians or they'll drink if you can

diyorlar bu Ruslar için zor yoksa

drink 80% vodka you can you can you can survive anything yes Steve's being very

%80 votka içebilirsen içerler.

careful what he says you see no it's true I mean but I mean drinking

generally that's something that which which men and women now use to sort of

erkekler ve kadınlar artık grubun bir parçası olarak

prove how tough and and strong they are on part of the group you know Stevie and

ne kadar sert ve güçlü olduklarını kanıtlamak için kullanıyorlar Stevie'yi tanıyorsun ve

get drunk how many drinks can you take I remember when I was a student I used to

sarhoş oluyorsun kaç içki alabilirsin hatırlıyorum ben öğrenciyken yapardım

do it don't imagine that there I can't imagine you being drunk so another one

bunu hayal etme orada sarhoş olduğunu hayal edemiyorum, bu yüzden bir tane daha

ruined by drink so let's get through these quickly another one for those

içkiden mahvolmuş o yüzden çabuk geçelim ne olduğunu merak edenler için bir tane daha

wondering what's going on this is mr. Steve and at the moment he is visiting

bu bay. Steve ve şu anda

his mother so it is really here no he's not really here although that's

annesini ziyaret ediyor, bu yüzden gerçekten burada, hayır, aslında burada değil, ancak bu

that's nothing new people often say that mr. Steve isn't

yeni bir şey değil, insanlar genellikle bay. Steve

all there or all here but this is not live at the moment this is recorded it's

tamamen orada değil ya da hepsi burada ama bu şu anda canlı değil, bu kaydediliyor,

Saturday night and mr. Steve is now with his mother so what time will it be when

Cumartesi gecesi ve Mr. Steve şimdi annesiyle birlikte, bu yüzden saat kaç olacak,

you play this say 3 o'clock who knows I'll be rather that Peter I'd probably

bunu saat 3'te söyleyin, kim bilir Peter'ı tercih ederim, muhtemelen

finish the pizza by now might be on the coffee okay they're having a coffee and

şimdiye kadar pizzayı bitiririm, kahve içmiş olabilir, tamam mı? kahve ve

of course you will be telling your mother many many times how much you you

tabii ki annene onu ne kadar çok

love her where I'll probably won't be doing that really no well it will it be

sevdiğini defalarca söyleyeceksin, muhtemelen bunu pek iyi yapamayacağım,

any cuddling or kissing there'll be a bit of that but we're quite restrained

sarılma ya da öpme olacak, biraz bundan olacak ama ailelerimizde oldukça kısıtlıyız

in our families and don't really show our emotions or our affection openly in

ve duygularımızı veya şefkatimizi toplum içinde açıkça göstermiyoruz,

public that's strange because because my my mum my mother is very affectionate by

bu garip çünkü annem çok şefkatli bu

the way I'm giving up seeing my mum today I'm giving up seeing us so I can

arada annemi görmekten vazgeçiyorum bugün veriyorum bizi görmek ki

be here with you so I am sacrificing a day with my mother so we can actually do

burada seninle olabileyim yani annemle bir günümüzü feda ediyorum ki bunu gerçekten yapabilelim

this you sure it's a sacrifice or is it an excuse not to have to go and see your

emin misin bu bir fedakarlık mı yoksa doğal olarak anneni görmeye gitmemek için bir bahane mi

mother naturally actually the strange thing is it was my mum's it my mum's

aslında garip olan şey annemin fikriydi,

idea she actually suggested it so I have a feeling my mum doesn't want to see me

aslında annemin fikriydi, bu yüzden annemin gitmemi görmek istemediğine dair bir his var içimde, özür diledi,

to go she excused here's another one mr. Steve keep mum keep mum is a very

işte bir tane daha bay. Steve anne tut anne tut anne çok

interesting one now believe it or not this is actually rhyming slang used in

ilginç şimdi ister inanın ister inanmayın bu

London by the cockneys yeah hello hello my name's mr. Duncan and guess what I've

Londra'da Cockney'ler tarafından kullanılan kafiyeli bir argo evet merhaba merhaba benim adım Mr. Duncan ve tahmin et

got something to tell you and I don't want you to tell anyone else don't

sana söyleyecek bir şeyim var ve başka kimseye söylemeni istemiyorum

mention this I want you to keep mum can you keep mum

bundan bahsetme anneni tutmanı istiyorum anneni tutabilir misin

so keep mum is an expression that means to stay quiet

yani anneni tut sessiz kalmak anlamına gelen bir ifadedir

about something prevent to prevent something from being discussed openly so

bir şey bir şeyin açıkça tartışılmasını engelliyor, bu yüzden

it is actually rhyming slang for shtum shtum which if I remember correct

aslında shtum shtum için kafiyeli bir argo ki eğer doğru hatırlıyorsam

I think is derived from I'm trying to think where it's derived from but I

türetildiğini düşünüyorum nereden türetildiğini düşünmeye çalışıyorum ama sanırım

think it has something something to do with the Jewish community in London I

Yahudi ile bir ilgisi var Londra'daki topluluk

think so I might be wrong there so it means keep your mouth shut if you

Sanırım bu yüzden orada yanılıyor olabilirim, bu yüzden çeneni kapalı tut anlamına gelir, eğer

keep shtum it means you keep quiet you don't mention something you kind of keep

sessiz kalırsan, sessiz kalacağın anlamına gelir, bir tür sır olarak saklarsın

it a secret or you avoid mentioning it so to keep murmur is to keep quiet about

ya da bahsetmekten kaçınırsın, bu yüzden mırıltı olmasın belirli bir konu hakkında sessiz kalmak,

a particular subject it is rhyming slang for keep shtum shtum that's a great

shtum shtum'u korumak için kafiyeli bir argodur, bu harika bir

word I love that Oh mr. Steve I think you will know this

kelime Bayıldım Oh bay. Steve sanırım bunu bileceksin,

one I do be mothered to be mothered because

ben anne olmak için anneyim çünkü

at this moment mr. Steve is with his mother and she will be stroking his head

şu anda bayım. Steve annesiyle birlikte ve o başını okşayacak

and making sure that wiping his face because that's what mothers do you see

ve yüzünü sildiğinden emin olacak çünkü anneler bunu görüyor,

thank mother's days the other way round you see I'm I'm sort of showing my

anneler günlerine teşekkür ediyor, tam tersini görüyorsun, ona karşı sevgimi gösteriyor gibiyim.

