Learn the English Phrases WHAT'S NEW? and WHAT ELSE IS NEW?

In this English lesson,

Bu İngilizce dersinde,

I wanted to help you learn the English phrase,

İngilizce cümleyi öğrenmenize yardımcı olmak istedim,

what's new?

yeni ne var?

Today was the first day that I went back to work

Bugün

after many, many weeks of being at home.

haftalarca evde kaldıktan sonra işe döndüğüm ilk gündü.

And the first question someone asked me was this.

Ve birinin bana sorduğu ilk soru şuydu.

They said, "Hey, Bob, what's new?"

"Hey Bob, ne haber?" dediler.

In English, when you say to someone, "What's new?"

İngilizce'de birine "Yenilikler neler?"

You're asking about whatever they've done

for the last little while.

Son bir süredir ne yaptıklarını soruyorsun.

It's usually a question you ask

Bu genellikle

when you haven't seen someone for a while.

birini bir süredir görmediğinizde sorduğunuz bir sorudur.

You'll say, "Hey, John, what's new?

"Hey John, ne haber?

Hey, Bob, what's new?"

Hey Bob, ne haber?" diyeceksiniz.

And then you'll usually tell them

Ve sonra onlara genellikle

what's been different in your life,

hayatınızda neyin farklı olduğunu,

what you've just done, what's been new in your life.

ne yaptığınızı, hayatınızdaki yenilikleri anlatacaksınız.

And then usually you respond at the end

Ve genellikle sonunda

by asking them what's new as well.

onlara neyin yeni olduğunu da sorarak yanıt verirsiniz.

So today someone said to me, "Hey, Bob, what's new?"

Bugün biri bana "Hey Bob, ne haber?" dedi.

I told them all of the new things

Onlara başıma gelen tüm yeni şeyleri anlattım

that have been happening to me.

.

And then I said to them, "What's new?"

Sonra onlara "Yeni ne var?" dedim. Bugün size öğretmek

The other question I wanted to teach you today

istediğim bir diğer soru

is the phrase, what else is new?

ise, yeni olan başka ne var?

Now, this may seem a lot like the first phrase, what's new,

Şimdi, bu ilk ifadeye çok benziyor olabilir , ne yeni,

but we usually ask this later in the conversation.

ama bunu genellikle konuşmanın ilerleyen kısımlarında sorarız.

So maybe Jim at work has told me a couple

Belki iş yerindeki Jim bana

of new things in his life

hayatında birkaç yeni şey anlattı

and I've told him a couple of new things in my life.

ve ben de ona hayatımda birkaç yeni şey anlattım.

And then as the conversation kinda settles down,

Ve sonra konuşma biraz sakinleşirken,

at a certain point, you might say,

belli bir noktada,

"Hey, so Bob, what else is new?"

"Hey, Bob, başka ne yeni?" diyebilirsiniz.

Or, "John, what else is new in your life?"

Veya, "John, hayatında başka ne yenilikler var?"

So the two questions to review when you haven't seen someone

Yani birini

for a very long time, you might say, "Hey, what's new?"

çok uzun süredir görmediğinizde gözden geçirmeniz gereken iki soru, "Hey, yeni ne var?" diyebilirsiniz.

And then they'll tell you about several new things

Ve sonra size

that they've probably done in their life,

muhtemelen hayatlarında yaptıkları

or maybe new things that they have purchased.

veya satın aldıkları yeni şeylerden bahsedecekler.

And when the conversation is starting to slow down,

Sohbet yavaşlamaya başladığında,

you might say to them, "What else is new?"

onlara "Başka ne yeni?" diyebilirsiniz.

And then they'll tell you some other new things

Ve sonra size hayatlarında olan bazı yeni şeyleri anlatacaklar

that have been happening in their life.

.

But hey, let's look at a comment from a previous video.

Ama hey, önceki bir videodan bir yoruma bakalım.

This comment is from Mohd Ags.

Bu yorum Mohd Ags'tan.

And this comment is, "I see you're getting used

Ve bu yorum, "

to the new camera, excellent.

Yeni kameraya alıştığınızı görüyorum, mükemmel.

I loved listening to your smooth buttery voice

backed by the rustling of the tree and some bird song.

Ağacın hışırtısı ve bazı kuş şarkılarıyla desteklenen yumuşak tereyağlı sesinizi dinlemeye bayıldım.

Thanks for the video, Mr. Bob."

Video için teşekkürler Bay Bob."

