Learn the English Phrases "to take something for a spin" and "to spin your wheels"

In this English lesson,

Bu İngilizce dersinde,

I wanted to help you learn the English phrase,

İngilizce

"To take something for a spin."

"To almak için bir şeyler çevirmek" deyimini öğrenmenize yardımcı olmak istedim.

Now, usually, this refers to a vehicle.

Şimdi, genellikle, bu bir araç anlamına gelir.

Maybe a friend of yours has a new car.

Belki bir arkadaşınızın yeni bir arabası vardır.

You could say, "Hey, could I take your car for a spin?"

"Hey, arabanı biraz gezdirebilir miyim?" diyebilirsin.

That means you want to drive it for a little bit.

Bu, onu biraz sürmek istediğiniz anlamına gelir.

Maybe a different friend bought a brand-new sports car

Belki farklı bir arkadaşınız yepyeni bir spor araba satın aldı

and you've never really taken a sports car for a spin.

ve siz gerçekten bir spor arabayı hiç denemediniz.

You could say, "Hey,

"Hey,

could I take your sports car for a spin?

spor arabanı biraz gezdirebilir miyim?

Could I go and take a little drive around town

Gidip şehirde biraz dolaşıp

and see what it feels like to drive it?"

onu sürmenin nasıl bir his olduğunu görebilir miyim?"

The other phrase I wanted to teach you today

Bugün size öğretmek istediğim bir diğer ifade de

is, "To spin your wheels."

"Çarklarınızı döndürmek".

Now, I'm having a funny feeling

Şimdi, bu iki cümleyi daha önce öğretmiş olabileceğime dair garip bir his var içimde

I may have taught both of these phrases before,

but I'm gonna reteach them anyways

ama yine de onları yeniden öğreteceğim

because it's been a little while

çünkü

since I've made one of these videos.

bu videolardan birini yapmayalı çok az zaman oldu.

When you spin your wheels with a vehicle,

Bir araçla tekerleklerinizi döndürdüğünüzde,

it means they go around really fast

gerçekten hızlı dönüyorlar

and you don't move forward.

ve ilerlemiyorsunuz demektir.

Maybe you're in mud or something,

Belki çamura bulanmışsındır

but in life, you can also spin your wheels.

ama hayatta çarklarını da döndürebilirsin.

This simply means you're not making progress on something.

Bu basitçe, bir konuda ilerleme kaydetmediğiniz anlamına gelir.

Maybe you're working on a project at work

Belki bazı meslektaşlarınızla işyerinde bir proje üzerinde çalışıyorsunuz

with some colleagues

and you haven't made very much progress.

ve çok fazla ilerleme kaydetmediniz.

Your boss could come and say, "Hey,

Patronunuz gelip, "Hey,

are you guys going to keep spinning your wheels?

siz çocuklar çarklarınızı döndürmeye devam edecek misiniz?

I think you guys need to get something done,

Bence bir şeyler halletmeniz gerekiyor, bu yüzden

so please start getting more work done.

lütfen daha fazla iş yapmaya başlayın.

Start to make some progress.

Biraz ilerleme kaydetmeye başlayın.

Stop spinning your wheels."

Çarklarınızı döndürmeyi bırakın" diyebilir.

Sorry, I'm not using the exact phrase,

Üzgünüm, tam ifadeyi kullanmıyorum

but I'm a little out of practice on this.

ama bu konuda biraz pratiğim yok.

Anyways, to review.

Her neyse, gözden geçirmek için. Bir

To take something for a spin

şeyi bir tur atmak,

is to go and drive it for a little bit.

gidip onu biraz sürmektir.

You can take a car for a spin.

Bir tur için bir araba alabilirsin.

You could even ask someone

Hatta birine

if you could take their new phone for a spin

yeni telefonunu

or their new computer,

veya yeni bilgisayarını alıp alamayacağınızı sorabilirsiniz,

although that's less common.

ancak bu daha az yaygın bir durumdur.

And when you spin your wheels,

Ve tekerleklerinizi döndürdüğünüzde,

it simply means that you are not making progress.

bu sadece ilerleme kaydettiğiniz anlamına gelir.

Whatever it is you're doing, you're not making any progress.

Her ne yapıyorsan, hiçbir ilerleme kaydetmiyorsun.

