Learn English Live - 16th September 2018 - Watch / Listen / Learn - Enjoy English - Duncan and Steve

here's an interesting question for you

işte size ilginç bir soru, kontrol manyağı

do you know someone who is a control

olan birini tanıyor musunuz?

freak a control freak is a person who

has to take control of a situation or a

task even if they aren't involved in it

it's so annoying a control freak always

has to have control over what is

neler olup bittiği üzerinde kontrole sahipler

happening they always have to be in

charge even if the task is not their own

görev kendilerine ait olmasa bile her zaman sorumlu olmak zorundalar

oh why do you have to be such a control

ah neden bu kadar kontrol manyağı olmak zorundasın

freak you always have to take over it's

her zaman kontrolü ele almak zorundasın

a real pain in the neck here is

bu gerçek bir baş belası

something that isn't a pain in the neck

Baş belası,

I hope coming up today we have lots of

umarım bugün geliyoruz, çok

things lots of chat you can get involved

şeyimiz var, çokça sohbete katılabileceğiniz

as well as live is live can be mr. Steve

gibi canlı canlı da olabilir bay. Steve

will be here as well and so will I after

de burada olacak ve ben de burada olacağım sonuçta saat

all it's just after 2 o'clock here in

2'den hemen sonra burada Birleşik

the UK it's a Sunday afternoon and this

Krallık'ta bir Pazar öğleden sonra ve bu

is live English

canlı İngilizce

doo-doo-doo-doo Oh are we back are we on

doo-doo-doo-doo Oh döndük mü

again did you miss me I hope so

yine başladık özledin mi umarım

so here we go once again yes we are live

öyledir, işte bir kez daha başlıyoruz evet

for a much Wenlock in England lots of

İngiltere'de Wenlock için canlı yayındayız birçok

people ask where are you mr. Duncan and

insan neredesiniz diye soruyor bayım. Duncan ve

this is the place I am broadcasting to

burası

you live from right now live from Much

size şu anda

Wenlock in England the United Kingdom on

İngiltere, Birleşik Krallık'taki Much Wenlock'tan canlı yayın yaptığım yer,

a Sunday afternoon hi everybody this is

bir Pazar öğleden sonra herkese merhaba, ben

mr. Duncan in England how are you today

bay. Duncan İngiltere'de bugün nasılsın

are you ok I hope so

iyi misin umarım

are you happy well are you happy or are

mutlusundur peki mutlu musun yoksa

you just pretending mmm I hope you are

sadece numara mı yapıyorsun mmm umarım

really happy today the weekend is here

bugün gerçekten mutlusundur hafta sonu geldi

it is still Sunday the weekend hasn't

hala pazar hafta sonu

finished just yet so you still have a

henüz bitmedi yani Hala

few more hours of rest and relaxation

birkaç saat dinlenmeniz ve rahatlamanız var,

so put your feet up relax enjoy some

bu yüzden ayaklarınızı uzatın, rahatlayın,

English for a Sunday afternoon I hope

bir Pazar öğleden sonra biraz İngilizcenin tadını çıkarın, umarım

you are super duper I'm okay but a very

süper kandırılmışsınızdır, ben iyiyim ama

busy morning once again lots of things

bir kez daha çok yoğun bir sabah

going on this week I'm busy making some

bu hafta bir sürü şey oluyor ben' Farkında olmayan

new lessons for the 500,000 people that

500.000 kişi için yeni dersler hazırlamakla meşgulüm şu anda

don't realize I am making some new

bazı yeni dersler yapıyorum

lessons at the moment I know that

YouTube still does not inform you when I

YouTube'un yeni dersler eklediğimde sizi hala bilgilendirmediğini biliyorum, bu

put new lessons on so I am making some

yüzden şu

new lessons at the moment all about

anda bazı yeni dersler yapıyorum. dilbilgisi hakkında,

grammar thank you very much for your

lovely messages during the week in

hafta boyunca

response to my first lesson so I am

ilk dersime yanıt olarak güzel mesajlarınız için çok teşekkür ederim, bu yüzden dilbilgisi ile ilgili

making some new lessons to do with

yeni dersler yapıyorum

grammar and the reason why I'm doing

ve bunu yapmamın nedeni,

this is because a lot of people have

pek çok insanın

asked mr. Duncan can you please make

Mr. Duncan lütfen

some grammar lessons so that is what I

biraz dilbilgisi dersleri yapabilir misin, böylece benim

have done a new grammar lesson will

yaptığım şey buydu, yeni bir gramer dersi

appear once a week every Wednesday

her Çarşamba

a new lesson and of course I am here

yeni bir ders olacak ve tabii ki buradayım,

well you know when I'm here live English

burada olduğumda biliyorsun canlı İngilizce

every Sunday from 2:00 p.m. UK time so

her Pazar saat 2'den itibaren: 00:00 İngiltere saati, yani

now you can write it down there is

şimdi yazabilirsiniz,

something I want to mention first of all

öncelikle bahsetmek istediğim bir şey var,

next month is a very busy month because

önümüzdeki ay çok yoğun bir ay çünkü

it's the anniversary of my YouTube

YouTube kanalımın yıl dönümü,

channel starting also next month

yine gelecek ay başlıyor,

we alter the time here so we change the

burada saati değiştiriyoruz, bu yüzden

clocks which always causes confusion so

saatleri değiştiriyoruz ki bu her zaman kafa karışıklığına neden oluyor bu yüzden saatlerimizi

I will give you a warning before we turn

çevirmeden önce size bir uyarı yapacağım

our clocks is it forwards or backwards I

ileri mi geri mi

think we I think we put the clocks

sanırım biz sanırım saatleri

forward in winter and back in the summer

kışın ileri, yazın geri alıyoruz

so the clocks will be going forward next

böylece saatler gelecek ay ileri alınacak

month and it always causes so much

ve bu hep böyle oluyor çok fazla

confusion it really really does so lots

kafa karışıklığı gerçekten çok

of things coming up today I thought

şey yapıyor bugün pek çok şey geliyor

today we would have a mystery idiom ah

bugün gizemli bir deyimimiz olacağını düşünmüştüm ah Vay canına

Wow I know you can't believe it but yes

inanamayacağınızı biliyorum ama evet

we are going to have a mystery idiom and

bir gizemli deyimimiz olacak ve

I will show you that a little bit later

size bunu biraz göstereceğim biraz sonra

on also mr. Steve will be in the kitchen

da Mr. Steve mutfakta

doing something that he does every

her yıl yaptığı bir şeyi yapıyor olacak

single year and I will give you a little

ve ben size

clue right now as to what it is so here

bunun ne olduğuna dair küçük bir ipucu vereceğim, bu yüzden işte

is a little clue mr. Steve has been very

küçük bir ipucu bayım. Steve

busy once again in the kitchen

mutfakta bir kez daha meşgul oldu

and he is doing something very special

ve çok özel bir şey yapıyor,

something that only happens at this time

sadece yılın bu zamanında olan bir şey, hayır bunun

of year no it's nothing to do with

Halloween that's next month so what is

gelecek ayki Cadılar Bayramı ile bir ilgisi yok, o halde

mr. Steve up to and there is a little

bay ne yapıyor? Steve kadar ve küçük bir ipucu var

clue

oh we were out yesterday by the way we

oh dün dışarıdaydık bu arada

we were outside having a lovely walk and

dışarıda güzel bir yürüyüş yapıyorduk ve şimdi evimizin arkasında Bulls ve kukuletalılardan geriye kalanlarla

we managed to spend a few moments with

birkaç dakika geçirmeyi başardık.

what is left of the Bulls and cowls at

the back of our house now there there

was 11 there were actually 11 cows and

11 vardı aslında

bulls at the back of the house but now

evin arka tarafında 11 inek ve boğa vardı ama şimdi

there is only for all of the rest of

sadece geri kalanların hepsi var hepsi

them they have all gone to market to be

sold for slaughter I know it's horrible

kesim için satılmak üzere pazara gitti Korkunç olduğunu biliyorum,

isn't it I don't like to think about it

öyle değil mi? Dürüst olmak gerekirse bu,

to be honest that's something we might

talk about later on today because I

bugün daha sonra konuşabileceğimiz bir konu çünkü

watched a very interesting program the

geçen gece et ticaretiyle ilgili çok ilginç bir program izledim,

other night all about the meat trade now

şimdi

I am a person who loves eating meat I

et yemeyi seven bir insanım,

will be honest with you I do like eating

sana karşı dürüst olacağım et yemeyi seviyorum

meat but I have this strange conflict

ama bu garip çelişkiyi yaşıyorum et yemeyi

the strange conflict inside when I think

düşündüğümde içimdeki garip çelişki

about eating meat because I love animals

çünkü hayvanları seviyorum

but I also like eating meat and this is

ama aynı zamanda et yemeyi de seviyorum ve bu kafamda

something that causes quite a lot of

oldukça fazla çatışmaya neden olan bir şey bu

conflict in my mind so I love to see the

yüzden hayvanları görmeyi seviyorum

animals I love to watch them and of

Onları izlemeyi seviyorum ve

course at the back of our house we often

tabii ki evimizin arka tarafında

get lots of sheep and also we get lots

çok sayıda koyun ve ayrıca çok

of cattle but eventually they have to be

sayıda sığır besliyoruz ama sonunda

taken away for slaughter and that is

kesim için götürülmek zorunda kalıyorlar ve bu

something I don't feel very comfortable

benim pek rahat hissetmediğim bir şey.

with to be honest I don't feel very

dürüst olmak gerekirse,

comfortable with that at all so there

bu konuda kendimi pek rahat hissetmiyorum, bu yüzden orada

you can see mr. Steve yesterday we were

görebilirsiniz bay. Steve dün

walking and there we are near to the

yürüyorduk ve işte evin yakınındayız

house and the cows and the Bulls

ve inekler ve Boğalar

actually followed us they followed us

aslında bizi takip ettiler, bizi

down to the kissing gate and so we

öpüşme kapısına kadar takip ettiler ve bu yüzden

decided to give them some food but these

onlara biraz yiyecek vermeye karar verdik ama bu

particular cattle they are very young

sığırlar çok genç

they are not very old but sadly

değiller çok eski ama ne yazık ki

eventually they will be taken away and

eninde sonunda götürülecekler ve ne

they will be sold unfortunately which is

yazık ki satılacaklar ki bu size karşı

something that to be honest with you I

dürüst olmak gerekirse bunu

don't like to think of I really don't so

düşünmekten hoşlanmıyorum gerçekten o yüzden işte

here we go it is Sunday

başlıyoruz bugün Pazar

I hope you're well and well how can I

umarım siz de peki

forget the live chat the live chat of

canlı sohbeti nasıl unutabilirim canlı sohbet tabii ki açık öyleyse bakalım

course is on so let's see who is on the

live chat right now shall we

şu anda canlı sohbette kim var görelim mi ah

ah there it is oh hello to the live

işte canlı sohbetçilere merhaba bu Pazar günü bana

chatters thank you very much for joining

katıldığınız için çok teşekkür ederim

me on this Sunday afternoon it is always

öğleden sonra

nice to see you joining me live because

canlı olarak bana katıldığını görmek her zaman güzel çünkü

of course you are giving up your time I

tabii ki vaktinden vazgeçiyorsun ben

give up some of my time but also you

biraz zamanımı ayırıyorum ama sen de

give up your time to watch me so I

beni izlemek için vaktinden vazgeçiyorsun bu yüzden çok nazik

really really do appreciate that it is

olduğun için gerçekten gerçekten minnettarım

very kind of you so let's have a look

hadi bir göz atalım

the live chat is already very busy today

canlı sohbet bugün zaten çok meşgul bu

so who was first on the live chat

yüzden canlı sohbette ilk kim vardı

Alamgir hello Allen gear you are first

Alamgir merhaba Allen gear

today on the live chat so

bugün canlı sohbette birincisiniz bu yüzden

congratulations to you I suppose we

tebrikler sizi burada alkışlamamız gerektiğini düşünüyorum

should have a round of applause well

done here yeah and also Pedro Pedro you

aferin evet ve ayrıca Pedro Pedro

are second today now I'm feeling very

bugün ikincisiniz,

generous today so I think I will also

bugün kendimi çok cömert hissediyorum, bu yüzden sanırım

give a round of applause to padrone

padrone

mr. Steve is coming up later on by the

mr.'ı da bir alkışlayacağım. Steve daha sonra geliyor bu

way he is in a different place today

arada farklı bir yerde bugün

he's gone travelling but where is he he

seyahate çıktı ama nerede o

will be reporting live from a very

çok özel bir yerden canlı yayında olacak

special place

TAS is here hello mr. Duncan also

TAS geldi merhaba bey. Duncan ayrıca

Belarusian nice to see you back once

Belaruslu seni bir kez daha görmek güzel

again Chris is here as well

Chris de burada

Blue Thunder and also Garcia but and I'm

Blue Thunder ve ayrıca Garcia ama ve ben

n or email yes it is a happy Sunday

değilim veya e-posta evet bugün mutlu bir Pazar hadi

let's all be happy because life is too

hepimiz mutlu olalım çünkü hayat

long to be miserable

mutsuz olmak için çok uzun

it really is hi everybody hi mica mica

gerçekten merhaba millet merhaba mica mica

is here hello mica it is nice to see you

burada merhaba mica sizi tekrar görmek güzel

back now

last week we were very concerned about

geçen hafta mika hakkında çok endişeliydik

mica because mica was not on the live

çünkü mica canlı

chat but it turns out that mica had

sohbette yoktu ama mica'nın

actually gone away on holiday for a

aslında tatilde çalışmak için ders çalışmak için gittiği ortaya çıktı

working studying holiday in Island yes

Ada evet

not very far away from me so kind of in

benden çok uzakta değil, bu yüzden

the United Kingdom I'm not sure which

Birleşik Krallık'ta Mika'nın

part of Island or what part of Ireland

Ada'nın hangi bölümünde veya İrlanda'nın hangi bölümünde

mica was at or in but we will find out a

olduğundan emin değilim ama

little bit later on so mica if you want

biraz sonra öğreneceğiz, bu yüzden mika

to tell us where about in Island you

istiyorsanız bize adanın neresinde

were and maybe share some of your

olduğunuzu anlatın ve belki bazı deneyimlerinizi paylaşın,

experiences you are more than welcome to

memnuniyetle bunu yapabilirsiniz, bu

do so today no problem also we have Anna

yüzden bugün sorun değil ayrıca bizde Anna var

hello Anna

merhaba Anna

and also satury know hello satury no I

ve ayrıca satury biliyorum merhaba satury hayır

haven't seen you for a very long time

sizi çok uzun zamandır görmedim

long time no see as we say in English

İngilizcede söylediğimiz gibi uzun zamandır görüşemiyoruz

Hoshino is here

Hoshino burada

hello Hoshino nice to see you once again

merhaba Hoshino sizi bir kez daha görmek güzel

I believe you are watching in Japan

Japonya'da

another very dramatic week as far as the

çok dramatik bir haftayı daha izlediğinize inanıyorum.

weather is concerned quite quite strong

winds and terrible storms taking place

in

in the United States and also in the

Amerika Birleşik Devletleri'nde ve

Philippines as well some very awful

ayrıca Filipinler'de bazı çok kötü

weather conditions taking place hi from

hava koşulları yaşanıyor

sujin in south korea hello to South

güney kore'deki sujin'den merhaba Güney

Korea Pedro wants to talk about control

Kore'ye merhaba Pedro kontrol manyaklarından bahsetmek istiyor

freaks yes a person who is a control

evet kontrol manyağı olan kişi

freak is someone who wants to take

control of everything all the time and

her şeyin kontrolünü ele geçirmek isteyen kişidir. her zaman ve

they can be quite annoying do you know

oldukça can sıkıcı olabiliyorlar,

any control freaks I know a couple of

herhangi bir kontrol manyağı tanıyor musunuz?

control freaks

I'm not saying who but sometimes one of

them who isn't very far away from me at

the moment can sometimes be a bit of a

bir

control freak

kontrol manyağının

so many comments is usual for the lovely

bu kadar çok yorumu sevimli bay için olağandır

mr. Duncan and thank you very much thank

. Duncan ve çok teşekkür ederim, teşekkür ederim

you I meant for that

Jamelia is here hello Jamelia nice to

Jamelia'nın burada olduğunu kastettim merhaba Jamelia

see you as well hi mr. Duncan I hope you

da sizi görmek güzel merhaba bayım. Duncan umarım

are very well yes I'm not too bad thank

çok iyisindir evet çok kötü değilim teşekkür ederim

you but very busy at the moment lots of

ama şu anda çok meşgulüm bir sürü

things going on and we are preparing for

şey oluyor ve yazın

the end of summer autumn is just around

sonuna hazırlanıyoruz sonbahar gelmek üzere

the corner in fact I can't believe I

aslında inanamıyorum Yolun neredeyse yarısına

find it very hard to believe that we are

geldiğimize inanmak çok zor,

almost halfway through in fact we are

aslında Eylül'ün

slightly more than halfway through

yarısından biraz daha fazlasıyız, bu yüzden Eylül'ün

September so just two more weeks of

sadece iki haftası

September and then we are into October

ve sonra Ekim'e girdik

my goodness and already on television

Tanrım ve şimdiden televizyonda

they are talking about Christmas already

Noel'den bahsediyorlar şimdiden

I can't believe it stop rushing me I

yapabilirim' Beni aceleye getirmeyi bıraktığına inanmıyorum

think some of the control freaks are

Kontrol manyaklarından bazıları

control more boasts thank you set arena

kontrolle daha çok övünüyor teşekkürler

for that Brazil is watching

Brezilya bunun için bir arena kurdun

yes grammar sounds like grandma that is

evet dilbilgisi kulağa büyükanne gibi geliyor bu

true

doğru

Thank You Belarusian for that I'm glad

someone has got the joke Rita I love

your lessons about grammar thanks for

dilbilgisi ile ilgili derslerinizi seviyorum, hepiniz için teşekkürler,

all yes there are some more grammar

evet,

lessons coming very soon so don't worry

çok yakında bazı dilbilgisi dersleri daha geliyor, bu yüzden endişelenmeyin,

there are some more lessons coming there

daha fazla ders geliyor,

will be another one posted next

önümüzdeki Çarşamba bir tane daha yayınlanacak

Wednesday mr. Duncan why did you stop

bay. Duncan neden

the lessons in the middle of the week

hafta ortasında dersleri durdurdun

because I am now making some new lessons

çünkü şimdi bazı yeni dersler yapıyorum bu yüzden Çarşamba günü

so instead of doing the live stream on

canlı yayın yapmak yerine

Wednesday I am now posting new lessons

şimdi Çarşamba günü yeni dersler yayınlıyorum

on Wednesday hi ts says Alamgir oh

merhaba Alamgir diyor oh

that's nice I like it when people talk

bu güzel İnsanlar ne zaman hoşuma gidiyor

to each other on the live chat it's very

canlı sohbette birbirinizle konuşun bence çok

nice

güzel

Belarusian as I think mr. Steve is

belarusça bayım. Steve

making some jam oh you might be right

biraz reçel yapıyor oh haklı olabilirsin haklı

you might be right

olabilirsin

the captions on the screen are slightly

ekrandaki altyazılar biraz

delayed yes that's because they are live

gecikti evet bunun nedeni

captions on the screen so they are

ekrandaki canlı altyazılar oldukları için

slightly delayed this is something that

biraz gecikmeli olmalarıdır bu,

YouTube is experimenting with at the

YouTube'un şu anda deneme yaptığı bir şeydir.

moment with the live streams they are

canlı yayınlara

now putting live subtitles but of course

artık canlı altyazı koyuyorlar ama tabi canlı izliyorsanız

there is always a slight delay with the

altyazıda hep biraz gecikme oluyor

subtitles if you're watching live so

yani

there is a slight delay but at least you

biraz gecikme oluyor ama en azından ne

can see what I'm saying so I think

dediğimi anlıyorsunuz yani bence

that's a very good thing to be honest

çok iyi dürüst olmak gerekirse

NCT says love you from Vietnam also Eng

NCT seni Vietnam'dan seviyorum diyor ayrıca Eng de

is here hello for in the middle of the

burada merhaba çünkü çölün ortasında

desert oh I like the sound of that I bet

oh bunun sesini seviyorum bahse girerim

it's nice and warm where you are today

bugün bulunduğun yer güzel ve sıcaktır

Javier I am going to get an umbrella and

Javier Bir şemsiye alıp

go for a walk a lovely walk in the rain

gideceğim a yürüyüş yağmurda güzel bir yürüyüş

so you don't normally walk under the

yani normalde yağmur altında yürümezsin

rain you normally walk in the rain so

normalde yağmurda yürürsün yani

because the rain is all around

yağmur her yerde olduğu için yağmurda yağmurda

we say that you walk in the rain in the

yürürsün diyoruz

rain I am going for a walk in the rain I

ben yağmurda yürüyüşe çıkıyorum yağmur

stayed out all afternoon in the rain and

Bütün öğleden sonra yağmurda dışarıda kaldım ve

I got wet

ıslandım

so we normally say that you go out in

bu yüzden normalde yağmurda dışarı çıktığınızı söyleriz

the rain is mr. Steve a control freak

bay. Steve kontrol manyağı

sometimes sometimes maybe is it healthy

bazen bazen belki

to eat a lot of meat I would say no

çok et yemek sağlıklı mı

mohabbat I would say no I don't think

mohabbat yok derdim hayır derdim

it's healthy to eat a lot of meat of

çok et yemeyi sağlıklı bulmuyorum

course you can't eat some meat but the

tabi ki biraz et yiyemezsin ama

problem I have is that some people don't

sorun Bazı insanlar

like to eat meat at all because they

et yemeyi hiç sevmiyorlar çünkü

think that slaughtering animals is cruel

hayvan kesmenin acımasız olduğunu düşünüyorlar bu

so it is a very difficult subject talk

yüzden bu çok zor bir konu hakkında konuşmak

about some people get very passionate

bazı insanlar

about that particular subject so it's

bu konu hakkında çok tutkulu oluyor bu yüzden bu

always something that is on my mind I do

her zaman aklımda olan bir şey. Et yerim

eat meat but I don't eat as much meat as

ama eskisi kadar çok et yemiyorum Eskiden

I used to I used to enjoy fast food

fast food

hamburgers beef burgers hot dogs but now

hamburgerleri sığır eti burgerleri sosislileri severdim ama şimdi

I don't eat any of those things I only

bunların hiçbirini yemiyorum Ara

eat meat now and again but I would love

sıra sadece et yerim ama çok isterim

to eat no meat to be honest I would love

et yememek dürüst olmak gerekirse eti

to cut the meat out of my diet

diyetimden

completely but to be honest with you I I

tamamen çıkarmak isterdim ama size karşı dürüst olmak gerekirse

do like eating meat if I ever see a

et yemeyi seviyorum eğer

piece of steak on a plate in front of me

önümde bir tabakta bir parça biftek görürsem

my mouth will always start to water so

ağzım hep seğirecek su içmek

that is one of the problems I think meat

sorunlardan biri bence etin

tastes so delicious it is something I

tadı çok lezzetli

can't stop myself from doing but maybe

kendimi yapmaktan alıkoyamadığım bir şey ama belki

one day maybe one day I will give up

bir gün belki bir gün

eating meat altogether what about you

et yemeyi tamamen bırakacağım ya sen

are you a vegetarian some people don't

vejeteryan mısın bazı insanlar '

like to eat meat

et yemeyi seviyor

some people do some people like to eat a

bazı insanlar yapıyor bazı insanlar kültürlerinde çok fazla et yemeyi seviyorlar

lot of meat in their culture

maybe meat-eating is very common so it

belki et yemek çok yaygın o yüzden duruma göre

depends really so I don't eat as much

değişir o yüzden eskisi kadar

meat as I used to maybe once a week I

et yemiyorum belki haftada bir

have some meat but I think that's quite

biraz et var ama bence bu

good to be honest but most of the time I

dürüst olmak gerekirse oldukça iyi ama çoğu zaman

eat vegetables or maybe dairy products

sebze veya belki süt ürünleri

and fish some people say that meat fish

ve balık yerim bazı insanlar etin balığın

is actually meat well I think that's a

aslında et olduğunu söyler.

