Live English - 12th August 2018 - It's My Birthday! - Holiday fun - Strange Words - Duncan & Steve

oh hello there welcome to another Sunday these weeks keep flying by coming up

oh merhaba başka bir pazar gününe hoşgeldiniz bu haftalar gelip uçmaya devam ediyor

today we have something extra-special happening because it's my birthday today

bugün ekstra özel bir şey oluyor çünkü bugün benim doğum günüm

yes happy birthday to me and of course mr. Steve will be here as well but the

evet evet mutlu yıllar bana ve tabii ki bay. Steve de burada olacak ama

big question is where are we at the moment

asıl soru şu ki şu anda neredeyiz, bugün

can you guess all of that coming up today and of course you are more than

bunların hepsini tahmin edebiliyor musunuz ve tabii ki burada

welcome to join in on the live chat as well after all it's a Sunday afternoon

bir Pazar öğleden sonra olduğu için canlı sohbete de katılabilirsiniz.

here in the UK it's just after 2 o'clock it's my birthday and this is live

Birleşik Krallık'ta saat 2'den hemen sonra benim doğum günüm ve bu canlı

English

İngilizce

do-do-do-do-do do-do-do-do-do to do oh my goodness here we go it's that time of

yap-yap-yap-yap-yap-yap-yap-yap aman tanrım işte başlıyoruz yine yılın o zamanı

year again where I cry and cry because I'm another year older why does it keep

Bir yaş daha büyüdüğüm için ağlayıp ağladığım yerde neden sürekli oluyor

happening and why does it seem to keep happening faster that's my big question

ve neden daha hızlı oluyor gibi görünüyor bu benim büyük sorum

hi everybody this is mr. Duncan in England how are you today are you okay I

herkese merhaba bu bay. Duncan İngiltere'de bugün nasılsın iyi misin

hope so are you happy are you happy well are you happy it's a happy day today

umarım mutlusundur mutlu musun mutlu musun bugün mutlu bir gün

because well for me it's a happy day because it's my birthday thank you very

çünkü benim için mutlu bir gün çünkü bugün benim doğum günüm

much for all of your wonderful messages I I was going to put some of the

tüm harika mesajların için çok teşekkür ederim

messages on the screen that I'd received through my email address and also on

E-posta adresim aracılığıyla aldığım mesajların bazılarını ekrana koyacaktım ve ayrıca

Facebook the problem is I have so many there are so many messages now waiting

Facebook'ta sorun şu ki, telefonumda beni bekleyen o kadar çok mesaj var

for me on my phone that I actually can't go through them one by one

ki aslında yapamam. onları tek tek incele,

there are around about a hundred and fifty messages waiting for me so

beni bekleyen yaklaşık yüz elli kadar mesaj var, bu yüzden

unfortunately I might not be able to go through them individually today for

ne yazık ki bugün onları tek tek inceleyemeyebilirim, bu yüzden özür dilerim,

which I apologize although having said that there is another way for you to

ancak sana selam göndermenin başka bir yolu olduğunu söyledim.

send a greeting you can send your live greetings yes we have live greetings on

canlı selamlarınızı gönderebilirsiniz evet canlı sohbette canlı selamlarımız var

the live chat and of course I'm here today it's mr. Duncan that's my name and

ve tabii ki bugün buradayım ben bay. Duncan bu benim adım ve

my game is teaching English I've been doing this on YouTube for over eleven

oyunum İngilizce öğretiyor YouTube'da bunu on bir yılı aşkın süredir yapıyorum

years can you believe it eleven years I've been on YouTube I've been on

inanabiliyor musun buna on bir yıldır YouTube'tayım

YouTube longer than many of the big YouTube celebrities it's true and Here I

YouTube'da birçok büyük YouTube ünlüsünden daha uzun süredir bulunuyorum bu doğru ve işte

am now in my twelfth year of doing this of course

şimdi bunu yapmakta on ikinci yılımdayım elbette

there are lots of things to show you let's have a look outside the window

size gösterecek çok şey var hadi pencereden dışarı bir bakalım

because to be honest the weather isn't very good today there it is it's very

çünkü dürüst olmak gerekirse hava bugün pek iyi değil orası çok

wet very damp and we had a lot of rain earlier and you can see in the distance

ıslak çok nemli ve daha önce çok yağmur yağdı ve

it is at this very moment raining in the distance looking out and if we have

uzaktan bakınca tam şu anda yağmur yağıyor ve

another look in another direction this is the opposite direction you can see

başka bir yöne bakarsak bu ters yön,

also there is a lot of rain forming in the sky it is very very damp sadly we

aynı zamanda çok yağmur yağdığını da görebilirsiniz. hava çok çok nemli ne yazık ki doğum günümü

won't be able to go outside to celebrate my birthday I was really hoping that

kutlamak için dışarı çıkamayacağız Gerçekten

we'd be able to go outside and have a little birthday party in the garden but

dışarı çıkıp bahçede küçük bir doğum günü partisi verebileceğimizi umuyordum ama

sadly because the weather is so I want to say unpleasant but it isn't

ne yazık ki hava yüzünden yani nahoş demek istiyorum ama nahoş değil

unpleasant it's just very wet that's all having said that oh we had a lovely

sadece çok ıslak hepsi bu kadar güzel bir

holiday thank you very much to all those who sent messages concerning the holiday

tatil geçirdik tatille ilgili mesaj gönderen herkese çok teşekkür ederim

that we had of course we weren't here on Wednesday but I did leave a little live

tabi ki öyle değildik Çarşamba günü burada ama kaldığımız yerden küçük bir canlı

message from the place we were staying at we will be seeing a little bit more

mesaj bıraktım, daha sonra biraz daha fazla göreceğiz

of that later on because I have done some filming yes even though I was on

çünkü biraz çekim yaptım evet

holiday even though I was taking my holiday I still did some filming I still

tatilde olmama rağmen tatilde olmama rağmen Hala bazı çekimler yaptım, hala

did some work so my holiday was very busy I did manage to relax with mr.

biraz çalıştım, bu yüzden tatilim çok meşguldü, Mr.

Steve he was there as well and I also did a little bit of work as well for

Steve o da oradaydı ve ben de biraz çalıştım, bunun için

which I apologize I'm always being told off because it appears as if I do too

özür dilerim Her zaman bana söyleniliyor çünkü çok fazla şey yapıyormuşum gibi görünüyor, dünyanın

much I might be the busiest YouTube English teacher in the world I think so

en meşgul YouTube İngilizce öğretmeni olabilirim sanırım bu yüzden

I'm always busy doing something so here I am now live to prove it to you oh yes

her zaman bir şeyler yapmakla meşgulüm, bu yüzden şimdi size bunu kanıtlamak için canlı yayındayım oh evet

we had a super time the there wasn't too bad I thought the

süper bir zaman geçirdik, çok kötü değildi

weather was going to be bad but we did have some nice weather so we have

havanın kötü olacağını düşünmüştüm ama güzel bir havamız oldu bu yüzden

something special coming up in around about ten minutes for you to watch and

yaklaşık on dakika sonra izlemeniz için özel bir şeyimiz var ve

that is something I filmed during my little break and we have mr. Steve

bu benim küçük molamda filme aldığım bir şey ve elimizde Mr. Steve

yes mr. Steve will be here at around about harpus too

evet bayım. Steve harpus civarında burada olacak

mm mr. Steve will be here in around about 15 minutes time

. Steve yaklaşık 15 dakika sonra burada olacak

I don't know what it is but whenever you go away especially if you go away to a

Ne olduğunu bilmiyorum ama ne zaman uzaklaşsan, özellikle

place where the the air is very different it always affects your body in

havanın çok farklı olduğu bir yere gidersen, bu her zaman vücudunu

in strange ways I've noticed that so since being away we went to Wales and

garip şekillerde etkiler. Fark ettim ki, uzakta olduğumuz için Galler'e gittik ve

then we went to the beach we will be taking a look at the beach video next

sonra sahile gittik, haftaya sahil videosuna bir göz

week but today we'll be looking at some other video footage that I filmed with

atacağız ama bugün,

mr. Steve we went on a big walk we walked across the dam at Lake Verne we

Mr. Steve, büyük bir yürüyüşe çıktık, Verne Gölü'ndeki barajın karşısına geçtik,

in Wales and also we did some other things as well that is coming up but of

Galler'deydik ve ayrıca yaklaşan başka şeyler de yaptık ama

course there is one thing I'm forgetting I am forgetting all about the live chat

tabii ki unuttuğum bir şey var, canlı sohbet hakkında her şeyi unutuyorum. bunu

how can I do that I'm so naughty so there it is the live chat is very busy

nasıl yapabilirim çok yaramazım yani işte canlı sohbet

for those who want to leave a message you can but the big question is who was

mesaj bırakmak isteyenler için çok meşgul bırakabilirsiniz ama asıl soru

first on the live chat look at all those messages how am I going to get through

canlı sohbette ilk kimin olduğu tüm bu mesajlara bakın nasılım ben

these messages today there are so many messages Alamgir hello Alamgir you were

bugün bu mesajlardan geçeceğim çok fazla mesaj var Alamgir merhaba Alamgir

first on the live chat well done I think that deserves a round of applause

canlı sohbette birinciydin aferin bence bu bir alkışı hak ediyor

well done Alan gear you were first on the live chat and also Tomic Tomic was

aferin Alan gear canlı sohbette birinciydin ve ayrıca Tomic Tomic

second on the live chat today also Julie hello Julie and Francisco is here as

ikinciydi bugün canlı sohbet de Julie merhaba Julie ve Francisco da buradalar

well oh look there it is my first birthday greeting on the live chat

oh bakın bu benim canlı sohbette ilk doğum günü tebrikim

satury No thank you very much for wishing me happy birthday thanks a lot

satury Hayır doğum günümü kutladığınız için çok teşekkür ederim çok teşekkürler

yes it is my birthday today it's very strange that our normal broadcast day is

evet bugün benim doğum günüm çok garip normal yayın günümüzün

also my birthday so here we go I am officially another year older today oh

aynı zamanda benim doğum günüm olduğu için işte başlıyoruz bugün resmen bir yaş daha yaşlandım aman

my goodness also Quang is here Olga hello to

tanrım ayrıca Quang da burada Olga herkese merhaba

everyone and happy birthday to mr. Duncan happy birthday to a person that

ve doğum gününüz kutlu olsun bay. Duncan, büyüleyici, yetenekli ve esprili bir kişiye mutlu yıllar,

is charming talented and witty do you mean me that doesn't sound like me Tomic

bana benzemeyen beni mi kastediyorsunuz Tomic,

thank you very much for your birthday greeting our by dela is here also Swan

doğum günü tebrikiniz için çok teşekkür ederim, by dela burada da Swan

Olga hello mr. Duncan and happy birthday Thank You Olga I think I might spend the

Olga merhaba bay. Duncan ve doğum günün kutlu olsun Teşekkürler Olga Sanırım

next 25 minutes reading all of these messages I have I've had so many

önümüzdeki 25 dakikayı sahip olduğum tüm bu mesajları okuyarak geçirebilirim Bu sabah telefonuma o kadar çok

messages come through on my phone this morning it was hot when I picked my

mesaj geldi ki bu sabah telefonumu aldığımda hava çok sıcaktı. Alamgir'den gelen

phone up this morning it was actually hot from all the messages that were

tüm mesajlardan gerçekten sıcak

coming through Alamgir yes thank you very much you are you are first today

evet, çok teşekkür ederim, bugün birincisiniz

and also hello to Chris Morales or Chris Morales hello Duncan happy birthday and

ve ayrıca Chris Morales veya Chris Morales'e merhaba, merhaba Duncan, doğum gününüz kutlu olsun ve

lots of love blessings and abundant health I hope so I hope so

bolca sevgi, bereket ve bol sağlık umarım öyledir umarım

sue Jean is here hello and happy birthday thanks

öyledir Jean burada merhaba ve doğum günün kutlu olsun teşekkürler

Pedro Belmont is here Thank You Pedro for saying hello I am here feeling very

Pedro Belmont burada Merhaba dediğin için teşekkürler Pedro buradayım

refreshed after my lovely holiday we went to Wales not very far away

güzel tatilimden sonra çok tazelenmiş hissediyorum yaşadığımız yere çok uzak olmayan Galler'e gittik

where we live and then we went to the beach oh goodness me there is nothing

ve sonra sahile gittik aman Tanrım ben oradayım

more refreshing than sea air I must say Agnieska is here happy birthday oh

deniz havasından daha ferahlatıcı bir şey olduğunu söylemeliyim Agnieska burada doğum günün kutlu olsun oh

Agnieska is also watching in Wales if I remember

Agnieska Galler'de izliyor eğer

right I think you are watching in Cardiff I want to say Cardiff Marie

yanlış hatırlamıyorsam Cardiff'te izliyorsunuz Cardiff Marie

Verne is here as well happy birthday thank you very much

Verne de burada mutlu yıllar demek istiyorum çok teşekkür ederim

Bella Bella Russia is here thank you for your lovely birthday greetings not only

Bella Bella Rusya burada güzel doğum günü tebrikleriniz için teşekkür ederim sadece

here but also on my Facebook page as well

burada değil, Facebook sayfamda da

Geoff 1z is here with lots of birthday cakes I'm not sure if I can eat all of

Geoff 1z bir sürü doğum günü pastasıyla burada.

those cakes if I ate those I think I would get even fatter

happy birthday anyway from Geoff thank you very much

doğum günün kutlu olsun Geoff'tan çok teşekkür ederim

I do appreciate all of your lovely messages not only here but also on my

sadece burada değil, cep telefonuma da gönderdiğiniz tüm güzel mesajlarınız için

mobile phone as well I think it will take the rest of the day for me to look

minnettarım.

through all of those messages so thank you once again I am overwhelmed and mr.

bu mesajların bir kez daha teşekkür ederim, bunaldım ve bayım.

Steve brought a lovely gift and he he gave it to me this morning and I was

Steve çok güzel bir hediye getirdi ve onu bu sabah bana verdi ve ben

quite overwhelmed I might show you later what mr. Steve bought for my birthday I

oldukça şaşkına döndüm, size daha sonra gösterebilirim bay. Steve benim doğum günüm için aldı

will show you a little bit later but it was very surprising I don't know how he

biraz sonra göstereceğim ama çok şaşırtıcıydı nasıl yaptığını bilmiyorum

does it mr. Steve always manages to surprise me

bay. Steve her zaman

with a wonderful birthday gift I am so lucky Rossa says hello mr. d'Ancona mr.

harika bir doğum günü hediyesi ile beni şaşırtmayı başarıyor, o kadar şanslıyım ki Rossa merhaba diyor bay. d'Ancona Mr.

Steve and everybody happy birthday mr. Dan Cohen

Steve ve herkesin doğum günü kutlu olsun Bay. Dan Cohen

today is also Father's Day in Brazil so happy Father's Day to all the dads

bugün aynı zamanda Brezilya'da Babalar Günü, bu yüzden Brezilya'da izleyen tüm babaların Babalar Günü kutlu olsun

watching in Brazil Zena or Lina is here otherwise known as mr. vodka happy

Zena veya Lina burada aksi takdirde bay olarak bilinir. votka

birthday mr. Duncan I hope you have a good day today

doğum günün kutlu olsun bay Duncan umarım bugün iyi bir gün geçirirsin,

think I will yes so far it's been a wonderful day and having you here with

evet, şimdiye kadar harika bir gündü ve

me to share my birthday has made the day complete Patricia is here watching in

doğum günümü paylaşmak için burada olman günü tamamlamamı sağladı Patricia burada Fransa'da izliyor sergej

France sergej watching from Ukraine thank you

Ukrayna'dan izliyor sergej izliyor

very much for your birthday greeting as well lots of celebrating yes we had a

çok teşekkür ederim senin doğum günü tebrikin de bol bol kutlama evet

little celebration this morning and we are going to have one later today as

bu sabah küçük bir kutlama yaptık ve bugün de bir tane daha yapacağız

well tsukete hello tsukete have a happy

tsukete merhaba tsukete

birthday thank you very much I will yes it is the

doğum günün kutlu olsun çok teşekkür ederim yapacağım evet

12th of August and it is my birthday here in the UK we call this particular

12 Ağustos ve bugün Birleşik Krallık'ta doğum günüm, bu özel

date the glorious twelfth because today marks the beginning of the Grouse

tarihe muhteşem on ikinci gün diyoruz çünkü bugün, Orman Tavuğu

shooting season this is when people start shooting a certain type of game

avlama sezonunun başlangıcıdır, bu, insanların belirli bir tür av kuşunu vurmaya başladıkları zamandır -

bird a game bird called the grouse and they call it the glorious twelfth of

orman tavuğu denen bir av kuşudur ve buna yılın muhteşem on ikinci günü derler.

course it's not very glorious for the grouse Julie G is saying hello to one of

tabi ki orman tavuğu için pek şanlı değil Julie G diğer gevezelerden birine merhaba diyor ki bu

the other chatters that's nice happy birthday from a bi Diller thanks a lot

güzel bir bi Diller'den doğum günün kutlu olsun çok teşekkürler

Connell is here Connell we were talking about you just a few moments ago we were

Connell burada Connell biraz önce sizden bahsediyorduk

asking each other mr. Steve and myself we were asking is Connell a teacher and

birbirimize soruyorduk bay . Steve ve ben Connell'e öğretmen olup olmadığını sorduk ve

we couldn't remember also it is Connells birthday as well

hatırlayamadık aynı zamanda Connell'in doğum günü ve

it is my brother's birthday oh sorry my brother's son it's his birthday he is

kardeşimin doğum günü oh üzgünüm kardeşimin oğlu bugün onun doğum günü o

six years old so your nephew is six today well can I say happy birthday to

altı yaşında yani yeğenin bugün altı yaşında peki yapabilir miyim yeğenine mutlu yıllar söyle

your nephew Connell thank you very much for that Vitesse is here saying happy

Connell bunun için çok teşekkür ederim Vitesse burada doğum

birthday the dude is here hello the dude what an interesting

günün kutlu olsun diyor ahbap burada merhaba ahbap ne kadar ilginç

and intriguing name you have Moritz is watching in Austria mr. Steve will be

ve merak uyandıran bir isim var Moritz Avusturya'da izliyor bayım. Steve

here soon with his register and he has a little surprise for you

yakında kayıt defteriyle burada olacak ve size küçük bir sürprizi var

is this live fake or not No Abdulla it is not fake it is live as live can be so

bu canlı fake mi değil mi Hayır Abdullah fake değil canlı olduğu kadar canlı yani