affection towards she doesn't have to do anything on Mother's Day Mother's do

Anneler Günü'nde hiçbir şey yapmak zorunda değil Anneler

nothing so you will be mothering your mother I'll be sunning my mother sunning

hiçbir şey yapma, böylece sen annene annelik yapacaksın Ben annemi güneşlendireceğim,

her I've just made up a new expression Steven Steve will be Steven his mum

yeni bir ifade uydurdum Steven Steve onun annesi olacak bu kadar evet

that's it yes so to be mothered what does it mean them well it just means

annelik edilecek bu onlar için ne anlama geliyor, bu sadece

that your mother is is is looking after you all the time and it's gonna be at

annenizin size her zaman baktığı anlamına geliyor ve

any age hmm so we've got another expression which is related this but if

her yaşta olacak hmm yani bununla ilgili başka bir ifademiz var ama eğer

it should be mother just means it to be looked after by your mother but it might

anne olması gerekiyorsa sadece onu kastediyor annen bakıyor olabilir ama

not be by your mother it could be by somebody else so somebody could be

annen bakmıyor olabilir başkası olabilir yani birileri

paying a lot of attention to you adjusting your tie looking at you like

sana çok ilgi gösteriyor olabilir kravatını düzeltiyor sana karın gibi bakıyor

your wife for example if you're married fussing could be fussing you a bit yo

mesela evliysen yaygara koparmak olabilir karınız sizi biraz rahatsız ediyor

your wife could be you're going out to work and she's adjusting your tie and

olabilir, işe gidiyorsunuz ve kravatınızı ve ayakkabı bağlarınızın

your between your shoelaces and making sure that she's mothering you a bit it's

arasını düzeltiyor ve size biraz annelik yaptığından emin oluyor, annelik

how annoying to be mothered okay then all of thee of course we can also use

ne kadar can sıkıcı, tamam o zaman hepinize tabii ki yapabiliriz ayrıca

mollycoddled mollycoddled now that was what I was

şimdi beni suçlanan şey buydu

accused of yes that's a great that's a great word mollycoddle or to be

evet bu harika bir kelime bebek bakıcılığı ya da bebek

mollycoddled so to be mothered to be over first so your mother takes a lot of

bakıcılığı olmak yani annelik olmak için önce anne olmak bu yüzden annen çok fazla

care and attention or you can be mollycoddled mollycoddled

özen ve ilgi gösteriyor ya da sen uyutulabilirsin

and quite often the wife of a husband will will take over the role of the

Çoğu zaman bir kocanın karısı,

mother in in their married relationship and the husband can end up really having

evli ilişkilerinde anne rolünü üstlenir ve koca sonunda gerçekten

somebody who's a bit like his mother of course that's some husbands some men

annesine biraz benzeyen birine sahip olabilir.

seek out women who are like their mothers yes it's true because they liked

anneler evet bu doğru çünkü

all the attention from the mother enough to do anything so they want a wife is

anneden gelen tüm ilgiyi her şeyi yapacak kadar seviyorlar bu yüzden bir eş istiyorlar

gonna cook for them clean for them do all sorts of things and of course these

onlar için yemek yapacak temizlik onlar için her türlü şeyi yapıyorlar ve tabii ki bu

days that's probably not doesn't happen very often because I don't think you'll

bugünlerde muhtemelen pek sık olmuyor çünkü olacağını sanmıyorum artık sana annen gibi bakan

be I think you'll find it hard to find a wife now that looked after you like your

bir eş bulmanın zor olacağını düşünüyorum

mother it does happen some men do look for a

bazı erkekler

partner they look for a wife who is very similar to their mother because they

partner ararlar kendilerine çok benzeyen bir eş ararlar anne,

want to continue to be mothered they in they enjoy being mollycoddled

annelik yapmaya devam etmek istedikleri için, şımartılmaktan hoşlanırlar, şımartılmaktan hoşlanırlar,

mollycoddled it's not unusual you will find a lot of

alışılmadık bir şey değildir, pek çok

men are very soft underneath and they they love that feeling of being mothered

erkeğin içlerinin çok yumuşak olduğunu görürsünüz ve onlar, annelik

or mollycoddled here's another one oh this is quite a good one Steve do you

veya şımartılma hissini severler, işte bir tane daha oh bu oldukça iyi bir Steve bunu

like that one the mother of all so the mother of all as you can see there are

sevdin mi bir hepsinin annesi yani herkesin annesi gördüğünüz gibi

some full stops that mean that the sentence continues so you can add other

bazı noktalar var ki bu cümlenin devam ettiği anlamına geliyor bu yüzden

things to this so the mother of all normally is a sentence that means the

buna başka şeyler ekleyebilirsiniz yani normalde herkesin annesi şu anlama gelen bir cümledir

greatest part or the most extreme thing or the best or the best best so the

en büyük kısım ya da en aşırı şey ya da en iyisi ya da en iyisi yani

mother of all shows so I think our live stream is the mother of all live streams

tüm şovların annesi yani bence bizim canlı yayınımız tüm canlı yayınların annesidir

it is the best it is the greatest you've got the mother of all computers I

bu en iyisidir, sahip olduğunuz en iyisidir Bilgisayarlarım

have that that is actually true my can pewter is very the greatest very high

var ki bu aslında doğru, teneke kalayım çok yüksek, çok yüksek

spec so you might say that my computer is the mother of all computers

özellikli, bu yüzden bilgisayarım tüm bilgisayarların anası diyebilirsiniz,

apparently do you know where that comes from

görünüşe göre bunun nereden geldiğini biliyor musunuz,

no tell me it was it's at quite a recent phrase apparently according to something

bana bunun oldukça yeni bir ifade olduğunu söylemeyin. görünüşe göre araştırdığım bir şeye göre,

I looked up it was after the first Gulf War it was used to describe the mother

Birinci Körfez Savaşı'ndan sonraydı,

of all battles or the mother of all bombs this means a great is the bet so

tüm savaşların anasını veya tüm bombaların anasını tanımlamak için kullanılıyordu, bu büyük bir bahis anlamına geliyor, bu yüzden

it's it's a relatively recent phrase that sort of developed in the 1980s

bu nispeten yeni bir deyim. 1980'ler

apparently from the Gulf somebody must have mentioned it simply that it was the

Körfez'den birileri bundan basitçe

mother of all battles or I think that's where it comes from the mother of all

tüm savaşların anası olduğundan bahsetmiş olmalı ya da bence tüm savaşların anasından geliyor

battles and then of course people who would say the mother of all bombs so an

ve sonra elbette tüm bombaların anası diyen insanlar yani

atomic bomb would be the mother of all bombs so I think sometimes you might

atom bombası olur tüm bombaların anası olun, bu yüzden bazen

find that this will be used for things that are negative so you are trying to

bunun olumsuz şeyler için kullanıldığını fark edebilirsiniz, bu nedenle bir

stress just how dramatic something is so yes it would appear that quite often we

şeyin ne kadar dramatik olduğunu vurgulamaya çalışıyorsunuz, bu yüzden evet, çoğu zaman

use this sentence to denote or to express something that's very very

bu cümleyi belirtmek veya belirtmek için kullanıyoruz. çok çok olumsuz bir şey ifade et

negative something that's very destructive even so the mother of all

çok yıkıcı bir şey bile bu yüzden tüm

wars the mother of all bombs the mother of all storms yes definitely yeah okay

savaşların anası tüm bombaların anası tüm fırtınaların anası evet kesinlikle evet tamam oldukça