debate for another time to be honest

ts says I am an animal husbandry

hayvancılık

husbandry Bachelor and I'm very familiar

mezunuyum ve

with livestock products oh I didn't know

hayvancılık ürünlerine çok aşinayım oh bunu bilmiyordum

that I didn't know that I didn't know

bilmiyordum hayvanların

you were concerned with the the raising

yetiştirilmesi ve bakımı ile ilgilendiğinizi bilmiyordum

and care of animals I didn't know that

Christiano says cattle is raised to be

Christiano, sığırların yenmek için yetiştirildiğini söylüyor, sığır etini

eaten I love beef well I suppose that is

çok severim, sanırım

the point I made just I do like eating

amacım buydu, sadece et yemeyi seviyorum,

meat I don't know why blue thunder also

mavi gök gürültüsü de neden bilmiyorum, ben de

says I am a big fan of meat as well I

etin büyük bir hayranıyım diyor,

think people do eat meat it's going to

bence insanlar yiyor et

take a long time before people stop

insanların et yemeyi bırakması uzun zaman alacak

eating meat because to be honest with

çünkü size karşı dürüst olmak gerekirse

you it's so delicious it really is

çok lezzetli gerçekten

Hussein says the same thing it is so

Hüseyin de aynı şeyi söylüyor çok

delicious so delicious Julia I love meat

lezzetli çok lezzetli Julia Eti severim

but I also love animals so I have the

ama hayvanları da severim bu yüzden bende de aynısı var

same problem as you mr. Duncan Thank You

senin gibi sorun bay Duncan Teşekkür Ederim

Julia yes it is it is a bit of a paradox

Julia evet bu biraz paradoks bu

it is a problem that has no solution I

çözümü olmayan bir problem

suppose I could give up meat altogether

Sanırım etten tamamen vazgeçebilirim

but then I think I would feel a little

ama o zaman kendimi biraz

unhappy because I would always think

mutsuz hissederdim çünkü hep bir şeyleri

that I was missing out on something so

kaçırdığımı düşünürdüm. bir konuda yani

yeah Chris says in the Philippines we

evet Chris Filipinler'de

eat

chicken and pork Zechariah says thank

tavuk ve domuz eti yediğimizi söylüyor Zechariah

you very much for your chat with us oh

bizimle sohbet ettiğiniz için çok teşekkür ederim diyor oh çok teşekkür ederim

thank you very much that's very kind of

çok

you what do you think about smoothie I'm

naziksiniz smoothie hakkında ne düşünüyorsunuz

not sure what that is sorry javi err I

bunun ne olduğundan emin değilim üzgünüm javi err

don't know what that is so we have the

bunun ne olduğunu bilmiyorum bu yüzden

live chat up and running if you want to

canlı sohbetimiz hazır ve çalışıyor eğer

get involved you are more than welcome

dahil olmak istersen hoşgeldin

to we also have yes we have a mystery

bizde de var evet bugün gizemli bir

idiom today can you believe it

deyimimiz var buna inanabiliyor musun

we actually have a mystery idiom for you

aslında bir gizemimiz var

to solve shall I show it to you now okay

Çözmen gereken deyim şimdi sana göstereyim mi tamam işte

here it comes here is today's mystery

geliyor bugünün gizemli

idiom can you see it it is on the screen

deyimi bunu görebiliyor musun ekranda

it is a well-known expression in English

İngilizce'de iyi bilinen bir ifade tek yapman

all you have to do is tell me what it is

gereken bana ne olduğunu söylemen

we have mr. Steve coming very soon but

bayımız var Steve çok yakında gelecek ama

where is he he is somewhere different

nerede o bugün farklı bir yerde bugün

today he has some very special idioms

bazı çok özel deyimler

coming up today yes I thought today we

geliyor evet bugün

would do a few random idioms because I

birkaç rastgele deyim yapalım diye düşündüm çünkü

do get lots of people writing to me

bana yazan birçok insan

asking can we have some more idioms on

daha fazla deyim alabilir miyiz diye soruyor.

your live streams so mr. Steve has very

canlı yayınlarınızda bu yüzden mr. Steve çok

kindly offered to read out and explain

nazik bir şekilde İngilizce'deki bazı yaygın deyimleri okumayı ve açıklamayı teklif etti, bu

some common idioms in the English

language so I hope you enjoy that coming

yüzden umarım beğenirsiniz,

up later on what else do we have coming

daha sonra gelecek başka nelerimiz var,

well we also have an excerpt from one of

ayrıca tam İngilizce derslerimden birinden bir alıntımız da var.

my full English lessons would you like

to see it now okay then and then after

şimdi gör tamam o zaman ve bundan sonra

this we will say hello to mr. Steve do

beye merhaba diyeceğiz. Steve moda

you know what a buzz word is do you ever

bir kelimenin ne olduğunu biliyor musun hiç

use buzz words

moda kelimeleri kullandın mı

a buzzword is a word or phrase that is

bir moda kelime

seen as being common and contemporary a

yaygın ve çağdaş olarak görülen bir kelime veya deyimdir modaya uygun bir deyim

fashionable phrase or word is a buzzword

veya kelime moda bir kelimedir

for example right now the word empower

örneğin şu anda

for empowerment is used a lot to empower

güçlendirme kelimesi güçlendirme için kullanılıyor Güçlendirilecek çok şey,

is to give someone the strength or

birisine kendisi

motivation to do something for

için bir şeyler yapması için güç veya motivasyon vermek

themselves or to give someone a sense of

veya birine

independence and self-worth to empower

bağımsızlık ve öz-değer duygusu vererek

the young or the poor to empower women

gençleri veya yoksulları güçlendirmek, kadınları yardıma

to offer empowerment to those who are in

ihtiyacı olanlara güç sağlamak için güçlendirmektir.

need of help it would be safe to say

that empower is indeed a buzzword for

Güçlendirmenin bu dönem için gerçekten moda bir kelime olduğunu söylemek güvenli olur,

this period of time

can you see what I'm doing here I appear

burada ne yaptığımı görebiliyor musunuz,

to be running but I'm not moving

koşuyor gibi görünüyorum ama

anywhere I'm running on the spot to run

hiçbir yere hareket etmiyorum, yerinde koşuyorum,

on the spot means that you are actively

yerinde koşmak anlamına geliyor

doing it while staying in one place you

bir yerde kalırken aktif olarak yaptığınızı

can walk on the spot you can jump on the

spot in these cases the spot is the

place we are doing these things on the

word spot can be used in other ways too

you can be put on the spot this means

yerinde koymak, herhangi bir

that you have been placed in an awkward

situation with no warning for example if

uyarı olmaksızın garip

a person asks you a question you were

not expecting we can say that they have

put you on the spot to find yourself in

a situation that is hard to deal with we

bir duruma düştüğünüz anlamına gelir; uğraşması zor olay

can say that you are on the spot then

yerindesin diyebiliriz o zaman ilgi

there is in the spotlight to be in the

odağında olmak ilgi odağı olmak

spotlight means to be the center of

demektir bir

attention something is being watched

şey dikkatle izleniyor

carefully to scrutinize something or

bir şeyi incelemek veya

someone is to put it under the spotlight

birisi onu spot ışığı altına almak demektir

we can also spot something this means to

ayrıca bir şey fark et bu, bir şeyi

notice or see something to spot someone

fark etmek veya bir şeyi görmek anlamına gelir,

in the street means that you notice them

sokakta birini fark etmek, onu

you have spotted them I spotted a

fark ettiğin anlamına gelir, onu gördün demektir

woodpecker in my garden yesterday you

Dün bahçemde bir ağaçkakan gördüm,

can also go spotting for example

ayrıca lekelenmeye gidebilirsin, örneğin

Trainspotting or bird spotting this

Trainspotting veya kuş lekelemesi, bu,

means that you are looking out for one

baktığın anlamına gelir

particular type of thing perhaps an

belirli bir tür şey için belki

unusual design of train or a rare bird

alışılmadık bir tren tasarımı veya nadir bir kuş

of course a spot can also be a mark on

elbette bir nokta cildinizde de bir işaret olabilir cildinizdeki

your skin a circular blemish or unusual

dairesel bir leke veya olağandışı

bump on your skin can be called a spot

bir şişlik nokta olarak adlandırılabilir

teenagers tend to get spots some animals

gençler bazı hayvanlarda lekelenme eğilimindedir

have spots in fact if you look carefully

aslında noktalar var dikkatli bakarsan her yerde

you will find that there are spots

noktalar olduğunu göreceksin

everywhere

do you ever renege are you a person who

hiç dönmüyor musun

sometimes reneged on a deal the word

bazen bir anlaşmadan dönen biri misin? bir

renege is a verb that means to go back

on your word or to change your mind

after agreeing to do something you say

şeyi yapmayı kabul etmek bir şeye

yes to something then later you change

evet diyorsunuz sonra sonra fikrinizi değiştiriyorsunuz

your mind

so you renege on your promise to renege

yani

is to break your word and go back on

sözünüzden dönüyorsunuz caymak sözünüzü bozmak ve sözünüzden geri dönmektir fikriniz

your promise you have had a change of

değişti bu yüzden

heart so the thing you said you would do

yapacağımı söylediğiniz şey

has changed we thought the deal was on

değişti, anlaşmanın devam ettiğini düşündük

but then he came in this morning and

ama sonra bu sabah geldi ve

renamed on it the word renege originated

üzerine Latince kökenli renege kelimesini yeniden adlandırdı

in Latin and in its original form meant

ve orijinal haliyle

forcibly deny

doo-doo-doo it is Sunday afternoon and

doo-doo-doo'yu zorla reddetmek anlamına geliyordu, bugün Pazar öğleden sonra ve

it's mr. Duncan that's me by the way and

bu bay. Duncan bu arada bu benim ve şu

I'm live now on YouTube to the world via

anda YouTube'da internet üzerinden dünyaya canlı yayın yapıyorum teknolojinin neler yapabileceği

the Internet isn't it amazing what

şaşırtıcı değil mi

technology can do we are having

something special today we have a

bugün özel bir şey yaşıyoruz

special exchange program taking place

özel bir değişim programımız var

and we have someone from Russia here can

ve burada Rusya'dan biri var

you believe it and mr. Steve right now

buna inanabiliyor musunuz ve bayım? Steve şu anda

is reporting to us live from Russia so

bize Rusya'dan canlı olarak rapor veriyor, bu yüzden

now I think we can go live

şimdi canlı yayına geçebileceğimizi düşünüyorum,

can we go live to Russia mr. Steve mr.

Rusya'da canlı yayına gidebilir miyiz Bay. steve bey

Steve in Russia mr. Steve can you hear

Steve Rusya'da Mr. Steve

me yes I can mr. Duncan I can hear you

beni duyabiliyor musun evet duyabiliyorum bayım. Duncan sizi

very well how are you I'm okay thank you

çok iyi duyabiliyorum nasılsınız iyiyim teşekkür ederim

oh I'm very excited mr. Duncan because

oh çok heyecanlıyım bay Duncan çünkü

I'm here in Russia just a quick short

ben burada Rusya'dayım sadece kısa bir

trip doing a bit of sightseeing as you

gezi yapıyorum burada görebileceğiniz gibi biraz çevreyi geziyorum

can see here I've come along to see the

famous basil cathedral in in Moscow oh

Moskova'daki ünlü fesleğen katedralini görmeye geldim oh evet

yes that looks like st. Basil's st.

bu st gibi görünüyor. Basil'in st.

Basil's yes and of course the reason

Basil evet ve tabii ki

I've come here is because on this very

buraya gelmemin nedeni, bu çok

short ship I'm only here a few hours

kısa gemide sadece birkaç saatliğine burada olmam

because I wanted to see the famous domes

çünkü üzerinde kubbelerin ilk kez görüldüğü ünlü kubbeleri görmek istiyordum.

which are that they're the first time

that there's ever been domes on any

herhangi bir

buildings and that red paint as you can

bina ve gördüğünüz gibi o kırmızı boya

see is very very special and I've come

çok çok özel ve ben

all the way here just to see that and

tüm yolu sırf bunu ve

the paving stones it's fascinating you

kaldırım taşlarını görmek için geldim, büyüleyici,

know oh what a wonderful place this is

burası ne harika bir yer,

mr. Duncan yes I'm not doing anything

bayım. Duncan evet,

here apart from just some simple

burada basit bir gezi dışında hiçbir şey yapmıyorum, harika görünüyorsun,

sightseeing it looks great you you look

like it's very red I like the way you

çok kırmızı görünüyorsun,

are wearing your your red t-shirt oh yes

kırmızı tişörtünü giyme şeklini beğendim oh evet,

I really well I wanted to match the

gerçekten iyiyim, binayı seninle eşleştirmek istedim.

building you see and who's that over

bakın ve

there yes I'm not looking out for anyone

oradaki kim evet, özellikle kimseyi aramıyorum evet, bence

in particular yes I think the other

diğer

people are well I don't mean that the

insanlar iyi, birlikte olduğum

Jefe the other the tour guides that I'm

diğer tur rehberlerinin Jefe'nin

with that just went over there mr.

oraya gittiğini kastetmiyorum bay.

Duncan yes I asked just a bit of random

Duncan evet biraz rastgele gezi sordum

sightseeing I no no no subversive reason

for me going here at all subversive I

ben hayır hayır buraya gelmem için yıkıcı bir neden yok tamamen yıkıcı

like that word subversive yes subversive

Bu kelimeyi seviyorum yıkıcı evet yıkıcı

yes underhanded yes not to disguising

evet el altından evet

what I'm really doing see how getting a

gerçekten ne yaptığımı gizlememek için nasıl

bit of English in already even though

biraz İngilizce öğrendiğime bakın şimdiden

I'm thousands of miles away in Russia

binlerce mil uzakta Rusya'da olmama

and that particular cathedral is very

ve o katedralin çok güzel olmasına rağmen bu arada güzel bir katedral bence

beautiful by the way it's a beautiful

cathedral I think it's one of the most

famous landmarks in Russia and it's

Rusya'nın en ünlü yerlerinden biri ve

situated in Red Square

Kızıl Meydan'da bulunuyor

did you know Steve that that building

Steve o binayı biliyor muydunuz?

was seriously damaged during the great

büyük yangın sırasında ciddi şekilde hasar gördü

fire there was a big fire a great fire

büyük bir yangın çıktı

that took place in Red Square and Sint

Kızıl Meydan'da büyük bir yangın çıktı ve Sint

Basil's Cathedral was badly damaged but

Basil Katedrali ağır hasar gördü ama

they they actually restored it

aslında daha sonra restore ettiler

afterwards when did that happen mr.

bu ne zaman oldu bayım.

Duncan oh I think that was or maybe it

Duncan oh bence bu

may be a hundred a couple of hundred

yüz birkaç yüz

years ago a long time ago sounds a bit

yıl önceydi ya da olabilir uzun zaman önce kulağa biraz

like the Great Fire of London but it was

Büyük Londra Yangını gibi geliyor ama

a great fire of Moscow perhaps

Moskova'nın büyük bir yangınıydı

so are you sampling any of the Russian

belki de Rus yemeklerinden herhangi birini tadıyor musunuz? hayır

food no not yet

henüz değil Bunun için

I don't think I'll be here long enough

yeterince uzun kalacağımı sanmıyorum

for that really I just wanted to come

gerçekten sadece gelip

and do a bit of sightseeing you know and

biraz çevreyi gezmek istedim ve

just I might go off into the suburb do

banliyöye gidebilirim biliyor

you know Brad a few houses see how

musun Brad birkaç ev insanların nasıl olduğunu görüyor

people live you know what a particular

ne olursa olsun belirli bir

reason whatsoever you should you should

nedene bakmanız gerektiğini biliyorsunuz bay

look up mr. vodka yep you might you

. votka evet, belki

might be able to find mr. vodka really

Bay'ı bulabilirsin. votka gerçekten

oh I don't know where he lives he could

oh nerede yaşadığını bilmiyorum

be here we know he's in Russia and well

burada olabilir Rusya'da olduğunu biliyoruz ve

maybe I can pick up some tips you know

belki

about what's really going on here mr.

burada gerçekte neler olup bittiği hakkında bildiğiniz bazı ipuçlarını alabilirim Bay.

Duncan yes oh there's some people over

Duncan evet oh orada bazı insanlar var

there I need to go and see oh that's

gidip görmem gerekiyor oh bu

amazing it's a very good signal as well

harika bu arada Rusya'dan da çok iyi bir sinyal teknolojinin

by the way from Russia isn't it amazing

what technology can do well I'm using my

neleri iyi yapabileceği inanılmaz değil mi

own satellite mister don't kill I see

Kendi uydumu kullanıyorum bayım yapma öldür görüyorum

yes or should I say it's the Hat for

evet yoksa kiralık Şapka mı demeliydim uydu yani

rent satellite I say so so not a secret

gizli bir

government satellite no nothing like

devlet uydusu değil hayır öyle bir şey değil

that a tourist Duncan no no you do seem

turist Duncan hayır hayır öyle görünüyorsun ki etrafta olup bitenlerle

to be you do seem to be very interested

çok ilgileniyor gibisin

in what's going on around you well yeah

evet,

this is just a standard sort of

bu sadece

binoculars that you use on holiday mr.

tatilde kullandığınız standart bir dürbün türüdür bayım.

Duncan are you sure you wouldn't use

Duncan,

them for any other reason I'm starting

onları başka bir nedenle kullanmayacağından emin misin? Başlıyorum, burada

I'm starting to wonder what's going on

neler olup bittiğini merak etmeye başlıyorum

here

sure if mr. Steve is actually a secret

. Steve aslında gizli bir

spy secret spy matter what you're

casus gizli casus ne

talking about mr. Duncan now I'm just

hakkında konuşursanız konuşun bayım. Duncan şimdi sadece

here to see the sights

manzaraları görmek için buradayım

that's all I've come thousands of miles

hepsi bu binlerce milden geldim

I'm just going to stay about 12 hours

Sadece 12 saat kadar kalacağım

and I'm going to come all the way back

again because I've always wanted to see

ve tüm yolu

tekrar geleceğim çünkü her zaman görmek istemişimdir

how this wonderful a cathedral Oh Tomic

ne kadar harika bir katedral Oh Tomic,

says Tomic is here on the live chat he

Tomic'in canlı sohbette burada olduğunu söylüyor,

says it was the great fire during nap

şekerleme sırasındaki büyük yangın olduğunu söylüyor

Ellen's campaign I guess that must be

Ellen'ın kampanyası Sanırım bu

Napoleon of his neck alums got himself

boyun şaplarından Napolyon olmalı

into Russia 1812 I wonder when the Great

Rusya'ya 1812'de girmiş Büyük Londra Yangını'nın ne zaman olduğunu merak ediyorum

Fire of London was I'm not sure that way

o şekilde olduğundan emin değilim

that was much later I think that was no

çok daha sonraydı bence bu hayır

it was earlier yes probably probably

daha önceydi evet muhtemelen

bringing up facts is probably not a good

gerçekleri gündeme getirmek muhtemelen iyi bir

idea Steve what are you doing you seem

fikir değil steve ne yapıyorsun

very interested in something no no no

bir şeyle çok ilgileniyor gibisin hayır hayır hayır

I'm just making sure that you know I'm

ben sadece yapıyorum Yakalanmadığımı bildiğinden eminim

not caught I mean I'm you know just

yani ben sadece

enjoying everything yes Oh mr. Duncan

her şeyin tadını çıkarıyorum evet Oh bayım. Duncan

right yes anyway I've just gotta go and

haklı evet her neyse, gidip

do something really and and then I'm

gerçekten bir şeyler yapmalıyım ve sonra

just gonna get straight on a plane and

doğruca uçağa atlayıp ta

come all the way back to England so you

İngiltere'ye geri geleceğim,

will be joining me in the studio in a

few moments after you've you've flown

sen de birkaç dakika sonra stüdyoda bana katılacaksın. 'Evet, Moskova'nın hemen dışındaki

all the way back to England

yes after I've just visited this housing

bu konut sitesini ziyaret ettikten sonra İngiltere'ye kadar uçakla geri döndünüz mü

estate just outside Moscow and then I

ve o zaman

shall be not doing anything there really

orada hiçbir şey yapmayacağım gerçekten

I've just got a few friends to see and

görmem gereken birkaç arkadaşım var ve

then I'd be straight on the next plane

sonra doğruca bir sonraki uçakla

back and you know hopefully get some

geri dönün ve umarım

protection for my local government yes

yerel hükümetim için biraz koruma alırsınız evet

yes right I think someone's coming mr.

evet doğru sanırım biri geliyor bay.

