10 Most Difficult Words to Pronounce in English | British English Lesson

İngilizce'deki telaffuzu en zor 10 sözcük | İngiliz İngilizcesi Dersi

Hey guys, it's Tom. Today we're going to be looking at my top ten most difficult words

Merhabalar, ben Tom. Bugün, İngilizce'deki

to pronounce in English.

telaffuz etmesi en zor 10 sözcüğe bakacağız.

Welcome Eat Sleep Dreamers. Now why have I chosen these ten words? Well there are three

Eat Sleep Dreamers kanalına hoşgeldiniz. Şimdi, neden bu on kelimeyi seçtim? Pekala 3 tane

reasons. The first reason, they are all high frequency. That means that they are used a

gerekçem var. İlki, bunların hepsinin 'çok sık' olması. Bunun anlamı bunların hepsi İngilizce'de

lot in English and especially spoken English. Second reason, I've been a teacher for almost

çokça kullanılır, özellikle de konuşma dilinde. İkincisi, yaklaşık on yıldır

ten years and these are the words that I found my English learners have most difficulty with,

İngilizce öğretmeniyim ve bu sözcükleri çok zor öğrenen öğrencilerim oldu.

Ok? And the third reason, you guys asked for these words, ok? I asked you on Facebook and

Ve üçüncü sebep, siz bu kelimeleri sordunuz, tamam mı ? Ben facebook ve instagram üzerinden sizlere

Instagram which words you find difficult to pronounce and these are some of the words

Hangi kelimeleri bulmakta ve telaffuzda zorlandığınızı sordum ve sizin bana söylediğiniz

that you told me. Yes, there are hundreds of words I could have put in this video but

sözcükler bunlardı. Evet, bu videoya koyabileceğim yüzlerce kelime vardı ama

I can only choose ten. So if you are ready, let's have a look at them.

sadece on tane seçebilirim. Pekala, eğer hazırsanız, onlara bir göz atalım.

Our first word, comfortable. Now how many syllables does that have? Com-for-ta-ble four

İlk kelimemiz "comfortable". Öncelikle, bu kaç heceden oluşuyor? Com-for-ta-ble, dört

syllables but we don't need them all. In fact we can just get rid of that middle section,

hece ama hepsine ihtiyacımız yok. Doğrusu, orta kısımdan kurtulabiliriz ,

that OR , we don't need it. Now we have comfortable and where's the stress on this word? Comfortable.

-Or- kısmından, o kısma ihtiyacımız yok.

Şimdi, kelimemiz 'comfortable'.

ve bu sözcükte vurgu nerede? Comfortable.

On the first syllable. 'These shoes are super comfortable'. Your turn. 'These shoes are

İlk hecede. Heceleyin "bu ayakkabılar çok rahat". Senin sıran. Bu ayakkabılar

super comfortable'.

çok rahat.

Number two, is a pair that are often confused walk and work. So often that I hear they are

İki numara, bu ikili sık sık kafa karıştırır, "walk" ve "work". Genelde onların karıştırıldığını

confused. Learners say 'I walk for Google', I walk for Google? I mean maybe you do walk

duyuyorum. Öğrenciler diyorlar ki " Google için yürüyorum" Google için yürüyorum? Demem o ki, belki Google için

for Google but you probably work for Google. Now the key here is all in the mouth, ok?

yürüyor olabilirsin ama muhtemelen Google için çalışıyorsundur. Burada hedef nokta ağız, tamam mı?

We have to look at the mouth. Look at what the mouth does. Ok, the first word 'work'.

Ağıza bakmamız lazım. Ağızın hareketlerini izle. Tamam, ilk kelime "work".

Second word 'walk' 'work' 'walk'. Can you see what's happening there? Alright now sometimes

İkinci kelime "walk" "work" "walk". Neler olduğunu görebiliyor musun? Pekala, şimdi bazen

with pronunciation you have to make an idiot of yourself so it's my job to make an idiot

telaffuzla kendini budala gibi yapman gerekir. Bu yüzden, kendimi budala gibi yapmak benim işim.

of myself. Here we go! Have a look at the lips. So we've got 'work' 'walk' 'work' 'walk'

İşte başlıyoruz! Dudaklara bir bak. İşte "work", "walk", "work", "walk" diyoruz.

ok, can you see my mouth is going outwards for 'work' and forwards or closed for 'walk'

Tamam, dudağımın "work" derken dışa büzüldüğünü, "walk" derken ise sadece öne doğru büzüldüğünü görüyorsunuz.