And I replied by saying this,

Ben de

"I'm getting used to it for sure,

"Elbette alışıyorum

but I've also purchased another smaller camera

ama bir

that I'm going to be using in my next video."

sonraki videomda kullanacağım daha küçük bir kamera daha aldım" diyerek cevap verdim.

I'm actually using it right now.

Aslında şu anda kullanıyorum.

"It has some tricks up its sleeves, you'll see."

"Kollarında bazı hileler var , göreceksin."

So this camera, thanks, Mohd Ags, by the way,

Bu kamera, bu arada

for the comment.

yorumun için teşekkürler Mohd Ags.

This camera that I'm using right now

Şu anda kullandığım bu kameranın

has some tricks up its sleeves.

bazı püf noktaları var.

What do I mean by that?

Bununla ne demek istiyorum?

Well, if I move, this camera follows me.

Hareket edersem, bu kamera beni takip ediyor.

It's kind of an interesting new thing.

Bu ilginç bir yeni şey. Bunu videolarımda

I'm not sure exactly how I'm going to use this in my videos.

tam olarak nasıl kullanacağımdan emin değilim .

I'm not sure if I'm gonna use it a lot or just a little bit.

Çok mu kullansam az mı emin değilim.

We sort of bought this camera for the farm

Bu kamerayı

so we could show people different parts of the farm

on that Facebook page and other places.

Facebook sayfasında ve diğer yerlerde insanlara çiftliğin farklı bölgelerini gösterebilmek için bir nevi çiftlik için satın aldık.

But for now, I'm just out here

Ama şimdilik, döndüğümde beni takip eden

kind of trying this new camera that follows me as I turn.

bu yeni kamerayı deniyorum .

So if you wanted to see the tree

Yani,

that Mohd Ags was talking about,

Mohd Ags'ın bahsettiği ağacı görmek istersen,

it's actually behind me over there.

aslında arkamda, orada.

If I wanted to walk this way,

Bu yoldan yürümek istesem,

I think it forgot where I was.

sanırım nerede olduğumu unutmuştu.

Let's see if it's got me again.

Bakalım beni yine yakalamış mı?

Oh no, I think it doesn't know where I am anymore

Oh hayır, sanırım artık nerede olduğumu bilmiyor

and it doesn't know how to track me.

ve beni nasıl izleyeceğini bilmiyor.

Oh, I have to go the other way.

Ah, diğer yoldan gitmeliyim.

Maybe it was at the limit of how far it could turn.

Belki de ne kadar uzağa dönebileceğinin sınırındaydı.

Sometimes you have to learn new things.

Bazen yeni şeyler öğrenmen gerekir.

There we go.

Oraya gidiyoruz.

So if I wanted to show you the shed

Yani size kulübeyi göstermek isteseydim

or if I wanted to show you something like,

ya da

"Oh, there's the trees

"Ah,

that were blowing in the wind the other day."

geçen gün rüzgarda sallanan ağaçlar var" gibi bir şey göstermek isteseydim.

Or if I wanted to say, "My house is over there."

Ya da "Evim orada" demek isteseydim.

I'm not sure if you could see it.

Görebildiğinizden emin değilim. Sürekli

I could continually walk around.

dolaşabiliyordum.

I think I'm having a lot of fun with this.

Sanırım bununla çok eğleniyorum.

I hope you are too.

Umarım sen de öylesindir. Her

So anyways, this camera has a few other tricks

neyse, bu kameranın elinde birkaç numara daha var

up its sleeves.

.

I think it does time lapse and slow motion

Bence zaman atlamalı, ağır çekim

and other things like that.

ve bunun gibi başka şeyler yapıyor.

It wasn't super expensive.

Süper pahalı değildi.

The only thing I don't like about it is

Bununla ilgili sevmediğim tek şey, onunla

I have to wear this fuzzy microphone

if I want to make a short English lesson with it.

kısa bir İngilizce dersi yapmak istersem, bu bulanık mikrofonu takmak zorunda olmam.

So I won't be using this camera all the time

Bu yüzden bu kamerayı her zaman kullanmayacağım

but it certainly is kinda cool to be able to say,

ama

"Oh, over there, you can see the flower fields.

"Oh, orada çiçek tarlalarını görebilirsin.

And behind me over here, you can see the driveway."

Ve arkamda, burada garaj yolunu görebilirsin" diyebilmek kesinlikle harika.

And the camera just follows me.

Ve kamera beni takip ediyor.

I'm having a lot of fun.

çok eğleniyorum

Anyways, I'll see you in a couple of days

Her neyse, birkaç gün sonra

with another short English lesson, bye.

başka bir kısa İngilizce dersi ile görüşürüz, hoşçakalın.