Abdullah just to prove that this is live if I'm saying hello to you now at 25

Abdullah bunun canlı olduğunu kanıtlamak için merhaba diyorsam şimdi size

minutes past 2:00 on a Sunday afternoon it's my birthday today yeah Tomic says

bir Pazar öğleden sonra saat 2:00'yi 25 geçe bugün benim doğum günüm evet Tomic

I'm raising a glass to celebrate your birthday Thank You mr. Duncan I don't

doğum gününü kutlamak için bir kadeh kaldırdığımı söylüyor Teşekkürler bay. Duncan

care if it is too early well it's never too early to celebrate

umurumda değil çok erken olsun kutlamak için asla erken değil

Luis Oh Luis says happy birthday you are a young man only 35 years old I wish I

Luis Oh Luis doğum günün kutlu olsun diyor sadece 35 yaşında genç bir adamsın Keşke

wish I was 35 years old can I just say now I really do wish so much that I am

35 yaşında olsaydım diyebilir miyim gerçekten o kadar çok isterdim ki

35 I'm not 35 years old I'm a few years older than that

35 yaşındayım 35 yaşında değilim bundan birkaç yaş daha büyüğüm

that's how old I am today can you believe it because to be honest I can't

bugün bu yaştayım inanabiliyor musun çünkü dürüst olmak gerekirse inanamıyorum

I really can't believe it back to the live chat because it's looking very busy

inanamıyorum canlı sohbet çünkü çok meşgul görünüyor

happy birthday from Blue Thunder also Anna thank you very much Rita says we

Blue Thunder'dan doğum günün kutlu olsun ayrıca Anna çok teşekkür ederim Rita

are happy to see you again no problem mr. Duncan happy birthday from accent

sizi tekrar gördüğümüze sevindiğimizi söylüyor sorun değil bayım. Accent'ten Duncan'ın doğum günün kutlu olsun

hello accent I don't recognize your name is it your first time here please let me

merhaba Accent Adını hatırlayamadım buraya ilk gelişiniz mi lütfen bana bildirin

know Jamelia Jamelia is here to say happy birthday thank you very much

Jamelia Jamelia doğum günün kutlu olsun demek için burada çok teşekkür ederim

Jamelia for that and welcome once again yes I had a lovely break my holiday was

Jamelia bunun için ve bir kez daha hoş geldiniz evet güzel bir ara verdim benim tatil

lovely mr. Steve was relaxing as well which is very unusual because it's very

güzeldi beyler Steve de rahatlıyordu ki bu çok sıra dışı çünkü bu

rare for mr. Steve to actually relax and take a rest he doesn't do it very often

Bay için çok nadir. Steve gerçekten rahatlamak ve dinlenmek için bunu çok sık yapmıyor

to be honest thank you Alex Alex Mick Wilde says

dürüst olmak gerekirse teşekkür ederim Alex Alex Mick Wilde

happy birthday to you as well thank you very much yes we are live

size de mutlu yıllar diyor çok teşekkür ederim evet

right now live from England Gretel happy birthday mr. Duncan thanks a lot

şu anda İngiltere'den canlı yayındayız Gretel doğum günün kutlu olsun bay. Duncan o kadar

so many people I can't begin to tell you how how moved I feel and how touched I

çok kişiye teşekkür ediyor ki, selamlarınızın hepsinden ne kadar duygulandığımı ve ne kadar etkilendiğimi size anlatamam,

am by all of your greetings it's incredible I think I have about 200

inanılmaz, telefonumda yaklaşık 200 mesaj var hepsi geldi hepsi

messages on my phone all of them come all of them have come through during the

geldi

past couple of hours incredible hello it is wet here where

son birkaç saat içinde geldi inanılmaz merhaba,

Gretel is so Gretel says it is wet meow meow is that is that hello is it does

Gretel'in olduğu yer ıslak, bu yüzden Gretel ıslak olduğunu söylüyor miyav miyav, bu merhaba mı, bu merhaba

that mean hello maybe hello also to Julia I hope all your birthday wishes

anlamına mı geliyor, belki Julia'ya da merhaba, umarım tüm doğum günü dileklerin

and dreams come true thank you very much and please continue teaching English I

ve hayallerin gelir doğru çok teşekkür ederim ve lütfen İngilizce öğretmeye devam edin Durmanın gerilimini

will I have known tension of stopping I'm still young I'm

bileceğim Hala gencim

still fit and I'm still very very enthusiastic happy birthday mr. Duncan

hala formdayım ve hala çok çok hevesliyim doğum günün kutlu olsun bayım.

from Victor Thank You Victor Kiam hello to you oh my goodness so many people are

Victor'dan Duncan Teşekkür Ederim Victor Kiam sana merhaba aman tanrım burada o kadar çok insan var ki

here I can't believe how many people are saying hello now it's incredible it

kaç kişinin merhaba dediğine inanamıyorum şimdi inanılmaz

would appear that every week we get more and more people on the live chat if it

is your first time please let me know Carrie hello Carrie hello everybody

ilk seferiniz mi lütfen bana bildirin Carrie merhaba Carrie merhaba herkese

happy birthday mr. Duncan my birthday is also coming up it is so close to we are

mutlu yıllar bay. Duncan benim de doğum günüm yaklaşıyor o kadar yakın ki

not spring chickens anymore yes we are not spring chickens so a spring chicken

artık bahar tavuğu değiliz evet bahar tavuğu değiliz yani bahar tavuğu

is a very young chicken so if you are not a spring chicken

çok genç bir tavuk bu yüzden bahar tavuğu değilseniz

it means you are getting old so yes you are right Carrie or Carrie I am no

yaşlanıyorsunuz demektir yani evet siz haklısın Carrie veya Carrie Artık

longer a spring chicken isn't that sad I am getting older as are you so the live

bir bahar tavuğu değilim o kadar üzgün değilim Ben de senin gibi yaşlanıyorum bu yüzden canlı

chat is busy we will go back to the live chat a little bit later on because we

sohbet meşgul canlı sohbete biraz sonra geri döneceğiz çünkü

have something else to do now would you like to have a look at some of the

yapacak başka bir şeyimiz var şimdi tatilimizde yaptığımız bazı şeylere bir göz atmak ister misiniz,

things we have been doing on our holiday so here we go as promised here is a

işte söz verdiğimiz gibi başlıyoruz, burada Galler'deki

little view of what we did during our break in Wales

tatilimiz sırasında neler yaptığımıza dair küçük bir görüntü var bayım

you

mr. Steve has been working out our finances for the year and apparently

. Steve bir yıldır mali durumumuz üzerinde çalışıyor ve görünüşe

because of all the money that I've earned from YouTube this year from the

göre bu yıl YouTube'dan

generous people at YouTube and of course Google we can actually invest our money

ve tabii ki Google'daki cömert insanlardan kazandığım onca para sayesinde paramızı

into something quite amazing Oh mr. Duncan I've been looking at luxury

oldukça harika bir şeye yatırabiliriz Oh bay. Duncan,

yachts luxury luxury yachts just for you and me mr. Duncan imagine the fantastic

sadece sizin ve benim için lüks yatlara, lüks lüks yatlara bakıyordum Bay. Duncan,

lessons that we can produce onboard our hundred foot luxury yachts wow it sounds

yüz metrelik lüks yatlarımızda üretebileceğimiz harika dersleri hayal edin vay canına, kulağa

amazing we go to Monaco we can sail all around the world on our luxury yachts

harika geliyor Monako'ya gidiyoruz lüks yatlarımızda dünyanın her yerinde yelken açabiliyoruz

all the profits that you've made from your YouTube channel this year mr.

bu yıl YouTube kanalınızdan elde ettiğiniz tüm kârı Bay.

Duncan anyway there's a nice boat yard here I've been to speak to the owners

Duncan neyse, burada güzel bir tersane var, sahipleriyle konuşmaya gittim,

they've got a fantastic yacht for sale oh okay

satılık harika bir yatları var, oh tamam,

would you like to see it yes I would I'm I'm getting very excited it's right

görmek ister miydin, evet, çok heyecanlanıyorum, tam

behind you mr. Duncan are let me show you what do you think it just needs a

arkanda Bay. Duncan, size göstereyim, sadece

bit of paint that is not a luxury yacht

biraz boyaya ihtiyacı var, lüks bir yat değil, paramız

well we can afford mr. Duncan I've just realized well we can afford I'm sorry

yetebilir Bay. Duncan, karşılayabileceğimizi yeni fark ettim Üzgünüm,

I've just suddenly realized we are not making as much money from this YouTube

birdenbire bu YouTube kanalından düşündüğüm kadar para kazanmadığımızı fark ettim

channel as I thought because Google and YouTube don't pay as much money and how

çünkü Google ve YouTube o kadar para ödemiyor ve ne

fortunately there's an answer to that there is or take a nice walk up that

mutlu ki bir buna cevap ver ya da o tepeye güzel bir yürüyüş yap

hill and make another lesson straight away and then we'll be millionaires

ve hemen başka bir ders yap ve sonra milyoner olacağız bu

that's a nice idea a very interesting idea so now we are going for a walk up

güzel bir fikir çok ilginç bir fikir bu yüzden şimdi

that hill over there and I have a feeling it's going to be very tiring so

oradaki tepeye yürüyüşe çıkacağız ve ben bir his çok yorucu olacak

we will see you later

sonra

come on mr. Duncan it takes so long this is a lovely spot

görüşürüz hadi bayım Duncan çok uzun sürüyor burası çok güzel bir yer

hurry up Oh Ellen the things I have to put up with

acele et Oh Ellen katlanmak zorunda olduğum şeylere

look how slowly mr. Duncan is coming up there told you it needs to get fit we're

bakın ne kadar yavaş Bay Duncan. Duncan oraya geliyor, sana fit olması gerektiğini söyledi,

trying to get him to lose weight as well as you know don't say anything Shh he's

onu kilo vermeye çalışıyoruz ve bildiğin gibi bir şey söyleme Şşş,

a bit sensitive about his weight you're here how wonderful this is a lovely spot

kilosu konusunda biraz hassas, buradasın, ne kadar harika bu çok güzel nokta

you know a bit exhausting coming up that steep hill this is so tiring Steve

biliyorsun o dik yokuşu çıkmak biraz yorucu bu çok yorucu Steve

there's that there is a bench over there can we go and sit down yes let's go and

orada bir bank var gidip oturabilir miyiz evet hadi gidip o harika göl manzarasını gösteren

sit down on that lovely inviting bench showing that fantastic view of the lake

o sevimli davetkar sıraya oturalım

please oh hello there we are on a lovely walk today we're taking a nice walk but

lütfen oh merhabalar bugün güzel bir yürüyüşe çıktık güzel bir yürüyüş yapıyoruz ama

we are having a little rest at the moment mr. Steve has just finished

şu an biraz dinleniyoruz efendim. Steve

eating his peanut bar there we go their energy bit of energy because we always

fıstık barını yemeyi yeni bitirdi, orada onların enerji bitlerine gidiyoruz çünkü her zaman

like to take care of some food with us and have a nice rest don't we mr. Duncan

yanımızda biraz yiyecekle ilgilenmeyi ve güzelce dinlenmeyi seviyoruz, değil mi bay. Duncan

look what I've got here this is the instruction it's a booklet on all the

bak burada ne var, bu talimat bu, Verne Gölü'ndeki tüm yürüyüş parkurları hakkında bir kitapçık,

walking trails at Lake Verne we that's the place that we are at and that's the

biz bulunduğumuz yer orası ve

most amazing thing about this area there are so many places to actually walk

bu bölgeyle ilgili en harika şey, aslında etrafta yürüyecek çok fazla yer var.

around it's huge look at all those walking trails today we there are wanted

tüm o yürüyüş parkurlarına kocaman bir bakın bugün aranıyoruz hepsi renk kodlu

there are five walking trails that all color-coded and today we are taking the

beş yürüyüş parkuru var ve bugün ne yapıyoruz izini sürüyoruz

what do trail oh yeah that's great I can't wait to see the subtitles for that

oh evet bu harika Galce altyazılarını görmek için sabırsızlanıyorum

that's Welsh by the way and it's the red route we're taking the red route the Red

yol ve bu kırmızı rota kırmızı rotayı kullanıyoruz Kırmızı

Road danger if you are going to go in any direction always follow the red

Yol tehlikesi herhangi bir yöne gidecekseniz her zaman kırmızı

route but it says here this is a steady climb and

rotayı takip edin ama burada bunun sabit bir tırmanış olduğu yazıyor ve göle

gives stunning high views looking down on the lake at access to the hills

bakan muhteşem yüksek manzaralar sunuyor

Moreland's forests and fields it says there's a moderately steep hill

Moreland'ın ormanlarına ve tarlalarına erişimde, orta derecede dik bir tepe olduğunu söylüyor,

moderately we've just come up so we've walked for around about three miles and

biraz önce geldik, bu yüzden yaklaşık üç mil yürüdük ve

I'm guessing we haven't got much further to go let's have a look there's just

sanırım daha fazla yolumuz yok, hadi bir bakın

another six miles to go six miles I'm not going six miles when you're

altı mil daha gidilecek altı mil daha var siz

trying to lose weight mr. Duncan look this is what we've come on this walk for

kilo vermeye çalışırken ben altı mil gitmiyorum bayım. Duncan bak, bu yürüyüşe

to help you get fit and lose weight I am losing weight see I haven't given

senin fit olmana ve kilo vermene yardımcı olmak için geldik. Kilo kaybediyorum,

him a peanut bar just get them all to myself

ona fıstık ezmesi vermedim, sadece hepsini

during this walk I have lost weight and also the will to live well the only

bu yürüyüş sırasında kendime al, kilo verdim ve ayrıca iyi yaşama isteğini

right you're losing is because you keep losing bits of equipment look what it

kaybettiğin tek hak, ekipman parçalarını kaybetmeye devam ettiğin için bak

says here you see walking it gives you some very in some smart pieces of advice

burada ne diyor yürürken görüyorsun, duvarına kurmadan önce sana çok akıllıca bazı tavsiyeler veriyor

before you set up on your wall these are the things that you must bear in mind

bunlar aklında tutmalısın bunları

you must think about you must think about these things before you go on a

düşünmelisin yürüyüşe çıkmadan önce bunları düşünmelisin

walk for example number one we're strong shoes or walking boots

örneğin bir numara biz güçlü ayakkabılarız veya yürüyüş botlarıyız kontrol et

check check take that one off take warm and a waterproof clothing oh I've got my

onu çıkar sıcak tutan ve su geçirmez bir kıyafet al oh ben

warm clothing Steve's got some warm clothing I haven't happened look I've

sıcak tutan kıyafetlerimi aldım Steve'in sıcak tutan kıyafetleri var ben olmadı bak

got a rain poncho a rain poncho what's up what's a poncho

yağmur pançom var yağmur panço naber panço nedir bir bak

it's a look there we go there's a picture of a lovely lady yes

gidiyoruz hoş bir bayanın resmi var evet

can't you describe it it's a plastic waterproof film covering that if we get

tarif edemez misin Bu,

caught in a shower we put this poncho on which is just sort of just covers you

duşta yakalanırsak üzerimize bu pançoyu örten plastik su geçirmez bir filmdir ve bu

it's basically a plastic bag plastic bag there goes your hair that goes over you

but normally a poncho is something you wear loose over your body so you put it

panço sizi bir nevi örter. vücudunuzun üzerine gevşetin, böylece

over your head and then it just covers your body if you if you remember in Star

başınızın üzerine koyarsınız ve sonra, Star

Wars Luke Skywalker wore a poncho but but apparently a pair

Wars'ta Luke Skywalker'ın bir panço giydiğini hatırlarsanız, ancak görünüşe göre bir çift

most of the scenes were deleted with him wearing the poncho but there are a

sahnenin çoğu panço giyerken silinmiştir, ancak orada

couple of scenes in Star Wars where Luke Skywalker is wearing his poncho always

Star Wars'ta Luke Skywalker'ın pançosunu giydiği birkaç sahne, her zaman

have to get something in about Star Wars it's so boring mister don't course

Star Wars hakkında bir şeyler anlaması gerekiyor, çok sıkıcı bayım, zaten derse girmeyin, bu o

anyway that's that touch waterproof watch out watch out for service vehicles

dokunmatik su geçirmez, dikkat edin, orman yolundaki servis araçlarına dikkat edin,

on forest track yes don't get run over don't get run over it's very important I

evet, yapmayın ezilme ezilme çok önemli

can't see any service vehicles on that track so I think we're all right for now

o pistte herhangi bir servis aracı göremiyorum bu yüzden sanırım şimdilik iyiyiz bu yüzden

so unless they're electric we'll be able to hear them keep on the roads and

elektrikli olmadıkça onları duyabileceğiz yolda devam et yollar ve

footpaths yes well we've got directions there we are on the road and footpath

patikalar evet yol tariflerimiz var orada yoldayız ve patika

there is the road behind us can you see the road there it is yeah keep dogs

arkamızda yol var yolu görebiliyor musunuz evet köpekleri

under control that's it Owen or in this case I have to keep Steve under control

kontrol altında tutun bu kadar Owen veya bu durumda Steve'i kontrol altında tutmalıyım kontrol

yes saying I'm a dog mister don't you want you are a bit of a dumb animal

evet köpek olduğumu söyleyerek bayım istemiyor musun biraz aptal bir hayvansın

sometimes thank you very much lock your vehicle and leave don't leave valuables

bazen çok teşekkür ederim aracını kilitle ve bırak değerli eşyalarını

on the display well the cars at the hotel so we're safe there as it were

vitrinde bırakma peki oteldeki arabalar yani biz orada olduğu gibi güvenli orada

okay there we don't drop litter unless of course unless of course at the hotel

tamam orada çöp atmayız tabii tabi otelde arabalara zorla giren insanlar

there is a special cup of conference for people that break into cars in which

için özel bir konferans olmadıkça bu

case we might have a problem don't drop litter have fires or

durumda sorun yaşayabiliriz çöp atmayın yangın çıkar veya

barbecues don't drop litter don't drop litter let's see what happens if we do

barbeküler çöp düşürmez çöp düşürme bakalım yaparsak ne olacak ve

so there we go I've had this peanut bar so all that was

işte başlıyoruz Bu fıstık barını yedim, yani hepsi çok

delicious mmm what a lovely beautiful spot this is

lezzetliydi mmm burası ne kadar güzel ve güzel bir yer

hmm so Steve has just dropped some litter he is breaking the countryside

hmm bu yüzden Steve biraz düşürdü çöp o kırsal bölge

code you should never drop litter in the countryside nothing's happened I haven't

kurallarını çiğniyor kırsal bölgeye asla çöp atmamalısın hiçbir şey olmadı

been arrested I think we've got away with it okay then I'll I'll pick it up I

tutuklanmadım sanırım bu paçayı sıyırdık tamam o zaman ben alırım ben

won't be naughty mr. Duncan because we're setting a bad example viewers yes

yaramazlık yapmayacağım bay . Duncan çünkü izleyicilere kötü örnek oluyoruz evet bu yüzden

so I'll put it back in the bag don't forget we are influences we influence

çantaya geri koyacağım unutma biz etkileriz

the world let's recycle don't swim or paddle in the lake well there's no

dünyayı etkiliyoruz hadi geri dönüşüm yapalım gölde yüzmeyin veya kürek çekmeyin pekala

chance of that because mr. Duncan doesn't like water I can't swim and

bunun hiç şansı yok çünkü Bay. Duncan suyu sevmez ben yüzemem ve

sooo cold anyway we don't like water camping is not permitted camping so no

çok soğuk zaten suyu sevmeyiz kamp yapmaya izin verilmiyor bu yüzden hayır kamp yapmak yok

no camping Oh no camping mr. Duncan oh so you're not

Oh kamp yapmak yok bayım. Duncan oh, yani

allowed to over to mints around out here in the world of them oh no camping no

buralarda, onların dünyasında darphanelere gitmene izin verilmiyor oh kamp yapmak yok,

okay I'm going hang on it me know it's it's it's camping under canvas

tamam, dayanacağım, biliyorum bu, tuvalin altında kamp yapmak,

it doesn't mean that kind of camping it's the other type of camping where you

o tür kamp yapmak anlamına gelmez gecelemeyi yıldızların altında yaptığınız diğer kamp türü

overnight in the stars okay the lake is a drinking water

tamam mı göl bir içme suyu

reservoir I don't know we know that and a White's told us that by being water

rezervuarı Bilmiyorum bunu biliyoruz ve bir Beyaz bize suyu

efficient you can ensure water supplies are secure there's a picture of a man

verimli kullanarak su kaynaklarının güvenli olmasını sağlayabileceğinizi söyledi orada bir adamın resmi var

with a dog does that dog look like it's being kept under control it doesn't it

bir köpek söz konusu olduğunda, bu köpek kontrol altında tutuluyor gibi görünüyor mu,

hasn't got a lead on it could just run off at any moment and attack anyone so

üzerinde bir ipucu yok mu, her an kaçabilir ve herhangi birine saldırabilir, böylece bir köpek resmi

they're breaking their own rules by showing a picture of a dog that hasn't

göstererek kendi kurallarını çiğniyorlar.

even got a lead on so there we go you found a sign it says danger overhead

bir ipucu bile olmayan köpek, işte başlıyoruz, bir işaret buldunuz, havai elektrik hatları tehlike diyor vay canına,

powerlines wow I can't see any overhead power line

herhangi bir havai elektrik hattı göremiyorum

I think this has come from somewhere else maybe we'll find the power what if

sanırım bu başka bir yerden geldi belki gücü buluruz ya eğer

we find them we'll show you there we go that's better well I've got to say

onları bulursak size göstereceğiz gideceğiz böylesi daha iyi olur

really unless it people want to know any facts about Lake Vernon

gerçekten söylemeliyim ki insanlar Vernon Gölü hakkında herhangi bir gerçek bilmek istemiyorsa

well later on we will be talking all about Lake Vern we and don't forget I

çok daha sonra Vern Gölü hakkında konuşacağız ve unutma ben

also made a video here an actual lesson filmed here in Lake Vernon WA but now we

ayrıca burada bir video yaptı, gerçek bir ders burada, Lake Vernon WA'da çekildi ama şimdi

are going to carry on with our walk shall we shall we carry on let's carry

yürüyüşümüze devam edeceğiz, devam edelim mi, devam edelim,

on we'll continue with our wall get your bag right let's go off we go see you

duvarımızla devam edeceğiz, çantanı al, hadi gidelim, gidiyoruz görüşürüz

it's in my pocket okay then oh all right let's go mr.

cebimde tamam o zaman oh tamam gidelim bay

Duncan great off we go bye I

Duncan harika gidiyoruz güle güle

you

can you see where we are standing now we are on the big Dam yes the big Dam and

şimdi nerede durduğumuzu görebiliyor musunuz büyük Barajın üzerindeyiz evet büyük Barajın üzerindeyiz ve Dam kelimesinin

there are two uses in two spellings of the word Dam aren't the mr. Duncan that

iki yazılışında iki kullanım var bay değil. Duncan bu

is true first the thing we are standing on right now is called a dam dam

doğru ilk olarak şu anda üzerinde durduğumuz şeye baraj denir normalde taştan yapılmış

something used for containing water normally made from stone and there you

suyu tutmak için kullanılan bir şey ve orada

can see this dam is holding all this water in this is the reservoir the dam

bu barajın tüm bu suyu tuttuğunu görebilirsiniz bu barajın

contains the water and there is another use and spelling of the word dam and

suyu içerdiği rezervuardır ve baraj kelimesinin başka bir kullanımı ve yazılışı var ve

it's a form of exclamation a swear word and expletive normally used when you get

bu bir ünlem şekli, bir küfür ve küfür, normalde bir

very very angry about something damn I missed my bus damn I'm late for work

şeye çok çok kızdığınızda kullanılır kahretsin otobüsü kaçırdım kahretsin işe geç kaldım

damn you mr. Duncan I'm hungry and I want to go to the hotel and have

kahretsin bayım. Duncan acıktım ve otele gidip

something to eat and you've kept me out here filming for far too long oh okay

bir şeyler yemek istiyorum ve beni burada çekim yapmak için çok uzun süre tuttun oh tamam

then do you want to go back to the hotel I'm only joking I think Steve I would

o zaman otele geri dönmek ister misin sadece şaka yapıyorum sanırım Steve

never swear at mr. Duncan I'm hungry as well though to be honest so shall we go

Bay'a asla yemin etmem. Duncan ben de açım ama dürüst olmam gerekirse

back to the hotel now yes we're going back right now

otele geri dönelim mi şimdi evet şimdi geri dönüyoruz

dip dip dip do oh I hope you enjoyed that so that was part of our adventure

dip dip dip do oh umarım bundan hoşlanmışsınızdır, bu

that we had last week in Wales there is another part still to come

geçen hafta yaşadığımız maceranın bir parçasıydı Galler'de daha yapılacak bir bölüm daha var

not today we will show that next Sunday next to Sunday we will be on the beach

bugün değil önümüzdeki Pazar günü sahilde olacağımızı göstereceğiz,

so that will be happening next Sunday but here he is its mr. Steve ever Oh mr.

yani bu gelecek Pazar olacak ama işte o onun mr. Steve hiç Oh bay.