Duncan I've got to go I can't stay much

Duncan gitmeliyim

longer I'm gonna be seen and not that

daha fazla kalamam Görüleceğim ve

that matters because I'm just on holiday

bunun bir önemi yok çünkü sadece tatildeyim

ah I don't think they've got many

ah Moskova sokaklarında çok fazla kameraları olduğunu sanmıyorum

cameras around the streets of Moscow

I've noticed there are not too many so

ben Çok fazla olmadığını fark ettim, bu yüzden

maybe I won't be caught on any CCTV

belki herhangi bir CCTV

cameras and walking off into the suburbs

kamerasına yakalanmayacağım ve banliyölere doğru yürüyeceğim

yes apparently danton Donny lo says it's

boring what's boring I don't know I

don't know we'll have to liven things up

işleri

later mr. day well I will take all of my

daha sonra canlandırmak için mr. iyi günler,

later on so just for you we will both

daha sonra tüm günlerimi alacağım, bu yüzden sadece senin için

get naked later so Thank You Danny low

daha sonra ikimiz de soyunacağız, bu yüzden teşekkür ederim Danny Low,

for your lovely lovely compliment there

oradaki güzel iltifatınız için

and mr. Steve you are you are looking

ve bay. Steve sen

very radiant today yeah what's the

bugün çok parlak görünüyorsun evet

weather like because you don't seem to

hava nasıl çünkü çok

be wearing much clothing no it's quite

fazla kıyafet giymiyor

warm here you're thinking it would be

gibisin

cold in Russia but it's not it's it's

quite warm although I did forget my coat

montumu unut o

so never mind I'll I think I need to get

yüzden boşver şimdi uçağa binmem gerektiğini düşünüyorum bayım

on the on the plane now mr. Duncan

. Duncan

because I'm going to miss it I think it

çünkü onu özleyeceğim sanırım

goes in about two hours

yaklaşık iki saat sonra geçecek

okay then we got an hour left to do what

tamam o zaman buraya gerçekten yapmak için geldiğim şeyi yapmak için bir saatimiz kaldı yani

I've come here to really do I mean to do

yapmak istediğim şey, yani bol

which is take lots of pictures you're

bol fotoğraf

gonna be back in two hours well we won't

çekeceksin. iki saat sonra geri döneceğiz, o

be on then know what I might mr. Duncan

zaman ne yapabileceğimi bileceğim. Duncan,

I I don't know we'll just have to work

Bilmiyorum,

it out somehow right I'm off mr. Duncan

bir şekilde halletmemiz gerekecek, ben gidiyorum Bay. Duncan

see you later mr. Steve we're losing the

sonra görüşürüz bayım. Steve sinyali kaybediyoruz

signal we're losing the signal

sinyali kaybediyoruz

are we right yes guy here yeah bye-bye

haklı mıyız evet adam burada evet güle

bye-bye on there mr. Steve is gone so

güle orada bay bay. Steve gitti, bu yüzden

mr. Steve is coming back to the studio

bayım. Steve şimdi stüdyoya geri dönüyor,

now he's going to jump on a plane and

bir uçağa atlayacak ve

come straight back

hemen geri dönecek,

don't forget yes you're still live on

unutma evet, etraftaki her şeyi mahvetmeye başlamadan önce hala mikrofonda canlı yayındasın

the microphone before you start banging

everything around oh you know I I had

oh biliyorsun,

doubts about doing that bit I really did

o kısmı yapmak konusunda şüphelerim vardı gerçekten yaptım

and and I I can see now that my doubts

ve şimdi şüphelerimin

were definitely justified so mr. Steve

kesinlikle haklı olduğunu görebiliyorum, bu yüzden bay. Steve

will be here something else we've been

burada olacak başka bir şey

doing we've been making Jam would you

yapıyoruz, Jam yapıyoruz

like to see in the garden because at the

bahçede görmek ister misiniz çünkü şu

moment in the garden there is lots and

anda bahçede ağaçta çok ama çok

lots of dams uns

sayıda baraj var

dams ins on the tree and there you can

ve orada

see our special damson cam the dams and

görebilirsiniz. özel mürdüm camımız barajlar ve

cam is live and you can see there are

camlar yayında ve

lots of dams ins on the tree mr. Steve

ağaçta bir çok baraj insi olduğunu görebilirsiniz efendim. Steve

is now making Jam and I thought it would

şimdi Jam yapıyor ve

be fun before mr. Steve comes back here

Mr. Steve

to join us live in the studio I thought

stüdyoda canlı olarak bize katılmak için buraya geri geliyor

it would be fun to have a look at

something we did last year

Geçen yıl yaptığımız bir şeye bakmanın eğlenceli olacağını düşündüm

welcome to mr. Duncan's garden mr.

hoş geldiniz bayım. Duncan'ın bahçesi Mr.

Duncan a mr. Steve with you on a Sunday

Bay Duncan Steve bir Pazar öğleden

afternoon and here we are now in the

sonra sizinle ve işte şimdi

garden and something very interesting is

bahçedeyiz ve çok ilginç bir şey oluyor

taking place something is occurring in

bahçede bir şeyler oluyor

the garden but what could it be

ama

well if you look in the distance you

uzaktan bakarsanız ne iyi olabilir ki

will see mr. Steve is up to something

göreceksiniz bay. Steve bir şeylerin peşinde

but what is he doing let's let's take a

ama ne yapıyor, hadi

close look and see just what mr. Steve

yakından bakalım ve ne yaptığını görelim Bay. Steve

is doing what am i doing I'm picking

ne yapıyorum ben

fruit or to be more precise damsons

meyve topluyorum daha doğrusu mürdüm eriği Geçen haftaki derste baktığımız poşet şekerlerle

I'm going to make something with them

onlarla bir şeyler yapacağım

with those bags of sugar that we looked

at in the last week's lesson and I'm

ve

going to make some Jam J a.m. Jam there

biraz Reçel yapacağım. Jam işte

we go I need a few more of those I need

başlıyoruz Onlardan birkaç tane daha lazım

6 pounds and there's not much left on

6 pound'a ihtiyacım var ve burada fazla bir şey kalmadı

here 6 pounds sounds like a lot that

6 pound kulağa

says what that is in kilograms but it's

bunun kilogram cinsinden ne olduğunu söyleyen çok gibi geliyor ama

it's it's going to probably come halfway

muhtemelen

up this bucket and that's what we need

bu kovanın yarısına kadar gelecek ve ihtiyacımız olan bu

out I've already given quite a few of

zaten bunlardan epey bir çoğunu

these away to the neighbors because they

komşulara verdim çünkü onlar

like to make jams as well give some to

reçel yapmayı severler onlara da veririm

them but I haven't left much for myself

ama kendime pek bir şey bırakmadım

plus it's getting late in the season now

ayrıca artık mevsim geç oluyor

and the fruit is going a little off so

ve meyve biraz bozuluyor yani

this is the first bit we pick the fruit

bu meyveyi ilk topladığımız kısım

this is the this is the boring bit

bu sıkıcı kısım

really I think there's a lot of spiders

gerçekten bence bu ağaçta çok fazla örümcek var

in this tree I just found a spider on my

arm before you came out trying to pick

siz dışarı çıkıp toplamaya çalışırken az önce kolumda bir örümcek buldum

this as quick as I can

bu olabildiğince çabuk çılgınca çılgınca bu

frantic frantic that's a great that's a

harika bu

great word mr. Steve frantic if you do

harika bir kelime bayım. Steve çılgınca

something frantically

bir şeyi çılgınca yaparsan bu

it means you do it in a rush or in a

aceleyle ya da aceleyle yaptığın anlamına gelir

hurry I'm doing this in a rush

Bunu aceleyle yapıyorum

because it's going to be dark soon and I

çünkü birazdan hava kararacak ve

want to make this before the tea tonight

bunu bu akşam çaydan önce yapmak istiyorum

and it takes quite a long time to make

ve oldukça uzun sürüyor reçel yapma zamanı,

jam we don't want that one in there yeah

onu orada istemiyoruz evet,

that's been chewed out by a wasp so that

bir yaban arısı tarafından çiğnenmiş, bu yüzden

one's going I must admit I do admire

biri gidiyor Kabul etmeliyim ki,

your quality control mr. Steve you have

kalite kontrolünüze hayranım Bay. Steve,

you have a very high standard of quality

çok yüksek bir kalite kontrol standardına sahipsin,

control this fruit is definitely very

bu meyve kesinlikle çok

right you can of course you don't have

doğru, tabii ki

to make this into jam you can't just eat

bunu reçel yapmak zorunda değilsin, öylece yiyemezsin,

them I won't because I haven't washed

yıkamayacağım çünkü

these I could eat that but I won't

bunları yıkamadım Onu yiyebilirim ama yemem

because it might have been it a few

çünkü

insects crawling over there I've got to

orada sürünen birkaç böcek olabilir Ben

be the knight there might be a bit of

şövalye olmalıyım

insect poop on the dams and so always

barajlarda biraz böcek kakası olabilir ve bu yüzden her zaman

wash the fruit

they've never picked fruit from the tree

asla yemedikleri meyveleri yıkayın. ağaçtan meyve topladım

and then eat it so I always think I

ve sonra yedim, bu yüzden

always think it's a good idea to wash

her zaman meyveyi yemeden önce yıkamanın iyi bir fikir olduğunu düşünürüm,

the fruit first before you eat it

so mr. Steve after you've picked the

bu yüzden bayım. Steve mürdümleri topladıktan sonra sonra

damsons what what happens next just give

ne olacağı

us a clue as to what happens next well

konusunda bize bir ipucu ver ben de

I'll show you what happens next well I

sana bundan sonra ne olacağını göstereceğim Bence

think people can probably guess we have

insanlar muhtemelen

to wash the fruit that's the next thing

meyveleri yıkamamız gerektiğini tahmin edebilirler, sıradaki şey

we're going to do okay mr. Steve tell us

bu' Tamam yapacağım Bay. Steve bize

now what are we doing here I'm going to

şimdi burada ne yaptığımızı söyle,

wait at the fruit to see if we've got

meyvede bekleyip orada yeterince var mı diye bakacağım,

enough there we go said that now we

şimdi

don't want that that's not going to make

bunu istemediğimizi söyledik, bu

the jam very tasty so now we're gonna

reçeli çok lezzetli yapmayacak, o yüzden şimdi biz

put it in the water take out all these

suya koyacağım bütün bu

leaves yes I'm gonna go and see if I can

yaprakları çıkar evet gidip alabilecek miyim bir bakacağım

get it I want that to go up to there I

want six pounds altogether so I'm gonna

go back outside to see back and find a

ve daha

few more joiners later on for the next

sonra bay'ın bir sonraki aşaması için birkaç katılımcı daha bulun

stage of mr. Steve's GM making

. Steve'in GM'si yap

do-do-do-do we will take another look at

-do-do-do yapıyor, bay'a bir kez daha göz atacağız

mr. Steeves jam-making later on

. Steeves daha sonra reçel yaptı, bu bir

did do it is a Sunday and we are live on

Pazar ve

YouTube at this very moment and don't

tam da şu anda YouTube'da canlı yayındayız ve

forget you can catch us live every

her

Sunday from 2 p.m. UK time every Sunday

Pazar saat 14: 00'ten itibaren bizi canlı yakalayabileceğinizi unutmayın. Birleşik Krallık saati ile her Pazar

just once a week now don't forget new

sadece haftada bir kez şimdi unutma yeni

lessons coming on Wednesday here he is

dersler çarşamba günü geliyor işte burada

can you see it's mr. Steve he's back

onu görebiliyor musunuz mr. Steve o

already oh my goodness yes all the way

çoktan döndü aman tanrım evet ta

from Russia just to do some sightseeing

Rusya'dan onca yolu sadece biraz gezip görmek için başka bir şey değil başka bir şey sen

nothing else nothing else you nothing

else at all I can't help feeling that

başka hiçbir şey

you were being a little suspicious yes I

think we're real well I think people

insanlar

know maybe what we're referring to we're

biliyor belki ne demek istediğimizi

just having a little joke a little bit

sadece biraz şaka yapıyoruz biraz

of a laugh aren't we based on there's

kahkaha

something that happened over here yes

you'd have to explain that I think

people understand people all seem to

like me making the jam mr. Duncan

reçel yapmamdan hoşlanmak için mr. Duncan

because quite a few people have referred

çünkü epeyce insan buna atıfta bulundu

to it and they're right I am making dams

ve haklılar

and jam again it's that time of the year

Yine baraj ve reçel yapıyorum yılın o zamanı lanet olası

damn zone jam you were busy this morning

bölge sıkışması bu sabah meşguldün

now the video that we're showing which

şimdi gösterdiğimiz video

is from last year but of course you do

geçen yıldan ama Tabii ki

this every year and this morning you

bunu her yıl yapıyorsun ve bu sabah

were busy in the kitchen

two hours slaving by the cooker two

iki saat mutfakta iki

hours now some people might be mistaken

saat ocağın başında kölelik yapmakla meşguldün, şimdi bazı insanlar

for thinking that this is my normal

bunun

supply of sugar for me just for a week

benim için normal şeker kaynağım olduğunu düşünmekle yanılabilirler.

because because I know that I do eat a

lot of sugar but can I just say that

çok şeker yediğimi ama şunu söyleyebilirim ki

this is not my supply of sugar this is

bu benim şeker kaynağım değil bu

not the amount of sugar that I eat each

her hafta yediğim şeker miktarı değil

week for those who are thinking of

saying that so mr. Steve very very busy

bunu söylemeyi düşünenler için çok bayım. Steve çok meşgul

and making his jam and just to prove it

ve reçelini yapıyor ve sadece bunu kanıtlamak için,

here is what remains of the damsons that

you made the jam with this morning so

bu sabah reçelini yaptığın mürdüm eriği ağaçlarından geriye kalanlar, böylece bir

you can see lots of stones so you call

sürü taş görebilirsin, bu yüzden

you call the middle of the damn zone a

lanet olası bölgenin ortasına bir

stone that's right that that's the seed

taş diyorsun, bu doğru

really in the Middle East yes it's

gerçekten Orta Doğu'daki tohum bu evet

somebody described damson as a plum

birisi mürdüm eriğini bir erik olarak tanımlamış

I think it is a type of plum hmm it's a

bence bu bir erik türü

dark fruited plum with or without a

slightly bitter taste ahead to most plum

yes plums normally taste quite sweet or

they certainly don't taste bitter but to

kesinlikle acı bir tadı yok ama

be honest with you I don't like eating

size karşı dürüst olmak gerekirse mürdüm otu yemeyi sevmiyorum

damsons they're quite acidic yes very

oldukça asidikler evet çok çok

very tangy very acidic and bitter yes

keskin çok asidik ve acı evet

they're not very popular they used to be

çok popüler değiller eskiden

quite popular but they're not anymore

oldukça popülerdi ama artık değiller artık

people traditionally make jam with it

insanlar geleneksel olarak onunla reçel yapıyorlar

because when once you've added sugar to

çünkü ona bir kez şeker eklediğinizde, o zaman

it then obviously it's a lot sweeter but

çok daha tatlı oluyor ama

my mother used to because we had a

annem eskiden yapardı çünkü

damson tree when I grew up where we live

ben yaşadığımız yerde büyüdüğümde bir mürdüm ağacımız vardı,

they're quite popular in the UK and she

bunlar İngiltere'de oldukça popüler ve

used to pick the damsons make jam with

mürdüm eriği [ __ ] onunla reçel yapardı

it but also she would stew it boil it in

ama aynı zamanda haşlar

a saucepan with sugar and then we'd have

şekerli bir tencerede kaynatır sonra

it with custard hmm and it was it was

muhallebi ile yerdik hmm ve çok

lovely yeah and we'll have a look later

güzeldi evet ve sonra bakarız

on it mr. Steve making the jam again so

Bay. Steve reçeli tekrar yapıyor bu yüzden

we had part 1 and part 2 will be on your

1. ve 2. bölümlerimiz vardı

screens very very soon may you see used

çok yakında ekranlarınızda olacak amazon'un görünüşe göre boya olarak kullanıldığını görebilirsiniz derilerden

amazon's apparently for as dye the dark

red purpley dye that comes out of the

çıkan koyu kırmızı morumsu boya kumaş

skins was used for for dyeing cloth oh

boyamak için kullanılıyordu oh

okay then apparently yes that's because

tamam o zaman görünüşe göre evet, çünkü

I think it would be quite a nice color

bence oldukça güzel bir renk olurdu

and not not dissimilar to your your

ve senin

t-shirt your shirt you're wearing today

tişörtüne benzemezdi bugün giydiğin gömleğin mürdüm renginde

could have been dyed with damsons how do

olabilirdi nasıl yapsam harika görünen

whatever all I know that looks amazing I

her şeyi biliyorum

love your t-shirt I love that top what

tişörtünü seviyorum gömlek

this years ago and I've never ever worn

Bu bluzu yıllar önce çok seviyorum ve hiç giymedim

it this is the first time I've ever worn

bu onu ilk kez giyiyorum

it I might steal that oh I might steal

onu ​​çalabilirdim ah

that from mr. Steve's wardrobe won't fit

onu bayımdan çalabilirdim. Steve'in gardırobu size uymuyor

you mr. Duncan yes it will fit me I

bayım. Duncan evet bana uyacağını sanmıyorum ne diyorsun biz

don't think it will what are you saying

we well we know that you need to you

iyi biliyoruz ki ihtiyacın var

know lose a few pounds here we go again

birkaç kilo ver işte tekrar başlıyoruz

you know I'm nice and slim I think I

biliyorsun ben iyi ve zayıfım sanırım

don't want you to stretch it out well

istemiyorum onu iyice uzatmalısın,

this you know make it big and a little

bu biliyorsun onu büyük yap ve biraz da

hang all loose on me then this t-shirt

üzerimde gevşek dur, o zaman şu anda giydiğim bu tişört

that I'm wearing at the moment is small

küçük bu

that's the size it's small now the

beden bu şimdi küçük şimdi

earlier on I was talking about eating

daha önce

meat because yesterday we went to see

et yemekten bahsediyordum çünkü dün evin arka

the lovely cows and the Bulls at the

tarafındaki sevimli inekleri ve Boğaları görmeye gittik

back of the house and there we are again

ve işte yine

you can see them now I have a slight

onları görebilirsiniz şimdi biraz

dilemma a slight problem because I like

ikilemim var küçük bir sorunum var çünkü

eating meat but I also like animals as

et yemeyi severim ama hayvanları da severim

well and there is a problem now we used

ve orada şimdi bir sorun, eskiden

to eat a lot of meat I think you and I

çok et yerdik sanırım sen ve ben

used to eat quite a lot of meat years

çok fazla et yerdik yıllar

ago we always had some some sort of food

önce her zaman içinde et olan bir tür yiyecek yerdik

that had meat in it but but these days I

ama bu günlerde

don't think we eat as much meat as we

bence biz pek yemiyoruz. eskisi kadar çok et yiyoruz

used to I think we've tried to cut down

sanırım azaltmaya çalıştık

haven't we we have definitely but a lot

değil mi kesinlikle ama

of people I was noticing on the live

canlı sohbette dikkatimi çeken çok fazla insan

chat we're saying that they eat a lot of

çok fazla et yediklerini söylüyoruz

meat and they're like meat I think

ve onlar' et gibi sanırım

certain countries in Turkey I noticed

türkiye'deki bazı ülkeler

somebody saying that they eat a lot of

birinin türkiye'de çok et yediklerini söylediğini fark ettim

meat in Turkey well of course there's

tabii ki

there's kebab there's the special kebab

kebap var orada türkiye'ye özgü özel kebap var

which originated in Turkey and of course

ve tabii ki

they America they eat a lot of meat in

onlar amerika amerika'da çok et yiyorlar

America has huge great steaks now I

kocaman harika biftekler şimdi

would take the risk here I would take a

burada risk alırdım

risk and say that probably the United

risk alırdım ve muhtemelen

States is probably one of the biggest

Amerika Birleşik Devletleri'nin muhtemelen dünyadaki en büyük et tüketicilerinden biri olduğunu söylerdim

consumers of meat in the world

Grethe they couldn't they're quite

Grethe yapamadılar onlar büyük

possibly are I think vegetarianism is

olasılıkla vejeteryanlığın

growing but it tends to be in certain

arttığını düşünüyorum ama belirli ülkelerde olma eğilimindedir

countries or certain certain P but I

veya belirli belirli P ama

don't think meat eating is in any risk

et yemenin ölme riski olduğunu düşünmüyorum hayır daha önce

of dying out no that's the point I made

belirttiğim nokta bu

earlier I don't I don't see in the

future that there will be no one eating

Gelecekte olacağını düşünmüyorum gezegende hiç kimse et yemiyor

meat on the planet I think there will

always be a large number of people who

her zaman et yemekten keyif alacak çok sayıda insan olacağını düşünüyorum

will enjoy eating meat and I count

ve

myself as one of them I would love to be

kendimi onlardan biri olarak görüyorum vejeteryan olmayı çok isterdim

a vegetarian I would love to just eat

sadece

vegetables and fruit and and maybe the

sebze ve meyve yemeyi çok isterdim ve belki

occasional dairy product but to be

ara sıra süt ürünü ama

honest with you I do like the taste of

size karşı dürüst olmak gerekirse,

meet if you ever give me a steak and

bana bir biftek verirseniz tanışmanın tadını seviyorum ve

it's funny you mentioned turkey not the

türkiyeden etten değil ülkeden bahsetmeniz komik

meat but the country because when we

çünkü

went to Turkey I had one of the most

Türkiye'ye gittiğimizde en

amazing steaks ever yes that I've ever

harika bifteklerden birini yedim. evet,

eaten in my life it was the most amazing

hayatımda yediğim en harika

steak absolutely gorgeous and I will

biftek kesinlikle muhteşemdi ve

never forget that to this very day I

bunu asla unutmayacağım, bugüne kadar Türkiye'de yediğim

always remember that an amazing steak

harika bir bifteği hep hatırlıyorum

that I had in Turkey yes because if you

evet çünkü

have a steak over here in the UK it

burada bir bifteğiniz varsa Birleşik Krallık'ta

tends to be a bit tough mmm I don't

biraz zor olma eğilimindedir mmm

think I've very rarely have I been

Çok nadiren

anywhere and had a what you call a

herhangi bir yerde bulunduğumu sanmıyorum ve giydiğim

decent steak of a very good steak

çok iyi bir biftekten iyi bir biftek dediğiniz şeyi yedim

wearing the but just cut through the

ama sadece

butter I cut through the meat like

kestiğim tereyağını kestim

butter as we went all the way to Turkey

Türkiye'ye kadar gittiğimizde tereyağ gibi et bifteğimiz

had a steak and it was an Isis to meet

vardı ve hayatımda tattığım en yumuşak etle tanışmak bir Isis'ti,

the most tender of meat I've ever tasted

in my life so they're obviously experts

bu yüzden açıkça

in Turkey about producing a good steak

Türkiye'de iyi bir biftek üretme konusunda uzmanlar. Biftek anındaki

I'm trying to find a picture at the

bir resmi bulmaya çalışıyorum Aslında

moment of of a steak

I I did actually put it into my computer

onu bilgisayarıma koydum

and let's have a look at see if we can

ve bakalım bulabilecek miyiz bir

find it I think the thing with being a

vegetarian is it's it's a lot of people

bakalım.

