Meaning of OUT OF SORTS and ON EDGE - A Short English Lesson with Subtitles

So in English when you're feeling out of sorts

Yani İngilizce'de kendinizi keyifsiz hissettiğinizde

it means you're not feeling normal.

bu, kendinizi normal hissetmiyorsunuz demektir.

It can mean that you're feeling a little bit sick,

Bu, kendinizi biraz hasta hissettiğiniz anlamına gelebilir,

but it can also mean that you just don't feel normal

ancak aynı zamanda kendinizi normal hissetmediğiniz

and you don't feel like yourself.

ve kendiniz gibi hissetmediğiniz anlamına da gelebilir.

So this can happen sometimes before you have to do something

Yani bu bazen büyük bir insan grubunun önünde konuşmak gibi bir şey yapmak zorunda kalmadan önce gerçekleşebilir

like speak in front of a large group of people.

.

You could say, "I'm a little bit nervous

"to speak in front of people.

İnsanların önünde konuşmak için "biraz gerginim" diyebilirsiniz.

"I'm feeling a little bit out of sorts right now."

"Şu anda biraz keyfim yerinde değil."

You're not able to think clearly,

Düzgün düşünemiyorsun,

maybe you're a little bit worried

belki biraz

that you'll do something wrong,

yanlış bir şey yapacağımdan endişe ediyorsun,

you're just feeling a little bit out of sorts.

sadece biraz keyifsiz hissediyorsun.

And again, it can also mean

Ve yine,

that you're feeling a little bit sick.

biraz hasta hissettiğiniz anlamına da gelebilir.

In fact, maybe just before you get sick

Aslında, belki hastalanmadan hemen önce

you might feel a little bit out of sorts.

biraz keyifsiz hissedebilirsiniz.

Someone might say to you, "Hey, you're looking

Birisi size "Hey,

"a little bit sick right now, are you feeling sick?"

şu anda biraz hasta görünüyorsun , kendini hasta hissediyor musun?"

And you could respond by saying,

diyebilir ve siz de

"No, I'm just feeling a little out of sorts right now.

"Hayır, sadece şu anda biraz keyfim yok.

"Hopefully I don't get sick."

"Umarım hastalanmam."

And we have another phrase here

Burada gergin

that means to be a little bit nervous or irritable

olduğunuzu söylediğinizde biraz gergin veya sinirli olmak anlamına gelen başka bir deyimimiz daha var

when you say that you are on edge,

and we can use the same example here.

ve aynı örneği burada kullanabiliriz.

If you need to talk in front of a large group of people

Kalabalık bir insan grubunun önünde konuşmanız gerekiyorsa,

you might feel really nervous about it,

bu konuda gerçekten gergin hissedebilir,

you might be scared about it,

bu konuda korkabilir,

you might feel a little bit on edge about it.

bu konuda biraz gergin hissedebilirsiniz.

So when you're on edge,

Bu yüzden gergin olduğunuzda,

sometimes you're not nice to people when they talk to you

bazen sizinle konuştuklarında insanlara karşı iyi davranmıyorsunuz

because in your mind you're thinking about

çünkü zihninizde

how worried you are that you have to talk in front of people

insanların önünde konuşmak

or do something else that's difficult to do.

veya yapılması zor olan başka bir şey yapmak zorunda olduğunuz için ne kadar endişeli olduğunuzu düşünüyorsunuz. Yapmak.

Anyways, I am not feeling on edge right now,

Her neyse, şu anda gergin hissetmiyorum,

I am not feeling out of sorts,

keyfim yerinde değil,

I'm actually feeling pretty good.

aslında oldukça iyi hissediyorum. Bir kez

You can see, once again, we have a little bit of snow here

daha görüyorsunuz, burada biraz kar var

and that always makes me feel quite happy

ve bu beni her zaman çok mutlu ediyor, bu

so I'm not feeling out of sorts and I'm not feeling on edge.

yüzden keyfim yerinde değil ve gergin hissetmiyorum.

Anyways, Bob the Canadian here,

Her neyse, Kanadalı Bob burada

and you're learning English with me every day

ve benimle her gün İngilizce öğreniyorsun

and I hope you're having a good day.

ve umarım iyi bir gün geçiriyorsundur.