Steve is here I think mr. Steve deserves a round of applause I haven't done

Steve burada sanırım bay. Steve bir alkışı hak ediyor

anything yet well it is my birthday after all you

Henüz bir şey yapmadım, bu benim doğum günüm,

have to shout oh oh no it's your birthday isn't it

bağırman gereken onca şeyden sonra oh oh hayır, bugün senin doğum günün değil mi,

it's my birthday every day you don't have to shout Steve happy birthday mr.

her gün benim doğum günüm, diye bağırmana gerek yok Steve, doğum günün kutlu olsun bayım. .

Duncan you don't have to shout not shouting this is how I normally speak as

Duncan, bağırmana gerek yok, normalde böyle konuşurum, çünkü biliyorsun ki, sana heyecanımı hesaba

you well know you kind of are shown you to adjust the microphone to take an

katmak için mikrofonu ayarlaman gösteriliyor,

account of my excitement you said I come on live in front of millions of people

milyonlarca insanın önünde canlı yayına geldiğimi söyledin.

you see the problem is that what I do is I set the equipment for my voice and I

Sorun şu ki, yaptığım şey, ekipmanı sesime göre ayarlıyorum ve

control my voice but unfortunately Steve doesn't control his voice it's like it's

sesimi kontrol ediyorum ama ne yazık ki Steve sesini kontrol edemiyor, sanki

like an explosion mr. Steve's voice it sort of just blasts

bir patlama gibi Bay. Steve'in sesi bir nevi patlıyor,

out it'll be fine the neighbors in our hotel

iyi olacak otelimizin komşuları

the people that were in the other rooms were complaining cuz Steve kept

diğer odalardaki insanlar şikayet ediyorlardı çünkü Steve

practicing his singing and they were complaining so they all went down to the

şarkı söylemeye çalışıyordu ve şikayet ediyorlardı, bu yüzden hepsi

reception in the hotel and they said look there is this guy upstairs and he

oteldeki resepsiyona gittiler ve Bakın yukarıda bir adam var dediler ve o şarkı

keeps singing and they all insisted that their hotel bill was haft so they only

söylemeye devam ediyor ve hepsi otel faturalarının çok olduğu konusunda ısrar ettiler, bu yüzden Steve şarkı söylediği için

paid half of the hotel bill because of Steve's singing there's nothing to do

otel faturasının sadece yarısını ödediler, bununla hiçbir ilgisi yok,

with that it's because you were roaming through the corridors of the hotel late

çünkü koridorlarda dolaşıyordunuz. otel gece geç saatlerde evet

at night yes I was naked yes exactly yeah disturbing and causing

çıplaktım evet tam olarak evet rahatsız edici ve

distress I probably shouldn't have done that

sıkıntı verici muhtemelen yapmamalıydım ki

it's my birthday today it is your birthday yes don't wear it out

bugün benim doğum günüm bugün senin doğum günün evet onu takma

okay so it look what I've got in my hat Oh birthday boy he's no boy anymore I

tamam o yüzden bak içimde ne var Ah doğum günü çocuğu o artık erkek değil Bunu

can't right unfortunately well somebody said

doğru yapamam ne yazık ki birisi

you only look 35 no look I've got the register and it uh what I've discovered

sadece 35 yaşında göründüğünü söyledi hayır bak Kayıt bende ve uh keşfettiğim şey

is it's too much hard work to teach everybody I literally haven't got time

herkese öğretmek gerçekten çok zormuş. Vaktim yok,

because I only have half an hour before I come on to see what's going on so in

çünkü neler olup bittiğini görmek için gelmeden önce sadece yarım saatim var, bu yüzden o

that half an hour I have ticked off quite a lot of people

yarım saat içinde listeden pek çok kişiyi işaretledim

from the list Agnieszka is in Wales

Agnieszka Galler'de

oh well that's where we've just been exactly so hopefully she might recognize

oh peki orası az önce bulunduğumuz yer tam olarak öyle umuyorum ki,

that video of Lake very late Lake Verna is a beautiful place we've been before

çok geç Verna Gölü'nün videosunu fark edebilir, daha önce birçok kez bulunduğumuz güzel bir yer,

lots of times how Mira said how do people understand us or how do we

Mira'nın Galler'de insanlar bizi nasıl anlıyor veya biz

understand them in Wales oh yes huh because in Wales they speak

onları nasıl anlıyoruz dediğini oh evet huh çünkü Galler'de konuşuyorlar

Welsh they speak Welsh but of course they have to speak English and everybody

Galce Galce konuşuyorlar ama tabii ki İngilizce konuşmak zorundalar ve

in Wales speaks English they don't have to so whether they speak Welsh when the

Galler'deki herkes İngilizce konuşmak zorunda değiller yani

English people aren't around yes and but when we're around they will

İngilizler etrafta yokken Galce konuşsunlar evet ve ama biz etraftayken

speak it they have to they have to learning English it's part of the

onlar konuşacaklar. İngilizce öğrenmek zorundalar, bu müfredatın bir parçası,

curriculum so when when we are not there they speak Welsh when we are in the room

bu yüzden biz orada olmadığımızda Galce konuşuyorlar, biz odadayken İngilizce

they speak English I think most Welsh people speak English most of the time

konuşuyorlar. Sanırım çoğu Galli insan çoğu zaman İngilizce konuşuyor,

it's only in certain parts of Wales yes they still insist that they will only

bu sadece Galler'in belirli bölgelerinde evet hala

speak Welsh on a serious point I think the Welsh language is being used less

ciddi bir noktada sadece Galce konuşacaklarında ısrar ediyorlar. Bence Galce dili giderek daha

and less so fewer people use Welsh or speak Welsh

az kullanılıyor, bu nedenle

then maybe twenty or thirty or maybe in 50/50 or even a hundred years ago so

belki yirmi veya otuz veya belki 50/50'de veya hatta yüz yıl önce Galce kullanan veya Galce konuşan daha az insan yani

hopefully it's it isn't what we you you would call an expanding language I think

umarım genişleyen bir dil diyeceğiniz şey bu değildir. Bence

fewer people are now speaking Welsh but there is a core with the Welsh a very

artık daha az insan Galce konuşuyor ama Gallilerin arasında çok gururlu bir

proud patriotic people and the Welsh language will never die out that's one

vatansever halk var ve Galce dili asla yok olmayacak, bu

thing I always notice when we go to whale to say things but that's one thing

her zaman fark ettiğim bir şey Bir şeyler söylemek için balinaya gittiğimizde ama fark ettiğim bir şey var ki

I noticed when we go to Wales you always see lots of flag

Galler'e gittiğimizde her zaman bir sürü bayrak,

Welsh flags and also the red dragon as well the red dragon

Galler bayrağı ve ayrıca kızıl ejder ve

oh so the red dragon is the symbol of Wales and there so this is something we

kızıl ejder görürsünüz. Bu,

got from the hotel is a as a gift for staying there it's a little Welsh dragon

otelden aldığımız bir şey, orada kaldığımız için bir hediye, küçük bir Galler ejderhası,

do you like that isn't he cute or she I think we don't

hoşunuza gitti mi, o sevimli değil mi,

know where hang on a minute it's a boy it's a boy right I don't know how you

nerede olduğunu bilmiyoruz bir dakika, bu bir erkek, bir erkek doğru

got that Steve because there's nothing there it's the tail tail oh I see anyway

Steve'i nasıl anladın bilmiyorum çünkü orada hiçbir şey yok kuyruk var oh yine de

did you give the clap to the person who was first on the live chat today I was

bugün canlı sohbette ilk olan kişiye alkış verdin mi

watching I haven't given the clap to anyone not for a few years so no no I

izliyordum alkışlamadım birkaç yıldır kimse yok yani hayır

haven't I did for the for the first person on the live chat I always give a

yapmadım canlı sohbetteki ilk kişi için yapmadım her zaman

little round of applause Alamgir houssain a Alamgir houssain bangladesh

küçük bir alkış veririm alamgir houssain a alamgir houssain bangladeş oralardan

I'm collecting all this information your names where you're from that's how I've

ben öyle anladım

got it all here it's all written down there's been some interesting comments

hepsini burada yazıyor bazı insanlardan ilginç yorumlar geldi

from people I'm doing this in alphabetical order by the way so no then

bu arada bunu alfabetik sırayla yapıyorum o yüzden hayır o zaman bende

don't shout at me if I haven't got you in the right order

yoksan bana bağırma doğru sırayla

Anna Rita says that you're a lovely teacher and happy birthday Anna who's

Anna Rita senin sevimli bir öğretmen olduğunu söylüyor ve doğum günün kutlu olsun

got a home in Rome and also one in Tuscany where are you today a knows what

Roma'da ve ayrıca Toskana'da bir evi olan Anna bugün neredesin ve ne

we want to do Anna can we come in visit you in Tuscany it sounds nice I agree

yapmak istediğimizi biliyor Anna Toskana'da seni ziyarete gelebilir miyiz? Kulağa hoş geliyor katılıyorum

tall says I've got to be kind to you mr. Duncan because it's difficult to lose

uzun boylu size karşı nazik olmam gerektiğini söylüyor bayım. Duncan çünkü kilo vermek zor,

weight it is I'm only but we're sort of joking Oh actually I think after our

sadece ben ama bir nevi şaka yapıyoruz Oh aslında tatilimizden sonra sanırım

holiday because we did a lot of walking we did some walking in Wales and then we

çok yürüyüş yaptık çünkü Galler'de biraz yürüyüş yaptık ve sonra

went to the Welsh coast to the beach and we did quite a lot of walking there as

Galler kıyılarına gittik. kumsal ve orada da oldukça fazla yürüyüş yaptık,

well so we have done a lot of exercise I think I think I may have lost a little

bu yüzden çok fazla egzersiz yaptık Sanırım biraz kilo vermiş olabilirim

bit of weight that's good news Jeff sent you more

bu iyi haber Jeff sana herkesten daha fazla

cakes than anyone else oh I think it looked about like 20 cakes yes I noticed

kek gönderdi oh sanırım öyle görünüyordu 20 kek gibi evet

that Jeff Jeff he sent you lots of cakes Jeff sent 20 cakes and Florida and

Jeff Jeff'in sana bir sürü kek gönderdiğini fark ettim Jeff 20 kek gönderdi ve Azerbaycan'dan Florida ve

Connell from Azerbaijan hmm there's got a connection with a birthday somebody in

Connell hmm doğum günüyle bir bağlantısı var

her family has got a birthday today her brother's son yes her nephew is six is

ailesinden birinin bugün doğum günü var kardeşinin oğlu evet yeğeni altı

six today but what what's your nephew's name so maybe we could send a special

bugün altı ama yeğeninin adı ne yani belki Connell'in yeğenine özel bir

happy birthday happy birthday to Connells

doğum günün kutlu olsun mutlu yıllar gönderebiliriz

nephew so what what's his name or maybe it's a secret Luis Mendez says you only

yani adı ne ya da belki bu bir sır Luis Mendez senin sadece

look 35 so that's a special gold star thank you thank you very much I wish I

35 yaşında göründüğünü söylüyor yani bu özel bir altın yıldız teşekkür ederim teşekkür ederim keşke

was 35 again sabes an from Algeria wants to speak with a British accent oh so you

tekrar 35 yaşında olsaydım Cezayirli bir sabes an İngiliz aksanıyla konuşmak istiyor oh bu yüzden

just have to practice imagine you're trying to impersonate somebody yes keep

pratik yapmalısın birini taklit etmeye çalıştığını hayal et evet

watching us and record practice and then record yourself that's what I do if I'm

bizi izlemeye devam et ve kayıt alıştırması yap sonra kendini kaydet ben öyle yaparım

trying to get an accent if I'm in a play and I have to get an accent I record

Bir oyundaysam bir aksan bulmaya çalışıyorum ve bir aksan bulmam gerekiyor,

myself and then you can pick up where it's not quite right and then you can

kendimi kaydediyorum ve sonra tam olarak doğru olmayan yerleri alabilirsin ve sonra yanlış

repeat the bits where you've got it wrong so that's a little tip record

anladığın kısımları tekrar edebilirsin yani bu küçük bir ipucu

yourself it's a good suggestion Sergio or his they calls himself Sergio

kendini kaydet bu iyi bir öneri Sergio ya da onunkiler kendilerine Sergio diyorlar Geçen haftaki

I read this been looking at the live chat from last week that Sergei is his

canlı sohbete bakarken bunu okudum

real name but he calls himself Sergio because it's a sort of a European

gerçek adı Sergei ama kendine Sergio diyor çünkü bu bir tür

ization of the word name Sergei Sergei sounds Russian says did we swim in the

Avrupalılaşma. kelime adı Sergei Sergei kulağa Rusça geliyor diyor gölde yüzdük

lake we didn't because it said on that piece of paper that it was drinking

mü yüzmedik çünkü o kağıt parçasında bunun içme

water and we were not to swim it you're not allowed to swim in the lake no they

suyu olduğu ve yüzmememiz gerektiği yazıyordu gölde yüzmenize izin verilmiyor hayır onlar Önümüzdeki Pazar

weren't besides that I can't swim having said that there is something special

özel bir şey olduğunu söylediğim için yüzemeyeceğimin yanı sıra sahile

coming up next Sunday because we went to the beach

gittik

and mr. Steve did something quite amazing well now don't say anything we

ve Mr. Steve oldukça harika bir şey yaptı, şimdi hiçbir şey söyleme,

want to keep this a secret amazing I will I thought it was amazing I was

bunu bir sır olarak saklamak istiyoruz harika, harika olduğunu düşünmüştüm,

stunned but then mr. Steve does like to surprise me for example today he gave me

şaşkına döndüm ama sonra mr. Steve beni şaşırtmayı seviyor örneğin bugün bana

the most amazing birthday present and this is something that I I was

en harika doğum günü hediyesini verdi ve bu benim gerçekten olduğum bir şeydi

really really I was almost in tears he screamed I was screaming a lot he

neredeyse gözyaşları içindeydim çığlık attı çok bağırıyordum

screamed and if the neighbours heard he thought I was I was committing murder

çığlık attı ve eğer komşular benim olduğumu sandılar cinayet işliyordu

yes I always scream he always screams every year you managed to make me scream

evet ben hep bağırırım o hep bağırır her sene sen beni doğum günümde bağırtmayı başardın

on my birthday normally with excitement so mr. Duncan gets very excited mr.

normalde heyecandan yani bay. Duncan çok heyecanlanır Bay.

Steve is very excited look what mr. Steve brought for me you bought me this

Steve çok heyecanlı bak ne oldu Bay. Steve benim için bana bu

amazing watch and and this this is believe it or not it's a Russian watch a

harika saati aldın ve bu ister inanın ister inanmayın bu bir Rus saati bir

Russian company is that right well I think it's Russian if it's not Russian

Rus şirketi o kadar iyi bence Rus, eğer Rus değilse

it's very close to Russia I think it think it's Russian so anyone from Russia

Rusya'ya çok yakın Sanırım Rus olduğunu düşünüyorum yani Rusya'dan

watching what's the make of the watch mr. Duncan the make is vostok vostok

izleyen herkes saatin ne olduğunu izliyor mr. Duncan'ın markası vostok vostok

so if it was Sergio might be able to tell us hmm I think Sergio is from from

yani Sergio olsaydı bize hmm diyebilirdi, Sergio'nun Rusya'dan olduğunu düşünüyorum

