What is a PUN? / English Addict 108 - LIVE chat / Sun 9th August 2020 / Listen and learn

are we on oh dear well if you haven't already noticed we

ah canım, henüz farketmediysen

are a little bit late today for which i apologise but at least

bugün biraz geç kaldık bunun için özür dilerim ama en azından

we are here here we are again yes it is another english addict live

buradayız yine buradayız evet başka bir ingilizce bağımlısı

from the birthplace of english which just happens to be

ingilizcenin doğum yerinden canlı yaşıyor ki bu sadece başıma geliyor ingiltere olun,

england

you know doing this is not easy there are moments when you just want to walk

bunu yapmanın kolay olmadığını bilirsiniz, öyle anlar vardır ki, çekip gitmek ve

away and keep walking forever and ever

sonsuza dek yürümeye devam etmek istersiniz

and ever today was one of those moments here we are anyway hi everybody this is

bugün o anlardan biriydi biz yine de buradayız merhaba millet ben

mr duncan in england how are you today are you okay i hope so are you happy

ingiltere'den bay duncan bugün nasılsınız bugün iyisin umarım mutlusundur

i really hope you are feeling happy today i'm okay

gerçekten umarım bugün mutlu hissediyorsundur ben iyiyim

not too bad can not complain i suppose 2020 when

çok kötü değil şikayet edemem sanırım 2020 2020 ne zaman

will 2020 come to an end am i the only person who is feeling completely

bitecek 2020'den tamamen ve tamamen yorgun hisseden tek kişi ben miyim .dürüst olmak gerekirse

and utterly tired of 2020. i'm sick of saying it to be

bunu söylemekten bıktım

honest i'm i'm tired of hearing people say

insanların

2020 if i was completely honest with you anyway here we are i'm back with you

2020 sana karşı tamamen dürüst olsaydım demesinden bıktım

and yes we have made it all the way to the end

of the weekend you can still relax you can still take it easy because it's

hafta sonunun sonunda hala rahatlayabilirsin yine de rahatlayabilirsin çünkü bugün

sunday

pazar

oh dear it really does feel like sunday it

ah canım gerçekten pazar gibi hissettiriyor

really does i feel like i want to go back to bed for

gerçekten öyle hissediyorum nedense yatağa geri dönmek istiyorum

some reason don't ask me why i have no idea why but

neden olduğunu sorma neden olduğu hakkında hiçbir fikrim yok ama

i really feel like i would love to be back in bed if you haven't already

noticed we are out in the garden today this is not a green screen just to prove

bugün bahçede olduğumuzu fark etmediyseniz, yatağa geri dönmeyi gerçekten çok isterim, bu sadece kanıtlamak için yeşil bir ekran değil,

look i'm going to walk into my background

arka planıma

very nice

çok gireceğim canlı

just to prove that we are live and i am in the garden right now

yayında olduğumuzu ve şu anda bahçedeyim

i hope you are having a good sunday wherever you are in the world

umarım dünyanın neresinde olursanız olun iyi bir pazar geçiriyorsunuzdur

mr steve went to see his mother today yesterday not today

bay steve annesini görmeye gitti bugün dün değil

can anyone hear a chicken is it my imagination

kimse tavuk sesi duyabilir mi benim hayal gücüm

can i hear a chicken

tavuk sesi duyabiliyor muyum

is it my imagination is that really happening right now

benim hayal gücüm bu gerçekten şu anda oluyor bu benim

it's not my cockerel is it let me just check

horozum değil mi kontrol edeyim benim horozum değil

it's not my cockerel no i think it's someone else's

how strange here we go then yes it's sunday it's a fun day it's time

to improve your english i hope you are feeling all right

ingilizceni geliştirmek için umarım kendini iyi hissediyorsundur şu anda hayatımda

i i have a few things going on at the moment in my life

birkaç şey oluyor,

not not least of all the fact that next week i will be

hepsinden önemlisi gelecek hafta bir

another year older i will be another year older and i was talking to steve

yaş daha yaşlanacağım gerçeği, bir yaş daha yaşlanacağım ve konuşuyordum Steve'e

about this a few moments ago and i was saying how

birkaç dakika önce bu konudan bahsettim ve belirli bir yaşa yaklaşmanın ne kadar

strange how strange it feels to be approaching

tuhaf hissettirdiğini söylüyordum bu

a certain age so on wednesday this wednesday

yüzden çarşamba bu çarşamba

it will be my birthday but for some reason i don't know why this year i

benim doğum günüm olacak ama nedense bu yıl neden bilmiyorum

don't feel quite so happy about my birthday i don't

doğum günüm için kendimi çok mutlu hissediyorum

know why it seems to be resting very heavily on

neden omuzlarımda ve zihnimde çok ağır bir şekilde dinleniyor gibi göründüğünü bilmiyorum

my shoulders and also in my mind and i don't know why

ve neden bu

it's very strange i have no idea why anyway enough of my

kadar garip olduğunu bilmiyorum neden zaten yeterince

problems i'm sure you have your own things

sorunum olduğuna dair hiçbir fikrim yok Bu arada,

to think about as well enough of me by the way if you want to catch my live

canlı

english lessons and also my live streams you can catch me on sunday wednesday and

İngilizce derslerimi ve ayrıca canlı yayınlarımı izlemek istiyorsanız, beni yeterince düşüneceğinize eminim.

friday from 2pm uk time that is when i am with you on

youtube'da sizinle İngiltere saati

youtube 2pm uk time

14:00 bana

i am asked so many times mr duncan when are you on

pek çok kez soruluyor Bay Duncan ne zaman yayındasınız

when can i catch your live stream 2 p.m uk time sunday wednesday friday

canlı yayınınızı ne zaman izleyebilirim 14:00 İngiltere saati ile pazar çarşamba cuma

i think maybe i should just permanently have the times and days

sanırım canlı yayında olduğum zamanları ve günleri kalıcı olarak almalıyım

when i'm live on the screen just all the time even though the details are

her zaman ekranda olmasına rağmen ayrıntılar

also underneath as well you see they they are

da altında ve

underneath this video also if you want to have live captions

bu videonun altında olduklarını görüyorsunuz ayrıca canlı altyazılar olmasını istiyorsanız

you are more than welcome to do so you can click if you want on

memnuniyetle karşılarız,

this click on see and yes you will have live

bu yüzden isterseniz tıklayabilirsiniz bakın ve evet canlı alt yazılara sahip olacaksınız

captions

what a crazy couple of days i've had i can't begin to tell you how crazy

ne kadar çılgınca birkaç gün geçirdim size son zamanlarda her şeyin ne kadar çılgınca olduğunu anlatamam

everything has been recently it really has

gerçekten 2020 var

2020 we cannot wait to see the back of you we really can't

arkanızı görmek için sabırsızlanıyoruz gerçekten yapamayız bir

if you want to see the back of something it means you want to see it go

şeyin arkasını görmek istiyorsan bu onun gittiğini görmek istiyorsun demektir

you want to see it disappear you want to see it

yok olduğunu görmek istiyorsun

vanish you want to see it

yok olduğunu görmek istiyorsun

go

git görmek istiyorsun

excuse me

pardon

i can definitely hear a chicken there is a chicken

kesinlikle bir tavuk duyabiliyorum bir tavuk var

it's either in my head or it's real can anyone else hear a chicken i hope so

o da içinde kafam mı yoksa gerçek mi tavuğu başka duyan var mı umarım öyledir

oh we have the live chat oh thank goodness for that i have something else

oh çok şükür canlı sohbetimiz var çok şükür

to talk about besides chickens we have the live

tavuklardan başka konuşacak bir şeyimiz var canlı

chat oh hello everyone on the live chat nice to see you here as well

sohbetimiz var oh merhaba herkese canlı sohbette sizi görmek güzel burada da

congratulations vitas wow vitas you are having a great week

tebrikler vitas vay vitas harika bir hafta geçiriyorsun

not only are you the latest moderator you are also the first person on today's

sadece en son moderatör değil aynı zamanda bugünün canlı sohbetinde de ilk kişisin dikkatim

live chat

do i seem distracted i think so do you ever have one of those days where

dağılmış görünüyor mu bence hiç dikkatin dağılmış hissettiğin o günlerden biri oldu mu şu

you feel very distracted by things that's what i feel at the

moment i'm feeling very distracted

anda hissettiğim şeylerle dikkatim dağılmış hissediyorum

i might just go back to bed to be honest i might it's it's turning out to be a

dürüst olmak gerekirse yatağa geri dönebilirim

very strange period of time for me i don't know why

benim için çok garip bir zaman dilimi olabilir neden bilmiyorum

oh hello mary hello waffee hello unicarina

oh merhaba mary merhaba waffee merhaba unicarina

thank you very much for joining me today some people say that this is easy

bugün bana katıldığınız için çok teşekkür ederim bazı insanlar bunun kolay olduğunu söylüyor

some people say mr duncan what you do is so easy you just

bazı insanlar bay duncan diyor sizin yaptığınız çok kolay sadece

stand in front of the camera and talk can i just say this is not easy this

kameranın önünde durup konuşun bunun kolay olmadığını söyleyebilir miyim hayatında yapmak zorunda olduğun en

might be one of the hardest things that you

zor şeylerden biri ol

ever have to do in your life and that is stand

ve bu

in front of a camera live talking and that's what we're doing today oh

bir kamera önünde durup canlı konuş ve bugün yaptığımız da bu oh

hello from france hello lolly lolly a big bonjour

fransa'dan merhaba merhaba lolly lolly sana da büyük bir bonjour ne

to you as well unfortunately i don't have my

yazık ki ben

echo today we are talking about puns it's an interesting word

bugün kelime oyunlarından bahsediyoruz bu ilginç bir kelime cinas kelime

puns what is a pun

oyunu nedir kelime oyunu her zamanki kullanımı dışında

means a word that is used in a humorous way

mizahi bir şekilde kullanılan bir kelimedir,

other than its usual use however quite often we will slip it into

ancak çoğu zaman onu

a sentence or into a joke so a pun is a joke that

bir cümleye veya şakaya kaydırırız. kelime oyunu, bir

is using a word in an unusual way or in a humorous way

kelimeyi alışılmadık bir şekilde veya esprili bir şekilde kullanan bir şakadır,

we will talk about that a little bit later on we also have mr steve here

bundan biraz sonra bahsedeceğiz, burada ayrıca Bay Steve var

as well it would not be sunday without mr steve it really would not

Bay Steve olmadan pazar olmazdı, gerçekten olmazdı

hello also maria maria i'm saying hello to maria

merhaba ayrıca maria maria maria'ya merhaba diyorum

hello everybody hello alessandra hello also to beatrice

herkese merhaba alessandra merhaba ayrıca beatrice'e merhaba oh merhaba sadece varyasyonda

hello oh we have some new people on hello

bazı yeni insanlar var

just variation i think you've been here before haven't you

sanırım daha önce buradaydınız değil mi

your name seems slightly familiar just variation hello amina

adınız biraz tanıdık geliyor sadece varyasyon merhaba amina ben

as well hello amina nice to see you here

de merhaba amina seni burada görmek güzel canlı sohbette

there are some very strange conversations taking place on the live

bazı çok garip sohbetler oluyor

chat i think everyone everyone is going

bence herkes

slightly crazy during this period of time and i think

bu süre zarfında biraz deliriyor ve bence bu benim

it might be happening to me i think this is it i think this is how

başıma geliyor olabilir sanırım bu ben sanırım bu böyle

it starts you just start to feel as if you're

başlıyor sanki çevrendeki her şeyin kontrolünü kaybediyormuşsun gibi hissetmeye başlıyorsun bu

you're losing control of everything around you

so maybe it's happening to me right now you're missing steve says bella hello

yüzden belki de şu anda bana oluyor sen özlüyorsun steve bella merhaba

bella nice to see you here as well it feels

bella seni burada görmek güzel diyor

feels like a long time since i said hello to you also hello

sana merhaba dediğimden bu yana çok uzun zaman geçmiş gibi geliyor ayrıca merhaba

bella nice to see you as well

bella seni de görmek güzel

now last week we were talking about the english language in fact we were talking

about origins of certain words and also the

way in which they're used i thought it would be interesting to

play a video now i was going to show this

Şimdi bir video oynatmanın ilginç olacağını düşündüm

last week but i didn't have time so we are going to take a look at a

geçen hafta bunu gösterecektim ama zamanım yoktu bu yüzden

video where i talk all about the origins of

İngilizcenin kökenleri hakkında her şeyi konuştuğum bir videoya göz atacağız

the english language and then hopefully in a few moments we will be back with

ve o zaman umarım birkaç dakika sonra tekrar aranızda olacağız

you and yes mr steve will be here

ve evet bay steve burada olacak

oh by the way also later we are going to play the sentence game

oh bu arada ayrıca daha sonra cümle oyunu oynayacağız

oh so lots of things still to come today don't go away

oh o kadar çok şey var ki bugün hala gelecek, gitmeyin

hi everybody this is mr duncan in england how are you today

herkese merhaba bu ingiltere'de mr duncan nasılsın bugün

are you okay i hope so are you happy i hope so i have a question for

iyi misin umarım mutlusundur umarım o yüzden sana bir sorum var

you when is an english word not an english

ne zaman ingilizce bir kelime ingilizce değil ne

word when it's a foreign word used both

zaman bu bir yabancı kelime

inside and outside the language in today's

günümüz dilinin içinde ve dışında kullanılıyor

lesson we are going to look at those words that may

Derste,

sound foreign to non-english speakers but are commonly used by

İngilizce bilmeyenlere yabancı gelebilecek ama

many native speakers every day in some cases without them even

ana dili İngilizce olan birçok kişi tarafından her gün yaygın olarak kullanılan ve bazı durumlarda onlar farkına bile varmadan kullanılan bu kelimelere bakacağız.

realizing it confused not for much longer

i hope as we take a look at what i like to call

for english the english language has become one of

ingilizceyi çağırmayı seviyorum ingilizce

the most spoken in the world it has been described by some as a

dünyada en çok konuşulan dillerden biri haline geldi yıllar içinde bazıları tarafından küresel bir dil olarak tanımlandı

global language over the years it has been viewed as a

bir

language of freedom and a symbol of oppression its use is

özgürlük dili ve bir baskı sembolü olarak görüldü kullanımı

still on the increase and remains an ever dominating medium on

hala İngilizceyi benzersiz bir dil olarak tanımlamanın yanlış bir isim olacağını söyleyerek dünya sahnesinde her zaman hakim olan bir araç olmaya devam ediyor,

the world stage having said that to describe english as

a unique language would be a misnomer as we will be

çünkü

finding out today even modern spoken english regularly

bugün modern konuşulan İngilizcenin bile düzenli olarak

contains words taken straight from other languages

doğrudan diğer dillerden alınan sözcükler içerdiğini öğreneceğiz.

some examples of which we will take a close look at

later but first let's take a close look at how it all started

daha sonra yakından bakacağız ama önce ingilizcenin kısa bir tarihi ile her şeyin nasıl başladığına yakından bir göz atalım

with a brief history of the english language

the english language was formed in four distinctive stages

ingilizce dili orijinal biçiminde dört farklı aşamada oluştu,

in its original form we usually refer to it as

biz

old english this is the earliest form of the language which was created between

buna genellikle eski ingilizce diyoruz. MS

500 and 1100 a.d by the invaders of ancient

500 ve 1100 yılları arasında güney Danimarka ve jetland'dan eski Britanya'nın işgalcileri tarafından yaratılan dilin en eski biçimidir.

britain from southern denmark and jetland who

were known as the angles the angles along with the saxons and

jutes spoke a language which in modern times

became known as old english the word english comes from

eski ingilizce ingilizce kelimesi açılardan gelir açılar

angles the land of angles which is where we get

diyarı ingiltere'yi aldığımız yer

england you could also see this influence in the french word

bu etkiyi fransızca

langleter there were four distinctive dialects of old english

langleter kelimesinde de görebilirsiniz eski ingilizcenin dört farklı lehçesi vardı

northumbrian mercian west saxon and kentish all of which were related to

kuzeyumbriyen mersiyen batı sakson ve kentçe

the different regions of early england which still

Erken İngiltere'nin

exists today as northumbria murcia wessex

bugün Northumbria Murcia Wessex

and kent

ve Kent olarak varlığını sürdüren farklı bölgeleri

the next big change came with the norman conquest

Bir sonraki büyük değişiklik, MS 1066'da İngiltere'yi

led by william the conqueror who invaded england in 1066 a.d

işgal eden fatih William liderliğindeki Norman fethiyle

with this invasion came a new language this time the integration of the french

geldi.

language occurred which formed into what we now call

middle english through the changes caused by the

realignment of power the language of latin was also

gücün yeniden düzenlenmesinin neden olduğu değişikliklerle şimdi orta ingilizce dediğimiz şeye dönüşen meydana geldi, latin dili de

integrated into english the romancing of the english language

ingilizceye entegre edildi, o zamana kadar ingilizcenin romantizmi çoktan başlamıştı,

was by then well underway in fact the roman

aslında roma

influence had occurred earlier albeit in a small way after the

etkisi daha önce de olsa bir zamanlar meydana gelmişti. 7. yüzyılda Hristiyanlığın İngiltere'ye tanıtılmasından kısa bir süre sonra,

introduction of christianity to england during the 7th

century it is worth noting that even at this

bu

time the english spoken bore very little resemblance to the language

dönemde bile konuşulan İngilizce'nin bugün kullandığımız dille çok az benzerlik taşıdığını,

we use today but its influence on modern english

ancak modern İngilizce üzerindeki etkisinin

cannot be ignored a large portion of modern english words

modern İngilizcenin büyük bir bölümünü göz ardı edilemeyeceğini belirtmekte fayda var. kelimeler

are in essence foreign words which came into being

özünde yabancı kelimelerdir ve MS 1204'ten itibaren

during the early invasions by the anglo-saxons and the vikings

Anglo-Saksonlar ve Vikingler tarafından yapılan erken istilalar sırasında ortaya çıkan

from 1204 a.d a division formed this was due to the fall of normandy and

bir bölünme oluştu, bu Normandiya ve

king john to the king of france this caused a division between france

Kral John'un Fransa Kralı'na düşmesinden kaynaklanıyordu, bu da Fransa arasında bir bölünmeye neden oldu.

and the english normans the ruling class by this time were known

ve İngiliz Normanlar bu zamana kadar yönetici sınıf

as the nobles the next big change occurred after the

soylular olarak biliniyordu. Bir sonraki büyük değişiklik,

great plague which wiped out a huge portion of the

nüfusun büyük bir bölümünü yok eden

population and led to a surge in the so-called

ve sözde işçi sınıfında bir artışa yol açan büyük vebadan sonra meydana geldi,

laboring class these events led to another surge in the

bu olaylar bir başkasına yol açtı.

use of english as a common language middle english had taken hold of the

İngilizcenin ortak dil olarak kullanımındaki artış Orta İngilizce ülkeyi ele geçirmişti

country and would go on to develop yet again into what we now refer to as

ve şimdi erken modern İngilizce olarak adlandırdığımız şeye yeniden gelişmeye devam edecekti, bununla birlikte

early modern english with this came the period known as the renaissance

rönesans olarak bilinen dönem geldi ve

it signaled the birth of modern literature philosophy

doğumunun sinyalini verdi.

and science which would go on to shape not only this country

sadece bu ülkeyi değil,

but also many parts of the world from this would come what we now refer to as

dünyanın pek çok bölgesini şekillendirmeye devam edecek olan modern edebiyat felsefesi ve bilimi, şimdi modern ingilizce olarak adlandırdığımız şeyi getirecekti.

modern english

people often ask me why i'm so fascinated by a language i have spoken

insanlar sık ​​sık bana konuştuğum bir dilden neden bu kadar etkilendiğimi soruyor

all my life and use daily why am i not bored of

tüm hayatım boyunca ve her gün kullanıyorum neden

hearing english spoken all the time this would be a fair question

sürekli ingilizce konuşulduğunu duymaktan sıkılmadım bu adil bir soru olurdu

my love of english comes from not just how it is used but from how it came into

ingilizce sevgim sadece nasıl kullanıldığından değil, nasıl

being used english is more than a language it is an

kullanılmaya başlandığından da geliyor ingilizce bir dilden daha fazlasıdır 900 yıllık

essence of all which came before it carries with it traditions thoughts

gelenek, düşünce

and ways of living from over the past 900

ve yaşam biçimlerini de beraberinde taşır, kendisinden önce gelen her şeyin özüdür,

years the changes that have occurred indelibly

left their marks on this language as wars and invasions were carried out

savaşlar ve istilalar yapıldıkça

and attitudes altered so the language

ve tavırlar değiştikçe dilde meydana gelen değişimler bu dilde silinmez izler bırakmıştır.

