LIVE ENGLISH - 8th April 2018 - Wedding Words - Impulse Purchases - Gay Marriage

Oh here we go again it's a rather dismal day here in the UK it's a little bit damp

Oh, yine başlıyoruz, Birleşik Krallık'ta oldukça kasvetli bir gün, bugünün şovunda

to say the least coming up on today's show we have lots of

en az yaklaşanı söylemek biraz nemli,

things including mr. Steve talking all about the uses of the word set and the

Bay dahil pek çok şeyimiz var. Steve, set kelimesinin kullanımlarından bahsediyor ve

big question is will we actually get around to doing it also have you ever made

asıl soru şu ki, bunu gerçekten yapacak mıyız, ayrıca hiç

an impulse purchase have you ever bought something without thinking too much

ani bir satın alma işlemi yaptınız mı, hiç üzerinde çok fazla düşünmeden bir şey satın aldınız mı

about it and have you ever regretted buying something also as I mentioned

ve bir şey satın aldığınıza hiç pişman oldunuz mu Bahsettiğim gibi

during the week we went to a lovely wedding yes and I will be showing you

hafta içinde çok güzel bir düğüne gittik evet ve size

some lovely video clips of that very event also we'll be talking about words connected

o olaydan bazı güzel video klipler göstereceğim ayrıca evlilikle ilgili kelimeler hakkında konuşacağız

to getting married and I will be making a cup of coffee in the kitchen yes

ve ben de bir fincan kahve yapacağım. mutfak evet

I will be showing you how to make a very expensive cup of coffee for just a few

size sadece birkaç kuruşa çok pahalı bir fincan kahveyi nasıl yapacağınızı göstereceğim

pennies all of that to come today after all it is just after 2 o'clock here

hepsi bugün gelecek sonuçta saat 2'den hemen sonra burada Birleşik

in the UK it's a Sunday afternoon and this is live English

Krallık'ta bir Pazar öğleden sonra ve bu canlı İngilizce

di do do do doo doo doo doo dee dee dee dee dee dee doo doo doo doo oh

di do do do do do doo doo doo doo dee dee dee dee dee dee doo doo doo doo doo oh

hi everybody how are you today this is mr. Duncan in England are you okay

merhaba millet bugün nasılsınız bu bay. Duncan, İngiltere'de iyi misin,

I hope so are you happy oh I really really hope you are happy I hope you are

umarım mutlusundur oh gerçekten gerçekten mutlusundur umarım

well and I hope that the sun is shining where you are because it is still trying

iyisindir ve umarım güneş senin olduğun yerde parlıyor çünkü

to shine here we have had a very grey morning and a very wet week we have had

burada hala parlamaya çalışıyor çok gri bir dönem geçirdik sabah ve çok yağışlı bir hafta

so much rain this week it has absolutely thrown it down last week we had water

bu hafta o kadar çok yağmur yağdı ki geçen hafta kesinlikle yağdı

actually building up in the garden and it's been many years since that happened

bahçede su birikti ve bunun üzerinden uzun yıllar geçti, işte

so here we go it is a Sunday it's the 8th of April already where you're almost

başlıyoruz bugün bir Pazar, ayın 8'i Nisan ayı zaten

halfway through April so there is a good side and a bad side to that of course

Nisan ayının neredeyse yarısına geldiğin bir yerde, bu yüzden bunun bir iyi tarafı bir de kötü tarafı var tabii ki

the good side is that we are a little nearer to summer but of course the bad

iyi tarafı yaza biraz daha yakın olmamız ama tabii ki kötü

side is that the year is going by so quickly I can't believe it's already

tarafı yılın geçiyor olması çok çabuk

mid-april the year is going by very quickly well I hope you are okay I hope

nisan ortasına geldiğine inanamıyorum yıl çok hızlı geçiyor umarım iyisindir umarım kendini kandırılmış

you are feeling super duper it has been very wet this week really really wet do

hissediyorsundur bu hafta çok ıslaktı gerçekten çok ıslak

you want to see how muddy it is at the moment here so there I am taking a

ne kadar çamurlu görmek ister misin şu anda burada yani orada

little walk yesterday through the mud and look how wet and muddy everywhere is

dün çamurda küçük bir yürüyüş yapıyorum ve bak her yer ne kadar ıslak ve çamurlu

I was walking through the mud and needless to say my boots got very muddy

Çamurda yürüyordum ve söylememe gerek yok botlarım çok çamurlu

indeed very very muddy in fact and of course you know what happens whenever

gerçekten çok çok çamurlu aslında ve tabii ki sen Bilmiyorum ne zaman

your boots get muddy you have to do this

botların çamurlanırsa bunu yapmalısın Acaba bu

I

wonder how popular that will become will the panel dance will the puddle dance

ne kadar popüler olacak Panel dansı 2018'de su birikintisi dansı

become a very popular craze in 2018 I don't know I have no idea I don't know

çok popüler bir çılgınlık olacak mı Bilmiyorum hiçbir fikrim yok bilmiyorum

at all so there I was having a walk in the mud because we have had a lot of rain

hepsi orada çamurda yürüyüş yapıyordum çünkü çok yağmur yağdı

in fact I think it's very fair to say that we have had the wettest winter for

aslında bence çok uzun yıllardır en yağışlı kışı yaşadığımızı söylemek çok doğru olur

many many years and at the moment it is very muddy out side would you like to see

ve şu anda dışarısı çok çamurlu

a live view of the garden so we have the camera set up here and this is a live

bahçenin canlı bir görüntüsünü görmeyi seviyorsunuz, bu yüzden buraya kamera kurduk ve bu canlı bir

view in fact if I'm not mistaken I think the Sun is trying to come out so there

görüntü aslında yanılmıyorsam, sanırım güneş dışarı çıkmaya çalışıyor, bu yüzden

it is there is a live view of the garden and it doesn't look very bright out

canlı bir görüntü var. ve dışarısı pek parlak görünmüyor

there but if you look towards the right-hand side of the picture you can see

ama resmin sağ tarafına bakarsanız

that there is a lot of water on the ground and it is so wet I can't begin to tell

yerde çok su olduğunu ve çok ıslak olduğunu görebilirsiniz. size

you how wet it is at the moment so there is the view outside you might in the

şu anda havanın ne kadar ıslak olduğunu söyleyin, bu yüzden dışarıdaki manzara var

distance hear the birds and this morning guess what I could hear this morning

uzaktan kuşları duyabilirsiniz ve bu sabah tahmin edin bu sabah ne duyabildim

this morning I could hear the woodpecker pecking away on one of the trees

bu sabah ağaçkakanın arkadaki ağaçlardan birini gagaladığını duyabiliyordum

at the back of my house so the woodpeckers are getting very excited because

evimin bu yüzden ağaçkakanlar çok heyecanlanıyor çünkü

spring is here and summer is on its way so this morning I could hear lots

bahar geldi ve yaz yolda bu yüzden bu sabah bir sürü

of woodpeckers in fact if we listen carefully

ağaçkakanın sesini duyabiliyordum aslında şimdi dikkatlice dinlersek

now you might be able to hear the woodpeckers are they there I'm not sure

ağaçkakanların orada olduklarını duyabilirsiniz Ben

can you hear any woodpeckers out there there are the woodpeckers of course they

orada hiç ağaçkakan duymuyor musun emin değilim ağaçkakanlar var tabi ki

are very shy birds I sometimes get them in the garden but not very often because

çok utangaç kuşlar onları bazen bahçeye alıyorum ama çok sık değil çünkü

they're very very shy very shy birds just like me so shy talking of animals

onlar çok çok utangaç çok utangaç kuşlar tıpkı benim gibi çok utangaç hayvanlar hakkında konuşurken

in the garden I've had some very naughty visitors this week to my garden yes

bahçe Bu hafta bahçeme çok yaramaz ziyaretçilerim oldu evet

needless to say those naughty visitors are actually squirrels I think of all

bu yaramaz ziyaretçilerin aslında sincap olduğunu söylemeye gerek yok Birleşik Krallık'ta

the animals that people get in their garden here in the UK I think the one

insanların bahçelerine aldıkları tüm hayvanları düşünüyorum Bence

that causes the most annoyance is the squirrel most people hate squirrels in

en çok rahatsızlığa neden olan hayvan sincaptır çoğu insan sincaplardan nefret eder

fact did you know that here in the UK you can actually shoot or kill squirrels

aslında burada Birleşik Krallık'ta bahçenizdeki sincapları gerçekten vurabileceğinizi veya öldürebileceğinizi biliyor muydunuz

in your garden they are actually classed as vermin vermin I love that word vermin

onlar aslında haşarat olarak sınıflandırılıyorlar haşarat kelimesini seviyorum

so there is a squirrel squirreling in my garden and of course squirrels are very

bu yüzden bahçemde sincap var ve tabii ki sincaplar çok

naughty creatures and there is another squirrel raiding one of my bird feeders

yaramaz yaratıklar ve kuş yemliklerimden birine baskın yapan başka bir sincap var

oh you annoying animal get off my bird feeder that isn't for you that's for the

oh seni sinir bozucu hayvan kuş yemliğimden defol bu sana göre değil bu

birds so as you can see squirrels are very very annoying and some people do

kuşlar için yani gördüğün gibi sincaplar çok çok sinir bozucu ve bazı insanlar yapıyor

kill them some people poison them and some people shoot them with air guns

onları öldür bazı insanlar onları zehirler ve bazı insanlar onları baş

because they see them as a nuisance they see them as an animal that is a pest I

belası olarak gördükleri için havalı silahlarla vururlar onları bir haşere olan bir hayvan olarak görürler bu kelimeyi

love that word pest pest if something is a pest it is very very annoying

seviyorum haşere haşere bir şey bir haşere ise çok çok sinir bozucu

so there is one of the squirrels naughty naughty squirrel very bad indeed

yani var sincaplardan biri yaramaz yaramaz sincap gerçekten çok kötü

raiding my bird feeder but don't worry there there is plenty of food to go

kuş yemliğime baskın yapıyor ama merak etmeyin orada dolaşacak bir sürü yiyecek var

around and of course I don't really mind the squirrels there okay as long as they

ve tabii ki oradaki sincaplara pek aldırmıyorum tamam yeter ki

don't take all of the food from the birds I will be happy and so will they

hepsini almasınlar kuşların yemeklerinden mutlu olacağım ve onlar da

right I suppose I should mention the live chat for early because that is why

haklı olacak Sanırım canlı sohbetten erken bahsetmeliyim çünkü bu yüzden

we are here to talk about the English language and lots of people are now on

İngilizce hakkında konuşmak için buradayız ve şu anda birçok insan

the live chat let's have a look let's see who is on first of all let us say

canlı sohbette. bir bakalım kim var ilk olarak

hello to I think Julie was here today first let's have a look was Julie first

merhaba diyelim bugün sanırım julie buradaydı ilk önce bir bakalım julie idi

yes Julie gee hello you are first on the live chat well done to you the squirrel

evet julie merhaba canlı sohbette ilk sizsiniz aferin sincap

is so cute says TS hmm yes they are cute but sometimes cute things can be very

çok tatlı diyor TS hmm evet sevimliler ama bazen sevimli şeyler

annoying indeed hey mr. Duncan how is your day been so far I hope you feel

gerçekten çok can sıkıcı olabiliyor hey bayım. Duncan, günün nasıl geçti, umarım

good analytic brain I don't feel too bad thank you very much

iyi hissediyorsundur, analitik beyin, çok kötü

I feel okay not too bad a very busy week I will be talking all about my busy week

hissetmiyorum, çok teşekkür ederim, iyi hissediyorum, çok da kötü değil, çok yoğun bir hafta, yoğun haftam hakkında

a little bit later on because we have been busy here mr. Steve and myself

biraz sonra konuşacağım. çünkü burada meşguldük bayım. Steve ve ben

sukh act says sometimes we are more of a pest to the world than those animals it

sukh eylemi diyor ki bazen dünya için bu hayvanlardan daha fazla bir baş belasıyız, bu çok yazık, size

is a pity well I do agree with you sue cat sometimes human beings can be very

katılıyorum kediyi dava edin bazen insanlar çok

very nasty in fact some people believe that the biggest pests on the planet are

çok kötü olabiliyor, aslında bazı insanlar dünyadaki en büyük zararlıların olduğuna inanıyor gezegen

human beings I'm not sure if I agree with that

insanlardır buna katıldığımdan emin değilim

hi mr. Duncan nice to see you there are many squirrels in the garden well I'm

merhaba bay. Duncan seni gördüğüme sevindim bahçede bir sürü sincap var ben

not in London I'm not actually in London but maybe you are I

Londra'da değilim Aslında Londra'da değilim ama belki sensin

not sure but I don't live in London I live a long long way from London

Emin değilim ama Londra'da yaşamıyorum Londra'dan çok uzakta yaşıyorum

what is the purple blossom in your garden asks Mika the purple blossom you

ne bahçenizdeki mor çiçek Mika'ya soruyor mu, görebildiğiniz mor çiçek

can see is actually Heather Heather and that particular plant grows all over

aslında Heather Heather ve o belirli bitki Shropshire'ın her yerinde yetişiyor,

Shropshire especially on the very high ground the very high ground there is

özellikle çok yüksek zeminde, çok yüksek zeminde

lots of Heather everywhere Wang Xuan is here how are you today I'm

her yerde çok fazla Heather var Wang Xuan burada, nasılsın? bugün

okay thank you very much I live in a little town which is 40 kilometres

iyiyim çok teşekkür ederim Moskova'nın 40 kilometre batısındaki küçük bir kasabada yaşıyorum

westward of Moscow I think this town is almost the same as much when Locke in

Bence bu kasaba İngiltere'deki Locke'un

the UK says Leena so maybe you live in a very small place

Leena dediği zamankiyle hemen hemen aynı bu yüzden belki de çok küçük bir yerde yaşıyorsunuz.

where the population is small as well and yes you're right the place I live in

nüfus da az ve evet haklısın yaşadığım yer

is very small there are around five thousand people living here so in the

çok küçük burada yaşayan yaklaşık beş bin kişi var yani

area I live there are around about 5,000 people and I and one of them are by

yaşadığım bölgede yaklaşık 5.000 kişi var ve ben ve onlardan biri

della is here how am i how am I I'm SuperDuper thanks for asking and I hope

della tarafından burada nasılım nasılım SuperDuper'ım sorduğunuz için teşekkürler ve

you are as well can I say a very big thank you to all those who have once

umarım siz de öylesiniz patreon'da bir kez

again made lovely donations on patreon you can see your names just behind here

daha güzel bağışlarda bulunan herkese çok teşekkür ederim isimlerinizi hemen arkasında görebilirsiniz

I will hold it up to the camera so there we go can I say a big special thank you

yapacağım kameraya doğru tutun da gidelim mi Patreon sitemde güzel bağışlar yapmaya devam eden ve etmeye devam eden herkese çok özel bir teşekkür ederim

to all those who have continued and are continuing to make lovely donations on

my patreon site thank you very much thank you Mika Thank You ash creepin

çok teşekkür ederim Mika Teşekkürler ash creepin

over thank you to Aziz Carol Julie Tatiana Andrew Carmen San Ichi fan Petra Ana Michael

over teşekkürler Aziz Carol Julie Tatiana Andrew Carmen San Ichi hayranı Petra Ana Michael

and Oleg thank you very much for your lovely donations that I receive every

ve Oleg patreon'da her ay aldığım güzel bağışlarınız için çok teşekkür ederim bu

month on patreon that's very kind of you indeed it helps to keep me going there

çok naziksiniz gerçekten oraya gitmeme yardımcı oluyor

you can see all of the names now I hope I'm trying my best there we go so they

şimdi tüm isimleri görebilirsiniz Umarım elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum, böylece

will be displayed for the whole of today's livestream yes they

bugünün canlı akışının tamamı boyunca gösterilecekler evet

will live chat is still very busy oh that's strange YouTube has cut me off Thank

canlı sohbet hala çok meşgul olacak oh bu garip YouTube beni kesti

You YouTube that's very kind of you let's reconnect shall

Teşekkürler YouTube çok naziksiniz hadi yeniden bağlanalım Bu hafta

we I don't know what's wrong with YouTube this week they really seem to have

YouTube'da neyin yanlış olduğunu bilmiyorum,

made life very difficult for me I don't know why hello mr. Dan Cohen from balloon

hayatı benim için gerçekten çok zorlaştırmış görünüyorlar, neden bilmiyorum merhaba bayım. Balondan Dan Cohen

Oh Thank You marina for saying hello and a big hello to Italy as well thank

Oh yat limanına merhaba dediğin ve İtalya'ya kocaman bir merhaba dediğin için

you very much tell us when will be the next livestream asks antonio the next

çok teşekkür ederim çok teşekkür ederim bize bir sonraki canlı yayının ne zaman olacağını söyle antonio bir sonraki

livestream will be on wednesday in fact I am here twice a week it's true I'm

canlı yayın çarşamba günü olacak aslında haftada iki kez buradayım bu doğru Şaka

not joking I actually do two live streams each week of course you can see me

yapmıyorum aslında her hafta iki canlı yayın yapıyorum tabii ki

now on Sunday at 2 p.m. UK time and on Wednesday at 10:00 p.m. UK time so I'm

şimdi beni Pazar günü saat 14:00'te görebilirsiniz. Birleşik Krallık saati ve Çarşamba günü saat 22:00'de. İngiltere saati, bu yüzden

here on Sunday 2 p.m. Wednesday 10 p.m. and don't forget they are both UK time

Pazar günü öğleden sonra 2'de buradayım. Çarşamba 22:00 ve ikisinin de Birleşik Krallık saati olduğunu unutmayın,

so I hope that information is helpful to you so lots of things coming up

bu yüzden umarım bu bilgiler size yardımcı olur, bu yüzden bugün pek çok şey geliyor

today this week we had the introduction of the sugar tax and this is

bu hafta şeker vergisini getirdik ve bu,

something that the government in this country are doing to try and cut down on the

bu ülkedeki hükümetin denemek için yaptığı bir şey. ve

amount of sugar that people consume I'm not sure whether or not it will work I'm

insanların tükettiği şeker miktarını azaltın İşe yarayıp yaramayacağından emin değilim İşe yarayıp

not sure if it will maybe it will but one thing for sure is it will make a lot

yaramayacağından emin değilim belki olur ama kesin olan bir şey varsa o da

of tax revenue for the government so we'll see what happens that's just start

devlete çok fazla vergi geliri sağlayacağıdır. o yüzden ne olacağını göreceğiz bu daha yeni başlıyor

by the way just I think it was yesterday or Friday I think it was on Friday that

bu arada sadece sanırım dün ya da cumaydı sanırım cuma günü

they introduced the sugar tax here in the UK we have the mystery idioms today

şeker vergisini burada, Birleşik Krallık'ta uygulamaya koydular bugün gizemli deyimlerimiz var

I'm always criticized for never showing the mystery idioms early in the live

ben her zaman eleştiriliyorum asla için Gizemli deyimleri canlı

stream so today I'm going to break with tradition I'm going to do it right now

yayının başlarında gösteriyorum bu yüzden bugün geleneği bozacağım Bunu hemen şimdi yapacağım bu yüzden

so here are today's mystery idioms there is the first one and here is the second

işte bugünün gizemli deyimleri birincisi var ve işte

one so they are well known expressions in the English language all you have to

ikincisi bu yüzden çok iyi biliniyorlar İngilizce ifadeler tek

do is tell me what they are so there is the first one today's mystery idioms and

yapman gereken bana bunların ne olduğunu söylemen bu yüzden bugünün gizemli deyimlerinden ilki var ve

there is the second one all you have to do is tell me what you see they are

ikincisi var tek yapman gereken ne gördüğünü söylemek

well-known expressions in the English language in a few moments I'm going to

İngilizce birazdan

take you into the kitchen and I'm going to show you how to make an expensive

sizi mutfağa götüreceğim ve size nasıl pahalı bir

style of coffee now one of the things I really hate about going out is that if

tarz kahve yapılacağını göstereceğim şimdi dışarı çıkmaktan gerçekten nefret ettiğim şeylerden biri de,

you go to have a cup of coffee somewhere it's so expensive even around here a cup

gidip kahve içmeye gitmeniz. bir yerde bir fincan kahve çok pahalı burada bile bir fincan

of coffee can cost around about three or maybe four pounds but if you go to

kahve yaklaşık üç ya da dört pound tutabilir ama

places like London or Manchester you might find that the coffee will be even

Londra ya da Manchester gibi yerlere giderseniz kahvenin daha da pahalı olduğunu görebilirsiniz. Şu

more expensive so if you want a cup of coffee in one of those very posh coffee

çok lüks kahve

shops you know the ones I mean yes I hate paying that much money when I can

dükkanlarından birinde bir fincan kahve, bilirsiniz, yani evet, birkaç kuruşa kendim yapabileceğim halde bu kadar parayı ödemekten nefret ediyorum

make it myself for just a few pennies and that is what I'm going to be showing

ve

you in a few moments we will be going into the kitchen to have a look around back to

birkaç dakika sonra size bunu göstereceğim. Canlı sohbete bir göz atmak için mutfağa gideceğimiz anlar,

the live chat I'm from Bangladesh your teaching style is unique thank

Bangladeşliyim, öğretme tarzın benzersiz, teşekkürler,

you frigging 'im finger them do for your message it's lovely to hear from

onları parmaklıyorum, mesajın için yap, senden haber almak çok güzel,

you Reba says you've got to break some eggs I think

Reba diyor ki, sen biraz yumurta kırmam lazım sanırım bu

that's a guess for the mystery idiom thanks for that mr. Duncan are you a

gizemli deyim için bir tahmin, bunun için teşekkürler bay. Duncan sen

coffee person or a tea person by the hair by the way I hate tea says Pedro I sometimes

kahve insanı mısın yoksa çay insanı mısın bu arada çaydan nefret ederim diyor Pedro bazen

have coffee for example today I had a cup of coffee well about two hours

kahve içerim mesela bugün yaklaşık iki saat önce bir fincan kahve içtim

ago and in a few moments we are going to make a cup of coffee

ve birkaç dakika sonra bir kahve yapacağız. birlikte bir fincan kahve

together I'm going to show you how to make a very expensive cup of coffee

size sadece birkaç peni için çok pahalı bir fincan kahveyi nasıl yapacağınızı göstereceğim

for just a few pennies mash core says hello how are you I hope you have a nice

püre çekirdek merhaba nasılsın diyor umarım iyi bir

day I have a nice day here thank you mask all I'm very glad to hear that

gün geçirirsiniz güzel bir gün geçiriyorum burada teşekkür ederim maske hepinize

your day is going well hello to Pakistan and Muhammed Ali is watching hello

Gününüzün iyi geçtiğini duyduğuma çok sevindim Pakistan'a merhaba ve Muhammed Ali

to you as well thanks for joining me on the live chat a brill says I love squirrels

de size merhaba izliyor Canlı sohbette bana katıldığınız için teşekkürler bir brill sincapları severim diyor

they are creatures of nature just like the birds Thank You Abril I agree

onlar da kuşlar gibi doğanın yaratıklarıdır Teşekkürler Abril sana katılıyorum

with you actually I actually agree with you I don't think I could kill squirrels

aslında sana katılıyorum Sincapları öldürebileceğimi sanmıyorum

I don't think I would want to kill squirrels in my garden so you will be

Bahçemde sincap öldürmek isteyeceğimi sanmıyorum bu yüzden

pleased to hear that I never I never kill squirrels in my garden did you in or

duymaktan memnun olacaksın ben asla bahçemde sincap öldürmem bahçe girdin mi yoksa

duck win says hello from Vietnam yes a big hello to Vietnam Kamel is watching and

ördek kazan Vietnam'dan merhaba diyor evet Vietnam'a büyük bir merhaba Kamel izliyor ve

a big hello from Nant we're in France hello to Kemal or should

Nant'tan büyük bir merhaba Fransa'dayız Kemal'e merhaba yoksa

I say bonjour mm-hmm Thank You rose sir for your guests on the

bonjour mu demeliyim mm-hmm Misafirleriniz için teşekkürler rose efendim

mystery idiom AB heathyr says I know I'm late but I just got up oh I see were you

AB heathyr'in gizemli deyimi, geç kaldığımı biliyorum ama yeni kalktım der ki, görüyorum ki

having a lie-in today or was it still early in the morning where you are I

bugün yattınız mı yoksa hala sabahın erken saatlerinde miydiniz, nerede

want to sleep more but I can't help chatting with mr. Duncan oh you're in Canada

daha fazla uyumak istiyorum ama yardım edemiyorum bey ile sohbet Duncan oh, Kanada'dasınız,

so yes I guess it's early morning there thank you very much for your message

bu yüzden evet sanırım sabahın erken saatlerinde mesajınız için çok teşekkür ederim

Nilesh is here hello mr. Duncan from India after watching your videos my

Nilesh burada merhaba bayım. Hindistan'dan Duncan, videolarınızı izledikten sonra

English speaking fluency is improving day by day but I still have some

İngilizce konuşma akıcılığım her geçen gün artıyor ama hala bazı

grammatical problems well grammar is something you pick up over time you

dil bilgisi sorunlarım var, dilbilgisi zamanla öğrendiğiniz bir şeydir,

can't learn everything at once you have to have patience and you have to have

her şeyi bir anda öğrenemezsiniz sabırlı olmalısınız ve sahip olmalısınız

motivation so don't give up never give up Simona is here

motivasyon bu yüzden pes etme asla pes etme Simona burada

hello Simona I haven't seen you for a long time today we are celebrating

merhaba Simona seni uzun zamandır görmüyorum bugün

Easter here in Romania because it's the Orthodox Easter Thank You Simona for

burada Romanya'da Paskalya'yı kutluyoruz çünkü bugün Ortodoks Paskalyası Bunun için teşekkürler Simona

that and happy Easter to you good morning mr. Duncan and Joseph fix is

ve sana mutlu paskalyalar günaydın Bay. Duncan ve Joseph fix

here Wow lots of people chatting today thanks a lot nice to see you all Mahmood

burada Vay canına, bugün birçok insan sohbet ediyor, hepinizi görmek çok güzel Mahmood,

you are the best ever Thank You ute everybody hello from a sunny day in

siz şimdiye kadarkilerin en iyisisiniz Teşekkürler ute herkese Almanya'da güneşli bir günden merhaba

Germany Thank You ute for your lovely bright message and also Neil ish and

Güzel parlak mesajınız için teşekkürler ute ve ayrıca Neil ish ve

Fung du Chun I hope I pronounced your name right okay let's go into the

Fung du Chun umarım adını doğru telaffuz etmişimdir tamam mutfağa gidelim

kitchen we are now going to do something very special I'm going to make a cup of

şimdi çok özel bir şey yapacağız bir fincan

coffee but it is no ordinary cup of coffee it is something very special

kahve yapacağım ama bu sıradan bir fincan kahve değil çok özel bir

something that appears expensive and tastes delicious

şey pahalı görünüyor ve tadı lezzetli,

you know I always like to think of myself is a very helpful person after all

bilirsiniz, kendimi her zaman çok yardımsever biri olarak düşünmeyi severim, ne olursa olsun size

I do like helping you with your English I also like to help people save money

İngilizce konusunda yardım etmeyi severim, ayrıca insanların para biriktirmesine yardımcı olmayı da severim

I'm going to do that right now here in my magic kitchen yes this is where

mutfak evet burası yemek söz konusu

much of the magic happens when it comes to food because I love eating food and

olduğunda sihrin çoğunun gerçekleştiği yer çünkü yemek yemeyi ve

I also like drinking coffee as well there is nothing worse than going to a very

kahve içmeyi de seviyorum size

expensive coffee shop and you have to stand there for ages while they serve you

hizmet etmek

it takes such a long time and sometimes the coffee is cold by the time you

çok uzun zaman alıyor ve bazen kahve gelene kadar soğuyor

get it and the worst thing of all is that the coffee costs a lot of money it's

ve en kötüsü de kahvenin çok paraya mal olması,

very very expensive to go to a coffee shop and have one of those skinny lattes

bir kafeye gidip bunlardan birini içmek çok çok pahalı sıska latte

or expresso it's very expensive if you go to London can you believe it in

veya espresso Londra'ya giderseniz çok pahalı Londra'da buna inanabiliyor musunuz

London a cup of coffee can cost as much as 8 or 9 pounds for one yes one cup

bir fincan kahvenin bir tanesi 8 veya 9 sterline mal olabilir evet bir fincan

of coffee today I'm going to show you how to make your very own barista style

kahve bugün size kendi kahvenizi nasıl yapacağınızı göstereceğim çok kendi barista tarzı

coffee and it will only cost you a few pennies yes it's true here we go we have

kahve ve size sadece birkaç kuruşa mal olacak evet doğru işte başlıyoruz

everything we need right here first of all we have the kettle so I'm going to

ihtiyacımız olan her şey burada öncelikle su ısıtıcımız var bu yüzden

boil some water first of all in the kettle the kettle will boil and I will also

önce su ısıtıcısında biraz su kaynatacağım çaydanlık kaynayacak ve

show you what else I have here so here is my new sachet of coffee I don't know

size burada başka neler olduğunu da göstereceğim, işte yeni poşet kahvem.

about you but I love opening a new sachet of coffee I really do I love

Sizi bilmem ama ben yeni poşet kahve açmayı gerçekten seviyorum.

the smell that the aroma that you get when you open a fresh container of coffee

taze bir kahve kabı açtığınızda alın, bu

so that's what I'm going to do first of all I'm going to open this sachet

yüzden ilk yapacağım şey bu, bu poşeti açacağım,

that's a great word sachet sachet is a type of container quite often made of

bu harika bir kelime poşet poşet, genellikle kağıt veya plastikten yapılmış bir kap türüdür,

paper or plastic they are normally soft they are normally very

normalde kullanılırlar yumuşak normalde çok

flexible so this is a sachet of coffee so now I'm going to open the sachet

esnektirler bu yüzden bu bir poşet kahve bu yüzden şimdi poşeti açacağım

and oh oh my goodness oh that is amazing there is nothing like the smell the

ve aman aman tanrım oh bu inanılmaz koku gibisi yok

aroma of a freshly opened container do you want to sniff there we go have a

yeni açılmış bir kabın aromasını koklamak ister misin işte

little smell of that it is absolutely delicious oh I can see why coffee can be

biraz onun kokusunu alıyoruz kesinlikle çok lezzetli oh kahvenin neden bu

very addictive because it smells so amazing so I need to first of all refill

kadar bağımlılık yapabildiğini anlıyorum çünkü çok harika kokuyor bu yüzden öncelikle

this container so I'm going to refill this container there we go so now I have

bu kabı tekrar doldurmam gerekiyor bu yüzden bu kabı tekrar dolduracağım işte başlıyoruz şimdi

refilled this container and first of all I will put some coffee in the cups and

bu kabı yeniden doldurdum ve her şeyden önce fincanlara biraz kahve koyacağım ve

I'm going to show you how to make a very expensive cup of coffee for just a few

size sadece birkaç peni için çok pahalı bir fincan kahveyi nasıl yapacağınızı göstereceğim

pennies ooh mr. Duncan we are very intrigued we are very interested in what

ooh bayım. Duncan çok meraklıyız, bize ne göstereceğinizle çok ilgileniyoruz,

you are going to show us so first of all I will put some coffee in mr. Steeves

bu yüzden öncelikle Bay Duncan'a biraz kahve koyacağım. Steeves

cup because I'm making a cup of coffee for not only myself but also for mr.

kupası çünkü sadece kendime değil, Mr.