Russia but thank you Steve for this wonderful watch and I will treasure it

ama bu harika saat için Steve'e teşekkür ederim ve ona değer vereceğim,

it could be I think it's Lithuania it's very heavy little Rainier I think that's

sanırım burası Litvanya, çok ağır küçük Rainier Bence burası

very close to Russia it's very heavy Tomic is raising a glass to you cheers

Rusya'ya çok yakın, çok ağır Tomic kadehini size kaldırıyor şerefe

it's too early but it believe me it's not no early today and oh yes we had an

çok erken ama inanın bana bugün erken değil ve oh evet ilginç bir olay yaşadık

interesting we had got quite a few new names on this week that I haven't got on

bu hafta epeyce yeni isim aldık. listemde yok canlı sohbette yorum

my list there's over 200 people who make comments on the live chat mr. that's

yapan 200 den fazla kişi var mr. bu

incredible abdullah hussein says is this a fake live stream so it isn't and i

inanılmaz abdullah hussein diyor ki bu sahte bir canlı yayın mı yani değil ve

hope you're still watching it you can see as i mentioned earlier this is live

umarım hala izliyorsunuzdur daha önce de belirttiğim gibi görebilirsiniz

you can see the watch or the clock should i say so there is my watch and

izle ve

there is the clock it says the same time five minutes to three o'clock on a

saat var aynı saati söylüyor

Sunday it's the 12th of August and it's my birthday

12 ağustos pazar günü saat 3'e 5 kala ve benim doğum günüm bir

lots of people have been saying happy birthday to you who don't necessarily

çok kişi sana doğum günün kutlu olsun diyor

make comments on the live chat because we have a lot of people watching who are

canlı yayında yorum yapmasına gerek yok sohbet çünkü izleyen çok insan var

watching but don't necessarily take part in the live chat which is fine mm-hmm

ama canlı sohbete katılmanız gerekmiyor ki bu iyi mm-hmm

but this is an interesting name Queen Ramar dia or Queen ramadi Queen Ramon

ama bu ilginç bir isim Queen Ramar dia veya Queen ramadi Queen Ramon

got a queen watching this today yes and those on both sides of the camera so beg

bugün bunu izleyen bir kraliçeye sahip evet ve kameranın her iki tarafındakiler, bu yüzden

your pardon mr. Duncan so we'd like to know if you are a real queen or whether

kusura bakmayın bayım. Duncan bu yüzden gerçek bir kraliçe olup olmadığınızı veya

that is just what you call yourself because obviously royalty watching us

kendinizi böyle adlandırıp adlandırmadığınızı bilmek istiyoruz çünkü açıkça görülüyor ki bugün bizi izliyor

today and if you are a real queen what are you the queen of what mr. vodka or

ve gerçek bir kraliçeyseniz neyin kraliçesisiniz Bay Duncan? votka veya

mrs. vodka it's not on the screen oh right I'm doing the same things I

bayan vodka ekranda yok ah doğru şimdi genelde yaptığım şeyleri yapıyorum

usually do now it is now it's on the screen mr. Steve yes well

şimdi ekranda bayım Steve evet pekala

sujin mr. Duncan saw this we saw this watch on television about a year ago on

sujin bay. Duncan bunu gördü, biz bu saati yaklaşık bir yıl önce televizyonda

our favuorite TV show on our favorite TV show and mr. Duncan loved the color of

en sevdiğimiz TV programında en sevdiğimiz TV programında gördük ve Mr. Duncan

this watch because mr. Duncan of course likes to have something special it

bu saatin rengine bayıldı çünkü Mr. Duncan elbette özel bir şeye sahip olmayı sever,

wouldn't be an ordinary watch No so I remember the make of this watch and the

sıradan bir saat olmazdı. Hayır, bu yüzden bu saatin markasını ve rengini hatırlıyorum

colour and I bought it for mr. Duncan for his birthday and I've now got to work

ve onu Mr. Duncan'ın doğum günü için ve şimdi

till I'm 90 to pay for it what was it that expensive it was very expensive I

ödemek için 90 yaşıma kadar çalışmak zorundayım, bu kadar pahalı olan neydi, çok pahalıydı, evin

had to take out extra money on the mortgage of the house but to pay for it

ipoteğinden fazladan para çekmem gerekti ama bunun bedelini ödemek için

mr. Duncan so I hope you appreciate it sujin likes the colour of the watch it is

Bay. Duncan, umarım beğenirsin sujin saatin rengini seviyor

orange something something very bright and you might say I caching if something

turuncu bir şey çok parlak bir şey ve ben önbelleğe alıyorum bir şey

is eye-catching eye catching it means it can be seen very easily something that

göz alıcıysa göz alıcıysa bu çok kolay görülebileceği anlamına gelir göze çarpan bir şey

stands out Sergio says vostok means East oh okay is it

Sergio vostok diyor Doğu anlamına gelir oh tamam

Kanaka yes it is it is a mechanical watch a mechanical watch it's that we

Kanaka mı evet bu mekanik bir saat mekanik bir saat biz onun

think it's Lithuania yes that's what we think so we're not entirely sure but but

Litvanya olduğunu düşünüyoruz evet bu yüzden tam olarak emin değiliz ama

it does seem to have a lot of Russian connections yes they often they often

görünüşe göre pek çok Rus bağlantısı var evet onlar sık sık

talk about the connections that this particular brand of watch has it sounds

bu belirli saat markasının sahip olduğu bağlantılar hakkında konuşurlar, sanki

as if we're selling these but we're not honestly but thank you Steve once again

bunları satıyormuşuz gibi geliyor ama dürüst değiliz ama sadece tanımlayabildiğim şey için Steve'e bir kez daha teşekkür ederim,

for for what I can only describe is the most amazing gift I don't think I've

sahip olmadığım en harika hediye ' Bana sürpriz yapmaktan hoşlandığınızı söylememe rağmen,

ever had such a wonderful gift in my life although having said that you do

hayatımda hiç bu kadar harika bir hediye aldığımı sanmıyorum

like to surprise me I do mr. mr. Steve has surprised me a lot shall I show your

. Bay. Steve beni çok şaşırttı

viewers what I surprised you with a few years ago is it big

izleyicilerinize birkaç yıl önce sizi şaşırttığım şeyi göstereyim mi büyük mü evet evet bayım

yes yes mr. Steve is going to show everyone including me what what he

. Steve

bought for me about about three years ago kernels a nephew is Cameron Cameron

yaklaşık üç yıl önce benim için satın aldığı şeyi ben dahil herkese gösterecek çekirdekler bir yeğen Cameron Cameron

hello to Cameron let me just put that on the screen to make it official Cameron

Cameron'a merhaba resmi yapmak için bunu ekrana koyayım Cameron

hello to Cameron and happy sixth birthday six years old I wish I was six

Cameron'a merhaba ve altı yıl altıncı doğum günün kutlu olsun keşke tekrar altı yaşında olsaydım

again oh dear I would I would have never started drinking at that age it was

ah canım keşke o yaşta içmeye hiç başlamazdım

terrible it ruined my whole life Catherine Catherine you're welcome and

korkunçtu tüm hayatımı mahvetti Catherine Catherine rica ederim ve

that's a message from Anna I do like it when people talk to each other on the

bu Anna'dan bir mesaj İnsanların birbirleriyle konuşması hoşuma gidiyor

live chat that's very nice thank you our mid mr. Steve is very generous he's

canlı sohbette bu çok güzel teşekkürler orta bayımız. Steve çok cömert,

given me such a lovely gift but over the years Steve has given me some very

bana çok güzel bir hediye verdi ama yıllar geçtikçe Steve bana çok

surprising gifts and and I think you're going to show two of them now so here we

şaşırtıcı hediyeler verdi ve sanırım şimdi ikisini göstereceksin, işte

go here are two of the gifts that Steve has given me over the years there we go

başlıyoruz işte Steve'in sahip olduğu iki hediye bana yıllar boyunca verdi oraya gidiyoruz

one was this plastic sheep so the sheep that that's Lady woolington that's a

bir tanesi bu plastik koyundu yani koyun ki bu Lady Woolington bu bir

garden a garden ornament it's designed to go in the garden it's made of

bahçe bir bahçe süsü bahçeye gitmek için tasarlandı plastikten yapılmış

plastic it's not real but we keep it in the house and Steve Steve also gave me

gerçek değil ama onu evde tutuyoruz ve Steve Steve

this this wonderful snake is well it's huge the snake goes around the the sheep

bu harika yılanı da bana verdi çok büyük yılan koyunların etrafında dolaşıyor

and they both look out of the living room window and when people come to the

ve ikisi de salonun penceresinden dışarı bakıyorlar ve insanlar pencereye geldiklerinde

window they are very surprised when they see this sheep and the snake but I'm

bu koyunu ve yılanı görünce çok şaşırıyorlar ama ben'

gonna put it down because it's actually quite heavy it's very heavy don't drop

Onu yere koyacağım çünkü aslında oldukça ağır, çok ağır, düşürme,

it don't drop it so there there's there are two of the gifts that mr. Steve has

düşürme, bu yüzden orada, Mr. Steve

given me over the years so he always likes to buy something for me that's

bana yıllar boyunca verdi, bu yüzden her zaman benim için çok alışılmadık ve ilginç bir şeyler satın almayı sever

very unusual and quirky quirky talking of unusual things here are some back

alışılmadık şeylerden bahsetmek burada biraz geri

here are some words Steve that exists in English that seem very unusual so I

burada Steve'in İngilizce'de var olan ve çok alışılmadık görünen bazı sözcükleri var, bu yüzden

thought we would have another look at some very unusual words why not here is

başka bir tane daha alacağımızı düşündüm Bazı çok alışılmadık kelimelere bak, neden burada olmasın ki burada

one flit flit flit so when you hear this word Steve what do you think

tek bir flit flit flit yani Steve bu kelimeyi duyduğunuzda,

somebody who is moving about a lot doesn't stay in one place for very long

çok hareket eden birinin bir yerde çok uzun süre kalmadığını düşünür müsünüz? hareketsiz dur

flits about flits about they don't keep still they're constantly moving maybe

onlar sürekli hareket halindeler belki

not just physically but maybe they're moving from what if they're talking

sadece fiziksel olarak değil ama belki hareket halindeler ya konuşuyorlarsa

there might be going from one subject to another subject constantly we could be

bir konudan diğerine geçiyor olabilirler sürekli

talking about cars one minute and then suddenly you change the subject and talk

bir dakika arabalardan bahsediyor olabiliriz ve sonra aniden konuyu değiştiriyorsun ve

about something completely different then you go on to something else and it

tamamen farklı bir şey hakkında konuşun, sonra başka bir şeye geçersiniz ve bu

confuses people so if you if somebody flits about they're constantly changing

insanların kafasını karıştırır, bu yüzden eğer biri etrafta uçarsa sürekli değişir

and moving about it's slightly annoying so to flit is to change from one thing

ve hareket eder, bu biraz can sıkıcıdır, bu yüzden uçmak bir şeyden

to another or move around frequently you flit okay yes I like that word it's a

diğerine geçmek veya sık sık hareket etmektir. uçuyorsun tamam evet bu kelimeyi beğendim

very unusual word but it's one of my favorite words vent of a strange strange

çok sıra dışı bir kelime ama bu benim en sevdiğim kelimelerden biri garip bir garipten çıkıyor

I like strange words here's another one sometimes I think mr. Steve is a little

Garip kelimeleri severim işte bir tane daha bazen düşünüyorum bay. Steve biraz

like this he we go so their show is shows the meaning

böyle diye gidiyoruz yani onların şovu kelimenin anlamını gösteriyor

of the word there it is look can you see mr. Steve's expression can you see the

işte bak görüyor musunuz bayım. Steve'in ifadesi,

expression on his face he looks very aloof aloof a person who gives an

yüzündeki ifadeyi görebiliyor musunuz, çok mesafeli görünüyor,

expression that makes them look as if they are superior or better than those

kendisini etrafındakilerden üstün veya daha iyiymiş gibi gösteren bir ifade veren bir insan,

around them they look very aloof me aloof hmm I don't know what you mean mr.

bana çok uzak görünüyorlar, uzak hmm, bilmiyorum ne sen bay demek

Duncan I don't know what you mean either probably a little unemotional as well I

Duncan ne demek istediğini de bilmiyorum muhtemelen biraz duygusuz da Uzak

would say distant distant aloof yes very aloof very heart from the apart

uzak uzak evet çok uzak çok yürekten

from others they don't want to get involved everyone to get involved they

başkalarından ayrı derdim karışmak istemezler herkes dahil olmak

don't want to get involved beneath me hmm to get involved I'm going to be so

istemezler hmm dahil olmak için çok

aloof hmm but that's not us hmm we like to get

mesafeli olacağım hmm ama bu biz değiliz hmm

involved particularly with your lovely viewers so we are not aloof because if

özellikle sizin sevimli izleyicilerinizle ilişki kurmayı seviyoruz bu yüzden mesafeli değiliz çünkü

we we were aloof we wouldn't be doing this live stream it would be very

mesafeli olsaydık bunu yapmazdık canlı yayın eğer mesafeliysen dünyaya canlı yayın yapan

difficult to do a live stream broadcasting live to the world if you

bir canlı yayın yapmak çok zor olurdu

are aloof because I don't think I don't think it would be very interesting to be

çünkü dürüst olmanın çok ilginç olacağını düşünmüyorum

honest could you say you were snooty snoot yes they are they are aloof they

kibirli kibirli olduğunu söyleyebilir misin evet öyleler soğukkanlı

are standoffish standoffish standoffish that's a great word as well so there you

soğukkanlı bu da harika bir kelime bu yüzden

go here's another one this is quite an interesting word again another short

işte bir tane daha bu oldukça ilginç bir kelime yine başka bir kısa

word you jinx jinx jinx jinx that means to to make something unlucky hmm if

kelime sen jinx jinx jinx jinx bir şeyi şanssız yapmak anlamına gelir hmm eğer

something is jinxed and you then you can say it's unlucky so as to you a certain

bir şey uğursuzsa ve sen o zaman şanssız diyebilirsin yani sana göre belirli bir

action that is seen as being unlucky something that might occur that you

eylem şanssızlık olarak görülen bir şey olabilir

believe causes something bad to happen jinx so a person will jinx something so

kötü bir şeyin olmasına neden olduğuna inandığın bir şey

it can be used as a verb as well so you jinx something you make something

jinx bir şey

go wrong by doing a particular thing so some people do believe that there are

belirli bir şeyi yaparak bir şeylerin ters gitmesine neden oluyorsunuz, bu yüzden bazı insanlar bir

jinx moments where something happens and then it makes the other thing go wrong

şeyin olduğu jinx anları olduğuna inanıyor ve sonra diğer şeyin ters gitmesine

or become disastrous like some people think if they like me for example

ya da bazılarının düşündüğü gibi felakete dönüşmesine neden oluyor, örneğin

whenever I go near any anything electronic yes it seems to go wrong like

ne zaman gitsem benden hoşlanırlarsa elektronik olan herhangi bir şeyin yakınında evet, telefonlar cep telefonları dizüstü bilgisayarlar gibi ters gidiyor gibi görünüyor

phones mobile phones laptops yes I'm PV and people sometimes say oh you put a

evet ben PV'yim ve insanlar bazen ah, üzerine bir uğursuzluk koyarsın,

jinx on that is every time you go near it it goes wrong so you can jinx

yanına her gittiğinde ters gider, böylece bir

something as a verb or a jinx is the unlucky thing or the unlucky action so

şeyi fiil olarak uğursuzluk getirebilirsin derler veya bir uğursuzluk, şanssız bir şey veya şanssız bir eylemdir, bu yüzden

it can also be a noun as well so there it's a very interesting word an evil

aynı zamanda bir isim de olabilir, bu yüzden orada çok ilginç bir kelime bir kötü

curse as lolly says well done yes evil curse so something that makes another

lanet, lolly'nin aferin evet kötü lanet dediği gibi, başka bir şeyin ters gitmesine neden olan bir şey

thing go wrong many of Steve's work colleagues think that mr. Steve is a

Steve'in iş arkadaşlarının çoğu düşün ki bay Steve,

jinx because of the the problems he always has with his computer and his

bilgisayarı,

laptop and his mobile phone he always has problems with them and

dizüstü bilgisayarı ve cep telefonuyla her zaman yaşadığı sorunlardan dolayı bir uğursuzluktur, onlarla her zaman sorunları olur ve

that one more and then we'll carry on with Miss miss because you want to show

bu bir daha ve sonra Bayan bayanla devam edeceğiz çünkü

something times got some words as well this is what time have we got time with

bir şeyleri göstermek istiyorsunuz. bazı sözler de işte bu kadar vaktimiz var

your birthday celebration we always have time would you like to see some of mr.

senin doğum günü kutlaman için her zaman vaktimiz var biraz görmek ister misin Mr.

Steve's driving now here is something that often causes a little bit of

Steve'in şimdi burada araba kullanması, genellikle biraz

distress so here we go here is a little bit of mr. Steve's car driving and I

sıkıntıya neden olan bir şeydir, bu yüzden işte buradayız, biraz Mr. Steve'in arabası sürüyor ve ben

haven't made this fast I haven't spent this up it is the speed at which I

bu kadar hızlı yapmadım, bunu harcamadım, kaydettiğim hız bu,

recorded it so here we go we're now going on the road with mr. Steve in his

işte başlıyoruz, şimdi Bay ile yola çıkıyoruz. Steve

car and I've seen this you haven't seen this so we're driving along now now what

arabasında ve bunu gördüm, bunu görmediniz, bu yüzden şimdi ilerliyoruz, şimdi

is the first thing you notice not you miss a sign saying that there's a

fark ettiğiniz ilk şey nedir, sağa keskin bir viraj olduğunu söyleyen bir levhayı kaçırmazsınız

sharp bend to the right not you Nair overtaking not you oh I'm on about

Nair sollama değil sen oh,

the people-watching of viewers so the first thing you will notice is that we

izleyicilerin insanları izlemesiyle ilgiliyim, bu yüzden fark edeceğin ilk şey,

drive on the wrong side of the road so can you see there that the cars are

yolun yanlış tarafında kullandığımız, yani orada arabaların

coming the wrong way we drive on the right side of the road so we drive on

yanlış yoldan geldiğini görebiliyor musun, biz sağ tarafta gidiyoruz yolun

the left side of the road which is right sorry

sol tarafında gidiyoruz, bu doğru, üzgünüm,

don't start that again are we are we really doing that again we drive on the

tekrar başlama, bunu gerçekten yapıyor muyuz, Birleşik

left in the UK Steve I don't know where you've got the right from but it's right

Krallık'ta soldan sürüyoruz Steve, nereye sahip olduğunu bilmiyorum doğru ama

to us I mean it's correct it's right oh I see a sharp band shot been to that you

bizim için doğru demek istediğim doğru bu doğru oh keskin bir bant atışı gördüm

were gonna test me on road signs yes the other week well you can test me now

beni yol işaretlerinde test edecektin evet geçen hafta beni şimdi test edebilirsin bu

that's gone a long time ago oh that's a nice house nice house it's a nice little

uzun zaman önce gitti oh bu güzel bir ev güzel bir ev Shrewsbury'ye kadar uzanan güzel bir küçük

cottage that's all the way to Shrewsbury yes I think this is this is actually

kır evi evet bence bu aslında

quite local to where we live we will see something else in a minute there's some

yaşadığımız yere oldukça yakın birazdan başka bir şey göreceğiz bazı

road signs the road sign yes Junction coming up to the left yes and then it's

yol işaretleri yol levhası evet Kavşak geliyor sola evet ve sonra

a bit of a zigzag there we go there's a junction to the left its toe overtaking

biraz zikzak oraya gidiyoruz solda bir kavşak var sollama yapıyor

slow down there with that calm down Steve you must get so excited as warning

orada o sakinlikle yavaşla Steve

us of a bend so there is a been bend there is a bend okay there is a bend

bizi bir viraj konusunda uyaracak kadar heyecanlanmış olmalısın yani orada bir viraj var bir viraj tamam yolda bir viraj

coming up in the road oh yes here comes the bend and some farmers equipment

geliyor oh evet işte viraj geliyor ve bazı çiftçi ekipmanları

really and we're going a very interesting mr. Duncan

gerçekten ve çok ilginç bir bay gidiyoruz. Duncan

we're going round the bend and now did we teleport oh dear

virajdan dönüyoruz ve şimdi ışınlandık mı canım

just calm down I'm trying to no one's going to learn anything if you keep

sadece sakin ol Tavşanlamaya devam edersen kimsenin bir şey öğrenmeyeceğine çalışıyorum

rabbiting so now we're going through what I would describe as a quaint

bu yüzden şimdi benim şirin

village a Welsh village so this is actually now in Wales I can't remember

bir Galler köyü olarak tanımlayacağım bir yerden geçiyoruz. köy yani burası aslında şu anda Galler'de

the name of the village now I want to say I want to say Welsh pool but I don't

Köyün adını şimdi hatırlayamıyorum Gal havuzu demek istiyorum ama

think it is it wasn't well no it's a small Welsh village I think this one but

sanmıyorum iyi değildi hayır küçük bir Galler köyü sanırım bu ama

you can see this is I would say that this is a very typical Welsh village and

bunu görebilirsiniz, burasının çok tipik bir Galler köyü olduğunu söyleyebilirim ve

there you can see some lovely old houses made of wood

orada ahşaptan yapılmış bazı güzel eski evler görebilirsiniz

and as we leave the village you will see that we will be back suddenly back in

ve köyden ayrılırken aniden

the countryside again so this is taken in mr. Steve's car so this is actual

kırsala geri döneceğimizi göreceksiniz. tekrar yani bu bay alınır. Steve'in arabası yani bu, geçen gün

footage as we were driving to Wales the other day and there you can see some of

Galler'e giderken gerçek bir görüntü ve

the beautiful views there the lovely house that's another nice house isn't it

orada güzel manzaralardan bazılarını görebilirsiniz güzel ev başka bir güzel ev, ilgilendiğiniz değil mi

you are interested in that there were some some really nice buildings on the

bazı gerçekten güzel binalar vardı yolda

way it doesn't look as if you're driving very fast

çok hızlı kullanıyormuşsunuz gibi görünmüyor orada

it looks like you're driving very slowly there well I think it was a 40 mile an

çok yavaş sürüyorsunuz gibi görünüyor iyi bence saatte 40 mil

hour limit so actually so inc so in this video you are driving at 40 miles an

sınırı vardı bu yüzden aslında çok inc yani bu videoda 40 yaşında araba kullanıyorsunuz saatte mil

hour I'm sure there was a sign we would have to rewind it comes the local bus so

Eminim geri sarmamız gerektiğine dair bir işaret vardı, yerel otobüs geliyor, bu yüzden

this is probably the only bus that runs oh this is the only bus that runs ARAF

muhtemelen çalışan tek otobüs bu ARAF çalışan tek otobüs

ARAF is welsh for slow yes did you see that on the road ARAF ARAF so that is actually a