changed too the marks left by the romans

romalılar

anglo-saxons vikings and the many rulers of this

anglo-saksonlar vikingler ve bu ülkenin birçok hükümdarının bıraktığı izleri de değiştirdi o

country ever since have shaped the way in which english is

zamandan bu yana ingilizcenin kullanım şeklini şekillendirdi

used right up to this very day the historical impact of english remains

bu güne kadar ingilizcenin tarihsel etkisi bizde kaldı

with us new countries were formed through this

yeni ülkeler bu sayede oluştu

language sometimes by choice and sometimes not the modern use of

dil bazen tercihe bağlı bazen de İngilizcenin modern kullanımı

english does more than merely allow dialogue to take

sadece diyaloğun gerçekleşmesine izin vermekten daha fazlasını yapar

place it gives us a common ground it serves as

bize ortak bir zemin sağlar

a means for us to understand each other as i have said before whether we agree

daha önce de söylediğim gibi birbirimize katılsak

or disagree with each other is irrelevant the important thing is

da katılmasak da birbirimizi anlamamız için bir araç olarak hizmet eder. diğer alakasız önemli olan şey şu ki

that we are all

hepimiz konuşuyoruz

talking

oh did you enjoy that i hope so there it was

oh beğendin mi umarım oradaydı

i think i might just go back to bed to be honest so for those wondering about

sanırım dürüst olmak gerekirse yatağa geri dönebilirim bu yüzden

the history of the english language there was the history of the english

ingilizcenin tarihini merak edenler için tarih vardı

language in in around about seven minutes wow

yaklaşık yedi dakika içinde ingilizcenin vay canına

that's incredible a thousand years of english in seven

bu inanılmaz bin yıllık ingilizceyi yedi dakika içinde

minutes

i am really thinking of going to bed

gerçekten yatmayı düşünüyorum

oh there he is everybody yes a round of applause please

oh işte o herkes evet bir alkış lütfen

hello mr duncan hello mr steve how are you today

merhaba bay duncan merhaba bay steve bugün nasılsınız

how am i i'm terrible i am having a terrible day

nasılım berbatım berbat bir gün geçiriyorum vay vay

wow i can't begin to tell you how bad my day is going but i know that there

sana günümün ne kadar kötü geçtiğini söyleyemem ama

are people in the world who are having far

dünyada çok daha

worse days so i shouldn't complain even though i really want to i want to

kötü günler geçiren insanlar olduğunu biliyorum bu yüzden şikayet etmemeliyim Gerçekten istesem de

complain so much i want to climb to the highest mountain or maybe get

şikayet etmeyi o kadar çok istiyorum ki en yüksek dağa çıkmak ya da belki

onto the roof of the house and i want to

evin damına çıkmak istiyorum ve

shout all of my complaints well i will make you a nice cup of tea

tüm şikayetlerimi güzelce haykırmak istiyorum sana güzel bir fincan çay yapacağım

and uh toast to a tea cake that sounds good in about

ve uh yaklaşık

an hour and 20 minutes i like the sound of that

bir saat 20 dakika içinde kulağa hoş gelen bir çay kekine kızarmış ekmek, dürüst olmak gerekirse bunun sesini seviyorum ve bence

to be honest and uh well i think it's going to be a good week though isn't it

iyi bir hafta olacak ama öyle değil mi

mr duncan it really is isn't there a special event

Bay Duncan gerçekten orada değil bu hafta özel bir etkinlik

coming up this week i'm not sure if it's special that's one

geliyor özel olup olmadığından emin değilim

of that's one of the reasons why i'm feeling down today to be honest i mean

bugün kendimi kötü hissetmemin sebeplerinden biri de bu dürüst olmak gerekirse

it's my birthday on wednesday but for some reason i don't know why this year i

çarşamba günü benim doğum günüm ama nedense bilmiyorum bu yıl bu

feel strange about it i i was talking to you earlier wasn't i

konuda kendimi garip hissediyorum daha önce seninle konuşuyordum değil mi

i'm way away from here but i was talking to

buradan çok uzaktayım ama Steve'le konuşuyordum

steve yes we do talk sometimes when we're not

evet bazen burada olmadığımızda konuşuruz

on here deep meaningful conversations deep

derin anlamlı sohbetler

conversations about the meaning of life but i was thinking yes on wednesday

anlam hakkında derin sohbetler hayatın ama çarşamba günü evet diye düşünüyordum bir

i'm another year older but the thing is it seems weird this year because i

yaş daha yaşlandım ama olay şu ki bu yıl garip geliyor çünkü

suddenly feel as if i'm approaching

aniden yaşlılığa yaklaştığımı hissediyorum

old age it's very strange do you think about it mr duncan you're actually

bu çok garip sizce bunu düşünüyor musunuz bay duncan gerçekten

another year older today as well compared to this time last year

geçen yılın bu zamanlarına kıyasla bugün bir yıl daha yaşlandık, bu

so it's just a number yes i know but trying to make you feel better it's not

yüzden bu sadece bir sayı evet biliyorum ama sizi daha iyi hissettirmeye çalışıyorum bu

necessarily the number but it's just that feeling because

sayı değil ama sadece bu duygu çünkü

now i'm starting to remember in my childhood when when relatives

şimdi çocukluğumda ne zaman olduğunu hatırlamaya başlıyorum akrabalarım

were the same age as me so i can remember when my grandparents

benimle aynı yaştaydı bu yüzden büyükbabamların benim yaklaştığım

were approaching the age that i'm approaching

yaşa yaklaştığını hatırlıyorum bu

that's really weird that does feel strange

gerçekten garip bu gerçekten garip geliyor bu yüzden

so i'm now approaching that age really i didn't know you were that old

şimdi o yaşa yaklaşıyorum gerçekten sizin o kadar yaşlı olduğunuzu bilmiyordum Bay

mr duncan well you don't know what i'm talking what do

Duncan peki ne dediğimi bilmiyorsun ne

you must know what i'm on about too late for me to

hakkında olduğumu biliyor olmalısın ben

find somebody else well when i was a child but when you're a child your grand

çocukken başka birini bulmam için çok geç ama sen çocukken

your grandparents are not are not 90 are they

büyükbaban ve büyükannen değil 90 değiller onlar

they're in their late 50s or early 60s and then suddenly you find yourself in

50'li yaşların sonunda veya 60'lı yaşların başındalar ve sonra birdenbire kendinizi

the situation where you are approaching that same age but it's just dawned on me

aynı yaşa yaklaştığınız bir durumda buluyorsunuz ama şimdi fark ettim ki

it seems strange well you dawned on me that you're

yaşlandığınızı farketmişsiniz.

getting old mr duncan yes and i'm still looking young and youthful well i'm not

Bay Duncan evet ve ben hala genç ve genç görünüyorum,

about looks

görünüşle ilgili değilim,

i need to evaluate everything in my life now that you suddenly

hayatımdaki her şeyi değerlendirmem gerekiyor, şimdi birdenbire aslında yıllardır ilerleyen biriyle

made it very aware to me that i'm actually

yaşadığımı çok iyi fark ettin.

living with somebody who's getting on in years yes whereas i'm still

evet, oysa ben hala

youthful in my 30s well that doesn't make sense because you're you're older

30'larımda gencim ama bu mantıklı değil çünkü sen benden daha yaşlısın

than me i know i'm only joking steve is older

biliyorum sadece şaka yapıyorum steve

than me but but so so you have one next year you

benden büyük ama yani gelecek yıl bir tane

have a birthday next year which might be described

var gelecek yıl tarif edilebilecek bir doğum günü

no i've got no birthday coming nothing significant i'm 30.

hayır doğum günüm yok önemli bir şey gelmiyor

aren't i next year 30. well i wish i was so on wednesday it's my

30 yaşındayım. gelecek yıl 30 değil

it's my birthday but i really don't feel good about it it's strange i don't think

miyim. bu konuda iyi hissediyorum garip

i've ever had ever even when i when i was 50

hiç hissetmedim sanırım 50 yaşımdayken bile

it didn't really bother me strange i i became

beni gerçekten rahatsız etmedi garip

50 and i thought that's nothing it doesn't feel that bad but

50 oldum ve bunun hiçbir şey olmadığını düşündüm o kadar da kötü hissettirmiyor ama

for some reason this wednesday my birthday this wednesday makes me

bazıları için neden bu çarşamba doğum günüm bu çarşamba beni

feel a little strange because i'm starting to realize that

biraz garip hissettiriyor çünkü

i remember my grandparents so not my parents but my grandparents

büyükbabamı ve büyükbabamı hatırladığımı fark etmeye başlıyorum, bu yüzden ailemi değil ama büyükbabam benim bir

being the age that i'm sort of approaching i know i'm you know five

şekilde yaklaştığım yaşta, biliyorum sen beş yaşındayım

years away from it but i will be 55

buna yıllar var ama

on on wednesday 55 you don't look it mr dumb but that's i don't care

55 çarşamba günü 55 olacağım. siz buna bakmayın bay salak ama bu

about looking it i don't care if i look it or not maybe

umurumda değil bakmak umurumda değil belki de

we should ask our lovely viewers who are as you know approaching this difficult

sevimli izleyicilerimize sormalıyız kim bildiğiniz gibi bu zor

age well i wouldn't say it's difficult it's not difficult for everyone i know

çağa yaklaşıyorsunuz zor olduğunu söylemem herkes için zor değil iyi biliyorum

well maybe we could get advice from maybe people please give mr duncan some

belki insanlardan tavsiye alabiliriz lütfen bay duncan'a

some advice some words of support and comfort

biraz tavsiye verin destek ve teselli sözleri

it's just strange during this difficult time nothing's going to help me

bu sadece garip zor zamanlar hiçbir şey bana

trust me no words of comfort or support are going to help me because it just

güvenmeme yardımcı olmayacak hiçbir teselli veya destek sözü bana yardımcı olmayacak çünkü bu sadece

feels it feels weird and i'm one of those people who feels things in a very

garip hissettiriyor ve ben bazı şeyleri çok

strange way sometimes things that seem like nothing to other

garip bir şekilde hisseden insanlardan biriyim bazen hiçbir şeymiş gibi görünen şeyleri diğer

people affect me deeply and and sometimes it's

insanlar beni derinden etkiliyor ve bazen

very hard to explain it and this is one of those things that's really affected

bunu açıklamak çok zor ve bu son birkaç gündür beni gerçekten etkileyen şeylerden biri

me over the past couple of days i've been

thinking about being 55 54

55 54 olmayı düşünüyordum

nothing it's like water off a duck's back

hiçbir şey ördek sırtındaki su gibi

55 i'm thinking oh that's strange because i remember when

55 ben Düşünüyorum da bu garip çünkü

my grandparents were were in their late 50s in 60s in their

büyükanne ve büyükbabamın 50'li yaşlarının sonunda, 60'larının

early 60s so suddenly i'm approaching that age

başında, 60'larının başında olduğunu hatırlıyorum, bu yüzden aniden o yaşa yaklaşıyorum,

back then people looked older it doesn't work like that

o zamanlar insanlar daha yaşlı görünüyordu, işe yaramıyor,

your grandparents seemed older than their years didn't they

sizin büyükbabanız onlarınkinden daha yaşlı görünüyordu. Yıllar olmadı mı

because i think they led hard lives life was tougher there yes i i still

çünkü zor hayatlar sürdüklerini düşünüyorum orada hayat daha zordu evet ben hala

don't think anyone's understanding what i'm on about

kimsenin ne düşündüğümü anladığını düşünmüyorum

it's not it's not that you don't want to get old

yaşlanmak istemiyorsun değil mi hayır yaşlanmak istemiyorsun

no it isn't even that it's bizarre isn't the number

tuhaf, sayı

no it's it's the correlation i'm on about the correlation

değil, hayır, bu,

of of my young years i hope someone understands what i mean

gençlik yıllarımın korelasyonuyla ilgili olduğum korelasyon, umarım birisi ne demek istediğimi anlar

yes and now and i remember i remember my grandparents

evet ve şimdi ve büyükbabamı hatırladığımı hatırlıyorum, bu yüzden yapmaya

so that's what i'm trying to express my grandparents

çalıştığım şey bu dedelerimi ifade et,

i remember them being this old but

onların bu kadar yaşlı olduklarını hatırlıyorum ama

the passage of time occurs so slowly and gradually we don't really

zamanın geçişi çok yavaş ve yavaş yavaş oluyor, biz

appreciate it and suddenly we're in that position

bunu gerçekten takdir etmiyoruz ve birdenbire o durumdayız diyorsun,

that's what you're saying no it's nothing to do with that what are you

hayır bununla hiçbir ilgisi yok, sen ne yapıyorsun? o

saying then it is is my my perception

zaman benim algım bu yaştaki

as a child of someone who was this age was like they were ancient

birinin çocuğu olarak benim algım, onlar eski

and old so it was really the perception so so i i'm now aware that people will

ve yaşlı gibiydi, bu gerçekten algıydı, bu yüzden artık insanların bana bakacağının farkındayım,

look at me so if a person who is i don't know

bu yüzden eğer bir kişi

16 or 20 and they look at me they are going oh 55 oh that's like my

16 ya da 20 bilmiyorum ve bana bakıyorlar oh 55 oh bu benim

grandparents that's like an old person and that's the bit i think

büyükannem ve büyükbabam gibi yaşlı bir insan gibi ve işin biraz da bu olduğunu düşünüyorum

that's the part of it so you think that people are looking at

bu yüzden insanların sana bakıp şöyle dediğini düşünüyorsun

you and saying you're old enough to be my grandparent i

sen benim büyükbabam olacak yaştasın bence bu

think it's really that the cold fact so it's just the actual fact

gerçekten soğuk bir gerçek bu yüzden

of it that i can remember in my own life looking at people of this age that

kendi hayatımda hatırlayabildiğim bu yaştaki insanlara baktığımda

i'm at now in thinking oh that's old i wonder what it's like

şu anda oh bu eski diye düşündüğüm gerçek.

being that old and certain and now here i am i'm about

O kadar yaşlı ve emin olmanın nasıl bir şey olduğunu merak ediyorum ve şimdi buradayım,

to cross some sort of strange threshold as i'm

bir tür garip eşiği geçmek üzereyim, çünkü

now five years away from being 60 i mean that that just

şimdi 60 yaşıma beş yıl uzaktayım, demek istediğim, bunu

even saying it sounds weird it it it's going into my ear and my brain is

söylemek bile kulağa tuhaf geliyor. kulağıma giriyor ve beynim

going what what are you talking about you idiot

ne diyorsun sen neden bahsediyorsun salak

you're not five years off 60 but i am in i can remember my grandparents

60 yaşında değilsin ama ben varım büyükbabamın

being that old and it's very weird it's a very weird

o kadar yaşlı olduğunu hatırlıyorum ve bu çok garip çok garip bir

feeling little makes a nice comment here okay

duygu biraz hoş yapar burada yorum yapın tamam

most people now are living to a hundred hmm so you're only halfway through it

çoğu insan şimdi yüz yaşına kadar yaşıyor hmm bu yüzden sadece yarı yoldasınız bu

that does not comfort me nothing will come for you mr duncan will

beni rahatlatmıyor sizin için hiçbir şey gelmeyecek bay duncan olur mu hadi kabul

it let's just let's face it that's uh what's going on here my i i

edelim burada neler oluyor benim i ben öyle görünüyor

seem to be bursting a state of undress what's going on here

soyunma hali ne oluyor

with this shirt i don't know what's happening appearing in such a such a

bu gömlekle ne oluyor bilmiyorum güzel

disgraceful state in front of your lovely pupils i've just realized

gözbebeklerinizin önünde böyle rezil bir halde görünerek

that i'm i'm naked under this shirt well it's it's too

bu gömleğin altında çıplak olduğumu yeni farkettim Bay Duncan'ın

warm to be wearing anything underneath mr duncan it is uh it's far too hot and

altına bir şey giyemeyecek kadar sıcak hava bugün çok sıcak ve

muggy today can you believe it i've got through today's live stream without

bunaltıcı inanabiliyor musunuz bugünün canlı yayınını

mentioning the weather at all and and now we're going to

havadan hiç bahsetmeden geçtim ve şimdi

mention it it's hot i feel like i'm in the jungle it's like

bundan bahsedeceğiz. sıcak ormandaymışım gibi hissediyorum burası

a tropical rainforest here it's so humid we are having some of the

tropik bir yağmur ormanı gibi burası çok nemli

most bizarre weather last night

dün gece

maybe last night or the night before as well it was

belki dün gece veya önceki gece de en tuhaf havalardan bazılarını yaşıyoruz gece

it was about 23 24 degrees overnight that's a lot for us that's high that's

23 24 derece civarındaydı bu bir bizim için çok yüksek bu

tropical it's high for us it's bizarre it's very very weird what

tropikal bizim için yüksek tuhaf çok çok tuhaf

are we talking about today mr duncan we like to know we are subjects

bugün neden bahsediyoruz bay duncan bilmek isteriz biz özneyiz

we are talking offer we are talking about

konuşuyoruz teklif

puns do you know what a pun is it's it's a something humorous isn't it

kelime oyunlarından bahsediyoruz kelime oyununun ne olduğunu biliyor musunuz komik bir şey değil mi

yes it's a humorous play on words so you take a word you take

evet bu komik bir kelime oyunu bu yüzden bir kelime alıyorsun

some some word and what you do is you you put in put a

bir kelime alıyorsun ve yaptığın şey

humorous spin on the words so you might say that

kelimelere mizahi bir dönüş yapmak, böylece

a pun is word playing so you are playing

kelime oyununun kelime oyunu olduğunu söyleyebilirsin yani

with words so sometimes you will take a word and you will use it

kelimelerle oynuyorsun yani bazen bir kelimeyi alacaksın ve onu

in another sentence in a different way a different way or or with a different

başka bir cümlede farklı bir şekilde farklı bir şekilde veya veya veya farklı bir

context of some sort so pun is just

bağlamda kullanacaksın yani kelime

a play on a word you take a word and you will try to associate it with

oyunu sadece bir kelime oyunudur sen bir kelimeyi alırsın ve bunu

something else but it is done in a humorous way

başka bir şeyle ilişkilendirmeye çalışacaksınız ama komik bir şekilde yapılmış

can you show us an example mr duncan i'm sure you have

bize bir örnek gösterebilir misiniz bay duncan eminim

examples set up for us to okay here's a good example here's an example of a pun

bizim için hazırlanmış örnekleriniz vardır tamamdır işte güzel bir örnek işte kelime kelime oyununa bir örnek kelime oyunu

pun p u n you can see it above me pun so people

üstümü görebilirsin kelime oyunu böylece insanlar

like to make puns that's what you do you see you make a

kelime oyunu yapmayı sever senin yaptığın şey bu görürsün

joke you make a pun you come up with a funny joke

şaka yaparsın kelime oyunu yaparsın kelimeleri kullanarak komik bir şaka yaparsın

using words so here's one steve

işte bir steve

what sweet food do music composers like what sweet food

ne tatlı yemek yapar müzik bestecileri ne tatlı gibi yemek

do music composers like so this is actually a pun

yapmak müzik bestecileri gibi yani bu aslında bir kelime oyunu

so remember that we are using a word that that is kind of making a joke by

yani unutmayın ki

being used in another way so is it a word that

başka bir şekilde kullanılarak şaka yapan bir kelime kullanıyoruz yani

has two meanings yes or of course it can be just a word that's said in a certain

iki anlamı olan bir kelime mi evet yoksa tabii ki sadece olabilir Belirli bir şekilde söylenen bir kelime,

way so it's not always spelt the same either

bu yüzden her zaman aynı şekilde yazılmaz, bu

so don't forget that it's not just a word that is spelt

yüzden unutmayın ki bu sadece aynı şekilde yazılan bir kelime değildir,

exactly the same way sometimes it might be

bazen

another word that is given a different meaning

farklı bir anlam verilen başka bir kelime

as well so it's it's upon it is it seems simple but it isn't

de olabilir, bu yüzden üzerine geldi basit görünüyor ama basit

it's not a basic simple thing it's actually quite complex

değil basit bir şey değil aslında oldukça karmaşık bu yüzden

so that is what i'm trying to get across today we are trying to get across the

bugün anlamaya çalıştığım şey kelime oyunlarını anlamaya çalışıyoruz

the puns let's see the answer mr duncan and then maybe we can

cevabı görelim bay duncan ve o zaman belki

maybe we can understand further so that's why i'm showing this one

daha fazlasını anlayabiliriz, bu yüzden bunu

just to give you an example of a pun so what sweet

size bir kelime oyunu örneği vermek için gösteriyorum yani

food do music composers like what's sweet food

müzik bestecileri ne tatlı yiyecekler yapar tatlı yiyecekler gibi o

so so think of think of what we're talking about there we're talking about

yüzden ne hakkında konuştuğumuzu bir düşünün orada

music composers so something to do with music

müzik bestecilerinden bahsediyoruz, bu yüzden müzikle ilgili bir şey

and it's sweet yes or of course composers

ve bu tatlı evet ya da tabii ki besteciler

all right obviously so that's where the joke is

pekala, yani şaka burada, bu yüzden

so the actual joke is relying on sweet food and music

asıl şaka tatlı yiyeceklere ve müzik

composers so what you're looking for there is a word

bestecilerine güveniyor, bu yüzden aradığınız şey bir kelime var

or maybe a famous composer

ya da belki ünlü bir besteci var

whose name sounds like something sweet you see yes it's a good one i like this

onun adı tatlı bir şeye benziyor anlıyor musun evet bu iyi bir kelime bunu beğendim

one so this is what i thought up this

yani bu

morning in my tiny little brain i see this is something that you've uh

sabah küçücük beynimde aklıma gelen buydu görüyorum ki bu senin yaptığın bir şey

discovered or made up yourself i've i've made it myself using my tiny

kendin keşfettin ya da uydurdun küçücük beynimi kullanarak kendim yaptım

brain so clever he's so clever i wish i don't even know

çok zeki o çok zeki keşke

what iota means tell us the answer mr duncan

zerrenin ne demek olduğunu bilmesem bile bize cevabı söyle bay duncan

i didn't know that iota is the ninth letter of the greek

iotanın dokuzuncu olduğunu bilmiyordum yunan harfleri

alphabet i didn't know that no so now i am officially stupid apparently

because we only know there's only a few greek uh letters that

we tend to know so unless you're a greek scholar you

probably wouldn't know the answer to it well what's interesting

iyi cevapla ilginç olan şey amerika

is in the united states of course what they do is they have

birleşik devletleri'nde tabii ki yaptıkları şey, sahip oldukları var

they have they use as i understand it they use the greek alphabet

anladığım kadarıyla kullanıyorlar

for their for their house names in university

üniversitedeki ev adları için yunan alfabesini kullanıyorlar üniversite

their varsity names oh right now i might be wrong there because we don't do that

adları oh şu anda yanılıyor olabilirim orada çünkü bunu burada yapmıyoruz

here we don't have that sort of thing here

burada böyle bir şey yok bu ülkede yunan alfabesi

you see anyone don't know much about uh the greek alphabet in this country i

hakkında pek bilgisi olmayan birinin

would say unless you're classically trained you

klasik eğitim almadığınız sürece

might say it's all greek to me that's that is a phrase that we use yes

tamamen yunan olduğunu söyleyebilirsiniz bana göre bu, evet'i

here to mean something we don't really have any comprehension or

burada gerçekten anlamadığımız veya kafa

understanding about something confusing when when maybe you

karıştırıcı bir şey hakkında anlamadığımız bir şeyi ifade etmek için kullandığımız bir ifadedir, belki

read it or something you listen to and you don't understand it

onu okuduğunuzda veya bir şey dinlediğinizde ve anlamadığınızda,

you might say it's all greek to me anyway here is our pun

öyle diyebilirsiniz. yunanca benim için her neyse işte kelime kelime oyunumuz

what sweet food has anyone actually uh well beethoven is a composer uh

herkesin ne tatlı yiyeceği var aslında uh pekala beethoven bir besteci uh

beethoven it isn't beethoven i've never heard of a food called

beethoven değil beethoven diye bir yemek hiç duymadım

beethoven you could i thought of one what what

siz bir tane düşünebilir misiniz

vegetables do music composers like oh well shall we do this one first that

sebzelerin ne işe yaradığını müzik bestecileri mesela oh pekala ilk önce bunu

could be beet oven oh yeah as in beetroot

pancar fırını olabilir mi yapalım oh evet pancarda olduğu gibi

i've just made one up mr so let's see what it is so that people get an idea of

az önce bir tane yaptım bay o yüzden ne olduğunu görelim ki insanlar ne yaptığımız hakkında bir fikir versin

what we're doing okay then you could have said what composer do do

tamam o zaman yapabilirsin

people take fishing with them and you could say

insanlar yanlarında balığa çıkarken hangi bestecinin işe yaradığını söyledi ve siz beethoven diyebilirsiniz

beethoven you see because bait you put bait on the

çünkü yem oltanızın ucuna yem koydunuz ki

end of your fishing rod so that i just made that up instantly

ben bunu anında uydurdum o kadar

that that's it bob we're trying to yes faster mr duncan maybe i'm not as

bob evet daha hızlı yapmaya çalışıyoruz bay duncan belki de düşündüğüm kadar aptal değilim

stupid as i think here we go then ready yes

işte başlıyoruz o zaman hazır evet

schubert ah you see schubert which sounds like

schubert ah schubert'i görüyorsun ki kulağa şerbet gibi geliyor evet

sherbet yes you see there you see what we did

orada görüyorsun ne yaptığımızı gördün

you see sweet powder that you sherbet yes so sherbet is is white

tatlı toz şerbet yapıyorsun evet yani şerbet beyaz

powder isn't it yes it's a very it's well it's sweet and it's very sour as

toz değil' t o evet bu a çok iyi tatlı ve aynı zamanda çok ekşi aynı zamanda

well at the same time so what sweet food do music composers

müzik bestecileri hangi tatlı yiyecekleri severler

like they like sherbet because it sounds like

şerbeti severler çünkü kulağa

schubert the composer shubert c it also sounds like sherbet

besteci schubert'e benziyor shubert c kulağa da şerbet gibi geliyor çocukların yaptığı

the sweet confectionery that children often eat which ruins

tatlı şekerleme sık sık dişlerini mahveden yemek

their teeth yes so schubert so we're looking for a

yes so schubert yani biz bir

word that yes as you say it sounds like something else but it's also

kelime arıyoruz ki evet dediğiniz gibi kulağa başka bir şey gibi geliyor ama aynı zamanda

got a double meaning at the same time yes and sometimes the

çift anlamı da var evet ve bazen

spelling is different you are still using that word in a

yazım farklı hala bunu kullanıyorsunuz kelimeyi

humorous way so even though schubert is not spelt the

esprili bir şekilde yani schubert şerbet ile aynı şekilde yazılmasa da

same as sherbet it still works because it sounds

yine de işe yarıyor çünkü kulağa

close that's it it sounds close to it like my beethoven you see

yakın geliyor işte bu benim beethoven'ım gibi ona yakın geliyor

my beethoven joke so what which composer or what composer do

beethoven şakamı görüyorsunuz peki balığa gidenler hangi besteci veya hangi besteci ne yapıyor tadını

people who go fishing enjoy and you could say

çıkarın ve

beethoven because they use bait even though the spelling of the word is

beethoven diyebilirsiniz çünkü kelimenin yazılışı

completely different so the pun works in that way

tamamen farklı olsa da yem kullanıyorlar yani kelime oyunu bu şekilde çalışıyor peki ya beethoven etrafında

what about i can think of another one around beethoven mr duncan

başka bir tane düşünebilirim bay duncan tamam o

okay then well but that's the answer though isn't it

zaman pekala ama cevap bu ama değil

that's not really the pun well you could use the the last phrase

bu gerçekten kelime oyunu değil,

oven to sound like oven yes and you could say what do uh what do

fırın gibi ses çıkarmak için son ifade fırını kullanabilirsin evet ve

uh composers like to cook their cakes in in in the bait oven in the bait oven yes

besteciler keklerini yem fırınında yem fırınında pişirmeyi ne sever diyebilirsin evet

you see that that's a that's a pun yeah sounds like

görüyorsun ki bu bir kelime oyunu evet kulağa beethoven gibi geliyor

beethoven but it's bait oven bella says that

ama fırın yemi bella diyor ki

bella says you're wrong because the schubert is spelt different

bella yanlış olduğunu söylüyor çünkü schubert farklı heceleniyor

i think i just explained that didn't i it doesn't always have to you see

sanırım az önce açıkladım değil mi her zaman yapmak zorunda değilsin görüyorsun

sometimes you use words that aren't spelled the same

bazen kullanıyor aynı şekilde yazılmayan kelimeler, bu

so you are still making the joke so a pun is not

yüzden hala şaka yapıyorsun, bu yüzden bir kelime oyunu,

always the word being spelt exactly the same maybe also the way you pronounce it

kelimenin tam olarak aynı şekilde hecelenmesi değil, belki de telaffuz etme

or say it so what sweet food i can't believe we're

veya söyleme şeklin, yani ne kadar tatlı bir yemek olduğumuza inanamıyorum.