do it because they don't want to think

çünkü

about killing animals but if you are

hayvanları öldürmeyi düşünmek istemiyorlar ama eğer

going to get vegetarian I think you've

vejeteryan olacaksan bence

got to be you've got to know what you're

ne yaptığını bilmelisin

doing because you've got to eat a large

çünkü çok

variety of non meat foods you know order

çeşitli olmayan şeyler yemelisin. Bildiğiniz et yemekleri, vücudunuzun ihtiyaç duyduğu

that you get all the the vit vitamins

tüm vit vitaminleri,

minerals and proteins that your body

mineralleri ve proteinleri almanızı emreder.

needs it's it's more difficult to be

healthy as a vegetarian probably than a

Bir vejeteryan olarak sağlıklı olmak, muhtemelen

meat eater because you get a lot of

et yiyen birinden daha zordur çünkü etten çok fazla

protein and a lot of vitamins from meat

protein ve çok fazla vitamin alırsınız. vitamin konsantrasyonları daha düşük olan

which you've got to replace with

vegetables and vegetable products which

sebze ve sebze ürünleri ile değiştirmelisiniz

tend to be lower in their concentrations

of vitamins and you've got a mix you've

ve bir karışımınız var doğru proteinleri

got to know what you're doing to get the

almak için ne yaptığınızı bilmelisiniz

right proteins because for example you

çünkü örneğin şunları

can't just eat rice because that only

yapabilirsiniz' Sadece pirinç yemeyin, çünkü bu sadece

contains certain amino acids yes and so

belirli amino asitleri içerir, evet ve bu

so it all comes down to nutrition it all

yüzden her şey beslenmeye bağlıdır, her şey

comes down to having a

balanced diet rice and lentils which is

dengeli bir diyete bağlıdır, pirinç ve mercimek

very popular combination in in India it

Hindistan'da çok popüler bir kombinasyondur,

contains a lot of all the essential

gerekli tüm proteinlerin çoğunu içerir.

proteins that you need but of course you

ihtiyacınız olan ama tabii ki

eat any meat chicken beef pork anything

herhangi bir et yersiniz tavuk sığır eti domuz eti ihtiyacınız olan

you've got all the protein you need but

tüm proteine ​​sahipsiniz ama

with vegetables you've got to know what

sebzelerle ne

you're doing otherwise you could become

yaptığınızı bilmelisiniz aksi halde

malnourished over a period of time that

bir süre sonra yetersiz beslenmiş olabilirsiniz ki bu da

doesn't sound like fun

olmaz. Kulağa eğlenceli gibi gelmiyor

no and when you go out to restaurants in

ve Birleşik Krallık'ta restoranlara gittiğinizde iyi vejetaryen yemekler sunan

the UK it's very difficult to find a

bir restoran bulmak çok zor.

restaurant that serves good vegetarian

food there isn't just basically pasta

with a few tomatoes thrown in it that's

quite a few people at work who were

vegetarian and when they had the

vejeteryan ve

vegetarian option which is probably only

vejeteryan seçeneğine sahip olduklarında, ki bu muhtemelen sadece

maybe one in ten maybe one in 20 people

belki on kişiden biri, belki 20 kişiden biri,

probably vegetarian in the UK certainly

muhtemelen Birleşik Krallık'ta kesinlikle

in our company and they always get a

bizim şirketimizde vejeteryan ve onlar her zaman, aldıkları

they were they're never happy with the

yemekten asla memnun olmadıklarını söylüyorlar.

meal that they get in a hotel no because

otel hayır çünkü

it tends to be either vegetable pasta

ya sebze makarnası olma eğiliminde, bir kısmı

some kind of it tends to just be

sadece sebze makarna olma eğiliminde

vegetable pasta yeah that's interesting

that's all they ever get that's very

interesting because if you go to places

now that you often find that there are

more vegetarian meals on the menu more

menü

vegetarian meals than actual meat eating

gerçek et yemek yemeklerinden daha fazla vejetaryen yemek,

meals if that makes sense

eğer bu mantıklıysa,

then you got the complication that some

o zaman bazı

people are vegetarians but there are

insanların vejeteryan olduğu, ancak

also vegans so they won't eat dairy

veganların da olduğu için süt

products I was so that's very difficult

ürünleri yemedikleri karmaşıklığını yaşadınız, ben öyleydim, bu yüzden

to to be healthy and be a vegan I used

sağlıklı olmak ve vegan olmak çok zor Eskiden

to think that a vegan was was someone

bir veganın başka bir gezegenden biri olduğunu düşünürdüm

someone from another planet oh you're

oh

thinking of Vulcan mr. Duncan am i I

Vulcan Bay'ı düşünüyorsunuz. Duncan,

think so let's have a look at a piece of

bence bir parça

meat so this is the problem this is the

ete bir bakalım, sorun bu,

problem that I have so the animals look

sahip olduğum sorun bu, bu yüzden hayvanlar

lovely and cute but then of course you

sevimli ve sevimli görünüyor ama sonra tabii ki

have the delicious meat so you've got

lezzetli etiniz var, yani etiniz var

meat and you've got animals meat animals

ve hayvanların var et hayvanların var

yeah all right

evet tamam

they know I'm just trying to make the

onlar biliyorlar ben sadece bunu anlatmaya çalışıyorum

point is that is it isn't it the problem

sorun şu değil mi

is I'd like both of these things but

bunların ikisini de isterim ama

it's a it's a kind of paradox because I

bu bir tür paradoks çünkü ben

love to see these animals in the field

Bu hayvanları tarlada görmeyi seviyorum

but I also like to sit in a restaurant

ama aynı zamanda bir restoranda oturup

and eat this so you're in your when

bunu yemeyi seviyorum, bu yüzden onlar

they're in a restaurant you don't really

bir restoranda olduklarında

think too much about the animal because

hayvan hakkında pek fazla düşünmüyorsunuz çünkü

you can't see it it's not like they're

göremiyorsunuz.

bringing a cow to your table no and then

masanıza bir inek getirmeleri gibi değil hayır ve sonra

no you know killing it in front of them

hayır bilirsiniz onu onların önünde öldürmek

ah yes that's a very good point because

ah evet bu çok iyi bir nokta çünkü

I don't like to eat food that has a face

yüzü olan yiyecekleri yemeyi sevmiyorum

so I don't like to stare hit the food

bu yüzden istemiyorum

that I'm eating and have it looked back

at me with its eyes a bit like in China

Çin'de

when they used to serve the fish on the

balıkları tabakta servis ettikleri

plate and the fish would still have the

ve balığın hala bir

head and the one of the eyes would

kafası ve bir gözü olduğu zamanki gibi, yediğim yiyeceğe dik dik bakmak ve onun da gözleriyle bana bakmasını sağlamak gibi.

always be looking at you and and the

her zaman sana bakardı ve

fish would always look very sad on the

balık tabakta her zaman çok üzgün görünürdü

plate as if it's saying why why did you

sanki neden yaptın neden

why did you kill me

beni öldürdün

why do you want to eat me I always used

neden beni yemek istiyorsun der gibi

to feel very guilty when I could when I

looked into the eye of the fish on the

tabaktaki balığın gözünün içine baktım

plate and I don't like prawns for the

ve ben karidesleri sevmem

same reason prawns are for a disgusting

aynı nedenle iğrençtir

I don't like prawns or shellfish they're

karidesleri veya kabuklu deniz ürünlerini sevmem

full of poo anybody who's ever eel if

kaka dolular kim

you go to a restaurant you can bet nine

bir restorana giderse yılanbalığı

times out of ten they've had prawns or

Karides,

shellfish or some kind of seafood no we

kabuklu deniz ürünleri ya da bir çeşit deniz ürünü yediklerinden on kişiden dokuzuna bahse girebilirsiniz, hayır bence

I think if you're a meat-eater you most

et yiyen biriyseniz çoğu

people don't you don't like to see that

insan

any evidence that it was once a live

bunun olduğuna dair herhangi bir kanıt görmekten hoşlanmazsınız. bir zamanlar canlı bir

animal you want it you wanted to be

hayvandı onu istiyorsun

wrapped in plastic and it's just a big

plastiğe sarılmasını istiyorsun ve o sadece büyük

square piece of meat and then you don't

kare bir et parçası ve o zaman

you don't know where it comes from let's

nereden geldiğini bilmiyorsun

have a look at the live chat I can tell

canlı sohbete bir göz atalım anlatabilirim

mr. Steve wants to look at the live chat

Bay. Steve canlı sohbete bakmak istiyor.

Daniel oh is getting very hungry showing

at that state and are there has made a

good point that's what I'm trying to say

if you're vegetarian you have to assume

different you have to have different

combinations of cereals and legumes and

Tahıllar, baklagiller ve

all sorts of things to get that all that

her türlü şey,

all the types of proteins that you need

ihtiyacınız olan her türlü proteini elde etmek için

can I just ask he can't be a lazy

sadece rica edebilir miyim?

vegetarian or long-term you'll be sick

can I just ask a very ignorant question

what is a legume legumes like peas Peter

baklagiller nedir sorusu bezelye gibi baklagiller Peter

P is a legend ah peas and beans it's

P bir efsane ah bezelye ve fasulye

something rare the underground

yeraltında nadir bulunan bir şey

they've got a special type of root oh my

onların özel bir kökü var aman tanrım

god

I'm sure up he is a legume maize being

eminim o bir baklagil mısır,

great green beans so things like that

harika yeşil fasulye yani şeyler bunun gibi

okay I didn't know that see I'm learning

tamam bunu bilmiyordum bak

things today I learned something new

bugün bir şeyler öğreniyorum yeni bir şey öğrendim o

isn't that nice yes

kadar da hoş değil evet yani evet

so yes it's fine to be vegetarian I

vejeteryan olmakta sorun yok bence

think you can be a lean meat but just

yağsız et olabilirsin ama sadece

say once or twice a week

haftada bir veya iki kez söyle

and I don't I haven't got a problem

ve Hayır,

really with animals being killed as long

hayvanların

as they've had a good life so like the

iyi bir hayatları olduğu sürece öldürülmesiyle gerçekten bir sorunum yok, yani

cows behind us have had a good life you

arkamızdaki ineklerin iyi bir hayatları olduğu gibi,

know they've been in a nice field and

güzel bir tarlada olduklarını biliyorsunuz ve

after all we we do have teeth we are

sonuçta dişlerimiz var biz

omnivores yes we eat both meat and

omnivorlarız evet hem et hem de

vegetables we are which some people

sebze yiyoruz biz ki bazı insanlar bunun

would say is just an excuse really

gerçekten bir bahane olduğunu söylerler

because now that we're civilized should

çünkü artık uygar olduğumuza göre

we be should we be killing and eating

animals every night don't like to look

her gece hayvanları öldürüp yemeli miyiz sevmeyelim

at those lovely cows and then think that

o güzel ineklere bakmak ve sonra birkaç hafta içinde

they're gonna have a bolt through their

kafalarından bir cıvata geçireceklerini düşünmek

head yes in a few weeks time and then I

evet ve o zaman

could possibly be eating that so we

muhtemelen onu yiyor olabilirim, bu yüzden

might be eating those little those

o küçük o

little cows those if the Bulls rather

küçük inekleri yiyor olabiliriz, eğer Bulls ise

because normally it's the male's that

çünkü normalde

they slaughter not the females and

dişileri değil erkekleri keserler ve

that's that brings me to the point that

bu beni

I made earlier I actually watched a

daha önce yaptığım noktaya getiriyor, aslında geçen

program the other night about the the

gece süt endüstrisi hakkında bir program izledim,

dairy industry so all of the the milk

bu yüzden tüm süt

producers and they dispose of the males

üreticileri ve erkekleri elden çıkarıyorlar

because they they are surplus they don't

çünkü onlar ihtiyaç fazlası onlar

need them and the problem is to get milk

ihtiyaç fazlası ve sorun şu inekten süt almak için

from a cow it must have a calf it must

buzağı olmalı

have a baby it must have a young to

bebeği olmalı

raise so it will produce milk and that's

büyütmesi gereken yavrusu olmalı ki süt üretsin ve

the problem so the mayor

sorun bu yani belediye başkanı

our surplus they are not needed and here

fazlamız onlara ihtiyaç yok ve burada

in the UK and this is another thing I

Birleşik Krallık'ta ve bu bahsetmek istediğim başka bir şey

wanted to mention there is a certain

type of meat called veal

dana eti denen belirli bir et türü var

yes which here is not popular people

evet burada popüler değil insanlar

don't like to eat veal but in Europe

dana eti yemeyi sevmiyor ama Avrupa'da dana

veal is very popular and by veal I mean

eti çok popüler ve tarafından dana eti yani

the baby the baby cow so very young they

bebek inek o kadar çok genç

slaughter them and you get the meat

onları katlediyorlar ve etini alıyorsun

force-feed them so they they normally

onları zorla besle, yani normalde onları

force-feed them they feed the milk very

zorla besliyorlar sütü çok

very creamy milk and then the meat is

çok kremalı sütle besliyorlar ve sonra et

very light and Eve even sweet I think

çok hafif ve Havva bile tatlı Dürüst olmak gerekirse

I've never I've never eaten veal to be

hiç dana eti yemedim hiç

honest I've never tried it no and of

denemedim hayır ve

course as people point out you can't

tabii ki insanların dediği gibi

long as you know what you're doing you

ne yaptığınızı bildiğiniz sürece

can have a very healthy life as a

çok sağlıklı bir hayatınız olabilir. bir

vegetarian I mean Indians most of

vejeteryan Hintliler demek istiyorum

Indians are vegetarian because if you're

Hintlilerin çoğu vejeteryandır çünkü eğer bir

a Hindu then you will be vegetarian mmm

Hinduysanız o zaman vejeteryan olacaksınız mmm budur

this is it

and of course over the many hundreds and

ve tabii ki yüzlerce,

years and thousands of years they've

binlerce yıl boyunca

worked out that the best of the right

doğrunun en iyisi olduğunu bulmuşlardır. sağlıklı

combinations of foods to eat to keep

kalmak için yenecek yiyecek kombinasyonları

healthy and it is basically if you

ve temel olarak, pratik olarak ihtiyacınız olan tüm proteini sağlayan

combine rice and lentils together that

pirinç ve mercimeği bir araya getirirseniz

provides all the protein that you need

practically so and that of course is a

ve bu elbette

staple diet of Indian food so yes I mean

Hint yemeklerinin temel bir diyetidir, yani evet,

millions and millions of people in India

milyonlarca ve milyonlarca insanı kastediyorum. Hindistan

Hindus are vegetarian I think all Hindus

Hindular vejeteryandır Bence tüm Hindular

are vegetarian I think I'm right in that

vejeteryandır Sanırım bu konuda haklıyım

yeah please correct me if I'm wrong and

evet lütfen yanılıyorsam beni düzeltin ve

it gets even more complicated than that

bundan daha da karmaşık hale geliyor

because then you have in certain

çünkü o zaman belirli

cultures or religions you have you have

kültürlerde veya dinlerde sahip olduğunuz

animals that can't be eaten or won't be

hayvanlar var. yenemez veya

eaten so so I think in India the cow for

yenmeyecek bu yüzden bence Hindistan'da örneğin inek

example so beef isn't served and then

yani sığır eti servis edilmiyor ve sonra

you have other countries so maybe

başka ülkeler var yani belki

countries that are islamic countries and

İslam ülkeleri olan ülkeler ve

they won't serve pork or eat pork so it

domuz eti servis etmeyecekler veya domuz eti yemeyecekler yani bu duruma göre

just depends doesn't it it depends I

değişir değil mi

suppose where you go in the world but

sanırım dünyanın neresine gittiğinize bağlı ama

the problem is I have these very sharp

sorun şu ki

teeth on either side of my mouth

ağzımın her iki yanında çok keskin dişlerim var

and they are they are for tearing meat

ve bunlar eti parçalamak için.

so that's the reason why I think I think

Sanırım

that's the reason why when I look in the

aynaya baktığımda

mirror I see my big sharp teeth and you

büyük keskin dişlerimi görmemin ve sizin

just want to bite into some meat mr.

sadece biraz et ısırmak istemenizin sebebinin bu olduğunu düşünüyorum Mr.

doom yes you're saying I just want to

Kıyamet evet diyorsun ki, ben sadece o şanslı gibi

bite into a into a lovely big delicious

sevimli, büyük, lezzetli bir

piece of meat like that lucky oh look at

et parçasını ısırmak istiyorum oh şuna bak,

that

mmm it's making my mouth water outside

ağzımı sulandırıyor

by the way we are talking about other

bu arada

things today including damsons there it

bugün mürdüm eriği de dahil olmak üzere başka şeylerden bahsediyoruz.

is we have the damson cam and you can

mürdüm kameramız var ve

see the damsons on the tree mr. Steve

mürdüm ağaçlarını ağaçta görebilirsiniz bayım. Steve

has been very busy making his dams and

barajlarını ve Jam'i yapmakla çok meşguldü

Jam yes I've made it this morning and we

evet, bu sabah yaptım ve

are now going to take a look at

şimdi

something you did last year when you

geçen yıl

were picking and making your dams and

barajlarınızı ve reçellerinizi toplayıp yaparken yaptığınız bir şeye

jam we will have a look at that right

bir göz atacağız. şu anda

now

so mr. Steve we seem to be at a very

bayım Steve, sürecin çok ilginç bir aşamasında görünüyoruz,

interesting stage of the process

we're cooking at the fruit I'm cooking

meyveyi pişiriyoruz,

the damsons here we go

mürdüm fıstığını pişiriyorum, işte başlıyoruz,

they're simmering away nicely bubbling

away there gently cooking

orada güzelce köpürüyorlar, nazikçe pişiriyoruz,

we just need to soften the fruit who

sadece meyveyi yumuşatmamız gerekiyor.

would have thought that mr. Duncan's

düşündüm ki bay Duncan'ın

English show would turn into a culinary

İngilizce şovu bir mutfak

show and we would be showing your

şovuna dönüşecek ve

viewers how to make jam but there we go

izleyicilerinize nasıl reçel yapılacağını gösterecektik ama işte başlıyoruz,

we are it's cooking nicely it's got

güzelce pişiriyor,

about another need to cook it for about

onu yaklaşık

half an hour I've got two on the go here

yarım saat pişirmeye ihtiyacım var Hareket halindeyken iki tane var burada

I've got two sauce pans going here

iki sos tavam var buraya giderken

should have phase out proper Jam making

uygun Reçel yapma

sauce pans but they'll do so we've got

sos tavalarını aşamalı olarak kaldırmalı ama yapacaklar, bu yüzden meyve yumuşayana

about another 15 minutes to go while the

kadar yaklaşık 15 dakikamız daha var

fruit softens it's very messy and then

çok dağınık ve sonra geri

we'll come back to you when I add the

geleceğiz

sugar which was the clues from last

geçen haftaki şovun ipuçları olan şekeri eklediğimde, meyve pişince

week's show so that's got to go in there

oraya gitmesi gerekiyor, bu

when the fruit is cooked so we'll see

yüzden

you in about 15 minutes mr. Duncan

yaklaşık 15 dakika sonra görüşürüz bayım. Duncan

that's very nice and also the word

bu çok güzel ve ayrıca

simmer if something simmered it means it

kaynama kelimesi bir şey kaynatılırsa

cooks very slowly without getting too

çok ısınmadan çok yavaş piştiği anlamına gelir, bu

hot that's right a low heat a simmer a

doğru bir düşük ısı bir kaynatma

very low heat it means it's just

çok düşük bir ısı bu sadece

bubbling away cooking very gently and

köpürüyor anlamına gelir ve çok nazikçe pişirirken

you could say that if somebody you can

bunu söyleyebilirsiniz.

use that expression to describe

Bu ifadeyi, birinin davranışını tanımlamak için kullanabilir,

someone's behavior if their anger is

eğer öfkesi

simmering away its bubbling something

kaynayıp gidiyorsa, köpüren bir şey

that's bubbling away or simmering so

fokurdarsa veya kaynaması için kaynamıyorsa,

it's not boiling it's not too hot it's

çok sıcak değilse, sadece durmadan

just cooking steadily just like mr.

pişiyorsa, aynı bay.

Steve's damsons

Steve'in mürdüm eriği

are right now

şu anda

welcome back to making jam with mr.

tekrar Mr.