Steve as well because he's very thirsty and I will also put one teaspoon of

Steve de çünkü o çok susadı ve ben de

coffee just one teaspoon in my cup as well so that's the first stage then I

bardağıma bir çay kaşığı kahve koyacağım, yani bu ilk aşama, sonra

will put a little bit of sugar in each Cup now mr. Steve likes a little bit of

her Bardağa biraz şeker koyacağım şimdi bayım. Steve kahvesinde biraz şeker sever, bu

sugar in his coffee so I will put a little bit of coffee a little bit of

sugar rather into mr. Steve's coffee and I will put in my coffee I have two

yüzden ben de Mr. Steve'in kahvesi ve ben kahveme koyacağım iki

teaspoons I know I'm very naughty a lot of people are going to say mr. Duncan

çay kaşığım var biliyorum çok yaramazım bir çok insan bay diyecek. Duncan,

you shouldn't have so much sugar in your coffee so now here comes the very

kahvene bu kadar çok şeker koymamalısın, bu yüzden şimdi çok

interesting part this is how you can create your own special cup of

ilginç kısım geliyor, kendi özel fincan

coffee so I will put some milk now into each cup and the reason why I'm putting

kahveni nasıl yaratabileceğin, bu yüzden şimdi her bardağa biraz süt koyacağım ve koymamın nedeni

the milk in first there is a very special reason for it and the reason is

ilk önce sütün gelmesinin çok özel bir sebebi var ve sebebi

if the Sun comes out the reason is I am going to do something very special with

güneş çıkarsa sebebi şu ki bu fincanlardaki süt ve kahve ile çok özel bir şey yapacağım

the milk and the coffee that are in these cups so watch what happens next in

o yüzden bundan sonra ne olacağını izleyin

fact I will put a little bit more milk in just a little bit not too much and I

aslında İçine biraz daha fazla süt koyacağım ve

will show you my special little tool this is the device that I use for making

size özel küçük aletimi göstereceğim bu benim pahalı kahvemi yapmak için kullandığım cihaz.

my expensive coffee can you see it if it's a little frothing machine so this

will help the milk to become very frothy and what you have to actually do is put

Sütün çok köpürmesine yardımcı olun ve aslında yapmanız gereken

the hot water into the cups so you put the hot water into the cups don't forget

sıcak suyu bardaklara koymak, böylece sıcak suyu bardaklara koymak,

the water has to be very hot preferably boiling so it's better if the actual

suyun çok sıcak olması gerektiğini, tercihen kaynar, bu yüzden gerçek olması daha iyidir. o

water is boiling at the time and what you want to do you want to heat the milk

sırada su kaynıyor ve yapmak istediğiniz şey sütü

as quickly as possible so if you put the boiling water straight onto the milk and

mümkün olan en kısa sürede ısıtmak, bu nedenle kaynayan suyu doğrudan sütün ve

coffee it will create a very special style of coffee you will have your very

kahvenin üzerine koyarsanız, çok özel bir kahve tarzı yaratacak ve kendi kahvenize sahip olacaksınız.

own cappuccino and it won't cost you much money it's true so here we go I

cappuccino ve sana fazla paraya mal olmayacak doğru bu yüzden başlıyoruz

will boil the water again it's very important that the wall

suyu tekrar kaynatacağım duvarın

is boiling doo-doo-doo-doo so it's very important that the water is

kaynaması çok önemli doo-doo-doo-doo bu yüzden suyun

boiling we'll just make sure that it's really really really really hot okay and now very

kaynaması çok önemli biz sadece gerçekten çok çok çok sıcak olduğundan emin olun tamam ve şimdi çok

quickly we will pour the boiling water onto the coffee and at the same time

hızlı bir şekilde kaynayan suyu kahvenin üzerine dökeceğiz ve aynı zamanda

you will use your little machine to froth the coffee there we go so now I am making

küçük makinenizi kahveyi köpürtmek için kullanacaksınız işte başlıyoruz, şimdi

the coffee all frothy ooh so there it is I will do that for a few moments

kahveyi tamamen köpüklü yapıyorum ooh, işte burada, bunu birkaç dakikalığına yapacağım

and look look what we have here yes it's incredible look at that so now we

ve bak burada ne var, evet, buna inanılmaz bir bakış, yani şimdi

have a very expensive style of coffee so this now looks just like the sort of coffee

çok pahalı bir kahve tarzımız var, yani bu şimdi tıpkı sizin alacağınız türden bir kahve gibi görünüyor

that you would get in a very expensive coffee shop in London or Italy so

Londra ya da İtalya'da çok pahalı bir kafede çok

there we go lovely frothy coffee and now I will do mine

güzel köpüklü kahve içmeye gidiyoruz ve şimdi benimkini yapacağım, bu

so this is mr. Steeves and now I will do mine and don't forget it's very important

yüzden bu bay. Steeves ve şimdi benimkini yapacağım ve unutma,

that the water is very very hot so you make the water as hot as possible

suyun çok çok sıcak olması çok önemli, bu yüzden suyu olabildiğince sıcak yapıyorsun,

like this another good thing you can do you can

yapabileceğin başka bir iyi şey

also pour the water from a great height so if you pour the water from very high

de suyu çok yüksekten dökebilirsin. suyu çok yüksekten dökerseniz

up it creates even more friction in the milk so I will show you what I mean

sütte daha da fazla sürtünme yaratır bu yüzden size ne demek istediğimi göstereceğim bununla ne

I will show you what I mean by that here we go again

demek istediğimi göstereceğim işte yine başlıyoruz

don't forget you need this device as well a little coffee frother right let's

unutmayın bu cihaza da biraz ihtiyacınız var kahve köpürtücü tamam hadi

go there you have it look at that that is absolutely perfect so if you went to

oraya gidelim var bak bu kesinlikle mükemmel yani

a coffee shop if you ordered this at a coffee shop this would cost you about 5

bir kafeye gittiyseniz bunu bir kahve dükkanına sipariş ettiyseniz bu size yaklaşık 5

or 6 pounds or maybe even 8 or 9 pounds if you bought this in London and here I

veya 6 pound veya hatta belki 8 veya 9 pound'a mal olur. Bunu Londra'da satın aldım ve işte

am in my kitchen making a very expensive cup of coffee for just a few pence isn't

mutfağımda birkaç kuruşa çok pahalı bir fincan kahve yapıyorum o

that amazing and there it is dirt and dirt so let me just show you so now we

kadar da şaşırtıcı değil ve orada pislik ve kir var o yüzden size göstereyim şimdi

have 2 cups of very expensive coffee so if you went to a coffee shop this would

2 fincan çok pahalı kahvemiz var kahve bu yüzden bir kafeye giderseniz bu

cost you about 5 or 6 pounds and here I am in my kitchen making it for just a

size yaklaşık 5 veya 6 sterline mal olur ve ben burada mutfağımda sadece

few pennies and those few pennies of course relate to the electricity that I

birkaç kuruşa kahve yapıyorum ve bu birkaç kuruş elbette

used to boil the water and that's it so I will take this cup of coffee up to mr.

suyu kaynatmak için kullandığım elektrikle ilgili ve bu kadar, bu yüzden bu kahveyi Bay'a götüreceğim.

Steve and you will rejoin me live in the studio because it is a Sunday afternoon and this

Steve ve sen stüdyoda canlı olarak bana katılacaksınız çünkü bugün bir Pazar öğleden sonra ve bu

is live English mmm-hmm it is live English as its said

canlı İngilizce mmm-hmm ekranda söylendiği gibi canlı İngilizce

there on the screen and it's Sunday afternoon it's mr. Duncan that's me live

ve bugün Pazar öğleden sonra Mr. Duncan bu benim

on YouTube across the world I hope you are happy on this Sunday afternoon it's

dünya çapında YouTube'da canlı yayında umarım bu Pazar öğleden sonra mutlusunuzdur

afternoon here in the UK maybe it's morning where you are or

burada Birleşik Krallık'ta öğleden sonra belki bulunduğunuz yerde sabahtır veya

maybe it is evening it might even be tomorrow where you are coming up don't

belki akşamdır hatta yarın geleceğiniz yerde olabilir unutmayın

forget at three o'clock yes he is here at three it is the man who has a lot of

saat üçte evet o üçte burada

followers now apparently on YouTube I get the feeling that there are many

görünüşe göre YouTube'da çok sayıda takipçisi olan adam şu anda

people now tuning in to my livestream just to watch this guy

sırf bu adamı izlemek için canlı yayınıma giren birçok insan olduğu hissine kapılıyorum

he is coming up at 3 o'clock and we went to a wedding this week we had a lovely lovely

3'te geliyor saat ve bu hafta bir düğüne gittik çok güzel güzel

time in fact we enjoyed it so much we can honestly say that it might it

vakit geçirdik aslında o kadar keyif aldık ki dürüstçe söyleyebiliriz ki özellikle sonrasında gittiğimiz

might have been the best wedding that we've ever been to especially afterwards because

en iyi düğün olabilirdi çünkü

we had some absolutely gorgeous food if you look

kesinlikle harika yiyecekler

very closely you can see the actual card that was on the table in front of me

çok yakından bakarsanız önümde masanın üzerinde olan gerçek kartı görebilirsiniz

and there you can see if I turn it round you can see on the back there is a list

ve orada onu çevirirsem görebilirsiniz arkada görebilirsiniz yediğim şeylerin bir listesi var

of the things that I ate so I had some soup I had some beef and I had lemon

bu yüzden biraz çorba içtim, biraz dana eti ve limonlu

tart I don't know about you but I really do like a little bit of tart now and

tart yedim sizi bilmem ama ben gerçekten ara sıra biraz turta severim,

again you can't beat it my chat is very busy lots of people were talking about

yenemezsin sohbetim çok meşgul bir sürü insan konuşuyordu

the coffee today yes coffee can be very expensive in places like London seven

bugün kahve hakkında evet kahve Londra gibi yerlerde çok pahalı olabilir

eight or even nine pounds for a cup of coffee can you believe it a bee-sh

bir fincan kahve için yedi sekiz hatta dokuz pound inanabiliyor musun bir bee-sh

abhishek says it is evening here I think maybe you are in Asia I'm not

abhishek burada akşam olduğunu söylüyor sanırım belki Asya'dasın ben değilim

sure one for me please says tea ass oh do you want a cup of coffee

kesin benim için lütfen çay kıçını diyor oh bir fincan kahve ister misin

I think so so the little thing I was using is called a coffee frother it makes

sanırım bu yüzden kullandığım küçük şeye kahve köpürtücü deniyor

your coffee frothy and of course the secret is to get the milk very hot as

kahvenizi köpürtüyor ve tabii ki işin sırrı sütü de çok sıcak yapmak

well it is very very simple it's a very simple device I think I'm trying to think

çok çok basit çok basit bir cihaz sanırım

how much it costs I think it was only 10 pounds so for the same price as a

ne kadara mal olduğunu düşünmeye çalışıyorum bence sadece 10 pound yani bir fincan kahve ile aynı fiyata

cup of coffee you can have one of those lovely little devices and it will make

o sevimli küçük cihazlardan birine sahip olabilirsiniz ve bu

your coffee very frothy just like one of those expensive

kahvenizi çok köpürtecek tıpkı

coffees that you get in one of those coffee shops with all due respect oh

o kahve dükkanlarından birinde aldığınız pahalı kahvelerden biri gibi tüm saygımla ah

dear when people say that you know that something bad is going to be said Tomic

canım insanlar kötü bir şey söyleneceğini bildiğinizi söylediğinde Tomic

says with all due respect did you just make instant coffee and compare it with

tüm saygımla diyor sadece hazır kahve yapın ve

a cup of coffee from a coffee shop seriously yes of course I'm serious it tastes

bir kafeden bir fincan kahve ile karşılaştırın cidden evet ciddiyim tadı da bir o

just as good the the secret of course is to heat the milk up that's the secret

kadar güzel tabii ki işin sırrı sütü ısıtmak bu işin sırrı bu

so by pouring the very hot water onto the milk you heat the milk up just like

yani çok sıcak su dökerek sütün üzerine sütü ısıtıyorsunuz tıpkı

they do in a coffee shop now of course you have to buy very good quality coffee

bir kafede yaptıkları gibi şimdi tabii ki çok kaliteli kahve de almanız gerekiyor bu

as well so the coffee that I've got is very very good very good quality and

yüzden elimdeki kahve çok çok iyi çok kaliteli ve

guess where it comes from can you guess where it comes from where the coffee

bilin bakalım nereden geliyor kahvenin nereden geldiğini tahmin edebilir misin kahvenin nereden geldiğini

comes from yes the coffee that I like drinking comes from Brazil Brazil

evet sevdiğim kahve Brezilya'dan geliyor Brezilya Brezilya

I said Brazil I like my coffee black says Meeker now to be honest I must

dedim Kahvemi siyah severim Meeker şimdi dürüst olmak gerekirse

admit I do like a little bit of milk or sometimes I have cream in my coffee if

itiraf etmeliyim biraz süt veya bazen severim Kendimi

I'm feeling very adventurous but the one thing I do like is a little bit of sugar

çok maceracı hissediyorsam kahvemde krema var ama sevdiğim tek şey biraz şeker

I can't drink coffee on its own I find it very bitter I find the flavor very

Kahveyi tek başıma içemem Çok acı buluyorum Tadı çok

bitter very sour would you like to have another look at the mystery idioms of

acı çok ekşi olur mu Gizemli deyimlere bir kez daha bakmak isterseniz,

course you would yes there they are the first mystery idiom a well-known

elbette, evet, bunlar İngilizcede iyi bilinen bir ifade olan ilk gizemli deyimdir

phrase in the English language and there is the second one these are well known

ve ikincisi vardır, bunlar

expressions used in English all the time and there they are so it's a lovely day

İngilizcede her zaman kullanılan iyi bilinen ifadelerdir ve işte oradalar yani burada güzel bir gün

here I think the Sun is starting to come through even though the sky still looks

sanırım gökyüzü hala

very dark but I think the Sun is trying to get through so there it is a live

çok karanlık görünmesine rağmen güneş gelmeye başlıyor ama bence güneş geçmeye çalışıyor bu yüzden şu

view outside at the moment yes it's definitely live don't you believe me

anda dışarıda canlı bir görüntü var evet kesinlikle canlı don

that you believe that that's live ok then but it is it's definitely live and

Bunun canlı olduğuna inandığına

I can prove it so I hope you are enjoying the weather

where you are it's been very wet very muddy and I must admit I found the

inanıyor musun?

weather to be quite quite unpleasant over the past few days coming up today

Bugünden itibaren son birkaç gündür oldukça tatsız olmak

we have lots of questions would you say that some time in your past you have

pek çok sorumuz var, geçmişinizde bir zamanlar hiç

ever made an impulse purchase a purchase so purchase means to buy if you buy

ani bir satın alma işlemi yaptığınızı, bu nedenle satın almanın satın almak anlamına geldiğini söyler misiniz,

something you purchase it and the word impulse impulse means to do something

bir şey satın alırsanız satın alırsınız ve kelime dürtüsel dürtü, bir şeyi

with little thought you do it almost like a reflex you do it without thinking

az düşünerek yapmak demektir bunu neredeyse bir refleks gibi yaparsınız

very much so have you ever made an impulse purchase something that you've

çok fazla düşünmeden yaparsınız bu yüzden hiç düşünmeden satın aldığınız bir şeyi ani bir satın alma yaptınız mı şimdi

bought without putting much thought into it now one of the things that mr. Steve

çok düşünmeden satın aldığınız şeylerden biri . Steve

and myself enjoy doing especially on a Saturday night we like to sit and watch

ve ben, özellikle bir Cumartesi gecesi yapmaktan keyif alıyoruz, oturup

one particular channel on our television and that is the shopping channel there

televizyonumuzda belirli bir kanalı izlemeyi seviyoruz ve bu,

is a great shopping channel and there is one man who we love watching because he

harika bir alışveriş kanalı var ve izlemeyi sevdiğimiz bir adam var çünkü

is very very funny his name is Peter Simon and I'm sure you

o çok çok komik. adım Peter Simon ve eminim

can look him up on the internet or on YouTube there are lots of video clips on

onu ​​internette veya YouTube'da arayabilirsiniz

YouTube featuring this guy and he's very funny very entertaining but over the

YouTube'da bu adamın yer aldığı bir sürü video klip var ve o çok komik çok eğlenceli ama

past few times that we've watched this channel Steve and also myself we have felt

son birkaç kez bu kanalı izledik Steve ve ayrıca ben,

as if we want to buy something we felt very tempted to buy something so that

bir şey satın almak istiyormuşuz gibi hissettik, bir şey satın almak için çok cazip hissettik, bu yüzden

is what I'm talking about today so have you ever made an impulse purchase have

bugün bahsettiğim şey bu, bu yüzden hiç ani bir satın alma işlemi yaptınız mı hiç düşünmediğiniz

you ever bought anything that you didn't think about much also the things sometimes

bir şey satın aldınız mı? yaklaşık olarak ayrıca bazı şeyler bazen

can be very expensive so it might be something that's very expensive something

çok pahalı olabilir, bu yüzden çok pahalı bir şey olabilir,

you've bought and it's a very expensive item and sometimes you can regret

satın aldığınız bir şey ve çok pahalı bir öğedir ve bazen

buying something so you might buy it in a hurry and then later you think oh

bir şey satın aldığınıza pişman olabilirsiniz, bu yüzden aceleyle satın alabilirsiniz ve sonra ah diye düşünebilirsiniz.

why did I buy that why did I buy that thing I really regret buying it so have you

neden bunu aldım neden o şeyi aldım aldığıma gerçekten pişmanım bu yüzden bugünlerde

ever made an impulse purchase nowadays it is so easy to buy things very

hiç ani bir satın alma yaptınız mı bir şeyler satın almak çok kolay çok

easy you can just go on the internet and you can find the thing that you

kolay sadece internete girip istediğiniz şeyi bulabilirsiniz

want and you can click pay for it straight away and normally it comes the next

ve bunun için hemen ödemeyi tıklayabilirsiniz ve normalde ertesi

day or maybe two days later so here in the UK this is the most amazing thing of

gün veya belki iki gün sonra gelir, yani burada, Birleşik Krallık'ta bu en şaşırtıcı şey, itiraf etmeliyim ki,

all I I must admit I find this incredible that nowadays you can search for

bugünlerde

something on the internet you can choose it you can click you can pay for it

internette bir şeyler arayabilmenizi inanılmaz buluyorum. İnterneti seçebilirsin, tıklayabilirsin, parasını ödeyebilirsin

and then the next day it arrives at your front door it's actually there in your

ve sonra ertesi gün ön kapına varıyor, aslında elinde,

hand it's incredible so I I I suppose nowadays it's very tempting to buy

inanılmaz, bu yüzden sanırım bugünlerde anlık bir şeyler satın almak çok cazip,

things on impulse so there it is again the word impulse impulse and purchase

bu yüzden yine orada kelime dürtü dürtü ve satın alma

together they make an impulse purchase of course sometimes you buy things that

birlikte anlık bir satın alma işlemi yaparlar elbette bazen kahvemi köpürtmek için

you are very pleased with such as my my little machine for making my coffee go

benim küçük makinem gibi çok memnun olduğunuz şeyler satın alırsınız

all frothy I must admit I really I really enjoy using that very much as you

İtiraf etmeliyim ki gerçekten bunu kullanmaktan gerçekten çok zevk alıyorum sizin gibi

could see earlier mr. Steve will be here in 12 minutes

daha önce görebilirdi bay Steve 12 dakika içinde burada olacak

I've got an itchy nose excuse me oh I feel as if I'm going to sneeze I think

Burnum kaşınıyor afedersiniz oh hapşıracak gibi hissediyorum Sanırım

it's mr. Steve because this week Steve has been off and it's been cleaning the

bu Mr. Steve çünkü Steve bu hafta izinli ve garajı temizliyor

garage he's been making lots of dust so at the moment there's a lot of dust

çok toz çıkarıyor, bu yüzden şu anda dışarıda çok fazla toz

floating around outside and I think it's because mr. Steve has been sweeping the

uçuşuyor ve bence bunun nedeni Mr. Steve

garage making lots and lots of dust let's have a look then yes I have an

garajı süpürüyor, çok fazla toz çıkarıyor, bir bakalım, o zaman evet,

impulse purchase and I bought some expensive cosmetics says Rossa well I do

ani bir satın alma işlemim var ve pahalı kozmetik ürünleri aldım diyor Rossa,

know that you ladies you women you love buying your cosmetics you really do mr.

siz hanımlar siz kadınların kozmetiklerinizi almayı sevdiğinizi biliyorum, gerçekten bayım.

Duncan I'm so happy to watch your stream today it's me Peter from Brazil the

Duncan bugün yayınını izlediğim için çok mutluyum, benim Brezilya'dan Peter

policeman thank you and I I promise to stay well behaved today I will be on my

polis teşekkür ederim ve bugün uslu duracağıma söz veriyorum

best behavior so don't worry Peter I am always a good boy ts I regretted buying

en iyi halimi sergileyeceğim bu yüzden endişelenme Peter ben her zaman uslu bir çocuğum çünkü pişman oldum

a cell phone I was panicking because my old phone was broken so I bought a new

cep telefonu alırken paniğe kapılmıştım çünkü eski telefonum bozuldu bu yüzden

one immediately and spent all my savings then my old phone started working again

hemen yenisini aldım ve tüm birikimimi harcadım sonra eski telefonum tekrar çalışmaya başladı

it was an impulse yes so you bought the phone without thinking too much but of

bu bir dürtü evet bu yüzden fazla düşünmeden telefonu aldınız ama tabii ki

course one of the things that can happen when you panic you can also stop

bir Panik yaptığınızda olabilecek şeylerin yanı sıra mantıklı düşünmeyi de bırakabilirsiniz,

thinking in a rational way so sometimes when you

bu nedenle bazen

panic you do things that you wouldn't normally do and that is one of the

paniklediğinizde normalde yapmayacağınız şeyleri yaparsınız ve bu, düşünmeden satın

problems with impulse buying you buy things without thinking you don't put

almanın sorunlarından biridir, düşünmeden bir şeyler satın alırsınız.

much thought into it Pierre says I'm Irene and I had a pelvis fracture under

Pierre, benim Irene olduğumu ve pelvis kırığım olduğunu ve bunun sonucunda

which I was in hospital for six weeks it was a terrible moment I'm so glad to see

altı hafta hastanede yattığımı çok düşünmedim, çok kötü bir andı, seni tekrar gördüğüme çok sevindim,

you again Thank You Irene I'm so so sad to hear that you had an accident what

Teşekkürler Irene, çok çok kaza geçirdiğini duyduğuma üzüldüm ne

happened did you fall over did you slip over was it in the snow maybe did you

oldu düştün mü kaydın mı karda mıydı belki

fall in the snow so I'm glad to hear that you are on the mend but six weeks

karda düştün bu yüzden iyileştiğini duyduğuma sevindim ama altı hafta

in hospital that's a very long time but I hope you are now on the road to

hastanede bu bir çok uzun zaman oldu ama umarım artık

recovery Jamelia is here I hope that your nose

iyileşme yolundasındır Jamelia burada umarım burun

problem isn't hay fever it's a bit too early at the moment for hay fever so at

problemin saman nezlesi değildir şu anda saman nezlesi için biraz erken bu yüzden şu

the moment no I don't think it is hay fever I think it's mr. Steve he's been

anda hayır sanmıyorum Saman nezlesi sanırım Mr. Steve, ortalığı

he's been sweeping up and making lots and lots of dust Shira blade says Oh mr.

süpürüyor ve çok ama çok toz çıkarıyor Shira bıçağı, Oh bay diyor.

Duncan you are very funny I don't miss your lessons or I haven't I

Duncan çok komiksin derslerini kaçırmıyorum ya da kaçırmadım

haven't missed your lessons since 2010 so you've been watching me for eight

2010'dan beri derslerini kaçırmadım yani sekiz yıldır beni izliyorsun

years Thank You Shiva blade that's very kind of you indeed Wow

Teşekkürler Shiva blade gerçekten çok naziksin Vay be

thank you very much did I did I misspell coffee today

çok teşekkürler çok mu yaptım bugün kahveyi yanlış yazdım

well that's probably because I I wrote it very quickly I probably missed out

muhtemelen çok hızlı yazdığım içindir muhtemelen

the second E or the the second F but that was because I was rushing mr.

ikinci E'yi veya ikinci F'yi kaçırdım ama bunun nedeni acele etmemdi bayım.