doing this for so long i've got about 20 more what sweet food

bunu o kadar uzun süredir yapıyorum ki yaklaşık 20 tane daha var ne tatlı yiyecek

do music composers like sherbet you see schubert it's

müzik bestecileri şerbet gibi yapar schubert görüyorsunuz schubert

it's doesn't have yeah as long as it sounds the same and that's the joke

yok evet aynı olduğu sürece şaka bu evet

yes right let's have another one again get people an idea

doğru hadi bir tane daha yiyelim millet

of what we're doing i thought that would be a good idea but

ne yaptığımıza dair bir fikir bunun iyi bir fikir olacağını düşündüm ama

need a few more i think i think we need about another hundred so here's another

birkaç taneye daha ihtiyacım var sanırım yüze kadar daha ihtiyacımız var yani işte bir

one it's a difficult concept to to grasp it

tane daha kavraması zor bir kavram

is even for us and i'm explaining it

bizim için bile ve ben

here we go steve ah so another pun word playing playing on words either the

burada açıklamaya başlıyoruz steve ah yani başka bir kelime oyunu kelimelerle oynuyor ya

spelling or the pronunciation okay so this one is not a question this

yazım ya da telaffuz tamam yani bu bir soru değil bu

one is actually just an actual sentence so you will see

aslında sadece gerçek bir cümle bu yüzden

the sentence and then we will explain why it is a pun

cümleyi göreceksiniz ve sonra nedenini açıklayacağız bir kelime oyunu,

are you ready the owners of a savory preserve factory were caught

hazır mısınız, lezzetli konserve fabrikasının sahipleri

avoiding tax and now they are in a pickle you see

vergiden kaçarken yakalandılar ve şimdi zor durumdalar, bunun

what was that that was a fake laugh okay that's brilliant i could do with some

ne olduğunu gördünüz, bu sahte bir kahkahaydı, tamam bu harika,

real laughter to be honest let's get some real laughter

dürüst olmak gerekirse biraz gerçek kahkahayla yapabilirim gerçek kahkahalar

can we have some real laughter

biraz gerçek kahkahalar alabilir miyiz

yes so uh yes you can see that what's going on there can't you

evet yani uh evet orada neler olup bittiğini görebiliyorsunuz değil mi

so in that particular example of a pun which i'm sure will be back on the

yani

screen very shortly there it is uh so a savory preserve factory so

çok kısa bir süre sonra ekrana geri döneceğinden eminim o belirli bir kelime oyunu örneğinde işte öyle bir tuzlu konserve fabrikası çok

savory preserves if we need to explain that

lezzetli konserveler bunu açıklamamız gerekirse

yes it's normally something that is preserved maybe a type of vegetable

evet normalde korunmuş bir şeydir belki bir sebze türü

or something that is preserved in vinegar it could be sauerkraut

veya sirkede korunmuş bir şeydir lahana turşusu olabilir

it could be a pickled onion yes it could be a pickle

soğan turşusu olabilir evet bir

some kind of pickle well yeah that's it i'm just explaining that's what that is

çeşit turşu olabilir turşunun evet bu kadar, sadece açıklıyorum, bu

so savoury preserve is something that is preserved

kadar lezzetli reçel sirkede korunmuş bir şeydir,

in vinegar maybe a vegetable so of course

belki bir sebzedir, bu yüzden tabii ki turşu

you would describe that as pickle a pickle is a type of savory preserve

olarak bir turşunun bir tür tuzlu konserve olduğunu tanımlarsınız

yes so so it is another way of saying that exact word

evet yani öyle tuzlu turşuyu korumanın tam olarak bir başka yolu,

savory preserve pickle if you pickle something like an onion

soğan gibi bir şeyi turşu yaparsanız,

you put it in vinegar and it preserves it pickling preserves something

onu sirkeye koyarsınız ve onu korur turşu, sirkedeki bir şeyi korur,

in vinegar so the pun is also the word pickle

bu nedenle kelime oyunu aynı zamanda turşu kelimesidir,

so pickle can also mean a difficult situation or an

bu nedenle turşu aynı zamanda zor bir durum veya

awkward situation so the owners of the savory preserve

garip anlamına da gelebilir. Durum böyle olunca, reçel

factory the people who make the savory preserve

fabrikasının sahipleri, konserve yapan insanlar

have been caught avoiding tax and now they are

vergi kaçırırken yakalandılar ve şimdi

in a pickle because if you don't pay your tax

zor durumdalar çünkü verginizi ödemezseniz devletle

you will get into a difficult situation with the government

zor duruma düşersiniz

and so you would be in a pickle a difficult situation but pickle also

ve böylece siz de zor durumda kalırsınız. turşu zor bir durumda olurdu ama turşu aynı zamanda

means a savory preserve so that's the joke

lezzetli bir konserve anlamına da geliyor yani şaka bu

yes so you can see now how the word play is used i don't think schubert was a

evet yani oyun kelimesinin nasıl kullanıldığını şimdi anlayabilirsiniz schubert'in iyi bir örnek olduğunu düşünmüyorum

good example but i thought it was it made me laugh anyway i was laughing

ama beni güldürdüğünü düşündüm neyse ben

this morning when i was sitting on the toilet i was having a right good laugh

bu sabah tuvalette otururken gülüyordum doğru güzel gülüyordum

the owners of a savory preserve factory so what we're saying there is pickle

tuzlu konserve fabrikası sahipleri yani turşu fabrikası var diyoruz ya o

factory you see so that's why you see but you never give

yüzden görüyorsun ama

the answer away you normally use an alternative word or sentence

cevap vermiyorsun uzakta şakanın sonunda görünmesini sağlamak için normalde alternatif bir kelime veya cümle kullanırsınız, yani

to make the joke appear at the end so that is really how a pun

bir kelime oyunu gerçekten böyle

works so you can see that there is an interesting construction

çalışır, böylece burada ilginç bir yapının

taking place here you give a clue to what the joke is without saying it

gerçekleştiğini görebilirsiniz, söylemeden şakanın ne olduğuna dair bir ipucu verirsiniz

which of course makes the actual pun more

bu da elbette asıl kelime oyununu daha

humorous quite often you get these sort of jokes

komik hale getirir, bu tür şakaları

in a in a christmas cracker yes so when you're pulling a cracker at christmas

bir Noel krakerinde çok sık alırsınız, evet, yani Noel'de bir kraker çekerken

uh or well let's not say christmas let's say celebration

uh ya da pekala, Noel demeyelim, kutlama diyelim ki,

pulling a cracker inside there will be a plastic toy

içeri bir kraker çekerek plastik bir oyuncak

and uh a joke and quite often they're puns yes so there we there will

ve uh bir şaka ve çoğu zaman kelime oyunu oluyorlar evet bu yüzden orada

be a play on words so yes i think that's quite a good one

bir kelime oyunu yapacağız bu yüzden evet bence bu oldukça iyi bir şaka

a common prank that some some kids do is they will phone one of their

bazı çocukların yaptığı yaygın bir şaka, arkadaşlarından birini arayacaklar

neighbors and they will they will ask them

komşular ve onlara soracaklar,

is your is your fridge is your refrigerator running and then

buzdolabınız buzdolabınız mı çalışıyor ve sonra

the person says yes and then they say you better hurry up

kişi evet diyor ve sonra acele edip yakalasanız iyi olur diyorlar,

and catch it then you see that is also a pun

o zaman bunun da bir kelime oyunu olduğunu görüyorsunuz,

so you are saying running means functioning

yani koşmanın çalışmak anlamına geldiğini söylüyorsunuz

but of course running also means running away

ama tabii ki koşmak aynı zamanda kaçmak anlamına da geliyor

moving away normally on foot so yes so that's how a pun works

normal olarak yürüyerek uzaklaşmak yani evet yani bir kelime oyunu böyle çalışır tamam hadi

okay let's have a look at another one uh we're getting into it now steve we are

diğerine bir bakalım uh şimdi konuya giriyoruz steve

i think we're finding it now people are talking about seinfeld for some reason

sanırım onu ​​buluyoruz şimdi insanlar konuşuyor seinfeld hakkında bir nedenden

because of the laughter oh i see we have hand at last the canned

dolayı kahkahalar yüzünden oh görüyorum ki sonunda elimizde hazır kahkahalar var, bu yüzden

laughter so i will press that again even though

buna tekrar basacağım, her şeyin kaybolmasına neden olsa da

it makes everything disappear here we go here's the can laughter

işte

that's it we could do with lots of that today to be honest

başlıyoruz işte kahkaha kutusu dürüst olmak gerekirse

we could do with lots maybe later canned laughter if i was honest so let's put

çok şey yapabilirdik belki daha sonra dürüst olsaydım kahkahaları dizerdim o yüzden hadi

those back up here's another one would you like another pun okay

onları geri koyalım işte bir tane daha kelime oyunu ister misin tamam

oh it's a question what does a dog in long trousers do on a hot day

oh bu bir soru uzun pantolonlu bir köpek sıcak bir günde ne yapar

what does a joke okay yes it's a pun it's a joke but it's a pun so we are

şaka ne yapar tamam evet bu bir kelime oyunu şaka ama bu bir kelime oyunu bu yüzden kullanıyoruz

using we're using a word that can have more than one meaning what

birden fazla anlamı olabilecek bir kelime kullanıyoruz

does a dog in long trousers do on a hot day

uzun pantolonlu bir köpek sıcak bir günde ne yapar

we'll give you 30 seconds to come up with some

size gelmeniz için 30 saniye veriyoruz bazı

suitable answers it's got to be funny yes

uygun cevaplarla komik olmalı evet

and it's got to be a play on words yes is it a word that's got

ve kelime oyunu olmalı evet iki anlamı olan bir kelime mi

two meanings yes right okay well the clue is actually there

evet doğru tamam pekala ipucu aslında orada

the the clue is literally staring in the face that's another thing about puns

ipucu kelimenin tam anlamıyla suratına bakıyor bu başka bir şey kelime oyunları hakkında

quite often the answer to the pun if it's a question

oldukça sık olarak kelime oyununun cevabı, eğer bir soru ise,

is is actually normally staring you in the face

aslında normalde suratınıza bakmaktır,

so dog think of dog long trousers hot day

bu nedenle köpek, uzun pantolonlu bir köpeği düşünün sıcak bir gün, uzun pantolon

a hot dog wearing long trousers so so it's there it's like

giyen bir sosisli sandviç, bu yüzden orada,

a it's like a beacon going but you just need to sometimes you

sanki bir deniz feneri gibi gidiyor ama sadece ihtiyacın oluyor bazen

can't just think of it it's not obvious unless you think about

bunu sadece düşünemezsin düşünmeden belli olmaz

it yes what does a dog in long trousers do

evet uzun pantolonlu bir köpek

on a hot day um

sıcak bir günde ne yapar um

i'm i'm trying to think what what would you do take them off

ben düşünmeye çalışıyorum sen ne yaparsın onları kapalı

uh but there's nothing funny in that in that

uh ama bunda komik bir şey yok

uh yes someone said hot dog hot dog but what does the dog do

uh evet birisi sosisli sosisli dedi ama köpek ne yapmaz ne o hayır ne

not what is he no not what it is called what he would be hot he would be a hot

denir ne denir ne sıcak olurdu o bir sosisli olurdu

dog yes but what's he going to do he's actually going to do something that's

evet ama o ne yapacak o aslında komik bir şey yapacak

funny that is a pun yes and then the clue is

bu bir kelime oyunu evet ve sonra ipucu

is in the whole thing the whole thing is giving you the answer this is actually

şu ki her şey size cevabı veriyor bu aslında

quite a good one i like this one because it's really

oldukça iyi bir şey bunu beğendim çünkü gerçekten

it really does define the essence of of what a pun is what does a dog

öyle kelime oyununun ne olduğunun özünü tanımlar

in long trousers do on a hot day

uzun pantolonlu bir köpek sıcak bir günde ne yapar

well mr duncan i don't want to come up with the answer yet no

peki bay duncan cevabı bulmak istemiyorum ama hayır işte

here we go then we might have some laughter as well shall we have some

başlıyoruz o zaman biz de biraz kahkaha atabiliriz

laughter when i give the answer well somebody just said it's very

cevabı verdiğimde biraz gülüyoruz peki birisi az önce

contagious to have uh sound effect laughter i think so as well

ses efektinin çok bulaşıcı olduğunu söyledi kahkahalar bence de öyle

i agree the answer is

katılıyorum cevap

oh dear i like this one what does a dog in long trousers do on a hot day

ah canım bunu beğendim uzun pantolonlu bir köpek sıcak bir günde ne yapar

mr steve are you ready for the answer it pants ah you see it

bay steve cevaba hazır mısınız pantolon ah görüyorsunuz pantolon

pants pants because trousers pants is another word for

pantolon çünkü pantolon pantolon pantolon için başka bir kelime evet yani bu nefes nefese

trousers yes so

that's a panting dog yes so the trousers are pants and the dog when it's hot

bir köpek evet yani pantolon pantolondur ve köpek hava sıcakken pantolon giyer

it pants so that the word pant means to breathe

yani pantolon kelimesi pantolon anlamına gelir

heavily and deeply quite often a dog will do

ağır ve derin nefes almak oldukça sık bir köpek

that when it's hot so this actually is quite a clever

bunu hava sıcakken yapar, yani bu aslında oldukça zekice bir kelime

pun this is like opening a safe you have to listen to the combination

oyunudur bu bir kasayı açmak gibidir gördüğünüz kombinasyonu dinlemeniz gerekir kasanın

you see it's like it's like turning the the dial on the

kadranını çevirmek gibidir

safe you're trying to to unlock the pun

siz kelime oyununun kilidini açmaya çalışıyorum

what does a dog in long trousers do on a hot day it pants

uzun pantolonlu bir köpek sıcak bir günde ne yapar pantolonu pantolon

you see i think few people are having having

a little difficulty understanding this so maybe you know a few more

yeah we will we you might you'll get the hang of it maybe it's the way i'm saying

belki ben öyle söylüyorum

it but maybe you do something i wonder if

ama belki sen bir şeyler yaparsın merak ediyorum

in other languages the same thing happens where you've got

aynı şey diğer dillerde de oluyor mu,

words that may be spelt differently but sound the same or just one word with

farklı hecelenebilen ama kulağa aynı veya tek bir kelime gibi gelen kelimelerin olduğu yerlerde.

several meanings and you turn it into a joke they're just

birkaç anlama sahip ve bunu bir şakaya dönüştürüyorsunuz, onlar

it's just a joke but we call them puns i think you can

sadece bir şaka ama biz onlara kelime oyunu diyoruz, bence yapabilirsin,

i think you can actually have yes them in other languages as well so i think

aslında evet onlara diğer dillerde de sahip olabilirsiniz, bu yüzden bence

i think they do exist definitely i i'm pretty sure they exist

kesinlikle var olduklarını düşünüyorum var olduklarından oldukça eminim

maybe it's the way i'm saying it what does a dog in long trousers do on a hot

belki de böyle söylüyorum uzun pantolonlu bir köpek sıcak bir

day it pants

günde ne yapar pantolon giyer belki

maybe that's it maybe it's better when i have the can laughter

budur belki de elimdeyken daha iyi olur kahkahalar bir

let's see another one mr duncan should i have another one yes

tane daha görelim bay duncan yapmalı mıyım bir tane daha al evet ah

ah here's another one

işte bir tane daha

what did the bowl say to the sexy plate oh yes you see again the answer

kase seksi tabağa ne dedi oh evet cevabı tekrar görüyorsun

yes do to the sexy plate yes so think again the answer is right

evet seksi tabağa yap evet yani tekrar düşün cevap tam

there it is actually there staring right at

orada aslında orada

you the answer but again the pun is using words

sana bakıyor cevap ama yine kelime oyunu,

what did the bowl say to the sexy plate so it's already funny even

kase seksi tabağa ne dedi kelimeleri kullanıyor, bu yüzden biz

before we've got the answer because you've got the concept going on that the

cevabı almadan önce bile komik çünkü

bowls and plates are somehow admiring each other that's

kaseler ve tabakların bir şekilde birbirine hayran olduğu konseptine sahipsiniz, bu kadar

it and seeing each other as attractive

ve görmek birbirini çekici bu

which is funny in itself yes many puns are actually abstract

kendi içinde komik evet birçok kelime oyunu aslında soyuttur, bu

so you might find that that you will use abstract

yüzden kelime oyunu yaparken soyut durumları kullanacağınızı fark edebilirsiniz, bu yüzden

situations when you are making a pun so here's a good example of an abstract

işte soyut bir kelime oyununa iyi bir örnek kase

pun what did the bowl say to the sexy plate

seksi plakaya ne dedi

so think carefully what's happening there you have a bowl

o yüzden orada neler olduğunu dikkatlice düşünün bir kaseniz var

and you have a plate that is looking very

ve çok seksi görünen bir tabağınız var

sexy which obviously is ridiculous in itself because there's

ki bu kendi içinde saçma çünkü

no such thing as a sexy plate but you can imagine in your mind what

seksi tabak diye bir şey yok ama kafanızda canlandırdığınız şeyin bir kase olduğunu hayal edebilirsiniz.

you're picturing is a bowl that is looking at a plate and finding

bu bir tabağa bakıp

it attractive and that's funny even before

onu çekici bulmak ve bu şakanın cevabını alamadan önce bile komik ben

you've got the answer to the joke i've seen some sexy plates i've seen

bazı seksi tabaklar gördüm

some sexy spoons have you ever seen a very sexy spoon

bazı seksi kaşıklar gördüm hiç çok seksi bir kaşık gördünüz mü

it's sort of oh hello must have a bowl is something you

bu bir nevi oh merhaba bir kase olmalı

eat out of a bowl bowl it's a it's a ball it's a bowl it's

bir kase kaseden yediğiniz bir şeydir o bir top bu bir kase

like that it's normally made of pottery or wood of

normalde çanak çömlek veya tahtadan yapılmış gibi

course eat your cereal or your soup out of a bowl bowl

so it is a thing for eating from normally soup

normal çorbadan

or maybe your morning cereal or in mr steve's case

ya da belki sabah mısır gevreğinden ya da Bay Steve'in durumunda Bay

in mr steve's case his porridge you see which is

Steve'in durumunda yulaf lapasından yemek için, hangisinin tahıl olduğunu cidden evet uh

cereal seriously yes uh so what's the answer mr duncan i can't

yani cevap nedir Bay Duncan

think well the answer is what did the bowl say

iyi düşünemiyorum cevap kasenin ne söylediğidir

to the sexy plate so it must be a word that's somehow connected with uh

seksi tabak, bu yüzden bir şekilde bağlantılı bir kelime olmalı uh, bunun

i would imagine it's something to do with plates or

tabaklarla

or cutlery or it's going to be related to

veya çatal bıçak takımıyla ilgili bir şey olduğunu hayal ediyorum ya da

to that those other two objects isn't it so what have we got

diğer iki nesneyle ilgili olacak, öyle değil mi, o zaman elimizde ne var kase

bowl we've got plates yes and sexy you see sexy is the

biz tabaklarım var evet ve seksi görüyorsun seksi olduğunu biliyorsun

you know something attractive something that looks nice you go

çekici bir şey güzel görünen bir şey gidiyorsun

yes tomic you're right you do you've got to have

evet tomic haklısın yapıyorsun

you know quite a high level of english maybe and a

oldukça yüksek düzeyde ingilizce bilmen gerekiyor belki ve

high vocabulary to maybe but you know this is all education yes it's

yüksek kelime dağarcığı belki ama bunun tamamen eğitim olduğunu biliyorsunuz evet bu

not really a test i'm not testing your english we are

gerçekten bir test değil ingilizcenizi test etmiyorum

actually talking about the concept of jokes and puns

aslında şakalar ve kelime oyunları kavramlarından bahsediyoruz bu

so normally these will come very quickly you see

yüzden normalde bunlar çok çabuk gelir

people tell puns or tell jokes very quickly so we are going slowly

insanların kelime oyunları veya şakalar çok hızlı söylediklerini görürsünüz yani

through them to show how they are constructed people

nasıl inşa edildiklerini göstermek için yavaş yavaş onların üzerinden geçiyoruz insanlar

are having a go hmm yes that's good yes

başlıyor hmm evet bu iyi evet

but not yeah that's good and arita says are we a couple oh

ama evet değil bu iyi ve arita diyor ki biz bir çift miyiz

you see are we is that a pun not not necessarily in that case but yes

evet

i know what you mean i know what you're saying here we go

ne demek istediğini biliyorum ne dediğini biliyorum işte başlıyoruz o

then are you ready for the answer even mr steve doesn't know i thought you

zaman cevaba hazır mısın Bay Steve bilmese bile anlayacağını düşündüm

would get it to be honest i'm not very good at thinking on my feet

dürüst olmak gerekirse ayaklarım üzerinde düşünmekte pek iyi değilim

what did the bowl say to the sexy plate

kase seksi tabağa ne dedi

you are quite a dish ah oh yes that deserves some laughter i think

sen tam bir yemeksin ah oh evet bu biraz kahkahayı hak ediyor bence tam tersi de

it would work the other way around as well what did the plate say to the

işe yarar tabak

sexy bowl it would work the other way around

seksi kaseye ne dedi tam tersi işe yarayacak

so a dish is is another form of something that you could eat out of um

yani bir tabak, bir tabaktan yiyebileceğiniz bir şeyin başka bir şeklidir.