pretty good we are getting through these quite well I hope you are enjoying this

iyi bunları oldukça iyi atlatıyoruz umarım bundan zevk alıyorsundur bugün

it is Mothering Sunday here in the UK and mr. Steve at the moment is with his

Anneler Pazarı burada Birleşik Krallık'ta ve mr. Steve şu anda

mother he's not here alive this is a hologram oh I like this one this is very

annesiyle burada hayatta değil bu bir hologram oh bunu beğendim bu

similar to the other one that we mentioned earlier this is very similar

daha önce bahsettiğimiz diğerine çok benziyor bu

to keep mum but it's something else mum's the word mum's the word yes it's a

anne olmaya çok benziyor ama bu başka bir şey annenin sözü annenin sözü evet bu

very interesting phrase what does it mean Steve well it's it's to do with

çok ilginç bir tabir ne anlama geliyor Steve bunun

keeping secrets again isn't it yes you express directly that you will keep

tekrar sır saklamakla ilgisi var değil mi

something a secret you are acknowledging that this particular thing

must be kept a secret you will say mums the word

anneler kelimeyi

or maybe the person giving you the information will say mums the word

ya da belki size bilgiyi veren kişi anneler kelimeyi söyler,

so it means that you will keep it a secret don't tell anyone

yani bu kelimeyi sır olarak saklarsınız kimseye söyleme

yes I can have worked say you're at work and you've got lots of work colleagues

evet çalışmış olabilirim işteyim ve çok işiniz var deyin

around you that somebody comes up to you and says oh oh I've just heard bill bill

çevrenizdeki meslektaşlarınız birisinin yanınıza gelip oh oh az önce duydum bill bill

he's marriage is broken up mum's the word

evliliğinin bozulduğunu annenin sözü

don't say anything keep it at seat you know it's it's used in a sort of a

bir şey söyleme yerinde tutun bilirsiniz bu bir çeşit

gossipy rise in it quite often what why did you choose that name I don't know no

dedikoducu yükselişte kullanılır der sık sık ne neden bu ismi seçtin hiçbir

reason alright Raja yes somebody can I met and marry a

sebep bilmiyorum pekala Raja evet biriyle tanışabilir ve bir

husband's left husband mum's the word I don't tell you I didn't anything or

kocanın sol kocasıyla evlenebilirim annenin sözü sana bir şey yapmadım ya da

another one is I'm planning a surprise party for for mr. Steve next year yes

başka biri ben' Bay için bir sürpriz parti planlıyorum. Steve gelecek yıl evet

don't tell him anyone don't tell anyone mum's the word good yes a good one no

ona kimseye söyleme annenin kelimesini kimseye söyleme iyi evet iyi bir hayır bu

it's not mr. Steve 60th birthday next year 40th 40th that's what he keeps

bay değil. Steve gelecek yıl 60. doğum günü 40. Doğum günü 40. Kendi

telling himself so mums the word is to keep a secret keep something to yourself

kendine söyleyip durduğu şey bu, bu yüzden anneler kelime sır tutmaktır, kendinize bir şey saklayın

mum's the word and finally oh I think mr. Steve should

anne kelimesi ve sonunda oh sanırım bay. Steve

be wearing this mommy's boy mr. Steve is definitely mummys boys the angle of this

bu annesinin oğlunu giymeli Mr. Steve kesinlikle mumya çocuklar bu

computer yes a mummy's boy is somebody it's it's a boy who really loves his

bilgisayarın açısı evet bir mumyanın çocuğu birisi o annesini gerçekten seven bir çocuk tam

mother literally physically pulling me across this is sent this is all yours

anlamıyla fiziksel olarak beni karşıya çekiyor bu gönderiliyor hepsi senin

how do I give me this one yeah mummys boy your mother's boy is a boy who loves

bunu bana nasıl veririm evet mumyanın çocuğu annenin oğlu

his mother and is frightened to be away from his mother and all the children at

annesini seven ve annesinden ve okuldaki tüm çocuklardan uzak kalmaktan korkan bir çocuk

school so he cries if his mother leaves him actually I remember when I first

bu yüzden annesi onu terk ederse ağlar aslında hatırlıyorum

went to Cub Scouts don't know if anyone's hopefully people know what Cub

Cub Scouts'a ilk gittiğim zaman kimse var mı bilmiyorum umarım insanlar ne bilir Cub

Scout is it's a sort of a little club that

Scout, çocukların Cubs'a gittiği bir tür küçük kulüp

the boys going to Cubs and I remember when I first went because it was the

ve ben ilk gittiğim zamanı hatırlıyorum çünkü

first time I'd ever been away from my mother so I cried what are you doing mr.

annemden ilk kez ayrı kalıyordum, bu yüzden ne yapıyorsun bayım diye ağladım.

Duncan people can see me he's obsessed with the camera being in the right place

Duncan halkı beni görebilir, kameranın doğru yerde olması,

the microphone being in the right place and me being in the right place

mikrofonun doğru yerde olması ve benim doğru yerde olmam konusunda takıntılı,

are you mothering me mr. Duncan that that's another expression view mother

bana annelik yapıyor musunuz bay. Duncan bu başka bir ifade bak anne

somebody other we've had that one already haven't we get out yes so of

başka birine sahiptik ona zaten sahip değildik evet bu yüzden

course I've grown out of it now but yes it's it's it's a a son a boy who doesn't

tabii ki artık bundan vazgeçtim ama evet bu bir oğul bir erkek

like to be away from his mother and cries if he does but of course you can

olmayı sevmeyen bir erkek annesinden uzaklaşır ve ağlarsa ağlar ama tabii ki yapabilirsin ve

and your friends at school will often pick up on this so say your mother takes

okuldaki arkadaşların bunu sık sık anlar, bu yüzden diyelim ki annen

you to school in the morning and you're waving too and she's kissing you and all

sabah seni okula götürüyor ve sen de el sallıyorsun ve o seni öpüyor

this sort of thing and if your friends see that at school oh you mummy's boy

falan bir şey ve eğer arkadaşların bunu okulda görürse oh sen annenin çocuğu

mummy's boy because most most boys they don't want their mother there are their

annenin oğlu çünkü çoğu erkek çocuğunun annesini istememesi orada

friends as in their mother kissing them when they arrive at school although as I

arkadaşlarının annelerinin onları öpmesi gibi okula vardıklarında daha

said earlier a lot of men of all ages so a mummy's boy can be any age anything

önce de söylediğim gibi bir sürü olmasına rağmen her yaştan erkek, bu yüzden bir mumyanın çocuğu herhangi bir yaşta olabilir,

you're trying to edge back on now I said to Duncan so any any age can be a

şu anda geri adım atmaya çalıştığınız herhangi bir şey olabilir Duncan'a, böylece herhangi bir yaşta bir

mummy's boy so he can be five moçambique or 50 or even older quite often we use

mumyanın çocuğu olabilir, böylece o beş moçambique veya 50 veya daha büyük olabilir, oldukça sık kullanırız

this expression men who don't get married and still live with their

Bu tabirle evlenmeyen ve hala

mothers daddy over their parents later didn't be described as a mother's boy or

annesi babasıyla anne babası yerine anne babasıyla yaşayan erkekler daha sonra ana kuzusu ya da

a mummy's boy yes because can't bear to leave the nest and mothers loving arms

mumya çocuğu diye tanımlanmadı evet çünkü yuvadan ayrılmaya kıyamaz ve anneler sevgi dolu kollar

oh isn't that lovely we have liked also today we have some

oh değil mi? t o güzel sevdiğimiz bugün de elimizde daha

poems we had one earlier from mr. Steve I hope you enjoyed that we're going to

önce bey'den aldığımız bazı şiirler var. Steve umarım

have some more a little bit later on and also we have a very sad poem later on as

biraz daha sonra biraz daha yazacağımız için hoşunuza gitmiştir ve ayrıca daha sonra çok hüzünlü bir şiirimiz var

well something extra special for this Mother's Day before you go Steve can we

ve bu Anneler Günü için ekstra özel bir şey gitmeden önce Steve

have another look at the flowers I've got another expression which we haven't

çiçeklere bir kez daha bakabilir miyiz?

