Learn the English Phrases "vice versa" and "on the other hand"

In this English lesson

Bu İngilizce dersinde İngilizce ifadeyi

I wanted to help you learn the English phrase, vice versa.

öğrenmenize yardımcı olmak istedim , bunun tersi de geçerli.

I think this is actually a Latin phrase

Bence bu aslında Latince bir deyim

and it means the opposite, or the other way around.

ve tam tersi ya da tam tersi anlamına geliyor.

Let me explain.

Açıklamama izin ver.

If I was to say I don't like my sister and vice versa

Ben ablamı sevmiyorum dersem ya da tam tersi,

that would mean my sister also doesn't like me.

bu ablamın da beni sevmediği anlamına gelir.

By the way, my sister and I get along really well.

Bu arada, kız kardeşim ve ben çok iyi anlaşıyoruz.

We like each other a lot.

Birbirimizden çok hoşlanıyoruz.

That was just an example.

Bu sadece bir örnekti.

Sometimes I say, you should watch my English lessons

Bazen diyorum ki, İngilizce derslerimi önce

with the subtitles on

altyazılı izle

and then watch them with the subtitles off, or vice versa.

sonra altyazılı izle ya da tam tersi.

That means the opposite.

Bu tam tersi anlamına gelir.

You could watch the video with the subtitles off

Videoyu altyazılı olarak izleyebilir

and then watch it with them on.

ve ardından altyazılı olarak izleyebilirsiniz.

So when you say vice versa,

Yani tam tersini söylediğinizde, bunun tam tersini

it means you can do it the other way around

yapabileceğiniz anlamına gelir

and it's just as good as the first way it was mentioned.

ve ilk bahsedilen yol kadar iyidir.

Or it can change the meaning to mean in both directions

Veya ilk örnekteki gibi anlamı her iki yönde de manaya çevirebilir

like the first example.

. Bugün size öğretmek

The other phrase I wanted to teach you today is the phrase,

istediğim diğer deyim ise

on the other hand.

öte yandan deyimdir.

This is when you add other

Bu, az

information that might contradict what you've just said.

önce söylediklerinizle çelişebilecek başka bilgiler eklediğiniz zamandır.

I could say this,

Şunu söyleyebilirim, bugün yağmur yağabilir diye

I'm a little worried that it might rain today,

biraz endişeliyim

but on the other hand, if I look that way

ama öte yandan, o yönden baktığımda

I see the sky is clear, so it might not.

gökyüzü açık, o yüzden yağmayabilir.

So you're introducing a new fact

Yani az önce söylediklerinizle biraz çelişebilecek yeni bir gerçeği ortaya koyuyorsunuz

that might slightly contradict what you just said.

.

If I said to you,

you should watch these videos with the subtitles on

Size desem ne dediğimi daha iyi anlamak için

bu videoları altyazılı izlemelisiniz

in order to understand more what I'm saying.

.

On the other hand, if you listen to them or watch them

Öte yandan, onları dinlerseniz veya

with the subtitles off,it's better for your listening skills

altyazısız izlerseniz, dinleme becerileriniz için daha iyi olur, bu

so maybe you should do both.

yüzden belki de ikisini birden yapmalısınız.

Anyways, to review,

Her neyse, gözden geçirmek,

vice versa simply means the other way around

tam tersi,

at the end of a sentence.

bir cümlenin sonunda tam tersi anlamına gelir.

And when you say, on the other hand,

Öte yandan, derken, aslında az önce söylediklerinizle çelişebilecek

you're introducing new information to the discussion

yeni bilgileri tartışmaya dahil etmiş oluyorsunuz

that might actually contradict what you've just said.

.

But hey, let's look at a comment from a previous video.

Ama hey, önceki bir videodan bir yoruma bakalım.

This comment is from Iryna, I believe.

Bu yorum Iryna'dan sanırım.

"Your video is cool.

"Videon harika. "

"It is very good that you are helping your wife

Karının "

"to grow flowers."

çiçek yetiştirmesine" yardım etmen çok güzel.

And my response, many hands make light work.