You're just kind of stuck in one spot.

Sadece bir noktada sıkışıp kalmışsın.

But, hey, let's look at a comment from a previous video

Ama, hey, bulabilirsem önceki bir videodan bir yoruma bakalım

if I can find it.

.

Did I put it in a pocket?

Cebine mi koydum?

It's not in that pocket, it's not in that pocket.

O cepte değil, o cepte değil.

What did I do with it?

Bununla ne yaptım?

I don't think I have it with me.

Yanımda olduğunu sanmıyorum.

I'll be right back.

Hemen döneceğim.

Okay, I'm back, and I found it.

Tamam, geri döndüm ve onu buldum.

This is from Ok.

Bu Ok'tan.

Hello, Bob.

Merhaba Bob.

All the expressions are interesting,

Tüm ifadeler ilginç,

but there are too few examples.

ancak çok az örnek var.

And my response, I'll see what I can do about that.

Ve cevabım, bu konuda ne yapabileceğime bakacağım.

So yeah, I try to describe...

Yani evet, tarif etmeye çalışıyorum...

By the way, thanks for the comment.

Bu arada, yorum için teşekkürler.

I try to describe and explain

the current expression or term in about a minute.

Mevcut ifadeyi veya terimi yaklaşık bir dakika içinde tarif etmeye ve açıklamaya çalışırım.

Sometimes, I give one example, sometimes I give two.

Bazen bir örnek veririm, bazen iki örnek veririm.

I will try my best to give more examples in the future.

Gelecekte daha fazla örnek vermeye çalışacağım.

Anyways, I'm back.

Her neyse, geri döndüm.

I'm back at it.

geri döndüm

I know I took a little bit of a break there.

Orada biraz ara verdiğimi biliyorum.

Life was busy, but I was also not feeling well.

Hayat meşguldü ama ben de iyi hissetmiyordum.

I was close to losing my voice a few times,

Birkaç kez sesimi kaybetmek üzereydim

and I thought I just need to rest it for a few more days.

ve birkaç gün daha dinlenmem gerektiğini düşündüm.

I need to make sure that I don't overdo it

Aşırıya kaçmadığımdan emin olmalıyım

because if I lose my voice,

çünkü eğer sesimi kaybedersem

I can't make YouTube videos, I can't go to work,

YouTube videoları çekemem, işe gidemem,

I can't do what I'm supposed to do.

yapmam gerekeni yapamam.

So I was able to rest my voice.

Böylece sesimi dinlendirebildim.

I basically just took some Advil, went to work,

Temelde biraz Advil aldım, işe gittim,

didn't talk too much at work.

işte fazla konuşmadım.

I tried to rest my voice as much as possible.

Sesimi olabildiğince sakin tutmaya çalıştım .

And even though I was a little bit sick, I did get better.

Ve biraz hasta olmama rağmen iyileştim. Bu

So it is nice to be feeling a lot better now

yüzden şimdi çok daha iyi hissetmek güzel

and it's nice to be doing this again.

ve bunu tekrar yapıyor olmak güzel.

I have to admit,

İtiraf etmeliyim ki, kısa videolar çekmeye

taking a week and a half off from making short videos,

bir buçuk hafta ara verdim ,

I kind of forgot how to do it.

nasıl yapacağımı unutmuşum.

Obviously, I forgot to bring my comment out with me.

Açıkçası, yorumumu yanımda getirmeyi unuttum.

I haven't actually even prepared in my mind

Aslında

what to talk about for the last two minutes.

son iki dakikadır ne konuşacağımı kafamda bile hazırlamış değilim.

I'm just kind of wandering around out here.

Burada biraz dolaşıyorum.

You may be laughing, though,

Yine de gülüyor olabilirsiniz,

because maybe that's what I always do.

çünkü belki de her zaman yaptığım şey budur.

I end the video by walking around a little bit

Biraz dolaşıp

and talking about random things.

rastgele şeylerden bahsederek videoyu sonlandırıyorum.

Anyways, thanks for watching.

Her neyse, izlediğiniz için teşekkürler.

I'll have another one of these for you next week

Gelecek hafta senin için bunlardan bir tane daha alacağım

and I'll see you then, bye.

ve sonra görüşürüz, hoşçakal.