put on a card really be mother or shall I be mother Oh what does that mean

Bir karta koymadığımız başka bir ifadem var gerçekten anne ol yoksa anne mi olayım Oh bu ne anlama geliyor

then that means that you do something that which your mother would normally do

o zaman bu annenin normalde yapacağı bir şeyi yapıyorsun anlamına geliyor

for example if you somebody you're at a restaurant somewhere or somebody brings

örneğin eğer sen birisiysen bir yerlerde bir lokantada ya da birisi

on a pot of tea and then cups and then you decide that you're gonna pour it out

bir demlik çay getirir ve sonra fincanlar ve sonra onu herkesin için dökmeye karar verirsin

for everybody but that's something your mother might do so you might all shall I

ama bu annenin yapabileceği bir şeydir, bu yüzden hepiniz anne olabilir miyim

be mother shall I be mother so I'm going to pour the tea shall I be mother or if

anne olayım mı anne olayım yani ben çayı koyacağım anne mi olayım yoksa masaya gelen

you were to serve the food that's arrived on a table I'll so that

yemeği servis edeceksen

I'll be mother shall I I'll be mother just means something that you do that

ben anne olayım anne mi olacağım anne olayım sadece senin annene yaptığın bir şey demektir

your mother would normally do yes that's quite I like that expression

normalde yapardı evet bu oldukça bu ifadeyi beğendim

I think we'll leave it there because well basically I think we've done quite

sanırım onu ​​orada bırakacağız çünkü temelde burada oldukça fazla şey yaptığımızı düşünüyorum

a lot here so mr. Steve at the moment is probably lying asleep in his mother's

bu yüzden bay. Steve şu anda muhtemelen

arms well after these flowers I think I think

bu çiçeklerden çok sonra annesinin kollarında uyuyor sanırım

I deserve a little kiss I think she'll appreciate these take their last at

küçük bir öpücüğü hak ettiğimi düşünüyorum Bunların değerini bileceğini düşünüyorum

least a week don't forget to take the lily out I think I might leave them in

en az bir hafta sonlarını al zambağı çıkarmayı unutma bence Onları bırakabilirim

because they're not white lily it's a white lilies yes

çünkü onlar beyaz zambak değil beyaz zambak evet

whenever you see, whenever you see white lilies you always think of

ne zaman görsen, ne zaman beyaz zambak görsen aklına hep

funerals well you see I don't but some people do including my mother so they're

cenazeler gelir yani ben yapmam ama bazı insanlar yapar, annem de dahil o yüzden kibarlar

sort of pink lilies so I think that is a bit a bit more sort of Mother's Day-ish

pembe zambaklar bu yüzden bence bu biraz daha Anneler Günü benzeri bir

shopping anyway Steve I hope you have a lovely time of your mum's yes so do i no

alışveriş zaten Steve umarım annenle güzel vakit geçirirsin evet öyleyse

arguments no arguments no family squabble no fighting I shan't remind my

tartışma yok tartışma yok aile kavgası yok kavga yok hatırlatmayacağım

mother of was remember I used to get now remember the last time remember the last

annem eskiden aldığımı hatırlıyordu şimdi en son ne

time you went to see him um they had to call the police they call the police

zaman onu görmeye gittiğini hatırla um polisi aramak zorunda kaldılar polisi aradılar

there was two police cars a police van they had to carry Steve's mum into a

iki polis arabası vardı bir polis minibüsü Steve'in annesini bir arabaya taşımak zorunda kaldılar

police van well she can get very violent she was fighting she was kicking and

polis minibüsü çok şiddetli olabilir kavga ediyordu tekmeliyor ve

screaming they had to grab her legs and arms and they just threw her into the

bağırıyordu bacaklarını ve kollarını tutmak zorunda kaldılar ve onu minibüse attılar

van I know it's really quite dramatic but it was on the news and everything

bunun gerçekten çok dramatik olduğunu biliyorum ama haberlerdeydi ve

he's joking oh your hat's not straight mr. Duncan shall I be mother a

şaka yaptığı her şey oh senin şapka düz değil bay Duncan, çocuksu bir beyefendinin annesi olayım mı?

mollycoddling mr. Duncan okay Steve we'll see you later

Duncan tamam Steve sonra görüşürüz

oh you mean when des yes we are going to be back on

oh yani evet dediğinde

Wednesday of course I'm live in a minute so don't go away but mr. Steve is going

çarşamba günü döneceğiz tabii ki bir dakika sonra canlı yayındayım yani gitme ama bay. Steve

away now because he is now with his mother do you want me to exit this way

şimdi gidiyor çünkü artık annesiyle

or that way just soirée I just I'll say goodbye and just go off that way and

there it was mr. Steve's special Mother's Day presentation flowers cards

Steve'in özel Anneler Günü sunumu çiçek kartları

but I've noticed there is no there are no chocolates oh dear we mean naughty

ama fark ettim ki hayır yok çikolata yok ah canım biz yaramaz

mr. Steve and also if my mother is watching at the moment hi ma'am I'm so

bay demek istiyoruz. Steve ve ayrıca annem şu anda izliyorsa merhaba hanımefendi çok

sorry I can't be with you today but I have to do this unfortunately it's all

üzgünüm bugün yanınızda olamayacağım ama bunu yapmak zorundayım ne yazık ki

right for some isn't it mr. Steve can go and see his mom I have to stay here now

bazıları için sorun yok değil mi bay. Steve gidip annesini görebilir, şimdi burada kalmalıyım,