Duncan me too I liked internet shopping things are very attractive and

Duncan ben de beğendim internetten alışveriş şeyler çok çekici ve

afterwards I regret and understand that there was no need to buy all of those

sonra pişman oluyorum ve anlıyorum ki bunların hepsini almaya gerek yok

things yes sometimes we buy things and then later

evet bazen bir şeyler alıyoruz ve sonra

regret it you do something without thinking and then later when you have

pişman oluyoruz, düşünmeden bir şeyler yapıyorsun ve sonra

lots of time to think you regret it so a little bit later on we'll be looking at

çok şey olduğunda pişman olduğunu düşünmek için zamanın var, bu yüzden biraz sonra

one of mr. Steve's impulse buys something that mr. Steve bought in a

Mr. Steve'in dürtüsü, Mr. Steve aceleyle satın aldı

hurry and then later he regretted it but what will it be

ve sonra pişman oldu ama ne olacak

Olga says today I was shopping with my husband and I wanted to buy several

Olga bugün kocamla alışveriş yapıyordum ve birdenbire birkaç şey almak istedim

things on impulse and my husband stopped me he said maybe we will find something

ve kocam beni durdurdu belki

better later and now I regret that I listen to him oh I see

daha sonra ve şimdi daha iyi bir şey buluruz dedi. Onu dinlediğime pişmanım oh anlıyorum

so you regret listening to your husband LD or me I'm not saying anything to that

yani kocanı dinlediğin için pişmansın LD veya beni dinlediğin için bir şey söylemiyorum

I will I will not make any comment whatsoever but sometimes sometimes it is

yapacağım herhangi bir yorum yapmayacağım ama bazen bazen

better to to think about what you are going to buy before you buy it

ne olduğun hakkında düşünmek daha iyidir sen almadan önce satın alacak

Tomic says once I made an impulse purchase I fell into the trap of a shop

Tomic, ani bir satın alma yaptığımda bir tezgahtarın tuzağına düştüğümü söylüyor

clerk or Clark actually it was for her cleavage I think Tomic was very distracted by the very

ya da Clark aslında bu onun göğüs dekoltesi

attractive sales assistant that's what I think happened there urse and says

içindi. urse ve

it doesn't matter you don't have to miss out sipping the coffee oh okay we're

önemli değil diyor kahveyi yudumlamayı kaçırmak zorunda değilsin oh tamam

talking about coffee again are we when I like coffee not all the time I don't

yine kahveden bahsediyoruz ben kahveyi sevdiğimde her zaman değil

think that I'm addicted to coffee but now and again I do like a little cup of

Kahve bağımlısı olduğumu düşünmüyorum ama ara sıra küçük bir fincan

coffee it's much better to make your own coffee at home of course some people buy

kahve severim, evde kendi kahvenizi yapmak çok daha iyidir elbette bazı insanlar

those very expensive machines don't they and sometimes they can cost maybe four

o çok pahalı makineleri satın alırlar, değil mi ve bazen

or five hundred pounds for a coffee machine so you put the coffee beans in the

bir kahve makinesi dört ya da beş yüz sterline mal olabilir. yani kahve çekirdeklerini üste koyuyorsunuz

top and then the we'll grind the coffee and then it will make

ve sonra biz kahveyi öğüteceğiz ve sonra

the coffee for you so yes I suppose that the coffee from that machine would taste

sizin için kahve yapacak yani evet o makineden çıkan kahvenin tadı

very nice but once again you have to spend a lot of money and that's another

çok güzel olur ama yine çok para harcamanız gerekiyor ve bu da

thing I nearly bought two or three years ago I nearly bought a coffee machine

iki ya da üç yıl önce neredeyse aldığım başka bir şeydi. İnternetten neredeyse bir kahve makinesi alacaktım

off the internet but then I thought do I really need to spend three or

ama sonra bir kahve makinesine gerçekten üç ya da dört yüz sterlin harcamam gerekiyor mu diye düşündüm

four hundred pounds on a coffee machine and guess what I changed my mind and

ve tahmin edin ne fikrimi değiştirdim ve

I didn't I didn't buy one so that's the reason why I make my my coffee cheaply

Ben almadım almadım bu yüzden kahvemi ucuza yapıyorum

some people say it's not the same but sometimes it tastes very delicious

bazı insanlar aynı olmadığını söylüyor ama bazen tadı çok lezzetli oluyor

to be honest Giuseppe says I once bought a pair of shoes

dürüst olmak gerekirse Giuseppe bir keresinde bir çift ayakkabı aldığımı söylüyor

and it was an impulse buy I've never warned them yes that's what happens

ve bu bir onları hiç uyarmadım evet böyle oluyor

especially clothes see I think women sometimes do this I think women sometimes

özellikle kıyafetlerde bence kadınlar bazen bunu yapıyor bence kadınlar bazen

buy clothes and then they put them in the wardrobe and they never wear them

kıyafet alıyorlar ve sonra dolaba koyuyorlar ve asla giymiyorlar

it's just something to to make them feel happy so yes I think it happens sometimes

bu sadece onları mutlu edecek bir şey yani evet bazen oluyor

Jamelia says I am an impulse buyer especially when it comes to clothes yes

Jamelia özellikle giysiler söz konusu olduğunda ani bir alıcı olduğumu söylüyor evet

I can see I can see your little emojis I can see a dress and a shirt or a blouse

görebiliyorum senin küçük emojilerini görebiliyorum Bir elbise ve bir gömlek veya bir bluz görebiliyorum

and then I can see a t-shirt a pair of jeans and also a pair of shoes as well

ve sonra bir tişört görebiliyorum a kot pantolon ve ayrıca bir çift ayakkabı da

yes I think it would be fair to say that women do enjoy buying clothes hmm and

evet bence kadınların kıyafet almaktan hoşlandığını söylemek doğru olur hmm ve

maybe sometimes those purchases are impulse purchases maybe they are done on

belki bazen bu satın almalar anlık alımlardır belki de düşünmeden yapılan bir

impulse something that you buy without thinking carefully about see I always

şeydir dikkatlice düşünmeden satın aldığınız bir şey bakın Her

believe that sometimes it is best to walk away and then think about

zaman en iyisinin bazen uzaklaşmak ve sonra düşünmek olduğuna inanırım, buna

it we call this cooling off so you cool off you think twice about something you consider

soğuma deriz, böylece sakinleşirsin, bir şey hakkında iki kez düşünürsün,

it very carefully so you see something you want to buy and then you think

çok dikkatli düşünürsün, böylece satın almak istediğin bir şeyi görürsün ve sonra

carefully about it you think do I really need that like my coffee making machine

onun hakkında dikkatlice düşünürsün. kahve yapma makinem gibi buna gerçekten ihtiyacım olduğunu mu düşünüyorsun

I decided not to buy it in the end because it was very expensive so I had

Sonunda onu satın almamaya karar verdim çünkü çok pahalıydı bu yüzden

time to cool off back to the live chat because it would appear that a lot of

canlı sohbete geri dönmek için sakinleşmek için zamanım oldu çünkü görünüşe göre birçok

people want to talk about this I agree I agree with you mr. Duncan to regret

insan konuşmak istiyor bu konuda katılıyorum size katılıyorum bay Duncan'ın

that you didn't buy something is much worse oh really oh okay then so maybe

bir şey almadığına pişman olması çok daha kötü oh gerçekten oh tamam o zaman belki evet belki belki bir

yes maybe maybe regretting not buying something can be just as bad as buying

şey almadığına pişman olmak istemediğin bir şeyi almak kadar kötü olabilir

something you don't want go SIA says I love buying handbags I love buying

git SIA el çantaları almayı seviyorum diyor satın almayı seviyorum

handbag yes because that's what ladies like to do you like to buy handbags

el çantası evet çünkü bayanlar böyle yapmayı sever siz de el çantası almayı seversiniz

mr. Steeves sister loves handbags very much I think it would be fair

bayım. Steeve'nin kız kardeşi el çantalarını çok seviyor Bence

to say she likes handbags very much especially the very they're very expensive

el çantalarını çok sevdiğini söylemenin adil olacağını düşünüyorum, özellikle de çok pahalı

ones yes indeed Patti says I'm a Shopaholic a Shopaholic is a person who

olanları, evet gerçekten Patti, ben bir Alışverişkoliğim diyor, bir Alışverişkoliğin

likes shopping in fact they can't stop doing it because they like it so much

alışverişi seven bir kişidir aslında yapabilirler' yapmayı bırakma çünkü onlar çok seviyorlar

so Patti you are a Shopaholic you like to shop until you drop thank you very

yani Patti sen bir Alışverişkoliğinsin düşene kadar alışveriş yapmayı seversin bunun için çok teşekkür ederim

much for that yes to cool off if you cool off it means you give yourself time

to consider something carefully you cool off I am from Belgium and I learn English

Ben Belçikalıyım ve İngilizceyi

from you your best video Thank You mesh core for that you are very

en iyi videonuz olan sizden öğreniyorum. Mesh core'a teşekkür ederim, bunun için

welcome a lot of people have asked mr. Duncan how can we get in touch with you

pek çok kişi rica etti bay. Duncan sizinle nasıl iletişime geçebiliriz

how can we contact you on YouTube and through the internet well for those who

YouTube'da ve internet üzerinden sizinle nasıl iletişime geçebiliriz peki

are wondering how you can contact me here are my contact details hmm so now there

benimle nasıl iletişime geçebileceğinizi merak edenler için burada iletişim bilgilerim hmm yani artık

is no excuse you have my email address you have my Facebook address

mazeretiniz yok e-posta adresim sizde var Facebook adresim

you can contact me through those and follow me as well I have lots of followers

onlar aracılığıyla benimle iletişime geçebilir ve beni takip edebilirsiniz Facebook'ta çok sayıda takipçim var

on Facebook and you are more than welcome to join me you can follow as

ve bana katılmaktan memnuniyet

well if you want to a quick look at the live chat and then mr. Steve mr. Steve

duyarız canlı sohbete hızlı bir göz atmak ve ardından mr. steve bey Steve

will be here I just realized that I didn't close the microphone outside so I

burada olacak Şimdi farkettim ki dışarıdaki mikrofonu kapatmadım bu yüzden

think you could probably hear all of the sounds of the garden I just realized I

muhtemelen bahçenin tüm seslerini duyabiliyordunuz Yeni farkettim

hope it wasn't too annoying mr. Duncan we reply to your emails definitely yes I will

umarım çok sinir bozucu olmamıştır bayım. Duncan e- postalarınızı kesinlikle yanıtlıyoruz evet e-

reply to the emails I can't reply to all of them though that is something I

postaları yanıtlayacağım hepsini yanıtlayamam ama bu

never promise but I do try to reply when I can I love buying scented candles and

asla söz vermediğim bir şey ama elimden geldiğince yanıtlamaya çalışırım kokulu mumlar ve

little bottles of different kinds of scented oils to put in little ovens with little

farklı türden küçük şişeler almayı seviyorum küçük mumlarla küçük fırınlara konulacak kokulu yağların

candles beautiful aromas make me feel at home dear mr. Duncan thanks for helping

güzel aromaları beni evimde hissettiriyor sevgili bey. Duncan, kocamın İngilizcesini geliştirmesine yardım ettiğin için teşekkürler

my husband improve his English I am trying my

best as an English teacher but you are the one who does it I assume that's what

Bir İngilizce öğretmeni olarak elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum ama bunu yapacak olan sensin sanırım bunu

you were going to say Thank You Laura for that Valentin says

söyleyecektin Laura bunun için teşekkür ederim Valentin diyor ki

if I can get it onto the screen where my computer didn't work I was trying

eğer onu ekrana alabilirsem bilgisayarımın çalışmadığı yerde

to fix the issue myself before I eventually made a mistake I bought a motherboard

sorunu kendim çözmeye çalışıyordum daha önce bir hata yaptım sonunda bir anakart aldım

but the problem was with a video card oh I see so you thought it was

ama sorun ekran kartındaymış oh anladığım kadarıyla

a problem with the motherboard but it was a different problem

anakartta sorun zannettiniz ama öyleydi tamamen farklı sorun

altogether okay I like to buy beautiful notebooks says M Seska Osmo hmm

tamam güzel defterler almayı seviyorum diyor M Seska Osmo hmm

sometimes I like to buy pens but these days mr. Steve has lots of free pens

bazen kalem almayı seviyorum ama bu aralar bay. Steve'in bir sürü boş kalemi var,

so I do tend to use his talking talking of mr. steve-o apparently

bu yüzden ben de onun Bay'dan bahsederken kullanma eğilimindeyim. steve-o görünüşe göre

according to Julie G apparently I am now on Wikipedia on the Much

Julie G'ye göre görünüşe göre şu anda Wikipedia'da Much

Wenlock page oh I wonder if someone's put me on there oh my window oh

Wenlock sayfasındayım oh acaba biri beni oraya koydu mu oh pencerem oh

that's nice hello mr. Duncan from Oh drew Adriana thank you very

bu güzel merhaba bayım. Oh'dan Duncan Adriana'yı çekti, bunun için çok teşekkür ederim, o

much for that here he comes mr. Steve is on his way

geliyor bay. Steve yolda

Dibby Dibby Dibby Dibby Dibby Dibby do do do do do do do yes we are live on YouTube

Dibby Dibby Dibby Dibby Dibby Dibby yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap yap evet YouTube'da canliyiz

and it's just after 3 o'clock on a Sunday afternoon here

ve saat 3'ten hemen sonra burada,

in the UK don't forget I'm here every Sunday from 2

Ingiltere'de unutmayin ben her Pazar buradayim

p.m. and late in life on Wednesday from 10 p.m. both of those UK time as you

öğleden sonra 2'den itibaren ve Çarşamba günü saat 22: 00'den sonra hayatın geç saatlerinde. İngiltere saatinin ikisi de

can see right over there the details are on the screen right now so here we go

orada görebileceğiniz gibi ayrıntılar şu anda ekranda, işte başlıyoruz

it's mr. Steve the man the man whose face can launch a thousand ships a

bay. Steve, yüzü bin gemi fırlatabilen adam,

thousand can you believe it here he is hello launch a thousand ships

buna inanabiliyor musun, burada merhaba, bin gemi fırlat, bin gemi batır

more like sink a thousand yes I'm a I'm a big mr. Steve you are looking very

gibi, evet ben bir ben büyük bir bayım. Steve

lovely today I must admit you are looking very bright very fresh yes your

bugün çok hoş görünüyorsun itiraf etmeliyim ki çok parlak çok taze görünüyorsun evet cildin sanki

skin looks like it looks like you've you've done something to it you look you

ona bir şey yapmışsın gibi görünüyor

look very fresh today as they as the expression goes i scrub up well uh-huh

bugün çok taze görünüyorsun onlar deyimiyle ovaladım iyi ki uh-huh

so mr. Steve mr. Steve when when mr. Steve cleans himself when he has a wash

yani bayım. steve bey Steve ne zaman ne zaman bay. Steve yıkandığında

and a shower he he cleans up very well he scrubs up well I think that would be

ve duş aldığında kendini temizliyor çok iyi temizliyor iyi bir şekilde kendini kesiyor bence bu evet demek adil olur

fair to say yes you often use that expression if somebody comes into the

odaya biri girerse

room you haven't seen them for a while and maybe they were looking a bit

onu bir süredir görmediğiniz zaman bu ifadeyi sıklıkla kullanırsınız ve belki biraz

disheveled unshaven their hair wasn't right then they go into the bathroom

darmadağınık, tıraşsız görünüyorlardı, saçları doğru değildi, sonra banyoya gidip

freshen themselves up put a bit of makeup on comb their hair and then you

kendilerini tazeliyorlar, saçlarını biraz makyaj yapıp saçlarını tarıyorlar ve sonra

say oh you scrub up well you scrub up well you clean up very well so when you

ah, iyi kesiliyorsun, iyi kesiliyorsun, çok temizleniyorsun diyorsun. Pekala,

when you take time to take care of your appearance you look very good so yes

görünüşünüze dikkat etmek için zaman ayırdığınızda çok iyi görünüyorsunuz yani evet

you're looking pretty good today I like that shirt by the way

bugün oldukça iyi görünüyorsunuz bu arada o gömleği beğendim tüm bunları

this whole thing I just threw it on it looks a little bit now I'm not being

üzerine attım şimdi biraz görünüyor ben'

personal here Steve you just look a little narrow it does look a little bit

Burada kişisel davranmıyorum Steve biraz dar görünüyorsun biraz

like a tablecloth I hope you don't come and eat on me

masa örtüsü gibi duruyor umarım gelip üzerime yemek yemezsin

or Lake cutlery over me I won't be doing I won't be doing anything like that so

ya da Lake çatal bıçak takımı benim yerime yemezsin Yapmayacağım hiçbir şey yapmayacağım bu yüzden

don't worry so Live Chat is busy lots of people want to say hello to mr. Steve

endişelenme, bu yüzden Canlı Sohbet meşgul, pek çok insan Mr. Steve,

let's just see what is going on hey mr. Steve how are you says Adrianna yes

neler olup bittiğine bir bakalım hey bayım. Steve nasılsın diyor Adrianna evet

leader loss sorry psycho says I've got lip gloss on I haven't got lip gloss on

lider kaybı üzgünüm psikopat dudak parlatıcım olduğunu söylüyor Dudak parlatıcım yok

I can assure you that I am mr. Steve mr. Steve never wears lip I have not got any

Sizi temin ederim ki ben bayım. steve bey Steve asla dudak takmıyor Benim

lip gloss on he doesn't wear lip gloss I might have actually I turn it's not lip

üzerimde dudak parlatıcısı yok o dudak parlatıcısı sürmüyor Aslında yapmış olabilirim onu ​​dudak

gloss because of that I've got something that the the air is very dry and my lips

parlatıcısı değil çünkü bu yüzden elimde hava çok kuru ve dudaklarım

crack so I actually put some it's like a chapstick it's cool for chapped lips I

çatlıyor bu yüzden ben Aslında biraz sür, bu bir dudak çubuğu gibi, çatlamış dudaklar için harika,

might have put some of that on earlier so maybe that's still there but it's not

ondan biraz daha önce sürmüş olabilirim, bu yüzden belki hala oradadır ama

lip gloss it's said that when I smile my lips don't crack and bleed chapstick it's called

dudak parlatıcısı değil, gülümsediğimde dudaklarımın çatlayıp kanamadığı söylenir, buna

CH a pee stick you can buy them from chemists when you've got dry lips so

CH a denir çiş çubuğu dudakların kuruduğunda kimyagerlerden alabilirsin bu yüzden

I put some of that on this morning outside say yeah I was looking at the live

bu sabah birazını dışarıya koydum evet dedim biz

chat before we came on because you were talking about impulse buys and I think

gelmeden önce canlı sohbete bakıyordum çünkü sen ani alımlardan bahsediyordun ve bence

people were getting quite excited talking about what they like to buy and purchase

insanlar satın almaktan hoşlandıkları şeyler hakkında konuşurken oldukça heyecanlanmak ve

materialism many of us living in the West Western culture are very susceptible

materyalizm Batı Batı kültüründe yaşayan çoğumuz

to purchasing lots of things I don't I don't think it's even the West now

pek çok şeyi satın almaya çok yatkınız Sanmıyorum artık Batı bile değil

I think because because people can buy things all around the world and they can

bence çünkü insanlar alabiliyor dünyanın her yerinden bir şeyler satın alın ve bunlar

be flown you can even buy things from another country so in the past I've purchased

uçurulabilir, hatta başka bir ülkeden bir şeyler satın alabilirsiniz, bu yüzden geçmişte

things from the USA or even Japan so I bought a couple of DVDs from Japan

ABD'den ve hatta Japonya'dan bir şeyler satın aldım, bu yüzden Japonya'dan

of some Japanese animation and you could only get it from Japan so I ordered

bazı Japon animasyonlarının birkaç DVD'sini aldım ve siz sadece Japonya'dan al, ben de oradan sipariş ettim

that from there and it was like four or five days five days later it was in

ve dört ya da beş gün gibiydi, beş gün sonra elimdeydi,

my hand it was credible so I do love that that ease now it's

inandırıcıydı, bu yüzden bu kolaylığı seviyorum, şimdi

so easy so I think many people now find it very convenient but the problem is

çok kolay, bu yüzden birçok insanın şimdi onu çok bulduğunu düşünüyorum. uygun ama sorun

Steve and we all know the problem sometimes you can purchase something and then

Steve ve hepimiz sorunu biliyoruz bazen bir şey satın alabilirsin ve

later you regret it we call this impulse purchase or an impulse buy hmm

sonra pişman olursun biz buna anlık satın alma veya anlık satın alma deriz hmm

yes we're all susceptible to that and this is something I you see I'm the sort

evet hepimiz buna duyarlıyız ve bu gördüğünüz bir şey ben' Geri

of person that likes to recycle and use things I don't like to replace anything

dönüştürmeyi ve şeyleri kullanmayı seven türden bir insanım.

until it literally wears out yes i--but always bitterly regret buying

Tam anlamıyla yıpranana kadar herhangi bir şeyi değiştirmekten hoşlanmam.

things when I've already got something that works and whereas other people I

won't name any names I don't mean you certain members of my family like to

Herhangi bir isim vermem sizi kastetmiyorum ailemin bazı üyeleri

throw things out and replace them constantly whereas for example I'm still

bir şeyleri atmayı ve sürekli olarak değiştirmeyi sever, oysa örneğin ben hala

using when my grandparents died which is 30 years ago now 20 20 30 years ago I

kullanıyorum, 30 yıl önce, şimdi 20 20 30 yıl önce, büyükannem ve büyükbabam

had a lot of their stuff from their house all their cutlery plates things

öldüğünde evlerindeki eşyaların çoğu çatal bıçak tabakları

like that and I still use a lot of their plates because I can't bear to throw

buna benzer şeyler ve ben hala onların tabaklarının çoğunu kullanıyorum çünkü onları atmaya kıyamıyorum

them out I hate throwing out old things and that's what I've been doing

eski şeyleri atmaktan nefret ediyorum ve ben de öyle yapıyorum duydum

I heard you mentioned that I've been into the into the garage clearing things

Garaja girip bir şeyleri

out because when we moved there's a lot of stuff in there that hasn't been

temizlediğimden bahsetmiştin çünkü taşındığımızda orada düzene konmamış pek çok şey vardı,

sorted out so for example an old dining table and chairs which were my

örneğin eski bir yemek masası ve büyükannemle büyükbabamın sandalyeleri,

grandparents which is probably over 100 years old they're not expensive not

muhtemelen bitmiş durumdaydı. 100 yıllık pahalı değil

expensive furniture but I don't can't bear to throw it out so I'm I've been

pahalı mobilyalar ama onları atmaya kıyamıyorum bu yüzden

sanding these old chairs down and varnishing them and trying to make them

bu eski sandalyeleri zımparalayıp cilalıyorum ve

look good again because I want to use them I just can't I don't really need

tekrar güzel görünmelerini sağlamaya çalışıyorum çünkü ben Onları kullanmak istiyorum Yapamıyorum Gerçekten onlara ihtiyacım yok

them but I can't bear to throw them out I'm trying to think of ways I can use

ama onları atmaya dayanamıyorum Onları evin etrafında nasıl kullanabileceğimi düşünmeye çalışıyorum

them around the house do you think Steve maybe there's a bit of sentimentality

Sence Steve belki biraz var mı? duygusallık

there maybe you're feeling a little bit sentimental as well because it those

orada belki biraz da duygusal hissediyorsun çünkü o

chairs represent something from your past so

sandalyeler senin geçmişinden bir şeyi temsil ediyor bu yüzden

you don't want to throw them away because because you feel very emotional

onları atmak istemiyorsun çünkü onlara karşı çok duygusal hissettiğin için

towards them they have what we call sentimental value well they do a bit but

bizim manevi değer dediğimiz şeye sahipler. biraz ama

I just can't bear to throw anything out that is still in working order that

hala çalışır durumda olan ve

still is still working so unless it's broken I don't throw it out I'm a little

hala çalışan bir şeyi atmaya dayanamıyorum, bu yüzden kırılmadıkça atmam,

bit of a hoarder I do tend to keep things because I would

biraz istifçiyim, bir şeyleri saklama eğilimindeyim çünkü

think oh I might need that need that one day and in fact I've done it this week

bir gün buna ihtiyacım olabileceğini düşünürdüm ve aslında bu hafta çoktan yaptım

already I've been keeping bits of wood for years

odun parçalarını yıllardır

in the garage long pieces of wood battens we call them long pieces of wood

garajda tutuyorum uzun tahta çıtalar onlara uzun tahta parçaları diyoruz

and I burnt them all the other day and guess what today I went to the garage

ve Geçen gün hepsini yaktım ve tahmin edin bugün garaja gittim

and I thought oh I could have to used that piece of wood to hang up on the

ve düşündüm ki o tahta parçasını duvara asmak için kullanabilirim,

wall put some hooks on it and put all my tools on but I burnt it oh yes I've been

üzerine birkaç kanca takıp tüm aletlerimi taktım ama yaktım oh evet

keeping it for years so I'm really annoyed I'm annoyed today a really

bunu yıllardır saklıyorum bu yüzden gerçekten sinirlendim bugün sinirlendim

ironic thing about that is that you asked me if I needed them I know this is

bununla ilgili gerçekten ironik bir şey de bana onlara ihtiyacım olup olmadığını sormandı biliyorum bu sen miydin

it you would I like to keep everything because you never know when you want it

her şeyi saklamak isterdim çünkü sen ne zaman istediğini asla bilemezsin

the problem is of course you keep everything when you want it you can't

sorun tabii ki her şeyi istediğin zaman alıyorsun

find it yeah searching high and low for it you can't find it so you go out and

bulamıyorsun evet onu çok araştırıyorsun bulamıyorsun bu yüzden gidip

buy it and then about two months later you find it somewhere and then the other

satın alıyorsun ve sonra yaklaşık iki ay sonra onu bir yerde buluyorsunuz ve tabii ki diğer sorun da,

problem of course is you end up like one of those people on those TV shows those

reality TV shows that live in their house and everything is piled around

evlerinde yaşayan ve her şey etraflarına yığılmış,

them they have newspapers and magazines and all of their their dirty dirty

gazeteleri ve dergileri olan ve tüm kirli şeyleri olan o TV programlarındaki o realite TV programlarındaki insanlardan biri gibi oluyorsunuz. kirli

underwear and their bathtub is now brown with slime and everything's up to here

iç çamaşırları ve küvetleri artık balçıktan kahverengi ve her şey buraya kadar

they they talk to you over a big pile of newspapers so you can become too

onlar sizinle büyük bir gazete yığınının üzerinden konuşuyorlar, böylece bir

obsessed with keeping things you can become a hoarder you can that's when it

şeyleri saklama konusunda çok takıntılı hale gelebilirsiniz, istifçi olabilirsiniz, işte o

goes too far when you literally can't throw anything out even things like if

zaman çok ileri gidersiniz. Kelimenin tam anlamıyla hiçbir şeyi dışarı atamazsınız,

you've had a pizza delivered you can't even bear to throw out that

teslim edilmiş bir pizzanız varsa,

the box that the pizza came in or yes or or any rapping of anything that

pizzanın geldiği kutuyu atmaya bile dayanamazsınız veya evet veya veya

you've ever bought so if you buy some fruit and they're in some kind of

şimdiye kadar satın aldığınız herhangi bir şeyin herhangi bir şekilde tecavüze uğraması gibi şeyler bile. biraz meyve alırsan ve bir çeşit

plastic container some people will even keep that hmm and in fact we know

plastik kaptaysa, bazı insanlar bunu hmm bile tutacaktır ve aslında biz böyle

somebody like that Oh steady you're not dar don't worry I'm not gonna say who

birini tanıyoruz Ah dur dur değilsin merak etme kim olduğunu söylemeyeceğim

but yes it's a real problem for some people it's not me by the way no it's

ama evet bazı insanlar için gerçek bir sorun bu arada ben değilim bu arada hayır

not you it's only I'll just say a neighbor could be next door could be

sen değilsin sadece şunu söyleyeceğim komşu komşu olabilir

several doors away we're not there to say leave leave or what Steve you know

birkaç kapı ötede olabilir biz orada değiliz ayrıl git ya da ne Steve bilirsin

sometimes in life it is better to stay quiet about certain things and even when

bazen hayatta bazı şeyler hakkında sessiz kalmak daha iyidir ve

you give hints you telling me to be quiet mr. Duncan I'm just telling you to

ipucu verdiğinizde bile bana sessiz olmamı söylüyorsunuz bayım . Duncan sana sadece

stop talking about that particular subject let's just call her okay a

o konu hakkında konuşmayı bırakmanı söylüyorum hadi onu arayalım tamam

certain person let's just call them we're not going to say that because we

belli bir kişiyi arayalım onları aramayacağız çünkü

might get ourselves Noah what are you doing here trying to get a libeled no I

kendimize gelebiliriz Noah burada ne yapıyorsun iftira atmaya çalışıyorsun hayır

haven't said the name you know but anyway let's move on we went to a lovely

bildiğin ismi söylemedim ama neyse devam edelim çok güzel bir

wedding didn't I would you still want to talk about impulse buys no well I'm

düğüne gittik değil mi yine de anlık alımlardan bahsetmek ister miydin hayır peki

going to show something now that you bought as an impulse buy and now it's

şimdi anlık olarak aldığın bir şey göstereceğim satın alın ve

something that you don't use anymore do you remember mr. Steve do you remember

artık kullanmadığınız bir şey, hatırlıyor musunuz bayım? Steve,

when you bought this particular item this thing that you bought and you said

bu özel eşyayı aldığın zamanı hatırlıyor musun, bu şeyi satın aldın ve

you said you've got it here you said I really need it I really need it and now

burada olduğunu söyledin, buna gerçekten ihtiyacım var dedin ve şimdi

it sits alone gathering dust never to be you what is it mr. Duncan

tek başına oturuyor, asla sen olmamak için toz topluyor, bu nedir? Bay. Duncan

no I'm building up to it it's a long build-up that's okay don't worry bill so

hayır, onu inşa ediyorum uzun bir birikim, sorun değil, endişelenme fatura, yani

something now that's sitting in the garage Gau yeah I know what it is can I just finish

