Learn the English Phrases "getting nowhere" and "get it in writing"

In this English lesson,

Bu İngilizce dersinde,

I wanted to help you learn the English phrase

İngilizce ifadeyi

getting nowhere.

hiçbir yere varmadan öğrenmenize yardımcı olmak istedim.

When you say that you're getting nowhere in English,

İngilizce'de hiçbir yere varamadığınızı söylediğinizde,

it means you're doing something,

bu bir şeyler yaptığınız

but you aren't making any progress.

ama ilerleme kaydettiğiniz anlamına gelir.

Maybe you've been studying English for over a year

Belki bir yılı aşkın süredir İngilizce çalışıyorsunuz

and you don't feel like you are learning a whole lot.

ve pek fazla şey öğreniyormuş gibi hissetmiyorsunuz.

You could say you feel like you're getting nowhere.

Hiçbir yere varamıyormuş gibi hissettiğini söyleyebilirsin.

Sometimes during the summer, I have a lot of work to do.

Bazen yaz boyunca yapacak çok işim olur.

I have a big list and as I do jobs from my list,

Büyük bir listem var ve listemdeki işleri yaptıkça

new jobs get added and I feel like I'm getting nowhere.

yeni işler ekleniyor ve hiçbir yere varamıyormuşum gibi hissediyorum.

So in English, when you say you're getting nowhere,

Yani İngilizce'de hiçbir yere varamadığınızı söylediğinizde,

it means you feel like you're not making any progress.

bu hiç ilerleme kaydetmiyormuş gibi hissettiğiniz anlamına gelir .

When I look around right now, I'll show you in a second,

Şu anda etrafa baktığımda, size birazdan göstereceğim,

there's jobs I didn't get done,

bitirmediğim işler var,

so I kind of feel like I'm getting nowhere,

bu yüzden hiçbir yere varamıyormuşum gibi hissediyorum ,

but that's not entirely true.

ama bu tamamen doğru değil.

I got a lot of stuff done this summer.

Bu yaz çok şey yaptım. Bugün size öğretmek

The other phrase I wanted to teach you today

istediğim diğer bir ifade de,

is get it in writing.

onu yazılı olarak alın.

Sometimes you make an agreement with someone,

Bazen birisiyle bir anlaşma yaparsınız

and it's a verbal agreement,

ve bu sözlü bir anlaşmadır

and someone might say, "Did you get it in writing?"

ve birisi " Yazılı olarak mı aldınız?" diyebilir.

Maybe you're going to buy a car from your cousin,

Belki kuzeninizden bir araba alacaksınız

and your cousin is not really trustworthy,

ve kuzeniniz gerçekten güvenilir değil ve

and your cousin says, "You can have the car for $5,000,"

kuzeniniz " Arabayı 5.000 $'a alabilirsin" diyor

and you know the car is worth 10,000.

ve siz arabanın 10.000 değerinde olduğunu biliyorsunuz.

When you talk to someone else,

Başka biriyle konuştuğunuzda,

they might say, "Did you get it in writing?"

" Yazılı olarak mı aldınız?"

When you get something in writing,

Yazılı bir şey aldığınızda,

it kind of means that it's more formal.

bu onun daha resmi olduğu anlamına gelir.

It's more legally binding.

Yasal olarak daha bağlayıcıdır.

It's an agreement

where it's more than just words that have been said.

Söylenen sözlerden daha fazlasının olduğu bir anlaşma.

You've actually gotten it in writing,

Aslında yazılı olarak aldınız

and so it's, yeah, it's just a little more believable.

ve bu yüzden, evet, biraz daha inandırıcı.

So to review, when you're getting nowhere,

Yani gözden geçirecek olursak, hiçbir yere varamıyorsanız, bu bir konuda

it means you're just not making a lot of progress

fazla ilerleme kaydetmiyorsunuz demektir

on something.

.

I hope you don't feel that way with your English learning.

Umarım İngilizce öğrenirken böyle hissetmiyorsundur.

I hope you feel like you're getting somewhere.

Umarım bir yere varıyormuş gibi hissediyorsundur.

That's a good phrase, too.

Bu da güzel bir tabir.

And when you say that you want to get something in writing,

Ve bir şeyi yazılı olarak almak istediğinizi söylediğinizde,

to get it in writing means to actually have it written down,

onu yazılı olarak almak aslında onu yazılı hale getirmek anlamına gelir

and usually people will sign.

ve genellikle insanlar imzalar.