I will return you back live as life can be to the studio which is just over

hayat hemen oradaki stüdyoya olabildiğince canlı geri döneceğim

there

dooba dooba dooba dooba dooba boo yes it's Mother's Day today Mothering

dooba dooba dooba dooba dooba boo evet bugün Anneler Günü,

Sunday here in the UK and it's not just Mother's Day here I think today should

burada Birleşik Krallık'ta Anneler Pazarı ve bugün burada sadece Anneler Günü değil bence bugün

be Mother's Day all across YouTube so if you want to say hello to your mother

tüm YouTube'da Anneler Günü olmalı bu yüzden bugün annenize merhaba demek istiyorsanız

today feel free it's not a problem the mystery idioms I will show you once

çekinmeyin sorun değil gizemli deyimler size burada bir kez

again here they are the mystery idioms here is the first one a well-known

daha göstereceğim onlar gizemli deyimler işte burada first one iyi bilinen bir

English phrase or expression so there was the first one but what could it be I

İngilizce deyim veya ifade yani ilki vardı ama ne olabilir

don't know I don't know mr. Duncan that's a very difficult one and here is

bilmiyorum bilmiyorum mr. Duncan bu çok zor bir soru ve işte

the next one so these are well-known expressions in English if you think you

sıradaki, bu yüzden bunlar İngilizce'deki iyi bilinen ifadeler, eğer

know the answers please let me know and of course I will give you the solutions

cevapları bildiğinizi düşünüyorsanız lütfen bana bildirin ve elbette

at the end of today's livestream we will be finishing in around about 20 minutes

bugünün canlı yayının sonunda size çözümleri vereceğim. yaklaşık 20 dakika içinde bitiyor,

just another 20 minutes to go and then I am out of here

sadece 20 dakika daha var ve sonra buradan çıkıyorum

I wonder what mr. Steve is doing now he's probably probably fast asleep

acaba ne bay. Steve şu anda yapıyor, muhtemelen

curled up in his mother's arms I think so I'm pretty sure of it I had a few

annesinin kollarında kıvrılmış derin bir uykudadır, sanırım bu yüzden bundan oldukça eminim,

people during the week ask mr. Duncan can we see your snow angel again really

hafta boyunca birkaç kişi Bay'a sordu. Duncan kar meleğinizi tekrar görebilir miyiz gerçekten

do you really want to see my snow angel okay then just just one more time

benim kar meleğimi gerçekten görmek istiyor musunuz tamam o zaman sadece bir kez daha bugün

it is a Sunday afternoon we are live and there is a live view in the garden at

bir Pazar öğleden sonra canlı yayındayız ve bahçede canlı bir görüntü var

the moment the bird feeder in the back garden although there aren't many birds

şu anda kuş besleyicide arka bahçe bugün çok fazla kuş olmamasına rağmen

today where are all the birds where are they we had a lovely woodpecker earlier

tüm kuşlar nerede onlar nerelerde güzel bir ağaçkakanımız vardı daha önce

a woodpecker was feeding from the peanuts so I thought I would keep the

bir ağaçkakan yer fıstığından beslenirdi bu yüzden ağaçkakanın geri gelmesi

camera on the bird feeder just in case the woodpecker came back but at the

ihtimaline karşı kamerayı kuş besleyicide tutayım dedim ama şu

moment the woodpecker has been very shy that's not very nice I hope you are

anda ağaçkakan çok utangaç, bu pek hoş değil umarım burada, Birleşik Krallık'ta

enjoying the lovely sounds of outside here in the UK it is Sunday afternoon

dışarıdaki güzel seslerin tadını çıkarıyorsunuzdur, Pazar öğleden sonra

and it's mr. Duncan would you like another poem from mr. Steve we've had

ve Mr. Duncan, Mr. Steve

two so far we will be ending on a lovely poem today we will be ending on a very

şimdiye kadar iki tane yaşadık bugün güzel bir şiirle bitireceğiz bugün çok

sad poem something very poignant to end today's live stream here is another poem

hüzünlü bir şiirle bitireceğiz bugünkü canlı yayını bitirmek için çok dokunaklı bir şey işte

for mothering Sunday so this poem is from the point of view of a mother by

Pazar günü anne olmak için başka bir şiir bu yüzden bu şiir bakış açısından

Janet Fisher

Janet Fisher'dan bir annenin hikayesi Çocuğunuzu

from the very first time you hold your child their first gift is your heart

ilk kucağınıza aldığınız andan itibaren onların ilk hediyesi

forever the love you give and they return is the bond that will hold you

sonsuza kadar kalbinizdir Verdiğiniz sevgi ve karşılıkları sizi

together throughout their life your love will be a light that guides their way

hayatları boyunca bir arada tutacak bağdır sevginiz yollarına rehberlik eden bir ışık olacaktır.

the beacon a glow in the darkness should they ever go astray your love will give

işaret karanlıkta parlar eğer yoldan çıkarlarsa sevginiz

them courage when the way ahead is unclear and will give them strength were

onlara önlerindeki yol belirsiz olduğunda cesaret verecek ve

needed to help overcome their fears your love will accept them for who they are

korkularının üstesinden gelmelerine yardımcı olmak için onlara güç verecektir sevginiz onları oldukları gibi kabul edecek ne

whatever they say or do your love will forgive unreservedly because they are

söylerlerse ya da yaparlarsa yapsınlar sevgin kayıtsız şartsız affedecek çünkü onlar

part of you it's a love that will no no barriers have no bounds no expectations

senin bir parçan bu öyle bir sevgi ki engel yok sınır yok beklenti yok

your love will be unconditional pure with no complications a love that

sevgin koşulsuz saf ve komplikasyonsuz olacak

remains as constant as the stars in the heaven above a gift no money on earth

cennetteki yıldızlar kadar sabit kalan bir aşk hediye para yok yeryüzünde

can buy the gift of a mother's love

bir annenin sevgisinin armağanını satın alabilirsiniz

Thank You mr. Steve is net lovely what a lovely lovely poem there Thank You mr.

Teşekkürler bay. Steve net güzel ne güzel güzel bir şiir var Teşekkürler bay.

Steve and of course we will have another poem to end today's live stream there

Steve ve tabii ki bugünün canlı akışını bitirmek için başka bir şiirimiz olacak

will be another one coming later on so don't worry about that there will be

daha sonra bir tane daha gelecek bu yüzden

another one to end today's live stream let's go back to the live chat shall we

bugünün canlı akışını sonlandırmak için başka bir şiir olacağından endişelenme hadi canlı sohbete geri dönelim mi?

oh there it is so we have lots of people talking on the live chat can I apologize

bu yüzden canlı sohbette konuşan çok sayıda insan var.

once again for starting late today I do apologize for that that's because we had

Bugün geç başladığım için bir kez daha özür dilerim. Bunun için özür dilerim çünkü

some some power cuts this morning the electricity went off and then of course

bu sabah bazı elektrik kesintileri yaşadık ve sonra tabii ki

if you are running a computer when the electricity goes off sometimes that can

koşuyorsanız bilgisayar elektrik kesildiğinde bazen bu

have a serious effect on the computer so I had a few problems caused by what can

bilgisayar üzerinde ciddi bir etkiye sahip olabilir, bu yüzden sadece elektrik kesintisi olarak tanımlanabilecek sorunlardan kaynaklanan birkaç sorun yaşadım,

only be described as power cuts the electricity kept going off

elektrik kesilmeye devam etti,

so fortunately it hasn't gone off for a while lots of people saying hello

neyse ki bir süredir kesilmedi. insanlar merhaba diyor

Eleanor hello - Eleanor hello - yes I love my mother very much thank you - yes

Eleanor merhaba - Eleanor merhaba - evet annemi çok seviyorum teşekkür ederim - evet