ARAF galce yavaş evet gördünüz mü yol ARAF ARAF yani bu aslında

Welsh word that means slow so you can see in Wales they print on the other

Galce bir kelimedir, yani yavaş anlamına gelir, yani Galler'de diğer tabelalara bastıklarını görebilirsiniz

signs and also on the road they print English and Welsh but the well she's

ve ayrıca yolda İngilizce ve Galce basarlar ama iyi o

always written first so the Welsh word comes first and then

her zaman önce yazılır, bu yüzden Galce kelime önce gelir ve sonra

the English comes after you might see that sign again in a moment let's have a

ingilizler gelir sonra o tabelayı birazdan tekrar görebilirsin bir

look if we go a bit further you might see a ARAF again I bet we don't know I've

bakalım biraz daha ileri gidersek yine bir ARAF görebilirsin bahse girerim bilemeyiz öyle demiştim

said that but look at that isn't that beautiful that's one of the things I

ama bak bu o değil güzel

love about Wales such beautiful sights on the road I think we're going to

Galler hakkında sevdiğim şeylerden biri yoldaki çok güzel manzaralar sanırım

change the scenery oh no we're not no actually we're going to end that's it

manzarayı değiştireceğiz oh hayır biz aslında bitirmeyeceğiz bu kadar

did you enjoy driving with mr. Steve there and of course mr. Steve is such a

Bay ile araba kullanmaktan zevk aldınız mı? Orada Steve ve tabii ki Mr. Steve o kadar

safe driver he is he's so safe he was very distracting what very distracting

güvenli bir sürücü ki o kadar güvenli ki çok dikkat dağıtıyordu ne çok dikkat dağıtan dikkat

distracting what are you filming while I was driving

dağıtan ben araba sürerken ne çekiyorsun

along oh I see I found it very distracting I hope you enjoyed that I

oh anlıyorum çok dikkat dağıtıcı buldum umarım beğenmişsindir

think that might be the first time that we've ever shown the car being driven in

sanırım bu ilk defa oluyor canlı yayında arabanın bu şekilde sürüldüğünü daha önce göstermiştik,

that way on the live stream so I hope you enjoyed that any now

umarım bundan hoşlanmışsınızdır

Road and had to be very careful because Welsh people have got this reputation of

ve çok dikkatli olmanız gerekmiştir çünkü Galli insanlar

driving very fast along their country roads and then you suddenly they

köy yollarında çok hızlı araba kullanmak gibi bir üne sahiptir ve sonra birdenbire siz

suddenly come round the corner from nowhere and well we didn't want any

aniden köşeyi döndüler ve herhangi bir kaza istemedik

accident we're getting some very interesting messages on the live chat

canlı sohbette bazı çok ilginç mesajlar alıyoruz

most most of them saying oh my goodness that looks so dangerous because you're

çoğu aman tanrım bu çok tehlikeli görünüyor çünkü

driving on the wrong side not many countries drive on the left I think we

yanlış tarafta sürüyorsunuz diyor pek fazla ülke soldan araç kullanmıyor Sanırım biz bunu yapan

are one of the few countries that do I don't where else drives on the left I

birkaç ülkeden biriyiz Başka hiçbir yerde soldan araç kullanmıyorum

think now I want to say Malaysia do they I think Malaysia also drive on the same

Sanırım şimdi Malezya demek istiyorum onlar bence Malezya da

side as the road yes Australia I'm not sure about Australia but in Malaysia

yolla aynı tarafta araç kullanıyor evet Avustralya Avustralya'dan emin değilim ama Malezya'da

they they do drive on the same side as the road of the road and that's because

arabayı yolun aynı tarafında kullanıyorlar ve bunun nedeni

of our influence you see because it used to be a British colony that's right

bizim etkimiz çünkü eskiden bir İngiliz kolonisiydi bu doğru

Malaysia some more birthday greetings Marella says happy birthday thank you

Malezya biraz daha doğum günü tebrikleri Marella doğum günün kutlu olsun diyor

very much yes it is my birthday today TiAS says here we drive on the left side

çok teşekkür ederim evet bugün benim doğum günüm TiAS burada İngiltere gibi soldan gidiyoruz diyor bu yüzden

just like the UK so also in Indonesia interesting Indonesia well that's good

Endonezya'da da ilginç Endonezya

to know Sergio says I can't watch it it looks

bunu öğrendiğim iyi oldu Sergio izleyemem diyor

crazy it does look like it must look very strange to some people because it

çılgınca görünüyor öyle bazı insanlara çok tuhaf geliyor olmalı çünkü yolun

looks like we're driving on the wrong side of the road in the opposite

yanlış tarafında ters yönde ilerliyoruz gibi görünüyor

direction how Mira says that she's always confused

nasıl Mira onun da kafasının hep karıştığını söylüyor

as well yes Sergio they are narrow roads you have to be very careful in Wales is

evet Sergio onlar dar yollar çok dikkatli olmalısın Galler'de

like that all over yes because there is so much well Wales isn't a particularly

her yerde böyle evet çünkü çok fazla iyi var.

big country anyway and there's lots and lots of farmland and the roads have to

go round all the all the farmers fields because the roads over many many years

were formed and of course you have to if somebody owns one piece of land

somebody else owns another bit of land you've got to try and get a road to go

round those round those bits of land Agnieszka says in Wales if there is a

Agnieszka, Galler'de diyor ki, çok

lot of cycling on the road I love cycling yes we did pass quite a few

fazla varsa, bu arazi parçalarının etrafından dolaşmak için bir yol edinmelisiniz. Yolda bisiklete binmeyi seviyorum Bisiklete binmeyi seviyorum evet

people riding bikes bicycles you are right Thank You Nicole as well

bisiklet süren epeyce insanı geçtik bisikletler haklısın Teşekkürler Nicole de

Oh flat Eric says someone actually spotted little flat Eric Oh Nicole in

Oh düz Eric birisinin aslında biraz düz olduğunu söylüyor Eric Oh Nicole

the driver's seat sorry in the passenger seat earlier

sürücü koltuğunda daha önce yolcu koltuğunda özür dilerim

really I didn't spot a flat Eric not not in that the thing we just watched it was

gerçekten Düz bir Eric görmedim, az önce izlediğimiz şey daha

the thing earlier the thing earlier on Steve Missal flat Eric was on the screen

önceki Steve Missal dairesindeki şeydi Eric

for a few moments in the car Oh Jeff has something for you Steve oh

arabada birkaç dakika ekrandaydı Oh Jeff'in senin için bir şeyi var Steve oh

did you see that no I will bring it back there it is we are all set to sing happy

yaptı hayır, onu oraya geri getireceğim, hepimiz

birthday oh well done Jeff set well we'd like to sing happy birthday but of

doğum günün kutlu olsun şarkısını söylemeye hazırız oh aferin Jeff iyi ayarlanmış doğum günün kutlu olsun şarkısını söylemek isteriz ama tabii ki

course they're not sure whether we can we have to be careful singing happy

dikkatli olmamız gerekip gerekmediğinden emin değiller mutlu yıllar şarkı söylüyor

birthday because the words are okay but the tune is still owned under copyright

çünkü sözler tamam ama melodi bildiğim kadarıyla hala telif hakkına sahip bu yüzden

as far as I know so we have to be very careful we're a try so happy birthday

çok dikkatli olmalıyız deniyoruz çok iyi ki doğdun

happy birthday happy birthday happy birthday Alan Gere Hussein says that

iyi ki doğdun iyi ki doğdun iyi ki doğdun iyi ki doğdun Alan Gere Hussein

they also drive on the left in Bangladesh okay well done so what so

onların da sürdüğünü söylüyor Bangladeş'te solda tamam aferin yani ne yani

actually it would appear that there are many countries that drive on the same

aslında öyle görünüyor ki yolun aynı tarafında araba kullanan birçok ülke var,

side of the road as whedon Mika wants to drive on that road I'll tell you Mika if

ne zaman Mika o yolda araba kullanmak istiyorsa sana Mika'yı söyleyeceğim

you've got a sports car and then you and you go to Wales it's got some of the

spor araba ve sonra siz ve siz Galler'e gidersiniz,

best roads for driving on it if you like driving along country roads in a nice

üzerinde sürmek için en iyi yollardan bazılarına sahiptir, eğer kır yollarında

open top sports car then that's the place to go either there or in Scotland

üstü açık güzel bir spor arabada sürmeyi seviyorsanız o zaman orası ya oraya ya da İskoçya'ya gidilecek yer orası

Nicole yes I did put you on the register NIC yes Nicole asks mr. Steve I think

Nicole evet yaptım sizi NIC kaydına alın evet Nicole bay'a sorar. Steve bence

you didn't put me on the register well the reason was Nicole is because I don't

beni listeye pek iyi koymadın, bunun nedeni Nicole'dü, çünkü

think you probably didn't come on within the first 20 minutes you've made you've

muhtemelen ilk 20 dakika içinde gelmediğini düşünüyorum.

made there we go you've made Nicole surprise

Nicole'ü şaşırttı

she's crying no look man look what you've done Steve ethnic girl comes back

ağlıyor bak adamım ne yaptığına bak

on and in Malta of course there you go Nicole I've just ticked you

off somewhere I've ticked you off but I only did it for the first 20 minutes

ilk 20 dakika

because then I had to get ready so you might have been Oh perhaps I missed you

çünkü sonra hazırlanmam gerekti bu yüzden sen olabilirdin Ah belki seni özledim

apologies but you're on there now so one gold star - Nicole do you like my little

özür dilerim ama şu anda oradasın yani bir altın yıldız - Nicole benim küçük koyunumu seviyor musun

sheep of course you can't drive around Wales without seeing these exactly

tabii ki onsuz Galler'de dolaşamazsın bunları görünce tam olarak her yerdeler her yerde

they're everywhere everywhere in the fields sheep this is what Wales is

tarlalarda koyunlar işte budur Galler

famous for lots of sheep because it's very hilly in Wales very hilly but lots

çok sayıda koyunuyla ünlüdür çünkü Galler'de çok tepelik çok engebeli ama çok

of hills lots of water it's a very they have a very high rainfall in Wales and

tepe çok su var Galler'de çok yüksek yağış alıyorlar ve

because you've got lots of hills and mountains it rains a lot and that's

çünkü çok fazla tepeniz ve dağınız var, çok yağmur yağıyor ve bu,

ideal for for grass growing and the sheep eat the grass so lots of sheep in

çim yetiştirmek için ideal ve koyunlar otları o kadar çok yiyor ki,

Wales that's not even remotely annoying mr. Duncan but if it wasn't your

bu, uzaktan bile rahatsız edici değil bay. Duncan ama senin

birthday I would be very annoyed and I would take that off you and throw it

doğum günün olmasaydı çok sinirlenirdim ve geçen hafta çarşamba günü yaptığın gibi onu senden çıkarıp

across the other side of the room like you did last week on Wednesday Steve got

odanın diğer tarafına fırlatırdım Steve

very angry with this sheep and he threw it away and lots of people complained

bu koyuna çok kızdı ve onu attı ve birçok kişi

about mr. Steve's rough treatment of this sheep he's still smiling if you

Bay hakkında şikayette bulundu. Steve'in bu koyuna kaba muamelesi, hala gülümsüyor, ona

want to see the other things he does to it I comb its fur coat it's a coat on on

yaptığı diğer şeyleri görmek isterseniz, kürk mantosunu tararım, koyun üzerine bir palto,

a sheep you do they call it a coat or fleece fleece at least the phrase an

siz ona palto veya polar diyorlar, en azından ifade

interesting word fleece fleece shall I write that down because that's it that's

ilginç bir kelime polar yapağı bunu yazayım mı çünkü bu

actually an interesting word so the coat on a sheep is called fleece but he

aslında ilginç bir kelime bu yüzden bir koyunun üzerindeki kürke yapağı denir ama

wouldn't call it fur well it's wool yes but but the actual

o kürk demez o yün evet ama asıl olanın

the actual thing itself is called fleece fleets there we go there's the word

kendisine polar denir orada biz git

that's an interesting word actually for the S but there is also another use of

aslında S için ilginç bir kelime var ama kelimenin başka bir kullanımı da var bu

the word so the coat of the Sheep is called fleece but this can also be used

yüzden Koyun'un postuna yapağı deniyor ama bu

as a verb as well it can indeed and how how would we use this as a verb

fiil olarak da kullanılabilir gerçekten olabilir ve nasıl kullanırdık bu bir fiil olarak

if I was to fleece you if I was if you fleece somebody it means you rip them

eğer seni soyacaksam eğer öyleyse eğer birini soyarsan bu onları soyduğun anlamına gelir

off yes it means that not exactly stealing but if if for example you trick

evet bu tam olarak çalmak anlamına gelmez ama örneğin

them into paying more trick them you paying more for something yes you trick

onları kandırıp daha fazla para ödemeleri için kandırırsan bir şey için daha fazla para ödüyorsun evet sen

them into paying more for something than they should so if I was to try and sell

bir şey için olması gerekenden daha fazla ödemeleri için onları kandırın, bu yüzden

you a car yes say my 8 year old car a moment with a hundred and eighty

size bir araba satmaya çalışırsam evet, 8 yaşındaki arabamı yüz seksen

thousand miles 200 thousand kilometers on it ok back to us a lovely car I'm mr.

bin mil 200 bin kilometre ile bir an söyleyin tamam bize geri güzel bir araba I ben bayım

Steve yeah uh how much do you want for it and I could say to you ten thousand

Steve evet bunun için ne kadar istiyorsun ve sana on bin

pounds mr. Duncan now you might not know anything about cars it's only probably

pound söyleyebilirim bayım. Duncan, şimdi arabalar hakkında hiçbir şey bilmiyor olabilirsin, muhtemelen

worth about three thousand pounds look that I don't know anything about cars

değeri yaklaşık üç bin sterlin, bak ki ben arabalar hakkında hiçbir şey bilmiyorum

but I know that ten thousand pounds for a an eight year old car you are trying

ama biliyorum ki sekiz yaşındaki bir araba için on bin sterlin

to fleece me I'm trying to rip you off mister do you are tricking me into

beni soymaya çalışıyorsun. seni dolandırmaya çalışıyorum bayım çok para vermem için beni kandırıyor musun beni soymaya

paying too much you are trying to fleece me sometimes you go to the market

çalışıyorsun bazen markete gidiyorsun

particularly if you're on holiday and you see something and you pay something

özellikle tatildeyken bir şey görüyorsun ve bunun için bir şey ödüyorsun

for it and then you later find out it's worth a lot less you can say huh I was

ve sonra öğreniyorsun çok daha azına değer diyebilirsin huh

fleeced yes it means that you were charged a lot more than you should have

kandırıldım evet bu, canlı sohbete geri dönen öğe için olması gerekenden çok daha fazla ücretlendirildiğin anlamına geliyor

been for the item back to the live chat because it's very busy on the live chat

çünkü canlı sohbette çok meşgul

very busy today the live chat is very busy motor of course Malta does drive on

bugün canlı sohbette çok meşgul çok meşgul motor tabii ki Malta

the OH

OH

vodka man says my eyes are like Chinese today yours

votka kullanıyor adam diyor ki gözlerim bugün seninkiler Çinli gibi

and what what do you mean by that didn't we used to think that that we used to

ve bununla ne demek istiyorsun eskiden

think that your dad looked a bit Chinese well yes my my grandfather everybody

babanın biraz Çinli gibi göründüğünü düşünmez miydik evet dedem herkes onu

thought he was Chinese oh that's interesting

Çinli zannediyordu ah bu ilginç

he wasn't but everybody thought he was so perhaps I've inherited that look

değildi ama herkes öyle zannediyordu yani belki de o göz çevresini bana miras almış olabilir evet yani

around the eye yes so maybe maybe there is a little bit of Chinese in mr. Steve

belki de bayda biraz Çinlilik vardır. Steve

maybe there's no answers of that really is there so lots of people on the live

belki bunun cevabı yok gerçekten canlı sohbette çok fazla insan var

chat Oh Tomic says come onto the chat and read out my funny comments well I am

Oh Tomic sohbete gel ve komik yorumlarımı oku diyor ben

now I'm on their Tomic but I'm just waiting for your funny comment so as

şimdi onların Tomic'indeyim ama senin komikliğini bekliyorum yorum yap o yüzden

soon as you give me your funny comment I will read it out we've probably missed

bana komik yorumunu verir vermez okuyacağım muhtemelen gözden kaçırmışız

it because there are so many comments today it is rather busy today because

çünkü bugün çok fazla yorum var çünkü bugün oldukça meşgul çünkü bugün

it's a it's my birthday so Rath says hello to me hello sheriff hello thank

benim doğum günüm bu yüzden Rath bana merhaba diyor merhaba şerif merhaba teşekkürler

you very much but where is sheriff just second from the bottom

çok çok ama şerif alttan sadece ikinci nerede

oh yes hello sheriff is it your first time here if it is your first time I

oh evet merhaba şerif buraya ilk gelişiniz mi eğer ilk gelişinizse

will offer you some lovely applause

size çok güzel bir

yes well we better give some appalls applause to Tran Thai car as well who

alkış sunacağım Henüz

says that we haven't read their comments yet we've probably you probably put the

yorumlarını okumadığımızı söylüyor, muhtemelen bir video izlerken yorumları siz yapmışsınızdır. hatta

comments on while we were watching a video I don't know so apologies for that

but we do find it difficult to keep up with all the comments that are on the

line especially today because it's my birthday everyone wants to wish me happy

bugün özellikle doğum günüm olduğu için herkes bana mutlu yıllar dilemek istiyor söylediğiniz

birthday we've read the comment that you've said we haven't read your comment

yorumu okuduk henüz yorumunuzu okumadık

yet okay so that counts so we read the comment that you you said we didn't read

tamam o yüzden sayılır bu yüzden okumadık dediğin yorumu okuduk '

the comment so so we have actually read your comment even though it's not the

yorumu okudum yani okumadık dediğin yorum olmasa da aslında yorumunu okuduk vay canına

comment that you said that we didn't read wow I don't I don't understand

ben

anything eyes from Boger I don't understand anything I just said that

bir şey anlamıyorum gözler Boger'den hiçbir şey anlamıyorum sadece dedi ki

Nicolai Lincoln Lincoln says how green Jung Hyung can I just say this bit Jung

Nicolai Lincoln Lincoln Jung Hyung ne kadar yeşil diyor Jung

Hyung says how green is that country rode an old Hollywood film of Chinese

Hyung bu ülkenin ne kadar yeşil olduğunu söylüyor

wartime story the in of sixth happiness I've seen that movie I've actually seen

that movie it's very creepy ah is that the one with is like a ghost

film çok ürkütücü ah şu olan şu ki bir hayalet

story now what's the name of that famous actress I don't the 600 famous actor I

hikayesi gibi şimdi o ünlü aktrisin adı ne

think she's what yes famous actress well her in that film I can't think of her

name maybe somebody can tell us this is a Chinese film oh is it

isim belki birisi bize bunun bir Çin filmi olduğunu söyleyebilir oh öyle mi evet

yes I I just said an old Hollywood film of the Chinese wartime story oh oh yes

Az önce Çin savaş hikayesiyle ilgili eski bir Hollywood filmi söyledim oh oh evet

it might be the end of the sixth happiness oh yes I think you might be

altıncı mutluluğun sonu olabilir oh evet bence

right Steve but it is a well known film it's a very well known film well what

haklı olabilirsin Steve ama o iyi bilinen bir film, çok iyi bilinen bir film,

was the name of that actress she was from Austria I'm isn't mr. Steve's

o aktrisin adı neydi, o Avusturyalıydı, ben bay değilim. Steve'in

birthday is coming up before long no you're Steve's birthday is in February

doğum günü yaklaşıyor çok geçmeden hayır sen Steve'in doğum günü şubatta

so your your birthdays is near the start of the year can someone tell us the name

yani senin doğum günlerin yılın başlangıcına yakın biri bize

of the famous actress in the inn of the sixth happiness yes I

altıncı mutluluk hanındaki ünlü aktrisin adını söyleyebilir mi evet

think she was from Austria yes is it is it's not Sofia Lorraine is it no she was

sanırım o buralıydı Avusturya evet Sofia Lorraine değil mi hayır o

Italian okay then yes oh I'd like that she was a famous

İtalyandı tamam o zaman evet oh onun kırklarda ve ellilerde ünlü bir aktris olmasını isterdim

sort of actress in the forties and fifties was she in Murder on the Orient

Doğu Ekspresinde Cinayet'te miydi

Express he was is that her if she wasn't that for if it's the right film I'm

o öyleydi oysa o öyle değildi çünkü doğru filmse

thinking of yes well I can go and find the film and then get the name go on

bence evet gidip filmi bulabilirim ve sonra adını alabilirim o zaman

then so so this there's the live chat Steve carry on Swedish Ingrid Bergman oh

bu canlı sohbet var Steve devam ediyor İsveçli Ingrid Bergman oh

that's in cats got it thank you sue how are we thinking of Swedish Thank You

bu kedilerde anladım teşekkür ederim sue İsveçliyi nasıl düşünüyoruz Teşekkürler

Sookie you've saved me having to to walk into the other room thank you very much

Sookie beni diğer odaya yürümek zorunda kalmaktan kurtardınız çok teşekkür ederim az önce

you've just saved my legs and who else was in that film as well there were a

bacaklarımı kurtardınız ve o filmde başka kimler de vardı

few Fame it was probably one of those what they call them

birkaç Şöhret, muhtemelen onlara dedikleri şeylerden biriydi

there's noir films darkfield I want to say John Wayne no it wasn't John Wayne

kara filmler var karanlık alan John Wayne demek istiyorum hayır John Wayne değildi o değildi

it wasn't a it wasn't a Wild West film

bir Vahşi Batı filmi değildi

but actually actually do you know that John Wayne starred in many movies that

ama aslında biliyor musunuz ki John Wayne, kovboylarla hiçbir ilgisi olmayan birçok filmde rol aldı.

