Learn the English Phrases TO BREATHE NEW LIFE INTO and TO BREATHE A SIGH OF RELIEF

In this English lesson, I wanted to help you

Bu İngilizce dersinde,

learn the English phrase, to breathe life into,

içine hayat solumak

or we also sometimes say, to breathe new life into.

veya bazen biz de deriz ki, içine yeni hayat solumak için İngilizce ifadeyi öğrenmenize yardımcı olmak istedim.

We use this phrase whenever someone

Birisi

or something makes a situation better.

veya bir şey bir durumu daha iyi hale getirdiğinde bu ifadeyi kullanırız.

Here's a great example.

İşte harika bir örnek.

Let's say they are fixing all of the roads in your town,

Diyelim ki kasabanızdaki tüm yolları onarıyorlar

but they're running out of money.

ama paraları bitiyor.

If the government suddenly decides

Hükümet aniden

to give your town more money to fix the roads,

kasabanıza yolları onarmak için daha fazla para vermeye karar verirse,

that money would breathe new life into the project.

bu para projeye yeni bir soluk getirecektir.

When you think about a person,

Bir kişiyi düşündüğünüzde, gerçekten çok sıkıcı

let's think about a party that's really, really boring,

bir parti düşünelim

and if a person comes to that party

ve eğer o partiye

who's really happy and excited,

gerçekten mutlu ve heyecanlı bir kişi gelirse,

we would say that that person

o kişinin

would breathe life into the party

partiye hayat üfleyeceğini

or they would breathe new life into the party.

ya da yeni bir nefes alacağını söylerdik. partiye

So, when you have the phrase,

Yani, bir

to breathe new life into something,

şeye yeni bir soluk getirmek deyimini kullandığınızda,

it simply means that someone or something

bu basitçe birisinin veya bir şeyin

makes the situation better.

durumu daha iyi hale getirdiği anlamına gelir.

The second phrase I wanted to look at is,

Bakmak istediğim ikinci cümle,

to breathe a sigh of relief.

rahat bir nefes almak.

A sigh of relief sounds like this. (sighing)

Rahat bir nefes böyle geliyor. (iç çeker)

And a sigh of relief is something that you do

Ve rahat bir nefes almak,

when you were worried about something

bir şey için endişelendiğinde

and now you are no longer worried about it.

ve artık onun hakkında endişelenmediğinde yaptığın bir şeydir.

Probably the best example I can give

Muhtemelen verebileceğim en iyi örnek

is from my own childhood.

kendi çocukluğumdan.

When I was a teenager, sometimes I would stay out late

Ben gençken bazen geç saatlere kadar dışarıda kalırdım

and my mom would actually stay up

ve annem gerçekten ayakta kalıp

and wait for me to come home.

eve gelmemi beklerdi.

And when I came home,

Ve eve geldiğimde

I think my mom would breathe a sigh of relief.

sanırım annem rahat bir nefes alırdı.

Basically, my mom would have been worried

Temelde, arkadaşlarımla dışarıdayken annem endişelenirdi

when I was out with my friends,

and when I got home and she knew I was home

ve eve geldiğimde evde olduğumu

and that I was safe,

ve güvende olduğumu bildiğinde

I'm pretty sure she would breathe a sigh of relief.

eminim rahat bir nefes alırdı.

So she would just sit there and probably go,

Bu yüzden orada öylece oturur ve muhtemelen

(sighing) "Oh, good, Bob's home."

(iç çekerek) "Oh, güzel, Bob'un evi" derdi.

So anyways, to review,

Her neyse, yeniden gözden geçirecek olursak,

when you breathe new life into something

bir şeye yeni bir hayat üflediğinizde

or when you breathe life into something,

veya bir şeye hayat üflediğinizde,

it means that you make a situation better

bu, bir durumu daha iyi hale getirdiğiniz

or something makes a situation better.

veya bir şeyin bir durumu daha iyi hale getirdiği anlamına gelir.

And when you breathe a sigh of relief,

Ve rahat bir nefes aldığınızda,

it means that you were worried

bu endişelendiğiniz anlamına gelir

and now for some reason you are no longer worried

ve şimdi bir nedenden dolayı artık endişelenmiyorsunuz

and you can just breathe a sigh of relief

ve rahat bir nefes alıp

and be happy again.

tekrar mutlu olabilirsiniz.

Hey, let's look at a comment from a previous video.