for that mr. Duncan today is a gorgeous warm day in Sicily

bunun için bay. Duncan bugün Sicilya'da harika ve sıcak bir gün

Oh Thank You Maria for that it sounds as if you're having a nice day there it's

Oh Teşekkürler Maria, kulağa güzel bir gün geçiriyormuşsunuz gibi geliyor, orası

not too bad here it is warm but it's very damp quite damp indeed I was hoping

o kadar da kötü değil, burası sıcak ama hava çok nemli, gerçekten nemli

that we would get the woodpecker today I was hoping that we would see the

ağaçkakan bugün ağaçkakanı kuş besleyicide görürüz diye umuyordum

woodpecker on the bird feeder but unfortunately the woodpecker is

ama ne yazık ki ağaçkakan

feeling a little bit shy it must know that the camera is working that's all I

biraz utangaç hissediyor kameranın çalıştığını bilmeli tüm

can say it must know that I'm actually filming you can see at the moment that

söyleyebileceğim bu kadar aslında filme aldığımı bilmeli görebilirsiniz şu anda

looks like a green Finch on the feeder at the moment on the far the far right

besleyicide yeşil bir Finch'e benziyor şu anda

of the screen there is a green Finch eating

ekranın en sağında güzel ayçiçeği kalplerini yiyen yeşil bir Finch var,

the lovely sunflower hearts so that is actually a live shot outside you can see

bu aslında dışarıda canlı bir çekim,

it's not very bright today it's very cloudy we had some lovely sunshine

bugün çok parlak olmadığını görebilirsiniz hava çok bulutlu, daha önce biraz güzel güneş ışığı gördük

earlier but unfortunately the cloud has disappeared

ama ne yazık ki bulut kayboldu,

though the Sun has disappeared and the cloud has replaced it that's not very

ancak Güneş kayboldu ve onun yerini bulut aldı, bu pek

nice by the way a few people last week talked about the sound quality of this

hoş değil, geçen hafta birkaç kişi bu canlı yayının ses kalitesinden bahsetti

live stream now I have had some some issues let's just say some small issues

şimdi ben bazı sorunlar yaşadım sesle ilgili bazı küçük sorunlar diyelim

concerning the sound but you might notice here I have a new mixer here so

ama burada fark etmişsinizdir burada yeni bir mikserim var bu yüzden

the sound should sound a lot better from now on

ses bundan sonra çok daha iyi ses vermeli

so this is a new piece of equipment to finish off my new studio setup and we

bu yüzden bu yeni stüdyo kurulumumu tamamlamak için yeni bir ekipman parçası ve tüm sesi bir araya getirmek için

have a nice new professional mixer to mix all of the sound together so I hope

güzel ve yeni bir profesyonel mikserimiz var, bu yüzden umarım

you can hear me very clearly today I hope I am coming through very clear

bugün beni çok net duyabilirsiniz, umarım çok net bir şekilde geliyorum,

indeed shall we have a look at one of my full English lessons they are available

gerçekten tam İngilizce derslerimden birine bir göz atalım mı?

on my youtube channel and we are now going to have a look at some excerpts

youtube kanalım ve şimdi tam İngilizce sayı 17'den bazı alıntılara göz atacağız.

from full English number 17

do you often use slang in your English if your answer is no then you might want

to rethink what you believe slang to be to speak informally can be described as

vernacular or colloquial speech slang gives new definitions to existing words

yerel veya günlük konuşma argosu olarak tanımlanan, mevcut kelimelere yeni tanımlar verir

good examples of past slang include cool and wicked as a way of expressing that

geçmiş argoya iyi örnekler, bir şeyin gerçekten iyi olduğunu ifade etmenin bir yolu olarak havalı ve kötüyü içerir;

something is really good these days we might say that something is awesome or

sick although having said that by the time this lesson has been watched a few

bu ders birkaç

times there will probably be another way of expressing how good or terrible

kez izlendi muhtemelen bir şeyin ne kadar iyi veya korkunç olduğunu ifade etmenin başka bir yolu olacak

something is using a negative word in a positive way is nothing new in the 1990s

olumsuz bir kelimeyi olumlu bir şekilde kullanmak yeni bir şey değil 1990'larda

the word bad was used as a slang word for good slang is an ever changing trend

kötü kelimesi argoda iyi argo için kullanılıyordu sürekli değişen trend

so who knows by 2020 we might be using great to mean awful and garbage to mean

yani kim bilir 2020 yılına kadar

great in the world of slang anything is possible

argo dünyasında harika anlamında berbat ve çöp anlamında harika anlamında her şey mümkün olabilir

here's an interesting question what exactly are the differences between

işte ilginç bir soru yazılan ve yazılan kelimeler arasındaki farkların tam olarak ne olduğu

the words wrote and written this is a very good example of how confusing

bu çok iyi bir örnek İngilizce'nin ne kadar kafa karıştırıcı

English can be the main difference between wrote and written is that one is

olabileceğinin, write ve write arasındaki temel fark, birinin

the past tense of right for example I will write to him next week I'm writing

right'ın geçmiş zamanı olmasıdır, örneğin ona gelecek hafta yazacağım

this now and the past simple tense which is I wrote this last week the past tense

bunu şimdi yazıyorum ve geçen hafta yazdığım past simple tense yazmak fiilinin geçmiş zamanı

of write is wrote the word written is the past participle of write this tense

yazılır yazılı kelime, write fiilinin geçmiş zaman kipidir bu zaman,

shows that the action of writing took place for example we can talk about

yazma eyleminin gerçekleştiğini gösterir, örneğin

written novels or a book written at a certain time by a specific individual

yazılı romanlardan veya belirli bir zamanda belirli bir kişi tarafından yazılmış bir kitaptan söz edebiliriz,

for example the written works of William Shakespeare we can observe how something

örneğin yazılı eserler William Shakespeare'in bir şeyin nasıl

was written this note was written in a hurry

yazıldığını gözlemleyebiliriz, bu not aceleyle yazılmış,

a verb or action that has already occurred or been carried out is a past

zaten gerçekleşmiş veya gerçekleştirilmiş bir fiil veya eylem, geçmiş bir

participle there are some words in the English language that are so lovely to

katılımcıdır, İngilizce'de söylemesi ve ifade etmesi çok güzel olan bazı kelimeler vardır.

say and express such a deep meaning that it is hard not to love them a good

onları sevmemenin zor olduğuna dair derin bir anlam buna iyi bir

example of this is the word paradigm even the sound of this word makes me go

örnek paradigma kelimesidir, bu kelimenin sesi bile beni

all gooey the word paradigm is a noun that names a typical example or pattern

aşırı duygusal yapar paradigma kelimesi tipik bir örneği veya kalıbı

as something the general state or functioning of something is its paradigm

genel durum veya bir şey olarak adlandıran bir isimdir. bir şeyin işleyişi onun paradigmasıdır,

a world and the rules by which it exists can be described as a paradigm in

bir dünyadır ve var olduğu kurallar bilimde bir paradigma olarak tanımlanabilir bir

science the worldview of something and the methodology surrounding it

şeyin dünya görüşü ve onu çevreleyen metodoloji

is a paradigm in linguistics paradigm relates to the available choices for the

dilbilimde bir paradigmadır paradigma tek bir bireysel sözdiziminin ifadesi için mevcut seçeneklerle ilgilidir

expression of one individual syntax or sentence formation you might say that

veya cümle oluşumu

related rules when grouped together form a paradigm the word itself derives from

ilgili kuralların birlikte gruplandırıldığında bir paradigma oluşturduğunu söyleyebilirsiniz, kelimenin kendisi

the Latin for show side-by-side

Latince yan yana göstermekten türemiştir, bu oldukça agresif ifadeyi öğütmek için baltalı biriyle

do you ever find yourself having to deal with someone with an axe to grind

uğraşmak zorunda kaldığınızı hiç fark ettiniz mi?