Steve and this is where we add the sugar

Steve ve burası şekeri eklediğimiz yer,

so here we go I'm going to put three

işte başlıyoruz

pounds of sugar in here slowly what we

Buraya yavaşça üç pound şeker koyacağım,

shouldn't do it as quickly as that but

bu kadar çabuk yapmamamız gerekir ama

that was two pounds so I've got to add

bu iki pounddu, bu yüzden bir pound

another pound this is where it gets

daha eklemeliyim pound burası

exciting there we go

heyecan verici hale geliyor orada

stir a bit more in probably a

biraz daha karıştırıyoruz muhtemelen

professional cook would say that I've

profesyonel bir aşçı

done that too quickly so that's we turn

bunu çok hızlı yaptığımı söyler, bu yüzden sesi

that up a bit but not yet I've got to

biraz açıyoruz ama henüz değil

add three pounds of sugar to the other

üç pound şeker eklemem gerekiyor

ones not a good stir now a message

diğerlerine iyi bir karıştırma değil şimdi buraya bir mesaj

getting in here already need to add

geliyor zaten

another pound of sugar into there

oraya 425 gram için bir pound daha şeker ilave etmeniz gerekiyor

for 425 grams

at this moment the jam is what is is it

şu anda reçel nedir

completely cooked or do you have to cook

tamamen pişmiş mi yoksa daha fazla pişirmeniz gerekiyor mu

it for a further amount of time it's

zaman

saying here add the sugar and stir and

burada yazıyor şekeri ekleyin ve hızlıca karıştırın ve

boil rapidly but what happens at this

kaynatın ama bu noktada olan şey meyveden

point is all the stones start to come

tüm çekirdekler çıkmaya başlar

out of the fruit there's one of the hard

Stone's from the fruit and I will show

meyveden sert taşlardan biri var ve

you a quick way of how to remove those

size nasıl yapılacağını hızlı bir şekilde göstereceğim O

stones later so when it is boiling away

taşları daha sonra çıkarın, böylece kaynamaya başladığında

we'll come back and I'll remove the

geri geleceğiz ve

stones using my quick method so mr.

taşları hızlı yöntemimi kullanarak çıkaracağım, bu yüzden bayım.

Steve has a has a magic method of

Steve'in meyveyi pişirirken tüm taşları çıkarmak için sihirli bir yöntemi var,

removing all of the stones from from the

fruit as it's cooking so we will have a

bu yüzden

look at that later on

buna daha sonra bir göz atacağız

yes we will

evet,

doo-doo-doo-doo it is a Sunday afternoon

doo-doo-doo-doo yapacağız, bugün bir Pazar öğleden sonra

mr. Steve is already starting to go to

Bay. Steve çoktan

sleep I'm not you're feeling a bit tired

uyumaya başladı, siz kendinizi biraz yorgun hissetmiyorsunuz,

he's wide awake mr. Duncan he was

o tamamen uyanık Bay. Duncan

standing here just yawning yawning his

burada duruyor esniyor esniyor kafasını koparıyor

head off

I'm tired from making all that jam i had

tüm o reçeli yapmaktan yoruldum

to stand on my feet

ayaklarımın üzerinde durmak

takes two hours you've had a busy

iki saatimi alıyor yoğun bir

morning you were busy morning and now

sabah geçirdin sabah meşguldün ve şimdi

I'm standing again you went to Russia

yine ayaktayım sen gittin Rusya'ya

true you're in you're in Russia at the

doğru, içinde olduğunuz doğru,

start of the show at the start of your

gösterinin başlangıcında,

live segment so yes it's lots of stuff

canlı bölümünüzün başlangıcında Rusya'dasınız, bu yüzden evet, birçok şey oluyor, Rusya hakkında bir

going on you wanted to mention something

şeylerden bahsetmek istediniz,

about Russia didn't you as well oh yes

değil mi oh evet

on the news this week Russia and China

bu haftaki haberler Rusya ve Çin

are doing some joint military exercises

bazı ortak askeri tatbikatlar yapıyorlar

and they're calling it Vostok hmm which

ve buna saatinizin adı olan Vostok hmm diyorlar, bu

is the name of your watch so the

nedenle

manufacturer of this watch is Vostok and

bu saatin üreticisi Vostok ve

the name Vostok is also used to describe

Vostok adı aynı zamanda askeri tatbikatı tanımlamak için de kullanılıyor.

the military practice the when when they

practice and when they have these

pratik yapıyorlar ve bu

exercises they get their guns and their

tatbikatları yaptıklarında silahlarını ve tanklarını alıyorlar,

tanks they just called it that I think

sadece

it was just that East I don't think I

Doğu olduğunu düşünüyorum, sanmıyorum,

think it I don't think it referred oh no

atıfta bulunduğunu düşünmüyorum, oh hayır,

I didn't say it is yes they just called

söylemedim evet sadece

it that which I thought was a

buna öyle dediler ki tesadüf olduğunu düşündüm

coincidence

yes I didn't I didn't say it was

evet yapmadım

anything to do the watch or East I just

saatle ya da Doğuyla ilgili bir şey demedim sadece

said that I think we what oh yeah they

dedim ki biz neyiz oh evet

just called it they're the Vostok

sadece onlar dediler Vostok

maneuvers or something that's it well he

manevraları falan işte o da

called it bossing they call it Vostok

patronluk dedi ona Vostok

2018 that's it so it doesn't bust don't

2018 diyorlar işte bu yüzden iflas etmez Doğu

mean East yes in Russia that's it that's

demek değil evet Rusya'da bu bu kadar bu kadar

it that's it that's clear that for a

net ki bir

moment I thought I'd blanked out I

an için boşaldım sandım dışarı çıktım

thought maybe I'd gone unconscious for a

belki bir

few moments and was saying things that I

an bilincimi kaybettim ve bilmediğim şeyler söylüyordum o

did not know about so you're going to

yüzden

give us some idioms in a few moments but

birazdan bize bazı deyimler vereceksin ama

first of all you were away this week

öncelikle bu hafta yoktun değil mi

weren't you yes so you've been away and

evet yani uzaktaydınız ve akşam

during one of your your dinners one of

yemeklerinizden birinde

your conferences someone was there

konferanslarınızdan biri sırasında birisi orada

drawing pictures yes and and

resim çiziyordu evet ve

they actually drew a picture of you

aslında sizin bir resminizi çizdiler

didn't know yes it was an artist yes and

bilmiyordunuz evet o bir sanatçıydı evet ve

there was probably about a hundred of us

muhtemelen yaklaşık yüz tane vardı hepimiz

there at work all having a meal in the

işte oradayız, hepimiz akşamları yemek yiyoruz

evening and they'd employed an artist to

ve

walk around the tables to do caricatures

masaların etrafında dolaşmak için bir sanatçı tuttular, karikatürler çizdiler, karikatürler çizdiler, bu

to draw of people so caricatures so to

yüzden

do a sort of a cartoon type

bir tür çizgi film türü yapmak için

representation of the person caricature

kişi karikatürü evet

yes so not not what they actually look

yani hayır aslında göründüğü

like but an exaggerated form a humorous

gibi değil ama abartılı bir şekilde mizahi

so normally with a caricature you

o kadar normal ki bir karikatürle

normally take the features of a person's

normalde bir kişinin yüzünün hatlarını alırsınız

face and you normally make make it look

ve normalde

more apparent so exaggerated their

daha belirgin hale getirirsiniz o kadar abartılı

features you exaggerate their features

özelliklerini abartırsınız

yes I think that's a good bit like those

evet bence bu biraz iyi

two behind us certainly their caricature

arkamızdaki şu ikisi gibi kesinlikle onların karikatürü,

so these are kind of caricatures but

yani bunlar bir nevi karikatür ama

they're very flattering

çok pohpohlayıcılar, bu yüzden

they're nice so we both look quite nice

ikimiz de oldukça hoş

and cute and by the way that these were

ve sevimli görünüyoruz ve bu arada bunlar

actually made by someone in Russia so so

aslında Rusya'da birileri tarafından yapılmış yani

one of our Russian viewers actually made

bizimkilerden biri Rus izleyiciler aslında

made these pictures for us very nice but

bu resimleri bizim için çok güzel yapmışlar ama

back to your story the other night

geçen gece hikayenize dönersek

someone drew a picture of you now would

birisi sizin bir resminizi çizmiş şimdi

you like to show is the drawing now

göstermek ister misiniz çizim mi şimdi

always they said oh look he's easy how

hep dediler ah bak o kolaymış

do you like your caricature because

karikatürünü nasıl seversin çünkü

normally they draw the front of your

normalde yüzünün önünü çiziyorlar

face that nose they draw your face so

o burnunu çiziyorlar yüzünü çiziyorlar bu yüzden bunu bana

imagine my horror when they presented

sunduklarında ne kadar korktuğumu hayal et ah

this to me oh that that deserves a round

bu bir alkışı hak ediyor

of applause wait there a second round of

bekle orada ikinci bir alkış

applause

the other person have been jewelry me

diğer kişi beni

from the back so so that wasn't the

arkadan takıp öylece bu

front of your face that's actually the

yüzünün önü değildi, aslında

back of your head so then they said

kafanın arkasıydı, o zaman bunun

that's your best view with very similar

çok benzer olan en iyi görüşün olduğunu söylediler,

it's very very best of you

senin için çok çok iyi, bir

you wanna do a comparison here we go

karşılaştırma yapmak istiyorsun işte başlıyoruz, o yüzden

so we're just going to compare oh yeah

sadece karşılaştıracağız oh evet

that's very good isn't isn't that good

bu çok iyi değil o kadar iyi değil evet

yes I think that's that's very good it

bence bu çok iyi

is very very very lifelike not very

çok çok çok gerçekçi çok

flattering but but muttering but usually

pohpohlayıcı değil ama mırıldanıyor ama genelde

but you said some of the other people

ama diğer bazı insanların

were also very upset by their pictures

da resimlerinden çok rahatsız olduğunu söyledin

everyone was upset yes

herkes üzgün evet

so sometimes when a person draws your

yani bazen birileri karikatürünüzü çizdiğinde

caricature they take all of your things

her şeyinizi alıyor

and they they exaggerate them so maybe

ve abartıyorlar yani

your nose is slightly large so they will

burnunuz biraz büyük olabilir bu yüzden

make your nose really large because it's

burnunuzu gerçekten büyük yapacaklar çünkü bu

part of your character so hence the name

karakterinizin bir parçası bu yüzden

caricature it is highlighting the

karikatür adı vurgulanıyor

characteristics of your face so yes I

yüzünün özellikleri o kadar evet

thought that was it made me giggle to be

düşündüm ki bu beni kıkırdattı

honest would you like not too pleased

dürüst olmak gerekirse çok memnun olmaz mısın

shall I have another look at the live

canlı sohbete bir daha bakayım mı

chat go on there it is ah

oraya devam et ah işte

what it made

Olga laugh just she's apologizing I

Olga'yı güldürdü sadece özür diliyor ben

don't mind I don't mind being bald I've

yok t aldırmıyorum kel olmayı umursamıyorum

got used to it after so many years you

bunca yıldan sonra buna alıştım sen

are a good sport yes I am i somebody

iyi bir sporsun evet öyleyim ben biri öyle dedi hayır

said that no I said that yes so I was

öyle dedim o yüzden o

not too pleased at the time but I'd had

zamanlar çok memnun değildim ama

wanted to drink so I wasn't too upset

içmek istemiştim o yüzden çok üzülmedim

about it I to be honest with you I

sana karşı dürüst olmam gerekirse

thought I think you escaped I did

kaçtığını sandım kaçtım

because actually some of the people

çünkü aslında bazı insanlar çok

looked hideous yes one woman she looked

çirkin görünüyordu

like a a witch oh they made her like a

evet bir kadın

witch go on which one might upset about

cadıya benziyordu devam et hangisi üzülebilir

it okay that narrows it down just go

tamam bu onu daraltır sadece

back up again mr. Duncan so I've just

tekrar yukarı çık bayım. Duncan, ben de

asked me that's it don't back it up

bana sadece bu kadar mı diye sordum, onu desteklemeyin,

that's it jameelah says I like your new

jameelah yeni öğretmeninizi sevdiğimi söylüyor

teacher

mr. Steve oh yes it's very nice it's

Bay. Steve oh evet, çok güzel,

very red it's it's to celebrate mr.

çok kırmızı, Mr.

Steve going to Russia today because he

Steve bugün Rusya'ya gidiyor çünkü

was in Moscow earlier in Red Square I

daha önce Moskova'da Kızıl Meydan'daydı

actually have this red t-shirt for many

aslında bu kırmızı tişörtü yıllardır giyiyorum

years and I have never worn it sometimes

ve hiç giymedim bazen bir

you buy things don't you oh you see

şeyler alıyorsun değil mi oh bir

something you think oh that's nice I'll

şey görüyorsun ne düşünüyorsun oh bu güzel ben'

buy that and I'm gonna get it home you

Bunu alacağım ve eve götüreceğim sana yakışıp

have doubts about whether it looks good

yakışmadığına dair şüphelerin var

on you hmm so now I've had compliments

hmm bu yüzden şimdi Jamila'dan iltifatlar aldım

from Jamila I will wear it again

tekrar giyeceğim

Xavier which heavy air likes my smiley

Xavier hangi ağır hava gülen yüzlü tişörtümü seviyor

face t-shirt

I think you can buy this particular

sanırım sen bu özel tişörtü satın alabilirim,

t-shirt not this one in particular

özellikle bunu değil

because I've had this for over 10 years

çünkü bunu 10 yıldan fazla bir süredir kullanıyorum,

I store washed acid icon yes so so this

yıkanmış asit ikonunu saklıyorum evet, yani bu

particular symbol has been around for

özel sembol

many years and over the years it has had

uzun yıllardır ortalıkta dolaşıyor ve yıllar boyunca

many different meanings

birçok farklı anlamı oldu.

some of them happy and some of them a

bazıları mutlu ve bazıları

little not so happy and not-so-legal

biraz o kadar mutlu değil ve pek yasal değil

dare I so you should think about whether

you should be wearing that mr. Zager

. Zager

it's fine but well nowadays of course it

iyi ama bugünlerde tabii ki

doesn't mean anything it just means

hiçbir şey ifade etmiyor, sadece

happy smiley face just like me Rossiter

mutlu gülen yüz anlamına geliyor, tıpkı benim gibi Rossiter

did I go to Russia to buy a watch for

Rusya'ya Bay'a saat almaya mı gittim?

mr. Duncan well I hope mr. Duncan's

Duncan iyi umarım bay. Duncan'ın saatini

watch our bought from here in the UK but

Birleşik Krallık'tan buradan satın aldık ama

I expect it came from Lithuania I was on

sanırım Litvanya'dan geldi

from Lithuania earlier oh really

Daha önce Litvanya'dan çalmıştım oh gerçekten

no I maybe I got it wrong oh I think

hayır belki yanlış anladım oh sanırım

somebody was on from Lithuania ah okay

Litvanya'dan biri çalmıştı ah tamam

then I tell you who I would like to hear

o zaman sana kimi istediğimi söylerim

from today is his mica remember last

bugünden haber onun mikası olduğunu hatırla geçen

week we were very concerned about mica

hafta mika konusunda çok endişeliydik

and apparently mica went to Ireland did

ve görünüşe göre mika İrlanda'ya gitti

she say mica came to the United Kingdom

Mika Birleşik Krallık'a geldi mi dedi

and didn't come to visit us didn't come

ve bizi ziyarete gelmedi

here to visitors for a cup of tea but

buraya bir fincan çay için ziyaretçilere gelmedi ama

mica did have something she had a hot

mika'nın bir şeyi vardı, sıcak bir

cross bun

çapraz topuzu vardı,

did she yes a hot cross how did you hear

evet, sıcak bir haçı var mıydı, bunu nasıl duydunuz

about this mr. Duncan yes well mica mica

bay. Duncan evet pekala mika mika

wrote to me and told me oh how lovely

bana yazdı ve bana ne kadar güzel olduğunu söyledi,

so we were very concerned and apparently

bu yüzden çok endişeliydik ve görünüşe göre

mica found out that we were really

Mica

worried last week because of all the

geçen hafta Japonya'da meydana gelen tüm terör nedeniyle gerçekten endişelendiğimizi öğrendi,

terror

whether that was occurring in in Japan

so yeah I think an oath quake apparently

bu yüzden evet sanırım bir yemin depremi görünüşe göre

in Japan somebody mentioned earlier as

Japonya'da birisi daha önce de bahsetmişti

well oh and there's bad weather all over

oh ve her yerde kötü hava var

the place they've got a hurricane in

Amerika'da bir kasırga var

America yeah and I heard on the news

evet ve

today in China they've got some I think

bugün Çin'de haberlerde duydum biraz var sanırım

a hurricane in China as well yes over

Çin'de de bir kasırga var evet bitti Şu

Hong Kong at the moment but but this is

anda Hong Kong, ancak bu

typhoon season and hurricane season so

tayfun mevsimi ve kasırga mevsimi, bu nedenle

it's every year at this time of year

her yıl yılın bu zamanında

there are lots of typhoons lots of

çok sayıda tayfun, çok sayıda

hurricanes also that in the Philippines

kasırga oluyor, ayrıca Filipinler'de

they are having terrible floods terrible

floods everywhere and many people losing

her yerde korkunç seller yaşanıyor, her yerde korkunç seller yaşanıyor ve birçok insan

their lives as well which is really

hayatını kaybediyor. ayrıca bu gerçekten

really awful Thank You Hana who says I'm

çok kötü Teşekkürler Hana benim

bald but handsome oh you can be bald and

kel ama yakışıklı olduğumu söyleyen oh sen kel ve

handsome I think so okay and jorday oh

yakışıklı

jorday Oh Jones yeah says I'm getting

olabilirsin bence çok iyi

bored presume you mean I'm going bald

yes oh my god what can I do yes well

evet aman tanrım ne yapabilirim evet pekala

just enjoy it

tadını çıkar

the answer is you can't really do

cevap şu ki gerçekten

anything I suppose you could you could

hiçbir şey yapamazsın yapabilirsin sanırım yapabilirsin

do there are ways of course around it

bunun etrafında elbette yollar var

you could wear a wig don't wear a wig

peruk takabilirsin peruk takma peruk takma

toupee

don't walk or if you've got lots of

don Yürüyün ya da çok

money you can have a hair transplant yes

paranız varsa saç ekimi yaptırabilirsiniz evet

but really really have the hair some of

ama gerçekten saçınız var

the hair at the back of your head they

ensenizdeki saçların bir kısmını alıp

take it out and they put it at the front

önünüze koyuyorlar ya da

of your head or or maybe they take it

ya da belki

from another part of your body so those

vücudunuzun başka bir yerinden alıyorlar, yani bunlar o

so then you will have very curly hair

zaman çok kıvırcık saçlarınız olacak

the answer are the answers your day oh

cevap sizin gününüzün cevapları oh, 20'li yaşlarımın

is that I started going bald when I was

başındayken kelleşmeye başladım,

in my early 20s so anybody any men there

bu yüzden oraya

who are going bald watching and they're

giden herhangi bir erkek var mı? kel izliyorlar ve

maybe getting a bit down maybe getting a

belki biraz moralleri bozuluyor belki biraz bunalıma giriyorlar

bit depressed or upset about it

ya da üzülüyorlar bu konuda

the answer actually I found was I spent

aslında bulduğum cevap şuydu:

