Learn the English Phrases COMES WITH THE TERRITORY and TO COME ACROSS

In this English lesson,

Bu İngilizce dersinde, bölgeyle birlikte gelen

I wanted to help you learn the English phrase,

İngilizce ifadeyi öğrenmenize yardımcı olmak istedim

comes with the territory.

. Bölge ile

When something comes with the territory.

bir şey geldiğinde . bir şey yaptığınızda bir yerde olmasını bekleyebileceğiniz

it means it's something that you can expect to be somewhere

bir şey olduğu anlamına gelir

when you do something.

.

Or, let me think here.

Ya da burada düşünmeme izin verin.

There's gotta be a good example I can think of right now.

Şu anda aklıma gelen iyi bir örnek olmalı.

Let's listen.

Hadi dinle.

If you can hear geese,

Kazları duyabiliyorsanız,

you should know that when you make videos outside in Canada,

Kanada'da dışarıda videolar çektiğinizde,

hearing geese in the background comes with the territory.

arka planda kaz sesleri duymanın bölgeyle birlikte geldiğini bilmelisiniz.

So when you say something comes with the territory,

Yani bir şeyin bölgeyle birlikte geldiğini söylediğinizde,

it means that something that you can expect.

bu beklediğiniz bir şey anlamına gelir .

When you are a teacher,

Öğretmen olduğunuzda

you will have students who listen to you

sizi dinleyen öğrencileriniz

and you will have students who misbehave.

ve yaramazlık yapan öğrencileriniz olacaktır.

Having students misbehave in class

Öğrencilerin sınıfta yaramazlık yapması

is just something that comes with the territory.

bölgeyle birlikte gelen bir şeydir.

So when something comes with the territory,

Yani bölgeye bir şey geldiğinde ,

it's just normal for that situation.

bu durum için normaldir.

Can you hear geese?

Kazları duyabiliyor musun?

I really hope you can hear them.

Umarım onları duyabilirsin.

It just comes with the territory.

Sadece bölge ile birlikte gelir. Bugün size öğretmek

The other phrase I wanted to teach you today

istediğim bir diğer deyim ise rast gele

is the phrase, come across.

deyimidir.

There's a number of different meanings for this phrase.

Bu deyimin birkaç farklı anlamı var.

The one I want to use refers to how someone seems to you

Kullanmak istediğim, birinin size nasıl göründüğü

or how someone appears to you.

veya birinin size nasıl göründüğü ile ilgili.

When you meet someone

Biriyle tanıştığınızda,

they can come across as a nice person.

hoş bir insan olarak karşımıza çıkabilirler.

They can come across as not a very nice person.

Pek hoş olmayan biri olarak karşımıza çıkabilirler.

When I make videos using a camera, I try to come across

Bir kamera kullanarak videolar hazırladığımda , olabildiğince

as naturally and as authentically as possible.

doğal ve özgün görünmeye çalışıyorum.

So when you come across,

Yani karşı karşıya geldiğinizde

it's how you communicate either through a device

ya bir cihaz aracılığıyla

or how you communicate to someone in person.

ya da yüz yüze bir kişiyle nasıl iletişim kurduğunuzdur .

It's what they think of you after you talk to them.

Onlarla konuştuktan sonra senin hakkında ne düşündükleri.

So usually when I meet people, I try to just be myself.

Bu yüzden genellikle insanlarla tanıştığımda, sadece kendim olmaya çalışırım.

I want to come across as normal and authentic.

Normal ve özgün görünmek istiyorum.

I just want to be me.

Ben sadece kendim olmak istiyorum.

So I try to make sure I come across that way.

Bu yüzden bu şekilde karşılaştığımdan emin olmaya çalışıyorum.

So let's review.

Öyleyse gözden geçirelim.

When you say that something comes with the territory,

Bir şeyin bölgeyle birlikte geldiğini söylediğinizde, bu durum

it means it's normal for that situation.

o durum için normal demektir.

And when you come across a certain way,

Ve belli bir yolla karşılaştığınızda,

it's how people think or what people think you are like

insanların

after they listen to you or talk to you.

sizi dinledikten veya sizinle konuştuktan sonra nasıl biri olduğunuzu düşündükleri veya düşündükleridir.

