Learn the English Phrases THERE ARE PLENTY OF FISH IN THE SEA and THAT SOUNDS FISHY

In this English lesson,

Bu İngilizce dersinde,

I wanted to help you learn the English phrase...

İngilizce cümleyi öğrenmenize yardımcı olmak istedim...

That's upside down, isn't it?

Bu ters oldu, değil mi?

(laughs)

(gülüyor)

In this English lesson,

Bu İngilizce dersinde,

I wanted to help you learn the English phrase

there are plenty of fish in the sea.

denizde bol miktarda balık var ingilizce ifadesini öğrenmenize yardımcı olmak istedim.

This is something that you can say to someone

Bu,

after they break up with their boyfriend or girlfriend.

erkek arkadaşından veya kız arkadaşından ayrıldıktan sonra birine söyleyebileceğiniz bir şey.

Sometimes people are together

Bazen insanlar birlikte olurlar

and sometimes they date for a while

, bazen bir süreliğine çıkarlar

and sometimes they break up.

ve bazen de ayrılırlar.

Sometimes it doesn't work out

Bazen işler yolunda gitmez

and then one or both of them might be sad

ve sonra biri veya ikisi birden üzülebilir

and if you know one of them,

ve birini tanıyorsanız,

you could say, you know, hey,

bilirsiniz, hey,

there are plenty of fish in the sea.

denizde çok balık var diyebilirsiniz.

This means that even though they are no longer

Bu, artık

with that one person,

o kişiyle birlikte olmasalar bile,

there are still lots of other men and women in the world

dünyada

that they could potentially date someday.

bir gün potansiyel olarak çıkabilecekleri birçok erkek ve kadın olduğu anlamına gelir.

So when someone breaks up,

Yani biri ayrıldığında,

it's not always a nice thing to say.

bunu söylemek her zaman hoş bir şey değil.

Sometimes they're really sad

Bazen gerçekten üzülürler

and they don't want to hear this,

ve bunu duymak istemezler

but you can say to them, hey, don't be so sad.

ama onlara, hey, bu kadar üzülme diyebilirsiniz.

There are plenty of fish in the sea.

Denizde bol balık var. Çıkabileceğin

There's lots of other people that you could date.

başka birçok insan var.

The other phrase I want to teach you today

Bugün size öğretmek istediğim diğer ifade,

is the phrase that sounds fishy.

şüpheli görünen ifadedir.

We sometimes say that smells fishy or even that's fishy.

Bazen bunun şüpheli koktuğunu hatta şüpheli olduğunu söyleriz.

It means that you don't believe something.

Bir şeye inanmıyorsun demektir.

If my brother said to me, hey, I know this guy

Ağabeyim bana, hey, bu adamı tanıyorum

and if we each give him $1,000,

ve ona her birimiz 1.000 $ verirsek, ona para yatırırsak

he will give us $3,000 in a week

o da bize haftada 3.000 $ verecek

if we invest money with him,

dese,

I would probably say, you know what, that sounds fishy.

muhtemelen, bilirsin, bu kulağa şüpheli gelir derdim.

That doesn't sound like it could be true.

Bu doğru olabilirmiş gibi gelmiyor.

That sounds like it might be something illegal.

Yasadışı bir şey olabilir gibi geliyor. Kulağa

That sounds fishy.

şüpheli geliyor.

I might say that smells fishy

Bunun balık gibi koktuğunu

or the whole thing seems fishy to me.

veya her şeyin bana şüpheli göründüğünü söyleyebilirim.

It would mean that it's something, it's a situation

Bunun bir şey olduğu anlamına gelir,

where I don't really trust what's happening.

olanlara gerçekten güvenmediğim bir durum.

Certainly if someone said to me, hey, Bob, give me $1,000

Kesinlikle biri bana, hey Bob, bana 1000 $ ver

and if you invest it with me,

ve bunu bana

in two weeks, I'll give you $5,000 back,

iki hafta içinde yatırırsan sana 5.000 $ geri vereceğim dese,

I would probably say, no, I'm not gonna do that.

muhtemelen hayır, bunu yapmayacağım derdim. Kulağa

That sounds fishy.

şüpheli geliyor.

So to review,

Bir daha gözden geçirecek olursak,

when you say there are plenty of fish in the sea,

denizde bir sürü balık olduğunu söylediğinizde,

you're telling someone

birine

that if they break up with a boyfriend or girlfriend,

erkek arkadaşından veya kız arkadaşından ayrılırlarsa dünyada çıkabilecekleri

there are lots of other men or women in the world

pek çok başka erkek veya kadın olduğunu söylüyorsunuz

that they could date.

.

And if I say to someone that sounds fishy,

Ve kulağa şüpheli gelen birine dersem, bu

it means that whatever they're telling me

bana söyledikleri her şeyin kulağa

doesn't sound truthful, it doesn't sound real,

doğru gelmediği, kulağa gerçek gelmediği,

it doesn't sound possible.

kulağa mümkün gelmediği anlamına gelir. Kulağa

It sounds a little bit fishy.

biraz şüpheli geliyor.

