Learn the English Phrases BACK-BREAKING WORK and TO BREAK OUT

In this English lesson,

Bu İngilizce dersinde size

I wanted to teach you the English term back-breaking work.

İngilizce terim olan yıpratıcı işi öğretmek istedim.

Now, this is your back,

Şimdi, bu senin sırtın

and it's something that gets really sore

ve yıpratıcı işler yaptığında gerçekten ağrıyan bir şey

when you do back-breaking work.

.

Back-breaking work is any kind of physical labor.

Yorucu iş, her türlü fiziksel emektir.

If you see behind me here,

Burada arkamı görüyorsanız,

we have the dahlia patch,

yıldız çiçeği yamamız var

and it is pretty much done for the season.

ve sezon için büyük ölçüde bitti.

Now, what makes dahlias different than other flowers

Yıldızçiçeklerini diğer çiçeklerden farklı kılan, sonbaharda çıkarmamız gereken

is that there is a root that we have to dig out

bir kökün olmasıdır

in the fall.

We have to start digging out the roots,

.

Kökleri kazmaya başlamalıyız

and that is back-breaking work.

ve bu yıpratıcı bir iş.

We have to go in,

İçeri girmeliyiz

and we have to dig out every single root with a shovel.

ve her bir kökü bir kürekle kazmalıyız.

So I know it looks like there's lots of flowers here.

Bu yüzden burada bir sürü çiçek varmış gibi göründüğünü biliyorum. Yakınlaştırırsam

They aren't actually in that good a shape

aslında o kadar iyi bir durumda değiller

if I zoomed in.

.

These flowers are almost done for the season,

Bu çiçeklerin sezonu neredeyse bitti

and there's going to be a lot of back-breaking work

ve

in the next few weeks as we dig them all out.

önümüzdeki birkaç hafta içinde hepsini kazıp çıkarırken çok fazla yorucu iş olacak.

The other phrase I wanted to teach you today

Bugün size öğretmek istediğim bir diğer deyim de

is the phrase to break out.

patlak verme deyimi.

Now, this has a lot of different meanings,

Şimdi, bunun birçok farklı anlamı var

but I'm gonna use it in this way.

ama ben bu şekilde kullanacağım.

In order to dig up these dahlias,

Bu dahliaları kazmak için

we are going to have to break out the shovel.

küreği çıkarmamız gerekecek.

In English, when you say

İngilizce'de,

you're going to break something out,

bir şeyi açığa çıkaracağını söylediğin zaman,

it means you're going to get it out, okay?

onu dışarı çıkaracaksın, tamam mı?

It's just a funny phrase we use.

Bu sadece kullandığımız komik bir ifade.

Maybe you are going to go to someone's house for a party,

Belki bir parti için birinin evine gideceksiniz

and they're celebrating something,

ve onlar bir şeyi kutluyorlar, şampanya içerseniz

you might want to break out the champagne

şampanyayı patlatmak isteyebilirsiniz

if you drink champagne, but definitely,

, ama kesinlikle,

in order for us to dig up all of these dahlia roots,

tüm bu yıldız çiçeği köklerini kazmamız için,

we're going to have to break out the shovel.

biz Küreği kırmak zorunda kalacaksın.

We're gonna have to get in here

Buraya girip

and just dig them up by hand.

ellerimizle kazmamız gerekecek.

There's no nice machine...

Güzel bir makine yok...

Oh, the shovel just fell.

Oh, kürek az önce düştü.

There's no nice machine to do this in a nice, easy way.

Bunu güzel ve kolay bir şekilde yapacak güzel bir makine yok.

Actually, there is one, but it's really expensive,

Aslında bir tane var ama gerçekten pahalı

and this patch isn't big enough for us to afford that.

ve bu yama bizim onu ​​karşılayabilecek kadar büyük değil.

So to review, any kind of work

Bu nedenle, gözden geçirecek olursak, belinizi incitebileceğiniz her türlü iş,

where you might hurt your back is work

that we would say is back-breaking work.

yıpratıcı iş diyebileceğimiz iştir.