many years trying to disguise it in the

Uzun yıllar onu saklamaya çalıştım

end I just shaved it all off I said and

sonunda hepsini kazıdım dedim ve

I'll tell you something that was the

anlatacağım sen bir şey

best day of my life one of the best days

hayatımın en güzel günüydü hayatımızın en güzel günlerinden biri

of our life because suddenly I was free

çünkü aniden

from the worry of having to worry about

where the wind was blowing

rüzgarın nereye savurduğu endişesinden kurtuldum

my hair is it going to expose a ball I

saçlarım bir topu açığa çıkaracak mı

was grabbing it a bit longer and trying

onu tutuyordum biraz daha uzun ve

to cover up bald patches awesome some

kel bölgeleri örtmeye çalışmak harika bazı

people they they sort of states they

insanlar

grow the hair at the side and then they

saçlarını yanlardan büyüttüklerini ve sonra

comb it so they comb it over the top to

taradıklarını böylece saklamaya çalışmak için tepeden taradıklarını söylüyorlar

try and hide it I don't do that but that

ben bunu yapmıyorum ama bu

just looks worse yes you've got to come

sadece daha kötü görünüyor evet,

to a point where you accept it and then

bunu kabul edecek bir noktaya gelmelisin ve sonra

just cut your hair very short ah that's

saçını çok kısa kesmelisin ah bu

interesting Miriam has said there is

ilginç Miriam

another way to solve baldness and that

kelliği çözmenin başka bir yolu olduğunu söyledi ve bu

is micropigmentation and I've heard of

mikropigmentasyon ve ben

that and they actually tattoo they

bunu duydum ve onlar aslında dövme

actually put small black dots on your

aslında kafana küçük siyah noktalar koyuyorlar ve

head so they put them there permanently

onları oraya kalıcı olarak koyuyorlar çok

so like tiny tattoos so they put them

minik dövmeler gibi

there so it looks as if you have hair

oraya koyuyorlar ki saçın var gibi ama

but it's short so it looks as if you've

kısa olduğu için

cut your hair short but you still have

saçını kısa kesmişsin gibi görünüyor ama

the tiny little dots on your head so it

kafanda hala küçük küçük noktalar var yani

looks like you've just shaved your head

saçını yeni kazıtmış gibisin

but you still have the hair there so

ama saçın hala orada yani bu

that's quite interesting but the problem

oldukça ilginç ama sorun

is of course maybe maybe at some point

şu ki tabii ki belki bir noktada

you don't want it and you can't get rid

onu istemiyorsun ve

of it so you've got these permanent

ondan kurtulamazsın o yüzden kafanda bu kalıcı

things on your head I can tell you one

şeyler var Sana bir şey söyleyebilirim

thing nothing works don't bother don't

hiçbir şey işe yaramıyor zahmet etme

bother buying anything to rub on your

kafana sürtmek için bir şey almaya zahmet etme

head there's no miracle

mucize yok

none of them work I wish I tried all of

hiçbiri işe yaramıyor ben keşke hepsini deneseydim keşke

them can I just say if there was a cure

for baldness we would all be using it

kellik için bir çare olsaydı hepimiz onu kullanıyor olurduk diyebilirmiyim

including that there's a chemical that

bir kimyasal var o

there's a drug quite expensive as well

da oldukça pahalı bir ilaç var

that you can get minoxidil oh yes

minoxidil alabilirsin oh evet

minoxidil which is a solution which

minoxidil ki bu senin için bir çözüm

you're rubbing it on and it's supposed

sürülüyoruz ve

to stop your going bald it doesn't work

kelleşmenizi durdurması gerekiyor işe yaramıyor

well of course very expensive if it

tabii ki çok pahalı işe yarasaydı

worked if it worked people would use it

insanlar kullanırdı bizde alırdık

we would have it and we would have thick

ve gür

hair it doesn't supposed to delay it in

saçlarımız olurdu geciktirmemesi gerekir

fact it does but it's pointless because

aslında öyle ama anlamsız çünkü

it interferes with the way the follicles

foliküllerin büyümesine müdahale ediyor

grow yeah don't bother just accept it

evet zahmet etme sadece kabul et

and grow it shorter wear some high

ve kısalt biraz yüksek

collars and some stuff

yaka giy ve bazı şeyler

get yourself a hat because you'll need

kendine bir şapka al çünkü

that when you go out into the Sun to

dışarı çıktığın zaman buna ihtiyacın olacak

stop yourself getting sky just do what I

kendini gökyüzüne kaptırmamak için güneşe git sadece benim

do and wear a hat all the time yes

yaptığımı yap ve her zaman şapka tak evet bayım

mister don't go yes but that looks odd

gitme evet ama bu tuhaf görünüyor hayır sen

no it doesn't she says when you're

içerideyken öyle demiyor mu

indoors no it's fine

this is my thing it's become my thing

now so whenever my neighbors see me they

artık benim olayım oldu bu yüzden komşularım beni ne zaman görse

always see me with a hacked so they

beni hep hacklenmiş görüyorlar bu yüzden

think well so it gets you noticed you

iyi düşünüyorlar bu yüzden fark etmeni sağlıyor

Slayer says I'm using minoxidil well I

Slayer minoksidil kullanıyorum iyi onu denedim

tried that and I spent a lot of money on

ve buna çok para harcadım

it

yes well Manny George or Jo is already

evet iyi Manny George veya Jo zaten

saying it doesn't work exactly yeah

bunun tam olarak işe yaramadığını söylüyor,

because if it worked we would use it you

çünkü işe

see I'm not upset Belarusian I've many I

was when it first started to happen but

when I was in my early twenties but I

yarasaydı kullanırdık. ama

spent several years I got used to quite

birkaç yıl geçirdim,

upset me actually but not anymore I got

aslında beni oldukça üzmeye alıştım ama artık

over it when I started cutting my hair

saçlarımı çok kısa kesmeye başladığımda bunu atlattım

very short and my people said to me oh

ve insanlar bana ah

why did you cut your hair so short but I

neden saçlarını bu kadar kısa kestirdin ama

don't have to worry about because I'd

zorunda değilim dediler. endişelen çünkü

have to worry about it anymore no that's

artık bunun için endişelenmem gerek

it if you've got dark skin by the way

obviously being white I've got very pale

skin shaving your head shaving your head

completely makes you look ill hmm if

you're dark skinned then shaving your

koyu tenliysen, o zaman kafanı tamamen tıraş etmek bir erkekte

head completely can look very attractive

çok çekici görünebilir,

in a man so if you're black for example

bu yüzden örneğin siyahsan

and you go ball let's see you're quite

ve baloya gidersen görelim çok

lucky because you're what you've got to

şanslısın çünkü

do is shave your head that's it and it

yapman gereken şey kafanı tıraş etmek bu öyle ve

looks very very cool very trendy but if

çok çok havalı görünüyor çok moda ama

you're white and you shave your head it

beyazsan ve saçını kazıtırsan kemoterapi

tends to look like you you've you're on

görüyormuşsun gibi görünmeye meyillidir

chemotherapy or this this is one of the

ya da bu

things I'm always jealous of black guys

siyahi adamları her zaman kıskandığım şeylerden biridir

because black guys can always look great

çünkü siyah adamlar saçsızken her zaman harika görünebilirler,

with with no hair even if even if you

lose your hair you still look really

saçınızı kaybetseniz bile yine de gerçekten

super cool so it doesn't matter but but

süper havalı görünürsünüz, bu yüzden önemli değil ama

well when white people lose their hair

beyaz insanlar saçlarını kaybettiğinde

they just go boom lost his hair but if a

sadece saçlarını kaybederler ama eğer bir

black guy even if he shaves his hair off

zenci adam saçını kazısa bile

you just go cool that's it that's all

sen sadece havalı ol

they've got to do I mean because they

yapmaları gereken tek şey bu demek istediğim çünkü karanlıkta

don't have the white

beyazları yok

in the dark there it all looks similar

orada hepsi aynı

color yes so yes maybe maybe I just have

renkte görünüyor evet bu yüzden evet belki belki ben sadece

a fake tan a high fake tan on all the

sahte bronzluk her zaman yüksek sahte bronzluk keşke

time I wish I was black that actually

siyah olsaydım

would look that that actually would look

gerçekten

better so yes accept it shave your hair

daha iyi görünürdü bu yüzden evet kabul et saçını tıraş et saçını kazıt

shave your hair off I would just cut it

saçını

very short and you'll be fine

çok kısa keserdim ve iyi olacaksın

that's my it's easy to say that because

bu benim söylemesi kolay çünkü buna

I went through a period when I was quite

oldukça

upset about it

üzüldüğüm bir dönemden geçtim artık farketmemiştim kellik

I didn't realize anymore I didn't

realize we're gonna talk so much about

hakkında bu kadar çok konuşacağımızı fark etmemiştim

baldness because you have some idioms

çünkü bizim yapmamamız için bazı deyimleriniz var

for us not to do with baldness no

kellikle hayır neyse ki

fortunately but although there are a lot

ama

of idioms to do with being bald you can

kel olmakla ilgili birçok deyim olmasına rağmen

call someone Baldy slap head snooker

birine Kel tokat kafa snooker

ball head so that maybe their head is

top kafa diyebilirsin, böylece belki kafaları

very shiny like it like a snooker ball

çok parlaktır, bilardo topu

or a ball that's helping helping myself

ya da top gibi kendime

or I can't remember the person's name

ya da bana yardımcı olan bir top gibi kişinin adını hatırlayamıyorum

now it's gone off the screen my

şimdi ekrandan kayboldu

favourite is slap head yes I think slap

favorim kafa tokadı evet bence kafa

head doesn't bother me anymore

tokadı beni artık rahatsız etmiyor

Pammy Eric doesn't bother me slap head I

Pammy Eric beni rahatsız etmiyor kafa tokadı

think that's my favourite anyway Steve

sanırım bu benim favorim zaten zaten Steve hadi

let's put you not really helping mr.

seni gerçekten koyalım yardımcı bey

Duncan of course I'm helping if I wasn't

Duncan elbette yardım ediyorum, eğer

helping I'd be upstairs no mr. Duncan

yardım etmeseydim yukarıda olurdum, hayır baylar. Duncan,

what you're doing is you're adding

yaptığın şey şu ki,

insult to injury

yaralanmaya hakaret ekliyorsun,

oh very good you can't insult to injury

oh çok iyi, yaralanmaya hakaret edemezsin,

you're getting good at this

bunda iyi oluyorsun, bu

so if you're already adding you're

yüzden zaten ekliyorsan, olan bir şeye

adding a further loss or embarrassment

daha fazla kayıp veya utanç ekliyorsun.

to something that's already happened so

zaten oldu o yüzden

miss it we were talking about being bald

özledim kel olmaktan bahsediyorduk

I'm just talking about it can be

sadece saçlarını

upsetting for people who are losing

kaybeden insanlar için üzücü olabileceğinden bahsediyorum

their hair okay and then mr. Duncan

tamam ve sonra bay. Duncan,

started using words to describe Borden's

Borden'ın

like slap head slurp head is my face

tokat gibi kafasını şapırdat kafa benim yüzüm

Luka ball so that's an example of adding

Luka topu gibi tarif etmek için kelimeler kullanmaya başladı, yani bu yaralanmaya hakaret eklemenin bir örneği

insult to injury you're already feeling

zaten

injured already feeling upset because

yaralı hissediyorsun zaten üzgün hissediyorsun çünkü

we're talking about bald and then mr.

kelden bahsediyoruz ve sonra bay.

Duncan uses a mocking phrase so that

Duncan alaycı bir ifade kullanıyor, bu da

adds insult to injury so you feel bad

yaralanmaya hakaret ekliyor, böylece

about something

bir şey hakkında kötü hissediyorsunuz

and someone says something else that's

ve biri başka bir şey söylüyor, bu

even worse cigs it so first of all you

daha da kötü, onu çiğniyor, böylece önce kendinizi

feel bad and then they say something and

kötü hissediyorsunuz, sonra bir şey söylüyorlar ve

then they just add insult to injury

sonra yaralanmaya hakaret ekliyorlar,

that's what you did there you were

siz bunu yapıyorsunuz. orada

talking about baldness and you said yes

kellikten bahsediyordun ve evet dedin

you can describe a bald person as a slap

kel bir insanı tokat kafa olarak tanımlayabilirsin

head that's just adding insult to injury

bu sadece yaralanmaya hakaret ekliyor

that's making me feel even worse I'm

bu da beni daha da

already feeling bad and that's making me

kötü hissettiriyor zaten kendimi kötü hissediyorum ve bu beni daha da kötü

feel worse

they're making a bad situation even

hissettiriyor kötü durum daha da kötüsü

worse you can do it another example

yapabilirsin başka bir örnek,

could be say you went for a job

bir iş

interview and with a company oh yeah and

görüşmesine ve bir şirkete gittiğini söyleyebilirsin oh evet ve

you you you go for the job interview and

sen iş görüşmesine gidiyorsun ve

there is somebody interviewing you that

seninle görüşme yapan biri var,

you used to work with in a previous job

daha önceki bir işte birlikte çalışmışsın

you didn't know they're going to

interview you and you do really badly in

seninle mülakat yapacaklarını bilmiyordun ve o iş görüşmesinde gerçekten kötü bir performans sergiledin

that job job interview but and it's it's

ama iş

bad enough that you you've done badly in

görüşmesinde kötü sonuç almış olman yeterince kötü

the job interview but then the person

ama sonra

that you used to know at work you could

işte tanıdığın kişi

have been it was a rival it was actually

bir rakip olabilirdin aslında

interviewing you so that's adding insult

seninle röportaj yapıyordu bu yüzden bu yaralanmaya hakaret ekliyor

to injury you're already feeling bad

zaten kendini kötü hissediyorsun

because you did didn't do very well in

çünkü mülakatta pek iyi performans göstermedin

the interview and then somebody that

ve sonra

knows who's interviewing you and then

seninle kimin röportaj yaptığını bilen biri ve sonra

they're going to tell everybody else so

onlar herkese söyleyeceğim, bu yüzden bu

that's adding insult to injury yes

yaralanmaya hakaret ekliyor evet

so yes another one another one I'm

yani evet başka biri

looking for something that's relevant

ilgili bir şey arıyorum

mr. dome but you just go through them

bay. kubbe ama sadece içinden geçiyorsunuz

it's it's not it's not poetry barking up

bu şiir değil

the wrong tree oh yes we often do that

yanlış ağaca havlamak değil oh evet sık sık yaparız bunu

are you barking up the wrong tree

yanlış ağaca mı havlıyorsunuz

if you are it means you're looking in

eğer öyleyseniz bu

the wrong place

yanlış yere bakıyorsunuz

yes or accusing the wrong person of some

evet veya yanlış kişiyi suçluyorsunuz demektir bazı

things you are going you were going

şeylerin peşinden gidiyorsun

after the wrong thing you are pursuing

yanlış şeyin peşinden gidiyordun

the wrong thing you are mistaken

yanlış şeyin peşinden gidiyordun yanılıyorsun

you are barking up the wrong tree so

yanlış ağaca havlıyorsun bu yüzden

somebody somebody comes up to you at

birisi

work or anywhere and says to you all

işte veya herhangi bir yerde sana geliyor ve sana pekala evet

right yes I hear your saw you out a lot

duyuyorum diyor seni

with with a certain person you were

belirli bir kişiyle çok gördüm

having a meal with them you were seen

onlarla yemek yiyordun

going to see a film together you know

birlikte bir filme giderken görüldün neler olduğunu biliyorsun

what's going on you having a relation

shit with that person and you're not so

o kişiyle bir ilişkiniz var ve sen öyle değilsin

you might say to them no we're just

onlara diyebilirsin hayır biz sadece

friends you're barking up the wrong tree

arkadaşız yanlış ağaca havlıyorsun

so they're trying to accuse you or

bu yüzden seni suçlamaya çalışıyorlar ya da birisiyle ilişkin

trying to find out that you're having a

olduğunu öğrenmeye çalışıyorlar

relationship with somebody but in fact

ama aslında

you're not they're probably having a

sen değilsin muhtemelen onların bir

relationship with somebody else so

ilişkisi var başka biriyle o yüzden

they're barking at you thinking is it

sana havlıyorlar,

you in fact it's somebody else they're

sen misin diye düşünüyorlar aslında başkası onlar

barking up the wrong tree just like a

yanlış ağaca havlıyorlar tıpkı bir

dog is barking at a tree and it's it's

köpeğin ağaca havlaması gibi ve bu

the wrong tree

yanlış ağaç,

they are they are making making the

onlar

wrong assumption making the wrong

yanlış ağaç yapıyorlar varsayım yanlış

assumption grass yes I like that word

varsayımı çimlendiriyor evet bu varsayım kelimesini seviyorum

assumption barking up the wrong tree if

yanlış ağaca havlamak

you assume something it means you think

bir şeyi varsayarsanız bu bir

something you come to a conclusion in

şeyi düşündüğünüz anlamına gelir zihninizde bir sonuca varırsınız

your mind it is an assumption assumption

bu bir varsayımdır varsayım

you waiting for me mr. Jenkins I'm

beni bekliyorsunuz bayım. Jenkins,

waiting for you

a penny for your thoughts Mister Donut I

düşünceleriniz için sizi bir kuruş bekliyorum Bay Donut,

was going for your for I was about to

sizin için gidiyordum, çünkü birini gördüğünüzde

say that to you you use this expression

bu ifadeyi kullandığınızı söylemek üzereydim

if you see somebody and they seem to be

ve

deep in thought they're not saying

derin düşüncelere dalmış görünüyorlar,

anything they're very seem to be

hiçbir şey söylemiyorlar.

thinking a lot and you're probably quite

çok düşünüyor gibi görünüyorlar ve muhtemelen

you'd like this person you get on well

siz de bu kişiden hoşlanıyorsunuz, onlarla iyi geçiniyorsunuz

with them and you want to know what's on

ve akıllarından geçenleri bilmek istiyorsunuz, onları

their mind something could be troubling

rahatsız eden bir şey olabilir

them and so to break the ice which is

ve bu yüzden aradaki buzları kırmak istiyorsunuz.

another idiom but to try and encourage

başka bir deyim ama

them to speak about what they're

onları, hakkında düşündükleri hakkında konuşmaya teşvik etmek ve

thinking about you say or penny for your

thoughts so you're sort of trying to

düşünceleriniz için bir kuruş söyleyin, böylece

encourage them to tell you about what

onları size ne düşündüklerini söylemeleri için cesaretlendirmeye çalışıyorsunuz,

they're thinking about so if you look

bu yüzden

very sort of upset look sort of upset or

çok kibar görünüyorsanız üzgün görünüyorsun ya da

oh you mr. Duncan is everything all

oh sen bayım. Duncan her şey

right penny for your thoughts and then

tamam düşüncelerin için bir kuruş ve sonra

you tell me everything so it's almost

bana her şeyi anlatıyorsun yani neredeyse kendin diyorsun ki aklından geçenleri bana

like you you're saying I'll give you

söylersen sana bir şey vereceğim

something if you tell me what's on your

mind what's the problem a penny being of

sorun ne bir kuruş olmak

course is a coin it's money

tabii ki bir madeni para para evet tamam olduğunu

yeah say you're all set oh you know I'll

söyle oh biliyorsun sana vereceğim sana vereceğim

give you I'll give you I'll give you

sana

some money if you just tell me what you

biraz para vereceğim eğer bana

know so very much bribing them in a way

bildiklerini çok fazla rüşvet vererek bir şekilde onlara rüşvet veriyorsan

well yes it's just a

evet bu sadece bir

only way of saying phrase just a

tek cümleyi söylemenin bir yolu sadece

friendly way of saying what's on your

aklınızdan geçenleri söylemenin dostça bir yolu

mind yes what's the problem

evet sorun nedir

penny for your thoughts back to the

düşünceleriniz için kuruş

drawing board okay back to the drawing

çizim tahtasına geri dönün tamam çizim tahtasına geri dön yani

board so you've been doing so say you've

yapıyordunuz yani

been planning a holiday and you want to

bir tatil planlıyorsunuz ve siz

go to particular place a we wanted to go

belirli bir yere gitmek istiyorum a

to Moscow on holiday oh yes you and I we

tatilde Moskova'ya gitmek istedik oh evet sen ve ben

decided we were going to go to Moscow

Moskova'ya gitmeye karar verdik

and we were going to go to Russia

ve Rusya'ya gidecektik

because we wanted to find out where

çünkü

those lovely Vostok watches are made but

o güzel Vostok saatlerinin nerede yapıldığını öğrenmek istiyorduk ama

we can't get a flight when our holiday

tatilimiz varken uçak bulamıyoruz

we've got two weeks off in June that's

haziranda iki hafta tatilimiz var o

when I can take my holiday but we can't

zaman tatilimi yapabilirim ama

find flights at that particular time we

o saatte uçak bulamıyoruz

can't find a hotel so you have to scrap

otel bulamıyoruz o yüzden hurdaya ayırmak zorundasın

all your plans and do something else so

tüm planlarınızı yapın ve başka bir şey yapın, böylece

you say oh we can't go to Russia let's

ah, Rusya'ya gidemeyiz, hadi

go back to the drawing board start over

çizim tahtasına geri dönelim, yeniden baştan başlayalım,

again start all over again have to look

her

somewhere else to go on holiday again

şeye yeniden başlamak, başka bir yere bakmak zorundayım, tekrar tatile gitmek için

what I said forget it

ne dediğimi unut,

forget it we can't do that we have to go

unut gitsin. bunu yapamayız

back to the drawing board that's it so

çizim tahtasına geri dönmeliyiz o kadar yani sen yapacağın bir

you you're planning to do something you

şeyi yapmayı planlıyorsun

would and it could be anything and it

ve bu herhangi bir şey olabilir ve

just doesn't work out so you have to

yürümez bu yüzden

start again and think of another way of

yeniden başlamalı ve başka bir şey düşünmelisin

doing it we're going back to the drawing

bunu yapmanın bir yolu, çizim tahtasına geri dönüyoruz,

board so we could have thought about

böylece

today's today's live lesson and you

bugünün canlı dersi hakkında düşünebilirdik ve çok iyi yapmakla

could have had all these plans about

ilgili tüm bu planlara sahip olabilirdin,

doing so bit well for example we could

örneğin şöyle

have said oh we'll plan to do a lesson

diyebilirdik, oh, yapmayı planlayacağız.

outside hmm today we'll put the camera

hmm bugün ders dışında kamerayı

outside the table everything but then it

masanın dışına koyacağız her şey ama sonra

starts to rain and you say I can't do

yağmur yağmaya başlıyor ve sen

that back to the drawing board what

bunu çizim tahtasına geri yapamam diyorsun

should we do now that's it that's it

şimdi ne yapmalıyız işte bu kadar biliyor

do you know you know we have a mystery

musun bizde var bugün bir gizem

idiom today do think I decided to do one

deyimi, sadece bir değişiklik için bir tane yapmaya karar verdiğimi düşünüyorum, bu

just for a change so there is today's

yüzden bugünün

mystery idiom it is a well-known phrase

gizemli deyimi var, bu, bay ile deyimler hakkında konuşurken İngilizce'de iyi bilinen bir ifadedir

in English whilst we are talking about

idioms with mr. Steve because mr. Steve

. Steve çünkü bay. Steve

here today as we are every single Sunday

bugün buradayız, her Pazar olduğu gibi

for those who aren't sure you can

captures every single Sunday from 2 p.m.

her Pazar saat 14:00'ten itibaren fotoğraf çekebileceğinizden emin olmayanlar için.

UK time every Sunday at 2 p.m. UK time

Birleşik Krallık saati ile her Pazar saat 14:00'te. Birleşik Krallık zamanı

another one burn the midnight oil oh ok

bir başkası gece yarısı yağını yakar oh tamam gece

burn the midnight oil that means that

yarısı yağını yak bu

you're working very hard through the

gece boyunca çok sıkı çalıştığın anlamına gelir

night but it doesn't have to be

ama kelimenin tam anlamıyla

literally through the night but usually

gece boyunca olması gerekmez ama genellikle buna

does refer to that I think it means that

atıfta bulunur bence bunun anlamı

you're working very hard eat during

sensin 'çok sıkı çalışıyorum,

hours when people aren't usually working

insanların genellikle çalışmadığı saatlerde yemek yiyin,

so you literally could be working when

bu yüzden kelimenin tam anlamıyla karanlıkta çalışıyor olabilirsiniz, bu, devam edebilmeniz için ışıkları açık tutmak için yağ yakmaya atıfta bulunan

it's dark it's an old-fashioned phrase

eski moda bir deyimdir,

referring to burning oil to keep the

lights on so that you can carry onward

yeah so if you're working overtime or

evet, öyleyse' fazla mesai yapıyorsanız veya

maybe longer than you should or if you

belki gereğinden fazla çalışıyorsanız veya

are working through the night yes

gece çalışıyorsanız evet

generally we can say that you are

genel olarak

burning the midnight oil sometimes mr.

gece yarısı yağını yaktığınızı söyleyebiliriz bazen bayım.

