Meaning of TO CATCH UP - A Really Short English Lesson with Subtitles

So I had a chance today to talk to some of my cousins

Bu yüzden bugün

who I hadn't seen for a very long time,

çok uzun zamandır görmediğim kuzenlerimden bazılarıyla konuşma şansım oldu

and we were able to "catch up" with each other.

ve birbirimize "yetişmeyi" başardık.

In English, when you use the phrase, "to catch up,"

İngilizce'de "yetişmek" ifadesini kullandığınızda, gerçek

the first meaning in the literal sense would be

anlamda ilk anlam, birine yetişmek için

to walk faster or run to catch up to someone.

daha hızlı yürümek veya koşmak olacaktır .

But that is not how I'm using the phrase.

Ama ben tabiri böyle kullanmıyorum.

When I say that I was able to "catch up" with my cousins,

Kuzenlerime "yetişebildim" dediğimde, birbirimizi son gördüğümüzden beri hayatımızda

it means that we talked about the things we had done

yaptığımız şeyler hakkında konuştuğumuz anlamına gelir

in our lives since the last time we had seen each other.

.

So we talked about things like,

"how many kids do you have now?"

"Şu anda kaç çocuğunuz var?" gibi şeyler hakkında konuştuk.

or, "Where are you currently working?"

veya "Şu anda nerede çalışıyorsunuz?"

or, "Have you changed jobs since the last time we talked?"

veya "Son konuşmamızdan bu yana iş değiştirdin mi ?"

I happen to have a lot of cousins,

Bir sürü kuzenim var,

my mom has I think, four brothers and four sisters?

annemin sanırım dört erkek ve dört kız kardeşi var?

She's from a family of nine,

Dokuz kişilik bir aileden olduğu

so there are a lot of people to talk to.

için konuşacak çok insan var.

So when we do have the chance to talk,

Bu yüzden konuşma şansımız olduğunda,

it is fun to catch up with each other.

birbirimize yetişmek eğlenceli.

While we talked, the other thing that happened is,

Biz konuşurken,

things that one cousin would say, would "jog" the memory

bir kuzenin söylediği şeyler diğer kuzenin hafızasını "hareket ettirirdi"

of another cousin.

.

When somebody "jogs" your memory,

Birisi hafızanızı "hareket ettirdiğinde",

it means that they tell a little story

bu onun küçük bir hikaye anlattığı

or they share something that helps you remember something.

veya bir şeyi hatırlamanıza yardımcı olacak bir şey paylaştığı anlamına gelir.

So it was nice to be able to catch up

Bu yüzden kuzenlerimden bazılarına yetişebilmek güzeldi

with some of my cousins,

and it was nice for us to be able to talk a little bit

ve biraz daha

about when we were younger and to jog each other's

gençliğimiz hakkında konuşabilmek ve birbirimizin

memories a little bit, so that we could remember

anılarını biraz dürtmek bizim için güzeldi, böylece hatırlayabildik. Çocukken birlikte oynadığımız zamanlar

different stories about times when we played together

hakkında farklı hikayeler

as kids.

.

So, once again, it was fun to catch up with them,

Yani, bir kez daha, onlara yetişmek, onları son gördüğümden beri

to find out what they had been doing since the last

neler yaptıklarını öğrenmek,

time I saw them, and it was fun to talk

konuşmak

and have my memory jogged a little bit,

ve hafızamı biraz çalıştırmak eğlenceliydi,

so that I could remember fun things I had done with them

böylece hatırlayabildim. geçmişte onlarla yaptığım eğlenceli şeyler

in the past.

.

Anyways, Bob the Canadian here,

Her neyse, Kanadalı Bob burada

and you're learning English with me, (laughs)

ve benimle İngilizce öğreniyorsun, (gülüyor)

I hope you're having a good day.

Umarım iyi bir gün geçiriyorsundur.