So this is definitely going to be back-breaking work,

Yani bu kesinlikle yıpratıcı bir iş olacak

and to break out means to get something out, to use it

ve kaçmak, bir şeyi dışarı çıkarmak, kullanmak

or, if it's something like champagne, to drink it.

ya da şampanya gibi bir şeyse onu içmek anlamına geliyor.

Hey, let's look at a comment from a previous video.

Hey, bir önceki videodan bir yoruma bakalım.

This comment is from Reza.

Bu yorum Reza'dan.

The comment is the phrase that I learned

Yorum,

from this video was swatting a mosquito,

bu videodan öğrendiğim bir sivrisinek ezmekti

and then my reply is the secret

ve sonra cevabım,

is that you have to swat them before they bite you.

sizi ısırmadan önce onları ezmeniz gerektiğidir.

Thanks, Reza.

Teşekkürler Rıza.

That was from the previous video where I was being attacked

Bu,

by mosquitoes as I was making the video.

videoyu hazırlarken sivrisineklerin saldırısına uğradığım önceki videodandı.

Thankfully, it has really cooled off here,

Neyse ki, özellikle geceleri burası gerçekten serinledi

particularly at night.

.

The days are still quite warm.

Günler hala oldukça sıcak.

You can see I'm still wearing a short-sleeve shirt,

Hâlâ kısa kollu bir gömlek giydiğimi görebilirsiniz,

but it has really cooled off at night,

ama geceleri gerçekten serinledi

and it seems like most of the mosquitoes are gone

ve görünüşe göre sivrisineklerin çoğu

for the season.

mevsim için gitmiş.

I was out last night, and it was very, very nice.

Dün gece dışarıdaydım ve çok, çok güzeldi.

There were not very many mosquitoes at all.

Hiç çok fazla sivrisinek yoktu.

It was very pleasant.

Çok hoştu.

Wow, that sun is really bright, though, isn't it?

Vay canına, o güneş gerçekten parlak, değil mi?

Let me turn a little bit.

Biraz çevireyim.

So anyways, yes, let me give you a better view

Her neyse, evet, size tüm yıldızçiçeklerini daha iyi görmeme izin verin

of all of these dahlias.

.

They are beautiful, but at the same time,

Güzeller ama aynı zamanda

it's hard for you to see, maybe.

belki de görmeniz zor.

I'm not sure if this will focus,

Bunun odaklanıp odaklanmadığından emin değilim,

but they're all slightly imperfect.

ama hepsi biraz kusurlu.

We had some frost last night.

Dün gece biraz don yaşadık. Sabahları çiçeklerin

We have a lot of dew on the flowers in the morning,

üzerinde çok fazla çiy var

and the water, the little drop of water in the morning

ve sabahları su, küçük su damlası

acts like a magnifying glass, and the leaf can get burned.

büyüteç gibi davranıyor ve yaprak yanabiliyor.

Let me spin you around.

Seni döndürmeme izin ver.

Sorry, not the leaf, the petal on the flower,

Üzgünüm, çiçeğin üzerindeki yaprak değil, petal, küçük bir büyüteç

because of the dew acting like a little magnifying glass,

gibi hareket eden çiy nedeniyle

it can get damaged.

zarar görebilir.

It can get a little bit burnt.

Biraz yanabilir.

So we don't generally sell dahlias

Bu nedenle, hava bu kadar soğuduğunda, genellikle ekim ayında

after a certain point in October once it gets this cold.

belirli bir noktadan sonra yıldız çiçeği satmayız .

Anyways, a little bit more about flowers,

Her neyse, biraz daha çiçekler hakkında,

a little bit more English.

biraz daha İngilizce.

I hope you're having a good day.

Umarım iyi bir gün geçiriyorsundur.

I'll see you in a couple of days

Birkaç gün sonra

with another short English lesson, bye.

başka bir kısa İngilizce dersi ile görüşürüz, hoşçakalın.