If you are going to buy a house, you get it in writing,

Bir ev alacaksanız, bunu yazılı olarak alırsınız

and you sign the agreement that you are buying it.

ve satın aldığınıza dair sözleşmeyi imzalarsınız.

But hey, let's look at a comment from a previous video.

Ama hey, önceki bir videodan bir yoruma bakalım.

This comment is from Roman.

Bu yorum Roman'dan.

"Hi, Bob.

"Merhaba Bob.

If I won a journey around the world,

Dünya çapında bir yolculuk kazansaydım, kendimi

I'd feel like a million bucks,"

bir milyon dolar gibi hissederdim"

and my response, "That would be a great feeling."

ve yanıtım, "Bu harika bir duygu olurdu."

So thanks for that comment, Roman.

Bu yorum için teşekkürler, Roman.

Yes, that would be a great feeling, wouldn't it?

Evet, bu harika bir duygu olurdu, değil mi?

If you all of a sudden were able to travel

all the way around the world,

Birdenbire tüm dünyayı dolaşabilseydiniz,

that would be super exciting and super fun.

bu çok heyecan verici ve çok eğlenceli olurdu.

So by the way, Mohd Ags mentioned in a previous video

Bu arada Mohd Ags önceki bir videoda

that this would be my 700th video.

bunun benim 700. videom olacağından bahsetmişti.

I didn't double check that,

Bunu tekrar kontrol etmedim,

but I've been making these for a while,

ama bir süredir bunları yapıyorum

and I kind of chuckled when he said that,

ve bunu söylediğinde biraz kıkırdadım,

because the only reason I started this channel

çünkü bu kanalı açmamın tek nedeni, sabah minibüsüme

is because I would go to my van in the morning

gidecek olmamdı.

to get ready to leave for work,

işe gitmeye hazırdım

and I have to give my kids a ride to school

ve çocuklarımı okula bırakmam gerekiyordu

and I would be waiting for them.

ve onları bekliyor olacaktım.

And I had a few extra moments,

Ve fazladan birkaç anım oldu,

so I started making little one minute videos.

bu yüzden bir dakikalık küçük videolar yapmaya başladım.

Just a moment here.

Bir dakika burada.

Not sure if you can see the bird.

Kuşu görüp göremediğinizden emin değilim.

I don't know what kind of bird that is.

Ne tür bir kuş olduğunu bilmiyorum.

That is a very unique sound.

Bu çok eşsiz bir ses.

Let me point the microphone up.

Mikrofonu yukarı çevireyim.

Hmm, I'll have to figure out

Hmm,

what kind of bird that is later.

bunun ne tür bir kuş olduğunu daha sonra öğrenmem gerekecek.

Anyways, if this is my 700th video,

Her neyse, bu benim 700. videomsa,

okay, wow, I'm actually surprised myself.

tamam, vay canına, aslında kendime şaşırdım.

Hey, I mentioned that I had a lot of jobs

Hey,

I didn't get done this summer.

bu yaz bitirmediğim birçok işim olduğundan bahsetmiştim.

Here are a few.

Burda biraz var.

I never really fixed this chair.

Bu sandalyeyi asla tamir etmedim.

I still haven't taken that dead branch down.

Hala o ölü dalı indirmedim.

Actually, there's three of them from that tree.

Aslında, o ağaçtan üç tane var.

This picnic table still needs some screws in it.

Bu piknik masasının hala biraz vidaya ihtiyacı var.

And this chair needs a few screws as well.

Ve bu sandalyenin de birkaç vidaya ihtiyacı var. Hâlâ soğumadan

I still hope

to get those jobs done before it gets too cold.

bu işleri bitirmeyi umuyorum .

So I do sometimes feel like I'm getting nowhere

Bu yüzden bazen

when I look at all the jobs I have to do.

yapmam gereken tüm işlere baktığımda hiçbir yere varamadığımı hissediyorum.

Anyways, life's still fun, no worries.

Her neyse, hayat hala eğlenceli, merak etme.

Have a good day. I'll see you in a couple days

İyi günler. Birkaç gün sonra

with another short English lesson, bye.

başka bir kısa İngilizce dersi ile görüşürüz, hoşçakalın.