this rather aggressive phrase refers to someone who is out for revenge or is

intikam peşinde koşan veya

seeking to get back at someone for personal reasons

birinden kişisel nedenlerle intikam almaya çalışan biri,

they have an axe to grind we can also use this expression to describe a person

ezilmesi gereken bir baltası var, bu ifadeyi, anlaşmazlık yaşadığı birine karşı fikir beyan etmek isteyen bir kişiyi tanımlamak için de kullanabiliriz.

who wishes to express an opinion against someone with whom they have had a

disagreement the person doing the criticizing has an axe to grind

kişi Eleştiri yapmanın baltası vardır bir sorun yüzünden birine

they wish to vent their personal anger at someone over an issue that person has

kişisel öfkesini boşaltmak isterler o kişinin

an axe to grind the expression derives from the action of sharpening an axe

baltası vardır ifadesi baltayı

before using it of course the expression is purely figurative so no one will

kullanmadan önce bileme eyleminden türemiştir elbette ifade tamamen mecazi yani hiç kimse çok

actually be chopped up thank goodness

şükür

the concept of what left and right is might seem like a simple thing but in

sol ve sağın ne olduğu kavramı basit bir şey gibi görünebilir ama

fact it can be quite confusing and even dangerous for example what I view now is

aslında oldukça kafa karıştırıcı ve hatta tehlikeli olabilir, örneğin şu anda

being my right and left is not the view you have from where I'm standing this is

benim sağım ve solum olmak sizin sahip olduğunuz görüş değil. durduğum yerden bu

my right side and this is my left however to you this is the left side and

sağım ve bu solum ama size göre burası sol ve

this is the right as if that wasn't already confusing from where you are

bu sağ zaten durduğunuz yerden kafa karıştırmıyormuş gibi sağınız

standing your left and right depends on your relative position to me if you were

solunuz akrabanıza göre değişir konum bana göre

standing next to me facing the same way our left and right sides would be the

yanımda dursan aynı yöne baksaydın sol ve sağ taraflarımız aynı olurdu

same how if you were to stand opposite me then

nasıl karşımda dursaydın

the left side and right side would be reversed this may seem like an innocent

sol taraf ve sağ taraf tersine dönerdi bu masum bir

misunderstanding with no consequences however getting your right and left

yanlış anlaşılma gibi görünebilir hayır sonuçlar ancak sağ ve solunuzu karıştırmanız

mixed up can lead to terrible mistakes being made imagine I'm a surgeon who has

korkunç hatalara yol açabilir, düşünün ben

to remove a person's right kidney do I take out the one on the patient's right

bir kişinin sağ böbreğini almak zorunda olan bir cerrahım, hastanın sağındakini mi alayım yoksa

or my right it would be so easy to remove the wrong one in anatomy we

sağımdakini mi alayım, çıkarmak çok kolay olur Anatomide yanlış olanı

usually refer to the patient's right and left as they see it this is also why

genellikle hastanın sağına ve soluna onun gördüğü şekilde atıfta bulunuruz, bu nedenle

before having an operation a clear mark is made on the exact part of the body

ameliyattan önce vücudun tam olarak ameliyatın yapılacağı yerine net bir işaret konur,

where the surgery will take place so as to avoid any chance of a mistake after

böylece herhangi bir şansa yol açmaz.

all you wouldn't want the surgeon to cut off your good leg would you so remember

tüm bunlardan sonra cerrahın sağlam bacağınızı kesmesini istemezsiniz, bu yüzden

as you are looking at me now my right is your left and my left is your right I

şimdi bana baktığınızı hatırlar mısınız, benim sağım sizin solunuz ve benim solum sizin sağınız Sanırım

think

as we have already seen today the English language can be quite confusing

bugün daha önce gördüğümüz gibi İngiliz dil,

especially when it comes to words that seem connected but aren't a good example

özellikle bağlantılı görünen ancak bu oluşumun iyi bir örneği olmayan kelimeler söz konusu olduğunda oldukça kafa karıştırıcı olabilir,

of this occurrence is the apparent similarity between the words affluence

afluence ve effluence kelimeleri arasındaki belirgin benzerliktir, çünkü

and effluence they look similar as their only differ by one letter the word

benzer görünürler çünkü tek bir harf farklıdır,

affluence means the state of having money or more to the point having a

affluence kelimesi devlet anlamına gelir paraya veya daha fazlasına sahip olmak,

large and considerable amount of money the state of being wealthy is affluence

büyük ve hatırı sayılır miktarda paraya sahip olmak, zengin olma durumu,

with affluence comes great influence so affluence is the noun and affluent is

zenginlik ile zenginlik gelir büyük etkidir, bu nedenle, zenginlik isimdir ve varlıklı

the adjective we can describe a place where rich people live as an affluent

sıfat, zenginlerin varlıklı olarak yaşadığı bir yeri tanımlayabileceğimiz bir sıfattır.

area the word effluence is a noun that describes a substance which flows from

alan atık kelimesi bir şeyden akan bir maddeyi tanımlayan bir isimdir,

something for example dirty contaminated water

örneğin

being released from a pipe into the sea is effluence so the substance in this

bir borudan denize salınan kirli kirlenmiş su atıktır, bu nedenle bu durumda madde kanalizasyondur,

case is sewage it is worth remembering that there is also effluent which is a

ayrıca atık su olduğunu hatırlamakta fayda var. sıvı atıkları ve kokmuş ham lağım suyunu

mass noun that precisely describes liquid waste and stinky raw sewage

tam olarak tanımlayan toplu isim ne

well sadly time has beaten us again as it often does damn you time damn you but

yazık ki zaman bizi yine yendi çünkü çoğu zaman sizi lanetliyor zaman kahretsin ama

don't worry because there will be another full English lesson coming out

endişelenmeyin çünkü çok yakında internet deliğinizden başka bir tam İngilizce dersi çıkacak

of your internet hole very soon

Dibby Dibby Dibby Dibby Dibby do we are as live his life can be I hope you

Dibby Dibby Dibby Dibby Dibby do we as live his life can be umarım beğenmişsinizdir bu

enjoyed that that was an excerpt from one of my full English lessons they are

benim tam İngilizce derslerimden birinden bir alıntıydı

all available on my youtube channel the playlists are underneath this actual

hepsi youtube kanalımda mevcut çalma listeleri bu gerçek

video so underneath this video you will find all of the playlists for my English

videonun altında yani bu videonun altında bulacaksınız İngilizce derslerim için tüm oynatma listeleri

lessons and don't forget I've been doing this for over eleven years I've been

ve unutmayın bunu on bir yılı aşkın süredir yapıyorum

here on YouTube doing this in fact this is my twelfth year now on YouTube thank

YouTube'da bunu yapıyorum aslında bu benim YouTube'da on ikinci yılım

you very much for the live chat very busy today by the way on the live chat

canlı sohbet için çok teşekkür ederim bugün çok meşgul bu arada canlı sohbette

let's have a look shall we at the live chat very quickly sylveon

bir göz atalım çok hızlı bir şekilde canlı sohbete bakalım mı sylveon

Azure Silvana says hello Antonio asks is he alive

Azure Silvana merhaba diyor Antonio

today I think you mean he is he live yes we are live I am live on YouTube every

bugün yaşıyor mu diye soruyor sanırım o yaşıyor evet biz yaşıyoruz YouTube'da canlı yayındayım Her

