Meaning of KEEP AN EYE OUT - A Really Short English Lesson with Subtitles

So when you first see this phrase, "...keep an eye out...", it can seem a little bit gross.

Dolayısıyla, "... gözünüzü dört açın..." ifadesini ilk gördüğünüzde, biraz iğrenç görünebilir.

It can seem a little bit strange because it doesn't actually mean you should have an eye

Biraz garip gelebilir çünkü bu aslında bir gözünüzü ayırmanız gerektiği anlamına gelmez

out of your head.

.

Ah!

Ah!

I don't even like saying that.

Bunu söylemekten bile hoşlanmıyorum.

But here's a little story that will help you understand it.

Ama işte anlamanıza yardımcı olacak küçük bir hikaye . İster inanın ister

Believe it or not, my house is usually quite messy and if we invite someone over we're

inanmayın, evim genellikle oldukça dağınıktır ve birini davet edersek,

usually cleaning the house quite frantically while we await their arrival.

onların gelmesini beklerken genellikle çılgınca evi temizleriz.

So let's imagine I've invited my Mom over.

Annemi davet ettiğimi düşünelim.

Jen would be frantically cleaning one of the rooms in the house.

Jen, evin odalarından birini çılgınca temizliyor olurdu .

I would probably be quickly cleaning the bathrooms.

Muhtemelen banyoları hızla temizliyor olurdum.

And we would always, probably ask a kid to sit in the front room and keep an eye out

Ve her zaman, muhtemelen bir çocuktan ön odaya oturmasını ve büyükanneye göz kulak olmasını isterdik

for Grandma.

.

This means, just kind of sit and watch and wait for her to arrive and then tell us.

Bu, sadece otur ve izle ve onun gelmesini bekle ve sonra bize anlat anlamına gelir.

So, "Keep an eye out!"

Yani, "Gözünüzü açık tutun!"