Duncan in preparing his life lesson for

Duncan Pazar günü için hayat dersini hazırlarken

Sunday will burn the midnight oil

Cumartesi gece yarısı petrol

insurance Saturday and work very hard to

sigortasını yakacak ve

get it ready not yesterday though you

onu hazırlamak için çok çalışacak dün değil ama bunu sen yapmadın

didn't do that yes I did I was I was in

evet ben yaptım

here last night editing some of your jam

dün gece buradaydım reçel dizilerinden bazılarını düzenlerken birazdan

sequences which we will be having a look

bakacağız

at in a moment we will have a look at

part three in a moment of mr. Steeves

üçüncü kısma birazdan bakacağız mr.

jam-making

that we did last year because you were

Geçen yıl yaptığımız Steeves reçeli, çünkü

busy in the kitchen this morning making

bu sabah mutfakta meşguldün,

this year's jam another one Steve well

bu yılın reçelini bir tane daha yapmakla Steve,

thankfully I didn't bite off more than I

şükürler olsun ki çiğneyebileceğimden fazlasını ısırmadım, bu yüzden

could chew so if you bite off more than

you can chew it means you take something

çiğneyebileceğinden fazlasını ısırırsan demektir. bir şey

take a task or a problem something to do

alıyorsun bir görev ya da problem alıyorsun yapacak bir şey yapabileceğinin

which is beyond what you're capable of

ötesinde senin için

doing is too much for you is too hard

çok zor senin

for you it's it's just way too big it

için çok büyük sadece çok büyük

could be a relationship you could you

bir ilişki olabilir

could be in a relationship with somebody

içinde olabilirsin birisiyle ilişkiniz var

and they're very demanding and you talk

ve çok talepkarlar ve

to a friend and you say Oh blimey and

bir arkadaşınızla konuşuyorsunuz ve aman Tanrım diyorsunuz ve

they say to you or how's it going now

size diyorlar ya da şimdi

that you're going out with

with the Anna we'll call her Anna we

Anna ile çıktığınıza göre nasıl gidiyor ona Anna diyeceğiz diyemeyiz

don't mean Anna on the live on the live

demek Anna canlı yayında

chat going out with Anna Oh blimey she

Anna ile çıkıyor canlı sohbette Ah lanet olsun

she I have to keep buying a presence I

ona sürekli bir varlık satın almam gerekiyor

have to meet up with her at certain

Belirli zamanlarda onunla buluşmam gerekiyor

times she wants me to call her at a

certain time every night and somebody

her gece belirli bir saatte onu aramamı istiyor ve birisi

might your friend might say to you oh

sizi arayabilir bir arkadaşın sana ah, bununla çiğneyebileceğinden

you've taken on more than you can chew

daha fazlasını üstlendin diyebilir, bunun

with that one

meaning that you know it's too much for

you to cope with yes it'll be a project

senin için başa çıkamayacağın kadar fazla olduğunu bildiğin anlamına gelebilir, evet bu iş yerinde bir proje olacak,

at work so something that's more more

bu yüzden beklediğinden daha fazla bir şey bu yüzden

than you expected

so you bite off more than you can chew

sen çiğneyebileceğinden daha fazlasını ısır,

so it refers to something that you can't

yani başa çıkamayacağın bir şey anlamına gelir, onunla başa çıkabileceğini

cope with

you thought you could cope with it you

düşündün,

thought you could handle it perfectly

mükemmel bir şekilde üstesinden gelebileceğini düşündün,

but it would appear that you bit off

ama görünüşe göre

more than you could chew it may be that

çiğneyebileceğinden daha fazlasını ısırmışsın, bu olabilir

you need some training say if somebody

biraz eğitime ihtiyacın var, diyelim ki biri

gives you a big project at work and you

sana iş yerinde büyük bir proje verirse ve sen

say not caping with it is that bill

bununla yetinmemenin bu fatura olduğunu söylersen,

somebody might say yeah bill oh you you

birisi evet fatura oh seni,

you've bitten off more than you can chew

trying to handle that client and but

o müşteriyi halletmeye çalışırken çiğneyebileceğinden daha fazlasını ısırdın diyebilir ve

then a bit with a bit of training you

sonra biraz eğitimle bunu

might be able to but usually it's

başarabilirsin ama genellikle bu, bir sonrakine

something you can't cope with before we

geçmeden önce üstesinden gelemeyeceğin bir şeydir,

have the next one we are going to take a

look at part 3 of mr. Steve's jam-making

Mr. Steve reçel yapıyor

because you were very busy this morning

çünkü bu sabah çok meşguldün, hadi

let's just have a look outside on the

dışarıdaki ağaca bir bakalım, işte

tree so here it is look look at look at

burada, bak, bak, şu

that at the moment on the trees they're

anda ağaçlarda,

much different than he did the last time

onun son baktığımızda yaptığından çok farklılar bayım.

we look mr. difficut well it doesn't no

. zor değil hayır

but there might be people who've just

ama yeni

joined who don't know about your dams

katılanlar olabilir, barajlarınızı

and tree and now they do well so there

ve ağacınızı bilmeyen insanlar olabilir ve şimdi iyi iş

you go there is dancing in the color of

çıkarıyorlar, işte barajların renginde dans ediyor

the dams on yes that's clever isn't it

evet bu zekice değil

yes very clever

Evet, çok zekice değil,

so jamison cam not dams and jam talking

bu yüzden jamison cam barajlardan ve reçellerden bahsetmiyoruz,

of which we are now going to take a look

şimdi bay'a bir göz atacağız

at mr. Steve making his jam in the

. Steve mutfakta reçelini yapıyor

kitchen

and we are back with mr. Steeves

ve tekrar Mr. Steeves'in

jam-making

reçel yapma

extravaganza and and what exactly is

fantezisi ve burada tam olarak neler olup

going on here mr. Steve at this moment

bittiği Mr. Steve şu anda

as you can see in here it's cooking away

burada da görebileceğin gibi yemek pişiriyor

now we've got to remove can you see

şimdi kaldırmalıyız bunları görüyor musun

these all these little stones have come

tüm bu küçük taşlar

to the top and we've got to remove them

tepeye geldi ve hepsini kaldırmalıyız

all there's a lot in there you saw how

orada çok şey var nasıl gördün

many damsons are were we well we don't

pek çok mürdüm biz iyi miydik

have to remove them but I like to remove

onları çıkarmak zorunda değiliz ama onları çıkarmayı seviyorum

them because you don't want to crunch

çünkü bunlardan birini ezmek istemezsiniz

into one of those I've got a quick

method using this chip basket and I'm

Bu cips sepetini kullanarak hızlı bir yöntemim var ve ben

just going to pour it into there and

sadece gidiyorum oraya dökün ve

separate the stones out from the jam in

taşları reçelden ayırın,

that way now it gets very messy so stand

bu şekilde şimdi çok dağınık oluyor, bu yüzden

back mr. Duncan while I attempt pour

geri çekilin bayım. Duncan, ben bunu oradan dökmeye çalışırken, oraya

that through there can we see the

message making there we go and I don't

gittiğimizi belirten mesajı görebilir miyiz ve

want to get any splashes because this is

herhangi bir su sıçraması istemiyorum çünkü burası

very hot

çok sıcak, bu yüzden

so I'll get my spoon where's my spoon

kaşığımı alacağım, kaşığım nerede,

there exist I want to keep the skins in

derileri saklamak istiyorum

as well because the skins I've got a lot

ayrıca, çünkü dış görünümlerimde çok

of a goodness baby so all you want to

fazla iyilik var bebeğim, bu yüzden

actually do all you're trying to do here

aslında yapmak istediğiniz her şey, burada yapmaya çalıştığınız her şey

mr. steve is remove the hard stones

bay. steve sert taşları kaldır

that's it and look you can see them all

bu kadar ve bak orada hepsinin ayrıldığını görebiliyorsun

separating out there I'm trying to force

the skin through the bottom because I

deriyi alttan zorlamaya çalışıyorum çünkü

want to keep the skins in as much of the

derileri elimden geldiğince derinin içinde tutmak istiyorum

skin as I can there we go look a few

oraya gidiyoruz bak çok azı

escaped they always do but that doesn't

kaçtı, her zaman kaçar ama bu önemli değil

matter

because they're going to give it a

çünkü ona

second pass through there we go all the

ikinci bir geçiş yapacaklar, gidiyoruz tüm

stones are gone we put the fruit back in

taşlar gitti meyveyi geri koyuyoruz

because we want to keep the fruit the

çünkü meyveyi deride tutmak istiyoruz

skin look at that very healthy

bak şuna çok sağlıklı

there's no clean way of making jams it's

reçel yapmanın temiz bir yolu yok

very messy who'da thought that making

çok dağınık reçel yapmanın bu kadar karmaşık olacağını kim düşünebilirdi ben

jam would be so complicated I thought it

was just boil it and put it into the

sadece kaynatıp kavanozlara koymak sandım

jars but no apparently it's a lot more

ama hayır görünüşe göre bundan çok daha karmaşık tamam mı bayım

complicated than that

okay mr. Steve will do the same thing

. Steve

you did just and we will rejoin mr.

az önce yaptığının aynısını yapacak ve biz de tekrar Mr.

Steve later when if I'm not mistaken we

Steve daha sonra, yanılmıyorsam

will be putting the jam into the jars am

reçeli kavanozlara koyacağız,

i right we were indeed we're just going

haklı mıyım, gerçekten

to boil it up now and then I'm going to

şimdi kaynatacaktık ve sonra

use this thermometer because that tells

bu termometreyi kullanacağım çünkü bu

me when the jam is ready is it the right

bana ne zaman olduğunu söylüyor Jam hazır, doğru

setting point so we'll come back to that

ayar noktası mı, buna

later so when we say set we mean the jam

daha sonra geri döneceğiz, bu yüzden set derken, reçelin

starts to go solid so if something sets

sağlamlaşmaya başladığını kastediyoruz, yani bir şey priz alıyorsa,

if something is setting or if it has set

bir şey ayarlanıyorsa veya ayarlandıysa

it means it has gone solid

sağlamlaşmış demektir.

okay this is the fun part now isn't it

tamam bu işin eğlenceli kısmı değil mi

mr. Steve this is the part we've all

bay Steve bu hepimizin

been waiting for we are now going to put

beklediği kısım, şimdi

the jam into the jar yes Roger is

reçeli kavanoza koyacağız evet Roger

telling us that the jam is ready

bize reçelin hazır olduğunu söylüyor, bu

so now I've been sterilizing the jam

yüzden şimdi reçel

jars in the oven because we don't want

kavanozlarını fırında sterilize ediyorum çünkü yapmıyoruz'

to get any contamination so these these

Herhangi bir kontaminasyon almak istemiyorum, bu yüzden bu

jars are completely cleaned so there are

kavanozlar tamamen temizlendi, bu yüzden

so mr. steve is used heat to sterilize

mr. Steve, kavanozları sterilize etmek için ısı kullanıyor

the jars and now it really gets messy

ve şimdi gerçekten dağınık hale geliyor

now mr. Duncan because I have to pour it

Bay. Duncan çünkü

into there first I'll sterilize that as

önce oraya dökmem gerekiyor onu da sterilize edeceğim işte

well there we go

gideceğiz vay bu

whoa that's very hot

çok sıcak

I'm very messy so here we go it pour it

çok dağınıkım bu yüzden işte kavanozlara boşaltıyoruz çıkardığı

into the jars

I love the noise it makes

sese bayılıyorum

get more in that one on a counter there

şuna daha çok girsin bir tezgahta

never mind mr. Duncan is getting covered

boşverin bay. Duncan

in red hot Jam these are old jam jars

kızgın Reçele bulanıyor, bunlar

that we did buy that had jamming them so

bizim satın aldığımız ve onları sıkıştıran eski reçel kavanozları, bu yüzden

I'm just reusing them

onları yeniden kullanıyorum, bu

so what we have to do now is wait for

yüzden şimdi yapmamız gereken reçelin akmasını beklemek

the jam to call down and the lids will

ve kapaklar

actually make a small clicking noise so

gerçekten bir küçük bir tıklama sesi, böylece

you will know that the jam is sealed in

reçelin kavanozlara kapatıldığını anlayacaksınız

the jars one pot of homemade damson jam

bir tencere ev yapımı mürdüm reçeli

I've got to clean this mess up now are

Şimdi bu pisliği temizlemem gerekiyor,

you going to help me mr. Duncan it's on

bana yardım edecek misiniz bay. Duncan yerde,

the floor it's on the countertop it's

tezgahta,

all up the walls it's everywhere I'm not

her yerde duvarlarda,

making any next year this is the last

gelecek yıl yapmıyorum, bu son

time so there it is the finished product

sefer, bu yüzden bitmiş ürün,

we have some lovely delicious fresh

çok güzel, lezzetli, taze

homemade jams and jam

ev yapımı reçellerimiz ve reçellerimiz var,

hmm and believe me it tastes delicious

hmm ve inan bana tadı nefis

Sunday afternoon it's live English on

Pazar öğleden sonra YouTube'da canlı İngilizce,

YouTube it's mr. Duncan and mr. Steve

mr. Duncan ve Mr. Steve

with just another 15 minutes and then we

sadece 15 dakika daha ve sonra

will go but don't worry we will be back

gideceğiz ama merak etmeyin önümüzdeki Pazar geri döneceğiz

of course next Sunday for those who are

wondering every Sunday you can captures

merak edenler için her Pazar

live on YouTube and of course for those

YouTube'da canlı yakalayabilirsiniz ve tabii ki

who haven't been notified and I have a

bildirim almamış olanlar için ve ben bir

feeling it's quite a few people many

his var epeyce insan var pek çok

people in fact maybe over half a million

insan aslında belki yarım milyondan fazla

people haven't been told that I am

insana

producing some new lessons and they will

bazı yeni dersler ürettiğim söylenmedi ve bunlar

be available every Wednesday so there

her çarşamba mevcut olacak yani

will be a new lesson produced every

her çarşamba yeni bir ders üretilecek

Wednesday mr. Steve is back and I must

bay. Steve geri döndü ve

admit I'm enjoying the idioms I'm very

itiraf etmeliyim ki deyimlerden zevk alıyorum, çok

pleased mr. Duncan I hope other people

memnunum bayım. Duncan umarım diğer insanlar da

are too I do like them do you want me to

öyledir ben de onları seviyorum

give you another one in a moment we'll

birazdan sana bir tane daha vermemi ister misin

have a quick look at the live chat we

canlı sohbete hızlıca bir göz atacağız

haven't looked at it for a few moments

birkaç dakikadır bakmadık bu

so here is the live chat now someone

yüzden canlı yayın burada şimdi sohbet et birisi

asked if you sterilize the jars Oh Anna

kavanozları sterilize edip etmediğini sordu Ah Anna

yes I do

evet

so you sterilize them you put them in

sterilize ediyorum böylece onları fırına koyuyorum

the oven I put them in the oven for

Onları

about half an hour at about somewhere

yaklaşık yarım saat

between eighty and a hundred degrees so

seksen ile yüz derece arasında bir sıcaklıkta fırına koyuyorum bu yüzden

don't put them in too hot because I put

onları koymayın çok sıcak çünkü

the lids in as well if you're I've

kapakları da koyuyorum eğer sen de

discovered if you if it's too hot the

keşfettim eğer sen çok sıcak olursan

lids tend to go a bit strange because

kapaklar biraz garip oluyor çünkü

they've gone I'm reusing lids from jam

that we brought from the shop and but it

gittiler. dükkan ve ama

has a little circle of rubber inside to

içinde kapağın üstünü kavanoza yapıştırmak için küçük bir lastik çemberi var

seal the the top of the of the lid onto

the jar the jars not the new one but you

kavanozlar yeni değil ama

get one to show now I can do let's go

şimdi gösterecek bir tane aldın, yapabilirim hadi gidelim

alright this is exciting

bu heyecan verici yani

so mr. Steve's gonna get one of the big

bay. Steve büyük kavanozlardan birini alacak, o

jar get that big jar the really big one

büyük kavanozu alacak, gerçekten büyük olanı

Steve makes very large jars of jam and

Steve çok büyük reçel kavanozları yapıyor ve

there

orada çok

huge and last year he made a lovely

büyük ve geçen yıl

selection of gems some of them had

bazılarında

damson and others had damson and apple

mürdüm otu ve diğerlerinde mürdüm ve elma vardı

and they oh that particular Jam is

ve onlar oh Bu arada o özel Reçel çok

delicious

lezzetli bu

by the way so Steve has bringing in some

yüzden Steve biraz jöle

jell-o I did say bring some Jam but oh

getirdi Biraz Reçel getir dedim ama

nice okay all the jars well I thought

güzel tamam tüm kavanozlar peki

you said bring the jam jam this is going

reçel reçeli getir dedin sanıyordum

well do you like this it's all alive so

bu iyi gidiyor beğendin mi hepsi canlı yani

these are the jars that mr. Steve uses

bunlar Bay'ın kavanozları. Steve kullanır,

so he normally puts these in the oven

normalde bunları

first to sterilize them so they are nice

sterilize etmek için önce fırına koyar, böylece güzel

and clean and once the jam is made oh

ve temiz olurlar ve reçel yapıldıktan sonra oh şuna

look at that

bakın

ah there it is so I guess this one is

ah işte orada, sanırım bu

warm so I guess you made this is this

sıcak, sanırım bunu siz yaptınız

one you made today yes I still I don't

bugün yaptın evet hala

take the labels off because they don't

etiketleri çıkarmıyorum çünkü

always come off all don't tip it mr.

her zaman çıkmıyorlar hepsi bahşiş verme bayım.

Duncan because it's got to stay level

Duncan çünkü kapağın içine yerleşene kadar düz kalması gerekiyor

until it's set on the inside of the lid

and I don't want that mr. Joe so yes so

ve ben o Bay Duncan'ı istemiyorum. Joe çok evet, yani

that that was a honey jar of honey I was

bu bir bal kavanozuydu,

going to shake it and I haven't I

onu sallayacaktım ve

haven't taken the label off because

etiketi çıkarmadım çünkü

labels on jam jars when you bought some

reçel kavanozlarının üzerindeki etiketler, dükkandan biraz reçel satın aldığınızda,

jam from the shop all you had to do

years ago we soaked them in water and

yıllarca yapmanız gereken tek şey önce onları suya batırdık ve

the labels would come off but they don't

etiketleri çıkıyordu ama artık yapmıyorlar

anymore they just stick on they just

sadece yapışıyorlar sadece

keep it's very difficult to get the

kalıyorlar artık

labels of jam jars now in the UK for

İngiltere'de

bought jam from our supermarket because

süpermarketimizden reçel satın almak için reçel kavanozlarının etiketlerini almak çok zor çünkü

they stick it on with very powerful

yapıştırıyorlar çok güçlü

glues you know why they do that

yapıştırıcılarla bunu neden yaptıklarını biliyorsunuz,

no to stop people from tampering with

insanların

the food in the supermarket so people

süpermarketteki yiyecekleri kurcalamasını engellemek için hayır, böylece insanlar

can't remove the labels and change the

etiketleri çıkarıp değiştiremezler, böylece

labels so they are stuck on very firmly

çok sıkı bir şekilde yapıştırılırlar.

I think I think that's the reason anyway

this is a this is a very old fashioned

Bu, reçel koymak için hırdavatçılardan satın aldığınız çok eski moda bir

jam jar that you buy from from hardware

reçel kavanozu

stores for putting Jam and it's called a

ve buna

kiln

fırın

ja and you can reuse these year after

ja denir ve bunları her yıl yeniden kullanabilirsiniz

year and they have removable lids like

ve bunun gibi biraz kauçukla çıkarılabilir kapakları vardır

that with a little rubber and you heat

ve

it up put your jar in and you can keep

onu ısıtırsınız. Kavanozu içine koyun ve

those year after year after year the

onları yıldan yıla saklayabilirsiniz

only trouble is when you've opened them

tek sorun, onları açtığınızda

the jam goes off sometimes before you

reçel bazen siz

finish so I reuse ones from from Jam

bitirmeden bozuluyor, bu yüzden

bought from the supermarket this is

süpermarketten satın aldığım Jam'den olanları yeniden kullanıyorum bu

great I love the size of this you can

harika, boyutunu seviyorum Bunun için

you can put a lot of jam in here and

buraya çok fazla reçel koyabilirsiniz ve

also this particular jar is very useful

ayrıca bu özel kavanoz

if you have to catch a spider so if you

örümcek yakalamanız gerekiyorsa çok kullanışlıdır yani eğer

have to catch a spider you can put the

bir örümcek yakalamanız gerekiyorsa

jar over the spider and catch it Pedro

kavanozu örümceğin üzerine koyup yakalayabilirsiniz Pedro

wants me to visit different places every

beni istiyor her hafta farklı yerleri ziyaret etmek

week I think that's the idea behind what

Sanırım seninle yapmak istediğin şeyin arkasındaki fikir bu, benim

you want to do with thee isn't it you

want me to visit different places every

her hafta farklı yerleri ziyaret etmemi istemiyor musun,

week I'm not I'm not sure what I'm gonna

bilmiyorum Şu anda ne yapacağımdan emin değilim

do at the moment about that now Mieke

bundan şimdi Mieke,

talking of visiting places Meeker

Meeker'in Ada'da olduğu ziyaret yerlerinden bahsediyor

was in Island and Meeker has left a

ve Meeker bir

message if I had time to visit you

mesaj bıraktı, ben İrlanda'dayken sizi ziyaret etmeye vaktim olsaydı

whilst I was in Ireland I would but I

yapardım ama

enjoyed the Guinness or Guinness is a

Guinness'ten keyif aldım veya Guinness

very popular drink at the pub and also I

barda çok popüler bir içecektir ve ayrıca ben

had fish and chips I also visited the

balık ve cips yedim

beautiful cathedrals in Dublin oh I know

Dublin'deki güzel katedralleri de ziyaret ettim oh

where you were now okay then that's

şimdi nerede olduğunu biliyorum tamam o zaman bu harika

great I hope you had a great time I've

umarım harika zaman geçirmişsindir

been to the did you go around the

Guinness Factory in in Dublin because

Dublin'deki Guinness Fabrikasını dolaştın mı çünkü

I've been round there its if you're if

ben oralarda bulunduysan, eğer

you like beer it's quite and you

birayı seviyorsan, oldukça güzel ve

interested in how beer is made it's

biranın nasıl yapıldığıyla ilgileniyorsan,

quite a good trip hmm interesting that

oldukça iyi bir gezi hmm ilginç,

you say that mika had a hot cross bun

mika'nın sıcak bir çapraz çörek olduğunu söylemen

yes because it's not the time of the

evet, çünkü yılın zamanı değil.

year that you normally get them I would

normalde onları

imagine in Ireland because they are very

İrlanda'da alırdım çünkü çok

religious and maybe there are places

dindarlar ve belki her zaman

that serve or maybe sell the hot cross

sıcak çapraz çörek sunan veya belki satan yerler vardır, zaten

buns all the time it's supposed to be

east of it anyway hmm maybe they do yes

onun doğusunda olması gerekir hmm belki yaparlar evet

we catch spiders sometimes with those

bazen bu kavanozlarla örümcek yakalarız

jars they are very useful for catching

spiders and large insects I think so so

örümcekleri ve büyük böcekleri yakalamak için çok kullanışlılar bence o yüzden

let's have a look at some more of mr.

biraz daha Mr.