Sunday you can catch me live from 2 o'clock UK time Antonio how is it going

Pazar beni İngiltere saatiyle 2'den itibaren canlı yakalayabilirsiniz Antonio nasıl gidiyor bayım?

mr. Duncan I'm ok not too bad thank you very much even though I've had a very

Duncan iyiyim fena değilim bugün çok yoğun bir gün geçirmiş olmama rağmen çok teşekkür ederim annene

busy day today if you want to say hello to your mother here is the chance to do

merhaba demek istersen

it just before we go and we will end today's livestream with a very poignant

gitmeden hemen önce bunu yapma şansın var ve bugünün canlı yayınını onunla bitireceğiz beyden çok dokunaklı bir

poem from mr. Steve long the juin hello to you sue hey Beebe sue hey Bomar says

şiir Steve long the juin sana merhaba sue hey Beebe sue hey Bomar

I love you thank you very much for that today's program was awesome thank you to

seni seviyorum diyor bugünün programı için çok teşekkür ederim harika oldu

sample account thank you very much it's very welcome you are more than welcome

örnek hesaba teşekkür ederim çok teşekkür ederim çok hoş geldiniz hoşgeldiniz

in fact don't forget there is a new feature now on YouTube where you can

aslında unutma YouTube'da artık

actually watch the live chat next to the recording of the stream so you can

canlı sohbeti yayın kaydının yanında izleyebileceğiniz, böylece canlı yayın kaydını izlerken

actually watch the live chat as you watch the recording of the live stream

canlı sohbeti gerçekten izleyebileceğiniz yeni bir özellik var

and that will be available later on thank you very much for

ve bu daha sonra kullanılabilecek, çok teşekkürler

teaching us thank you our our med thank you very much good to watch your lesson

bize öğrettiğin için çok teşekkür ederim doktorumuza teşekkür ederim dersini izlemek çok güzel teşekkür ederim

thank you ad jeath Ajith Kumar you are more than welcome it's my pleasure I

ad jeath Ajith Kumar hoşgeldin

will do this for as long as you want me to - bye - bye gaga

bu benim için bir zevk Bunu benden istediğin sürece yapacağım - güle güle - güle güle gaga

oh I like your name that's an interesting name to be alive or live

oh İsmini beğendim ilginç bir isim hayatta olmak yada

well if you are alive that means you are living but if you are

iyi yaşamak yaşıyorsan yaşıyorsun demektir ama yaşıyorsan tam o anda bir

live it means you are doing something at that very moment for example if you are

şeyler yapıyorsun demektir mesela

broadcasting live that means you are broadcasting as it happens so this for

canlı yayın yapıyorsan yayın yapıyorsun demektir olduğu gibi yani bu

example is live I am living I am Alive but the the live stream means that I am

mesela canlı yaşıyorum yaşıyorum ama canlı yayın demek ki ben

here and everything is actually happening at the moment it is not

buradayım ve aslında her şey şu anda oluyor

recorded thank you very much we are going to end today unfortunately

kaydedilmiyor çok teşekkür ederim bugünü maalesef

slightly shorter than normal a little bit shorter than normal

biraz daha kısa bitireceğiz normalden biraz daha kısa

mr. Steve will be back next week everything will be back to normal

mr. Steve haftaya dönecek her şey normale dönecek

hopefully there won't be any power cuts because we had a few problems with the

umarım elektrik kesintisi olmaz çünkü bu sabah elektrikle ilgili birkaç sorun yaşadık

electricity this morning here it happens sometimes that is one of the problems

burada bazen oluyor bu kırsalda yaşamanın sorunlarından biri bazen

with living in the countryside sometimes you can have problems with the

sen de olabilirsin elektrik sorunumuz var

electricity we will leave this special Mother's Day livestream with a very sad

bu özel anneler günü canlı yayınını çok hüzünlü

poignant poem this is something that mr. Steve has decided to read out for those

dokunaklı bir şiirle bırakacağız bu bayın söylediği bir şey. Steve bugün

who sadly cannot be with their mother today so this is a poem for all those

ne yazık ki annelerinin yanında olamayanlar için okumaya karar verdi bu yüzden bu şiir

who have lost their mother as I look upon my children I wish that I

annelerini kaybedenler için çocuklarıma baktığımda keşke

will be as great a mother to my children as my mother was to me she always knew

çocuklarıma benim kadar harika bir anne olabilseydim annem benim için her zaman

what to say and what I needed to hear she always told me how it was so simple

ne söyleyeceğimi ve ne duymam gerektiğini biliyordu, bana her zaman bunun

and so clear as a mother and their offspring - we'd argue and sometimes

bir anne ve çocukları kadar basit ve net olduğunu söylerdi - tartışırdık ve bazen

part but through the tears and drama I still love her with all my heart she

ayrılırdık ama gözyaşları ve drama aracılığıyla hala onu tüm kalbimle seviyorum o

looked the same every day I remember from when I was young a few lines and

her gün aynı görünüyordu gençliğimden hatırlıyorum birkaç çizgi ve

wrinkles there but still my beautiful mum she's always been so wise she's

kırışık ama yine de güzel annem o her zaman çok akıllıydı her zaman

always been so strong she's always been so stubborn and occasionally she's wrong

çok güçlüydü her zaman çok inatçıydı ve ara sıra yanılıyor

my mum is sure not perfect a sure as I'm not too - but mums know you inside out

benim Annem mükemmel olmadığından eminim ve ben de olmadığımdan eminim - ama anneler seni içten içe biliyorlar

and advised you as you grew on losing your mum there is no book or

ve anneni kaybederken sana tavsiyelerde bulundular, kitap ya da

instructions what to say I hope I say the right words now as I wipe a tear

talimat yok, ne söyleyeceğimi umuyorum, umarım şimdi silerken doğru kelimeleri söylüyorumdur. bir gözyaşı

away for I love you mum you are my world I thank you with all my heart I don't

uzakta seni seviyorum anne sen benim dünyamsın sana tüm kalbimle teşekkür ederim

know why you had to go and why we had to part

neden gitmen gerektiğini ve neden ayrılmamız gerektiğini bilmiyorum