Learn the English Phrases REALLY SOMETHING and SOMETHING ELSE

In this English lesson

Bu İngilizce dersinde İngilizce ifadeyi

I wanted to help you learn the English phrase.

öğrenmenize yardımcı olmak istedim .

Really something.

Gerçekten bir şey.

When you say that something is really something

Bir şeyin gerçekten bir şey olduğunu söylediğinizde, bu

it means that it is amazing or that it was amazing.

onun harika olduğu veya harika olduğu anlamına gelir.

Let's imagine that you went and watched a soccer game

Diyelim ki gidip bir futbol maçı

or a football game, and it was an amazing game.

ya da futbol maçı izlediniz ve harika bir maçtı.

You could say that game was really something.

O oyunun gerçekten bir şey olduğunu söyleyebilirsin.

It simply means that you were in awe that you were impressed

Bu basitçe,

that you had a great time watching the game

because the players played so well.

oyuncular çok iyi oynadığı için oyunu izlerken harika zaman geçirmenizden etkilendiğiniz için hayranlık duyduğunuz anlamına gelir. Vay

So you would say, wow, that game was really something.

canına, bu oyun gerçekten bir şeydi diyeceksiniz.

That goal was really something.

Bu gol gerçekten bir şeydi.

That guy is really something.

O adam gerçekten bir şey.

So when you say something is really something

Yani bir şeyin gerçekten bir şey olduğunu söylediğinizde,

it just means it's amazing.

bu onun harika olduğu anlamına gelir.

And sometimes we don't say the ing part

Ve bazen de ing kısmını söylemiyoruz,

we just say something.

sadece bir şeyler söylüyoruz. Vay

So you could say, wow, that game was really something.

canına, bu oyun gerçekten bir şeydi diyebilirsiniz.

That guy is really something.

O adam gerçekten bir şey.

He is an amazing player or that goal was really something.

O harika bir oyuncu ya da bu gol gerçekten bir şeydi.

The other phrase I wanted to teach you today

Bugün size öğretmek istediğim diğer ifade,

is the phrase something else

which means exactly the same as really something.

gerçekten bir şeyle tamamen aynı anlama gelen başka bir şey ifadesidir.

So using the same examples again

Yani aynı örnekleri tekrar kullanarak,

you could say that game was something else.

o oyunun başka bir şey olduğunu söyleyebilirsiniz.

That guy is an amazing player.

O adam harika bir oyuncu.

He is something else.

O başka bir şey.

That goal that he scored was something else.

Attığı gol bir başkaydı.

So once again

Bir kez daha,

when you say that something is something else

bir şeyin başka bir şey olduğunu söylediğinizde,

it simply means that it is amazing.

bu onun harika olduğu anlamına gelir.

And then once again

Ve sonra bir kez daha,

you probably heard me say it a few times.

muhtemelen bunu birkaç kez söylediğimi duymuşsunuzdur.

I say something else.

Başka bir şey söylüyorum.

That was something else.

Bu başka bir şeydi.

So something else is the proper way to pronounce it.

Yani başka bir şey onu telaffuz etmenin doğru yolu.

But generally when I say it quickly

Ama genel olarak hızlıca söylediğimde,

I say something like that game was something else.

o oyun başka bir şeydi gibi bir şey söylüyorum.

That lesson that Bob did the other day

Bob'un geçen gün yaptığı ders

it was something else.

başka bir şeydi.

So to review

Yani,

when you say something is really something like if you say,

bir şey söylediğinizde gerçekten bir şey olduğunu söylemek için,

oh, that car is really something that brand new Ford Mustang

oh, o araba gerçekten bir şey, o yepyeni Ford Mustang

that car is really something.

o araba gerçekten bir şey.

It means that it's amazing

Bu harika olduğu anlamına geliyor

and if you were to say that Ford Mustang is something else

ve eğer Ford Mustang'in başka bir şey olduğunu söylerseniz,

it means also that it's really amazing.

bu aynı zamanda onun gerçekten harika olduğu anlamına da gelir.

Hey, let's look at a comment from a previous video.

Hey, bir önceki videodan bir yoruma bakalım.

I have a comment here

Burada

from my last video where I set a slightly bad word.

son videomdan biraz kötü bir söz belirlediğim bir yorumum var.

It's not considered a swear word in English.

İngilizcede küfür sayılmaz.

It's considered a bad word.

Kötü bir kelime olarak kabul edilir.