şimdi garajda duran bir şey Gau evet, ne olduğunu biliyorum, bu toz toplama işini bitirebilir miyim, yalnız,

this gathering dust lonely unglued unloved I'm gonna come over

sevilmemiş, sevilmemiş

there and smack you in a minute get out with it low yes I'm just trying to

oraya gelip bir dakika içinde seni tokatlayacağım alçak sesle dışarı çık evet sadece onu geliştirmeye çalışıyorum Onu

build up to it I'm building up to it Steve it's called suspense sitting alone in

inşa ediyorum Steve buna gerilim deniyor garajda tek başına oturup

the garage gathering dust neglected and a great big waste of money oh yes oh the

toz toplamak ihmal edilmiş ve büyük bir israf çok para oh evet oh

the what's it called turbo spray it's a yes it's one of those patio cleaners

turbo sprey denen şey bu bir evet bu veranda temizleyicilerden biri peki

well it's not just for patios you can use it for all it's a multi-purpose

sadece teraslar için değil her şey için kullanabilirsiniz çok amaçlı bir

power spray it's a power washer yes now I thought mom I thought I'd really

güç spreyi bir elektrikli yıkayıcı evet şimdi düşündüm ki anne ben

wanted one of those because let's face it when we moved here there's like a

Bunlardan birini gerçekten istediğimi düşünmüştüm çünkü kabul edelim ki buraya taşındığımızda

patio at the back of the house and it was covered in moss and mold and dirt

evin arkasında bir veranda var ve yosun, küf ve kirle kaplıydı

and the drive was dirty as well hmm and I thought well buy one of these ever had

ve sürücü de kirliydi hmm ve iyi düşündüm satın al bunlardan biri

to clean it all up and I can use it for washing the car as well hmm

her şeyi temizlemek zorunda kaldı ve onu arabayı yıkamak için de kullanabilirim hmm

well I did use it once but really there's trouble with those yes so one

peki bir kez kullandım ama gerçekten bunlarla ilgili bir sorun var evet bu yüzden bir tanesi gerçekten

really an impulse buy I really thought I needed it but what which is slightly

ani bir satın alma gerçekten ihtiyacım olduğunu düşündüm ama ne

different than when I've got it I realized very rapidly and it was quite

aldığımdan biraz farklı olduğunu çok çabuk fark ettim ve oldukça

expensive yes in fact I didn't really need it at all that's it and I could

pahalıydı evet aslında buna gerçekten hiç ihtiyacım yoktu ve

have done without it well I think I think this particular thing is that this

onsuz da yapabilirdim sanırım bu özel şey şu Bu

particular device is something that actually does more than it should

özel cihaz, aslında yapması gerekenden daha fazlasını yapan bir şeydir

because if you use it in certain situations on your driveway or on your

çünkü onu belirli durumlarda garaj yolunuzda veya

concrete or on your beautiful prized block paving it can actually destroy it

betonunuzda veya güzel değerli blok kaldırımınızda kullanırsanız, onu gerçekten yok edebilir,

yes they actually cause a lot of so because they work so well because the

evet, aslında çok fazla neden olurlar çünkü çalışırlar o kadar iyi çünkü

jet of water that comes out is so powerful most people get very carried

çıkan su jeti o kadar güçlü ki çoğu insan kendini

away and they put it on full power because they think that's better but

kaptırıyor ve bunun daha iyi olduğunu düşündükleri için tam güce veriyorlar ama

what they end up doing is damaging their garden they damage the concrete or the

sonunda bahçelerine zarar veriyorlar betona veya kaldırımlara zarar veriyorlar

the pavements or the path or the driveway so they end up destroying all

veya yol ya da araba yolu, böylece

of these things by using by using this particular machine in the wrong way so I

bu belirli makineyi yanlış şekilde kullanarak tüm bunları yok ediyorlar, bu yüzden

think this has it uses but most people use it in the wrong way and of course

bunun işe yaradığını düşünüyorum ama çoğu insan onu yanlış şekilde kullanıyor ve tabii ki

you can use this for cleaning your car as well but again you have to be very

bunu temizlik için kullanabilirsiniz. senin araban da ama yine çok

careful you could end up damaging your car yes it's it's it's too powerful

dikkatli olmalısın sonunda arabana zarar verebilirsin evet bu çok güçlü

really what you ended up what what I ended up doing is that you start

gerçekten senin yaptığın şey benim yaptığım şey

spraying it around yes it takes all the all the massa off but then in between

etrafa püskürtmeye başlaman evet hepsini alıyor Massa kapalı ama sonra

the tiles where all the cement is or the grouting it takes that all out as well

tüm çimentonun veya derz dolgunun olduğu karoların arasında, hepsini de alıyor

and I started using it on the drive and it started taking bits of the you know

ve onu sürücüde kullanmaya başladım ve bildiğiniz her şeyi biliyorsunuz,

all that all the grit and everything was flying everywhere well you not very good

tüm kum ve her şey her yere uçuyordu. peki arabayı yıkamakta pek iyi değilsin

at washing the car because it doesn't get you still got to scrub it anyway yes

çünkü çıkmıyor yine de fırçalamalısın evet

to get the dirt off and you can't use it near the on the wheels because if you

kiri temizlemek için ve onu tekerleklerin yanında kullanamazsın çünkü

get go near the tires it damages the the the rubber on the tires so in fact it

lastiklerin yanına gidersen zarar verir lastiklerin üzerindeki lastik, yani aslında

was a complete waste of money avenues it for four years out to sell it it's been

tam bir para israfıydı, onu dört yıl boyunca satmak için dışarı çıktı, evet,

yes I get it yes you could sell it on the eBay it sell it on eBay well there

anladım evet, eBay'de satabilirsin, eBay'de sat, işte

we go there's something I tried to get into eBay but of course I got all mixed

başlıyoruz oraya eBay'e girmeye çalıştığım bir şey ama tabii ki

up with how to sign up for that and then it's all very you know I just thought

bunun için nasıl kaydolacağım konusunda kafam karıştı ve sonra hepsi çok

well it's any but anybody buys it they're gonna are gonna have to pack it

iyi düşündüm ama herhangi biri onu satın alırsa paketlemek zorunda kalacaklar

and post it off it was too much hassle so I had a lot of stuff in the garage

ve Postayla göndermek çok zahmetliydi, bu yüzden garajda bir sürü eşyam vardı, bundan biraz para

which I gathered together thinking I could make a bit of money out of this

kazanabileceğimi düşünerek bir araya topladım

and in the end I just took it to the charity shop it's more trouble easier

ve sonunda onu hayır dükkânına götürdüm, daha fazla bela daha kolay. bela

it's more trouble than it's worth I I'm always amazed at these people who

değerinden daha fazla Ben

who sell things on eBay they do it all the time to get really excited oh I've

eBay'de bir şeyler satan bu insanlara her zaman şaşırmışımdır, gerçekten heyecanlanmak için bunu her zaman yapıyorlar ah

got some books here I'm going sell them on eBay or I've got this I'm

burada bazı kitaplarım var Onları eBay'de satacağım ya da ben Bunu anladım,

gonna sell it on eBay om OM so and I think oh it's such such a lot of hassle

onu eBay om OM'da satacağım, bu yüzden ve bence bu o kadar çok güçlük ki

some people make do make a living from eBay because they buy things off eBay

bazı insanlar eBay'den hayatlarını kazanıyorlar çünkü eBay'den çok ucuza bir şeyler alıyorlar

very cheaply because they they time it just right with your auction so they get

çünkü sizinkiyle doğru zamanlamayı yapıyorlar. açık artırma yaparlar, böylece

something very cheap and then they keep all this stuff and then they resell it

çok ucuz bir şey alırlar ve sonra tüm bu şeyleri ellerinde tutarlar ve sonra yeniden satarlar

and if they can resell it at a higher price and they bought it out they've

ve eğer daha yüksek bir fiyata satabilirlerse ve satın alırlarsa

made a profit and some people do in fact run little businesses from home like

kar elde etmiş olurlar ve bazı insanlar gerçekten de küçük işletmeleri yönetirler. evde

this and they're just recycling all the stuff what eBay hmm it's not their own

böyle ve her şeyi geri dönüştürüyorlar, ne eBay hmm, bu kendi eşyaları değil,

stuff they're buying stuff that's the trick apparently is buying something

görünüşe göre işin püf noktası, eBay'den ucuza bir şey satın alıp daha

cheap off eBay and then reselling it at a higher price all about buying

yüksek bir fiyata yeniden satmak, bir

something then cleaning it up and then reselling it so I think you can maybe

şey satın alıp sonra temizlemekle ilgili. yukarı ve sonra yeniden satıyorum, böylece yapabileceğinizi düşünüyorum, belki de

you ought to do that mr. Duncan what's that gonna rate some extra income but go

bunu yapmalısınız Bay. Duncan, bu ne demek ekstra geliri değerlendirecek ama

onto eBay and just start a little business I have nothing to sell now

eBay'e gidip küçük bir iş kuracak, şimdi satacak hiçbir şeyim yok,

that's what I mean you just buy things off ebay no on auction you don't want it

demek istediğim bu, sadece ebay'den bir şeyler satın al, açık artırmada hayır, istemezsin

and then you you get a lot you think well I've got that quite cheap and I can

ve sonra çok şey alırsın iyi düşünüyorsun, ben bunu oldukça ucuza aldım ve

resell it at double the price that doesn't make any sense that may do that

iki katına satabilirim ki bu hiç mantıklı değil,

that's how they make a living out of eBay so only wait there but you you've

eBay'de bu şekilde geçimlerini sağlıyorlar, bu yüzden sadece orada bekle ama sen yapmak

got to buy the things to start with so you buy things and then you sell them

zorundasın Başlamak için bir şeyler satın alın, böylece bir şeyler satın alırsınız ve sonra onları

again yeah on eBay yeah that's know people do but they were

tekrar satarsınız evet eBay'de evet bu insanların yaptığını bilir ama onlar

already on eBay by mail yes I know but the trick is that because it's an

zaten posta yoluyla eBay'deydi evet biliyorum ama işin püf noktası, bu bir

auction isn't it on eBay yeah well not always I mean not always but yeah you

müzayede olduğu için eBay'de değil mi? evet her zaman değil demek istediğim her zaman değil ama evet

better listen to me mister don't go you listen to me I don't tell you how people

beni dinlesen iyi olur bay gitme sen beni dinle sana insanların

make a living out of eBay carry something cheaply yes say I don't know

eBay'den nasıl geçimini sağladıklarını anlatmıyorum ucuza bir şeyler taşıyarak evet söyle bilmiyorum söyle a

say a CD what a waste of time well I know but it's up to them if they

CD ne kadar zaman kaybı biliyorum ama

want to do I'm just I don't saying I want to do it some people might want to

yapmak isteyip istemedikleri onlara kalmış Ben sadece yapmak istediğimi söylemiyorum bazı insanlar

do it so if we were to do it like a CD say they get it for two pounds off eBay

yapmak isteyebilir bu yüzden eğer CD gibi yapacaksak eBay'den iki sterline aldıklarını

but then they try reselling it at five pounds and so they make a little profit

ama sonra onu beş sterline yeniden satmayı denediklerini ve böylece biraz kar elde ettiklerini söylüyorlar çünkü

cuz somebody might just buy it apparently that's how it was

biri onu satın alabilir, görünüşe göre bunu böyle

somebody out there is doing it and can tell us they have nothing else to do

yapan biri vardı ve bize başka hiçbir şeyleri olmadığını söyleyebilir

with their life well I don't know but some people are apparently running

hayatlarıyla iyi geçinmek için bilmiyorum ama bazı insanlar görünüşe göre

little businesses like that so good for them well the part that really annoys me

böyle küçük işleri onlar için o kadar iyi yönetiyor ki beni gerçekten sinirlendiren kısım,

is is the part where you have to keep packing and sending things and posting

sürekli bir şeyler paketlemeniz, bir şeyler göndermeniz ve bir

things oh right yes you've got to be prepared to do that of Claridge that

şeyler göndermeniz gereken kısım. evet, Claridge'in

would drive me crazy but yes as I mentioned earlier we mr. Steve did make

beni çıldırtacak şeyi yapmaya hazırlıklı olmalısınız ama evet, daha önce de belirttiğim gibi, biz bay. Steve

a very foolish purchase we could we could we can safely say that that is

çok aptalca

definitely an impulse purchase would you sort of yes sort of it's now it's now

bir satın alma yaptı.

something mr. Steve no longer uses it just sits in the garage I might use it

Steve artık kullanmıyor, sadece garajda oturuyor,

on you all alone gathering dust I might use it

tek başıma toz toplamak için sizin üzerinizde kullanabilirim,

on you mr. Duncan look at it it's so sad and look it even looks sad it looks fine

sizin üzerinizde kullanabilirim Bay. Duncan bak bu çok üzücü ve bak üzgün bile görünüyor iyi görünüyor

looks like a sad person sitting in the corner the work now it's probably rested

köşede oturan üzgün bir insan gibi görünüyor iş şimdi muhtemelen

away all the all the insides are probably rusted yes I doubt it even

dinlenmiş tüm iç kısımlar muhtemelen paslanmış evet işe yaradığından bile şüpheliyim

works now anybody saying anything on the live chat I don't know I'm not psychic

şimdi kimse bir şey demiyor canlı sohbette bilmiyorum medyum değilim

no they're not saying anything because you do get them off YouTube is

hayır hiçbir şey söylemiyorlar çünkü onları kapatıyorsun YouTube bağlantım

disconnected me again I don't know what's going all the YouTube YouTube

yine kesildi Neler oluyor bilmiyorum tüm YouTube YouTube artık

doesn't like me anymore they they actually dumped me this week

beni sevmiyorlar aslında bu hafta beni terk ettiler

isn't that nice I got a message from YouTube saying Oh mr. Duncan we're

o kadar da hoş değil mi YouTube'dan Oh mr diyen bir mesaj aldım. Duncan,

dumping you isn't that nice I just love that thanks you too for that thanks

seni terk etmemiz o kadar hoş değil, sadece buna bayılıyorum, bunun için sana da teşekkür ederim, bunun için

thanks really a lot thanks for that Olga when I moved

gerçekten çok teşekkürler Olga,

to my current home I sold a lot of stuff on eBay like internet like an Internet

şu anki evime taşındığımda eBay'de internet gibi internet gibi bir çok şey sattım.

shop I did it for a small amount of money I just didn't want to throw things

Küçük bir miktar para için yaptım, sadece bir şeyleri atmak istemedim, bu

away so Olga you sold them so they would be useful to another person oh that's

yüzden Olga onları başka birine faydalı olsun diye sattın oh sorun değil, bence bu

okay I think that's very good yes that that's what's what I think I don't like

çok iyi evet, düşündüğüm şey bu, ben yapmıyorum'

to throw something away if it's working but then sometimes it's a hassle to get

Çalışıyorsa bir şeyi çöpe atmayı sevmem ama bazen

rid of it to sell it to somebody so I just gave a lot

birine satmak için ondan kurtulmak güç oluyor, bu yüzden bir çok

stuff away to the charity shop there's one in Much Wenlock that when all they

şeyi hayır kurumu dükkanına verdim, Much Wenlock'ta bir tane var ki,

use all the money to to help injured animals yes that's a charity shop yes I

tüm parayı kullandıklarında yaralı hayvanlara yardım etmek için evet orası bir yardım dükkânı evet

agree with that that's a good idea because I mean let's face it a lot of

buna katılıyorum bu iyi bir fikir çünkü

the stuff I had in the garage I wasn't going to make that much out of it maybe

garajda sahip olduğum bir çok şeyle yüzleşelim bundan o kadar fazla yararlanamayacaktım belki

I might have made fifty pounds you know and the hassle of deed I would take me

yapabilirdim elli pound kazandım ve tapu güçlüğü

weeks to sell it all but I've got a lot of car magazines that I wish to offload

hepsini satmam haftalar alırdı ama senden kurtulmak için boşaltmak istediğim bir sürü araba dergim var, onları

to get rid of you see I can't even bear to throw those away because they were I

atmaya bile dayanamıyorum. Uzakta oldukları için

don't think they're worth much but at the same time somebody might to find

çok değerli olduklarını düşünmüyorum ama aynı zamanda birileri

them useful they might want to read them some of them date back to the early

onları faydalı bulabilir okumak isteyebilir bazıları 1970'lerin başlarına kadar uzanıyor

1970s so you've got some old car magazines maybe maybe you could you

bu yüzden bazı eski araba dergileriniz var belki belki

could set up a market stall here on the live chat maybe you could have a market

burada canlı sohbette bir pazar tezgahı kurabilirsin belki bir pazar tezgahı kurabilirsin

stall does anyone out there want to buy any old car magazines they're all

eski araba dergileri almak isteyen var mı bunların

they're all in good condition but they're just very old car magazine

hepsi iyi durumda ama sadece çok eski araba dergisi

motorsport so all of the magazines are about cars

motor sporları yani tüm dergiler

that no longer exist if that's your thing I've got loads of them I've got to

artık var olmayan arabalarla ilgili, eğer senin işin buysa bende bir sürü araba var 1970'ler ve 1980'lerden

probably about a hundred old car magazines from the 1970s and 1980s yeah

muhtemelen yaklaşık yüz eski araba dergisine sahibim evet ki

which I will probably never read again but of course imagine shipping those I

muhtemelen asla yapmayacağım tekrar okuyun ama tabii ki tasavvur edin, bildiklerimi gönderiyorsunuz, tartıyorlar

know they weigh up they weigh about five Turner though there is a that you can't

yaklaşık beş Turner ağırlığındalar ama öyle bir şey var ki

even lift the boxes the boxes that the magazines are in you can't lift them up

kutuları bile kaldıramazsınız dergilerin içinde olduğu kutuları kaldıramazsınız onları alırsınız

you get you give yourself a hernia collect only so yes so so I doubt that

alırsınız kendinize verirsiniz bir fıtık topluyor sadece bu yüzden evet bu yüzden

anyone today is going to buy those because most people are watching in

bugün kimsenin bunları satın alacağından şüpheliyim çünkü çoğu insan

other countries you see around the world I discovered as well a lot of these

diğer ülkelerde izliyor, dünyanın dört bir yanında gördüğünüz gibi, bu

magazines are in fact they've already been sort of scanned and put onto onto

dergilerin birçoğunun aslında zaten bir tür olduğunu keşfettim. tarandı ve

the internet anyway so you can look at any of the content of these magazines

yine de internete kondu, böylece bu dergilerin herhangi bir içeriğine bakabilirsiniz

yes going back yeah some of the ones I thought I could

evet geriye doğru evet satabileceğimi düşündüğüm bazı dergiler

sell they're now available on the Internet in some kind of they've been

artık internette mevcut bir şekilde tarandı

scanned anyway yes so they just take the back issues and scan them and then you

neyse evet yani sadece eski sayıları alıp tararlar ve sonra

can read them without paying anything yes or pay a small subscription

hiçbir şey ödemeden okuyabilirsiniz evet veya

sometimes for some of these sites but sometimes the physical copy I'm sure

bazen bu sitelerin bazıları için küçük bir abonelik ödersiniz ama bazen fiziksel kopya Eminim

there's a market out there so maybe I'll hold on to them for another 20 years

orada bir pazar vardır, bu yüzden belki ben Onları 20 yıl daha tutacaksınız,

yeah what you need to hold on to them until all magazines have gone so every

evet, tüm dergiler gidene kadar onları tutmanız gereken şey, böylece

magazine that exists on the planet has been destroyed and you've still got a

gezegendeki her dergi yok edildi ve hala bir

box of magazines the only magazines left in existence and they will they'll be

kutu derginiz var, içinde kalan tek dergi var olacaklar ve olacaklar

worth millions art yes I'll tell you something that I was very surprised

milyonlarca esere bedel olacaklar evet size çok şaşırdığım bir şey söyleyeceğim bende dedeme ait

about I've got a set of old encyclopedias which belonged to my

bir takım eski ansiklopedilerim var

grandfather so they must be a hundred years old probably no one wanted those

yani yüz yaşında olmalılar muhtemelen kimse istemedi

and not even the secondhand bookshop wanted them deliver you know they're in

ikinci el kitapçı bile teslim etmelerini istemedi,

quite good condition about twelve volumes encyclopedias and they said we

on iki ciltlik ansiklopedilerle ilgili oldukça iyi durumda olduklarını biliyorsunuz ve

can't even sell any encyclopedias because everybody googles everything now

herhangi bir ansiklopedi bile satamayacağımızı söylediler çünkü artık herkes her şeyi google'lıyor

yes they just use the Internet and they're not even interested in what

evet, sadece interneti kullanıyorlar ve değiller ansiklopedinin ne olduğuyla bile ilgileniyorum

encyclopedia is the content of encyclopedias a hundred years ago which

yüz yıl önceki ansiklopedilerin içeriğiyle ilgilenmiyorum ki

I suppose nobody would be but I thought somebody might just like to flick

sanırım kimse ilgilenmez ama birinin sadece

through them just out of interest yeah but the other problem is is is though

ilgi için onları gözden geçirmek isteyebileceğini düşündüm evet ama diğer sorun şu ki,

those particular books that you just mentioned they're in terrible condition

o belirli kitaplar olsa da sadece

they're not too bad well I thought some I thought I was just

çok kötü durumda olmadıklarından bahsetmiştim, bazılarını düşündüm ki

gonna give them away for nothing but they wouldn't even take them for nothing

onları bir hiç uğruna vereceğimi düşündüm ama boşuna bile almadılar,

they look like they were found on her on a rubbish tip I'll have to burn them I

üzerinde bir çöplükte bulunmuş gibi görünüyorlar Onları yakmam gerekecek

think I don't like to burn books but I think I'll have to burn the next winter

Sanırım kitapları yakmayı sevmiyorum ama sanırım önümüzdeki kış yakmak zorunda kalacağım

we can use them as kindling on the fire well each one that must be equivalent to

onları ateşte çıra olarak kullanabiliriz peki her biri bir kütüğe eşdeğer olmalı.

a log in terms of its energy content so yeah I think I'm up I'll tell you what

enerji içeriği yani evet sanırım kalktım size ne

we'll do we'll we'll get each encyclopedia and we'll

yapacağımızı söyleyeceğim her bir ansiklopediyi alacağız ve

we'll burn them in alphabetical order so we'll start by burning aardvark and then

onları alfabetik sırayla yakacağız bu yüzden yakarak başlayacağız aardvark ve sonra

we'll finish by burning I I want to say zu zu so we'll burn every page in your

yakarak bitireceğiz I zu zu demek istiyorum böylece ansiklopedilerinizin her sayfasını yakacağız

encyclopedias but but we'll do it in alphabetical order but we could do

ama alfabetik sırayla yapacağız ama yine de

there's 12 of them anyway sounds good to me I'd love to look at

12 tane yapabiliriz, kulağa hoş geliyor ben'

all the scientific information in there and see how out of date that is we went

Oradaki tüm bilimsel bilgilere bakmayı ve bunun ne kadar eski olduğunu görmeyi çok isterim

to a wedding Steve we went to a wedding we went to a wedding would you like to

Steve bir düğüne gittik bir düğüne gittik bir düğüne gittik

see some some little clips from our wedding not our wedding well you'd think

bizim düğünümüzden değil de düğünümüzden bazı küçük klipler görmek ister misiniz

so not from our wedding it wasn't our wedding mr. Steve and

bizim düğünümüzden olmadığını düşünürsünüz, bizim düğünümüz değildi bay. Steve ve

myself we were not getting married last week but here despite your

ben geçen hafta evlenmiyorduk ama burada

thumbnail yes suggesting that we might have been do you like the thumbnail for

küçük resminize rağmen evet evli olabileceğimizi düşündürüyor oradaki derslerimin küçük resmini beğendiniz mi

my lessons there I thought that was really funny it was making me laugh so

bunun gerçekten komik olduğunu düşündüm dün beni çok güldürüyordu

much yesterday because of course I'm the bride and mr. Steve is the groom and on

çünkü tabii ki ben' m gelin ve bay. Steve damat ve

the photograph I don't look very happy so here we go yesterday yesterday oh no

fotoğrafta pek mutlu görünmüyorum bu yüzden işte dün gidiyoruz oh hayır

sorry last week which day was it what Thursday it was as they just gone

üzgünüm geçen hafta hangi gündü hangi perşembeydi onlar gittiler çünkü

Thursday last week we went to a wedding and they're outside the church and

geçen hafta perşembe bir düğüne gittik ve onlar kilisenin dışında ve

there's mr. Steve he's going over to join the choir because he was actually

Mr. Steve koroya katılmaya gidiyor çünkü aslında şarkı

singing you were singing weren't you Steve I was I was asked it was just like a like

söylüyordu sen şarkı söylüyordun değil mi Steve ben öyleydim bana soruldu sanki

a sort of about eight of us were asked if we would sing in the church for the

yaklaşık sekiz kişiye kilisede şarkı söyleyip söylemeyeceğimiz sorulmuştu.

wedding oh look and oh there's the bride and bridegroom

düğün oh bak ve oh işte gelin ve damat

and it was quite a nice church a very small church it was it was one

ve oldukça güzel bir kiliseydi çok küçük bir kilise

of these small local churches in Beart but it's quite a nice building and you

Beart'deki bu küçük yerel kiliselerden biriydi ama oldukça güzel bir bina ve

can see there and there outside the bride and groom are leaving they are about

orada burada gelinin dışında görebilirsiniz ve damat gidiyorlar

to go off look a little emotional moment there the names are what are their

gitmek üzereler biraz duygusal bir an bak orada isimler isimleri neler

names Emma that's Emma yeah that's Anna dhaan is her husband that's

Emma bu Emma evet bu Anna dhaan kocası bu

it man see car that they went off in afterwards a new husband yes they are now

adamım bak arabaya bindiler sonra yeni bir koca evet onlar şimdi

married now that's the reception afterwards it was a beautiful day oh it was

evli şimdi resepsiyon bu daha sonra güzel bir gündü oh

a gorgeous day wasn't it and there is a place that we went to called Western

harika bir gündü değil mi ve gittiğimiz Western Hall adında bir yer var

Hall it's actually in Stafford the place in which I was raised and there

aslında Stafford'da büyüdüğüm yer ve orada

you can see the bride and groom having their photographs taken and this place

görebilirsiniz gelin ve damadın fotoğrafları çekildi ve burası

in particular was gorgeous it was a lovely place not far from where I was raised

özellikle muhteşemdi büyüdüğüm yerden çok da uzak olmayan sevimli bir yerdi tam olarak

exactly garden well ornament it's a bit too big for an ornament like an

bahçe kuyusu süsü arboretum gibi bir süs için biraz fazla büyük

arboretum yes there is a name for that I'm sure and there you can see looking

evet bunun bir adı var ben' Eminim ve orada

over towards the road that that particular Road by the way is well-known

yola baktığınızda, bu belirli Yolun

in Stafford for being very busy it's the Western Road it's very busy there's

Stafford'da çok meşgul olmasıyla iyi bilindiğini görebilirsiniz, bu Batı Yolu, çok meşgul,

always lots of cars and lorries driving along and look this lovely wedding cake

her zaman bir sürü araba ve kamyon geçiyor ve bu güzel düğüne bakın pasta

and there I am with a special good-luck charm good look looking very smart mr.

ve işte özel bir şans tılsımı ile iyi görünüyorum çok akıllı görünüyorum Bay.