'work' 'walk'. Let's try these practice sentences 'I work for Google'. Alright let's try this

Bu pratik amaçlı cümleleri deneyelim. " Google için çalışıyorum. Pekala, bunu deneyelim.

one 'I walk to school every day'. I've got a really silly tongue twister for you guys

" Her gün okula yürüyorum". Sizin pratik yapmanız için çok aptalca bir tekerlemem var.

to practise this. Here we go. 'I walk to work, I don't work to walk'. Guys you are not singing

İşte. "İşe yürüyerek gidiyorum, yürümek işim değil". Çocuklar, siz de şarkıyı söylemiyorsunuz.

it back to me. 'I walk to work, I don't work to walk'. You're not doing it, I'm on my own!

"Tekerleme falan filan.." Siz bana eşlik etmiyorsunuz, kendi başımayım.

Number three, 'restaurant'. Now again it's a long word but we don't need the middle part

Üç numara, "restaurant". Şimdi yine uzun bir kelime ama orta kısma ihtiyacımız yok.

and all those sounds. All we need, two sounds, restaurant, ok? You got it. Restaurant. So

Ve bütün o seslere. Tek ihtiyacımız, iki ses. restaurant, tamam mı? İşte kaptın, Restaurant. Peki,

'what's your favourite restaurant?

"Favori restaurantın neresi?"

Number four, clothes. This one is tricky! Ok, so let's look at how we can say it properly.

Dört numara, kıyafetler. Bu kelime aldatıcı! Tamam, o zaman uygun olarak nasıl söyleriz ona bakalım.

There are two things we need to think about. First of all, is our mouth and second of all

Bunun hakkında bilmemiz gereken iki şey var. İlki, ağız hareketin ve ikincisi

is our tongue. First of all our mouth. So our mouth is going forward, so clo and then

dil hareketin. İlk olarak ağız. Peki, ağzımız öne doğra büzülüyor, yani "clo.." ve sonra

back 'clothes'. So forward and narrow and then back and wide 'clothes'. Alright, now

geri "clothes". Yani, öne doğru daralıyoe ve geri dönüşte ise geniş. Pekala, şimdi

our tongue is going up and down 'clo' and then it touches the top of our teeth and comes

dilimiz yukarı ilerliyor ve sonra da aşağı. Ve sonra dişimizin ucuna dokunup geri geliyor.

back so 'clothes'. It's tricky, let's put it together 'clothes' that's not easy is it?

Bu şaşırtmalı, şimdi toparlarsak, "clothes". Pek kolay değil, değil mi?

Practise, practise, practise 'clothes'. Let's try a practice sentence 'How often do you

Pratik, pratik ve pratik. Şimdi pratik amaçlı bir cümle deneyelim. "Ne kadar sıklıkla

buy new clothes?' Now Eat Sleep Dreamers, I've got a little cheat for you ok. If you

yeni kıyafetler alırsın?" Şimdi gençler, sizin için 'küçük' bir hilem var. Eğer siz,

cannot say 'clothes' properly. If you are just like 'I can't say it' then you can try

düzgünce "clothes" diyemiyorsanız. Tam olarak "Ya söyleyemiyorum bunu." diyorsanız, o zaman

saying 'close'. Now they are kind of similar in sound. When you put it into a sentence

"close" demeyi deneyin. Onlar birbirine benzer sesler çıkarıyor. Bunu cümleye döktüğünde

they sound kind of similar, let's try. 'I love your new close' which one did I say?

benzer sesler çıkarırlar. Deneyelim. "I love your new close/clothes". Hangi kelimeyi kullandım?

'Close' or 'clothes'? It was 'close'. 'I love your new close'. But they are kind of similar

"Close? Clothes?" Cevap 'close'. Yani sonuç olarak onlar benzer.

so if you want to cheat just a little bit you can say 'close'. But don't tell anyone

Eğer biraz hileli davranmak isterseniz 'close' kelimesini kullanabilirsiniz. Ama sakın kimseye

that I told you ok? It's our secret.

size bunu söylediğimi söylemeyin tamam mı? Bu bizim sırrımız :)

Number five, 'island'. Now it's not that difficult to say but we do need to remember that 's'

Beş numara, 'island'. Şimdi, söylemesi o kadar da zor değil ama hatırlamamız gereken şey 's' harfi

is silent, ok? We don't pronounce it. So it's just 'island'. Let's put it into a practice

sessiz kalacak, tamam mı? Onu telaffuz etmeyiz. Yani sadece 'island'. Pratik amaçlı bir cümlede kullanalım.

sentence 'The hotel is on the island'.

"Otel bir adada."