well a plate you see this is where again you have to explain the meanings well

plate can also be a dish you see so a plate can also be described as a

dish we can also use the generic term dish for anything that we eat from

ayrıca yediğimiz herhangi bir şey için genel yemek terimini kullanın, bu

so that is one thing to bear in mind so this

akılda tutulması gereken bir şeydir, bu

again is a little bit more complicated because you are using

da biraz daha karmaşıktır çünkü

a word that can be used in more than one way so a plate

birden fazla şekilde kullanılabilen bir kelime kullanıyorsunuz, bu nedenle bir tabak bir tabaktır.

is a flat thing that you eat from and the bowl is something that

yediğiniz düz şey ve kase

looks like that however they can both be described

buna benzeyen bir şeydir, ancak ikisi de

as dishes yes which which is a generic term

tabak olarak tanımlanabilir, evet bu genel bir terimdir, bu nedenle tabak

so that word dish can be used in many ways

kelimesi birçok yönden kullanılabilir, bir

including when you say something is attractive

şeyin çekici olduğunu söylediğiniz zaman diyebilirsiniz

you can say someone is oh what a dish quite often a male maybe a man maybe a

birisi oh ne yemek oldukça sık bir erkek belki bir erkek belki bir kadın

woman is looking at a man or maybe a man is looking at another man

bir erkeğe bakıyor veya belki bir adam başka bir adama bakıyor

going oh oh what a dish oh look at him

oh he's he's quite a dish yes it means an attractive man doesn't it

çekici adam öyle değil mi

so in this pun in this joke what did the bowl

bu şakada bu şakada kase ne

say to the sexy plate you are quite a dish and of course when we say

dedi seksi tabağa sen tam bir tabaksın ve tabi ki derken ve

and of course a bowl and a plate are both dishes

tabii ki kase ve tabak ikisi de bulaşık

because when you wash the dishes you're washing

çünkü bulaşıkları yıkadığında

cups that's it plates bowls anything made of crockery like

bardak yıkıyorsunuz tabak çanak çanak çömlek gibi çanak çömleklerden yapılmış her şey

that so that's why it's generic it's a generic so the word dish can be

bu yüzden geneldir bu nedenle yemek sözcüğü

used in more than one way as as a generic term for anything you

birden fazla şekilde, yediğiniz herhangi bir şey için genel bir terim olarak

eat from or of course a plate can also be

veya tabii ki bir tabak olarak kullanılabilir.

described as a dish so you hand someone a dish normally it's

bir tabak olarak da tanımlanabilir, bu yüzden birine bir tabak verirsiniz, normalde

flat with a slight shallow center

düzdür ve ortası hafif sığdır,

sometimes you you cook things in the oven on a dish

bazen fırında bir tabak üzerinde bir şeyler pişirirsiniz,

maybe a baking dish or or a stewing dish something that you can put food on

belki bir fırın tepsisi veya veya bir güveç tabağı, üzerine yiyecek koyabileceğiniz bir şey

they've got these in italy a couple of people have mentioned that and they're

' Bunları İtalya'da aldım birkaç kişi bundan bahsetmişti ve onların

also they're called uh freddie

adı freddie.

i don't know if i pronounce that correctly but the puns in italian is

Bunu doğru telaffuz edip etmediğimi bilmiyorum ama italyanca kelime oyunları

is fragile so thanks for that good thank you very much for that that's very

kırılgandır, bu yüzden bunun için teşekkürler iyi teşekkürler çok teşekkür ederim bunun için çok

kind of you what dishes are you mr duncan and mr steve says bella

naziksiniz hangi tabaklar siz bay duncan ve bay steve bella diyor

thank you you could have just said you're a couple of dishes

teşekkür ederim siz sadece birkaç tabak diyebilirdiniz

i think i'm a chamber pot something something was biting me there mr duncan

sanırım ben bir lazımlığım orada bir şey beni ısırıyordu bay duncan

it wasn't me i know it was some kind of insect if i

değildi Ben bir çeşit böcek olduğunu biliyorum, eğer ben

was a type of dish or a piece of pottery

bir tabak ya da çanak çömlek parçası olsaydım

maybe i would be a chamber pot that people put under their bed and they

belki insanların yataklarının altına koydukları bir lazımlık olurdum ve gece boyunca içinde

have a little wee-wee inside it during the night

küçük bir çiş var

what i don't know really so what did the bowl say to the sexy plate

ne gerçekten bilmiyorum kase seksi tabağa ne dedi sen

you are quite a dear

oldukça değerlisin

you see there you go i wonder if people are getting sick and tired of

görüyorsun işte gidiyorsun merak ediyorum insanlar

hearing the laughter here we go then here's another one

kahkahaları duymaktan bıkıp bıktı işte başlıyoruz o zaman işte

another question steve will we be playing the sentence game yes

başka bir soru steve will cümle oyunu oynuyoruz evet

we will be and we are playing with where is it

olacağız ve nerede ile oynuyoruz m

we are playing with the letter m m for mr steve you see oh mr duncan or mr

harfiyle oynuyoruz mr steve için m m görüyorsunuz oh mr duncan veya mr

duncan m so not w i know some people might think it's w if

duncan m yani değil w i biliyorum bazı insanlar bunun w olduğunu düşünebilir, eğer

you're standing on your head at the moment maybe you are standing up

siz' şu anda başınızın üzerinde duruyor olabilirsiniz, belki de

standing on your head it's not w today it's actually m

başınızın üzerinde ayakta duruyorsunuz, bugün w değil, aslında m, bu

so you have to put yourself the right way round or turn your monitor

yüzden kendinizi doğru yola koymanız veya monitörünüzü baş

upside down and then you will see it properly so

aşağı çevirmeniz gerekiyor ve o zaman onu düzgün bir şekilde göreceksiniz.

so there it is m m for mother you went to see your mother

annen için dün anneni görmeye gittin ben

yesterday i did did you have a good time yes yes i did

yaptım iyi vakit geçirdin mi evet evet yaptım tabii ki

of course i did how do elephants phone each other

yaptım filler nasıl telefon eder

how do elephants phone each other so these are

filler nasıl telefon eder yani bunlar

when you when you talk about puns as jokes like this they're

siz kelime oyunları hakkında konuşurken bunun gibi şakalar

they're intentionally bad jokes sometimes a pun is bad so you might not

kasıtlı olarak kötü şakalardır bazen bir kelime oyunu kötüdür bu yüzden

laugh you might just go oh but it's still funny because it's

gülmeyebilirsin öylece gidebilirsin oh ama yine de komik çünkü

creating a bit of humor they're almost you almost know the

biraz mizah yaratıyor onlar neredeyse insanlar cevapları neredeyse biliyorsun

answers when people hear the answers to puns

kelime oyunlarının cevaplarını duy

they normally go oh

normalde oh derler

and then laugh a bit yes it's just it's just

ve sonra biraz gülerler evet sadece

helps with conversa you know it's just funny just

sohbete yardımcı olur bilirsin bu sadece komik sadece

a bit of humor yes so how do elephants phone each other

biraz mizah evet öyleyse filler nasıl birbirlerine telefon ederler

ah i think i know the answer to this one yeah so the clue

ah sanırım bunun cevabını biliyorum evet, yani ipucu

once again the clue is right there and that's the wonderful thing about

bir kez daha ipucu tam orada ve bu,

puns quite often if you're you're asking a person

bir kişiye

a question and it involves making a pun quite often it is right in front of you

bir soru soruyorsanız ve sık sık bir kelime oyunu yapmayı içeriyorsa, sık sık kelime oyunlarının harika yanı tam önünüzdedir filler

how do elephants elephants

nasıl yapar filler

phone phone each other how do elephants phone each other so

birbirlerini nasıl ararlar, bu yüzden

it's there you see the answer is already there

oradadır, cevabın zaten orada olduğunu görürsünüz

and sometimes you have to just tune in people have got it oh okay that's good

ve bazen sadece ayarlamanız gerekir, insanlar anladı oh tamam, bu iyi,

that was quick that didn't seem like a 30-second delay maybe it was on the

hızlıydı, 30 saniye gibi görünmüyordu gecikme belki bir süre ekrandaydı bir

screen for a while it was on the screen for some time

süredir ekrandaydı andy anladı

andy's got it lena's got it well done

lena iyi yaptı

i think yeah

sanırım evet evet

yes so quite a few people yeah i've got the yeah

yani epeyce insan evet bende evet o yüzden

so elephants obviously have let's give the answer shall we mr duncan i think

filler belli ki cevabı verelim gidelim mi bay duncan sanırım dışarısı

it's out there i think this is getting boring

sıkıcı olmaya başladı

everyone's saying for goodness sake mr duncan stop doing this

herkesin tanrı aşkına söylemesi bay duncan bunu yapmayı bırakın

here's the answer and i'm hoping we have some laughter as well

cevap burada ve umarım biz de biraz güleriz

oh yes i'm making a trunk of course that's a popular one to turn up in a

oh evet bir sandık yapıyorum tabii ki bu evet,

christmas cracker yeah how do elephants phone each other by

filler bir dış hat yaparak birbirlerini nasıl ararlar,

making a trunk call obviously they've got trunks

belli ki dış hatları vardır,

but a type of telephone call is also called a trunk call

ancak bir tür telefon görüşmesine dış arama da denir

but of course we don't really use that phrase anymore it's a very

ama elbette biz bunu gerçekten kullanmıyoruz deyim artık çok modası geçmiş bir deyim evet

outdated phrase yes to talk about uh telephoning somebody yeah i don't know

birine telefon etmekten bahsetmek evet

what a trunk call used to i think it was like was it like long distance that's it

bir dış aramanın eskiden nasıl olduğunu bilmiyorum sanırım uzun mesafe gibi bir şeydi dahili

you had to be you had to be put through on an

extension so if you if you wanted to phone someone

hat yani

abroad or long distance they would have to connect you in a

yurt dışından veya uzak mesafeden birini aramak istiyorsanız sizi

certain way so a trunk call would be extended so trunk

belirli bir şekilde bağlamaları gerekir, bu nedenle bir dış hat araması uzatılır, bu nedenle dış hat

just means extend so something that is truncated

sadece uzatmak anlamına gelir, böylece kısaltılmış bir şey uzar,

is lengthened hence the elephant's trunk you see i think i'm demonstrating that

dolayısıyla filin hortumu görürsünüz ben bunu

very well with my hand do you like that i've already done it

elimle çok iyi gösterdiğimi düşünüyorum beğendin mi zaten yaptım

but you can almost see the trunk coming from my face so it's something

ama dış hat yüzümden geliyor neredeyse görebiliyorsun yani bu

that it's like an extension so if you you can have so a trunk call would have

bir dahili hat gibi bir şey yani eğer böyle bir dış hat araması yapabilirsen

been in the past as you say you'd have had to some lady

geçmişte olurdu dediğin gibi

sitting at a con at a at a desk would have had to plug

bir masada oturan bir hanımefendi bir masada oturmak zorunda kalırdı daha

something in to make it go further and extend the call to a longer distance

ileri gitmek ve aramayı daha uzun bir mesafeye uzatmak için bir şey takmak zorunda kalırdı

yes not necessarily through an exchange

evet mutlaka değil bir değiş tokuş

though sometimes you just press a number on your phone

olsa da bazen telefonunuzda sadece bir numaraya basarsınız

and it will extend or maybe a code you see

ve bu uzayacaktır veya belki de gördüğünüz bir koddur, bu yüzden

so now we have dialing codes which allow us to

artık uzak mesafeyi aramamıza izin veren arama kodlarımız var

phone long distance but in the past you couldn't do that

ama geçmişte bunu yapamıyordunuz

and it also can you remember steve when phoning abroad

ve o da yapabilir Steve'i hatırlayın, yurt dışına telefon etmek

was horrendously expensive if you phoned so for example if you live here

korkunç derecede pahalıydı, eğer ararsanız, örneğin burada,

in in england and you wanted to phone

İngiltere'de yaşıyorsanız ve

australia in the 1970s it would cost

1970'lerde Avustralya'yı aramak istiyorsanız, dakikası bir servete mal olur,

a fortune per minute it would be an eye-watering amount of money wouldn't

göz yaşartıcı bir para miktarı olmazdı.

it it would be so there it is a trunk call

öyle olurdu o bir dış hat araması

of course trunking trunking if you've got trunking that's

tabii ki bir dış hat araması varsa,

something that contains something isn't it so like a

bir şey içeren bir bağlantı kanalınız varsa, elektrik kabloları için bir kanal gibi değil mi,

trunking for electrical wires yes it's long it's a

evet uzun,

long extension it goes it goes along the wall or the side of

uzun bir uzantıdır, devam eder. duvar veya duvarın yanı

the wall and the wires are hidden inside

ve teller bagajın içine gizlenmiş, bu

trunk that was like for an extension so there you go so i hope i hope you're

bir uzatma gibiydi, o yüzden işte gidiyorsunuz, umarım

getting the hang of this yes uh any more

bunu anlıyorsunuzdur evet uh artık

um

um

oh carlos has said hey carlos very good carlos another

oh carlos dedi hey carlos çok iyi carlos başka bir

answer could be on the elephone yeah i like that

cevap telefonda olabilir evet hoşuma gitti

that's done that you know what that deserves that deserves

bu yapıldı bunu hak edenin neyi hak ettiğini biliyorsun

that's proper that's proper that is you've just made up a very good i like

that pun there

sounds like telephone but it's elephone yes yeah you could have said uh

Ah

yeah how do elephants vote each other on the elephone

evet filler telefonda birbirlerine nasıl oy veriyorlar diyebilirdin evet

yeah well done here we go congratulations when you win says i hate

aferin işte başlıyoruz kazandığında tebrikler

this live stream

bu canlı yayından nefret ediyorum diyor

it's always hate is a very strong word it's always nice to hear from the fans

nefret her zaman çok güçlü bir kelimedir hayranlardan duymak her zaman güzeldir

it's a very strong word i hate this live stream

bu çok güçlü kelime bu canlı yayından

first i wasn't the person who is chatting with you on the live chat

ilk önce nefret ediyorum canlı sohbette seninle sohbet eden kişi ben değildim

then everyone doesn't realize that i am very

sonra herkes

respected to learn grammar and new words i don't know why you're so annoyed

gramer ve yeni kelimeler öğrenme konusunda çok saygı duyduğumu anlamıyor senin neden bu kadar nefret ettiğini bilmiyorum sinirlendim

how are we annoying you i know normally we are quite annoying

seni nasıl sinirlendiriyoruz normalde biliyorum normalde

at the best of times but yes we're all here we're all here to learn

en iyi zamanlarda oldukça sinir bozucuyuz ama evet hepimiz buradayız öğrenmek için buradayız

everyone is sharing the experience when you walk down the road when you

herkes siz yolda yürürken

walk down the high street in your town does everyone give you a

ana caddede yürürken deneyimi paylaşıyor kasabanızda yolda yürürken herkes sizi

round of applause as you walk down the road

alkışlıyor mu

well no it doesn't happen you see because that doesn't happen

hayır bu olmuyor çünkü bu olmuyor

because we're all pretty much the same no one here is more special

çünkü hepimiz hemen hemen aynıyız burada kimse kimseden daha özel değil

than anyone else including us we are just

biz de dahil olmak üzere biz sadece

human beings walking around on the planet like little ants

insanız gezegende

on a hill you see so so we're not we're not any better

gördüğünüz bir tepede küçük karıncalar gibi dolaşıyoruz yani daha iyi değiliz bu

so so you don't have to accuse us of leaving people out

yüzden bizi insanları dışarıda bırakmakla suçlamanıza gerek yok

i don't know why we seem to be i was i was attacked the other day

ben yapmıyorum neden öyle göründüğümüzü biliyorum geçen gün saldırıya uğradım çünkü

it's very difficult because the live stream is very busy and we're

bu çok zor çünkü canlı yayın çok meşgul ve biz

trying to talk i was attacked difficult to keep an eye on

konuşmaya çalışıyoruz saldırıya uğradım

all everything everyone's saying and if we commented on

herkesin söylediği her şeye göz kulak olmakta zorlanıyorum ve eğer her şey hakkında yorum yapıyorsak

everything everybody said that's all we do yes but maybe

herkes bu kadar dedi evet ama

maybe you're doing it for attention in which case it's worked

belki dikkat çekmek için yapıyorsundur o zaman işe yaradı bak

you see you've got our attention but please don't criticize it

ilgimizi çektin ama lütfen eleştirmeyin

is going okay see your palm here we're going to see you on wednesday

gidiyor tamam avucunuzu görün buraya geleceğiz çarşamba sizsiniz

wednesday yes we are here on wednesday because on wednesday

çarşamba evet çarşamba günü buradayız çünkü çarşamba günü bir

something happening on wednesday mr duncan it's my birthday on wednesday

şeyler oluyor bay duncan çarşamba günü benim doğum günüm

okay we have oh we have some more puns and then we are going to play the

sentence game the sentence game is coming up please

don't shout at me a lot of people saying they're loving this live stream

bir sürü insan bu canlı yayını sevdiklerini söyleyerek bana bağırmayın

it's just for that yes i i know i i know i'm not sexy

sadece bunun için evet biliyorum biliyorum seksi olmadığımı biliyorum

i know i don't have beautiful pert breasts

güzel dik göğüslerim yok

my pardon mr duncan this is what people want you see apparently on youtube

kusura bakmayın bay duncan insanların yaptığı bu görünüşe göre youtube'da görmek isterler,

what people want now on youtube they want sexy people

insanlar şimdi youtube'da ne isterler, seksi insanlar isterler,

they don't want us they wouldn't they don't want to stare at two

bizi istemezler, iki

moldy old men speak for yourself they want to see glamorous women with

küflü yaşlı adama bakmak istemezler, kendi adlarına konuşsunlar, göz alıcı, rujlu kadınları görmek isterler.

lipstick well maybe we could drag up yes well i don't think that would help

belki sürükleyebiliriz evet pekala bunun duruma yardımcı olacağını düşünmüyorum

the situation it'd be interesting it would not help the situation

ilginç olurdu duruma yardımcı olmaz bence

i think we would lose everyone if you drag up yes

sürüklersek herkesi kaybederiz evet

that means a man dressing as a woman yes that's not going to do that don't worry

bu kadın gibi giyinen bir erkek anlamına gelir evet bu değil bunu yapacağım merak etme

yeah let's not go okay steve let's not go there because that is

evet gitmeyelim tamam steve oraya gitmeyelim çünkü bu

explaining what it meant because yes i know but let's not let's not go there

ne anlama geldiğini açıklıyor çünkü evet biliyorum ama oraya gitmeyelim yıl

it's 2020 2020 and everyone everyone is

2020 2020 ve herkes

hypersensitive you can't you can't make a joke anymore

aşırı duyarlı sen yapamazsın yapamazsın Artık şaka yapmıyorum

unless unless of course it's a pun maybe uh

tabii ki bu bir kelime oyunu

isn't it isn't saying he hates it just just sort of

değilse belki de bu onun bundan nefret ettiğini söylemiyor mu sadece bir nevi o

not liking it as much and let's move on to when you win

kadar sevmiyor ve hadi kazandığın zaman

is the name in vietnam i don't know why well stay on for the sentence game uh

Vietnam'daki adıdır. Cümle oyunu için neden devam edelim uh

because that will be maybe more to your liking

çünkü bu belki daha çok hoşuna gidecek

yes here's here's another one steve please don't go away okay then because

evet işte bir tane daha steve lütfen gitme tamam o zaman

we love you i'll be going away in a minute

seni sevdiğimiz için bir dakika sonra gideceğim

here's here's another one steve oh hit steve

işte burada bir tane daha steve vur steve

there's a penny i can't afford to pay for the watch in one go

bir kuruş var saatin parasını bir kerede ödeyemem

i can't afford to pay for the watch in one go so you've got an expensive

saatin parasını bir kerede ödeyemem bu yüzden pahalı bir

watch it's expensive you can't in one go means in one time yes it once

saatin var pahalı giremezsin tek seferde demek bir kerede evet bir

at once so i can't pay all the money in one go in one payment

kerede yani tüm parayı tek seferde tek ödemede ödeyemem bu

so maybe i will have to pay you a little bit of money

yüzden belki sana bu saati aldığımdaki gibi her gördüğünde biraz para ödemek zorunda kalacağım

each time you see like when i bought you this watch

it was an expensive watch i couldn't afford to pay for it all in one go

pahalı bir saatti hepsini tek seferde ödeyemezdim parasını

i had to pay for it yes so ah right what's the next bit of the sentence then

ödemek zorundaydım evet öyleyse ah doğru cümlenin sonraki kısmı nedir o zaman

yes well it's a pin so it's not a question there is another

evet pekala bu bir iğne yani soru değil başka bir parça var demek

bit that's what i mean that's it well what is it so

istediğim bu kadar peki nedir yani bir kerede saatin

i can't afford to pay for the watch in one go i can't pay for all of it now

parasını ödeyemem hepsini ödeyemem şimdi

what's the answer is it one word no it's it's the rest of the sentence so

cevap ne tek kelime hayır cümlenin geri kalanı bu yani

difficult mr duncan well i'm going to show you in a minute

zor bay duncan pekala size bir dakika içinde göstereceğim pekala

all right well i'm just giving a little bit of time

peki sadece biraz zaman veriyorum

or else yes this will be the shortest live stream ever

yoksa evet bu şimdiye kadarki en kısa canlı yayın olacak

hello everyone goodbye i can't afford to pay for the watch in

merhaba herkese hoşçakalın bunun için para ödeyemem

one go faster mr duncan faster i can't afford

tek seferde daha hızlı izleyin bay duncan daha hızlı

to pay for it all at once here comes the

hepsini birden ödeyemem işte kelime

the pun is coming steve are you ready for the it's a it's a funny one

oyunu geliyor steve hazır mısınız

you don't have to guess this one that you're just going to tell us

bu komik bir tanesi bunu tahmin etmek zorunda değilsiniz sadece bize anlatacaksın,

well you can guess it if you want i kind of want to play with watching one go

eğer istersen tahmin edebilirsin, bir golü izleyerek oynamak istiyorum

um i'm strapped for cash that's actually quite good strapped for

um paraya sıkıştım bu aslında oldukça iyi paraya sıkıştım

cash yeah so you've got a watch with a that's

evet, yani şu olan bir saatin var

the strap well there it is there's a real watch

kayış işte orada gerçek bir saat var

the strap and if you're strapped for cash it means that you don't have very

kayış ve nakit sıkıntısı çekiyorsanız bu çok fazla paranız olmadığı anlamına gelir

much money yes so that would work but that's not

evet bu işe yarar ama

the answer not the answer you've got i can't i can't afford to pay

cevap bu değil sahip olduğunuz cevap değil yapabilirim

for the watch in one go here comes the pun yes

Saatin parasını tek seferde ödeyemem işte kelime oyunu geliyor evet

can i have it on tick ah you see did you like that that's a joke well

onu işaretleyebilir miyim ah gördün mü bu bir şaka ama

i can't afford to pay for the watch in one go can i have it on tick

saatin parasını tek seferde ödeyemem işaretleyebilir miyim

but that's it that may be a difficult word for people to know what that means

ama bu, insanların bunun ne anlama geldiğini bilmesi için zor bir kelime olabilir,