Duncan there's mr. Steve there I am in my wedding attire

Duncan işte bay. Steve işte ben düğün kıyafetimdeyim

I think purple or pink is always a good decision to make if you're going to a

bence mor veya pembe her zaman iyi bir karardır eğer

wedding for a man it's very easy for a man of course you just got to put a suit

bir erkek için düğüne gidiyorsan bu bir erkek için çok kolay tabi ki kravat olarak takım elbise giymen yeterli

on as a tie it's a very good choice of colour I don't know why for weddings you

çok iyi bir renk seçimi neden bilmiyorum düğünlerde

normally find very very loud colors on men look better so normally the suits

normalde çok çok yüksek renkler erkeklerde daha iyi duruyor bu yüzden normalde takımlar

are light maybe a grey color sometimes the shirts are white or maybe purple or

açık belki gri bir renk bazen gömlekler beyaz veya belki mor veya

pink so quite often everything is very very colourful because of course it's a

pembe oluyor bu yüzden çoğu zaman her şey çok çok renkli çünkü tabii ki

very special day isn't it would you like to see is I've got I've got some footage

çok özel bir gün değil mi görmek ister misiniz burada resepsiyonun bazı görüntüleri var yani

here of the reception so oh there it is so the reception we've sat down and we

oh işte burada yani resepsiyon oturduk ve

had a lovely meal so the reception normally comes much later doesn't it yes

güzel bir yemek yedik, bu yüzden resepsiyon normalde çok daha geç gelir, değil mi?

after there after they the the bride and bridegroom come out of the

church about an hour later where everybody drives off to for the

reception and there's a pretty grand smart-looking room and there are many

Oda görünüyor ve düğüne gelen çok sayıda misafir var

the or all the guests that came to the wedding and we're all about to sit down

ve hepimiz oturmak üzereyiz,

we've all had named places and we're all about to sit down and have what turned

hepimiz yerlerimizi belirledik ve hepimiz oturmak üzereyiz ve çok güzel bir şeye dönüşmek üzereyiz.

out to be a lovely meal hmm it wasn't yes fact this is one of the nicest

yemek hmm evet değildi aslında bu

weddings I think I've ever been to we both agreed on this didn't we that

şimdiye kadar gittiğim en güzel düğünlerden biri sanırım ikimiz de bu konuda anlaştık değil mi

the service was was quite nice the the reception was absolutely amazing it was

hizmet oldukça güzeldi resepsiyon kesinlikle harikaydı

gorgeous that was incredible were very friendly lovely people and it was just

muhteşemdi inanılmaz çok arkadaş canlısı sevimli insanlardı ve

in fact that the story it was it was a happy ending really because John and

aslında hikaye mutlu bir sondu çünkü John ve

Emma have known each other for many many years probably I would I think they've

Emma birbirlerini uzun yıllardır tanıyorlardı muhtemelen

known each other for about 20 years wow that's a very long time to know each

birbirlerini yaklaşık 20 yıldır tanıdıklarını düşünürdüm vay canına, birbirimizi tanımak için çok uzun bir süre,

other probably more than that very long time I think more like 25 years I think

muhtemelen o çok uzun zamandan daha fazla bence 25 yıldan fazla sanırım

they'd known each other and they used to go out together and see each other and

birbirlerini tanıyorlardı ve eskiden birlikte dışarı çıkıp birbirlerini görüyorlardı ve

then they split up and then about 13 years later they got back together again

sonra ayrıldılar ve sonra hakkında 13 yıl sonra tekrar bir araya geldiler

and now they're married so happy ending for both of them I like a happy ending

ve şimdi evliler ikisi için de çok mutlu son mutlu sonu seviyorum

yes it was lovely and I've got some words and phrases of course it's spring

evet çok güzeldi ve bazı kelimelerim ve deyimlerim var tabi ki bahar geldi

people start thinking about sort of marriage and dating don't they in the

insanlar bir çeşit evlilik düşünmeye başlıyor ve baharda flört etmiyorlar mı,

spring just about the animals are all looking for new mates they're know

hemen hemen tüm hayvanlar yeni eşler arıyorlar,

people start to get a bit frisky and start thinking about about finding a

insanların biraz heyecanlanmaya başladığını ve

partner that's a traditional time of the year isn't it - yes I find a partner I'd

yılın geleneksel bir zamanı olan bir eş bulmayı düşünmeye başladığını biliyorlar, değil mi - evet bir ortak buluyorum sanırım

say we I think we get that bit so that there it is look the so just to prove

o kısmı aldığımızı düşünüyorum böylece

that everything is looking very spring-like there is a live shot of the

her şeyin çok bahar gibi göründüğünü kanıtlamak için bahçenin canlı bir çekimi var

garden there it is live view if we have time we might pop outside a little bit

canlı görüntü var eğer biz zamanımız var biraz sonra dışarı çıkıp

later and do a little bit outside we'll see what happens but there it is it's a

biraz dışarı çıkabiliriz ne olacağını göreceğiz ama işte

it's a little dull quite dull today now this live shot it is it is a live

bugün biraz sıkıcı oldukça sıkıcı şimdi bu canlı çekim canlı bir

shot yes that is definitely live and maybe later we will go outside as well

çekim evet bu kesinlikle yaşa ve belki daha sonra dışarı da çıkarız

but for the time being we have something important to do you have some words and sentences connected

ama şimdilik yapacak önemli bir şeyimiz var evlenmek, evlenmek veya evlenmeyi planlamak ile ilgili bazı kelime ve cümlelerin var.

with being married or getting married or planning to get married

I do I've got them on my my little pieces of paper here and I've also

burada kağıt parçaları var ve bende ayrıca ortaya çıktıklarında herkese verilen

got a copy of the marriage order of service that was given out to everybody

evlilik hizmeti emrinin bir kopyası var,

when they arise so you never quit look at that and we can look at things

böylece asla vazgeçmezsiniz buna bakın ve

that are said procedures that that happen in a wedding in the UK and was

bir düğünde olan prosedürler denilen şeylere bakabiliriz. Birleşik Krallık'ta ve

quite similar to the America as well so let's start off I thought I'd do this in

Amerika'ya da oldukça benziyordu, bu yüzden başlayalım, bunu

a kind of an order so when two people meet and they like each other we start off

bir tür sırayla yapacağımı düşündüm, böylece iki kişi tanıştığında ve birbirlerinden hoşlandıklarında kur yapmayla başlıyoruz, kur yapmıyor muyuz?

with courtship do we not courtship so to Court is two would you say that that's

Mahkeme iki, bunun

very similar to dating dating yes well yes it I suppose it is that while dating

flört etmeye çok benzer olduğunu söyleyebilir misiniz, evet, evet, sanırım flört etmek flörttür,

is dating is when you're just seeing lots of different people or you might

sadece birçok farklı insanı gördüğünüz zamandır veya

date one person but that is just wild courtship is like a period of time so

bir kişiyle çıkabilirsiniz ama bu sadece vahşi kur yapmadır. bir süre gibi, bu yüzden

you you've maybe dated a number of people and then you've decided that you want

belki birkaç kişiyle çıkmışsındır ve sonra

to see this particular person for a longer period of time and you think well there

bu belirli kişiyi daha uzun bir süre görmek istediğine karar vermişsindir ve

could be something there there could be leading to marriage or a long term

orada bir şeyin sizi mutlu edebileceğini düşünürsünüz. evlilik ya da uzun süreli bir

relationship so that's the courtship it's the period let's give it its

ilişki, yani kur yapma dönemi bu, buna

a its proper explanation it's a period of development towards

uygun bir açıklama yapalım,

an intimate relationship or marriage it's a period of time when you really

yakın bir ilişki ya da evliliğe doğru bir gelişme dönemi,

get to know one another and decide whether you want to go ahead getting

birbirinizi gerçekten tanıdığınız ve isteyip istemediğinize karar verdiğiniz bir dönem. devam etmek için

married maybe an American English they might say they might say first

evlenmek belki bir Amerikan İngilizi diyebilirler diyebilirler ilk

base first well first that's something else that's not courtship oh is

temel ilk önce bu kur yapma olmayan başka bir şey oh

that maybe that's making advances towards having a sexual relationship well

belki de bu cinsel ilişkiye doğru ilerleme kaydediyor

yes there's yes that's a sort of that's a phrase that men use towards women

evet evet var bu bir çeşit bu bir deyim erkeklerin kadınlara karşı kullandığı

first base I think is when you have a kiss well I think I think you'll find

ilk aşama sanırım öpüştüğünüz zaman bence

women will use that as well I don't think yes exclusive to men I think first base

kadınların da bunu kullanacağını düşünüyorum evet erkeklere özel bence ilk aşama

means a kiss doesn't it second base is you go but you know but

öpücük anlamına geliyor değil mi ikinci Temel, gitmek ama biliyorsun ama bu

that's not caught courtship is about getting to know somebody over a long period

yakalanmadı kur yapmak, gerçekten evlenmeye uygun olup olmadığınızı görmek için birini uzun bir süre boyunca tanımakla ilgilidir,

of time to see whether you're compatible for getting married really so what

bu yüzden

do you think the the right amount of time is Steve to get to know someone well

Steve'in elde etmesi için doğru zamanın ne olduğunu düşünüyorsunuz? birini iyi tanımak için

the average time actually is interesting you should ask that because in

ortalama süre aslında ilginç bunu sormalısın çünkü

the UK the average period of time of courtship is between two to three years Wow

Birleşik Krallık'ta ortalama kur yapma süresi iki ila üç yıl arasında Vay canına

apparently that's long I know it's longer than I thought so if you question a

görünüşe göre bu çok uzun Bildiğim kadarıyla düşündüğümden daha uzun bu yüzden birçok evli kişiyi sorgularsanız

lot of married couples to ask how long were you courting

çiftlerin evlenmeden önce ne kadar süredir kur yaptığınızı sormaları

before you got married it's two to three years for them to make up their mind

iki ila üç yıl sürer bunun

as to whether they think that that's the average of course some people put

ortalama bir değer olup olmadığına karar vermeleri tabii ki bazı insanlar

love at first sight they want to get married straightaway but traditionally of

ilk görüşte aşık olurlar hemen evlenmek isterler ama geleneksel olarak

course the man who's the woman wooing or courting hmm are they're interchangeable

Tabii ki, kadının kur yaptığı ya da kur yaptığı erkek hmm bunlar birbirinin yerine geçebilen

words and it's really up to the man traditionally

kelimelerdir ve bu gerçekten erkeğe bağlıdır,

not so much these days but traditionally the man has to persuade the

bu günlerde geleneksel olarak o kadar da değil ama geleneksel olarak erkek,

woman that he's going to make a good husband by proving that he's got a good job

kadını, bunu kanıtlayarak iyi bir koca olacağına ikna etmelidir. iyi bir işi var,

he's got a good character his parents you know he's comes from a good stock

iyi bir karakteri var, ebeveynleri, onun iyi bir soydan geldiğini biliyorsunuz,

meaning that his genes are good if it was so it was so about you're talking about

yani genleri iyidir, eğer öyleyse, öyleydi,

an animal no but that's that tradition that that's what and that's going

bir hayvandan bahsediyorsunuz hayır ama bu o gelenek, bu ne ve bu

on with both parties it's subconsciously as well a lot of that

her iki tarafta da oluyor bilinçaltında ve birçoğu

because really a woman is looking for a man and the man's looking for a woman

çünkü gerçekten bir kadın bir erkek arıyor ve adam bir kadın arıyor

they're both getting together really ultimately because they're going to

ikisi de gerçekten sonunda bir araya geliyorlar çünkü

have children and pass on the genes oh that's the whole point of it so a lot of

çocukları olacak ve geçecekler. genler oh bütün mesele bu yani pek çok

things are happening at a level which you can't necessarily put into words and so

şey kelimelere dökemeyeceğiniz bir seviyede oluyor ve bu yüzden

courtship is part of that because really if two people are going to get married

kur yapmak bunun bir parçası çünkü gerçekten iki kişi evlenecekse

and they're going to have children certainly the both parties that the

ve onlar evlenecekse kesinlikle her iki taraf da,

woman particularly has got to be sure that the man is going to be able to provide

kadının özellikle erkeğin

to provide for her and the children for long enough for those children

kendisine ve çocuklarına, bu çocukların

to grow up and then become adults and have their own children yes that's

büyüyüp yetişkin olup kendi çocuklarına sahip olmalarına yetecek kadar uzun süre bakabileceğinden emin olması gereken çocuklara sahip olmalıdır. evet

ultimately what it's about yes I think we did touch we did touch on this last

sonuçta konu bu evet sanırım dokunduk buna değindik geçen

week when we were on on live on Wednesday we talked a little bit about this

hafta çarşamba canlı yayında bundan biraz konuştuk

because we were talking about the wedding that we were going to go to now we've

çünkü şimdi gideceğimiz düğünden bahsediyorduk biz

been to the wedding yeah so today we're talking about words associated with

Düğüne gittim evet, bu yüzden bugün bununla ilgili kelimelerden bahsediyoruz,

that so can you show us another word I can so that's courtship so you've been

bu yüzden bize yapabileceğim başka bir kelime gösterebilir misin, bu kur yapmak, yani

courting somebody wooing them for a period of time two to three years of the average

iki ila üç yıldır birisine kur yapıyorsun ve onlara kur yapıyorsun.

in the UK and then of course you might then propose to them get on one knee

Birleşik Krallık'ta ortalama ve sonra tabii ki onlara bir nişan yüzüğüyle tek dizinin üzerine çökmeyi teklif edebilir

on bended knee with with an engagement ring and say to your loved one

ve sevdiklerinize

will you marry me so that's the proposal but another phrase for that is pop

benimle evlenir misin diyebilirsiniz, bu yüzden teklif bu ama bunun için başka bir ifade pop

the question I like that pop the question ie you ask somebody to marry you

the soru ben bunun gibi soru sor yani birine seninle evlenmesini teklif ediyorsun

Oh when when when's he gonna pop the question do you

Oh ne zaman o soruyu soracak Sence

think the friends of a girl might say she's been dating or courting somebody

bir kızın arkadaşları onun uzun süredir biriyle çıktığını veya flört ettiğini söyleyebilir mi

for a long period of time oh when when do you gonna pop the question hmm

oh sen ne zaman soru soracaksın hmm sorusu

means like when's your gonna propose cuz cuz pop is is kind of like letting

ne zaman evlenme teklif edeceksin çünkü pop

something out so yeah just pop the question is to ask the question to put

bir şeyi açığa çıkarmak gibi bir şey yani evet sadece pop soru soruyu sormaktır soruyu

the question forward you pop the question will you marry me

öne sürmek sen soruyu pop benimle evlenir misin benimle evlenir misin benimle

will you marry me would you like to marry me I I am proposing marriage to

evlenir misin yapar mısın benimle evlenmek istiyorum sana evlenme teklif ediyorum seninle evlenmek istiyorum

you I want to marry you so I am asking you to marry I want you to marry you I

bu yüzden sana evlenme teklif ediyorum seninle evlenmeni istiyorum seninle evlenmeni istiyorum ben de seninle

want you to marry me and me to marry you we marry each other yes I think that

evlenmek için birbirimizle evleniyoruz evet bence bu

sounds propose propose on one knee the ring proposed but used outside that

sesler teklif teklif ediyor bir dizinde yüzük önerildi ama bu bağlamın dışında arkadaşlarla kullanıldığında

context with friends you would say you know something like oh I don't think is

şöyle bir şey bildiğini söylerdin oh

he ever gonna ah is he ever gonna pop the question or who is he gonna pop the

hiç sanmıyorum ah o soruyu soracak mı veya soruyu kim soracak

question yes he might pop the question tonight yes now exactly come that you

evet patlayabilir bu geceki soru evet şimdi tam olarak geliyor ki

can probably feel it in coming on yeah yeah so there we go

muhtemelen geldiğini hissedebilirsiniz evet evet yani işte başlıyoruz

it certainly is coming on so they popped the question what and one thing I wanted

kesinlikle geliyor bu yüzden soruyu sordular ne ve bir şey

to ask before we move on uh traditionally the man would ask the

sormak istedim devam etmeden önce uh geleneksel olarak adam sorardı

woman traditionally yes but nowadays is sometimes the woman will ask the man so

kadın geleneksel olarak evet ama günümüzde bazen kadın erkeğe sorar ve böylece

the woman will propose to the man yeah I know it doesn't happen all the time

kadın erkeğe evlenme teklif eder evet biliyorum bu her zaman

before people complain but yes I think it does happen so I think sometimes a

insanlar şikayet etmeden önce olmaz ama evet bence oluyor bu yüzden bazen bir

woman can can actually propose marriage to to the man that definitely can happen

kadının yapabileceğini düşünüyorum Aslında bu kesinlikle olabilecek bir adama evlilik teklif edebilir,

although I think traditionally still the man who is expected to propose hmm it's

ancak geleneksel olarak hala evlenme teklif etmesi beklenen adam olduğunu düşünüyorum,

certainly yeah I think so unless of course it's a lesbian couple yes in

kesinlikle evet, öyle düşünüyorum tabii ki lezbiyen bir çift olmadığı sürece evet

which world yes exactly those yeah I don't know what would happen there we go

hangi dünyada evet tam olarak o evet yapmıyorum orada ne olacağını biliriz

right so we'll come on to that later and they want your once you've accepted that

hemen gideriz, o yüzden buna daha sonra geleceğiz ve bu teklifi kabul ettikten sonra seni istiyorlar

proposal hmm then the man you're engaged to becomes your fiancee oh so that's the

hmm o zaman nişanlı olduğun adam senin nişanlın olur oh yani bu

man becomes the fiancee there's little accent over there because it's a French

adam nişanlı olur çok az Oradaki aksan Fransızca bir

word for y'all say he wants a fiancee the man if the woman this is the the

kelime olduğu için hepiniz nişanlısı istediğini söylüyorsunuz erkek eğer kadın bu

female equivalent it's pronounced exactly the same if you don't say so say

kadın eşdeğeri ise tamamen aynı telaffuz ediliyor demeseniz yani

I was getting married to a woman I would say that was my fiancee

bir kadınla evleniyordum diyelim ben yapardım o benim nişanlımdı

and if I was to write that down it would have the extra e on the end if I was a

ve bunu yazsaydım sonunda fazladan e olurdu müstakbel kocamı tanımlayan bir kız olsaydım

girl describing my husband-to-be I would describe them as a fiancee with one e I

onları bir e ile nişanlı olarak tanımlardım

didn't realize the word there was the female and male equivalent they're

fark etmemiştim kelime kadın ve erkek karşılığı vardı

pronounced exactly the same age one has an extra e so the pronunciation may be

tam olarak aynı yaşta telaffuz ediliyorlar birinin fazladan bir e'si var yani telaffuz

you just extend the actual e a little bit so you say this is my fiancee no

gerçek e'yi biraz uzatabilirsin bu yüzden bu benim nişanlım diyorsun hayır

it's pronounced the same oh that's interesting extra e I believe yes

aynı telaffuz ediliyor oh bu ilginç ekstra Evet inanıyorum

because of course in French you do have a very strong rule as as to sort of the

çünkü Fransızcada

use of feminine words and masculine words that's it so maybe that that

dişil kelimelerin ve eril kelimelerin kullanımına ilişkin çok güçlü bir kuralınız vardır, bu yüzden belki de bu

spelling difference just denotes that one is for female and one is for male I

yazım farkı sadece birinin kadın ve diğerinin erkek olduğunu gösteriyor.

think that's it exactly mr. Duncan ooh so here's an old-fashioned word that

tam olarak bu olduğunu düşünüyorum bay Duncan ooh, burada

also is related to proposal or and being engaged its betrothed

aynı zamanda evlenme teklifi veya nişanlısı ile ilgili olan eski moda bir kelime.

I love this word truth and you still see that it sounds like something from

Bu kelimeyi seviyorum.

another time you do so your betrothed is the person that you're engaged to so

that will cover fiance as well so it's just basically the same thing so

nişanlıyı da kapsayacak şekilde nişanlıyı da kapsayacak yani temelde aynı şey yani nişanlım

betrothed my betrothed is the person you're engaged to so the person you will

nişanlım senin nişanlı olduğun kişi yani

eventually you will eventually marry them that they they are your fiance

eninde sonunda onunla evleneceksin ki onlar senin

fiance E or betrothed you can say we are bitch so you there could be two people

nişanlın E veya seninle nişanlı biz orospuyuz diyebilir yani siz iki kişi

talking and they're going to get married and they might say oh we are betrothed

konuşuyor olabilir ve onlar evlenecek ve ah biz nişanlıyız

would be the same as we are engaged hmm comes from the old word truth teen are

nişanlımızla aynı olur hmm eski kelimeden geliyor doğruluk teen are

oth which means faithfulness Oh being faithful so that word is alluding to you

oth yani sadakat anlamına geliyor Oh sadık olmak, yani bu kelime seni ima ediyor,

are going to stay faithful with this person because you're going to get

bu kişiye sadık kalacaksın çünkü

married now I can see why that word is not so popular now yes

şimdi evleneceksin, bu kelimenin neden bu kadar popüler olmadığını şimdi anlayabiliyorum evet

faithfulness so you do still see it sometimes you will see that written in a

sadakat, yani hala görüyorsun bazen göreceksin bir

newspaper such-and-such I get are betrothed sometimes they'll write it

gazetede yazan falan falan nişanlıyım bazen

that way in a formal way so they're not married yet

resmi olarak öyle yazıyorlar yani henüz evli değiller

and but they tend to have some celebrations beforehand and the the men

ve önceden bazı kutlamalar yapıyorlar ve erkekler

will get together to have a bachelor party yeah I like that a bachelor party

bir araya geliyorlar bir bekarlığa veda partisi var evet, bir bekarlığa veda partisi

or in the u.s. you would call it a stag do and I suppose it's stag do it's also

veya ABD'de olmasını seviyorum. buna bekarlığa veda diyebilirsin ve sanırım bu bekarlığa veda demek bekar kelimesinden de

worth mentioning the word bachelor actually yes which means a single man a

bahsetmeye değer aslında evet bu bekar bir adam anlamına gelir

man who isn't married yet a bachelor and so what happens is you have a party all

evli olmayan bir adam henüz bekar ve yani olan şu ki tüm arkadaşlarıyla bir parti veriyorsun

his friends all his male friends will go out for the night somewhere or usually

erkek arkadaşları gece için bir yerlerde dışarı çıkacaklar veya genellikle

these quite often for a weekend just the male friends and it's really Hisle his

bunlar bir hafta sonu için oldukça sık sadece erkek arkadaşlar ve bu gerçekten Hisle onun

last chance to be sort of free before he gets married so everyone gets drunk

evlenmeden önce bir nevi özgür olması için son şansı, bu yüzden herkes sarhoş oluyor

basically it's a drunken party and sometimes they go away for the weekend

temelde bu bir sarhoş partisi ve bazen onlar hafta sonu için bir

somewhere as well and stay away and it's his last chance to be a single man you

yere de git ve uzak dur ve bu onun bekar bir erkek olması için son şansı

know there are there is a series of movies that are so funny I'm going to

biliyorsun çok komik bir dizi film var

mention them now you haven't seen them Steve I know you haven't watched them

şimdi onlardan bahsedeceğim sen onları görmedin Steve Onları izlemediğini biliyorum

okay I've watched two of them and it's and and the movies are called The

tamam mı İki tane izledim ve filmlerin adı

Hangover so there's the hangover 1 the hangover 2 and the hangover 3 and they

Akşamdan Kalma yani akşamdan kalma 1, akşamdan kalma 2 ve akşamdan kalma 3 var ve

are absolutely hilarious they are so funny and that is all about a party that

kesinlikle çok komikler çok komikler ve bu

takes place just before one of the characters one of the friends in the

filmdeki karakterlerden birinin arkadaşının

film gets married but of course everything goes a little awry everything

evlenmesinden hemen önce gerçekleşen bir parti hakkında her şey ama tabii ki her şey biraz ters gidiyor her şey

gets out of hand but very good films we should watch those together sometime

kontrolden çıkıyor ama çok güzel filmler bunları bir ara birlikte izlemeliyiz

Steve because they are they are really really funny and it'll

Steve çünkü onlar gerçekten çok komikler ve

rude in places but the hangover is a very funny movie and they made three of

yer yer kaba olacak ama akşamdan kalma çok komik bir film ve üçünü doğru yapmışlar

them right I don't know that I'd like to watch those sounds interesting yes

Bu sesleri ilginç izlemek ister miydim bilmiyorum evet

they're very funny it's a bachelor party that's the last chance for the the

çok komikler bu bir bekar Parti bu,

bachelor the man who isn't married yet to have a final fling not necessarily

bekârın henüz evli olmayan erkeğin bir kadınla son bir kaçamak yaşaması için son şansıdır,

with a woman although that fact it's not unknown for that to happen but certainly

ancak bunun olacağı bilinmez değildir ama kesinlikle

the men will get very drunk and they'll be ribbing him and joking with him and

erkekler çok sarhoş olacaklar ve olacaklar ona laf atmak, onunla şakalaşmak ve

saying you're single life is over it's time now to be ruled by your wife yo-yo

bekar olduğunu söylemek hayat bitti artık karın tarafından yönetilme zamanı yo-yo artık

you won't be able to go out and do what you like anymore because you'll be

dışarı çıkıp istediğini yapamayacaksın çünkü

living with somebody else your new wife so this is the the the end of one life

birisiyle yaşıyor olacaksın yoksa yeni karınız yani bu bir hayatın sonu

and the beginning of the married life you are no longer free I'm no longer

ve evli hayatın başlangıcı artık özgür değilsiniz ben artık

free that the women's equivalent to that and in in in the u.s. they called the

özgür değilim ki kadınlar buna eşdeğer ve ABD'de.

bachelor party a stag do but that word has that phrase is used a lot in the UK

bekarlığa veda partisine bekarlığa veda partisi dediler ama bu kelime Birleşik Krallık'ta çok kullanılıyor,

now a stag night it's kind of become become universal now so we say a stag

artık bir bekarlığa veda gecesi bu bir tür evrensel hale geldi, bu yüzden bir bekarlığa veda

party or a stag do and do is another word for party or a celebration you have

partisi veya bir bekarlığa veda partisinin yap ve yap, parti için başka bir kelime olduğunu söylüyoruz veya bir kutlama,

a party or a celebration you have a do do and it's spelt like the word to do D

bir partiniz veya bir kutlamanız var, yapmanız gereken bir şey var ve yapılacak kelime gibi heceleniyor D

O so when the women get together and they sometimes do that as well it's

O yani kadınlar bir araya geldiklerinde ve bazen bunu da

called a hen night hen do so that is the Zaca the same the unmarried woman will

yaptıklarında buna bekarlığa veda gecesi denir, bu da Zaca'nın aynısıdır evli olmayan kadın

get together with all her friends of which may be married some might not be

tüm arkadaşlarıyla bir araya gelecek, bazıları evli olmayabilir

and they will have a party as well and I think well certainly in the UK a lot of

ve onlar da bir parti verecekler ve bence kesinlikle Birleşik Krallık'ta birçoğunun

them will have a lot to drink as well but it might not be about that I think

da çok fazla içeceği olacak ama olabilir bununla ilgili değil bence

it might be they might be advising them certainly traditionally they would be

onlara tavsiyede bulunuyor olabilirler kesinlikle geleneksel olarak belki

maybe explaining to them what to expect in their married life with a man you

onlara evlilik hayatlarında ne bekleyeceklerini açıklıyorlar,

know maybe they've inexperienced maybe they're virgins maybe the woman is a

bildiğiniz bir erkekle belki deneyimsizler belki bakireler belki kadın bir

virgin and maybe the women are going to Lane - what to expect in a married life

bakire ve belki de kadınlar Lane'e gidiyor - bu günlerde evli bir hayattan ne beklenir,

these days of course so keep saying the phrase these days these days aren't many

bu yüzden bugünlerde bu ifadeyi söylemeye devam edin, bu günlerde kesinlikle Birleşik Krallık'ta ABD'de evlenen pek çok kadın yok.