Ve cevabım, birçok el hafif işler yapar.

Thanks Iryna, for that comment.

Bu yorum için teşekkürler Irina.

Yes, I try to help Jen out as much as I possibly can.

Evet, Jen'e elimden geldiğince yardım etmeye çalışıyorum.

I just think it's nice for her to have help on the farm.

Bence çiftlikte yardım alması onun için güzel.

The more help I give, the easier it is for everyone.

Ne kadar çok yardım edersem, herkes için o kadar kolay olur.

And I always laugh at the English phrase,

Ve her zaman İngilizcedeki

"Many hands make light work."

"Birçok el, hafif iş yapar" sözüne gülerim.

It makes me laugh because we have another phrase,

Beni güldürüyor çünkü başka bir sözümüz var,

"Too many cooks spoil the broth."

"Çok fazla aşçı suyu bozar."

I think I've explained both before.

Sanırım ikisini de daha önce açıkladım.

The first phrase, many hands make light work,

İlk cümle, birçok el hafif iş yapar, bir şey üzerinde

means if lots of people work on something, it's easier.

çok sayıda insan çalışırsa , o iş daha kolay demektir.

The second phrase, too many cooks spoil the broth,

İkinci cümle, çok fazla aşçı suyu bozar,

means if too many people work on something, it can actually

çok fazla insan bir şey üzerinde çalışırsa, aslında üzerinde

ruin the thing you're working on because too many people

çalıştığınız şeyi mahvedebilir çünkü çok fazla insan

are doing things different ways or the wrong way.

işleri farklı şekillerde veya yanlış şekilde yapıyor demektir.

Anyways, where am I today?

Her neyse, bugün neredeyim?

I am out.

Ben yokum.

Hopefully the wind's not blowing too much on the microphone.

Umarım rüzgar mikrofona fazla esmez.

I am out here on our local soccer fields.

Burada yerel futbol sahalarımızdayım.

I'll try to hold the the camera here so the mic's

Kamerayı burada tutmaya çalışacağım, böylece mikrofon

outta the wind a bit.

rüzgardan biraz uzaklaşacak.

Soccer has started.

Futbol başladı.

We do have to wait until the fields are dry a little bit.

Tarlalar biraz kuruyana kadar beklememiz gerekiyor .

They are drained really well.

Gerçekten iyi süzülüyorlar.

But yeah, soccer starts.

Ama evet, futbol başlıyor.

You can actually, I'm not sure if you guys can see this,

Aslında bunu görebiliyor musunuz bilmiyorum

but in the distance,

ama uzaktan

the city workers are actually

belediye çalışanları

here mowing the lawns, trimming the edges.

burada çimleri biçiyor, kenarları budaıyor.

I'm sure they'll probably put the lines down for soccer.

Eminim muhtemelen futbol için çizgileri aşağı indireceklerdir.

They were down last week, but I think it rained

Geçen hafta yerdeydiler ama sanırım yağmur yağdı

because the soccer lines are just made out of chalk.

çünkü futbol ipleri tebeşirden yapılmış.

Oh, and the sun's coming out now as well.

Oh, ve şimdi güneş de çıkıyor. Her

So anyways, soccer will begin.

neyse, futbol başlayacak.

I think when I drove by yesterday

Sanırım dün yanından geçtiğimde

there were actually little kids having a practice here

burada pratik yapan küçük çocuklar vardı, bu

so I think it has begun.

yüzden sanırım başladı.

Maybe I'm not making sense right now,

Belki şu anda mantıklı gelmiyorum

but certainly soccer season has started

ama kesinlikle futbol sezonu başladı

or is least going to start soon.

ya da en azından yakında başlayacak.

Sorry for not making sense at the end.

Sonunda bir anlam ifade etmediğim için özür dilerim.

Anyways, thanks for watching this short English lesson.

Her neyse, bu kısa İngilizce dersini izlediğiniz için teşekkürler.

I'll see you in a couple days with another one.

Birkaç gün sonra başka biriyle görüşürüz.

Bye.

Hoşçakal.