well it doesn't matter because i can explain

önemli değil çünkü açıklayabilirim, demek

it i mean that's what we're here to do explain so if i show you a word that you

istediğim, açıklamak için buradayız, bu yüzden size bir gösterirsem bilmediğin bir kelime

don't know i will explain it so what we are doing

açıklayacağım bu yüzden

here steve well i'll let you explain okay so watch ticks doesn't it tick tick

burada ne yaptığımızı açıklayacağım steve peki açıklamana izin vereceğim tamam öyleyse izle tik tak tik tik

tick tick tick but if you if you uh buy something and

tik tik tik ama eğer bir şey satın alırsanız ve

this is an old-fashioned phrase have it on tick it means that you're

bu bir eski moda bir deyim var onu işaretle bu senin

you're borrowing money you're having it on credit

borç para aldığın anlamına gelir krediyle alıyorsun bunun için

would be another word for that so can i have it on tick can i have it

başka bir kelime olur o yüzden işaretleyebilir miyim

on credit so can you maybe pay it on installments

krediyle alabilir miyim belki ödeyebilir misin taksitli

yes something every month you're not going to pay for it all at once so have

evet her ay bir şey hepsini bir kerede ödemeyeceksin bu yüzden

it on tick is an old-fashioned word for meaning uh can i have it on credit

işaretle, anlamı için eski moda bir kelime uh krediyle alabilir miyim

and then pay for it or can i have it on installment

ve sonra parasını ödeyebilir miyim yoksa alabilir miyim? taksit

yes well nowadays it's it's the normal thing to do isn't it

evet pekala bugünlerde bu normal bir şey değil mi biz

we we buy everything without actually paying for it so credit is actually

her şeyi parasını ödemeden satın alıyoruz yani kredi aslında

something it's it's probably more common now than it

bir şey muhtemelen artık geçmişte olduğundan daha yaygın

was in the past so if you have something on tick it

yani eğer bir şeyiniz varsa bu

means you are having you are being allowed to pay it in small

demektir ki

amounts over a certain period of time we used to call it hp higher purchase

belirli bir süre boyunca küçük miktarlarda ödemenize izin veriliyor, buna eskiden hp daha yüksek satın

higher purchase as well here in england so that was a

daha yüksek satın derdik, burada İngiltere'de de öyleydi, bu

phrase that we used to use but credit now is normal

bizim eskiden kullandığımız bir ifadeydi ama kredi artık normal

and of course it's very cheap isn't it now credit because um

ve tabii ki çok ucuz, şimdi kredi değil mi çünkü um

you know you can buy things on naught percent interest now

biliyorsun artık sıfır faizle bir şeyler satın alabilirsin uh

uh buying a mortgage now is very cheap i mean in the 1980s 1990s

şimdi bir ipotek almak çok ucuz yani 1980'lerde 1990'larda

it was you know you'd be paying six eight maybe twelve percent interest on

altı sekiz ödeyeceğini biliyordun İpoteğinizin yüzde on iki faizi,

your mortgage it's now one and a half two percent i like the

şimdi yüzde bir buçuk iki,

way this is suddenly become a financial habit on

bunun aniden bir finansal alışkanlık haline gelmesi hoşuma gidiyor,

tick means to not pay for it all at once to have it

hepsini bir kerede ödememek, krediye sahip olmak demek,

on credit that's what it means so that so the pun the joke is the word

bunun anlamı bu, yani kelime oyunu şaka,

tick tick of a clock or a watch tick to have something on tick means you

bir saatin tik tak kelimesi veya bir saat tik tak, bir şeyin tik tak olması anlamına gelir,

have it on credit yes and uh bella just to just to expand on what you

evet ve uh bella, sadece orada söylediklerinizi genişletmek için,

said there if if you're strapped for cash

eğer nakit sıkıntısı çekiyorsanız,

it does mean that you have little little money you haven't got very much

bu anlama gelir çok az paran var şu anda çok fazla paran yok

at the moment somebody might say can i borrow 10

birisi senden 10 sterlin ödünç alabilir miyim lütfen diyebilir

pounds off you please and you might say i'm sorry i can't at the moment i'm

ve sen özür dilerim diyebilirsin şu anda yapamam nakit sıkıntısı yaşıyorum ve

strapped for cash and it means that you don't have enough

bu arkadaşına on pound borç verecek kadar yeterli paran olmadığı anlamına gelir bu

spare money to lend your friend ten pounds it's

quite a common phrase here that's it i've just put it on the live chat so

burada oldukça yaygın bir tabirdir canlı sohbete koydum o yüzden

it's on there now forever and ever so i have actually put it onto the live

şimdi sonsuza kadar orada o yüzden onu gerçekten koydum canlı

joke there would be because a watch has a strap

şaka olurdu çünkü bir saatin kayış

strap i'm strapped for cash so you would possibly not laugh or you

kayışı vardır, nakit param var, bu yüzden muhtemelen gülmezsin ya da

go no and that wouldn't you but it would be

hayır gidersin ve bu sen olmaz mıydın ama bu

sort of funny uh and lewis has made a lovely comment to help support

biraz komik olurdu uh ve lewis çok güzel bir yorum yaptı. sizi desteklemeye yardım edin

you mr duncan lewis says don't think about the end of

bay duncan lewis hayatınızın sonunu düşünmeyin diyor

your life live every day one after another and

her günü birbiri ardına yaşayın ve

make a smile every day when you wake up that's that's

her gün uyandığınızda gülümseyin en çok

the part i'm looking forward to the most i have done the same thing and i'm

sabırsızlıkla beklediğim kısım bu ben de aynısını yaptım bir şey ve ben

always happy the the end of my life is is the bit that

her zaman mutluyum hayatımın sonu,

you know it might be a nice you know i might be ready for it i might be

bilmen biraz güzel olabilir biliyorsun buna hazır olabilirim diye

thinking oh for goodness sake i've had enough of this

düşünüyor olabilirim ah tanrı aşkına bundan bıktım

but you're normally very positive mr duncan i am positive

ama sen normalde çok pozitifim bay duncan ben pozitifim

yeah yes think about you you wake up you're alive

evet evet evet seni düşünüyorum uyanıyorsun hayattasın yaptığının

make the most of what you do i do you do but it's strange how louis is saying

çoğunu yap ben yapıyorum ama louis'in

that's what hit me this week what hit me was my own memory

bu hafta beni etkileyen şeyin bu olduğunu söylemesi tuhaf büyükbabamı ve

of remembering my grandparents being the age

büyükbabamı benim

that i'm approaching there was a strange there was it was

yaklaştığım yaşta hatırladığıma dair kendi anım orada bir tuhaflık vardı

like a spark a spark went off in my brain that said

bir kıvılcım gibiydi beynimde

these two things are things that you know about and you've experienced

bu iki şeyin sizin bildiğiniz ve deneyimlediğiniz şeyler olduğunu söyleyen bir kıvılcım çıktı

and they they do something it's a bit like when you

ve onlar bir şey yaparlar bu biraz şuna benzer: bir

when you smell something maybe some cakes

şeyin kokusunu aldığında belki

are baking in the oven and then suddenly you remember your grandparents when you

fırında kekler pişiyor ve sonra aniden

used to go to their house uh it's that same thing it's a feeling

onların evine gittiğin zamanı hatırladığın zaman ah bu aynı şey beyninde bir his var

in your brain that where two things like that

nerede bunun gibi iki şey,

you've had a lot of trauma in your past mr duncan you're a child who has left

geçmişinizde çok fazla travma geçirdiniz Bay Duncan,

these scars of emotional turmoil

bu duygusal kargaşanın izlerini bırakmış bir çocuksunuz,

well having grandparents isn't beginning to wonder uh nothing like that

peki büyükanne ve büyükbabaya sahip olmak merak etmeye başlamıyor uh, o kadar iyi bir şey gibisi yok, bu

good good that's good um

iyi um

right i was going to say something then somebody made a comment good oh yes

doğru ben bir şey diyecektim sonra biri yorum yaptı güzel oh evet

andy says uh happy people don't observe watches happy people don't

andy diyor ki mutlu insanlar saatlere bakmazlar mutlu insanlar

look at their watches no that's true because you're having a great time

saatlerine bakmazlar hayır bu doğru çünkü harika vakit geçiriyorsunuz

or you can't always be worrying what the time is oh what time is it

ya da her zaman olamazsınız endişeleniyorum saat kaç ah saat kaç benim

i i've got a relation i'm not gonna say who who is it

bir ilişkim var kim olduğunu söylemeyeceğim

uh who's always yeah some people are like this aren't they

uh kim her zaman evet bazı insanlar böyle değil mi onlar

who they're a bit obsessed with time is it your mum

biraz zamana takıntılı değiller mi Annen, bildiğini

i'm not going to say that you know if you say i'm going to arrive

söylemeyeceğim,

at a certain 12 o'clock for example and you don't then they get very

örneğin saat 12'de geleceğim dersen ve gelmezsen o zaman çok

nervous and they get very stressed everything some people lives they have

gergin olurlar ve çok stresli olurlar bazı insanların yaşadığı her şey

to always be by the clock yes and that is stressful

her zaman saat başı olmak zorundalar evet ve bu stresli

because when something things go wrong every day

çünkü her gün bir şeyler ters gittiğinde

okay so you might have an appointment and something goes you can't there's

tamam yani bir randevunuz olabilir ve bir şeyler ters giderse yapamazsınız

traffic uh and it's always very stressful when you're working to the

trafik var uh ve siz işe giderken her zaman çok streslidir

clock yes so yes that's um but some people are

saat evet yani evet bu um ama bazı insanlar

obsessed with time so actually i think it also

zamana takıntılı bu yüzden aslında

becomes a little bit of a disorder in the end

sonunda biraz düzensizliğe dönüştüğünü düşünüyorum

because then you become too obsessed with time but yes yes well i have a

çünkü o zaman zamana fazla takıntılı hale geliyorsun ama evet evet peki bir saatim var sırf bu yüzden

watch just just so i know where i should be or

biliyorum olmam gereken yerde veya

except today it didn't work it's just an observation it didn't work today because

dışında bugün işe yaramadı bu sadece bir gözlemdi çünkü bugün işe yaramadı çünkü

i was 15 minutes late it's just an observation that andy made

15 dakika geç kaldım bu sadece Andy'nin yaptığı bir gözlem ki bence

which i think is is is is very valid i can't even remember what

çok geçerli, hatırlayamıyorum bile

the original is going bye-bye okay meet you next sunday

orijinali ne gidiyor güle güle tamam önümüzdeki pazar görüşürüz

or you could come on wednesday it's duncan's birthday

yoksa çarşamba günü gelebilirsiniz bugün duncan'ın doğum günü bay

mr duncan i should say sorry mr duncan not just duncan

duncan üzgünüm demeliyim bay duncan sadece duncan değil

i'm itching i'm competing that's great we seem to be straying away from the

kaşınıyorum yarışıyorum bu harika ondan uzaklaşıyor gibiyiz bugün

from the actual thing we're teaching today

öğrettiğimiz asıl şeyden

uh which is puns we're talking about puns

uh hangi kelime oyunları, kelime oyunlarından bahsediyoruz

oh here we go steve here's an easy one welcome to the brightest

oh işte başlıyoruz steve işte

day of the week is that sunday with your live streams oh okay steve that's that's

haftanın en parlak gününe hoşgeldiniz o pazar canlı yayınlarınızla oh tamam steve bu

could you could you not just give the answer

olabilir sadece cevap veremezsin

you know what you know this is welcome to the brightest day of the week

ne bildiğini biliyorsun bu haftanın en parlak gününe hoşgeldin hadi

come on mr duncan what's the matter now will it

bay duncan şimdi sorun ne olacak

i was asking if anyone had any idea what the answer was

soracaktım cevabın ne olduğu hakkında bir fikri olan var mı ah

oh that is that's what we're saying i don't didn't give the answer

işte bu ben cevap vermedim sen verdin mi istemeden mi verdin tamam

you did you did it unintentionally okay unintentionally thought you'd realize

istemeden cevabın bu olduğunu anlayacağını sandım

that was the answer i thought it was going to be something

around bulbs or something like that what is the brightest day of the week

ampullerle ilgili bir şey ya da onun gibi bir şey olacağını düşünmüştüm en parlak gün nedir haftanın günü bakalım

let's see if anybody else comes up with a

bullet today i don't know but you know well it's it's too late now really it's

bugün başka kurşunla gelen var mı bilmiyorum ama sen iyi biliyorsun artık çok geç gerçekten bugün

sunday there we go sun you see well i didn't give the

pazar gidiyoruz güneş iyi bak ben cevap vermedim sen dedin bugün

answer away you did you said it's sunday oh right sunday

pazar oh doğru pazar

yes so there's a joke obviously the sun is bright

evet yani bir şaka var belli ki güneş parlak evet

yes why is sunday a bright day well it's just the brightest day of the

pazar neden parlak bir gün peki bu sadece haftanın en parlak günü

week it's just the joke you saw because the word sun yes

bu sadece gördüğün şaka çünkü güneş kelimesi evet

i i think or you could say what is the brightest day of the week

bence ya da ne olduğunu söyleyebilirsin haftanın en parlak günü

yes what is the brightest day of the week it's sunday that's it

evet haftanın en parlak günü nedir bugün pazar bu

yes it's just basically the same joke the same joke but just

evet temelde aynı şaka aynı şaka ama sadece

with a question mark that's it halfway through so i might say welcome to the

bir soru işaretiyle bu yolun yarısında bu yüzden dünyanın

brightest day of the week it's sunday

en parlak gününe hoşgeldiniz diyebilirim hafta pazar

and then everyone will laugh laugh like sun is very bright they will laugh like

ve sonra herkes gülecek güneş çok parlakmış gibi gülecek onlar lağım gibi gülecekler yani bu

drains so that's a slightly different idea okay

biraz farklı bir fikir tamam biraz

we should have pause just let's just pause

ara vermeliyiz sadece duralım

sometimes steve pedro has said at least twice okay uh

bazen steve pedro en az iki kez dedi tamam uh

and uh pedro you do say this quite often and i agree with you

ve ah pedro sen diyorsun bu oldukça sık ve sana katılıyorum,

uh send us a picture to you know pedro uh i'd love to see you visiting

uh bize bir resim gönder, bildiğin pedro uh, seni dünyanın önemli noktalarını ziyaret ederken görmek isterim,

landmarks of the world remember when we used to do that we did

hatırla, eskiden yapardık, bunu iki kez yapardık,

it twice i remember enjoyed it you know one of

hatırlıyorum, hoşlanmıştım, onlardan birini biliyorsun

them was was salisbury cathedral i still remember

salisbury katedraliydi hala hatırlıyorum

and the other one was the eiffel tower have you still got your long hair pedro

ve diğeri eyfel kulesiydi hala uzun saçların var mı pedro

oh no the other one was i tell you the other one was the statue of liberty

oh hayır diğeri sana söylüyorum diğeri özgürlük heykeliydi

i think we did three i think we did three landmarks

sanırım üç yaptık sanırım üç yaptık yer işaretleri

and i got so bored with it because i don't know what was it countries of

ve bundan çok sıkıldım çünkü dünya ülkelerinin ne olduğunu bilmiyorum

the world though is that what pedro is referring to no i think landmarks of

ama Pedro'nun kastettiği şey bu hayır bence

the world well landmarks aren't countries

dünyanın yer işaretleri ülke değil

but did we do landmarks of the world yes you stood in front of a green screen and

ama biz dünyanın yer işaretlerini yaptık mı? evet yeşil bir ekranın önünde durdunuz ve ben

i put a landmark behind you and then you talked about the place

arkanıza bir yer işareti koydum ve sonra yer hakkında konuştunuz

sorry about that but pedro has said before will you do

bunun için üzgünüm ama Pedro daha önce

countries of the world because we've done that as well haven't we we have yes

dünya ülkelerini yapacak mısınız dedi çünkü biz onu da yaptık değil mi? evet var

but that's not landmarks well it's a completely different one i

ama bu yer işareti değil, tamamen farklı bir şey olduğunu

know it is but i think you know pedro is just saying can we do

biliyorum ama bence Pedro sadece bunu iyi yapabilir miyiz diyor ondan

that well he's asked for he's asked for countries of the world and

dünya ülkeleri istendi ve

that hasn't happened no now he's asking for landmarks of the world so

bu olmadı hayır şimdi o dünyanın yer işaretlerini soruyor, bu yüzden

he's trying different ways to get you to go back to things that we used to do

seni eskiden yaptığımız şeylere geri döndürmek için farklı yollar deniyor, ben

before i tell you what i used to do as well i

de sana eskiden ne yaptığımı söylüyorum,

used to poo myself all the time when i was a baby

bebekken hep kendime kaka yapardım

i'll have a word let's go let's go back to doing that shall we

ben' bir söz söyleyelim hadi bunu yapmaya geri dönelim

oh i think i've just done it one day pedro keep watching one day it

ah sanırım bir gün yaptım petro izlemeye devam et bir gün yayınlanacak

will be on uh but yes have you still got your long

uh ama evet saçların hala uzun mu

hair let us know sorry who are you talking to

now pedro oh i see sorry is this

şimdi pedro ile konuşuyorsun oh pardon

is this like a dating app no we're not brothers

bu bir flört uygulaması gibi mi hayır biz kardeş değiliz

a couple of people have asked that today oh my god i hope not

birkaç kişi bugün bunu sordu aman tanrım umarım değildir oh

oh here we go flags of the world mr duncan the flag has been requested by

işte başlıyoruz dünya bayrakları bay duncan bayrağın elinde

guess who pedro yes but you just mentioned it

tahmin et kim pedro tarafından talep edildi evet ama az önce

no i didn't say flags of the world it was landmarks otherwise

bahsettin hayır dünya bayrakları demedim, aksi halde yer işaretleriydi ama

but then you said countries of the world yes and now flags of the world

sonra dünya ülkeleri evet dedin ve şimdi dünya bayrakları

it's just basically the same thing but that was something else that we did so

temelde aynı şeydi ama bu yaptığımız başka bir şey yani evet eskiden

yes it was there's a lot of things i used to

yaptığım çok şey vardı ben

do i used to also sit in a high chair when i was a baby

de bebekken mama sandalyesinde otururdum

but i don't do that anymore either

ama artık onu da yapmıyorum ah ah

oh we have uh hello to the sentence game hello

cümle oyununa merhaba merhaba

chandra prakesh or tran chandra prakash which place

chandra prakesh veya tran chandra prakash neresi burası

is this welcome to england this is england on a beautiful sunday afternoon

ingiltere'ye hoşgeldiniz burası ingiltere güzel bir pazar günü öğleden sonra saat

it's 3 38 don't forget we were late today steve

3 38 unutma bugün geç kaldık steve bu

so we actually have an extra 15 minutes you see i wasn't late

yüzden aslında fazladan 15 dakikamız var görüyorsun geç kalmadım

well not for a change just for a change steve was not late

bir değişiklik için değil sadece bir değişiklik için steve geç kalmadı en

welcome to the brightest day it's sunday sunday here's another one

parlak güne hoşgeldin bugün pazar pazar işte bir tane daha

steve we're talking about puns are we doing the sentence game as well

steve kelime oyunlarından bahsediyoruz cümle oyunu da mı yapıyoruz

we will be playing it soon okay calm down we have plenty of time

yakında oynayacağız tamam sakin ol bol bol var zaman

are we staying over a bit longer well well

biraz daha uzun mu kalıyoruz peki

we're not staying longer with it's still the same length okay we just

daha fazla kalmıyoruz, hala aynı uzunlukta tamam

came on later yes but it was it doesn't make any

daha sonra geldik evet ama canlı yayının uzunluğunda herhangi bir fark yaratmıyor

difference to the length of the live stream

because we're still doing two hours very awkward

çünkü biz' hala iki saat çalışıyorum çok

i feel like i meant longer than two o'clock it's what i mean well it will be

garip sanki saat ikiden daha uzun demek istemişim

because we were 15 minutes late you were 15 minutes yes exactly

i was on time we seem to be going around in circles

for this conversation we're just having a bit of fun aren't we mr don't worry

bu sohbet için sadece biraz eğleniyoruz değil mi bay merak etmeyin

okay well maybe you are i'm i'm

tamam belki sizsiniz ben benim

what we're having for tea tonight are we having chicken fish now we're having

bu akşam çay için yediğimiz şey tavuk balık mı yiyoruz şimdi yiyoruz bu

chicken tonight aren't we some fresh chicken oh yes yes you're not

gece tavuk biraz taze tavuk değil miyiz oh evet evet taze değilsin

fresh i fancied some fresh chicken i think so

taze tavuk hayal ettim sanırım bu yüzden evet bu gece

yes i would love to eat some fresh chicken tonight i think yes

biraz taze tavuk yemeyi çok isterim sanırım evet keşke

if only there was a chicken nearby that we could we could find

yakınlarda bir tavuk olsaydı biz de yiyebilirdik

yes and cook oh well maybe one day do you like india do i like do i like

evet bul ve pişir ah belki bir gün sen hindistan'ı seviyor musun ben seviyor muyum

india like indian food for definite we love indian

hindistan'ı seviyor muyum kesinlikle hint

food very much can we yeah we haven't been to

yemeklerini seviyorum hint yemeklerini çok seviyoruz olabilir mi evet hindistan'a gitmedik

india so i can't comment on that but obviously

o yüzden bu konuda yorum yapamam ama açıkçası

indian food we could live on it i could eat indian food for

hint yemeği onunla yaşayabilirdik

breakfast dinner and tea and in fact when i've been on

kahvaltıda akşam yemeğinde ve çayda hint yemeği yiyebilirdim ve aslında

holiday in malaysia that's exactly what i've

malezya'da tatildeyken yaptığım tam olarak buydu

done

they had to replace the toilet in the hotel twice yes oh i love i will

oteldeki tuvaleti iki kez değiştirmek zorunda kaldılar evet oh ben aşkım

give me give me a nice curry any day in fact we had a curry on friday didn't we

bana her gün güzel bir köri vereceğim aslında cuma günü köri yedik değil mi ki bu

which is extremely popular so hello food in the

son derece popülerdi bu yüzden Birleşik Krallık'ta merhaba yemek

uk uh so the answer is no culturally

uh yani cevap kültürel olarak

connected countries the answer is no we've never

bağlantılı ülkeler yok cevap hayır biz varız

been to india no we haven't but we like it we like that all of the

Hindistan'a hiç gitmedim hayır gitmedik ama seviyoruz Hindistan'dan gelen tüm yemekleri seviyoruz

food that comes from india but of course don't forget indian

ama tabii ki Hint

food is not as spicy or as hot as we have it here so over the years

yemeklerinin bizim burada yediğimiz kadar baharatlı veya sıcak olmadığını unutmayın, bu yüzden yıllar geçtikçe

it's been changed yes it's uh it's angler-sized isn't it

değiştirilmiştir evet fener boyundadır

the the indian food in fact uh

aslında hint yemeği değil midir uh

when you go to an indian restaurant the uk the

bir hint restoranına gittiğinizde uk

uh often sometimes you see the owner eating

uh genellikle bazen sahibini yemek yerken görürsünüz,

if you know the only you can speak to the owner uh

eğer bilirseniz sadece siz sahibiyle konuşabilirsiniz uh

eating food uh maybe on a table by himself

ah belki tek başına bir masada yemek yiyor

and his food is very different to the food he would serve an

ve yemeği bir İngiliz'e servis edeceği yemekten çok farklı

english person because they put more uh it's it's not a they change the

çünkü daha fazlasını koyuyorlar uh bu bir değil

recipes for us because they think that we want it all hot and spicy yes i

bizim için tarifleri değiştiriyorlar çünkü hepsini istediğimizi düşünüyorlar sıcak ve baharatlı evet

thought i thought you're gonna say beans on toast

fasulyeli tost diyeceğini düşünmüştüm o tostlu

he was having beans on toast anyway here's another pun

fasulye yiyordu zaten işte başka bir kelime oyunu yani

so this is a sentence so there's no answer to this steve okay

bu bir cümle yani bu steve'e cevap yok tamam

so again it's another pun people who use umbrellas always seem under the weather

yani yine başka bir kelime oyunu şemsiye kullanan insanlar her zaman havanın altında görünüyor

oh you see ah right so that that that does not have a double meaning

ah doğru görüyorsun yani bunun çift anlamı yok

but we are saying that they seem under the weather because

ama biz onların havanın altında göründüğünü söylüyoruz çünkü ne

whenever you see a person with an umbrella they are outside

zaman şemsiyeli birini görsen dışarıdadırlar

and they are under the weather because they are using the umbrella to

ve şemsiyeyi kullandıkları için havanın altındadırlar.