women that get married certainly in the UK in the u.s. who are still virgins but

hala bakireler ama

if they're very religious of course they probably are and that tradition is very

eğer çok dindarlarsa tabii ki muhtemelen öyledirler ve bu gelenek

much held in certain parts of the world and in certain cultures yeah so that's

dünyanın belirli yerlerinde ve belirli kültürlerde çokça tutulur, evet, o

when the some of the married women might explain a few facts right so we're

zaman evli kadınlardan bazıları birkaç gerçeği açıklayabilir.

building up to the wedding day the wedding day another word another phrase

düğün gününe kadar inşa ediyoruz düğün günü başka bir kelime

that's used for the wedding day is the big day so when's the big day so two

düğün günü için kullanılan başka bir deyim büyük gün yani büyük gün ne zaman iki

people have got engaged the next question that will often be asked and

kişi nişanlandı sık sık sorulacak bir sonraki soru ve

the phrase that often their friends will ask them is when is the big day so and

sık sık o deyim arkadaşları onlara büyük günün ne zaman olduğunu soracak ve

that means when is the wedding day so the be the big day is a euphemism for

bu, düğün gününün ne zaman olduğu anlamına geliyor, yani büyük gün gerçek düğün için bir örtmece,

the actual wedding the wedding yet exactly the big day when is your wedding

düğün ama tam olarak büyük gün, düğün günün

day when is the big day or when you are you ready for the big day in other words

ne zaman büyük gün? veya büyük gün için hazır olduğunuzda, diğer bir deyişle,

have you have you made all the preparations have you made all the

tüm hazırlıkları yaptınız mı, tüm

arrangements because there's an awful lot to arrange for a marriage on the

düzenlemeleri yaptınız mı, çünkü

marriage day for it all to go very smoothly mm-hmm you've got to invite

evlilik gününde her şeyin çok düzgün gitmesi için bir evlilik ayarlayacak çok şey var mm- hmm, sahip olduğun herkesi davet etmelisin,

everybody you've got to you've got to get a minister you've got a hire a

bir papaz bulmalısın,

church somewhere to have the reception print out all the invites there's so

bir yerlerde bir kilise tutmalı, resepsiyona tüm davetiyeleri yazdırttırmalı,

much to do it's a very stressful event for people so that's why we call it the

yapacak çok şey var, bu çok stresli bir olay. insanlar bu yüzden ona

big day anyone lots of people watching us today

büyük gün diyoruz bugün bizi izleyen pek çok insan

will be married and they'll know what that's like right so here's another word nuptials

evlenecek ve bunun nasıl bir şey olduğunu bilecekler yani işte başka bir kelime evlilik

now I thought this meant something else but when I looked it up in fact it just

şimdi bunun başka bir anlama geldiğini düşünmüştüm ama baktığımda aslında sadece

means forthcoming marriage ceremony and celebrations yes because a lot of people

yaklaşan evlilik töreni ve kutlamalar anlamına gelir evet çünkü birçok insan

Jules a lot of people actually think that means the the sexual side of after

Jules birçok insan bunun aslında düğünden sonraki cinsel yön anlamına geldiğini düşünür

the wedding so a lot of people believe it I'll be honest with you III always

bu yüzden birçok insan buna inanır Sana karşı dürüst olacağım III her zaman

thought that so I always thought the nuptials meant

böyle düşündüm bu yüzden ben her zaman nikahların,

what happens after the wedding when the couple are together I get can do but it

çiftler birlikteyken düğünden sonra ne olacağı anlamına geldiğini düşündüm, ancak bu,

means the whole thing it means the whole wedding day the ceremony everything

tüm düğün günü anlamına gelir, törenle

connected with it the nuptials the nuptials will take

bağlantılı her şey anlamına gelir, nikahlar, nikahlar

place in London for example that just means that the whole ceremony the whole

Londra'da gerçekleşecek, örneğin sadece tüm tören tüm

marriage day everything's going to take place in London or wherever so that was

evlilik günü her şeyin Londra'da veya herhangi bir yerde olacağı anlamına gelir yani

an interesting with you we know this one bride and bridegroom hmm the bride of

sizin için ilginç olan bunu biliyoruz gelin ve damat hmm gelin

course if there is the woman bridegroom or often just shortened to groom yes so

tabii ki kadın damat varsa veya genellikle sadece damat olarak kısaltılır evet yani

the bride the bride is the lady getting married and the bridegroom is the man so

gelin gelin evlenen hanımefendi ve damat da erkek yani

that's you don't become a bride until your wedding day or a bridegroom so you

düğün gününe kadar gelin ya da damat olmuyorsunuz yani

you will be called these terms on the wedding day but also afterwards as well

düğün günü de bu tabirlerle anılacaksınız sonrasında da

you can be after you've been married for the rest of it I don't know when that

siz geri kalanı evlendikten sonra olabilir,

stop so certainly for the rest of that day but before though don't forget you

o günün geri kalanında ne zaman durur bilmiyorum ama daha önce unutma ama gelin müstakbel

could say bride-to-be yes you can say bride-to-be but on the day mm its bride and bridegroom

gelin diyebilirsin evet gelin diyebilirsin- müstakbel ama o gün onun gelini ve damadı

and that can also be somebody who is recently married you can still call

ve bu aynı zamanda yeni evlenmiş biri de olabilir, onlara damatta hala gelin diyebilirsiniz

them the bride in the bridegroom but obviously over a period of time you wouldn't

ama belli ki bir süre sonra

say that but yes you're right bride-to-be or bridegroom to be mmm we have

bunu söylemezsiniz ama evet sizsiniz doğru gelin ya da damat olmak için mmm,

were rattling through these now the next one is best man Oh best man so in

bunları tartışıyorduk şimdi sıradaki sağdıç Oh sağdıç yani

certainly in the UK and the US this is a male friend who has special responsibilities

kesinlikle Birleşik Krallık ve ABD'de bu, aradığı evlilik sırasında özel sorumlulukları olan bir erkek arkadaş

during the marriage he's looking after the groom looking after

damattan sonra damatla ilgilenir

the bridegroom and he has special responsibilities for example witnessing signing

ve özel sorumlulukları vardır, örneğin sicil

the the register the legal documents and also he has to traditionally

defterinin yasal belgelerin imzalanmasına tanıklık etmek ve ayrıca geleneksel olarak düğünden sonra

give a speech after the during the after the wedding has taken place

bir konuşma yapmak zorundadır

and during the reception he will make a speech where he will traditionally

ve resepsiyon sırasında bir konuşma yapacaktır. geleneksel olarak

make fun of the bridegroom tell lots of jokes may be very risky jokes

damatla dalga geçeceği bir çok şakalar çok riskli şakalar olabilir

and maybe tell stories to the the the guests that may be that the bridegroom

ve belki misafirlere damadın

wouldn't want them to to hear about assessing embarrassing stories embarrassing

duymalarını istemeyeceği hikayeler anlatabilir utanç verici hikayeleri değerlendirmekle ilgili

stories yeah usually by this stage the best man is had too many to

evet genellikle Bu aşamada sağdıç çok fazla içki içer

drink and it can get a bit raucous and it can get a bit out of hand especially

ve biraz gürültülü olabilir ve özellikle

when there's lots of drink being consumed yes you would usually choose

çok fazla içki tüketildiğinde kontrolden çıkabilir evet, genellikle sağdıcınızı

your best man to be somebody who is you doesn't have to be your best friend

kendiniz olmayan biri olarak seçersiniz. En iyi arkadaşın olmalı

but if you've got a best friend and you don't choose him as your best man

ama eğer bir en iyi arkadaşın varsa ve onu sağdıcın olarak seçmezsen,

he might get upset it's got to be somebody who's got a bit of a sense of responsibility

o üzülebilir, bu genellikle biraz sorumluluk duygusu olan biri olmalı

usually but you usually choose your best friend interestingly enough

ama sen genellikle en iyi arkadaşını yeterince ilginç bir şekilde seç

in the wedding we went to the best man there he said this was his third

oradaki en iyi adama gittiğimiz düğünde bunun sağdıç olduğu üçüncü evliliği olduğunu söyledi bu

marriage where he was the best man so he must be very reliable and a person to

yüzden çok güvenilir olmalı ve

have as your best man so he literally is the best man it literally is he's that

sağdıcın olması gereken biri olmalı bu yüzden kelimenin tam anlamıyla o en iyisi adamım kelimenin tam anlamıyla o,

what all your best friend really the best man so he had to give a speech and

en iyi arkadaşın gerçekten en iyi adam, bu yüzden bir konuşma yapmak zorunda kaldı ve

has certain risk he stands by the by the the groom and hands him the ring during

belli bir riski var, damadın yanında duruyor ve tören sırasında ona yüzüğü veriyor,

the ceremony there's there's one thing Steve I've noticed here is is the wedding

Steve'in sahip olduğum bir şey var. Burada dikkatimi çeken şey, düğün

ceremony is very much dominated by the male it is that's tradition that's

törenine çok fazla erkeğin hakim olması, gelenek bu,

the way it's always been and I think less so in other cultures but

her zaman olduğu gibi ve diğer kültürlerde daha az olduğunu düşünüyorum ama

certainly in the UK in America yes it is very much dominated because the the the

kesinlikle Birleşik Krallık'ta Amerika'da evet çok fazla hakim çünkü

other speech because the the the bride the bride's father gives the bride away

diğeri konuşma çünkü gelini gelinin babası gelini verir

mm-hmm but nobody's nobody that isn't that the

mm-hmm ama kimsenin kimsesi o değil

mother of the bride that gives the bride away it's the father yes and but but you

gelinin annesi gelini veren babadır evet ve ama ama

can have a course and and the and the best man gives a speech the father the

bir kursa gidebilirsin ve ve ve ve sağdıç bir konuşma yapar baba

father of the bride gives a speech as well but the mother doesn't but you also

gelinin babası da bir konuşma yapar ama anne yapmaz ama senin de baş

have can have the matron of honor hmm or in America you call this the maid of

matron olabilir hmm ya da Amerika'da buna baş

honor so you do have she's like the head bridesmaid so you've got bridesmaids who

nedime diyorsun, bu yüzden ona sahipsin baş nedime gibi, yani

are the the sort of female helpers to the bride who come from her family and

ailesinden ve arkadaşlarından gelen gelinin bir tür kadın yardımcıları olan nedimeleriniz var

her friends and they usually unmarried women traditionally there would be

ve bunlar genellikle evli olmayan kadınlardır, geleneksel olarak

unmarried girls but they are probably of marriage' belay age so this is an

evli olmayan kızlar olur ama bunlar muhtemelen evlilik yaşının gerisindedir. bu

opportunity for maybe sisters of the bride and and younger friends to be

belki gelinin bacıları ve genç arkadaşlar için

shown off to a lot of people and maybe they will meet somebody at the wedding

bir çok kişiye hava atmak için bir fırsat ve belki ablamın evlendiği düğünde onlarla evlenmek isteyebilecek biriyle tanışırlar.

who may want to marry them where my older sister were got married I was one

of the bridesmaids you were a bridesmaid true I guess I insisted on it so there

nedime sen nedimeydin doğru galiba ısrar ettim bu yüzden

was me and my younger sister so my elder sister got married and myself and my my

ben ve küçük kız kardeşim vardı bu yüzden ablam evlendi ve ben ve

younger sister we we were both bridesmaid I would've been the pageboy

küçük kız kardeşim ikimiz de nedimeydik uşak olurdum hayır

no I was the bridesmaid I insisted on it were you in a dream him wear a dress

nedime bendim Bir rüyada mıydın diye ısrar ettim, onun bir elbise mi giydiğini ya da çok güzel bir

either lovely lovely frock you didn't really it was pink with little frills

frak giydiğini gerçekten giymedin mi? şaka yapıyorum hanımefendi

around the edge and I remember had a big pink bow in my hair you're joking very

nice you are joking miss very I've still got it somewhere I might wear it next

hala bir yerlerde var onu haftaya giyebilirim

week I think he's joking viewers I don't think he was a bridesmaid if you have if you

sanırım şaka yapıyor izleyiciler

have boys that help out at a wedding then you call them page boys

but oh well he's been quite serious but so the bridesmaids and the some head bridesmaid

oh pekala oldukça ciddiydi ama bu yüzden nedimeler ve bazı baş nedimeler baş nedimeler

is the maid of honor what matron of honor if they're a matron of

ne baş nedimeler eğer onlar bir başhemşire iseler bu evli

honor it's then it means they're married and if it's a maid of honor it means

oldukları anlamına gelir ve bu bir nedime ise bu şu anlama gelir:

that unmarried okay because I move on so it's similar to the best man but they

bekar tamam çünkü ben devam ediyorum, bu yüzden sağdıç gibi ama

don't give a speech so so that's that we're moving on we're done best man so

konuşma yapmıyorlar, bu yüzden devam ediyoruz, işimiz bitti sağdıç, bu yüzden

you come to say you're married you've had the ceremony and traditionally then they

sen evli olduğunu söylemeye geldin. tören ve geleneksel olarak

would drive off in the car and go off on their honeymoon oh you'll on the same

arabaya atlayıp balayına giderler oh aynı

day you're missing something out though what am I missing they're

gün bir şey kaçırırsın ama ben ne kaçırıyorum

missing the reception well reception yes the reception after the wedding

resepsiyonu kaçırıyorlar peki resepsiyonu evet düğünden sonraki resepsiyonu

ceremony we mentioned this earlier I know but where is it where's that

tören bundan daha önce bahsetmiştik biliyorum ama nerede o

little bit of video footage I've got a little bit of video footage so yes here

küçük video çekimi nerede biraz video çekimim var yani evet işte burada yani

it is so there's a reception taking place at that reception that's after the wedding

o resepsiyonda düğün töreninden sonra bir resepsiyon veriliyor

ceremony after the wedding ceremony everyone has a nice slap-up meal

düğünden sonra tören herkes güzel bir tokat yemeği yer,

a slap-up meal that means a lovely meal in every ring joys and and then they

tokat yemek, yani her halkada güzel bir yemek neşe ve sonra

traditionally then after that ceremony is finished they will go off in their

geleneksel olarak o tören bittikten sonra

car off to their honeymoon hmm which is obviously the the holiday after the

arabalarıyla balayına giderler hmm ki bu belli ki düğünden sonra tatil

wedding but I don't think very often I certainly wear my sister and her husband

ama çok sık giydiğimi zannetmiyorum kesinlikle ablam ve kocası

got married they literally did we had the marriage the reception and then

evlendiler resmen nikah masasına oturdular ve

on the same day late in the afternoon they drove off in their car and

aynı gün öğleden sonra geç saatlerde arabalarına atlayıp

went off on holiday on their honeymoon that's it but but quite often now

gittiler balayında tatile gidiyorlar o kadar ama ama artık çoğu zaman bu

that doesn't happen on the same day the honeymoon might not take place for some

aynı gün olmuyor balayı

time afterwards yes as they would he know each other anyway and might already

daha sonra bir süre gerçekleşmeyebilir evet çünkü zaten birbirlerini tanırlardı ve zaten bir süredir

been living together for some time and of course traditionally on the honeymoon

birlikte yaşıyor olabilirler ve tabii ki geleneksel olarak balayında,

if both the of both people in the marriage were virgins

eğer evlilikteki her iki kişi de bakire olsaydı,

that's when they would consummate the marriage oh yeah they have

o zaman evliliği tamamlayacaklardı oh evet,

sexy tome exactly that's when that would usually take place of course probably

seksi ciltleri tam olarak o zaman olurdu, tabii ki muhtemelen

never did I don't know how many people ever but certainly that a lot of the

hiç olmadı, nasıl olduğunu bilmiyorum pek çok insan ama kesinlikle, kadınların çoğu kesinlikle

women would have been virgin certainly because in they would have been

bakire olurdu çünkü evlenene

protected by their mothers up right up to the point that got married but maybe

kadar anneleri tarafından korunurlardı ama belki

the men weren't necessarily I think they'd probably you know got a bit of

erkekler ille de değildi, sanırım muhtemelen siz de bakireydiniz biliyorum

experience before the marriage but go into that I think it's too late now I think

evlilikten önce biraz tecrübem var ama buna gir bence artık çok geç bence bu konuda

we have gone too late into it let's talk about one other thing now same-sex

çok geç kaldık hadi başka bir şeyden bahsedelim şimdi eşcinsel

marriage which is something that is relatively recent well relatively

evliliği ki bu nispeten yeni bir şey iyi nispeten

recent same-sex marriage or gay marriage it depends where you are in the

yeni aynı -cinsel evlilik veya eşcinsel evlilik dünyanın neresinde olduğunuza bağlıdır

world depends where you are in the world this is where marriages of same-sex

dünyanın neresinde olduğunuza bağlıdır burası eşcinsel

couples and opposite sex couples have the same rights legally equal

çiftlerin ve karşı cins çiftlerin evliliklerinin yasal olarak eşit haklara sahip olduğu yerdir,

it means that that you can inherit legally inherit just of one partner dies there

bu yasal olarak miras alabileceğiniz anlamına gelir sadece

that could be passed on it's just so it's began civil rights for this began

if you look at the history of it in the USA in the 1970s but it was Denmark

1970'lerde ABD'de tarihine bakarsanız, bunun için medeni haklar başladı, ancak

in 1989 that had the first legislation for registering same-sex partners

1989'da eşcinsellerin kaydedilmesi için ilk yasayı çıkaran Danimarka'ydı. eşler

or marriage so having the same civil rights as marriage couples but in fact

veya evlilik bu nedenle evli çiftlerle aynı medeni haklara sahiptir, ancak aslında

in the Netherlands in in 2000 it was at the turn of the last century that we

2000 yılında Hollanda'da, geçen yüzyılın başında

had the first law the first laws were passed for same-sex marriage so all the rights

ilk yasayı çıkardık, ilk yasalar eşcinsel evlilik için çıkarıldı, bu nedenle tüm haklar

exactly the same for same-sex and opposite-sex marriages as well of course still

aynı cinsiyetten ve karşı cinsten evlilikler için de tamamen aynı elbette hala

in many countries in many countries same-sex marriages or same-sex unions

birçok ülkede birçok ülkede eşcinsel evlilikler veya eşcinsel birliktelikler

because quite often even here in the UK it's still seen as is legal it is just

çünkü oldukça sık burada Birleşik Krallık'ta bile hala yasal olarak görülüyor, bu sadece

something that gives you the same rights as someone who is married

bir şey. bu size evli biriyle aynı hakları verir

so a man and a woman married and so a male/female married male male marry female

yani bir erkek ve bir kadın evlenir ve böylece bir erkek/kadın evli erkek erkek evlenir

female married they all have the same role and has the same right legal rights

kadın kadın evli hepsi aynı role sahiptir ve aynı yasal haklara sahiptir

basically that's right well yeah exactly about around 26 countries around the

temelde bu doğru peki evet tam olarak dünya çapında yaklaşık 26 ülke

world now same-sex marriages are in place and of course the latest one was Australia

şu anda eşcinsel evlilikler yürürlükte ve tabii ki en sonuncusu Avustralya'ydı, en

the latest one was Australia they're hoping to do it in Ireland soon I

sonuncusu Avustralya'ydı yakında İrlanda'da yapmayı umuyorlar,

believe although they out there that they they voted it out there I think I can't

ancak orada oylama yaptıklarına inanıyorum orada sanırım

remember but but yes it gives that gay people the same right incidentally I saw

hatırlayamıyorum ama evet o gey insanlara aynı hakkı veriyor tesadüfen

a very interesting statistic because suicide rates amongst young gay people is

çok ilginç bir istatistik gördüm çünkü genç eşcinseller arasında intihar oranları

quite high okay but in countries where they injured they did

oldukça yüksek tamam ama yaralandıkları ülkelerde çok

a huge study in the USA in states where they've introduced same-sex marriage

büyük bir çalışma yaptılar. ABD eyaletlerinde eşcinsel evliliği

and the suicide rate amongst amongst young males and particularly dropped

ve genç erkekler arasındaki intihar oranını başlattılar ve özellikle

by something like 20% because obviously then it's it's seen as as part of

%20 gibi bir düşüş yaşadılar çünkü o zaman toplumun bir parçası olarak görülüyor,

part of society it brings people into part of society and feeling that it's right

insanları toplumun bir parçası haline getiriyor ve duygulandırıyor. sonuçta doğru,

after all well yeah well well if you live with the whole of society not accepting

evet, peki, eğer tüm toplum sizi kabul etmeyerek yaşıyorsanız,

you then the pressure is already there isn't it exactly so this is

o zaman baskı zaten tam olarak orada değil, yani bu,

one step further to accept themselves and many many countries now are realizing

kendilerini kabul etmek için bir adım daha ileri ve birçok ülke artık

that it's no big deal in fact to be honest it's not even a big deal yes

bunun hayır olduğunu anlıyor aslında büyük bir anlaşma, aslında büyük bir anlaşma bile değil evet,

the biggest barrier to same-sex marriage of course is his religion and a lot

eşcinsel evliliğin önündeki en büyük engel elbette onun dinidir ve birçok

of people were against same-sex marriage for many years because they believed

insan eşcinsel evliliğe uzun yıllar karşıydı çünkü

that it would promote homosexuality of course that Vint is completely

bunun eşcinselliği teşvik edeceğine inandılar. Tabii ki Vint'in tamamen

disproved and also it would be bad for for children that's been disproved

çürütüldüğü ve ayrıca çürütülmüş olan çocuklar için kötü olacağı

and also a little bit particularly people from religious background

ve ayrıca biraz özellikle dini geçmişe sahip insanlar için

thing it's unnatural or shouldn't be done but we're

bunun doğal olmadığı veya yapılmaması gereken bir şey ama biz

not going to get into that but we're not going to get into it I'm gonna talk

buna girmeyeceğiz ama biz ' buna girmeyeceğiz

about it for 10 minutes and there but we're not going to get into it well it's

10 dakika boyunca bunun hakkında konuşacağım ve orada ama iyi girmeyeceğiz, bundan

it's we need to mention it it's it's happening it's happening now it could

bahsetmemiz gerekiyor, oluyor, şimdi oluyor,

be happening in your country right now that's know people maybe for or against

ülkenizde oluyor olabilir şu anda insanlar bunun lehinde ya da aleyhinde olduğunu biliyorlar

it but we're not going to debate the for and against we're just mentioning

ama lehte ve aleyhte olanları tartışmayacağız, sadece olan

it as something well that happens what's strange is no one is debating

iyi bir şey olarak bahsediyoruz, garip olan kimse

it most people are agreeing so Robert says about the same-sex marriage what

bunu tartışmıyor çoğu insan aynı fikirde, bu yüzden Robert diyor ki eşcinsel evliliği

do you say when introducing the other this is my wife this is my husband well

diğerini tanıtırken ne diyorsun bu benim karım bu benim kocam

of course partner partner so partner you don't have to say husband or wife

tabii ki partner partner yani partner karı koca demek zorunda değilsin

there's no need to do that so because they can work them out for themselves

bunu yapmaya gerek yok çünkü onlar çözebilir kendileri için

so your partner is just the other person who is involved in the relationship

yani eşiniz ilişkiye dahil olan diğer kişidir,

although interestingly enough you can use the word wife if two men

ancak yeterince ilginç bir şekilde eş kelimesini kullanabilirsiniz, eğer iki erkek

get married one might call his yeah I don't know the wife that that my wife you

evlenirse biri onun diyebilir evet, karım olduğunu bilmiyorum, karım

know it that depends on the nature of the relationship but it's often done in

olduğunu biliyorsun ilişkinin doğasına bağlıdır ama genellikle

a sort of yeah light hearted way yes let's not muddy things we're making it muddy

bir çeşit yapılır evet tasasız bir şekilde evet işleri bulandırmayalım

now yes you can say partner partner is the accepted pattern yes yes yes

şimdi işleri bulandırıyoruz evet partner partnerin kabul edilen model olduğunu söyleyebilirsin evet evet evet

not husband and wife because it gets it gets all a bit silly and messy and and

karı koca değil çünkü bu her şey biraz aptalca ve dağınık hale geliyor ve

no one really knows what to say so partner is fine partner this is my partner

kimse gerçekten ne söyleyeceğini bilmiyor, bu yüzden partner iyi partner, bu benim partnerim, bu

so there we go of course that the other the other controversial thing is

yüzden tabii ki diğer tartışmalı şey,

is do same-sex couples get married in a church that depends on the church of course

eşcinsel çiftlerin evlenmesidir. kiliseye bağlı bir kilise tabii ki geleneğe kesinlikle

if you're sticking absolutely to tradition the whole at the point of a marriage

bağlı kalıyorsanız, bütün kilisede evlilik noktasında

in a church is that two people got to be careful what I say here well it's

iki kişinin burada söylediklerime dikkat etmesi gerekir, bu

a religious ceremony getting married there's no point worrying about what to say nobodies

dini bir tören, evlenmenin bir anlamı yok ne diyeceğimi şaşırıyorum kimse gelip

gonna come round and you know...drag us down the road the thing is that's what it is it

bizi yolda sürükleyecek olay şu ki bu bu böyle

is what it is that's it yes a wedding is seen as as something that's a religious ceremony

evet düğün dini bir tören olarak görülüyor

but nowadays many people don't get married in church yes exactly

ama günümüzde pek çok insan kilisede evlenmeyin evet tam olarak

over the years everything has chain

yıllar geçtikçe her şeyin zinciri var

really goes to church in this country no one is devoutly religious under the age of

gerçekten bu ülkede kimse dindar değil 30 yaşın altında o yüzden

30 so people getting married now are just going

insanlar şimdi evleniyor sadece gidiyor hadi

let's just have the the service let's just have the thing at the register

sadece ayin yapalım hadi sadece yapalım sicil dairesinde bir şey imzalarlar

office they just sign the paper have a couple of drinks and that's it you

sadece kağıdı imzalarlar birkaç içki içerler ve işte bu kadar

had some people don't yeah yeah they do yeah see so it's not really a big problem

bazı insanlar vardı değil evet evet yaparlar evet görüyorlar yani bu gerçekten büyük bir sorun değil

it's not really some people have a problem because they have a problem that's

gerçekten bazı insanların bir sorunu yok çünkü onların bir sorunu var sorun bu

it basically let's have a look at the can we have a look at another look at

temelde hadi şuna bir göz atalım sohbete başka bir göz atabilir miyiz

the chat mr. Duncan right there I'm just getting rid o which PI past four it's

bayım. Duncan tam orada, hangi PI'den kurtuluyorum dördü geçiyor saat dördü

five past four this has been a very very interesting conversation for every haven't

beş geçiyor bu çok çok ilginç bir sohbetti çünkü

said very much we haven't really looked at the comment right you know I love

çok fazla konuşmadık yoruma gerçekten bakmadık doğru biliyorsun

to look at the comments we have we've we've been talking to the live chatters

bakmayı seviyorum Elimizdeki yorumlarda Oscar'larda canlı sohbet edenlerle konuşuyorduk Oscar'ını alan

at the Oscars there was a woman receiving her Oscar and she said something

bir kadın vardı ve karıma böyle bir şey dedi

like this is to my wife yes again you are making a point there so but

evet yine orada bir noktaya değiniyorsun ama

in general conversation you don't always have to say husband and wife because

genel konuşmada her zaman karı koca demek zorunda değilsin çünkü

it does as I said earlier it does confuse things because those involved

daha önce söylediğim gibi bu bir şeyleri karıştırıyor çünkü ilişkiye dahil olanlar

in the relationship are the same and that's the thing that's the problem

aynı ve bence sorun da bu,

I think as well for a lot of gay couples it's still their own mantises asian

bence birçok eşcinsel çift için de hala öyle

of marriage a lot of people that there is this the whole a lot of people love

evlilik konusunda kendi peygamberdeveleri birçok insan bu var hepsi bir çok insan

to get married because it's it's the ceremony itself and the whole everything

evlenmeyi seviyor çünkü bu törenin kendisi ve

around it is so romantic and and you are really making very powerful vows

etrafındaki her şey çok romantik ve siz gerçekten çok güçlü yeminler

and statements during the marriage ceremony yes except then they're not because

ve açıklamalar yapıyorsunuz evlilik töreni sırasında evet, ancak o zaman değiller çünkü

most people now you know that they will have an open relationship or they

artık çoğu insan açık bir ilişki yaşayacaklarını veya

get divorced later so it's it's a ceremony but I think many much of the meaning

daha sonra boşanacaklarını biliyor, bu yüzden bu bir tören ama bence birçok anlamın

now has become very Hollow well I think for people who want to do that and

artık çok Boş hale geldiğini düşünüyorum bunu yapmak isteyen ve buna hala inanan insanlar için, bunun bu olduğunu

still believe in it that that that's you know that's why they're doing it you're

biliyorsun, bu yüzden yapıyorlar,

just trying not to offend anyone now I'm I'm just saying it's easier obviously

sadece şimdi kimseyi kırmamaya çalışıyorsun, ben sadece söylüyorum, bu daha kolay, açıkçası

now in the past it was very difficult to get a divorce but we and so people

şimdi geçmişte o boşanmak çok zordu ama biz ve bu yüzden insanlar

really stuck it out yes I get that yes even if the husband was smacking

bunu gerçekten zorladı evet anladım evet koca karısına şaplak atsa bile

the wife around she would stay with him that's a great idea yeah well interestingly

onunla kalırdı bu harika bir fikir evet ilginç bir şekilde

that this is the the order of service I was going to just briefly

hizmetin sırası bu Birazdan kısaca

mention some of the this is a photocopy I've made okay it says there I've

bahsedecektim bu bir fotokopi çektirdim tamam orda

taken the names out marriage order of service for the wedding of well it was

isimleri nikahtan çıkardım nikah için nikah için

John and Emma we've already said yes on this date and this church and this then

John ve Emma idi zaten evet demiştik bu tarih ve bu kilise ve bu daha sonra

lays out the the actual service itself so it starts off with a bride coming

asıl ayinin kendisini ortaya koyuyor, bu yüzden bir gelinin geline gelmesiyle başlıyor.