had nothing to do with cowboys it's very strongly did whenever you see John Wayne

in a movie where he isn't on a horse it always seems very strange it's very very

strange I'm trying to think oh look Trant icon is 12 years old okay let's

simge 12 yaşında tamam hadi

have a look and I understand Vietnamese so so Tran Tai Khan is actually in

bir bakalım ve Vietnamca anlıyorum yani Tran Tai Khan aslında Vietnam'da

Vietnam we have a lot of viewers in Vietnam how you write youngest viewer

Vietnam'da çok sayıda izleyicimiz var nasıl en genç izleyiciyi iyi yazarsınız

well we might we might have Nicole is it Nicole's nephew who's only six Arbit is

Nicole olabilir Nicole'ün sadece altı yaşındaki yeğeni Arbit

he watching oh yes well I think he might be so he's only six so Tran you are 12

izliyor mu oh evet pekala bence o olabilir yani o sadece altı yaşında yani Tran sen 12 yaşındasın bu

that's fantastic Fanta is fantastic fantastic being 12 never grow up so some

harika Fanta harika harika 12 yaşında olmak hiç büyümemek bu yüzden bazı

people say that I still act like a 12 year old I don't know where they get

insanlar hala 12 yaşında gibi davrandığımı söylüyor bilmiyorum

that for you the youngest but who is the oldest I

en küçüğü size bunu nereden buluyorlar ama en yaşlısı kim

wonder mr. Duncan mr. Duncan's going back for his sheep but that's not even

merak ediyorum bayım. Duncan bey Duncan koyunları için geri dönüyor ama bu biraz utandırıcı bile değil

slightly embarrassing there are some words here which I was going to use last

burada geçen hafta kullanacağım bazı kelimeler var

week but we ran out of time this is a request by the way a request I think it

ama zamanımız doldu bu bir rica bu arada bir rica sanırım

was TS TS or T Jen it was one of you asked could you talk about phrases

TS TS veya T Jen it biriniz gözlerle ilgili ifadeler hakkında konuşabilir misiniz diye sordu, bu

connected with the eyes so that's what we are going to do right now mr. steve

yüzden şimdi yapacağımız şey bu, bayım. steve

is going to do it right now I'm going to do a few okay and then when do you think

şimdi yapacak ben birkaç tane yapacağım tamam ve sonra sence

people are getting bored tell me to stop stop I have a stop Steve stop everyone's

insanlar ne zaman sıkılıyor bana durmamı söyle dur benim bir durağım var Steve dur herkes

bored already okay I'm gonna bite my tongue because

sıkıldı zaten tamam dilimi ısıracağım çünkü bugün

it's your birthday so when you bite your tongue it means you are stopping

senin doğum günün bu yüzden dilini ısırdığında bu, aksi takdirde pişman olacağın

yourself from saying something that you might otherwise regret Michael might

bir şeyi söylemekten kendini alıkoyduğun anlamına geliyor. Michael

cause offense to people my fat tummy is disappearing already well we did do a

insanları gücendirebilir.

lot of exercise at the amount of walking that we did in Wales was unbelievable

Galler'de did zaten inanılmazdı,

anyway words or phrases connected with eyes that's a very expensive watch mr.

çok pahalı bir saat olan gözlerle bağlantılı kelimeler veya ifadeler bay.

Duncan you better look after it this is my new watch mr. Steve bought this for

Duncan, ona iyi bak, bu benim yeni saatim Bay. Steve bunu

my birthday today it's a watch from Lithuania now

bugün benim doğum günüm için aldı bu Litvanya'dan bir saat şimdi

Lithuania is that actually part of Russia or is it a separate country

Litvanya aslında Rusya'nın bir parçası mı yoksa ayrı bir ülke mi

that's what we'd like to know okay we don't know everything we don't pretend

bilmek istediğimiz bu tamam mı her şeyi bilmiyoruz

that we know everything we don't know everything

her şeyi biliyormuş gibi davranmıyoruz her şeyi bilmiyoruz

ingrid bergman was born in stockholm but who else was in that film who was that

ingrid bergman stockholm'de doğdu ama o filmde başka kim vardı kim

famous big burly actor who was always used to sort of he was a bit of a a bad

her zaman filmlerde biraz kötü bir

character in films a bad character in those sort of 1950s film Peter Lorre No

karakterdi bu tür filmlerde kötü bir karakterdi diye alışmış o ünlü iri yarı aktördü 1950'lerin filmi Peter Lorre Hayır

really like a brick I'm doing my Peter Lorre impression hello my name is Peter

gerçekten bir tuğla gibi Peter Lorre izlenimimi yapıyorum merhaba benim adım Peter

Lorre nobody knows sucat might know people no people no

Lorre kimse bilmiyor sucat insanları tanıyabilir hiç kimse hayır

Peter Lorre who's that faintly was that he was always killing people and he was

Peter Lorre o kadar belli belirsizdi ki her zaman insanları öldürüyordu ve o

always a bad character okay ah Ingrid Bergman 1950s films okay you know we're

her zaman kötü karakter tamam ah Ingrid Bergman 1950'lerin filmleri tamam biliyorsun biz

very good at this Rock Hudson no okay lathe Rock Hudson was a bit later I

bu Rock Hudson'da çok iyiyiz hayır tamam torna Rock Hudson biraz sonraydı bence

think with a baddie Richard Widmark no no just think that'll tell us who else

bir kötü adam Richard Widmark ile hayır hayır sadece bunun bize başka kimlerin olduğunu söyleyeceğini düşünüyorum

was in in the sixth happiness there was that there was a long shot wasn't there

altıncı mutluluk vardı ki uzun bir çekim vardı orada değil miydi

Ingrid Bergman in that she was like in a shared or something like yes it's that's

Ingrid Bergman o bir paylaşımda gibiydi ya evet bu

very dark the cinematography is actually outstanding the inn of the sixth

çok karanlık sinematografi gerçekten olağanüstü hanın altıncı

happiness is the name of the movie and it has some of the most stunning

mutluluk filmin adı ve şimdiye kadarki en çarpıcı fotoğraflardan bazılarına sahip,

photography ever what do they call them add something to our films don't know

bunlara ne diyorlar filmlerimize bir şeyler katıyorlar bilmiyorum

yes film noir film noir a sort of a dark black and white film from the 1950s and

evet kara film kara film 1950'lerden kalma bir tür koyu siyah beyaz film ve

everything is shot either very close up so you get the the very rough edges of

her şey ya çok yakından çekiliyor, yani siz aktör ve aktrisin çok pürüzlü kenarlarını yakalayın

the actor and actress or it's quite often they are very artistic shots

veya genellikle çok sanatsal çekimlerdir

yes ook at film the wire okay right Oh not too well - yes we are looking for

evet teli filme bakın tamam doğru Oh pek iyi değil - evet

the actor that was in the souk at we're looking for the name of the actor who

çarşıda olan aktörü arıyoruz bakıyoruz Koltukların Mutluluğu

played alongside Ingrid Bergman in the film in of the seats happiness it wasn't

filminde Ingrid Bergman'la birlikte oynayan aktörün adı

Kirk Douglas no no no you'd know it straight away because in all these 1950s

Kirk Douglas değildi, hayır hayır, hemen anlardınız çünkü 1950'lerin tüm bu

black-and-white films and he was always a bit of a baddie a womanizer really big

siyah-beyaz filmlerinde ve o her zaman biraz kötü bir kadın avcısı gerçekten büyük bir herif

bloke yes we could you could never understand now how women would find him

evet kadınların onu nasıl çekici bulduğunu şimdi asla anlayamazdık

attractive but he always was Hollywood men in the 1950s forties fifties and

ama o her zaman 1950'lerde, kırklarda,

sixties would huge and they were always found to be they

ellilerde ve altmışlarda Hollywood erkeğiydi ve her

were always older a lot older than the women and they were always seen as very

zaman daha yaşlı oldukları görüldü. kadınlardan çok daha yaşlılar ve her zaman çok

attractive okay but they always looked out of shape Robert do not know Robert

çekici görülüyorlardı tamam ama her zaman şekilsiz görünüyorlardı Robert bilmem Robert

Robert donut or Robert mr. Duncan you go and look it up Robert donut do you go

Robert donut veya Robert mr. Duncan sen git bak Robert donut sen gidip bak ben

and look it up I could look it up on my phone you could do I've got a phone here

telefonumdan bakabilirim sen yapabilirsin burada bir telefon sayfam var

sheet why don't I just your birthday one not saying anything bad to miss my own

neden sadece doğum günün kaçırılacak kötü bir şey söylemiyorum

today why don't I just leave the Earth Day I'll look it up on my phone so in of

bugün benimki neden Dünya Günü'nden ayrılmıyorum Telefonumdan bakacağım bu yüzden

the sixth happiness you look it up and I'll okay their words to to do with eyes

altıncı mutluluğun içinde sen ona bak ve ben onların sözlerinin gözlerle ilgili olmasına izin vereceğim

right well you better stay here because I might want your help keep an eye out

pekala burada kalsan iyi olur çünkü Bay'a göz kulak olmak için yardımınızı isteyebilirim

for mr. Duggar will you stop pushing me onto the camera

. Duggar, beni kameraya itmeyi bırakır mısın,

keep an eye out for if you keep an eye out for something it means you're you're

gözünü dört aç, eğer bir şeye dikkat edersen bu, kelimenin tam anlamıyla gözünü dört açmış olduğun anlamına gelir, yani

just literally keeping an eye out so you're watching for something all the

time if somebody says to you Oh will you you're having a party or something like

birileri diyorsa sürekli bir şey izliyorsun demektir. sen Oh, bir parti mi veriyorsun ya da onun gibi bir şey

that and you're looking for somebody to arrive somebody might say to you or will

ve gelecek birini mi arıyorsun, birisi sana diyebilir ya da

you keep an eye out for for Jeff will you keep an eye out for Amanda when they

Jeff'e göz kulak olur musun, onlar

arrive tell them to come over and say hello to me just means you're doing

geldiğinde Amanda'ya göz kulak olur musun? gelip bana merhaba demeleri sadece

something else but at the same time watching for something else to happen

başka bir şey yaptığınız anlamına gelir ama aynı zamanda başka bir şeyin olmasını beklerken bir

you're keeping an eye out for something I'm sure mr. Duncan would help have

şeye göz kulak olduğunuzdan eminim bayım. Duncan,

other examples on how to use that word here's another one see eye to eye if you

bu kelimenin nasıl kullanılacağına dair başka örneklere sahip olmanıza yardımcı olur,

see eye to eye with somebody it means you agree with them you see eye to eye

with somebody on a particular subject so if for example you've got the same

işte başka bir örnek.

political views as somebody means that you might say to them are we see eye to

Biriyle aynı siyasi görüşlere sahibiz, onlara aynı fikirde miyiz diyebileceğiniz anlamına gelir, bu,

eye on that it means you agree with them on the on a particular subject all eyes

belirli bir konuda onlarla aynı fikirde olduğunuz anlamına gelir, tüm gözler üzerindedir,

are on so you might say all eyes are on if for

yani tüm gözler üzerinde diyebilirsiniz,

example somebody is going to make an important speech for example you might

örneğin, birisi önemli bir konuşma yapacak, örneğin siz

they might might be a big introduction for them before they go onto the stage

sahneye çıkmadan önce onlar için büyük bir tanıtım olabilir

and you might say all eyes are on this particular person who's going to make

ve tüm gözler bu konuşmayı yapacak olan bu özel kişide,

this speech all eyes are on mr. Duncan because it's his birthday and he's going

tüm gözler Mr. Duncan çünkü bugün onun doğum günü ve

to do a live stream and I can sense that mr. Duncan is right behind me

canlı yayın yapacak ve Bay Duncan'ın bunu hissedebileceğini hissediyorum . Duncan hemen arkamda

okay we've got some information move over move over we've got some

tamam, bazı

information now about oh I had the information but now now Google has moved

bilgilerimiz var.

to the next thing so wait there a second these hats has said we've got the answer

to Lithuania used to be part of Russia but gained its independence in 1990

Litvanya'nın eskiden Rusya'nın bir parçası olduğu ama 1990'da bağımsızlığını kazandığı cevabını aldım,

let's put that on the screen so that's interesting so Lithuania regained its

bunu ekrana koyalım, bu ilginç, yani Litvanya

independence from Russia in 1990 that does sound like something that's

1990'da Rusya'dan bağımsızlığını yeniden kazandı, bu kulağa

happened in recent times so yes 1990 yes so now we all know a sight for sore eyes

son zamanlarda olan bir şey gibi geliyor, yani evet 1990 evet bu yüzden artık hepimiz ağrıyan gözler için bir manzara biliyoruz

says Chris and I think I've got that but it one here I have the cast of inn of

diyor Chris ve sanırım bende var ama o burada altıncı mutluluk hanın kadrosuna sahibim

the sixth happiness okay then there there it is so there is the cast so all

tamam o zaman işte orada yani alçı var bu yüzden tüm

of the people that were in the movie so Ingrid Bergman could you goons

insanlar filmde bunlar vardı yani Ingrid Bergman salak yapabilir misin

oh well that somebody said that Robert donut Oh Bert Kwok Bert Kwok who

ah peki birisi Robert donut Ah Bert Kwok Bert

remembers Bert Kwok from the Pink Panther films he would always attack

Kwok'u Pink Panther filmlerinden hatırlayan Bert Kwok'un Peter Sellers'a her zaman saldıracağını söyledi,

Peter Sellers that wasn't who I was thinking of so obviously the person I

düşündüğüm kişi bu değildi çok açık bir şekilde

thought was in the film isn't isn't no no hood so look up 1940s

filmde olduğunu sandığım kişi bir baş belası değil o yüzden 1940'ların

actors well he wasn't in the film so it doesn't matter anyway right somebody

oyuncularına bir bakın o filmde yoktu o yüzden önemli değil zaten biri

said a sight for sore eyes oh yes it is Chris says there's an example of use of

ağrıyan gözler için bir görüş dedi oh evet bu Chris gözler kelimesinin bir cümlede kullanımına bir örnek olduğunu söylüyor ağrılı gözler

the word eyes in a phrase a sight for sore eyes which is a welcome sight hmm

için bir manzara bu hoş bir manzara hmm

something that you you like to see so for example I could say mr. Duncan just

görmekten hoşlandığınız bir şey yani örneğin bay diyebilirim. Duncan

left the room he's come back I could I could say oh there's a sight

odadan yeni çıktı, geri geldi, diyebilirdim ki, ah,

for sore eyes it's me it's me it's something Pleasant that comes along a

ağrıyan gözler için bir görüş var, benim, benim, hoş bir görüşle birlikte gelen Hoş bir şey

welcome sight and you usually use it regarding talking about a person

ve bunu genellikle bir kişi hakkında

normally in a positive way but I've always thought in the past that it was

normal bir şekilde olumlu bir şekilde konuşmak için kullanırsınız ama ben Geçmişte bunun

used also in a negative way because in one of my English lessons I actually

olumsuz anlamda da kullanıldığını hep düşünmüşümdür çünkü İngilizce derslerimden birinde aslında

said that it's a negative phrase but in fact it's a positive one so if I always

bunun olumsuz bir ifade olduğunu söylemiştim ama aslında olumlu bir ifadedir.

thought that if you said that someone was a sight for sore eyes that they look

ağrıyan gözler için bir manzara,

terrible apparently now that's not good yes it's very strange how sometimes you

görünüşe göre şimdi bu iyi değil evet çok garip, bazen

can get that in your mind and I think also sometimes people use these phrases

bunu aklınızdan geçirebiliyorsunuz ve bence ayrıca bazen insanlar bu ifadeleri

in the wrong way I think they do they use it wrong or incorrectly and then it

yanlış şekilde kullanıyorlar sanırım yanlış kullanıyorlar veya yanlış kullanıyorlar ve sonra

sticks in your mind yes so if you say to somebody you're a sight for sore eyes it

aklınıza kazınır, evet, bu yüzden birine ağrıyan gözler için bir manzara olduğunuzu söylerseniz, bu

means that you're probably not literally that your eyes are sore but that you've

muhtemelen gerçek anlamda gözlerinizin ağrıdığı anlamına gelmez, ancak

probably had a difficult day or you're going through a bad period it's a relief

muhtemelen zor bir gün geçirmişsinizdir veya kötü bir dönemden geçerken bu bir rahatlamadır,

it's a relief somebody comes along and you're so pleased to see them you say oh

bir rahatlamadır, birisi gelir ve onları gördüğünüze o kadar sevinirsiniz ki, ah

hello you're a sight for sore eyes mr. Steve is wearing this lovely t-shirt and

merhaba dersiniz, ağrıyan gözler için bir manzarasınız bayım. Steve bu güzel tişörtü giyiyor ve

today he is a sight for sore eyes really yes I think it's a little bit too

bugün gözleri ağrıyan bir manzara gerçekten evet bence bu

big for you all right let's do the let's do the bottom button up there we go

senin için biraz fazla büyük tamam hadi alttaki düğmeyi yapalım oraya gidiyoruz

that's good that looks better here's another one

bu güzel bu daha iyi görünüyor işte bir tane daha bir

eyes pop out of your head if your eyes pop out of your head that means you are

gözünüz kafanızdan fırlıyorsa, gözleriniz kafanızdan fırlıyorsa, bu,

very surprised to see something and literally oh you're so surprised your

bir şey gördüğünüze çok şaşırdığınız anlamına gelir ve kelimenin tam anlamıyla oh, o kadar şaşırmışsınız ki, gözleriniz

eyes may literally pop out of their head so

tam anlamıyla kafalarından fırlayabilir, yani

if you see something that is a massive surprise you can use the phrase that

çok büyük bir şey görürseniz Maya'yı şaşırtan ifadeyi kullanabilirsiniz

made Maya for example you might see an elephant coming down the road and you

örneğin yoldan aşağı inen bir fil görebilirsiniz ve

might obviously if we saw an elephant coming down the road in England we would

tabii ki İngiltere'de yoldan aşağı inen bir fil görsek

be very surprised so someone might say I was so surprised my eyes nearly popped

çok şaşırırdık yani birileri çok şaşırdım gözlerim diyebilir neredeyse

out of their head well you're young it's international elephant day today did you

kafalarından fırlayacaklardı, peki gençsin, bugün uluslararası fil günü,

know that as it has strange that you mentioned elephants and it's actually

fillerden bahsetmen garip olduğu için ve aslında

international elephant day so lots of people talking about and considering the

uluslararası fil günü, bu yüzden birçok insanın dünya çapında filler hakkında konuştuğunu ve onların refahını düşündüğünü biliyor muydun?