protect themselves so they are always outside so it doesn't

kendilerini korusunlar ki her zaman dışarıda olsunlar bu

mean that they're ill or unwell so in that sense it isn't

onların hasta veya rahatsız oldukları anlamına gelmez yani bu anlamda

really a pun that can be used both ways so we're not

gerçekten iki yönlü kullanılabilecek bir kelime oyunu değil bu yüzden

saying that people who use umbrellas are ill

şemsiye kullanan insanların hasta olduğunu söylemiyoruz

we're just saying they are under the weather

sadece havanın altında olduklarını söylüyoruz,

so the pun is actually under the weather because they are actually

bu yüzden kelime oyunu aslında havanın altında, çünkü aslında kelimenin

under the weather literally but if you say you're under the weather

tam anlamıyla havanın altındalar ama eğer havanın altındayım dersen, bu kendini

it means you're not feeling very well that's it so that's another way of using

iyi hissetmiyorsun demektir, o kadar, o başka onu kullanmanın bir yolu,

it so that particular pun does not work

böylece belirli kelime oyunu

both ways and again see there are different types

her iki yönde de işe yaramaz ve tekrar bakın, farklı şaka türleri vardır, bunu

of joke you could put that another way you could

başka bir şekilde

say you could have you could have met somebody with it or you could

söyleyebilirsiniz, onunla biriyle tanışabilirdiniz veya

have an umbrella up mr duncan and i could say what's the matter

şemsiyeniz olabilir Bay Duncan ve sorunun ne olduğunu söyleyebilirim,

are you under the weather and that would be funny because you are

havanın altındasın ve bu komik olurdu çünkü

under the weather because you've got an umbrella i'm just listening for the

havanın altındasın çünkü bir şemsiyen var sadece oradaki kahkahaları dinliyorum

laughter there i think it's better than the way you put

bence bu senin ifade etme şeklinden daha iyi

it no laughter yes here's another one steve

hayır kahkaha evet işte bir tane daha steve

i've got a friend talking about hot spicy food

sıcak baharatlı yiyeceklerden bahseden bir arkadaşım var

i've got a friend so i go out with him with a curry

bir arkadaşım var bu yüzden onunla

quite regularly to a restaurant in wolverhampton

oldukça düzenli olarak wolverhampton'daki bir restorana köri yemeye gidiyorum

and he will say i now give me a nice curry full of flavor but i don't want

ve o şimdi bana güzel bir köri verdiğimi söyleyecek lezzet dolu ama acı olmasını istemiyorum

that it's hot spiciness i just want the

sadece aromasını istiyorum

flavor so you can have if you just leave out

böylece alabilirsin eğer acı

the the chili you can have a nice pleasant meal

biberi dışarıda bırakırsan her yerde terlemeden güzel ve hoş bir yemek yiyebilirsin tamam tamam

without sweating everywhere okay right okay the police arrested me

tamam polis beni

for stealing my neighbor's new turf yes so when we say

çaldığım için tutukladı komşunun yeni çimi evet yani

turf we mean grass so there it is all behind us

çim dediğimizde çimi kastediyoruz yani orada her şey arkamızda çim çimen bunun

turf is grass is there another part to this yes there

başka bir parçası var mı evet

is so the police arrested me for stealing

var bu yüzden polis beni komşumun yeni çimini çaldığım için tutukladı

my neighbor's new turf

the rest of it goes like this someone must have grasped on me ah you

geri kalanı böyle biri beni yakalamış olmalı ah görüyorsun

see someone must have grasped on me

biri beni yakalamış olmalı

so there we go if you obviously turf is grass and if you grass on somebody it

bu yüzden çimin çim olduğu açıksa ve birinin üzerine çim atarsan bu

means you tell on them yes you report that person

onlara anlatacağın anlamına gelir

so maybe someone saw you stealing their grass

or their turf and they called the police which means that they grasped on you

kendi bölgelerinde ve polisi aradılar, bu da sizi kavradıkları anlamına gelir

and yes in films people who grasp on other people

ve evet, filmlerde diğer insanları yakalayan insanlar,

in films uh well if you grass on somebody that's often seen as

uh, eğer birine çim biçerseniz, bu genellikle

not a good thing to do because uh particularly if if it's a friend of

yapılacak iyi bir şey olarak görülmez çünkü uh, özellikle de eğer

yours maybe you had a friend and uh

senin bir arkadaşın belki bir arkadaşın vardı ve

they uh saw you stealing somebody's uh turf uh or their grass

seni birinin çimini ya da otunu çalarken gördüler

and uh they were a friend of yours but they felt so

ve senin arkadaşındı ama

uh uncomfortable with the fact that they saw you stealing that they reported you

seni hırsızlık yaparken gördükleri gerçeğinden o kadar rahatsız oldular ki seni şikayet ettiler

to to the police and you would say you

polis ve sen

grasped on me yes you grest or you you grass someone up

beni kavradığını söylerdin evet ya gıcırdatırsın ya da birini otlatırsın

as well there's another way so quite often people who are

başka bir yol daha vardır yani sıklıkla

involved in crime maybe one person will grasp

suça karışan insanlar belki bir kişi

on the other person they will tell the police

diğerini yakalar polise

what that other person is doing so yes it's again a pun so we are using the

diğerinin ne olduğunu söylerler kişi öyle yapıyor evet bu yine bir kelime oyunu bu yüzden gördüğünüz

word turf and grass

çim ve çim kelimesini kullanıyoruz

you see so the pun comes from the use of those words

yani kelime oyunu bu kelimelerin kullanımından geliyor

thank you flower for your lovely comment

güzel yorumunuz için teşekkür ederim çiçek

the police arrested mr duncan and mr steve

polis Bay Duncan ve Bay Steve'i

for stealing viewers hearts oh okay thank you that's that's very nice

izleyicilerin kalbini çaldıkları için tutukladı oh tamam teşekkür ederim bu çok hoş

uh um yes chandra prakash says i have a question

uh um evet chandra prakash bir sorum olduğunu söylüyor

yes you may ask any question you like yes okay

evet istediğin soruyu sorabilirsin evet tamam sanırım

i think i know what it's going to be please ask us

ne olacağını biliyorum lütfen bize sor

yes it's always the same question and the answer is yes

evet bu hep aynı soru ve cevap evet

okay yes

tamam evet

is it well if the question is are you brothers the answer would be no

iyi mi soru şu olsaydı kardeşler cevap hayır olurdu tamam

okay i think right i think the camera's just locked up again

bence doğru sanırım kamera yine kilitlendi

i don't know what's happening today we seem to have some technical issues

bugün neler olduğunu bilmiyorum bazı teknik sorunlarımız var gibi görünüyor

can i can people still hear us like that oh

insanlar hala duyabiliyor muyum biz böyleyiz oh

okay that's a strange effect mr duncan well that's interesting

tamam bu garip bir etki bay duncan pekala bu ilginç i

i i i'm not quite sure what's happening i think i've lost some weight mr duncan

ben ne olduğundan pek emin değilim sanırım biraz kilo verdim bay duncan neler

what what's going on how slim you look what's going on here

oluyor ne kadar ince görünüyorsunuz burada neler oluyor bir bakayım

let me just see if i can put this right this is definitely live if anyone had

Bunu düzeltebilirim, bu kesinlikle canlı,

any doubts as to whether this was a live stream or

bunun canlı bir yayın olup

not we certainly look interesting are we at the fair mr duncan are these

olmadığına dair herhangi bir şüphesi varsa, kesinlikle ilginç görünüyoruz, fuarda mıyız Bay Duncan bu

distorting mirrors i don't know what's going on

çarpıtıcı aynalar, ön tarafta neler olduğunu bilmiyorum.

front top it's the puns mr duncan that's what's going on the camera is

Bay Duncan kamerada olan şey bu,

is getting revenge on these awful puns i don't i don't know what that is what's

bu korkunç kelime oyunlarından intikam almak, bilmiyorum,

happened to us did it just suddenly do it back

bize ne olduğunu bilmiyorum, aniden mi, onu geri yap,

do you remember when they used to show old films that were

hatırlıyor musun, eskiden eski gösterdiklerini hatırlıyor musun?

were made in cinemascope and they used to put them on the screen and that's

sinemaskopta yapılmış filmler ve onları ekrana koyarlardı ve sonunda

what people would look like at the end maybe you need to switch the

insanlar böyle görünürdü belki

camera off and on again how bizarre i i have that has never

kamerayı kapatıp tekrar açmanız gerekir ne kadar tuhafım ki bu hiç

happened ever oh that's never happened ever

olmadı ah bu hiç olmadı ne

what's happened to what is going on mr duncan i mean yes i'll agree i look

oldu ne oldu bay duncan demek istiyorum ki evet katılıyorum daha zayıf görünüyorum hoşuma gidiyor

slimmer i like that can can you still hear us

hala bizi duyabiliyor musunuz

please tell us can you still hear us

lütfen bize söyleyin hala bizi duyabiliyor musunuz

how weird better quality you are correct bad quality is not the word you've got

ne kadar tuhaf daha kaliteli haklısınız kötü kalite kelime değil bir saniyede

30 seconds younger in a second uh we don't know what's

30 saniye daha gençleşmişsin ah ne olduğunu bilmiyoruz

happening can you hear us hello can you hear us

bizi duyabiliyor musun merhaba bizi

please tell us if you can hear it let's let's see if i can put this right

duyabiliyor musun lütfen bize duyabiliyorsan söyle bakalım bunu düzeltebilecek miyim görelim

that that is one of the reasons why i was late today you see

bugün neden geç kaldığımın nedenlerini görüyorsunuz,

let's just see if we can put this right uh well there's

bakalım bunu düzeltebilecek miyiz, peki

there's pete burning in moscow how strange

moskova'da yanan pete var

according to andy it's still not right there are fires

andy'ye göre ne garip hala doğru değil

uh all over the world at the moment aren't there i mean australia have had

ah şu anda dünyanın her yerinde yangınlar var değil mi ben yani avustralya'da

some very bad fires um because of global warming well i mean

çok kötü yangınlar çıktı um küresel ısınma yüzünden demek istiyorum ki küresel

because of global warming it's because of global warming well

ısınma yüzünden yani küresel ısınma yüzünden

global warming is is causing everything to burst into flames

küresel ısınma her şeyin alev almasına neden oluyor

well it's just causing a general rise in temperature which is

peki bu sadece sıcaklıkta genel bir artışa neden oluyor ve bu da

just drying out vast areas and causing fires they've had

kuruyor geniş alanlar ve yangınlara neden oluyorlar

bad fires in the amazon forests i can't believe we're carrying on as normal yes

amazon ormanlarında kötü yangınlar çıkardılar normal şekilde devam ettiğimize inanamıyorum evet

we can people can still hear us so thank you

insanlar bizi hala duyabiliyor, bunun için teşekkür ederim

for that yes so we'll carry on talking even though we look odd

evet bu yüzden konuşmaya devam edeceğiz tuhaf görünüyoruz

i don't know what's let me just uh see if i can sort this out that's

bilmiyorum neyin bana izin verdiğini bir bakayım bunu çözebilir miyim

this has never happened before this is something that's never

bu daha önce hiç olmamıştı bu hiç

ever happened we've got a camera fault maybe your camera's

olmamış bir şey bizde bir kamera arızası var belki kameranız

going wrong mr duncan well something's happening

ters gidiyor bay duncan pekala bir şeyler oluyor bir

it's just one thing i do know something is happening

şeyler olduğunu bildiğim tek bir şey var

and we look a lot thinner i like this look

ve biz çok daha zayıf görünüyoruz bu görünüşü seviyorum sanki bir zayıflama hapının

it's like it's like a before and after of some slimming pill

öncesi ve sonrası gibi

i i can i if you switch the camera off and on again

would people still be able to hear us yes i'm going to switch the camera off

bizi duyun evet kamerayı kapatacağım

but i don't think it is that i think this is

ama bunun

something a little bit more serious to be honest

biraz daha ciddi bir şey olduğunu düşünmüyorum dürüst olmak gerekirse

we don't want anything serious mr duncan no

ciddi bir şey istemiyoruz bay duncan hayır

i don't want to have to buy a new phone uh sorry a new camera

istemiyorum yeni bir telefon almalıyım ah pardon yeni bir kamera

oh dowana says i like this effect i'm not sure if i do maybe if we if we

oh dowana bu etkiyi beğendiğimi söylüyor beğenip beğenmediğimden emin değilim belki eğer

if we go sideways you see i think we will look

yana doğru gidersek normal görüneceğimizi düşünüyorum

normal well uh while you go and do that i'll

uh sen gidip yaparken

talk about the weather yes and global warming yes we'll have

hava durumu hakkında konuşacağım evet ve küresel ısınma evet

some more pins yes something in the setting belly you

biraz daha fazla iğnemiz olacak evet ayar göbeğinde bir şey var

could be right but i don't know that this is this is something

haklı olabilirsiniz ama bunun bu bir şey olduğunu bilmiyorum

this is uncharted territory so if you say

bu keşfedilmemiş bir bölge yani diyorsanız

uncharted territory it means that uh it's something that

keşfedilmemiş bölge bunun anlamı

we've never seen before and never experienced before a bit like

daha önce hiç görmediğimiz ve daha önce hiç deneyimlemediğimiz bir şey biraz koronavirüs gibi bu

coronavirus that's uncharted territory uh that mr

keşfedilmemiş bölge uh o Bay

duncan can you hear mr duncan because he

Duncan duyabiliyor musunuz Bay Duncan çünkü

doesn't want me to mention the word now we've disappeared but i'll carry on

şimdi sahip olduğumuz kelimeden bahsetmemi istemiyor kayboldu ama

talking while mr duncan tries to adjust the

Bay Duncan kamerayı ayarlamaya çalışırken konuşmaya devam edeceğim

camera uh we may have to carry on uh doing this live stream from

uh bu canlı yayını uh Bay Duncan'ın cep telefonundan yapmaya devam etmemiz gerekebilir

uh mr duncan's mobile phone but yes but no i'm still looking weird

ama evet ama hayır hala tuhaf görünüyorum

mr duncan i'm still looking very odd

Bay Duncan hala çok tuhaf görünüyor

we may have to finish early

erken bitirmek zorunda kalabiliriz bunun ne olduğunu

i don't i don't i don't really know what this is i have no idea what this is

gerçekten bilmiyorum bunun ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yok bu

it's strange i've never switched to another device

garip hiç başka bir cihaza geçmedim çok

i would love to well i i i don't i don't live in a camera shop

isterim iyi i i i don Bir kamera dükkanında yaşamıyorum

unfortunately i would love to have another device but

ne yazık ki başka bir cihaza sahip olmak isterdim ama

wait there a second oh this is very we can only apologize for this technical

orada bir saniye bekle oh bu çok çok bu teknik aksaklık için özür dileriz

hiccup very strange normal service will resume

çok garip normal hizmet

hopefully shortly but yes there have been wildfires

umarım kısa süre sonra devam eder ama evet orman yangınları oldu

uh all over the world uh australia i think i mentioned

uh tüm dünyada uh avustralya sanırım

is anyone from australia watching because they've had some very bad

avustralya'dan izleyen biri var mı çünkü avustralya'da bazı çok kötü yangınlar çıktı

uh fires in australia um and in fact they've they've stopped

ve aslında pandemi

reporting them now because of the pandemic but it's still going on

nedeniyle şimdi onları bildirmeyi bıraktılar ama hala devam ediyor

uh bad fires in indonesia they have a lot of those

Endonezya'daki kötü yangınlarda, diğer ülkelere

causing a lot of smoke that's drifting across to other countries

sürüklenen çok fazla dumana neden olanlardan birçoğu var,

um where there's fires everywhere we get them in this country

bu ülkede yangınların olduğu her yerde onları alıyoruz

and in fact now in the uh in the evening we're experiencing

ve aslında şimdi akşamları

temperatures of 20 degrees

sıcaklıklar yaşıyoruz. Geceleri 20 derece

at night which is there are these are extremely rare

var bunlar çok ender görülen

events which never happen or they've only happened i think they

olaylar hiç olmadı ya da sadece oldu sanırım

gave some statistics the other night on television telling us how many times

geçen gece televizyonda bazı istatistikler verdiler

in the last 30 years we've had temperatures of over

son 30 yılda kaç kez sıcaklığın 0'ın üzerinde olduğunu söylüyorlar Birleşik Krallık'ta bir

20 degrees tropical temperatures overnight

gecede 20 derece tropik sıcaklıklar

in the uk and it's extremely rare i think it was about

ve bu son derece nadirdir, bildiğiniz gibi

you know once every 10 years or something like that and we're going to

her 10 yılda bir veya buna benzer bir şeydi ve bir ay

get three or four of those in the space of

içinde bunlardan üç veya dört tane alacağız,

one month so it's very unusual now i'm not sure

bu yüzden şimdi çok sıra dışı

what i can talk about at the moment because mr duncan's trying to sort out

Şu anda ne hakkında konuşabileceğimden emin değilim çünkü Bay Duncan

the technical issues and i'm still

teknik sorunları çözmeye çalışıyor ve ben hala iyiyim

well i've frozen on the screen now i think mr duncan if you can hear me he's

şu anda ekranda donup kaldım sanırım Bay Duncan, eğer beni duyabiliyorsanız,

gone into his studio to try and sort out what's going on uh

onun yerine geçti. neler olup bittiğini çözmeye çalışmak için stüdyo uh

i'm looking normal on the camera oh i'm back mr duncan

kamerada normal görünüyorum oh geri döndüm Bay Duncan

it's working whatever you've done mr duncan you've fixed the problem

ne yaptıysanız işe yarıyor Bay Duncan sorunu çözdünüz yaşasın Bay

hurrah and hooray for mr duncan you see he's a very he's a very

Duncan için yaşasın görüyorsunuz o bir o çok

technical wizard he's a technical wizard if you say

teknik bir sihirbazdır o bir teknik sihirbazdır eğer

someone's a technical wizard it means they can perform miracles and

birine teknik sihirbaz dersen bu onun mucizeler yaratabileceği ve

and they get on very well with technology

teknolojiyle çok iyi anlaştığı anlamına gelir

you would not describe myself as a technical wizard

because i don't really have much affinity with technology if you have

teknoloji ile eğer bir

affinity with something it means that you like it you're drawn

şeye yakınlığınız varsa bu onu sevdiğiniz anlamına gelir

to it you're attracted to it mr duncan is coming back i can hear him

he's restored normal service

i'm the best i'm the best i fixed it what was it mr duncan

düzelttim neydi bay duncan her şeyi

i just pulled everything out i just i just took all of cables and i just went

çıkardım sadece tüm kabloları aldım ve öylece gittim ve

and then i put them all back in again well it was a very strange occurrence

sonra hepsini tekrar taktım çok garip bir olaydı

that's what they do at tv stations when anything goes wrong at a tv station

tv kanallarında bir şey ters gittiğinde böyle yapıyorlar yanlış bir tv istasyonunda en

there is at least one engineer grabbing all of the cables and then he just pulls

az bir mühendis tüm kabloları tutuyor ve sonra hepsini çekip çıkarıyor

them all out and then puts them all back in again

ve sonra tekrar takıyor inanın bana

trust me that's exactly what happens i think the delay has reduced you know i

tam olarak olan bu sanırım gecikme azaldı

think there is less of a delay on here now because

biliyorsunuz sanırım var şimdi burada daha az gecikme var çünkü

already people are saying it's back to normal and it was only like

zaten insanlar normale döndüğünü söylüyor ve sadece

10 seconds later oh okay i think something's happened the delay is less

10 saniye sonraydı oh tamam sanırım bir şey oldu gecikme eskisinden daha az tamam

than it used to be okay i don't know yes mr duncan is

tamam bilmiyorum evet bay duncan

multi-talented it's true but we don't know what

çok -yetenekli bu doğru ama

happened there maybe we'll find out later

orada ne olduğunu bilmiyoruz belki daha sonra

multi-talented m and are we now going to play the sentence game i think the puns

çok yetenekli m öğreniriz ve şimdi cümle oyununu mu oynayacağız sanırım kelime oyunları

have sort of run their course you say

bir şekilde kendi rotasını işledi siz

something's run its course it means it's come to an end

bir şeyin yolunda gittiğini söylüyorsunuz bu, sona geldiği anlamına geliyor, iyi

i'm all punned out well i've got a good one here you see

bir kelime oyunum var, burada iyi bir tane var, görüyorsunuz,

no we were still quite far behind with the

hayır, canlı sohbete sorduğumda hala oldukça gerideydik,

when i asked the live chat seems to be yeah live chat is is ahead

evet, canlı sohbet

of the video that's physically impossible well

önde. video fiziksel olarak imkansız

well somebody said back to normal well before that just happened anyway

pekala birisi normale dön dedi bundan çok daha önce oldu yine de

when i asked my dog how his day was when i asked my dog how

köpeğime gününün nasıl geçtiğini sorduğumda köpeğime gününün nasıl olduğunu sorduğumda

his day was

what did he reply with he replied with he said it was rough

ne cevap verdi diye cevap verdi

that deserves a laugh

hak etmesi zor olduğunu söyledi bir kahkaha

i think it's okay uh yes we've got a very we've got a very tough audience

bence sorun değil uh evet çok zorlu bir izleyici kitlemiz var

so they're very hard to please let's explain that shall we so a dog

bu yüzden onları ikna etmek çok zor lütfen açıklayalım

well do i need to explain it yes i think so

bunu açıklamam gerekiyor mu evet sanırım ne

when i asked my dog how his day was he said it was

zaman köpeğime gününün nasıl geçtiğini sordum zor olduğunu söyledi

rough well of course rough means difficult

tabii ki kaba demek zor zor kötü

difficult a bad day but also the sound of a dog

bir gün ama aynı zamanda bir köpeğin

when it barks is rough you see so when i asked my dog how his

havladığında çıkardığı sesin de kaba olduğunu görüyorsunuz bu yüzden köpeğime gününün nasıl geçtiğini sorduğumda