Steeves super-duper idioms for today

Bugün için Steeves'in süper kandırıcı deyimleri bardağı taşıran

last straw ah I like this one the last

son damla ah bunu sevdim bardağı taşıran son

straw Steve uses this one with me quite

damla Steve bunu benimle oldukça

often sometimes mr. don't can you are

sık kullanıyor bazen bay. sen bardağı taşıran

the last straw it means something that

son damlasın bu demek oluyor ki bunu

doing that maybe a lot of things have

yapmak belki bir çok şey

gone wrong and then you've put up with

ters gitti ve sonra

lots of things going wrong and then one

pek çok şeyin ters gitmesine katlandın ve sonra

final thing happens and that's just too

son bir şey oldu ve bu

much for you to cope with and you

senin için çok fazla başa çıkıyorsunuz ve

describe that particular event as the

o olayı bardağı taşıran

last straw so it's over

son damla olarak tanımlıyorsunuz, bu yüzden bitti

oh so for example if you were trying to

oh, örneğin, saat 9'da

get to what say you had to get to work

işe gitmeniz gerektiğini söyleyen bir şeye yetişmeye çalışıyorsanız

the 9 o'clock but you got up late you

ama geç kalktınız, uyuyakaldınız, aceleniz

overslept you were rushing you got in

vardı.

your car and you forgot your keys and

arabanıza bindiniz ve anahtarlarınızı unuttunuz ve

then you were there was no fuel not

sonra

enough fuel in the car to get to work

arabada işe gitmek için yeterli yakıt yoktu ve

and then you then you were stuck in

sonra siz trafikte sıkışıp kaldınız

traffic and so all these things were

ve tüm bunlar

happening and then the last straw you

oluyordu ve sonra bardağı taşıran son damla oldu.

actually ran into another car as well

başka bir arabaya da çarptın

you had an accident on the way to work

işe giderken kaza geçirdin bu

you would say that's just the last straw

yes excuse me mister don't is that is

that part of the idiom oh that's the

bardağı taşıran

last serious do you say the last straw

son damla diyebilirsin

and then sneeze no it'sit's a lot of

sonra hapşırma hayır bu bir çok

things have gone wrong and then one

şey ters gitti ve sonra bir

other thing happens and that's it you

şey daha oluyor ve işte bu kadar

just don't want to do anything else it's

başka bir şey yapmak istemiyorsunuz bu

the last stress the last straw can you

son stres bardağı taşıran son damla

think of did you have an example mr.

aklınıza geliyor mu bir örneğiniz var mı bayım?

finger I did well maybe something that

parmak iyi yaptım belki de

you are putting up with us so if you are

bize kattığın bir şey yani eğer

putting it with something maybe a

bunu bir şeyle birleştiriyorsan belki bir

person's bad behavior so that that's

insanın kötü davranışı ki

what I was saying with you in me so

bende seninle öyle diyordum yani

sometimes I can be very annoying you

bazen çok can sıkıcı olabiliyorum

might not believe it but I can be very

buna inanmayabilirsin ama Çok

annoying and and mr. Steve is very good

sinir bozucu olabilirim ve ve bay. Steve çok iyi

he can put up with my annoying habits

benim sinir bozucu alışkanlıklarıma katlanabiliyor

but sometimes he will say mr. Duncan

ama bazen bayım diyor. Duncan bunu

I can't do it do this anymore

daha fazla yapamam

I I don't mind your bad behavior but but

kötü davranışların umurumda değil ama

the thing you did today that is the last

bugün yaptığın şey bu bardağı taşıran son

straw well I know I've never said that

damla oldu bunu sana hiç söylemedim biliyorum

to you

but if you were in a relationship with

ama eğer

somebody and they kept saying they kept

biriyle ilişkin varsa ve

being late when they met you then they

seninle tanıştıklarında hep geç kaldıklarını söyleyip durdular sonra

forgot your birthday and then and they

doğum gününü unuttular ve sonra

didn't they didn't treat you very well

sana pek iyi davranmadılar

and this went on for a period of time

ve bu bir süre devam etti

and then maybe you found out they were

ve sonra belki de doğum yaptıklarını öğrendin.

having an affair with somebody or it

biriyle bir ilişki ya da

could be something simple like they just

basit bir şey olabilir, sadece biliyorlar ki,

you know they agree you've agreed to

meet somewhere at a restaurant and they

bir restoranda bir yerde buluşmayı kabul ettiniz ve

didn't turn up you might say right

gelmediler, doğru diyebilirsiniz,

that's the last straw this relationship

bu ilişkinin bittiği bardağı taşıran son damla,

is over so normally it comes from a

yani normal olarak gelir bir

habit so a person's habit or the things

alışkanlıktan yani bir insanın alışkanlığından ya da

they do and you you you can cope with it

yaptıklarından ve sen bununla başa çıkabiliyorsun

you accept it you say okay okay I will

kabul ediyorsun tamam tamam

give you another chance I will give you

sana bir şans daha vereceğim sana bir

another chance and another chance and

şans daha ve bir şans daha vereceğim ve

then one day you say no this time it's

sonra bir gün buna hayır diyorsun zamanı geldi bardağı taşıran

the last straw

son damla oldu bununla

it's over it relates to I believe it

ilgili olduğunu düşünüyorum

relates to the other expression the

diğer ifadeyle ilgili olduğuna inanıyorum -

straw that broke the camel's back so I

devenin sırtını kıran saman bu yüzden bence

think it actually it might relate to

aslında şu ile ilgili olabilir:

that it might you can't judge a book by

bir kitabı kapağına göre yargılayamazsınız

its cover

sometimes you can't don't or don't judge

bazen yapabilirsiniz

a book by its cover

Bir kitabı kapağına göre yargılamayın,

it means outward appearances can

dış görünüş

sometimes be deceptive or might not give

bazen yanıltıcı olabilir veya

you the true picture so if you looked

size gerçek resmi vermeyebilir, bu nedenle

looked at a cover of a book you might

bir kitabın kapağına bakarsanız,

think of well that's got a boring cover

bunun iyi olduğunu düşünebilirsiniz. üzerine sıkıcı bir kapak yazabilir

on on it and then you might not bother

ve sonra

to read the book but in fact the book

kitabı okuma zahmetine girmeyebilirsiniz ama aslında kitap

was it could have been extremely

son derece

interesting or what could be referred

ilginç olabilirdi ya da

her to a person you might look at that

onu bir kişiye yönlendirebilecek ne olabilirdi, o

person say well they don't dress very

kişiye bakıp iyi giyinmediklerini söyleyebilirsiniz. yıkandıklarını falan

well you know doesn't it doesn't know

bilmiyor

they've washed or something like that

but then when you get talking to them

ama sonra onlarla konuştuğunda

you actually discover that underneath

aslında

they're actually very interesting person

aslında çok ilginç insanlar olduklarını keşfediyorsun, bu

so don't judge them by what they might

yüzden onları nasıl göründüklerine göre yargılama

look like on the outside they might

dışarıdan bakıldığında

actually be very interesting person

aslında çok ilginç insanlar olabilirler,

although you might find that when it

ancak konu

comes to pee

people you are probably right a lot of

insanlara işemek olduğunda muhtemelen çoğu zaman haklı olduğunuzu görebilirsiniz, bu yüzden dostum,

the time so mate so maybe a person who

belki

looks a bit dangerous or bad or evil or

biraz tehlikeli veya kötü veya şeytani veya

wicked so maybe you can judge them in a

kötü görünen bir insan yani belki onları

way that might be negative you might

olumsuz olabilecek bir şekilde yargılayabilirsin,

think oh they don't look very good they

oh, çok iyi görünmüyorlar,

don't look like a safe person to be with

birlikte olmak için güvenli bir insan gibi görünmüyorlar, bu

so but there might be lovely underneath

yüzden altında sevimli olabilir, normalde

underneath they might be a lovely kind

sevimli ve kibar bir

person normally refers to people doesn't

insan olabilirler. insanlara atıfta bulunuyor, değil mi evet

it yes quite awesome expression so don't

oldukça harika bir ifade bu yüzden

judge the book by its cover don't look

kitabı kapağına göre yargılamayın bir

at something and make a judgement

şeye bakıp

assumption about it straightaway find

onun hakkında hemen bir yargıya varın hemen

out some more facts see if you are

bazı gerçekleri öğrenin güncel olup olmadığınıza

current see if it is correct so that's

bakın doğru olup olmadığına bakın işte

that expression

I like blue thunder blue thunder has a

o ifade bu

mavi gök gürültüsünü seviyorum mavi gök gürültüsünün

good example I can't stay with you

iyi bir örneği var artık seninle kalamam

anymore this is the last straw yeah mr.

bu bardağı taşıran son damla evet bayım.

Steve has said that many times one more

Steve birçok kez

here

burada

they're worried hear it on the grapevine

dedikodularda duyunca endişelendiklerini söyledi

there's a famous song of course ah I

tabii ki ünlü bir şarkı var ah

heard it on the grapevine Marvin Gaye

bunu dedikoduda duydum Marvin Gaye

right this is rumors about something or

doğru bu bir şey ya da biri hakkında dedikodu

someone so it's whispers in the

yani koridorlarda fısıltılar

corridors people gossiping really and

insanlar gerçekten dedikodu yapıyor ve

you might say well I heard it on the

diyebilirsiniz ki

grapevine that John is going out with

John'un Jill ile çıktığını dedikodularda duydum oh

Jill oh yes is that true and it's people

evet bu doğru mu ve insanlar

whispering to each other and gossiping I

birbirlerine fısıldayıp dedikodu yapıyorlar İş

heard it on the grapevine that there's

going to be redundancies at work so some

yerinde işten çıkarmalar olacağını dedikodularda duydum bu yüzden bazı

colleagues said something - you heard it

meslektaşlar dedi bir şey -

from somebody else it's just sort of

başka birinden duydunuz, bu sadece bir çeşit

whispers gossips isn't that true yes so

fısıltı, dedikodu, o kadar doğru değil evet, yani

if you heard it on the grapevine it is

dedikodudan duyduysanız,

something you heard from another person

başka birinden duyduğunuz bir şeydir,

it might be true it might not be not

doğru olabilir, doğrulanmamış olabilir,

being confirmed

yes something that has not been

evet, öyle bir şey

confirmed you might also say that rumors

teyit edilmedi ayrıca söylentileri

or a rumor so something that you heard

veya söylentileri de söyleyebilirsin yani dedikodularda duyduğun bir şey

on the grapevine oods yeah I heard it I

evet duydum

I will tell you what it is but it might

sana ne olduğunu söyleyeceğim ama bu

not be true yes you might want

doğru olmayabilir evet onay isteyebilirsin bu

confirmation

so you might go to somebody and say oh

yüzden birine gidebilirsin ve

hello hello Mika I heard it on the

merhaba deyin Mika

grapevine that you've got a new

yeni bir

boyfriend what and you know you you sort

erkek arkadaşınız olduğunu dedikodularda duydum ne ve bilirsiniz sizi bir nevi

of trying to find information we agreed

bilgi bulmaya çalışıyorsunuz anlaşmıştık

we agreed that we wouldn't use up

talking finished yes well I haven't

bitmiş konuşmayı tüketmemek konusunda anlaşmıştık evet pekala ben yapmadım' t

finished either we I thought we agreed

Bitirmedik ya biz örneklerde

that we weren't going to use real names

gerçek isimleri kullanmayacağımıza karar verdiğimizi sanıyordum

on the examples

sorry Mika I heard it on the grapevine

üzgünüm Mika dedikoduda duydum

that but somebody like let's just call

ama birileri hadi

them bill Hanna do it's always bill

onlara fatura Hanna diyelim yapalım her zaman fatura hadi

let's just call them Pedro I got a new

onlara Pedro diyelim anladım yeni bir

partner it's not got a new girlfriend

ortak yeni bir kız arkadaşı yok

not a new girlfriend oh that would be

yeni bir kız arkadaşı yok oh bu

its own that would be amazing as another

kendi olurdu bu harika olurdu çünkü

idiom turn up for the books okay yeah if

kitaplar için başka bir deyim ortaya çıkıyor tamam evet bunu

you got that written down now a turn up

yazdıysanız şimdi

for the books something that appears and

kitaplar için bir dönüş ortaya çıkan bir şey ve

it's quite surprising Sergio has asked

Sergio'nun

do you use those expressions in everyday

bu ifadeleri günlük hayatta kullanıp kullanmadığını sorması oldukça şaşırtıcı bunlar

life these ones yes I've picked ones

evet

that people do use a lot in everyday

insanların günlük yaşamda çok kullandığı ifadeleri seçtim

life these are very common expressions

bunlar insanların kullandığı çok yaygın ifadeler

idioms that people use and we do use

ve biz

them all the time well that's just the

onları her zaman kullanıyoruz. sadece

last straw we're not we're not just

bardağı taşıran son damla değiliz biz

picking up any old using any old idioms

herhangi bir eski deyimi kullanarak herhangi bir eski deyimi seçmiyoruz

no these are ones that people really do

hayır bunlar insanların gerçekten yaptığı deyimler

you yes they are used talking of which

evet bunlar hakkında konuşmaya alışkınlar ki buraya

before we go

gelmeden önce elimizdeki

here is the answer to today's mystery

günümüzün gizemli deyiminin cevabı bu.

idiom we have a mystery idiom did you

gizemli bir deyim

get it right I think one or two people

doğru anladın mı sanırım bir veya iki kişi

did guess the mystery idiom right but

gizemli deyimi doğru tahmin etti ama bu nedir

what is it here's the answer it is stick

işte cevap

in the mud stick in the mud so you might

çamura sapla çamura sapla ki

describe a person as being a stick in

bir insanı çamura saplanmış gibi tanımlayabilirsin

the mud a person who does not want to

join in with something fun and exciting

eğlenceli ve heyecan verici bir şeye katılmak istemeyen bir kişi,

this person might be described as being

bu kişi çamura batmış biri olarak tanımlanabilir

a stick in the mud

a person who is dull and boring and

sıkıcı ve sıkıcı ve

doesn't want to get involved with things

that are fun and exciting like my life

benimki gibi eğlenceli ve heyecan verici şeylere bulaşmak istemeyen bir kişi

stream for example my life stream is

örneğin hayat akışı benim hayat akışım

always fun and exciting so don't be a

her zaman eğlenceli ve heyecan vericidir bu yüzden

stick in the mud join us next Sunday for

çamura saplanmayın gelecek Pazar

another live stream now going we are

başka bir canlı yayın için bize katılın şimdi başlıyoruz

going in a moment ah yes we are going

birazdan gidiyoruz ah evet

it's we've been for almost an hour on

gidiyoruz neredeyse bir saat

air almost an hour because I started

yayında neredeyse bir saat çünkü

late if you just if people don't want to

geç başladım eğer siz sadece insanlar

get if people don't want to go to a

almak istemiyorsa insanlar bir partiye gitmek istemiyorsa

party how you can describe them as a

onları nasıl bir sopa olarak tanımlayabilirsiniz

stick in them but it doesn't mean

ama bu onların içinde olduğu anlamına gelmez

there's anything wrong anything wrong

yanlış olan herhangi bir şey var,

with that you know they just like to

bildiğiniz gibi, sadece kendi

stick to their ways yes they are a stick

yollarına bağlı kalmayı seviyorlar, evet onlar

in the mud they are a bit dull and

çamura batmış durumdalar, biraz sıkıcı ve

boring but things are never dull in

sıkıcılar ama buralarda sıkıcı şeyler asla sıkıcı değil,

boring around here one last look at the

live chat before we go our Mika says

gitmeden önce canlı sohbete son bir kez bakın bizim Mika,

that her mother bought hot cross buns at

annesinin Tescos'tan sıcak çörekler aldığını söylüyor

Tescos and ah that's it so maybe the

ve ah işte bu kadar belki

supermarket yes still yes you can hear

süpermarket evet hala evet duyabilirsiniz evet

yes you can hear as well in England you

duyabilirsiniz İngiltere'de

can find hot cross buns or always for

sıcak çörekler bulabilir veya her zaman

sale but they are only really popular

satılıktır ama onlar sadece gerçekten popülerdir

during Easter that's right also we have

Paskalya sırasında bu doğru ayrıca bizde

Joe Jeff is here now Jeff we didn't see

Joe Jeff var Jeff şu anda burada Jeff

you Jeff Jeff watching him Jeff Jeff in

seni görmedik Jeff Jeff onu izliyor Jeff Jeff

the USA thank you very much

ABD'de çok teşekkür ederim

the live streams are always fun please

canlı yayınlar her zaman eğlenceli lütfen

tell all your friends in America about

Amerika'daki tüm arkadaşlarınıza

our live stream a lot lot more viewers

canlı yayınımızdan bahsedin a Amerika'da çok daha fazla izleyici var

in America Jeff so please tell everybody

Jeff bu yüzden lütfen herkese söyleyin

we are desperate and a spreader we're

çaresiziz ve bir yayıcı

trying to break America desperate

Amerika'yı kırmaya çalışıyoruz çaresiz

desperate we are we're desperate look

çaresiziz bak bana

trust me we're desperate I am desperate

güven çaresiziz Ben çaresizim

I am desperate Duncan that's what they

Ben çaresizim Duncan

call me now they say that Duncan is so

şimdi bana Duncan'ın çok çaresiz olduğunu söylüyorlar

desperate and so if you want to tell

ve bu yüzden Amerika

your friends in the United States that

Birleşik Devletleri'ndeki arkadaşlarınıza

there's a lovely English man with his

sevimli bir İngiliz'in o

not so lovely friend

kadar da sevimli olmayan arkadaşıyla birlikte olduğunu söylemek istiyorsanız

thanks a lot mr. Duncan please tell them

çok teşekkürler Bay. Duncan lütfen onlara söyle

and it would be lovely to see you here

ve seni burada görmek çok güzel olur

and we can teach you English we could

ve sana İngilizce öğretebiliriz

talk about anything

her şey hakkında konuşabiliriz

you can talk about anything within

reason something nice something happy

mantıklı bir şey güzel bir şey mutlu bir

something serious from time to time so

şey zaman zaman ciddi bir şey yani

there Gretel thank you Gretel I heard it

orada Gretel teşekkür ederim Gretel duydum

on a grapevine that this company is in

bu şirketin mahvolduğuna dair bir söylenti

ruin yes there's a good example

evet iyi bir örnek var

something you've heard or overheard a

duyduğun veya kulak misafiri olduğun bir şey bir

party-pooper can be a stick-in-the-mud

partiyi mahveden çamura saplanabilir

you are right yes thank you very much

haklısın evet bunun için çok teşekkür ederim

for that Tomic we are going now Steve

Tomic şimdi gidiyoruz Steve Bay'a

it's sad it's time to say goodbye

veda etme zamanının gelmesi üzücü

goodbye to mr. Steve and mr. Duncan

. Steve ve bay. Duncan

so thanks Steve Thank You mr. Duncan and

çok teşekkürler Steve Teşekkürler Bay. Duncan ve

see you all next Sunday I should be here

gelecek Pazar görüşürüz Burada olmalıyım

we will see you next week of course for

haftaya görüşürüz tabii ki

those who aren't sure you can catch us

bizi

live every Sunday from 2 p.m. to a clock

her Pazar saat 14.00'ten itibaren canlı yakalayabileceğinizden emin olmayanlar için. bir saate

UK time don't forget to check the time

İngiltere saatine bakmayı unutmayın,

so wherever you are check the difference

bu yüzden nerede olursanız olun aradaki farkı kontrol edin,

there is a difference in the time maybe

zaman farkı vardır belki

you are ahead or maybe you are behind so

öndesinizdir belki geridesiniz bu yüzden

please check it out and then you will

lütfen kontrol edin ve o zaman

never be late for the live stream thanks

asla geç kalmayacaksınız. canlı yayın teşekkürler

Steve we'll see you later thanks for

Steve daha sonra görüşürüz

your special report from Moscow maybe

Moskova'dan özel haberiniz için teşekkürler belki

next week Steve will be somewhere else

haftaya Steve başka bir yerde olacak

so it might be a new feature it could

bu yüzden bu yeni bir özellik olabilir

well be we could do this every week mr.

bunu her hafta yapabilirsek pekala bayım.

Steve could be somewhere famous or

Steve ünlü veya tanınmış bir yerde olabilir,

well-known where will mr. Steve be next

nerede bay olacak. Steve haftaya olacak

week oh I can't wait to find out and of

oh Öğrenmek için sabırsızlanıyorum ve tabii ki

course until the next time we meet here

on YouTube from mr. Steve it's Tatar for

Mr. Steve şimdilik Tatarca

now and from me mr. Duncan in the

ve benden mr. Duncan

birthplace of the English language I

İngiliz dilinin doğum yerinde

will also see you next Sunday don't

ayrıca gelecek pazar görüşürüz seni

forget there is also a new lesson coming

unutma çarşamba günü de yeni bir ders geliyor,

up on Wednesday as well that is

bu şu

something we are doing from now on a new

andan itibaren

lesson every Wednesday and of course

her çarşamba yeni bir derste ve tabii ki

until the next time we meet right here

Bir dahaki sefere burada,

on YouTube Tatar for now

YouTube Tatar'da buluşuyoruz, şimdilik

you

siz