the welfare of elephants around the world and of course in some countries

ve tabii ki bazı ülkelerde

elephants are hunted for their ivory well I don't know what Steve did there

filler fildişleri için avlanır iyi Steve'in orada neyi iyi yaptığını bilmiyorum

well because I'm looking at you see I've got one eye I'm looking out for all the

çünkü sana bakıyorum anlıyor musun tek gözüm var

time I'm constantly gum I'm constantly keeping an eye out for comments on the

sürekli bakıyorum sürekli Sakız,

live chat ok as we're going along there it is and Jeff has said what about the

canlı sohbetteki yorumları sürekli takip ediyorum, tamam, devam ederken, orada ve Jeff, her şeyi gören göz hakkında ne dedi vay,

all-seeing eye wow they all sing seeing are all seeing

hepsi görmek, görmek,

which is something that is used in Turkey yes the all-seeing eye I might

kullanılan bir şey türkiye'de evet her şeyi gören göz

have it upside down it is a good luck charm it's a good luck charm which is

ters takmış olabilirim uğur tılsımıdır

covered in dead flies I'll just get it's not good look for the Flies the dead

ölü sineklerle kaplı uğur tılsımıdır hemen alırım iyi değil sinekleri ararım

flies all over it which they use in Turkey it's a lucky

her tarafta ölü sinekler var Türkiye'de kullanıyorlar uğur tılsımı

charm don't know they say you put that on your step of your house somewhere

bilmem derler ki sen bunu evinin basamağına evine

near your house so that the evil spirits will be what will go away we're going to

yakın bir yere koy ki kötü ruhlar uzaklaşsın ne gider biz

waste away the evil eyes this isn't evil it's looking out for evil I think we say

nazarları kovacağız bu değil 'kötülük kötülüğü gözetliyor sanırım

it's it's the all-seeing eye it sees everything

her şeyi gören göz diyoruz her şeyi görüyor

if I can fit this in my mouth it you you can't eat that it's made of solid glass it

bunu ağzıma sığdırsam yiyemezsin katı camdan yapılmış

looks like a big sweet but that's all over Turkey I want to bite into it and

büyük bir tatlı gibi duruyor ama Türkiye'nin her yerinde ısırmak istiyorum ve

have we got anyone from Turkey watching today's Moroccan today anyone from

Türkiye'den bugünün Fas'ını bugün izleyen var mı bugün Türkiye'den biri bugün

Turkey today from Turkey today you might be able to tell us calling out what

Türkiye'den bugün bize

about the evil eye but well done to Jeff calling Turkey well done to Jeff for

nazar diyerek söyleyebilirsin ama Jeff'e aferin Türkiye'ye iyi diyerek Jeff'e Türkiye'ye

noticing that he must have been to write to Turkey or must have heard it maybe

yazacağını fark ettiği için yapılmıştı ya da duymuş olmalı belki

other countries had the evil eye okay I remember when we were in Turkey I saw a

diğer ülkelerde nazar vardı tamam hatırlıyorum biz Türkiye'deyken

really big one it was huge hanging up it was it was so large yes

çok büyük bir tane görmüştüm çok büyüktü asılıydı öyleydi büyük evet

Luis Mendez oh okay but live-chat Luis Mendez says that he likes the film

Luis Mendez oh tamam ama canlı sohbet Luis Mendez filmi sevdiğini söylüyor

the best film for dialogue is the cannons of Navarone

diyalog için en iyi film Navarone'nin topları Navarone'nin topları

is not the Guns of Navarone well it could but we call it the Guns of

değil Guns of Navarone değil ama biz ona Guns of

Navarone but it might be it might be called something else in other countries

Navarone diyoruz ama bu olabilir başka ülkelerde başka bir şey olarak adlandırılabilir

perhaps the Guns of Navarone now that was had a lot of famous

belki Guns of Navarone şimdi içinde birçok ünlü

Hollywood actors and actresses in it here we go again the Guns of Navarone so

Hollywood aktörü ve aktrisi vardı işte yine Guns of Navarone yani

who was there can you remember the name of the the famous actor in that John

orada kim vardı ünlü aktörün adını hatırlayabilir misiniz? John

Wayne no John Wayne wasn't in the Guns of Navarone I'm just gonna say John Wayne

Wayne hayır John Wayne Guns of Navarone'da değildi Her şey için John Wayne diyeceğim pekala

for everything a lot of well I just can't thumb users with names

Kullanıcıların isimlerini veremem

I was Clint Eastwood he might have been in it I think Clint Eastwood was in the

Ben Clint Eastwood'dum o da orada olabilirdi sanırım Clint Eastwood,

Guns of Navarone and also Telly Savalas that's not the

Guns of Navarone'da ve ayrıca Telly Savalas'taydı,

one I'm thinking of and I still can't think of a famous actor maybe maybe I've

düşündüğüm bu değil ve hala ünlü bir aktör düşünemiyorum, belki belki de

got it wrong I'm sure telly savalas who has a very similar hairstyle to Steve

yanlış anladım, eminim çok benzer bir karaktere sahip olan telly savalas Steve'e saç modeli

have you been very busy today mr. Duncan me yeah of course I have it's my

bugün çok meşgul müsünüz bayım? Duncan beni evet tabii ki

birthday could you know if it's a well just

doğum günüm bir kuyu olup olmadığını bilir misin sadece

generally have you been busy preparing for the livestream I have been very very

genel olarak canlı yayın için hazırlanmakla meşgul müydün ben çok çok meşguldüm çok

busy very busy very busy doing a lot of things so could you say that you have

meşguldüm çok meşguldüm pek çok şey yapmakla meşguldüm

been up to your eyeballs yes up to your eyeball I've been up to both both of

gözbebeklerine kadar evet gözbebeklerine kadar bunların ikisini de yaptım

those things if you say you're up to your eyeballs

gözbebeklerine kadar diyorsan

that means you're very busy I've been up to my eyes and it's a very common thing

bu çok meşgulsün demektir Gözüme kadar geldim ve bu çok yaygın

to say it work oh I can't take on any more work I'm up to my eyeballs I'm up

söylenecek şey işe yaradı oh daha fazla iş alamam

to my eyeballs or of course you just can't your sails so I'm up to my eyes

gözbebeklerime kadarım

yes I'm up to my eyes in work I'm so busy please go away

gözlerime kadar işim var çok meşgulüm lütfen defol git burda

it literally means you've got a pile of papers up up here deal with it all you

bir yığın kağıt var demektir hallet hepsini sen

extremely busy er up to your eyes or up to your eyeballs I have so much work to

çok meşgulsün er gözlerine ya da gözbebeklerine kadar çalışmak

do it's it is up to my eyeballs please don't bother me now I'm up to my eyes in

gözüme bağlı lütfen beni rahatsız etmeyin şimdi gözüme kadar işim var

work mmm up to my eyes or eyeballs here's an interesting one the monastic I

mmm gözlerime ya da gözbebeklerime kadar işte ilginç bir manastır

says Jeff I haven't heard of that one an eye for an eye ie for an eye Oh

Jeff diyorum onu ​​duymadım göze göz yani göze Oh

biblical biblical biblical but it's still used today if you say an eye for

İncil İncil İncil ama bugün hala kullanılıyor eğer göze göz

an eye means that you're getting revenge okay getting revenge on somebody's does

intikam alıyorsun demektir tamam birinden intikam almak

something bad to you it means you do something of equivalents or equivalent

sana kötü bir şey yapar eşdeğer bir şey yaparsın demektir ya da eşdeğer bir

badness and back to them so you do the same to them what they did to you an eye

kötülük ve onlara geri dön ki sana yaptıklarının aynısını onlara yap göze göz dişe

for an eye or a tooth for a tooth yes there is somebody for example steal

diş evet birisi var mesela

something from you steals a car from you you will go and

senden bir şey çalar senden araba çalar gider

steal their car that's that sounds like China because that's that apparently

çalarsın arabaları kulağa Çin gibi geliyor çünkü görünüşe göre

that's what they do in China if someone steals your bike you just go around the

Çin'de yaptıkları bu, eğer birisi bisikletinizi çalarsa köşeyi dönüp

corner and steal someone else's so it's not directly an eye for an eye but it's

başka birinin arabasını çalıyorsunuz, bu yüzden doğrudan göze göz değil ama

very similar so so apparently in China all of these bicycles go around and

çok benzer, yani görünüşe göre Çin'de tüm bu bisikletler dönüp

around because everyone is stealing each other's bikes so eventually you will end

duruyor çünkü herkes birbirinin bisikletini çalıyor ve sonunda

up with your own bike back in your possession so if you keep stealing

kendi bisikletiniz tekrar elinizde olacak, bu yüzden

enough bikes eventually you will find your own bike and have it back yes so a

yeterince bisiklet çalmaya devam ederseniz sonunda kendi bisikletinizi bulacak ve geri alacaksınız evet yani a

lot of people a lot of country and even in this country still believe

Pek çok insan birçok ülkede ve hatta bu ülkede hala

that if somebody does something to you you see you're not supposed to according

biri size bir şey yaparsa kanuna göre yapmamanız gerektiğine inanıyor,

to the law say for example somebody murdered your wife somebody murdered

örneğin biri karınızı öldürdü,

your wife then an eye for an eye if you were if you're going by that by that

sonra göze göz eğer öyle olsaydın, o

logic or by that Creed you would go and murder their wife because in in some

mantıkla ya da o Creed'le gidiyor olsaydın, gidip karısını öldürürdün çünkü bazı

countries and certainly many many years ago that you would be perfectly

ülkelerde ve kesinlikle uzun yıllar önce,

acceptable for you to go and do that of course now we've got laws that say you

gidip bunu yapman kesinlikle kabul edilebilirdi tabii ki. şimdi

you mustn't do that get revenge in that way but a lot of people do believe that

bu şekilde intikam almaman gerektiğini söyleyen yasalarımız var ama birçok insan

I for an eye the context of it you take my IR take your eye is also in a

benim bir göz yerine benim IR'mi aldığına inanıyor, gözünü al da

biblical sense isn't yes isn't it yes and yep so that's where that phrase

İncil'deki bir anlamda değil. 't evet, evet değil mi ve evet, o yüzden bu cümle oradan

comes from so you you hurt me I hurt you how about this where are we having a

geliyor yani sen beni incittin ben seni incittim buna ne dersin hızlı bir şekilde nereye bakıyoruz

quick look Gregory Peck Gregory David Niven ...Peck Niven Quinn

Gregory Peck Gregory David Niven ...Peck Niven Quinn kulağa

it sounds like a firm of solicitors sucat will you please try and find that I

a gibi geliyor avukat firması sucat lütfen deneyip

can't remember the name of that nineteen fifties male lead actor Charlton Heston

1950'lerin erkek başrol oyuncusu Charlton Heston'ın adını hatırlayamadığımı bulmaya çalışır mısınız?

no he was always he was always a bit of a baddie but a bit of a womanizer as

well you thought was someone with a gun yeah very very big built like a built

silahlı biri evet çok çok büyük kırılmış gibi inşa edilmiş

like a break bit like a built like a brick outhouse

biraz tuğladan yapılmış gibi inşa edilmiş gibi

yes I've cleaned that up by the way because the other word is very rude you

evet bu arada onu temizledim çünkü diğer kelime çok kaba bir bak ona bak

look it up you look it up nineteen fifties

bin dokuz yüz ellilere bak

we've got some more comments you know yes go on there look at the comments do

daha fazla yorumumuz var biliyorsun evet devam et yorumlara bak

you events telly savalas smokes a cigar all the time so yes I was right just go

olayları telly savalas her zaman puro içiyor yani evet haklıydım

back a bit because mr. Steve copy smoking a cigar oh okay that's a that's

biraz geri dön çünkü mr. Steve puro içmeyi kopyala oh tamam bu

a very interesting request but I'm sure you can do it with that you mean telly

çok ilginç bir istek ama eminim bunu televizyon savalas demekle yapabilirsin

savalas well well you can just sort of put a

pekala puro

cigar in your mouth as if you're smoking a cigar bit of character acting

içiyormuşsun gibi ağzına bir puro koyabilirsin biraz karakter oyunculuğu

I don't wear that Dean yeah you don't know one you don't want to know where

o Dean'i giymiyorum evet birini tanımıyorsun

this is being have you had a lollipop I could pretend to be Telly Savalas why

bunun nerede olduğunu bilmek istemiyorsun lolipop yedin mi Telly Savalas gibi davranabilirdim neden

and say who loves you baby oh yes because oh yes Telly Savalas used

ve seni kimin sevdiğini söyleyebilirim bebeğim oh evet çünkü ah evet Telly Savalas eskiden

to be in a TV show where he played a policeman and he was always sucking I

bir polisi canlandırdığı bir TV şovundaydı ve her zaman emiyordu.

hope that comes out right on the subtitles

he was also always sucking a lollipop

caramel makes a valid point what about Ifrah and I two wrongs don't

make a right that's it and that's why we have laws now to prevent us from taking

doğru yapma işte bu ve bu yüzden intikam almamızı engelleyen kanunlarımız var ve

revenge so what we do now in civilized society is that we we find the person

şimdi medeni toplumda yaptığımız şey,

that committed the the bad act and we put them on trial and then send them to

kötü eylemi yapan kişiyi bulmak ve onu mahkemeye çıkarmak ve sonra onları hapse göndeririz

prison and we punish them that way that's they don't take matters into our

ve biz de bu şekilde cezalandırırız, meseleleri

own hands that's it and and seek revenge that's what you might do it for minor

kendi elimize almıyorlar, bu ve intikam almak, bunu küçük şeyler için yapabilirsiniz

things yes but you wouldn't do it for sort of major crimes so I'm sure it'd

evet ama büyük suçlar için bunu yapmazsınız yani Eminim

still have so if somebody came up to me and kicked me right at the bum I could

hala öyle olurdu, eğer biri bana gelip beni serseriye tekmeleseydi,

probably go round to them and kick them at the bum

muhtemelen onların yanına gidip serseriye tekme atabilirdim evet tamam, bu

yes okay so so not not necessarily an eye for an eye Jeff was talking about

yüzden ille de göze göz olmak zorunda değil Jeff manastır hakkında konuşurken tamam tamam görülen

the monastic I okaying similar to the all seen evil eye oh I see but I think

tüm görülen nazarlara benzer oh anlıyorum ama

that's that not sure what that is because there's also the the sort of

bunun ne olduğundan emin değilim çünkü aynı zamanda bir tür

Illuminati noting us what he was referring to which is this sort of

Illuminati'nin bahsettiği şeyi bize not etmesi var ki bu bir tür

so-called secret band of people were ruling the world

sözde sır bir grup insan dünyayı yönetiyordu,

well there is on the I think it's the dollar yes a dollar bill is an eye on

üzerinde bir dolar olduğunu düşünüyorum, evet, bir dolarlık banknot bir gözdür,

there is a pyramid a pyramid and on top there is an eye and I think that is a

bir piramit vardır ve üstte bir göz vardır ve bence bu,

reference to one of these secret societies the Illuminati I'm starting to

bu sırlardan birine göndermedir. Illuminati toplumları İnternetin o

sound like that that nutcase of the Internet yes sir Joe Oh

kaçığı gibi konuşmaya başladım evet efendim Joe Oh

Testament law is eye-for-an-eye but we still use the expression here's another

Ahit kanunu göze göz ama biz hala ifadeyi kullanıyoruz işte bir

one what about this one okay have you got a roving eye roving of it so a

tane daha var peki ya buna ne dersiniz tamam gezen bir gözünüz var mı gezici bir

roving eye can be sort of a roving eye that means somebody who is always

göz, bir tür gezici göz olabilir, bu, her zaman

looking out at other people and fancying them so you might be you might be in a

diğer insanlara bakan ve onları hayal eden biri anlamına gelir, böylece

relationship with somebody and for example you might be a girl in a

biriyle ilişki içinde olabilirsiniz ve örneğin, bir kız olabilirsiniz.

relationship with this particular man and people may say I don't go out with

bu belirli bir erkekle ilişkisi var ve insanlar onunla çıkmadığımı söyleyebilirler, onun

him he's got a roving eye a roving eye which means he's always looking out for

bir gözü var, bu da her zaman başka kadınlara baktığı anlamına geliyor,

other women he's not satisfied with having one woman

bir kadına sahip olmaktan memnun değil,

he's always looking at other women of buying them up for requiring them but

her zaman onları satın alacak başka kadınlara bakıyor. onları istemek için ama

they don't forget though for equality yes because it's 2018 and everyone gets

unutmazlar ama eşitlik için evet çünkü yıl 2018 ve herkes

so angry about everything now also it can refer to a woman as well so a woman

her şeye çok kızıyor şimdi ayrıca bir kadına da atıfta bulunabiliyor bu yüzden çapraz bir kadının

cross can have a roving eye she's looking for another man so somebody says

fitil gözü olabilir başka bir adam arıyor yani biri

that don't go out with them they've got a roving eye it means that they're

Onlarla çıkma diyorlar, gözlerinin etrafta dolaştığını söylüyorlar, bu onların büyük

likely to be unfaithful to you because they're always chatting up

olasılıkla size sadakatsizlik edecekleri anlamına gelir, çünkü her zaman arkanızdan gevezelik ederler,

behind your back other people a roving eye somebody who and you we all know

diğer insanlar, gezen bir göz, hepimizin tanıdığı biri.

people like that if you've been in a relationship with somebody and you can

böyle insanlar, eğer birisiyle ilişkiniz varsa ve

maybe you catch them looking at somebody asked like that roving eye and then when

belki onları o gezici göz gibi soran birine bakarken yakalarsanız ve sonra siz

you're not around they might go and chat them up and sleep with them and cheat on

etrafta yokken gidip onlarla sohbet edebilir, onlarla yatabilir ve sizi aldatabilirler.

you yes yes they might it's my it's my birthday today Steve do you want to see

sen evet evet onlar olabilir bugün benim doğum günüm Steve

some pictures from my birthday way back in 2005 when I was still in China so

2005'te hala Çin'deyken doğum günümden bazı resimler görmek ister misin yani

here I am in China yes is it your birthday yes Here I am in

buradayım Çin'deyim evet bugün senin doğum günün mü evet İşte

China so there look at that so there I am in China and that was many years ago

Çin'deyim işte şuna bakın, işte Çin'deyim ve bu yıllar önceydi,

was that on your birthday that was on my birthday in 2005 many years ago oh my

sizin doğum gününüzdü, bu benim 2005'teki doğum günümdü, yıllar önce

goodness I've just I've just realized how long ago that is

aman tanrım, sadece bunun ne kadar zaman önce olduğunu fark ettim.

that's a long time Rick that's eight years no no sorry not eight years

uzun zamandır Rick bu sekiz yıl hayır hayır özür dilerim sekiz yıl değil her

whatever it's even like them oh no I'm just horrified I've just realized when

neyse onlar gibi bile oh hayır sadece dehşete kapıldım

that was taken 2005 that picture oh my god I feel so old

o fotoğrafın 2005'te çekildiğini yeni fark ettim aman tanrım çok yaşlı hissediyorum

so it's actually 13 years ago you're wearing the shirt oh yes

yani aslında 13 yıl önce sen gömleği giyiyorsunuz oh evet

you're not sure yes viewers this is the shirt that I wore the other night was

emin değilsiniz evet izleyiciler bu benim geçen gece giydiğim gömlek

well has that shirt we went to dinner the other night

iyi geçen gece yemeğe gittiğimiz gömleğe sahip

and I actually had that shirt on I'd love to make a comment about what that

ve aslında o gömleği giymiştim bir tane yapmayı çok isterim o

shirt looks like on you now compared to what it Deal what I know years ago I

gömleğin şu anda üzerinde nasıl göründüğüne dair yorum yap, yıllar önce bildiklerimi

won't because it's your birthday are you referring to my weight again let's just

dağıtmayacağım çünkü bugün senin doğum günün, yine kilomdan mı bahsediyorsun, hadi sadece

say the buttons now are being stretched to the limit no oh it's your birthday

düğmelerin artık sınırına kadar esnetildiğini söyleyelim, hayır oh, bu doğum gününüz

with them I'm going to be kind to yes a rectal as already as already said to me

onlarla nazik olacağım evet bir rektal zaten bana söylediğim gibi

that I brought a few kinds uses I'm going deaf do you want to see what's

birkaç çeşit kullanım getirdim sağır gidiyorum önümüzdeki pazar gelecek pazar ne olacağını görmek ister misiniz

coming next Sunday next Sunday because we are going soon next sorry

çünkü yakında gidiyoruz sonraki üzgünüm

ah well we are going soon yes we've got about 9 minutes 9 minutes before we

ah pekala yakında gidiyoruz evet ayrılmadan önce yaklaşık 9 dakikamız var

leave but don't go yet cuz there's one more surprise coming up so don't leave

ama henüz gitme çünkü bir sürpriz daha geliyor bu yüzden ayrılma

yet oh another surprise another surprise

oh başka bir sürpriz başka bir sürpriz

coming Lisa don't kill doesn't know anything about this Oh what have you

geliyor Lisa yapma kill bunun hakkında hiçbir şey bilmiyor oh ne

done you could say that mr. Duncan when he sees this surprise he could hardly

yaptın diyebilirsin bayım. Duncan bu sürprizi görünce

believe his eyes I couldn't believe my eyes this morning we miss mr. Steve gave

gözlerine inanamadı Bu sabah gözlerime inanamadım Mr. Steve

me this very very expensive watch wasn't that expensive oh yeah mr. Duncan yes I

bana bu çok çok pahalı saati verdi o kadar pahalı değil miydi oh evet bayım. Duncan evet

cut it off the internet you didn't steal it did you no not at all there we go

interneti kestim sen çalmadın değil mi hayır hiç yapmadın gidiyoruz tamam

okay so mr. Duncan when he saw that could hardly believe his eyes that means

yani bay. Duncan bunu gördüğünde gözlerine inanamadı, bu

that there's something it's eejit you'd literally you cannot believe what you're

eejit olan bir şey olduğu anlamına gelir, kelimenin tam anlamıyla

seeing yeah it's a bit like the one where your eyes pop out eyes pop out of

gördüğünüze inanamazsınız, evet, biraz gözlerinizin dışarı fırladığı yer gibi evet,

yes you are surprised by the thing you see

şaşırdınız gördüğünüz şey

so mr. Duncan might might see his mother tomorrow he won't but he might and

bayım Duncan yarın annesini görebilir, görmeyebilir ama görebilir ve

somebody no but somebody might so what a lovely watch and he would say I got that

birileri hayır ama birileri çok güzel bir saat ve bunu

for my birthday I could hardly believe my eyes when I open the present when I

doğum günüm için aldığımı söylerdi Hediyeyi açtığımda

saw this watch I could hardly believe my eyes that's it so when we go today when

bunu gördüğümde gözlerime inanamadım. izle gözlerime inanamadım işte bu yüzden bugün gittiğimizde saat

we go today at 4 o'clock a lot of people will be upset because we'll be going and

