Meaning of HAPPY MEDIUM and MEET HALFWAY - A Short English Lesson with Subtitles

- So, sometimes Jen and I don't actually agree on things.

- Yani, bazen Jen ve ben bazı konularda anlaşamıyoruz.

Sometimes we want to do different things.

Bazen farklı şeyler yapmak isteriz.

And instead of me getting my way or Jen getting her way,

Ve benim istediğimi yapmak ya da Jen'in istediğini yapmak yerine

we have to find a happy medium.

mutlu bir ortam bulmalıyız.

A great example of this would be

Bunun harika bir örneği, oturup bir garsonun siparişimi alacağı

if I really wanted to go out to eat in a fancy restaurant

lüks bir restoranda gerçekten yemek yemek isteseydim

where I could sit down

and where a waiter would take my order

and maybe Jen wants to just stay home

ve belki Jen evde kalıp

and eat a nice simple meal in our kitchen,

mutfağımızda güzel ve basit bir yemek yemek isterse olurdu. ,

we would need to find a happy medium.

mutlu bir ortam bulmamız gerekecekti.

So, in that situation, if I wanted to go out to eat

Yani, bu durumda, ben yemek yemek için dışarı çıkmak istersem

and Jen wanted to eat at home, a happy medium could be

ve Jen evde yemek yemek isterse , mutlu bir araç, çok çok hızlı bir şekilde yiyecek bulabileceğimiz

that we just go to a fast-food restaurant

bir fast-food restoranına gitmemiz olabilir

where we get food very, very quickly,

or I simply go out and buy pizza from a pizza shop

veya ben sadece giderim. dışarı çıkın ve bir pizza dükkanından pizza alın

and bring that home.

ve eve getirin.

So, when you have a happy medium

Yani, mutlu bir medyuma sahip olduğunuzda

or when you find a happy medium,

veya mutlu bir medyum bulduğunuzda,

it means that it is something that both of you can agree on

bu,

when you were originally not agreeing.

başlangıçta aynı fikirde olmadığınız zamanlarda ikinizin de üzerinde anlaşabileceğiniz bir şey olduğu anlamına gelir.

We have another term, to meet someone halfway.

Yarı yolda biriyle tanışmak için başka bir dönemimiz var.

And this is somewhat similar,

Bu da biraz benzer

but we usually use it when we are talking about money.

ama biz bunu genellikle paradan bahsederken kullanırız.

Let's say I went to buy a used car from someone

Diyelim ki birinden kullanılmış bir araba almaya gittim

and they wanted $6,000 for it

ve onlar bunun için 6.000 $ istediler

and I said to them, "I will give you $5,000 for it."

ve ben de onlara " Bunun için size 5.000 $ vereceğim" dedim.

The person who is selling the car could respond by saying,

Arabayı satan kişi ,

"Will you meet me halfway at $5,500?"

"Benimle yarı yolda 5.500 dolardan buluşur musun?"

And if I thought that was a good deal,

Ve bunun iyi bir anlaşma olduğunu düşünseydim,

I would probably meet them halfway

muhtemelen onlarla yarı yolda buluşur

and buy the car for $5,500.

ve arabayı 5.500 dolara satın alırdım.

So, even though I didn't want to pay that much,

Bu yüzden, o kadar ödemek istemesem de,

I still got a bit of a deal because I got it for a bit less

yine de biraz anlaşmam var çünkü onu, kişinin istediğinden biraz daha azına aldım

than what the person was asking for it.

.

Anyways, when you find a happy medium with someone,

Her neyse, biriyle mutlu bir ortam bulduğunuzda,

it means that you agree on something

bu, ikinizin de başlangıçta istemediği bir şey üzerinde anlaştığınız anlamına gelir

that's not what you both originally wanted,

,

but it is certainly agreeable.

ancak bu kesinlikle kabul edilebilir.

And when you meet someone halfway, usually with a price,

Ve yarı yolda, genellikle bir bedeli olan biriyle karşılaştığınızda,

it means that you decide to each give a little at each end.

bu, her iki uçtan da biraz vermeye karar verdiğiniz anlamına gelir.