So I just realized I forgot

to print out the comment for this video,

Bu videonun yorumunu yazdırmayı unuttuğumu fark ettim,

so I'm just gonna run back to the house for a minute,

o yüzden bir dakikalığına eve koşacağım,

so hang tight.

o yüzden bekleyin.

I'll be back in just a few minutes.

Sadece birkaç dakika içinde döneceğim.

You won't notice the delay,

Gecikmeyi fark etmeyeceksin

but it's gonna take me a little while.

ama benim biraz zamanımı alacak.

I'm pretty far out in the flower field right now.

Şu anda çiçek tarlasında oldukça uzaktayım.

So I'll be right back.

O yüzden hemen döneceğim.

Okay, I'm back.

Tamam, geri döndüm.

Let's look at a comment from a previous video.

Bir önceki videodan bir yoruma bakalım.

This comment is from Ruslan and the comment is this.

Bu yorum Ruslan'dan ve yorum bu.

"Thank you for the lesson, Teacher Bob.

"Ders için teşekkürler, Öğretmen Bob.

"It was nice to see the town.

"Kasabayı görmek güzeldi.

"I am very fond of small, cozy, and tranquil towns

"İnsanların asla acelesi olmadığı "küçük, şirin ve sakin kasabaları çok severim

"where people are never in a hurry.

.

"Please show us more of your town from time to time."

"Lütfen bize zaman zaman kasabanızın daha fazlasını gösterin ."

My response, "our town is small and tranquil

Cevabım, "kasabamız küçük ve sakin

"until around 4:30 in the afternoon,

"öğleden sonra saat 4:30'a kadar,

"when everyone is coming home from work.

"herkes işten eve gelinceye kadar. "

"Even our little town has rush hour."

Bizim küçük kasabamızın bile trafiğin yoğun olduğu saatler vardır."

So, yes, my plan would be to go to town

Bu yüzden, evet, planım şuraya gitmek olurdu:

at least once a week.

haftada en az bir kez kasabaya.

I have time during my workday.

İş günümde zamanım oluyor.

Sometimes I step in little holes when I start to walk.

Bazen yürümeye başladığımda küçük deliklere giriyorum.

I have time in my workday to pop over to the town

İş günümde kasabaya uğramak

and to make a little video.

ve küçük bir video çekmek için zamanım var.

So I'll probably do that at least once a week,

Bu yüzden muhtemelen yapacağım Bunu haftada en az bir kez yapın,

just so there's a little bit of variety.

böylece biraz çeşitlilik olur.

And I wanted to talk a little bit today

Ve bugün biraz tüm lisianthuslarımızdan bahsetmek istedim.

about all of our lisianthus.

I know I've been out here a number of times.

Buraya birkaç kez geldiğimi biliyorum.

The lisianthus bed, if you can see,

Lisianthus yatağı, eğer Gördüğünüz gibi hava

is a little emptier than normal.

normalden biraz daha boş.

We have been harvesting like crazy,

Deli gibi hasat yapıyoruz

but it is slowly becoming fall here.

ama burada yavaş yavaş sonbahar geliyor. Bu nedenle,

So hopefully in the next little while,

önümüzdeki kısa süre içinde

we can have some nice temperatures still.

hâlâ güzel sıcaklıklar yakalayabileceğimizi umuyoruz.

It's supposed to be unseasonably warm for two weeks.

İki kişilik mevsim dışı sıcak olması gerekiyor haftalar.

That's actually good for us

Bu aslında bizim için iyi

because as soon as we have frost, things start to die off.

çünkü don olur olmaz her şey ölmeye başlar.

So for now,

Yani şimdilik, hava gerçekten çok güzel kaldığı sürece

this bed will continue to produce flowers for us

bu yatak bizim için çiçek üretmeye devam edecek

as long as the weather stays really, really nice,

,

so I hope that happens.

umarım bu olur .

I hope all of you are having an enjoyable end of summer

Umarım hepiniz keyifli bir yaz sonu

and beginning of fall.

ve sonbahar başlangıcı yaşıyorsunuzdur.

It's kind of a fun time of year.

Yılın eğlenceli bir zamanı.

I look forward to fall because the weather's cooler,

Havalar soğuduğu için sonbaharı dört gözle bekliyorum

but it also means that winter's coming, my favorite season.

ama bu aynı zamanda en sevdiğim mevsim olan kışın geldiği anlamına da geliyor.

Anyways, I'll see you in a couple of days

Her neyse, birkaç gün sonra

with another short English lesson.

başka bir kısa İngilizce dersi ile görüşürüz.

Thanks for watching this one. Bye.

Bunu izlediğiniz için teşekkürler. Hoşçakal.