day was he said it was

öyle dedi kabaydı bu

rough that's funny yes yes okay one more

komik evet evet tamam

one more the local judge loves the sound of his own voice the local judge

bir kez daha yerel yargıç kendi sesini seviyor yerel yargıç

loves the sound of his own voice so a judge is somebody that

kendi sesini seviyor bu yüzden yargıç

uh sits in a court yes and uh he he makes judgments makes judgments

mahkemede oturan biridir evet ve uh o kararlar verir yargılar

tell people whether they're uh what sentence they're going to get for

insanlara işledikleri suçtan dolayı hangi cezayı alacaklarını söyler

the crime they committed yes assuming the the jury

evet jürinin

found them guilty yes the local judge loves the sound

onları suçlu bulduğunu varsayarsak evet yerel yargıç

of his own voice which of course i'm showing the answer now

kendi sesini sever ki tabii ki şimdi cevabı gösteriyorum

okay he really likes giving long sentences

tamam uzun cümleler vermeyi gerçekten seviyor bence bu

i think that's funny the local judge loves the sound

komik

of his own voice he really likes giving long

sentences so a long sentence is obviously you know you 25 years

prison so the sentence is how many years you have to go to jail for or to prison

you've done something bad so the judge will give

kötü bir şey yaptığın için hapse girmek ya da hapse girmek, bu yüzden yargıç

a sentence but also if he likes talking a lot

bir ceza verecek ama aynı zamanda çok konuşmayı seviyorsa

he will use long sentences you see so that is the pun and the reason why i

uzun cümleler kullanacak, yani kelime oyunu bu ve

wanted to show that one is it segues it links very nicely

bunu göstermek istememin nedeni cümle oyunuyla çok güzel bir şekilde bağlantı kuruyor

into the sentence game you see you see what i did there

orada ne yaptığımı görüyorsunuz

why did i bother the best joke i've ever heard

neden rahatsız ettim şimdiye kadar duyduğum en iyi şaka

it is i think it is the best joke right we've had that come up within 10 seconds

bence bu 10 saniye içinde yaptığımız en iyi şaka

very quickly anyway never mind but maybe that was the reply to the previous joke

çok çabuk neyse boşver ama belki bu önceki şakanın cevabıydı bence

i don't think so okay anyway at least we've fixed our

öyle değil tamam neyse en azından

technical problem our technical problem has been put right

teknik problemimizi çözdük teknik problemimiz düzeltildi

oh chandra prakash says where are your masks

oh chandra prakash maskelerin nerede

uh that's the question we don't need masks

uh diyor soru maskeye ihtiyacımız yok

because we're in the same household uh so uh we live in the same house

çünkü aynı evde yaşıyoruz ah yani aynı evde yaşıyoruz bu

so therefore we are a bubble as they're describing it here a social

yüzden biz bir balonuz burada tarif ettikleri gibi bir sosyal

bubble we live in a bubble and i've been here ever since the

balon bir balonun içinde yaşıyoruz ve ben oldum burada tecritten beri

lockdown and uh and uh 30 years before although you were

ve uh ve uh 30 yıl önce annenin yuvası olmana rağmen

your mother's nest he was with his mother yesterday did you wear your mask

dün annesinin yanındaydı dün maskeni taktın mı

yesterday uh yes i did with your mum yep yep i

uh evet annenle taktım evet evet

need proof of that i need to see a photograph

bunun kanıtına ihtiyacım var bir fotoğraf görmem lazım

with you and your mother with yesterday's daily paper

dünkü günlük gazeteyle seninle ve annenle

and so i can verify and make sure that you were both wearing your masks because

ve böylece ikinizin de maskelerinizi taktığınızdan emin olabilirim çünkü çok farklı

i don't think they were so different countries have got

olduklarını düşünmüyorum

different rules at the moment depending on how serious

şu anda durumun ne kadar ciddi

the situation is with the virus so in the uk at the moment

olduğuna bağlı olarak farklı ülkeler farklı kurallar uyguluyor virüs şu anda Birleşik Krallık'ta yani

if you well if you live in the same household yes and

eğer iyiysen aynı evde yaşıyorsan evet ve

well you're not going to wear masks in the same house are you really no well

iyi aynı evde maske takmayacaksın gerçekten iyi değil

if you live together you're really together anyway

misin birlikte yaşıyorsan gerçekten birliktesin zaten zaten

chandra prakash probably wasn't aware that we live in the same house

chandra prakash muhtemelen aynı evde yaşadığımızın farkında değildi, bu

we do so therefore we don't need to have masks on we share the same space

yüzden maske takmamıza gerek yok aynı yeri paylaşıyoruz belki

well maybe it's a joke maybe uh chandra prakash thinks that we

şakadır belki uh chandra prakash kendimizi

need to wear masks to protect our viewers maybe some people think you

korumak için maske takmamız gerektiğini düşünüyor izleyiciler belki bazı insanlar maske taktığınızı düşünüyor belki

are wearing a mask maybe they think it's halloween i mean i

cadılar bayramı olduğunu düşünüyorlar yani

can put one on if you want yeah anyway shall we play the sentence game

isterseniz takabilirim demek istiyorum evet neyse yaşama isteğimi tamamen kaybetmeden önce cümle oyunu oynayalım mı bu

before i i completely lose the will to live i'm getting very hungry by the way

arada çok acıktım

me too four o'clock we we will spend about 15 minutes playing the

ben de saat dörtte cümle oyunu oynayarak yaklaşık 15 dakika harcayacağız

sentence game right

şu

now

anda

the sentence game is coming up are you looking forward to it

cümle oyunu yaklaşıyor sabırsızlıkla bekliyor musunuz

i was about 15 minutes ago it's a very strange day today we've had some weird

yaklaşık 15 dakika önceydim bugün çok tuhaf bir gün bugün bazı tuhaf anlar yaşadık

moments of time today including the equipment

bugün zamanın ekipmanlarının

going wrong going completely wrong we had some technical problems but of

ters gitmesi de dahil tamamen ters gitmesi de dahil bazı teknik sorunlar yaşadık ama

course me being the professional the expert that i am

tabii ki ben profesyonel uzman olduğum için

oh i was enjoying that too much a little bit too much there

oh bundan çok fazla zevk alıyordum biraz fazla orada bu

so the sentence game is here without any more delaying

yüzden artık cümle oyunu burada.

so mr mr steve stop delaying us faster the sentence game

Bay Steve bizi daha hızlı oyalamayı bırakın cümle oyununu

it's very easy to play probably much easier than the

oynamak çok kolay muhtemelen m harfini

puns using the letter m we are using the letter m m for

kullanan kelime oyunlarından çok daha kolay biz anne için m

mother m for mischievous oh i think sometimes mr

m harfini yaramazlık için m kullanıyoruz oh bence bazen bay

steve is a little mischievous and if you don't

steve biraz yaramaz oluyor ve eğer

know what the sentence game's about if you're new to this you will soon pick it

Cümle oyununun ne hakkında olduğunu bilmiyorsun, eğer bunda yeniysen, yakında anlayacaksın, evlenmek

up m for marriage getting married

için evlenmek,

you see you might get married two people will join together in holy matrimony

görüyorsun, evlenebilirsin, iki kişi kutsal bir evlilik için bir araya gelecek, zaten

there's another matrimony anyway mr duncan faster faster

başka bir evlilik var, bay duncan daha hızlı.

i'm dilly dallying here we go then here's the first

oyalanıyorum işte başlıyoruz o zaman işte

sentence game for today using the letter m

bugün m harfini kullanan ilk cümle oyunu bir

i read the something but it something no sense

şey okudum ama anlamsız bir şey bu

so you've got to find two words beginning with m

yüzden m ile başlayan iki kelime bulmalısın

one is six letters long and one is five letters long that's what that means in

biri altı harf uzunluğunda ve biri beş harf altında parantez içinde anlamı bu bir

brackets underneath i read the something but it's something

şeyi okudum ama anlamsız bir şey

no sense yes i read the something six letters

evet bir şeyi altı harf okudum

i nearly gave the answer away then mr duncan to at least the second word

neredeyse cevabı veriyordum sonra bay duncan en azından ikinci kelimeye bu

why does that not surprise me that does not surprise me at all

beni neden şaşırtmıyor bu beni şaşırtmıyor her neyse

you okay i think i've got one of them mr duncan okay then

tamam sanırım bende onlardan biri var bay duncan tamam o zaman

i read the something but it something no sense and of course a lot of people

bir şeyler okudum ama anlamsız bir şey ve tabii ki pek çok insan bugün

are looking forward to seeing my cock today my cock is ready i've been

[ __ ] görmek için can atıyor bugün [ __ ] hazır ben oldum Onu

i've been stroking it to keep it

to keep it calm because it gets very excited sometimes it runs around the

sakinleştirmek için okşuyordum çünkü çok heyecanlanıyor bazen bahçede koşuyor

garden and it tries to interest back the other

ve diğer kuşların ilgisini çekmeye çalışıyor

birds

yeah so uh one or two people are asking to explain so that's it you have to

evet yani bir iki kişi açıklama istiyor bu yüzden bulmanız gereken bu

find two words today you have to find two words beginning

iki kelime bugün parantez içinde m ve uh ile başlayan iki kelime bulmalısın

with m and uh in brackets the first word is six

ilk kelime altı

letters long the second word is five letters long

harf uzunluğunda ikinci kelime beş harf uzunluğunda

so yes i read the something but it something no sense

yani evet bir şey okudum ama anlamsız bir şey

a message i'm afraid has got seven letters

korkarım yedi harfli bir mesaj var harfler

oh i see yes oh we're getting some some guesses coming through

oh görüyorum evet oh mesajdan bazı tahminler alıyoruz

message yes unfortunately that doesn't have the right amount

evet ne yazık ki doğru miktarda

of num letters i mean that would fit the sentence but we want

num harf içermiyor yani cümleye uyacaktır ama

a word with six letters we have to be precise

altı harfli bir kelime istiyoruz kesin olmalıyız

we have to follow these rules without rules you have

biz bu kurallara kuralsız uymak zorundasınız anarşiniz var

anarchy yes

evet

magazine i'm afraid it's too many can you see in brackets underneath down

dergisi korkarım ki çok fazla alt köşeli parantez içinde görebilirsiniz

there

orada

tells you the number of letters for the first word

size ilk kelime için harf sayısını

and for the second word six so the missing word is six and five

ve altı ikinci kelime için altı yani eksik kelime altı ve beş

letters so magazine is is would fit the sentence but it has to be

harf yani dergi is is cümleye uyuyor ama

six letters i'm afraid yes

altı harf olması gerekiyor korkarım evet bu yüzden

so message doesn't fit either

mesaj da uymuyor

sarah says guys i am so boring i think you mean bored

sarah beyler çok sıkıcıyım sanırım sıkıldım demek istediniz

are you saying that you're boring or what are you saying i think they're

sıkıcı olduğunuzu mu söylüyorsunuz yoksa ne diyorsun sanırım

saying they feel bored oh fine but we're

sıkıldıklarını söylüyorlar oh güzel ama

livened things up we're live and yes well at the end of the live stream

canlandık şeyler canlı yayındayız ve evet canlı yayının sonunda

you see mr steve will take all of his clothes off yes

görüyorsunuz bay steve tüm kıyafetlerini çıkaracak evet

and he will do something very interesting with some of the apples

ve o bu ağaçtan bazı elmalarla çok ilginç bir şey yapacak,

from this tree so look forward to that at the end of today's live stream

bu yüzden bugünün canlı akışının sonunda

steve will be naked and he will be doing something with these apples

Steve çıplak olacak ve bu elmalarla bir şeyler yapacak

look forward to that

bunu dört gözle bekliyorum

yes couple of answers no i'm getting bored

evet birkaç cevap hayır ben

waiting for lots of answers coming through so maybe you know

bir sürü cevap gelmesini beklemekten sıkılmak bu yüzden belki de bunu

that's what i'm saying people are reacting a lot faster than they normally

söylediğimi biliyorsunuzdur insanlar normalde olduğundan çok daha hızlı tepki veriyorlar artık

do i don't think it's 30 seconds anymore mr duncan

30 saniye olduğunu düşünmüyorum bay duncan

it is well something's going on i'll tell you because the answers came up

iyi bir şeyler oluyor anlatacağım çünkü cevaplar

virtually straight away um right so yeah there's loads of

neredeyse anında geldi um doğru yani evet

answers here look mr duncan loads of them okay the answer is coming

burada bir sürü cevap var bak Bay Duncan bir sürü tamam cevap birazdan geliyor

in a moment i have got mr cockerell

Bay Cockerell

is ready he's down there he will spring forth and he will let us

hazır o aşağıda orada ileri fırlayacak ve izin verecek Hepimiz

all know that the answer is on its way come on mr

cevabın yolda olduğunu biliyoruz, hadi Bay

cockrell do your thing

Cockrell,

that's going to excite the the other animals that we have very close to us mr

bize çok yakın olan diğer hayvanları heyecanlandıracak şeyi yapın Bay

duncan right beatrice was the first to get

Duncan, doğru olan

two words that fit that sentence that is correct

bu cümleye uyan iki kelimeyi ilk bulan Beatrice oldu.

yes whether they're the same ones that you've got yes i don't know

evet, sahip olduklarınızla aynı olup olmadıklarını evet bilmiyorum

but what what are the words beatrice says manual

ama beatrice'in manuel olarak söylediği

and makes yes well a lot of people got makes correct yes you never know it

ve evet yapan kelimeler nelerdir birçok insan doğru yapar evet asla bilemezsiniz

might it might be correct you see it certainly fits so you definitely

doğru olabilir siz bakın kesinlikle uyuyor, bu yüzden kesinlikle

have got that right the answers are bing guess what you are right you've got

doğru anladınız cevaplar b tahmin edin neyi doğru yaptınız

done beatrice well done beatrice you got it right

beatrice aferin beatrice doğru anladınız

correct on you got it on the nose if you get something on the

burnunuza bir şey aldıysanız

nose it means you get it right you are you are correct

bunun anlamı doğru anlamışsınız haklısınız

completely completely correct atomic atomic

tamamen tamamen doğru atomik atomik

has uh instead of using manual he's used the word memoir

var uh el kitabı yerine anı kelimesini kullandı ki

which yes you could meet you could read someone's memoir

evet tanışabilirdiniz birinin anısını okuyabilirdiniz

that is a six-letter word beginning with m

bu m ile başlayan altı harfli bir kelime

yes congratulations to you too yes good just because mr duncan chose those words

evet sizi de tebrik ederim evet iyi sırf bay duncan'ın bu kelimeleri seçmesi

doesn't mean there aren't alternatives integra asks manual a manual

alternatif olmadığı anlamına gelmez

is something that you use to to guide you

if you are operating a piece of equipment so maybe you

you come to use something maybe a piece of equipment

ekipman parçası

a tool and you don't know how to use it so you will read the manual a manual

bir araç ve nasıl kullanılacağını bilmediğiniz için kılavuzu okuyacaksınız kılavuz size bir şeyi

is a guide that shows you how to work something

nasıl çalıştıracağınızı gösteren bir kılavuzdur

or maybe you have to construct something maybe you have to put something together

veya belki bir şey inşa etmeniz gerekir belki bir şeyi bir araya getirmeniz gerekir

and you read that oh let's have a look what's it say there how do i fit that

ve okursunuz o oh hadi bir bakalım ne yazıyor orada o şeyi buna nasıl uydururum evet evet

thing to that yes yes how do i how do i work

nasıl çalışırım

how do i work this computer how do i use this machine i need to read

bu bilgisayarı nasıl çalıştırırım bu makineyi nasıl kullanırım

the manual and sometimes manuals make no sense they are very hard to understand

el kitabını okumam gerekir ve bazen kılavuzlar hayır yapar anlamaları çok zor

the instructions are not clear yes and that's why we do that can we

talimatlar net değil evet ve bu yüzden bunu yapıyoruz

have the next question please yes you can here is the next question on today's

bir sonraki soruyu alabilir miyiz lütfen evet alabilirsin işte bugünün cümle oyununda bir sonraki soru

sentence game the sentence game is what we're playing now

cümle oyunu şu anda oynadığımız şey i

i don't have enough something to something

don arabama yetecek kadar bir şeye sahibim

my car i don't have enough something to something my car

arabama yetecek kadar şeye sahip değilim

so first word has got to be five letters and the second word has got to be eight

bu yüzden ilk kelime beş harf olmalı ve ikinci kelime m

letters beginning with m so

ile başlayan sekiz harf olmalı bu yüzden

yes let's see i'm seeing how quickly it takes people to to answer

evet görelim görelim insanların ne kadar çabuk cevap vermesi gerekiyor

uh i don't have enough something to something my car i'm just practicing

ah bende bir şeye yetecek bir şey yok arabam sadece

my new instagram look do you like it no

yeni instagram görünümümü uyguluyorum beğendin mi hayır öyle yapıyorsun

that's what you do you see if you take photographs on instagram you have to

instagramda fotoğraf çekiyorsan

look like this what's that 30 seconds we've just had

bakmalısın bunun gibi o 30 saniye nedir sadece

two answers already

iki cevabımız oldu zaten

stay with the program mister so i was just we had two answers already was that

programda kal bayım yani ben sadece iki cevabımız vardı zaten o

30 seconds do you think 30 seconds i don't know i'm not timing

30 saniye miydi sence 30 saniye mi bilmiyorum ben

it to be honest i'm not looking at how long

bunun için zamanlama yapmıyorum dürüst olmak gerekirse ne kadar

it takes yes

sürdüğüne bakmıyorum evet evet

yes a lot of people have come up with the

pek çok insan

first word oh okay then i don't have enough something

ilk kelimeyi buldu oh tamam o zaman

to something my car hmm wow

benim arabam için yeterli bir şeyim yok hmm vay

yes and uh yeah we have some correct answers coming through

evet ve uh evet bazı doğru cevaplarımız geliyor şu ana kadar

now yes some correct answers come in indeed

evet bazı doğru cevaplar geliyor gerçekten

some correct answers as we will be going in five minutes this is your five-minute

bazı doğru cevaplar beş dakika içinde gideceğimiz için bu bizim ayrılmamız için beş dakikalık

warning for us going away

uyarınız

your five-minute warning is now flashing on the screen

beş dakikalık uyarınız şimdi ekranda yanıp sönüyor

i can't wait until one minute

bir dakikaya kadar bekleyemem ne demek istediğimi

you know what i mean yes you do i can't wait until one minute

biliyorsun evet yaparsın bir dakikaya kadar bekleyemem

why not so this is five minutes oh i see say

neden olmasın yani bu beş dakika oh görüyorum

five minutes yes i can't wait until one minute but

beş dakika diyorum evet bir dakikaya kadar bekleyemem ama

two would be rude as well two would be rude but only in this

iki de kaba olur iki de kaba olur ama sadece bu ülkede

country but there would be another one which is

ama kaba olan bir tane daha olurdu

rude depends which finger you use to display one yes

hangi parmağını gösterdiğine bağlı

exactly which was the the basis of the joke

i don't have enough something to something my car

we will we will give the answer in a moment i wanted

bir an bir

lots of answers already lots of answers coming through

sürü cevap istedim zaten bir sürü cevap geliyor

we have we've got two people who have both correctly

bizde var iki kişi var ikisi de doğru

uh got answers and one of them slightly different to the other

cevapları var ve biri diğerinden biraz farklı

oh and one person's got uh yeah so yeah well done

oh ve bir kişi ah evet yani evet aferin

here we go then are you ready for the answer mr cockerell

biz git o zaman cevaba hazır mısın bay cockerell

do your thing

işini yap

game's off you can't put any more suggestions here that's it we have to be

oyun kapalı buraya daha fazla öneri koyamazsın katı olmalıyız

strict well tomic was first to get two correct

tomic ilk iki doğru cevabı alan oldu

answers oh good so the answer we're looking for in

ah güzel yani aradığımız cevap

this particular sentence game is bing oh yes

bu özel cümle oyununda bing oh evet

money well done tomic you were on the money

para aferin tomik paranın üzerindeydin

a lot of people got money so well done well done for that

birçok insan çok iyi para aldı aferin bunun için

you were on the money on the money means you are right

paranın üzerinde paranın üzerindeydin demek haklısın

you are correct you've made the right guess you can be on the nose

haklısın yaptın doğru tahmin burunda olabilir

and on the money it means you are right you are correct

ve parada olabilir, bu haklısın demek, haklısın

uh chandra prakesh has put modifying uh which is an eight-letter word

uh chandra prakesh, m ile başlayan sekiz harfli bir kelime olan uh'yi değiştirerek koydu

beginning with m but grammatically that wouldn't be

ama dilbilgisi açısından bu doğru olmaz,

correct you would have to say modify

yapman gerekirdi modifiye et

i don't have enough money to modify my car you couldn't say modifying

arabamı modifiye edecek kadar param yok diyemezsiniz

uh grammatically that wouldn't be correct but yes

ah gramer olarak modifiye etmek doğru olmaz ama evet pekala bu

well that's good modify yes but that that actually i like that

iyi modifiye evet ama aslında hoşuma gitti

that answer though modify i don't have enough money to modify

bu cevap modifiye bende yok ama arabamda iyileştirmeler veya geliştirmeler yapmak için değiştirmek için yeterli para,

to to make improvements or enhancements to my car well that's only a six-letter

peki bu sadece altı harfli bir

word but that's only six letters you see so it's really wanted it's eight letters

kelime ama bu sadece altı harf, bu yüzden gerçekten isteniyor, sekiz harf,

it's not enough it's not enough letters i'm afraid i'm sorry

yeterli değil, yeterli harf değil korkarım, üzgünüm

don't shout at me you would say uh if you were actually working on your car

bana bağırma, ah, gerçekten araban üzerinde çalışıyor olsaydın

and changing it then you would say i am modifying my car

ve onu değiştirseydin, o zaman arabamı

modifying uh but that's where you yeah that doesn't quite fit there

modifiye ederek modifiye ettiğimi söylerdin ama evet, bu, başka herhangi bir öneriyi sürdürmek için oraya tam olarak uymuyor

to maintain

any other suggestions uh i'm just looking to that fire works mr

uh sadece şu havai fişeklere bakıyorum bay

duncan it is very strange i just heard fireworks at

duncan çok garip

this time of the day august at this time of the year yes

günün bu zamanında havai fişekler duydum ağustos yılın bu zamanı evet

anyway shall we have one more i'm going to squeeze one more in

neyse bir tane daha alalım mı

as the vicar said to the actress i'm going to squeeze one more in

papaz oyuncuya bir tane daha sıkacağım dedi

this is the last one and then we are going this is a silly one i thought we

bu sonuncusu ve sonra gidiyoruz bu

would end it with a silly one so this is a bit silly so don't take

aptalca bir aptalla bitiririz diye düşündüm bu yüzden bu biraz saçma o yüzden alma

this too too seriously this is just a silly one

bu çok ciddi bu sadece bir aptalca bir

silly this is silly not serious we have to make sure you see people

aptalca bu aptalca ciddi değil insanların bunu

realize because one person might be offended by this and

fark ettiğinden emin olmalıyız çünkü bir kişi buna gücenebilir ve o

become so outraged that they will go into the street and they will

kadar öfkelenebilir ki sokağa çıkıp

tear their clothing off and turn into the incredible hulk

kıyafetlerini yırtabilir kapat ve inanılmaz hulk'a dönüş

and then they will find us and they will throw it in the air

ve sonra bizi bulacaklar ve onu gerçekten yüksek havaya fırlatacaklar,

really high it is something to something people to recycle old

insanların eski bir

something again the first word it's got to be seven letters the second

şeyi tekrar geri dönüştürmesi gereken bir şey ilk kelime yedi harf olmalı, ikinci