Let's put it that way.

Bu şekilde koyalım.

But Judit, it says, hi Judit by the way.

Ama Judit, bu arada merhaba Judit diyor.

It wasn't a big Deal, you got a bit wet.

Büyük bir anlaşma değildi, biraz ıslandın.

It was funny though how you jumped up from the chair

Yine de sandalyeden fırlayıp hızla

and raced into the building.

binaya koşman komikti.

And at least I heard you say a bad word.

En azından kötü bir söz söylediğini duydum.

And my response was in the end

Ve cevabım sonunda oldu,

I really didn't get too wet at all.

gerçekten hiç ıslanmadım.

It did rain hard for about a minute

Bir dakika kadar şiddetli yağmur yağdı

and then it was pretty much over.

ve sonra hemen hemen bitti.

The weather has been like this all week

Hava bütün hafta böyleydi,

very unpredictable it's even unpredictable right now.

tahmin edilemezdi, hatta şu anda bile tahmin edilemez.

The weather has been strange this week.

Bu hafta hava bir garipti.

It's sunny and then it rains.

Hava güneşli ve ardından yağmur yağıyor.

But let me get back to the comment.

Ama yoruma geri dönelim.

Thank you, Judit, for leaving a comment.

Yorum bıraktığın için teşekkürler Judit. Çok

That was nice of you.

iyiydin.

I hope most of you didn't mind hearing me use a bad word.

Umarım çoğunuz kötü bir kelime kullandığımı duymaktan rahatsız olmazsınız.

I am not someone who swears regularly in real life

Ben gerçek hayatta sürekli küfür eden biri değilim

but every once in a while, I do say a bad word.

ama arada bir kötü sözler söylerim.

Sometimes they just come out.

Bazen sadece dışarı çıkarlar.

We always say in English, some people don't swear

Her zaman İngilizce deriz ki, bazı insanlar yanlışlıkla baş

until they hit their, their thumb with a hammer by accident.

parmaklarına çekiçle vurana kadar küfür etmezler .

A lot of times when you are working with a hammer and nail,

Çivi ve çekiçle çalışırken çoğu zaman

you accidentally hit your thumb.

yanlışlıkla başparmağınıza vurursunuz.

And I think most people in the world at that point in time

Ve bence o dönemde dünyadaki çoğu insan

say some kind of bad word.

bir tür kötü söz söylüyor.

Maybe it's a very mild bad word, but people do

Belki çok hafif kötü bir kelime ama insanlar

when they hurt themselves

kendilerini incittiklerinde

or apparently with me when it starts raining.

ya da görünüşe göre benimle yağmur yağmaya başladığında bunu yapıyorlar.

We, we do say bad words every once in a while.

Biz, arada bir kötü sözler söyleriz .

So anyways, I hope you're having a good day.

Her neyse, umarım iyi bir gün geçiriyorsundur.

It is a beautiful fall day here in Canada.

Kanada'da güzel bir sonbahar günü.

Again as I was saying the weather is unpredictable right now

Yine söylediğim gibi, şu anda hava tahmin edilemez,

when something is unpredictable

bir şey tahmin edilemez olduğunda,

it simply means you can't predict it.

bu sadece onu tahmin edemediğiniz anlamına gelir.

So even today it said it wasn't going to rain,

Yani bugün bile yağmur yağmayacağı söylendi,

but right now it is actually cloudy out

ama şu anda hava gerçekten bulutlu

and earlier it started raining.

ve daha önce yağmur yağmaya başladı.

A friend of mine came on his bike today

Bugün bir arkadaşım bisikletiyle geldi

and we were standing outside socially distanced of course

ve dışarıda sosyal mesafeli durmuş tabi

talking and then suddenly it just started to rain.

konuşuyorduk ve sonra birden yağmur yağmaya başladı.

And it wasn't really supposed to rain

Ve

that much today at all, if at all.

bugün gerçekten o kadar yağmur yağmaması gerekiyordu, eğer yağacaksa.

So it was a little bit surprising for us.

Bu yüzden bizim için biraz şaşırtıcı oldu.

Anyways, hope you're having a great day today.

Her neyse, umarım bugün harika bir gün geçiriyorsundur.

I'll see you tomorrow with another short English lesson.

Yarın başka bir kısa İngilizce dersi ile görüşürüz.

And I hope you're learning a lot of English

Ve umarım her gün çok fazla İngilizce öğreniyorsundur

every single day.

.