Number six, 'dangerous'. Here are two sounds 'dangerous'. The stress is on the first syllable

Altı numara, 'dangerous'. İki farklı sesi var. Vurgu ilk hecede.

'dangerous'. Say it with me 'dangerous'.

Benimle birlikte söyleyin:

Number seven, 'analysis'. Now this is a noun and the important thing to know is where the

Yedi numara, 'analysis'. Şimdi, bu bir isim ve bilinmesi gereken önemli nokta

stress of the word is. So it's on the second syllable 'analysis'. Now don't be confused

bu kelimede vurgu hangi hecede. Peki, ikinci hecede 'analysis'. Şimdi, fiil olan

by the verb which is 'to analyse' and the stress there is on the first syllable 'analyse'.

'to analyse' ile karıştırmayın. Asıl nokta ilk hecede.

So remember the noun 'analysis' on the second syllable and the verb 'analyse' is on the

Peki, isim olanı 'analysis' hatırlayın. Bu kelimede vurgu ikinci hecede. Ve fiil olanda ise ilk hecede.

first syllable. Our practice sentence 'let's look at the analysis'.

Pratik cümlemiz 'Bu tahlile bir göz atalım'.

Number eight, 'vegetable'. It had to be there of course. Now this one, I've often heard

Sekiz numara, 'vegetable'. Bu listede yer almalı tabii. Şimdi bunda, sık sık yanlış telaffuz edildiğini duyuyorum.

mispronounced as veggie table I love veggie table it sounds brilliant but the real pronunciation

(Veggie-table şeklinde). Cümle kulağa hoş geliyor olabilir fakat gerçek telaffuz

is 'vegetable'. Ok, so that middle section, we throw it away, we don't need it 'vegetable'.

'vegetable'. Tamam, şimdi orta kısmı atıyoruz, oraya ihtiyacımız yok.

Alright, let's put that into a practice sentence 'I love vegetables'.

Pekala, Cümleye dökelim. 'Sebzeleri severim'.

Number nine, is another pair of words 'tooth' and 'teeth'. 'Tooth' is one and 'teeth' more

Dokuz numara, diğer bir çift kelimemiz 'tooth' ve 'teeth'. 'Tooth' bu ve

than one. Now the trick here is the /th/ sound at the end of the word. So the way I make

'teeth' ise bu. Şimdi aldatıcı kısmı sondaki /th/ sesi. Söyleme şeklim şöyle;

it is I put my tongue on my top teeth and I blow out. So 'tooth' and at the end of the

dilimi dişimin ucuna değdiriyorum ve adeta üflüyorum. Peki, 'tooth' kelimesinin sonunda

word 'tooth' you should feel air on your, on the back of your hand or the front of your

eline üflediğin havayı hissetmelisin.

hand 'tooth' 'teeth'. Ok, I want you to practise 'tooth' 'teeth'. Our practice sentence 'You've

Tamam, pratik yapmak istiyorum. Cümlemiz, " Güzel dişlerin var."

got really nice teeth'.

And our final word is 'asked' not ask ed asked. This is a past tense regular verb, the -ed

Ve son kelimemiz ise 'asked'. Bu düzenli bir geçmiş zaman fiili.

has a /t/ sound. Now I've done a whole video about the -ed endings, the pronunciation,

Sondaki -ed harfleri, /a/t/ olarak söylenmeli. Video boyunca telaffuzlu halini yukarı koydum.

if you want to check it out it's right there. When we put asked into a sentence we often

Bakarsan, şurada. Bu kelimeyi cümleye koyduğumuzda sık sık

don't pronounce the /k/ sound. Listen to this 'have you asked him yet?' The pronunciation

/k/ harfini söylemeyiz. Şunu dinle. "Ona henüz sormadın mı?"

there asked not asked and that's just because we are lazy and it's much easier to say it

Burada telaffuz böyle. Yani böyle yutarak söylenir çünkü biz tembel insanlarız ve böyle söylemesi daha bir kolay.

like that. So let's practise 'Have you asked him yet?' Eat Sleep Dreamers, that's it. I

Şimdi pratik yapalım. (Cümle tekrarı..) Evet gençler, işte bu kadar.

hope you've enjoyed it as much as I have. Take a few minutes to watch another English

Umarım siz de benim kadar eğlenmişsinizdir. Diğer İngilizce dili videomu da izlemek birkaç dakika alır.

language video and until next time guys thank you so much. This is Tom, the English Hipster,

Yeni videoya kadar görüşmek üzere ve çok teşekkürler çocuklar. Ben Tom, İngiliz Hipster (Hahah :)).

saying goodbye.

Hoşçakalın.