word has got to be four letters and the last word has got to be seven

kelime olmalı dört harf ve son kelime yedi

letters all beginning with m and as a clue there is a clue here

harf olmalı ve hepsi m ile başlayan ve bir ipucu olarak burada bir ipucu var

it's something silly the last letter is something the last word

son harf aptalca bir

sorry is something silly so think of something silly that you might

şey

be asked to recycle think of something

geri dönüşüm aptalca bir şey düşün

silly

it is something to something people to recycle old

bu bir şey bir şey insanlar eski bir şeyi geri dönüştürmek için

something i've just realized there is a word that fits in there that is very

şimdi fark ettim ki oraya uyan çok kaba bir kelime var

rude maybe somebody will come up with it yes

belki birileri bu kelimeyi bulur evet var yani hayır o değil

there is so no it's not that one and of course it

ve tabi ki m

doesn't begin with m either but there is a word that does

ile de başlamıyor ama oraya uyan bir kelime var

fit in there and when i thought about it it made me laugh

ve onu düşündüğümde beni

quite a lot i wish i could say what it was it is it is something to

çok güldürdü keşke ne olduğunu söyleyebilseydim

something people to recycle old something

eski bir şeyi geri dönüştür aptalca

think of something silly that that they might say you must recycle this thing

bir şey düşün ki bu şeyi geri dönüştürmelisin diyebilirler

something silly is this another pun mixed in with the sentence

aptalca bir şey bu cümleyle karıştırılan başka bir kelime oyunu değil o değil o değil

it is not it is not that one no

well we've got no right answers yet ah

henüz doğru cevaplarımız yok ah

it is something to something people to recycle

bu bir şey insanların eski bir şeyi geri dönüştürmesi için bir şeye

old something um i think we've got uh one person has put at least a correct

um sanırım elimizde uh bir kişi en azından ilk ikisi için doğru cevap verdi

answer for the first two oh the first two i have a feeling i

have a feeling that many people will get that

or those but recycle old think of something silly that you might

eski aptalca bir şey düşünün,

be asked to recycle beginning with m m

mm ile başlayarak geri dönüştürmeniz istenebilir,

m old

well i won't say what i'm thinking of uh

peki ne düşündüğümü söylemeyeceğim

it isn't mothers well that's what i was thinking mothers

anneler iyi değil, ben de öyle düşünüyordum anneler

old mothers recycling your old mother so mothers is a seven letter word

yaşlı anneler eski annenizi geri dönüştürüyor yani anneler n ile başlayan yedi harfli bir kelime

beginning with n i don't think we can have that one no

buna sahip olabileceğimizi sanmıyorum hayır

no and it doesn't really make sense oh v

hayır ve gerçekten mantıklı değil oh v

tests vitas has an interesting one where is that very test is coming up

testler vitas ilginç bir tane var o testin yapılacağı yer bu

that's good that's some good answers there interesting

iyi bu bazı iyi yanıtlar var ilginç

but think of something silly something silly

ama aptalca bir şey düşün

that they might ask you because there are some strange things that we are

sana sorabilecekleri aptalca bir şey çünkü bizden geri dönüştürmemiz istenen bazı garip şeyler var ki

asked to recycle that's not quite right it's

not you'd need an s on the end of there which would make it an eight

letter word that's it so machine would be recycle old

bu tam olarak doğru değil. yani makine eski makineleri geri dönüştürebilirdi,

machines you would have to say yeah you'd have to use the plural version of

evet demeniz gerekirdi, bunun çoğul halini kullanmanız gerekirdi, eğer

that which would be too many letters if you'd

say to recycle an old if you'd put an in between

eski bir makineyi geri dönüştürmek isteseydiniz çok fazla harf olurdu, eğer geri dönüşüm arasına bir koyarsanız

recycling then you could use the singular that's

o zaman tekil kullanabilirsin,

it because you're denoting one thing but in that sentence that would have to

çünkü bir şeyi ifade ediyorsun ama olması gereken o cümlede

be you'd have to use a plural word in there so you'd probably need an s on

çoğul bir kelime kullanman gerekecek, bu yüzden muhtemelen kelimenin sonunda bir s'ye ihtiyacın olacak

the end of the word very nice it is something to something

çok güzel

people to recycle old and it it's it's not mothers so

insanların eskiyi geri dönüştürmesi gereken bir şey ve bu anneler değil, bu yüzden

people are getting the first and second letters but

insanlar birinci ve ikinci harfleri alıyor ama

people are struggling with the the last one but think of something

insanlar sonuncuyla mücadele ediyor ama komik bir şey düşün

funny something something funny silly that you that you would not

komik bir şey komik bir şey senin

normally recycle they used to is it true that they still ask us to

normalde geri dönüştürmeyeceğin aptalca bir şey eskiden hala

recycle our old eggshells because your mother had a little container didn't

eski yumurta kabuklarımızı geri dönüştürmemizi istedikleri doğru mu çünkü annenizin küçük bir kabı vardı değil mi evet

yes they gave her they gave her a recycling box

ona verdiler ona bir geri dönüşüm kutusu verdiler

and it was a small box and they said this is this is to recycle your

ve o küçük bir kutuydu ve bunun bu olduğunu söylediler yumurta kabuklarınızı geri dönüştürün

eggshells yes who is who is recycling their

evet kim kimdir yumurta kabuklarını geri dönüştürüyor

eggshells and why how are they reusing them are

ve neden onları tekrar kullanıyorlar onları tekrar

they putting them back together and putting other chickens inside is

bir araya getiriyorlar ve diğer tavukları içine koyuyorlar yani bunu

that is that how they're doing it i don't know

nasıl yapıyorlar bilmiyorum

let me stretch

uzatmama izin verin

the answer is coming up in a moment and then we are going we are not hanging

cevap birazdan geliyoruz ve sonra gidiyoruz etrafta dolaşmıyoruz

around we will be getting out of here because steve is going to

buradan çıkacağız çünkü steve

make a cup of tea and the sun has just come out

bir fincan çay yapacak ve güneş

so far no correct answers for the last word mr duncan

henüz yeni çıktı son söz için doğru cevap yok bay duncan

i'm afraid here we go then but uh yes go on sound your cock

korkarım işte başlıyoruz o zaman ama uh evet hadi [ __ ]

for the last time we will take a look at my lovely cock

son kez seslendir güzel [ __ ] bir göz atacağız

is that ever not going to be funny well uh that is always going to be funny

bu hiç komik olmayacak peki uh bu her zaman komik olacak tek boynuzlu

unicornia was that unicornia well done was the first person to

at o tek boynuzlu attı aferin

get two of the words okay two of the words but so far

iki kelimeyi alan ilk kişiydi tamam iki kelime ama şimdiye kadar

uh and alessandra at the same time also got the same two words

uh ve alessandra aynı zamanda aynı iki kelimeyi de aldılar

unless of course you've copied just what unicorn would say

tabii ki tek boynuzlu atın söyleyeceği şeyi kopyalamadıysanız

i'm only joking i like the use of muppets

sadece şaka yapıyorum Kuklaların kullanımını seviyorum

m-u-p-p-e-t-s you see this muppets

m-u-p-p-p-e-t-s bu kuklaları görüyorsunuz

old muppets or puppets of course maybe you have to recycle your old

eski kuklalar veya kuklalar tabii ki belki eski kuklalarınızı geri dönüştürmeniz gerekir bunu seviyorum

puppets i like that maybe they can take the arms

belki de kuklaların kollarını,

and the legs and the eyes out of the puppets

bacaklarını ve gözlerini

right and they can transplant them into other puppets

doğruca çıkarıp başka yere nakledebilirler diğer kuklalara da tek

well unicorny yes i mean that does fit if you've got some old muppets

boynuzlu at evet, demek istediğim bu uyuyor, eğer bazı eski kuklalarınız varsa

then uh it would be madness would it be madness to recycle them

o zaman uh, onları geri dönüştürmek delilik olur mu,

probably you'd probably want to keep them it'd be very

muhtemelen onları tutmak istersiniz, çok

silly uh but it fits it fits even if it doesn't quite make

aptalca olur uh ama uyuyor tam olarak

sense but it does fit it fits right in there

mantıklı gelmese de uyuyor ama tam olarak oraya sığıyor varsa,

does if you've got uh it would be because

uh olurdu çünkü

actually if you've got if you were yeah that does make sense because

aslında olsaydı, eğer olsaydı evet bu mantıklı çünkü

to actually recycle an old muppet would be silly

gerçekten geri dönüşüm yapmak eski bir kukla aptalca olurdu aptalca

it would be silly it would be simple i like it i still like it

olurdu basit olurdu hoşuma gitti hala hoşuma gidiyor

here's the answer there hang on a minute one

cevap burada bir dakika bekle bir evet

yes lil what that what monkeys little has put

küçük maymunların koyduğu şey

recycle your old monkeys if you yeah again that would be

eski maymunlarınızı geri dönüştürün eğer tekrar evet ise bu olurdu

silly that is silly it's very silly and we want silly

aptalca bu aptalca çok aptalca ve aptalca istiyoruz

okay then but what's the answer you came up with mr duncan the answer that i

tamam o zaman ama Bay Duncan ile bulduğunuz cevap nedir benim bulduğum cevap

i came up with i made it all on my own using my brain

beynimi kullanarak kendi başıma yaptım

is bing matches yes okay yes that would be silly

bing maçları evet tamam evet bu aptalca olurdu

that would be silly because a match is a very small piece of wood

bu aptalca olurdu çünkü bir kibrit çok küçük bir tahta parçası

and to ask you to recycle it would be silly it would

ve sizden onu geri dönüştürmenizi istemek aptalca olurdu

uh but why would you have an old match i don't know yes

ama neden eski bir kibritiniz olsun ki bilmiyorum evet

so old matches so when you light a match it burns and then it just becomes

çok eski kibritler yani bir kibrit yaktığınızda yanıyor ve sonra işe yaramaz hale geliyor, öyleyse

useless so why would you recycle old oh say

neden eskileri geri dönüştüresiniz ki oh evet deyin kibritleri çakın kibriti çakın

yes matches you strike the match you've got just a

sadece

little bit of wood left yeah a black bit on there

biraz odun kaldı evet orada biraz siyah

but they might think that all those little tiny pieces of wood

ama onlar tüm o küçük minik parçaların olduğunu düşünebilirler. kibritin

that are left on the match you could you could

üzerinde kalan odunları geri

you could recycle that so it would be madness

dönüştürebilir miydin geri dönüştürebilirdin ki bu delilik olurdu delilik olurdu

it would be madness wouldn't it it would be crazy but maybe one day

değil mi delilik olurdu ama belki bir gün kibritleri

we will be told that we have to recycle matches

geri dönüştürmemiz gerektiği söylenecek

we break maybe you just break the end of the match

biz kırarız belki sen sadece yanmamış kibritin sonunu kırın, o

that that hasn't hasn't been burnt so there we go

yüzden başlıyoruz

and it's not mothers uh you could have put mothers in there that would be a bit

ve anneler değil uh, anneleri oraya koyabilirdiniz, bu biraz aptalca olurdu

silly but i don't know what mr duncan's

ama Bay Duncan'ın neye güldüğünü bilmiyorum

laughing at actually i think i do know what mr

aslında bay

duncan's laughing at but i'm hoping please that he doesn't say why uh so i

duncan'ın neye güldüğünü biliyorum ama lütfen nedenini söylemediğini umuyorum uh bu yüzden

think i'll go before uh i think we heard it

sanırım daha önce gideceğim uh sanırım duyduk sanırım

i think we'll go before uh no right yes so well done to

daha önce gideceğiz uh hayır doğru evet herkese çok iyi iş çıkardınız

everyone what yes are those cows it's the cows they make all sorts of strange

evet o inekler inekler her türlü garip

noises can you hear them i can hear the cows in the background

sesler çıkarıyorlar onları duyabiliyor musunuz arka plandaki maçlarda inekleri duyabiliyorum

matches it was not easy thank you zuzika i'm sorry about that it

kolay olmadı teşekkür ederim zuzika bunun için üzgünüm

wasn't easy enough but i just thought it was a fun one

olmadı yeterince kolay ama eğlenceli olduğunu düşündüm

funny it made me laugh you see when i thought about it the idea

komik beni güldürdü bunu düşündüğümde

of recycling matches yes that you've used and then you have to put them in a

evet kibritleri geri dönüştürme fikri kullanılmış ve sonra onları küçük bir kutuya koymanız gerekiyor

little box and then you have to send them away to

ve sonra onları geri

be recycled but it might happen one day and this is where you heard it first

dönüşüme gönderin ama bir gün olabilir ve bunu ilk burada duydunuz

yeah because believe it or not in some parts of this country you are

evet çünkü ister inanın ister inanmayın bu ülkenin bazı bölgelerinde

given a container by the council to recycle your eggshells

belediye size yumurta kabuklarınızı geri dönüştürmeniz için bir kap veriyor şaka

i'm not joking i don't understand what what are you doing with your old

yapmıyorum ben Eski yumurta kabuklarınızla ne yaptığınızı anlamıyorum,

eggshells well most people would just sort of put

çoğu insan

them on a compost heap or just throw them in the bin

onları bir kompost yığınına koyar ya da çöpe atar,

what are you recycling them into that's what i want to know i need to know

onları neye geri dönüştürüyorsunuz, bilmek istediğim bu, bilmem gereken

what what are you recycling your eggshells into what are you doing

şey bu. yumurta kabuklarını ne hale getiriyorsun ne yapıyorsun

are they what i know yeah yeah so that's why mr duncan came

onlar benim bildiklerim mi evet evet bu yüzden bay duncan

up with that silly idea uh

bu aptalca fikri buldu uh

right it's time to go oh is it time to go i wonder what was happening time for

doğru gitme zamanı oh gitme zamanı geldi mi merak ediyorum benim için zaman

me to go and time for you to wrap up yes i'm

git ve toparlama vakti evet ben

wrapping up it's time to say goodbye i hope you have enjoyed

toparlıyorum veda vakti geldi umarım

today's unusual live stream why am i talking like that i have no

bugünün sıra dışı canlı yayınını beğenmişsinizdir neden böyle konuşuyorum hiçbir

idea so we had a few technical problems today

fikrim yok o yüzden bugün

for some reason during today's live stream mr steve and myself we became

bazı sebeplerden dolayı birkaç teknik sorun yaşadık bugünün canlı yayını bay steve ve ben

very thin which to be honest with you i quite like

çok zayıfladık ki bu da size karşı dürüst olmak gerekirse

the look yes i like the look of that i like a very thin

görünüşünü oldukça beğendim evet görünüşünü beğendim çok zayıf bir

mr dunker you know you know i'm just delaying you know why i'm delaying

mr dunker'ı seviyorum Geciktiriyorum

because i know that the next time we're here will be my birthday

çünkü bir dahaki sefere burada olduğumuzda benim doğum günüm olacağını biliyorum bu yüzden

so i don't want this to end i want this to carry on because

bunun bitmesini istemiyorum bunun devam etmesini istiyorum çünkü

the next time steve the next time i'm here i'll be another year older

Steve bir dahaki sefere burada olduğumda bir yıl daha olacağım daha yaşlı

and so will i what that doesn't make any sense every day

olacağım ve ben de bunun hiçbir anlamı olmayan her gün

we're another year old right yes but i'm on about the birthday it's my birthday

bir yaşındayız doğru evet ama doğum günümdeyim, bu benim doğum günüm ki bunu

that that's what i'm trying to say it's my

söylemeye çalışıyorum

birthday on wednesday i'm not looking forward to it because i will be

çarşamba günü doğum günüm ben' sabırsızlıkla beklemiyorum çünkü

approaching the the hill i can see the hill ahead of

tepeye yaklaşıyor olacağım önümdeki tepeyi görebiliyorum

me beatrice eats eggshells

beatrice yumurta kabuğu yiyor

because of course they contain calcium so it's good

çünkü kalsiyum içeriyorlar bu yüzden

for your bones you just put the eggshell in your mouth and crunch

kemiklerin için iyi

or do do you grind it maybe you use a grinder

öğütürsünüz belki bir öğütücü kullanırsınız,

that's probably a very good way of getting calcium in your diet

bu muhtemelen diyetinizde kalsiyum almanın çok iyi bir yoludur,

particularly if you're vegetarian you don't

özellikle vejeteryansanız

drink milk maybe you can just eat the whole egg and just swallow it

süt içmezsiniz belki yumurtanın tamamını yiyebilir ve

with the shell still on just some excess buy old timer

kabuğu hala üzerindeyken yutabilirsiniz. biraz fazlalık eski zamanlayıcı satın almanın

is that supposed to make me feel better so an old-timer is a is a person who's

beni daha iyi hissettirmesi gerekiyor, bu yüzden eski zamanlayıcı a yaşlı bir kişidir

old yes i think we've we've gathered that

evet sanırım

anything with old in the name right bye everyone i'm off to make cup of tea

adında eski olan her şeyi bir araya getirdik, herkese güle güle gidiyorum bir fincan çay

and a couple of tea cakes yes and uh i haven't had anything to eat

ve birkaç çay keki yap evet ve uh kahvaltıdan beri bir şey yemedim

since breakfast so i'm quite tired but it does make you a mentally i

bu yüzden oldukça yorgunum ama bu seni zihinsel olarak

feel sharper really not eating yes it's only taken 30

daha zinde hissettiriyor gerçekten yememek evet sadece 30 yıl sürdü güle güle

years bye bye everyone and see you maybe on

millet ve görüşürüz belki bir

wednesday the next time well you're going to be here on my

dahaki sefere çarşamba günü doğum günümde burada olacaksınız

birthday i hope where are you going are you leaving me on my own well

umarım nereye gidiyorsunuz beni kendi halime mi bırakıyorsunuz

steve's going to go on the live stream oh i see well i will be here on

steve canlı yayına çıkacak oh iyi görüyorum iyi olacağım burada

wednesday normal time don't forget that's the only thing that will be

çarşamba normal zaman unutma

normal on wednesday it's my birthday on wednesday

çarşamba günü normal olacak tek şey bu çarşamba benim doğum günüm

so this is the last time we will you will see me with mr steve

bu yüzden beni bay steve ile

at this age every second of this live stream we have been one older than

bu yaşta bu yaşta son kez göreceksin bu canlı yayının her saniyesi

this exact same second one older 12 uh 12 months ago so we're always a year

bundan tam olarak bir saniye daha yaşlıyım 12 ay önce 12 ay daha yaşlıyız yani her noktada her zaman bir yaş

older at every point but always a year older i'm a year older now

daha yaşlıyız ama her zaman bir yıl daha yaşlıyım şimdi bir yıl daha büyüğüm

and now how does somebody you can't be a year older

ve şimdi biri nasıl olur da bir yıl olamaz tam olarak bir yıl öncesine

you might be a minute older compared to compared to

kıyasla bir dakika daha yaşlı olabilirsiniz bu

exactly a year ago that doesn't make any sense it does it

hiçbir anlam ifade etmiyor mantıklı mı bu siteye kıyasla

does make sense you can be a minute older

bir dakika daha yaşlı olabilirsiniz hayır

no compared to this exact site exact same moment

tam olarak aynı an

12 months ago to the minute i'm a minute older but you normally have a second

12 ay öncesinden dakikaya Bir dakika daha büyüğüm ama normalde bir saniye daha

older but you know normally signify that with a certain yes but the

yaşlısın ama biliyorsun normalde bunu kesin bir evetle ifade et ama

point i'm taking is you're all you could you're

benim aldığım nokta, yapabileceğin her şeyin olduğun,

always 12 months older than you were at this exact same time 12 months ago

her zaman bu yaşta olduğundan 12 ay daha büyük olduğun. 12 ay önce

yes

evet

it's difficult for some people to grasp that concept of course

bazı insanlar için bu kavramı kavramak zor tabii ki bu fikirleri iyi bir şekilde aktarabilmek için daha yüksek zekaya

it is you know it takes someone with a higher intelligence to be able to put

sahip birinin gerektiğini biliyorsunuz,

these ideas across well this is this might be the most

bu

lackluster way of ending a live stream ever in the history

canlı bir yayını bitirmenin en cansız yolu olabilir youtube tarihinde hiç

of youtube yes nissa i may well be here on

evet nissa çarşamba günü burada olabilirim

wednesday yes so i will be older on wednesday mr steve

evet bu yüzden çarşamba günü yaşlanacağım bay steve

will be older you will be older however i might be the

yaşlanacaksınız siz yaşlanacaksınız ancak çarşamba günü

only person on the live stream on wednesday who is actually celebrating

canlı yayında gerçekten doğum gününü kutlayan tek kişi ben olabilirim

their birthday well maybe not yeah well maybe not but

doğum günü iyi belki değil evet belki de değil ama

at this moment it would appear that the only person is

şu anda görünen tek kişi ben

going to be me you see if anyone is celebrating their birthday

olacağım, bakın çarşamba günü doğum gününü kutlayan varsa

on wednesday please let us know show us your birth certificate to prove

lütfen bize bildirin, durumun böyle olduğunu kanıtlamak için bize doğum belgenizi gösterin

uh that is the case and that we will all celebrate together

ve bunu hep birlikte kutlayacağız

okay bye bye see you later see you later go make a cup of tea and i will wrap up

tamam hoşçakal sonra görüşürüz sonra görüşürüz sonra bir fincan çay yap ve ben vedalaşma

it's time to say goodbye i hope you've enjoyed this really really weird

zamanını bitireceğim umarım bu gerçekten çok

strange live stream i'm sure a lot of people

garip canlı yayını beğenmişsindir eminim bir çok insan bunun ne olduğunu

are thinking i don't know what the hell that was i really don't and guess what

bilmediğimi düşünüyor gerçekten bilmiyorum ve tahmin edin ne

i'm thinking the same thing as well see you on wednesday yes it is

düşünüyorum çarşamba günü görüşürüz evet

my birthday on wednesday i don't know why i don't feel great about it

bugün benim doğum günüm çarşamba neden bilmiyorum dürüst olmak gerekirse bu konuda pek iyi hissetmiyorum bir yaş

to be honest i don't want to be another year older

daha yaşlanmak istemiyorum

but unfortunately it has to happen thank you very much vitas thank you

ama ne yazık ki bunun olması gerekiyor çok teşekkür ederim vitas teşekkür ederim

sandra luis mendes thank you lolly thank you annie to anna

sandra luis mendes teşekkür ederim lolly teşekkür ederim annie'ye anna

anna thank you very much to authentic max thank you very much

anna'ya çok teşekkür ederim otantik max, şirketin için çok teşekkür ederim

for your company today i will be with you on wednesday

bugün çarşamba günü saat

from 2pm uk time i have two days to prepare for my birthday

14:00'ten itibaren seninle olacağım doğum günüme hazırlanmak için iki günüm var ayrıca çarşamba günü

i might also be a little bit drunk on wednesday we will see what happens

biraz sarhoş olabilirim ne olacağını göreceğiz

and of course you know what's coming next until the next time we meet here on

ve tabii ki biliyorsun sırada ne var youtube'da bir sonraki buluşmamıza kadar

youtube this is mr duncan in the birthplace of

bu bay duncan ingilizcenin doğum yerinde kendine iyi bak

english saying take care stay safe

güvende kal ve

and i will see you on Wednesday see you 2pm

çarşamba günü görüşürüz çarşamba İngiltere

uk time on Wednesday and of course you know what's coming next

saatiyle 2 de görüşürüz ve tabii ki bundan sonra ne olacağını biliyorsun

yes you do until then...

evet sen o zamana kadar yap...

ta ta for now 8-)

şimdilik ta ta 8-)