By the way,

come across has about five or six different meanings

Bu arada

rastlamak beş altı farklı anlama geliyor

but that's just one of them.

ama bu sadece bir tanesi.

Hey, let's look at a comment from a previous video.

Hey, bir önceki videodan bir yoruma bakalım.

This comment is from voiretvisite, a French name.

Bu yorum, Fransızca bir isim olan voiretvisite'den.

And the comment is this.

Ve yorum şudur.

Hello, I am a teacher and I have an English speaking class.

Merhaba, ben bir öğretmenim ve İngilizce konuşma sınıfım var.

One of my students made a mistake

Öğrencilerimden biri bir hata yaptı

and she said to me, "Oh, my bad!"

ve bana "Ah, hatam!" dedi. Öğretmeniyle konuşurken

She should not use this expression

bu tabiri kullanmamalı değil mi

when she is speaking to her teacher, right?

?

Because this expression is not formal.

Çünkü bu ifade biçimsel değildir.

And my response was this,

Benim cevabım şu oldu,

"Students will use this phrase sometimes."

"Öğrenciler bazen bu cümleyi kullanır." Bu

By the way, especially in a high school.

arada, özellikle bir lisede.

It's not considered rude, but it's not polite either.

Kaba sayılmaz ama kibar da sayılmaz. Bir

It's sort of in between.

nevi ikisinin arasında.

In my upper level classes

where I teach students who I've known for four years,

Dört yıldır tanıdığım öğrencilere ders verdiğim üst sınıflarımda

it would not bother me.

beni rahatsız etmezdi.

With new students, I would expect more respect.

Yeni öğrencilerle daha fazla saygı beklerdim.

So this is a tricky one.

Yani bu zor bir soru.

With young children,

Küçük çocuklarla,

you probably wouldn't expect them to say, "My bad."

muhtemelen "Benim hatam" demelerini beklemezsiniz.

With high school-aged students or university students,

Lise çağındaki öğrencilerden veya üniversite öğrencilerinden,

you might actually hear them

use that phrase once in a while.

arada bir bu cümleyi kullandıklarını gerçekten duyabilirsiniz.

By the way, thanks voiretvisite for that comment.

Bu arada, voiretvisite bu yorum için teşekkürler.

This is from the lesson yesterday

Bu, dün

where I talked about the phrase, my bad,

as a way to informally apologize for something.

bir şey için gayri resmi olarak özür dilemenin bir yolu olarak, benim hatam ifadesinden bahsettiğim dersten.

I do hear this phrase all the time.

Bu cümleyi her zaman duyuyorum.

I think with my upper level students,

Üst düzey öğrencilerimle,

when I've taught them in grade nine, 10, 11, and 12

onlara dokuz, 10, 11 ve 12. sınıflarda ders verdiğimde

and I know them quite well and they are familiar

ve onları oldukça iyi tanıdığımda ve tanıdık olduklarında,

I'm somewhat easy going in my upper level classes.

üst düzey sınıflarımda biraz rahatladığımı düşünüyorum. Alt düzey

I'm a lot more strict in my lower level classes.

derslerimde çok daha katıyım .

I think that it would be fine with me

if a student said, "Oh, sorry, sir, my bad."

Bir öğrencinin "Ah, üzgünüm efendim, benim hatam" demesinin benim için sorun olmayacağını düşünüyorum.

I always add sorry in front, don't I?

Başına hep özür dilerim, değil mi?

I think for sure if they said sorry in front,

Sanırım önden özür dileseler,

I would be fine with it.

benim için sorun olmaz.

But if a student in grade 12 said, "Oh, my bad,"

Ama 12. sınıftaki bir öğrenci "Ah, benim hatam" derse,

I think it would be fine with me.

bence benim için sorun olmaz.

But yeah, it really just depends

Ama evet, gerçekten

on how well you know the student

öğrenciyi ne kadar iyi tanıdığına

and what kind of classroom you have created.

ve ne tür bir sınıf oluşturduğuna bağlı.

Anyway, it's Bob the Canadian here.

Her neyse, burada Kanadalı Bob var.

Thanks for watching this short English lesson.

Bu kısa İngilizce dersini izlediğiniz için teşekkürler.

I'll see you in a couple of days with another one.

Birkaç gün sonra başka biriyle görüşürüz.