into the bridal March doctor der der der der we said that was edit on Wednesday

and then you get a welcome from the minister and she usually says something

genellikle sevgilinin çizgisinde bir şeyler söyler

along the lines of dearly beloved we are gathered here to witness the

biz burada evlilik

union of know that you'll mention the names in marriage then they'll have an

birliğine tanık olmak için toplandık bilin ki evlilikte isimleri anacaksınız sonra bir

opening prayer then we'll have a him where the congregation will sing a hymn mm-hmm

açılış duası yapacaklar sonra cemaatin ilahi söyleyeceği bir açılış duası yapacağız. mm-hmm

these are traditional things have just said at every wedding then the the

bunlar az önce her düğünde söylenen geleneksel şeyler o zaman

minister will ask the audience something along the lines of if anyone here feels

bakan dinleyicilere şuna benzer bir şey soracak: buradaki herhangi biri

that this couple should not be united in holy matrimony speak now or forever hold

bu çiftin kutsal bir evlilik içinde bir araya gelmemesi gerektiğini düşünüyorsa şimdi konuşun ya da sonsuza kadar

your peace you do realize this is going to take as

susmayın farkındasınız bu

long as the wedding itself I'm doing it very quickly so the minister will say

düğün kadar uzun sürecek ben çok hızlı yapıyorum bu yüzden bakan diyecek çünkü

that because legally they have to because there's always a slight risk

yasal olarak zorundalar çünkü her zaman

that one of the the bridal the bridegroom might already be married to

gelinden birinin, damadın zaten başka biriyle evli olma riski vardır.

somebody else and that's called bigamy it so you can't marry you can't and what

ve buna bigamy denir yani evlenemezsin evlenemezsin ve

not in this country you can't to be married to two people this is not the

bu ülkede ne olmaz iki kişiyle evlenemezsin bu

quick version by the way no that's five so you there's always that phrase is

hızlı versiyon değil bu arada hayır bu beş yani sen her zaman bu ifade var

said nobody ever says anything's a bit of a bit of a bit of a funny moment in

kimsenin bir şey söylemediğini söyledi bir evlilik töreninde biraz komik bir an

in a marriage ceremony but it has to be said and then there are declarations

ama söylenmesi gerekiyor ve sonra

made that the vowels but no there are declaration will you the families and friends of support

sesli harflerin yapıldığına dair beyanlar var ama hayır beyan var siz aileler ve arkadaşlar destek olur musunuz

and uphold them in their marriage now and for the years to come and

ve onları evliliklerinde şimdi ve gelecek yıllarda destekleyin ve

the congregation all says we will so we're all there to help support them over

cemaat hepimiz yapacağımızı söylüyor, bu yüzden hepimiz onları yıllar boyunca desteklemek için oradayız

the years and we make vows ourselves and then you get a sermon by the

ve kendimiz yemin ederiz ve sonra biraz olan bir vaaz alırsınız.

which is a bit of a speech a bit of a to-do list really from the Minister likes

bir konuşmanın biraz yapılacaklar listesi gerçekten Bakan'dan

telling the bride and bridegroom you know some words of wisdom on how to how

gelin ve damada evliliklerini nasıl yürüteceklerine dair bazı bilgece sözler bildiğinizi

to conduct their marriage and then you get the vowels the vowels where do you

ve sonra ünlüleri alıyorsunuz ünlüleri

take this man to be your wife do you take this that was at CEATEC it's a man to

bu adamı nereye götürüyorsunuz? karınız olun, CEATEC'te olan bunu kocanız olarak kabul ediyor musunuz

be your husband and do you take this lady to be your wife this lady let me finish

ve bu bayanı karınız olarak kabul ediyor musunuz, bu hanımefendi cehennemde

for better or worse in sin in hell he says to love your parish death do

günahı daha iyi veya daha kötü bitirmeme izin verin cemaat ölümünüzü sevmemi söylüyor, değil mi?

you part so that's quite often what is said this is

Kısmen sık sık söylenen şey bu

it not you what you are really recreating the boredom of sitting through

sen değilsin, gerçekten

a wedding really well and then the priest with the minister will then say

bir düğünde oturmanın can sıkıntısını gerçekten iyi yeniden yaratıyorsun ve sonra rahip ve bakan diyecek ki, şimdi

I now pronounce you man and wife you may kiss the bride oh there we go so that's

sizi karı koca ilan ediyorum, gelini öpebilirsiniz oh işte başlıyoruz,

that's a quick version that was an hour and then the choir sings they go off

bu bir saatlik hızlı bir versiyon ve sonra koro şarkı söylüyor, gidip

and sign the register and the choir sings it's probably pretty much the same in

kayıt defterini imzalıyorlar ve koro şarkı söylüyor, muhtemelen

all countries all very similar I would imagine yeah that was my life but

tüm ülkelerde hemen hemen aynı, hepsi çok benzer Hayal ediyorum evet, bu benim hayatımdı ama

we had these other placemats didn't be during the reception yes my I've already

bu diğer servis altlıkları vardı resepsiyon sırasında yoktu evet benim zaten

showed my oh well I'm showing my look look what I had I had beef oh you've

gösterdim oh pekala bakışımı gösteriyorum bak ne yedim sığır eti yedim oh beni kestin hayır

cut me off no you wait they coming back now that's the garden unless these

bekle şimdi geri geliyorlar bahçe bu

days it says what I'm eating beef melon it's out of focus hour no one can read

günlerde ne yediğimi söylemiyorsa dana kavun odak dışı saat kimse

it well tell us beef melon beef I start off with melon as a starter then beef

iyi okuyamıyor bize dana kavun sığır eti söyle Başlangıç ​​olarak kavunla başladım sonra

was the main course and then had a chocolate brownie with ice cream afterwards

ana yemek sığır etiydi ve sonra çikolatalı kek yedim dondurma ile ardından

chocolate brown it was delicious that sounds like an insult tell me everything

çikolata kahvesi lezzetliydi bu kulağa hakaret gibi geliyor her şeyi anlatın

look at the live chat mr. dokas a chocolate brownie still they're the most

canlı sohbete bakın bayım. dokas a çikolatalı kek yine de hayatımda

delicious chocolate brand you have ever had in my life

yediğiniz en lezzetli çikolata markası

but you had fish instead of beef didn't you mr. Duncan you had fish instead of

ama sığır eti yerine balık yediniz, değil mi bayım? Duncan, hayır yerine balık yedin

no and now who has been sorry you had soup instead of melon so you were there

ve şimdi kavun yerine çorba içtiğine kim üzüldü, bu yüzden oradaydın,

weren't you starters when you could have different starters but he'd already

farklı başlangıçlar varken başlangıçlar yoktu ama o

preorders beforehand we'd pre-ordered the meal beforehand yes

önceden ön sipariş vermişti, biz yemeği önceden sipariş etmiştik evet

but I didn't have fish no you didn't but somebody next to me had fish notice that

ama bende balık yoktu hayır sende yoktu ama yanımdaki biri balık fark etti ki

that wasn't me but the starters you could have simple

ben değildim ama basit

melon was that was that my twin was it you could have soup or melon as a

kavun yiyebileceğin başlangıç ​​şuydu ki benim ikizim miydi çorba veya kavun alabilirdin

starter I had melon you had soup you could have had for the main course you

başlangıç ​​olarak kavun yedim çorba içtin ana yemek olarak içebilirdin

got a beef chicken or fish we both have beef but somebody else had

dana eti tavuk ya da balık var ikimizin de dana eti var ama başka birinin

fish and why anybody has fish when they go out I don't know because you can cook

balığı vardı ve birileri neden dışarı çıktıklarında balıkları var bilmiyorum çünkü sen yemek yapabilirsin

fish at home very easily maybe they don't like eating meat but maybe they

evde çok kolay balık tutuyorlar belki et yemeyi sevmiyorlar ama belki

don't know they might be vegetarian or something maybe they're at their Pisgah

bilmiyorlar vejeteryan falan olabilirler belki Pisgah

Tyrion I sure what that is and as a sweet of course you could have had you

Tyrion'larındalar bunun ne olduğundan eminim ve tabii ki bir tatlı olarak seni yiyebilirdim

had lemon tart I did and I had a chocolate brownie I like a nice tart now

limonlu tart yedim yaptım ve çikolatalı kek yedim ara sıra güzel bir tart severim

and again what's on the live chat mr. Duncan goodness knows now I think

canlı sohbette ne var bayım. Duncan tanrısı biliyor artık

there's lots of people snoring after sitting sitting there might be

oturduktan sonra horlayan pek çok insan olduğunu düşünüyorum İngiltere'deki

interested to know what happens in a wedding in England oh that was almost

bir düğünde ne olduğunu merak edebilir oh bu neredeyse

like in real time though it wasn't oh my goodness well let's see if anybody

gerçek zamanlı gibiydi ama değildi ama aman tanrım bakalım kimse

thinks that there's anybody bored stiff by it well for those that are still left

böyle düşünecek mi canı sıkılan var hala kalanlar için

yes IIIi did sing in the wedding party to Jen unfortunately we can't show the

evet IIIi düğünde Jen'e şarkı söyledim ne yazık ki

songs oh did you did you show it have you shown any of these I haven't because

şarkıları gösteremiyoruz ah gösterdin mi gösterdin mi bunlardan herhangi birini gösterdin mi ben yapmadım çünkü

you don't know what's in copyright and what isn't yeah well this is it we don't

sen Neyin telif hakkı kapsamında olduğunu ve neyin olmadığını bilmiyorum, evet, bu,

know what songs were in copyright so we didn't put them on in case mr. Duncan

hangi şarkıların telif hakkı kapsamında olduğunu bilmediğimiz için onları koymadık. Duncan

gets blocked yeah I don't get blocked I just I just that somebody else just

engelleniyor evet ben engellenmiyorum ben sadece başka biri

takes the ad revenue from my video in that made yes so that's the problem now but I went

videomun reklam gelirini alıyor o evet yaptı o yüzden sorun bu ama

to a lot of trouble last night to edit all of the music and then Steve walks

dün gece tüm müziği düzenlemek için çok uğraştım ve sonra Steve

into the studio and says oh I think that might be in copyright and then

stüdyoya giriyor ve diyor ki, bence bu telif hakkıyla ilgili olabilir ve o zaman

you didn't know what was in copyright and what wasn't so in the end all

neyin telif hakkı kapsamında olduğunu ve neyin telif hakkı olmadığını bilmiyordunuz, sonunda

that work I'd done I couldn't use any of it because I wasn't sure if it was

yaptığım onca iş hiçbirini kullanamadım. çünkü bunun

a I was able to put it on YouTube or not without getting copyright strikes there

bir telif hakkı ihtarı almadan YouTube'a koyabileceğimden emin değildim,

was one that wasn't in copyright but that was the one you decide you weren't

telif hakkı kapsamında olmayan bir tane vardı ama kaydetmemeye karar verdiğin oydu.

going to record so we couldn't show a thing yeah all the hymns were in copyright

hiçbir şey gösteremedik evet tüm ilahiler telif hakkına sahipti

so yeah we couldn't show them on for so my work last night was a complete

bu yüzden evet onları gösteremedik bu yüzden dün geceki işim tam bir

waste of time you could have asked me beforehand I wish I had I wish I

zaman kaybıydı bana önceden sorabilirdin keşke olsaydı keşke yapsaydım

had I would have saved a lot of trouble so have we got time to talk about

pek çok zahmetten kurtarırdı bu yüzden küme kelimesinin kullanımları hakkında konuşmak için zamanımız oldu mu

uses for the word set definitely not now again again you have to this is I

kesinlikle şimdi tekrar değil buna mecbursunuz

think this is the sixth time that we've we've canceled talking about the word

sanırım bu altıncı kez küme kelimesinden bahsetmeyi iptal ettik daha önce

set we are going to have to defer that to another time even though you used it

kullanmış olmanıza rağmen bunu başka bir zamana ertelemek zorunda kalacağız

earlier did I yes you used it earlier in the live stream of course we are

Evet evet canlı yayında daha önce kullandınız tabii ki kullanmadığımız için

forgetting one group of people who are probably going to be very annoyed

muhtemelen çok sinirlenecek olan bir grup insanı unutuyoruz.

because we didn't mention them and they are the people who don't want to get

onlardan bahset ve onlar evlenmek istemeyen insanlar evet bekar kalmak

married yes they want to stay single stay single so let's let's not forget

istiyorlar bekar kal öyleyse

those let's let's not forget the boys do you call them mr. Duncan well they're

onları unutmayalım erkekleri de unutmayalım onlara bay mı diyorsunuz? Duncan pekala onlar

single they could just use that word single people who don't want to get

bekarlar sadece bu kelimeyi kullanabilirler, evlenmek istemeyen bekar insanlar bekar

married they are single people yeah some people do choose to do that single man a

insanlardır evet bazı insanlar o bekar erkeği bekar bir kadın yapmayı seçerler bekarlar

single woman they are single they stay single they stay single forever of

bekar kalırlar sonsuza kadar bekar kalırlar

course a woman can also be called a spinster a spinster that's an

tabii ki bir kadına evde kalmış kız olarak da adlandırılabilir kız kurusu bu

old-fashioned word spinster that's not used anymore because it really it's a

artık kullanılmayan eski moda bir kelime kız kurusu çünkü bu gerçekten

bit of a derogatory term really she's a spinster an old spinster yes it

biraz aşağılayıcı bir terim gerçekten o bir kız kurusu yaşlı bir kız çocuğu evet bu

means that the the the implication is that there was something wrong with her

imanın orada olduğu anlamına geliyor onda bir sorun vardı, bu

which is why she didn't get mad you know so it's not a very nice term to

yüzden kızmadı, yani hmm kullanmak için pek hoş bir terim değil

use hmm but of course it was frowned upon if you

ama elbette evlenmediyseniz hoş karşılanmazdı

didn't get married and it still isn't some cultures somebody from Indonesia

ve hala bazı kültürlerden birisi değil Endonezya,

it's told us on on Wednesday that it's a still frowned upon if you don't get

Çarşamba günü bize

married in in Indonesia and I'm sure that's the case in many cultures yes in

Endonezya'da evlenmemenizin hala hoş karşılanmadığını söyledi ve eminim ki birçok kültürde durum böyledir,

China as well if you don't get married if you are a male especially a male if

evet Çin'de de eğer evlenmezseniz evlenmezseniz erkek, özellikle bir erkek, eğer

you are a male and you are 25 and you haven't got married or you're not dating

erkeksen ve 25 yaşındaysan ve evli değilsen veya

anyone the family will probably have you put in a mental asylum and I'm not

kimseyle çıkmıyorsan, aile muhtemelen seni akıl hastanesine kapattıracak ve bu konuda şaka yapmıyorum keşke olsaydım

joking about that I wish I was joking in the 1980s people were still put into

Şaka 1980'lerde insanlar hala

mental asylums for being single can you believe that we're in China

bekar oldukları için akıl hastanelerine kapatılıyordu Çin'de olduğumuza inanabiliyor musun

oh right okay blimey they would stodie viewed it as a mental disorder not

oh doğru tamam vay canına bunu bir akıl hastalığı olarak gördüler

wanting to get married and of course there would also be the other things

evlenmek istemediler ve tabii ki diğeri de olacaktı senin de

where they would think maybe you were gay as well so again you have all of

gey olduğunu düşünecekleri şeyler, bu yüzden yine tüm

these stigmas these things that people assume and things that are completely a

bu damgalara sahipsin, insanların varsaydığı bu şeyler ve

way of thinking that's completely unreasonable and some might say hateful

tamamen mantıksız ve bazıları nefret dolu diyebilecek tamamen bir düşünme biçimi olan şeyler,

so then of course marriage traditionally was what was for the whole purpose of it

o zaman elbette geleneksel olarak evlilik buydu. çünkü tüm amacı

is to is to bring children into the world and have have a have a stable

çocukları dünyaya getirmek ve

family unit to bring the children up but of course that's not so vital now

çocukları büyütmek için istikrarlı bir aile birimine sahip olmaktır ama elbette bu artık o kadar hayati değil

because times have changed yes well in can look after children on their own

çünkü zaman değişti evet pekala çocuklara kendi başlarına bakabilir kendin

because there's not a backup from the state well it was vital then when

çünkü devletten bir destek yok o zaman hayatiydi o zamanlar

civilization was uncivilized when people used to just go up to each other and hit

uygarlığın medenileşmediği zamanlarda insanlar birbirlerine gidip

each other over the head with a rock you know that's that that's when marriage

kafalarına taşla vururlardı biliyorsun işte o zamanlar evlilik

was important because it gave some stability it gave some civility but it

önemliydi çünkü verdi biraz istikrar biraz nezaket verdi ama

definitely does do but of course yes but the human race now is civilized

kesinlikle veriyor ama tabii ki evet ama insan ırkı artık

generally so marriage has faded away it is it isn't so much so in

genel olarak medeni, bu yüzden evlilik ortadan kalktı, o kadar da

important because human beings are now more civilized towards each other yeah

önemli değil çünkü insanlar artık birbirlerine karşı daha medeni, evet

since in certain cultures and countries it's not so important so there's

çünkü bazı kültürlerde ve ülkelerde bu o kadar önemli değil, bu yüzden

certainly legally if two people have been living together for a while then

kesinlikle yasal olarak iki kişi bir süredir birlikte yaşıyorsa

they almost have the same rights as a married couple anyway yes so yes some

evli bir çiftle neredeyse aynı haklara sahipler zaten evet yani evet bazı

people don't but you know a lot of people like to take to go through that

insanlar yok ama siz çok şey biliyorsunuz insanlar o

ceremony and commit themselves to one person for life it's still a very

törenden geçmeyi ve kendilerini ömür boyu bir kişiye adamayı seviyorlar, bu hala çok

romantic idea and I think a lot of people would would probably agree that

romantik bir fikir ve bence pek çok insan

that is would be a nice ideal to have in your life it would be a lovely idea to

bunun hayatınızda olması için güzel bir ideal olacağı konusunda muhtemelen hemfikir olacaktır. hayatınızın geri kalanında sevdiğiniz

feel as though you could be with one person that you love for the rest of

bir kişiyle birlikte olabileceğinizi

your life yes and have children but of course life doesn't always work out that

ve çocuk sahibi olabileceğinizi hissetmek güzel bir fikir ama elbette hayat her zaman böyle gitmez

way but it's still nice to have that as an ideal as a goal as a romantic vision you were

ama yine de bir ideal olarak buna sahip olmak güzel romantik bir vizyon olarak hedef,

really obsessed with a live chat yet you're not saying anything to anyone okay

canlı bir sohbete gerçekten takıntılıydın ama kimseye bir şey söylemiyorsun tamam

what does Bligh Isle blimey one love sir blimey it's a bit like saying it's

Bligh Isle bir aşkı ne yapar efendim blimey bu

a it's a bit of an expletive isn't it really

biraz küfür gibi değil mi gerçekten

well it's a cynic well it's not an expletive no as a swear word

peki bu alaycı bir küfür değil küfür değil küfür kelimesi olarak

blimey just means I think it's based on the phrase

blimey sadece bence kör beni ifadesine dayandığını düşünüyorum

blind me and I mean what could I use instead of the word blimey good grief

ve demek istediğim blimey iyi keder

or gracious yes blimey is an exclamation it's an exclamation meaning oh

veya zarif evet blimey bir ünlemdir bu bir ünlemdir anlamı oh

I'm surprised at that oh my goodness oh my goodness

buna şaşırdım aman aman aman aman aman aman aman tanrım blimey blimey

blimey blimey blimey yes that's how you would use that one or if you're in

blimey evet onu böyle kullanırdın ya da

London you might say cor blimey cor blimey yes there we go YouTube scrapped out

Londra'daysan cor blimey cor blimey diyebilirsin evet işte başlıyoruz YouTube hurdaya çıkarıldı

said yes gettin married is the most wonderful thing in the world as long as you

dedi evet evleniyorum ölemediğin sürece dünyadaki en harika şey

can't die and everything it's nice but I think it's nice to to have that goal

ve her şey güzel ama bence o ideale sahip olmak güzel

that ideal to try and live to certain certain beliefs in certain and certain

belirli inançlara göre belirli ve belirli

standards sometimes but yes ah Abril says I don't believe in marriage

standartlarda yaşamaya çalışmak bazen ama evet ah Abril evliliğe inanmıyorum diyor

and Robert says yes very interesting this topic thanks to our teachers

ve Robert evet diyor bu konu öğretmenlerimiz sayesinde çok ilginç

oh thank you very much I I did have a special hello to give from

oh çok teşekkür ederim t GN'den vermek için özel bir merhabam vardı

t GN t GN says my daughter Elise Elise loves you so much and she asks if you

t GN kızım Elise Elise seni çok seviyor diyor ve soruyor

can say hello hello Elise and also hello I'm trying to get back on the screen

Merhaba Elise ve ayrıca merhaba diyebilirsen şimdi ekrana geri dönmeye çalışıyorum

now oh it's going so fast t GN and also Ella's hello to you we are going

oh çok hızlı gidiyor t GN ve ayrıca Ella sana merhaba

soon because we have been here for such a long time well hey I don't say that

yakında gidiyoruz çünkü çok uzun zamandır buradayız peki hey Bunu

about yourself yeah I don't think Claire is saying it about herself actually

kendin hakkında söylemiyorum evet Claire'in kendisi hakkında söylediğini düşünmüyorum aslında

I tell you what I'm going to do I'm going to do something here that I wish

sana ne yapacağımı söylüyorum burada keşke

I'd done last week there we go that's it then I saw from aperture aperture

geçen hafta orada yapsaydım dediğim bir şey yapacağım hadi bu kadar o zaman diyafram açıklığından

a bird I can't say it I've added an AB oh go on you can do it I need

bir kuş gördüm söyleyemem bir AB ekledim oh devam et yapabilirsin

to see it spelled I need to see it on the sabotage on that's it I can't look

hecelendiğini görmem lazım sabotajda görmem lazım işte bu kadar yapabilirim' İyi görünmüyorum

well I've been talking too much I can't talk anymore we have we ever

Çok fazla konuşuyorum Artık konuşamıyorum

had anybody from ABBA died Jan before no I don't even know where you're looking

Ocak ayından önce ABBA'dan herhangi biri öldü mü hayır Nereye baktığını bile bilmiyorum

it was somewhere right at the end Oh keep going go back up a bit further

tam sonunda bir yerdeydi Oh devam et biraz daha geri çekil

somebody somebody was from there and I can't remember what that I was going to

birisi oradan birisiydi ve ne

answer what they were saying keep going back Oh can't find it now maybe it's

dediklerini hatırlayamıyorum ne dediklerini cevaplayacağım geri dön Ah şimdi bulamıyorum belki

disappeared no I don't think so is it further back in Russia married

kayboldu hayır zannetmiyorum daha ileride mi Rusya'da evli

couples get divorced very often yes divorce is something we haven't

çiftler çok sık boşanıyorlar evet boşanma

mentioned yet Steve no we haven't no it's the opposite of marriage so some

henüz bahsetmediğimiz bir şey Steve hayır biz konuşmadık hayır evliliğin tam tersi bu yüzden bazı

people get married and then they realize that they don't like each other because

insanlar evleniyor ve sonra birbirlerinden hoşlanmadıklarını fark ediyorlar çünkü

they keep fighting and squabbling and arguing and then they realise that

onlar kavga etmeye, tartışmaya ve tartışmaya devam edin ve sonra onların olması

they're not meant to be they divorce the opposite of marriage is divorce so they

gerekmediğini anlarlar, boşanırlar, evliliğin tersi boşanır, bu yüzden

decide to get divorced my parents are divorced mm-hmm not a lot of people know this I've

boşanmaya karar verirler, ailem boşandı mm-hmm bunu pek çok insan bilmiyor ben

never mentioned it ever but actually my parents divorced when I was in

asla bundan hiç bahsetmiştim ama aslında ailem ben

my late teens so I was about 17 17 years old and my parents got divorced how

gençliğimin sonlarında boşandı, bu yüzden ben yaklaşık 17 17 yaşlarındaydım ve ailem boşandı,

do I sound so happy about it they did but of course traditionally because you

bundan nasıl bu kadar mutlu görünüyorum ama tabii ki geleneksel olarak çünkü

make these marriage vows and you say for better or worse in sickness and in health

bu evlilik yeminlerini veriyorsunuz ve sen hastalıkta ve sağlıkta daha iyi ya da daha kötüsünü söyleyin,

till death do you part yes a lot of people will see those if they're

ölene kadar ayrılacaksınız evet, birçok insan bunları görecek, eğer

very religious people they would have said those words in a church in the eyes

çok dindar insanlar olsalardı, bu sözleri bir kilisede Tanrı'nın gözünde söylerlerdi

of God mm-hm and it's going to take a lot for them to separate and some people

mm-hm ve gidiyor Ayrılmaları çok zaman alıyor ve bazı insanlar ne

just stick together no matter what because they believe I think I've already

olursa olsun bir arada kalıyorlar çünkü sanırım

made this point yes even though even if their husband smacks the wife and

bu noktayı zaten belirttiğime inanıyorlar, evet, kocaları karısına şaplak atsa,

hits oh and pinches oh they stay together but do you think that's right well

vursa ve çimdiklese bile birlikte kalıyorlar ama yap bunun doğru olduğunu düşünüyorsun,

I don't know because because you're worried that you might get punished you might

bilmiyorum çünkü cezalandırılacağından endişe ettiğin için

go to hell so well some people believe that yes that's it you see and in

cehenneme gidebileceğinden o kadar iyi ki bazı insanlar evet, gördüğün şeyin bu olduğuna inanıyor ve

fact in fact the last woman we touched this before the last woman to be executed

aslında buna daha önce dokunduğumuz son kadın Birleşik Krallık'ta idam edilecek son kadın

in the UK which was nothing nineteen fifty some I can't remember it was

bin dokuz elli bir şeydi hatırlayamıyorum

19 it's 50 something I think it was I'm sure he said 1957 I think it was them

19'du 50 falandı sanırım 1957 demişti eminim onlardı

but I can't remember exactly okay what it was it came out later on that she

ama tam olarak hatırlayamıyorum tamam ne daha sonra

murdered her husband but it turned out they used to beat her up allegedly no

kocasını öldürdüğü ortaya çıktı ama eskiden onu dövdükleri ortaya çıktı, sözde hayır, bu yüzden

so you know now she'd have never gone to prison for that but it used

artık biliyorsun, bunun için asla hapse girmezdi ama bu eskiden

to be a big problem and a lot of people used to get married of course and and

büyük bir sorundu ve pek çok insanlar evlenirlerdi tabii ve ve

you can caught someone for a long time and you don't really know them because

birini uzun süre yakalayabilirsin ve onu gerçekten tanımıyorsun çünkü

they're hiding their bad qualities from you because they want to marry

kötü özelliklerini senden saklıyorlar çünkü seninle evlenmek istiyorlar

you hmm so they hide their bad quater as soon as they get married all the

evlendiklerinde size ifşa

bad stuff that they haven't revealed to you comes out yes over time over time so

etmedikleri tüm kötü şeyler ortaya çıkıyor evet zamanla zamanla bu yüzden

they might turn out but they're not very nice people at all it might turn out

ortaya çıkabilirler ama hiç de iyi insanlar değiller

that they're really really nasty horrible so yes sometimes there is a good

gerçekten iğrenç oldukları ortaya çıkabilir korkunç bu yüzden evet bazen boşanmak için iyi bir

reason to get divorced because maybe the husband is a rotten soin so all

neden vardır çünkü belki koca çürümüş bir pisliktir, dolayısıyla

of course the woman could be hiding all sorts of traits that she doesn't want

kadın müstakbel kocasını keşfetmesini istemediği her türlü özelliği kocasından saklıyor olabilir.