Hey, bir önceki videodan bir yoruma bakalım.

This comment is from the video I did

Bu yorum

on what a class clown is, and this is from Qiu Park,

sınıf palyaçosunun ne olduğu üzerine yaptığım videodan ve bu da Qiu Park'tan

and Qiu Park says "Every class has a class clown."

ve Qiu Park "Her sınıfın bir sınıf palyaçosu vardır" diyor.

And my response was, "You are right.

Benim cevabım, "Haklısın.

I think every class I've ever been in as a student

Sanırım öğrenci olarak girdiğim her sınıfta

and every class I've ever taught as a teacher

ve öğretmen olarak öğrettiğim her sınıfta

had a class clown in it."

bir sınıf palyaçosu vardı."

So I just want you to read that sentence again

Bu yüzden ekranda o cümleyi tekrar okumanızı istiyorum

on the screen.

.

That's a pretty complex English sentence,

Bu oldukça karmaşık bir İngilizce cümle

but it's a great model sentence for talking about the past.

ama geçmişten bahsetmek için harika bir örnek cümle .

So again, I said, "I think every class I've ever been in

Ben de tekrar, "Sanırım öğrenci olarak girdiğim her sınıfta

as a student and every class I've ever taught as a teacher

ve öğretmen olarak öğrettiğim her sınıfta

had a class clown in it."

bir sınıf palyaçosu vardı" dedim. Her

So anyways, I'm sure some of you were class clowns.

neyse, eminim bazılarınız sınıf soytarılarıydınız.

I know in the comments on that video,

Biliyorum o videodaki yorumlarda

some of you shared that you were class clowns,

bazılarınız sınıf soytarılığı yaptığınızı,

some of you shared that you weren't class clowns,

bazılarınız sınıf soytarılığı yapmadığınızı paylaştınız

but you certainly found class clowns funny.

ama sınıf soytarılarını kesinlikle komik bulmuşsunuzdur.

Hey, let's talk a little bit more about being a teenager.

Hey, hadi biraz daha genç olmaktan bahsedelim.

I know some of you are teenagers,

Bazılarınızın genç olduğunu biliyorum,

I know some of you are parents with teenagers,

bazılarınızın genç ebeveynleri olduğunu biliyorum ve

and I know some of you are parents

bazılarınızın ebeveyn olduğunu biliyorum

and you're going to have teenagers someday,

ve bir gün gençleriniz olacak

and I know all of you at some point were a teenager.

ve hepinizin bir noktada genç olduğunuzu biliyorum.

Let's talk about staying out late.

Geç saatlere kadar dışarıda kalmaktan bahsedelim. Gençken

I don't think I was very nice to my parents

aileme karşı pek iyi davrandığımı düşünmüyorum

when I was a teenager.

.

I stayed out late a lot.

Geç saatlere kadar dışarıda kaldım. Gece

I was supposed to be home at midnight,

yarısı evde olmam gerekiyordu

and sometimes I would come home

ve bazen

at one or two or three in the morning.

sabah bir, iki veya üçte eve gelirdim.

I was a good kid,

İyi bir çocuktum

but I still tended to stay out late all the time

ama yine de geç saatlere kadar dışarıda kalıyordum

and I think it really worried my parents.

ve bence bu ailemi gerçekten endişelendiriyordu.

So, if you are a teenager right now,

Yani, şu anda bir gençseniz,

just kind of think about that

when you go out and you stay out late.

dışarı çıktığınızda ve geç saatlere kadar dışarıda kaldığınızda bunu biraz düşünün.

If your parents are expecting you home

Ailen seni

at 11:00 p.m. or midnight,

saat 23:00'te eve bekliyorsa. veya gece yarısı,

at least give them a little text message,

en azından onlara kısa bir mesaj verin, geç kalacaksanız

send them a text message, if you're gonna be late.

onlara bir metin mesajı gönderin .

Be as nice to them as possible.

Onlara mümkün olduğunca iyi davranın.

And if you're a parent of a teenager like me,

Ve benim gibi bir gencin ebeveyniyseniz,

I totally understand what you are going through.

neler yaşadığınızı tamamen anlıyorum .

Sometimes when your kids are out late,

Bazen çocuklarınız geç kaldığında, onların

you just can't wait for them to get home

so that you know that they are safe and sound.

güvende ve sağlam olduklarını bilmek için eve gitmelerini bekleyemezsiniz.