4'te gittiğimizde bir çok insan gideceğimiz için üzülecek ve

so we could say that there won't be a dry eye in the house oh very good not a

bu yüzden kuru göz olmayacağını söyleyebiliriz evde oh çok iyi

dry eye in the house which means that it's usually used in a theatre situation

göz kuruması yok evde bu da demek oluyor ki genellikle bir tiyatro ortamında

in a theatre when everyone's watching a play or a film and it's got a very sad

herkes bir oyun veya film izlerken kullanılır ve içinde çok üzücü bir

moment in it mm-hmm and everybody starts crying okay very sad and the expression

an vardır mm-hmm ve herkes ağlamaya başlar tamam çok üzgün ve

you used then is that when everybody came out there was not a dry eye in the

o zaman kullandığın ifade şuydu herkes dışarı çıktığında evde göz kuruluğu yoktu

house everybody was crying and upset so but in the house doesn't necessarily

herkes ağlıyordu ve üzgündü yani ama ev ille de

have to mean a house or a theatre it could mean the world of people watching

bir ev ya da tiyatro demek zorunda değil seni izleyen insanların dünyası evde

you you could say there's not a dry eye in the house so it doesn't have to mean

kuru göz olmadığını söyleyebilirsin bu yüzden kelimenin

literally in a house so that's that one can people still see me miss yeah one

tam anlamıyla bir evde olduğu anlamına gelmek zorunda değil bu yüzden insanlar beni hala özlüyor evet bir tane

more okay

daha tamam tamam peki

all right how about this one yeah sounds good to me I eyes are bigger

buna ne dersin evet geliyor aferin bana gözlerin göbeğinden daha büyük

than your belly eyes are bigger than your belly okay so if you say your eyes

gözlerin göbeğinden daha büyük tamam yani gözlerinin

are bigger than your belly it means that you you have too much food than you can

göbeğinden daha büyük olduğunu söylersen bu aslında yiyebileceğinden çok fazla yiyeceğin olduğu anlamına gelir

actually eat yes so you've put too much food on your plate yes or you order too

evet bu yüzden çok fazla koydun tabağınızda yemek var evet ya da çok

much when you go to a restaurant you put too much on your plate your eyes are

fazla sipariş veriyorsunuz bir restorana gittiğinizde tabağınıza çok fazla şey koyuyorsunuz gözleriniz

bigger than your belly so your stomach can't hold all the food that your eyes

göbeğinizden daha büyük olduğundan mideniz gözlerinizin koyabildiğini sandığı tüm yiyecekleri tutamaz

think it can you've put lots of food on your plate

tabağında bir sürü yemek var

because you think oh it it looks great but you can't finish the meal so you

çünkü ah harika görünüyor ama yemeği bitiremiyorsun bu yüzden

have to waste the food and then you will say I'm sorry my eyes are bigger than my

yemeği ziyan etmek zorundasın diye düşünüyorsun ve sonra özür dilerim gözlerim

stomach I'm going away now and I'm going to come back with a surprise oh okay

midemden büyük ben gidiyorum diyeceksin şimdi bir sürprizle geri geleceğim oh tamam

well I've got a super quick I've got a surprise because this is what Steve

pekala süper hızlı bir sürprizim var çünkü bu Steve'in

bought me today the same lady let me just show you quickly so this is what

bugün bana aldığı şeydi aynı bayan size hızlıca göstermeme izin verin bu yüzden

mr. Steve bought for my birthday and I was so surprised so there for

bay . Steve doğum günüm için satın aldı ve o kadar şaşırdım ki ilgilenenler için orada

those who are interested they were asking mr. Duncan show us the watch so

baylara soruyorlardı. Duncan bize saati göster, işte

there it is that's what mr. Steve gave me for my birthday this morning and I

orada, Mr. Steve bu sabah bana doğum günüm için verdi ve

was so surprised coming up next week we have something special because we will

gelecek hafta özel bir şeyimiz olacağı için çok şaşırdım çünkü

be going to the beach next week so there you can see a little glimpse of

önümüzdeki hafta plaja gideceğiz, böylece

what we are doing next Sunday so next week we will have a look at some of the

önümüzdeki Pazar ne yaptığımıza dair küçük bir fikir görebilirsiniz, yani gelecek hafta biz

video footage some of the sequences that we filmed during the week during our

hafta içi

trip to the coast so all of that coming next week and now I am wondering I am

sahil gezimiz sırasında çektiğimiz bazı sekansların bazı video görüntülerine bir göz atacağım yani hepsi önümüzdeki hafta geliyor ve şimdi merak ediyorum

wondering what the surprise is mr. Steve has a surprise for me and there you can

sürpriz ne olacak merak ediyorum bay. Steve'in bana bir sürprizi var ve orada

see Steve and myself walking along the beach that will be coming up next week

Steve ve kendimi önümüzdeki hafta gelecek olan sahil boyunca yürürken görebilirsiniz,

so I hope you will join me next Sunday don't forget also we will be here we'll

umarım gelecek Pazar bana katılırsınız, unutmayın, biz de burada olacağız,

be here together on Wednesday as well 10 p.m. UK time for those who are wondering

burada birlikte olacağız Çarşamba da 22:00 İngiltere saatini merak edenler için

I will put the times on the screen right now live English every Sunday 2:00 p.m.

şu anda her Pazar saat 14:00'te İngilizce canlı yayında saatleri ekrana koyacağım.

UK time and every Wednesday 10:00 p.m. UK time late and live I hope you will

Birleşik Krallık saati ve her Çarşamba 22:00 UK zaman geç ve canlı Umarım

join us for that lots of things oh my goodness

bu kadar çok şey için bize katılırsınız aman tanrım

Oh surprise surprise mr. Duncan happy birthday

Oh sürpriz sürpriz bay. Duncan doğum günün kutlu olsun

oh my girl let me rotate to mr. Duncan let's hope it doesn't set up let's heavy

kızım, Bay'a dönmeme izin ver. Duncan umalım da kurmasın haydi ağır evdeki

doesn't set off the the smoke detectors in the house and this is for me this is

duman dedektörlerini çalıştırmasın ve bu benim için bu

just me you I couldn't find enough candles to put on it that added up to

sadece benim sen üzerine koyacak kadar mum bulamadım bu da

your age so I've just put those on and you've got to obviously blow them out

senin yaşına eklendi bu yüzden onları yeni taktım ve açıkça onları üflemelisin

and make a wish okay well so can I have more than one

ve bir dilek tutmalısın tamam peki öyleyse birden fazla

wish you weren't expecting that were you mister I was not however I'm a little

dileğim olabilir mi beklemiyordun bunu sen miydin bayım değildim ama ben birazım

bit well it's it's not very often that I'm speechless I don't know how you kept

biraz iyi, çok sık suskun kalmıyorum Bunu nasıl bir sır olarak sakladığını bilmiyorum,

this a secret I don't either it's been in the kitchen

all the time I'm not sure if to blow the candles out or just to push it into

bilmiyorum ya her zaman mutfaktaydı Mumları üflesem mi yoksa sadece

Steve's face I'm not sure that's a horrible thing to say

Steve'in suratına it bunu söylemenin korkunç bir şey olduğundan emin değilim

I'm so surprised you know sometimes I don't like surprises but that's amazing

O kadar şaşırdım ki bazen sürprizleri sevmem ama bu harika

I'll hold it thank you Steve blow the candles out and then we can we

can wish all count to three okay I will count to three one two three

hepsi üçe kadar sayabilir tamam üçe kadar sayacağım bir iki üç

oh I don't make a bit more effort mr. Duncan I need more puffs how's that

oh daha fazla çaba sarf etmiyorum bayım Duncan, daha fazla nefese ihtiyacım var,

hooray that final big puff did you make a wish I did I made three I'm right

yaşasın o son büyük nefes, bir dilek tuttun mu, ben yaptım ben üç tane yaptım, haklıyım

normally you get three wishes don't you know only one okay your age let me just

normalde üç dilek alırsın, sadece bir tane bilmiyor musun, tamam, yaşın,

see if the wish came true no no it didn't

bakayım dileğin gerçek olmuş mu? hayır hayır olmadı oh pekala

oh well maybe next year thanks a lot we've got to have another word no we'll

belki gelecek yıl çok teşekkürler başka bir söz söylemeliyiz hayır

end on that note I think that's it I think we are coming towards the end of

o notta bitireceğiz sanırım bu kadar sanırım

today's live stream let's have a look at the live chat before we go oh my

bugünkü canlı yayının sonuna doğru geliyoruz hadi bir bakalım gitmeden önce canlı sohbette aman

goodness Steve you you have really surprised me there you never fail to

tanrım Steve beni gerçekten şaşırttın orada

amaze me sometimes there we go mr. Steve is extraordinary

beni asla şaşırtmıyorsun bazen işte gidiyoruz bayım. Steve olağanüstü

Maria I would agree with that definitely it's a lemon cake oh and I love I love

Maria Kesinlikle limonlu kek olduğuna katılıyorum oh ve seviyorum

lemon cake and I put that little band around it did you see that looks great

Limonlu keki seviyorum ve etrafına o küçük bandı koydum gördün mü harika görünüyor doğum günün kutlu olsun diyor doğum

it says happy birthday it says happy birthday because it is

günün kutlu olsun diyor çünkü

your birthday well don't eat it all mr. Duncan it will it will make you fat it's

senin doğum günün iyi hepsini yemeyin beyler Duncan, seni şişmanlatacak, bu

a lemon cake lemon lemon cake that sounds nice it is coming up to four

bir limonlu kek limonlu limonlu kek kulağa hoş geliyor

o'clock we will be going soon although we we might have an extra five minutes

saat dörde geliyor birazdan gidiyoruz ama fazladan beş dakikamız olabilir

Steve because because I didn't start until five past yes you can't you cheat

Steve çünkü çünkü ben başlamadım beş geçe evet yapamazsınız

your viewers so we might even have about another couple of minutes so would you

izleyicilerinizi kandıramazsınız bu yüzden birkaç dakikamız daha olabilir bu yüzden

like to read out another word oh okay well let's have some cake okay okay then

başka bir kelime daha okumak ister misiniz oh tamam pekala biraz pasta yiyelim tamam o zaman

okay don't be too long thank you very much for all of your messages today i i

tamam çok uzun kalmayın teşekkür ederim çok bugün tüm mesajlarınız için çok fazla i i

i really really really feel very very humble sometimes when you're doing this

ben gerçekten gerçekten çok çok alçakgönüllü hissediyorum bazen bunu yaparken aman

you think oh my goodness there are so many nice people out there in the world

tanrım dünyada o kadar çok güzel insan var

and i am lucky enough to know one of them and by that I mean mr. Steve so

ve onlardan birini tanıyacak kadar şanslıyım diye düşünüyorsunuz ve demek istediğim bay Steve bu yüzden

thank you very much Steve for that absolutely gorgeous thank you very much

çok teşekkür ederim Steve bu kesinlikle muhteşem için çok teşekkür ederim

now Steve is cooking cutting he is cutting some cake not easy to say that

Steve şimdi yemek pişiriyor pasta kesiyor bunu çıkaralım demek kolay değil

let's take that off but on your head mr. Duncan I can I can put this on my head

ama kafanıza bay. Duncan, bunu kafama koyabilirim

and I shall cut you a piece of cake I am the birthday boy live it's my birthday

ve sana bir dilim pasta keseceğim Ben doğum günü çocuğuyum canlı bu benim doğum günüm

yes there we go I'm cutting you a piece of cake mr. Duncan okay oh I see

evet işte başlıyoruz size bir dilim pasta kesiyorum bay. Duncan tamam oh anlıyorum

can I eat the candle you can I eat the candle no that's yours oh this is mine

mumu yiyebilir miyim sen yapabilir misin mumu yerim hayır o senin ah bu benim tamam

okay I'm having this bitch well done you see I don't want him to lose weight

bu kaltağı yaptırıyorum aferin görüyorsun onun kilo vermesini istemiyorum

really I want him to put weight on ha ha so he

gerçekten kilo vermesini istiyorum on ha ha yani gelecek yıl

did all this good next year when you seem there won't

tüm bu iyiliği yaptı

be room for me I didn't know you you were a chubby chaser there won't be room

bana yer olmayacak göründüğünde senin tombul bir avcı olduğunu bilmiyordum bana yer olmayacak

for me a chubby chaser would you like to explain that phrase to your viewers

tombul bir avcı bunu açıklamak ister misin

before we go no I would not I think I've just eaten some of the candle I think

gitmeden önce izleyicilerinize ifade hayır olmazdı sanırım az önce mumun bir kısmını yedim sanırım az önce

I've just I've eaten one of the candles by the way mm-hmm

mumlardan birini yedim bu arada mm-hmm

this is nice cake it's from our local bakery this is lovely

bu güzel pasta bizim yöreden fırın bu

thank you very much the Catherine's bakery I hope you don't mind us

çok güzel çok teşekkür ederim Catherine'in fırını Umarım Bay'ı

indulging our saying I'm always berating mr. Duncan for eating live because I

her zaman azarladığımı söylememize izin vermemişsinizdir . Duncan'a canlı yemek yediğim için çünkü

think it's very rude but come on I'm gonna I'm going to stand here now in eat

çok kaba olduğunu düşünüyorum ama hadi şimdi burada durup

this whole cake no you're not I'm gonna take it away I was joking

bütün pastayı yiyeceğim hayır sen yemeyeceksin onu alacağım şaka yapıyordum

but we will be eating it all later unless someone wants to come round I'm

ama yiyeceğiz hepsi sonra biri gelmek istemezse

not eating this it's been in your mouth and helpers yes don't eat that bit it's

bunu yemiyorum ağzındaydı ve yardımcılar evet yeme o lokmayı

been in your mouth I haven't been to the doctors I need testing right one more

ağzındaydı Doktorlara gitmedim Bir kelime daha doğru test etmem gerekiyor

word because it's not all about fun and frivolity this is about teaching your

çünkü her şey eğlence ve uçarılık değil bu,

pupils something new and that's what we're going to be doing okay one more

öğrencilerinize yeni bir şey öğretmekle ilgili ve biz de bunu yapacağız tamam bir kez daha aklımıza geleni yaptık mı

have we had what about mind's eye mind's eye explain

akıl gözü açıkla

mind's eye this is where you're trying to visualize something in your head so

akıl gözü burada bir şeyi görselleştirmeye çalışıyorsunuz kafanın içinde yani

you're trying to visualize something in your head you can't see it so you

bir şeyi kafanda canlandırmaya çalışıyorsun göremiyorsun bu yüzden

describe it as what it would appear in your mind's eye so say for example

onu zihninin gözünde göründüğü gibi tarif ediyorsun yani diyelim ki

you're planning something mm-hmm you might be you might be planning a

bir şey planlıyorsun mm-hmm sen olabilirsin

party for somebody you don't know what it's going to be like exactly

biri için bir parti planlıyorsanız tam olarak nasıl olacağını bilmiyorsunuz

but you plan it in your mind you can see it in your mind's eye you visualize so

ama bunu zihninizde planlıyorsunuz zihninizde görebiliyorsunuz gözünüzde canlandırıyorsunuz yani

it's just basically you're visualizing something so that's what you mean by

temelde bir şeyi görselleştiriyorsunuz yani demek istediğiniz bu

your mind's eye just something you imagine in Indian culture of course they

zihin gözünüz sadece Hint kültüründe hayal ettiğiniz bir şey tabii ki

believe that you have a third eye a third eye that can see so maybe that

üçüncü bir gözünüz olduğuna inanıyorlar, üçüncü bir gözünüz görebiliyor, yani belki bu

says for a very similar thing see if you're planning something and then it

çok benzer bir şey söylüyor, bakın bir şey planlıyorsanız ve sonra

all works out like a party for example and and then it all goes all very well

her şey bir örneğin bir parti ve sonra her şey çok iyi gidiyor

and somebody says well congratulations how did you plan all this and and it all

ve biri tebrikler diyor, tüm bunları nasıl planladınız ve her şey

worked out so well you you said well I could see it all in my mind's eye I

o kadar iyi gitti ki, iyi dediniz, her şeyi gözümün önünde görebiliyordum,

can't believe mr. Steve bought this watch for my birthday I did I'm a

inanamıyorum bayım. . Steve bu saati benim doğum günüm için aldı Ben yaptım

bankrupt incidentally I think so so good job your birthday isn't for another 12

tesadüfen iflas ettim bence çok iyi iş doğum günün daha 12 ay için değil

months forget Christmas that's your present for Christmas and birthday

unut Noel bu senin Noel hediyen ve doğum günü

rolled into one forever forever it's time to go it's not made of gold thank

sonsuza dek bir olacak sonsuza kadar gitme zamanı değil altından yapılmıştır canlı sohbete

you very much to all those who have been on the live chat thanks a lot - Sergio

katılan herkese çok teşekkür ederim çok teşekkürler - Sergio

Francisco Rosa Jessica yes Carrie it says it's you imagine how something is

Francisco Rosa Jessica evet Carrie diyor ki siz hayal edin nasıl bir şey

it gonna be yes okay Marta Alamgir thank you very much yes

olacak evet tamam Marta Alamgir çok teşekkür ederim evet

the cake the cake is delicious and I have had one of the most wonderful days

pasta pasta lezzetli ve hayatımın en harika günlerinden birini yaşadım

of my life thanks to Steve and also you as well for

Steve ve ayrıca siz de

joining in what a what a wonderful live stream this has been it's time to go

katıldığınız için teşekkürler ne kadar harika bir canlı yayın oldu bu ne kadar harika bir canlı yayındı gitme zamanı

we'll have one last look outside oh because the weather is not looking great

dışarı son bir kez bakacağız oh çünkü hava bugün pek iyi görünmüyor

today we've had rain it's it's a bit grey but here in the studio everything

yağmur yağdı hava biraz gri ama burada stüdyoda her şey

is SuperDuper and now it is time for us to go thanks Steve thank you

SuperDuper ve şimdi gitme zamanımız geldi teşekkürler Steve teşekkür ederim

oh you got your birthday hat I've still got my birthday hat because I'm the

oh doğum günü şapkanı aldın bende hala var benim doğum günü şapkam çünkü ben

birthday boy don't you know you are and we will see you later all right

doğum günü çocuğuyum siz bilmiyorsunuz ve sonra görüşürüz pekâlâ

ta ta for now everybody and see you on Wednesday

ta ta şimdilik herkes ve çarşamba günü görüşürüz

Thank You mr. Steve bye bye Steve I thought you were fading me out I will

Teşekkürler bay. Steve bye bye Steve Beni gözden kaçırdığını sandım

push Steve off like this he's gone Steve has gone and so will I thanks a lot for

Steve'i böyle iteceğim o gitti Steve gitti ve ben de bunu izlediğiniz için çok teşekkür edeceğim

watching this is mr. Duncan on his birthday saying saying thank you very

bay. Duncan doğum gününde

much for joining me enjoy the rest of your day and I will enjoy the rest of my

bana katıldığınız için çok teşekkür ederim diyerek günün geri kalanının tadını çıkarın ve ben de doğum günümün geri kalanının tadını çıkaracağım

birthday see you on Wednesday 10:00 p.m

Çarşamba günü İngiltere saatiyle 22:00'de görüşürüz,

UK time this is mr. Duncan in the birthplace of the English language

bu bay. İngiliz dilinin doğum yerindeki Duncan

saying thanks for watching and of course you know what's coming next yes you do

izlediğiniz için teşekkürler diyor ve tabii ki sırada ne olduğunu biliyorsunuz evet

ta ta for now 8-)

şimdilik ta ta yaparsınız 8-)