her husband to to discover her husband-to-be to discover yes wait you can't

keşfet evet bekle

have things like crimes of passion a crime of passion is when someone in a relationship

tutku suçları gibi şeylere sahip olamazsın tutku suçu bir ilişkideki birinin

becomes jealous of the other person and maybe one kills the other

diğerini kıskanması ve belki birinin diğerini öldürmesidir bu

it happens both ways so maybe the husband will kill the wife or maybe the wife

her iki şekilde de olur yani belki koca karısını öldürür ya da belki de karısı

will kill the husband for many many reasons maybe the husband is seeing another

birçok nedenden dolayı kocayı öldürecek, belki koca başka bir

woman or maybe the woman wants the man's money so she makes sure that he

kadınla görüşüyor ya da belki kadın adamın parasını istiyor, böylece onun

dies in a certain way and then she gets all of his money so there are many ways

belli bir şekilde ölmesini sağlıyor ve sonra tüm parasını alıyor, bu yüzden birçok yol

there are many devious things many unpleasant things that can happen in a relationship

var. bir ilişkide olabilecek birçok dolambaçlı şey

yes but we don't want to end with that no I'm not ending just yet I

evet ama bununla bitirmek istemiyoruz hayır henüz bitirmiyorum

think we'll stay until half past because we've we've been here for two hours

sanırım buçuğa kadar kalacağız çünkü uzun zamandır buradayız iki saat

and 25 minutes so we may as well stay we might as well stay for another five

25 dakika yani kalsak iyi olur beş dakika daha kalabiliriz

minutes in that case I'll take a sip of water ah mr. Steve is feeling very

o halde ben bir yudum su alayım ah bayım. Steve çok

thirsty I think I am it's all right he said I've been

susadı bence sorun yok dedi

talking a lot over this last hour and a half hmm I happily divorces exist we

bu son bir buçuk saat boyunca çok konuştum hmm Mutlu bir şekilde boşanıyorum var

all change so much with the years I think so how many types of marriage exists

yıllar geçtikçe hepimiz çok değişiyoruz bence kaç çeşit evlilik var

in your country mr. Duncan asks atif well when you talk about types of

ülkenizde bay Duncan sorar atif peki evlilik türlerinden bahsettiğinde

marriage there is only one type of marriage and that's where you get married

tek tür evlilik vardır ve orası

to another person so two people they share a bond and then they have it recorded

başka biriyle evlendiğin yer yani iki kişi bir bağı paylaşırlar ve sonra bunu

legally so a legal record of their marriage and then of course they have

yasal olarak kaydettirirler yani evliliklerinin yasal bir kaydı ve sonra tabii ki hakları var,

rights they have certain rights that only married couples can actually have

sadece evli çiftlerin sahip olabileceği bazı haklara sahipler, bu

so yes there is only really one type of marriage and that is the joining together

yüzden evet, gerçekten tek bir evlilik türü vardır ve bu,

of two people who are in love they want to spend the rest of their life

hayatlarının geri kalanını birlikte geçirmek istedikleri aşık iki kişinin bir araya gelmesidir.

together I suppose you could say that there are two types that there was opposite

Diyelim ki karşı

sex marriage and same-sex marriage oh and Sue you might you might divide

cins evlilik ve eşcinsel evlilik olmak üzere iki tür olduğunu söyleyebilirsiniz oh ve Sue

it into two like that yes so you can add marriage a marriage between a man

bunu böyle ikiye bölebilirsiniz evet böylece evliliği bir erkek

and a woman or a marriage between a woman and a man yes you want to be awkward

ve bir kadın arasındaki evliliği veya bir evliliği ekleyebilirsiniz. bir kadınla bir erkek arasında evet garip olmak istiyorsun

oh of course you can have a marriage between a man and a man or a marriage

oh tabii ki bir erkekle bir erkek arasında evlilik yapabilirsin ya da

between a woman and a woman and of course a marriage between a man and a

bir kadınla bir kadın arasında bir evlilik yapabilirsin ve elbette bir erkekle bir at arasında bir evlilik olabilir bay

horse mr duncan what you're making that up you're being silly never heard of

duncan ne dersin uyduruyorsun aptalca bunu hiç duymadın

that Steve that's a new that's the latest one it's the latest trend

Steve bu yeni bu en son trend bu son trend duydun mu duydun mu gördün mü

have you heard you you you see this is how far behind you are now mr. Steve

bu ne kadar geridesin şimdi bay. Steve

you're so far behind with all of this news yes yes that's the next thing

tüm bu haberlerde çok geride kaldın evet evet

apparently they're bringing in marriage between a man and a horse it's

görünüşe göre bir adamla bir atı evlendirecekleri bir sonraki şey bu Şaka yaptığın şey

incredible what you are joking miss I got them yes

inanılmaz bayan Onları anladım evet

I got that straight from the horse's mouth I don't think you can legally marry an animal

bunu doğruca atın ağzından aldım yasal olarak bir hayvanla evlenebileceğini sanmıyorum

you can you can of course leave your possessions to an animal in your in your

yapabilirsin tabii ki vasiyetinde bir hayvana malını bırakabilirsin bence

will I think you can do that I think you can leave everything to your dog

yapabilirsin bence

or cat that's not really related to marriage there no no so maybe two types opposite-sex

gerçekten alakası olmayan her şeyi köpeğine veya kedine bırakabilirsin orada evlilik hayır hayır yani belki iki tür karşı cins

and same-sex marriage as it as it may be - yes oh I see I can see what's

ve eşcinsel evlilik olabilir - evet oh görüyorum

happening there this this is when it gets really complicated all right so so

orada neler olduğunu görebiliyorum bu, iş gerçekten karmaşık bir hal aldığında, pekala, bu yüzden

sorry kay asks what about transgender oh my goodness this is like a

üzgünüm kay ne olduğunu soruyor transseksüel aman tanrım bu bir mayın tarlası gibi, bu bir

minefield that's a minefield I feel like I'm walking through

mayın tarlası Büyük bir mayın tarlasında yürüyormuş gibi hissediyorum

a large minefield well transgender gender yes I mean II I mean

transseksüel cinsiyet evet yani II Yani

a transgender person is either going to be biologically male or female so

bir trans birey biyolojik olarak erkek ya da kadın olacak, bu yüzden

obviously they can't they can marry but the wouldn't it wouldn't be a separate

açıkça olamazlar evlenebilirler ama bu evlilik için ayrı bir sınıflandırma olmaz mıydı,

classification for that marriage it would just be two people getting

sadece iki kişi

back cuz any one kid any anyone can get married to anyone now so you can you

geri dönecekti çünkü herhangi bir çocuk herhangi biri herhangi biriyle evlenebiliyor artık yani

know two women can get married two men can get married a man and a woman can

iki kadının evlenebileceğini bilebilirsin iki kadın erkekler evlenebilirler bir erkek ve bir kadın reşit

get married as long as they're of legal age so the transgender bit really isn't

oldukları sürece evlenebilirler yani transgender kısmı gerçekten

relevant because they can get married anyway what I found quite shocking

alakalı değil çünkü zaten evlenebilirler çünkü dün bunu oldukça şok edici buldum

yesterday I was watching a report on television and they were talking

televizyonda bir haber izliyordum ve Amerika Birleşik Devletleri'nde

about the the age limit of marriage in the United States currently apparently

evliliğin yaş sınırından bahsediyorlardı, görünüşe göre şu anda

children can still legally get married in certain parts of the USA I

ABD'nin bazı bölgelerinde çocuklar hala yasal olarak evlenebiliyorlar,

know I was very surprised what is that all about so you can you can get married to

biliyorum çok şaşırdım, bunun neyle ilgili olduğu, böylece

somebody a girl can be married at 12 I can't couldn't believe this yeah is this

bir kızla evlenebilirsin. 12 yaşında evlenebileceğine inanamıyorum, evet bu

really true I don't know well well it was a where did

gerçekten doğru mu, pek iyi bilmiyorum, bugün

we see the report it was on Russia today wasn't it yes maybe yeah is that but

Rusya ile ilgili raporu nerede gördük, değil mi evet belki evet öyle ama bu doğru mu gerçekten

is it true whether it actually may be I don't know because the legal age for

olabilir mi bilmiyorum çünkü

a marriage in this country is is it 16 what was it 18 I don't know what the legal

bu ülkede yasal evlilik yaşı 16 mı neydi 18 yasal

matter I don't know what the legal age for marriage is in the UK how strange

mesele ne bilmiyorum yasal yaş kaç bilmiyorum evlilik Birleşik Krallık'ta ne kadar garip ki bence

is that I think it's 16 isn't yes I think all of the all of the adult rights

16 yaşında değil evet değil Bence tüm yetişkin hakları

now pass when a person reaches 16 but in some countries in Europe I think the

artık bir kişi 16 yaşına geldiğinde geçiyor ama Avrupa'daki bazı ülkelerde

lowest I know of is 14 but I may be wrong there hmm but I'm not sure can you legally

bildiğim en düşük değerin 14 olduğunu düşünüyorum ama Orada yanılıyor olabilirim hmm ama emin değilim yasal olarak kızabilir misin

get mad I can't remember this country now what has

Bu ülkeyi şimdi hatırlayamıyorum

someone laughter google and let us know well it's 16 nice I'm sure it's 16 yes

birilerinin neye kahkahası var google ve bize haber ver 16 güzel eminim 16 evet

if you're sixteen or old yeah you carat it's true so when when we were growing

eğer on altıysan ya da yaşlı evet kırat bu doğru yani biz

up it was it was 21 so when I was growing up you can get better

büyürken 21'di yani ben büyürken daha iyi

children then it went under 18 and now it's 16 yes but but when we were growing

çocuklar edinebilirsin sonra 18'in altına düştü ve şimdi 16 evet ama ama biz

up many things were different many things were different there are many

büyürken birçok şey vardı farklı birçok şey farklıydı yapamadığın birçok şey var bir

things you couldn't do make another sip of water oh that's that's very interesting

yudum su daha yap oh bu çok ilginç

I'm enjoying the running commentary let's have a look at some more

akan yorumun tadını çıkarıyorum hadi biraz daha

comment I'm now scratching my nose I'm now pushing my glasses up I'm now adjusting

yoruma bakalım şimdi burnumu kaşıyorum şimdi gözlüğümü kaldırıyorum şimdi

my hat I'm now scratching scratching my bum we don't want to know those

şapkamı düzeltiyorum şimdi kıçımı kaşıyorum bu tür alışkanlıkları bilmek istemiyoruz

sorts of habits you well you'd be surprised this is the Internet anything can

şaşıracaksınız bu internet internette her şey

happen on the Internet apparently gypsies can get married at a very young age

olabiliyor anlaşılan çingeneler görünüşe göre saunaya göre çok genç yaşta evlenmek

apparently according to sauna right okay is that is that true gypsies can get

doğru tamam yani gerçek çingeneler

married very young at 11 or even younger is that is that in your country though

çok genç yaşta 11 yaşında hatta daha da genç yaşta evlenebiliyorlar yani sizin ülkenizde öyle ama

oh by dueler says in England England and Wales if you are under 18 you

oh düellocu İngiltere'de İngiltere ve Galler'de diyorsa altındasınız 18

must have parental consent oh yes of course well the parents must agree yes of

ebeveyn onayına sahip olmalısın oh evet tabii ki ebeveynler aynı fikirde olmalı evet

course about that makes perfect I don't think that's it so I think you can have

tabii ki bu mükemmel olur bence bu kadar değil bu yüzden bence

sex at 16 nope but you can't get married you're 18 mozu

16 yaşında seks yapabilirsin hayır ama evlenemezsin 18 yaşındasın mozu,

unless you've got I think yes it's strange of all the things we should have looked

sahip olmadığın sürece bence evet, evlilik hakkında konuşmaya başlamadan önce bakmamız gereken onca şeye garip,

up before we came on to talk about marriage it was that yeah well that's

evet,

how things work well I knew it was 16 but of course until you're 18 you you

işler böyle iyi yürüyor, 16 olduğunu biliyordum ama tabii ki sen olana kadar 18 yaşındasın

have to get parental because that there's a there's a legal age for having sex

ebeveyn olmak zorundasın çünkü seks yapmak için yasal bir yaş var

and the legal age for being married yes so you've said I know I'm just saying

ve evlenmek için yasal bir yaş var evet yani biliyorum dedin sadece şu an kulağa

is it that it's not the sound like yes at now I can't read your name there

evet gibi gelmiyor mu diyorum ben adınızı okuyamıyorum işte

are you Russian looks like an X I see mr. sieve you enjoy drinking vodka I do

buradasınız rusça bir X'e benziyor görüyorum bayım. votka içmekten zevk alıyorsun

and this this is what I need before I come on to do a live show with mr.

ve Bay ile canlı bir şov yapmaya gelmeden önce ihtiyacım olan şey bu.

Duncan is pure vodka is it really yes Russian I can't read your name I have no

Duncan saf votka mı gerçekten evet Rusça ismini okuyamıyorum

idea how to pronounce your name there it is it is in Russian yes you're right I

İsminin nasıl telaffuz edileceği hakkında hiçbir fikrim yok Rusça evet haklısın

wish I could read Russian Cyrillic I'm not very good at Cyrillic

Keşke Rusça Kiril alfabesini okuyabilseydim Çok iyi değilim Kiril

Oh mr. Steve is mr. Selig is popped up on the on Han tongue mice on my screen

Oh mr. Steve bey. Ekranımda Han dilindeki farede Selig çıkıyor,

is he on your screen as well can you see mr. Steve various look there is mr.

o da sizin ekranınızda mr. Steve çeşitli bak mr var.

Steve we'll be back on Wednesday by the way just before we go the mystery idioms

Steve Çarşamba günü geri döneceğiz bu arada gizemli deyimlere gitmeden hemen önce gizemli

answers to the mystery idioms so there is the first one but what on earth is

deyimlerin yanıtları yani ilki var ama şu gördüğün gevezelik kutusunun

the meaning of that picture chatterbox you see chatterbox it is a box that is

anlamı ne Allah aşkına gevezelik eden bir kutu Bay gibi uzun süre sohbet etmekten

chattering the meaning someone who will not stop talking if someone enjoys

hoşlanan biri konuşmayı bırakmayacak biri anlamına gelir

engaging in conversation for long periods of time like mr. Steve we might

Steve

describe them as a chatterbox mr. Steve is a bit of a chatterbox and the second

onları geveze bay olarak tanımlayabiliriz. Steve biraz gevezedir ve ikinci

mystery ideo oh that's an easy one and even I can get that can you get get that

gizemli ideo oh bu kolay ve ben bile alabilirim, onu alabilir misin

mr. Steve is it walking on eggshells it is to walk on eggshells

bay. Steve yumurta kabukları üzerinde yürümek mi yumurta kabukları üzerinde yürümektir,

which means to do some Hasek right okay walking on to walk on eggshells means to

yani biraz Hasek yapmak anlamına gelir tamam yumurta kabukları üzerinde yürümek için yürümek, bir çite

do something cautiously so as not to cause a fence or create problems you

neden olmamak veya birini üzmek istemediğiniz sorunlar yaratmamak için dikkatli bir şekilde bir şeyler yapmak demektir.

don't want to upset someone so you must walk on eggshells walk on eggshells yes

yumurta kabukları üzerinde yürümelisin yumurta kabukları üzerinde yürü evet

so there they are today's super duper duper duper typically wanted to to say

yani işte bugünün süper kandırıcı kandırıcı tipik olarak

something that was controversial to somebody or or touchy

birisine tartışmalı bir şey söylemek istedi veya

subject with somebody you like you might be very careful the way you worded it

hoşlandığın biriyle hassas bir konu söylemek istedi bunu ifade etme şekline çok dikkat edebilirsin

you will be said to be walking on eggshells you have to be careful what

yumurta kabuklarının üzerinde yürüdüğü söyleniyor ne söylediğine dikkat etmelisin

you say you must walk on eggshells be very careful what you say if someone for

yumurta kabuklarının üzerinde yürümelisin ne söylediğine çok dikkat et örneğin birileri görünüşleriyle ilgili olarak

example is very prone to getting upset maybe about aspects of their appearance

üzülmeye çok yatkınsa bu

so you might be very careful but if they wore some new clothes clothes a new

yüzden sen çok dikkatli olabilirsin ama eğer onlar yeni bir elbise giymiş

dress maybe or had a new hairstyle you might be very careful what you say

olabilir yeni bir elbise giymiş olabilir veya yeni bir saç stiline sahip olabilirsin ne söylediğine çok dikkat edebilirsin

because they might react in a way that was unexpected or upsetting mm-hmm

çünkü beklenmedik veya üzücü bir şekilde tepki verebilirler mm-hmm zaten

anyway it's time to go it's time it's a shame we haven't got time to go outside

gitme zamanı geldi yazık oldu dışarı çıkacak vaktim yok

but let's have a last look outside there it oh look there's a squirrel there's a

ama son bir kez dışarı bakalım orda ah bak bir sincap var sincap var sincabı

squirrel can you see the squirrel he's looking for some nuts he won't find many

görebiliyor musun fındık arıyor çok bulamayacak

there there aren't many nuts in the garden at

bahçede pek fındık yok

the moment little squirrels squirrels some people call them rats with tails

küçük sincaplar sincaplar bazı insanlar onlara kuyruklu fareler dediği anda

yes I was talking about squirrels earlier I started off I actually started

evet sincaplardan bahsediyordum daha önce başlamıştım aslında

off today's live stream talking about squirrels because I was saying that they

bugünkü canlı yayına sincaplardan bahsetmeye başladım çünkü

are a bit of a pain they are classed in this country as vermin yes I'd mentioned

onların bu ülkede sınıflandırılması biraz acı verici diyordum haşarat olarak evet

that and I said that people are allowed to actually kill them if they want and

bundan bahsetmiştim ve insanların isterlerse onları gerçekten öldürmelerine izin verildiğini söyledim ve

they are they are actually closely related to the rat will the squirrel go

onlar aslında fareyle yakından akrabalar sincap

up the tree let's see yes what do you think will happen do you think he'll go

ağaca çıkacak mı bakalım evet ne olacağını düşünüyorsun yap Ben oraya gitsem bile ağaca çıkacağını düşünüyorsun,

up the tree even if I go out there should I go out there and scare him no

oraya çıkıp onu korkutmalı mıyım hayır

it's okay Steve it's all right I wasn't planning on it being such a big

sorun değil Steve sorun değil Bunun o kadar büyük bir

performance I could do no I'll make him go up the tree no he won't go with the

performans olduğunu planlamamıştım Yapabilirdim hayır Yapacağım o ağaca çıkacak hayır ağaçla gitmeyecek o

tree he'll just run through the fence can you see the hole in the fence at the

sadece çitin içinden geçecek çitin tepesindeki deliği görüyor musun

top there is a hole what would the squirrel do will he go up the tree yeah

bir delik var sincap ne yapar ağaca çıkacak mı evet ben

I think he will I think he's going to go up the tree in a moment he will if he

sanırım yapacak birazdan ağaca çıkacağını düşünüyorum yapacak bir bakmak

gets scared because he wants to have a look you see what's happening around him

istediği için korkarsa etrafında neler olup bittiğini görüyorsun hadi

go on go up the tree you stupid squirrel where's my gun what kind of nuts grow in

ağaca tırman seni aptal sincap nerede benim silahım ne tür bir kaçık

your garden there aren't any nuts that grow in my

senin bahçende yeşersin bahçemde yetişen hiç yemiş yok

garden but sometimes I put I put nuts outside I will put some peanuts outside

ama bazen koyarım dışarıya fındık koyarım dışarıya biraz fıstık koyacağım

there are no butterflies yet it is too early for butterflies we're going now

kelebekler yok henüz kelebekler için çok erken şimdi gidiyoruz

Steve oh oh time to go time do the nice cup of tea and a cake okay we're gonna

Steve oh oh zamanı git zaman güzel bir fincan çay ve kek yap tamam

have a cup of tea now and tonight what are we eating tonight

şimdi bir fincan çay içeceğiz ve bu gece bu akşam ne yiyoruz

Oh Sunday night so it's salmon I'm very sad with sweet potatoes brown rice and

Ah Pazar gecesi yani somon balığı Tatlı patateslerle çok üzgünüm kahverengi pirinç ve

some tomatoes are cooked with a salmon and a few peas and some spinach that

biraz domates pişiyor somon balığı ve birkaç bezelye ve biraz ıspanakla kulağa

sounds amazing I'm in fact I think you should go and do it now which reminds me

harika geliyor aslında bence gidip şimdi yapmalısın bu da bana

I've forgotten to get the the fish out of the fridge because it's in the deep

balığı buzdolabından çıkarmayı unuttuğumu hatırlattı çünkü derin

freeze it's still frozen it's still frozen it's in the deep freezer so I

dondurucuda hala donmuş hala donmuş derin dondurucuda bu yüzden

have to get that out and it'll be find a couple of hours yes I like my I like my

onu çıkarmam gerekiyor ve birkaç saat içinde olacak evet benim hoşuma gidiyor

fish unfrozen it will be I always overcook it anyway fish only takes

balığımın donmamış halini seviyorum olacak her zaman fazla pişiririm zaten balık sadece

really a few minutes to cook I always cook it far too long anyway we're going

gerçekten birkaç dakika sürer dakikalarca pişiyor ben hep çok uzun pişiriyorum zaten

now bye to everyone bye to duong by to a deal by doula by to lro by to katrina

şimdi gidiyoruz herkese güle güle duong anlaşmaya doula bye lro by katrina

ute bye to you as well thanks for watching us two and a half hours we were

ute sana da güle güle bizi izlediğiniz için teşekkürler iki buçuk saat biz

here nearly nearly 2 hours and 38 minutes can you believe it I tell you

yaklaşık 2 saat 38 dakikadır buradayız, inanabiliyor musun, sana söylemek

what we'd like to do to know is if anybody is getting married anybody

istediğim şey, eğer birileri evleniyorsa, bizi

watching us listening to us today mm-hmm is that is going to get married we would

izleyenler, bizi dinleyenler, mm-hmm, bu evlenecek miyiz? evlilik törenlerinin

love to see or hear and pictures of their marriage ceremony I will be very

fotoğraflarını görmeyi veya duymayı seviyorum ve

happy to to take that and then maybe show other people if you were willing to

bunu çekmekten çok mutlu olacağım ve sonra belki diğer insanlara

letters mmm because of course we only really know about our own marriage

mektuplar vermeye istekliysen mmm çünkü elbette sadece kendi evlilik

ceremonies I've I have been to a Muslim wedding and I've been to a Sikh

törenlerimizi gerçekten biliyoruz. Bir Müslüman düğününde bulundum ve

wedding in the UK I've never been to a Catholic wedding they tend to go on for

Birleşik Krallık'ta bir Sih düğününde bulundum Hiç bir Katolik düğününde bulunmadım,

quite a long time I think but yes so I have got experiences of other religions

oldukça uzun bir süredir devam etme eğilimindeler sanırım ama evet, bu yüzden diğer dinlerle ilgili deneyimlerim var.

where I've got Muslim friends I've got Sikh friends and I've been invited to

Müslüman arkadaşlarım var Sih arkadaşlarım var ve

their marriages before and very enjoyable different but very enjoyable

daha önce evliliklerine davet edildim ve çok keyifli farklı ama çok keyifli evet bahse

yes I bet the food is nice oh the food was gorgeous

girerim yemek güzeldir oh yemek muhteşemdi

yes I'll tell you the biggest difference I saw between a Muslim marriage and a

evet size en büyük farkı anlatacağım ben Müslüman bir evlilik ile bir Sih evliliği arasında gördüğüm şey,

Sikh marriage was that the there was a lot of alcohol at the Sikh marriage

Sih evlilik töreninde çok fazla alkol olmasıydı,

ceremony a lot of alcohol which I won't say that well that was good or bad but

çok fazla alkol ki bu iyi ya da kötüydü demeyeceğim ama her

the food in both was spectacular because as you know I love spicy curry food yes

ikisinde de yemek muhteşemdi çünkü sizin gibi Baharatlı köri yemeğini sevdiğimi biliyorum evet

oh so any invites to it to any weddings then you know I'll always go me too

oh yani herhangi bir düğüne davet eden varsa o zaman biliyorsun ben de her zaman gideceğim bu yüzden

so if you are getting married soon and you want to invite us to your wedding

yakında evleniyorsan ve bizi düğününe davet etmek istiyorsan

please please put us on the list of guests thank you very much and we'll see

lütfen bizi listeye ekle misafirler çok teşekkür ederim ve

what we can do oh we're going now definitely right thanks Steve thank you

ne yapabileceğimize bakacağız oh şimdi gidiyoruz kesinlikle doğru teşekkürler Steve teşekkürler

mr. Duncan and we'll see you on Wednesday evening yes we are back on

bay. Duncan ve çarşamba akşamı görüşürüz evet

Wednesday night 10 p.m. UK time for those who want to know when we are on

çarşamba akşamı 22.00'de dönüyoruz. İngiltere saatiyle ne zaman açık olduğumuzu öğrenmek isteyenler için

I'll be dropping in a bit later there we go Sunday 2 p.m. Wednesday 10:00 p.m.

Biraz sonra uğrayacağım Pazar 14.00'e gidiyoruz. Çarşamba 22:00

both those are UK time don't forget UK time you can catch all of this live

ikisi de İngiltere zamanı, İngiltere zamanını unutma, bu canlı

stream later with subtitles hopefully because YouTube last week didn't give me

akışın tamamını daha sonra altyazılı olarak yakalayabilirsin umarım çünkü geçen hafta YouTube bana altyazıları vermedi,

the subtitles I had to wait and wait and wait and wait for such a long time you

çok uzun süre beklemek, beklemek, beklemek ve beklemek zorunda kaldım.

did so we'll see what happens today that's it Steve see you Wednesday we're

öyle yaptım bugün ne olacağını göreceğiz bu kadar Steve çarşamba görüşürüz

all done that's it we're finished catch you later Steve bye

hepimiz bitirdik bu kadar bitirdik sonra görüşürüz Steve bye

bye that's mr. Steve he is now leaving the building is going outside to feed

bye bu bay. Steve şimdi binadan ayrılıyor

the birds and to chase the squirrels or because that's what he likes to do I

kuşları beslemek ve sincapları kovalamak için dışarı çıkıyor ya da yapmayı sevdiği için

will see on Wednesday yes on Wednesday don't forget once again just very quickly Wednesday

Çarşamba günü göreceğim evet Çarşamba günü bir kez daha unutma çok hızlı bir şekilde Çarşamba

10:00 p.m. UK time late and live this is mr. Duncan in the birthplace of the English language

22:00. Birleşik Krallık zamanı geç ve canlı bu, mr. İngiliz dilinin doğum yerindeki Duncan

saying thanks for following me thanks for watching for the past 2 hours and 44 minutes

beni takip ettiğiniz için teşekkür ediyor son 2 saat 44 dakikayı izlediğiniz için teşekkürler

I can't believe it really has it really been two and three-quarter hours incredible and

gerçekten iki ve üç çeyrek saatin inanılmaz geçtiğine inanamıyorum ve

of course you know what's coming next until Wednesday night... ta ta for now 8-)

tabii ki sırada ne olduğunu biliyorsunuz çarşamba akşamına kadar... ta ta şimdilik 8-)